25 results on '"gülşen, Mahir"'
Search Results
2. Çok amaçlı eksternal fiksatör
- Author
-
Gülşen, Mahir, primary
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
3. Arthroscopy of the knee in pre-adolescent children
- Author
-
Sarpel, Yaman, Özkan, Cenk, Toğrul, Emre, Tan, İsmet, and Gülşen, Mahir
- Published
- 2007
- Full Text
- View/download PDF
4. Tibia multiapikal deformiteleri ve tedavisi
- Author
-
Çeliktaş, Mustafa, primary and Gülşen, Mahir, additional
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
5. Both radiologic and clinically similar results and limited number of complicati ons wereseen in both low and high density groups. it has been supported t hat the clinically same results can be obtained with lessimplant use in patients planned for Scheuermann kyphosis surgery
- Author
-
ugras, akin, AKÇALI, ÖMER, ASMA, ALİ, öztürk, anil murat, akasen, burak, ALBAYRAK, AKİF, daldal, İsmail, ŞENKÖYLÜ, ALPASLAN, BEZER, MURAT, güler, umit özgür, SÖYÜNCÜ, YETKİN, ÖK, NUSRET, KITER, AHMET ESAT, celiktas, mustafa, gülşen, mahir, and ÖZALAY, METİN
- Published
- 2018
6. Radiological and Clinical Evaluation of theUse of Low and High Density Screw Systems inScheurmann Kyphosis
- Author
-
gülşen, Mahir, GÜLER, ÜMİT ÖZGÜR, ÖZALAY, METİN, ALBAYRAK, AKİF, ÖK, NUSRET, ŞENKÖYLÜ, ALPASLAN, KITER, AHMET ESAT, BEZER, MURAT, ERKAN, SERKAN, and UĞRAŞ, ALİ AKIN
- Published
- 2018
7. Perforated H-beam implant can be used in femoral neck fracture
- Author
-
Jafarov, Afgan, primary, Erbay Elibol, Fatma Kübra, additional, Alizadeh, Chingiz, additional, Gülşen, Mahir, additional, Toğrul, Emre, additional, and Demir, Teyfik, additional
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
8. Scheuermann kifozunda sadece posteriordan yüksek yoğunluklu pedikül vidasıyla düzeltme uygulanan hastaların klinik ve radyolojik sonuçları düşük yoğunluklu (apeksiEnstrümante edilmeyen) uygulananlara göre daha mı iyidir?
- Author
-
KITER, AHMET ESAT, ÖZALAY, METİN, GÜLER, ÜMİT ÖZGÜR, ŞENKÖYLÜ, ALPASLAN, Daldal, İ, BEZER, MURAT, ALBAYRAK, AKİF, Çeliktaş, M, Gülşen, Mahir, Uğraş, Akın, and ERKAN, SERKAN
- Published
- 2017
9. TURKISH VERSION OF THE DISTRESS TOLERANCE SCALE: A STUDY OF VALIDITY AND RELIABILITY
- Author
-
AKIN, Ahmet, AKÇA, Mehmet Şirin, and GÜLŞEN, Mahir
- Subjects
Sıkıntıyı tolere etme,geçerlik,güvenirlik,doğrulayıcı faktör analizi ,distress tolerance,validity,reliability,confirmatory factor analysis - Abstract
Bu araştırmanın amacı Sıkıntıyı Tolere Etme Ölçeği Türkçe formunun geçerlik ve güvenirliğini incelemektir. Araştırmaya 327’si kız ve 221’si erkek olmak üzere 548 üniversite öğrencisi katılmıştır. Öncelikle ölçeğin dilsel eşdeğerliği incelenmiş ve dilsel eşdeğerliğe sahip olduğu görüldükten sonra geçerlik ve güvenirlik analizleri yapılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliği için uygulanan doğrulayıcı faktör analizi sonucunda 15 madde ve dört alt boyuttan (dayanıklılık, yoğunlaşma, değerlendirme ve düzenleme) oluşan modelin iyi uyum verdiği bulunmuştur (x²=316.43, sd=84, p=0.00, RMSEA=.071, NFI=.94, CFI=.95, IFI=.95, RFI=.92, GFI=.93 SRMR=.053). Ölçeğin faktör yükleri .27 ile .72 arasında değişmektedir. STÖ’nün alt boyutlarının iç tutarlılık güvenirlik katsayıları ölçeğin bütünü için .82, dayanıklılık alt ölçeği için .62, yoğunlaşma alt ölçeği için .66, değerlendirme alt ölçeği için .71 ve düzenleme alt ölçeği .61 olarak bulunmuştur. Ölçeğin test-tekrar test güvenirlik katsayıları ölçeğin bütünü için .63, dayanıklılık alt ölçeği için .60, yoğunlaşma alt ölçeği için .62, değerlendirme alt ölçeği için .64 ve düzenleme alt ölçeği .58 olarak bulunmuştur. Ölçeğin düzeltilmiş madde toplam korelasyonları .25 ile .59 arasında sıralanmaktadır. Bu sonuçlara göre STÖ’nün Türkçe formunun eğitim ve psikolojide geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğu söylenebilir., The aim of this research is to adapt the Distress Tolerance Scale to Turkish and to examine its psychometric properties. The research was conducted on 548 university students. Results of confirmatory factor analyses demonstrated that this scale yielded four factors (tolerance, absorption, appraisal, and regulation), as original form and that the model was well fit (x²=316.43, df=84, p=0.00, RMSEA=.071, NFI=.94, CFI=.95, IFI=.95, RFI=.92, GFI=.93 and SRMR=.053). Internal consistency coefficients of four subscales were .62 for tolerance subscale, .66 for absorption subscale, .71 for appraisal subscale and .61 for regulation subscale. The overall internal consistency coefficient of the scale was .82. The test-retest reliability coefficients were found as .63 for overall scale and as .60 for tolerance subscale, .62 for absorption subscale, .64 for appraisal subscale and .58 for regulation subscale. The corrected item-total correlations of DTS ranged from .25 to .59. Overall results demonstrated that this scale can be used as a valid and reliable instrument in education and psychology.
- Published
- 2016
10. Treatment of post-traumatic elbow deformities in children with the Ilizarov distraction osteogenesis technique
- Author
-
Özkan, Cenk, primary, Deveci, Mehmet Ali, additional, Tekin, Mustafa, additional, Biçer, Ömer Sunkar, additional, Gökçe, Kadir, additional, and Gülşen, Mahir, additional
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
11. Yakın İlişkilerde Şiddet Sorumluluğu Ölçeği Türkçe Formunun Geçerlik Ve Güvenirliği
- Author
-
Akın, Ahmet, Gülşen, Mahir, Aşut, Serap, and AKCA, Mehmet
- Published
- 2015
12. Sosyal öz-yeterlik ile psikolojik iyi olma arasındaki ilişkinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi
- Author
-
Gülşen, Mahir, Akın, Ahmet, Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Doç. Dr. Ahmet Akın, and Sakarya ÜniversitesiEğitim Bilimleri Enstitüsü,Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bilim Dalı
- Subjects
Parents attitude ,Psikoloji ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Psychology ,Social competence ,Psychological well being ,Sosyal öz-yeterlik ,Self-efficacy ,Education psychology ,Sufficiency - Abstract
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Bu araştırmanın amacı sosyal öz-yeterlik ile psikolojik iyi olma arasındaki ilişkiyi incelemektir. Araştırmanın diğer bir amacı, bu iki kavram arasındaki ilişkinin cinsiyet, algılanan gelir düzeyi, ebeveyn tutumları değişkenleri açısından incelemektir.Araştırma 2011-2012 öğretim yılında Kocaeli Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Gazi Üniversitesi?nin çeşitli bölümlerinde lisans öğrenimi gören 543 öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada ölçme araçları olarak lisans öğrenimi gören öğrencilerin; cinsiyeti, algılanan gelir düzeyi, ebeveyn tutumları hakkında bilgi toplamak amacıyla ?Bilgi Toplama Formu? kullanılmıştır. Üniversite öğrencilerin sosyal öz-yeterlik düzeyini saptamak için Smith ve Betz (2000), tarafından geliştirilen Özbay ve Palancı (2001), tarafından da Türkçe?ye uyarlanan ?Sosyal Öz-yeterlik Ölçeği?; psikolojik iyi olma düzeylerini saptamak için de, (Ryff, 1989a), tarafından geliştirilen ve Akın (2008), tarafından Türkçe uyarlaması yapılan ?Psikolojik İyi Olma Ölçekleri? kullanılmıştır. Ayrıca veriler; Pearson Momentler Çarpımı Korelasyonu, t testi ve ANOVA ile analiz edilmiştir.Araştırma sonucunda, sosyal öz-yeterlik ile psikolojik iyi olma arasında