22 results on '"süleymaniye"'
Search Results
2. Ahmet Murat Özel. Taşı Taşırmak: Bir Cami Risalesi. 1. Baskı. İstanbul: Ketebe Yayınları, 2023. 100 s. ISBN: 978-625-6999-50-3
- Author
-
Abdullah Taha Orhan
- Subjects
sufism ,art ,architecture ,mimar sinan ,suleymaniye ,tasavvuf ,sanat ,mimari ,süleymaniye ,Islam ,BP1-253 ,Religion (General) ,BL1-50 - Abstract
Bu yazıda Ahmet Murat Özel'in "Taşı Taşırmak" adlı eseri değerlendirilmiştir.
- Published
- 2023
3. SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİNDE BULUNAN BİR SAFEVİ MUSHAFI HAKKINDA (SULTAN AHMED I 22)
- Author
-
Rıdvan Ak
- Subjects
süleymani̇ye ,safevi̇ ,mushaf ,History of the arts ,NX440-632 - Abstract
Mushaflar İslamiyet açısından en kutsal olan nesnedir. Döneminin hattat ve müzehhipleri onu en güzel bir şekilde yazmak ve bezemek için hünerlerini göstermişlerdir. Bu önem bütün İslam coğrafyasında benimsenmiş ve her dönemde uygulanmıştır. Dönemin sanat görüşü değişmesine rağmen yine en güzel yazıları ve tezhipleri Mushaflar üzerinde uygulamaktan vazgeçmemişlerdir. Geçmişte devlet yöneticilerinin katkıları da Tezyini sanatlar açısından, çok önemli bir yer teşkil etmiştir. Yöneticilerin İslam çatısı altında olması özellikle Mushaf üretiminde bu teşviklerin önünü açmıştır. Sanatkârlara olan destek sonucu Tezyini sanatlar gelişmiş ve çeşitlenerek üretimleri çoğalmıştır. Hatta yazma eserlerin özellikle Mushafların, zamanında devletlerarasında en değerli hediye olması ne kadar ihtimam gördüğünün kanıtıdır. Sanata olan bu desteğe Türk medeniyetinin katkısı olduğu kadar farklı coğrafyaların da üzerine eklemeleri olmuştur. Türkler haricinde sanata olan desteğin en büyüğü Safevi devleti tarafından sağlanmıştır. Zamanında Şahların sanat ve sanatçıya verdiği değer gelişmenin en önemli kısmını teşkil etmektedir. Tezyini sanatlar içerisinde yer alan tezhip sanatıda bu gelişmeler ile ilerlemiş, incelmiş ve çeşitlenmiştir. Çalışma konusu olarak seçtiğimiz eser Türkiye’nin en geniş içerikli arşivlerinden biri olan Süleymaniye Kütüphanesinde kayıtlı olan bir Mushaf’tır. Sanatsal içeriği incelenmemiş ve üzerine fazla araştırma yapılmamış bu eser Sultan Ahmed I 22’de kayıtlıdır. Eser üzerindeki incelemelerimizde eserin nasıl ve ne şekilde elimize ulaştığına dair fazla bir bilgiye maalesef rastlayamadık. Eserin tarihi belli olmadığından önceliğim bu noktaya değinmek olacaktır. Çalışmada Mushaf gelişimi hakkında kısa bir bilgi verilerek, eserde bulunan tezhipli sayfalar ve içerikleri anlatılmıştır. Özellikle Mushaflar içerisinde çok nadir görülen Nıfsü’l Kur’an tezhibi eserin ne kadar önemli ve özel olduğunu yansıtması bakımından önemlidir.
- Published
- 2018
4. The Sultan's Syllabus Revisited: Sixteenth-Century Ottoman Madrasa Libraries and the Question of Canonization.
- Author
-
Şen, A. Tunç
- Abstract
This study revisits the question of the early modern Ottoman madrasa curriculum, which, ever since the famous Studia Islamica article of Nenad Filipovic and the late Shahab Ahmed in 2004, has come to be recognized as the "sultan's syllabus," implying a strict imposition of a centrally-designed course of study. By utilizing a host of endowment lists, book registers, and autobiographical writings of high- to low-ranking Ottoman scholars from the sixteenth century that escaped Ahmed's and Filipovic's attention, I aim to redress an argument that was based on a misinterpretation of a single document but has been extensively cited and recycled since its first articulation almost two decades ago. All of these sources, some of which have never or only partially received scholarly attention, shed more accurate light, not only on the scope of learning, teaching, and canon formation in the early modern Ottoman world of scholarship but also on the mediating role the Ottoman court played by supplying copies of books wherever and whenever needed. Résumé: Cette étude revient sur la question du programme d'études des madrasas ottomanes du début de l'ère moderne qui, depuis le célèbre article de Nenad Filipovic et de feu Shahab Ahmed dans Studia Islamica en 2004, a été reconnu comme le « programme du sultan », ce qui implique l'imposition stricte d'un programme d'études conçu de manière centralisée. En utilisant un grand nombre de listes de dotations, de registres de livres et d'écrits autobiographiques d'érudits ottomans du XVIe siècle, de haut en bas de l'échelle, qui ont échappé à l'attention d'Ahmed et de Filipovic, je vise à redresser un argument qui était fondé sur une mauvaise interprétation d'un seul document, mais qui a été abondamment cité et recyclé depuis sa première articulation il y a presque vingt ans. Toutes ces sources, dont certaines n'ont jamais ou que partiellement reçu l'attention des chercheurs, jettent une lumière plus précise, non seulement sur la portée de l'apprentissage, de l'enseignement et de la formation des canons dans le monde ottoman de l'érudition au début de l'époque moderne, mais aussi sur le rôle de médiateur joué par la cour ottomane en fournissant des copies de livres partout et à tout moment. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
5. Determination of Genetic Relations among Tomato Accessions in Sulaymaniyah Region through ISSRs Markers Genetic Relations in Tomato Accessions.
