Öğrencilerin anadillerinin İngilizce dil sınıflarında bir yeri olup olmadığı uzun zamandır tartışıla gelmiştir, fakat alan yazın hiçbir tarafı ikna edememiştir. Bu nedenle, bu çalışma yabancı dil sınıflarında anadilin kullanılması veya kısıtlanmasındaki muhtemel sonuçları incelemeyi amaçlamıştır. Bu çalışma, Hacettepe Üniversitesi, İngiliz Dili Eğitimi Anabilim Dalı 2008?2009 Eğitim ? Öğretim yılı güz döneminde 42 birinci sınıf öğrencisinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Biri deney diğeri kontrol grubu olan ve 21 kişiden oluşan iki grup kullanılmıştır. Gruplarda 4 erkek ve 17 kız öğrenci bulunmaktadır. Çalışmayı başlatmak ve ortak paragraf yazma görevini yerine getirebilmek için, bu iki grup üçer kişiden oluşan yedi alt gruba bölünmüştür. Veri toplama süreci iki yönlüdür; betimleyici ve deneysel. Betimleyici kısımda iki ölçek kullanılmıştır. Anadil kullanımı tutum ölçeği ile yazma dersine adapte edilen Horwitz ve diğerleri (1986) geliştirdiği yabancı dil kaygı ölçeği ile deneklerin uygulama öncesi ve sonrası puan farklarına bakılmıştır. Kaygı ölçeği sonuçları incelendiğinde, katılımcıların kaygı puanları arasındaki fark eksi yönde manidar çıkmıştır. Ayrıca deneklerin kaygı ve tutum puanları arasında istatistiki olarak anlamlı bir fark olmamasına rağmen, deneklerin ana dile karşı tutumlarının yüksek olduğu gözlenmiştir. Son olarak, alt grupların yazdıkları paragraf puanları ile kaygı puanları analiz edilmiş olup, eksi yönde manidar bir fark gözlenmiştir. Sonuç olarak, yabancı dil sınıflarında anadil kullanımına değer verildiğinde, gerektiğinde etkin ve sistematik bir şekilde kullanıldığında yabancı dil öğreniminde öğrencilerin kaygı seviyelerini düşürdüğü, katılımı artırdığı ve etkili bir öğrenme ortamı oluşturmaya yardımcı olduğu istatistiki olarak kanıtlanmış görünmektedir.Anahtar kelimeler: Anadil kullanımı, kaygı, tutum, duyuşsal faktörler, bilişsel yarar. The issue on whether English language classrooms should include or exclude students? native language has been a debatable subject for a long time but the literature has not been convincing in either way. Thus, it is aspired to compare the possible effects of the use and abuse of the mother tongue in the EFL classrooms. The study is conducted in the fall semester 2008-2009, at the English Language Teaching (ELT) Division at the Faculty of Education of Hacettepe University, Ankara by participation of 42 freshman students. There were two intact groups, one experimental and one control group, each consisting of 21 participants; 4 males and 17 females. To conduct the study and to perform the paragraph writing tasks cooperatively, each of these two intact groups is randomly divided into seven minor groups consisting three participants. The data collection procedure was twofold; descriptive and experimental. The descriptive part consisted of two scales; an attitude scale towards L1 use and adopted version of the foreign language classroom anxiety scale by Horwitz, et al. (1986) to ensure comparability of the participant groups prior and after treatment as a pre- / post-tests to measure the effects of treatment. Results of FLWC Anxiety Scale are examined and, first, a significant negative correlation is found. Second, although there was not a significant correlation between the participants? attitude and anxiety levels, it is found that participants in general have a high attitude towards L1 use in L2 classrooms. Finally, comparing the scores of the written paragraphs by the minor groups and their FL anxiety scores, a high and negative significant difference is found. Overall, it seems statistically evident that the acceptance, valuing active, systematic and judicious use of the students? mother tongue reduces anxiety, increases task involvement and class participation, and enhances affective environment for learning a foreign language.Key words: L1 use, anxiety, attitude, affective factors, cognitive benefits. 201