30 results on '"Arlı, Mine"'
Search Results
2. Otellerde çalışan mutfak personelinin ve aşçılık alanında yükseköğrenim gören öğrencilerin moleküler gastronomi konusunda bilgi ve görüşleri
- Author
-
Kemer, Ali Kemal, Arlı, Mine, and Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Cooks ,Molecular gastronomy ,Ev Ekonomisi ,Gastronomy ,Cooking ,Cookery education ,Home Economics ,Hotels - Abstract
Bu araştırma dört ve beş yıldızlı otellerde çalışan mutfak personeli ve aşçılık alanında yükseköğrenim gören öğrencilerin moleküler gastronomi konusundaki bilgi ve görüşlerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Araştırma kapsamına alınan Ankara'daki 4 beş yıldızlı otel ve 1 dört yıldızlı otelde çalışan 60 mutfak personeli ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Mengen Meslek Yüksekokulu Aşçılık Programında yükseköğrenim gören 60 öğrenciye anket uygulanmıştır. Çalışmadan elde edilen verilerin değerlendirilmesi ve tabloların oluşturulması amacıyla SPSS (Statistical Package for Social Sciences) version 15 kullanılmıştır. Chi-Square (X2) testi. Student's t testi, tek yönlü varyans analizi. Tukey çoklu karşılaştırma testi. Mann-Whitney U testi, Kruskal-Wallis varyans analizi, Bonferroni düzeltmeli Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Bütün istatistiksel analizlerde önemlilik seviyesi olarak p
- Published
- 2011
3. Üniversite öğrencilerinin meyve tüketimi ve meyve tüketimlerinin tatlı ve ekşi tat tercihleri ile ilişkisi
- Author
-
Algan, Gülçin, Mine Arlı, Arlı, Mine, and Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Consumption ,Beslenme ve Diyetetik ,Meyve tüketimi,tat,tatlı tat,ekşi tat,tat tercihleri,beslenme durumu,Fruit consumption,taste,sweet taste,sour taste,taste preferences, nutritional status ,Home Economics ,University students ,Fruits ,Consumption habits ,Nutritional status ,Nutrition education ,Feeding behavior ,Taste ,Nutritional habits ,Nutrition - Abstract
Bu araştırma üniversite öğrencilerinin meyve tüketimi ve meyve tüketimlerinin tatlı ve ekşi tat tercihleri ile ilişkisinin saptanması amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür. Araştırmanın katılımcılarını, Selçuk Üniversitesi'nde eğitim görmekte olan 17-35 yaş arası 125 kız ve 185 erkek öğrenci olmak üzere toplam 310 öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmada veriler üç aşamada toplanmıştır; birinci aşamada bireylerin beslenme durumları ve bazı alışkanlıkları saptanmıştır. İkinci aşamada, bireylerin beslenme durumlarını değerlendirmek üzere 24 saatlik besin tüketimi kaydı yöntemi kullanılmıştır. Üçüncü aşamada ise, tat tercihlerini belirlemek için duyusal değerlendirme yapılmıştır. Araştırma sonucunda, BKİ ortalamalarında cinsiyetler açısından gruplar arasında p0.05). BKI şişman grubunda yer alanların % 68.8'i tatlı meyveyi tercih etmişlerdir. Erkek ve kız öğrencilerin günlük ortalama meyve tüketim miktarları açısından aralarında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Erkeklerin ortalama 128.67 gram, kızların ise ortalama 125.58 gram günlük meyve tükettikleri bulunmuştur. Tat numunelerini beğenme düzeylerinde, cinsiyete göre bir fark belirlenmemiştir (p>0.05) Erkek ve kız öğrenciler tatlılık oranı yüksek olan tatları ekşi tatlardan daha çok beğenmişlerdir. Öğrencilerin tat tercih puanlarıyla meyve tüketim miktarları arasında bir ilişki bulunmamıştır. Cinsiyete göre yapılan doğrusal regresyon analizleri sonuçlarına göre de hem kız hem erkek öğrencilerin yine bağımsız değişken olarak alınan tat tercih puanları bağımlı değişken olarak alınan meyve tüketim miktarlarının anlamlı bir yordayıcısı değildir. Türkiye'de yaşayan bireylerin tat/besin tercihine yönelik yapılacak araştırmalar, besin sektöründeki duyusal değerlendirmelere, tatlı olan besin tüketiminin azaltılması ve çocukların ekşi tat içeren besin tüketiminin artırılması adına stratejiler geliştirilmesinde yardımcı olabilir. This research was planned and conducted to determine the effect of sweet and sour taste preferences on the fruit consumption of university students. The universe of the research was made up of a total of 310 young adults attending Selcuk University, 125 female and 185 male students aged between 17 and 35. The data of the study was obtained in three stages: in the first stage, nutritional state and some dietary habits of the individuals were determined. In the second stage, the method of 24-h recalls for food consumption were used to evaluate nutritional status of the individuals. In the third stage, taste preferences of individuals were measured by sensory analysis. The result of the study indicated that there was a significant difference of p0.05). 68.8 % of those classified by their BMI as overweight preferred sweet fruit. No significant difference was found between male and female students in terms of average fruit intake per day. Males consumed 128.67 g on average while females consumed 125.58 g. There was no difference with regard to gender factor on the levels of liking for the taste samples (p
- Published
- 2011
4. Aşçıların beslenme bilgi düzeyleri
- Author
-
Karahan, Ceyhan, Arlı, Mine, and Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Professional competence ,Cooks ,Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Information ,Cooking methods ,Beslenme ve Diyetetik ,Kitchen ,Cooking ,Home Economics ,Kitchen equipment ,Food handling ,Nutrition - Abstract
Aşçıların iyi bir mutfak sanatı becerisine sahip olmanın yanında iyi bir beslenme, besin hazırlama ve pişirme ile besin saklama bilgisine de sahip olmaları toplu beslenme sistemlerinden yararlanan tüketicilerin sağlığı açısından son derece önemlidir.Bu araştırma aşçıların beslenme bilgi düzeylerinin değerlendirilmesi amacıyla planlanıp yürütülmüştür. İstanbul'da çalışan aşçılar arasından gelişigüzel örneklem tekniğiyle belirlenen 122 aşçı araştırmaya alınmıştır. Aşçıların beslenme bilgi düzeylerini belirlemek için araştırmacı tarafından geliştirilen sağlıklı beslenme uygulamaları formu kullanılmıştır. Elde edilen verileri değerlendirmek amacıyla t-testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Khi-kare testi ve Kruskal Wallis testi kullanılmıştır. En düşük önem düzeyi p
- Published
- 2010
5. Turizm meslek yüksekokulu öğrencilerinin gıda güvenliği bilgi ve uygulamaları
- Author
-
Alyakut, Ömür, Arlı, Mine, and Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Gazi Education Institutions ,Ev Ekonomisi ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Food Hygiene and Technology ,Home Economics ,Besin Hijyeni ve Teknolojisi - Abstract
Bu araştırma, gıda güvenliği eğitimi alan ve almayan Turizm Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin bilgi düzeyi ve uygulama farklılıklarını belirlemek amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür. Araştırma, Turizm Otelcilik Programının 1. ve 2. sınıflarından 100'er, Turizm Rehberliği Programının 1. ve 2. sınıflarından 50'şer olmak üzere toplam 300 öğrenci üzerinde gerçekleştirilmiştir. Turizm Otelcilik Programı 2. sınıf öğrencileri bu eğitimi almıştır.Araştırmada, anket formu dağıtılmış ve elde edilen SPSS 11.5 paket programında değerlendirilmiştir. Sonuçlar; sayı, yüzde, aritmetik ortalama ve standart sapma değerleri olarak verilmiş ve önemli farklılıkların belirlenmesinde independent `'t'' testi uygulanmıştır.Öğrencilerin bilgi düzeyi, riskli gıda tüketimine ilişkin görüşleri ve uygulamaları değerlendirildiğinde; eğitim aldıktan sonra bilgi düzeylerinde önemli artış ve fark olduğu (p0.05). Eğitim almayan öğrencilerde ise, riskli gıda seçimi ve yanlış uygulamalar saptanmıştır. Tüm öğrenciler içinde; mayonez büyük çoğunlukla (%82.0) tüketilen, az pişmiş hamburger (%8.6) ise, düşük oranının tükettiği riskli gıdalar olmuştur. Cinsiyetin bilgi düzeyi ve riskli gıda tüketimlerine ilişkin görüşleri üzerinde önemli fark yarattığı (p0.05). Bu amaçla turizm okullarının tüm programlarına gıda güvenliği derslerinin konulması, önemini benimsetecek uygulamalarla davranışa dönüştürülebilecek şekilde planlanmaları önerilebilir.Anahtar Kelimeler: Gıda güvenliği, Turizm Meslek Yüksekokulları, eğitim- öğretim, bilgi ve uygulama düzeyi.ABSTRACTFOOD SAFETY KNOWLEDGE AND PRACTICES OF VOCATIONAL SCHOOL OF TOURISM STUDENTSAlyakut, ÖmürFamily Economics and Nutrition Education DepartmentThesis Advisor : Prof. Dr. Mine ARLIJanauary-2009This study was planned and carried out with the aim of indicating different levels of knowledge and practices between the students of Vocational School of Tourism who had food safety education and who did not. In total, three hundred students participated in our study; two hundred of them were grade 1 and 2 students from Tourism and Hotel Management Department and a hundred of them were Tourism Guidance Department grade 1 and 2 students. The group of students with food safety education were 2nd grade students from Tourism and Hotel Management Department.Data for the study was gathered through questionnaires and it was analyzed using SPSS programme version 11.5. Results were interpreted by frequencies, percentages, means and standard deviation values. Independent T-test analysis was used to find out the significant differences between groups.When the knowledge level, ideas about risky food consumption and practices of students were analysed, it was found out that after the training, there was a significant increase in the level of knowledge (p0.05). Preferences for risky food and wrong practices were determined among untrained students. In the total samples of students, mayonnaise was found to be consumed by a great number of students (%82.0) while rare hamburger was consumed by a small number of students (%8.6). The findings also showed that gender caused a significant difference on the knowledge level and ideas on risky food consumption (p0.05). Therefore, it can be suggested that food safety courses and behavioural change oriented planning should be included in all programmes of tourism schools.Key words : Food safety, Vocational Schools of Tourism, Education and Teaching, Knowledge and Practice Level This study was planned and carried out with the aim of indicating differentlevels of knowledge and practices between the students of Vocational School ofTourism who had food safety education and who did not. In total, three hundredstudents participated in our study; two hundred of them were grade 1 and 2 studentsfrom Tourism and Hotel Management Department and a hundred of them wereTourism Guidance Department grade 1 and 2 students. The group of students withfood safety education were 2nd grade students from Tourism and Hotel ManagementDepartment.Data for the study was gathered through questionnaires and it was analyzedusing SPSS programme version 11.5. Results were interpreted by frequencies,percentages, means and standard deviation values. Independent T-test analysis wasused to find out the significant differences between groups.When the knowledge level, ideas about risky food consumption and practicesof students were analysed, it was found out that after the training, there was asignificant increase in the level of knowledge (p0.05). Preferences forrisky food and wrong practices were determined among untrained students. In thetotal samples of students, mayonnaise was found to be consumed by a great numberof students (%82.0) while rare hamburger was consumed by a small number ofstudents (%8.6). The findings also showed that gender caused a significant differenceon the knowledge level and ideas on risky food consumption (p0.05). Therefore, it can besuggested that food safety courses and behavioural change oriented planning shouldbe included in all programmes of tourism schools.Key words : Food safety, Vocational Schools of Tourism, Education and Teaching,Knowledge and Practice Level 130
- Published
- 2009
6. Tat hassasiyeti, besin tercihi ve beslenme durumu ilişkisi
- Author
-
Şeren Karakuş, Suzan, Arlı, Mine, and Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Taste tests ,Nutritional status ,Taste threshold ,Beslenme ve Diyetetik ,Home Economics ,Food preferences ,Nutritional habits - Abstract
Bu araştırma tat hassasiyeti, tat / besin tercihi ve beslenme durumunu etkileyen faktörler ile bunların birbirleriyle olan ilişkilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya 122 erkek, 94 kız öğrenci olmak üzere toplam 216 üniversite öğrencisi katılmıştır. Tat hassasiyeti ölçümüne gönüllü olan 110 öğrenci alınmıştır. Beden kütle indeksi (BKI)'ne göre erkek ve kız öğrencilerin sıra ile % 13.1'inin, % 8.5'inin şişman, % 4.9'unun, % 17.0'ının zayıf olduğu belirlenmiştir. Araştırmaya katılan öğrencilerin tatları tanıma puanlarında BKI ve sigara içme durumlarına göre önemli bir farklılık bulunmamıştır (p>0.05). Tüm tatları ilk çözeltide tanıyan erkek ve kızlar sıra ile tatlı tatta % 10.0, % 13.0, tuzlu tatta % 1.7, % 4.0, umami tatta % 5.0, % 4.0, acı tatta % 8.3, % 18.0 dır. Hem kız hem de erkek öğrencilerden umami tadı tanıyamayanların oranının en yüksek olduğu saptanmıştır. Kız öğrencilerin beş tadın tanınmasında erkek öğrencilerden daha yüksek puan aldığı görülmektedir. Ancak sadece ekşi tadı tanıma puanı ve toplam tatları tanıma puanları arasındaki fark istatistiksel olarak önemli bulunmuştur (p0.05). The rate of those recognizing all the tastes in the first solution for both boys and girls were 10.9% and 13.0 % at sweet taste, 1.7 % and 4.0 % at salty taste, 5.0 % and 4.0 % at umami taste and 8.3 % and 18.0 % at bitter taste respectively. It was found that the rate of those not recognizing the taste of umami, both girls and boys, was the highiest. It was also found that girl students got a higher score in recognizing five tastes than boys. However, only the difference between the scores of recognizing sour taste and the scores of recognizing total tastes was found significant (p
