61 results on '"Alptekin, Ali Berat"'
Search Results
2. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Anlatılan Hayvan Masalları Üzerine Bir Araştırma
- Author
-
ALPTEKİN, ALİ BERAT
- Published
- 2015
3. Tataristan’da Anlatılmakta Olan Bezdonneye (Dipsiz Göl) Efsanesinin Varyantları Üzerine Bir Araştırma
- Author
-
ALPTEKİN, ALİ BERAT
- Published
- 2015
4. Hatay/Erzin’de Anlatılmakta Olan Yağmurcu Dede Efsanesi ve Türk Dünyasındaki Benzerleri
- Author
-
ALPTEKİN, ALİ BERAT
- Published
- 2015
5. Kazakistan Kaynaklarına Göre Dede Korkut’un Doğumu
- Author
-
ALPTEKİN, ALİ BERAT
- Published
- 2015
6. Azerbaycan ve Türkiye’de Tanınan Ortak şıklar
- Author
-
ALPTEKİN, ALİ BERAT
- Published
- 2015
7. Türk Masal ve Halk Hikâyelerinde İki Taş: Binek Taşı, Şamşırak Taşı
- Author
-
ALPTEKİN, Ali Berat
- Published
- 2015
8. Koroglu in Western Versions
- Author
-
Alptekin, Ali Berat, Icel, Hatice, 0-Belirlenecek, and [Alptekin, Ali Berat] Selcuk Univ, Ahmet Kelesoglu Egitim Fak, Orta Ogretim Sosyal Alanlar Egitimi Bolumu, Konya, Turkey -- [Icel, Hatice] Nigde Univ, Fen Edebiyat Fak, Turk Dili & Edebiyati Bolumu Ogretim Uyesi, Nigde, Turkey
- Subjects
The Epic of Koroglu ,hero of the epic ,western versions ,Koroglu ,eastern versions - Abstract
WOS: 000296893800005, Today, the entire Turkish world from the Adriatic and the Great Wall of China between neighboring peoples with recognized are encountering a very different narration. These narratives are different information of Koroglu's life, personality, family, etc. There is insufficient information about Koroglu in historical sources. The reason for this, Koroglu is not real person, being the hero of a narrative must be sought. It is opinion abaout a historical person of Koroglu due to the information in the narrative as historically accurate by the researchers. The vast majority of researchers have ignored each narrative can changes context of geography and there might be adapted. For this reason the informations each narrative has been accepted the historical information. This article evaluated Koroglu hero of the narrative information in a variety of sources. Epic for a very wide geographic area described in the article do not include all the narratives. In this context, only the western versions of the investigated and these narratives movement, reached a conclusion about the identity of the Koroglu hero of epic.
- Published
- 2011
9. Evaluation of Saltuknâme With Regard to Rites of Passage
- Author
-
Alptekin, Ali Berat and Necmettin Erbakan Üniversitesi, Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, Türk ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü
- Subjects
Doğum ,Death ,Geçiş dönemleri ,Ölüm ,Birth ,Saltuknâme ,Marriage ,Rites of passage ,Evlenme - Abstract
Cem Sultan’ın emri üzerine Ebu’l Hayr-ı Rûmî tarafından yedi yılda (1473-1481) sözlü kaynaklardan derlenerek hazırlanan Saltuknâme’de Sarı Saltuk’un Ankabil adlı atı ve tahta kılıcıyla, yerin altı ve üstünde gösterdiği kahramanlıklar anlatılmıştır. Ayrıca Nasreddin Hoca, Dede Korkut, Cengiz Han, Timur, Alaadin Keykubat, Ertuğrul Gazi, Osman Gazi Yıldırım Beyazıt, Sultan Mehmet, Cem Sultan, vb. pek çok tarihi şahsiyetle ilgili bilgiler de yine Saltuknâme’de bulunmaktadır. Folklorik bir terim olan geçiş dönemleri; doğum, evlenme ve ölüm âdetlerini içine alır. Ne yazık ki Cumhuriyet döneminde folklorun sözlü kaynakları araştırılırken, yazılı kaynaklarından olan Saltuknâme üzerinde bu yönüyle durulmamıştır. Saltuknâme’de evlenme âdetleriyle ilgili iki kavram gözden kaçmamaktadır. Bu kavramlardan birincisi kalındır. Kız kendisiyle evlenmek isteyen gençten kalın olarak huma kuşu, sığırcık suyu, gevher-i şebçerağ’ı istemektedir. Konuyla ilgili ikinci kavram beşük kürtmesidir. Doğum âdetleriyle ilgili bilgi ise; Edirne’de bulunan Ak Cami’ye konulan asmani yeşim taşıdır ki, onun olduğu yere yıldırım düşmez, çocuğu olamayan kankı avrat ol taşı yalasa oğlana hamile kalurdı cümlesinde yatmaktadır. Ölüm adetlerinde Server’in yidi ve kırk gün yas tutmasından söz edilmektedir. Makalede, evlenme, doğum ve ölüm âdetlerinde karşılaşılan hususlar değişik kaynaklardan yararlanılarak değerlendirilecektir. Bu makalenin yardımıyla Saltuknâme, geçiş dönemleri açısından incelenme fırsatı bulmuş olacaktır. Böylece daha önce Hacı Bektaş Veli Velâyetnamesi ve Danişment Ahmet Gazi destanında konuyla ilgili yapılan çalışmalara bir yenisi daha eklenecektir., Within Saltukname, which was prepared by Ebu'ul Hayr-ı Rumi with the order from Cem Sultan and compiled through the oral sources in seven years (1473-1481), the heroic deeds of Sarı Saltuk (Yellow/Blonde Saltuk) which he achieved with his horse Ankabil and his wooden sword is represented. Furthermore, it is also possible to find information about historic characters such as Nasreddin Hoca, Dede Korkut, Cengiz Han, Timur, Alaadin Keykubat, Ertuğrul Gazi, Osman Gazi Yıldırım Beyazıt, Sultan Mehmet and Cem Sultan in Saltukname. The rites of passage, which is a folkloric term includes the birth, marriage and death customs. Unfortunately, during the Republic period, while the oral sources of folklore were being researched, one of the written sources, Saltukname, was not taken into account in this respect. Within Saltukname, two concepts regarding the marriage customs are noteworthy. The first of these is kalın (leave). The bride asks the young man who wants to marry her huma kuşu, sığırcık suyu, and gevher-i şebçerağ as kalın. The second concept is beşük kürtmesi (betrothal in the cradel). The information about the birth customs is the one found regarding the asmani yeşim taşı (light blue jade stone), whose grounds do not receive lightning bolts, placed in Ak Cami (White Mosque) located in Edirne, lies in the sentence kankı avrat ol taşı yalasa oğlana hamile kalurdı (when an infertile woman licks that stone, she gets pregnant for a boy). In death customs, Server's yidi ve kırk gün (seven and forty days) mourning is mentioned. In this article, the matters noticed in marriage, birth and death customs will be evaluated using various sources. With the help of this study, Saltukname will have the chance to be studied from the point of rites of passage. Thus, we have the opportunity of enlarging this topic by a third study in addition to the previous ones carried out on Hacı Bektaş Veli Velayetnamesi and Danişment Ahmet Gazi legend.
- Published
- 2014
10. The motive and the structures miths narrated in TRNC
- Author
-
Alptekin, Ali Berat and Selçuk Üniversitesi
- Subjects
Antropoloji - Abstract
1571 yılında Venediklilerden Osmanlılara geçen Kıbrıs adası, 1914 yılında ?ngiltere tarafından tek taraflı olarak ilhak edilir. 1930’lu yıllarda ?ngilizlere karşı başlatılan isyan harekâtı başarısızlıkla sona erer. 1950 yılından sonra ise, Kıbrıs adasındaki olaylar daha çok Rum-Yunan ikilisine karşı Türklerin karşı koyması şeklinde devam eder. 1974 yılında yapılan Kıbrıs Barış Harekâtı’yla birlikte adada bağımsız Türk Cumhuriyeti ilan edilir. Kıbrıs Türk edebiyatı içerisinde önemli bir yeri olan efsane metinleri; dinî, inandırıcı, kısa ve nesir şeklinde olmasıyla diğer halk anlatmalarından kolaylıkla ayrılabilir. Kıbrıs adasına bağlı olarak anlatılan efsaneler daha çok sözlü kaynaklardan beslenmekte olup 58 tip tespit edilmiştir. 58 tipin zaman zaman eş metinleri de çalışmamıza eklenmiştir. Böylece bir efsane tipinin farklı anlatmalarının varlığı da okuyucuya sunulmuştur. Efsaneler tek motifli olmasıyla dikkatimizi çekmektedir. Bu motifler de genellikle büyü, olağanüstülükler, din, vb. başlıklar altında sınıflandırılabilir. Kıbrıs’a bağlı olarak tespit edilen efsanelerin sayısı 58 olup bunlar 16 başlık altında bir araya getirilerek Tarihi-Coğrafi Fin yöntemine göre incelenmiştir. Bu çalışma ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde anlatılan 58 efsane tipi ve bunların uluslararası motif indeksindeki karşılıkları tespit edilmiştir., The island of Cyprus had been conquested by the Ottomans from the Venetian rullers in 1571. Later the Island had been annexed by the British Empire since the Ottomans had allaiance with Germans during the First World War in 1914.. In 1930s the rebellion movement which had started against English was failed. After 1950, the events in Cyprus island had continued by the opposition of the Turkish to Rum (Greek of Turkish citizenship)/Greek couple. By the Cyprus Peace Operation in 1974, the independent Turkish Republic was established. The Mith/ saga texts which have an important role in Cyprus Turkish literature; can be easily seperated from the other folk narrations as they are religious, persuasive and prose. The sagas told in relation to Cyprus island are being primarily fed from verbal resources and 58 types of them are determined. The equivalent texts of 58 types are also added in our study from time to time. Thus the existence of different narrations of a saga type has been presented to the reader. The sagas have attracted our attention with their single motive. Each mith has only one motive diverse from others. These motives can be generally classified under the titles of magic, wondrousness, religion, etc. The number of sagas determined in relation to Cyprus is 58 and being classified under 16 titles, they have been examined due to historical- geographic Finnish method. By the help of this study, the 58 types of sagas and their equivalents in the international motives index have been depermined.
- Published
- 2013
11. Is Nasreddin Hodja of theEastern Turks a Mythological Hero?
- Author
-
Alptekin, Ali Berat and Selçuk Üniversitesi
- Abstract
Nasreddin Hoca, batı ve doğu Türklerinin dışında ünü bütün dünyada bilinen bir fıkra tipidir. O, batı Türkleri arasında Eskişehir (Sivrihisar, Hortu / Nasreddin Hoca) ve Konyalı, doğu Türkleri arasında Buharalı olarak bilinmektedir. Batı Türklerindeki kaynaklarda onun annesi, babası, hocaları ve eğitim durumu hakkında az da olsa bilgi verilirken, doğu Türkleri arasında fazla bir malumata sahip değiliz. Bize göre Doğu Türkleri arasında saksıcı Şarmamat'ın oğlu olarak bilinen Nasreddin Hoca mitolojik bir tiptir. Makalemizde, Nasreddin Hoca fıkralarının batıdan doğuya geçişinde izlediği yol çeşitli yönleriyle değerlendirilecektir. Ayrıca Şirini köylü Nasreddin Hoca, Türk kültüründe tespit ettiğimiz benzer tipleriyle mukayeseli bir şekilde anlatılacaktır, Nasreddin Hodja is a character in the anecdotes known not only by the Western and the Eastern Turks but also by the whole world. By the Western Turks (Azerbayjan, Turkey, The Turkish Republic of Northern Cyprus, Balkans) he is known as a person from Eskişehir (Sivrihisar, Hortu / Nasreddin Hoca) and Konya (Akşehir) and by the Eastern Turks he is known as a person from Buhara (Şirini). While in Western sources, there are some limited information about his mother, father, teachers and level of education, we do not have any information in Eastern sources. In our opinion, Nasreddin Hodja known as the son of Saksıcı Şarmamat is a mythological character. In our article, the way the anecdotes of Nasreddin Hodja followed during the migration from west to east will be reviewed in terms of various aspects. Moreover, Nasreddin Hodja from Şirini village will be explained in comparison with similar types found in Turkish Culture.
