75 results on '"Aydin, Recep"'
Search Results
2. Determination of the Relationship between Healthy Lifestyle Behaviors, Physical Fitness, and Risk Factors of Coronary Heart Diseases in University Students
- Author
-
Ozkan, Ali, Turkmen, Mutlu, Bozkus, Taner, Kul, Murat, Soslu, Recep, Yasarturk, Fatih, Aydin, Recep, and Oz, Umit
- Abstract
The purpose of the present study was to determine the relationship between healthy lifestyle behaviors, physical fitness, and coronary risk factors in university students. 320 male and female (nm: 171; nf: 149, respectively) students from a university participated in this study voluntarily. For the determination of body composition and Body Mass Indexes (BMI), subjects' height, body weight, and skinfold thickness were taken and body fat percentage (% fat) was determined. Healthy lifestyle behaviors were determined using the healthy lifestyle behaviors questionnaire. Indicators of physical fitness included flexibility (sit-up) (F), muscle strength and endurance (isometric knee (KS), back strength (BS) and a total of shuttle (TS), sprint performance, BMI, and body fat percentage (% fat). Coronary heart disease risk factors included mean arterial blood pressure (systolic (SBP) and diastolic (DBP)), fasting blood levels of triglycerides (TG), total cholesterol (TC), hematocrit (HCT), and hemoglobin (HGB). Results indicated subjects have normal body mass index, body fat percentage, SBP, DBP, TG, TCF, BS, and KS. The results of the Pearson Product Moment Correlation Analysis, indicated that SBP, DBP, TG, TCF, BS, and KS for male and female was significantly correlated with flexibility (sit-up) (F), muscle strength and endurance (isometric knee (KS), back strength (BS) and total of shuttle (TS)), sprint performance. (p < 0.01; p < 0.05), In conclusion, the findings of the present study indicated that physical fitness and healthy lifestyle behaviors play a determinant role in coronary heart disease risk factors for male and female students from a university.
- Published
- 2018
3. Prime Minister, Minister, or Something Else? Determinants of Patronage Appointments and Politicization of the Bureaucracy at the Senior Level in Turkey (2002–2018).
- Author
-
Demirelli, Levent and Aydin, Recep
- Subjects
BUREAUCRACY ,PRIME ministers ,PATRONAGE ,CRISES - Abstract
Patronage appointments have been a frequently used a common indicator used to gauge the level of politicization of bureaucracy in different countries. Studies tend to explain politicization based on governmental, prime ministerial, or ministerial alternation. By relying upon a unique dataset consisting of 12.832 decisions of appointment to higher echelons in the Turkish bureaucracy during the Justice and Development Party's uninterrupted one-party governments between 2002 and 2018, this study, however, suggests that the patronage appointments, and thereby politicization of the bureaucracy, might very well have been triggered by the within "power bloc" crisis linked to Turkey's socio-political conditions. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
4. Effects of Slaughter Age of Holstein Friesian Bulls on Meat Quality: Chemical Composition, Textural Characteristics, Sensory Attributes and Fatty Acid Profile
- Author
-
Diler, Abdulkerim, primary, Yanar, Mete, additional, Özdemir, Veysel Fatih, additional, Aydin, Recep, additional, Kaynar, Özgür, additional, Palangi, Valiollah, additional, Lackner, Maximilian, additional, and Koçyigit, Rıdvan, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
5. 12-14 YAŞ KADIN VOLEYBOLCULARDA BAZI TEMEL MOTORİK ÖZELLİKLERİNİN SERVİS PERORMANSINA ETKİSİ
- Author
-
KARAAĞAÇ, Ali, AYDIN, Recep, and ÖZKAN, Ali
- Subjects
Eğitim, Bilimsel Disiplinler ,Voleybola özgü servis beceriler ,Vücut kompozisyonu ,Kuvvet ,Anaerobik performans ,Education, Scientific Disciplines - Abstract
Bu çalışma 12-14 yaş grubu kadın voleybolcularda bazı değişken özelliklerin servis performansına etkilerinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya 12-14 yaş grubu toplam 15 gönüllü kadın voleybolcu katılmıştır. Çalışmaya katılan voleybolcuların boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve bazı kinantropometrik ölçümleri yapılmıştır. Voleybol servis becerilerin belirlenmesinde ASPET testi kullanılmıştır. İzometrik kuvvetin belirlenmesinde el kavrama, bacak ve sırt kuvvet testi kullanılmıştır. Anaerobik performans belirlenmesi ise dikey sıçrama testi kullanılmıştır. Voleybola özgü servis testi ile vücut kompozisyonu, kuvvet, anaerobik performans değerleri arasındaki ilişkilerin değerlendirilmesi amacıyla Pearson Product Moment Korelasyon Katsayısı yöntemi kullanılmıştır. Pearson Product Moment Korelasyon analizi sonuçlarına göre voleybola özgü servis beceriler ile bazı vücut kompozisyonu değişkenleri ve anaerobik performans değişkenleri arasında ilişki bulunmuştur. Sonuç olarak, çalışmada ki bulgular bazı vücut kompozisyonu ve anaerobik performans değişkenlerin voleybola özgü servis becerileri performanslarında belirleyici rol aldığını göstermiştir.