- Author
-
IBRAHIM, Abdulrahman Smail and ERDINC, Ceknas
- Subjects
GENETIC markers ,CLUSTER analysis (Statistics) - Abstract
Copyright of Yuzuncu Yil Universitesi Journal of Agricultural Sciences (YYU J Agr Sci) is the property of Yuzuncu Yil University and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
6. Commemorations of Sinan: Creating a National Hero in Turkey in the 1930s
- Author
-
Ahmet Sezgin and Sezgin, Ahmet
- Subjects
Urban Studies ,Anatolianism ,Süleymaniye ,Visual Arts and Performing Arts ,commemorations ,Turkish nationalism ,Architecture ,Geography, Planning and Development ,Ottoman architecture ,Sinan - Abstract
Sinan (d.1588) is the most renowned architect of the Ottoman Empire. His buildings, located throughout the eastern Mediterranean, were central to a dynastic and religious architectural heritage that was inherited by a modern and secular Turkish nation state, established in 1923. This article examines how Sinan was refashioned as a national hero in the early decades of the Republic. It focuses on commemorations of Sinan and their major venue: his Süleymaniye Mosque in Istanbul. In my analysis of these commemorations, I draw on a wide and diverse array of primary source materials, including written, photographic, artistic, and other visual materials from the 1930s and 1940s that are located in official, semi-official, and other collections. By doing so, this article reveals how the variety of nationalist approaches to Sinan and his architecture coexisted and competed.
- Published
- 2023
7. KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİNDE EN KOLAY, EN ETKİN VE EN VERİMLİ UYGULAMANIN YAPILABİLMESİ İÇİN YER SEÇİMİNDE KARAR DESTEK MODELİ ÖNERİSİ: SÜLEYMANİYE YENİLEME ALANI
- Author
-
DEMİRKAN, Mustafa
- Subjects
Economics ,kentsel dönüşüm ,istanbul ,süleymaniye ,deprem ,İktisat - Abstract
ÖZBu çalışmanın amacı yetkili idareler tarafından kentsel dönüşüme tabi tutulması düşünülen alanların seçiminde sübjektif ya da salt faydacı ölçütlerin dışında şeffaf, kontrol edilebilir, uzlaşmacı ve adil bir model önermektir. Ayrıca kentsel dönüşüm projelerinin yapımı esnasında geçilmesi gereken aşamaların ayrıntılı bir şekilde ortaya konması; başlayan projelerin eksik veriler dolayısıyla başa dönerek zaman ve para kaybını önlemektir. Önerilen kentsel dönüşüm karar destek modeli ile özellikle çok yoğun yapılaşmış, fazla paydaşın proje tasarım ve uygulama süreçlerinden etkileneceği bölgelerde, analizleri bütünden başlatarak kademeli olarak derinleştirmek suretiyle daha küçük hedef ve odak alanlar belirlenerek uygulanabilirliğin en kolay, etkin ve verimli olduğu noktalar tespit edilmiştir. Model Süleymaniye Yenileme Alanında çalıştırılmıştır.
- Published
- 2022
8. Erken Modern Osmanlı İmparatorluğu’nun Alternatif Bir Panoraması: Kutbüddîn en-Nehrevâlî’nin el-Fevâʾidü’s-seniyye fi’r-rihleti’l-Medeniyye ve’r-Rûmiyyesin’de Harabeler ve Hastalık
- Author
-
C. Ceyhun Arslan
- Subjects
quṭb al-dīn al-nahrawālī ,early modern ottoman period ,erken modern osmanlı dönemi ,ruins ,travel writings ,el-fevâʾidü’s-seniyye fi’r-rihleti’l-medeniyye ve’r-rûmiyye ,lcsh:Social Sciences ,lcsh:H ,kutbüddîn en-nehrevâlî ,harabeler ,süleymaniye ,lcsh:H1-99 ,lcsh:Social sciences (General) ,seyahat yazıları ,journey to the sublime porte - Abstract
Bu makale, Kutbüddîn en-Nehrevâlî’nin 1558 yılında Mekke’den İstanbul’a yaptığı seyahatini anlatan el-Fevâʾidü’s-seniyye fi’r-rihleti’l-Medeniyye ve’r-Rûmiyye (Medine ve Rum Diyarları Seyahatindeki Muhteşem Faydalar) adlı eserinin yakın okumasını yapacaktır. En-Nehrevâlî (1511/12-1582) bu ziyareti, Kanunî Sultan Süleyman’ı görmek ve ondan Medine’deki Osmanlı kuvvetlerinin başında olan Delü Piri’nin görevden alınmasını istemek için gerçekleştirir. Daha önceki çalışmalar, el-Fevâʾidü’s-seniyye’yi en-Nehrevâlî’nin hayatı veya on altıncı yüzyıl İslam ve Osmanlı toplumu hakkında bilgi sağlayan tarihî bir kaynak olarak incelemiştir. Makalem ise bir edebiyat çalışması gibi el-Fevâʾidü’s-seniyye’nin yakın okumasını yaparak onu bir anlatı olarak inceleyecek ve eserdeki bazı metinsel dinamikleri ortaya koyacaktır. En-Nehrevâlî, İskenderiye ve Kahire gibi şehirlerin harap bir duruma düştüğünü bildirir. Ayrıca, İskenderiye’den bazı mermer kalıntılarının İstanbul’a nakledildiğini ve bu kalıntıların Süleymaniye’nin inşası için kullanıldığını belirtir. İstanbul, Süleymaniye Camisi gibi ihtişamlı yapılarıyla harap duruma düşmüş Kahire ve İskenderiye’den oldukça farklı gözükmektedir. Ancak, İstanbul hakkındaki bölümde bazı detaylar daha dikkatli incelendiğinde farklı bir tablo ortaya çıkar. Şehirde, Hürrem Sultan ve Ahmet Çelebi gibi önemli kişiler hastalıklara yakalanır ve hatta vefat eder. En-Nehrevâlî Osmanlı İmparatorluğu’nu açık bir şekilde eleştirmese de onun eserinde imparatorluk ideal bir düzene sahip değildir; çünkü İskenderiye gibi şehirler harap bir duruma düşmüştür ve Arapça diliyle şiirine önem veren Ahmet Çelebi kendisini saray içi anlaşmazlıkların içinde bulmuştur. El-Fevâʾidü’s-seniyye, imparatorluğun ihtişam ve nizam ile özdeşleşen bir devri hakkında harabelerin ve hastalıkların ön plana çıktığı alışılmadık bir panorama ortaya koyar.
