19 results on '"ALDEMİR, Ayşe"'
Search Results
2. Dijital Çağda Sanat Deneyimi: Yüzeyselleşme, Anlam Kaybı ve Instagram
- Author
-
ALDEMİR, Ayşe, primary
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
3. Sant’Emidio di Ascoli’s Book and Manuscripts with Velvet Covers at the Sublime Porte.
- Author
-
Aldemir, Ayşe
- Subjects
FIFTEENTH century ,GEOGRAPHIC boundaries ,OTTOMAN Empire ,PERSONAL libraries ,MANUSCRIPT collections - Abstract
Copyright of Il Capitale Culturale: Studies on the Value of Cultural Heritage is the property of Il Capitale Culturale Studies on the Value of Cultural Heritage and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
4. Experience Art in the Digital Age: Superficialization, Loss of Meaning and Instagram.
- Author
-
ALDEMİR, Ayşe
- Subjects
DIGITAL technology ,COMPUTER art ,ART museums ,ART materials ,MEDIA art - Abstract
Copyright of Journal of Communication Theory & Research / Iletisim Kuram ve Arastirma Dergisi is the property of Gazi University, Faculty of Communication and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
5. DİJİTAL ÇAĞDA FOTOĞRAFİK İMGE VE SÖZÜN DÜŞÜŞÜ
- Author
-
ALDEMİR, Ayşe, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
6. Sosyal Medyada Şeffaflığın Şiddeti ve Auradan Yoksunluk
- Author
-
ALDEMİR, Ayşe, primary
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
7. Güzeli Kurtarmak: Güzeli Yeniden Düşünmek Üzerine
- Author
-
ALDEMİR, Ayşe
- Subjects
Social ,Smooth,Beauty,Aesthetic,Negativity ,Sosyal ,Pürüzsüz,Güzel,Estetik,Negatiflik - Abstract
Güney Koreli filozof Byung-Chul Han tarafından yazılan Güzeli Kurtarmakisimli çalışmada, günümüz toplumunda “güzel”in anlaşılma ve ele alınma biçimleri, on dört başlık altında eleştirel bir yaklaşımla incelenmiştir. Han, iletişim teknolojilerinin gelişmesine paralel olarak, kapitalizmin de etkisiyle değişen paradigmalara ve günümüz toplumunda negatif anlamda dönüşümlere dikkat çeken bir kültür kuramcısı olarak bilinmektedir. Bu bağlamda onun üzerinde durduğu en temel olgulardan birisi, güzelin anlaşılmasında yaşanan dönüşümlerdir. Han, “Pürüzsüzlük” kavramı merkezinde, modern çağın güzellik anlayışı olarak sunulan pürüzsüzlüğün “neden güzel” olduğu sorusundan hareketle, “güzeli kurtarmaya” çalışma denemesi sunmaktadır. Pürüzsüzlüğü, olumluluk toplumunun bir göstergesi olarak değerlendiren yazar, güzelin bütün olumsuzluklardan nasıl uzaklaştırıldığını örneklerle açıklamıştır. Çalışmada pürüzsüzlüğün beden aracılığıyla sosyal ağda konumlanışı üzerinde duran Han, “like” (beğen) ve “sharing” (paylaşma)” temelli iletişimin, tüketim kültürü ve kapitalizm ile ilişkisini eleştirir. Han, modern çağın “güzel”e dair kavrayışı üzerine yeniden düşünme çağrısı yapmıştır ve güzelin, ahlak, politika, sanat, iletişim gibi disiplinler bağlamında irdelenmesiyle ilgili analizlere yer vermiştir. Bu çalışma, iletişimin sanat temelli düşünülmesi ve sanatın temel meselelerinden birisinin de güzel olduğu göz önüne alındığında, güzel ile iletişim arasındaki ilişkinin sorgulanımı bağlamında çeşitli ipuçları ortaya koymaktadır. Bu incelemede, Han’ın çalışmasının ana hatları üzerinde durulmakla birlikte, bir kısım eleştirilere yer verilmiştir.
