Search

The effects of top management teams’ characteristics on company performance has become very popular with the upper echelon’s theory, created in 1984. This has led to various academic studies on that topic however there is no detailed study conducted in Turkey. In the study, the effects of CEO characteristics on company performance is analyzed by using data of large-scale Turkish firms which are members of the BIST100 index over 2015 and 2019. According to the results obtained from the research, the age of the CEO, the CEO duality, and the CEO’s experience in the current company have no statistically significant effect on the stock performance. CEO’s experience in the current position and past experience working as a CEO have positive impact on the performance of the company. As the important findings in the research, (1) 84% of the companies in BIST100 are appointed insiders to the CEO position, (2) the insider CEOs stay three times more than the outsiders, and (3) there is a positive relation between CEO’s experience working as a CEO and company performance., 1984 yılında oluşturulan üst kademe (upper echelons) kuramı şirketlerin üst yönetim ekiplerinin özelliklerinin şirket performansına etkisini gündeme taşımıştır. Bu konuda birçok araştırma yapılmış olsa da Türkiye’de yapılmış detaylı bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’deki büyük ölçekli firmaların önemli bir kısmını içeren BİST100 endeksindeki şirketlere ait 2015-2019 yıllarını kapsayan veri seti kullanılarak şirket CEO’larının özelliklerinin şirket performansına etkisi incelenmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlara CEO yaşı, CEO ikiliği, CEO’nun aynı firmada çalıştığı süre ve CEO’nun aynı firma içinden atanmasının şirket performansına etkisi bulunmamaktadır. CEO’nun mevcut pozisyonda geçirdiği sürenin ve toplam CEO olarak çalışma tecrübesinin istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde şirket performansına olumlu yansıdığı görülmüştür. Araştırmada önemli bulgular olarak (1) BİST100’deki şirketlerin %84’ünün CEO pozisyonuna içerden atama yaptıkları, (2) içerden atanan CEO’ların aynı pozisyonda dışarıdan atanan CEO’lara kıyasla üç kat daha fazla kaldığı ve (3) CEO olarak çalışılan süre ile elde edilen performans arasında pozitif ilişki olduğu tespit edilmiştir.

İnternetin insan hayatına girmesiyle birlikte teknolojik gelişmelerde ciddi bir eğilim yakalanmış, bilişim teknolojilerini kullanarak dünya çapında etkinlik gösteren firmalar çok büyük ölçeklere ulaşabilmiştir. Bu dönemde şirketlerin sahip oldukları finansal sermayenin önemi görece azalırken, entelektüel sermaye çeşitli boyutlarıyla ön plana çıkmıştır. Sermayenin dönüşümü belirli şirketlerin çok yüksek satış hacmi ve kâr marjlarını yakalamasına fırsat verirken, küçük ve orta ölçekli birçok firma ise pazar paylarını kaybetmişler ya da gelirlerini teknoloji tekelleriyle paylaşmak zorunda kalmışlardır. Belirli alanlarda tekelleşen teknoloji şirketleri, üreten tüketici (prosumer) kavramının doğuşuyla önemli maliyet avantajları yakalamış ayrıca tüketiciye ait veriyi kullanarak hızla büyümeyi başarmışlardır. Bazı ülkeler büyük teknoloji şirketlerine ev sahipliği yaptıkları için bu dönüşümden karlı çıkarken, kalan çoğunluk ise hem beyin göçüne hem de gelir kaybına uğramıştır. ARGE yatırımları ve Teknoloji şirketlerinin ekonomideki ağırlığı düşünüldüğünde Türkiye’de gerekli dönüşümün henüz sağlanamadığı görülmektedir. Bu makalede, entelektüel sermayenin farklı bileşenleri ve sermayenin dönüşümü incelenmiştir ve Türkiye’deki karar vericiler için aksiyon önerileri sunulmuştur.

Currently, without strategic managament, it is hard for companies to survive and compete with rivals. Keeping this in mind, recently companies have tended to invest more on innovation and give importance to innovative behavior. This can be achieved by demonstrating strategic leadership in organizations. The main purpose of this study is to reveal the interactions among strategic leadership, innovative climate and identification with leader. To reach this aim, a quantitative research was conducted on 138 participants consisting civil, mechanical, computer, electrical, industrial and petroleum engineers from different companies in Ankara. According to the results obtained from the correlation analysis, it has been indicated that, strategic leadership has a significant and positive relationship with both innovative climate and identification with leader. Furthermore, on the basis of the regression analysis implemented in this research, it is understood that strategic leadership has significant, moderate and positive effects on innovative climate and identification with leader., Günümüzde, stratejik yönetim olmaksızın, şirketlerin yaşamlarını sürdürmesi ve rakipleri ile mücadele etmesi çok zor hale gelmiştir. Bunun farkında olan şirketler, son zamanlarda yenilikçiliğe daha çok yatırım yapmakta ve yenilikçi davranışa önem vermektedir. Bu da örgütlerde, stratejik liderliğin uygulanması ile mümkün hale gelmektedir. Bu çalışmanın asıl amacı; stratejik liderlik, yenilikçi iklim ve lider ile özdeşleşme arasındaki etkileşimleri ortaya çıkarmaktır. Bu amaca ulaşabilmek için, Ankara’da çalışan içinde inşaat, makine, bilgisayar, elektrik, endüstri ve petrol mühendislerinin bulunduğu 138 katılımcı üzerinde niceliksel bir araştırma yapılmıştır. Korelasyon analizinden elde edilen sonuçlara göre, stratejik liderliğin, yenilikçi iklim ve lider ile özdeşleşme ile anlamlı ve pozitif yönlü ilişkiye sahip olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, araştırma kapsamında uygulanan regresyon analizine göre, stratejik liderliğin, yenilikçi iklim ve lider ile özdeşleşme üzerinde anlamlı ve orta kuvvette pozitif etkilerinin olduğu anlaşılmıştır.

This study interrogates primarily therelationship between empowering leadership and employee creativity.Furthermore, it aims to reveal if thereis a mediating role of trust in leader on this relationship. The theoreticalbackground of the research extends over the social exchange theory, behavioralself-management theory, social cognitive theory and job demands-resourcesmodel. Based upon the relevant literature, it has been intended to explain theinteractions between the structures of empowering leadership, trust in leaderand employee creativity. In order to accomplish this, a quantitative researchwas conducted among 172 engineers working in manufacturing companies located inAnkara and Istanbul. According to the results obtained from the research, itwas figured out that empowering leadership has a significant and positiverelationship with both employee creativity and trust in leader. It was alsonoted that trust in leader played a partial mediation role on the relationshipbetween empowering leadership and employee creativity. As a result, with thisresearch, it has been intended to provide valuable contributions to the relatedliterature., Bu çalışma öncelikle güçlendirici liderlik veişgören yaratıcılığı arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Buna ilavetençalışmada, bu ilişki üzerinde lidere duyulan güvenin aracılık rolünün olup,olmadığının ortaya konulması amaçlanmaktadır. Bu araştırmanın kuramsalaltyapısı, sosyal mübadele kuramı, davranışsal öz-yönetim kuramı, sosyalbilişsel kuram ve iş talepleri-kaynakları modeline kadar uzanmaktadır. İlgilialanyazın temel alınarak, güçlendirici liderlik, lidere duyulan güven veişgören yaratıcılığı değişkenleri arasındaki ilişkiler açıklanmayaçalışılmaktadır. Bunu yapabilmek adına, Ankara ve İstanbul’da yer alan imalatşirketlerinde çalışan 172 mühendis arasında, nicel bir araştırma yapılmıştır.Bu araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, güçlendirici liderliğin, işgörenyaratıcılığı ve lidere duyulan güven üzerinde anlamlı ve olumlu bir etkisininolduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, güçlendirici liderlik ve işgören yaratıcılığıarasındaki ilişkide, lidere duyulan güvenin kısmi aracılık rolü oynadığı tespitedilmiştir. Böylece, bu çalışmada elde edilen sonuçlar sayesinde ilgilialanyazına değerli katkılarda bulunulması amaçlanmıştır.