- Published
- 2011
12. Batı versiyonlarında Köroğlu
- Author
-
Alptekin, Ali Berat, Hatice, İçel, 0-Belirlenecek, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, and Selçuk Üniversitesi
- Subjects
Folklor - Abstract
Bugün Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kadar tüm Türk dünyasında ve komşu halklar arasında tanınan Köroğlu ile ilgili çok farklı anlatmalarla karşılaşmaktayız. Bu anlatmalarda Köroğlu'nun hayatı, kişiliği, ailesi, vb. gibi hususlarla ilgili olarak farklı bilgiler yer almaktadır. Tarihî kaynaklarda ise Köroğlu ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Bunun nedeni Köroğlu'nun gerçek bir kişilik değil, bir anlatı kahramanı olmasında aranmalıdır. Köroğlu'nun tarihî bir kişilik olduğu görüşü, anlatıda yer alan bilgilerin araştırıcılar tarafından tarihsel bakımdan doğru olarak kabul edilmesinden kaynaklanmaktadır. Araştırıcıların büyük bir çoğunluğu her anlatının coğrafya bağlamında değişiklik gösterebileceği ve oraya adapte olabileceğini göz ardı etmişlerdir. Bu nedenle her anlatıda yer alan bilgiler tarihsel gerçeklik olarak kabul edilmiştir. Bu makalede çeşitli kaynaklarda yer alan anlatı kahramanı Köroğlu ile bilgiler değerlendirilmiştir. Destan çok geniş bir coğrafyada anlatıldığı için, makalede tüm anlatmalara yer verilmemiştir. Bu bağlamda sadece batı versiyonları incelenmiş ve bu anlatmalardan hareketle, destan kahramanı Köroğlu'nun kimliği hakkında bir sonuca ulaşılmıştır., Today, the entire Turkish world from the Adriatic and the Great Wall of China between neighboring peoples with recognized are encountering a very different narration. These narratives are different information of Köroğlu's life, personality, family, etc. There is insufficient information about Köroğlu in historical sources. The reason for this, Köroğlu is not real person, being the hero of a narrative must be sought. It is opinion abaout a historical person of Köroğlu due to the information in the narrative as historically accurate by the researchers. The vast majority of researchers have ignored each narrative can changes context of geography and there might be adapted. For this reason the informations each narrative has been accepted the historical inforination. This article evaluated Köroğlu hero of the narrative information in a variety of sources. Epic for a very wide geographic area described in the article do not include all the narratives. In this context, only the western versions of the investigated and these narratives movement, reached a conclusion about the identity of the Köroğlu hero of epic.
- Published
- 2011
13. From Ceyhun To Ceyhan: Comman Traditional Practices On Marrigament
- Author
-
ALPTEKİN, Ali Berat
- Subjects
Social ,‘Kalın’,‘Saçı’,‘okuntu’,to long for unusulal food,Wedding,Turks Around the World,Turkish Culture ,Kalın,Saçı,Okuntu,Aşerme,Toy,Türk Dünyası,Kültür ,Sosyal - Abstract
Bu makalemizde geçiş dönemleri olarak tanımlayabileceğimiz, doğum, evlenme ve ölüm âdetlerinden sadece evlilikle ilgili beş kavram (Kalın, Saçı, Okuntu, Aşerme, Toy) üzerinde durulacaktır. Bu kavramlar ilk yazılı metnimiz olan Orun Anıtları’ndan, ilk İslamî eserlere, oradan günümüze kadar yüzyıllar boyunca sözlü kaynaklarda varlığını devam ettirmiştir. Makalemizde bu kavramlardan hareketle Türkiye ve Türk dünyasındaki kültür birliği mukayeseli bir şekilde ele alınacaktır., We will examine five major factors such as ‘kalın’, ‘saçı’, ‘okuntu’, ‘aşerme’, ‘toy’ traditional wedding seramonies besides birth, marriagement and death in our article. These traditional term have continued their vitality beggining from Orhun Runics, then in Islamic Era and reached to our time. The cultural unity between Turkey and the Turks around the world would be evaluated in our article by these traditional folk values.
- Published
- 2010
14. Public medicine in Turkish folktales
- Author
-
Alptekin, Ali Berat and Selçuk Üniversitesi
- Subjects
Folklor - Abstract
Günümüz Türkiye’sinde halk hekimliği olarak bilinen kavram, ilk yazılı eserlerimiz Divanü Lûgatit Türk ve Kutadgu Bilig’de; çeşitli kavramlar (em, emhane, emçi, vb.)la karşılanmaktadır. Modern tıbbın müdahalesinin yetersiz olduğu durumlarda yahut da yoksulluk karşısında başvurulan halk hekimliği yöntemi günümüz Türk dünyasında uygulanmaya devam etmektedir. Türk halk anlatmaları içerisinde önemli bir yeri olan halk hikâyeleri, sadece hoşça vakit geçirmek için anlatılmamaktadır. Bu anlatmalar aynı zamanda kültür değerlerimizi içerisinde toplayan bir ansiklopedi özelliği göstermektedir. Bugüne kadar halk hikâyeleri üzerinde çalışanların pek temas etmedikleri halk hekimliği ve halk baytarlığının örneklerini bu tür anlatmalarda da bulabiliriz. Makalemizde Dede Korkut Hikâyeleri, Köroğlu Destanı, Kerem ile Aslı, Âşık Garip, Tahir ile Zühre, Yaralı Mahmut, Arzu ile Kamber, İbn Sînâ, vb. halk hikâyelerinde tespit edilen örnekler çeşitli yönleriyle değerlendirilecektir., The concept “public medicine” in modern Turkey was expressed by means of some words such as “em”, “emhane” “emci” in our first written records “Divanü Lûgat-it Türk” and “Kutadgu Bilig”. The method of public medicine which was used when the effort of modern medicine was not sufficient or when people were suffering from poverty has still applicability among Turkish people. Folktales which constitute an important part of Turkish folk narratives are not only told for people’s spare time, but these narratives have also the quality of being an encyclopedia including our culturel values. Up to now, researchers studying on folktales have rarely mentioned about public medicine and public veterinary. In these narratives, however examples of public medicine and public veterinary can be found. In the article, the examples in Dede Korkut narratives, The Epic Poem of Köroğlu, “Kerem ile Aslı”, “Âşık Garip”, “Tahir ile Zühre”, “Yaralı Mahmut”, “Arzu ile Kamber”, İbn Sînâ” are going to be evaluated in terms of several aspects.
- Published
- 2010
15. Enver Pasha In Turkısh Folk Poetry
- Author
-
Alptekin, Ali Berat and Selçuk Üniversitesi
- Subjects
Antropoloji - Abstract
Türk tarihinde önemli bir yeri olan Sarıkamış felaketi ve onun baş mimarı Enver Paşa’yla ilgili olarak pek çok şey yazılıp çizilmiştir. Bununla beraber tarihe ışık tutacağına inandığımız destanlarımızın söyleyicileri âşıkların gözündeki Enver Paşa üzerinde hemen hemen hiç durulmamıştır. Oysa âşıklarımız aynı zamanda tarihin yazılmasına yardımcı olan atsız kahramanlardır. Acaba onlar Köprüköy’ü, Azap’ı, Sarıkamış’ı, Allahuekber’i ve Enver Paşa’yı nasıl algılamışlardı? Makalemizde, Âşık Nihanî’den günümüze pek çok saz şairinin şiirinden hareketle bir değerlendirmeye gidilmiştir. Bunun sonucunda çok sayıda âşığın olayları kulaktan dolma bilgilerle değerlendirdikleri, çok az bir kısmının ise tarihe ve olaylara hâkim oldukları ortaya çıkmıştır., There have been many records about Sarıkamış disaster together with its main architect Enver Pasha that is of great significance in Turkish history. However, almost no word is cited about Enver Pasha by the ashıks -the epic story tellers- who is given importance in shaping the future of the history in the society. What is the perception of ashıks about the Pasha, - Köprüköy, Azap, Sarıkamış and Allahuekber ? In this article, beginning from the works of ashık Nihani’s poems, an in depth analysis will be carried out to present day. As for conclusion, it is understood that many of the ashıks had the story verbally and a very few of them had known the history and the events justly.
- Published
- 2009
16. Oaths in the epics and stories of Western Turks (Azerbeijan-Türkiye) in relation to Osmaniye Sample
- Author
-
Alptekin, Ali Berat and Selçuk Üniversitesi
- Subjects
Folklor - Abstract
Günlük hayatımızda bilerek veya bilmeyerek sık sık kullandığımız sözler vardır: “Allah hakkı için”, “çocuğumun ölüsünü öpeyim”, “vallaha billaha”, “şart olsun”, “üçten dokuza”, vb. gibi. Türkçemizde belki de farkına varmadan kullandığımız bu sözlere, Türk dünyasında “ant” kelimesinin yanında, zaman zaman “yemin”, “kasam”, “sûkend” gibi Arapça ve Farsça kelimelerin bozulmuş şekillerini de ad olarak vermekteyiz. Ant örnekleri sadece günlük hayatımızda değil yazılı metinlerimizde de karşımıza çıkmaktadır: Dede Korkut Hikâyeleri, halk hikâyeleri ve masallarda da bu türün örnekleriyle karşılaşmaktayız. a) Bir yeri kertmek suretiyle (Dede Korkut Hikâyeleri) b) Vallah, billah şeklinde (Dede Korkut Hikâyeleri) c) Kılıç altı etmek (Dede Korkut Hikâyeleri, Bamsı Beyrek, vb.) d) Araya kılıç koyma (Dede Korkut Hikâyeleri, Manas Destanı, Şah İsmail Hikâyesi, Kirmanşah Hikâyesi ve masal metinlerinde) Makalemizde yukarıdaki ant şekilleri örnekleriyle birlikte anlatılmıştır., There are some expressions, such as “for the sake of God”, “on my child”, “I swear that ….”, “I vow that….”, “from three to nine”, etc., which we frequently use in our daily lives either intentionally or unintentionally. Besides using these expressions unconsciously, we sometimes use modified forms of Arabic and Persian originated words like “yemin”, “kasam”, “sûkend” as well as the word “ant” in the Turkish world. We encounter the samples of swear not only in our daily lives but also in our written documents: We face with the samples of this type in Dede Korkut Stories, folk stories and tales. a) By means of notch (Dede Korkut Stories) b) In the form of swearing (Dede Korkut Stories) c) Under sword (Dede Korkut Stories, Bamsı Beyrek, etc.) d) Placing a sword in between (Dede Korkut Stories, Epic of Manas, Story of Şah İsmail, Story of Kirmanşah, and texts of tales) In this paper, the types of swear written above have been expounded through examples.
- Published
- 2009
17. On the pattern of treating the unseeing eye in Turkish fairy tales and folk stories
- Author
-
Alptekin, Ali Berat and Selçuk Üniversitesi
- Subjects
Folklor - Abstract
İnsanoğlunun hayatında gerçekleştiremediği bazı hususlar onun hayal dünyasına yansımakta ve daha sonra destan, masal ve halk hikâyesi gibi metinlerde kendisine yer bulmaktadır. Bir zamanlar “açıl kapım açıl” denildiği vakit açılan kapıları günümüzde hayatımızın her anında görebilmekteyiz. Bu kısa bilgiden sonra şimdi de Türk masal ve hikâyelerinde tespit edebildiğimiz tedavi şekillerini sıralamak istiyoruz: a) Toprakla tedavi b) Su (ab-ı hayat) ile tedavi c) Ağaç dalıyla (yaprağı) tedavi ç) Otla (çayır, çimen) tedavi d) Kuş tüyünün görmeyen göze sürülmesiyle tedavi e) Kanla tedavi f) Dua edilmesi sonucu tedavi g) Hayvan ürünlerinin yenilmesi, içilmesi veya bir hayvan tarafından yalanma üzerine tedavi ğ) Denizden çıkarılan iki özel balığın göze sarılmasıyla tedavi h) Peri kızlarının yaptığı ilacın göze sürülmesiyle tedavi Yukarıdaki tedavi şekillerinde de görüldüğü gibi dinî unsurların yanında, mitolojik bazı hususlarda (toprak, su, ot, ağaç dalı, tüy, kan, vb.) görmeyen gözün açılmasında etkili olmaktadır., Things that human beings cannot realize in their lives are reflected in to their world of imagination and these things find places in the texts, such as epics, fairy tales, and folk tales. We can see the doors opened when it is said “open my door, open!” in the past at every moment of our lives today. After this information, we wish to list the methods of treatment that we found out in Turkish fairy tales and folk stories: a) Treatment with soil b) Treatment with water c) Treatment with a branch (loaf) of a tree d) Treatment with herbs (meadow, grass) e) Treatment by the application of the bird feather to the unseeing eye f) Treatment with blood g) Treatment as a result of praying h) Treatment by eating, drinking animal products or by being licked by an animal i) Treatment by wrapping the eyes with sea fish j) Treatment by the application of medicine made by fairy girls to the eyes As it is indicated above both religious and some mythological factors (soil, water, herb, a branch of a tree, feather, and blood, etc.) are effective in the treatment of the unseeing eye.