- Published
- 2019
8. Selfie: Yüzün kaybı ve metalaşması bağlamında postmodern deneyim
- Author
-
Aldemir, Ayşe and Bölüm Yok
- Subjects
Emmanuel Levinas ,Sameness ,Face ,Image ,İmge ,Selfie ,Yüz ,Aynılık - Abstract
Duygu ve anlam bakımından sonsuz bir çeşitlilik gösteren yüz, var oluşun belirdiği zorlu bir sahne olarak değerlendirilebilir. Yüz, gerçekliği ve temsilleriyle birlikte ben-öteki diyalektiğinin merkezinde bir fenomen olarak, pek çok disiplinin temel meselesi olmuştur. Yüz, bir bilmece olarak her zaman “orada”dır. Şeffaflığın imgesi biçiminde, bireyin görsel temsilinin sunumunu gerçekleştiren yüz, modern hayatta kaybolmuş gibidir. Yüzün kendi gerçekliği yerine artık sonsuz sayıda üretilebilen imgeleri vardır. Bu çalışmada yüzün, selfie aracılığıyla imgesinin üretimi dolayımında, gerçekliğinin kaybedildiği, bir tür bozuma uğradığı ve “sergi” değeriyle metaya dönüştürüldüğü üzerinde durulmuştur. Yüzün metalaşması sonucu, Levinas’ın aşkınlığın ortaya çıkmasına en uygun yer olarak ifade ettiği yüz’ün, gerçek anlamını yitirdiği ve şeffaflaştığı öne sürülecektir. Selfie, ben’i vurgulayan, onu öne çıkaran ve ben’in kendi varoluşunu gerçekleştirebilmesi için başkası’yla yüz yüze olma sürecini kesintiye uğratan bir olgu olarak değerlendirilebilir. Selfie’de bireyin ekranda kendi yüzüyle karşılaşması sonucu ortaya çıkan aynılık, Levinas’ın karşı çıktığı aynılıktır. Yüzün ve bir imge olarak selfie’nin anlamını sorgulama amacında olan bu çalışma, Levinas’ın düşünceleri bağlamında selfie’yi okuma denemesidir. Levinas’ın, “başkası’nın yüzü”, “aşkınlık”, “aynılık” gibi kavramları doğrultusunda ilerleyen çalışmada, selfie kültürüne eleştirel bir yaklaşım benimsenmiştir
- Published
- 2019
9. Kötülüğün sıradanlığı bağlamında sosyal medya: Twitter'da Suriyeli mülteciler örneği
- Author
-
Aldemir, Ayşe, Aymaz, Göksel, and Gazetecilik Anabilim Dalı
- Subjects
Social media ,Refugees ,Gazetecilik ,Journalism ,Twitter ,Syrians ,Arendt, Hannah ,Evil - Abstract
Yirminci yüzyılda peş peşe gerçekleşen trajik olaylar sonucu, insanlığın sınanma deneyimine tanıklık eden ve yurtsuzluğu tecrübe etmiş bir düşünür olarak Hannah Arendt'in çağını anlamaya dair geliştirdiği düşünceleri, bugünle ilişkilendirmek mümkündür. Hannah Arendt, milyonlarca Yahudi'nin ölüme gönderilmesinden sorumlu subay Karl Adolf Eichmann'ın Kudüs'te yargılanması sürecinde, düşüncesizlik ve yargı yetisinin kaybıyla ilişkilendirdiği kötülüğün sıradanlığı kavramını ortaya atmıştır. Bu çalışma, Arendt'in kötülüğün sıradanlığı kavramıyla, dijital çağın yaygın iletişim ortamı olan sosyal medya arasındaki ilişkiyi sorgulamayı amaçlamaktadır. Kötülük kavramı, sosyal ağda nefret söylemi, otoriteryen kişilik söylemi ve ötekileştirme bağlamında incelenmiştir. Çalışma, bireyin her an çevrimiçi olma ve sosyal ağda yaşam pratiklerini devam ettirme imkânı bulmasıyla birlikte giderek popülerleşen sosyal medyaya, eleştirel bir yaklaşımı esas almaktadır. Çalışmada kötülüğün sıradanlığı, Twitter'da Suriyeli mülteciler örneklemi üzerinden eleştirel söylem analizi yöntemiyle ortaya konulmaya çalışılmıştır. Sosyal ağlardan Twitter'da nefret ve şiddet temelli bir söylemin yaygınlaştığı ve sosyal ağın kötülüğün sıradanlaşmasında etkin bir role sahip olduğu çalışmanın bulguları arasındadır. Sosyal medyanın etkileşimsellik, hızlı yayılım gibi sahip olduğu özellikleriyle, kötülüğün belirlenimlerinin yayılımını kolaylaştırdığı, giderek normalleştirdiği, kötülüğün sıradanlaşmasında elverişli bir kullanım ortamı yarattığı ve sosyal medyanın kötülüğü sıradanlaştırdığı çalışmanın ulaştığı sonuçlardandır. Bu çalışma, Arendt'in anlama ve eylem odaklı politik düşüncesinin, dünya sevgisi ve ortak dünya söyleminin, modern zamanda bireye sorumluluklarını hatırlatma imkânına sahip olduğunu vurgulamaktadır. As