Bu araştırmada, sosyal değişim kuramı ve karşılıklılık normu kuramı temelinde, algılanan örgütsel destek ve lider-üye etkileşiminin, bağlamsal performans ile ilişkileri incelenmektedir. Bunun yanında, algılanan örgütsel destek ve lider-üye etkileşimi ve onun sevgi, bağlılık, katkı ve mesleki saygı alt boyutlarının bağlamsal performans üzerindeki etkileri araştırılmaktadır. Bu amaçla, Türkiye'nin yerli ve yabancı özel sermayeli aktif büyüklüğü en yüksek beş mevduat bankasının, Ankara'da faaliyet gösteren en büyük beşer şubesi olmak üzere, toplamda 25 banka şubesinde görevli, 314 çalışanın katılımıyla anketler aracılığı ile veriler toplanmıştır. Yapılan korelasyon analizi ile, algılanan örgütsel destek ve lider-üye etkileşiminin bağlamsal performans ile olumlu (pozitif) yönlü ve orta kuvvette ilişkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.(sırasıyla; r=0,601 p

Tezde amaç olarak; esnek çalışmanın istihdama etkilerinin neler olduğunun ortaya konması ve esasen Türkiye'de esnek çalışma uygulamalarının ne seviyede olduğunu araştırarak, esnekliğin Türkiye'de istihdamı etkileyip etkilemediği ve etkiliyorsa ne şekilde etkilediğini incelemek esas alınmıştır.Tezin kapsamı, esneklik ve esnek çalışma uygulamalarının incelenmesi ve bunların Türkiye'de insan kaynakları açısından ne şekilde uygulama alanı bulduğunun araştırılmasıdır. Ayrıca, tezde elde edilen sayısal veriler analiz yöntemi ile yorumlanarak bilgi üretilme aşamasına getirilmiştir.Tezde, sonuç olarak, esnek çalışmanın istihdamı artırıcı etkilerinin olduğu saptanmış ve Türkiye'de esnek çalışma uygulamalarının henüz istenen seviyelerde olmadığı tespit edilmiş ve gelişmiş ülkelerdeki gibi istihdama olumlu etkilerinin ancak Türkiye'de esnekliğin geliştirilmesi ile mümkün olacağı anlaşılmıştır. The aim of thesis, is to indicate the potential effects of flexible work to employment and the degree to the applications of flexibility in Turkiye, and to the point of possible effects of flexibility to employment in Turkiye.The content of thesis is to research the flexibility and flexible work applications from the point of human resources in Turkiye. By the way, the technic used to process quantitative results in thesis is analyzing method.As a result, it has been indicated that there are several positive effects of flexibility to employment, but in Turkiye still flexibility and flexible work is not at the appropriate degree as they are in developed countries, so the possible positive effects of flexibility to employment in Turkiye will be under consideration only if Turkiye will take progressive actions on the issue of flexibility and flexible work. 171

Son yıllarda dünyada yaşanan her türlü ekonomik ve teknolojik gelişmeler ile birlikte üretimin, üretim tekniklerinin ve çalışma şekilleri değişime uğramaktadır. Bu değişiklikler rekabet ortamında avantaj elde etmek isteyen işçi ve işverenler için çalışma hayatında farklı istihdam türlerinin doğmasına öncülük etmiştir. Gerek işsizlik ile mücadeleye yardım etme gerekse çalışanların iş tatmini ve motivasyonlarını arttırıcı etkilerinden ötürü çalışma hayatında esneklik gelişmiş ülkelerde hızla yayılmıştır.Çalışmada uygulamada yer alan esnek çalışma türleri ele alınmak suretiyle kavramsal çerçeve çizildikten sonra, Türkiye’deki insan kaynaklarının ne derecede esnek çalışma türlerinden yararlandığı ortaya konmuştur. Araştırmada Türkiye’de 2000-2007 yılları arasını kapsayan dönem ele alınarak esnek çalışma faaliyetleri incelenmiştir. Araştırma bulgusu olarak, esnek çalışmanın istihdamı artırıcı etkilerinin olduğu saptanmış ve Türkiye’de esnek çalışma uygulamalarının henüz istenen seviyelerde olmadığı tespit edilmiş ve gelişmiş ülkelerdeki gibi istihdama olumlu etkilerinin ancak Türkiye’de esnekliğin geliştirilmesi ile mümkün olacağı anlaşılmıştır, In recent years, economical and technological advancements have enhanced production, production techniques and work types to change.These changes have leaded the way to generate new employment types for both employees and employers. Both helping to cope with unemployment and enhancing to rise the level of job satisfaction and motivation, flexible work arangements diffused in developed countries fast. In this research, as conceptual frame, types of flexible work arrangements were discussed and after that it is pointed out that the degree to which human resources in Turkey are in engagement with flexible work arrangements. In the research; flexible work was observed through the years between 2000-2007 in Turkiye.As a result, it has been indicated that there are several positive effects of flexibility to employment, but in Turkiye still flexibility and flexible work is not at the appropriate degree as they are in developed countries, so the possible positive effects of flexibility to employment in Turkiye will be under consideration only if Turkiye will take progressive actions on the issue of flexibility and flexible work

Diğer toplumlarda olduğu gibi, Türkiye’de de, geleneksel yaşam kalıplarından çağdaş yaşam kalıplarına hızlı bir şekilde geçiş yaşanmaktadır. Yaşanan yeniliklerin psikolojik, sosyal, ekonomik, kültürel ya da politik boyutları ayırt edilmeksizin, çağdaşlaşma yayılımı öncelikle kendisini kentlerde göstermektedir. Bu noktada akıllara şu soru gelebilir: ‘’Türkiye’nin kalkınma ve çağdaşlaşması kırsal alanlarda da görülmekte midir?’’ Bu soruyu cevaplandırmak amacıyla, bu yazıda öncelikle, 1960- 1970 yılları arasında küçük bir kırsal yerleşim yeri olan Çayırhan’da yaşanan değişimler ortaya konulacak ve ardından bu değişimlerin sonuçları analiz edilecektir.