- Published
- 2009
7. Kız Meslek Lisesi Öğrencilerinin Tükettikleri Atıştırmalık Besinlerin Besin Öğesi Katkıları
- Author
-
Ekmen, Zeynep, Mine ARLI, Arlı, Mine, and Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Nutritional status ,Adölesan,Atıştırmalık,Öğün,Beslenme Durumu. Adolescent,Snacks,Meal,Nutritional Status ,Beslenme ve Diyetetik ,Nutritional components ,Home Economics ,Adolescents - Abstract
Kız Meslek Lisesi Öğrencilerinin Tükettikleri Atıştırmalık Besinlerin Besin Öğesi KatkılarıBu araştırma kız meslek liselerinde öğrenim gören kız adölesanların, atıştırmalık besin tüketimlerini ve atıştırmalık besin tüketiminin besin öğesi alımına katkısını belirlemek amacıyla planlanıp yürütülmüştür. Araştırma Ankara ili, Altındağ İlçesi, Yıldırım Beyazıt Anadolu Meslek ve Kız Meslek Lisesi ile Çankaya İlçesi, Dikmen Nevzat Ayaz Anadolu Meslek ve Kız Meslek Lisesi'nde öğrenim gören 75'er toplam 150 kız öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Adölesanların enerji ve besin öğeleri tüketimlerinin değerlendirilmesinde aritmetik ortalama ( ), standart sapma (S), ve standart hata (S ) değerleri kullanılmıştır. İstatistiksel değerlendirmede, sayı ve yüzde dağılımları, ki-kare (?2) testi ve t testi uygulanmıştır.Öğrenciler 14-18 yaş grubundadır. Öğrencilerin sabahtan akşama doğru, atıştırmalık tüketim miktarının arttığı belirlenmiştir (p
- Published
- 2008
8. İlköğretim öğrencilerinin çinko tüketim durumları
- Author
-
Eyvazoğlu, Semra, Arlı, Mine, and Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Halk Sağlığı ,Nutrition and Dietetics ,Beslenme ve Diyetetik ,Public Health - Abstract
Bu arastırma, ilköğretim sekizinci sınıf çocukların var olan beslenmealıskanlıkları, günlük çinko tüketim durumları ve bunun büyüme-gelisme, sağlık vebasarı durumları üzerine etkilerini belirlemek amacıyla planlanmıs ve yürütülmüstür.Arastırma, Afyonkarahisar il'ine bağlı Suhut ilçe'sinde ikamet eden sosyo-ekonomikdüzeyleri farklı olan semtlerde bulunan 150 çocuk üzerinde gerçeklestirilmistir. Veritoplama aracı olarak anket formu ve bireysel besin tüketim formu kullanılmıstır.Anket formu ve bireysel besin tüketim formu ile elde edilen bilgiler tablolastırılmıs,çocuklara ait bilgilerin frekans ve yüzdeleri alınmıs, günlük çinko tüketimi ve bazıantropometrik ölçümleri arasındaki farklar khi-kare testi ile kontrol edilmistir.Arastırmada anlamlılık düzeyi 0.5 olarak kabul edilmistir. Çocukların yarısındanfazlasının 14 yasında ve kız olduğu belirlenmistir (sırası ile % 60.0 ve % 56.7).Çocukların % 35.3'ünün esit oranlarla dönem sonu basarı notlarının 3 (orta) ve 4(iyi) olduğu saptanmıstır. Çocukların okul basarı notu ortalaması 3.8 ± 0.8 olarakbulunmustur. Çocukların günlük tükettikleri ortalama çinko miktarı erkeklerdeerkeklerde 7.5 ± 1.1 mg; kızlarda ise 7.2 ± 1.1 mg bulunmustur. Enerji, tiamin vekalsiyumu RDA (Recommended Diet Allowances)'ya göre günlük önerilenmiktarların % 67'sinin altında tüketen çocukların oranları sırası ile; % 65.3, % 68.7ve % 97.3'dür. Protein, A vitamini, riboflavin, C vitamini, demir ve çinko açısındangünlük önerilen miktarların % 67-133'ünü tüketen çocukların oranları sırası ile %80.7, % 46.7, % 52.6, % 44.7, % 56.7 ve % 75.3'dür. Çocukların çinko tüketimdurumları ile yası, cinsiyeti, ailelerinin gelir durumu, annelerinin eğitim durumu,anne sütü alma durumu, annelerinin hamilelikte sigara kullanma durumu, istahbozukluğu durumu, saç dökülme durumu, deride yara ve sivilce olma durumu, son üçiiiayda ishal olma durumu, son üç ayda ishal olma sıklık ve süreleri, günde yenilenöğün sayısı, öğün atlama durumu, vücut ağırlığı persentilleri ve beden kitle indeksipersentili arasındaki fark istatistiksel açıdan anlamlı bulunmustur (P
- Published
- 2007
9. Almanya'daki Türklerin içecek tüketimine ilişkin görüş ve davranışları
- Author
-
Aşik, Hüseyin, Arlı, Mine, and Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Food Hygiene and Technology ,Besin Hijyeni ve Teknolojisi - Abstract
ÖZBu araştırma, Almanya'daki Türklerin içecek tüketimine ilişkin görüş vedavranışlarını belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Almanya'nın Berlin ilininKreuzberg bölgesinde yaşayan 16-58 yaş arası 150 Türk'e anket uygulanmıştır.Araştırmaya katılanların %58.0'i erkek, %42.0'si kadındır. Bireylerin %90.0'ıkirada oturmaktadır. Gurbetçilerin yarıya yakını (%47.3) işçi olarak çalışmaktaolup, %40.0'nın öğrenci, ev kadını ve işsiz olduğu için çalışmadığı belirlenmiştir.Katılımcıların en sık (%86.0) demleme siyah çay tükettikleri saptanmıştır. Buiçeceğin en fazla tüketildiği öğün sabah kahvaltısıdır. Çayın ardında en sıktüketilen içecekler kola ve kahvedir. Almanya'da 15 yıl ve üstü kalan bireylerin(2.23±2.14) 15 yıl altında kalan (1.30±1.78) bireylere göre filtre kahve tüketimsıklığı ortalama puanları arasındaki fark anlamlı bulunmuştur (p
- Published
- 2006
10. Okul kantin uygulamaları hakkında anne baba görüşleri
- Author
-
Can Akinay, Armağan, Arlı, Mine, and Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Beslenme ve Diyetetik ,Home Economics - Abstract
ÖZETOKUL KANTİN UYGULAMALARI HAKKINDA ANNE BABA GÖRÜŞLERİCan Akınay, ArmağanYüksek Lisans, Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Bilim DalıTez Danışmanı : Prof. Dr. Mine ARLIAralık-2006Bu araştırmada Ankara'nın Yenimahalle ilçesinde yer alan 9 ilköğretim okulundaöğrencisi olan 425 anne/babanın kantin uygulamaları hakkındaki görüşlerini belirlemekamacıyla anket tekniği uygulanmıştır. Elde edilen bulgular, anne ve babaların okul kantinuygulamaları ile ilgili görüşlerinin olumsuz olduğunu (-340) ortaya çıkarmıştır. Anne vebabaların, en olumlu bulduğu değerlendirme çalışanların öğrencilerle ilişkisi iken, enolumsuz görüşü kantindeki sandalye ve masaların boyutlarının öğrencilere uygun olmamasıolarak saptanmıştır. Anne babaların %47,1'i kantine alternatif bir yer olduğunu ve bu yerinbakkal olduğunu belirtmişlerdir. Öğrencilerin öğrenim şekli ne olursa olsun anne ve babaların%7,7'si çocuklarının kantinden öğle yemeğini geçiştirmek için bir şeyler satın aldığınıdüşündükleri ortaya çıkmıştır. Kantinden alışveriş için ayrılan sürenin yeterli olduğunu ama,satış yapılan yerlerin yetersiz olduğunu düşündükleri saptanmıştır. Okulda kantinin yerinibilmeyen veli yok iken, yerinden memnun olmayan anne ve babaların oranı %47.1 çıkmıştır.Anne ve babalar okul kantinlerinin okul bahçesinde olması gerektiğini belirtmişlerdir. Anneve babaların çoğu okul kantinini kimin işlettiği konusunda ve kantinden elde edilen gelirinnerelerde kullanıldığı konusunda bir fikir belirtememişlerdir. Anne babaların %76,9'u okulkantinlerini Sağlık Bakanlığı'nın denetlemesi gerektiğini, %35,8'i okul kantinini okul-ailebirliğinin kantinleri işletmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Anne babaların kantinlerde 1 veya 2kişinin çalıştığını ama genel değerlendirmede bu sayının yetersiz olduğunu vurgulamışlardır.Aileler çocuklarının kantin alışverişine yönlendirilmesinde aile ve arkadaş çevresinin etkiliolduğunu düşündükleri saptanmıştır.iABSTRACTOPINIONS OF PARENTS REGARDING SCHOOL CANTEEN APPLICATIONSPublic survey technique has been carried out in this study in order to determine theopinions of 425 parents having students in 9 primary schools located at Yenimahalle districtof Ankara regarding canteen applications. Obtained findings revealed that opinions of parentsregarding school canteen applications are negative (-340). It has been determined that themost positive opinion of the parents is relationship of the staff with students, while the mostnegative opinion is that the sizes of chairs and tables in the canteen are not suitable for thestudents. 47,1% of the parents stated that there is an alternative place to the canteen and thatplace is grocer. It has been revealed that 7,7% of the parents think their children buysomething from the canteen in order to parry the lunch, regardless of the education method. Ithas been determined that they think the time granted for shopping at the canteen is sufficientbut the places for sales are insufficient. It has been revealed that there is no parent who doesnot know the location of the canteen in the school, while the ratio of parents not pleased fromits location is 47,1%. Parents stated that school canteens must be at the school yard. Most ofthe parents can not render an opinion regarding the manager of the school canteen andutilization area of the income obtained from the canteen. 76,9% of the parents stated thatMinistry of Health must audit the canteens and 35,8% of the parents stated that parent-teacherassociation must operate the school canteen. Parents emphasized that 1 or 2 persons work inthe canteens but this number is insufficient in general evaluation. It has been determined thatparents think family and friend environment is effective in channeling of their children to thecanteen shopping.ii ÖZETOKUL KANTİN UYGULAMALARI HAKKINDA ANNE BABA GÖRÜŞLERİCan Akınay, ArmağanYüksek Lisans, Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Bilim DalıTez Danışmanı : Prof. Dr. Mine ARLIAralık-2006Bu araştırmada Ankara?nın Yenimahalle ilçesinde yer alan 9 ilköğretim okulundaöğrencisi olan 425 anne/babanın kantin uygulamaları hakkındaki görüşlerini belirlemekamacıyla anket tekniği uygulanmıştır. Elde edilen bulgular, anne ve babaların okul kantinuygulamaları ile ilgili görüşlerinin olumsuz olduğunu (-340) ortaya çıkarmıştır. Anne vebabaların, en olumlu bulduğu değerlendirme çalışanların öğrencilerle ilişkisi iken, enolumsuz görüşü kantindeki sandalye ve masaların boyutlarının öğrencilere uygun olmamasıolarak saptanmıştır. Anne babaların %47,1?i kantine alternatif bir yer olduğunu ve bu yerinbakkal olduğunu belirtmişlerdir. Öğrencilerin öğrenim şekli ne olursa olsun anne ve babaların%7,7?si çocuklarının kantinden öğle yemeğini geçiştirmek için bir şeyler satın aldığınıdüşündükleri ortaya çıkmıştır. Kantinden alışveriş için ayrılan sürenin yeterli olduğunu ama,satış yapılan yerlerin yetersiz olduğunu düşündükleri saptanmıştır. Okulda kantinin yerinibilmeyen veli yok iken, yerinden memnun olmayan anne ve babaların oranı %47.1 çıkmıştır.Anne ve babalar okul kantinlerinin okul bahçesinde olması gerektiğini belirtmişlerdir. Anneve babaların çoğu okul kantinini kimin işlettiği konusunda ve kantinden elde edilen gelirinnerelerde kullanıldığı konusunda bir fikir belirtememişlerdir. Anne babaların %76,9?u okulkantinlerini Sağlık Bakanlığı?nın denetlemesi gerektiğini, %35,8?i okul kantinini okul-ailebirliğinin kantinleri işletmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Anne babaların kantinlerde 1 veya 2kişinin çalıştığını ama genel değerlendirmede bu sayının yetersiz olduğunu vurgulamışlardır.Aileler çocuklarının kantin alışverişine yönlendirilmesinde aile ve arkadaş çevresinin etkiliolduğunu düşündükleri saptanmıştır.iABSTRACTOPINIONS OF PARENTS REGARDING SCHOOL CANTEEN APPLICATIONSPublic survey technique has been carried out in this study in order to determine theopinions of 425 parents having students in 9 primary schools located at Yenimahalle districtof Ankara regarding canteen applications. Obtained findings revealed that opinions of parentsregarding school canteen applications are negative (-340). It has been determined that themost positive opinion of the parents is relationship of the staff with students, while the mostnegative opinion is that the sizes of chairs and tables in the canteen are not suitable for thestudents. 47,1% of the parents stated that there is an alternative place to the canteen and thatplace is grocer. It has been revealed that 7,7% of the parents think their children buysomething from the canteen in order to parry the lunch, regardless of the education method. Ithas been determined that they think the time granted for shopping at the canteen is sufficientbut the places for sales are insufficient. It has been revealed that there is no parent who doesnot know the location of the canteen in the school, while the ratio of parents not pleased fromits location is 47,1%. Parents stated that school canteens must be at the school yard. Most ofthe parents can not render an opinion regarding the manager of the school canteen andutilization area of the income obtained from the canteen. 76,9% of the parents stated thatMinistry of Health must audit the canteens and 35,8% of the parents stated that parent-teacherassociation must operate the school canteen. Parents emphasized that 1 or 2 persons work inthe canteens but this number is insufficient in general evaluation. It has been determined thatparents think family and friend environment is effective in channeling of their children to thecanteen shopping.ii 90
- Published
- 2006
11. Fonksiyonel besinlerin tüketimi üzerine eğitim programının etkileri
- Author
-
Şimşek, Ayşe, Arlı, Mine, and Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Eğitim ve Öğretim ,Education and Training - Abstract
