John Cage, 1912 - 1992 yılları arasında yaşamış olan Amerikalı yirminci yüzyıl bestecisidir. 1951 ve sonrasında Music of Changes adlı eseri ile birlikte Çin'de ortaya çıkmış, en az 3000 yaşında olduğu tahmin edilen ve günümüzde hala başvurulan I Ching (Değişimler Kitabı) metodunu kullanmıştır. Dünyanın en eski bilgelik, felsefe ve kehanet sistemi olan bu kitap, içinde bulunan altmış dört hegzagram (altı köşeli yıldız) aracılığıyla gelecek ile ilgili sorulan sorulara cevaplar veren bir metottur. Bu tez, öncelikle John Cage'in I Ching ile olan bağlantılarını ve I Ching'i hangi yöntem ile hangi eserlerinde kullandığını inceleyerek, bilimsel bir araştırma oluşturmak amacıyla yazılmıştır. Buna ek olarak, I Ching metodunun din ve felsefe, tıp, görsel sanatlar ve mimari gibi disiplinlerde nasıl etkili olduğu ve hangi amaçlarla kullanıldığı anlatılmıştır.20. yüzyılın en önemli bestecilerinden biri olan Arnold Schoenberg ile çalışmış olan John Cage, bu çalışmalar sırasında standart armoniye karşı herhangi bir ilgi duymadığını fark etmiş ve müzikte yenilik arayışlarına yönelmiştir. Bu arayışlar kendini daha iyi tanımak ve anlamak ile başlayıp, Hint felsefesini ve Zen Budizm'ini öğrenmek ile devam etmiştir. 1946 yılında tanıştığı Gita Sarabhai'den Hint müziği ve felsefesi üzerine dersler almış olan Cage, ayrıca Japon bilgin ve yazar Daisetsu Teitaro Suzuki'nin Zen Budizm'i üzerine verdiği derslere de katılmıştır. İlerleyen yıllarda Christian Wolff adlı öğrencisi aracılığıyla tanıştığı I Ching sayesinde, özetle, sanatsal yaratılarında kendi özel zevkini, beğenisini ve hatta egosunu üretim sürecinden nasıl çıkarabileceğini keşfetmiştir. Bu keşif ile birlikte, daha önce başka bilinen hiçbir besteci tarafından kullanılmamış olan I Ching metodundan yararlanarak otuza yakın müzikal eser ve ayrıca görsel ve edebi yaratılar ortaya koymuştur.Ses ve sessizlik arasındaki bağlantı ile derinden ilgilenmiş ve eserlerini bu iki ögeden yola çıkarak şekillendirmiş olan Cage'in en tanınmış eserlerinden biri olan 4'33`, dört dakika otuz üç saniye boyunca sessizliğin sunulduğu bir başyapıttır. Bu eserde, yorumcu sadece bölüm geçişlerinde piyanonun kapağını kaldırıp indirir ve tek nota bile çalmaz. Ortaya çıkan tek müzik, izleyicilerin konser salonunda çıkarttığı uğultu/gürültü karışımı seslerdir. Cage bu eseri ile sessizliğin müziğin en önemli yapı taşlarından biri olduğunu anlatmayı amaçlamıştır.Vurmalı çalgılara karşı büyük merak duyan besteci, 1938 yılında Seattle'da bir vurmalı çalgılar orkestrası kurduktan sonra, bu merakını piyano telleri ve tuşları üzerinde de denemeye karar vermiştir. Piyanoyu bir vurmalı çalgı olarak kullanan Cage, Prepared Piano (Hazırlanmış Piyano) adını verdiği bir sistem ile piyano tellerinin arasına lastik, tahta, küçük ve büyük vidalar, bozuk paralar gibi cisimler yerleştirerek piyanodan daha önce duymadığımız sesler yaratmaya çalışmıştır. O dönemlerde aynı okulun bale bölümünde okuyan dansçı Syvilla Fort'un isteği üzerine Bacchanale adındaki dans koreografisi için bu sistemi kullanarak bir eşlik yazmıştır. Daha sonra, yarattığı bu sistemi başka dansçıların koreografilerine müzik yazmak için de kullanmıştır. Totem Ancestor ve Primitive, Cage'in hazırlanmış piyano ile bestelediği dans müziklerine örnek teşkil ederler. Aynı sistemi solo piyano, iki piyano ve orkestra için de kullanan Cage, Sonatas and Interludes, A Book of Music ve Concerto for Prepared Piano and Orchestra gibi