- Published
- 2020
9. Awa Sppi Nehri’nden (Süleymaniye-Irak) İzole Edilen Acidithiobacillus Cinsi Bakterilerin Ektraselüler Hidrolitik Enzim Üretme Kabiliyetlerinin Belirlenmesi ve 16S rDNA Analizi
- Author
-
Ghalib Abdalla Sharef, Metin Ertaş, and Kerem Özdemir
- Subjects
0301 basic medicine ,Acidithiobacillus,Sulaimani,Enzyme,16S rDNA ,Enzim ,biology ,Acidithiobacillus,Süleymaniye,Enzim,16S rDNA ,Acidithiobacillus ,030106 microbiology ,Building and Construction ,biology.organism_classification ,Molecular biology ,Süleymaniye ,03 medical and health sciences ,030104 developmental biology ,lcsh:Biology (General) ,Enzyme ,16S rDNA ,Sulaimani ,Electrical and Electronic Engineering ,Biology ,lcsh:QH301-705.5 ,Biyoloji - Abstract
In this study, the 16S rDNA gene regions’ phylogenetic positions based on the sequence analysis were determined by examining some hydrolytic extracellular enzyme activities of the Acidithiobacillus bacteria isolated from the water and mud samples obtained from the Awasspi River in Sulaymaniyah province, northern Iraq and from the Darzilais sulphur cave in Sangaw district. While the catalase activity of the isolates was positive; lipase, protease, xylanase, and amylase activities were found to be negative. Genomic DNAs of the isolates were isolated and 16S rDNA gene region was realized with PCR amplification. To determine the distance between the species, Maximum Likelihood algorithm was used to form a phylogenetic tree. It was observed that gene strands belonging to Acidithiobacillus species acquired from NCBI and 2 isolates we used in our study clustered with a strong homology and their genetic positions were revealed., Bu araştırmada, Kuzey Irak'ın Süleymaniye şehrinde bulunan Awasppi nehrinden ve Sangaw'daki Darzilais sülfürkaynaklı mağaradan alınan su ve çamur örneklerinden izole edilen Acidithiobacillus bakterilerinin bazı hidrolitik ektraselülerenzim aktiviteleri incelenerek, 16S rDNA gen bölgelerinin sekans analizi temeline dayalı filogenetik pozisyonları belirlenmiştir.İzolatların katalaz aktivitesi pozitif iken, lipaz, proteaz, ksilanaz ve amilaz aktivitesi negatif olarak belirlenmiştir.İzolatların Genomik DNA’ları izole edilerek 16S rDNA gen bölgesi PZR amplifikasyonu ile gerçekleştirilmiştir. Türlerarasındaki uzaklığı belirlemek için Maximum Likelihood algoritması kullanılarak oluşturulan filogenetik ağaç NCBI’dan eldeedilmiş Acidithiobacillus türlerine ait gen dizileri ve çalışmamızda kullandığımız 2 izolat güçlü bir homoloji ile kümelendiğigözlemlenerek genetik pozisyonları ortaya konmuştur. Karşılaştırmalı 16S rDNA gen dizisi analizi sonucunda, G1 izolatınınAcidithiobacillus thiooxidans’a % 99 benzerlik gösterdiği ve G2 izolatının Acidithiobacillus ferrooxidans’a % 99 benzerlik gösterdiğibelirlenmiştir
- Published
- 2018
10. şeyh Ma'rûf el-Berzencî ve Kādiriyye Tarîkatının Süleymaniye ve Çevresinde Yaygınlaşmasındaki Rolü.
- Author
-
KAVAK, Abdulcebbar
- Subjects
- *
SUFIS ,IRAQI politics & government - Abstract
Sulaymaniyah, today one of the largest cities in Northern Iraq, was one of the regions that the sufi order of Qādiriyya spread in 17th century. And in this region, Barzanji Family is the largest representatives of the Qādiriyya order. Since 17th century, Qādiriyya order has been represented in Sulaymaniyah by the sheikhs who were among the members of this family. Among these Sufi masters the most famous one was Sheikh Ma'ruf al-Nûdehî al-Barzanjî (d. 1839) who turned Qādiriyya into a much more active and widespread order in Sulaymaniyah at the end of 18th century. Through Sheikh Mar'uf's knowledge and guidance, Barzanjî family's prestige in the region increased. On the other hand, for many years, the absence of any other order in and around Sulaymaniyah gave Sheikh Ma'ruf the opportunity to spread the teachings of Qādiriyya. The Qādiriyya order continued after his death, and Sheikh Ma'ruf's children and grandchildren have been the leading figures who guide the social and political events along with their affiliation to the Sufi order. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2011
11. Özetler.