- Published
- 2009
18. Bamsı Beyrek hikâyesinin Elazığ varyantı üzerine mukayeseli bir araştırma
- Author
-
ALPTEKİN, Ali Berat
- Subjects
Bamsı Beyrek ,Elazığ ,Varyant ,Variant - Abstract
Url: http://sutad.selcuk.edu.tr/sutad/article/view/160
- Published
- 2001
19. Hayvan Masallarının Formel Yapısı
- Author
-
Alptekin, Ali Berat
- Subjects
Animal tales ,Hayvan masalları ,Formal structure ,Formel yapı - Abstract
Url: http://sutad.selcuk.edu.tr/sutad/article/view/126
- Published
- 2000
20. SALTUKNÂME’NİN GEÇİŞ DÖNEMLERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ.
- Author
-
ALPTEKİN, Ali Berat
- Subjects
- *
RITES of passage , *CHILDBIRTH , *MARRIAGE , *DEATH , *FOLKLORE , *LITERARY characters - Abstract
Within Saltukname, which was prepared by Ebu'ul Hayr-ı Rumi with the order from Cem Sultan and compiled through the oral sources in seven years (1473-1481), the heroic deeds of Sarı Saltuk (Yellow/Blonde Saltuk) which he achieved with his horse Ankabil and his wooden sword is represented. Furthermore, it is also possible to find information about historic characters such as Nasreddin Hoca, Dede Korkut, Cengiz Han, Timur, Alaadin Keykubat, Ertuğrul Gazi, Osman Gazi Yıldırım Beyazıt, Sultan Mehmet and Cem Sultan in Saltuknâme. The rites of passage, which is a folkloric term includes the birth, marriage and death customs. Unfortunately, during the Republic period, while the oral sources of folklore were being researched, one of the written sources, Sâltukname, was not taken into account in this respect. Within Saltukname, two concepts regarding the marriage customs are noteworthy. The first of these is kalın (leave). The bride asks the young man who wants to marry her huma kuşu, sığırcık suyu, and gevher-i şebçerağ as kalın. The second concept is beşük kürtmesi (betrothal in the cradel). The information about the birth customs is the one found regarding the asmani yeşim taşı (light blue jade stone), whose grounds do not receive lightning bolts, placed in Ak Cami (White Mosque) located in Edirne, lies in the sentence kankı avrat ol taşı yalasa oğlana hamile kalurdı (when an infertile woman licks that stone, she gets pregnant for a boy). In death customs, Server's yidi ve kırk gün (seven and forty days) mourning is mentioned. In this article, the matters noticed in marriage, birth and death customs will be evaluated using various sources. With the help of this study, Saltuknâme will have the chance to be studied from the point of rites of passage. Thus, we have the opportunity of enlarging this topic by a third study in addition to the previous ones carried out on Hacı Bektaş Veli Velâyetnamesi and Danişment Ahmet Gazi legend. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2014
21. SALTUKNÂME'DE YER ALAN EFSANELERİN GÜNÜMÜZ SÖZLÜ KÜLTÜRÜNE YANSIMASI.
- Author
-
ALPTEKİN, Ali Berat
- Subjects
- *
HEROES in mythology , *ISLAMIZATION , *PRETENDERS to the throne - Abstract
Sari Saltik is a legendary hero who had showed great successes in the conquest and islamization of Anatolia and Rumelia. There have been many legends/religious anecdotes in making regarding the life and battles of this hero. There is a work consisting of three volumes subject of which is the life and religious anecdotes of Sari Saltik. The work was prepared by Abu'l-Khayr-ı Rumi, upon the request of Cem Sultan. The information -the life, epic, and legend of Sari Saltik- included in the work has been obtained through collections compiled in seven years out of the Turkish lands of the era. The collections reflect the lively character of the religious anecdotes narrated in relation to the life of Sari Saltik in the oral culture environment of the era. Similar anecdotes of the religious stories related to Sari Saltik can also be encountered in the contemporary oral culture. This fact reflects the significance of the myths/religious stories in the oral culture of the Anatolian people throughout five centuries. This feature must be also evaluated with regard to the persistence of the culture. There have been three important works on Saltukname, one of which is related to the history, folk literature and the other is on the language. However, the content has barely been a subject of any assessment. In this article, the religious anecdotes found out in Saltukname have been reviewed with regard to the persistence of the culture. These religious anecdotes have been evaluated in comparison to the similar contemporary anecdotes in various aspects and the alterations in the texts have been determined. This article of ours is a text-centered examination prepared as to determine the similarities and differences between the texts. For this reason, the context of the texts and the narrators thereof have not been taken into consideration [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2013
22. KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ'NDE ANLATILAN EFSANELERİN MOTİF VE TİP YAPISI.
- Author
-
ALPTEKİN, Ali Berat
- Abstract
The island of Cyprus had been conquested by the Ottomans from the Venetian rullers in 1571. Later the Island had been annexed by the British Empire since the Ottomans had allaiance with Germans during the First World War in 1914.. In 1930s the rebellion movement which had started against English was failed. After 1950, the events in Cyprus island had continued by the opposition of the Turkish to Rum (Greek of Turkish citizenship)/Greek couple. By the Cyprus Peace Operation in 1974, the independent Turkish Republic was established. The Mith/ saga texts which have an important role in Cyprus Turkish literature; can be easily seperated from the other folk narrations as they are religious, persuasive and prose. The sagas told in relation to Cyprus island are being primarily fed from verbal resources and 58 types of them are determined. The equivalent texts of 58 types are also added in our study from time to time. Thus the existence of different narrations of a saga type has been presented to the reader. The sagas have attracted our attention with their single motive. Each mith has only one motive diverse from others. These motives can be generally classified under the titles of magic, wondrousness, religion, etc. The number of sagas determined in relation to Cyprus is 58 and being classified under 16 titles, they have been examined due to historicalgeographic Finnish method. By the help of this study, the 58 types of sagas and their equivalents in the international motives index have been depermined. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2013
23. Dog̃u Türklerinin Nasreddin Hocası Mitolojik Bir Kahraman mıdır?
- Author
-
Alptekin, Ali Berat
- Published
- 2011
24. ÇUKUROVALI ÂSIKLARIN DÐLÐNDE 1974 KIBRIS BARIS HAREKÂTI.
- Author
-
Alptekin, Ali Berat
- Subjects
- *
PEACE , *CYPRIOTS , *RECONSTRUCTION (1914-1939) , *INTERNATIONAL obligations , *CONSTITUTIONS , *MANDAN (North American people) , *TREATIES - Abstract
In order to avoid Enosis and protect the Turkish Cypriots in Cyprus, the Turkish Army had an operation from the air and the see in the 20th July 1974, based on the guarantee treaty on the constitution; thus providing peace and tranquility on the island. One of the most important records of the operation which could be transferred to future generations by the historians is the epic poems cited by the Ashiks. In our article, the interpretations of the Ashiks from Çukurova (Âsik Abdulvahp Kocaman, Âsik Halil Karabulut, Âsik Deli Hazim, Âsik Osman Feymanî, Âsik Haci Karakilçik) will be focused on on the basis of their comments from various different points. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2011
25. TÜRK HALK HİKÂYELERİNDE HALK HEKİMLİĞİ.
- Author
-
Alptekin, Ali Berat
- Subjects
- *
TRADITIONAL medicine , *POVERTY , *NARRATIVE inquiry (Research method) , *CULTURAL values , *VETERINARY critical care - Abstract
The concept "public medicine" in modern Turkey was expressed by means of some words such as "em", "emhane" "emci" in our first written records "Divanü Lûgat-it Türk" and "Kutadgu Bilig". The method of public medicine which was used when the effort of modern medicine was not sufficient or when people were suffering from poverty has still applicability among Turkish people. Folktales which constitute an important part of Turkish folk narratives are not only told for people's spare time, but these narratives have also the quality of being an encyclopedia including our culturel values. Up to now, researchers studying on folktales have rarely mentioned about public medicine and public veterinary. In these narratives, however examples of public medicine and public veterinary can be found. In the article, the examples in Dede Korkut narratives, The Epic Poem of Köroglu, "Kerem ile Asli", "Âsik Garip", "Tahir ile Zühre", "Yarali Mahmut", "Arzu ile Kamber", Ibn Sînâ" are going to be evaluated in terms of several aspects. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2010
26. OSMANİYE ÖRNEĞİNDEN HAREKETLE BATI TÜRKLERİ (AZERBAYCAN-TÜRKİYE) DESTAN VE HİKÂYELERİNDE ANT(YEMİN) LAR.
- Author
-
Alptekin, Ali Berat
- Subjects
- *
LITERATURE , *EPIC literature , *RELIGION & literature , *TURKISH folk literature , *TALE (Literary form) , *OATHS in literature , *SWEARING (Profanity) - Abstract
There are some expressions, such as "for the sake of God", "o,n my child", "I swear that .…", "I vow that.…", "from three to nine", etc., which we frequently use in our daily lives either intentionally or unintentionally. Besides using these expressions unconsciously, we sometimes use modified forms of Arabic and Persian originated words like "yemin", "kasam", "sukend" as well as the word "ant" in the Turkish world. We encounter the samples of swear not only in our daily lives hut also in our written documents: We face with the samples of this type in Dede Korkut Stories, folk stories and tales. a) By means of notch (Dede Korkut Stories) b) In the form of swearing (Dede Korkut Stories) c) Under sword (Dede Korkut Stories, Bamsi Beyrek, etc.) d) Placing a sword in between (Dede Korkut Stories, Epic of Manas, Story of Şah lemail, Story of Kirmanşah, and texts of tales) - In this paper, the types of swear written above have been expounded through examples. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2009
27. TÜRK HALK ŞİİRİNDE ENVER PAŞA.
- Author
-
Alptekin, Ali Berat
- Subjects
- *
TURKISH poetry , *EPIC poetry , *MARTYRS , *BARDS & bardism , *TROUBADOURS , *TURKISH literature , *FOLK poetry ,TURKISH history - Abstract
There have been many records about Sarıkamış disaster together with its main architect Enver Pasha that is of great significance in Turkish history. However, almost no word is cited about Enver Pasha by the ashıks -the epic story tellers- who is given importance in shaping the future of the history in the society. What is the perception of ashıks about the Pasha, - Köprüköy, Azap, Sarıkamış and Allahuekber ? In this article, beginning from the works of ashık Nihani's poems, an in depth analysis will be carried out to present day. As for conclusion, it is understood that many of the ashıks had the story verbally and a very few of them had known the history and the events justly. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2009