- Published
- 2022
6. Koordine Kuruluş Kategorisi Üzerine Bir Değerlendirme
- Author
-
AYDIN, Recep
- Subjects
Türk kamu yönetimi ,koordine kuruluş ,kamu kurumları ,kamu örgütlenmesi ,idari yapı ,Kamu Yönetimi ,Public Administration ,Turkish public administration ,coordinated institutions ,public institutions ,public organizations ,administrative structure - Abstract
The public institutions are categorized as subordinated or affiliated according to their relationship between the presidency or ministries in Turkish administrative system. In addition to these ones, a new type, associated institution, had been created with the administrative reformations in the 2000s. Despite the lack of legal descriptions of the terms, there is a consensus in the literature as to the meaning of the concepts. It is a necessity to categorize the public organizations due to the principles of centralization and unitary of administration, which are regulated in constitution and also characterized the structure of the Turkish public administration. In addition to the three categories, the Central Registration System for Government Organization (KAYSIS) has added a new type: coordinated institutions. Although 64 public organizations are defined as coordinated organizations, which are mostly categorized under affiliated or associated organizations, there is not any description of the term in regulations, and the term has not been discussed yet in the literature as well. To help fill this gap, the study aims to examine the newly created category and the institutions in it and compare them to other organizations and categories by using the main principles and terms of public administration. The study claims that it is not a necessity to create a new category since most of the coordinated organizations can be categorized under the generally accepted and employed categories in the literature. The study found that although several institutions are categorized under other types in the literature, KAYSİS included them in coordinated institutions. Furthermore, some atypical institutions were identified, which could not be easily collected under a category due to their uniqueness., Türk idari sisteminde kurumların Cumhurbaşkanlığı veya bakanlıklarla ilişkisi, bağlı ve ilgili olmak üzere iki kategori olarak düzenlenmiştir. 2000’li yıllardaki reformlarla bir üçüncü tip olarak, ilişkili kuruluş kategorisi yaratılmıştır. Mevzuatta bu üç tipin tanımı artık bulunmuyorsa da literatür kavramlar üzerinde uzlaşmıştır ve bu kavramlardan sıklıkla yararlanılmaktadır. Kamu örgütlerini belli kategoriler altında sınıflandırmak, anayasada tanımlanan ve Türk kamu yönetiminin yapısını da belirleyen merkeziyetçilik ilkesi ve idarenin bütünlüğü ilkesi düşünüldüğünde bir zorunluluktur. Devlet teşkilatı merkezi kayıt sistemi (KAYSİS) bu üç kategoriyi kullanmakla beraber, yeni bir kategori olarak “koordine kuruluş” tipini de eklemiştir. Mevzuatta bu kategoriye dair herhangi bir tanım yoktur. Literatürde ise çalışma, tanım ya da tartışma yok denecek kadar azdır. Çalışmanın amacı, fiili olarak kurulmuş, tanımlanmamış ya da düzenlenmemiş olan “koordine kuruluş” kategorisini ve bu kategori altındaki örgütleri yönetsel açıdan incelemek, bu kategorideki kurumları diğer kategori ve örgüt tipleriyle kamu yönetiminin temel ilke ve kavramlarından hareketle kıyaslamaktır. Çalışma koordine kuruluş kategorisinde gösterilen pek çok kuruluşun aslında literatür tarafından geniş kabul görmüş ve kullanılmakta olan kategoriler altında yer aldığından dolayı yeni bir kategori yaratmanın gerekli olmadığını iddia etmektedir. Çalışma sonucunda literatürde kabul görmüş kategorilere dâhil olabilecek örgütlerin de koordine kuruluş olarak tasnif edildiği görülmüştür. Ancak a-tipik/istisnai bazı örgütlerin de tek bir kategori altında toplulaştırılamayacak ölçüde farklı olduğu da tespit edilmiştir.
- Published
- 2022
7. Erzurum ili İspir ilçesindeki sığırcılık işletmelerinin barınak özellikleri ile ilgili yetiştirme uygulamaları
- Author
-
YANAR, Mete, KOÇYİĞİT, Rıdvan, ÖZDEMİR, Veysel Fatih, AYDIN, Recep, DİLER, Abdulkerim, and TOSUN, Mesut
- Subjects
Ziraat, Sütçülük ve Hayvan Bilimleri ,Barn ,cattle ,breeding practices ,İspir county ,cattle enterprises ,Ahır ,Sığır ,yetiştirme uygulamaları ,İspir ilçesi ,sığırcılık işletmeleri ,Agriculture, Dairy and Animal Science - Abstract
Aims: This study was carried out in order to determine the current situation and problems in the cattle breeding practices related to shelter characteristics in İspir district of Erzurum province and to provide solutions.Methods and Results: In this research, a face-to-face survey was conducted with 394 business owners selected by a random sampling method among cattle farms in İspir district of Erzurum province. Chi-square and frequency analyzes were performed in the statistical evaluation of the obtained data. It was determined that 97.2% of the surveyed enterprises did not have separate maternity wards in their barns. While the majority of the enterprises housed heifers, young cattle and dry cows together (90.4%), only 9.6% of them housed them separately. It was also determined that the percentages of enterprises providing bedding for cattle in the district were considerably low (12.4%). Grain straw (6.6%) and sawdust (3.3%) were the most popular bedding materials. The enterprises watered their animals through village fountains (90.1%), troughs (70.6%) or carrying the water by the bucket (33.5%). Of all the surveyed enterprises, 54.8% performed general cleaning once a year, while 33.0% twice and 12.2% three times. In 62.9% of the enterprises, manure was used as fertilizer in the fields, and a significant part of the enterprises preferred to utilize manure as fuel (34%). Most of the participants stated that they believed that the cattle would be uncomfortable and that their productivity would decrease at 10-15 °C, which is the optimal temperature for the cattle.Conclusions: The findings of the study demonstrated that there were some improper and deficient practices in the district in terms of breeding practices related to barn characteristics and a large educational campaign on this subject was required for cattle breeders.Significance and Impact of the Study: There are some structural and nonstructural elements in the barn that help the cattle to perform their natural behaviours indirectly increase productivity and ease the work in the enterprises. With this study, the status of cattle enterprises in İspir district in terms of breeding practices related to barn characteristics was determined and some suggestions were made regarding current problems., Amaç: Erzurum ili İspir ilçesinde barınak özellikleri ile ilgili sığır yetiştiriciliği uygulamalarına ilişkin mevcut durumu ve sorunları belirlemek ve çözüm önerileri sunmak amacıyla bu çalışma yapılmıştır.Yöntem ve Bulgular: Bu çalışmada Erzurum ili İspir ilçesinde, sığırcılık işletmeleri arasından tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilen 394 işletme sahibi ile yüz yüze anket yapılmıştır. Elde edilen verilerin istatistiksel değerlendirmesinde ki-kare ve frekans analizleri kullanılmıştır. Ankete katılan işletmelerin %97,2'sinin ahırlarında ayrı bir doğum bölmesinin olmadığı belirlenmiştir. İşletmelerin büyük çoğunluğu düve, dana ve kuru inekleri birlikte (%90,4) barındırırken, sadece %9,6’sı ayrı barındırmaktadır. Ayrıca ilçede işletmesinde sığırlar için altlık bulunan işletmelerin yüzdelerinin oldukça düşük olduğu (%12,4) tespit edilmiştir. İlçede en çok tercih edilen altık materyallerinin tahıl samanı (%6,6) ve talaş (%3,3) olduğu belirlenmiştir. İşletmelerdeki hayvanlarının su ihtiyaçlarını köy çeşmesi (%90,1), yalak (%70,6) veya kovayla (%33,5) su taşıyarak sağlamaktadırlar. Ankete katılan işletmelerin %54,8'i yılda bir kez genel temizlik yaparken, %33,0'ı iki kez ve %12.2'si 3 kez genel temizlik yaptıklarını belirtmiştir. İşletmelerin %62,9'unda gübre tarlalarda kullanılırken, işletmelerin önemli bir kısmı gübreyi yakıt olarak kullanmayı tercih etmektedir (%34). Katılımcıların büyük bir çoğunluğu, sığırlar için optimum sıcaklık olan 10-15°C'de sığırların rahatsız olacağını ve verimlerinin azalacağını düşündüklerini belirtmişlerdir.Genel Yorum: Araştırmadan elde edilen bulgular, ilçede sığır yetiştiriciliği konusunda bazı yanlış ve eksik uygulamaların olduğunu ve ilçede sığır yetiştiriciliğine yönelik geniş bir eğitim kampanyasına ihtiyaç olduğunu göstermiştir.Çalışmanın Önemi ve Etkisi: Ahırlarda sığırların doğal davranışlarını gerçekleştirmelerine yardımcı olan ve dolaylı olarak işletmelerde verimliliği artıran ve iş gücünü kolaylaştıran yapısal ve yapısal olmayan bazı unsurlar bulunmaktadır. Bu çalışma ile, İspir ilçesindeki sığırcılık işletmelerinin ahır özellikleri ile ilgili yetiştirme uygulamaları açısından durumların ortaya konmuş ve problemlerin çözümüne yönelik öneriler sunulmuştur.