- Published
- 2011
12. THE MAGNIFICENT SÜLEYMÂNİYE OWED A DEBT TO THE BUTCHER AND THE GROCER.
- Author
-
Orbay, Kayhan
- Published
- 2011
13. Süleymâniye Mosque of Cemisgezek
- Author
-
Celalettin Uzun
- Subjects
Çemişgezek,Big Mosque,Foundation,Süleymâniye,Yelmâniye ,Çemişgezek ,Câmi-i Kebîr ,Süleymâniye ,Yelmâniye ,Foundation ,Vakıf ,Big Mosque ,Çemişgezek,Câmi-i Kebîr,vakıf,Süleymâniye,Yelmâniye - Abstract
Şehirlerin teşekkülü ve inkişâfında vakıfların önemi büyüktür. Osmanlı şehirleri bir vakıf eseri olan camilerinetrafında oluşmaktaydı. Şehir yapısının en temel birimi olan mahalleler de yine bu yapıların etrafındaortaya çıkarak gelişmekteydi. Kalıcı odak noktaları olarak ifade edebileceğimiz çarşı, pazar, hanve bedesten gibi ticârî yapılar da şehrin en büyük camisi olan câmi-i kebîr etrafında toplanmaktaydı.Dolayısıyla bu camiler kentin fizikî yapısının oluşmasında önemli rol üstlendiği gibi, toplumun kültürelve sosyal bakımdan gelişmesine de katkıda bulunuyordu.Bu çalışmada, Osmanlı arşiv belgeleri kaynak olarak kullanılmak suretiyle Çemişgezek şehrinin gelişmesindeve günlük hayatın işleyişinde son derece aktif rol oynayan Süleymâniye Camii tanıtılmıştır. Ayrıcacami vakfının işleyişi ve ne tür gelir kaynaklarına sahip olduğu, cami ve vakıf personeli ile bunlarınaldıkları ücretlerden bahsedilmiştir., The foundations have great importance in the formation and development of cities. The cities in Ottomanlands spread around the mosques which were the work of a foundation. Also, the neighbourhoodwhich were the basic unit in the urban structure were constructed and developed around thesemosques. The commercial structures such as market, bazaar, inn and covered bazaar that are of permanentpublic focus, gathered around the grand mosque which was the biggest mosque in each city.Thus, these mosques had a great role in the formation of the city’s physical structure, same as theycontributed to the social and cultural development of the society.In this study, by using Ottoman archive documents as a source, Süleymâniye Mosque which had aquite active role in the development of the city of Çemişgezek and its daily life was defined. In this way,the foundation of mosque was informed. Moreover, explanations were made about the operation ofthe mosque’s foundation, its income sources, the staff and their salaries. 
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
14. SÜLEYMANİYE (MİHALLIÇIK-ESKİŞEHİR) BÖLGESİNDEKİ MANYEZİT OLUŞUMLARININ KÖKENİ
- Author
-
Asuman YILMAZ and Mustafa KUŞCU
- Subjects
Magnesite ,isotope ,Süleymaniye ,Turkey ,Manyezit ,izotop ,Türkiye ,Mineralogy ,QE351-399.2 - Abstract
- Bu çalışma ile Tavşanlı Zonu peridotitlerinde yer alan çalışma alanının altere ultramafiklere baglı gelişmiş manyezit oluşumlarının kökenine, jeolojik ve mineralojik verilerle birlikte izotop verileriyle de yaklaşımda bulunulmuştur. Bu çalışmaya konu olan kriptokristalin dokulu manyezitler ultramafik kayaçların kırık ve çatlakları içinde bireysel damarlar ve agsı şeklinde olmak üzere iki farklı yataklanma şekli göstermektedir. Manyezit bileşimindeki karbonun kaynagını ve manyezit oluşumunu belirlemek için 13C ve 18O izotop çalışması yapılmıştır. Manyezitlerde 13C (PDB) degeri ‰ -2,71-(-7.69) ve 18O (SMOW) degeri ‰ 27.35-29.43 arasında degişmektedir. Bu degerler, manyezitlerin atmosferik kökenli karbondioksit ve organikçe zengin sedimanların dekarbonlaşması sonucu oluşan CO2' ın karışımı şeklinde oluştugunu ve ayrıca volkanojenik CO2' inde bu oluşumda etkili oldugunu göstermiştir. Süleymaniye manyeziti oluşumu büyük olasılıkla serpantinleşmeden sonra yüzeye yakın koşullarda, düşük sıcaklıklarda oluşmuştur.
- Published
- 2008
15. Analyzing the metaphor of 'The Perfect Human Being' in the architecture of Suleymaniye
- Author
-
Yılmaz, Nazende and İstanbul Medipol Üniversitesi, Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü
- Subjects
Süleymaniye ,Sufism ,Ottoman Architecture ,Osmanlı Mimarisi ,İnsan-ı Kamil ,Architectural Symbolism ,Tasavvuf ,Mimari Sembolizm ,Suleymaniye ,The Perfect Human Being - Abstract
Osmanlı tasavvuf kültürünün değerleri, bu medeniyetin klasik devri olarak kabul edilen XVI. yüzyılda inşa edilen Süleymaniye Külliyesinde çok rahat gözlemlenebilir. Tasavvufî metinlerde ‘İnsan-ı Kâmil’ tarif edilirken aynı zamanda kozmik bir yaratılış da tarif edilmektedir. Kozmik yaratılışın aşamaları ise Klasik Osmanlı Cami mimarisinde kolaylıkla okunabilmektedir. Kadim bilgi ve kutsal sanat içermesi, içten dışa, dıştan içe okunabilen mekânları, bütünün parçalara egemen olduğu, ‘vahdet’ ilkesi, zıt unsurları bünyesinde barındırması, zıtlıklar arasında geçiş sağlaması, sadelik ve ihtişamın birlikteliği, için dışa nispetle zenginliği ve çevresi ile uyum sağlayan ve estetik değer katan yerleşimi ile Süleymaniye Camii’nin mimarisinde, tasavvuf literatürünün ana temalarından biri olan ‘İnsan-ı Kâmil’ kavramını, temel özellikleriyle okumak mümkündür. The values of the Ottoman Sufi culture can be seen very clearly in the Süleymaniye Complex, which was built in the XVI.th century, the classical period of this civilization. While Sufi texts describe ‘The Perfect Human Being’, at the same time cosmic creation is described. The stages of cosmic creation can easily be observed in the architecture Classical Ottoman Mosque. It is possible to analyze the concept of ‘The Perfect Human Being’ which is one of the main themes of Sufi literature, in the architecture of Suleymaniye Mosque with its basic characteristics. Its design contains; ancient knowledge and sacred art, a structure that can be observed inside out and outside in, the whole dominating its pieces, the ‘unity’ principle that embraces the contrasting elements, the transition between contrasts, and the combination of simplicity and splendor.