a result of the tragic events happening one after another in the 20th century, it is possible to associate the present day with the ideas developed by Hannah Arendt in order to understand her era as a philosopher who witnessed the testing of humanity and experienced rootlessness. Hannah Arendt came up with the concept of the banality of evil which she associated with inconsideration and lack of judgement during the trial process of Karl Eichmann, the officer responsible for millions of Jewish people to be sent to their deaths, in Jerusalem. This study aims to examine the relationship between Arendt's banality of evil concept and social media, which is the popular communication medium of the digital age. The concept of evil has been reviewed in the context of hate speech, authoritarian personality speech and alienation on social media. The study is based on a critical approach towards social media which has increasingly become popular with individuals finding opportunities to be online at any moment and carry on their life practices on social network. In the study, the banality of evil is endeavored to be presented with the critical discourse analysis method through the sample of Syrian refugees on Twitter. It is among the findings of the study that hateful and violence-based speech is becoming popular on Twitter, and social network has an effective role on evil to become ordinary. The findings of the study also include that, with its transactional and quick expansion qualities, social media makes the dissemination of the determination of evil easier, normalizes evil gradually, creates a suitable environment of use for evil to be banal and makes evil ordinary. This study emphasizes that Arendt's political thoughts based on understanding and action, her love for the world and common world discourse present the opportunity to remind individuals of their responsibilities in modern times. 360
- Published
- 2018
10. SELFIE: YÜZÜN KAYBI VE METALAŞMASI BAĞLAMINDA POSTMODERN DENEYİM
- Author
-
Aldemir, Ayşe, primary
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
11. KÖTÜLÜĞÜN SIRADANLIĞI VE SOSYAL MEDYA: TWİTTER'DA SURİYELİ MÜLTECİLER ÖRNEĞİ.
- Author
-
ALDEMİR, Ayşe
- Subjects
- *
CRITICAL discourse analysis , *HUMAN behavior , *SYRIAN refugees , *TELECOMMUNICATION , *DISCOURSE analysis , *AUTHORITARIAN personality - Abstract
Developments in communication technologies and digitalization dominating all areas of life brought the coexistence of transformations in social and individual sense. This involves change in time-space, identity and reality perception, existence of evil as a human action, and its influence areas. Due to digital environment's qualities, evil can reach a wider mass effectively and easily. The thoughts of Hannah Arendt, a theoretician dedicated to the problem of understanding evil, were considered guiding in understanding evil on social media. This study aims to bring evil on social media to question in terms of the "banality of evil" associated with absence of thinking and loss of judgement capacity. Questions "Is it possible to associate discourse types like hate speech towards Syrian refugees on social media with the banality of evil?" and "Is it effective in evil's circulation regarding social media features?" were asked. With a critical approach, evil was presented within hate speech, marginalization and authoritarian personality using critical discourse analysis with Syrian refugee Twitter examples. Based on discourse analysis, it can be stated experiences of evil on social media are ordinary, simple and superficial in Arendt's terms; social media provides a convenient environment to spread and normalize evil by popularizing it. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2020
