they have especially the audio-visual elements as well as social and cultural discourses. These texts have also a didactic mission. Therefore, translators face with some translating problems because they should transfer the same message of the source text to the target text with same style and same effect as far as possible. Because, a translator should constitute a bridge between two cultures and this process of translation become a problematic for him or her. E. Cary, who is an important theorist in the field of translation studies, proposes some special definitions and approaches about translation of the literary genres. Cary claims that we should follow a different method of translation for all literary genres and he emphasizes the slight border between translation and adaptation. In this study, we will mention the general frame of E. Cary’s translation approach about the texts of theatre, and then we will try to show Cary’s translation process on translations from Turkish into French of the 18thcentury’s important literary works as Turcaret (Lesage), Le marriage de Figaro (Beaumarchais) and Les Fausses Confidences (Mariveaux). On the other hand, we will try to make an analysis of translation and make some propositions about these different translations, Edebi eleştiri, amacı belli çalışmaları analiz etmek olmakla beraber, edebi metni değerlendirme ve anlama entelektüel yetisi anlamına da gelir; fakat birçok eleştirmen 20. Yüzyıldan önce bunu başarmış olmasına ragmen, İngiliz geçmişinde eleştiri, eleştirel eylemin doğasına yabancı bazı nedenlerle başlamıştır. Örneğin, Sydney savunur, Dryden öngörür, Pope düşünür ve öngörür, Fielding yeni bir tür ve Wordworth yeni bir şiir çeşidi tanıtır vb. Neoklasik dönemde İngiliz eleştirisi karmaşık ve çok sesli bir olguydu ve normatif bir eleştirel söylem geliştiren yazar vey azar-eleştirmenler tarafından temsil ediliyordu. John Dryden ve “Of Dramatic Poesi” denemesi Restorasyon dönemi İngiliz eleştirisinin durumunu daha iyi gösterecekti. 18. Yüzyılın ilk yarısına Alexander Pope’un “An Essay on Criticism and An Essay on Man”inde ifade edilen neoklasik fikirler yön vermişti. Ikinci yarısı, Dr. Samuel Johnson’ın karakteri ve Influential Lives of the Poets and Dictionary of the English Language adlı ederi tarafından yönlendirilmişti. İngiliz Edebiyatında neoklasik döneme ait en öngörülü eleştirel ses, John Dryden’ınkiydi ve Alexander Pope da ona eşlik ediyordu. Bu çalışmanın amacı, Dryden ve Pope’un eleştirel söylemleri bağlamında, öngörü ve eleştirinin özünü, edebiyatı açıklayarak ona yön vermesi olarak ortaya çıkarmaktır.