- Published
- 2018
16. Two Unique Protected Sites with a Modern Heritage in Historical Peninsula in Istanbul
- Author
-
Gülhan Benli and Aysun Ferrah Güner
- Subjects
Süleymaniye ,Zeyrek ,Architectural Works ,geography ,geography.geographical_feature_category ,Historical Peninsula ,Peninsula ,Ancient history ,Unique Districts ,Archaeology - Abstract
WOS: 000404262600006 Suleymaniye and Zeyrek areas in the Historical Peninsula containing a combination of the architectural works of different religions, different cultures and communities are two districts which were entitled to be included in UNESCO world heritage list from Istanbul in 1985. Traditional architectural texture in Zeyrek and Suleymaniye among some unique districts of Istanbul, which brings neighborhood-centered lifestyle of Ottoman period in the past to the present, basically consists of wooden houses. Diverging process has affected on these two unique residential areas having their own hierarchical and political characteristics by planned development activities in time and it was forced to sacrifice many works belonging to Ottoman period within the borders. Another modern building obtained as a result of the competition in the Republican Period practically undertakes the task of combining these two estranged areas. Characteristics of the said two protected areas, diverging process and modern heritage acting as a buffer shall be examined in this study.
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
17. Süleymaniye Molla Hüsrev Mahallesi ahşap konak koruma projesi
- Author
-
Koruyan, Leyla, Tanyeli, Gülsüm, Mimarlık Ana Bilim Dalı, Mimarlık, and Architecture
- Subjects
KORUMA ,CONSERVATION ,Architecture ,SÜLEYMANİYE ,Mimarlık ,RESTORASYON ,RESTORATION - Abstract
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2016, Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2016, Süleymaniye semti, Süleymaniye Camii ve çevresi etrafında gelişen organik formlu sokakların oluşturduğu mahalleleri, anıtsal yapıları, 19.yüzyıl yaşamını ve kültürünü yansıtan geleneksel Türk evleri ile tarih boyunca şehrin bütün işlevlerinin bir arada yer aldığı bölge olmuştur. Zamanla değişen sosyo-ekonomik ve kültürel yapı, düzensiz kentleşmenin yol açtığı olumsuzluklar, yetkililerin kısıtlayıcı-caydırıcı önlemler almakta yetersiz kalması, yerel ve merkezi yönetimlerin sorunları bütüncül çözümlemelerden çok, kentsel ve tek yapı boyutunda tartışmaları, bölge dokusunun kaybolmasına yol açarak bölgenin çöküntü alanı olmasını hızlandırmıştır. Bu bağlamda geleneksel Türk evleri ve onların gelişmiş örnekleri olan konaklar da, değişen yaşam biçimi ve bakımsızlık nedeniyle yıpranma, yok olma sürecine girmiştir. Tez çalışmasına konu olan 566 ada 1 parselde yer alan yapı, Süleymaniye Molla Hüsrev Mahallesi, Kayserili Ahmet Paşa ve Kirazlı Mescit Sokakları’nın kesiştiği köşede yer almaktadır. Kent konağı olarak adlandırdığımız yapı, 19. yy sonu Ampir üslupta yapılmış olup; yapım sistemi, plan şeması, mimari elemanları ile bir dönemin yaşamını, değer yargılarını, kültürünü ortaya koyan bir belge olarak ayakta durmaya çalışmaktadır. Bu çalışmada yapının kültürel miras olarak gelecek kuşaklara aktarılması, sürdürülebilirliği ve özgünlük değerlerinin korunmasına katkı sağlanması hedeflenmiştir. Yapılacak uygulamaların hem kuramsal hem de bilimsel olarak, ulusal ve uluslararası koruma ilkelerine uygun olması için projeler hazırlanmıştır. Tezin birinci bölümünde çalışmanın amacı ve yöntemi ortaya konmuştur. İkinci bölümde yapının içinde bulunduğu Süleymaniye Bölgesi’nin konumu, sınırları ve önemi anlatılmış, bununla birlikte bölgenin tarihsel süreç içindeki gelişimi aktarılmıştır. Süleymaniye bölgesinde yapılan çalışmalar bu bölümde ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ahşap sivil mimari örneklerinin yoğunlukta olduğu 566 adanın geçirdiği süreçler harita ve belgeler yardımıyla incelenmiştir. Ahşap konağın konumu ve tarihi anlatılmıştır. Sonrasında yapının mevcut durumu incelenerek yapının plan, cephe özellikleri, yapım tekniği ve malzeme özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. Bozulmalar tespit edilip sınıflandırılmıştır. Dördüncü bölüm, yapının ilk tasarımındaki durumunu açıklamak için arşiv kayıtlarından, yapı üzerindeki izlerden, yapıya, yerleşmeye ait çizim, fotoğraf gibi belgelerden yararlanılarak hazırlanan restitüsyon çalışmasının anlatıldığı bölümdür. Beşinci bölüm, yapıdaki bozulmaların durdurulabilmesi, aksaklıklarının giderilmesi için gerekli müdahalelerin belirlendiği bölümdür. Bu bölümde yapıya sürdürülebilirlik ilkesi bağlamında kullanımına ilişkin sosyal içerikli bir işlevin verilmesi aktarılmıştır. Altıncı bölümde çalışmanın sonucu ve öneriler ile tez sonlandırılmıştır. Süleymaniye Bölgesi 19. yüzyılın ikinci yarısına kadar yönetiminin üst kademe kurum ve şahıslarının yerleşim alanı olması itibari ile topografik konumuna uygun gelişimini sürdürmüştür. Bu dönemde kültür seviyesi ve ekonomik düzey yüksektir. Bölgedeki doku, bahçe içinde yer alan, büyük ve gösterişli konaklardan oluşmaktadır. 19. yüzyılın ortalarında Batı’dan etkileşimle birlikte anıtsal yapılar yerini kışlalar, okullar ve yönetim binalarına bırakmıştır. 20. yüzyılın başlarında bölgede rejim değişikliği ile saygın kişiler yapılarını terk etmeye başlamış, ticaretin şekil değiştirmesiyle nüfus artmıştır. Bu dönemde büyük konaklar yerlerini bitişik nizamlı sıra evlere ve köşklere bırakmıştır. Artan nüfus yoğunluğu beraberinde apartmanlaşmayı getirmiş, mevcut iki-üç katlı yapıların yerine çok katlı, niteliksiz binalar yapılmıştır. Mevcut yapıların bir kısmı bu dönemde atölye, imalathane olarak kullanılmıştır. Cumhuriyet döneminde yeni yolların açılması gündeme gelmiştir. Atatürk Bulvarı’nın açılmasıyla birçok yapı adası ortadan kaldırılmıştır. Bölgenin güneyindeki adalara imalatçılar ve manifaturacıların yerleşmesiyle, geleneksel doku bozulmuş, bölge iş merkezi alanına dönüşmüştür. O dönemde birçok aile ferdinin bir arada yaşadığı konaklar, çekirdek aile anlayışının gelişmesiyle fonksiyonlarını yitirmeye başlamıştır. Sosyo-ekonomik ve kültürel yapının değişimiyle binalar bakımsız bırakılmış ve terk edilmişlerdir. 