12. Sosyal Medyada Şeffaflığın Şiddeti ve Auradan Yoksunluk.
- Author
-
ALDEMİR, Ayşe
- Subjects
- *
SOCIAL networks , *SOCIAL media , *EXTRAVERSION , *OPTIMISM , *COMMODIFICATION , *ORGANIZATIONAL transparency - Abstract
Nowadays, transparency has gained itself a continuous and safeguarded ground in the field of communication with its function of contradicting negativity and highlighting positivity as a manner of discourse. While transparency promotes extroversion and performance, it brings about the loss of aura by eliminating the distance. Social media is one of the effective channels through which transparency discourse emerges as excessive communication and extreme news. In a world where everything is displayed and transformed into a show, social network users have their own unique advertising objects. Excessive display makes things ready to be consumed by purifying them from the secrets that they carry inside and starts the commodification process. Thus, in the Baudrillardian sense, the loss of "aura of sight" takes place and appearance becomes superficial by transforming into image. Byung-Chul Han conceptualizes the self exposing itself in every way to attract the other's attention and to gain their interest and admiration as "the intensity of transparency". The aim of this study is to discuss the transformation that social networks create on surveillance and panoptic control processes through concepts such as "aura", "transparency", "obscenity", and "digital panopticon" and to draw attention to the intensity of positivity resulting from transparency. In the study, Facebook is preferred among the social media applications as the medium on which the topics of examination will be discussed. However, research will not be conducted on accounts and profiles individually; instead, a critical examination will be carried out over the possibility of transparency emerging from Facebook as a medium. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
13. HANNAH ARENDT’S THOUGHTS ON THE PROBLEM OF THE LANGUAGE OF VIOLENCE IN SOCIAL MEDIA AND AMOR MUNDI PHILOSOPHY AS A SOLUTION
- Author
-
ALDEMİR, Ayşe, primary
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
14. SOSYAL MEDYADA ŞİDDET DİLİ SORUNUNA KARŞI HANNAH ARENDT’İN DÜŞÜNCELERİ VE BİR ÇÖZÜM YOLU OLARAK AMOR MUNDİ FELSEFESİ.
- Author
-
ALDEMİR, Ayşe
- Abstract
Copyright of Gumushane Universty Electronic Journal of the Faculty of Communication / Gümüshane Üniversitesi Iletisim Fakültesi Elektronik Dergisi is the property of Gumushane Universitesi Iletisim Fakultesi Elektronik Dergisi (e-GIFDER) and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
15. Türkiye ve Japonya'da İngilizce öğretmeni yetiştirme sistemlerinin karşılaştırılması
- Author
-
Aldemir, Ayşe Yeliz, Er, Kemal Oğuz, Sosyal Bilimler Enstitüsü, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Foreign language teaching ,Turkish Education System ,English Language Teacher Training ,Turkey ,Eğitim ve Öğretim ,Japanese Education System ,İngilizce Öğretmeni Yetiştirme ,Teacher Training ,Teacher training ,Türk Eğitim Sistemi ,Japon Eğitim Sistemi ,Japan ,English ,Education system ,Education and Training ,Öğretmen Yetiştirme - Abstract
Balıkesir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı, Bu çalışmanın amacı; Türkiye ve Japonya'daki İngilizce öğretmeni yetiştirme sistemlerinin karşılaştırılarak benzerlik ve farklılıklarının tespit edilmesidir. Bu amaçla; Türkiye ve Japonya'daki mevcut genel eğitim sistemleri, öğretmen yetiştirme sistemleri ile öğretmen istihdamı ve İngilizce öğretmeni yetiştirme sistemleri ele alınmıştır. Konusu bakımından bir ülkelerarası karşılaştırmalı eğitim araştırması olan bu çalışmada sıklıkla yatay ve tanımlayıcı yaklaşım kullanılmıştır. Gerekli verilerin toplanması amacıyla; çalışmayla ilgili olan kitaplar, dergiler, makaleler, tezler, üniversitelerin ve Eğitim Bakanlıklarının internet sayfalarından elde edilen dokümanlar derlenmiştir. Bu araştırma, Japonya'da örnek olarak seçilen üniversitelerin İngilizce Öğretmenliği Lisans ve Yüksek Lisans Programları'nın 2009-2010 Akademik Yılı ile sınırlıdır. Elde edilen