öz Bu araştırma, İlköğretim birinci ve ikinci kademe öğretmenlerinin fonksiyonel besinler konusundaki bilgilerini ve tüketim durumlarını belirlemek, hazırlanan eğitim programının uygulanmasının bilgi ve tüketim düzeyleri üzerine etkilerini saptamak ve eğitimin yararlılığını belirlemek amacıyla, Antalya ili Serik ilçesine bağlı Abdurrahmanlar İlköğretim Okulu ile Yukarı Kocayatak İlköğretim Okulunda yürütülmüştür. Uygulama için Abdurrahmanlar İlköğretim Okulu' nda bulunan 12 öğretmen deney, Yukarı Kocayatak İlköğretim Okulunda bulunan 12 öğretmen ise kontrol grubu olarak ele alınmıştır. İlk aşamada, deney ve kontrol grubundaki öğretmenlerin fonksiyonel besinler konusundaki bilgi düzeyleri ile besin tüketim durumları hakkındaki bilgiler, `Beslenme Bilgisi Saptama Formu` ve `Besin Tüketim Formu` kullanılarak tespit edilmiştir. Ön test - son test kontrol gruplu deney modelinin uygulandığı araştırmanın ikinci aşamasında, öğretmenlerin fonksiyonel besinler bilgi düzeylerindeki değişimi gözlemek amacıyla fonksiyonel besinlere yönelik hazırlanan eğitim programı deney grubuna uygulanmıştır. Kontrol grubuna ise eğitim verilmemiştir. Son aşamada, her iki grubun fonksiyonel besinler bilgi düzeyleri ve tüketim durumlarına ilişkin bilgiler, yine `Beslenme Bilgisi Saptama Formu` ve `Besin Tüketim Formu` ile belirlenmiş ve eğitimin yararlılığı istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına bakıldığında fonksiyonel besinler bilgileri yönünden deney ve kontrol grubundaki öğretmenlerin ön test puan ortalamaları arasında anlamlı bir fark olmamasına karşın (p>0,05), her iki grubun son test puan ortalamaları karşılaştırıldığında anlamlı bir farklılık gözlenmiştir (p0,05), balık, soya fasulyesi ve brokoli besinlerinin tüketim sıklıkları açısından grupların son test puanları arasında anlamlı bir fark olduğu tespit edilmiştir (p0,05), it was founded that there were a meaningfull difference when the lsat experiment results were compared (p0,05), when the consumption frequency of soy, fish and broccoli was compared (p
- Published
- 2005
12. Beslenme öğretmenlerinin hizmetiçi eğitimi kursunda almış oldukları hijyen ve sanitasyon konularına yönelik bilgi artışı ve bilgi kalıcılığı, bu bilgilerin konu ile ilgili davranışlarına olan etkisi
- Author
-
Nakilcioğlu, Kadriye, Arlı, Mine, and Aile Ekonomisi ve Beslenme Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Nutrition and Dietetics ,Eğitim ve Öğretim ,Beslenme ve Diyetetik ,Education and Training - Abstract
Amaç: Bu araştırma, beslenme öğretaemerinin hizmetiçi eğitimi kursunda almış oldukları hijyen ve sanitasyon konularına yönelik bilgi artışı ve bilgi kalıcılığım tespit etmek, bu bilgilerin konu ile ilgili davramşlanna olan etkisini saptamak amacıyla planlanmış ve yürütülmüştür. Katılımcılar: Araştırmaya Kız Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü'ne bağlı okullarda görev alan, hijyen ve sanitasyon konularını içeren hizmetiçi eğitimi kursuna katılan beslenme öğretmenleri alınmıştır.Beslenme öğretmenlerinin hepsi orta gelir gurubundadır. Düzen: Hizmetiçi eğitimi kursuna katılan 75 öğretmene hizmetiçi eğitimden önce ve eğitimden sonra 30 sorudan oluşan form 1 uygulanmıştır. Önceki hizmetiçi eğitimi kursunda eğitimden önce ve eğitimden sonra form 1 uygulanan 75 öğretmenden 15'i üç ay sonraki hizmetiçi eğitim kursuna katılmıştır. Bu kursa katılmak üzere geldiğinde 15 öğretmene, tekrar aynı form 1 uygulanarak bilgi kalıcılık düzeyi tespit edilmiştir. Ayrıca bir hizmetiçi eğitimi kursuna katılmamn daha yararlı olup olmadığım belirlemek için, üç ay sonraki hizmetiçi eğitim ikinci kursuna katılan 35 öğretmene 20 sorudan oluşan form 2 uygulanmış, önceki birinci ve bu ikinci kursa katılan öğretmenlerin bilgileri ile sadece ikinci kursa katılan öğretmenlerin bilgileri kıyaslarımı ştır. Üç ay sonraki hizmetiçi eğitimi kursuna katılan 35 öğretmene, birinci kurstan önceki ve sonraki davramşlarım belirlemek için davranış belirleme formu uygulanmıştır. Amaliz Şekli: Form 1 ve form 2 doğru cevaplar üzerinden değerlendirilrniştir.Bilgisayar ortamında SPSS programıyla doğru cevap ortalamaları farkının önemine istatiksel (t-Testi) anlamda bakılmıştır. Davranış belirleme formunda, eğitimden önce ve eğitimden sonraki bölümler için; l(hemen hemen hiç), 2 (bazen), 3 (hemen her zaman) puanlan kullamlarak aritmetik ortalama (X) hesaplanmıştır. Önemlilik sınırı p.05). Sonuç Ve Öneriier. Beslenme öğretmenlerinin hizmetiçi eğitimi kursunda bilgi artışı sağlanmış, ancak bu bilgilerin kalıcılığı istenilen düzeyde olmamıştır. Bu bilgiler davranışlara yansımamıştır. Bir hizmetiçi eğitimi kursuna katılan beslenme öğretaenlerinin %5.71'i hijyen, sanitasyon ve HACCP ile ilgili konuların içeriğini oluşturan kursları istedikleri, iki hizmetiçi eğitimi kursuna katılan beslenme öğretmemerinin ise %1 1.42 'sinin bu içerikteki kurslan istedikleri tespit edilmiştir. Bu araştırma; öğretmenlerin hizmetiçi eğitim kurslarına katılmalarının teşvik edilerek ve hizmetiçi eğitim kurslarının sektörle işbirliğiyle güncelleştirilerek sistematik aralarla tekrarlanması, böylece öğretmenlerin hizmetiçi eğitim kurslarında sektörün ihtiyaç duyduğu alanlan tespit ederek, öğrencilerini bu yönde güncellenmiş bilgi ve beceriyle donanımlarını sağlayarak meslek edinmelerine katkılannm önemli olduğunu düşündürmektedir. Anahtar Kelimeler. Hijyen, Sanitasyon, Hizmetiçi eğitim iii ABSTRACT Purpose: This study was planned and conducted in order to determine the increase in hygiene and sanitation related knowledge of nutrition teachers participated in on-the- job training and permanence of this knowledge and effect of this knowledge on their behaviours related to this matter. Participants; Participants of the study was nutrition teachers who are working in the schools affiliated with the Directorate General of Technical Education for Girls and who participated in the on-the-job training on hygiene and sanitation. All of these nutrition teachers are from middle income class. Design: 75 teachers who participated in the on-the-job training replied 30 questions in questionnaire 1 applied before and after the on-the-job training. 15 of the 75 teachers replied questionnaire 1 applied before and after the first on-the- job training participated in this second training. The questionnaire 1 was reapplied to these 15 teachers and in this way permeance level of their knowledge was determined. Also in order to determine whether participating in another on-the-job training is more useful or not, questionnaire 2 including 20 questions was applied to 35 teachers participated in the on-the job training second training after three months. Knowledge of teachers participated to former first and second training and knowledge of teachers participated only to second training were compared. In order to determine their behaviours before and after the first training, behaviour determination questionnaire was applied to 35 teachers who participated in the on-the-job training organised three months lager. Istatistical Analyses'* Questionnaire 1 and questionnaire 2 was evaluated for correct answers. Difference of correct answers was statistically (t-Test) examined with SPSS software. In behaviour determination questionnaire the arithmetical mean (X) was IVcalculated by using 1 (almost none), 2 (sometimes), 3 (almost always) in the sections before and after the training. Results: It was found that there is a significant difference between mean of the correct answers given by nutrition teachers before and after the training on hygiene and sanitation (p
- Published
- 2004
13. Çalışanların işyerinde beslenmeleri ve bununla ilişkili faktörler
- Author
-
Samsatlioğlu, Özlem, Arlı, Mine, and Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Work place ,Beslenme ve Diyetetik ,Home Economics ,Nutritional habits ,Workers ,Nutrition - Abstract
öz Bu araştırma, Ankara Tarım İl Müdürlüğü'nde çalışanların öğle yemeklerini evden getirirp işyerinde yeme uygulamaları ve bununla ilişkili faktörlerin belirlenmesi amacıyla 162 kadın ve 81 erkek toplam 243 kişi üzerinde yürütülmüştür. Araştırma kapsamına alman çalışanlara uygulanan anketle haftalık besin tüketim sıklıkları ve bir günde tüketilen besin çeşitleri belirlenmiştir. Bu besin çeşitlerinden hangi besin gruplarının tüketildiği bulunmuştur. Çalışanların boy uzunlukları ve vücut ağırlıkları da saptanarak, beden kitle indeksleri (BKI) hesaplanmıştır. Araştırmanın yapıldığı gün ölçüt alınarak öğün atlama durumları, öğle öğününü nasıl geçirdikleri de sorulmuştur. Günde üç öğün yemek yiyenlerin oranı %68.3'tür. Çalışanların %48.1'inin öğle yemeklerini haftada 1-2 kez evden getirdikleri saptanmıştır. Her zaman evden getirenlerin oranı %16.9'dur. Çalışanların öğle yemeklerini evden getirip işyerinde yemelerinin en önemli 3 sebebinin derecelendirmeleri puanlanarak (en önemli 3, 2.derecede önemli 2, 3. derecede önemli 1) ortalamaları ve standart sapmaları hesaplanmıştır. Buna göre kadınlar yemeğin temiz olmasını (2.17, ±6.84) erkekler işyerinde çıkan yemeği beğenmeme (2.26, ±4.97) seçeneklerini en önemli bulmuşlardır.Kadın ve erkeklerin %93'ü öğle yemeklerini evden getirdikleri günlerde kurum içinde çoğunlukla çalıştıkları odada ya da diğer arkadaşlarının odalarında yemektedir. Çalışanların %58.0'i sıcak yenmesi gereken yiyecekleri sıcak tüketememektedir. %38.7'si öğle yemeği olarak evden getirdikleri yemekleri genellikle çekmecelerinde muhafaza etmektedir. Çalışanların yemek yedikleri ortamı fiziki koşullar ve hijyen açısından %47.3'ü araç gereç durumunu, %45.3'ü temizliği, %41.2'si alanı, %36.2'si havalandırmayı ve %27.2'si aydınlatma koşullarını yetersiz bulmuşlardır. Çalışanların %58.8'i öğle yemeklerini evden getirip işyerinde yeme uygulamalarından memnun değildir. Kadınların %35.0'i bulaşık yıkamak sorun olduğu için, erkeklerin %34.5'i masa düzeninde yiyemedikleri için bu uygulamalarından memnun değildir. Çalışanların %28.3'ünün işyerinde beslenmeleriyle ilgili kurumdan beklentileri yoktur. Beklentisi olanların ise (%20.0) yemeklerin çeşidinin arttırılmasını, kaliteli yağ kullanılmasını, yemeklerin az yağlı ve az tuzlu verilmesini istedikleri tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Beslenme, işyerinde beslenme, beslenme alışkanlıkları, öğle yemeği m ABSTRACT This research has been conducted regarding the aim to identify the eating habits of the people working at Ankara Provincial Directorate of Agriculture, and their practice of bringing their lunch together with them and eating it at work, and to determine the factors related to that practice. The total number of the people on which the research had been done is 243, 162 of which are female and 81 of which are male. With the inquiry applied on the people on whom the research is done, their weekly frequency of consumption and the kinds of nourishments they consume daily is found. Their height and weight are determined and their body-mass index are calculated. By taking the day on which the research had been done as the criterion, it is found out their condition of skipping the meal, and how they spend the lunch meal. The percentage of those who eat three meals a day is 68.3%. It is found out that 48.2% of them bring lunch once or twice a week. The ones who always bring lunch make 16.9% of them. The three most important reasons why the workers bring their lunch with them are given levels according to their importance degree (the most important 3, the second most important 2, the least important 1) and the average and the standard aviation are calculated. According to that, women think the most important point is the cleanliness of the food (2.17, ±6.84), whereas men give their not liking the food prepared at work (2.26, ±4.97) as the most important reason. 93% of both the male and the female workers eat lunch with their friends or in the room they work, at the office during the days they bring their lunch with them. 58% of the workers cannot consume the meals to be consumed warmly at the required warmth. 38.7% of them preserve their lunch in their drawers. %47.3 of those who took part in the research, as far as the physical conditions and hygiene are concerned, found the status of equipment, %45.3 of them found cleanliness, %41.2 of them found space, %36.2 of them found air conditioning and %27.2 of them found the enlightment not enough. By their educational status, 58.8% of these people are not quite satisfied with the practice of bringing lunch and having it at work. 35.0%> of women do not like this practice because they cannot wash the dishes, and 34.5% of men do not like it because they cannot eat in the table manners. 28.3% of the workers have no expectation from the institution as far as the nutrition is concerned. It is discovered that those who have expectations (20%) expect more different kinds of food to be given, more qualified oil to be used, the food to be prepared less oily and and less salty. Key words: Nutrition, eating at work, eating habits, lunch. IV 101
- Published
- 2004
14. Tüketicilerin besin etiketi okuma alışkanlıkları, beslenme etiketi ve ambalaj tercihleri ile ilişkili faktörler
- Author
-
Özgen, Leyla, Arlı, Mine, and Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Eğitimi Anabilim Dalı
- Subjects
Label ,Food packaging ,Ev Ekonomisi ,Consumer preferences ,Packaging ,Consumers ,Home Economics ,Reading habit ,Consumer behavior - Abstract