1950’li yıllardan itibaren hızlı kentleşme sonucu yıkıma uğrayan eski eserlerin korunması çabaları başlamıştır. Bu amaçla 1951 yılında GEEAYK kurulmuştur. 1950-1960 yılları arasında İstanbul'u imar etmek ve tarihî anıtları ortaya çıkarmak adına çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. 1960-1980 yılları aralığında mevzuat açısından bir kısım ilerlemeler olmuştur. 1974 ve 1977 yıllarında üniversite öğrencileri tarafından bölgede belgeleme çalışmaları yapılmıştır. 1979 yılında İstanbul Belediyesi bünyesinde, Kültür Bakanlığı işbirliği, UNESCO ve UNDP desteğiyle “İstanbul Tarihi Alanlarını Koruma” çalışmaları başlatılmış, Süleymaniye bölgesi öncelikli konular içinde yer almıştır. 1985 yılında UNESCO’nun İstanbul’un Tarihi Yarımada’da önerilen yerlerinden biri olarak “Dünya Mirası Alanı” olmuştur. ICOMOS, ICCROM ve Avrupa Konseyi’nin yoğun çabaları sonucu koruma çalışmaları hız kazanmıştır. O dönemde sorunlu uygulamalar sebebiyle UNESCO tarafından uyarı alınmıştır. 2006 yılında Süleymaniye Bölgesi’nde yıpranan tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılması amacı ile büyük bir alan “Süleymaniye Yenileme Alanı” olarak ilan edilmiştir. Bölgede satın aldığı mülkleri projelendiren şirketin tarihi çevreye olan yaklaşımları tartışılmakta ve eleştirilere sebep olmaktadır. UNESCO Dünya Mirası Komitesi’nin uyarıları ve tavsiyeleri neticesinde “İstanbul Tarihi Yarımada Yönetim Planı” hazırlanmıştır. Tez çalışmasına konu olan ahşap konak, Süleymaniye semtinin özel dokusunda hâlâ ayakta kalabilmiş, geleneksel ahşap yapım tekniği ve süslemeleriyle 19. yy sonu güzel örneklerindendir. Ancak uygulamada karşılaşılan sorunlar sebebiyle bir koruma uygulaması yapılmamıştır. Yapının daha kapsamlı ve bütüncül çözümlerle korunması, yaşatılması ve sürekliliğinin sağlanması önem taşımaktadır. 1800 yılları sonunda inşa edildiği tahmin edilen yapı, bir bodrum kat, yüksek zemin kat ve iki normal kattan oluşmaktadır. Mimari ve dekorasyonda Ampir üslup kullanılmıştır. Yapının cephelerinde sadelik ön plandadır. Pencere dizilerinin sıklığı, düzeni ve boyutlarının kattan kata ölçülü biçimde uyarlanması, pencere önlerine kafeslerin yapılması da dönemin Ampir üslubunun özelliklerindendir. Günümüzde konağın üst katları boştur. Zemin ve bodrum katları ticarethane işlevi ile kiraya verilmiştir. Üst kısımlarda hiçbir bakım ve onarımın yapılmamış olması, yapının özgün mimari detaylarının bozulmasına ve yok olmasına sebep olmuştur. Yapının rölövesi hazırlanmış, malzeme ve hasar tespiti işlenmiş, müdahale yöntem ve teknikleri çizimlerle anlatılmıştır. Restitüsyon önerileri geliştirilirken kütüphanelerde kaynaklar taranmış, tarihsel, sözel araştırmalar yapılmış, eski haritalar, eski fotoğraflar incelenmiş, alanda yer alan diğer yapı detaylarına bakılmış, yapıdaki mevcut izler araştırılmıştır. Restorasyon kararlarında, yapının özgün biçimleriyle korunması, gelecek kuşaklara aktarılması ve çağdaş konfor koşullarına ulaşması yönünde öneriler geliştirilmiştir. Müdahale kararlarının ICOMOS tarafından yayınlanan “Ahşap Tarihi Yapıların Korunması İçin İlkeler” bildirisine uygun olmasına dikkat edilmiştir. Tüm çalışmalar sonucunda koruma önerileri geliştirilmiş ve genel bir değerlendirme yapılarak çalışma sonuçlandırılmıştır., Süleymaniye District has been a region combining all functions of the city throughout history with its quarters formed by developing organic formed streets around Süleymaniye Mosque and its environment, monumental structures, traditional Turkish houses which reflect 19th century life and culture. Socio-economic and cultural structure changing in time, disadvantages caused by unplanned urbanization, inefficacy of authorities in taking restrictive-disincentive measures, central and local governments discussing urban textures in urban and one structure basis rather than holistic analysis, have accelerated the collapse of the region causing the loss of texture. In this context, traditional Turkish houses and mansions, as their advanced examples, also have entered into process of aging and extinction because of changing life styles and dilapidation. The structure on 566 Block 1 Parcel that is subject to thesis is situated at the intersection point of Kayserili Ahmet Paşa and Kirazlı Mescit Street in Süleymaniye Molla Hüsrev Quarter. The structure named as the city mansion is contructed in the late 19th century Empire style and makes an effort to stand as a document setting out a period of life, values and culture with its construction system, plan scheme and architectural details. In this study, it is aimed to contribute to transmit the mansion to future generations as a cultural heritage and to conserve its value of sustainability and authenticity. Projects have been worked out for the practices to be held to comply with national and international conservation principles, both theoretically and scientifically. First chapter is focused on the objective of thesis and its methodology. In the second chapter, Süleymaniye Region, where the mansion is situated, is described by its location, boundaries and İMPortance. Besides, development of the region within historical process is conveyed. Studies made in the Süleymaniye Region are discussed in this part. In the third chapter, the processes gone through by the 566 Block, where the timber civil architecture examples are intensive, were investigated with the aid of maps and documents. Location and history of the timber mansion is described. Following this, information is given