Bu araştırmada, sosyal değişim kuramı, iş talepleri-kaynakları modeli ve kaynakların korunması kuramı temel alınarak, son zamanlarda gittikçe önem kazanan ve üzerinde daha çok çalışma yapılması gereken katılımcı liderlik, mesleki tükenmişlik ve örgütsel vatandaşlık davranışı arasındaki ilişkiler ortaya konulmaktadır. Bunu gerçekleştirmek için, araştırma yöntemleri arasında dikkate değer bir yeri bulunan meta-analiz tekniği kullanılmaktadır. Bu kapsamda, araştırmaya dahil edilen 103 çalışmaya göre, katılımcı liderlik ve mesleki tükenmişlik arasında negatif yönlü ve anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Benzer şekilde, mesleki tükenmişlik ile örgütsel vatandaşlık davranışı arasında da negatif yönlü ve anlamlı ilişki ortaya çıkmıştır. Katılımcı liderlik ile örgütsel vatandaşlık davranışı arasında ise, pozitif yönlü ve anlamlı ilişki bulunduğu gözlemlenmiştir. Ayrıca, mesleki tükenmişliğin boyutları ile örgütsel vatandaşlık davranışının boyutları ve katılımcı liderlik arasında da negatif yönlü, anlamlı ilişkiler tespit edilmiştir, Based on the social exchange theory, job demands-resources model and conservation of resources theory, relationships among participative leadership, job burnout and organizational citizenship behavior, that is gaining more and more importance recently, are revealed in this research. In order to accomplish this, meta-analysis method of research, which has an eye-catching place among research methods, is used. In this context, by the help of 103 studies included in the meta-analysis, negative and significant relationships between participative leadership and job burnout were indicated. Similarlay, it was revealed that, there was a negative and significant relationship between job burnout and organizational citizenship behavior. Also, a positive and significant relationship between participative leadership and organizational citizenship behavior was revealed. Moreover, negative and significant relationships between the sub dimensions of both job burnout and organizational citizenship behavior were witnessed

In today’s changing business environment, managers and employees need essential capabilities such as innovativeness to successfully reach organizational goals. In this digitalized era, it is obvious that undigitized firms and organizations will not survive changing demands unless they can quickly adapt and form new business strategies. The upcoming era necessitates a digital transformation in all institutions from government to the non-profit sector. In such a change-oriented and complex business era, both entrepreneurs and leaders must keep up with the latest developments around them.

Bu tez çalışmasının amacı; hizmetkâr liderliğin örgütlerde çalışanların örgütsel bağlılık ve iş tatminlerine etkilerini ortaya koymaya çalışmaktır. Tez çalışması dört bölümden oluşmaktadır.Birinci bölümde liderlik ile ilgili temel kavramlar, lider ve yönetici kavramlarının benzer ve farklı yönleri, liderlik yaklaşımları kavramları incelenmiş liderlik modelleri üzerinde durulmuştur. Hizmetkâr liderlik kavramının detayları ele alınmıştır.Çalışmanın ikinci bölümünde örgütsel bağlılık, örgütsel bağlılığı etkileyen faktörler açıklanmıştır.Çalışmanın üçüncü bölümünde iş tatmini kavramı detayları ile birlikte incelenmiştir.Çalışmanın dördüncü bölümünde ise teorik olarak açıkladığım Hizmetkâr liderliğin örgütsel bağlılık ve iş tatmini üzerindeki etkileri veri toplama araçlarından biri olan anket yöntemi kullanılarak bir ölçek yardımı ile ölçülmüştür. The purpose of this thesis; The aim of the study is to reveal the effects of servant leadership on organizational commitment and job satisfaction of employees in organizations. This thesis consists of four main sections.In the first part, basic concepts related to leadership, similar and different aspects of leader and manager concepts, leadership approaches are examined. The establishment of the concept of servant leadership is discussed.In the second part of the study, organizational commitment, factors affecting organizational commitment are explained.In the third part of the study, the concept of job satisfaction is examined with details.In the fourth part of the study, the effects of Servant Leadership on organizational commitment and job satisfaction, which I explained theoretically, were measured by using a questionnaire which is one of the data collection tools. 185

Engelli kişiler toplumsal yaşam içerisinde varlığını korumak ve üretken kişiler olabilmek adına iş gücü piyasasına katılmak zorundadır. Engelli kişiler, çalışma yaşamına katıldıktan sonra birtakım engellerle karşılaşmaktadır. Engelli çalışanların çalışma yaşamında karşılaştığı engeller kariyerlerini olumsuz etkilemektedir. Engelli çalışanların kariyerlerini engelleyen faktörlerin belirlenmesi onların kariyerlerine olumlu katkı sağlama yolunda atılacak önemli adımlardan bir tanesidir. Çalışmanın amacı, literatür taraması yöntemi aracılığıyla engelli çalışanların kariyerlerini engelleyen faktörleri belirlemeye çalışmaktır. Bu faktörlerin belirlenmesi kariyer yönetimi açısından değerlendirildiğinde hem engelli çalışanlara hem de örgütlere yol gösterici olacaktır. Bu faktörlerin belirlenmesi sonrasında engelli çalışanlar, kariyerlerini engelleyen unsurların farkında olacak ve bireysel kariyer planlama süreçlerini daha sağlıklı bir şekilde yönetebilecektir. Bu faktörlerin belirlenmesi sonrasında örgütler ise, engelli çalışanların kariyerlerini geliştirmede izleyecekleri yöntemleri ve kariyer geliştirme araçlarını daha etkin ve verimli bir şekilde kullanabilecektir. Bu çalışmada literatür taraması aracılığıyla elde edilen bilgiler sonucunda, engelli çalışanların çalışma yaşamında bireysel, toplumsal, çevresel, örgütsel, psikolojik, tutumsal, yasal ve ekonomik olarak birçok faktörden etkilendiği belirlenmiştir. Belirlenen bu faktörler ve bu faktörlere ait içerikler engelli çalışanların karşısına kariyer engeli olarak çıkmaktadır. The people with disabilities must participate in the labor market in order to remain productive and remain in social life. People with disabilities face some barriers after participating in working life. The barriers faced by disabled employees in working life affect their careers negatively. Identifying the factors that hinder the careers of disabled employees is one of the important steps to be taken to contribute positively to their careers. The aim of the study is to try to identify the factors that hinder the careers of disabled employees through the literature review method. When these factors are evaluated in terms of career management, it will guide both disabled employees and organizations. After determining these factors, disabled employees will be aware of the factors that hinder their careers and will be able to manage their individual career planning processes in a healthier manner. After determining these factors, organizations will be able to use the methods and career development tools more effectively and efficiently for disabled employees. In this study, as a result of the information obtained through the literature review, it has been determined that employees with disabilities are affected by many factors individually, socially, environmentally, organizationally, psychologically, attitudinally, legally and economically. These factors and the contents of these factors appear as a career barrier for employees with disabilities. 195