- Published
- 2022
8. Tefsire Dair 100 Temel Kavram
- Author
-
AYDIN, Recep
- Subjects
İlahiyat ,Theology ,Tefisr,Kitap İncelemesi,Kitap Kritiği - Abstract
“İmamoğlu, İbrahim Hakkı. Tefsire Dair 100 Temel Kavram 1. İstanbul: MSB SafaYayın Dağıtım, 1. Basım, 2021.”
- Published
- 2021
9. Feed Usage and Feeding Practices in Cattle Farms in İspir County of Erzurum Province
- Author
-
AYDIN, Recep, YANAR, Mete, DİLER, Abdulkerim, KOÇYİĞİT, Rıdvan, ÖZDEMİR, Veysel Fatih, and TOSUN, Mesut
- Subjects
Cattle,feed usage,feeding practices,forage,silage ,Sığır,yem kullanımı,besleme,kaba yem,silaj ,Fen ,Science - Abstract
Bu çalışmanın amacı, Erzurum ili İspir ilçesindeki sığırcılık işletmelerinde yem kullanımı ve hayvan besleme uygulamalarına ilişkin mevcut durumu belirlemek ve ilgili sorunları ortaya koyarak bu sorunlara çözüm önerileri getirmektir. Metot: Bu amaçla şansa bağlı olarak seçilmiş 394 sığır yetiştiricisiyle yüz yüze anket yapılmıştır. Elde edilen veriler istatistiksel olarak Ki-kare Bağımsızlık testi ve frekans analiz metodu kullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre yetiştiricilerin %97,7’sinin bitkisel üretim yaptığı saptanmıştır. Önemli bir kaba yem kaynağı olan silaj ise ilçede çok düşük düzeyde (%2,8) kullanılmaktadır. Yetiştiricilerin yemleme uygulamasını genellikle kendi bilgi ve tecrübelerine göre yaptıkları belirlenmiştir. Yetiştiricilerin buzağılara kaba ve kesif yem vermeye doğumdan sonra dördüncü haftada (%97,5), su vermeye ise üçüncü haftada (%98,7) başladıkları tespit edilmiştir. İşletmelerin %99,7’sinin mera kullandığı, genellikle Nisan ayında (%95.4) meraya çıkıldığı ve 5 aydan daha fazla merada kalındığı belirlenmiştir. Sonuç: İlçede hayvan yemleme ve besleme konularında bilgi eksikliği bulunduğu sonucuna varılmıştır. Bu nedenle ilgili kurumlar tarafından eğitim çalışması yapılması, yetiştiricilerin bilgi ve becerilerinin arttırılması ve silaj üretiminin teşvik edilmesi bölge hayvancılığının kalkınmasına fayda sağlayacaktır., The aim of this study was to determine the current situation on feed usage and cattle feeding practices and reveal the concerning problems in cattle enterprises in İspir county of Erzurum Province to suggest solutions for these problems. For this purpose, a face-to-face survey was conducted with the owners of 394 randomly selected cattle breeders. Data obtained were statistically analyzed using the chi-square independence and frequency analysis test. Results: According to the findings, it was determined that 97.7% of the enterprises made plant production. Silage, which is an important source of roughage, was utilized at a very low level (2.8%) in the county. It was also determined that the breeders generally fed their animals based on their own knowledge and experience. They started offering roughage and concentrate feed to the calves in the fourth week (97.5%) and watering in the third week (98.7%) after birth. It was found that 99.7% of the enterprises initiated pasture grazing in April (95.4%) and animals were grazed in the pasture for more than 5 months. It was concluded that there is a lack of information about animal feeding among breeders in the county. For this reason, training activities by the relevant institutions, increasing the knowledge and skills of the breeders, and encouraging silage production will benefit the development of the region’s livestock production.
- Published
- 2021
10. Effects of Slaughter Age of Holstein Friesian Bulls on Meat Quality: Chemical Composition, Textural Characteristics, Sensory Attributes and Fatty Acid Profile.
