Belediye, il, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt demektir. Kent ise kendine özgü kültürü, dönüşümü, tarihsel fonksiyonu, değerleri, normları ve sosyal ilişkileri ile bir sistemi ifade etmektedir. Çağdaş anlamda belediyeciliğin gelişmesi ise kendi malî kaynaklarını yönetim organları aracılığıyla kullanan, özerk bir malî-idarî yapı ve bu yapının tüzel kişilik kazanması yoluyla şehirlerin kendi kendini yönetebilmesi imkânını kazanmasıyla gerçekleştirmiştir.Liberal yaklaşımlara göre yerel yönetimler, kendine ait bir tüzel yapısı, bağımsız ve özerk bir yapıya sahip olmakla beraber kendine ait maliyesinin bulunmasını öngörmektedir. Osmanlı döneminde Tanzimat sürecine kadar yerel yönetimler, vakıflar ve esnaf kuruluşları aracılığıyla devam ettirilmiştir. Fakat Tanzimat sürecine etkisi açısından ilk önemli adımlar II. Mahmut döneminde atılmış, İhtisab Nazırlığı kurulmuştur. Tanzimatçıların bu süreçteki esas amacı vergilerin düzenli ve hakça toplanması, hizmetlerin iyi görülmesi ve asayişin yerinde olmasıydı. Böylece oluşmaya başlayan belediyecilik kendini daha çok ticaretin yoğun olduğu merkezlerde kendini göstermeye başlamıştır.Belediye yapılanmasının gelişiminde Meşrutiyet döneminin en büyük katkısı Belediye?nin bir tüzel kişiliğe kavuşturulması olmuştur. Osmanlı Mebusan Meclisi?nde çıkarılan ''Dersaadet Belediye Kanunu?? ve ''Vilayet Belediye Kanunu'' ile belediye bir tüzel kişiliğe kavuşturularak belediyeler bakımından sınırlı bir gelişmeye sahne olmuştur.Türkiye Cumhuriyeti ise Osmanlı Devletinden 389 belediye devralmıştır. Kentleşmenin gelişiminde önemli bir yer tutan sanayileşme ise Türkiye?de kentleşmenin yavaş olması, ciddi sorunlara neden olmamasından şehircilik çalışmalarının ülke çapında yaygın olarak ele alınması öncelikli olarak düşünülmemesine yol açmış, Ankara?nın imarı ve kent plancılığının yaygınlaştırılması çabaları birincil önem taşımıştır. Fakat 1928 yılına kadar bu planlama çalışmalarının yeteri kadar ilerlemediği ve 1882 yılından itibaren uygulanmakta olan ve günün şartlarına göre ayak uyduramayan Ebniye Kanunu yürürlükte kalmıştır. Yetersiz kalan bu kanunun yerine 1924 yılında Ankara?da bir belediye yapılanması oluşturularak ilk adım atılmış olmaktaydı. Belediyelere sağlanan geniş mâli olanaklar ise 1930 yılından itibaren önemli kayıplara uğramıştır. 1933 yılında çıkarılan Belediyeler ve Yollar Kanununun çıkarılması süreç için önemli bir adım olmakla beraber şehircilik mevzuatı hazırlanmamış, sorunlar Belediye Meclis Kararlarıyla halledilmeye çalışılmıştır. Bununla birlikte belediyelerin ihtiyaçlarının giderilmesi için Belediyeler Bankası kurulmuş, Belediyeler Bankası ile Fen Heyeti ile birlikte 1945 yılına kadar devam etmiş, 1945 yılında İller Bankası bünyesinde birleştirilmiştir. Türkiye, şehirciliğin geliştirilmesi yolunda çeşitli çalışmalar da gerçekleştirilmiş ve bilim insanlarının katkılarıyla raporlar hazırlanmış ve bunun sonucunda Ankara?nın imarında hızlı yol alınmasını sağlamıştır. Demokrat Parti?nin yerel yönetimler politikasına bakıldığında yerel yönetimlerin yetki genişliğinden söz etmiş; ama planlar aracılığıyla illerin merkeze bağlılığı anlayışını benimsediği görülmektedir. DP döneminin kentleşme politikaları, sorunların zaman içerisindeki gelişimine göre şekillenerek, merkezi yapının yerel yönetimler üzerindeki etkisinin artmasıyla şekillenerek, çözüm arayışlarının da merkezi yönetime geçtiği görülmüştür.Bu bağlamda Karadeniz?in önemli bir kenti olan Samsun?da belediyenin çalışmalarının DP politikaları ile bir uyum arz etmektedir. Samsun?un elektrik, su, kanalizasyon, imar plan çalışmaları Belediyenin birincil konusunu oluşturmuş özellikle Samsun Limanının hizmete açılmasıyla gelişimi hızlanan Samsun, daha çok yamaçlara yayılmak suretiyle yerleşim planları oluşturulmuştur. 