Search

Çocuk ihbarları çocuk koruma hizmetlerinin önemli bir bileşenidir. Çocuk ihbar ve bildirimleri, çocuk ihmal ve istismarına yönelik kamusal ve bireysel zorunlulukla birlikte toplumsal sağduyunun da bir ifadesidir. Bazı zamanlarda çocuğun ağır bir istismardan kurtulmasını sağlayabilir. Ancak çocuk ihbarının iyi bir şekilde standardize edilmesi gerekmektedir. İhbarın ardından gerçekleştirilen müdahalenin belirli bir amaçla, hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Çocuk koruma sistemi içerisinde en başta gelen uygulayıcılardan biri olan sosyal hizmet uzmanları, ihbarın ardından mesleki müdahale sürecini etkili bir şekilde yerine getirmektedir. Uygulamayı gerçekleştiren sosyal hizmet uzmanının içinde çalıştığı çocuk koruma sistemini ve mevcut yasal düzenlemeleri bilmesi gerekmektedir. Bu çalışmada Türkiye'de çocuk koruma sistemi içerisinde uygulanan ihbar mekanizması ele alınarak kurumsal, hukuki ve mesleki boyutlarıyla tartışılacaktır.

Yoksulluk, ebeveynlerin çocuklarının temelyaşam gereksinimlerini karşılayamamasına, ebeveyn olarak rol vesorumluluklarını yerine getirememesine neden olmaktadır. Böyle bir durum içindebulunan ebeveynler, çocuklarının bakımı için gerek duyduğu ihtiyaçlarıkarşılamakta zorlanmaktadır. Bu durumdaki birçok ebeveyn için en son tercihedilen şey çocuklarını kurum bakımına vermek ve koruma altına alınmasını talepetmektir. Yoksulluk içinde bulunan birçok ebeveyne uygun sosyal ve ekonomikdestek hizmeti sunulduğunda ise çocuklarının bakımını sağlayabileceğigörülmektedir. Bu kapsamda Türkiye’de sosyal hizmet alanında bir uygulamabiçimi olan sosyal ve ekonomik destek hizmeti ebeveynler ve çocukları için hayatiönem taşımaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’de sosyal hizmet alanında sunulan sosyalve ekonomik destek hizmeti ele alınarak vaka örnekleri iledeğerlendirilecektir. Çalışmanın sosyal ve ekonomik destek hizmetinin önemi veişlevini anlamada katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

Çocuk koruma hizmetlerinde çocuklara sunulanhizmetlerden en son tercih edileni çocukların koruma altına alınmasıdır. Buuygulamada çocuk, ailesi ve sosyal çevresinden alınarak, çocuğun bakımı devlettarafından sağlanmaktadır. Çocuk koruma alanında çalışan sosyal hizmetuzmanları tarafından aile odaklı uygulama ön plandadır. Ancak bazı durumlardaçocukların koruma altına alınması kaçınılmaz bir durum olmaktadır. Bu durumsosyal hizmet uzmanları için de oldukça zor olan bir karar verme sürecidir. Buçalışmada, Türkiye'de çocukların koruma altına alma süreçleri açıklanmayaçalışılacaktır. Çalışmanın çocuk koruma hizmetlerinde çalışan sosyal hizmetuzmanları ve diğer meslek elemanlarına yararlı olacağı düşünülmektedir.