- Author
-
Diler, Abdulkerim, Yanar, Mete, Özdemir, Veysel Fatih, Aydin, Recep, Kaynar, Özgür, Palangi, Valiollah, Lackner, Maximilian, and Koçyigit, Rıdvan
- Subjects
MEAT quality ,ERECTOR spinae muscles ,FATTY acids ,UNSATURATED fatty acids ,ADIPOSE tissues ,BULLS ,AGE groups - Abstract
This study aimed to investigate the effects of slaughter age (young vs. old), muscle type (Longissimus dorsi (LD), Gluteus medius (GM)) and fat deposits (kidney knob and channel fat, subcutaneous fat, intramuscular fat) on chemical, organoleptic, textural characteristics and fatty acid composition of Holstein Friesian bull meat. For this purpose, the carcasses of 26 Holstein Friesian bulls that had been fattened on the same private farm were assigned to two experimental groups based on their age at slaughter: a young group (YG) (average age: 17.0 ± 1.0 months old) and an old group (OG) (average age: 22.0 ± 1.0 months old). The percentage of crude protein, panel tenderness score, polyunsaturated fatty acid (PUFA) and saturated fatty acid (SFA) content, the PUFA/SFA ratio and the hypocholesterolemic fatty acid (DFA)/hypercholesterolemic fatty acid (OFA) ratio of the bull carcasses decreased significantly with increasing slaughter age. By contrast, the OFA content of the carcasses significantly increased (p < 0.05) with increasing slaughter age. Advanced slaughter age resulted in lower panel tenderness scores. Additionally, the meat of the bulls in the OG was considered to be less healthy because of the less desirable fatty acid composition and nutritional indices, such as the PUFA/SFA and hypocholesterolemic/hypercholesterolemic ratios, compared to the meat from the bulls in the YG. Furthermore, the intramuscular fat and internal fat contained high percentages of PUFA and SFA and high PUFA/SFA and hypocholesterolemic/hypercholesterolemic ratios. Interestingly, the percentage of OFA content in the internal and intramuscular fat tissues decreased with increasing slaughter age. In conclusion, this study provided evidence that slaughter age and muscle and fat type are essential sources of variations in the textural characteristics, sensory panel attributes and fatty acid profile of meat from Holstein Friesian bulls. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
11. Ağrı İli Merkez İlçesi Sığırcılık İşletmelerinin Barınak ve Çevre Özellikleri
- Author
-
AYDIN, Recep, DİLER, Abdulkerim, ÖZDEMİR, Veysel Fatih, YANAR, Mete, KOÇYİĞİT, Rıdvan, and YILMAZ, Ahmet
- Subjects
Ziraat ,Cattle enterprises ,Housing characteristics ,Central county of Ağrı province ,Bedding Material ,Manure ,Sığırcılık işletmeleri ,Barınak özellikleri ,Ağrı İli merkez ilçesi ,Altlık materyal ,Agriculture - Abstract
In this study, a survey was conducted with 400 enterprise owners in order to determine the current situation and problems related to the structural characteristics of the barns in cattle enterprises located in the central county of Ağrı province, and the data obtained were transferred into Microsoft Excel program and frequency analysis was performed in SPSS statistical program. Findings were evaluated through graphs obtained from proportional values. It was determined that 66% of the enterprises have free-stall closed barns, the barns in 48.5% of the enterprises were used for less than 10 years and the barns were generally detached (98.5%). Building material for the walls of the barns was mostly stone (72.8%), and sheet metal (72.8%) was the most preferred material for the construction of the roof, and the floors of the were generally made of concrete (88.8%). The feed alley (15%) and automatic waterers (2.8%) are available in a small percentage of the barns. It was determined that 88% of the cattle farms have individual calf units, and calves in the most of the enterprises are housed in a separate group sections (87.5%) in the same barn. Only 15% of the enterprises used bedding and 85% of them did not have bedding material. The majority of the enterprises watered the animals with buckets (51.5%) and village's fountain or trough (43.8%). It also found out that 62.3% of the enterprises implemented general cleaning and 99.3% cleaned the manure with manpower. Furthermore, 94.5% of the enterprises stored the manure near the barn without any cover. In addition, 72.5% of the cattle farms utilized from the manure for heating purpose and 51% of them used it as fertilizer in their field. As a result of the findings, it was concluded that the information support and investment incentives to be given to the enterprises and the training of breeders could be helpful to ensure profitable livestock production in the region.In this study, a survey was conducted with 400 enterprise owners to determine the current situation and problems related to the structural characteristics of the barns in cattle enterprises located in the central county of Ağrı province. The data obtained were transferred into Microsoft Excel program. Frequency analysis was performed in SPSS statistical program. Findings were evaluated through graphs obtained from proportional values. It was determined that 66% of the enterprises had free-stall closed barns, the barns in 48.5% of the enterprises were used for less than 10 years and the barns were generally detached (98.5%). The building material for the walls of the barns was mostly stone (72.8%), and sheet metal (72.8%) was the most preferred material for the construction of the roof, and the floors were generally made of concrete (88.8%). The feed alley (15%) and automatic waterers (2.8%) are available in a small percentage of the barns. It was determined that 88% of the cattle farms have individual calf units, and calves in most enterprises are housed in separate group sections (87.5%) in the same barn. Only 15% of the enterprises used bedding and 85% did not have bedding material. The majority of the enterprises watered the animals with buckets (51.5%) and the village’s fountain or trough (43.8%). It also found out that 62.3% of the enterprises implemented general cleaning and 99.3% cleaned the manure with human resources. Furthermore, 94.5% of the enterprises stored the manure near the barn without any cover. In addition, 72.5% of the cattle farms utilized manure for heating purposes, and 51% used it as fertilizer in their field. As a result of the findings, it was concluded that the information support and investment incentives to be given to the enterprises and the training of breeders could be helpful to ensure profitable livestock production in the region., Bu çalışmada Ağrı ili merkez ilçesinde bulunan büyükbaş hayvancılık işletmelerinde barınakların yapısal özellikleri ile ilgili mevcut durum ve sorunları belirlemek amacıyla 400 işletme sahibiyle anket yapılmış olup elde edilen veriler Microsoft Excel programına girilerek SPSS istatistik programında frekans analizine tabi tutulmuştur. Bulgular oransal değerlerden oluşturulan grafikler üzerinden değerlendirilmiştir. İşletmelerin %66’sının bağlı duraksız kapalı ahırlardan oluştuğu, %48.5’inin ahırlarını 10 yıldan daha az kullandıkları ve ahırların genellikle müstakil (%98.5) olduğu belirlenmiştir. Kullanılan ahırların duvarlarında yapı malzemesinin genellikle taş (%72.8) olduğu, çatısında çoğunlukla sac (%72.8) kullanıldığı ve ahırlarının tabanlarının “beton” (%88.8) olduğu tespit edilmiştir. Ahırlarda yemlik yolu (%15) ve otomatik sulukların (%2.8) çok az işletmede mevcut olduğu tespit edilmiştir. İşletmelerin %88’inde ayrı buzağı bölmesi bulunduğu, çoğunluğunun aynı ahırda ayrı grup bölmesinde (%87.5) barındırıldığı tespit edilmiştir. İşletmelerin sadece %15’inin yataklık kullandığı, %85’inde yataklık materyal bulunmadığı saptanmıştır. İşletmelerin çoğunluğu hayvanların su ihtiyaçlarını kova ile (%51.5) ve köy çeşmesi-yalak (43.8%) ile sağladığı tespit edilmiştir. İşletmelerin %62.3’ünde genel temizlik yapıldığı, %99.3’ünün gübreyi insan gücü ile temizlediği, %94.5’inin gübreyi ahır yakınında biriktirdiği, %72.5’inin ise gübreyi yakarak ve %51’inin tarlada gübre olarak değerlendirdiği belirlenmiştir. Elde edilen bulgular neticesinde bölgedeki işletmelere verilecek bilgi desteği ve yatırım teşvikleri ile ayrıca yetiştirici eğitimleri yapılarak işletmelerin karlı bir hayvancılık yapabilmelerine olanak sağlanabileceği sonucuna varılmıştır.