Bu araştırma, tüketicilerin besin etiketi okuma alışkanlıklarını, beslenmeetiketi ve ambalaj tercihleriyle ilişkili faktörleri saptamak amacıyla planlanmış veyürütülmüştür.Çalışma iki aşamada gerçekleştirilmiş olup, araştırmada 250 öğretim elemanıve 100 idari personel olmak üzere toplam 350 ( 239 kadın, 111 erkek) tüketicigörüşünden yararlanılmıştır. Bu araştırmada tüketicilerin besin etiketi okumaalışkanlıkları, besin ve beslenme etiketinde tercih ettikleri bilgiler, besin ambalajtercihleri, bir besin için özel etikette istenen bilgiler ve tüketiciye ait genel bilgilersaptanmıştır. Ayrıca süre tutularak besin etiketi örneklerine ve etiketlere ilişkinsorular sorulmuştur. Tüketicilerin besin etiketi okuma alışkanlıkları ile etiket veambalaj tercihlerine ilişkin görüşlerinin değerlendirilmesinde frekans (f), yüzde (%)dağılımları kullanılmıştır. Ayrıca tüketiciler etiket okuma sıklığı için 1 (hiç),2 (bazen), 3 ( her zaman) puanları, tercih ettikleri besin öğesi miktarı için1 (farketmez), 2 (az olması), 3 (çok olması) puanları kullanılarak aritmetik ortalama(Χ ), standart sapma (SS) hesaplanmıştır.Tüketicilerin; % 57.5'i fiyat, % 76.9'u üretim tarihi, % 78.4'ü son kullanmatarihi ve % 49.4'ü de raf ömrünü her zaman okuduklarını ifade etmektedir.Aritmetik ortalamalar açısından incelendiğinde ise, ortalamaların =1.82 ileΧ=2.78 arasında değiştiği görülmektedir. Verilen 15 etiket bilgisinden 3'ü herΧzaman, 12'si ise bazen okunmaktadır. Buna göre, tüketiciler etiket bilgilerinintamamını okumakla birlikte, fiyat =2.75 ve son kullanmaΧ Χ=2.55, üretim tarihi=2.78 her zaman okumayı tercih etmektedir. En yüksek ortalama sonΧtarihinikullanma tarihlerinin okunmasıdır.Tüketicilerin, % 80.5'inin renkli ve kolay anlaşılır olmayı, kullanışlılığın enönemli ölçütü olarak algıladıkları ve yine % 36.5'nin, kolay anlaşılır olmasınedeniyle; besin öğelerinin miktarları ve günlük gereksinimi karşılama yüzdelerinigösteren, renkli çubuk grafiği en kullanışlı etiket olarak nitelendirdiklerianlaşılmaktadır.Anahtar Kelimeler: Besin etiketi, beslenme etiketi, besin ambalajlama. This study has been planned and carried out in order to determine the factorsrelated to consumers preferences on food labels, packaging, their habit of readingfood labels.The study has two stages and 250 lecturers and 100 civil servants, total 350(239 females, 111 males) participant in the survey information related to habit ofreading food labels, what they prefer to see in food labels, food packagingpreferences, special label preferences and information about customers have beenrevealed. Besides, they were asked questions about food label samples and labels. Inthe evaluation phase of the information obtained, frequency ( f ) and percantage( %) distribution have been used. Apart from this, usering this rating scale, 1( never),2 ( sometimes), 3 (always) for their nutritional fact preference, arithmetical average( Χ ) and standart devation (SD) have been calculated.57.5 % of the consumers always read price, 76.9 % production date 78.4 %expiry date and 49.4 % best-before date. When arithmetical averages are concerned,the averages varied between =1.82 ile =2.78 of the 15 label information given,Χ Χ3 of it was read always 12 of it was read sometimes. According to this, consumersread the whole information written on food label and price Χ =2.55, production=2.78 was read always. The highest average is theΧ Χ=2.75 and expiry datereading of expiry date information.80.5 % of the consumers regard colour and easy- to-understand layout as themost important element in usefulness and 36.5 % of them favours labels, whichshows the percentage of daily need of nutrition with colour bar graphics, because itis the most easy-to-understand one.Key Words: Nutrition Fact, Food label, food packaging 258
- Published
- 2004
15. Aile stresinin 5-6 yaş çocuklarının beslenme davranışlarına etkisi
- Author
-
Akpinar, Yasemin, Arlı, Mine, and Diğer
- Subjects
Ev Ekonomisi ,Feeding behavior ,Family ,Home Economics ,Stress ,Children ,Nutritional habits ,Nutrition - Abstract
ÖZET Bu araştırmada amaçlanan anası nıf ına devam eden 5-6 yaş grubu çocukların, ailelerinde çeşitli faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan stresin onların beslenme davranışları üzerindeki etkisinin incelenmesidir. Araştırma kapsamına Yenimahalle ilçesi Şentepe bölgesindeki 13 ilköğretim okulunun anasınıfrarına devam eden öğrencilerin tamamı alınmıştır. Bunların %59'unu kız, %41'ini erkek öğrenciler oluşturmaktadır. Veriler tarama yöntemiyle öğrencilerin ailelerine uygulanan `Aile Stresi ve Çocuğun Yememe Davranışları` anketiyle toplanmıştır. Anket, `Ailenin Stres Durumu`, `Çocuk ve Aile Hakkındaki Genel Bilgiler` ve `Çocuğun Yememe Davranışları` olmak üzere üç bölümde toplanmıştır. Veriler t-testiyle çözümlenmiştir. I.gruptaki çocukların tepe değeri boy ve ağırlık açısından 50. persentilin altında iken II. grupta 50. persentildedir. Şikayet etme, bazı yiyecekleri reddetme, kendi isteklerini kabul ettirme gibi 16 davranıştan saptanan yememe davranış puanı ortalamaları, stres puanı ortalamanın üstünde olan grupta 43, altında olan grupta 31 olup fark istatistiksel yönden önemli bulunmuştur (p
- Published
- 2002
16. Ana-baba eğitimi destekli beslenme eğitiminin 3-6 yaş grubu çocukların beslenme bilgisi ve davranışlarına etkisi
- Author
-
Kaya, Mehtap, Arlı, Mine, and Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Parents attitude ,Feeding behavior ,Eğitim ve Öğretim ,Preschool childrens ,Education and Training ,Child development ,Children ,Nutrition ,Child nutrition ,Education - Abstract
Bu araştırma, üç-altı yaş grubu çocuklarına ana-baba eğitimi destekli verilen beslenme eğitiminin, çocukların beslenme bilgi ve davranışlarına olan etkisini saptamak amacıyla, Dikmen Nevzat Ayaz Kız Teknik Anadolu Meslek ve Kız Meslek Lisesi Uygulama Anaokulu'nda yürütülmüştür. ilk olarak, uygulama için 25 kişilik deney ve 25 kişilik kontrol grubu oluşturulmuş, deneklerin beslenme bilgi düzeyleri ile yemek yeme davranışları hakkındaki bilgiler, `Beslenme Bilgisi Saptama Formu`, `Aileye İlişkin Bilgi Saptama Formu` ve `Davranışa İlişkin Bilgi Saptama Formu` kullanılarak tespit edilmiştir. İkinci aşamada çocukların beslenme bilgi düzeylerinin yükseltilmesi ve yemek yeme alışkanlıklarında olumlu değişiklikler meydana getirilmesi amacıyla, deneklere uygulanacak beslenme eğitim programı tespit edilmiş ve belirlenen program beş hafta süresince deneklerin tamamına okulda uygulanmıştır. Bu eğitime paralel olarak, deney grubu çocuklarının ailelerine konuya ilişkin dokümanlar gönderilmek suretiyle deneklerin ikinci bir eğitim alması sağlanmıştır. Son aşamada, her iki grubun eğitim sonrası beslenme bilgi düzeyleri ile yemek yeme davranışlarına ilişkin bilgiler, yine `Beslenme Bilgisi Saptama Formu` ve `Davranışa İlişkin Bilgi Saptama Formu` ile tespit edilmiş, eğitimden yararlanma durumları istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçları; verilen eğitimle kontrol ve deney grubu çocuklarının beslenme bilgi düzeylerinde önemli artış olduğunu ancak, deney ve kontrol grubundaki çocukların beslenme bilgi düzeylerindeki artışın birbirlerine oranla farklı olmadığını, her iki grubun yemek yeme alışkanlıklarında ise kısmen olumlu yönde bir gelişme olduğunu ortaya koymaktadır.Okul öncesi eğitim kurumlarında beslenme eğitimine de yer verilmesinin, bu yaş grubu çocuklarının beslenme bilgi düzeylerini yükseltebileceği ve beslenme alışkanlıklarını olumlu yönde değiştirebileceği anlaşılmıştır. Konuya ilişkin eğitim programlarının uygulanması yanında, bu alandaki eğitici araç-gereçlerin geliştirilmesinin, eğitici elemanlar yetiştirilmesinin ve hepsinden önemlisi kitle iletişim araçları ile bu programların daha geniş kitlelere ulaştırılarak bireylerin ve dolayısı ile ana-babaların bu programlardan etkin bir şekilde yararlandırılmasının, okul öncesi çocuklara verilecek beslenme eğitiminin daha olumlu sonuçlar vermesini sağlayacaktır. This research was carried out at Dikmen Nevzat Ayaz Kız Teknik Anadolu Meslek ve Kız Meslek Lisesi in order to determine the effect of parental guided nourishment education given to children of 3-6 age group, on children's nourishment knowledge and behaviour. First of all an experiment group of 25 and a control group of 25 child were set up, for the practice and the information on the knowledge level and behaviour of the test subjects was obtained by means of a `Nourishment Knowledge Determination Form`, a `Parental Information Form` and a `Behavioural Information Form`. At the second stage, the nourishment education program to be applied on the subjects was determined in order that the children's nourishment knowledge level is upgraded and positive changes are made in their eating behaviour. This program was applied on all subjects for five weeks at school. A long with this education, subjects were allowed to receive a secondary education by sending related documents to their parents. At the last stage, information related to nourishment knowledge levels and nourishment behaviours of both groups after the education were again obtained by means of a `Nourishment Knowledge Determination Form` and a `Behavioural Information Form`, and the positive effects of the education were statistically evaluated. Research results show that; with the education given there was a significant rise at the nourishment knowledge levels of control and experiment group children, however there was not much difference between the rise in the knowledge levels of both groups, and there was a little development in the positive sense at the nourishment behaviours of both groups.Thus, it was understood that including a nourishment education at the pre-school institutes, may increase the level of nourishment knowledge of children, and may affect their eating behaviours in a positive way. Apart from practising related education programs; developing educational tools in this field, training educational staff and allowing parents benefit from these programs by means of media and press, will allow the nourishment education for pre-school children give better results. IV 173
- Published
- 1999
17. Ankara'da otellerdeki gıda kayıpları ve mutfak personelinin gıda kayıplarına ilişkin uygulamaları
- Author
-
Tarhan, F. Asuman, Arlı, Mine, and Ev Ekonomisi (Beslenme Bilimleri) Ana Bilim Dalı
- Subjects
Foods ,Cost account ,Ev Ekonomisi ,Food and beverage ,Personnel ,Kitchen ,Ankara ,Food Hygiene and Technology ,Home Economics ,Besin Hijyeni ve Teknolojisi ,Hotels ,Accomodations for travelers and tourists - Abstract
öz Gelişen teknolojinin toplum ve aileler üzerindeki etkisi, kadının iş dünyasında yer alması ve evde yiyecek hazırlamak için ayrılan zamanın sınırlı olması ile değişik zamanlarda değişik amaçlarla ev dışında başkalarınca hazırlanan yiyecekleri tüketmek günümüzde bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu zorunluluk beslenme hizmeti sunan işletmelerin doğmasına neden olmuştur. Bu hizmeti sunan işletmelerden birisi de otellerdir. Beslenme hizmeti sunan işletmelerin de personeli, teknik donanımı, ekipmanı ile müşterilerin beslenme ihtiyaçlarını karşılayacak kapasiteye sahip olmaları, beslenme ihtiyacının karşılanmasında yemek planlamalarını amaca uygun bir şekilde yapmaları gerekir. Ancak beslenme hizmeti sunan bazı işletmelerde yiyecek kalitesinin düşük olması ve menülerin yanlış planlanması büyük iş gücü, zaman, emek ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Ankara'da Otellerdeki Gıda Kayıpları ve Mutfak Personelinin Gıda Kayıplarına İlişkin Uygulamalarına ait bu çalışma, çeşitli yıldızlara sahip 40 otel ve 132 mutfak çalışanı üzerinde yürütülmüş, veriler anket ve gözlem tekniği kullanılarak elde edilmiştir. Ayrıca bir, üç ve beş yıldızlı birer oteldeki faaliyetler ve artıklar gözlenmiştir. Araştırmaya katılanların büyük bir çoğunluğunu oluşturan erkek cinsiyet grubudur. Yine, büyük bir çoğunluğu ilkokul mezunu olarak ve çekirdekten yetişerek, meslek içinde uzun yıllardır çalışmaktadırlar. Bu yıllar içinde deneklerin %90'ı, işletmenin eğitim birimi - deneyimli personelce eğitime dahil edilmektedirler, işletmelerin amacı, yiyecek satışından yüksek oranda gelir elde etmek olduğundan, verilen eğitim daha çok yeni ürün tarifeleri ve uygulamaları üzerinde yoğunlaşmıştır.Personelin sağlık kontrollerinin periyodik zamanlarda yapılmasına ve iş başında gerekli kıyafetleri giymelerine rağmen, kişisel temizlik ve genel hijyen konularındaki uygulamalar, istenilen düzeyde olmamakta, eğitim alınsa bile davranışa dönüşmemektedir. Yıldız sayısı yükseldikçe, otel standartlarına göre işler, daha düzgün yürütülmekte, yıldız sayısı azaldıkça mutfak faaliyetlerinde aksaklıklar olmaktadır. Bu durum da personelin davranışlarına yansımakta ve artıkların oranı çoğalmaktadır. Yıldız sayısı fazla olan otellerde tencere artıkları, ilk aşamada personel arasında dağıtılarak veya muhtaç kişi- kurumlara gönderilerek değerlendirilirken, yıldız sayısı az olan otellerde çöpe atılmaktadır. Gözlem sonuçlarına göre bir yıldızlı otelde bir günde yaklaşık 14.6 porsiyon, üç yıldızlı otelde yaklaşık 13.6 porsiyon yemekler tencere artığı olarak doğrudan çöpe atılırken, beş yıldızlı otelde gözlem süresince tencere artığının oluşmadığı gözlenmiştir. Artıkların önlenmesinde en etkili yöntem, standart tarifelerin kullanılmasıdır. Ayrıca mutfak personeline kişisel hijyen ve genel hijyenin önemli olduğu hissettirilmeli, malzemeler ve yiyeceklerde, artık oluşmasına engel olacak eğitimin verilmesi, verilen eğitiminde davranışa dönüşecek şekilde kontrolünün sağlanması önerilebilir. ABSTRACT The effect of the improving