about plan scheme, façade, construction techniques and material properties of the structure after examining the current state of mansion. Deteriorations are identified and classified. The fifth chapter is the part where necessary actions to stop deteriorations in the structure and to eliminate the disruptions are determined. It is put forward to give a social function to the structure regarding its usage within the context of principle of sustainability. In the sixth chapter, the thesis is concluded with the results of the study and suggestions. Süleymaniye Region, until second half of the 19th century, as the residential area of the upper echelons of management as of the sultanate of institutions and individuals has continued its proper position as of topographic development. During this period, cultural and economic levels had been high. Texture in the region consisted of large and showy mansions with surrounding gardens. In the middle of the 19th century, interaction with the West had led the monumental structures to give place to barracks, schools and administrative structures. In the early 20th century, change of regime in the region had caused respectable people to start leaving their mansions, while the population increased by the change in the form of trade. During this period, great mansions had given place to attached and terraced houses and kiosks, and increasing population density brought the apartment blocks along, as jerry-built multistorey structures had been constructed instead of existing two-three storey housing. Some of the existing structures had begun being used as workshops or factories. The new road making had accured currency during the Republican period. With the opening of the Atatürk Boulevard, many city blocks had been eliminated. With the region south of the blocks inhabited by manufacturers and drapers, traditional fabric had been degraded, and the region transformed into a business center. At that time, the mansions where several family members lived together had begun to lose their function, as a result of the development of elementary family concept. The changing socio-economic and cultural structure have left the structures neglected and abandoned. After the 1950s, the efforts for conservation of historical buildigs devastated as a result of rapid urbanization have begun. For this purpose, GEEAYK was established in 1951. Between the years 1950-1960, efforts for reconstruction of İstanbul and uncovering of historical monuments have started. From 1960 to 1980, there has been some progress in terms of legislation. In 1974 and 1977, university students have made documentation work at the region. In 1979 within the İstanbul Municipality, with the Ministry of Culture in cooperation and the support of UNESCO and UNDP, efforts for "Conservation of Historic Areas of İstanbul" have been launched, and Süleymaniye Region has taken part in the primary issues. In 1985, it has been selected "World Heritage Site" as one of the places recommended in Historical Peninsula of İstanbul by UNESCO. As a result of intensive efforts of the ICOMOS, ICCROM and the Council of Europe, conservation efforts have gained acceleration. At that time, due to the problematic practices, it has received warnings by UNESCO. In 2006, a large area of the region was declared “Süleymaniye Renewal Area”, in order for renewal and restoration as well as conservation and re-usage of the worn out historical and cultural assets. Companies that plan projects on properties they purchase in the region, have debated and critisized approaches towards the historical environment. As a result of UNESCO World Heritage Committee's warnings and advice "İstanbul Historical Peninsula Management Plan" was prepared. The timber mansion that is subject to this thesis is still able to survive within the specific fabric of the Süleymaniye District, and is one of the finest samples of traditional timber construction techniques and decorations of the late 19th century. However, due to problems faced during practice, conservation work has not been done. Restoration of the mansion with more comprehensive and holistic solutions, as well as maintaining and ensuring the continuity is İMPortant. The mansion that is estimated to be built at the end of 1800, consists of a basement floor, a high ground floor and two upper floors. Empire style was used in architecture and decoration. Unsophisticated style is forefront on the mansion facade. The uniform frequency, order and dimensions of the windows from floor to floor, and placement of framing outside are also features of the Empire style of the era. Today, the upper floors of the mansion is empty. Ground and basement floors were leased by trading function. Lack of maintenance and repairs in the upper part have led to the deterioration and extinction of the structure's original architectural details. Analytical survey of structure was prepared, material and damage assessments were proccessed, intervention methods and techniques were described with drawings. As restitution proposals were developped, written and visual sources were scanned in libraries, historical, linguistic research was collected, old maps, old photos were examined. Other structure details in the area and extant traces of the mansion were also investigated. In the decisions for restorations, proposals were developed to conserve the bulding as its original form, pass it on to future generations and have it reached to the contemporary comfort conditions. “Principles for the Restoration of Traditional Timber Structures” which was published by ICOMOS was considered while making decisions for intervention proposals. As a result of this research, conservation purposes were developed and the study was concluded by making a general assessment., Yüksek Lisans, M.Sc.