- Published
- 2021
12. CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNDE TÜRK KAMU PERSONEL YÖNETİMİNİN ÖRGÜTLENMESİ
- Author
-
DEMİRELLİ, Levent and AYDIN, Recep
- Subjects
Kamu Yönetimi ,Kamu personel yönetimi,cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi,Strateji ve Bütçe Başkanlığı,İnsan Kaynakları Ofisi,Devlet Personel Başkanlığı ,Public Administration - Abstract
Haziran 2017’den itibaren, Türkiye’de yeni bir hükümet sistemi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (CHS) uygulamadadır. Hükümet sistemindeki değişiklik, kamu yönetimi teşkilatlanmasında da kimi değişimleri beraberinde getirmiştir. Türkiye’deki kamu personel yönetiminin (merkezi) örgütlenmesi, değişime konu olan alanlardan biridir. Bu çalışma, yeni hükümet sistemine geçiş sonrasında oluşturulan yeni kamu personel yönetimi örgütlenmesinin ana hatlarını ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Çalışmanın amacı doğrultusunda, ilgili mevzuata dayalı olan ve hem CHS öncesindeki hem de CHS dönemindeki personel yönetimi örgütlenmesini içeren bir veri seti oluşturulmuştur. Oluşturulan veri setiyle, bir yandan yeni kamu personel yönetimi örgütlenmesinin bileşenleri ve bunların kapsamları, görevleri, işlevleri ve rolleri —CHS öncesiyle karşılaştırmalı bir biçimde— netleştirilmeye çalışılırken, diğer yandan elde edilen bulgularla yeni personel yönetimi örgütlenmesine dair yeni gelişmekte olan yazında öne çıkan iki tespit sınanmıştır. Çözümleme sonucunda CHS döneminde yeni kamu personel yönetiminden sorumlu çatı kurumun Cumhurbaşkanlığı, örgütlerin ise Strateji ve Bütçe Başkanlığı (SBB) ile İnsan Kaynakları Ofisi (İKO) olduğu tespit edilmiştir. SBB’nin ‘yönetici-politika yapıcı’, İKO’nun ise ‘uygulamacı’ rolüyle öne çıktığı görülmüştür. Oluşturulan veri setinden elde edilen bulguların, yeni kamu personel yönetimine dair ilgili yazında ifade edilen tespitlerden biri olan ‘yetki karmaşası/çatışması’ tespitiyle örtüşmediği, diğer ‘çok parçalılık’ tespitininse Cumhurbaşkanlığının bir çatı örgüt hâline gelişi bağlamında yeniden değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
- Published
- 2020
13. Dengenin Belirlenmesinde Anaerobik Performansın Rolü
- Author
-
AYDIN, Recep
- Subjects
Eğitim, Bilimsel Disiplinler ,Education, Scientific Disciplines ,Anaerobik,performans,denge - Abstract
Bu çalışmanın amacı dengenin anaerobik performansın üzerindeki rolünün belirlenmesidir. Çalışmaya, Bartın Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesinde eğitim gören 16 erkek öğrenci gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmaya katılan deneklerin anaerobik performans belirlenmesinde Wingate anaerobik güç ve kapasite testi (WAnT) kullanılmıştır. Denge değerlerinin belirlenmesinde ise statik denge testi kullanılmıştır.Yapılan Pearson Çarpımlar Moment Korelasyon sonucunda elde edilen sol bacak gözler açık ölçümde kullanılan çevre ile relatif anaerobik güç arasında (r=,532; p=,034), sağa sola salınım ile anaerobik güç arasında (r=,525; p=,037), sağ bacak gözler açık ölçümde kullanılan çevre ile relatif anaerobik güç arasında (r=,543; p=,030), aynı şekilde kullanılan çevre ile relatif anarobik kapasite arasında (r=,675; p=,004) anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Çift bacak statik denge ölçümlerine baktığımızda gözler kapalı y eksenine yapılan basınç ile relatif anaerobik kuvvet arasında (r=,510; p=,043) ve x eksenine yapılan basınç ile relatif anaerobik kuvvet arasında (r=,561; p=,024) anlamlı pozitif bir ilişki bulunmuştur. Diğer taraftan denge değerlerinde ile diğer değişkenler arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p>0.05). Sonuç olarak çalışmadaki bulgular anaerobik performansın denge üzerinde belirleyici rol oynadığını göstermiştir.
