30 results on '"yanıt yüzey metodu"'
Search Results
2. Atık Malzeme Olarak Uçucu Kül ve Andezit Tozu İçeren PVA Lif Donatılı Çimento Esaslı Kompozitlerin Basınç Dayanımının Tahmininde Yanıt Yüzey Metodolojisinin Kullanı...
- Author
-
ÖZKAN, Şükrü and CEYLAN, Hakan
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
3. INVESTIGATION OF THE EFFECT OF PROCESS PARAMETERS IN CO2 LASER CUTTING OF PMMA MATERIAL BY RESPONSE SURFACE METHOD
- Author
-
Mümin Tutar, Umut Efe Karaçay, and Emre Kurt
- Subjects
laser cutting ,pmma ,response surface method ,lazer kesim ,yanıt yüzey metodu ,Technology ,Engineering (General). Civil engineering (General) ,TA1-2040 - Abstract
Recently, the studies on lightweighting have gained significant importance due to requirements such as energy efficiency and sustainability. Polymer materials are a group of materials that are frequently used for this purpose. This study investigated the effects of laser power, cutting speed and focal point on the kerf width, which are the most effective process parameters in laser cutting of Polymethylmethacrylate, a low-cost polymer material, using Response Surface Methodology and ANOVA. The results obtained from the data analysis show that the kerf width is seriously affected by the focal point depth as well as the speed and power.
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. INVESTIGATION OF THE EFFECT OF PROCESS PARAMETERS IN CO2 LASER CUTTING OF PMMA MATERIAL BY RESPONSE SURFACE METHOD.
- Author
-
KURT, Emre, KARAÇAY, Umut Efe, and TUTAR, Mümin
- Subjects
LASER beam cutting ,SURFACES (Technology) ,RESPONSE surfaces (Statistics) ,POLYMETHYLMETHACRYLATE - Abstract
Copyright of Uludag University Journal of the Faculty of Engineering (UUJFE) is the property of Uludag Universitesi, Muhendislik Fakultesi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
5. Kayar baskı plakalı artımlı sac şekillendirme yöntemiyle şekillendirilen Erdemir 7136 sacının geri esneme davranışının araştırılması
- Author
-
Ömer Seçgin, Nuri Şen, and Vedat Taşdemir
- Subjects
artımlı sac şekillendirme ,geri esneme ,erdemir 7136 malzeme ,yanıt yüzey metodu ,Engineering (General). Civil engineering (General) ,TA1-2040 - Abstract
Artımlı şekillendirme yöntemi ile kalıp imalatına ihtiyaç duyulmadan hızlı ve düşük maliyetli prototip parça üretimi yapılabilmektedir. Ancak bu yöntemdeki en önemli sorunlardan bir tanesi üretilen parçaların geometrik doğruluğudur. Geometriksel hatanın en büyük kaynağı ise geri esneme olayıdır. Bu çalışmada, kayar baskı plakalı artımlı sac şekillendirme metodu kullanılarak 1 mm kalınlığındaki Erdemir 7136 sacı şekillendirilmiştir. Klemp sıkma (sacı tutma) basıncı, artım miktarı, form takım çapı ve ilerleme hızı parametrelerinin geri esnemeye olan etkileri araştırılmıştır. Araştırma neticesinde geri esneme açısının takım çapı arttıkça büyüdüğü, ilerleme hızı ve artım miktarının artması ile düştüğü tespit edilmiştir. Çalışma kapsamında optimum parametre değerleri 5.8776 bar klemp sıkma basıncı, 1500 mm/dk. ilerleme hızı, 0.75 mm artım miktarı ve 5 mm takım çapı olarak belirlenmiştir.
- Published
- 2021
6. TI6AL4V MALZEMESİNİN TORNALAMA İŞLEMİNDE ÖZGÜL KESME ENERJİSİ VE YÜZEY PÜRÜZLÜĞÜNÜN İNCELENMESİ VE YAPAY SİNİR AĞLARI TEMELLİ TAHMİN MODELİ GELİŞTİRİLMESİ
- Author
-
Müge Kahya, Gökberk Seri̇n, Murat Özbayoğlu, and Hakkı Özgür Ünver
- Subjects
ti6al4v talaşlı imalat ,yapay sinir ağları ,yanıt yüzey metodu ,Technology ,Engineering (General). Civil engineering (General) ,TA1-2040 - Abstract
Havacılık ve medikal sanayii gibi isterleri yüksek olan sektörlerde kullanılan parçaların imalatı genellikle yüksek hassasiyete sahip talaşlı imalat yöntemleri ile yapılmakta olup, bu işlemler sırasında yüksek teknoloji ürünü takım tezgahları kullanılmaktadır. Diğer yandan, son on yılda, önemli bir maliyet girdisi olan ve çevre etkisi bulunan enerji tüketimini, talaşlı imalat sırasında en aza indirme amaçlı çalışmalar yoğunlaşmıştır. Dolayısıyla, düşük enerji tüketimi ile yüksek kaliteli iş parçalarının üretimi, giderek önem kazanmaktadır. Tornalama işlemi, talaş kaldırma işlemleri arasında en fazla tercih edilen işlemlerden birisidir. Günümüzde, Ti6Al4V malzemesi, sağladığı mekanik ve ısıl avantajlardan dolayı, hem havacılık hem de medikal sanayiinde yaygın olarak kullanılmakta ve yüksek hassasiyetli torna tezgahlarında işlenmektedir. Bu çalışmada, malzemesi Ti6Al4V olan iş parçasının yüzey pürüzlülüğü (Ra) ve bu iş parçasının üretimi sırasında elde edilen özgül kesme enerjisi (ÖKE) incelenmiştir. İşlem girdi parametreleri olarak; kesme derinliği (ap), kesme hızı (Vc) ve ilerleme (f) belirlenmiştir. Belirlenen çıktı parametrelerinin tahmini için Yanıt Yüzey Metodu (YYM) ve Yapay Sinir Ağları (YSA) kullanılmıştır. YSA ve YYM modellerinde kullanılan veriler Box-Behnken deney tasarımı ile elde edilmiştir. Bunun yanı sıra girdi parametrelerinin etkilerini incelemek adına, Merkezi Kompozit Deney Tasarımı (MKT) kullanılarak elde edilen sonuçlar üzerinden Varyans Analizi yapılmıştır. Çalışmalar sonucunda minimum yüzey pürüzlülüğü elde etmek için kesme derinliği 0,2 mm, ilerleme 0,0637 mm/dev ve kesme hızı 36 m/dak olarak belirlenmiştir. Aynı zamanda minimum özgül kesme enerjisi için gerekli girdi parametreleri; ap= 0,53 mm, f= 0,0963 mm/dev ve Vc= 44 mm/dak’dır. YSA modeli ile geliştirilen tahmin modelinin YYM tahmin modeline göre daha iyi sonuçlar ortaya koyduğu gözlemlenmiştir.
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
7. Potansiyel Ekşi Hamur Starter Kültürü Weissella cibaria N9'un Dondurularak Kurutulması için Koruyucu Ajanların Optimizasyonu.
- Author
-
Gül, Latife Betül, Gül, Osman, Dertli, Enes, and Çon, Ahmet Hilmi
- Subjects
- *
CELL survival , *GLASS transitions , *FREEZE-drying , *SURFACE properties , *CRYSTAL surfaces , *LACTOSE , *SKIM milk - Abstract
In this study, it was aimed to determine the optimum cryoprotectant formulation for the lyophilization of Weissella cibaria N9 strain isolated from sourdough as a potential starter culture, the characterization of lyophilized culture and its storage stability. The optimum formulation of skim milk, lactose and sucrose as protective agents was determined by the Box-Behnken experimental design based on viability after lyophilization. The optimal cryoprotectant formulation was identified as 5.65% skim milk, 20% lactose and 20% sucrose for maximum cell survival (>99%). Lyophilized culture obtained by the optimum cryoprotectant formulation had acceptable physicochemical properties in terms of moisture and aw, glass transition, particle surface properties and crystal structure. The highest viability was observed at 4C (9.11 log cfu/g) with an inactivation rate of 3.37x10-3 day-1. The fastest cell reduction was observed at 70C as the result of an accelerated shelf life storage test, and protective agent effectively decreased thermal death. The culture produced by using cryoprotectant could be stored at room temperature for 18 months. Consequently, this protective agent formulation was an effective in protecting W. cibaria N9 viability during lyophilization and storage while lyophilized culture had ideal properties for powder materials, and accelerated shelf life storage test was a useful technique with certain predictability. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
8. Kayar baskı plakalı artımlı sac şekillendirme yöntemiyle şekillendirilen Erdemir 7136 sacının geri esneme davranışının araştırılması.
- Author
-
TAŞDEMİR, Vedat, ŞEN, Nuri, and SEÇGİN, Ömer
- Subjects
- *
RESPONSE surfaces (Statistics) , *DIAMETER , *GEOMETRY , *MOUTH protectors , *PRESSURE , *PROTOTYPES - Abstract
Rapid and low-cost prototype parts can be produced without the need for mold production with incremental forming method. One of the most important problems in this method is the geometry accuracy of the products produced. The biggest source of the geometric error is the springback event. In this study, Erdemir 7136 sheet with a thickness of 1 mm was formed by using rolling blank holder incremental sheet forming method. The effects of holding pressure, increment, tool diameter and feedrate parameters on springback were investigated. As a result of the research, it was found that the springback angle increased with increasing of form tool diameter and decreased with increasing of feedrate and increment. The optimal conditions for springback are determined as 5.8776 bar holding pressure, 1500.0 mm/min feedrate, 0.75 mm increment and 5 mm tool diameter. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
9. Elma Ekstraktının Toplam Fenolik Madde Miktarı ve Antioksidan Aktivitesi Üzerine Değişkenlerin Etkilerinin Yanıt Yüzey Yöntemi ile Belirlenmesi.