technology on the society and the families, involvement of women in the busssiness life, time limitation for preparing food at home and consuming food prepared by others outside home for various reasons have become obligatory in our time. These obligations have caused the establishment of managements that serve for nutrition. Hotel constitute part of these managements. However, they are responsible with supplying the capasity to meet the nutrition needs of the customers with their staff, technical capasity and equipment and with conducting food planning according of menus lead to waste of labor time and money. This study on Food waste in the Hotels in Ankara and Food waste Caused by the Kitchen Staff was carried out on 40 hotels with varying stars and 132 kitchen staff. The data have been obtained using techniques of survey and observation. The majority of the surveyees were male. Again, most of them were graduets of primary school, trained from childhood and they had been working in the mentioned field for years, During these years, 90% of the surveyees had been trained by other staff with more experience. Since the objective of these managements is to gain much from food selling, this training has focused on tariff and application of new products. Though the healt control of the staff is carried periodically and they wear the necessary costumes, applications on personal cleanliness and hygines can not reach the desired level and the training can not be reflected in the behavior. As the number of stars increase, works are carried more properly and as it decreases, defect take place in kitchen activities. This situation affects 111the behaviors of the staff and the amount of remnant food increases. Food remnants in the hotels with more stars are utilized by distributing them among the staff or by sending them to needy people or institutions. However, they are wasted in hotels with less stars. According to the research results, food waste is approximately 14.6 portions in one-star hotels, 13.6 in three - star hotels and no waste at all in five-star hotels. The most efficient method in preveting food waste is using the standard tariffs. Moreover, the kitchen staff should be well aware of personal and general hygine, they should be trained in a way to save material while preparing food and the necessary control should be conducted in order to reflect the training in behavior. IV 235
- Published
- 1999
18. Karaman'dan yurt dışına giden ailelerin beslenme alışkanlıkları
- Author
-
Işik, Nermin, Arlı, Mine, and Ev Yönetimi Beslenme Ana Bilim Dalı
- Subjects
Health problems ,Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Karaman ,Abroad ,Beslenme ve Diyetetik ,Family ,Home Economics ,Nutritional habits - Abstract
Bu araştırmada, Karaman'da yurt dışından (Avrupa ülkelerinden) emekli olarak kesin dönüş yapmış ailelerin (Araştırma grubu) beslenme alışkanlıkları ile yurt dışına hiç gitmemiş ailelerin (Kontrol grubu) beslenme alışkanlıklarını karşılaştırma amaçlanmıştır. Çalışma, araştırma grubu (75) ve kontrol grubun (75)'dan toplam 150 aile üzerinde yapılmıştır. Veriler yüzyüze görüşme tekniği kullanılarak ev kadınlarından toplanmıştır. Araştırma ve kontrol grubundaki kadın ve erkeklerin çoğunluğu ilkokul mezunu olup bunu okur-yazar olanlar izlemiştir. Araştırmaya katılan, araştırma grubundaki erkeklerin % 48'i, kadınların % 50.7'si 51-60 yaş gru bunda; kontrol grubundaki erkeklerin % 38.7'si 61 ve üstü, kadınların % 44'ü ise 30-50 yaş gruplarında toplanmıştır. Beden kitle indeksine göre şişmanlık oranı araştırma grubunda, bireysel olarak da kadınlarda daha yüksek bulunmuştur. Araştırma grubundaki erkek lerde hipertansiyon, kalp-damar ve diyabet görülme oranı, kontrol grubundaki erkeklerden daha yüksektir. Hipertansiyon, kontrol grubundaki kadınlarda, araştırma grubundaki kadınlara göre daha yüksek olup, genel olarak ise kadınlarda erkeklerden daha yüksek bulunmuştur. Ağırlık artışı ile hiper tansiyon, kalp-damar ve diyabette artış olmaktadır. Araştırmada, sofra düzeninde değişmeler göze çarpmaktadır. Araştırma grubundaki ailelerin çoğunlukla (% 58.7) masada ve ayrı kaplardan (% 73.3), kontrol grubu ailelerin ise (% 76.0) yer sofrasında ve ayrı kaplardan (% 68.0) yemek yedikleri saptanmıştır. Öğün aralarında ve kahvaltıda her iki grupta da çoğunlukla çay içilmektedir. Ancak öğün aralarında araştırma grubunda yabancı kahve tüketimine alışıldığı saptanmıştır. Araştırma grubunda, ekmek ve diğer tahıllar, et, balık, tavuk ve sıvı yağlar kontrol grubundan ve önerilenden daha fazla tüketildiği belirlenmiştir. Süt-yoğurt ve katı yağların günlük tüketiminin her iki grupta da önerilenden az; peynir, sebze ve meyvelerin tüketiminin ise fazla olduğu bulunmuştur.201 Aile bireylerinin çoğunlukla alkol tüketmediği ortaya çıkmıştır. Mayonez, ketçap gibi sosların araştırma grubunda daha fazla tüketildiği belirlenmiştir. Yemek hazırlamada yağları yakarak kullanma alışkanlığının devam ettiği görülmüştür. Yörede, çoğunlukla mayalı (bazlama) denilen ekmek yapılmaktadır. Ev teknolojisi ile çeşitli besinleri hazırlayan ailelerin oranı kont rol grubunda araştırma grubundan, köylerde ise şehirlerden daha yüksektir. Bayram, düğün gibi özel günlerde toyga çorbası, etli yaprak sarma, etli bamya, patlıcan ya da patatesli kebap, pirinç pilavı, su böreği, baklava ve oklavadan çekme gibi yemekler çoğunlukla her iki grupta da hazır lanmaktadır. Ailelerin yurt dışında yaşamış olmaları, özellikle sofra düzeni ve servis ile ilgili alışkanlıklarında çoğunlukla gelişme ve değişmelere neden olmuştur. Ancak besin hazırlama ve tüketim alışkanlıklarında önemli bir değişme görülmemiştir. Yerleşmiş olan bu alışkanlıkların özellikle ileri yaşlarda ter- kedilmesi kolay olmamaktadır. This study aims to compare the eating habits of families from the province Karaman, who either worked in European contries (Research group) or never been abroad (Control group) before. Data obtained by giving housewies the interview cards. Most women and men questioned in research and control groups were educated from the primary school. The participants in research group were grouped as age 51-60, 48 % of them are men and 50.7 % of them are women and of age and over, 38.7 % of men and age between 30-50, 44 % of women were in control group. According to the body mass index the rate of fatness in research group was confirmed to be higher, especially for women, the rates of hypertension, coronary hearth disease, diabetes mellitus for men in research group is higher than men in control group. In control group women with hypertension was found higher than women in research group. As the weight gain increased hypertension, coronary hearth disease and diabetes mellitus increased. In research group most of the (58.7 %) families were eating mostly on the dining table and from own plates (73.3 %) in control group (76.0 %) families were eating on the ground and 68 % of them were eating from difeerent plates. Both groups generally drank tea at break and breakfast. However it was observed that in research group, instant coffee consumption between meals was seen as a habit. The daily consumption of bread and other cereals, meat, chicken and oils were much more than the suggested amount in control group. The daily consumption of milk, yoghurt and fat being less than the suggested amount but vegetables, fruits and cheese were consumed mostly the suggested amount for both groups. The members of the family didn't consume alcoholic drinks. A lot of mayonnaise and ketchap were consumed in research group. It has been203 observed that, burning fats and oils during meal preparation was a continued habit. In control group in villages home technology was the most applied method for food preparation. The life style of families lived in abroad had changed and variations connected with the habits of service and dining order. But important variations relating with the habits of meal preparation and consumption habit been observed and confirmed. Giving up traditional foods wouldnot be easy in the near future. 212
- Published
- 1998
19. Ev yönetimi ve beslenme eğitiminin kadının mutfak faaliyetlerine etkisi
- Author
-
Demirel, Hüsne, Arlı, Mine, and Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Eğitimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Nutrition education ,Home management ,Beslenme ve Diyetetik ,Kitchen ,Women ,Home Economics - Abstract
Ev yönetimi ve beslenme eğitiminin mutfak faaliyetlerini olumlu yönde etkilemesi beklenir. Ankara'nın 8 metropolitan ilçesinde bununan meslek liselerinde bu eğitimi alan ve almayan 95'er kadın öğretmenin mutfak faaliyetlerini kıyaslamak amacıyla yürütülen bu araştırmada veriler anket tekniğiyle toplanmıştır. Ayrıca bu öğretmenler arasından 50'şer öğretmen 3 gün için `Zaman Ölçüm Formu` doldurmuşlardır. Araştırmaya alınanların çoğunluğu 37-46 yaş grubunda 2 çocuklu ve kendi evlerinde oturmaktadır. Mutfaklarda, eğitim almayan grupta az da olsa (% 3.2) duvardan duvara halı kullanıldığı saptanmıştır. Mutfak camlarında tel bulunduranların oranı % 11.1 olup, 2 grup arasındaki fark önemsizdir. Tek duvar tipi ve 6-8 m2 büyüklükteki mutfaklar yaygındır. Çelik tencere çok kullanılmaktadır. Çoğunluğun tost makinası ve el mikseri vardır (Tost makinesi olmayan eğitim alan grupta % 16.8, almayan grupta ise % 15.8, el mikseri olmayan eğitim alan grupta yine % 15.8, diğer grupta ise % 28.4'dür). Az da olsa mikrodalga fırını olanlar vardır ( % 10.0). Mutfakta % 17.9 oranında önlük kullanılmadığı (eğitim alan grupta % 14.8, almayanlarda % 21.0) % 52.6 oranında da yemek hazırlarken başm kapatılmadığı (eğitim alanlarda % 50.6, almayanlarda % 54.8) saptanmıştır. Ev yönetimi ve beslenme eğitimi alanların % 49.4'ü, almayanların ise % 43.2`si bulaşıkların makinede yıkandığı zaman daha temiz olduğunu belirtmişlerdir. Büyük bir çoğunluğun mutfakta elektrikli süpürgeyle temizlik yaptığı, yaklaşık yarısının da her gün mutfak zeminini süpürüp sildikleri belirlenmiştir. En fazla yapılan mutfak faaliyetlerinden olan yemek pişirme sıklığı bakımından gruplar arası fark önemlidir. Buzdolabı ve dolapların temizliğini ayda bir yapanların oranı % 47.3 (yarıya yakın), 15 günde bir yapanların oram ise % 30'dur. îki grubun fırın temizleme sıklığı bakımından da farkı önemli bulunmuştur. Ev yönetimi ve beslenme eğitimi alan grubun bir gününün 4.23 saati diğer grubun ise 433 saati mutfakta geçmektedir. Genelde mutfak planlama, mutfakta hijyen, iş kolaylaştırma gibi konulara; tüm örgün eğitim alanlarında ve özellikle de ev yönetimi ve beslenme derslerinde davranışa geçebilmeyi sağlayacak şekilde yer verilmesi önerilebilir. `The Effect of Home Management and Nutritional Education to the Kitchen Activities of the Woman` It is wanted that household management and nourishment education should effect the kitchen activities in a positive way. This research was done to compare the kitchen activities of 95 female teachers who were educated and 95 female teachers who were not educated on this topic in occupation high schools in 8 metropolitan towns of Ankara. And the datum were collected by questionnaire technique. Additionally, 50 teachers who were educated and 50 teachers who were uneducated filled `time Evaluation Forms` for 3 days. Most of the people who were researched are aged 37- 46 with 2 children. And most of them live in their own houses. In the kitchens it is found that wall to wall carpet is used at least by the group who were not educated (3.2 %). The rate of the people who had window screens in the kitchens is 11.1 %. The difference between two groups is unimportant. One wall kitchen and 6-8 m2 size kitchen are common. Steel pots are mostly used most of the people have grills (used for toasting sandwiches) and mixers (The rate of the people who haven't got grills in educated group is 16.8 %, in uneducated group in 15.8 %. The rate of the people who haven't got mixers in educated group is 28.4 %). Some of them have microwave ovens (10.0 %). It is found that in the kitchen 17 % of people don't use apron (educated group 14.8 %, uneducated group 21.0 %) and 52.6 % of people don't cover their hair while cooking. 49.4 % of the people who were educated and 43.2 % öf the people who were uneducated on household management and nourishment education states that the dishes get cleaner when they are washed in dishwasher. It is determined that majority of the people vacuum. The kitchen and nearly half of them clean the kitchen ground from stey to stem everyday. The difference between the groups is important about the frequency of cooking. Cooking is one of the mostly done activities in the kitchen. The rate of the people who clean their refrigerator and cupboards once a month is 47.3 %, once in fifteen days is 30 %. Another important difference between two groups was the frequency of cleaning the oven. The group who were educated spend 4.23 hours. The group who were uneducated spend 4.33 hours in the kitchen. Generally it is suggested that the topics such as kitchen planning, hygiene in the kitchen, ease the work suggested to practice. In all the fields of formal education and especially household management and nutrition lessons. 152
- Published
- 1997
20. Ev temizlik işlerinde çalışan kadınların nitelikleri ve işle ilgili görüşleri
- Author
-
