Search

ÖZETAmaç: Bruselloz ülkemizde endemik olarak görülen zoonotik bir hastalık olup, özellikle Güneydoğu,Doğu ve İç Anadolu bölgesinde yaygındır. Bu çalışmanın amacı brusellozlu hastalarınepidemiyolojik, klinik ve laboratuvar bulgularını, komplikasyonlarını ve tedavilerini değerlendirmektir.Metod: Bu çalışmada 2011 Ağustos ile 2016 Aralık tarihleri arasında poliklinikten veya yatırılarakizlenen 60 bruselloz olgusu geriye dönük olarak değerlendirildi. Bruselloz tanısı, klinikbulgularla beraber standard tüp aglütinasyon testi (titre >=1/160) ile konuldu.Bulgular: Olguların 42 (%70)’si erkek, 18 (%30)’i kadın olup, yaş ortalamaları 50.4±14.8 (yaşaralığı 20-80) idi. Meslek dağılımı açısından değerlendirildiğinde olguların %60’ının çiftçilik vehayvancılıkla uğraştığı ve 46 (%76.8)’sının kırsal kesimde yaşadığı saptandı. Klinik form açısındandeğerlendirildiğinde olguların %80’i akut, %16.7’si subakut ve %3.3’ü kronik idi. En sıkbulaşma yolları pastörize edilmemiş süt ürünlerinin tüketimi (%40) ve hayvancılık ile birliktepastörize edilmemiş süt ürünlerinin tüketimi (%56.7) idi. Olguların %50’si Mayıs ile Ağustosayları arasında başvurmuştu. Başlıca klinik semptomlar ateş (%73.3), halsizlik (%65), artralji(%61.7) ve terleme (%46.7) idi. Olguların %21.7’sinde tek eklem tutulumu, %10’unda poliartritbulguları ve %14.3 olguda ise orşit saptandı. Laboratuvar incelemede olguların %25’indeserum transaminaz yüksekliği, %25’inde anemi ve %8.3’ünde trombositopeni saptandı. İki(%3.3) olguda relaps görüldü.Sonuç: Endemik bölgelerde ateş, eklem ağrısı, halsizlik gibi özgün olmayan yakınmalarla gelenhastalarda bruselloz ayırıcı tanıda düşünülmelidir.Anahtar Sözcükler: Bruselloz; Epidemiyoloji; Tanı; TedaviABSTRACTAim: Brucellosis is a zoonotic disease that is endemic in our country, especially in Southeast,Eastern and Central Anatolia regions. The aim of this study is to evaluate the epidemiological,clinical and laboratory findings, complications and treatment of the patients with brucellosis.Method: In this study, 60 patients with brucellosis, followed between August 2011 andDecember 2016 were evaluated retrospectively. The diagnosis of brucellosis was made bystandard tube agglutination test (a titer of ≥1/160) with clinical features compatible withbrucellosis.Results: Forty two (70 %) of the patients were male and 18 (30 %) were female. The meanage of patients was 50.4+/-14.8 years (age range 20-80) . When evaluated in terms ofoccupational distribution, 60 % of cases were dealing with farming and livestock, and 46(76.8%) were living in rural areas. Rates of acute, subacute and chronic infection were 80,16.7, and 3,3 % respectively. The most common routes of transmission were consumption ofunpasteurized dairy products (40%) and consumption of unpasteurized dairy products withanimal husbandry (56.7%). Fifty percent of cases were admitted between May and AugustThe main symptoms were fever (73.3 %), malaise (65 %), arthralgia (61.7 %) and sweating(46.7 %). Single joint involvement was present in 21.7 % , polyarthritis in 10 % and orchitis in14.3 % of the cases. In laboratory studies 25 % of the cases had elevated serum transaminase,25 % had anemia and 8,3% had thrombocytopenia. Two (3.3%) cases were relapsedConclusion: Brucellosis should be considered in the differential diagnosis of patients withnonspesific complaints such as fever, joint pain, fatigue in endemic regions.Keywords: Brucellosis; Epidemiology; Diagnosis; Treatment

