Search

Bu çalışmanın amacı, yedinci sınıf İngilizce dersinde farklılaştırılmış öğretimin akademik başarı üzerine etkisini araştırmaktır. Buamaç doğrultusunda, yedinci sınıf altıncı ünite olan Celebrations (Kutlamalar) teması ve temaya ait kazanımlara için farklılaştırılmışöğretim uyarınca ders planları hazırlanmıştır. Araştırmada ön-test son-test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Öğretiminfarklılaştırılmasından önce, öğrencilerin öğrenme profilleri incelenmiştir. Deneysel işlem süresince, farklılaştırılmış öğretimin uygulandığıgrupta içerik, süreç ve ürün ögeleri farklılaştırılırken, müdahale edilmeyen programın uygulandığı grupta ise mevcut öğretime devamedilmiştir. Araştırmanın farklılaştırılmış öğretim uygulanan deney grubunu ve müdahale edilmeyen öğretim programının uygulandığıkontrol grubunu 2018-2019 eğitim öğretim yılı Malatya ili Pütürge ilçesinde bulunan ve benzer özelliklerdeki ortaokullara devam eden 54öğrenci oluşturmaktadır. Her iki gruba da Celebrations teması başarı testi deneysel işlemden önce ön-test, öğretimden sonra da son-testolarak uygulanmıştır. Araştırmada hem deney hem kontrol grubundaki öğrencilerin akademik başarılarında son test lehine anlamlı birfark bulunmuştur. İki grubun son test puanları arasında da anlamlı bir fark vardır. Buna göre, her iki öğretim de akademik başarı artırmadaetkili iken farklılaştırılmış öğretim müdahale edilmeyen öğretim programından daha etkili olmuştur. Elde edilen bu sonuçlardan dolayı,Celebrations teması öğretiminde akademik başarının artırılması için farklılaştırılmış öğretimin kullanılabileceği önerisi getirilmiştir, The aim of this study is to investigate the effects of differentiated teaching on academic achievement in seventh-grade English courses. Forthis purpose, lesson plans were prepared in accordance with the differentiated instruction for the achievement of the Celebrations theme,the sixth-grade sixth unit. In the research, a semi-experimental pattern with a pretest-posttest control group was used. The learning profilesof the students were examined before the teaching was differentiated. During the experimental process, while the content, process andproduct items were differentiated in the group where differentiated instruction was applied, the current education continued in the groupwhere the non-intervention program was applied. 54 students attending secondary schools with similar characteristics in Malatya provinceof 2018-2019 academic year constitute the experimental group in which the differentiated education was applied and the control group inwhich the non-interfering education program is applied. The celebrations theme achievement test was applied to both groups as a pre-testbefore the experimental process and as a post-test after the teaching. In the research, a significant difference was found in favor of the posttestin the academic success of students in both experimental and control groups. There is also a significant difference between the posttestscores of the two groups. Accordingly, while both teaching was effective in increasing academic achievement, differentiated teachingwas more effective than non-interfering teaching programs. Due to these results, it has been suggested that differentiated instruction canbe used to increase academic success in Celebrations theme teaching

The concept of Mathematics Examination Anxiety needs to be highlighted because of being important for academic success and future plans of students. However, this research’s scope is middle school seniors. This paper struggles to present the data with anxious students about mathematics examinations while they are on transition step to high-school. The participants of this study were 375 seniors from 14 different middle schools, in Malatya. In the research, Mathematics Examination Anxiety Scale (Şan, 2014) was adapted for 8th grade students and applied to determine the level of the mathematics examination anxiety. Also, the relations between the followings were examined: Mathematics Examination Anxiety Level, Academic Success both in general and mathematics in fall semester, the raw score of both High-School Entrance Exam in mathematics and the overall tests, gender, parents education level, gender of students’ mathematics teachers. Middle school seniors show mathematics examination anxiety symptoms “frequently”. The frequency level significantly differentiated according to gender and parents’ educational status. The level is also found to be correlated with academic success. Middle school senior students show higher mathematics examination anxiety levels than regular students. This emotional-state is limited to evaluative academic tasks but could be extended too many educational situations as participation and homework tasks. It is suggested that assessment process should include the affective measurements for middle school students., El concepto de ansiedad del examen de matemáticas debe destacarse. Es importante para el éxito académico y los planes futuros de los estudiantes. Sin embargo, el alcance de esta investigación es de estudiantes de ocho grados. Este documento se esfuerza por presentar los datos con estudiantes ansiedad del examen de matemáticas mientras están en el paso de transición a la escuela secundaria. Los participantes de este estudio fueron 375 estudiantes del último año de 14 escuelas intermedias diferentes, en Malatya. En la investigación, la Escala de ansiedad por el examen de matemáticas (Şan, 2014) se adaptó para estudiantes de 8 ° grado y se aplicó para determinar el nivel de ansiedad del examen de matemáticas. Asimismo, se examinaron las relaciones entre los siguientes: ansiedad del examen de matemáticas, éxito académico tanto en general como en matemáticas en el semestre de otoño, Los resultados brutos del examen de ingreso a la escuela secundaria tanto en matemáticas como en las pruebas generales, género, nivel de educación de los padres, género de los profesores de matemáticas de los alumnos. Ocho grados muestran síntomas de "ansiedad ante los exámenes matemáticos" con frecuencia. El nivel de frecuencia significativamente diferenciado según género y estado educativo de los padres. El nivel también se correlaciona con el éxito académico. Este estado emocional se limita a tareas académicas evaluativas, pero podría extenderse a muchas situaciones educativas como participación en clase y tareas para el hogar. Se sugiere que el proceso de evaluación debe incluir medidas afectivas para estudiantes de ocho grados.