Şanli, Nedime, Arlı, Mine, and Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Working women ,Ev Ekonomisi ,Clean liness ,Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri ,Home Economics ,Houseworks ,Labour Economics and Industrial Relations - Abstract
ÖZET Ülke kalkınmasında önemli bir faktör olan eğitilmiş işgücüne olan ihtiyaç giderek artmaktadır. Bu durum çalışanların nitelikli elemanlar olarak yetiştirilmelerini zorunlu hale getirmiştir. Günümüzde birey ve aile ihtiyaçlarının karşılanması özellikle dar gelirli ailelerde sorun yaratmaktadır. Bu nedenle kadınların da gelir getirmek amacı ile bir meslek sahibi olması gerekmektedir. Herhangi bir mesleki becerisi olmayan, eğitim seviyesi düşük birçok kadının ev temizlik işlerinde çalıştığı gözlenmektedir. Bu kadınların yaptıkları işlerle ilgili eğitim, örgütlenme, sosyal güvenlik vb. konularda sorunlarının olup olmadığı bilinmemektedir. Bu araştırmanın genel amacı; ev temizlik işlerinde çalışan kadınların niteliklerinin ve iş hayatı ile ilgili görüşlerinin (durumlarının) tesbit edilmesidir. Araştırmanın örneklemini Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi kadın öğretim elemanları ile aynı fakültede lisans tamamlama programına devam eden öğretmen adaylarından ev temizlik işlerinde kadın çalıştıranlar ve bu grubun çalıştırdıktan kadınlar oluşturmaktadır (Çalışan kadınlar 98, çalıştıranlar 90). Bilgi toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Verilen cevapların frekans ve yüzdeleri alınmıştır. Grupların; çalışanlar ve yaptıkları işlerle ilgili görüşleri arasında anlamlı bir ilişkinin bulunup bulunmadığı x2 ile test edilmiştir. Bulgulara göre; ev temizlik işlerinde çalışan kadınların çoğunluğunun; eğitim seviyesi düşüktür, herhangi bir mesleki eğitim almamışlardır, aileye gelir getirmek amacı ile çalışmaktadırlar ve yaptıkları işlerden mennundurlar. îş bulmakta herhangi bir zorluklan yoktur. Çoğunluğu hiçbir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı değildirler. Temizlik işlerinde çalışan kadınların zorunlu eğitimleri ile mesleki eğitimleri sağlanmalıdır. İşe yerleştirilmeleri, sosyal güvenceye kavuşturulmalan için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Çalışmaların yürütülmesinde ilgili kurum ve kuruluşların işbirliği sağlanmalıdır. SUMMARY Today the need for the educated labor force is becoming more and more necessary all over the world. Qualified workers are needed on the jobs. At present, it is not so easy to meet the needs of individuals, especially in the poor families. Women also need to have jobs to make the life easier. It is known that women who do not have any vocational abilities work as domestic workers. Unfortunately, it is not known whether these women have any vocational, educational, social security problems etc., or not about their jobs. The general aim of this research is to understand the qualities of the domestic workers and their thoughts about their jobs. Both the women instructors of the Vocational Education Faculty of Gazi University and the teachers who follow the bachelor's program at the same faculty (Grup 1) and their domestic workers (Grup 2) cower the center of mis research. A `Questionnaire` method was used. The frequencies and the percentages of the given answers were taken. Chi square (x2) test was used to see if there was a meaningful relationship between the thoughts of Grup 1 and Group 2. According to the findings, the level their education is low; they have no vocational education; they work to earn money and they like their jobs. Most of them have no social securities. Domestic workers must receive their compulsory education. Vocational education is also necessary. Their allocation and social security problems should be solved according to the low. There should be co-operation between the relevant agencies and establishments to carry out this task. u 125
- Published
- 1997
21. Karadeniz bölgesi yemekleri üzerine bir araştırma
- Author
-
Halici, Nevin, Arlı, Mine, and Beslenme Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Black Sea region ,Ev Ekonomisi ,Food culture ,Food Hygiene and Technology ,Home Economics ,Besin Hijyeni ve Teknolojisi - Abstract
ÖZET Bu çalışmanın amacı Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nin yemeklerini ve yemek le ilgili alışkanlıklarını ortaya çıkartmaktır. Araştırmanın analiz birimi Bölge yemek leridir, örneklem tipi, amaçlı örneklemdir. Veriler derin görüşme tekniği kullanıla rak yerli kadınlardan elde edilmiştir. Görüşme için Bölge'nin her kentinden beşer cevaplayıcı kadın seçilmiştir. Görüşülenlerin toplam sayısı 85'tir. Tüm görüşmeler araştırmacı tarafından yürütülmüş ve cevaplar ses kayıt cihazı ile kaydedilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre Bölge'nin yemek tipleri ve yemekle ilgili alış kanlıkları, bazı küçük değişmeler dışmda, zaman içinde fazla değişmemiştir. Örne ğin, geçmişte iki öğün yemek yenirken günümüzde öğün sayısı üçe çıkmış; geçiş dönemlerinde eskiden ziyafet verilirken günümüzde pasta ve meşrubat ikramı ye terli bulunur olmuştur. Bölgenin özgün yemekleri kaynak kişilerin tariflerine sadık kalınarak ekte (Ek 3) sunulmuştur. Ayrıca bölge mutfağının tanıtılmasına katkı yapacağı düşüncesiyle her kentten seçilen üç ayrı yemek tarifinin standartlaştırılması yapılmıştır. ii SUMMARY The aim of this study is to introduce the dishes and the culinary habits of Ka radeniz Region of Turkey. Unit of analysis of the research is the dishes of Region. The sample type is called as purposive sample. The data have been gathered from local women in terms of depth interview technic. Five respondents from each provi- ence of the Region have been chosen for the interview. Sam total of the interview is 85. All interviews were administered and recorded via tape by the researcher. According to the findings of the research type of the dishes and food related habits of the Region has not changed in time except some minor alterations. For instance, while the meal times were just two in the past now turned to three, or while the banquet for transition period foods was a common habitual rituel in the past today serving a simple cake and beverage is considered as adequate. At the end of this report authentic food recipes of the Region were enclosed in their original form. Besides, from each provience three different food recipes were standardized assuming that this would lead to promote Region's culinary in wider circles. 479
- Published
- 1997
22. 9-12 aylık çocukların beslenme, büyüme ve psikomotor gelişim durumları
- Author
-
Ceylan, Remziye, Arlı, Mine, and Diğer
- Subjects
Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Beslenme ve Diyetetik ,Growth ,Home Economics ,Milk-human ,Child development ,Child nutrition ,Nutrition - Abstract
öz 9-12 Aylık Çocukların Beslenme, Büyüme ve Psikomotor Gelişim Durumları Araştırma, Ankara'nın Mamak semtinde oturan Aile Planlaması ve Ana-Çocuk Sağlığı'na kayıtlı bulunan 9-12 aylık ve sağlıklı 130 çocuk üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada, emziren anne oranı %98.5 olarak bulunmuştur. Tek başına anne sütü ile beslenme oranı (4-6 ay) %67.7'dir. Çocukların %13.1'i yetersiz süre (1-3 ay) anne sütü almıştır. Ticari mama ile beslenme oranı (4-6 ay) %2.3 olup, %62.3'ü istenilen zamanda ek besinlere başladığı, 4-6 ayda anne sütü alma oranının az da olsa normal çocuklarda daha fazla olduğu saptanmıştır. Çocukların %93.1'inin ağırlığı, %99.2'sinin boy uzunluğu standart değerde olduğu %77.7'sinin diş çıkardığı bulunmuştur. Denver Gelişimsel Tarama Testi psikomotor gelişim sonuçlarına göre çocukların %93.8'i normal, %6.2'si ise şüpheli olarak değerlendirilmiş, beslenme uygulamaları ile ilgili eğitimlerin çeşitli yayınlar yoluyla halka, özellikle anne-babalara verilmesi önerilmiştir. ABSTRACT Feeding, growth and psychomotor development of children between 9-12 months This research has been conducted on 130 normal and healthy children between 9-12 months recorded at Mamak Health Center in Ankara. In this study the ratio of breast feeding was 98.5 per cent. The ratio of exclusive breast feeding has been 67.7 per cent (4-6 months). 13.1 per cent of the children have been taking breast feeding in an insufficient duration (1-3 months). The ratio of feeding with commercial formulas was 2.3 per cent, 62.3 per cent of the children began having an extra foods in the suitable time. 93.1 per cent of the children's weight and 99.2 per cent of the children's height have been found normal, 77.7 per cent of the children had been found to project teeth. According to psychomotor development results, 93.8 per cent of the children are evaluated to be normal and 6.2 per cent of the children are evaluated to be suspicious. 11 82
- Published
- 1996
23. 3-6 Yaş çocuğu olan annelerin tuz tüketimine ilişkin tutum ve alışkanlıkları
- Author
-
Saatli, Gülten, Arlı, Mine, and Diğer
- Subjects
Salt consumption ,Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Feeding behavior ,Preschool childrens ,Beslenme ve Diyetetik ,Home Economics ,Children - Abstract
öz Bu çalışmada 3-6 yaş çocuğu olan 180 annenin karşılıklı görüşme sırasında verdikleri cevaplardan tuz tüketimine ilişkin tutum ve alışkanlıkları, bu 180 çocuğun (86 kız, 94erkek) ve ailelerinin bazı genel beslenme davranışları belirlenmiştir. Ayrıca bu çocukların besinlerden ve tuzdan sağladıkları sodyum miktarları saptanmıştır. Çocukların sodyum tüketim ortalamaları annelerin kaydettikleri besin tüketim formundan hesaplanmış ve kişi başına tuzdan sağlanan sodyum katılarak ortaya konmuştur. Annelerin %53.87'si yemeklerini alışkanlıktan dolayı tuzlu veya tuzsuz pişirdiklerini ifade etmişlerdir. Yetişkinlerin sofrada yemeklerine tuz ilave etme durumu ile çocukların sofrada tuz ilave etme davranışları arasında istatistiksel olarak da anlamlı ilişki bulunmuştur. Çocukların tuz tüketim miktarlarına anne eğitim durumunun etkisi önemsiz bulunmuştur. Birey başına hesaplanan tuz tüketimi günlük 30.96 gr'dır. Çocukların tuzdan ve besinlerden sağladıkları günlük ortalama sodyum miktarı 2604 mg olarak tespit edilmiştir. Erkek çocukların kızlara oranla daha fazla tuz tükettikleri ortaya çıkmıştır (pO.001). Çocukların enerji tüketim durumları ile sodyum tüketimleri arasındaki kolerasyon katsayısı 0.37 olarak bulunmuş ve önemli olduğu saptanmıştır. Çocukların tuzdan sağladıkları sodyum günlük tüketimin yaklaşık % 60.62' sini oluşturmaktadır. Çocukların sodyum tüketimlerinin istenen değerlerde tutulabilmesi için öncelikle annelerin bu konuda bilgilendirilmesi, çocukların sodyumu düşük yiyecekler tüketmeye özendirilmesi, sodyum tüketimi konusunda toplumdaki her yaş ve grupta çeşitli araştırmaların yapılarak gerekli önlemlerin alınması önerilmektedir. 69
- Published
- 1995
24. Anaokuluna giden 3-6 yaş çocuğu olan annelerin yağ tüketimine ilişkin bilgi ve uygulamaları
- Author
-
Ünal, Fatma, Arlı, Mine, and Diğer
- Subjects
Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Feeding behavior ,Preschool childrens ,Beslenme ve Diyetetik ,Home Economics ,Children ,Oil consumption - Abstract
İv oz Bu araştırmada, uygulama anaokuluna giden 3-6 yaş grubu çocukların beslenme alışkanlıkları ve günlük ortala ma yağ ve enerji tüketimleri ile annelerinin yağ tüketimi ne ilişkin bilgi ve uygulamaları incelenmiştir. Araştırma ya 61 ' i kız, 92 'si erkek olmak üzere 153 çocuk ve anneleri alınmıştır. Araştırma kapsamına alınan çocukların boy ve ağırlıkları ölçülerek beden kitle indeksleri saptanmıştır. Kullanılan anket formuyla çocuklar ve ailelerine ait genel bilgiler, sağlık sorunlarıyla ilgili bilgiler, genel bes lenme davranışlarına ait bilgiler ile annelerin yag ve ko lesterol ile ilgili bilgi, tutum ve alışkanlıkları, çocuk ların ve ailelerinin bazı besinleri tüketim sıklıkları ve miktarları belirlenmiştir. Çocukların evde ve okuldaki günlük ortalama enerji ve yag tüketimleri 3 günlük besin tüketimlerinin değerlendirilmesinden elde edilmiştir. Araştırma sonunda; kızların en çok 51-75., erkekle rin ise 26-50. beden kitle indeksi persentil aralığında yer aldıkları görülmüştür. Çocukların % 65. 3 6' sı sabah kahvaltısı yapmakta % 35.29'u yemek seçmektedir. En çok seçtikleri % 33.99 oranla sebze yemekleridir. Yemek arala rında en çok tüketilen yiyecekler % 83.00 oranla meyveler dir. Çocukların ortalama günlük enerji tüketimleri 1886 kkal, yag tüketimleri ise, 90.43 gr'dır. Annelerin eğitim düzeyi ile kırsal ve kentsel kökenli oluşlarına göre ço cuklarının yağ` tüketim ortalamaları, lise ve altı eğitim düzeyinde 88,44 gr, yüksekokul ve üstünde 91,71 gr, kırsal kökenlilerde 90.26 gr, kentsel kökenli annelerin çocukla rında ise 90.67 gr'dır. Günlük enerjinin % 43 'ü yağlardan gelen enerjiden karşılanmaktadır. Annelerin kolesterolü tanımlama ve az yag tüketmenin sağlık üzerine olumsuz et kisi ile yağların enerjileri konusundaki bilgileri dışında yağ ve kolesterole ilişkin bilgilerinin çok yetersiz olma dığı bulunmuştur. Annelerin % 4 0.52 'si yemek pişirirken, % 47. 05 'i ise çorba üzerine yağı kızdırmadan kullanmaktadır.Ailelerde yağdan zengin besinler arasında en çok ve sık tüketilen besinin süt (% 94.12), yağ çeşitlerinden ise ay- çiçek yağı (% 88.23) olduğu belirlenmiştir. Doğru beslenme alışkanlıklarının temeli çocuklukta atılmaktadır. Pek çok hastalığın risk faktörlerine ilişkin beslenme alışkanlığı çocuklukta yerleşmekte yetişkinlikte geri dönülmez duruma gelmektedir. Bu durumda yetişkinlerin özellikle annelerin besin hazırlama ve tüketim alışkanlık ları önemli rol oynamaktadır. Sağlıklı bireyler yetiştir mede ve iyi alışkanlıklar kazandırmada aileye çocuklara ve öğretmenlerine yapılacak eğitim önem taşımaktadır. 110