bulgular sonucunda; Türk ve Japon Genel Eğitim Sistemleri, Öğretmen Yetiştirme Sistemleri ve öğretmen istihdamının ve İngilizce Öğretmeni Yetiştirme Sistemlerinin benzerlik gösterdiği söylenebilir. Türkiye'de merkezi yapı mevcutken, Japonya'da yerel yönetimler de eğitimde söz hakkına sahiptir. Türkiye ve Japonya'da eğitim süresi farklı olsa da, eğitimin amacı ve temel ilkeleri birbiri ile benzerlik göstermektedir. Türkiye'de 4. sınıfta başlayan İngilizce öğretimi, Japonya'da ortaokul 1. sınıfta başlamaktadır. Her iki ülkede de liselere ve yükseköğretime giriş sınavı oldukça zorludur. Üniversiteye giriş sınavlarında Türkiye'de sadece çoktan seçmeli test olarak uygulanırken, Japonya'da testlerin yanı sıra sözlü sınav da yapılmaktadır. Türkiye'de tüm öğretmenlerin lisans mezunu olmaları esasken, Japonya'da lise öğretmenlerinin birinci sınıf sertifikaya sahip olabilmeleri için yüksek lisans derecesine sahip olmaları gerekmektedir. Japonya'da sertifika sistemi uygulanmakta ve öğretmenler her 10 yılda bir sertifikalarını yenilemek zorundadır. Her iki ülkede de öğretmenlik hayat boyu garantili bir iş olarak görülmektedir ve kanunlara aykırı davranmadıkları sürece, öğretmenler işte çıkarılamamaktadır. Japonya'da İngilizce öğretiminin niteliğini arttırabilmek amacıyla JET Programı uygulanmaktadır. Türkiye'de ise böyle bir uygulamanın başlatılması, küçük yaşta öğretilmeye çalışılan İngilizce'nin daha iyi aktarılmasını sağlayabilir. Yapılan bu çalışmanın, hem Türk Genel Eğitim Sistemi ve Öğretmen Yetiştirme Sistemi hem de İngilizce öğretmeni yetiştirme konusunda yapılacak geliştirme faaliyetlerine ve yeni çalışmalara katkıda bulunacağı düşünülmektedir., The aim of this study is to determine the similarities and differences by comparing English Language Teacher Training Systems in Turkey and Japan. To this end, the current general education systems, teacher training systems and teacher employment as well as English Language Teacher training systems are discussed. In this study which is a cross-national education study in terms of its theme, horizontal and descriptive approach are widely used. In order to get the required data; books, journals, articles, thesis and documents downloaded from universities' and Ministries of Education websites are collected and gathered together. This study is limited to the English Language Teacher Training Undergraduate and Graduate Programmes of the universities chosen as samples in Japan and to the Academic Year 2009-2010. As a result of the findings; the Turkish and Japanese General Education System, Teacher Training Systems and the teacher employment and English Language Teacher Training Systems can be said to be similar in general terms. While there is central authority in Turkey, local governments have also the voice in educational affairs. Although the education period is different in Turkey and Japan, the aim and basic principles of education show similarities. English language teaching which starts at forth grades in Turkey begins at the first grade of junior high schools in Japan. The high school and university entrance exams in both countries are difficult. Although the university entrance exams involve multiple choice questions in Turkey, an interview is also applied in Japan. While all the teachers must have an undergraduate degree in Turkey, the high school teachers in Japan must have a master's degree in order to get the first class certificate. A certificate system is used in Japan and the teachers should renew their licenses in every 10 years. Teaching profession is a life-long-guaranteed job in both countries and the teachers cannot be dismissed unless they behave against the laws. In Japan, JET Program is available in order to improve the quality of English language teaching. The introduction of such an application in Turkey may enable better English language teaching that begins at early ages. It is thought that this study will contribute to the development activities and new studies that may be carried out in both Turkish General Education System and Teacher Training System as well as English Language Teacher Training in Turkey.