Araştırmanın konusu XVIII. Yüzyılda yaşamış bir Osmanlı âlimi olan Dâvûd bin Muhammed el-Karsî'nin hayatı, yaşadığı dönem, eserleri ve Şerhu'l-Besmele ile er-Risâletü'n-Nûriyye adlı eserlerinin tahkik ve tahlil edilerek ilim dünyasının istifadesine sunulmasıdır. Amacı ise müellifin tefsir metodunun ve tefsir ilmine katkısının tespit edilmesidir. Araştırma giriş ve dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Dâvûd-i Karsî'nin hayatı ve eserleri ele alındı. İkinci bölümde Karsî'nin Şerhu'l-Besmele adlı eseriyle ilgili genel bilgiler verilip ayrıca eserin geniş bir tahlili yapıldı. Üçüncü bölümde müellifin er-Risâletü'n-Nûriyye adlı eseri hakkında önceki bölümdeki metot üzere genel bilgiler verilip eserin geniş bir tahlili yapıldı. Yapılan bu tahlillerde Karsî'nin tefsirciliği de ele alındı. Son olarak dördüncü bölümde önce Şerhu'l-Besmele ardından er-Risâletü'n-Nûriyye adlı eserlerin Arapça tahkikli neşrine yer verildi. The theme of our research includes the period of Dâvûd bin Muhammed al-Karsî, an Ottoman scholar who lived in the 18th century, and the examination of the works of Sharhu'l-Basmala and Ar-Risâlatu-Nurıyya. It can be said that such a study will contribute to the world of science.Our research consists of introduction and four sections. In the first part, the lives and works of Dâvûd-i Karsî were discussed. In the second part, general information about Karsi's work Sherhu'l-Besmele was given and a comprehensive analysis of the work was performed. In the third chapter, general information about the method of the work called Ar-Risâletü-Nuriyye was given and a comprehensive analysis of the work was done. In these analysis, Karsi's interpretation was also discussed. Finally, in the fourth chapter, an investigation into the Arabic language of the works Sharhu'l-Basmala and Er-Risâletü-Nuriyya was given. 169

Bu araştırmanın amacı, öğretmen rollerininyerine getirilme düzeyine ilişkin öğrenci algılarını belirlemektir. Bu amaçdoğrultusunda ilköğretim 8.sınıf matematik dersi öğretmen rollerinin yerinegetirilmesine ilişkin öğrenci algıları ne düzeydedir ve bu düzey öğretmenlerinhangi değişkenlere göre farklılaşmaktadır şeklinde ifade edilen alt problemlerecevap aranmıştır. Tarama modelinin kullanıldığı bu araştırmanın evrenini, 2011-2012eğitim-öğretim yılında Malatya il merkezinde bulunan ve Milli EğitimBakanlığına bağlı 71 resmi ortaokulunun 8. sınıf öğrencileri, örneklemini isefarklı sosyoekonomik çevrelerdeki okullardan “uygun/kazara örnekleme” yoluylaalınan 371 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama amacıyla “ÖğretmenRollerine İlişkin Öğrenci Algıları Ölçeği” ile “Öğretmen Bilgi Formu”kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizi için SPSS 17.0 paket programıkullanılmış; Frekans (f), Yüzde (%), faktör analizinin yanı sıra Mann-WhitneyU, Kruskall Wallis H gibi anlamlılık testlerinden yararlanılmıştır.Araştırmanın sonucunda, öğretmen rollerinin “çoğu zaman” düzeyinde yerinegetirildiği, öğretmenlerin teknolojik araçlardan yararlanamadığı, öğretmenlerincinsiyetlerine, kıdemlerine, sınıf mevcuduna, yöneticilik görevi icra etme vedisiplin kurulu üyeliği değişkenlerine göre anlamlı farklılık bulunduğu diğerdeğişkenlere göre fark bulunmadığı ortaya çıkmıştır. Çalışmada, matematiköğretmenlerinin rollerini çoğu zaman gösterdikleri, mesleklerini severekyaptıkları, öğrencileri soru sormaya teşvik ettikleri, özgüvenlerinin yüksekolduğu, teknoloji kullanımı konusunda yetersiz oldukları, gibi sonuçlaraulaşılmıştır. Bunun yanı sıra, bayanların erkeklere, lisansüstü öğretimgörenlerin görmeyenlere, yöneticilik görevi yürütmemiş olanların yürütenlere vedisiplin kurulu üyeliği olmayanların olanlara göre daha yüksek; 16 yıl ve üzerikıdemi olanların diğerlerinden daha düşük düzeyde yerine getirdiği görülmüştür.Bu sonuçlar doğrultusunda öğretmenlerin öğrencilere daha fazla soru sorması,matematik öğretiminde teknoloji konulu hizmet-içi seminerler düzenlenmesi,öğretmenlere yönelik öğretim programı tanıma sınavlarının yapılması yöneticilikve disiplin kurulu üyeliğinin sonuçlarının adaylara hatırlatılması gibiöneriler sunulmuştur., The purpose of this study is determining the studentperceptions related mathematics teacher’s level of fulfillment. To realize thisgoal this study tries to answer the following questions: “(a) what is the levelof student perceptions regarding the fulfillment of 8th grade mathematicsteacher roles?, (b) which variables of the teachers differ this level?”. Theuniverse of the study is comprised of 8th grade students of official middleschools in Malatya city center in 2012-2013 academic year. The sample wasconsisted of 371 eight-grade students who were at the different socio-economiclevels with the methods of convenient (accidental) sampling. "StudentPerception Scale Related to Teacher Roles" and "Teacher InformationForm" were used for data collection in the research. For the analysis ofthe obtained data, statistical package program was used; frequency (f),percentage (%), factor analysis, Mann-Whitney U, Kruskall Wallis H were used. Asa result of the research, it was found that there was no difference compared tothe other variables in which the teacher roles were performed at the "mostof the time" level, the teachers were not able to benefit from thetechnological tools, the genders of the teachers, the seniority, the classpresence, the managerial duty and the variables of the disciplinary boardmembership. In the study, results such as the fact that mathematics teachersoften show their roles, love doing their profession, encourage students to askquestions, have high self-esteem, and are inadequate in using technology. Inaddition, women, post graduated, do not have managerial duties or disciplinarycommittee membership teachers perform more than the others do. On the otherhand, teachers who has 16 years or more seniority perform at a lower level thanothers do. In line with these results, following suggestions were presented:teachers could ask more questions to the students, experts could organize thein-service seminars on technology in teaching mathematics, could be appliedcurriculum recognition test to the teachers, and reminding the candidates aboutthe results of the management and disciplinary board membership.