Tez çalışmamızın amacı; otantik liderliğin, örgütlerde çalışanların psikolojik sermaye ve iş performansına etkilerini ortaya koymaya çalışmaktır. Tez çalışması 3 bölümden oluşmaktadır. Tez çalışmasının birinci bölümünde; liderlik ile ilgili literatür taraması yapılmış daha sonra liderliğin alt başlıklarından ve çalışmanın esas konusu olan otantik liderlik ile ilgili kavramsal çerçeve, otantik liderliğin bileşenleri, özellikleri ve unsurlarından bahsedilmektedir. Çalışmanın ikinci bölümünde; pozitif psikoloji ve pozitif örgütsel davranışın temellerine dayanan psikolojik sermaye kavramı ve boyutları ile birlikte performans kavramı ile ilgili literatür taraması yapılmış daha sonra performans tanımları, iş performansı, performans değerleme kavramı olmak üzere performans çok boyutlu yönden ele alınmaktadır. Çalışmanın son bölümünde ise otantik liderliğin çalışanlar üzerinde psikolojik sermaye ve iş performansına etkilerinin tespiti için yapılan anket çalışması ile ilgili bulgulara ve sonuçlara yer verilmektedir. The purpose of this thesis is to display, the effects of the authentic leadership on personnel in psychological capital and job performance in the organization. This thesis consists of three main sections. In the first part; literature about leadership has been scanned and then subheadings of leadership and main of the study about authentic leadership conceptual framework, ingredients of authentic leadership and features mentioned it. In the second part; the concept and dimensions of psychological capital based on the foundations of positive psychology and positive organizational behavior are discussed in detail. At the same time literature about performance concept has been scanned and then performance definitions, job performance, performance valuation concept has been handled. As a last part; for to determine the effects of authentic leadership on personnel psychological capital and job performance the findings and results of the survey study are given. 134

Kırcı, Muhammet ''2008 Ekonomik Krizinin Avrupa Birliği Üyesi Ülkelere VeTürkiye' ye Etkisi: Ekonometrik Bir Analiz'', Yüksek Lisans Tezi, Ankara.Kriz, belirsizlik ve zarar görme ihtimalini işaret eden bir kavramdır. Krizin riski,önceden bilinmeyen veya tahmin edilmeyen makro düzeyde devlet, mikro düzeyde isefirmaları ciddi olarak etkileyecek sonuçlar doğurmasıdır. Aniden ve beklenmedik biranda meydana gelen olayları kriz olarak isimlendirmek doğru olacaktır. Ancakekonomide ortaya çıkan her probleme kriz demek doğru değildir. Bu nedenle var olanya da derinleşen ekonomik krizlerin nedenlerini anlayarak etkilerini azaltmak gibiamaçlar doğrultusunda, krizin boyutunu ve ölçülmesini ifade etmekte ekonomikbüyüme oranı kullanılmaktadır.Bu çalışmada, küresel ekonomik krizin belirleyicisi olabileceği düşünülenmakro ekonomik göstergeler panel veri analizi yöntemi ile incelenmiştir. Avrupa Birliğive aday ülke Türkiye ile 29 ülkenin dahil edildiği çalışma 2000-2017 yıllarınıkapsamaktadır. Bir bağımlı ve yedi açıklayıcı değişken ile oluşturulan modeller,ekonometrik bir program ile analiz edilmiştir.Analiz sonuçlarına göre ekonomik büyüme oranı, gayri safi yurt içi hasıla, mal vehizmet ihracatı, yurt içi tasarruflar ve gayri safi sabit sermaye oluşumu ile pozitif;işsizlik oranı ve enflasyon oranı ile negatif yönlü ilişki içerisindedir. Pozitif yönlü ilişkikarşısında ekonomik büyüme oranının arttığı, negatif yönlü ilişkide ise ekonomikbüyüme oranının azaldığı gözlemlenmiştir.Anahtar Kelime: Ekonomik Kriz, Avrupa Birliği, Ekonomik Büyüme, Gayri Safi SabitSermaye Oluşumu 2008 Economic Crisis influence to Europan Union States and Turkey:` An econometricanalysis`Crisis is a concept that points to the possibility of uncertainty and loss.The unknown or unpredictable risk of the crisis will have serious impact on states at themacro level, and on the firms at the micro level. It would be right to define events as acrisis. that occurred suddenly and unexpectedly. For this reason, economic growth rateis one of the variables used in order to understand the reasons of the existing anddeepening economic crises and to reduce the impact. In this paper, microecenomicindicators which are thought to be the determinants of the global economic crisis areexamined by panel data analysis method. Study includes Europan Unions and candidatecountries with Turkey covers the period 2000-2017. Models with a dependent and sevenexplanatory variables were analyzed by an econometric program.According to the results of the analysis, economic growth rateis negativelyretalted with gross domestic product, exports of goods and services, domestic savingsand gross fixed capital formation, positive unemployment rate and inflation rate.It was observed that the economic growth rate increased in the face of the positivedirection relationship and the economic growth rate decreased in the negative directionrelationship.Key Words: Economic Crisis, European Union, Economic Growth, Gross FixedCapital Formation 114

Çalışanların iş ortamlarında irtibatlı olduğu kişilerle kurdukları ilişkileri ve iletişimleri örgütün başarısını artırması açısından önem arz etmektedir. Son zamanlarda yapılan akademik çalışmaları incelediğimizde bu konunun, örgüt ve örgütün çalışanları bakımından insan kaynakları yönetimi çalışmalarında ciddi bir yer tutuğu görülmektedir. Çalışanların iş tatmini, örgüt içindeki faaliyetlerde etkili olan ve çalışan davranışlarını olumlu ya da olumsuz etkileyen önemli bir faktördür. Örgütsel vatandaşlık davranışları ise örgütün en üst seviyede yaşamayı amaç olarak belirleyeceği ideal bir davranış ve özellikle örgütün başarısını üst noktaya taşıyabilmesi yönünden önemli hedeflerdendir. Örgütsel iletişim, çalışanın iş tatmini yaşayıp, örgütsel vatandaşlık davranışı sergilemeleri açısından değerlendirmek zorunda olduğumuz kavramlardır. Bu kavramları, örgütün başarısının artmasını engelleyecek riskleri azaltmak ve kendisini yetiştirmiş tecrübeli çalışanların işten ayrılmasını önlemek için dikkate almamız gerekir. Başarılı örgütler, çalışanlarının örgüt içindeki iletişimini en iyi noktaya ulaştırmaya çalışırken, işlerinden tatmin olmalarını ve örgütsel vatandaşlık davranışlarını en üst seviyede göstermeyi amaçlayan politika ve anlayış geliştirmişlerdir.Birbirleri ile bağlantılı olduğu düşünülen, örgütsel iletişim, çalışanların iş tatmini ve örgütsel vatandaşlık davranışı kavramlarının kendi aralarında olabilecek etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. İlk üç bölümde literatür taraması yapılarak kavram araştırması yapılmıştır. Dördüncü bölümde Ankara ili Sincan ilçesinde belirlenen okullarda görev yapan lise öğretmenleri ve yöneticilerine tez anketi çalışması uygulanmıştır. Katılımcılardan 215 kişiye anket formu dağıtılmış ve geri dönen formlardan 158 tanesi değerlendirmeye alınmıştır. Örgütsel İletişim, çalışanların iş tatmini ve örgütsel vatandaşlık davranışları olarak üç bölümden oluşan tez anketi formu sonucunda ortaya çıkan veriler analiz edilerek değerlendirilmiştir.Anahtar Kelimeler: Örgüt, İletişim, Örgütsel İletişim, İş Tatmini, Örgütsel Vatandaşlık Davranışları The relationships and communication between employees and their contacts in business environments are important for increasing the success of the organization. When we examine the recent academic studies, it is seen that this issue has a significant place in human resources management studies in terms of employees of the organization and organization. Job satisfaction of the employees is an important factor that affects the employees' activities positively or negatively in organization. Organizational citizenship behaviors are the ideal behaviors that the organization will determine as the aim of living at the highest level and it is one of the important targets in terms of being able to carry the success of the organization to the top. Organizational communication is the concepts in which we have to evaluate in terms of job satisfaction of employees and organizational citizenship behavior. We need to take these concepts into account in order to reduce the risks that will prevent the success of the organization and to prevent experienced employees from leaving the work. Successful organizations have developed policies and understanding aimed at achieving the highest level of organizational citizenship behavior, while trying to achieve the best communication of their employees within the organization.The aim of this study is investigate to the effects of organizational communication, job satisfaction and organizational citizenship behavior on each other. In the first three sections, literature review and concept research were conducted. In the fourth section, a thesis questionnaire was applied to high school teachers and administrators who work in schools in Sincan, Ankara. A questionnaire form was distributed to 215 participants and 158 of the returning forms were evaluated. Thesis questionnaire consists of three parts: organizational communication, employee satisfaction and organizational citizenship behaviors. The data obtained from the questionnaire were analyzed and evaluated.Keywords: Organization, Communication, Organizational Communication, Job Satisfaction, Organizational Citizenship Behaviors 122