Çocuk cinsel istismarı, en yıkıcıetkilerini mağdur çocuk üzerinde bırakmaktadır. Bunun yanı sıra cinselistismar, mağdur çocuğun anne ve babası için de oldukça büyük bir travmadır.Cinsel istismar bazen gözlemlenebilen olaylar sonucu anne ve baba tarafındanfark edilebilmektedir. Bazen de anne ve baba tarafından çocukta beklenmeyendavranışların izi sürülerek fark edilmektedir. Bu çalışmada, cinsel istismarmağduru çocuğun ebeveynlerinde gözlemlenen duygusal, davranışsal ve düşünselsüreçler vaka çalışması ile ortaya konmaya çalışılacaktır. Çalışmada aynızamanda, cinsel istismar mağduru çocuğa uygulanacak sosyal hizmet müdahalesi dedeğerlendirilecektir. Terapötik çalışmalarda cinsel istismar mağduru çocuğaetki eden temel etkenler değerlendirilmektedir. Bu nedenle çocuk cinselistismarının ortaya çıkışı ve uygulanan sosyal hizmet müdahalesi bu temeletkenler arasındadır. Cinsel istismar mağduru çocuklar için en önemli şey,mağdur çocukların bu süreçten en az zarar görmeleridir. Adli sürece yansıyançocuk cinsel istismarı vakalarında görev alan sosyal hizmet uzmanlarının,gerekmediği sürece istismar mağduru çocuğu kurum bakımına temas ettirmemesigerekmektedir. Cinsel istismar mağduru çocuklara ebeveynlerinin vereceğitepkiler farklı özellikler taşıyabilir. Ancak bu çalışmada destekleyici birebeveyn tutumu görülecektir.

Sosyal hizmet uzmanları adli sosyal hizmetalanında bilirkişi olarak çeşitli sosyal hizmet vakaları ile çalışmaktadır.Bilirkişilik konusu ülkemizde kanun koyucular tarafından son yıllarda yenidenele alınarak çeşitli düzenlemelerin yapıldığı bir alandır. Bilirkişilikalanında sosyal hizmet uzmanlarının karşılaştığı sorunların ise araştırılmasıve yeni bilirkişilik düzenlemesinin sosyal hizmet uzmanları tarafından nasılkarşılandığının bilimsel araştırmalarla ortaya konulması gerekmektedir.Yalnızca bu yöntemle yeni bilirkişilik uygulamasının sosyal hizmet uzmanlarınınihtiyaçlarına cevap veren bir düzenleme olup olmadığı değerlendirilebilir.Ülkemizde sosyal hizmet uzmanlarının bilirkişilik uygulamaları konusundayapılan ilk araştırma olma özelliği taşıyan bu araştırmada sosyal hizmetuzmanlarının bilirkişilik uygulamaları, korunmaya ihtiyacı olan çocuk, suçasürüklenen çocuk, çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulması, velayetbelirlenmesi, evlat edinme, vasi tayini ve aile hukukundan doğan yükümlülüğünihlali konularında yapılmıştır. Sosyal hizmet uzmanlarının %95’inin mahkemeboyutunda, %88’inin müracaatçı boyutunda çeşitli sorunlarla karşılaştığı;sosyal hizmet uzmanlarının %68’inin yeni bilirkişilik düzenlemesini ihtiyaçlaracevap vermeyen bir düzenleme olarak gördüğü sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmayakatılan sosyal hizmet uzmanlarının tamamı adli sosyal hizmet alanında bilirkişiolarak görev aldığı halde, yalnızca%25’inin bilirkişilik siciline kayıtlı olması dikkate değer bir diğer sonuçolarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan bu araştırmada, sosyal hizmetuzmanlarının bilirkişilik uygulamalarında karşılaştığı sorunlar tespit edilmeyeçalışılmış ve yeni bilirkişilik düzenlemesinin bilirkişilik uygulamalarına neölçüde etki ettiği değerlendirilmiştir.