anlamlı düzeyde pozitif ilişkiler olduğu saptanmıştır. Üniversite öğrencilerinin sosyal özyeterlik düzeylerinin cinsiyet ve ebeveyn tutumları açısından anlamlı farklılık sergilemediği, algılanan gelir düzeyi açısından anlamlı farklılıklar sergilediğisaptanmıştır. Üniversite öğrencilerinin psikolojik iyi olma düzeylerinin cinsiyet ve ebeveyn tutumları ile anlamlı farklılıklar sergilediği, gelir düzeyi açısından anlamlı viifarklılıklar sergilemediği saptanmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar tartışılmış ve gelecek araştırmalar için önerilerde bulunulmuştur.Anahtar Kelimeler: Sosyal öz-yeterlik, Psikolojik iyi olma The aim of this study is to investigate the relationship between social self-efficacy and psychological well-being in terms of variables such as gender, perceived income status and parental attitudes.The research conducted on 543 students studying at undergraduate degree at various departments in Kocaeli University, İnönü University and Gazi University. A Data Collection Form used for this purpose as the instrument of measurement to gather information concerning students? gender, perceived income status and parental attitudes. Additionally, in order to measure to the social self-efficacy levels social self-efficacy scale; developed by Smith ve Betz (2000), and adapted into Turkish by Özbay and Palancı (2001), was used in current research and also, Scales of Psychological Well-Being developed by Ryff (1989a), and adapted into Turkish by Akın (2008), was used to measure psychological well-being levels Datas were analysed via Pearson Product Moment Correlation, t test in independent groups, ANOVA.As a result of this research, there?s a significant positive relationship between social self-efficacy and psychological well-being. Social self-efficacy levels of university students? show no significant differences in terms of gender and parental attitudes, and however it shows significant differences in terms of perceived income.The students? level of psychological well-being shows significant differences concerning with gender and parental attitudes, no significant differences concerning ixwith income status. Results were discussed and some recommendations were statedfor future researches.Keywords: Social self-efficacy, Psychological well-being
- Published
- 2013
13. A New Technique of Subtrochanteric Shortening in Total Hip Replacement for Crowe Type 3 to 4 Dysplasia of the Hip
- Author
-
Togrul, Emre, primary, Özkan, Cenk, additional, Kalacı, Aydıner, additional, and Gülşen, Mahir, additional
- Published
- 2010
- Full Text
- View/download PDF
14. Results of using Ilizarov distraction osteogenesis technique for the treatment of cubitus varus deformities in adults
- Author
-
Ozkan, Cenk, primary, Dogramaci, Yunus, additional, Kalaci, Aydiner, additional, Gülşen, Mahir, additional, and Bayram, Hüseyin, additional
- Published
- 2009
- Full Text
- View/download PDF
15. Sıkıntıyı Tolere Etme Ölçeği Türkçe Formu: Geçerlik Ve Güvenirlik Çalışması.
- Author
-
AKIN, Ahmet, AKÇA, Mehmet Şirin, and GÜLŞEN, Mahir
- Published
- 2015
16. A Theoretical and Experimental Investigation of Lateral Deformations in a Unilateral External Fixator
- Author
-
Ün, Kerem, primary, Akçalı, İbrahim D., additional, and Gülşen, Mahir, additional
- Published
- 2006
- Full Text
- View/download PDF
17. Arthroscopy of the knee in pre-adolescent children
- Author
-
Sarpel, Yaman, primary, Özkan, Cenk, additional, Toğrul, Emre, additional, Tan, İsmet, additional, and Gülşen, Mahir, additional
- Published
- 2006
- Full Text
- View/download PDF
18. Çocuklar İçin Maddi Değerler Ölçeği Türkçe Formunun Geçerlik ve Güvenirliği.