AMAÇ:Hamilelik esnasında geçirilen aşı ile önlenebilen hastalıklar sadece anne için değil fetus için de risklidir.Bu çalışmanın amacı; Türkiye’nin Yozgat ilindeki hamile kadınlarda seçilmiş aşıile önlenebilen hastalık etkenleri olan kızamık, kızamıkçık, kabakulak,suçiçeği (KKKS) ve tetanoz hastalığı antikorlarının seroprevalansınıaraştırmaktır.METHOD:Kan örnekleri, hastanemiz kadın hastalıkları ve doğum polikliniğinebaşvuran 176 hamile kadından alındı.KKKS virüsleri ve tetanoza karşı spesifik antikor titreleri ELISA ilekantitatif olarak saptandı. Hastalık, aşılama geçmişi ve demografikbilgilerinin dahil olduğu anket formu dolduruldu. SONUÇLAR: Katılımcıların yaşortalaması 27.2±4.9 (18-45) idi. Tetanoz ,KKKS IgG seropozitifliği sırasıyla %90.34, % 97.16, % 98.30, % 99.4, % 100 idi. Son 5 yıl içerisinde tetanoz aşısıolanlarda bağışıklık oranı olmayanlara göre daha yüksek bulundu (93.7% ye 84.6% , p= 0.049). Tetanoza karşı bağışık olanların yaş ortalaması 26.9±5, bağışıkolmayanların yaş ortalaması 29.8±3.7 bulundu (p=0.0195). Yaş ile tetanozbağışıklık oranları arasında ters korelasyon tespit edildi. Yaş artıkça tetanozbağışıklık oranının azaldığı tespit edildi (p=0.002). TARTIŞMA:Çalışmamızdagebelerde yüksek oranda tetanoz ve KKKS bağışıklığı bulunmuştur. Ancak,hamilelik esnasında enfeksiyonun neden olduğu riskler göz önündebulundurulduğunda, aşı ile önlenebilen hastalıklara karşı antikorlar; daha önceaşılanmamış ya da hastalık geçirmemiş doğurganlık çağında olan kadınlardataranmalıdır ve seronegatif olanlar aşılanmalıdır., Background:Vaccine preventable diseases (VPD) duringpregnancy are risk not only for the mother, but also for the fetus. The aim ofthis study was to determine the seroprevalence of antibodies to tetanus andmeasles, mumps, rubella, varicella (MMRV) in pregnant women in Yozgat Turkey .Methods:Blood samples were taken from 176 pregnant women admitted to our hospital obstetricsand gynecology outpatient department . The specific IgG antibodies againsttetanus and MMRV viruses were determined quantitatively by ELISA and aself-recorded questionnaire was filled including their demographics, diseaseand vaccination history. Results:The mean age of the pregnant women participating in the study was 27.2±4.9 (18-45). Tetanus and MMRV IgG seropositivity were respectively 90.34%, 97.16%, 98.30%, 99.4%, 100%. Immunity to tetanus was higher in pregnants who were vaccinated withinlast 5 years compared to non-vaccinated ones (93.7% vs 84.6 % respectively).Mean age of individuals having immunity for tetanus was 26.9±5 years while that of individuals without immunity 29.8±3.7 years. There was a significant negativecorrelation between age and tetanusimmunity rate. It was found that immunity to tetanus decreased as ageincreased. Conclusion: In this study, high rate of tetanusand MMRV immunity wasfound among pregnant woman. However, considering of the risks due to theinfection during pregnancy, antibodies to VPD should be scanned in childbearingwomen who have not vaccinated previously or have not the disease, and seronegativeones should be vaccinated before pregnancy.

We are most grateful to Drago et al. for their interest in our paper entitled “Pityriasis rosea: a natural history of pediatric cases in the Central Anatolia Region of Turkey”. The basic aim of our study was to examine the demographic, clinical, and epidemiological characteristics of pityriasis rosea (PR) in children. That is why no virological examination was performed.