Buçalışmanın amacı, ilköğretim ikinci kademe okullarında görev yapan matematik dersiöğretmenlerinin ilköğretim kurumları sınıf geçme yönetmeliği ile ilgiligörüşlerini ortaya koymaktır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden görüşmetekniği ile açık uçlu yazılı anket tekniği bir arada kullanılmıştır. Araştırmavarolan durumu ortaya koyuyor olması nedeniyle betimsel nitelikli birçalışmadır. Çalışmada öğretmenlerle görüşülme yolu tercih edilmiş, ancakgörüşme sırasında ses kayıt cihazının kullanımından kaygı duyan öğretmenlereaçık uçlu yazılı anket uygulanarak veriler toplanmıştır. Toplanan verilernvivo9 paket programına girilmiş, görüşmelere ilişkin analizlere ulaşılmıştır.Ulaşılan analiz sonuçlarına göre, görüşlerine başvurulan öğretmenlerinilköğretim kurumları sınıf geçme yönetmeliğinin sınırlılıkları hakkında görüşbildirdiği, yönetmeliğin faydalarına değinen 4 tane öğretmen olduğu ve mevcutdurumun iyileştirilmesi için öneriler getirildiği görülmüştür. Mevcutyönetmeliğin sınırlılıkları arasında en fazla öğrencilerden kaynaklanansorunlara referans olunduğu, öğretmenlerden kaynaklanan sorunlara veyönetmeliğin son halinden kaynaklanan sorunlara da sıkça yer verildiğigörülmüştür. Bu veriler doğrultusunda, mevcut durumun iyileştirilmesi içinişevuruk öneriler sıralanmaya çalışılmıştır., The purpose of this study is to investigate the views of mathematicsteachers about the elementary regulations on classroom passing in Turkisheducation system. Interview method and open-ended questionnaire methods wereemployed together. This is a descriptive study due to exposing the presentdata. Although interview method was preferred, the open-ended questionnaire forsome teachers avoiding to accept voice recording, was used to get morediversity. Data was entered to Nvivo9 package program and analyzed. Accordingto the analyzes, all of the teachers taking part in this research expressedtheir opinion on the disadvantage of present written regulations aboutpromotion system. 4 of 15 teachers expressed advantages of this system and allof them recommended some suggestions to fix present negativities. The mostreferred disadvantage of the system was problems arising from students.Problems arising from teachers and written regulations were referredabundantly. In accordance with the data, some useful recommendations weresuggested.

Bu çalışmanın amacı, 2005 yılında hazırlanan ilköğretim birinci kademe Matematik Öğretim Programı ile ilgili değişiklikler hakkında yapılan değerlendirmeleri sorun temaları başlıkları altında toplamak, hangi sorunlara daha çok değinildiğini belirlemek ve bundan sonraki araştırmalar için araştırmacılara önerilerde bulunmaktır. 2005 yılında hazırlanan Matematik Öğretim Programı ile ilgili değerlendirmelerde bir konsensüs olup olmadığının araştırıldığı bu çalışma bundan sonraki araştırmalar için, hangi alanlarda eksiklikler olduğu hakkında fikir vermesi bakımından basamak niteliği taşımaktadır. Çalışmada ilköğretim birinci kademe matematik öğretim programının öğeleri, sınıf yönetimini etkileyen değişkenler ve öğretim materyalleri hakkında yapılan değerlendirmelerin yanı sıra geliştirilen öneriler de derlenmiş olup derleme işlemi için literatür taraması yöntemi kullanılmıştır. Yapılan derleme ile bazı sorun başlıklarında ortak görüşlerin olduğu görülmüştür. Bu sorun başlıklarının programda yeniden ele alınması ve düzeltilmesi gerektiği belirtilerek önerilerde bulunulmuştur. Bu çalışmadan elde edilen bulgular, yapılacak yeni çalışmalara basamak teşkil edecek nitelikte olup, ilköğretim birinci kademe matematik öğretim programlarının gelişimine katkı getireceği umulmaktadır.

Teknolojinin ilerlemesi ile birlikte internet yalnızca bilgisayarlarla ve internet kafelerde erişilebilecek ayrıcalıklı bir hizmet olmaktan çıkmış hayatımızın her alanına yayılmıştır. Bilgisayar başında geçirilen zamanın ayarlanamaması ve bireyin internet kullanma konusunda kendisini kontrol edememesi internet bağımlılığının oluşmasına neden olmaktadır. İnternet bağımlısı bireyler fiziksel sorunların yanı sıra psikolojik, sosyal ve akademik yaşamlarında da sorunlarla karşılaşmaktadır. Bu çalışmada, üniversite öğrencilerinin internet bağımlılıkları ve bunların çeşitli değişkenlere göre farklılaşma durumları incelenmiştir. Araştırma sonunda, öğrencilerin büyük çoğunluğunun internet bağımlılıkların “düşük” düzeyde olduğu görülmüştür. İnternet bağımlılıklarında cinsiyet, akademik başarı, derslere devam durumu, günlük internet kullanım süresi, internete bağlanılan yer, internete telefonla bağlanma değişkenlerine göre anlamlı farklılıklar görülürken; öğretim türü ve ailelerin gelir düzeyi değişkenlerine göre anlamlı farklılıklara rastlanmamıştır., Internet has spread to every area of our lives with the progress of technology and ceased to be a privileged service that can be accessed only with computers and in internet cafes. The widespread use of the internet also brings about many problems. Internet addiction is caused to occur depends on failure to set the time spent at the computer and individual's inability to control him/herself on using the internet. Internet addicted individuals confront with the problems such as psychological, social and academically as well as physical problems. In this study, the prevalence of internet addiction among college students and differentiation conditions of internet addictions according to several variables was analyzed.Statistical analysis of the data obtained via Internet Addiction Scale Kruskal Wallis H- test and Mann Whitney U-test were used. At the end of the study, the majority of students’ internet addiction level was found to be “low” level. While significant differences were observed in the internet addiction levels of students according to the gender, perception of academic achievement, course attendance, daily internet usage time, places connected to the internet, connect to the internet by phone, whereas no significant differences observed according to the type of education and income level of families.

The purpose of this study was twofold: (1) to determine scientific attitude levels of gifted students, and (2) to investigate whether their levels of scientific attitude differ on selected demographic variables. The sample of this survey study consisted of 147 gifted 12-16-year-old students studying in Malatya Science and Arts Center. Data were collected through the “Scientific Attitude Scale” developed by Battal and Gürgan (1998). The reliability coefficient was calculated as 0.708. Frequency and percentage tables, t tests, analyses of variance and chi-square tests were employed to analyze the data. Results showed that scientific attitude levels of gifted students are high and do not differ on gender, monthly income, level of parental education, and occupational status of mothers. According to chi-square test results, some differences between observed and expected data were detected and reported in the paper. Finally, some recommendations were made to develop scientific attitudes of gifted students. Bu araştırmanın amacı, üstün yetenekli öğrencilerin bilimsel tutum düzeylerini belirlemek, öğrencilerin bilimsel tutum düzeylerinin demografik değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını araştırmaktır. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Çalışma evrenini Malatya Bilim ve Sanat Merkezine (BİLSEM) kayıtlı 12-16 yaşlarında 147 üstün yetenekli öğrenci oluşturmaktadır. Bu öğrencilerin tamamına ölçek uygulanmıştır. Araştırmada veriler, Battal ve Gürgan (1998) tarafından hazırlanan Likert tipi “Bilimsel Tutum Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçeğin güvenirliği için yapılan Cronbach alpha güvenirlik analizinde güvenirlik, 0.708 olarak tespit edilmiştir. Toplanan verilerin çözümlenmesinde yüzde, frekans tabloları, t testi, ANOVA ve Ki-kare’den yararlanılmıştır. Elde edilen bulgular, üstün yetenekli öğrencilerin bilimsel tutum düzeylerine yaş, okul türü, cinsiyet, ailenin ortalama aylık geliri, anne-baba eğitim durumu ve anne meslek durumunun anlamlı bir etkisinin olmadığını göstermiştir. Maddeler, üzerinde yapılan Ki-kare testi sonuçlarına göre değerlendirilmiştir. Üstün yetenekli bireylerin bilimsel tutum düzeylerini yükseltmek için üstün yetenekli öğrencilere ve BİLSEM öğretmenlerine önerilerde bulunulmuştur.