eserler bestelemiştir.Yaklaşık 3000 yıl önce Çin'de ortaya çıkmış olan I Ching (Değişimler Kitabı), Çin felsefesinin atası olarak bilinir. I Ching, ona soru soran kişiye şimdiki zaman ve gelecekle ilgili neler yapıp yapmaması gerektiği konusunda cevaplar vermenin yanı sıra, kişiyi kötü kaderden korur. Bu kitap, hayattaki her türlü olasılığı altmış dört hegzagram (altı köşeli yıldız) ile eşleştirerek, kişiyi başa gelebilecek kötülüklerden korumak üzere bir takım tavsiye ve öğütler veren yazılı metinlerden oluşur. I Ching'in temeli Yin ve Yang adı verilen iki temel kuvvete dayanır. Yang erkek, sert, güçlü ve aydınlık enerjilerini temsil ederken, Yin dişi, yumuşak, zayıf ve karanlık enerjileri temsil eder. Trigramlar ve onların devinimleriyle ortaya çıkan hegzagramların kaynağı bu iki kuvvete dayanır. I Ching, antik bir Çince metin olan Tao Te Ching'in, Konfüçyüs'ün rasyonel hümanizminin ve Sun Tzu'nun analitik stratejisi olarak kabul edilen Savaş Sanatı adlı eserin başlıca kaynağı olarak görülmektedir. Günümüzde filozoflar, politikacılar, mistisizmle ilgileneler, simyacılar, yoga ustaları, kâhinler, büyücüler ve daha ötesi, bilim adamları ve matematikçiler tarafından kullanılan I Ching'in sakin bir şekilde doğru soru sorulduğunda, duruma tam olarak uygun olan bir cevap verdiği bilinmektedir. I Ching'in çok zor olmayan fakat matematiksel bir kullanım şekli vardır. En önemli kısım, soracağınız soruya odaklanmak ve bu soruyu zihninizde belirginleştirmektir. Net bir şekilde ortaya konmayan sorular yanıltıcı cevaplara sebep olabilir. En eski kullanım yöntemi olarak kandil çiçeği sapıyla bakılan I Ching günümüzde Çin parası veya bozuk paralarla bakılmaktadır. Ayrıca gelişen teknoloji ile birlikte bilgisayar ortamında kullanılmak üzere oluşturulan programlar da mevcuttur. Bozuk para ile I Ching okuması yapıldığında tura olarak adlandırdığımız tarafın adı Yang'dır ve sayı değeri üçtür. Yazı olarak adlandırdığımız taraf ise Yin'dir ve sayı değeri ikidir. Yang için tek bir düz çizgi, Yin için ise iki kesik çizgi kullanılır. Düz ve kesik çizgilerden oluşan ve üst üste çizilen üç çizgiye Trigram (Üç-dizim), aynı şekilde çizilen altı çizgiye ise Hegzagram (Altı-dizim) adı verilir. Bozuk paralar düz bir zeminde toplam altı kez olmak üzere atılır. Elde edilen sayı altı, yedi, sekiz veya dokuz toplam değerine ulaşır. Altı; Yaşlı Yin, yedi; Genç Yang, sekiz; Genç Yin ve dokuz; Yaşlı Yang olarak tanımlanır. Soruyu sorduğumuz andan itibaren her atıştan sonra ortaya çıkan sayı yazılır ve hegzagram aşağıdan yukarıya doğru çizilmeye başlanır. Yaşlı Yang ve Yaşlı Yin'in ayrı ayrı gösterilebilmesi için onları bir daire ile işaretlemek gerekmektedir. Altı sayısı çarpı ile yedi sayısı nokta ile sekiz sayısı iki nokta ile ve dokuz sayısı bir daire ile temsil edilmektedir. Bu yaşlı çizgiler değişebilmekte ve bu altı çizginin birkaç noktasında yer alabilmektedirler. I Ching ve chance operations (şansa bırakılmış müzik) uygulamasını ilk olarak Music of Changes adlı eserinde derin bir biçimde kullanan Cage'in eserin başlığını Değişimler Kitabı'ndan esinlenerek koymuş olduğu bilinmektedir. Cage bu eser için I Ching'e sorularak cevap almak üzere, ses, ses uzunluğu, dinamik, tempo, bileşen ve katmanlar için bir takım şemalar yaratmıştır. Bu şemalar sesli ve sessiz, hareketli ve hareketsiz olmak üzere birbirine tamamen zıt olgulardan oluşan hücrelere bölünür. Cage bu hücreleri eşit bir dağılımla otuz ikisi sesli, otuz