Gün geçtikçe değişen dünyamızda işletmeler artarak büyümeye devam etmektedir. İşletmeler verimli bir performansa ulaşabilmek isterler ve bu performansa ulaşabilmeleri için işgörenlerin algıladığı bir atmosfer olan örgüt iklimini sağlamak önemli bir unsur olmaya devam ederek ,yıllarca araştırmacıların çalışmalarında da yer edinmektedir.Bu çalışanın amacı emek – yoğun işletmelerde olan konaklama işletmelerinde çalışan işgörenlerin örgüt iklimi algılarını ve örgüt ikliminin motivasyon ve performanslarına olan etkilerini incelemektir. In our increasingly changing world, businesses continue to grow. It is also important to note that this is an important part of the organization ,which is an atmosphere perceived by the employees in order to achieve this performance, and it is also involved in the studies of researchers for many years.The purpose of this study is to examine the perceptions of organizational climate and the effects of organizational climate on motivation and performance of employees in accommodation enterprises in labor – intensive enterprises 88

Tez çalışması kapsamında örgütlerin kişilikleri olarak da adlandırılan iklim kavramının destekleyici bir unsur olarak yenilikçi iş davranışlarına ve çalışan performansına etkileri incelenmiştir. Bu doğrultuda bir sağlık işletmesinde araştırma kapsamında ele alınan hipotezlerin test edilmesi amacıyla 171 katılımcıya anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilere yönelik geçerlilik/güvenirlik analizleri, korelasyon analizleri, ANOVA analizi ve regresyon modellemesi yapılmıştır. Çalışmanın temel amacını, Destekleyici Örgüt İkliminin son yıllarda örgütlere rekabetçi avantaj kazandırmadaki etkisi sebebiyle sıklıkla çalışmalara konu olan Yenilikçi İş Davranışı üzerindeki etkisini incelemek ve söz konusu olgunun çalışanların kişisel performansına etkisini araştırmak oluşturmaktadır. Ayrıca çalışma kapsamında Yenilikçi İş Davranışı ile Çalışan Performansı arasındaki ilişki test edilmiş ve bu ilişkiye Destekleyici Örgüt İkliminin düzenleyici etkisinin varlığı araştırılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, Destekleyici Örgüt İklimi ile Yenilikçi İş Davranışı arasında istatiksel olarak anlamlı ve pozitif bir ilişki tespit edilirken, her iki değişkenin Çalışan Performansı üzerindeki etkisi ispatlanamamıştır. Destekleyici Örgüt İklimi olgusunun Yenilikçi İş Davranışı ve Çalışan Performansı arasındaki ilişkiye düzenleyici etkisinin varlığı saptanmakla birlikte bu etkinin anlamlılık düzeyi oldukça düşüktür. Çalışma kapsamında ayrıca söz konusu ilişkiler demografik alt gruplarda da incelenmiş ve analiz kısmında bu sonuçlara yer verilmiştir. Within the scope of the thesis, the effects of climate concept, which is also called the personalities of organizations, as a supportive factor on innovative work Behaviors and employee performance is examined. In this respect, a questionnaire is applied to 171 participants, who are working in a healthcare institution, in order to test the hypotheses discussed in the scope of the research. Validity/reliability analysis, correlation analysis, ANOVA analysis, and regression modeling are performed for the data obtained. The main purpose of the study is examining the effect of the Supportive Organizational Climate on Innovative Work Behavior, which is often the subject of studies due to the effect on gaining competitive advantage to the organizations in recent years, and investigating the effect of this phenomenon on the personal Employee Performance. In addition, the relationship between Innovative Work Behavior and Employee Performance is tested and the existence of the regulatory impact of the Supportive Organizational Climate is investigated. According to the results of the analysis, while a statistically significant and positive relationship is found between Supportive Organizational Climate and Innovative Work Behavior, the effect of both variables on Employee Performance could not be proved. Regarding the relationship between Innovative Work Behavior and Employee Performance, the effect of the Supportive Organizational Climate phenomenon is determined, but the significance level of this effect is very low. Within the scope of the study, these relations are also examined in demographic subgroups and these results are included in the analysis section. 98