Bu çalışmada; İlköğretim 8. sınıf öğrencilerinin ?Özdeşlikler? konusu erişilerine görselleştirmenin etkisi incelenmiştir.Araştırmanın deneysel çalışması, 2007-2008 eğitim ve öğretim yılı ikinci döneminde gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmanın çalışma grubunu, Hatay Kırıkhan Beş Temmuz İlköğretim Okulu'nda iki ayrı sınıftaki toplam 50 ilköğretim 8.sınıf öğrencisi oluşturmuştur.Araştırmada ?Özdeşlikler? konusu kontrol grubunda var olan öğretim yöntemiyle, deney grubunda ise görselleştirilmiş matematik öğretimi kullanılarak işlenmiştir. Bu araştırmada, kontrol gruplu ön test-son test deneysel deseni uygulanmıştır. Araştırmanın verileri, araştırmacı tarafından hazırlanan ?Özdeşlikler Başarı Testi?nin, ön test ve son test olarak uygulanmasıyla toplanmıştır.Veri analizinde ?bağımlı örneklemler t-testi? ve ?bağımsız örneklemler t-testi? kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; görselleştirilmiş matematik öğretimi kullanılarak öğrenim gören deney grubu öğrencileri ?Özdeşlikler? konusunu öğrenmede var olan öğretim yöntemiyle öğrenim gören kontrol grubu öğrencilerinden daha başarılı olmuşlardır; elde edilen bulgular doğrultusunda; Matematik dersinde görselleştirmeyi kullanmanın başarıyı artırması bakımından var olan öğretim yöntemine göre daha etkili bir yöntem olduğu söylenebilir.Anahtar kelimeler: Matematik Öğretimi, Öğretim Yöntemleri, Görselleştirme, Özdeşlikler. In this study, it is investigated that the impacts of visualization in mathematics on the understanding of the eighth grade students about the subject of ?Identities?.The survey at this study was made in the second term at 2007-2008 academic year. The work group of this study was constituted by the eighth grade students who are at two different classes in Kırıkhan Beş Temmuz Primary School in Hatay. And the total number of students was 50.In the survey, while the subject of the ?Identities? is applied to control group by the way of traditional method of instruction, the same subject is applied to experiment group by the way of visualization. In this fieldwork, the pattern of pre-test and post-test has been applied to the control group and experiment group. Then the data of the research was collected by using the success test of ?Identities? prepared by the researchers as pre-test and post-test.In the analysis of data, t-tests of dependent samples and t-tests of independent samples have been used. As a result of the survey in the subject of ?the Identities?, the students of experimental group who are taught by the visualization are more successful than the students who are taught by the usage of traditional teaching methods; according to the obtained findings; it can be said that the visualization in the teaching of Mathematics is a more effective method than the traditional teaching methods in terms of increasing the success in Mathematics.Key words: The Instruction of Mathematics, The Methods of Instruction, Visualization, The subject of Identities. 158

Bu çalışmanın amacı İngilizce dersinde blog kullanımının akademik başarıya ve derse yönelik tutuma etkisini incelemektir. Günümüzde, çağdaş öğrenme-öğretme kuramlarının ivme kazanmasıyla birlikte, pek çok alanda kullanımı giderek artan bloglar, eğitim alanında da kendisine yer bulmuştur. Bu çalışmada İngilizce dersi kapsamında gerçekleştirilen etkinlikler, bloglar aracılığıyla yayınlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Malatya ili Yeşilyurt ilçesi Sadreddin Konevi Anadolu İmam Hatip Lisesi 9.sınıfa devam eden, biri deney grubu (27), biri de kontrol grubu (28) olmak üzere toplam 55 öğrenciden oluşan iki grup oluşturmaktadır. Araştırmada nicel bir yöntem olan ön test ve son test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Araştırmada veriler başarı testi ve tutum ölçeği ve dereceli puanlama anahtarı aracılığıyla toplanmıştır. Deneysel işlem süresince deney grubunda yapılan etkinlikler öğrenciler tarafından kendi bloglarında yayınlanırken, kontrol grubunda aynı etkinlikler mevcut yöntemlerle gerçekleştirilmiştir. Her iki gruba araştırmacı tarafından pilot uygulamaları yapılmış olan akademik başarı testi, ön test ve son test olarak uygulanmıştır. Blog kullanımının derse yönelik tutuma etkisini incelemek için Tulgar (2018) tarafından geliştirilen İngilizce Dersine Yönelik Tutum Ölçeği, her iki gruba ön test ve son test olarak uygulanmıştır. Deney ve kontrol grupları tarafından gerçekleştirilen etkinliklerin nitelikleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığı araştırmacı tarafından geliştirilen dereceli puanlama anahtarıyla ölçülmüştür. Araştırmadan elde edilen veriler istatistik paket programı kullanılarak analiz edilmiştir. Verilerin analiz edilmesinin ardından elde edilen bulgulara göre, deney grubunda uygulanan İngilizce dersinde blog kullanımının, akademik başarıyı arttırmakla beraber kontrol grubuna kıyasla anlamlı bir fark yaratmadığı ancak deney grubu lehine olmak üzere tutuma yönelik anlamlı bir fark oluşturduğu görülmüştür. Deney grubu tarafından gerçekleştirilen etkinliklerin, kontrol grubuna kıyasla daha nitelikli ve özenli olduğu bulunmuştur.Anahtar Sözcükler: İngilizce Dersi, Etkinlik, Blog, Akademik Başarı, Tutum. The purpose of this study is to investigate the effect of using blogs in English lesson on academic success and attitudes towards the lesson. Today, with the acceleration of contemporary learning and teaching theories, blogs, increasingly popular, have taken a place in the field of education. The activities carried out in the English lesson in this study were published through blogs. The sample of the study consists of 55 students (27: experiment group, 28: control group) in Sadreddin Konevi Anadolu Imam Hatip High School that is located in Yeşilyurt, Malatya, Turkey.As a quantitative one, semi-experimental method with control group of pre-test and post-test was used. In this study, the data were collected by means of the academic achievement test, the attitude scale and the rubric for the activities. During the experimental process, activities in the experimental group were published on blogs by the students, whereas the same activities were carried out with the existing methods in the control group. The academic achievement test of which the pilot practices were done by the researcher, was applied to both groups as pre-test and post-test. To investigate the effect of using blog on the attitude, The Attitude Scale Towards The English Lesson developed by Tulgar (2018) was applied to both groups as pre-test and post-test. Whether there was a significant difference between the qualities of the activities carried out by the experimental and control groups was measured with the rubric developed by the researcher. The data obtained from the research were analyzed by statistical software. According to the findings obtained after analyzing the data, it was seen that although the use of blogs in English lesson increased the academic success, it did not make a significant difference on increasing academic success compared to the control group, but it made a significant difference upon the attitude in favor of the experimental group. The activities performed by the experimental group were found as more qualified and attentive compared to those done by the control group.Key Words: English Lesson, Activities, Blogs, Academic Success, Attitude. 119