- Published
- 2020
14. DPT’NİN KURULUŞ SÜRECİNDE İKTİDAR BLOĞU VE BÜROKRASİ ARASINDAKİ İLİŞKİLER ÜZERİNE BİR TARTIŞMA
- Author
-
AYDIN, Recep
- Subjects
Kamu Yönetimi ,Devlet Planlama Teşkilatı (DPT),Bürokrasi,Siyasal İktidar,İktidar Bloğu,Türk Kamu Yönetimi ,Public Administration - Abstract
Bürokrasi siyasal özneler arasındaki mücadelelerde yer alsa da kamu yönetimiyazınında tarafsız bir özne olarak kavranır. Bürokrat ise bu mücadelelerde birtoplumsal özne olarak ortaya çıkabilir. Bu bağlamda çalışma, siyasal iktidar vebürokrasi arasındaki çelişkinin bir örneği olarak Devlet Planlama Teşkilatı’na(DPT) odaklanmaktadır. Çalışmanın amacı, Nicos Poulantzas’ın geliştirdiği teorik çerçeveyi de işleterek DPT’nin ve ilk planın ortaya çıkış sürecinde hemkurumun hem de bürokratların siyasal ilişkiler içindeki yerini incelemektir. Çalışma, böylelikle, Türkiye’de bürokrasi-siyaset ilişkisini farklı bir teorik çerçevekullanarak ve DPT örneğine yoğunlaşarak, yazında değerlendirilmeyen Poulantzasçı çerçeveden analiz etmek arzusundadır. Çalışma kamu yönetimi literatürü ve mevzuattan başka, Türk siyasal hayatı yazınına, DPT’ye odaklanan kimi çalışmalara ve bu çalışmalarda DPT bürokratlarıyla yapılmış olan görüşmelerin analizine dayanmakta olup, kamu yönetimini, toplumsal ve siyasalboyutlarıyla birlikte ele alma çabasındadır.
- Published
- 2020
15. THE CENTRALISATION PROCESS OF THE TURKISH PUBLIC ADMINISTRATION IN NEOLIBERALIZATION PERIOD: MEANS OF THE ADMINISTRATIVE CENTRALIZATION IN THE 1980S
- Author
-
AYDIN, Recep
- Subjects
Social ,merkezileşme,başbakanlık,Türk kamu yönetimi,neoliberalizm ,Sosyal - Abstract
Pek çok ülkeyi kökten etkileyecek bir dönüşüm yaratan neoliberalizmin kuruluşunda, hükümetler devlet güç ve imkanlarından etkin bir biçimde yararlanmışlardır. Diğer deyişle neoliberalizm, gerekli toplumsal ve ekonomik ilişkilerin kuruluşunda devlete kimi yeni işlevler yüklemiştir. Devletin bu yeni işlevlerinin kamu yönetiminde de etkileri söz konusudr. Dönüşüm süreci, Türkiye’de neoliberal politikaların başlangıcı olarak ele alınabilecek olan 24 Ocak Kararları başlamıştır. Neoliberalleşme sürecinde Türkiye’de de hükümetler devlet güç ve imkânları etkin bir biçimde kullanmışlardır. Bu süreçte kamu yönetimi neoliberalizmin inşasına uygun hale getirilerek Başbakanlık odağında yeniden teşkilatlandırılmıştır. Çalışma, neoliberalleşme sürecini yönetmek üzere merkezileştirilmiş bir idari yapının oluşumunu analiz etme amacını gütmektedir. Bu analizde kamu yönetiminin temel bilgi kaynakları olarak mevzuattan, kamu yönetimi literatüründen ve Türk siyasal hayatına dair kaynaklardan yararlanılmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde merkezileşme sürecini siyasal bir bağlamda ele alan yazın üzerinde durulacaktır. İkinci bölümde neoliberalizm, devletin neoliberalizmin inşasındaki rolü ve Türk kamu yönetimi arasındaki ilişki incelenecektir. Son bölümde ise Türkiye’de gerçekleşen başbakanlık odaklı merkezileşme sürecini mümkün kılan araçlara yoğunlaşılacaktır. Kanun hükmünde kararnameler, bütçe dışı fonlar, ekonomi yönetiminin merkezileşmesi ve bürokrat tipolojisinin dönüşümü başlıklarıyla merkezileşmenin araçları analiz edilecektir., The governments establishing the neo-liberal social regimes, which caused a radical change that influenced most of the countries, widely wielded from the state power. Neo-liberalism, in other words, imposed new functions on the states in order to construct required social and economic relations. The new functions of the state also influenced the public administration. A transformation process began with the decisions of the Cabinet published on 25th January 1980 which can also be considered as the starting point of the implementation of neoliberal policies in Turkey. During the neo-liberalization process, similar to many other examples, the governments actively used the state power. In this process, in order to establish the neoliberalism, the administrative apparatus was adjusted, re-organized and centralized in the organization of Prime Ministry. This study aims to analyze the shaping of the centralized administration to direct the neo-liberalization process in Turkey. In this respect, the study made use of the main sources in the field of public administration which are legislation and regulations, the administration literature, as well as the field of Turkish political history. The first part gives a brief of the literature that analyzing the centralization process within a political frame and contributes to defining the administrative and political centralization within this context. The second part deals with the relations between neoliberalism, the role of the state power in establishing the neoliberal relations, and public administration. The last part focuses on the main means of the centralization process that the Prime Ministry was in the focal point. It analyzes the centralization mechanisms, namely, legislative decrees, extra-budgetary funds, the centralization of the decision-making process for economic policies, and transformation of bureaucrat typologies, in the neo-liberalization process.