Hızlı biçimde değişen bir çevrede örgütler güçlü bir örgütsel yapı yanında nitelikli insan gücüne de sahip olmalıdırlar. Nitelikli ve yetenekli çalışanlara sahip olan ve onları etkin biçimde yönetebilen örgütler rekabetçi bir ortamda varlıklarını sürdürebilirler. Kamu hizmetlerinin verilmesinde de nitelikli iş gücünün önemi büyüktür. Bu nedenle, çalışanlarını örgütsel amaçlara yönelik olarak yönetebilen ve yönlendirebilen liderler, hem bireylerin hem de kamu ve özel sektör kurumlarının etkililik ve verimliliğini arttıracaklardır. Bu tezin ana odak noktası, liderlik tarzlarının çalışanların örgütsel bağlılıkları ve iş tatminleri üzerindeki etkisini araştırmak ve analiz etmektir. Liderlik tarzı, hem bireysel hem de örgütsel performansı geliştirmede ve örgütsel amaçlara ulaşmada önemli bir unsurdur. Bir kurum ve çalışanları için en iyi işleyen liderlik tarzını uygulamak, örgütlerin hedeflerine ulaşmaları ve çalışanların iş tatmini seviyelerini ve örgüte bağlılıklarını arttırmak için en etkili ve verimli araçlardan biridir. Literatürde ağırlıklı olarak 2 tür liderlik tarzı üzerinde durulmaktadır ki bunlar etkileşim-sel liderlik ve dönüşümcü liderliktir. Etkileşim-sel liderler sadece örgütsel görevlerini yerine getirmelerini sağlamak için takipçilerini etkilemeye çalışırlar. Liderler, yerine getirilmiş veya yerine getirilmemiş görevler karşılığında ödül veya ceza mekanizmalarını kullanırlar. Dönüşümcü liderlik genellikle, en etkili liderlik biçimi olarak kabul edilmektedir ve liderlerin örgütsel hedefleri takip etmeleri ve yerine getirmeleri için takipçilerinin motivasyonlarını arttırdıkları bir süreç olarak tanımlanmaktadır. Dönüşümcü ve etkileşim-sel liderler örgütsel hedef ve değerlerin kabullenilmesinde ve örgüt yararına çaba sarf edilmesinde son derece önemli etkilere sahiptirler. Örgütsel bağlılık, çalışanların örgütün hedeflerini, değerlerini ve amaçlarını içselleştirmesi, örgüt yararına daha fazla çaba sarf etmesi ve örgütte varlığını sürdürmek istemesidir. Dolayısıyla örgütsel bağlılık, örgüt-üye bütünleşmesi olup, bu ilişkinin sonucunda hem örgütsel hem de bireysel performans artışı sağlamaktadır. İş tatmini, çalışanların işin çeşitli boyutlarına ve iş ortamı koşullarına karşı sergiledikleri duygusal tepkidir ve örgütsel araştırmada en fazla çalışılan kavramlardan biri olmaya devam etmektedir. Yüksek düzeyli iş tatmini azalan stres, azalan iş gücü devir hızı, artan motivasyon, verimlilik ve örgütsel büyüme gibi çeşitli bireysel ve örgütsel faktörlerle ilişkilidir. Örgütsel bağlılık çalışanların örgütün amaçlarını, değerlerini ve hedeflerini içselleştirmesi, örgüt yararına daha fazla çaba sarf etmesi ve örgütteki varlığını devam ettirmek istemesidir. Bu nedenle örgütsel bağlılık, hem örgütsel hem de bireysel performans iyileştirmeleriyle sonuçlanan örgüt-üye entegrasyonudur. Çalışanların iş tatminleri ve örgütsel bağlılıkları büyük ölçüde liderin liderlik tarzına bağlıdır. Anahtar Kelimeler: Dönüşümcü Liderlik, Etkileşim-sel Liderlik, İş Tatmini, Örgütsel Bağlılık. In a rapidly changing environment, organizations must have a strong organizational structure as well as a qualified human force. Organizations that have qualified and skilled employees and can manage them effectively will be able to maintain their existence in a competitive environment. In addition, for the provision of public services, qualified workforce is of great importance. For this reason, leaders who can direct and manage employees in accordance with organizational goals will increase the efficiency and productivity of both individuals and public and private sector organizations. The main focus of this thesis is to investigate and analyze the impact of leadership styles on employees' organizational commitment and job satisfaction. Leadership style is an important element in developing both individual and organizational performance and achieving organizational goals. Applying the best functioning leadership style for an organization and its employees is one of the most effective and efficient tools to reach the goals of organizations and to increase the levels of job satisfaction of employees and their commitment to the organization. In the literature, it is heavily focused on two types of leadership which are transactional leadership and transformational leadership. Transactional leaders only try to influence their followers to fullfill their organizational tasks. Leaders use reward or penalty mechanisms in exchange for fulfilled or unfulfilled duties. Transformational leadership is generally recognized as the most effective form of leadership and defined as a process whereby leaders promote the motivation of their followers to pursue and accomplish organizational goals. Transformational and transactional leaders have very important implications for the benefit of the organization in the acceptance of organizational goals and values. Job satisfaction is empolyees' practical or emotional response towards several aspects of work and workplace conditions and continues to be one of the most studied concept in organizational research. High levels of job satisfaction are associated with several individual and organizational factors such as reduced stress, decreased employee turnover rate, increased motivation, productivity and organizational growth. Organizational commitment is that the employees internalizes goals, values and objectives of the organization, makes more effort for the benefit of the organization and wants to continue its existence in the organization. Therefore, organizational commitment is an organization-member integration, resulting in both organizational and individual performance improvements. Employees' job satisfaction and organizational commitment depend to a large extent on the leadership style of the leader. Key words: Transformational Leadership, Transactional Leadership, Job Satisfaction, Organizational Commitment. 173

İşletmeler, artan rekabet ortamında uzun süre ve verimli bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için çeşitli pazarlama stratejilerinden yararlanmak zorundadır. Bu nedenle firmalar, sayıları hızla artmakta olan ve insanların değer vererek anlamlandırdığı özel günleri fırsat olarak görmektedir. Tüketiciler bu özel günlerde kendi ihtiyaçları veya çevresindeki kişilere hediye verebilmek için mal ve hizmet satın almaktadır. İşletmeler ise tüketicilerin bu taleplerine karşı yılın bu zamanlarında konusuna uygun çeşitli isimlerle özel günlerde kampanyalar yapmaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı, özel günlerde yapılan bu fiyat indirim kampanyalarının tüketicilerin satın alma niyetleri ve satın alma davranışlarına etkisini ortaya koymaktır. Bu nedenle araştırma; Ankara ilinde ikamet eden 18 yaş üstü 205 tüketiciye yüz yüze anket uygulanarak veriler toplanmıştır. Elde edilen verilere; korelasyon, basit doğrusal regresyon ve hiyerarşik regresyon analizi uygulanarak çıkan sonuçlar değerlendirilmiştir. Analizin sonucunda özel gün indirimlerinin tüketicilerin satın alma niyetleri ve satın alma davranışları arasında istatistiksel olarak anlamlı ve pozitif yönlü etkisinin olduğu görülmüştür. Businesses have to benefit from various marketing strategies in order to survive in a competitive environment for a long time and efficiently. Hence, businesses consider those special days which grows in numbers and are valued by people as opportunities. On these special days, consumers purchase goods and services to give gifts to people around them or to buy their own needs. Businesses, on the other hand, are campaigning against these demands of consumers on special days with various names appropriate to their subject at this time of the year. Therefore, the aim of the study is to determine the effect of special days campaigns on consumers' purchasing intentions and buying behaviors. In this study, data were collected by applying face to face questionnaire to 205 consumers over 18 years of age living in Ankara. The results were evaluated by using the correlation, regression and hierarchical regression analysis. As a result of the analysis; it was observed that special day discounts had a statistically significant and positive effect on consumers' purchasing intentions and buying behaviors. 102