Bu araştırmanın amacı, Çocuk Koruma İlk Müdahale veDeğerlendirme Birimi (ÇOKİM)’ne teslim edilen çocukların sosyo-demografiközellikleri, duygusal ve davranışsal özellikleri, aile yapısı ve aileilişkileri, kuruma teslim edilme nedenleri ve yararlandıkları hizmetmodellerini ortaya koymaktır. 2014 ve 2015 yıllarında birime teslim edilen çocuklaraait özellikleri betimlemeye çalışan bu araştırma, tarama modelli birçalışmadır. Yapılan araştırmada, çocukların birime en sık teslim edilmenedeninin evden kaçma, cinsel istismar ve aile içi şiddet olduğu; birime teslimedilen çocukların sigara kullanımı, alkol kullanımı, uyuşturucu maddekullanımı, intihar girişimi ve intiharı düşünme, kendine zarar verme ve evdenkaçma şeklinde riskli duygusal ve davranışsal özellikler gösterdiği; birimeteslim edilen çocukların en sık yararlandığı hizmet modelinin aileye teslim veÇocuk Destek Merkezi’ne tertip olduğu bulunmuştur.

Koruma altında bulunancinsel istismar mağduru çocuklara psiko-sosyal destek hizmetinin sunulduğuÇocuk Destek Merkezleri (ÇODEM’ler)’nde yapılan bu araştırma 9-17 yaşaralığındaki 54 cinsel istismar mağduru kız çocuğuyla yapılmıştır. 2015 yılındaSamsun ve Ordu illerinde bulunan 3 ÇODEM’de yapılan araştırma, tarama modellibir araştırmadır. Araştırma sonucunda, cinsel istismar mağduru çocukların enfazla istismarcıya ve istismara sebep olan ya da istismarı engelleyebileceğinidüşündüğü kişiye öfke ve kızgınlık duyduğu; çocukların istismarıengelleyebilecek ilk kişiyi en fazla anne olarak belirttiği; çocuklarınyarısından fazlasının istismarı üç veya daha fazla yerde anlatmak zorundabırakıldığı; çocukların istismarı en fazla emniyet birimleri ve savcılıkbirimlerinde anlattığı; istismarı anlatırken çocukların sıklıkla utandığı,bunun yanı sıra pişmanlık hissi, öfke, kızgınlık ve korku hissettiği;çocukların yarısından fazlasının istismarın kendi suçu olduğunu düşündüğü veçocukların çoğunu istismardan dolayı suçlayan birilerinin olduğu;istismarcıların yarısından fazlasının çocukların sevdiği ya da güvendiği birisiolduğu bulunmuştur. Elde edilen bulgular ışığında hazırlanan bu makale, çocukcinsel istismarında kurumsal yapılara ait bir dizi öneriyi ortayakoymaktadır., The research about sexually abused children who are under protection in Child Support Centers were applied to 54children who were sexually abused between the range of 9 and 17. The research applied there. Child Support Centers in Samsunand Ordu in 2015 is a scanning pattern research. In consequence of this research it was found that sexually abused children feltanger and furiousness mostly to the exploiter and to the person causing abuser whom they think he or she can prevent it, statedthe first person to prevent child abuse as mother, more than half of them were obliged to explain the abuse in there or more thanthree places, explained the abuse mostly to police units and prosecution offices, felt ashamed frequently while explaining theabuse, felt regret, anger, furiousness and fear as well, more than half of the children thought it was their guilt and there weresome people who blame most of the children because of the abuse, more than half of the exploiters were the people whom thechildren love or trust.