- Published
- 2020
16. Stiloid proçes açılanması ile tek taraflı kronik otit arasındaki ilişki
- Author
-
Aydin, Recep, Ertürk, Şükrü Mehmet, Şirik, Mehmet, and Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı
- Subjects
Styloid process ,Radyoloji ve Nükleer Tıp ,Eustachian tube ,Radiology and Nuclear Medicine ,Tomography ,Otitis media - Abstract
Styloid proçes kulak yapısını oluşturan temporal kemiğin silindirik şekilli parçasıdır. Normal uzunluğu yaşa ve cinsiyete göre değişmekle birlikte 30 mm yi geçmemektedir. SP açılanması ise son dönemde ilişkili olduğu düşünülen hastalıklarda etiyolojik olarak anlamlı bulunmaktadır. Kronik otit, orta kulağın ve mastoid hücrelerin kronik enflamasyonudur. Kronik otit etiyolojisinde östaki disfonksiyonu, östaki tıkanıklığına neden olan etkenler(Adenoid vejetasyon vs.) ve temporal kemiğin anatomik yapısı rol oynamaktadır. Bu çalışmada tek taraflı kronik otiti olan hastalarda, kronik otitli taraf ile normal taraftaki SP'nin anterior ve mediale açılanmasının, kronik otitin en önemli etiyolojisinden olan östaki disfonksiyonu yaparak KOM' a sebep olup olmadığını araştırmayı amaçladık.T.C. Sağlık Bakanlığı İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Bölümü arşivinden alınan çok kesitli Temporal Kemik Bilgisayarlı Tomografi (BT) görüntüleri (Toshiba Medical Systems, Multislice CT Sistemi, AlexionTM / Advance Edition) kullanıldı. Tek taraflı KOM'u olan 18-65 yaş arası 100 hasta (51 Erkek 49 Kadın) çalışmaya dahil edildi. Görüntülerden koronal plan üzerinde SP'nin mediale açılanması, sagital planda anteriora açılanması ölçüldü.Çalışmaya dahil edilen olgu sayısı toplam 100 dür. Dahil edilen olguların 51'i erkek (%51), 49'u (%49) kadındır. 54 olguda (%54) patoloji sağ tarafta, 46 olguda ise (%46) sol taraftadır. Çalışmaya dahil edilen olguların yaş ortalaması 42,82±12,6, minimum yaş 18, maksimum yaş ise 65'tir. 51 erkek olgunun 31'inde patoloji sağda, 20'sinde patoloji solda tespit edilmiştir. 49 kadın olgunun ise 23 tanesinde patoloji sağda, 26 olguda ise solda izlenmiştir. Erkeklerde sağda daha fazla, kadınlarda ise solda daha fazla patoloji saptanma sıklığı izlenmiştir. Cinsiyet ile patoloji tespit edilen tarafın karşılaştırılmasında anlamlı ilişki saptanmamıştır (p=0.165). Patoloji saptanan tarafta medial açılanma ortalama 21,89± 6,6, minimum 9, maksimum 39,2; normal tarafta medial açılanma ortalama 21,37± 6,21, minimum 8,5, maksimum 40,1 saptanmış olup aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0,71). Patoloji saptanan tarafta anterior açılanma ortalama 24,64± 8,56, minimum 5,1, maksimum 44,2; normal tarafta anterior açılanma ortalama 24,99± 8,1, minimum 7,6, maksimum 43,9 saptanmış olup aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p=0,807).Çalışmamızda KOM ile SP anterior ve medial açılanması arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki saptanmamıştır. Ancak aralarında anlamlı fark olmaması KOM tanılı hastaların etyolojisinin bilinmemesinden kaynaklanabilir.Anahtar Kelimeler: Stiloid proçes, Stiloid proçes açılanması, Kronik Otitis Media, Östaki tüpü. The styloid process is the cylindrical shaped part of the temporal bone that forms the ear structure. Normal length varies according to age and gender, but does not exceed 30 mm. The angulation of SP is found to be etiologically significant in diseases that are thought to be related recently. Chronic otitis media(COM) is a chronic inflammation of the middle ear and mastoid cells. Eustachi dysfunction, factors causing Eustachian obstruction (Adenoid vegetation etc.) and anatomical structure of temporal bone play a role in chronic otitis etiology. In this study, we aimed to investigate whether the angulation of the anterior and medial angulation of the normal side with the chronic otitis side and the SP on the anterior and medial side causes COM by making eustachian dysfunction, which is the most important etiology of chronic otitis.Multislice Temporal Bone Computed Tomography (CT) images (Toshiba Medical Systems, Multislice CT System, AlexionTM / Advance Edition) taken from the archives of the T.C Ministry of Health Istanbul Şişli Hamidiye Etfal Training and Research Hospital Radiology Department. 100 patients (51 Male, 49 Female) aged 18-65 with unilateral COM were included in the study. From the images, the angulation of the SP to the medial on the coronal plan and the angulation to the anterior to the sagittal plane were measured.Total number of cases included in the study is 100. 51 of the cases included were male (51%) and 49 (49%) were female. Pathology is on the right side in 54 cases (54%) and on the left side in 46 cases (46%). The average age of the cases included in the study is 42.82 ± 12.6, the minimum age is 18 and the maximum age is 65. Pathology was detected on the right in 31 of 51 male cases and pathology on the left in 20 of them. Pathology was observed on the right in 23 of 49 female cases and on the left in 26 cases. The frequency of detection of more pathology was observed in men on the right and in women on the left. No significant correlation was found in comparison of the side with gender and pathology (p = 0.165). On the side with pathology, medial angulation was 21.89 ± 6.6, minimum 9, maximum 39.2; On the normal side, an average of 21.37 ± 6.21, a minimum of 8.5 and a maximum of 40.1 were detected, and the difference was not statistically significant (p = 0.71). On the side with pathology, the anterior angulation was 24.64 ± 8.56, minimum 5.1, maximum 44.2; On the normal side, anterior angulation was determined as 24.99 ± 8.1, minimum 7.6, maximum 43.9, and the difference was not statistically significant (p = 0.807).In our study, no statistically significant relationship was found between COM and SP anterior and medial angulations. However, the absence of a significant difference may be due to the unknown etiology of patients with COM.Keywords: Styloid process, Styloid process angulation, Chronic otitis media, Eustachi tube 58
- Published
- 2020
17. The influence of internal marketing practies on the work scale of employees and the role of organizational justice
- Author
-
YENİÇERİ, Tülay, primary, ÇİNAR, Binnaz, additional, and AYDIN, Recep, additional