28. TÜRK MASAL VE HALK HİKÂYELERİNDE GÖRMEYEN GÖZÜN TEDAVİ EDİLMESİ MOTİFİ ÜZERİNE.
- Author
-
ALPTEKİN, Ali Berat
- Subjects
- *
IMAGINATION , *EPIC literature , *FAIRY tales , *FOLKLORE , *TURKISH language , *WATER in literature , *SOILS , *THERAPEUTICS - Abstract
Things that human beings cannot realize in their lives are reflected in to their world of imagination and these things find places in the texts, such as epics, fairy tales, and folk tales. We can see the doors opened when it is said "open my door, open!" in the past at every moment of our lives today. After this information, we wish to list the methods of treatment that we found out in Turkish fairy tales and folk stories: a) Treatment with soil b) Treatment with water c) Treatment with a branch (loaf) of a tree d) Treatment with herbs (meadow, grass) e) Treatment by the application of the bird feather to the unseeing eye f) Treatment with blood g) Treatment as a result of praying h) Treatment by eating, drinking animal products or by being licked by an animal i) Treatment by wrapping the eyes with sea fish j) Treatment by the application of medicine made by fairy girls to the eyes As it is indicated above both religious and some mythological factors (soil, water, herb, a branch of a tree, feather, and blood, etc.) are effective in the treatment of the unseeing eye. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2009
29. Kirman Şah hikayesi üzerine bir çalışma
- Author
-
Alptekin, Ali Berat, Sakaoğlu, Saim, and Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
- Subjects
Türk Dili ve Edebiyatı ,Turkish Language and Literature - Abstract
239
- Published
- 1980
30. Türk kültüründe büyüler (Konya örneği)
- Author
-
Erdal, Cafer, Alptekin, Ali Berat, and Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
Incantation ,Incantation texts ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Folk literature ,Turkish public literature ,Turkish Language and Literature ,Konya ,Halk Bilimi (Folklor) ,Turkish literature ,Folklore - Abstract
İnsanoğlu, tarih sahnesine çıktığı günden beri, fizyolojik ihtiyaçlarını gidermede birtakım güçlüklerle karşılaşmıştır. Ruh kavramının ve bilimsel düşünce yapısının gelişmediği dönemlerde karşılaşılan sıkıntıları aşmak için kullanılan yöntemlerden birisi de büyüdür. Tarih boyunca diğer milletlerde olduğu gibi Türklerde de büyüsel pratiklerin yaşamı kolaylaştırmanın yanı sıra vatanı savunmak ve savaşta düşmanı yıpratmak için kullanılan bir doğaüstü silah olduğu görülmektedir. Türk kültüründe çağlar öncesinden beri kendisine yer bulan büyünün farklı toplum ve inançların etkisiyle birtakım değişiklere uğrayarak günümüze kadar geldiği görülmektedir.Çalışmada büyünün insanlar üzerindeki etkisi ana hatlarıyla değerlendirildikten sonra Konya'da görülen büyüsel uygulamaların nesilden nesile aktarılma şekilleri, uygulayıcıların doğaüstü güçlere başvurma sebepleri, büyüsel pratiklerin gerçekleştirildiği mekânlar ve zaman dilimleri ile uygulama sırasında kullanılan araçlar üzerinde durulacaktır. Konya'da derlenen uygulamalardan hareketle Türk kültüründe büyünün yeri belirlenmeye çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler: Kültür, Folklor, İnanç, Büyü, Konya. Human beings have encountered some difficulties in meeting their physiological needs since the day they appeared on the stage of history. One of the methods used to overcome the problems came across during the periods when the concept of spirit and scientific thinking did not develop is magic. As in other nations throughout the history, magical practices in Turks are seen to be a supernatural weapon used to defend life and wear down the enemy in war as well as to facilitate life. Since the ages, it has been observed that the spell that has taken its place in Turkish culture has been subjected to some changes with the effect of different societies and beliefs. In this study, after evaluating the effects of magic on people, the ways in which the magical practices seen in Konya are transferred from generation to generation, the reasons for the application of the practitioners to the supernatural powers, the places where the magical practices are performed and the tools used during the application will be emphasized. Based on the practices compiled in Konya, the place of magic in Turkish culture will be tried to be determined.Keywords: Culture, Folklore, Faith, Magic, Konya. 201
- Published
- 2019
31. Türk dünyası efsanelerinde 'Su çıkarma' motifi üzerine bir araştırma
- Author
-
Ata, Emine Nur, Alptekin, Ali Berat, NEÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, and Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
Motifs ,Turks ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Mythologies ,Water ,Turkish world ,Turkish legends ,Turkish Language and Literature - Abstract
Yüksek Lisans Tezi, Bu çalışma, Türk Dünyası efsanelerinde "su çıkarma motifi" ve motifin dinî-mitolojik kökenini ele almaktadır. Halk anlatıları arasında, günlük hayatın ve inanmaların en yoğun şekilde yansıdığı tür olan efsane metinlerinde, su çıkarma motifinin incelenmesi Türk kültürü ve inançlarının bütün olarak incelenmesine yardımcı olacaktır. Çalışmanın Giriş bölümünde araştırmanın konusu, araştırmanın amacı, araştırma konusuyla ilgili belli başlı çalışmalar, araştırmanın yöntemi, veri analizi ile ilgili bilgi verilmiştir. Efsane kavramı ve tanımı, efsane üzerine yapılan çalışmalar belirtilmiştir. Birinci Bölüm'de, Türk kültürü ve inancında su kültü ele alınmış, su ile ilgili inanmalar mukaddes kitaplara göre ve Türk inancına göre değerlendirilmiştir. İkinci Bölüm, iki ana başlıktan oluşmaktadır. Bu başlıklarda su çıkarma motifinin mitolojik kökeni ve dinî kökeni ele alınmıştır. Alt başlıklarda efsane örnekleri incelenerek, kökeni tespit edilmeye çalışılmıştır. Üçüncü Bölüm'de su çıkarma sebepleri ve su çıkarma yöntemleri tablo şeklinde verilmiş, incelenen 101 metin alfabetik sıra ile tabloda gösterilmiştir. Dördüncü Bölüm'de çalışmada incelenen efsane metinleri, alfabetik sıra ile verilmiştir. Sonuç kısmında önceki başlıklarda ele alınan konulara göre değerlendirmeler yapılmış, su çıkarma motifinin kökeni ile ilgili genel çıkarımlar yapılmıştır. Çalışma; metinlerin alfabetik olarak verilmesi, ekler bölümünde yer alan efsanelerin kaynakları ve efsane adları dizini ile son bulmaktadır. Yararlanılan kaynaklar son kısımda verilmiştir., This work deals with water extraction pattern and this pattern's religious-mythological origin in Turkish myths. In public statements, the investigation of water extraction pattern in myth texts which are the most intensely reflected type of daily life and beliefs will help investigation of Turkish culture and beliefs as a whole. Introductory chapter of the work includes topic of the investigation, goal of the investigation, certain researches about the investigation's topic, strategy of the investigation and data analysis. Also, in this chapter conception and definition of myths and studies on myths are mentioned. In first chapter, cult of water in Turkish culture and beliefs are handled. Beliefs about water are evaluated according to holy books. Second chapter consists of two main titles. In these titles, water extraction pattern's mythological and religious origin are handled. In subtitles, it is tried to determine myths' origin by examining their examples. In third chapter, reasons of water extractions ands trategy of water extractions are shown on a table. 101 texts which are examined are presented in alphabetical order on the table. In fourth chapter, the legend texts examined in the study are given in alphabetical order. In conclusionpart, the evaluation is made according to the topics that hadled in previous titles and a general assesment is made related to origin of water extraction. This work ends with alphabetical list of texts, myths'sources in appendices section, legendary names index and sources that is benefited.
- Published
- 2018
32. Türk halk anlatmalarında süt
- Author
-
Doğru, Meral, Alptekin, Ali Berat, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, and Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
Türk Dili ve Edebiyatı ,Destanlar ,Süt ,Turkish Language and Literature ,Epics ,Halk hikayesi ,Turkish folklore ,Milk ,Fıkra ,Anecdote ,Tale ,Masal ,Turkish legends ,Narratives ,Milk-human - Abstract
Destan, masal, efsane, fıkra, halk hikâyesi vb. sözlü kültür ürünlerine halk anlatıları denmektedir. Halk anlatıları geçmişte olduğu gibi günümüzde de yaşamaya devam eden kültürel geleneğin sözlü olarak taşıyıcısı konumundadır. Geniş bir kültüre sahip olan Türkler, halk anlatılarında içerisinde halk bilimini de yaşatmaktadırlar. Halk bilimi aynı zamanda birçok kültürel değerleri (toplum bilim, dil bilim, edebiyat?) bünyesinde barındıran bir bilim dalının da adıdır desek her hâlde yanlış olmaz. Halk anlatıları, halkın geleneklerini, göreneklerini, duygularını, düşüncelerini nesilden nesile aktarımını da sağlayan metinlerdir. Toplumlar, anlatı geleneklerini oluştururken onların hayatını etkileyen, yaşamlarında önemli yer etmiş tüm unsur ve olayları da kullanmışlardır. Bu unsurlardan biri de hemen hemen her canlı için gerekli olan en temel besin maddesi olarak değerlendirilen "süt" tür. Gerek günümüzde gerekse yıllar öncesinden beri önemini ve gerekliliğini asla yitirmemiş, hayatımızın her alanında yer almış olan süt sadece halk mutfağıyla sınırlı kalmayıp halk anlatılarında, halk hekimliğinde, halk inanışlarında, mitolojide, tıpta, bayram ve törenlerde de Türk kültürünün bir parçası olarak yerini korumuştur., Cultural products that epics, tales, legends, anecdotes, folk tale ; is called oral folk narratives. People's narratives today as in the past, continue to have spoken as a cultural tradition that is carrier. With a wide culture, the Türkish people, live People's science in folk narratives . People's science as well as many cultural values (society science, language science, literature etc. ) that incorporates a scientific name of a branch within each, or should we say it is. People's narratives; is a text that transmission the publics traditions, customs ,violation, thoughts, feelings on generation to generation. When you are composing a customs of Societies, the narrative is, in their lives that affect their lives and agree on important events and in all aspects. One of the factors in that almost every live that are required for the basic nutrient assessed as "milk" type. Today's need for many years and have been in advance of need and never feel, in every part of our lives that have been part of the milk is second only limited people, and the people not only narratives people medical sciences, people bliefs, mythology, and the people, in medicine and ceremonies, holiday, as part of a Turkish culture in its entirety.
- Published
- 2013
33. Anadolu Türk folklorunda bitki adlarının veriliş hikâyeleri üzerine bir inceleme
- Author
-
Özkan, Şeyda, Alptekin, Ali Berat, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, and Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Bitkiler ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Name giving ,Efsane ,Mythologies ,Linguistics ,Turkish Language and Literature ,Plants ,Mitology ,Legend ,Mitoloji ,Dilbilim ,Halk Bilimi (Folklor) ,Folklore ,Myth - Abstract
Varlık düzeninin temel unsurlarından olan bitkiler, göçebe bir toplum olan Türklerin hayatında çok özel bir yere sahiptir. Yaradılış efsanelerinde insanla tanrı arasında aracı olduğu görülen bitkiler, hayvanlar ve insanlar ile varlık düzeninin devamını sağlarlar. Bu sebeple birtakım inanış ve hikâyelerle maddi kültürde yerini almıştır. Bitkilerle ilgili mevcut inanış, hikâye ve efsanelerin temelinde; yaradılış, korunma ve tanrıya ulaşma fikri vardır. Bu efsanelere baktığımızda; bitkiler kimi zaman çeşitli özellikleriyle, kimi zaman da sembolik olarak karşımıza çıkar. Bitkilere verilen isimlerde de bu unsurlar etkili olmuştur., Being the plants that are the basic elements of the order, a society of nomadic Turks who has a very special place in his life. Creation myths, which seem to be an intermediary between man and god, plants, animals and humans provide more order and assets. For this reason, a number of material culture, beliefs and stories has taken place. Existing beliefs about plants, on the basis of the history and legends, creation, protection, and has the idea of God to reach. When we look at these myths, various characteristics of plants, sometimes, and sometimes appears as symbolic. The names of these elements in plants has been effective.
- Published
- 2012
34. A review on folk literature and folklore in gulsehir county, Nevsehir province
- Author
-
Yıldız, Nevin Çöl, Alptekin, Ali Berat, and Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Traditions ,Gelenekler ,Literature ,Folk literature ,Halk edebiyatı ,Gülşehir ,Edebiyat ,Nevşehir ,Folklor ,Folklore - Abstract
Bir ulusun edebiyatı, kuşaktan kuşağa sürüp giden bir kültür unsurudur. Her kültürel unsur gibi edebiyat da toplum yaşantısında büyük değişmeler olmadıkça çok yavaş gelişir. Hızla değişen dünyamızda bu değerleri yazılı hale getirmediğimiz takdirde unutulmaya mahkûmdur. Türk halk edebiyatı ise halkın içinden çıkan ürünlerle beslenir, gelişir. İşte bu düşünce ile ?Nevşehir İli Gülşehir İlçesi Halk Edebiyatı ve Folkloru Üzerine Bir İnceleme? isimli bu çalışmada derleme metoduyla elde edilen verilere göre Gülşehir yöresinin geçmişten bugüne yaşanmış ve hala sürdürülmekte olan gelenek ve görenekleri, örf ve âdetleri ve Türk halk edebiyatı ürünleri ele alınmıştır. Çalışmanın giriş kısmında yörenin tarihi, coğrafik, ekonomik, demografik yapısı ve sosyo-kültürel yapısı ele alınmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde Gülşehir ilçesindeki halk edebiyatına ait örnekler verilmiştir. İlk kısımda masal, efsane ve fıkraların tanımına ve çeşitlerine değinilip, yöremizde derlenen halk edebiyatı ürünlerinden örnekler sunulmuştur. İkinci kısımda ise anonim halk edebiyatı ürünleri olan ağıt, türkü, mani ve ninni türleri hakkında bilgi verilip, yöremizde bu türler için derlediğimiz örneklere yer verilmiştir. Üçüncü kısımda ise kalıplaşmış ifadeler başlığı altında derlenen atasözü, deyim ve bilmecelere yer verilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise Gülşehir folklorundan örneklere yer verilmiş ve Gülşehir ve çevresindeki doğum, evlenme ve ölüm adetleri üzerinde durulmuştur. Bunların yanı sıra sünnet, asker uğurlama ve bayramlar da yapılan uygulamalara yer verilmiştir. Bu bölümde son olarak yöredeki çocuk oyunlarına, mahalli kelimelere ve halk mutfağına örnekler verilmiştir. Çalışmanın sonunda sonuç, kaynak şahıslar, kaynakça, fotoğraflar ve bölgeye ait harita bulunmaktadır., From this aspect, in this study named as "A Review on Folk Literature and Folklore in Gulsehir County, Nevsehir Province", Gulsehir district?s customs and traditions, costumary usage and Turkish folk literature products lived from past to today and still ongoing obtained by data collection method are examined. In the introduction part of this study, geographic, economic, demographic and socio-cultural structures of the district are discussed. In the first chapter of this study, the examples of folk literature in the Gülsehir district are given. In the first part definitions and varieties of fairy tales, legends and jokes have been emphasized and also some examples of folk literature products composed from our district have been presented. In the second part, by informing about genres such as Agit, Turku, Mani and Ninni, which are creations of anonymous folkloric literature and also the samples that we compiled around our district, are given. The third section is compiled under the proverbial stereotyped expressions, idioms and riddles to take place. In the second chapter of the study examples of Gülsehir folklore are given and birth, marriage and death rituals which are belong to Gülsehir and its surrounding are emphasized. In addition to these, the practice in circumcision, military sendoff and festivals take place. At the end of this chapter, examples of child games, local words and public kitchens have been given. At the end of the study conclusion, resource persons, bibliography, photos, and maps are available.