- Author
-
PALAMUTOĞLU, Recep and KASNAK, Cemal
- Subjects
- *
PHENOLS , *APPLE varieties , *ETHANOL , *FRUIT , *SOLVENTS , *PLEASURE , *APPLES - Abstract
Apple (Malus domestica) is a fruit which has a pleasant taste so consumed with pleasure and have functional properties in terms of nutrients. Different solvents and different methods are used in the extraction of apples and other foods which contains polyphenolic compounds. In recent years, studies on ultrasound assisted extraction applications have been increasing to increase extraction efficiency. In this study, the effects of ultrasound application at different times, different ethanol concentration and different sample amount parameters on the extraction of phenolic compounds from apples and antioxidant activities of apples were determined using response surface method. Accordingly, linear modeling was developed for total phenolic content and ABTS (2,2'-azino-bis (3) -ethylbenzothiazoline-6-sulphonic acid) results, while quadratic modeling was determined for DPPH (2,2-diphenyl-1-picrylhydrazyl) results. It was determined that the extraction process with different periods in the ultrasonic water bath had no significant effect on the total phenolic content and thus on the antioxidant activity DPPH and ABTS radical scavenging activities. Optimum extraction conditions were determined as 76.153% ethanol concentration, 12.452 min ultrasound application and 2.844 g sample amount. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
10. Optimization of hydrolyzation procedure for amino acid analysis in fish meat with HPLC-DAD by Response Surface Methodology (RSM).
- Author
-
Çankırılıgil, Ekrem Cem, Berik, Nermin, and Erbay, Esen Alp
- Subjects
MEAT analysis ,ESSENTIAL amino acids ,HIGH performance liquid chromatography ,AMINO acids ,AMINO acid analysis - Abstract
Copyright of Ege Journal of Fisheries & Aquatic Sciences (EgeJFAS) / Su Ürünleri Dergisi is the property of Ege Journal of Fisheries & Aquatic Sciences (EgeJFAS) / Su Urunleri Dergisi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
11. Yanıt yüzey metodu kullanarak mikrodalga ile elma kurutmanın optimizasyonu.
- Author
-
Yoğurtçu, Hakan
- Abstract
In this study, the effects of microwave output power and slice thickness on microwave drying of apple slices were studied by using response surface method (RSM) in a modified domestic microwave oven. For experimental design, the central composite rotatable design approach was used. The values of response variables, effective diffusion coefficient, drying rate constant, color change, Hue angle, total drying time and energy consumption, were determined from the experiments performed under design conditions. It was seen that the obtained second order polynomial equations successfully represent the response variables. The results of analysis of variance (ANOVA) and response surface curves revealed that microwave output power and slice thickness were significantly effective on response variables. The effects of the independent variables on the responses and the significance level of these effects were evaluated statistically and the optimum drying conditions were determined for the aims of min color change, total drying time, energy consumption and max Hue angle. Verification experiments were performed with a maximum of 9.54% error at the recommended optimum test conditions. It has been shown that the response surface method can be successfully applied in the microwave drying of apples. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
12. Process and material characterization of directed energy deposition metal additive manufacturing
- Author
-
Karagöz, Taner, Bayram, Ali, and Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Makine Mühendisliği Anabilim Dalı.
- Subjects
Yanıt yüzey metodu ,Kriyojenik işlem ,Ti6Al4V ,Sıcak presleme (HIP) ,Mikroyapı ,Titanyum ,Parameter optimization ,Cryogenic treatment ,Parametre optimizasyonu ,Laser metal deposition ,Lazer metal depozisyonu ,Microstructure ,Hot isostatic pressing (HIP) ,Response surface method - Abstract
Direkt enerji girdili ya da yönlendirilmiş enerji girdili olarak bilinen eklemeli imalat yöntemi (DED) havacılık, otomotiv, enerji gibi sektörlerde büyük parçaların üretimi ve onarımı amaçlı olarak kullanılmaktadır. Son yıllarda DED içerisinde gelişen yöntemler ve kontrol sistemleri ile özellikle havacılık ve enerji sektöründe kullanılan titanyum ve nikel bazlı pahalı alaşımlı malzemeler ile parça üretimi için en uygun çözümlerden biri haline gelmiştir. Bu tez çalışmasında titanyum malzeme ve toz hammaddeli lazer metal depozisyonu (LMD) yöntemi kullanılarak parça üretilmesi için gerekli olan prosesin optimizasyonu, proses ve malzeme karakterizasyonu, ardıl işlemler ile mekanik özelliklerin değişimi incelenmiştir. LMD yöntemi ile titanyum parça üretiminde yüksek sıcaklıklara çıkıldığından oksitlenmenin önlenmesi için robota özel argon kabini tasarlanarak, üretimi yapılmıştır. Uygun ortam şartları sağlanarak farklı lazer gücü, ilerleme hızı ve toz besleme hızı parametre seti ile tek kaynak dikişli çok katmanlı numuneler üretildikten sonra mikrosertlik, porozite oranı, porozitelerin büyüklüğü, verimlilik, nüfuziyet ve mikroyapıları incelenmiştir. Sonuçlar ve parametreler yanıt yüzey metodu (YYM) ile optimize edilerek optimum parametre belirlenmiştir. Bu parametre ile duvar geometri üretimi yapılarak çekme numuneleri çıkarılmıştır. Üretilmiş halde ısıl işlemsiz, sıcak preslemeli (HIP) ısıl işlem uygulanmış ve 24 - 36 saat sürelerinde kriyojenik işlem uygulanmış numuneler ayrı ayrı incelenerek mekanik özelliklere ve mikroyapı değişimine etkisi incelenmiştir. Sıcak presleme sonrası kriyojenik işlem uygulanmasının ısıl işlemden farklı olarak mukavemeti düşürmeden uzamayı bir miktar arttırdığı görülmüştür. Kriyojenik ısıl işlem uygulaması ile titanyum havacılık parçalarının daha sünek, yorulma, kırılmaya daha dayanıklı bir hale getirilebileceği ve mekanik özelliklerinin iyileştirilebileceği gösterilmiştir. The additive manufacturing method (DED), known as direct energy deposition or directed energy deposition, is used for the production and repair of large parts in sectors such as aviation, automotive and energy. With the methods and control systems developed in DED in recent years, it has become one of the most suitable solutions for the production of parts with titanium and nickel-based expensive alloy materials used in the aviation and energy sectors. In this thesis, the optimization of the process, process and material characterization, and the change of mechanical properties with the subsequent processes, which are necessary for the production of parts using the laser metal deposition (LMD) method with titanium material and powder raw material, were examined. Since high temperatures are reached in the production of titanium parts with the LMD method, a robot-specific argon cabinet has been designed and produced to prevent oxidation. Microhardness, porosity ratio, porosity size, efficiency, dilution and microstructure were investigated after producing single welded multilayer samples with different laser power, laser scan speed and powder feed rate parameter set by providing suitable ambient conditions. The results and parameters were optimized by the response surface method (RSM) and the optimum parameter was determined. With this parameter, tensile samples were extracted by producing the wall geometry. Samples that were produced without heat treatment, hot isostatic pressed (HIP), heat-treated and cryogenically treated for 24-36 hours were examined separately, and their effects on mechanical properties and microstructural changes were investigated. It has been observed that the cryogenic treatment after hot isostatic pressed, slightly increases the elongation without reducing the strength, unlike the heat treatment. Coşkunöz Holding
- Published
- 2023
13. Biyolojik Çamurların Elektro-Oksidasyon Prosesi ile Şartlandırılması.
- Author
-
ERDEN, Gülbin
- Abstract
Copyright of Dokuz Eylul University Muhendislik Faculty of Engineering Journal of Science & Engineering / Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fen ve Mühendislik Dergisi is the property of Dokuz Eylul Universitesi Muhendislik Fakultesi Fen ve Muhendislik Dergisi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