Mobbing yöneticiler tarafından çalışanlara, çalışanlar arasında veyaçalışanlar tarafından yöneticilerine gerçekleştirilen psikolojik taciz ve yıldırmaolayıdır. Mobbinge maruz kalma çalışanın örgüt ile bağlılığını azaltmasınınyanında, bireyin bilişsel ve düşünsel süreçlerini de olumsuz etkilemektedir.Mobbingin çalışanların iş performansı üzerine etkilerini inceleyen pek çokaraştırma bulunmasına rağmen, bireylerin öz yeterlik algıları ve yaratıcı kişiliközellikleri üzerine etkileri konusunda literatürde büyük bir eksiklik olduğugörülmüştür. Bu nedenle mevcut çalışmada bu sorunun cevabının araştırılmasıamacıyla, Ankara ilinde, inşaat sektöründe çalışan beyaz yakalı 162 bireye e-postaile anket yollanarak, mobbingin bu sektör çalışanlarının öz yeterlik algıları veyaratıcı kişilik özellikleri üzerine etkileri incelenmiştir. Çalışmadan elde edilensonuçlar, mobbinge maruz kalma ile çalışanların öz yeterlik algıları arasında tersorantılı ve anlamlı bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Ancak, mobbinginbireylerin yaratıcı kişilik özellikleri üzerine herhangi bir etkisinin olmadığı tespitedilmiştir. Bu çalışmadan elde edilen bulgular, mobbinge maruz kalmanındemografik özelliklerden (yaş, cinsiyet, medeni durum, eğitim seviyesi) bağımsızolduğunu ortaya koymaktadır. Bu sonuçlar, en azından Ankara ilinde inşaatsektöründe çalışan bireylerin mobbinge maruz kalması ile öz yeterlik algılarınınolumsuz etkilendiğini ortaya koymaktadır. Mobbing is defined as psychological harassment and/or intimidation thatwas applied by managers to employees, employees to employees or employees tomanagers. Exposure to mobbing not only reduces an employee's commitment tothe organization, but also adversely impacts the cognitive and intellectualprocesses of the individual. Although there are many studies examining the effectsof mobbing on the work performance of the employees, less attention has beenpaid to the impact on self-efficacy perceptions and creative personality traits.Therefore, in order to investigate such relationships, the current study wasperformed on 162 white collar employees, who work in the construction industryin Ankara. The study was conducted via e-mailing questionnaires to theparticipants for evaluating the impact of mobbing on employee's self-efficacyperceptions and creative personality characteristics. The results obtained from thestudy demonstrated that there is an inverse and significant relationship betweenthe exposure of mobbing and the self-efficacy perceptions of the employees.However, there was not any association between mobbing and the creativepersonality characteristics of individuals. Moreover, the results also revealed thatexposure to mobbing is independent of demographic characteristics (e.g. age,gender, marital status, and education level). In conclusion, the results suggestedthat the self-efficacy perceptions are adversely affected by mobbing, at leastamong employees who work in construction industry in Ankara. 83

Uluslararasılaşma sürecini, işletmelerin kendi sınırları dışında farklı ülke ya da ülkelerde faaliyette bulunmaları olarak değerlendirmek mümkündür. Bu süreçte, işletmeleri iç pazardan dış pazarlara doğru iten çeşitli faktörler bulunmaktadır. İşletmeler, sahip oldukları pazarları çeşitlendirerek pazar payını arttırmak, yüksek karlar elde edebilmek, farklı uluslarda faaliyette bulunan rakipleri ile rekabet ortamında mücadele edebilmek gibi çeşitli sebeplerle uluslararasılaşma süreçlerine girmektedirler.Bu aşamada, uluslararası işletmelerin amaçladıkları performans düzeyini sağlayabilmeleri açısından, ilişkide bulundukları ülkelerin kültürel özelliklerine hakim olmaları son derece önem arz etmektedir.Kültür, toplumları oluşturan bireylerin yaşam şeklini, tarihini, alışkanlıklarını, inançlarını, tüm hayatını kapsayarak; sahip olduğu çeşitli normlar neticesinde bireylerin birbirleriyle sağlıklı ilişkiler kurarak, birlik ve bütünlük içerisinde yaşamalarını sağlayan ve sosyalleşme sürecini oluşturan kurallardır.Kültürü oluşturan faktörleri dil, tutum ve inançlar, estetik, kahramanlar, normlar, değerler ve din olarak sınıflandırmak mümkündür.Mevcut çalışmanın birinci bölümünde kendi sınırları içerisinde faaliyet gösteren ulusal işletmelerin, uluslararasılaşma süreçleri ve nedenleri ile tarihsel gelişimleri hakkında bilgilendirme yapılmıştır. İkinci bölümde ise, işletmelerin ilişkide bulundukları ülkelerin kültürel özelliklerine hakim olmalarının önemini belirtmek amacıyla, kültür kavramına ve bu kavramı oluşturan unsurlara yer verilmiştir. Üçüncü bölümde farklılık kavramı, kültürel farklılıklarla ilgili yapılan araştırmalar ile farklı kültürlerde uygulanan yönetim anlayışlarına değinilmiştir. Çalışmanın son bölümünde ise, farklı sektörlerde faaliyet gösteren beş ayrı uluslararası işletmenin kültürel farklılıklara bakış açıları ile ilgili olarak gerçekleştirilen araştırma ve sonuçlarından söz edilmiştir.Anahtar Kelimeler: Uluslararası İşletme, Uluslararasılaşma, Kültür, Kültürün Öğeleri, Kültürel Farklılık, Yönetim, Kültürel Farklılıkların Yönetimi It is possible to consider the process of internationalization as having activities in different countries or countries outside of their borders. In this process, there are several factors driving businesses from the internal market to foreign markets. Businesses are entering into internationalization processes for a variety of reasons such as increasing their market share by diversifying their markets, achieving high profits, and competing with competitors operating in different countries in a competitive environment.At this stage, it is crucial that international companies have to master the cultural characteristics of the countries to which they relate in order to achieve the level of performance they are aiming for.Culture includes the way of life, history, habits, beliefs, and the whole life of the individuals who make up the societies; are the rules that establish individuals' healthy relations with each other in terms of the various norms that they have, which enable them to live in unity and integrity and constitute the process of socialization.It is possible to classify cultural factors as language, attitude and beliefs, aesthetics, heroes, norms, values and religion.In the first part of the present work, information on the internationalization processes, causes and historical developments of the national enterprises operating within their borders has been given. In the second part, the concept of culture and the elements that make up this concept are included in order to indicate the importance of having the cultural characteristics of the countries to which they relate. In the third chapter, the concept of difference, the researches on cultural differences and the management approaches applied in different cultures are mentioned. In the last part of the study, it is mentioned about the research and results of five different international enterprises operating in different sectors related to cultural differences.Key words: International Business, Internationalization, Culture, Cultural Items, Cultural Diversity, Management, Cultural Diversity Management 153