- Published
- 1995
25. Ortaokul öğrencilerinin şişmanlığa ilişkin tutum ve davranışları
- Author
-
Alemdar (Dağ), Gülay, Arlı, Mine, and Diğer
- Subjects
Secondary school students ,Eğitim ve Öğretim ,Food Engineering ,Education and Training ,Obesity ,Gıda Mühendisliği - Abstract
ORTAOKUL Ö?RENCİLERİNİN ŞİŞMANLI?A İLİŞKİN TUTUM VE DAVRANIŞLARI YÜKSEK LİSANS TEZİ Gülay ALEMDAR (DA?) GAZİ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EYLÜL- 1995 OZ Bu araştırma, Ankara'nın Keçiören merkez ilçesine bağlı Şinasi İlköğretim Okulu ile Gazi Ahmet Muhtar Paşa İlköğretim Okulunda Ev Ekonomisi dersini okuyan orta 2. ve 3. sınıf kız ve erkek öğrencilerin şişmanlığa ilişkin tutum ve davranışlarını saptamak amacıyla yürütülmüştür. Anket uygulanan öğrencilerden boy ve ağırlıklarını belirten ve böylece Beden Kitle İndeksi (BKİ) saptanabilen 305 öğrenciden (138 kız, 167 erkek) % 57.7'sinin BKİ persentilleri 50'nin altındadır. Ağırlığından memnun olan öğrencilerin çoğunluğu (kızlarda % 90.1, erkeklerde % 90.7) ağırlıklarını normal kabul etmektedir. Ağırlıklarını yılda bir kaç, haftada bir, aklına gelince ölçenlerin (% 62.5), BKİ'leri 50'nin altındadır. Ayrıca anne ve babalarının boy ve ağırlıklarını belirtebildikleri için BKİ saptanabilen 330 öğrenciden (173 anne, 157 baba), anne-babalarının BKİ persentilleri 20'nin altında olanların BKİ'leri çoğunlukla 50'nin altındadır. Anket uygulanan toplam 423 öğrencinin (208 kız, 215 erkek), % 67.4'nün, yemeği hızlı yemedikleri, % 66.9'nün öğün zamanı yemek yedikleri, % 51.8'inin ise, bir günde üç öğün yemek yedikleri saptanmıştır. Öğrencilerin % 8.0'i (kızlarda% 67.6, erkeklerde % 32.4 ) zayıflamak için, % 5.9'u da ( kızlarda % 40.0, erkeklerde % 60.0 ) şişmanlamak için hiç bir uygulama yapmamaktadır. Şişmanlığın sağlık bozucu bir etken olduğunu belirten öğrenciler % 64. 1 'dir. Öğrenciler şişmanlıkla ilgili bilgileri genellikle doktordan, gazete, dergi, kitaptan, radyo ve televizyondan almaktadır. Şişmanlıkla ilgili bilgi almak isteyenlerin oranı da % 70. 9 'dur. II BEHAVIORS OF SECONDARY SCHOOL STUDENTS RELATED WITH FATNESS (M.s. Thesis) Gülay ALEMDAR (DA?) GAZI UNIVERSITY INSTITUE OF SCIENCE AND TECHNOLOGY September, 1995 ABSTRACT This research was done, among boys and girls students, attending, second and third classes who take 'Home Economics' course at Şinasi Secondary School and Gazi Ahmet Muhtar Paşa Secondary School, which are in the province of Keçiören. The aim of the research was to determine the behaviors of them about fatness. The number of the students taken in to search questionnary, whose percentiles of body mass index (BMI) can be calculated, was 305 (consisting of 138 girls, 167 boy) 57.7 % of them have BMI below 50. Most of the students who were satisfied with their weight (The percentage of this in girls 90.1 %, in boys 90.7 %) thought that they are normal. The BMI of those who cheeks their weight rarely, once or twice e week may be a year (62.5 % of the selected group) was below 50. Besides, after the evaluation of datas which was given by 330 students who could give information about their adults weight and height (consisting of 173 mother, 157 father), it was seen that the BMI's of those whose BMI percentiles were below 20, were most commanly below 50. It was deduced IIIthat; 67.4 % of the total (consisting of 208 girl, 215 boy) who answered the questionnary don't eat quickly, 66.9 % have their meal regularly, and 51.8 % have their meal three times a day. For losing weight 8.0 % of them (for girls 67.6 %, boys 32.4 %), for getting fat 5.9 % of them (for girls 40 %, for boys 60 %) don't have any precautions The percentage of the students who asserted that fatness has a `Health Disturbing` effect, was 64.1 %. Usually they learn about fatness from doctors, news papers, magazines, books, radios and televisions. And the percentage of those who were eager to get information about fatness is 70.9 %. IV 172
- Published
- 1995
26. Konya'da Ramazan yemekleri üzerine bir araştırma
- Author
-
Işık, Nermin, Arlı, Mine, Ev Ekonomisi Anabilim Dalı, and Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
Ramadan ,Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Yemek geleneği ,Beslenme ve Diyetetik ,Konya ,Yemekler ,Home Economics ,Dinners ,Food culture ,Eating customs ,Ramadan foods ,Ramazan ,Ramazan yemekleri - Abstract
Konya'da ramazan yemekleri konusunu ele alan bu araştırma, sosyoekonomik düzeyi düşük (50 aile) ve yüksek (50 aile) semtlerde oturan rastgele örneklem ile seçilen toplam 100 aileden yararlanılarak gerçekleştirilmiştir. Ev hanımları çoğunlukla ilkokul mezunudur. Ailelerde, birey sayısı ortalama 4-5, çocuk sayısı ise ortalama 2-3 arasında değişmektedir. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük ve yüksek semtlerde oturan ailelerin çoğunlukla ramazanda tüketmek için erişte, yufka ve reçel hazırladıkları, oruçlarını su, tuz, zeytin ve hurma ile açtıkları ortaya çıkmıştır. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük ve yüksek semtlerde oturan ailelerin iftarda toyga çorbasını çok sık, bamya ve arabası çorbalarını bazen tükettikleri bulun¬ muştur, iftarda iki grupta da tavuk, topalak köfte, butum etii patlıcan ve butum etli patates gibi et yemekleri çok sık tüketilmiştir. Sahurda çorba ve et yemeği tüketimi düşük bulunmuştur. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük semtlerde oturan ailelerde, seb¬ ze yemekleri tüketimi daha yüksek çıkmıştır. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük semt¬ lerde oturan ailelerin (% 34) ve yüksek semtte oturan ailelerin (% 26) kayısı yahni¬ sini iftarda çok sık tükettikleri ortaya çıkmıştır. Her iki grupta da iftarda şehriyeli pirinç pilavı, erişte ve su böreğinin, sahurda ise erişte ve su böreğinin çok sık tüketildiği belirlenmiştir. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük ve yüksek semtlerde oturan aileler iftarda baklavayı, irmik helvasını, sütlacı, muhallebiyi, kayısı tatlısını, kayısı hoşafını ve kifayeleri çok sık tüketmektedirler. Sahurda baklava hariç diğer tatlıların çok sık tüketildiği görülmüştür. Ramazanda her iki grupta da kahvaltıda ve yemeklerden sonra çok sık tüketilen içeceğin çay olduğu bulunmuştur. Ailelerde iftarda ve sahurda tahıl grubu tüketimi ekmek düşünülmeden bile % 100 dür. Et grubu, sebze-meyve grubu, yağ-şeker grubu iftarda yüksek oranda tüketilmiştir. Süt grubu tüketimi sahurda, iftara göre daha yüksek orandadır. Sebze ve meyve grubu tüketiminin ise sahurda düştüğü ortaya çıkmıştır. - 55 Konya'da iftar davetlerinde yemek sayısının arttığı görülmüştür. Davetlerde yemekler genellikle toyga çorbası, etli bir yemek (tavuk, bütün etli patlıcan, etli pi lav), su böreği, baklava, bamya çorbası, ile yaprak sarması ve pilav olmak üzere sıralanarak sunulur. Konya'da Ramazan Bayramı'nda çoğunlukla toyga çorbası, bütün etli patlıcan, su böreği, pilav, etli yaprak sarması ve baklavanın hazırlandığı anlaşılmıştır. Kış mevsiminde bütün etli patlıcanın yerini bütün etli patates veya pi lav almaktadır. Bu araştırmada yazılı kaynaklarda rastlanmayan paça çorbası, etli incir dolması, tahinli^zeytinyağlı-kaymaklı katmer çeşitleri, Mevlana böreği, nişastan börek, dilber dudağı, onbirlik tatlı ve pirinçli incir tatlısı gibi yöresel bazı çeşitlerin tarifleri de verilmiştir., The Ramazan Meals in Konya This research which is about foods of the ramazan fast in Konya is prepared among one hundred families of which the fifty percent of family who lives in the regions of low income and the fifty percent of family who lives in the regions of high income of the social economic level. In both families of low income and high income the meat foods are used up at the sunset time; It is stabilized that families who live in the regions of low income of social economic level often use up the vegetable meals in ramazan. But the meat foods are used up in families of the high income of social economic level. Families in both groups the grain produets are preferred much. The consump tion of milk group is as much as in both groups at nights. Many kinds of local meals which can't be prepared in daily but can be consumped in ramazan are known.
- Published
- 1992
27. Kurum kafeteryalarında tabaklardaki yenebilen artıklar
- Author
-
Beydeş, Emete, Arlı, Mine, and Diğer
- Subjects
Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Leftovers ,Public institutions ,Beslenme ve Diyetetik ,Home Economics - Abstract
ÖZET Bu araştırma Konya ili belediye sınırları içinde toplu beslenme yapan kurum kafeteryalarında tabaklardaki yenebilen artıklar ve bu artıklardan doğan ekonomik zararı ortaya koymak amacı ile yapılmıştır. Mutfak ve kafeteryaların, genel özellikleri, konumu, genişliği, ve servis alanlarının planlanması araştırmacı tarafından gözlemlenerek saptanmış olup, bu özellikleri daha iyi vurgulayabilmek için mutfak ve yemek servis odalarının fotoğrafları çekilmiş (Şekil 1-8) ve krokileri çizilmiştir. (Ek 5-6) Tabak artıklarını saptayabilmek için Et, Balık (A) kurumu kafeteryasında yemek yiyen 300 kişiden rastgele seçilen 50 işçi ve Ziraat Bankası (B) kurum kafeteryasından da yemek yiyen 300 kişiden rastgele seçilen 25 kadın ve 25 erkek olmak üzere 50 memurun tabak artıklarının miktarları belirlenmiştir. Veriler 8-16 Ocak tarihleri arasında toplanmıştır. A ve B kurumlarında öğle yemeklerindeki yenebilen tabak artıkları her denek için boş gün ayrı, ayrı ve her yemek teker teker tanıtılarak geliştirilmiş forumlara yazılmıştır. (Ek 1) -59-.60- Ayrıca yemeklerin parasal değerleri hesaplanmış ve artıkların maliyeti saptanmıştır. Buna göre A kurum kafeteryasında kişi başına düşen tabak artık miktarı 50.74 gram olup, yine kişi başına düşen parasal değer 172.52 TL. dir. B kurum kafeteryasında kişi başına düşen tabak artık miktarı 6.67 gramdır. Buna bağlı parasal değer 40.14 TL. olarak bulunmuştur. (Tablo 15) Ayrıca B kurum kafeteryasında cinsiyete göre yapılan değerlendirmede ise kadın deneklerde tabak artığı erkek deneklere göre daha fazla bulunmuştur. (Tablo 11-14) Bu çalışmada A kurum kafeteryasında bir günlük ortalama tabak artık miktarı 15.222 kg. olup 20 günlük ekonomik kayıp 1,035,120 TL. dir. D kurum kafeteryasında ise bir günlük ortalama tabak artığı miktarı 2001 kg. olup 20 günlük parasal kayıp 240,840 TL. dir. Durumdan da izlendiği gibi A kurum kafeteryasında tabak artıkları ve parasal kayıp sosyo ekonomik ve eğitim düzeyleri daha yüksek olanların yemek yediği B kurum kafeteryasına göre fazla bulunmuştur. SUMMARY This research was made for the aims of preventing loss of food and money in the cafeteria of institution which they ate their meal together muniapality of Konya. In addition it was pointed out by learning the level of education which the persons of eating from the kitchen of the cafeteries of institutions A and B. Waste of plates for each person is 50.74 gr. and loss of money is 172.52.- TL. for institutions A. Waste of plates for each person is 6.67 gr. and loss of money is 40.136 TL for institutions B. So it is pointed out the waste of plates in the institutions of ET, Balık for one day 15.222 kg. and their costs are 7,035,120 TL. It is pointed out waste of plates in the cafeteries of the bank T.C. Ziraat for one day is 2001 kg. and their costs are 240,840 TL for 20 days. It was understood the waste of plates in the cafeteries of institution of Et, Balık was more than the waste of waste plates in the cafeteries of the bank T.C. Ziraat by means of that compare. -61- 67
- Published
- 1992
28. Ortaokul öğrencilerinin beslenme bilgi ve alışkanlıkları üzerine bir araştırma
- Author
-
Şimşek, Hatice, Arlı, Mine, and Diğer
- Subjects
Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Nutrition education ,Secondary school students ,Beslenme ve Diyetetik ,Home Economics ,Nutritional habits ,Nutrition - Abstract