- Author
-
AKIN, Ahmet, GÜLŞEN, Mahir, Serap KARA, Uzm., and YILDIZ, Banu
- Subjects
RELIABILITY (Personality trait) ,VALUES (Ethics) ,CHILD behavior ,MATERIALISM ,SCHOOL children ,CONFIRMATORY factor analysis - Abstract
Copyright of Bartin University Journal of Faculty of Education is the property of Bartin University Journal of Faculty of Education and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
19. A Theoretical and Experimental Investigation of Lateral Deformations in a Unilateral External Fixator
- Author
-
Ün, Kerem, Akçalı, İbrahim D., and Gülşen, Mahir
- Abstract
The objective of this work is to set up, validate, and analyze a theoretical model of an external fixator for its deformation characteristics in order to draw reliable conclusions relevant to the design and effective clinical implementation of such medical devices. External fixators are mechanical devices widely used in the treatment of fractured bones and correction of limb deformities. Lateral deformation at the fracture site is known to delay bone healing, and investigation of lateral deformation characteristics of such devices experiencing forces acting perpendicular to the bone axis is important from the standpoint of their design as well as their clinical effectiveness. A mathematical model of a three-dimensional (3D) unilateral fixator with multipin fragment attachments has been developed using Castigliano’s method. The relative lateral deformations of the fragment ends at the fracture site induced by loads applied perpendicular to bone axes are calculated with the model. The model has been subjected to experimental verification for a uniplanar unilateral external fixator under comparable conditions with the theory. It has been found out that the effects of fixator size, shape, and geometry on the level of relative lateral displacement of the fracture site are similar in both the theoretical and experimental models. Stiffness is a maximum if the force is applied in the same plane as the proximal pin plane. Placing the distal pin group at a 90deg position relative to the proximal pin plane has been observed to increase the stiffness about 10%. In loading directions perpendicular to proximal the pin plane, stiffness is minimum. The angle difference between the load direction and the resulting displacement direction follows a sinusoidal pattern with an amplitude of 10deg for loading angles in the 0–180deg range. Selecting the distance of proximal pins to the fracture site smaller than the distance of distal pins to the fracture site has been found to decrease relative lateral deformation. The model and the experiment have simultaneously demonstrated that lower values of effective pin lengths and higher values of pin connector lengths lead to higher stiffness. Increasing the number of pins also contributes to the higher values of fixator stiffness.
- Published
- 2007
- Full Text
- View/download PDF
20. Total kalça protezleri ve sonuçları
- Author
-
Gülşen, Mahir and Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Ortopedi ve Travmatoloji ,Orthopedics and Traumatology - Abstract
ÖZET Bu çalışmada 1976-1983 yılları arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinde total kalça protezi yerleştirilen 33 hastanın 39 kalçasının erken, en az 12* en çok 84 s ortalama 35.1 ay izleyebildiğimiz 22 hastanın 25 kalça sının ara dönem sonuçları verilmiştir. Hastaların kalçalarının D'Augbigne ve Postel'in Charnley tarafından değiştirilmiş kriterlerine göre yapılan değerlendirilmesinde %96 kalçada iyi ve mükemmel sonuç elde edilmiştir. Total kalça protezinin büyüme yaşı sonrası her yaş grubunda çeşitli nedenlerle oluşan ağrılı t fonksiyonu bozulmuş, hareketleri kısıtlanmış kalçalar için 'iyi bir tedavi seçeneği olduğu sonucuna varılmıştır. 55
- Published
- 1984
21. Adölasan idiopatik skolyozun cerrahi tedavisinde anterior ve posterior enstrümentasyon sonuçlarının karşılaştırılması
- Author
-
Kavak, Cüneyt, Gülşen, Mahir, and Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Ortopedi ve Travmatoloji ,Orthopedics and Traumatology - Abstract