Bu çalışmanın amacı bankalarda faaliyet gösteren bireylerin ve çalışanların örgütsel güven düzeylerini yöneticiye güven, çalışma arkadaşlarına güven, işletmeye güven düzeylerini ölçmek ve değerlendirmek örgütsel güven düzeylerinin genel performanslarına katkılarını değerlendirmek örgütsel iklimin çalışan performansına nedenli yararlar sağlayabileceğini saptamak ve örgüt ikliminin ve güven duygusunun çalışan performansında ne tür bir izlenim bıraktığını anlamaktır. Araştırmanın amacı işletme ve kurumlarda örgütsel güven düzeyini arttırmak ve çalışan performansını destekleyici örgüt iklimi ile geliştirmektir. Araştırmada survey yöntemi ve likert yönetimi kullanılmış olup dört ölçekli anket katılımcılara dağıtılmıştır. Araştırma sonucunda hipotezler belirlenmiş ve 3 hipotezden örgütsel güvenin çalışan performansına etkisi kabul görmüş, destekleyici örgüt ikliminin çalışan performansına pozitif etkisi belirlenmiş, destekleyici örgüt ikliminin performans etkisi nisbeten kabul edilmiştir. The purpose of this study is to measure and evaluate the levels of organizational trust (trust in directors, trust in colleagues, trust in business), to evaluate the contribution of organizational trust levels to the overall performance, to determine the organizational climate's benefits for employee performance, and to determine the organizational climate and to understand what kind of impression it leaves in employee performance. The aim of the research is to increase the level of organizational trust in enterprises and institutions and to improve employee performance with an organizational climate. Survey method and likert management were used in the study and four scale questionnaires were distributed to the participants. As a result of the study, hypotheses were determined and from 3 hypotheses, the effect of organizational confidence on employee performance was accepted, positive effect of supportive organization climate was determined and performance effect of supporting organization climate was relatively accepted. 114

Literatürde kariyer yönetimi ve örgütsel bağlılık sıkça incelenen konulardandır. Firma ile iş görenler arasındaki ilişkiyi örgütsel bağlılık meydana getirmektedir. İşte bu bağlılığın oluşabilmesi için firmaların, iş görenlere gerekli bütün dayanakları (yol, metot, plan, program, eğitim ve oryantasyon) sağlaması gerekmektedir. Bu araştırmanın amacı; bireysel ve örgütsel kariyer yönetiminin çalışanların örgütsel bağlılığına olan etkisini ve ilişkisini araştırmak, incelemek ve ne tür metotların kullanıldığını ve bu metotların nasıl tatbik edildiğini ortaya çıkarmaktır. Araştırmanın önemi ise; firmalar iş görenlerin beklentilerine cevap verebilmek için iş görenlerin ihtiyaçlarını karşılamalı ve onlara gereken desteği vermelidir. Çünkü firmaların gaye ve hedeflerine varabilmelerinde iş görenlerin rolü büyüktür. İş görenlerin başarıları, verimlilikleri, etkinlikleri, etkililikleri ve firmaya olan bağlılıkları firmalar için önemlidir. Ayrıyeten, ilerleyen zamanlarda bu konuyla alakalı araştırma yapacaklar için yol gösterici olması münasebetiyle de önem taşımaktadır. Araştırma Ankara ilinde Ulaştırma Bakanlığına bağlı TÜRKSAT A.Ş.' de uygulanmıştır. Araştırma kapsamına TÜRKSAT A.Ş. 'de vazife yapan yönetici, personel ve güvenlik görevlileri baz alınmıştır. Anketler toplamda 200 çalışana dağıtılmıştır. Ancak 150 tane anket elde edilmiştir. Kolayda örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada standardize anket yöntemi kullanılmıştır. İstatistiksel analizler de aşağıdakiler ele alınmıştır: `Korelasyon Analizi, Regresyon Analizi, T- Testi, ANOVA Analizleri, Güvenilirlik Analizi ve Normallik Analizi` dir. Araştırma neticesinde, `bireysel kariyer yönetiminin örgütsel bağlılığa etkisi` bulunamamıştır. Buna karşın `örgütsel kariyer yönetiminin örgütsel bağlılığa etkisi` bulunmuştur. Anahtar Sözcükler: Kariyer, Kariyer Yönetimi, Kariyer Planlaması, Kariyer Geliştirme, Bireysel, Örgütsel Kariyer Yönetimi ve Örgütsel Bağlılık. In the literature, career management and organizational commitment are among the subjects frequently studied. Organizational commitment creates the relationship between the company and employees. There fore, in order for this commitment to occur, companies must provide all the necessary foundations (path, method, plan, program, training and orientation) to the employees. The purpose of this research; individual and organizational to investigate the effect of career management on the organizational commitment of employees, examine and explain what methods are used and how these methods are used and how these methods are applied. The importance of the research; companies to respond to the expectations of the employees meet the needs of the workers and give them the necessary support because the role of the employees in reaching the goals and objectives of the companies is great. Employees achievements, productivity, activities, activities and commitment to the company are important for the companies. In addition, it is also important to be a guide for people who will do research on this subject in the future. The research was carried out in TURKSAT INC. (an institution affiliated to the Ministry of Transportation in Ankara). The scope of the research is based on the managers, staff and security officers who work at TURKSAT INC. The questionnaires were distributed to a total 200 employees. However, 150 questionnaires were obtained. Convenience sampling method was used. Standardized questionnaire method was used in the research. In statistical analysis, the following are took over : `Correlation Analysis, Regression Analysis, T- Test, ANOVA Analysis, Reliability Analysis and Normality Analysis`. As a result of the research `the effect of individual career management on organizational commitment` could not be found. However, `the effect of organizational career management on organizational commitment` was found. Key Words: Career, Career Management, Career Planning, Career Development, Individual- Organizational Career Management and Organizational Commitment. 147

Ekonomi ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte, marka kavramı her geçen gün daha da önem kazanmakta ve birçok rakip markanın benzer özellikteki ürün ve hizmetleri aynı anda tüketicinin beğenisine sunulmaktadır. İşletmelerin kendi markalarını ön plana çıkararak farkındalık yaratmak ve varlıklarını sürdürebilmek için markalarına yatırım yapmak zorundadır. En iyi yatırım araçlarından biri de iyi bir marka imajı oluşturmaktan geçmektedir. Güçlü bir marka imajı yaratılması, tüketicinin zihninde o markaya dair olumlu çağrışımlar yapacağı için, markaya güven duymasını ve zamanla marka bağlılığının oluşmasını sağlamaktadır. Bu çalışmada, araştırma konusu olarak rekabetin hiç bitmediği havacılık sektörü seçilmiş ve ülkemizde hizmet veren hava yolu firmaları üzerinden algılanan marka imajının, marka güveni ve marka bağlılığı ile olan ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. bu nedenle, araştırma kapsamında Ufuk Üniversitesi 2018 bahar dönemi Yüksek lisans öğrencilerinden 150 kişiye anket uygulanmış ve sonuçları değerlendirilmiştir. Along with the technological and economic development, the concept of brand have been acquiring considerable significance. It can be seen that similar kind of products and services are offered by the rival brands to their customers at the same time period. Due to this intense competition, companies have to raise awaraness by bringing their brands to the forefront and invest in their brands in order to ensure the survival. One of the brand to be associated with positive customer perception, brand trust and loyalty are established in the course of time. In this paper, competitive aviation sector is chosen to analyze. The aim of the paper is to analyze relations among brand image, trust in brand and brand loyalty through the airline companies of Turkey. Hence, the questionnaire applied to 150 spring 2018 term Master's students of the University of Ufuk and results were evaluated in the scope of the research. 121