14. ELEKTRO-OKSİDASYON PROSESİ İLE BİYOLOJİK ÇAMUR DEZENTEGRASYONU.
- Author
-
ERDEN, Gülbin
- Abstract
Bu çalışmada bir ileri oksidasyon yöntemi olan elektro-oksidasyon prosesinin evsel nitelikli arıtma çamurlarının anaerobik çürümesi öncesinde bir ön arıtma işlemi olarak kullanılabilirliği değerlendirilmiştir. Yürütülen çalışmada elektro-oksidasyon prosesi, Denizli'de bulunan bir evsel atıksu arıtma tesisinden alınan biyolojik çamurlara uygulanmıştır. Elektro-oksidasyon yönteminde titanyum elektrotlar hem katot hem de anot olarak kullanılmıştır. Uygulanan yöntemin çamur dezentegrasyonu açısından verimi dezentegrasyon derecesi (DD) parametresi kullanılarak Yanıt Yüzey Istatistiksel Deney Metodu ile değerlendirilmiştir. Değişken parametreler uygulanan gerilim ve süre olarak seçilmiştir. En yüksek dezentegrasyon derecesi (%13,9) 30 dakika süreyle 20 volt uygulamasında elde edilmiş olup, elektrolit ilavesinin dezentegrasyon derecesini arttırdığı belirlenmiştir. 10 g/L Na2SO4 ilavesi ile dezentegrasyon derecesi %16,6 olarak saptanmıştır. Elektro-oksidasyon prosesi uygulaması sonrasında çamurların anaerobik çürüme işlemindeki performansları Biyokimyasal Metan Potansiyeli (BMP) Testi kullanılarak değerlendirilmiştir. BMP Testi sonuçları, elektro-oksidasyon prosesi kullanılarak ön arıtılan çamurun ham çamura oranla %11,8 daha fazla metan gazı üretimine neden olduğu tespit edilmiştir. Çalışmadan elde edilen sonuçlar, dezentegrasyon amacıyla kullanılan elektro-oksidasyon prosesinin çamurların anaerobik çürüme performanslarını arttırdığını göstermiştir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
15. Farklı Fiber Yönlenme Açılarının Tabakalı Kompozit Kirişlerin Doğal Frekansına Etkisinin Yanıt Yüzey Metodu ile İncelenmesi
- Author
-
MARAŞ, Sinan and ŞENSOY, Abdullah Tahir
- Subjects
Engineering ,Mühendislik ,Tabakalı Kompozitler ,Titreşim Analizi ,Sonlu Elemanlar Metodu ,Box-Behnken Yöntemi ,Yanıt Yüzey Metodu - Abstract
This study aims to determine how different fiber orientation angles affect the natural frequency values of carbon fiber reinforced epoxy layered composites by response surface method (RSM). Experimental design was carried out with 15 design configurations determined according to the Box-Behnken Design (BBD). Modal analyzes of the models created in accordance with the input parameters at the experimental design points were carried out in the ANSYS finite element analysis package program. The fundamental frequency values were obtained as the response vector. Input parameters and corresponding response data were used to construct the quadratic regression (QR) model. Statistically insignificant terms were removed from the model in order to increase the predictive ability of the model and to establish a simpler model. According to the analysis of variance (ANOVA) results, in accordance with the literature, the effect of fiber orientation angles in the outer layers on the natural frequency of the structure was calculated to be approximately 2 times higher than in the central layer located in the neutral axis. 112 finite element models modeled in random design parameters were subjected to modal analysis. A new regression model was established with the machine learning-based "Gaussian Process Regression" method using the vibration analysis results. It has been determined that this proposed mathematical model can provide an estimate with approximately 34 times less error for BBD sampling parameters compared to the QR model., Bu çalışma, farklı fiber yönlenme açılarının karbon elyaf takviyeli epoksi tabakalı kompozitlerin doğal frekans değerlerine ne şekilde etki ettiğinin yanıt yüzey metodu (YYM) ile belirlenmesini amaçlamaktadır. Box-Behnken tasarımına (BBT) göre belirlenen 15 adet tasarım konfigürasyonu ile deney tasarımı gerçekleştirilmiştir. ANSYS sonlu elamanlar analizi paket programında deney tasarım noktalarındaki girdi parametrelerine uygun olarak oluşturulan modellerin modal analizleri gerçekleştirilmiştir. Temel frekans değerleri yanıt vektörü olarak elde edilmiştir. Kuadratik regresyon (KR) modelinin kurulması için girdi parametreleri ve bu parametrelere karşılık gelen yanıt verileri kullanılmıştır. Modelin tahmin kabiliyetinin artırılması ve daha basit bir model kurulması amacıyla, istatistiksel olarak anlamsız olan terimler modelden çıkarılmıştır. Varyans analizi (ANOVA) sonuçlarına göre, literatürle uyumlu bir şekilde, dış tabakalardaki fiber yönlenme açılarının yapının doğal frekansına olan etkisinin, tarafsız eksende bulunan merkez tabakaya kıyasla yaklaşık 2 kat daha fazla olduğu hesaplanmıştır. Rastgele tasarım parametrelerinde modellenen 112 adet sonlu elemanlar modeli modal analize tabi tutulmuştur. Titreşim analizi sonuçları kullanılarak makine öğrenmesi tabanlı “Gauss Process Regression” yöntemi ile yeni bir regresyon modeli kurulmuştur. Önerilen bu matematiksel modelin BBT örneklem parametreleri için KR modeline kıyasla yaklaşık 34 kat daha az hata ile tahmin sağlayabildiği belirlenmiştir.
- Published
- 2022
16. Evaluation of The Effects of Cutting Parameters On The Surface Roughness During The Turning of Hadfield Steel With Response Surface Methodology
- Author
-
Ergün Ekı̇cı̇, Gültekin Uzun, and Turgay Kıvak
- Subjects
hadfield steel ,machinability ,surface roughness ,response surface methodology ,hadfield çeliği ,i̇şlenebilirlik ,yüzey pürüzlüğü ,yanıt yüzey metodu ,Technology ,Engineering (General). Civil engineering (General) ,TA1-2040 - Abstract
Hadfield steel (X120Mn12) is widely used in the engineering applications due to its excellent wear resistance. In this study, the effects of the cutting parameters on the surface roughness were investigated in relation to the lathe process carried out on Hadfield steel. The experiments were conducted at a cutting speed of 80, 110, 140 m/min, feed rate of 0.2, 0.3, 0.4 mm/rev and depth of cut 0.2, 0.4, 0.6 mm, using coated carbide tools. Regarding the evaluation of the machinability of Hadfield steel, a model was formed utilizing the response surface method (RSM). For the determination of the effects of the cutting parameters on the surface roughness, the central composite design (CCD) and variance analysis (ANOVA) were used. By means of the model formed as a result of the experimental study, it was demonstrated that among the cutting parameters, the feed rate is the most effective parameter on the surface roughness, with a contribution ratio of 90.28%. It was determined that the surface roughness increases with increasing feed rate. With respect to the effect on the surface roughness, the feed rate was followed by the cutting speed with a contribution ratio of 3.1% and the cutting depth with a contribution ratio of 1.7%.
- Published
- 2014
17. Comparison of the performance of entrapped and covalently immobilized lipase in the synthesis of pear flavor.
- Author
-
Ozyilmaz, Gul and Yağız, Esra
- Subjects
- *
LIPASES , *ESTERS , *ESTERIFICATION , *FLAVOR , *ALGINATES - Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
18. Optimization of hydrolyzation procedure for amino acid analysis in fish meat with HPLC-DAD by Response Surface Methodology (RSM)
- Author
-
Esen Alp Erbay, Ekrem Cem Çankırılıgil, and Nermin Berik
- Subjects
Pre treatment ,01 natural sciences ,lcsh:Aquaculture. Fisheries. Angling ,response surface methodology ,Amino acid analysis ,Hydrolysis ,0404 agricultural biotechnology ,lcsh:QH540-549.5 ,Response surface methodology ,seafood ,ön işlem ,amino asit ,lcsh:SH1-691 ,Chromatography ,Chemistry ,010401 analytical chemistry ,su ürünleri ,04 agricultural and veterinary sciences ,box-behnken ,pre-treatment ,yanıt yüzey metodu ,040401 food science ,0104 chemical sciences ,hydrolization ,hidrolizasyon ,%22">Fish ,lcsh:Ecology ,Hplc dad ,amino acid - Abstract
Bu calismada; diyot dedektoru (DAD) donanimli yuksek performansli likit kromatografi (HPLC) ile balik etinde gerceklestirilen amino asit analizinde, amino asit miktarini maksimize etmek icin farkli hidrolizasyon prosedurleri gerceklestirilmistir. Deneylerde kullanilan faktorleri belirlemek icin yanit yuzey metodu (RSM) kullanilmistir 16 adet farkli hidrolizasyon deneyi RSM ile kurulmus olup, 3N-8N arasindaki normalite degerleri, 90°C-110°C arasindaki sicaklik degerleri ve 12-24 saat arasindaki sure degerleri dikkate alinmistir. Elde edilen hidrolizatlar HPLC-DAD ile analiz edilmis olup elde edilen veri RSM’deki Box-Behnken metoduna gore degerlendirilmistir. Sonuclara gore; toplam ve esansiyel amino asitler icin en efektif hidrolizasyon metodu 3,29 normalitede, 110°C sicaklikta, 24 saat olarak belirlenmis olup istenilebilirlik degeri 0,981 olarak tespit edilmistir. Hassas amino asitler icin ise; 3,42 normalitede, 106,8°C sicaklikta, 12,02 saat sure Asn, Gln ve Trp icin maksimum degerleri vermis olup istenilebilirlik degeri 0,849 olarak tespit edilmistir.