Aim. Brucellosis is a multisystemic infectious disease. An inflammatory process occurs in brucellosis which causes increase in acute phase reactants. Mean platelet volume (MPV) has been shown as an inflammatory marker in some diseases. In this study we searched the MPV levels of brucellosis patients. Method. MPV levels of forty-seven patients with brucellosis were evaluated. Results. We included a total of 47 brucellosis patients having an average age of 47.4±14.6 and sex distribution of 21 (44,7%) male and 26 (55,3%) female and also 47 control healthy subjects having an average age of 45,2±12,3 and sex distribution of 25 (53,2%) male and 22 (46,8%) female). Erythrocte sedimentation rate (ESR), MPV, red cell distribution width (RDW), Hemoglobin (Hgb) and white blood cell(WBC) values in pre-treatment stage were statistically different from after treatment period. MPV levels were significantly lower in the pretreatment group. Similarly RDW values were lower in pretreatment group. MPV levels of patients were not diffrent in the acute and subacute stage. There was not any significant difference in the MPV levels of patients with hepatomegaly and without hepatomegaly (MPV levels of patients with splenomegaly were lower than patients without splenomegaly Spearman’s correlation analysis showed a significant negative correlation between STAT (serum tube agglutination test) and MPV values. Conclusion. MPV levels may be useful in the follow-up of brucellosis patients. Keywords: Brucellosis, acute phase reactant, mean platelet volume Özet Amaç. Bruselloz multisistemik bir enfeksiyon hastalığıdır. Brusellozda akut faz reaktanlarının artmasına neden olan inflamatuar bir süreç izlenmektedir. Mean platelet volume (MPV)’ nin bazı hastalıklarda inflamasyonu gösteren bir değer olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmada bruselloz hastalarının MPV düzeylerini araştırmayı amaçladık. Yöntem. Kırkyedi brusella hastasının MPV düzeyleri incelendi. Bulgular. Çalışmamıza yaş ortalaması 47,4±14,6 olan, 21 (%44,7) erkek, 26 (%55,3) kadın,toplam 47 bruselloz hastası ve yaş ortalaması 45,2±12,3 olan 25 (%53,2) erkek, 22 (%46,8) kadından oluşan 47 kişilik kontrol grubu dahil edildi. Tedavi öncesi ve tedavi sonrası eritrosit sedimentasyon hızı (ESR), MPV, red cell distribution width (RDW), hemoglobin (Hgb), beyaz küre (WBC) değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık mevcuttu. Tedavi öncesi MPV düzeyleri anlamlı olarak düşüktü. Benzer şekilde tedavi öncesi RDW değerlerinde de anlamlı düşüklük saptandı. Akut ve subakut faz arasında MPV düzeyleri açısından farklılık saptanmadı. Hepatomegali olan ve olmayan grupta da MPV düzeyleri açısından belirgin bir fark yoktu. Splenomegalisi olan hastaların MPV düzeyleri splenomegalisi olmayan hastalara göre daha düşük idi. Spearman korelasyonu, STAT (serum tube agglutination test) ve MPV arasında anlamlı negatif bir korelasyon gösterdi. Sonuç. MPV düzeyleri bruselloz hastalarının takibinde kullanışlı bir tetkik olabilir. Anahtar sözcükler: Bruselloz, akut faz reaktanı, mean platelet volume, Amaç. Bruselloz multisistemik bir enfeksiyon hastalığıdır. Brusellozda akut faz reaktanlarının artmasına neden olan inflamatuar bir süreç izlenmektedir. Mean platelet volume (MPV)’ nin bazı hastalıklarda inflamasyonu gösteren bir değer olduğu gösterilmiştir. Bu çalışmada bruselloz hastalarının MPV düzeylerini araştırmayı amaçladık. Yöntem. Kırkyedi brusella hastasının MPV düzeyleri incelendi. Bulgular. Çalışmamıza yaş ortalaması 47,4±14,6 olan, 21 (%44,7) erkek, 26 (%55,3) kadın,toplam 47 bruselloz hastası ve yaş ortalaması 45,2±12,3 olan 25 (%53,2) erkek, 22 (%46,8) kadından oluşan 47 kişilik kontrol grubu dahil edildi. Tedavi öncesi ve tedavi sonrası eritrosit sedimentasyon hızı (ESR), MPV, red cell distribution width (RDW), hemoglobin (Hgb), beyaz küre (WBC) değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık mevcuttu. Tedavi öncesi MPV düzeyleri anlamlı olarak düşüktü. Benzer şekilde tedavi öncesi RDW değerlerinde de anlamlı düşüklük saptandı. Akut ve subakut faz arasında MPV düzeyleri açısından farklılık saptanmadı. Hepatomegali olan ve olmayan grupta da MPV düzeyleri açısından belirgin bir fark yoktu. Splenomegalisi olan hastaların MPV düzeyleri splenomegalisi olmayan hastalara göre daha düşük idi. Spearman korelasyonu, STAT (serum tube agglutination test) ve MPV arasında anlamlı negatif bir korelasyon gösterdi. Sonuç. MPV düzeyleri bruselloz hastalarının takibinde kullanışlı bir tetkik olabilir