- Published
- 2010
16. Henri Poincaré'nin bilim anlayışı
- Author
-
Aldemir, Ayşe, Korlaelçi, Murtaza, and Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Philosophy ,Felsefe - Abstract
Anlaşılabilir olma adına kimi kurgulamaların ve yorumlamaların çokluğuna rağmen, bir olgu olarak bilimi tanımlamak noktasında büyük sıkıntılar yaşanmaktadır. Çağımızın büyülü sözcüklerinden biri olarak bilimin günümüzdeki işlevi ve hayatımızdaki yeri irdelendiğinde bu kavram üzerinde bu kadar fazla durulmasının nedeni daha iyi anlaşılacaktır. Biz bu çalışmamızda Henri Poincaré'nin bilim anlayışını ele alarak geçmişte bilime yüklenen anlamları, bilimsel yöntemin işleyişini, matematik ve fiziksel bilimlerin konumunu ve bilimin objektif değeriyle birlikte ahlâk ile olan ilişkisini vermeyi amaçladık. Bu nedenle ilkin bilim ve felsefe ayrımını ortaya koyarak, Henri Poincaré öncesinde bili teorilerinden ve bilim tarihi sürecinde dönemsel olarak bilim anlayışlarından söz etmeyi uygun gördük.Bilimsel bilginin 20. yüzyıldaki gücü, insan hayatına getirdiği katkılar ve bu süreçte bilimin mahiyetine dair yapılan sorgulamalar Henri Poincaré'yi de etkisi altına almıştır. Bilimi felsefesinin merkezî bir kavramı haline getiren Poincare, bütün olgulara bu açıdan yaklaşır. Poincaré bilimde uzlaşımın yerini ve önemini vurgulayarak fizik, matematik ve geometride uzlaşımın rolünü ortaya koymuştur. Ayrıca Poincaré matematikte sezginin önemini vurgulayarak, matematik felsefesinin üç büyük okulundan sezgiciliğin öncülerinden birisi olmuştur.Poincaré'ye göre bilimsel bilginin amacı hakikati araştırmak ve içinde bulunduğumuz dünyayı anlamaya çalışmaktır. Bunun için de elimizden gelen çabayı göstermeli ve ?şu temaşa evindeki yerimizin bedelini? ödemeye çalışmalıyız.Anahtar Kelimeler: Bilgi, bilim, uzlaşım, basitlik, kullanışlılık, sezgi, yaratıcı düşünce. In spite of some speculations and comments, there are great problems to define science as a fact. When the function and the position of science - that is one of the mysterious words ?at the present day, is examinated, we will understand the reason of why we have to dwell upon of it. We purposed to give the meanings that leaned against science, running of scientific method,the position of mathematical and physical sciences and the relation of science?s objective worths and ethic ,by taking H. Poincaré?s science intellect.So we firstly decided to talk about scientific theories and scientific intellect at the duration of science history before H. Poincaré ,by exposing the difference of science and philosophy.The scientific information?s power of in XIX. century and easiness? to man life, and interrogates to sciences were interested to Henri Poincaré.Poincaré, Who puts the science at the center of his philosophy, approaches to all facts with this view. Poincaré exposed compromise role of mathematics, physics and geometry by accentuating the importance and the position of compromise at science. An also Poincaré became a pioneer of intuitionism,that is one of the three school?s of mathematical philosophy?s, by accentuating the importance of intuition at mathematic.According to Poincaré, scientific information?s aim is to research the truth and `to understand the world we live in?. So we have to make an effort and `pay the price of our position?s equivalent in this spectacle house ?.Key Words: Information, science, compromise, simplicity, suitability, intuition, creative mind. 128