- Published
- 2020
19. Protein hydrolyzate production from lung tissues of slaughterhouse waste by chemical and enzymatic methods
- Author
-
Akıncı, Mehmet and Dıbırdık, İlker
- Subjects
Yanıt yüzey metodu ,Optimization ,Optimizasyon ,Protein hidrolizatı ,Enzymatic hydrolysis ,Akciğer ,Enzimatik hidroliz ,Lung ,Kimyasal hidroliz ,Response surface method ,Chemical hydrolysis ,Protein hydrolyzate - Abstract
Bu çalışmada, çevre kirliliğine neden olan mezbaha artıkları arasında yer alan akciğer dokusundan maksimum hidroliz derecesine sahip, çevre kirliliği sorununa ekolojik çözüm oluşturacak ve ekonomik değere sahip protein hidrolizatları elde etmek amaçlanmaktadır. Protein hidroliz prosesinde genellikle asidik, alkali ve enzimatik hidroliz yöntemleri kullanılmaktadır. Enzimatik hidroliz yöntemleri biyolojik olarak en aktif hidrolizatların üretildiği ve endüstride sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Fakat bu yöntemin dezavantajın düşük hidroliz derecesine sahip hidrolizatların üretimidir. Biyolojik olarak aktif ve yüksek hidroliz derecesine sahip hidrolizat üretimi için kimyasal ve enzimatik yöntemlerin kombine edilmesi planlanmıştır. Bu plan doğrultusunda ön hidroliz için asidik ve alkali hidroliz yöntemleri araştırılmıştır. Ön hidroliz için kullanılan asidik ve alkali hidroliz Merkezi Kompozit Deney Tasarım ve Box-Benhken Deney Tasarım modelleri ile optimizasyonu çalışılmış ve Merkezi Kompozit Deney Tasarım modeli ile oluşturulan asidik hidroliz prosesi istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Hidroliz derecesinin maksumum olduğu koşullar, sıcaklık faktörü için 90°C, ajan konsantrasyon faktörü için 1 M H2 SO4 , süre faktörü için ise 8 saat olarak belirlenmiştir. Ön hidroliz koşulları optimizasyonundan sonra ön hidrolizli enzimatik hidroliz ve karşılaştırmak için enzimatik hidroliz gerçekleştirilmiş ve bu işlemlerden elde edilen hidrolizatlar, hidroliz dereceleri, kuru madde, organik madde, kül ve protein miktarları ve protein verimi açısından karşılaştırılmıştır. Enzimatik hidroliz sonucu %15.98 hidroliz derecesi, 57.14 g/L protein, %6.37 kuru madde, %6.02 organik madde, %0.33 kül ve %48.01 proetin verimi elde edilmiştir. Ön hidroliz optimizasyondan elde edilen 90°C’de 1 M H2 SO4 ile 8 saat koşulların da akciğer dokusu kimyasal olarak hidroliz edilmiştir. Kimyasal hidroliz sonucunda %94 hidroliz derecesi, 102.26 g/L protein, %16.87 kuru madde, % 16.50 organik madde, %0.37 kül ve %85.93 protein verimi elde edilmiştir. Ön hidroliz için optimizasyondan elde edilen 90°C’de 1 M H2 SO4 ile 8 saat koşulların da akciğer dokusu kimyasal olarak hidroliz edilmiş ve enzimatik hidroliz için akciğer dokusu pH 6.5’te, 65 °C’de 24 saat inkübe edilmiştir. Ön hidrolizli enzimatik hidroliz sonucunda %94.73 hidroliz derecesi, 103.34 g/L protein %16.74 kuru madde, %16.46 organik madde. %0.27 kül ve %86.83 protein verimi elde edilmiştir. Sonuç olarak, bu tez kapsamında 90°C sıcaklıkta, 8 saat süre ile 1 M H2 SO4 konsantrasyonunda optimize edilen asidik hidroliz prosesi, enzimatik hidroliz yönteminin dezavantajı olan düşük hidroliz derecesini iyileştirerek, yüksek hidroliz derecesine sahip akciğer protein hidrolizatı eldesini sağlamıştır. In this study, it is aimed to obtain protein hydrolysates from the lung tissue, which is among the slaughterhouse wastes that cause environmental pollution, with the maximum hydrolysis degree, which will create an ecological solution to the environmental pollution problem and have economic value. Acidic, alkaline and enzymatic hydrolysis methods are generally used in the protein hydrolysis process. Enzymatic hydrolysis methods are a method that produces the most biologically active hydrolysates and is frequently used in industry. However, the disadvantage of this method is the production of hydrolysates with a low degree of hydrolysis. It is planned to combine chemical and enzymatic methods for the production of biologically active hydrolyzate with a high degree of hydrolysis. In line with this plan, acidic and alkaline hydrolysis methods were investigated for preliminary hydrolysis. Optimization of the acidic and alkaline hydrolysis Central Composite Experiment Design and Box-Benhken Experiment Design models used for preliminary hydrolysis was studied and the acidic hydrolysis process created with the Central Composite Experiment Design model was found to be statistically significant. The conditions where the degree of hydrolysis is maximum were determined as 90°C for the temperature factor, 1 M H2 SO4 for the agent concentration factor, and 8 hours for the time factor. After the pre-hydrolysis conditions were optimized, pre-hydrolysis enzymatic hydrolysis was performed and the hydrolysates obtained from these processes were compared in terms of hydrolysis degrees, dry matter, organic matter, ash and protein amounts and protein yield. As a result of enzymatic hydrolysis, 15.98% hydrolysis degree, 57.14 g/L protein, 6.37% dry matter, 6.02% organic matter, 0.33% ash and 48.01% protein yield were obtained. The lung tissue was chemically hydrolyzed with 1 M H2 vii SO4 at 90°C, obtained from the pre-hydrolysis optimization, in 8 hours. As a result of chemical hydrolysis, 94% hydrolysis degree, 102.26 g/L protein, 16.87% dry matter, 16.50% organic matter, 0.37% ash and 85.93% protein yield were obtained. The lung tissue was chemically hydrolyzed at 90°C with 1 M H2 SO4 obtained from optimization for pre-hydrolysis for 8 hours, and for enzymatic hydrolysis, the lung tissue was incubated at pH 6.5 at 65 °C for 24 hours. As a result of pre-hydrolysis enzymatic hydrolysis, hydrolysis degree of 94.73%, 103.34 g/L protein 16.74% dry matter, 16.46% organic matter. 0.27% ash and 86.83% protein yield were obtained. As a result, within the scope of this thesis, the acidic hydrolysis process, which was optimized at 90°C and 1 M H2 SO4 concentration for 8 hours, improved the low hydrolysis degree, which is the disadvantage of the enzymatic hydrolysis method, and provided lung protein hydrolyzate with a high hydrolysis degree.
- Published
- 2022
20. Palmiye meyvelerinden (washingtonia robusta) şeker özütleme koşullarının optimizasyonu
- Author
-
Şimşek, Özge, Coşkuner, Yalçın, Şimşek, Özge, and Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Yanıt Yüzey Metodu ,Suda Çözünür Kuru Madde ,Ultrasound Assisted Extraction ,Food Engineering ,Geleneksel Özütleme ,Extraction Yield ,Water Soluble Dry Matter ,Ultrases Destekli Özütleme ,Traditional Extraction ,Response Surface Methodology ,Gıda Mühendisliği ,Özütleme Verimi ,Washingtonia Robusta - Abstract
Türkiye'nin sahil kesimlerinin neredeyse tamamında yaygın olarak yetişen Meksika yelpaze palmiye ağaçları (Washingtonia robusta); kırmızımsı ince gövdeli, büyük ve parlak koyu yeşil yapraklara sahip hızlı büyüyen bir park-bahçe ağacıdır. Kahverengi-siyah renkli, elipsoid şeklindeki yenilebilir özellikteki palmiye meyveleri Akdeniz Bölgesi'nde sonbaharda olgunlaşmaktadır. Washingtonia robusta meyveleri yüksek miktarda suda çözünür kuru madde (SÇKM, 69,90°Bx) içeriğine sahip atıl bir meyvedir. Bu çalışmada yanıt yüzey metodu (YYM) kullanılarak palmiye meyvelerinden şeker özütlemede geleneksel ve modern yöntemlerin optimum koşulları belirlenmiştir. Hem geleneksel özütleme (GÖ) hem de ultrases destekli özütleme (UÖ) yöntemlerinde; özütleme sıcaklığı (25, 50, 75°C) ve meyve:su (M:S) oranı (1:2, 1:6, 1:10, g meyve:mL su) bağımsız değişkenler olarak kullanılmıştır. Ayrıca UÖ yönteminde ultrases gücü de (%20, 50, 80) bağımsız değişken olarak belirlenmiştir. Optimizasyon işlemi SÇKM (°Bx) ve özütleme verimi (ÖV, %) değerleri en yüksek olacak şekilde gerçekleştirilmiştir. YYM ile optimum GÖ koşullarında (75°C özütleme sıcaklığı ve 1:3,9 M:S oranı) tahmini SÇKM ve ÖV değerleri sırasıyla 9,17°Bx ve %38,22 olarak belirlenmiştir. Optimum UÖ koşullarında (75°C özütleme sıcaklığı, 1:2,7 M:S oranı ve %20 ultrases gücü) YYM ile tahmini SÇKM 11,93°Bx ve ÖV %36,00 olduğu tespit edilmiştir. UÖ yöntemi GÖ'ye göre daha yüksek kütle transfer katsayısına sahip olduğu için daha kısa sürede istenilen SÇKM değerine ulaşılabilmiştir. UÖ yönteminde özütleme süresinin kısalmasına bağlı olarak GÖ yöntemine göre daha az elektrik enerjisi tüketiminin (13,33 kWh) olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, UÖ ve GÖ yöntemleri işlem sürelerine göre kıyaslandığında, UÖ yöntemiyle elde edilen özütlerin bazı fizikokimyasal kalite özelliklerinin iyileştiği gözlenmiştir.Anahtar Kelimeler: Geleneksel özütleme, ultrases destekli özütleme, özütleme verimi, suda çözünür kuru madde, Washingtonia robusta, yanıt yüzey metodu. Mexican fan palm trees (Washingtonia robusta) is a fast growing park-garden tree with reddish thin stems, large and bright dark green leaves that widely grown an almost all the coastal region of Turkey. Brown-black colored ellipsoid-shaped edible palm fruits ripen in the Mediterranean Region in autumn. Washingtonia robusta fruit is an underutlized crops that has high content of water soluble dry matter (WSDM, 69.90°Bx). In this study, optimization of sugar extraction conditions from fan palm fruits by traditional and modern methods was determined by using response surface methodology (RSM). In both traditional (TE) and ultrasound assisted extraction (UAE) methods; extraction temperature (25, 50, 75°C) and fruit:water (F:W) ratio (1:2, 1:6, 1:10, g fruits:mL water) were used as independent variables. Additionly, ultrasound power (20, 50, 80%) was added to the independent variables in the UAE method, too. Optimization process was performed both both WSDM (°Bx) and extraction yield (EY, %) values that will be to maximum. Under optimum TE conditions (75°C extraction temperature and 1:3.9 F:W ratio), the estimated WSDM with RSM was determined as 9.17°Bx and EY 38.22% respectively. For optimal UAE conditions (75°C extraction temperature, 1:2.7 F:W ratio and 20% ultrasound power) the estimated WSDM with RSM was 11.93°Bx and EY 36.00%. In the UAE method, because of the higher mass transfer coefficient value than the TE method, the desired WSDM value was achieved in a shorter time. In the UAE method, less electrical energy consumption (13.33 kWh) was determined due to the shorter extraction time than the TE method. As a result, it was observed that some physicochemical quality properties of the extracts obtained by the UAE method are improved, when the UAE and TE methods were compared as regarding to processing times.Keywords: Traditional extraction, ultrasound assisted extraction, extraction yield, water soluble dry matter, Washingtonia robusta, response surface methodology. 172
- Published
- 2020
21. Elma Ekstraktının Toplam Fenolik Madde Miktarı ve Antioksidan Aktivitesi Üzerine Değişkenlerin Etkilerinin Yanıt Yüzey Yöntemi ile Belirlenmesi
- Author
-
Cemal Kasnak, Recep Palamutoğlu, Palamutoğlu, Recep, and Kasnak, Cemal
- Subjects
ABTS ,Traditional medicine ,Chemistry ,DPPH ,ultrasound ,elma ,yanıt yüzey metodu ,Food Science and Technology ,Gıda Bilimi ve Teknolojisi ,chemistry.chemical_compound ,ABTS,DPPH,Elma,Yanıt Yüzey Metodu,Ultrasound ,ABTS,DPPH,Ultrasound,Apple,Response Surface Method - Abstract
Elma (Malus domestica) besin öğeleri bakımından fonksiyonel özelliklere sahip olan ve hoşa giden tadı ile severek tüketilen bir meyvedir. Elmalar ve polifenolik bileşikleri içeren diğer gıdaların ekstraksiyonunda farklı çözgenler ve farklı metotlar kullanılmaktadır. Son yıllarda ekstraksiyon verimliliğinin artırılması amacıyla ultrasound destekli ekstraksiyon uygulamaları üzerine çalışmalar artmaktadır. Bu çalışmada farklı sürelerle ultrasound uygulaması, farklı etanol konsantrasyonu ve farklı örnek miktarı parametrelerinin elmalardan fenolik bileşiklerin ekstraksiyonu ve ekstraktların antioksidan aktiviteleri üzerine etkileri yanıt yüzey yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Buna göre toplam fenolik madde miktarı ve ABTS (2,2'-azino-bis(3)-ethylbenzothiazoline-6-sulphonic asit) sonuçları için lineer modellemeler geliştirilirken DPPH (2,2-difenil-1-pikrilhidrazil) sonuçları için quadratik modelleme belirlenmiştir. Ultrasonik su banyosu içerisinde farklı sürelerle ekstraksiyon işleminin toplam fenolik madde miktarına dolayısıyla da antioksidan aktivite göstergesi olan DPPH ve ABTS radikal süpürme aktiviteleri üzerine önemli bir etkisi olmadığı belirlenmiştir. Optimum ekstraksiyon koşulları ise %76.153 etanol konsantrasyonu, 12.452 dk ultrasound uygulaması ve 2.844 g örnek miktarı şeklinde tespit edilmiştir., Apple (Malus domestica) is a fruit which has a pleasant taste so consumed with pleasure and have functional properties in terms of nutrients. Different solvents and different methods are used in the extraction of apples and other foods which contains polyphenolic compounds. In recent years, studies on ultrasound assisted extraction applications have been increasing to increase extraction efficiency. In this study, the effects of ultrasound application at different times, different ethanol concentration and different sample amount parameters on the extraction of phenolic compounds from apples and antioxidant activities of apples were determined using response surface method. Accordingly, linear modeling was developed for total phenolic content and ABTS (2,2'-azino-bis (3) -ethylbenzothiazoline-6-sulphonic acid) results, while quadratic modeling was determined for DPPH (2,2-diphenyl-1-picrylhydrazyl) results. It was determined that the extraction process with different periods in the ultrasonic water bath had no significant effect on the total phenolic content and thus on the antioxidant activity DPPH and ABTS radical scavenging activities. Optimum extraction conditions were determined as 76.153% ethanol concentration, 12.452 min ultrasound application and 2.844 g sample amount.