- Published
- 2010
35. İlköğretim 2. kademe Türkçe derslerinde hayvan masallarının değerlendirilmesi
- Author
-
Kıvrak, Gülay, Alptekin, Ali Berat, Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı, and Enstitüler, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Turkish lesson ,İlköğretim okulları ,Masallar ,Türkçe dersi ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Animals ,Hayvanlar ,Primary education schools ,Tales - Abstract
İnsan, kavramların bir dil bütünlüğü içinde kazandıkları değerlerle birlikte sosyalleşir ve dil yardımıyla öğrenme, öğrendiklerini uygulama, yorumlama gibi birtakım faaliyetlerde bulunur. Yine dil aracılığıyla insan kendini ifade eder; duygu, düşünce, hayal dünyasını zenginleştirir. İnsanın kendini gerçekleştirebilmesi ve etkili iletişim hâlinde olabilmesi için anadil oldukça önemlidir. Çocuk önce ailede daha sonra okulda anadilinin inceliklerini öğrenir. Büyüklerin çocuklara söyledikleri ninni, mâni, tekerleme, bilmece, türkü sayesinde çocuk anadilinin güzellikleriyle tanışır. Okulda anadilini sevdirecek, anadilinin güzelliklerini fark edecek türde türkü, mâni, bilmece, ninni, masal, tekerleme gibi severek ve ilgiyle okuyacağı halk edebiyatı türlerine yer verilmesi gerekmektedir. İlköğretim çağındaki çocukların bu metinleri severek okuduğu görülmüştür. Öğrencinin okuldaki akademik başarısında anadilin önemi büyüktür. İlköğretim çağındaki çocukların anadilindeki bireysel farklılıklar görülebilir. Anadilinin inceliklerine hâkim oldukça öğrencinin konuşma, yazma, dinleme, okuma becerilerinde ilerleme görülecektir. Türkçe öğretimi de işte bu nedenle önemlidir. Kültürün nesilden nesile aktarılmasında, millî değerlerin kazandırılmasında, ulusal bilincin gelişmesinde, millî birlik ve beraberliğin sağlanmasında önemli rol oynamaktadır. Türkçe öğretiminin amaçlarına ulaşabilmesi için ders kitaplarına hayvan masallarına yer verilmelidir. Türkçe ders kitaplarına bakıldığında hayvan masallarına sadece 6. Sınıf ders kitaplarında rastlanmıştır. Bu hayvan masallarının da La Fontaine ve Aisopos gibi batı kökenli olduğu görülmüştür. Oysa hayvan masallarının en güzelleri ülkemizde derlenmiştir. Bu çalışmada ülkemizde derlenen elli hayvan masalı tertip edilmiş ve çeşitli kazanımlarla ilgili etkinlikler hazırlanmıştır. Bizim görevimiz insan olmanın erdemlerini, milli değerlerimizi, anadilimizi sevdirerek kavratmak, tanıtmak ve bu şekilde gelecek kuşaklara aktarımını sağlamaktır. Bu çalışmamızın bu yönde yararlı olacağını düşünüyoruz., Human beings socialize with the values which the concepts gain in a wholeness of the language and so that they function some activities such as learning with the help of language, carrying out the things learnt, commenting on etc. Furthermore, with the help of the language; one has the ability to express himself and enrich the emotions, thoughts and images. Mother tongue has a great importance for having an efficient communication and having a self actualization. Children first acquire the language in the family and then learn the details at school. Children recognize the words of language thanks to folk song, mania, lullaby, folk, poem, riddle, and clever reply which are explained and sung to them by the adults. At schools? curriculum it is necessary to give importance to folk literature types such as folk song, mania, lullaby, folk, poem, riddle and clever reply etc which will draw the children?s attention and arouse interest in mother tongue . With the help of these, they will notice the beauty of the mother tongue. What is more, it is seen that the children in primary school times, read these texts by love. Mother tongue is very important for the students? academic achievement. In primary school times, some individual differences can be seen in the mother tongue of the children. The students will make progress, in speaking, listening, reading and writing skills when they have a command of a language in the mother tongue thoroughly. For this reason; teaching of Turkish is of great importance. Besides, it has an important role in transferring culture, gaining moral values, developing national consciousness, providing National Unity and Solidarity. In order to achieve the objectives of Turkish teaching, the fables must be taught in the course books. When the Turkish course books are examined, the fables are encountered only in the sixth class of course books. Most of these fables are western origin fables like Ezop and La Fontaine. Whereas the most beautiful fables are gathered together in our country. In this study, fifty fables which are gathered in our country are arranged and some activities about various acquisitions are prepared. Our aim is making comprehended the virtues of being a human, our national values, endearing our mother tongue while comprehending, and in this way making transferred to next generations. We think that this study will be useful in this way.
- Published
- 2010
36. İki Osmanlı nüktedanının (Bekri Mustafa-İncili Çavuş) fıkaralar üzerine karşılaştırmalı bir araştırma
- Author
-
Akçar, Rukiye, Alptekin, Ali Berat, Enstitüler, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, and Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
Türk Dili ve Edebiyatı ,Nükte ,Ottoman State ,Turkish Language and Literature ,Witty remark ,Fıkralar ,Turks ,Osmanlı Devleti ,Bekri Mustafa ,Halk Bilimi (Folklor) ,Folklore ,Ottoman Period ,İncili Çavuş ,Jokes - Abstract
İncili Çavuş yaşadığı dönem, yer ve bulunduğu çevre itibariyle önemli bir yere sahip, halkın sorunlarını dile getirmiş, halkın saraya ait kulağı olmuş, padişahın nedim ve musahibi, fıkralarından da anlaşılacağı gibi halk-devlet ilişkisini eleştirme hakkına sahip, zeki, hazırcevap ve nüktedan bir kişiliktir. Bekri Mustafa da İncili Çavuş gibi zeki ve nükteli tavırlarıyla padişahın dostluğunu kazanmış, nedim ve musahip, sarhoşluğuyla içki yasağına ve yönetimdeki aksaklıklara karşı halkın sesi olmuş bir kabadayı ve döneminin en ünlü ayyaşıdır. Yaptığımız bu çalışma ile iki Osmanlı nüktedanının hayatları üzerindeki sis perdesi biraz olsun aralanmış, onların hayatları etrafında teşekkül eden fıkralar bilimsel bir çerçevede incelenmiş ve Türk fıkralarının bilimsel dünyasına katkıda bulunmaya çalışılmıştır., In consideration of his life term, place and environment İncili Çavuş has an important position. He depicts the problems of community, he is the voice of palace and the funny man of the sultan, as can be understood from the anectodes he has the right to criticize the relation between the state and the community. As İncili Çavuş, Bekri Mustafa with his intelligent and humorous behaviours gain confidence of Sultan and with his drunkness he is against to prohibition of alcohol and also he is a hector who is the voice of community against administrative failures. Besides, he is the most famous drinker in the period he lived. By this study, we make a little clear the lifes of the two Ottoman humorists; and the anectodes around their lifes is examined in a scientific frame. Thus, it is strived for making contribution to the scientific world of Turkish anectodes.
- Published
- 2010
37. Nevşehir ili Gülşehir ilçesi halk edebiyatı ve folkloru üzerine bir inceleme
- Author
-
Çöl Yildiz, Nevin, Alptekin, Ali Berat, and Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
Traditions ,Literature ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Folk literature ,Turkish Language and Literature ,Nevşehir-Gülşehir ,Halk Bilimi (Folklor) ,Folklore - Abstract
Bir ulusun edebiyatı, kuşaktan kuşağa sürüp giden bir kültür unsurudur. Her kültürel unsur gibi edebiyat da toplum yaşantısında büyük değişmeler olmadıkça çok yavaş gelişir. Hızla değişen dünyamızda bu değerleri yazılı hale getirmediğimiz takdirde unutulmaya mahkûmdur. Türk halk edebiyatı ise halkın içinden çıkan ürünlerle beslenir, gelişir. İşte bu düşünce ile ?Nevşehir İli Gülşehir İlçesi Halk Edebiyatı ve Folkloru Üzerine Bir İnceleme? isimli bu çalışmada derleme metoduyla elde edilen verilere göre Gülşehir yöresinin geçmişten bugüne yaşanmış ve hala sürdürülmekte olan gelenek ve görenekleri, örf ve âdetleri ve Türk halk edebiyatı ürünleri ele alınmıştır.Çalışmanın giriş kısmında yörenin tarihi, coğrafik, ekonomik, demografik yapısı ve sosyo-kültürel yapısı ele alınmıştır.Çalışmanın birinci bölümünde Gülşehir ilçesindeki halk edebiyatına ait örnekler verilmiştir. İlk kısımda masal, efsane ve fıkraların tanımına ve çeşitlerine değinilip, yöremizde derlenen halk edebiyatı ürünlerinden örnekler sunulmuştur. İkinci kısımda ise anonim halk edebiyatı ürünleri olan ağıt, türkü, mani ve ninni türleri hakkında bilgi verilip, yöremizde bu türler için derlediğimiz örneklere yer verilmiştir. Üçüncü kısımda ise kalıplaşmış ifadeler başlığı altında derlenen atasözü, deyim ve bilmecelere yer verilmiştir.Çalışmanın ikinci bölümünde ise Gülşehir folklorundan örneklere yer verilmiş ve Gülşehir ve çevresindeki doğum, evlenme ve ölüm adetleri üzerinde durulmuştur. Bunların yanı sıra sünnet, asker uğurlama ve bayramlar da yapılan uygulamalara yer verilmiştir. Bu bölümde son olarak yöredeki çocuk oyunlarına, mahalli kelimelere ve halk mutfağına örnekler verilmiştir.Çalışmanın sonunda sonuç, kaynak şahıslar, kaynakça, fotoğraflar ve bölgeye ait harita bulunmaktadır. From this aspect, in this study named as `A Review on Folk Literature and Folklore in Gulsehir County, Nevsehir Province`, Gulsehir district?s customs and traditions, costumary usage and Turkish folk literature products lived from past to today and still ongoing obtained by data collection method are examined.In the introduction part of this study, geographic, economic, demographic and socio-cultural structures of the district are discussed.In the first chapter of this study, the examples of folk literature in the Gülsehir district are given. In the first part definitions and varieties of fairy tales, legends and jokes have been emphasized and also some examples of folk literature products composed from our district have been presented. In the second part, by informing about genres such as Agit, Turku, Mani and Ninni, which are creations of anonymous folkloric literature and also the samples that we compiled around our district, are given. The third section is compiled under the proverbial stereotyped expressions, idioms and riddles to take place.In the second chapter of the study examples of Gülsehir folklore are given and birth, marriage and death rituals which are belong to Gülsehir and its surrounding are emphasized. In addition to these, the practice in circumcision, military sendoff and festivals take place. At the end of this chapter, examples of child games, local words and public kitchens have been given.At the end of the study conclusion, resource persons, bibliography, photos, and maps are available. 177
- Published
- 2010
38. İlköğretim Türkçe derslerinde Dede Korkut Hikayeleri'nin değerlendirilmesi
- Author
-
Çatal, Şirin, Alptekin, Ali Berat, Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı, and Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Türk Dili ve Edebiyatı ,Turkish Language and Literature - Abstract