Objective: In this study our aims was to detect the HBSAg, Anti HBs, Anti HCV, Anti HIV seropositivity and vaccination frequency among obstetrics and gynecology patients.Materyal And Method: 147 women who applied to our obstetrics and gynecology polyclinic were investigated for age, gravida, parity, pregnancy, abortus parameters. According these parameters patients were grouped at these groups. HBSAg, Anti HBS, Anti HCV, and Anti HIV seropositivity detected propectively Meantime questionarry about Hepatit B vaccination given to the patients.Results: Among 147 women, 78 women were pregnant (%53.1) and rest 69 women (%46.9) applied because of gynecologic reasons. Mean age was 32.88± 10.2, mean gravida was 2 ( 0-10) and mean parity was 1 (0-6).%17.9 women claimed that they had immunization, %80.8 women claimed that they hadn’t. %1,3 patient couldn’t remember whether she had or hadn’t vaccinated. 10.4% of our patients vaccinated Gynecology stated that the number of cases, 89.6% of patients who were referred to have not been immunized. Therefore, 1.4% of gynecological patients who were positive for HBsAg, HBsAg positive pregnant women were no.Conclusion: No HBsAg positivity detected among pregnant women. Low HbsAg positivity detected among gynecologic patients. These findings seem to be related with the low number of patients. Large prospective randomize trials are necessary for more precise evaluation., Amaç: Çalışmada amacımız polikliniğimize başvuran jinekolojik ve obstetrik hastalarda HBsAg, Anti-Hbs, Anti-HCV, ve Anti-HIV seropozitifliği ve aşılanma sıklığının belirlenme- sidir.Gereç ve Yöntemler: Polikliniğimize başvuran 147 kadın hastada, yaş, gebelik durumu, gravida, parite ve düşük/ küretaj öyküsü sorgulanarak, bu değişkenlere göre HBsAg, Anti-Hbs, Anti-HCV ve Anti-HIV seropozitifliği araştırıldı. Hastalara Hepatit-B aşılaması yaptırıp yaptırmadıklarına yönelik soruları içeren anket hastalara yüzyüze uygulandı.Bulgular: Olgularımızdan 69 (%46.9) hasta jinekolojik nedenlerle, 78 (%53.1) hasta ge- belik takibi için başvurmuştu. Yaş ortalaması 32,88 ±10.2 gravida ortalaması 2 ( 0-10) ve Parite ortalaması 1 ( 0-6) idi. Gebelerde aşılanma oranımız %17.9, aşılı olmayan gebe sa- yısı %80.8, hatırlamayan olgu sayısı %1.3 idi. Jinekolojik hastalarımızdan aşılı olduğunu ifade eden olgu sayısı %10.4, aşısız olduğunu ifade eden olgu sayısı %89.6 idi. Jinekolojik nedenle başvuran hastada %1.4 HBsAg pozitifliği saptandı, hiçbir gebede HBsAg pozitif- liği saptanmadı.Sonuç: Gebe hastalarda HbsAg pozitifliği hiç saptanmadı. Jinekolojik hastalarda HbsAng pozitifliği düşük olarak saptandı.Bu durum hasta sayısının az olması ile ilişkili olup bu konuda bölgemizde yapılacak daha fazla prospektif çalışmaya ihtiyaç bulunmaktadır.

AMAÇ: Bu çalıșmada RBPT ve/veya STAT testleri negatif olan klinik ve epidemiyolojik olarak bruselloz ile uyumlu hastalarda RBPT, STAT ve ELISA kombinasyonunun tanıdaki etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlandı. YÖNTEM: Klinik ve epidemiyolojik olarak brusellozla uyumlu 66 olgunun serum örneği RBPT, STAT ve ELISA ile test edildi. RBT pozitif ve negatif kișilerde STAT ve/veya ELISA test sonuçları seropozitifl ik yö- nünden karșılaștırıldı. Veriler SPSS 16.0 bilgisayar programına girildi. Sonuçların istatistiksel analizi için Fischer Exact testi yapıldı. p, AIM: The aim of the study is to analyze the effi ciency of combination of RBPT, STAT and ELISA tests on patients with brucellosis where the diagnosis is dependent on the compatible clinical and epidemiological fi ndings with negative RBPT and/or STAT test results. METHODS: The serum samples of 66 patients having clinical and epidemiological fi ndings compatible with brucellosis were analyzed using the combination of RBPT, STAT and ELISA tests. Both positive and negative samples were re-analyzed for seropositivity by using the STAT or ELISA tests together. The results were statistically analyzed with the SPSS 16.0 computer program using the Fisher Exact test. The signifi cance level was defi ned as p< 0.05. RESULTS: Serum samples tested for brucellosis using the RBPT were found to be seropositive in 45.5% and seronegative in 54.5%. The seropositive group had a 73% seropositivity with the combination of STAT and ELISA tests. The seronegative group also had a 25% seropositivity with the combination of STAT and ELISA tests. Both groups’ seropositivity rate signifi cantly increased after the combination of the tests (p< 0.05). CONCLUSION: It seems that the combination of RBPT, STAT and ELISA tests increases the rate of seropositivity in patients with negative RBPT and /or STAT tests, particularly with a pre–diagnosis of brucellosis.