- Published
- 2019
22. TI6AL4V malzemesinin tornalama işleminde özgül kesme enerjisi ve yüzey pürüzlüğünün incelenmesi ve yapay sinir ağları temelli tahmin modeli geliştirilmesi
- Author
-
Serin, G., Ünver, Hakkı Özgür, Özbayoğlu, Murat, Kahya, Müge, Serin, G., Ünver, Hakkı Özgür, Özbayoğlu, Murat, and Kahya, Müge
- Abstract
Havacılık ve medikal sanayii gibi isterleri yüksek olan sektörlerde kullanılan parçaların imalatı genellikle yüksek hassasiyete sahip talaşlı imalat yöntemleri ile yapılmakta olup, bu işlemler sırasında yüksek teknoloji ürünü takım tezgahları kullanılmaktadır. Diğer yandan, son on yılda, önemli bir maliyet girdisi olan ve çevre etkisi bulunan enerji tüketimini, talaşlı imalat sırasında en aza indirme amaçlı çalışmalar yoğunlaşmıştır. Dolayısıyla, düşük enerji tüketimi ile yüksek kaliteli iş parçalarının üretimi, giderek önem kazanmaktadır. Tornalama işlemi, talaş kaldırma işlemleri arasında en fazla tercih edilen işlemlerden birisidir. Günümüzde, Ti6Al4V malzemesi, sağladığı mekanik ve ısıl avantajlardan dolayı hem havacılık hem de medikal sanayiinde yaygın olarak kullanılmakta ve yüksek hassasiyetli torna tezgahlarında işlenmektedir. Bu çalışmada, malzemesi Ti6Al4V olan iş parçasının yüzey pürüzlülüğü (Ra) ve bu iş parçasının üretimi sırasında elde edilen özgül kesme enerjisi (ÖKE) incelenmiştir. İşlem girdi parametreleri olarak; kesme derinliği (ap), kesme hızı (Vc) ve ilerleme (f) belirlenmiştir. Belirlenen çıktı parametrelerinin tahmini için Yanıt Yüzey Metodu (YYM) ve Yapay Sinir Ağları (YSA) kullanılmıştır. YSA ve YYM modellerinde kullanılan veriler Box-Behnken deney tasarımı ile elde edilmiştir. Bunun yanı sıra girdi parametrelerinin etkilerini incelemek adına, Merkezi Kompozit Deney Tasarımı (MKT) kullanılarak elde edilen sonuçlar üzerinden Varyans Analizi yapılmıştır. Çalışmalar sonucunda minimum yüzey pürüzlülüğü elde etmek için kesme derinliği 0,2 mm, ilerleme 0,0637 mm/dev ve kesme hızı 36 m/dak olarak belirlenmiştir. Aynı zamanda minimum özgül kesme enerjisi için gerekli girdi parametreleri; ap= 0,53 mm, f= 0,0963 mm/dev ve Vc= 44 mm/dak’dır. YSA modeli ile geliştirilen tahmin modelinin YYM tahmin modeline göre daha iyi sonuçlar ortaya koyduğu gözlemlenmiştir
- Published
- 2019
23. TI6AL4V malzemesinin tornalama işleminde özgül kesme enerjisi ve yüzey pürüzlüğünün incelenmesi ve yapay sinir ağları temelli tahmin modeli geliştirilmesi
- Author
-
Ünver, Hakkı Özgür, Özbayoğlu, Murat, Serin, G., Kahya, Müge, Ünver, Hakkı Özgür, Özbayoğlu, Murat, Serin, G., and Kahya, Müge
- Abstract
Havacılık ve medikal sanayii gibi isterleri yüksek olan sektörlerde kullanılan parçaların imalatı genellikle yüksek hassasiyete sahip talaşlı imalat yöntemleri ile yapılmakta olup, bu işlemler sırasında yüksek teknoloji ürünü takım tezgahları kullanılmaktadır. Diğer yandan, son on yılda, önemli bir maliyet girdisi olan ve çevre etkisi bulunan enerji tüketimini, talaşlı imalat sırasında en aza indirme amaçlı çalışmalar yoğunlaşmıştır. Dolayısıyla, düşük enerji tüketimi ile yüksek kaliteli iş parçalarının üretimi, giderek önem kazanmaktadır. Tornalama işlemi, talaş kaldırma işlemleri arasında en fazla tercih edilen işlemlerden birisidir. Günümüzde, Ti6Al4V malzemesi, sağladığı mekanik ve ısıl avantajlardan dolayı hem havacılık hem de medikal sanayiinde yaygın olarak kullanılmakta ve yüksek hassasiyetli torna tezgahlarında işlenmektedir. Bu çalışmada, malzemesi Ti6Al4V olan iş parçasının yüzey pürüzlülüğü (Ra) ve bu iş parçasının üretimi sırasında elde edilen özgül kesme enerjisi (ÖKE) incelenmiştir. İşlem girdi parametreleri olarak; kesme derinliği (ap), kesme hızı (Vc) ve ilerleme (f) belirlenmiştir. Belirlenen çıktı parametrelerinin tahmini için Yanıt Yüzey Metodu (YYM) ve Yapay Sinir Ağları (YSA) kullanılmıştır. YSA ve YYM modellerinde kullanılan veriler Box-Behnken deney tasarımı ile elde edilmiştir. Bunun yanı sıra girdi parametrelerinin etkilerini incelemek adına, Merkezi Kompozit Deney Tasarımı (MKT) kullanılarak elde edilen sonuçlar üzerinden Varyans Analizi yapılmıştır. Çalışmalar sonucunda minimum yüzey pürüzlülüğü elde etmek için kesme derinliği 0,2 mm, ilerleme 0,0637 mm/dev ve kesme hızı 36 m/dak olarak belirlenmiştir. Aynı zamanda minimum özgül kesme enerjisi için gerekli girdi parametreleri; ap= 0,53 mm, f= 0,0963 mm/dev ve Vc= 44 mm/dak’dır. YSA modeli ile geliştirilen tahmin modelinin YYM tahmin modeline göre daha iyi sonuçlar ortaya koyduğu gözlemlenmiştir
- Published
- 2019
24. Ceviz yeşil kabuğundan ultrases yardımıyla fenolik madde ekstraksiyonu, kinetik modellenmesi ve optimizasyonu
- Author
-
Sarıtaş, Nesrin, Özkal, Sami Gökhan, Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı, and Gökhan Özkal, Sami
- Subjects
Yanıt yüzey metodu ,Walnut green husk ,Toplam fenolik madde içeriği ,Antioxidant activity ,Response surface methodology ,Antioksidan aktivite ,Food Engineering ,Extraction ,Ekstraksiyon ,Total phenolic content ,Gıda Mühendisliği ,Ceviz yeşil kabuğu - Abstract
Bu tez çalışması Pamukkale Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından 2017FEBE055 nolu proje ile desteklenmiştir. In this study, the aims are to obtain phenolic extract from walnut green husks with ultrasonic bath (indirect method) and ultrasonic probe (direct method), to determine the effects of extraction conditions on total phenolic content and antioxidant activity kinetics of extracts and to optimize extraction conditions by response surface methodology. In the study, shadow dried, ground and sized walnut green husks were used. Extraction conditions were ethanol concentration (0, 30 and 60 %), temperature (20, 40 and 60 ˚C) and ultrasonic amplitude (30, 60 and 90 %) for ultrasonic probe extraction; and ethanol concentration (0, 30 and 60 %), temperature (20, 40 and 60 ˚C) and ultrasound power (30, 60 and 90 %) for ultrasonic bath extraction. The extraction kinetics were expressed successfully by Peleg model. Response surface methodology was used for optimization of extraction conditions. Independent variables were ethanol concentration (0, 15 and 30 %), temperature (20, 45 and 70 ˚C) and ultrasonic amplitude (10, 50 and 90 %) in ultrasonic probe extraction; ethanol concentration (0, 30 and 60 %), temperature (20, 45 and 70 ˚C) and ultrasound power (20, 60 and 100 %) in ultrasonic bath extraction. Optimum conditions were found as 56.32 oC, 38.85 % ethanol concentration and 76.52 % power level for ultrasonic bath, 52.43 oC, 17.81 % ethanol concentration and 64.68 % amplitude level. Optimum values were found as: 33.19 mg GAE/g