Bu çalışmanın amacı, yedinci sınıf İngilizce dersinde farklılaştırılmış öğretimin akademik başarı, üst düzey düşünme ve problem çözme becerileri üzerine etkisini araştırmaktır. Bu amaç doğrultusunda, yedinci sınıf altıncı ünite olan Celebrations (Kutlamalar) ünitesi ve üniteye ait kazanımlara yönelik farklılaştırılmış öğretim tasarlanmış ve öğrencilerin üst düzey düşünme ve problem çözme becerileri için ünite ile ilişkili yapılandırılmış problemler sunulmuştur. Araştırmada ön-test son-test kontrol gruplu yarı deneysel desen kullanılmıştır. Öğretimin farklılaştırılmasından önce, öğrencilerin öğrenme profilleri incelenmiştir. Deneysel işlem süresince, farklılaştırılmış öğretimin uygulandığı grupta içerik, süreç ve ürün farklılaştırılmış, müdahale edilmeyen programın uygulandığı grupta ise mevcut öğretime devam edilmiştir. Araştırmanın farklılaştırılmış öğretim uygulanan deney grubunu 2018-2019 eğitim öğretim yılı Malatya ili Pütürge ilçesi Bakımlı Ortaokulu yedinci sınıfa devam eden 27 öğrenci, müdahale edilmeyen programın uygulandığı kontrol grubunu ise aynı ilçede benzer özelliklerdeki bir ortaokula devam eden 27 öğrenci oluşturmaktadır. Her iki gruba da Celebrations teması başarı testi ile üst düzey düşünme becerileri ve problem çözme kontrol listesi deneysel işlemden önce ön-test, öğretimden sonra da son-test olarak uygulanmıştır. Araştırmada hem deney hem kontrol grubundaki öğrencilerin akademik başarılarında son test lehine anlamlı bir fark bulunmuştur. İki grubun son-test puanları arasında da anlamlı bir fark vardır. Buna göre, her iki öğretim de akademik başarı arttırmada etkili iken farklılaştırılmış öğretim müdahale edilmeyen öğretim programından daha etkili olmuştur. Ayrıca, farklılaştırılmış öğretim öğrencilerin üst düzey düşünme ve problem çözme becerilerini olumlu etkilerken müdahale edilmeyen öğretim çok az etkilemiştir. Elde edilen bu sonuçlardan dolayı, Celebrations teması öğretiminde akademik başarının arttırılması ile üst düzey düşünme ve problem çözme becerilerinin istenilen düzeye yükseltilebilmesi için farklılaştırılmış öğretimin kullanılabileceği önerisi getirilmiştir. Anahtar Sözcükler: 7. Sınıf, Yabancı Dil Öğretimi, Farklılaştırılmış Öğretim, Akademik Başarı, Üst Düzey Düşünme Becerileri, Problem Çözme Becerileri The purpose of this study is to investigate the effects of differentiated instruction in English language lesson on academic achievement, higher-order thinking and problem solving skills. In order to analyze, sixth unit (Celebrations) of seventh grade English language lesson was differentiated in accordance with the attainment targets. Also, the structured problems related to the unit were used for students' higher-order thinking and problem solving skills. In this study, pre-test and post-test experimental design was used. Before the differentiation, learning profiles of all students were analyzed. During the experimental procedure, content, process and product were differentiated for the differentiated group and the other group was taught according to English language curriculum. The differentiated group consists of 27 seventh grade students in Bakımlı Secondary School that is located in Pütürge, Malatya, Turkey, whereas the other group consists of 27 seventh grade students in a secondary school similar to Bakımlı Secondary School in Pütürge. The achievement test and higher-order thinking and problem solving skills control list were applied for both groups as pre-test and post-test. At the end of the study, it was concluded that both differentiated English language instruction and English language curriculum made a significant difference on students' academic achievement, higher-order thinking and problem solving skills in favor of the post-test. However, the differentiated method is more effective than the methods of English language curriculum. In the light of these results, it is suggested that the differentiated method can be used for academic achievement, higher-order thinking and problem solving skills instead of the methods of English language curriculum.Keywords: 7th Grade, Secondary School, English Language Teaching, Differentiated Instruction, Academic Achievement, Higher-Order Thinking Skills, Problem Solving Skills. 120