ÖZET Adölesan İdiopatik Skolyozun Cerrahi Tedavisinde Anterior ve Posterior Enstrümantasyon Sonuçlarraın Karşılaştırılması Omurganın en yaygın deformitelerinden biri olan skolyoz eski çağlardan beri bilinmekte olup hastalar üzerinde sosyal ve psikolojik baskı oluşturmaya devam etmektedir. İdiopatik skolyoz kompleks üç boyutlu bir deformitedir. Doğal seyri konusunda yeterli bilgi sahibi olunmakla birlikte, etiyolojisi tam anlamıyla ortaya konamamıştır. Tüm skolyozların %80'ni oluşturan AIS' de bel ve sırt ağrısı, dengenin bozulması ve kozmetik deformite doktora başvuru sebebidir. Vertebral kolonun hareketliliğini koruyarak eğriliği düzeltmek her zaman mümkün olmamaktadır. Cerrahi girişimler hareketli segmentleri ortadan kaldırmakta, hatta bazen belirgin denge bozukluklarına neden olabilmektedir. Bu nedenle AIS tedavisinde arayışlar halen devam etmektedir. Bu çalışmanın amacı cerrahi tedavi gerektiren AIS hastalarında üçüncü kuşak enstrümantasyon sistemi kullanılarak gerçekleştirilmiş olan anterior ve posterior girişimleri retrospektif olarak değerlendirerek, deformitenin her üç düzlemde düzeltilmesinde etkinlikleri, elde edilen düzelmenin takip süresi içindeki seyri, her iki yöntemin denge parametrelerine etkilerini, ortaya çıkmış olan komplikasyonlan belirlemek, her iki yöntemin birbirilerine göre avantaj ve dezavantajlarını ortaya koymaktır. Her iki girişimde de uygun alt ve üst enstrümantasyon seviyeleri seçildiğinde koronal planda ve denge parametrelerinde tatminkar düzelme sağlanmakta, fizyolojik sagital eğimler korunmaktadır. Koronal ve transfers düzlemde, denge parametrelerinde daha anlamlı düzelme sağlaması, daha az segmentin fuzyona uğratılması dekompansasyon riskinin daha düşük olması, nörolojik hasar riskinin çok az olması, zayıf hastalarda cilt altında implant belirgenleşmesi riskinin olmaması anterior girişimin avantajlarıdır. Anahtar Kelimeler: Anterior spinal fuzyon ve enstrümantasyon, cerrahi tedavi, idiopatik skolyoz, Lenke klasiıîkasyonu, posterior spinal fuzyon ve enstrümantasyon. VI ABSTRACT Comparison of Anterior and Posterior instrumentation in the Surgical Treatment of Adolescent idiopathic Scoliosis Scoliosis has been known as one of the common spinal deformities that has been a social and psychological problem since old ages. Idiopathic scoliosis is a complex three dimentional deformity. Although there is enough information about the progression, the ethiology of the disease has not still been clarified. Back pain, imbalance, cosmetic deformity are the leading complaints of AIS which is 80 % of all the scoliotic cases. Correction of the deformity while preserving the mobility of the spine is not always possible. Surgical procedures often interefering with the mobile segments sometimes cause evident imbalance. Therefore treatment of AIS is still an issue of interest. The aim of this study is to evaluate the anterior and posterior interventions using third generation instrumentation system on the patients who required surgical treatment, the effect on correction of deformities on each three planes, the follow up of the provided correction, the effect of both techniques on balance parameters, to determine complications, to expose the advantages and disadvantages of both techniques retrospectively. Both procedures provide satisfactory balance parameters and correction in coronal plane, and the phsiologic sagittal curves are preserved if the proximal and distal levels of instrumentation are appropriate. Significant improvement of balance paraneters on coronal and transverse planes, more limited fusion of segments, having a lower decompensation and neurologic deficit risk and giving no chance of feeling the instrument under the skin of even thin patients are the advantages of anterior instrumentation. Key Words: Anterior spinal fusion and instrumentation, idiopathic scoliosis, Lenke Classification, posterior spinal fusion and instrumentation, surgical treatment. Vll 79
- Published
- 2005
22. Ankilozan spondilitte lumbal kapalı posterior kama osteotomi geç sonuçları
- Author
-
Altin, Mümin, Gülşen, Mahir, and Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Spondylitis-ankylosing ,Ortopedi ve Travmatoloji ,Orthopedics and Traumatology ,Osteotomy - Abstract