sample and 9.39 mmol TE/g sample for ultrasonic bath and 29.19 mg GAE/g sample and 7.36 mmol TE/g sample for ultrasonic probe, respectively. Bu çalışmada cevizin yeşil kabuğundan ultrasonik banyo (dolaylı yöntem) ve ultrasonik prob (doğrudan yöntem) ile fenolik madde ekstraksiyonu gerçekleştirerek, ekstraktların toplam fenolik madde ve antioksidan aktivite kinetiklerine ekstraksiyon koşullarının etkisinin belirlenmesi ve yanıt yüzey metoduyla ekstraksiyon koşullarının optimizasyonunun gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmada gölgede kurutulmuş ve parçalayıcıda parçalanarak boyutlandırılmış ceviz yeşil kabukları kullanılmıştır. Ekstraksiyon koşulları ultrasonik prob ekstraksiyonunda, etanol konsantrasyonu (% 0, 30 ve 60), sıcaklık (20, 40 ve 60 ˚C) ve ultrases genliği (% 30, 60 ve 90) olarak; ultrasonik banyo ekstraksiyonunda; etanol konsantrasyonu (% 0, 30 ve 60), sıcaklık (20, 40 ve 60 ˚C) ve ultrases gücü (% 30, 60 ve 90) olarak seçilmiştir. Ekstraksiyon kinetikleri Peleg modeli ile başarılı bir şekilde ifade edilmiştir. Yanıt yüzey yöntemi kullanarak, farklı ekstraksiyon yöntemleri için optimum ekstraksiyon koşulları belirlenmiştir. Bağımsız değişkenler ultrasonik prob ekstraksiyonunda, etanol konsantrasyonu (% 0, 15 ve 30), sıcaklık (20, 45 ve 70 ˚C) ve ultrases genliği (% 10, 50 ve 90) olarak; ultrasonik banyo ekstraksiyonunda, etanol konsantrasyonu (% 0, 30 ve 60), sıcaklık (20, 45 ve 70 ˚C) ve ultrases gücü (% 20, 60 ve 100) olarak seçilmiştir. Optimum koşullar Ultrasonik banyo için 56,32 oC, % 38,85 etanol konsantrasyonu ve % 76,52 güç seviyesi, ultrasonik prob için 52,43 oC, % 17,81 etanol konsantrasyonu ve % 64,68 genlik seviyesi olarak saptanmıştır. Toplam fenolik madde içeriği ve antioksidan aktivite için optimum değerler sırasıyla: ultrasonik banyo için 33,19 mg GAE/g örnek ve 9,39 mmol TE/g örnek, ve ultrasonik prob için 29,19 mg GAE/g örnek ve 7,36 mmol TE/g örnek olarak bulunmuştur.
- Published
- 2018
25. TI6AL4V MALZEMESİNİN TORNALAMA İŞLEMİNDE ÖZGÜL KESME ENERJİSİ VE YÜZEY PÜRÜZLÜĞÜNÜN İNCELENMESİ VE YAPAY SİNİR AĞLARI TEMELLİ TAHMİN MODELİ GELİŞTİRİLMESİ
- Author
-
Gokberk Serin, Müge Kahya, Murat Ozbayoglu, Hakki Ozgur Unver, TOBB ETU, Faculty of Engineering, Department of Computer Engineering, TOBB ETU, Faculty of Engineering, Department of Mechanical Engineering, TOBB ETÜ, Mühendislik Fakültesi, Bilgisayar Mühendisliği Bölümü, TOBB ETÜ, Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği Bölümü, Özbayoğlu, Murat, and Ünver, Hakkı Özgür
- Subjects
Physics ,Gynecology ,Yanıt yüzey metodu ,Artificial neural network ,medicine.medical_specialty ,lcsh:T ,Ti6Al4V ,Mühendislik ,Ti6Al4V talaşlı imalat,Yapay Sinir Ağları,Yanıt Yüzey Metodu ,yanıt yüzey metodu ,Machining ,lcsh:Technology ,Ti6Al4V talaşlı imalat ,Engineering ,Response surface methodology ,lcsh:TA1-2040 ,medicine ,yapay sinir ağları ,lcsh:Engineering (General). Civil engineering (General) ,Yapay sinir ağları - Abstract
Havacılık ve medikal sanayii gibi isterleri yüksek olan sektörlerde kullanılan parçaların imalatı genellikle yüksek hassasiyete sahip talaşlı imalat yöntemleri ile yapılmakta olup, bu işlemler sırasında yüksek teknoloji ürünü takım tezgahları kullanılmaktadır. Diğer yandan, son on yılda, önemli bir maliyet girdisi olan ve çevre etkisi bulunan enerji tüketimini, talaşlı imalat sırasında en aza indirme amaçlı çalışmalar yoğunlaşmıştır. Dolayısıyla, düşük enerji tüketimi ile yüksek kaliteli iş parçalarının üretimi, giderek önem kazanmaktadır. Tornalama işlemi, talaş kaldırma işlemleri arasında en fazla tercih edilen işlemlerden birisidir. Günümüzde, Ti6Al4V malzemesi, sağladığı mekanik ve ısıl avantajlardan dolayı hem havacılık hem de medikal sanayiinde yaygın olarak kullanılmakta ve yüksek hassasiyetli torna tezgahlarında işlenmektedir. Bu çalışmada, malzemesi Ti6Al4V olan iş parçasının yüzey pürüzlülüğü (Ra) ve bu iş parçasının üretimi sırasında elde edilen özgül kesme enerjisi (ÖKE) incelenmiştir. İşlem girdi parametreleri olarak; kesme derinliği (ap), kesme hızı (Vc) ve ilerleme (f) belirlenmiştir. Belirlenen çıktı parametrelerinin tahmini için Yanıt Yüzey Metodu (YYM) ve Yapay Sinir Ağları (YSA) kullanılmıştır. YSA ve YYM modellerinde kullanılan veriler Box-Behnken deney tasarımı ile elde edilmiştir. Bunun yanı sıra girdi parametrelerinin etkilerini incelemek adına, Merkezi Kompozit Deney Tasarımı (MKT) kullanılarak elde edilen sonuçlar üzerinden Varyans Analizi yapılmıştır. Çalışmalar sonucunda minimum yüzey pürüzlülüğü elde etmek için kesme derinliği 0,2 mm, ilerleme 0,0637 mm/dev ve kesme hızı 36 m/dak olarak belirlenmiştir. Aynı zamanda minimum özgül kesme enerjisi için gerekli girdi parametreleri; ap= 0,53 mm, f= 0,0963 mm/dev ve Vc= 44 mm/dak’dır. YSA modeli ile geliştirilen tahmin modelinin YYM tahmin modeline göre daha iyi sonuçlar ortaya koyduğu gözlemlenmiştir. Parts used in high-demanding industries such as aerospace and medical, are manufactured with high precision machining. Also, studies on reduction of energy consumption, which has vital effects on environment and is a significant cost component, have been on the rise since the last decade. So, in many industries, manufacturing of high-quality parts with minimum energy consumption is gaining importance. Turning is one of the most commonly used machining methods. Nowadays, Ti6Al4V material, due to its mechanical and thermal advantages, is widely used in both the aerospace and medical industries and machined in high precision machine tools. In this study, the surface roughness (Ra) of turned workpieces from Ti6Al4V alloy and specific cutting energy (SEC) during turning this alloy were examined. Control parameters were specified as depth of cut (ap), cutting speed (Vc), and feed (f). In order to estimate the output parameters, Response Surface Method and Artificial Neural Network (ANN) were employed. The data used by ANN and RSM models was obtained by Box-Behnken Design. Furthermore, Central Composite Design (CCD) which is one of the Response Surface Methods (RSM) was used to examine the influences of input parameters and ANOVA was conducted. As a result of these studies, it was figured out that the depth of cut was 0.2 mm, the feed was 0.0637 mm/rev and the cutting speed was 36 m/min for minimum surface roughness. The input parameters required to sustain minimum specific cutting energy was determined as ap= 0.53 mm, f= 0.0963 mm/rev and Vc= 44 m/min. It was observed that the prediction model developed using ANN yielded better results than RSM based regressions.