Nötropenik hastalarda, ishal ve/veya karın ağrısı sık görülen semptomlar olup,infeksiyöz ve non-infeksiyöz nedenlerin birbirinden ayrılması tedavi planlamasındaönem tasımaktadır. Nötropenik hastalarda abdominal enfeksiyonlar sadece mukozayıtutan basit mukozitten %20-80 ölümle sonlanan nötropenik enterokolite veya diğeradı ile tiflite kadar değisen bir spektrumda karsımıza çıkabilmektedir.Bizim çalısmamızda Ocak 2007- Haziran 2007 tarihleri arasında 6 aylıkdönemde Ankara universitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji bilim Dalı'nda AkutMiyelositer Lösemi, Akut Lenfoblastik Lösemi, Kronik Myelositer Lösemi,Miyelodisplastik Sendrom, Non-Hodgkin Lenfoma, Hodgkin Lenfoma, AplastikAnemi, Multipl Myeloma, Blastik Kriz nedeniyle kemoterapi uygulanan ve beklenennötropeni süresi 5 günden uzun olan 56 eriskin hastanın nötroepenik olduğudönemde gelisen ishal vakalarından alınan dıskı örnekleri incelendi. 2 örnekte (%3.6)Cryptosporidium ookistlerinin pozitifliği tespit edildi. 7 (%12.5) örnekte Entamoebahistolytica trofozoiti ile birlikte bol eritrosit görüldü. Enzim ?mmun Assayyöntemiyle dıskıda antijen aranması sonucunda bu 7 örnekte Entamoeba histolyticaantijeni pozitif saptandı. Salmonella, Shigella, Yersinia ve Campylobacter (SSYC),Vibrio ve E.coli O157:H7 için standart kültür teknikleri uygulanarak yapılan dıskıkültürü sonuçlarında herhangi bir üreme tespit edilmedi.10 hastada tiflitle uyumlu barsak duvar kalınlığı (>4mm) tespit edildi. Ancakbu hastaların dıskı örneklerinde herhangi bir mikrobiyolojik etken tespit edilemedi.Nötropenik enterokolitin infeksiyöz etkenleri nadir olmakla birlikte, etiyolojiyiaydınlatmada gereksiz ve pahalı tetkiklerin planlanmasının gereksiz olacağınıönermekteyiz.Anahtar kelimeler: Nötropeni, Campylobacter, Yersinia, Salmonella, Shigella Diarrhoea and/or abdominal pain in neutropenic patients are frequentsymptoms; differentiate between infectious and non-infectious causes of thesesymptoms are essential for planing treatment.In neutropenic patients abdominal infecitons have been reported frommucosites to neutropenic enterocolitis, a term that is synonyms with typhilitis andmortality rate is 20%-80%.We prospectively studied 56 adult patients with undergoing chemoteraphy andneutropenic patients because of Acute Myeloid Leukemia, Acute LymphoblasticLeukaemia, Chronic Myeloid Leukaemia, Myelodisplastic Syndrom, Non-HodgkinLymphoma, Hodgkin Lymphoma, Multiple Myeloma, Blastic Crisis, AplasticAnemia who were hospitalised in the hematological ward of the Ankara UniversityMedicine Faculty Ankara, Turkey, from January 2007 until June 2007. Collected andanalized all patient?s stool specimen. 2 to 56 ( 3.6%) were detected cryptosporidiumoocysts and 7 to 56 (12.5%) Entamoeba hystolitica trophyzoid, with Enzime ımmunassay method these 7 stool specimen found that Entamoeba hystolitica antigenpositive.No classic bakterial enteric pathogens; (SSYC) Salmonella, Shigella, Yersiniaand Campylobacter spp. and Vibrio cholera Echerichia coli O157:H7 were detectedin the stools during the diarrhoeal episodes.Infectious causes of neutropenic enterocolitis have been rarely reported so thatwe don?t suggested infectious causes of neutropenic enterocolitis investigationetiology of diarrhoea with neutropenic patients because of cost.Key words: neutropeniae, campylobacter, yersinia, salmonella, shigella 64