- Published
- 2016
18. Süleymaniye 569 ada, 9-19 parsellerde yer alan kargir yapının strüktürel incelenmesi ve restorasyon projesi
- Author
-
Ulukaya, Bilge, Ersen, Ahmet, Özgen, Kaya, Mimarlık Ana Bilim Dalı, Restorasyon, and Restoration
- Subjects
Süleymaniye ,Historical masonry construction ,Taşıyıcı sistem iyileştirme ,Tarihi yığma yapı ,3 boyutlu modelleme ,Structural analyses ,Restoration ,Architecture ,Three dimensional modelling ,Art Nouveau ,Mimarlık ,Structure analysis ,Strüktürel analiz - Abstract
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009, Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2009, Tez konusu olan ikiz iki konuttan oluşan tarihi kargir yapı, İstanbul İli, Fatih İlçesi, Molla Hüsrev Mahallesi, Kayserili Ahmet Paşa Sokak’ta yer almaktadır. 20 yy. başlarında inşa edildiği düşünülen yapı, malzeme ve yapım tekniği, cephe özellikleri, plan şeması, taşıyıcı sistemi ile dönemin sivil mimari örneklerindendir. Tez çalışmasında öncelikli olarak, tez konusu yapı ve benzer durumdaki yığma yapıların strüktürel güvenliğinin sağlanması ve aynı zamanda özgün niteliklerinin korunması ele alınmıştır. Bu amaçla yapının malzeme ve yapım teknikleri incelenmiş, yapıda bulunan hasarlar belgelenerek rölövesi hazırlanmıştır. Yapının özgün durumunu yansıtan restitüsyon önerileri sunulmuştur. Tarihi yığma yapıda mevcut bulunan hasarların nedenlerini belirlemek ve yapının deprem güvenliğini oluşturmak üzere; 3 boyutlu modelleme ve analitik yöntemlerle ayrı ayrı statik çözümlemeler yapılmıştır. Her iki yöntemle elde edilen sonuçlar karşılaştırıldığında yapının düşey ve yatay gerilmeler karşısındaki davranışı ve zayıf noktaları tespit edilmiştir. Statik hesap ve analizlerin neticesinde taşıyıcı sistemin güçlendirilmesi için uygun takviye önerileri geliştirilmiştir. Yapının strüktürel özgün konut işlevini sürdürebilmesi için gerekli takviye çözümlerini içeren restorasyon projesi hazırlanmış ve tarihi kagir yapının korunması hedeflenmiştir., In the historical twin masonry construction that consists of two residences, which is the subject of thesis, is located in Istanbul Province, Fatih Borough, Molla Husrev District, Kayserili Ahmet Pasa Road. The structure that is thought to be constructed at the beginning of the 20th century, is one of the architectural models of this time period with its materials, construction technique, side characteristic, plan schema and structural system. For this purpose, material and construction techniques of the structure were analysed, building survey project was prepared by documenting the damages on the structure. Restitution suggestions that reflected the original situation of the structure were submitted. Three dimensional modelling and statical analysis were implemented with analytical methods, to designate the reasons of the damages that exist on the historical rough masonry construction and to provide earthquake security of the structure. When compared the two results that achieved both with two methods; the situation of the structure aganist the horizontal and vertical tensile forces and the weak points were indentified. By reason of statical calculation and analysis, suitable supportive suggestions were built up to strengthen the structural system. The restoration project, included necessary supportive solutions were prepared for the structure to carry on the structural geniune residence function and conservation of the historical building was aimed., Yüksek Lisans, M.Sc.
- Published
- 2009
19. Hadith instruction in the last period of Ottoman schools
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/İlahiyat Fakültesi. and Karacabey, Salih
- Subjects
Süleymaniye ,Daru’l-hadis ,Osmanlı Devleti ,Medreseler ,Daru’l-hilafe ,Hadis - Abstract
Genel öğretim amaçlı medreseler ve hadis ilmi için özel bir düzenleme ile ihdas edilen dârıı’l-hadisler, Osmanlı Devleti kurulmadan önce eğitim-öğretim kurumu olarak yelerini almışlardı. OsmanlIlarda ise yükselme devrinin sonuna kadar hem sayı hem de eğitim öğretim kalitesi bakımından hızlı bir gelişme göstermişlerdir. Ama duraklama devrinden sonraki gerilemeden bu kurumlar da nasiplerini almışlardır. Zaman içerisinde, bu kurumlan yeniden yapılandırmak ve eğitim öğretimin kalitesini yükseltmek için çıkış yolları aranmış, köklü çözümler getirilmeye çalışılmıştır. Bu çabalarla çok köklü ve güzel projeler üretilmiştir ama devletin içinde bulunduğu durum, yapılan değişikliklerden ümit edilen sonuçları almaya imkan vermemiştir. Osmanlı Devleti ’nin son dönemlerinde, değişik amaçlarla kurulan meslek ve ihtisas medreseleri ile bazı mekteplerin müfredatlarında da hadis ve hadis usûlü derslerine yer verilmiştir. Medreseler örgün öğretim kurumu olarak faaliyete geçmeden önceki dönemde olduğu gibi, Osmanlı Devletinde de, içerisinde hadis öğretimi yapılan bir çok medrese ve darıı ’l-hadis ’in yanında camilerde de hadis öğretimi devam etmiştir. Ancak bu faaliyetin, doğrudan halkın dînî bilgi ve kültür seviyesini yükseltmek amacıyla ve bu maksada uygun bir metot ve programla yürütülmemesi sebebiyle arzu edilen sonuca tam olarak ulaşılamadığım söylemek mümkündür.
- Published
- 1999
20. Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki eğitim ile ilgili Arapça yazma eserler üzerine bir deneme
- Author
-
İyikasap, Abdülkadir, Bayraktar, MFaruk, and Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Din Eğitimi Bilim Dalı
- Subjects
KAYNAKLAR ,SÜLEYMANİYE ,TARİH ,EĞİTİM ,KÜTÜPHANE KATALOGLARI - Published
- 1994
21. Süleymaniye Kütüphanesi'nce Düzenlenen Yazma Eser Sergileri
- Author
-
Nimet Bayraktar
- Subjects
Süleymaniye ,Yazmalar ,Sergiler ,lcsh:Z ,lcsh:Bibliography. Library science. Information resources - Published
- 1971
22. Bibliyografya
- Author
-
TKD
- Subjects
Süleymaniye ,arap alfabesi ,basma eserler ,lcsh:Z ,lcsh:Bibliography. Library science. Information resources - Published
- 1957
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.