- Published
- 2017
26. Hadfield Çeliğinin Tornalanmasında Kesme Parametrelerinin Yüzey Pürüzlülüğü Üzerindeki Etkilerinin Yanıt Yüzey Metodu ile Değerlendirilmesi
- Author
-
Gültekin Uzun, Turgay Kıvak, and Ergün Ekici
- Subjects
Machinability ,hadfield steel ,machinability ,surface roughness ,response surface methodology ,Materials science ,lcsh:T ,yüzey pürüzlüğü ,Metallurgy ,hadfield çeliği ,Hadfield steel ,yanıt yüzey metodu ,lcsh:Technology ,i̇şlenebilirlik ,Hadfield çeliği,İşlenebilirlik,Yüzey pürüzlüğü,Yanıt yüzey metodu ,Surface roughness ,Response surface methodology ,lcsh:TA1-2040 ,lcsh:Engineering (General). Civil engineering (General) ,Humanities - Abstract
Hadfield steel (X120Mn12) is widely used in the engineering applications due to its excellent wear resistance. In this study, the effects of the cutting parameters on the surface roughness were investigated in relation to the lathe process carried out on Hadfield steel. The experiments were conducted at a cutting speed of 80, 110, 140 m/min, feed rate of 0.2, 0.3, 0.4 mm/rev and depth of cut 0.2, 0.4, 0.6 mm, using coated carbide tools. Regarding the evaluation of the machinability of Hadfield steel, a model was formed utilizing the response surface method (RSM). For the determination of the effects of the cutting parameters on the surface roughness, the central composite design (CCD) and variance analysis (ANOVA) were used. By means of the model formed as a result of the experimental study, it was demonstrated that among the cutting parameters, the feed rate is the most effective parameter on the surface roughness, with a contribution ratio of 90.28%. It was determined that the surface roughness increases with increasing feed rate. With respect to the effect on the surface roughness, the feed rate was followed by the cutting speed with a contribution ratio of 3.1% and the cutting depth with a contribution ratio of 1.7%., Hadfield çeliği (X120Mn12) sahip olduğu mükemmel aşınma direncinden dolayı mühendislik uygulamalarında yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada Hadfield çeliğinin tornalanmasında kesme parametrelerinin yüzey pürüzlülüğü üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Deneyler 80, 110, 140 m/dak kesme hızı, 0.2, 0.3, 0.4 mm/dev ilerleme ve 0.2, 0.4, 0.6 mm kesme derinliğinde kaplamalı karbür takımlar kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Halfield çeliğinin işlenebilirliğinin değerlendirilmesinde yanıt yüzey yöntemi (RSM) kullanılarak bir model oluşturulmuştur. Kesme parametrelerinin yüzey pürüzlülüğü üzerindeki etkilerinin belirlenmesinde merkezi tümleşik tasarım (CCD) ve varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Deneysel çalışma sonrasında oluşturulan modelle, yüzey pürüzlülüğü üzerinde kesme parametrelerinden ilerlemenin % 90,28 katkı oranı ile en etkili parametre olduğu ortaya konulmuştur. İlerlemenin artmasıyla yüzey pürüzlülüğünün arttığı görülmüştür. Yüzey pürüzlülüğü üzerinde etki bakımından ilerlemeyi % 3,12 katkı oranı ile kesme hızı, % 1,7 katkı oranı ile de kesme derinliği takip etmiştir.
- Published
- 2014
27. The use of vacuum impregnation technique on the enrichment of fresh cut apple with natural colorant and some additives
- Author
-
Yılmaz, Mehmet Fatih, Ersus Bilek, Seda, and Fen Bilimleri Enstitüsü
- Subjects
Siyah havuç ,Yanıt yüzey metodu ,Ultrases ,Vacuum Impregnation ,Raf ömrü ,Black Carrot ,Apple ,Phenolic Compounds ,Fenolik maddeler ,Vakumlu emdirim ,Ultrasound ,Elma ,Kalsiyum ,Calcium ,Response Surface Methodology ,Shelf Life - Abstract
Bu tez çalışmasında vakumlu emdirim (impregnasyon) tekniği kullanılarak taze elma dilimleri, kalsiyum ve doğal renk maddesi olarak siyah havuç suyu kullanılarak zenginleştirilmiş ve fonksiyonel yeni bir ürün üretilmiştir. Emdirim işleminin etkinliğinin arttırılması amacıyla vakum sistemine ultrases entegre edilerek yeni bir ekipman geliştirilmiştir. Çalışma toplam dört aşamadan oluşmuştur. İlk aşamada, vakumlu emdirim çözeltisinde çözündürülecek maddelerin konsantrasyonu belirlenmiştir. İkinci aşamada, optimum vakumlu emdirim işlem parametreleri belirlenmiştir. Üçüncü aşamada vakumlu emdirim işlemine kombine uygulanan farklı güçlerdeki ultrases işleminin etkisi incelenmiştir. Dördüncü ve son aşamada ise optimum koşullarda üretilen ürünlerin depolama süresince kalitesi incelenmiştir. Ürüne uygulanan kalsiyum, laktik asit, biyoaktif madde miktarları, tekstür, renk ve duyusal analiz sonuçlarına göre en uygun emdirim çözeltisi formülasyonu 0,2 M manitol içerisinde çözündürülmüş %3 Ca-laktat, %3 laktik asit ve %0,8 siyah havuç konsantresi olarak belirlenmiştir. Optimum işlem parametreleri, elma dokusuna en yüksek renk maddesinin aktarıldığı ve en az hücre parçalanmasının olduğu koşulların sağlandığı üretimler olacak şekilde, 211 mmHg vakum basıncı, 3 dk. vakum süresi ve 20 dk. restorasyon süresi olarak belirlenmiştir. Vakumlu emdirim işlemine kombine 35 kHz frekansta 130 W/L ultrases ile antosiyanin geçişinin %25 arttığı bulgulanmıştır. Ultrasesin, yalnızca vakum veya yalnızca restorasyon süresince uygulanmasına kıyasla sürekli çalıştırılması ile en yüksek madde geçişinin olduğu, böylece vakum süresince de ultrases işleminin etkili olduğu sonucuna varılmıştır., In this thesis study, fresh apple slices were enriched with calcium and black carrot juice as a natural colorant using vacuum impregnation technique and thus a new functional food was developed. A novel equipment was designed by combining ultrasound to vacuum system to facilitate the vacuum impregnation efficiency. The study consisted of four steps. In the first step, the concentrations of substances dissolved in vacuum impregnation solution were determined. In the second step, the optimum vacuum impregnation process parameters were determined by response surface methodology. In the third step, the effect of combined utilization of ultrasound at various powers was tested. In the fourth and last step, the physical and microbial qualities of apple discs produced at optimum conditions were investigated during the storage period. The most preferred impregnation solution formulation was determined as 3% Ca-lactate, 3% lactic acid and 0,8% black carrot concentrate within 0,2 M mannitol by considering the results of calcium, lactic acid, bioactive compound contents, texture, color and sensory analyses of products. Optimum process parameters according to highest colorant transfer while the minimum cellular disruption occurs were determined as 211 mmHg vacuum pressure, 3 min vacuum time and 20 min restoration time. The combined ultrasound with vacuum impregnation at 35 kHz frequency and 130 W/L led to 25% increase in the anthocyanin transfer into apple tissue. The highest compound transfer was achieved at continuous running of ultrasound compared to single run at vacuum or restoration period and thus it was concluded that the ultrasound is also effective during vacuum step.
- Published
- 2017
28. Keçiboynuzu (Ceratonia siliqua L.) meyvesinden süperkritik karbondioksit (CO2) ekstraksiyonu ile d-pinitol eldesi
- Author
-
Alper, Yüksel, Pazır, Fikret, Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı, and Fen Bilimleri Enstitüsü
- Subjects
Supercritical Carbondioxide Extraction ,Keçiboynuzu Meyvesi ,Food Engineering ,Süperkritik Karbondioksit Ekstraksiyonu ,Carob Bean ,Response Surface Methodology ,Gıda Mühendisliği ,D-Pinitol ,Yanit Yüzey Metodu - Abstract
Bu tez çalışmasında, keçiboynuzu meyvesinden süperkritik karbondioksit ekstraksiyonu ile D-Pinitol elde edilmesi ve aynı zamanda ''Yanıt Yüzey Yöntemi'' kullanarak ekstraksiyon parametrelerinin optimizasyonu üzerinde çalışılmıştır. Çalışmada kültüre alınmış keçiboynuzu meyvesi hammadde olarak seçilmiş ve öncelikle fiziksel özellikleri belirlenmiştir. Keçiboynuzu meyvesinin eni 21.78 ±2.62 cm, boyu 18.73±1.42 cm, kalınlığı 8.24 ± 1.86 mm, tohum sayısı 10 ± adet ve tohum ağırlığı 2.11 ± 0.19 g, meyve eti ağırlığı ise 20.58 ± 3.17g olarak tespit edilmiştir. Kimyasal analizlerden; nem miktarı % 9.83 ± 0.20, suda çözünür kuru madde miktarı % 53.75 ± 1.77, pH değeri 5.10 ± 0.01ve titrasyon asitliği % 0.74 ±0.18 (SSA), sakkaroz miktarı % 32.04 ± 0.12, glikoz miktarı % 7.25 ±0.08, fruktoz miktarı % 11.21 ±0.15, protein miktarı % 3.92 ±0.10, toplam kül miktarı % 2.99 ± 0.16, toplam fenolik madde miktarı 3574.56 ±84.16 mg/kg, D-pinitol miktarı ise % 6.45 ± 0.03 olarak tespit edilmiştir. Süperkritik karbondioksit ekstraksiyonu denemeleri için hammadde çekirdeklerinden ayrılmış, parçalanmış, nem miktarı azaltılmış ve toz haline getirilmiştir. Ekstraksiyon parametreleri olarak sıcaklık (40°- 50°- 60°C), basınç (200- 300- 400 bar), süre (60- 90- 130 dk) seçilmiştir. Ekstraksiyon işleminin yanıtları olarak ekstrakt fazdaki D-Pinitol miktarı (ppm) ve ekstraksiyon viii verimliliği (g D-Pinitol / 100g Keçiboynuzu) seçilmiştir. Elde edilen ekstraktlarda, HPLC yöntemi kullanılarak D-pinitol miktarı tespit edilmiştir. Belirlenen koşullarda ekstrakttaki D-pinitol miktarı 2600-3371 ppm değerleri arasında, ekstraksiyon verimliliği ise 4.55-5.90 g D-Pinitol / 100g Keçiboynuzu arasında olduğu bulunmuştur. Oluşturulan deneme deseninin verileri Yanıt Yüzey Yöntemi kullanılarak değerlendirilmiş ve sistem için seçilen üç bağımsız değişkenin de (sıcaklık, basınç, süre) istatistiksel olarak önem taşıdığı görülmüştür. Oluşturulan modellerde, bu üç bağımsız değişkene ek olarak sıcaklık ve süre interaksiyonunun da etkili olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak gerçekleştirilen optimizasyon basamağında, ekstrakttaki Dpinitol miktarı (ppm) ve ekstraksiyon verimliliğinin (g D-Pinitol / 100 g Keçiboynuzu) maksimum olduğu işlem koşullarının 58.19°C sıcaklık, 397.22 Bar basınç, 109.82 dakika ekstraksiyon süresi olduğu görülmüştür. Bu koşullarda istenilebilirlik (desirability) değerinin de 1 olarak bulunması optimizasyonun başarılı olduğunu göstermektedir., In this work, obtaining D-pinitol from carob bean by using supercritical carbondioxide extraction were evaluated and parameters of the extraction process were optimized by using 'Response Surface Methodology'. First of all, physical and chemical properties of raw material were determined by several analysis, For physical determination; width, thickness, length were measured and weight of seeds, weight of seedless portion, number of seeds were calculated. For chemical determination; moisture content, water soluble dry content, D-pinitol and sugar analysis, protein amount, total ash amount, pH and titratable acidity, total phenolic matter amount were determined. For supercritical carbondioxide extraction trials carob beans were deseeded, dried, crashed and powderised respectively. Extraction parameters were selected as temperature (40°-50°-60°C), pressure (200- 300- 400 bars), time (60-90-130 min). Responses of extraction process were the amount of extracted D-pinitol (ppm) and extraction yield (g D-Pinitol / 100 g Carob). D-pinitol amount of extracts were evaluated By using HPLC method. Values of experimental design were evaluated by using 'Response Surface Methodology' and it shows that the parameters which were choosen for independent variables (temperature, pressure, time) are important from statistical point of view. x In conclusion, at the optimization step, the optimal conditions for supercritical carbondioxide extraction were determined as temperature 58.19°C, pressure 397.22 Bars, 109.82 minutes extraction time. At these optimal conditions desirability value was found as 1. That means optimization was fulfilled successfully.