Bu çalışmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin matematik sınavına yönelik kaygı düzeyi ile kesir sayı okuryazarlık düzeyini tespit etmektir. Bu amaç doğrultusunda, öğrencilerin matematik sınavı kaygılarını belirlemek amacı ile Şan (2014) tarafından geliştirilen matematik sınavı kaygısı ölçeği kullanılmıştır. Öğrencilerin kesir sayı okuryazarlık düzeylerini belirlemek amacı ile araştırmacı tarafından kesir sayı okuryazarlığı ölçeği geliştirilmiş ve bu ölçek aracılığı ile ortaokul öğrencilerinden veri toplanmıştır.Araştırma Bingöl il merkezindeki Vali Güner Orbay, Kaleönü, 100.Yıl Ortaokulları ve 15 Temmuz Şehitleri İmam Hatip Ortaokulu'nda öğrenimlerine devam eden öğrencilerle gerçekleştirilmiştir. Bu dört okuldaki toplam 499 öğrenciden veri toplanmıştır. Araştırmada, öğrencilere Matematik Sınavı Kaygısı Ölçeği ve Kesir Sayı Okuryazarlığı Ölçeği uygulanarak öğrencilerin matematik sınavı kaygı düzeyleri ve kesir sayı okuryazarlıklarının düzeyi belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca matematik sınavı kaygıları ve kesir sayı okuryazarlıkları ile öğrencilerin birinci dönem (güz dönemi) Matematik dersi karne notu ile genel ağırlıklı not ortalaması, cinsiyeti, sınıf mevcudu, anne-baba eğitim durumları ve matematik öğretmeninin cinsiyeti değişkenleri arasında herhangi bir ilişkinin olup olmadığı araştırılmaya çalışılmıştır.Toplanan veriler Microsoft Excel ortamında düzenlendikten sonra Jamovi paket programına aktarılarak detaylı analiz işlemleri gerçekleştirilmiştir. Yapılan analizler sonucunda öğrencilerin kolaylaştırıcı matematik sınavı kaygı düzeylerinin yüksek ve zorlaştırıcı matematik sınavı kaygı düzeylerinin ise düşük düzeyde kaygı gösterdikleri saptanmıştır. Bununla beraber toplam matematik sınavı kaygı seviyesinin düşük olduğu görülmüştür. Öğrencilerin kesir sayı okuryazarlık düzeylerinin ise düşük seviyede olduğu görülmüştür. Öğrencilerin matematik sınavı kaygı düzeylerinin kesir sayı okuryazarlık düzeyleri, matematik notu ve genel başarı notu ile negatif yönde zayıf bir ilişkide olduğu görülmüştür. Yine matematik sınavı kaygısı ile matematik öğretmeninin cinsiyetine göre farklılaşma olduğu, öğrencinin cinsiyetine, anne-baba eğitim durumuna göre ve sınıf mevcuduna göre farklılaşma olmadığı görülmüştür. Öğrencilerin kesir sayı okuryazarlık düzeyleri ile matematik notu ve genel başarı notu arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin kesir sayı okuryazarlık düzeyleri ile öğrencinin cinsiyeti, matematik öğretmeninin cinsiyeti ve anne-baba eğitim durumu ile aralarında anlamlı bir ilişki görülmemiş fakat sınıf mevcudu ile aralarında anlamlı bir ilişki olduğu saptanmıştır. This research aims to determine the level of anxiety and the number of literacy levels of secondary school students. Because of this, the mathematics exam anxiety scale developed by Şan (2014) was used to determine the students' mathematics exam concerns. The data were collected from secondary school students in order to determine the students' fraction number literacy levels by a fraction number literacy scale.Four hundred ninety-nine students of Vali Güner Orbay, Kale Önü, Yüzüncü Yıl and 15 Temmuz Şehitleri İmam Hatip Secondary Schools in the city centre of Bingöl Province attended in the survey. In this survey, the students were asked to determine the level of mathematics anxiety levels and the number of literacy levels by applying the Mathematics Exam Anxiety Scale and the Fraction Number Literacy Scale. Also, it was investigated whether there is any relation between mathematics exam anxiety, fraction number literacy, fall semester grade of mathematics and its average weighted grade, the gender of student, class size, parental education status and the gender of the teacher. After the collected data was edited in the software of Microsoft Excel, detailed analysis operations were performed by transferring to the Jamovi package program. As a result of the analysis, it was found that anxiety levels of the facilitator mathematics tests showed frequent anxiety symptoms and anxiety levels of complicated mathematics tests showed some anxiety symptoms. Moreover, it was observed that the total mathematics exam anxiety level was concentrated at the level of some anxiety. The number of literacy levels of the students was found to be low. It was found that students' anxiety levels were negatively correlated with the fraction number of literacy levels, mathematics grade and overall grade. Also, the gender of the mathematics teacher, the student's gender, the educational status of the parents and the class size did not affect students' anxiety levels.A positive relationship was found between students' mathematics grade and overall grade. There was no significant relationship between the fraction number of literacy levels of the students and the gender of the students, the gender of the mathematics teacher and the educational status of the parents. However, there was a significant relationship with class size. 106