ÖZET Ankilozan Spondilit (AS) vertebrada, pelviste, toraksta ve diğer eklemlerde hareket kısıtlılığına sebep olan genç erişkinlerin hastalığıdır. Ciddi kifotik deformite günlük aktivitelerin kısıtlanması, solunum sisteminde yetersizlik ve karşıya bakamama sorunu oluşturur. AS'e bağlı ortalama 68° (32-104°) total kifotik deformiteli, ortalama 29.3 cm'lik (7.5- 41.5cm) sagital eksen sapması olan, 14 olguya (13 erkek,l kadın) lomber kapalı posterior kama osteotomisi uygulandı. Ortalama 34°'lik (26-48°) düzelme ve 13.9 cm'iik (7-28cm) boy artışı ve 9 cm'lik (1.7-18cm) sagital eksen sapması ile tüm hastalarda karşıya bakış sağlandı. Ortalama kan kaybı 715 cc (500 - 1400cc ), operasyon süresi ortalama 205 dk (180-270 dk) idi. Bir olguda dura yırtığı oldu. Füzyon gelişimi ortalama 4.5 ay (4-6 ay), korse kullanımı 5 ay (3-9 ay) idi. Ortalama 35 aylık (18-56 ay) takip sonunda, 4 cm (2-8cm) boy kaybı, ortalama total kifotik deformite 48° (38 -63°), sagital eksen sapmasında 10.3 cm'lik (4.1-21.7cm) artış, 2.5°'lik (0-10°) korreksiyon kaybı tespit edildi. Hastalarda ortaya çıkan sübjektif respiratuvar düzelme vital kapasitedeki %10'luk artış ile açıklanamadı. Lomber kapalı kama posterior osteotominin AS olgularında güvenli ve tatminkar olduğu sonucuna vardık. Anahtar kelimeler: Ankilozan spondilit, Kapalı kama osteotomisi, Transpediküler tespit ABSTRACT Late results of lumbar closing wedge osteotomy in ankylosing spondylitis Limitation of movement of the spine, pelvis, chest wall and other joints are the consequences of ankylosing spondylitis(AS). The most serious problem is severe kyphosis, leading to disturbance of the daily activities and failure of the respiratory system. Lumbar closing wedge osteotomy was performed for fourteen AS (13 male, 1 female) patients with a mean of 68° (32-104°) kyphotic deformity and a mean of 29.3 cm (7.5-41.5 cm) sagittal axial deviation. Mean correction was 34° (26-48°), sagittal axial deviation was decreased to 9 cm (1.7-18 cm) while 13.9 cm (7-28 cm) increase in length was achieved and all patients became able to look forward. Mean blood loss was 715 cc (500-1400 cc), mean operation time was 205 minutes (180-270 minutes). One case was complicated with dural tear. Fusion was completed within 4.5 months (4-6 months). Made from vitraten thoracolumbar spine orthosis (TLSO) usage was about 5 months (3-9 months). After mean 35 months (18-56 months) follow up, total kyphotic deformity was calculated to be 48° (38-63°) while there was 10.3 cm (4.1-21.7 cm) increase in sagittal axial deviation and a decrease of 4cm (2-8 cm) in length, 2.5° ( 0-10°) loss of correction. Subjective respiratory improvement found in all the patients, could not be explained by a %10 improvement in vital capasity. We concluded that closing wedge posterior vertebral osteotomy is a safe and satisfactory procedure in AS. Keywords: Ankylosing spondylitis, Closing wedge osteotomy, Transpedicular fixation VI 63
- Published
- 1998
23. Alt ekstremite uzun kemik deformalitelerinin Ilızarov yöntemi ile düzeltilmesi
- Author
-
Gönlüşen, Cengiz, Gülşen, Mahir, and Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Leg ,External fixators ,Ortopedi ve Travmatoloji ,Bone remodeling ,Orthopedics and Traumatology - Abstract
Correction of the Deformities in Long Bones of the Lower Extremity by Bizarov Technique From November 1993 to December 1997, Dizarov method was performed on 18 limbs of 16 patients in order to correct lower-extremity deformities of varying causes, in the Çukurova University Medical Faculty, department of Orthopaedics and Traumatology. There were 7 males and 9 females with a mean age was 1 8 years (range,5 to 51). 7 femorae, 16 tibiae of the patients were corrected for a mean deformity of 26° in frontal, 24° in oblique, 70° rotational axis. The mean duration of treatment from application to removal was 25 weeks (range, 15 to 48). The mean duration of follow-up was 13 months (range,4 to 37). Preoperative long-standing anteroposterior and lateral radiograms of the entire lower extremity were compared with those obtained at the most recent follow-up visit after the correction. Lower extremity alignment and joint orientation were the two parameters, used to check the correction of deformities. Alignment was determined by mechanical axis deviation (MAD). Hip,knee and ankle orientation angles were also used to determine the magnitude of deformity of each bone. The preoperative and postoperative MAD averaged 29mm and 7mm, respectively. All deformities were corrected successfully and the magnitude of residual deformities were neglectable. During the treatment 48 complications were occurred. Of these, 40 (%83)wçre problems, 5 (1 1%) obstacles, 3 (%6) true complications. As anticipated, the prevelance of true complications was highest in patients who had had- complex deformities and prolonged