- Published
- 2016
29. Ekonomik sipariş miktarı modelinin bir üretim işletmesinde belirli bir ürün grubuna yönelik incelenmesi
- Author
-
Yildiz, Ramazan, Yaman, Ramazan., Fen Bilimleri Enstitüsü, Yaman, Ramazan, and Endüstri Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Yanıt Yüzey Metodu ,Pareto Analizi ,Ekonomik Sipariş Miktarı ,Endüstri ve Endüstri Mühendisliği ,Talep Tahmini ,Demands Forecasting ,Economic Order Quantity ,Response Surface Method ,Industrial and Industrial Engineering ,Pareto Analysis - Abstract
Balıkesir Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı, Firmalar, ani talep değişikliklerine daha iyi cevap verebilmeleri için ve birçok sebeplerden dolayı ellerinde bir miktar stok bulundururlar. Bu sebepler arasında, belirsiz piyasa koşullarından kaynaklanan stoksuzluk durumunda üretimin durması, zaman ve para kaybı, saygınlık kayıpları yer almaktadır. Fakat fazla stokun firmalara birçok zararları vardır. Bu zararlar firmaların maliyetlerini yükseltmektedir. Bu yüzden firmalar envanterlerini etkin bir biçimde yönetmek zorundadırlar. Bu çalışma, stok kontrol yöntemlerinden birisi olan ekonomik sipariş miktarı modelinin seramik fabrikasında uygulanmasını içerir. ESM hesaplamalarında iki farklı yöntem uygulanmıştır. Birinci yöntemde, ESM hesaplamalarının model kurmadan yanıt yüzey metodu (YYM) ile analizin gerçekleştirilmesidir. İkinci yöntem, model kurarak klasik ESM hesaplamasından oluşmaktadır. Seramik ürünlerinin üretilmesi için 281çeşit yardımcı malzemeye kullanmaktadır. Bu malzemeler arasında hangilerinin öncelikli olduğunu belirlemek için Pareto (ABC) analizi yapılmıştır. Analiz sonucunda 281 ürün çeşidi içerisinden 21 ürünün değeri toplam ürüne oranı % 70,4 olduğundan, hesaplama 21 ürün için gerçekleştirilmiştir. Her bir ürünün 2011, 2012,1013 ve 2014 yıllarına ait kullanım değerleri firmadan alınmıştır. ESM modelinde yer alan talep miktarını bulmak için 8 farklı talep tahmin yöntemleri uygulanmıştır. Tahmin sonucunda model kurarak ürünlere ait ESM hesaplanmıştır. Ayrıca aynı ürünlerin YYM ile ESM hesaplamaları yapılmış elde edilen her iki hesaplama sonuçları birbirleri ile kıyaslaması yapılmıştır. Veriler sonucunda YYM ile hesaplamaların, model kurularak yapılan hesaplamadan daha iyi sonuçlar elde edildiği görülmüştür. Ayrıca firmanın uygulamış olduğu ESM değerleri ile hesaplamış olduğumuz değerler arasında büyük farklar bulunmaktadır. Bulduğumuz değerler uygulanırsa firma 591,4 para birimi(pb) civarında önemli bir kazanç sağlayacaktır., Companies generally keep some stocks to respond better due to some reasons and sudden demand changes. Apart from this there are many reasons for stocking such as production interruption due to running out of stock which stems from uncertain market conditions, loss of time, money and prestige. However, there are many disadvantages of overstocking. These disadvantages increase costs of companies so companies need to manage their inventory effectively. This study includes implementation of order quantity (EOQ) model which is one of inventory control methods in ceramic factory. Two different methods were applied in the calculation of EOQ. The first method is to carry out analyzing EOQ calculations by response surface method (RSM). The second method is about classic EOQ calculation. To produce the ceramic product, 281 different auxiliary materials are used. Pareto (ABC) analysis was performed to determine which of the materials have higher priority. As a result of the analysis, value of 21items among 281different items were compared to ratio of total product and the ratio was found %70, 4 so the calculations were made for 21 items. Usage value for every single items for years respectively 2011, 2012, 2013 and 2014 were received from the company. 8 different demand forecasting methods were applied to find the amount of the demand in EOQ. As a result of forecasting, EOQ of the items were calculated by establishing a model. Also, EOQ and RSM calculations of the items were made and both calculation results were compared to each other. In light of the obtained results, it is understood that RSM can be used in EOQ calculations results was better than the establishing a model result. Also, there are big differences between EOQ values which were implemented by the company and the value which we calculated. It is expected that the company will gain approximately 591,4 currencies if they implement RSM value.
- Published
- 2015
30. Preparation of crosslinked enzyme aggregates of lipoxygenase and its use in the synthesis of various quinones
- Author
-
Toprak, Ali, Tükel, S. Seyhan, and Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Kimya Anabilim Dalı
- Subjects
kinon sentezi ,Immobilization ,Lipoxygenase ,Lipoksijenaz ,immobilizasyon ,RSM ,Quinones ,yanıt yüzey metodu ,CLEA - Abstract
TEZ10175 Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2013. Kaynakça (s. 59-65) var. xi, 69 s. : tablo ; 29 cm. Bu çalışmada soya fasülyesi tohumlarından (Glycine max (L.) Merr. Cv. Atakişi) kısmi olarak saflaştırılan lipoksijenaz (LOX) çapraz bağlı lipoksijenaz agregatları (LOX-CLEA) oluşturularak immobilize edilmiştir. İmmobilizasyon için en uygun glutaraldehit ve amonyum sülfat derişimleri ve immobilizasyon süresi yanıt yüzey metodu (RSM) kullanılarak sırasıyla %20 (w/v), %55 (w/v) ve 10 saat olarak belirlenmiştir. Serbest LOX ve LOX-CLEA örneklerinin maksimum aktivite gösterdiği pH ve sıcaklık değerleri serbest LOX sırasıyla 8,5 ve 25 ºC, LOX-CLEA için ise sırasıyla 8,5 ve 60 ºC olarak belirlenmiştir. Serbest LOX’un belirlenen optimum pH ve sıcaklık değerlerinde linoleik asit substratı için Km ve Vmax değerleri sırasıyla 28 mM ve 1593 nmol/dk mg potein olarak, LOX-CLEA için ise bu değerler 4,4 mM ve 1046 nmol/dk g CLEA olarak belirlenmiştir. Serbest LOX 35 ve 60 °C’de 24 saat inkübasyon süresi sonunda başlangıç aktivitesinin sırasıyla %85 ve 47’sini korurken aynı koşullarda LOX-CLEA başlangıç aktivitesinin sırasıyla %90 ve 73’ünü korumuştur. Serbest LOX ve LOX-CLEA örneklerinin hidroperoksidaz aktivitesi 1,4-benzokinon ve timokinon sentezleri için incelenmiştir. En yüksek 1,4-benzokinon verimi 15 dakika reaksiyon süresi sonrasında serbest LOX ve LOX-CLEA için sırasıyla %24 ve 33 olarak, buna karşın en yüksek timokinon verimleri serbest LOX ve LOX-CLEA için sırasıyla % 12 ve 15 olarak elde edilmiştir. LOX-CLEA kesikli reaktörde 1,4-benzokinon sentezi için 15 kullanım sonunda başlangıç aktivitesinin % 39’unu korumuştur. In this study, lipoxygenase (LOX) partially purified from soybean seeds (Glycine max (L.) Merr. Cv. Atakişi) was immobilized as crosslinked enzyme aggregates (LOX-CLEA). The optimal glutaraldehyde and ammonium sulfate concentrations and immobilization time for the immobilization were determined as 20% (w/v), 55% (w/v) and 10 h, respectively by using response surface methodology (RSM). The optimum pH and temperature of free LOX and LOX-CLEA were determined as 8.5 and 25 ºC, respectively for the free LOX and 8.5 and 60 ºC, respectively for LOX-CLEA. Under the predetermined optimal pH and temperature values, Km and Vmax values of the free LOX were 28 mM and 1593 nmol/min mg protein, respectively towards linoleic acid. The corresponding Km and Vmax values of the LOX-CLEA were 4.4 mM ve 1046 nmol/min g CLEA. After 24 h preincubation time, the free LOX protected 85 and 47% of its initial activity at 35 and 60 °C, respectively whereas LOX-CLEA protected 90 and 73% of its initial activity, respectively under the same conditions. The hydroperoxidase activities of free lipoxygenase and LOX-CLEA were investigated for the synthesis of 1,4-benzoquinone and thymoquinone. After 15 min reaction time the highest 1,4-benzoquinone yield was obtained as 24 and 33%, respectively for the free LOX and LOX-CLEA whereas the highest thymoquinone yields were obtained as 12 and 15%, respectively for the free LOX and LOX-CLEA. After 15 reuses, LOX-CLEA protected 39% of its initial activity for the synthesis of 1,4-benzoquinone in a batch type reactor. Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenmiştir. Proje No: FEF2013YL13.
- Published
- 2013
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.