Cinsel istismar mağduru çocukların koruma ve bakım altında bulundurulduğu ve rehabilitasyonlarının sağlandığı Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezleri (BSRM)'nde yapılan çalışma, 9-17 yaş grubundaki cinsel istismar mağduru kız çocuklarında istismara ilişkin değişkenler açısından anksiyete ve depresyon düzeylerini belirlemeyi amaçlamıştır. Araştırma örneklemi, Samsun ve Ordu illerinde bulunan 3 farklı BSRM'de koruma ve bakım altında bulunan 54 çocuktan oluşmaktadır. Araştırmaya katılan çocuklara "Sosyo-Demografik Özellikler Anketi", "Çocuklar İçin Sürekli Anksiyete Ölçeği" ve "Çocuklar İçin Depresyon Ölçeği" uygulanmıştır. İstismara ait özellikleri tanımlayan "Cinsel İstismara Ait Özellikler Anketi" çocuklara ilişkin dosya bilgilerinden alınan bilgiler doğrultusunda doldurulmuş, istismarla ilgili çocuklara herhangi bir soru sorulmamıştır. Veriler SPSS v.16.0 ile analiz edilmiş ve elde edilen verilerin istatistiksel analizinde bağımsız gruplar için t-test, Khi-Kare test, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Shapiro-Wilk testi ve Pearson korelasyon testi kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre; çocukların anksiyete ve depresyon düzeyi puan ortalamaları 45,00 ± 6,99 ve 22.09±9.33'tür. Anksiyete ve Depresyon Ölçeği puanları arasında pozitif korelasyon vardır (r=0,682 p=0.0001 p0,05; F (2,51)= 0,539 p=0,587 ; p>0,05). Cinsel istismara sadece bir kez maruz kalan çocukların Anksiyete Ölçeği puan ortalamaları, istismarın diğer gerçekleşme sürelerine göre daha yüksektir (F (2,51)= 0,546 p=0,582 ; p>0,05). Cinsel istismara bir yıldan az süredir istismara maruz kalan çocukların Depresyon Ölçeği puan ortalamaları, istismarın diğer gerçekleşme sürelerine göre daha yüksektir fakat bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (F (2,51)= 0,081 p=0,922 ; p>0,05). Ayrıca cinsel istismarın gerçekleşme sıklığı ile ruhsal bir probleme sahip olma arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılaşma bulunmuştur (χ²(1)=5,675, p=0,016 p, The aim of the research applied in Care and Social Rehabilitation Centers where child sexual abuse victims are put under protection and maintenance and are rehabilitated is to determine levels of depression and anxiety of sexually abused female children between 9-17 in terms of variables of the abuse. The research sample consists of 54 children who are put under protection and maintenance in three different Care and Social Rehabilitation Centers in Samsun and Ordu. The children who participate in research are implemented "Socio-demographic Characteristics Survey", "Trait Anxiety for Children Scale" and "Depression for Children Scale". "Sexual Abuse Characteristics Survey" defines the characteristics of the abuse filled with the information taken from the files of the children and those children were not asked any question about the abuse. Datas were analyzed with SPSS v. 16.0 and statistical t-test, Khi-Kare test, one-way analysis of variance, Shapiro-Wilk test and Pearson correlation tests were used for independent groups in statistical analysis of obtained datas. According to the result of the research, point averages of anxiety and depression levels of the children are 45,00 ± 6,99 and 22.09±9.33. There is a positive correlation between Anxiety and Depression Scale points (r=0,682 p=0.0001 p0,05; F (2,51)= 0,539 p=0,587 ; p>0,05). Point averages of Anxiety Scale of the children who are sexually abused only once are higher than other processes of the abuse (F (2,51)= 0,546 p=0,582 ; p>0,05). Point averages of Depression Scale of children who are sexually abused less than one year are higher than other processes of the abuse but this difference is statistically insignificant (F (2,51)= 0,081 p=0,922 ; p>0,05). However, there is a significant differentiation between frequency of sexual abuse and having a psychological problem (χ²(1)=5,675, p=0,016 p

Patent hukuku, konusu gereği hukuk yanında teknik alan ile de ilgili olup kimya alanındaki patentler söz konusu olduğunda ilgili hukuk normlarının yanında kimya ile ilgili de bazı temel bilgileri gerektirmektedir. Bu tez kimya ile ilgili ürün, usul, kullanım patentleri ile ilgili yenilik konusunu işlemekte bunun yanında gerekli durumlarda diğer patent verilebilirlik şartlarına değinmektedir. By its nature, patent law is relavent not only with the law norms but also with the tecnical issues and as a result of this fact, chemical industry related patents requires a knowledge of basic chemistry and processes besides patent law norms. This thesis focuses on the novelty requirement for chemical industry related patents of products, uses and processes, besides, it gives some basic information about the other requirements of patentability where necessary. 187