treatment time but the rate of problems and obstacles were relatively constant as in the other cases in which Ilizarov techniques were used. IXAt the end of the treatment, 96 % good or excellent bone results, 88 % good or excellent functional results were obtained. Also 96 % of patients improved their activity level, as compared with preoperative activity. Success of accurate correction of complex deformities of long bone and lower complication rates in these patients, make the Ilizarov technique an attractive method for correction of deformities, until the better procedures are discovered. Key words: Long bone deformities, Ilizarov technique, correction of lower extremity deformites ABSTRACT Correction of the Deformities in Long Bones of the Lower Extremity by Bizarov Technique From November 1993 to December 1997, Dizarov method was performed on 18 limbs of 16 patients in order to correct lower-extremity deformities of varying causes, in the Çukurova University Medical Faculty, department of Orthopaedics and Traumatology. There were 7 males and 9 females with a mean age was 1 8 years (range,5 to 51). 7 femorae, 16 tibiae of the patients were corrected for a mean deformity of 26° in frontal, 24° in oblique, 70° rotational axis. The mean duration of treatment from application to removal was 25 weeks (range, 15 to 48). The mean duration of follow-up was 13 months (range,4 to 37). Preoperative long-standing anteroposterior and lateral radiograms of the entire lower extremity were compared with those obtained at the most recent follow-up visit after the correction. Lower extremity alignment and joint orientation were the two parameters, used to check the correction of deformities. Alignment was determined by mechanical axis deviation (MAD). Hip,knee and ankle orientation angles were also used to determine the magnitude of deformity of each bone. The preoperative and postoperative MAD averaged 29mm and 7mm, respectively. All deformities were corrected successfully and the magnitude of residual deformities were neglectable. During the treatment 48 complications were occurred. Of these, 40 (%83)wçre problems, 5 (1 1%) obstacles, 3 (%6) true complications. As anticipated, the prevelance of true complications was highest in patients who had had- complex deformities and prolonged treatment time but the rate of problems and obstacles were relatively constant as in the other cases in which Ilizarov techniques were used. IXAt the end of the treatment, 96 % good or excellent bone results, 88 % good or excellent functional results were obtained. Also 96 % of patients improved their activity level, as compared with preoperative activity. Success of accurate correction of complex deformities of long bone and lower complication rates in these patients, make the Ilizarov technique an attractive method for correction of deformities, until the better procedures are discovered. Key words: Long bone deformities, Ilizarov technique, correction of lower extremity deformites 84
- Published
- 1998
24. Pelvis kırıklarının eksternal fiksatörle tedavisi
- Author
-
Gündoğan, Adem, Gülşen, Mahir, and Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Fractures-bone ,External fixators ,Ortopedi ve Travmatoloji ,Orthopedics and Traumatology ,Pelvis - Abstract
öz Çukurova Üniversitesi Tıp fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniğinde 1986- 1995 yılları arasında pelvis kırığı nedeniyle 32 hastaya pelvik tip Çok Amaçlı Eksternal Fiksatör uygulandı. Yaş ortalaması 34 olan hastaların 19'u 12 ay ve üzerinde takip edilmiş olup hastalardan 13 %68)'ü erkek, 11(%32)' kadındı. Kırık tipleri Tile sınıflamasına göre yapılmış olup, bu sınıflamaya göre olguların 4'ü B grubu, 12'si C grubu, 3'ü ise izole asetebulum kırığıydı. Pelvis kırıklarının anatomik ve fonksiyonel sonuçları Majeed kriterlerine, asetabulum kırıklarının sonuçları ise Charnley kalça değerlendirme cetveline göre yapıldı. B grubundaki tüm olguların anatomik ve fonksiyonel sonuçları iyi ve mükemmeldi. C grubundaki olguların anatomik sonuçları 6 olguda iyi veya mükemmel, 5 olguda orta, bir olguda ise kötü idi. C grubundaki olguların tümünde fonksiyonel sonuçlar iyi veya mükemmeldi. Asetabulum kırıklarının sonuçlarında, bir (%17) olguda hafif kalça ağrısı, aksama ve hareket kısıtlılığı, bir (%17) olguda ise orta şiddette kalça ağrısı dışında problemle karşılaşılmadı. Eksternal fiksatör uygulaması, pelvis kırıklarının tedavisinde konservatif yöntemlere göre, gerek hemşirelik hizmetlerini son derece kolaylaştırması, gerekse uzun süre immobilizasyonun getireceği komplikasyonları önlemesi açısından avantajlıdır. Ayrıca bu kırıklarda uygulanan açık redüksiyon ve internal tespit yöntemlerine göre teknik olarak daha kolay uygulanması, ameliyat süresini kısaltması ve komplikasyonlarının daha az olmasından dolayı tercih edilir bir tedavi yöntemi olduğu kanısındayız Anahtar kelimeler: Pelvik instabilite, Pelvis kırıkları, Simfizis pubis, Sakroiliak, Eksternal fiksatör. 