ikisi sessiz ve otuz ikisi hareketli, otuz ikisi hareketsiz olarak ayırmıştır. Bu şemalara göre tek sayılar, ses şemalarındaki sesli hücreleri gösterirken, çift sayılar sessiz hücrelerle eşleşir. Aynı şekilde, tek sayılar hareketli hücreleri gösterirken, çift sayılar hareketsiz hücreler için kullanılmıştır. Eserde, sekiz ses şeması, sekiz ses uzunluğu şeması, sekiz dinamik şeması, bir tempo şeması ve bir de bileşen ve katman şeması bulunmaktadır. Ses şemaları, piyanodan yeni sesler elde etmeyi, salkım akorlar kullanmayı, armoniyi en uç şekilde ortaya çıkarmayı ve piyano tellerinden parmak ya da tırnak yardımıyla yeni sesler üretmeyi amaçlayan ses hücrelerini temsil eder. Ses uzunluğu şeması hiçbir hücrenin boş bırakılmadığı bir şekilde tasarlanmıştır. Şema içindeki altmış dört hücre birlik ve otuz ikilik değerler aralığındaki notalardan oluşmaktadır. Eserin dinamik şeması pppp ile ffff nüans aralığına göre kurulmuştur. Bu şemada aynı zamanda aksanlar, crescendo ve diminuendo'lar yer almaktadır. Dinamik şemasında, altmış dört hücrenin sadece on altısı kullanılmış, geri kalan kırk sekiz hücre boş bırakılmıştır. Bozuk paralar atıldığında bu on altı hücreden biri gelirse, yeni bir dinamik yazılmakta, şayet kırk sekiz hücreden biri gelirse, bir sonraki rakam ortaya çıkana kadar eski dinamiği kullanmaya devam edilmektedir. Tempo şemasının ana kaynağı hızlanan ve yavaşlayan tempolardır. Altmış dört hücre ile düzenlenen bu şema, otuz iki aktif (tempo içeren hücre) ve otuz iki pasif (boş bırakılan hücre) tempodan oluşur. Bozuk paralar atıldığında tek sayı geldiğinde tempo değiştirilmiş, çift sayı geldiğinde ise tempo bir önceki haliyle kalmaya devam edilerek kullanılmıştır. Son olarak, Cage, zayıf ve yoğun seslerle bestelemek adına bileşen ve katmanlardan oluşan bir şema ortaya çıkarmıştır. Bu şemaya göre, örneğin, dokuz ile on altı arasında bir hegzagram ortaya çıktığında iki katmanlı, elli yedi ile altmış dört arasında bir hegzagram ortaya çıktığında ise sekiz katmanlı bir yoğunluk kullanılarak besteleme oluşumuna devam edilmiştir. Bu tezde, spesifik olarak Cage'in Music of Changes adlı eserinde kullandığı ses, ses uzunluğu, dinamik, tempo, bileşen ve katmanlar için yaratmış olduğu şemalar ile bu şemalarla eşleşen hegzagramlar, nota örnekleri ve hegzagram sembolleri aracılığı ile ortaya konulmuştur. Amerika ve Avrupa'da entellektüeller, yazarlar, şairler, fizikçiler, psikologlar, filozoflar, roman yazarları ve film yapımcıları tarafından kullanılmaya başlayan I Ching, John Cage'in bu metodu müzikte kullanmaya başlaması ile birlikte, 20. Yüzyılda yaşayan diğer bestecilerinde ilgisini çekmiş ve bu sistemi eserlerinde kullanmalarını sağlamıştır. Kanadalı besteci Andrew Culver bu isimlerin önde gelenlerindendir. Elektronik müzik ve bilgisayar müziği ile yakından ilgilenen besteci, 1980'lerde Cage'in asistanlığını yapmış ve ayrıca bozuk para ve kandil çiçeği sapı ile okuma yapılmasının çok zaman isteyen bir teknik olması sebebiyle, IC (I Ching) adını verdiği, hızlı cevap alınabilen bir bilgisayar programı kurmuştur. Cage'in I Ching'e olan derin merakı dolayısıyla bu sistem üzerinde çalışan ve onu benimseyen bir diğer isim de, Cage'in uzun yıllarca büyük bir dayanışma ile ortak projelere imza attığı dansçı ve koreograf Merce Cunningham'dır. Cunningham, 1950'lerde kendi koreografileri için I Ching kullanmaya başlamış, dansçıların nerede ve ne zaman sahneye girip çıkacakları, dans