Dil, toplumların meydana gelişinde, birlik ve beraberlik içinde millet olarak yaşamasında temel taştır. Dilin önemi kadar, dilin aktarımı da millî birlik için gereklidir. Dil, yaşanılan çevrede hayatın ilk günlerinden itibaren doğal olarak öğrenilir. Doğal öğrenmeyi sağlayan görsel, işitsel ve dilsel iletilerdir. Çocuklara söylenen türkü, mâni, ninni, tekerleme sayesinde çocuklar dilin sözcükleriyle tanışır. Bir dilin sözcükleri, bütün kuralları sözlü edebiyat ürünü dediğimiz halk anlatılarından, konuşma dilinden hareketle yaşam içerisinde çocuklar tarafından fark edilir. Bu süreçte çocuk dilini fark ederken ulus bilinci de kazanır. Dil eğitimi ayrıca kültürün aktarımını da beraberinde getirir. Her toplumun kültürel değerleri diğer kuşaklara dilleri sayesinde aktarılır. Ailede ve okullarda okutulan ders müfredatlarında dilin öğretiminde kültürel değerlerin kavratılmasına önem verilmesi gerekmektedir. Dilin işlevini ilköğretim çağında kavrayan çocuklarımıza dil öğretimi yapılırken ilgi alanları dikkate alınmalıdır. İlköğretim çağındaki çocuklarımızın ilgi alanları incelenirse olaya dayalı metinleri, büyüklerin yaşamına dair yazıları, tekerleme, mâni, vb. türdeki manzum yazıları sevdikleri fark edilir. Dilin öğretilmesinin hedeflendiği bu dönemde kültürümüzü severek aktaracak, dilin inceliklerini kavratacak; olaya dayalı ve manzum bölümleri içeren en uygun metnimiz Dede Korkut Hikâyeleri'dir. Türkçe ders kitapları incelendiğinde yenilenen Türkçe programına uygun ders kitaplarında olaya dayalı metin türlerinde Dede Korkut Hikâyeleri'ne rastlanmamıştır. 1981 yılına ait programa göre tertip edilen ders kitaplarından yirmi biri incelenmiş; sadece ikisinde hikâyelere yer verildiği görülmüştür. Bu eksiklik fark edilmiş; bu amaçla eksikliği gidermek için bir çalışma yapılmıştır. Dede Korkut Hikâyeleri'nden çocukların ilgi ve seviyelerine uygun üç metin seçilerek yeniden tertip edilmiştir. Düzenlenen metinlerden yararlanarak kelime kazanımı, anlama, anlatma, dilbilgisi, atasözü ve deyim öğretimi konularını ihtiva eden etkinlikler hazırlanmıştır., Language is a foundation stone for coming into existence of society and its living in unity and cooperation as a nation. The transfer of a language is necessity for a national unity, as much as its importance. The transfer becomes a reality by means of values that bring together the society. In this matter cultural elements are the main workers. Language is learnt naturally in the lived surroundings from the first day of life on. Visual, auditory, and languagal message provide the natural learning from the beginning of chlidhood period on. Children recognize the words of language thanks to folk song, mania, lullaby, folk poem, riddle, and clever reply which are explained and sung to them. The words, idioms, proverbs, stereotyped expressions of this language are introduced and taugth thanks to the products of folk literature. All rules of a language are become aware of folk explanations which are known the products of oral literature, everyday speech in daily life as a natural period by children. In this period when the children notice their language, fineness and rules of their language; they comprehend the nation. Also language education brings together with culture transfer.Each society transfers cultural values to the other generations thanks to their language. Both in family and at schools? curriculum it is necessary to give importance for being comprehend cultural values. Our children who are comprehended functions of language in their primary school times should be educated while making language education by taking attention to their interests? area. If our primary school children?s interest are investigated it is noticed that they read by love the texts which are based on common events, written items about adults? life, clever reply, mania, lullaby, folk poem, typed of written in verse etc. In this period which is aimed to teach language; we can show stories of Dede Korkut. Because it has on importance to transfer our culture by love to comprehed the fineness of language both based on the events and including the parts of written in verse, also. When the Turkish course books are examined, stories of Dede Korkut are not encountered at kinds of text related to event in the course books that is suitable for Turkısh programme restored in 2005. But 21 of course books that are arranged for programme of 1981 were examined and were seen that only two of them have stories. One of the could take place as a reading text. This lack was realized for this purpose a study was made for removing in this area. By selecting three texts that are suitable for levels and interest of children, these were arranged in their levels. By using arranged texts, activities including topics of acquiring word, understanding, explaining, gramer, idiom, proverb and teaching idiom were prepared. We are in need of comprehending and introducing culturel values very much. Becoming scattered of nations not having common culturel values is inevitable. Our aim is not reforming but is making comprehended something that we have in a suitable way and making tarnsfered to next generations. We think that this study will be useful in this way.
- Published
- 2009
39. Hakkâri/Yüksekova 75.Yıl Yatılı İlköğretim Bölge Okulu ilköğretim 7.sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin deyim, atasözü ve bilmece dağarcıklarının belirlenmesi ve bunların öğretilmesi
- Author
-
Kayhan, Gökçe Çiçek, Alptekin, Ali Berat, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, and Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Riddles ,İlköğretim öğrencileri ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Primary education students ,Idioms ,Halk Bilimi (Folklor) ,Bilmeceler ,Deyimler ,Folklore ,Regional boarding primary education schools - Abstract
Bu araştırmada ilköğretim okullarının 7.Sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin deyim, atasözü ve bilmece kullanımının aile-okul-öğretmen ve çevre faktörlerine göre değişip değişmediğine yönelikte tespitlerde bulunma amaçlanmıştır. Araştırma Hakkâri İli Yüksekova İlçesi merkezinde bulunan 75. Yıl Yatılı İlköğretim Bölge Okulu İlköğretim 7. Sınıf düzeyinde öğrenim gören öğrencilerin deyim, atasözü ve bilmece dağarcıklarının belirlenmesi ve bunların öğretilmesi amacıyla 100 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya ilişkin hazırlanan anket formunda öğrencilerin deyim, atasözü ve bilmece deyince ne anladıkları ve dağarcıklarında yer alan deyim, atasözü, bilmeceler belirlenmiştir. Araştırma sonucunda öğrencilerin deyim ve atasözünü karıştırdıkları belirlenmiştir. Deyimlerin ortak kullanımda sayıca en fazla olduğu atasözlerinin ise en az sayıda olduğu görülmüştür. Özellikle deyim kullanımında ve bilmece sormada, kelimelerde değişiklik yaparak aslına uygun kullanımdan uzaklaştıkları görülmüştür. Atasözlerinde kelimelerin daha doğru kullanıldığı görülmüştür., In this study we have aimed fort he knowledge of 7 th grade students use of idioms, proverbs, riddels within the context of family, school, teacher and environment and whether these are effected by the factors listed above. This study was conducted at Hakkari Yüksekova 75. Yıl Yatılı İlköğretim Bölge Okulu on a hundred 7 th grade students. At this study conducted I aimed to find out throught a questionnaire the understanding and knowledge of the students when they are told idioms, proverbs, riddels was found out that students confused idioms and proverbs. It was seen that they changed the words and thus moving away from the orijinale meaning. As a resullt of the ques conducted it was seen that proverbs were used more correctly.
- Published
- 2009
40. Anamur folkloru
- Author
-
Kayabaşi, Onur Alp, Alptekin, Ali Berat, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, and Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
Anamur ,Halk edebiyatı ,Folk literature ,Folklor ,Halk bilimi ,Folkloric elements ,Halk Bilimi (Folklor) ,Folklore ,Folklorik ögeler - Abstract
Anamur Folkloru adlı bu çalışmamızın konusu, Anamur ve köylerine ait geleneğe bağlı maddi kültürün mahsulleridir. Çalışmamız bir derleme çalışmasıdır. Çalışmamızın giriş bölümünde, Anamur'a genel bir bakıştan sonra, araştırma yaptığımız yörenin tarihi, ekonomik ve sosyal yapısı anlatılmıştır. Çalışmamızın ilk bölümünde bölgemizdeki anlatılan halk anlatmalarını (masal, halk hikâyesi, menkıbe, efsane, fıkra) belirli bir düzenleme içinde, temel bilgi ve tanımlamalara dayandırılarak sıralanmıştır. Çalışmamızın ikinci bölümünde anonim halk şiiri (mâni, türkü, ninni, ağıt) ürünlerine yer verilmiştir. Çalışmamızın üçüncü bölümünde kalıplaşmış ifadeleri (atasözü, deyim, bilmece, tekerleme, ölçülü sözler, dualar, beddualar) alfabetik olarak ve sınıflandırmaya ta'bi tutularak sıralanmıştır. Çalışmamızın dördüncü bölümünde hayatın geçiş dönemlerine (doğum, evlenme, ölüm) ait, derlediğimiz gelenek ve görenekler sıralanmıştır. Devam eden bölümlerde ise sırası ile halk hekimliği, inanışlar, köy seyirlik oyunları, çocuk oyunları, yöresel yemekler, lakaplar, mahalli kelimeler verilmiştir. Çalışmamızın sonuna kaynakça, kaynak şahıslar, resimler ve harita konulmuş olup, değişim sürecinde bulunan bu sahayla ilgili genel bir değerlendirmeye de yer verilmiştir. Aynı kültür değerlerinin varlığını sürdürdüğü coğrafyalarda, teknolojinin dayattığı yeni değerlerin, kültür ögelerini ve gelenekleri kaybettirmesi muhtemeldir. Derlemede ortaya çıkardığımız ortak kültür değerleri; çağlar içinde varlığını sürdürmüştür., The subject of the work named Anamur Folklore is the product of the material culture subjected to the tradition of the Anamur and the villages around it. The work is a collected study. At the prologue, after overwieving the Anamur, the region?s that ll be researched economical, historical and social structure is explained. At first chapter, The narratives told at the region such as stories, folk tales, epics, legends, anectodes, is aligned at aparticular order based on the fundemental knowledges and the definitions. Anonymous folk poets? products? like mani?s, folk songs, lullabies, laments is given place at the second chapter. The third chapter consist of rigid terms such as proverbs, idioms, riddles, repartees, prayers, curses arranged as alphabeticaly and sorted by the terms. At the Fourth chapter, the customs and traditions related to the life cycle are aligned. Ongoing chapters contains folk remedies, beliefs, village stage plays, child games, regional foods, nicknames, regional verbs respectively. In the end, references, souırce persons, pictures and map are placed, and also a general assessment about the changing process of the region is here. At the geographies that share the same cultural values, the values insisted by the technology diminishing the cultural elements and customs probable. The cultural values we revealed in this Derleme have subsisted it?s exsistency for ages.
