Bu çalışmada 1990 sonrası dönemi kapsayan Çağdaş Türk Sinemasında görselleştirilen yoksulluk ve sosyal dışlanma olguları Tabutta Rövaşata, Güneşe Yolculuk, Uzak, Köprüdekiler ve Çoğunluk filmleri bağlamında incelenmiştir.1990 sonrası Türk Sinemasının gerçekçi yönetmenlerinin bu iki olguyu nasıl algıladıkları ve filmlerindeki karakterleri ve diyalogları yaratırken gerçeğe ne kadar yaklaştıkları içerik analizi yöntemiyle araştırılmıştır. İncelenen filmlerde yoksulluk ve sosyal dışlanma mağdurlarının birbirlerinden farklı bireysel özelliklere ve yeteneklere sahip oldukları görülmektedir. Onların ortak noktaları aynı yoksulluk ve sosyal dışlanma kaderini paylaşmalarıdır. Bu durum yoksulluk ve sosyal dışlanmanın bireysel kusurlardan ziyade ekonomik sistemin bir kusuru olduğu gerçeğine vurgu yapmaktadır., In this thesis, poverty and social exclusion which are visualised in Contemporary Turkish Cinema are examined through movies such as Tabutta Rövaşata, Güneşe Yolculuk, Uzak, Köprüdekiler and Çoğunluk. How contemporary Turkish Cinema directors perceive these two phenomenon and when they create their characters and dialogs in their movies how close they get to the truth are examined via content analysis. In examined films poverty and social exclusion victims have quiet different characteristic traits and abilities. Their common point is that they share the same poverty and social exclusion destiny. This situation emphasize the fact that poverty is not the fault of the individuals but the fault of the economic system.