53 ABSTRACT Multipurpose External Fixator was applied on 32 patients who had unstable pelvic fracture in the Orthopaedics and Traumatology Clinics of University of Çukurova Medical Faculty between 1986 - 1995. Nineteen patients were followed more than 12 months. These were 13 (%68) males and 6 (%32) females with a mean age of 34 years. According to Tile's classification, 4 group B, 12 group C pelvic fractures and in 3 cases only isolated acetabular fractures were observed. The anatomical and functional results of pelvic fractures were assesed with Majeed criterias while Charnley hip assesment schedule was used for acetabular fractures. The anatomical and functional results were good and excellent for all the cases in group B. Anatomical results were good or excellent for 6 cases, fair for 5 and poor for the remaining one case although the functional results were good or excellent for all of the cases in group C. Treatment of acetabular fractures resulted without any problem except mild pain, limp and restriction of hip motion in one (%17) case and moderate pain in another (%17). Since it makes nurse care easier and prevents the complications of long term immobiliation, external fixator application is advantageous than conservative measures in pelvic fractures. Moreover, technical feasibility of the procedure than methods of open reduction and internal fixation, reduced operation time and less complication rates are all making the procedur more preferable. Keywords: Pelvic instability, Pelvic fractures, Symphysis pubis, Sacroiliac, External Fixator. 54 61
- Published
- 1997
25. İnstabil torakal ve lumbar vertebra kırıklarının cerrahi tedavisi
- Author
-
Toker, Hüseyin, Gülşen, Mahir, and Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Lumbar vertebrae ,Fractures-bone ,Surgery ,Ortopedi ve Travmatoloji ,Thoracic vertebrae ,Orthopedics and Traumatology - Abstract
ÖZET Bu çalışmada 1989 Ocak, 1992 Haziran tarihleri arasında Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalında instabil torakal ve lumbar vertebra kırığı bulunan ve cerrahi olarak tedavi edilen 35 olgunun erken dönem, 6 ay ve üzeri takip edilen 28 olgunun ara dönem sonuçları değerlendirildi. Olgularımızın 23»ü erkek(%65. 8), 12'si kadın (%34.2; en küçük yaş 16, en büyük yaş 55 olup, ortalama yaş 30.2 idi. Etyolojik faktör %48.6 olguda trafik kazası, %45.7 olguda yüksekten düşme, %5.7 olguda kunt travma idi. Denis sınıflamasına göre 21 olguda patlama kırığı (%60), 13 olguda kırıklı çıkık(%37), 1 olguda çökme kırığı(%3) tesbit edildi. Patlama kırıklarında en sık Tip B(%66.6), kırıklı çıkıklarda en sık fleksiyon distraksiyon grubu kırıklı çıkıklar (%46.1) gözlendi. 35 olgunun 17 'si (%48.5) torakolumbar bölgede idi. Bir olguya anterior dekompresyon ve füzyon, aynı seansta posterior enstrümantasyon ve füzyon uygulandı. Diğer tüm olgulara posterior girişimle açık redüksiyon, internal tesbit ve posterior füzyon yapılarak indirekt dekompresyon uygulandı, internal tesbit materyali kullanılırken aksiyel kompresyon ile olan yaralan malarda HD veya HD+SSİ sistemi; rotasyonel ve translasyonel kuv- 80vetlerle olan yaralanmalarda Luque çubukları veya Hartshill çerçevesi tercih edildi. Olgularımızda erken dönemde LKA'da %52.9, St'de %49.6, AVY'de %23.5, PVY'de %6.3 translasyon açısında %67. 8, translasyon miktarında %78.2, kayma yüzdesinde %75.6 ve kanala bası oranında %55.3'lük düzelme sağlandı. Ara dönemde LKA'da 2.4°; Sİ'de 1.6°; AVY'de %2.5; PVY'de %1.7; translasyon açısında 2.8°; translasyon miktarında 2.3 mm ve kayma yüzdesinde %19.4'lük kayıp gözlendi. Ameliyata ve enstrümantasyona ait komplikasyonlar 3 olguda çengel çıkması, 1 olguda redüksiyon kaybı, 1 olguda derin yara enfeksiyonu, 1 olguda Luque çubuklarında gevşeme idi. 81 88
- Published
- 1993
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.