- Published
- 2008
41. Gazipaşa'da folklaor ve halk edebiyati ürünleri
- Author
-
Uysal, Yavuz, Alptekin, Ali Berat, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, and Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
Örf ve adetler ,Halk edebiyatı ,Folk literature ,Gazipaşa ,Folklor ,Manners and customs ,Halk Bilimi (Folklor) ,Folklore - Abstract
Gazipaşa'da Folklor ve Halk Edebiyatı Ürünleri isimli bu çalışmada, Gazipaşa bölgesinde geçmişte yaşanmış ve unutulmaya yüz tutmuş halk edebiyatı ürünleri ile günümüzde halen yaşatılmaya çalışılan gelenek, görenek ve inanışlar ele alınmıştır. Araştırmacılar tarafından yeterince incelenmeyen ve araştırma yapılmayan Gazipaşa folkloru, zengin bir geçmişe sahip olmasına rağmen halen bakirliğini korumaktadır. Özellikle ilçe merkezinden uzaklaşılarak köylere doğru gidildiğinde, daha da belirgin bir şekilde ortaya çıkan ve yaşamın bir parçası olan bu ürünlerin toparlanarak yazıya geçirilmesi ve kalıcılığın sağlanması amaçlanmıştır. Günümüzde kitle iletişim araçlarının ( gazete, dergi, televizyon?) çoğalması neticesinde insanlar arasındaki iletişim zayıflamış ve sözlü kültürün bir parçası olan halk edebiyatı ürünleri unutulmaya yüz tutmuştur. Bu çalışmamızda, bölgede yapmış olduğumuz derleme çalışmalarıyla, bu ürünler kayıt altına alınmış ve yazıya geçirilerek gelecek nesillerin de bu ürünlerden faydalanması çalışmamızın temelini oluşturmuştur. Çalışmamız, ön söz, kısaltmalar ve giriş kısımlarının ardından on bir bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde, Halk Anlatmaları ( masal, efsane, fıkra ve halk hikâyeleri ); ikinci bölümde, Anonim Halk Şiiri ( mani, ninni, türkü ve ağıtlar ); üçüncü bölümde destanlar incelenmiştir. Dördüncü bölümde, Kalıplaşmış İfadeler ( atasözleri, deyimler, bilmeceler, tekerlemeler, dualar ve beddualar ); beşinci bölümde, Geçiş Dönemi Adetleri ( doğum, evlenme, ölüm ); Altıncı bölümde, Halk Hekimliği ve Halk Baytarlığı; yedinci bölümde, Halk İnanışları; sekizinci bölümde, Çocuk Oyunları; dokuzuncu bölümde, Yöresel Yemekler; onuncu bölümde lakaplar ve on birinci bölümde Bölgede Kullanılan Mahalli Kelimeler ele alınmıştır. Çalışmanın sonunda sonuç, kaynak şahıslar, kaynakça, fotoğraflar ve bölgeye ait harita bulunmaktadır., In this study titled "Products of Folklore and Folk-literature", folk-literature that was experienced in past in Gazipaşa and begun to be forgotten, and traditions, customs and beliefs that were attempted to be kept alive, are discussed. Although, Gazipaşa folklore that was not sufficiently examined and analysed by researchers has a rich past, it still protects its virginity. Especially, it was aimed to compile and write these products which have been obviously exposed and became a part of life, and to provide their permanence, when you go to villages by getting away from country town. Today, as a result of enhancement of mass media, communication among people weakened and folk-literature that is a part of oral culture was begun to be forgotten. In our study, these products have been recorded and written with compilation works we did in region, and they underlied our study for the utilisation of generation next from these products. Our study consists of eleven parts following preface, abbreviations and introduction parts.ın the first part, folk narratives (tale, legend, joke and folk stories); in the second part, anonymous folk poems (turkish poems, lullaby, folk song and threnody); in the third part epics are examined. In the fourth part, stereotyped statements (proverbs, idioms, riddles, tongue twisters, prayers imprecations); in the fifth part, Customs of Transition Period (birth, marriage, death); in the sixth part, folk medicine and folk veterinary medicine; in the seventh part, folk beliefs; in the eighth part, Children's play; in the ninth part, Regional Meals; in the tenth part, epithets and in the eleventh part, Local Words are discussed. In the end of study, there are conclusion, sources, bibliography, photos and map of region.
- Published
- 2008
42. Safranbolu masalları
- Author
-
Dağı, Satiye, Alptekin, Ali Berat, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Anabilim Dalı, and Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Kastamonu ,Kastamonu-Safranbolu ,Masallar ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Turkish folk stories ,Turkish Language and Literature ,Turkish tales ,Türk halk hikayeleri ,Safranbolu ,Tales - Abstract
Masallar, canlı kultur hazinelerimizdir. Bu yonuyle masalların mutlaka unutulmadan, cağın bilim, iletisim ve teknolojisi icerisinde kaybolup gitmeden derlenip korunma altına alınmaları gerekmektedir. Derlendiği bolgenin dili, corafyası, sosyo-ekonomik durumu, kulturu gibi bircok yonu hakkında değerlendirme imkanı tanıyan masalların yazıya gecirilip bundan yıllar sonra da bilimsel calısmalara ısık tutacağına inanıyoruz. Calısmamız giris dısında dort bolum ve sonuctan olusmaktadır. Giris'te masalın tanımı, toplum hayatındaki yeri ve sınıflandırılması uzerinde durulmustur. Birinci Bolum'de Safranbolu tarihi ve coğrafi ozellikleri ile tanıtılmıstır. ?kinci Bolum' de derleme icin bolgeye gitmeden once yapılan hazırlıklar ve derleme sırasında karsılasılan zorluklar belirtilmis, kaynak sahıslar hakkında bilgi verilmistir. Ucuncu Bolum'de Safranbolu'dan derlenen 32 masalın TTV ve AaTh tip kataloğundaki numaraları ile teze alınan her masalın motif sırası verilmistir. Sonuc Bolumu'nde, yapılan calısmalar değerlendirilmistir. Dorduncu Bolum'de Saranbolu'dan derlenen masal metinlerine yer verilmistir. Masallar yazıya gecirilirken kaynak sahısların cumle yapısı korunmus olup metnin konusma bolumleri italik olarak, anlatım bolumleri normal karakterde yazılmıstır., Stories are our living culture treasures.Certainly we must protect this culture.Because we learn from stories, about geographical,socialeconomical activities and culture of the area,they borns. ?n this study we collected thirty two Safranbolu Story. Our research consist of four parts,out of priface and introduction. ?n introduction,we discussed definition and position of the stories in social life.Then we provided information about historical development of Safranbolu Stories. ?n the first part,we introduced history and geographical characteristics of Safranbolu. ?n the second part,we discussed preparations,diffuculties of collecting stories,our experience and information about persons who are orijin of the stories. ?n the third part,we provided ;the stories have a number of TTv and AaTh?s type catalog and every story have a theme order. ?n the last part,the studies were examined. Forth part consist of the stories text which were collected from Safranbolu with orijinal expressions of persons.
- Published
- 2008
43. Erdemli masalları
- Author
-
Bozlak, Ümmü Gülsüm, Alptekin, Ali Berat, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, and Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
Türk Dili ve Edebiyatı ,Mersin ,Tale ,Halk edebiyatı ,Folk literature ,Masal ,Turkish Language and Literature - Abstract
Bu yüksek lisans teziyle masal bilimi dünyasında masallar zincirine Erdemli ilçesine mahsus masallar, bilimsel metotlarla incelenmiş, sunulmuştur. Masal tiplerini birbirinden kesin çizgilerle ayırabilmek mümkün olmamaktadır. Masalların bazılarında kahramanlar yer değiştirmektedir. Kahramanı kız olan masalımızda kız cinsiyet değiştirerek erkek olmaktadır. Masallarımızda sık rastladığımız tiplerin başında padişah gelir. Üç kızı veya üç oğlu vardır. Bazen de hiç çocuğu yoktur. Adaletli, iyi yürekli biridir. Bazen en küçük kızı tarafından kolayca kandırılacak kadar saf, bazen de gelinine göz koyacak kadar kötü niyetli biridir. Olaylar onların evlenmeleri, seyahate çıkmaları etrafında gelişir. Genellikle fakir genç kızlar, şehzadelerle evlenmek istemektedirler. Masal kahramanı genellikle sihirli bir varlık olarak karşımıza çıkmaktadır. Delikanlının güvercin şeklinde; kızın inci ağacı, limondan çıkması, kaplumbağa şeklinde olması? Masalın dünyası çok geniştir. Kuvvetli bir zevk ve kültür birliğinin varlığını masallarımızda görebilmekteyiz. Yurdumuzun toprakları ile sınırlı değildir. Kötülerin cezalandırıldığı, iyilerin hep zafer kazandığı masallarımıza bütün insan topluluğunun ortak değer yargıları süzülmüştür., The aim of this Master Thesis is to present and supply Erdemli district tales to the tale chains in the science of tale as a result of studies being carried out in accordance with scientific methods. It seems impossible to seperate precisely tale types from one another.In some of the tales, heroes change their positions. A girl as a hero may change her sex and may turn to be a boy. One of the most common characters appearing in our tales is Padishah (sultan). He has most probably got three daughters or three son sor sometimes no children. He is just and kind. He is sometimes as gullible as to be deceived even by his youngest daughter whereas he is sometimes as ill-willed as to lust after his daughter-in-law. The events, after that, develops in connection with their marriage or their setting out on a trip. Poor young girls, in general, want to get married to the princes. The hero of the tale usually appears as a magical being; a young man in the figure of a pigeon, and a girl as a pearl tree or coming out of a lemon, or in the shape of a turtle? The world of tales is quite great and wide.we can easily realize a very strong existence of culture and humour unity in our tales. It is not limited with our country?s boundries. The standarts of judgement of all human societies have some roots in our tales in which carrot is fort he good since stick is fort he bad.
- Published
- 2007
44. Minstrel Huseyin Tekerek/ his life, examples from art and poem
- Author
-
Dağı, Fahri, Alptekin, Ali Berat, and Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Biyografi ,Biography ,Aşık Hüseyin Tekerek - Abstract
Âşıklık geleneği günümüzde canlı bir şekilde devam etmektedir. Bu gelenek, İslâmiyet öncesinde ozanlık geleneği ile başlamış, binlerce yıl küçük değişikliklere uğrayarak Türk kültüründeki varlığını devam ettirmiştir. 15. yüzyılın ortalarından itibaren ozan kelimesinin yerini âşık kelimesi almış ve günümüze kadar varlığını korumuştur. Bugün âşıklarımızın çoğu mahlas olarak âşık kelimesini kullanıyor olsalar da ozan kelimesini kullanan âşıklarımız da az değildir. Halk kültürünün yaşatılmasına katkısı olan, âşıklarımızdan bazıları yeterli ilgi görmedikleri için tarihin karanlık sayfalarında unutulup gitmişlerdir. Bu çalışmayı yapmaktaki amacımız kültür varlıklarımızdan biri olan âşıklık geleneğine bir halk edebiyatı araştırıcısı olarak küçük de olsa bir katkıda bulunmaktır. Araştırmamız İçindekiler, Ön Söz ve Giriş'in dışında Dört Bölüm, Sözlük ve Şiir İndeksi'nden ibarettir. Girişte aşığımızın memleketi olan Bahçe ilçesinin tarihî ve coğrafî konumu üzerinde durduk. Daha sonra âşıklık geleneğinin tarihî gelişimi hakkında bilgi verdik. Birinci Bölüm'de âşığın hayatı, âşıklığı ve mahlası üzerine incelemelerde bulunduk. İkinci Bölüm'de ise âşığın şiirlerinin şekil ve muhteva yapısı üzerinde durulmuştur. Üçüncü Bölüm'de Hüseyin Tekerek'in şiirlerinde edebî sanatlar ele alınıp incelenmiştir. Dördüncü Bölüm'de Âşık Hüseyin Tekerek'in 163 şiiri bulunmaktadır. 8 ve 11'li şiirler kendi arasında birinci dörtlüğün son mısraındaki ayak seslerine göre alfabetik olarak sıralanmıştır. Çalışmamızın sonuna küçük bir Sözlük ile Şiir İndeksi eklemeyi de ihmal etmedik., Today, minstrelsy tradition continues in high spirits. This tradition began with the tradition of being poet before Islam and underwent to a change for thousand of years and maintained its continuity in Turkish tradition. From the mid. 15 century, the word of poet was replaced with minstrel and survived until today. Although, today most of our minstrels uses the word of minstrel as appelation, the number of minstrels using the word of poet. As some of our minstrels who contributed to the sustenance of folk culture could not get sufficient attention, they were forgotten in the dark pages of history. Our intention to do this study is yet to contribute to the tradition of minstrelsy, as a folk literature researcher that is one of our cultural entities. Our research consists of four parts, dictionary and poem index contents out of preface and Introduction. In Introduction, we discussed historical and geographical position of Bahçe subprovince that is home town of our minstrel. Then, we provided information about historical development of minstrelsy tradition. In the first part, we examined the life of minstrel, his minstrelsy and appellation. In the second part, it was discussed forms and content structure of poems of minstrel. In the third part, literary arts in the poems of Hüseyin Tekerlek were examined. In the forth part, there?re 163 poems of Minstrel Huseyin Tekerek. 8? and 11? poems were listed alphabetically according to the foot sounds in the last line of a quarter among his own poems. We did not neglect adding up a small dictionary and poem index at the end of our study.