Öğreterek öğrenme yöntemi, Almanya'da Fransız dili ve edebiyatı profesörü olan Jean-Paul Martin tarafından, 1985 yılında Fransızca öğretimi için ortaya atılmış bir yöntemdir. Başlarda yabancı dil öğretimi için ortaya çıkmış olsa da zamanla farklı okul türlerinde farklı derslerde de kullanılmaya başlanmıştır. Bu yöntemde temel prensip, öğrenciye mümkün olduğunca çok öğretmen sorumluluğu vermek ve olabildiğince çok öğrenciyi derste yüksek düzeyde aktif olmaya teşvik etmektir. Öğrencileri, bütün bir kişilik olarak öğretim sürecinin merkezine oturtan bütünsel bir öğrenme sürecidir. Genel olarak yöntemin oldukça etkili olduğu görülürken, bu yöntemin yanlış kullanımlarına da rastlanmıştır. Son yıllarda üniversite düzeyinde, özellikle eğitim fakültelerinde, öğrencilerin ders anlatması şeklinde ilerleyen ders tasarımları artmış, bu derslerde öğreterek öğrenme literatüründe verilmiş olan hazırlık, uygulama ve değerlendirme basamaklarının ne derecede takip edildiği araştırmacılarca merak konusu olmuştur. Bu araştırmanın temel amacı; öğreterek öğrenme yönteminin bir parçası olarak kullanılan sunumlara ilişkin yöntemin muhataplarından olan lisans öğrencilerinin, yüksek lisans öğrencilerinin ve öğretim üyelerinin görüşlerini öğrenmektir. Bu bağlamda, lisans düzeyinde, İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesinde hizmet veren 13 programda öğrenimlerine lisans düzeyinde dördüncü sınıf öğrencisi olarak devam eden, her bölümden birer öğrenci olmak üzere, toplam 13 öğrenci; yüksek lisans düzeyinde, Eğitim Programları ve Öğretim (EPÖ) bilim dalında öğrenim gören 6 yüksek lisans öğrencisi ve yine EPÖ bilim dalında görevlerine devam etmekte olan 5 öğretim üyesi olmak üzere toplam 24 katılımcı örnekleme dahil edilmiştir. Katılımcılardan gönüllülük esasıyla veri toplanmıştır. Veri toplama aracı olarak, yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış ve her bir katılımcıyla ortalama 30 dakikalık görüşmeler yapılmıştır. Verilerin analizinde nitel analiz programı kullanılmış olup, veriler betimsel analiz ve içerik analizine tabi tutulmuştur. Görüşme formunda ders anlatmanın/sunumların amacı, faydası, öğretim üyelerinin rolü ve değerlendirme başlıklarına odaklanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre ders sunumlarının amacına yönelik olarak araştırma-inceleme, öğretmenlik tecrübesi kazanma, öğreterek öğrenme ve teknoloji kullanımı gibi istendik amaçların yanı sıra, öğretim elemanlarına kolay gediği için ve öğretim elemanları alana hakim olmadığı için gibi istenmedik amaçlar da ortaya çıkmıştır. Ders sunumlarının faydasına yönelik olarak çıkan başlıklara göre kimi katılımcılar iletişim, öğrenme, tecrübe kazanma ve araştırma anlamında faydalı bulurken kimileri faydalı bulmamıştır. Öğretim üyesinin desteğine yönelik görüşler sunum öncesi ve sunum esnasında diye iki başlık altında incelenmiş ve öğretim üyelerinin desteğinin çoğunlukla yeterli görülmediği sonucu ortaya çıkmıştır. Değerlendirme ile ilgili olarak kimi derslerde kriterler verilirken, derslerin çoğunda öğrencilerin neye göre değerlendirildiklerini bilmedikleri ortaya çıkmıştır. Bu araştırma, öğreterek öğrenme yönteminin uygulanması noktasında varolan durumu betimlemesi ve ileriye dönük uygulamalarda fikir vermesi açısından önemlidir. Araştırma bulgularından, hâlihazırda öğreterek öğrenme yöntemini kullanan ya da kullanmayı düşünen eğitimcilerin faydalanacağı düşünülmektedir. Bu yöntemin kullanımına ilişkin görüşler hakkında fikir sahibi olmak, yöntemin derslerde kullanım şekli ile ilgili yönlendirici olacaktır. Anahtar Sözcükler: Öğreterek Öğrenme, Öğrenci Sunumları, Yapılandırmacılık 'Learning by teaching' is a method created by Jean-Paul Martin, professor of French language and literature in Germany in 1985. Although it was applied in foreign language teaching in the beginning, it has been used in different courses at different school types over time. The basic principle in this method is to give the student as much teacher responsibility as possible and to encourage as many students as possible to be highly active in the course. It is a holistic learning process that places students as a whole personality in the center of the teaching process. Generally, the method has been found to be quite effective, but in some cases, this method has been misused.In recent years, the use of presentations at university-level courses has been increasing, and at some universities, courses are carried out in the form of student presentations for a whole semester. The main purpose of this research to investigate the opinions of students and lecturers about these presentations which are used as a part of learning by teaching method. In this context, at undergraduate level, a total of 13 senior students from 13 different programs at İnönü University Faculty of Education; at graduate level, 6 Master's students from the department of Curriculum and Instruction; and 5 lecturers from the same department were the sample group of the study. Data were collected on a voluntary basis. As a means of data collection, a semi-structured interview form was used and an average of 30 minutes of interviews were conducted with each participant. In the analysis of the data, a qualitative analysis program was used and descriptive and content analyses were applied. In the interview form, focus was on the purpose, usefulness of student presentations, role of lecturers before and during presentations and and evaluation of presentations.According to the findings regarding the purpose of presentations, in addition to some desired purposes such as research and examination, gaining teaching experience, learning by teaching and technology use, some undesired purposes such as lecturers' unwillingness to teach and lack of proficiency also appeared. Some participants found the presentations useful in terms of communication, learning, gaining experience and research, while others did not find it useful at all. The opinions about the support of the lecturers were examined under two headings: before and during presentations. It was found out that the support was often thought as not enough. As for the evaluation, it was revealed that the students mostly did not know anything about the criteria used in evaluation process. This research is important in terms of describing the situation in the application of the learning by teaching method and giving ideas about future applications. It is thought that the educators who already use or intend to use the learning by teaching method will benefit from the research findings. Keywords: Learning by teaching, Student presentations, Constructivism 91

Çalışmanın amacı ters-yüz öğrenmenin 7. Sınıf öğrencilerinin İngilizce dersindeki akademik başarısına etkisini araştırmaktır. Ters yüz öğrenme kısaca okulda yapılan öğretim ve evde yapılan ödev etkinliklerinin yer değiştirmesidir. Araştırmanın çalışma grubunu Malatya ili Pütürge ilçesi Pazarcık köyündeki Pazarcık ortaokulunda 7.sınıfa devam eden, 31 kişilik deney grubu oluşturmaktadır. Araştırmada nicel bir yöntem olan tek gruplu ön test son test deneysel desen kullanılmıştır. Deneysel işlem süresince deney grubunda ters-yüz öğretim ile İngilizce öğretimi uygulanmıştır. Deneysel uygulama haftada 4 ders olmak üzere 5 hafta sürmüştür. Süreç `Superstitions` (Batıl İnançlar) ve `Public Buildings` (Kamu Binaları) ünitelerini kapsamaktadır. Veri toplama araçları 27 sorudan oluşan başarı testi ve 30 maddelik öğrenci görüşleri anketidir. Araştırmacı tarafından, Milli Eğitim Bakanlğı programında belirlenen kazanımlar doğrultusunda geliştirilen başarı testi ön test ve son test olarak, öğrenci görüşleri anketi ise süreç sonunda uygulanmıştır. Dersler esrasında öğenci davranışları Class Dojo davranış yönetim sistemi ile kontrol edilmiştir. Araştırmada ayrıca derse katılım sıklığı ve Genel Ağırlıklı Not Ortalaması değişkeninin etkisi, öğrencilerin Ters Yüz Öğrenme yöntemi ile ilgili görüşleri de incelenmiştir. Deneysel süreç sonunda elde edilen veriler, ters yüz öğrenme yönteminin öğrencilerin akademik başarılarında etkisi olup olmadığını ortaya çıkarmak ve öğrencilerin yöntemle ilgili görüşlerini incelemek için için bağımlı gruplar t-testi, Wilcoxon işaretli sıralar testi, bağımsız gruplar t-testi, Mann Whitney U ve ANCOVA testleri kullanılmıştır. Sonuçlar Ters Yüz Öğrenme yöneteminin öğrencilerin akademik başarsını olumlu yönde etkilediğini göstermektedir. Derse katılımın yöntemin etkisini arttırdığı görülmüştür. Genel Ağırlıklı Not Ortalaması yöntemin başarıyı arttırmasında etkili bir değişkendir. Öğrenciler yöntemle ilgili olumlu görüşlere sahiplerdir. Elde edilen sonuçlara göre yöntemin akademik başarıyı arttırmada var olan yöntemlerin yerine kullanılabileceği söylenebilir. Anahtar Sözcükler: Ters yüz öğrenme, İngilizce Öğretimi, Akademik Başarı. The study aims at investigating the effect of Flipped Learning on students' academic success in English lesson. Flipped Learning is an approach that inverts the time class teaching and homework is done. The sample of the study consists of 31 7th grade students in Pazarcık Middle School that is located in Malatya, Turkey. As a quantitative method, experimental design with pre and posttest with one group is going to be used in the study. During the experimental procedure, in the experiment group Flipped Learning is going to be applied. The experimental process is going to last for 5 weeks, 4 lessons for each group a week. The process will be applied during the 7th grade units: `Superstition` and `Public Buildings`. Data gathering instrument is success test prepared by the researcher and student views questionnaire. The success test has 27 questions while questionnaire is composed of 30 questions. The success test developed by the researcher according to the objectives determined by Ministry of Turkish National Education was applied as pre and posttest. The questionnaire was applied at the end of the experimental process. Students' behviours are controlled with Class Dojo: a behavior management system. In this study, participation frequency, cumulative grade point average and student views about the method are also examined. The data gathered will be compared if there is a significant difference between the academic success and to examine the views of the students about the method after the implementation. Paired sampled t-test, Wilcoxon signed ranks test , Independent samples t-test, Mann Whitney U and ANCOVA tests are used to analyze the data. Results show that the method is effective in increasing academic success. Participation and cumulative grade point average are effective variables in increasing success.Students have positive views about the method. It can be said that the method can be used instead of existing methods to increase success. Key Words:Flipped Learning, English Language Teaching, Academic Success. 107