1960 yılına gelinceye değin, bu gelişmeler doğrultusunda elektrik, su, kanalizasyon ve yerleşim planlarındaki gelişme, şehrin gelişimine orantılı olarak arttırılmaya çalışılsa da yeteri kadar ihtiyaca cevap veremediği görülmüş ve aşırı borç yükü ile görev yapmak durumunda kaldığı görülmüştür.Anahtar Kelimeler: Demokrat Parti, Kentleşme, Yerel Yönetimler, Samsun, Samsun Belediyesi Municipality means an organization that suppiles public services like cleaning, lighting, water systems as well as trade audits to settlement center like cities, towns, districts, etc. Having a legal personality, it has a mayor and municipal memberes whom are elected by the public. Meanwhile, city means a system with its unique culture, transformation, historical function, value system, norms and social relations. Municipality in its contemporary sense has developed by using its own monetary sources through its administrative organs, forming an autonomous financal ? administrative structure and getting a legal personality, all of which lay the groundwork for sef administration.According to liberal approaches, local authorities anticipate a legal personality with independent and autonomous structure and its own finance Office. During the Ottoman time, local governments had been maintained until the Tanzimat (Reorganization) period by foundations and tradesman institutions. The first significant steps affecting the Reorganization period were taken during the reign of Mahmud II and İhtisab Nazırlığı was establised. The real goal of the Reformers at that period was to gather the taxes regularly and justly, perform the services orderly and maintain the public security. Thus, the concept of municipality mainly loomed large in the centers where trade was common. On the development of municipal structuring, the greatest contribution of the Meşrutiyet period (the Constitutional Monarchy) was to supply municipalities with a legal personality. Municipality received a legal personality through the `` Dersaadet Municipality Law?? and the `` Provincial Municipality Law?? issued by the Ottoman Chamber of Deputies. In this way, a limited development in relation to municipalities was managed.The Republic of Turkey took 38 municipalities from the Ottoman state. Since there was no industrialization having an important role in urbanization in Turkey, urbanization process actulized slowly in all over the country, not constituting the primary problem. Thus, construction and city planning of Ankara was placed emphasis. Yet, till 1928 it was seen taht these plans had not worked well. Meanwhile, the Ebniye Law, which had been in force since 1882 but could not keep in step with the problems of the day, was stil in force.Instead of this law which was insufficient, a municipal structuring in Ankara was composed in 1924 as the first step. The huge financial sources for municipalities suffered a great loss starting from 1930. The 1933 Municipalities and Roads Law was an important step though the city planning legislation was not prepared and problems were tried to be solved by the decisions of the Municipal Assembly. The Bank of Municipalities was founded to meet the municipal needs. The bank continued to be active together with the Science Committee till 1945, and they were merged within the body of the Bank of Provinces in 1945.Turkey performed some plans to develop urbanization in the country, some reports were prepared through the contributions of scholars. As a result, the construction works in Ankara were completed fast. When the Democratic Party?s (DP) policy on local authorities was analyzed, the broad authority of local governments can be seen though ?as can be observed- the party seem to have adopted the mentality that municipalities were dependent on the centre. The urbanization policies during the DP period were formed according to the emergence of problems in time. The central administration increased its effect on the local authorities when it undertook the responsibility of solving the problems.In this context, the municipal Works in Samsun, an important city of the Blacksea region, were performed in line with the DP policies. Electricity, water, sewage, construction plans became the primary topics of the municipality. Especially, the inauguration of the Samsun Harbor accelerated Samsun?s development, and settlement plans foreseeing Samsun?s expension towards the hillsides were drawn. Until the year 1960, the electricity, water, sewage and settlement projects were tried to be adjusted to the city?s development. However, it was observed that the plans could not meet the needs sufficiently and the municipalities had to perform their duties under the pressure of their huge debts.Key Words: Democrat Party, urbanization, local authorities, Samsun, Samsun Municipality 134