- Published
- 2007
45. Tarsus masalları
- Author
-
Kara, Öznur, Alptekin, Ali Berat, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, and Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
Masallar ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Turkish Language and Literature ,Tarsus ,Tales - Abstract
Tarsus Masalları adlı tezimiz, Tarsus ve köylerinden derlemiş olduğumuz dört fıkra ve kırk altı masaldan oluşmuştur. Tezimiz; Ön Söz ve Girişten sonra dört bölümden meydana gelmiştir. Çalışmamızın Giriş kısmında, Tarsus'un coğrafyası, tarihi ve sosyo ekonomik yapısı hakkında genel bir bilgi verdik. Birinci bölümde, masallar ve Tarsus'un halk kültürü ürünleri üzerine yapılan çalışmalar ile Tarsus masallarının derleme şekli hakkında bilgi verdik. İkinci bölümde, masalları motif ve tip yapısı bakımından inceleyerek Anti Aarne, Stith Thompson ve Wolfram Eberhard, Pertev Naili Boratav'ın kataloglarındaki tip numaraları ile birlikte motif sıraları verilmiştir. Tezimizin üçüncü bölümünde, Tarsus masallarının formel yapılarını inceledik. Dördüncü bölümde, Tarsus'un köylerinden derlemiş olduğumuz masalların metinlerine yer verdik., Our thesis called as Tarsus stories consisted of four jokes and fourty-six stories compiled from Tarsus and its villages. Our thesis; consists of fourt parts following the preface and introduction. In the introduction part of our study, we gave general information about geography, history and socio-economical structure of Tarsus. In the first part, we gave information about studies performed on stories and products of Tarsus?s folk culture and about compiling form of Tarsus stories. In the second part, motif orders are given together with type numbers in the catalogues of Anti Aarne, Stith Thompson and Wolfram Eberhard, Pertev Naili Boratav by examining stories in respect of motif and type structure. In the third part of our thesis, we examined formal structure of Tarsus stories. In th fourth part, we gave place the text of stories that we compiled from the villages of Tarsus.
- Published
- 2007
46. Âşık Gül Ahmet Yiğit hayatı, sanatı, şiirleri, hikâyeleri
- Author
-
Konaklı, Hatice, Alptekin, Ali Berat, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, and Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Biyografi ,Biography ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Turkish Language and Literature ,Âşık Gül Ahmet Yiğit - Abstract
26.07.1955'te Gaziantep ilinin, İslahiye ilçesinin Fevzipaşa köyünde doğan Gül Ahmet YİĞİT, badeli âşıklarımızdandır. Küçük yaşta saz çalıp, şiirler yazan ozanımızın âşıklığının temelinde annesinin güzel ağıtlar yakabilmesi ve gördüğü bir rüya yatmaktadır. Ustaları olarak okuduğu Karaca Oğlan'ı, Dadaloğlu'nu, Yunus Emre'yi kabul etmektedir. Ozanımız, öğretmenlik ve müdürlükten sonra emekli olur. Sarımazı'da ikâmet eden âşığımız iki çocuk babasıdır. Kendisine, kardeşinin önerdiği ?Gül? mahlasını almıştır. 1974'te Konya Âşıklar Bayramına katıldıktan sonra âşıklık yolu açılır. Özellikle Çukurova'da çok tanınır. Yurt içinde ve yurtdışında birçok yerleri gezip görmüştür. TRT'nin açtığı yetişmiş mahallî sanatçı sınavında başarılı olur. Kıbrıs'ta, Sayın Rauf Denktaş Bey'den plaket alır. Toplam 167 madalya, 26 plaket ve çeşitli teşekkür belgeleri kazanır. Ozanımızın dili açık ve anlaşılır. Şiirlerinde mahallî kelime yok denecek kadar azdır. Bunda öğretmen olmasının payı büyüktür. Gül Ahmet Yiğit, vatanına ve milletine âşık, milliyetçi bir halk ozanıdır., Gul Ahmet YIGIT who was born in 26.07.1955 in Gaziantep province, Islahiye sub-province, Fevzipasa village is one of our badeli minstrel. On the basis of minsrelsy of our misntrel who could play baglama and write poetry was the nice elegizing of his mother and his sleeping for a dream. He accepts Karaca oglan, Dadaloglu, Yunus Emre whom he read as his masters. Our minstrel retired after teaching and directorship. Our minstrel residing at Sanmazi has two children. He took the appellation of "Gul" that his brother proposed. After participating in Konya Festival for the Minstrels in 1974, the way of minstrelsy opens for him. He is known, especially in Cukurova. He had been around many places in homeland and foreign lands. He had been successful in the exams of local talents that was opened by TRT. He receives a plaquette from Mr. Rauf Denktaş in Cyprus. He totally wons 167 medals, 26 plaquettes and various certificates of achievements. Language of our minstrel is clear and understandable. In his poems, local words are little or no. Being a teacher has big share for this. Gul Ahmet Yigit is a nationalist folk minstrel who is loyal to his country and nation.
- Published
- 2007
47. Minstrel Huseyin Tekerek/ his life, examples from art and poem
- Author
-
Daği, Fahri, Alptekin, Ali Berat, and Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
Türk Dili ve Edebiyatı ,Turkish Language and Literature ,Halk Bilimi (Folklor) ,Folklore - Abstract
Âşıklık geleneği günümüzde canlı bir şekilde devam etmektedir. Bu gelenek,İslâmiyet öncesinde ozanlık geleneği ile başlamış, binlerce yıl küçük değişikliklereuğrayarak Türk kültüründeki varlığını devam ettirmiştir. 15. yüzyılın ortalarındanitibaren ozan kelimesinin yerini âşık kelimesi almış ve günümüze kadar varlığınıkorumuştur. Bugün âşıklarımızın çoğu mahlas olarak âşık kelimesini kullanıyor olsalarda ozan kelimesini kullanan âşıklarımız da az değildir.Halk kültürünün yaşatılmasına katkısı olan, âşıklarımızdan bazıları yeterli ilgigörmedikleri için tarihin karanlık sayfalarında unutulup gitmişlerdir. Bu çalışmayıyapmaktaki amacımız kültür varlıklarımızdan biri olan âşıklık geleneğine bir halkedebiyatı araştırıcısı olarak küçük de olsa bir katkıda bulunmaktır.Araştırmamız İçindekiler, Ön Söz ve Giriş'in dışında Dört Bölüm, Sözlük veŞiir İndeksi'nden ibarettir.Girişte aşığımızın memleketi olan Bahçe ilçesinin tarihî ve coğrafî konumuüzerinde durduk. Daha sonra âşıklık geleneğinin tarihî gelişimi hakkında bilgi verdik.Birinci Bölüm'de âşığın hayatı, âşıklığı ve mahlası üzerine incelemelerdebulunduk.İkinci Bölüm'de ise âşığın şiirlerinin şekil ve muhteva yapısı üzerindedurulmuştur.Üçüncü Bölüm'de Hüseyin Tekerek'in şiirlerinde edebî sanatlar ele alınıpincelenmiştir.Dördüncü Bölüm'de Âşık Hüseyin Tekerek'in 163 şiiri bulunmaktadır. 8 ve11'li şiirler kendi arasında birinci dörtlüğün son mısraındaki ayak seslerine görealfabetik olarak sıralanmıştır.Çalışmamızın sonuna küçük bir Sözlük ile Şiir İndeksi eklemeyi de ihmaletmedik. Today, minstrelsy tradition continues in high spirits. This tradition began withthe tradition of being poet before Islam and underwent to a change for thousand ofyears and maintained its continuity in Turkish tradition. From the mid. 15 century, theword of poet was replaced with minstrel and survived until today. Although, today mostof our minstrels uses the word of minstrel as appelation, the number of minstrels usingthe word of poet.As some of our minstrels who contributed to the sustenance of folk culturecould not get sufficient attention, they were forgotten in the dark pages of history. Ourintention to do this study is yet to contribute to the tradition of minstrelsy, as a folkliterature researcher that is one of our cultural entities.Our research consists of four parts, dictionary and poem index contents out ofpreface and Introduction.In Introduction, we discussed historical and geographical position of Bahçesubprovince that is home town of our minstrel. Then, we provided information abouthistorical development of minstrelsy tradition.In the first part, we examined the life of minstrel, his minstrelsy andappellation.In the second part, it was discussed forms and content structure of poems ofminstrel.In the third part, literary arts in the poems of Hüseyin Tekerlek wereexamined.In the forth part, there?re 163 poems of Minstrel Huseyin Tekerek. 8? and 11?poems were listed alphabetically according to the foot sounds in the last line of aquarter among his own poems.We did not neglect adding up a small dictionary and poem index at the end ofour study. 270
- Published
- 2007
48. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'ndeki büyü, sihir ve falın halkbilimi açısından değerlendirilmesi
- Author
-
Dülger, Elif, Alptekin, Ali Berat, Diğer, and Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Evliya Çelebi travel book ,Halkbilimi ,Sihir ,Büyü ,Fortune ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Evliya Çelebi Seyahatnamesi ,Turkish Language and Literature ,Magic ,Fal ,Folklore - Abstract
Büyü ve fal, Türk halk biliminin inanışlar bölümünde yer alan önemli kavramlardır. Sihir ve tılsım ise tam olarak büyü olmasa da büyü ile yakından ilgili uygulamalardır. İnsanlık tarihi kadar eski olan bütün bu uygulamalar, Türk kültür hayatında tespit edilemeyen bir zamandan beri canlı olarak yaşamaktadırlar. Birtakım olayları kendi lehine çevirmek için büyüye başvuran insanoğlu, çeşitli hastalıklardan korunmak, şehir veya kasabaları zehirli hayvanlardan, doğal afetlerden korumak için de tılsıma başvurmuştur. Her ne kadar büyü ile karıştırılsa da günümüzde büyüden farklı uygulamalar için kullanılan bir kelime olan sihir ise, el çabukluğu ve göz yanılsamalarına dayanan, daha çok eğlenme amaçlı gösteridir. Bu üç kavramdan farklı olan fal ise insanların geleceklerini öğrenmek için başvurdukları işlemlerdir. Türk halk bilimine baktığımız zaman büyü, sihir, tılsım ve fal ile ilgili araştırmaların fazla olmadığını görmekteyiz. Ancak, üzerinde araştırma yapıldığı takdirde görülecektir ki, Anadolu insanının zengin hayal gücü sonucunda çok çeşitli şekiller arz eden bütün bu uygulamalar Anadolu'nun pek çok yerinde canlı olarak yaşamaktadır. Bunun sonucu olarak da bu alan Türk araştırıcıların çalışmalarını beklemektedir. Bu çalışma, Türk kültür tarihi, edebiyatı ve halk bilimi açısından önemli kaynak eserlerden biri olan Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde yer alan büyü, sihir ve fal ile ilgili metinlerin Türk halk bilimi açısından değerlendirilmesine dayanmaktadır. Bu esere dayalı olarak çalışma yapmamızın amacı, büyü, sihir ve falın 17. yüzyıldan günümüze nasıl geldiği ve nasıl devam ettiğini göstermek ve bundan sonra konu ile ilgili olarak yapacağımız çalışmalara zemin hazırlamaktır., Magic and fortun are the important concepts which are believed in Turkish folklore. Witchcraft and amulet are not like magic but they have a close relation with it. All these ancient practices have been coming alive in Turkish folklore since unknown time.The human being turned to amulet to be protected from sickness, to save their cities and villages from poisonous animals, natural disasters and to change some events to their own benifets in their life.How ever witchcraft, is comonly confused with magic but it is used as a different word from magic. Indeed it is done by sleight of hand, eye mislead, and is commonly used for entertainment.The fortune which is different from these three concepts, is used to predict about the future of human. When we look at the studies of Turkish folklore we findout that there is no more research related to magic witchcraft,amulet and fortune. If we research we will see that these mentioned concepts had been the dream of Anadolian people for long time and they are still alive in those places. As a result this fact needs the research of Turkish investigators (researchers). This working is situated in (Evliya Çelebi Seyahatnamesi) which is, one of the important books in Turkish Culture, Letrature and Folklore, containing related texts about magic ,fortune and witchcraft.Our purpose, by researching on magic,fortune and witchcraft is to clearify how they came from 17th century to our life and to show that how they continoued up to now.Then we have the intention to prepare a great apportunaty to investigate about these topics.
- Published
- 2006
49. Batı Türklerinin dörtlüklerden kurulu bilmeceleri üzerinde bir araştırma
- Author
-
İçel, Hatice, Alptekin, Ali Berat, Enstitüler, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Türk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı, and Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
- Subjects
Riddles ,Batı Türkleri ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Turkish Language and Literature ,Bilmeceler ,West Turks - Abstract
868
- Published
- 2005
50. Halk anlatmalarında elma motifi üzerine bir araştırma
- Author
-
Büyükoflaz, Rukiye, Alptekin, Ali Berat, Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, and Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Türk edebiyatı ,Türk Dili ve Edebiyatı ,Turkish public literature ,Apple ,Türk halk edebiyatı ,Turkish Language and Literature ,Turkish literature ,Literature ,Elma ,Hikaye anlatma ,Halk hikayeleri ,Halk kültürü ,Story telling ,Story ,Folk culture ,Folk tales - Abstract
191
- Published
- 2004
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.