- Published
- 2008
17. A comparison of pre-service English Language Teacher Training Systems in Turkey and Japan
- Author
-
ALDEMİR, Ayşe Yeliz, primary and ER, Kemal Oğuz, additional
- Published
- 2012
- Full Text
- View/download PDF
18. Türkiye ve Japonya'da İngilizce Öğretmeni Yetiştirme Sistemlerinin Karşılaştırılması.
- Author
-
Aldemir, Ayşe Yeliz and Er, Kemal Oğuz
- Subjects
EDUCATION research ,TRAINING of English teachers ,COMPARATIVE education ,STUDENT teachers - Abstract
Copyright of Journal of Faculty of Educational Sciences is the property of Ankara University, Faculty of Educational Sciences and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2012
19. HANNAH ARENDT’İN YURTSUZLUK DENEYİMİ BAĞLAMINDA SURİYELİ MÜLTECİLER KRİZİ: KURBAN VE ÖTEKİ
- Author
-
ALDEMİR, Ayşe
- Subjects
Suriyeli Mülteciler,Ortak Duyu,Sosyal Medya,Öteki ,Syrian Refugees,Common Sence,Social Media,The Other - Abstract
Yurtsuzluk ve göç, tarih boyunca iltica eden ve kendisine sığınılan için konukseverlik, uyum sağlayabilme, yabancıyı koruma gibi olgular açısından “sınanma deneyimini” de içinde barındıran bir mesele olmuştur. Benzer bir sınanma 2011’de Suriye’de başlayan iç savaş sonrası Ürdün, Mısır, Türkiye gibi ülkelere göç eden mülteci akınıyla gerçekleşmiştir. Bu çalışmada, mülteci krizi, yurtsuzluğu deneyimleyen bir düşünür olarak Hannah Arendt’in mültecilik deneyimi ve Arendt’in politik düşüncesinde çok önemli bir yere sahip olan “kendini evinde hissetmek, başkasının zihnine konuk olmak ve dünyaya minnet duymak” biçiminde ifade ettiği olgular bağlamında ele alınacaktır. Çalışmada özellikle cevabı aranan, “Dünyada mültecilere karşı büyüyen faşist ve ırkçı dalganın etkisiyle mültecilere hiçbir şekilde sığınma hakkı verilmemesi gerektiği söyleminin giderek kendisine daha fazla taraftar bulduğu günümüzde, Arendt’in anlamaya çalışan ve eylem odaklı politik düşüncesinin, modern insana sorumluluklarını hatırlatması mümkün müdür?” sorusudur. Sorgulama konusu olan meseleler, Twitter’da mülteci krizi üzerinden geliştirilen sosyal linçlerin fenomenolojik araştırması yapılarak ortaya konulmaya çalışılacaktır. Sosyal ağlardan Twitter’ın mülteci dalgası üzerinden nefret ve şiddet temelli bir söylemi yaygınlaştırdığı ve bunu “sıradanlaştırdığı” çalışmanın bulguları arasındadır. Arendt’in yurtsuzluk deneyimi ve politik kavramlarının, mülteci krizini anlama-çözümlemede ve yerlinin mülteciye karşı sorumluluklarını anımsatmada bir imkân olabileceği ulaşılan sonuçlardandır., Statelessness and migration throughout history has included the “experience of being tested” both for the refugee and the asylum provider in terms of hospitality, assimilation, and protecting the stranger. A similar testing experience has taken place as a result of the wave of refugees migrating into countries such as Jordan, Egypt, and Turkey following the Syrian Civil War which began in 2011. In this study, the refugee crisis will be examined within the context of Hannah Arendt’s experience of being a refugee as a stateless philosopher, and the ideas of “feeling at home, being a guest in another’s mind, and feeling grateful towards the world”which occupy a significant place within Arendt’s political frame of thought. The main question for which the study seeks the answer is: “Today, as the idea that refugees should not be granted asylum in any way finds an increasing amount of support through the influence of the growing fascistand racist reactions against refugees, can Arendt’s questioning and action-focused political thought remind the modern individual of theirresponsibilities?”. The issues pertinent to the discussion will be presented through a phenomenological analysis of the social media bullying regarding the discussion of the refugee crisis on Twitter. One of the findings of the study is that the social network Twitter popularises a discourse based on hatred and violence regarding the refugee crisis and makes such discourse commonplace. Another finding suggests that Arendt’s experience of statelessness and her political concepts can be a means of understandingdeciphering the refugee crisis and reminding locals of their responsibilities towards the refugee population
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.