müziklerinin uzunlukları, koreografinin oluşumu, el, kol ve ayakların nasıl hareket edeceği ve bu hareketlerin nasıl değişeceği ile ilgili sorularını I Ching'e danışmıştır. Adeta bir kâşif gibi daimi olarak yeni arayışlar ve yeni tekniklere ilgi duyan Cage, rastlamsallık ve şansa bırakılmış müziğin de öncüsü olmuştur. Eserlerinde, gerekli kurallar dışında yorumcuyu özgür bırakmak ve hatta yorumcuya esere katkıda bulunma şansı vermek Cage'in besteleme sisteminin en önemli parçalarından biridir. Bu tezde, John Cage'in I Ching metodu kullanarak bestelediği eserlerin içerikleri, nasıl bestelendikleri ve bu eserlerin tipik özellikleri anlatılmıştır. Ayrıca Cage'in kullandığı diğer iki metot/teknik olan Indeterminacy (Belirsizlik) ve Prepared Piano (Hazırlanmış Piyano) hakkında da bilgiler sunulmuştur. Bu tezin sonucunda varılmak istenen nokta; eski bir Uzak Doğu metodu olan I Ching'in John Cage'in müziği üzerinde yarattığı etkilere, bestecinin bu kitaba sorarak aldığı cevaplarla nasıl bir müzik yarattığına ve bu standart olmayan besteleme yöntemi ile ortaya çıkan müziğin/eserlerin ne gibi özelliklere sahip olduğuna değinerek bilimsel bir araştırma ortaya koymaktır. John Cage (1912 – 1992) is an American composer in twentieth century. Beginning with his work Music of Changes in 1951, he utilized the method of the I Ching (or Book of Changes), which is emerged around 3000 years ago in China and still practiced by the masters. This book, the most ancient system of wisdom, philosophy, and divination, gives answers to questions about the future with its sixty-four hexagrams. This thesis is primarily written to create a scientific research, which examines the connections between John Cage and the I Ching, his system of using this method as well as his works produced by consulting the I Ching. Additionally, it is explained, how this method used in religion and philosophy, medicine, visual arts, and architecture, as well as the purpose of the usage.John Cage studied with one of the most important composers of the twentieth century, Arnold Schoenberg. During these studies, he realized that he did not have any interest for the classical and standard harmony, thus he started to seek for newness in the music. This seeking began with knowing and understanding himself better, and continued with learning Zen Buddhism and Indian philosophy. In the following years, he met the I Ching through Christian Wolff, a student of him. Briefly, he discovered how to eject his own tastes likes and dislikes, even his ego from the process of creating. After this discovery, he produced nearly thirty musical compositions, as well as visual and literary works by making use of the I Ching, which has not been applied by a known composer until this era.The contents of the works of John Cage by utilizing the method of I Ching and their common features are explained in this thesis. Besides the charts, he created for sounds, durations, amplitudes, superpositions and layers, the hexagrams are also examined, which are matching with these charts. Furthermore, the facts about the other methods Cage used, such as Indeterminacy and Prepared Piano are described.The purpose of this thesis is to create a scientific study that investigates the influences of this ancient Far-Eastern method on John Cage's music, the features of his works produced by consulting the I Ching, and the characteristics of this unconventional creating method. 283