Bu çalışmanın amacı, 8. sınıf öğrencilerinin matematik sınavına yönelik kaygı düzeyini belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda, öncelikle matematik sınavı kaygısı ölçeği geliştirilerek bu ölçek aracılığı ile sekizinci sınıf öğrencilerinden veri toplanmıştır.Matematik sınavı kaygısının ihmal edilen bir özellik olması, matematik kaygısının alt boyutu olarak ele alınması, bu alanda yapılan çalışmaların 5 temel ölçeğe dayalı olması, bu özelliğin kendini oluşturan özelliklerden bağımsız davranabilmesi ve kolaylaştırıcı olduğu kadar zorlaştırıcı türleriyle, etkisinin kestirilmesi için düzeyinin bilinmesinin gerekli olması gibi gerekçeler, araştırma için çıkış noktalarını oluşturmuştur.Araştırma Malatya İl merkezindeki 91000 Dev Öğrenci, Polis Amca İmam Hatip, Şehit Hakkı Akyüz, Necatibey, Atatürk, Abdulkadir Eriş, Tevfik İleri İmam Hatip, Necip Fazıl İmam Hatip, Yalçın Koreş, Cengiz Topel, Rahmi Akıncı, Mevlana, İstanbul Ticaret Odası Şehit Servet Aktaş Ortaokullarında sekizinci sınıfa devam eden öğrencilerle gerçekleştirilmiştir. Bu on üç okuldaki toplam 375 öğrenciden veri toplanmıştır. Araştırmada, öğrencilere Matematik Sınavı Kaygısı Ölçeği uygulanarak öğrencilerin matematik sınavı kaygı düzeyleri belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca matematik sınavı kaygıları ile Öğrenci Bilgi Formunda yer alan öğrencinin birinci dönem (güz dönemi) Matematik dersi karne notu ile genel ağırlıklı not ortalaması, birinci dönem TEOG matematik testindeki ham puanı ile TEOG toplam ham puanı, cinsiyeti, sınıf mevcudu, anne-baba eğitim durumları, matematik öğretmeninin cinsiyeti değişkenleri arasında ilişki olup olmadığı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Elde edilen veriler analiz edildiğinde öğrencilerin kolaylaştırıcı, zorlaştırıcı ve toplam kaygı düzeylerinin normal dağılıma uygun olmakla birlikte `sık sık` düzeyinde yoğunlaştığı; matematik karne notu, genel ağırlıklı not ortalaması, TEOG matematik testi ham puanı, TEOG toplam ham puanı, gibi değişkenlerle anlamlı ilişki içinde olduğu; cinsiyet ve baba eğitim durumları değişkenlerine göre farklılaştığı sonuçlarına ulaşılmıştır.Bu sonuçlar uyarınca, öğrencilerin kolaylaştırıcı kaygısının yükseltilmesi için, küçük adımlar, başarı, bireysel hız, anında dönüt ilkelerine göre hazırlanmış sınavların uygulanması, ebeveynlere çocuk gelişimi ve eğitimine yönelik set tahsis edilmesi, matematik öğretmenlerin hizmet-içi eğitim semineri düzenlenmesi ve öğrencilere birebir terapi uygulanmasının yanı sıra araştırmacılara konu, yöntem, örneklem çeşitleyerek matematik sınavı kaygısını araştırmalarına yönelik öneriler getirilmiştir.Anahtar Sözcükler: Matematik Sınavı Kaygısı, Sekizinci Sınıf, Ölçek Geliştirme. The purpose of this study is to determine the level of math examination anxiety of the 8th grade students. For this purpose, firstly an anxiety scale for math test was developed and data were collected from eighth grade students through this scale.There are some reasons that motivate this study such as not only being neglected of mathematics examination anxiety, misjudging it as a subdimension of mathematics anxiety, not varying the scales to measure it, being independece of its constituent features but also having opposite directed indicators and needed to measure to predict its effect on students.The sample of this study was 375 eight grade students from 91000 Dev Öğrenci, Polis Amca İmam Hatip, Şehit Hakkı Akyüz, Necatibey, Atatürk, Abdulkadir Eriş, Tevfik İleri İmam Hatip, Necip Fazıl İmam Hatip, Yalçın Koreş, Cengiz Topel, Rahmi Akıncı, Mevlana, İstanbul Ticaret Odası Şehit Servet Aktaş Middle Schools. In the research, Mathematics Examination Anxiety Scale was applied to the students to determine the level of the mathematics exam anxiety. Also the relations between that level and academic success both in general and mathematics in fall semester, the raw score of TEOG mathematics test and total, gender, parents education level, gender of students' mathematics teachers was examined.According to data analysis mathematics examination anxiety of students is at `often` level and that level is related to academic success both in general and mathematics in fall semester, the raw score of TEOG mathematics test and total and varies according to gender and father education level. Based on these results, it has been proposed to improve students' facilitating mathematics exam anxiety by providing small steps, success, individual speed, application of examinations based on instant feedback principles, allocating education set on child development and education for parents, inservice education about mathematics examination anxiety for teachers and individual therapy for anxius students. On the other hand, subject, method sample differentiation was proposed to researchers see and fix mathematics examination anxiety.Keywords: Mathematics Examination Anxiety, Eight Grade, Scale Development 114