ÖZET Bu araştırma Ankara'nın düşük sosyo-ekonomik düzeydeki semtlerinden seçilmiş olan 3 ortaokuldaki (Akşemsettin Ortaokulu, Balgat Ortaokulu, 30 Ağustos Ortaokulu) öğrencilerin beslenme bilgi düzeyi ve alışkanlıklarını, beslenme bilgi düzeyleri Üzerine, sadece kız öğrencilere okutulan Ev ekonomisi ve bazı okullarda okutulan Beslenme derslerinin etki edip etmediğini belirlemek amacı ile planlanmış, yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır. Ev ekonomisi dersini, Beslenme dersini okumaya devam eden, Ev ekonomisi ve Beslenme derslerini okumamış olan öğrencilere anket (Ek I) uygulanmış ve araştırmada Ev ekonomisi dersi okuyan öğrencilerden 1. grup (98 öğrenci), Beslenme dersi okuyanlardan 2. grup (120 öğrenci), bu dersleri okumayanlardan 3. grup (180 öğrenci) olarak bahsedilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular şöyle sıralana¬ bilir. Aile büyüklükleri 6 kişi ve üstünde olanların oranı %54.5 kardeş sayısı 4 olanların oranı ise %32.2'dir. Çoğunlukla kala¬ balık ailelerden gelen öğrencilerin anne ve babalarının eğitim durumları düşüktür. Annelerin %53.5'i ilkokul mezunu, %30.9'u okuma yazma bilmemektedir. Babaların %59.6'sı ilkokul mezunu, %3.0' U okuma yazma bilmemektedir. Araştırmanın düşük sosyo ekonomik düzeydeki semtlerde yapılması, öğrencilerin anne ve 6970 babalarının eğitim durumlarının çoğunlukla düşük olmasına, ailelerdeki çocuk sayısının fazla olmasına neden olabilir. Annelerin %94.2'si ev kadını, babaların %38.4'U memurdur Öğrencilerin yaşları 13-14 arasında dağılım göstermekte, %50.7'si ilkokulu il merkezinde okumuşken, %44.5'i ilçe1 de oku¬ muştur. Öğrencilerin çoğunluğunun (SS1.5). en az bir tane olmak ü- zere 4 hatta daha fazla çürük dişi bulunmaktadır. Büyük çoğunluğun boy (%91.9) ve ağırlıklarının (2579.7) standarda uygun olduğu görülmüştür. Ev ekonomisi dersi okuyan, Beslenme dersi okuyan ve bu dersleri okumayan öğrencilerin beslenme bilgi puanları ortalama¬ sı (sırasıyla 49.3 ± 1.44, 56.4 ± 1.34, 40.6 ± 0.93) orta düzeyde olup, gruplar arasında önemli fark olduğu bulunmuştur. Ancak Ev ekonomisi dersi ve Beslenme dersi okuyan öğrencilerin beslenme bilgileri beklenen düzeyde değildir. Öğrencilerin ortalama beslenme bilgi puanları üzerine annenin eğitim düzeyinin etkisi olmamıştır. Bu durum aile içerisin¬ de beslenmenin bir eğitim konusu olarak ele alınmadığını düşündürmektedir. Öğrencilerin %54.8'i evde annelerine beslenme uygulamaları için uyarıda bulunmaktadır. B,eslenme dersi okuyanlarda uyarıda bulunanların oranı (%80.0) en yüksektir.71 Günde üç öğün yemek yiyen öğrenciler %69.6f sabah kahvaltısı yapmayanlar 2S1.5, öğle yemeği yemeyenler %5.5'dir. Ev¬ de öyle yemeği yiyenler %61.3'dür. Öğrencilerin %4Î.Q 'i evde pişirilen bazı yemekleri severek yememektedir. Sevilmeyen yemeklerin başında kurubaklagil, etli sebze yemekleri, zeytinyağlı sebze yemekleri gelmektedir. Öğün aralarında Beslenme dersi okuyan gruptaki öğrencilerin %33.8'i ekmek-peynir-sandviç'i hergün bir defa tüketmektedir, üçüncü grupta hergün bir defa tüketim oranı %29.6, birinci grupta %27.2'dir. Simit üç grupta da bazen tüketilmektedir Hazır bisküviler (&47.1), hazır kekler (%77.4), çikolata-şekerleme vb. (%56.Q), sütlü tatlılar (%60.8), gazoz-kola vb. (%57.8), ^hazır meyve sularını (%67.7) hiç tüketmeyenlerin oranları Beslenme dersi okuyan grupta yüksektir. Meyvaları birinci gruptaki öğrencilerin %28.6'sı, üçüncü gruptakilerin %27.1'i, ikinci gruptakilerin ise %26.5'i hergün iki kez veya daha sık tüketmektedir Süt-ayranı hiç tüketmeyenlerin oranı üçüncü grupta %32.2, birinci grupta %29.9, ikinci grupta %25.5'dir. Bazen tüketenlerin oranı (%30.4). Beslenme dersi okuyan grupta yüksektir. Öğrencilerin %65.6'sı televizyon ve radyodaki yiyecek ve içecek reklamlarından etkilenmektedir. Ailesinden her zaman harçlık alanlar %29.9t bazen alanlar ise %58.5'dir. Araştırma sonucunda öğrencilerin beslenme bilgilerinin yetersiz olduğu saptanmış, bunun için de Beslenme dersinin tüm72 okullarda ya da Ev ekonomisi dersinin tüm okullarda hem kız hem de erkek öğrencilere okutulması, okutulan beslenme bilgilerinin davranışa yansıyıcı nitelikte olması, ailelere de eğitim programları düzenlenmesi önerilebilir. SUMMARY This research has been planned, held and concluded in order to understand whether the home economics course, which only the giriş attend, and the nutrition course have any positive effects över the students and to learn about their eating habits and about their knowledge on nutrition. The sample group is selected from the three junior high schools of the low socio-economic districts (Akşemsettin Junior High School, Balgat Junior High School and 30 Ağustos Junior High School). The questionnaire has been settled for the groups w hiç h continue attending to the home economics and nutrition courses and which don't attend to the same courses (Appendix I). in the research, the mentioned groups w ili be de ter m ine d as; 1S group (the students who attend to the home economy course, 98 students in total). 2n group (the students who attend to the nutrition course, 120 students in total). 3r group (the students who attend to neither of the courses, 180 students in total). The conclusions which are derived from the research m ay be listed as follows; 7374 The percentage of the students whose families contain of 6 people ör more;is 54.5. The percentage of the students who have 4 brothers ör sisters is 32.2. As a common fact, the education level of the parents of crowded families are low. 53.3% of the mothers are graduates of elementary school and 30.9% are illiterate. On the other hand, 59.6% of the fathers are graduates of elementary school and 3.0% are illiterate. The low socio-economic leveled districts might be a probable reason for such a low leveled literacy of parents and high number of c hildre n 94.2% of the mothers are housewifes and 38.4% of the fathers are worhers. The age of the students are between 13-14. 50.7% of the students have finished elementary school in the center of a province and 44.5% in the center of a town. Most of the students (51.5%) have decayed teeth, at least öne ör even up to 4 teeth. Most of the students have standart heights (91.9%) and standart weights (79.7%y, relative to their ages. The average of the nutrition knowledge scores are in medium level and there are important differences among the three groups. The scores respectively are as follo.ws 49.3 ± 1.44,75 56.4 ± 1.34, 40.6 ± 0.93. However, the nutrition knowledge of the students of the first and second groups isn't in an expected level. There's no effect of the education level of the mothers över the average nutrition knowledge soores of the students. This may be a sign of the fact that nutrition is not a matter of education within the family. 54.8% of the students do warn their mothers for a good nutrition. The percentage (80.0%) of such students is the highest in the second group. 69.6% of the students eat three times in a day 1.5% of «i the students don't have breakfast, 5.5% don't have lunch. 61.3% of the students eat their lunch at home. 41.0% of the students don't like some of the meals cooked at home. The most disliked meals are ' legumes. vegetables with meat and the vegetable cooked with olive oil. 33.8% of the students from the 2 group eat a cheese sandwich between meals at least öne time in a day. The same percentage in the 1 group is 27.2, and 29.6 in the 3 group. Simit is sometimes e a ten in e aç h of the groups. The percentage of the students who never consumes biscuits (47.1%) and cakes (77.4%) (which are sold in markets), chocolate and candies (56.0%), deserts (60.8%) and soft drinks (57.8%) and fruit juices (67.7%) is highest in76 the second group. The fruits are eaten twice or more in a day by the 28.6% of the students in the 1 group, 27.1% in the 3 group and 26.5% in the 2 group. The percentage of the rd students who never drink milk-ayran is 32.2 in the 3 group, 29.9 in the 1 group and 25.5. in the 2 group. The percentage of the students who sometimes drink milk and ayran is the highest in the 2 group (30, 65.6% of the total students are affected by the food and soft drinks commercials. The percentage of the students who regularly gets pocket money from their parents is 29.9 and the percentage of the students who sometimes gets pocket money from their parents is 58.5. In conclusion, it may be determined that the knowledge of the students on nutrition is inadequate. It is recommended that both nutrition course and home economics courses should be given in each school for both boy and girl students, the nutrition course should be shaped in a manner easy to reflect to behaviour and also an education programme should be formed and developed for the families. 83
- Published
- 1991
29. Konya'da geçmişte ve günümüzde hazırlanan kışlık yiyecekler üzerine bir araştırma
- Author
-
Halici, Nevin, Arlı, Mine, and Diğer
- Subjects
Ev Ekonomisi ,Winter foods ,Konya ,Food Hygiene and Technology ,Home Economics ,Besin Hijyeni ve Teknolojisi - Abstract
57- 6. ÖZET Konya'da ev teknolojisiyle besinleri işleme ve saklama konusunu ele alan bu çalışma rastgele örnekleme ile Konya'nın değişik semtlerinden seçilen farklı kuşaktan (anne-kız; kaynana gelin 60 (30'ar) kadından yararlanılarak gerçekleştirilmiştir. Uygulanan görüşme formu ile tüm gıda gruplarından hazırlanan kışlık yiyeceklerin eskiden neler olduğu, ne ölçüde yapıldığı, günümüzde ne kadarının uygulandığı belirlenmiştir, özet Tablo 21'de görüldüğü üzere et işleyenler eskiden % 100 iken günümüzde % 80; süt işleyenler eskiden % 100 iken günümüzde % 36.66; tahıl İşleyenler eskiden % 100 iken % 33,33lük bir dağılım göstermişlerdir. Meyve-sebze işleme oram ise iki grupta da % l00'dür. Sonuçta, Konya'da kış için besin işleme uygulamalarının eskiye oranla daha az yapıldığı; eskiden yapılmayan ya da az yapılan tarhana, şeftali reçeli vb. nin günümüzde uygulandığı anlaşılmışta. Saklamada eskiden kullanılan toprak esaslı kapların günümüzde az oranda kullanılmakla birlikte yerlerini cam, plastik gibi materyallere bırakmakta olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca Konya'da kış için işlenen besinlerin tarifeleri kaynak kişilerden yazıya geçirilmiş, bazılarının standart tarifleri geliştirilmiş, besin değerleri verilmiştir. Kültürel değer açısından saptanan geçmişteki bu uygulamaların Konya'da oldukça zenginlik gösterdiği görülmüştür. -58- 7. SUMMARY The subject matter of this study is preservetlon of foods by the means of home technology. The aim of the study is to compare the traditional preserving methods with modem ones. It is thought that in doing so the alterations of the methods used in preserving foods could be demonstrated if there is any. The study was limited with winter foods and province of Konya. In this study the sample was chosen randomly among women from different generations (mothers-daughters; mothers in law-daughters in law, 30 from each category) who live in different regions of Konya. In questionaire we asked the old and the new habits of women in preserving winter foods. As it is shown at Table 21, meat preserving ratio decreased from % 100 to % 80, mSk preserving ratio decreased from % 100 to % 36,66, wheat preserving decreased from % 100 to % 33,33. Vegetable and fruit preserving ratio have'nt changed in years. It was found % 100 both for the old and the young generations. It was found that the habits of preserving foods had o considerable change in years. Old habits had lost its importance but new habist hava occured instead. For instance, some foods, such as peach jam and tarhana are being prepared com monly nowadays, how ever, they hardly have been used in past Additionally, the material used for food containers has been changed in years also. When sou-based containers loose its popularity among women, the containers were made from glass and plastics are being used commonly. At the end of the research the recipes of preserved winter foods were given in details. These recipes were gathered from respondents. Many of them weren't recorded before. The recipies were standardized and their nutrition values were cal culated. It was discovered that preserving food methods by the means of home technology are being used widely as they were yesterday despite some alterations have occured in time. 77
- Published
- 1991
30. Konya il merkezinde okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden çocukların beslenme alışkanlıkları üzerinde bir araştırma
- Author
-
Albayrak, Huriye, Arlı, Mine, and Diğer
- Subjects
Ev Ekonomisi ,Nutrition and Dietetics ,Beslenme ve Diyetetik ,Preschool education ,Home Economics ,Children ,Nutrition - Abstract
113 6 - ÖZET Bu arastırma, Konya İl merkezindeki okulöncesi eğitim kurumlarına devam eden 4-6 yaşlarındaki çocukların beslenme alışkanlıklarını ve hem evde nemde okuldaki beslenmeyle il-. gili davranışlarını saptamak amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla/Konya îl merkezinde bulunan M. E.G. S. B. Baş lı anaokulları ve anasınıfları,S.S.Y.B.Bağlı kreş ve gündüz bakım evleri, özel anaokulları, iş yerlerine bağlı kurumlar ile. S. U. Eğitim Fakültesi kız Sanat Eğitim Yüksek Okulu uy gulama anaokulu, merkezde, merkeze yakın, merkezden uzak semt lerde bulunanlar olarak kümelere ayrılmış (EK-1,2,3),bu kü melerden belli sayı ve oranlarda öğrenci (240 çocuk) tesadüf i seçilerek araştırma kapsamı içerisine alınmıştır. Denekler evrenin yaklaşık %20'sini teşkil edecek sayıda belirlenmiş tir. Beslenme alışkanlıklarına ait veriler, ana-baba ve öğ retmenlere uygulanan anket tekniği ile (EK-4,5) elde edilmiş tir. Veliye verilen 240 anketten 225' i geri dönmüştür. Deneklerin beslenme alışkanlıklarına ait soruların cevaplarına belli puanlar verilerek toplam 80 puan üzerin den değerlendirilmiştir (EK-6).Puanlamada istenilen cevapla rın alındığı 204 denek için beslenme alışkanlıklarında etki li olabilecek hususlar istatistiksel tekniklerle karşılaştı rılmıştır.Bu karşılaştırmaların değerlendirilmesinde bazı sorular cevapsız bırakıldığı için denek sayıları daha da düş müştür. Deneklerin beslenme alışkanlık puanları orta düzeyde olup yaşlarına ve cinsiyetlerine göre aldıkları puanlar ara sında Önemli bir farklılık bulunmamaktadır. Ayrıca, anaokuluna114 devam edenler ile anasınıfına devam edenler arasında beslen me alışkanlık puan ortalamalarındaki fark da önemsizdir. Deneklerin puanları üzerine annenin öğrenim düzeyinin ve aile gelirinin fazla etkisi söz konusu değildir. Ancak oku la başlamadan önce deneğe bakan kişilerin beslenme alışkanlık puanları üzerindeki etkisi önemli bulunmuştur (P-^.01). Deneklerin emzirilme süresine göre aldıkları puanlar istatistiksel bakımdan önemli bulunmuştur (P^.05). Kısa süreli emzirilenlerin beslenme alışkanlık puan ortalamaları daha uzun süre emzirilenlere göre düşük bulunmuştur. Denekle rin beslenme sorunun olup olmaması ile beslenme alışkanlık puanları karşılaştırıldığında sonuç önemli bulunmuştur (P
- Published
- 1989
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.