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
18. Feed Usage and Feeding Practices in Cattle Farms in İspir County of Erzurum Province.
- Author
-
AYDIN, Recep, YANAR, Mete, DİLER, Abdulkerim, KOÇYİĞİT, Rıdvan, ÖZDEMİR, Veysel Fatih, and TOSUN, Mesut
- Subjects
CATTLE feeding & feeds ,FACE-to-face communication ,PASTURES ,GRAZING ,DATA analysis - Abstract
Copyright of Atatürk University Journal of Agricultural Faculty is the property of Ataturk University Coordinatorship of Scientific Journals and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
19. Appraisal of Linear Type Traits in Simmental Cows Reared on High Altitude of Eastern Turkey
- Author
-
YANAR, Mete, primary, GULER, Olcay, additional, DİLER, Abdulkerim, additional, AYDIN, Recep, additional, and KOCYİGİT, Rıdvan, additional
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
20. Cattle Feeding Habits of Cattle Enterprises in Narman County of Erzurum Province
- Author
-
DİLER, Abdulkerim, GÜLER, Olcay, AYDIN, Recep, YANAR, Mete, and KOÇYİĞİT, Rıdvan
- Subjects
calf ,Fen ,Erzurum,Narman,dairy cattle,farm management,calf,feeding,weaning ,Science ,weaning ,dairy cattle ,lcsh:S ,Erzurum,Narman,Süt Sığırcılığı,Çiftlik Yönetimi,Buzağı,Besleme ,farm management ,lcsh:S1-972 ,Erzurum ,lcsh:Agriculture ,Narman ,lcsh:Agriculture (General) ,feeding - Abstract
This study wascarried out to determine cattle breeders’ farm management and calf raisingpractices in Narman county of Erzurum province. For this purpose, some datawere obtained by conducting a face to face survey study with 208 producers inNarman county. Just 13,5 %of breederswho participated in the survey stated that they kept records of their animalsregularly. 59 %of the cattle breeders indicated that they were in the need oftechnical assistance about cattle rearing, and 31%of them who neededassisstance got this knowledge through College of Veterinary. In most of theenterprises (43%), breeders based on allof the general signs of heat and cows in the 83%of the enterprises cows areinseminated in the first heat after birth.While 66%of the breeders usedartificial insemination, 97%of breeders who used this method claimed that theywere happy with this practice.It was determined that in 47%of the enterprisescolostrum is not offered to new-born calves. In the enterprises that colostrumis offered to calves, they got the colostrum by sucking their dams (40%) or bymilk bottles (57%). Furthermore, 84%of breeders stated that they fed theircalves by colostrum less than 3 days. Milk feeding period for calves wereusually 4-5 months (51%)., Bu araştırma,sığır yetiştiricilerinin çiftlik yönetimi ve buzağı yetiştirme uygulamalarınıbelirlemek amacıyla Erzurum İli Narman İlçesi’nde yapılmıştır. Bu amaçla Narmanilçe ve köylerinde 208 işletme sahibiyle yüz yüze anket çalışması yapılarakveriler elde edilmiştir. Ankete katılan yetiştiricilerin sadece % 13,5'i, düzenliolarak kayıt tuttuğunu ifade etmiştir. İşletmelerin % 59’unun teknik bilgidesteği alma ihtiyacı hissettiklerini ve çoğunlukla (% 31) bu bilgiyi VeterinerFakültesi vasıtasıyla edindikleri belirlenmiştir. İneklerin kızgınlığa gelme belirtisi olarak işletmelerin çoğunluğunun (%43) genel belirtilerin hepsini esas aldığı ve yetiştiricilerin % 83’ünün doğumsonrası ilk kızgınlıkta tohumlama yaptıkları tespit edilmiştir. Yetiştiricilerin % 66’sının sunitohumlama yaptırırken % 97’si bu uygulamadan memnun kaldığını bildirmiştir.İşletmelerin % 47’sinde buzağılara ağız sütü verilmediği belirlenmiş, verilenişletmelerde ise buzağıların ağız sütünü annesini emerek (% 40) ya da biberonla(% 57) aldığı saptanmıştır. Ayrıca, yetiştiricilerin % 84 ü üç günden daha azsüreyle ağız sütü verdiklerini ifade etmişlerdir. Buzağılara normal süt vermesüreleri ise çoğunlukla 4-5 (% 51) aydır.
- Published
- 2017
21. Deprem Kayıtları Kullanılarak Muğla-Milas Derince Barajının Dinamik Özelliklerinin Belirlenmesi
- Author
-
ATEŞ, Erkan, Kuru, Turgay, and AYDIN, Recep Kemal
- Subjects
Basic Sciences ,dam,earthquake,spectral ratio,dominant frequency,dynamic property ,Temel Bilimler ,Baraj,Deprem,Spektral Oran,Baskın frekans,dinamik özellik - Abstract
Derince Dam, which is located in 3.5 km north of Derince River Bridge ofDerince River in Söke Milas Highway of Milas district of Muğla, is 67 m highfrom its base. The dam was put into service in 2014 and, two accelerometerdevices, one on the bedrock and one on the body, were placed to monitor thestructural status and performance of the dam during an earthquake in 2015. The reactionof the dam to earthquakes was planned to be observed during an earthquake withthese stations.Nine earthquake records in different locations with Mw> 4.4 wererecorded by accelerometers installed on the bedrock and dam body, were usedduring the earthquakes occurred in the Aegean region in the years of 2017 and 2018.Standard spectral ratio (SSR) and horizontal / vertical spectral ratio (HVSR)methods were applied to the recorded earthquake signals according to thereference method in order to determine the dynamic characteristics of the dam. Asa result of the analysis of these two methods, growths in dam body and dominantfrequencies were determined. The analysis of this method indicated that thedominant frequency of the dam was 2.36 Hz. These two methods were compared inthe study., Muğla Milas ilçesinde SökeMilas Karayolu Derince Çayı köprüsünün 3,5 km kuzeyinde Derince Çayı üzerindeyer alan Derince Barajı, önyüzü beton kaplı kum çakıl dolgu tipinde oluptemelden yüksekliği 67 m’dir. Baraj 2014 yılında hizmete açılmış olup, 2015yılında barajın deprem altındaki yapısal durum ve performansını izlemek üzere biradet gövde üzerine bir adet ana kayaya olmak üzere 2 adet ivmeölçer cihazı yerleştirilmiştir. Bu istasyonlar ile bir deprem anında barajındepremlere karşı vermiş olduğu tepki gözlenmiş olacaktır. 2017-2018 yıllarında Egebölgesinde meydana gelen depremlerden anakaya ve baraj gövdesinde kurulubulunan ivmeölçerler tarafından kaydedilen; lokasyonları farklı Mw>4.4 olan9 adet deprem kaydı kullanılmıştır. Barajın dinamik özelliklerininbelirlemek amacıyla kaydedilen deprem sinyallerine referans yöntemine göre standartspektral oran (SSR) ve yatay/düşey spektral oran (HVSR) yöntemleriuygulanmıştır. Bu iki yöntemin analizleri sonucunda baraj gövdesine ait büyütmeler, baskınfrekanslar belirlenmiştir. Bu yönteminanalizi sonucunda barajın hakim frekansı 2.36 Hz bulunmuş ve iki yöntem karşılaştırılmıştır.
- Published
- 2019
22. Kesişimsel esnek halkalar üzerinde asal ve maksimal idealler
- Author
-
Aydin, Recep, Çıtak, Filiz, and Matematik Ana Bilim Dalı
- Subjects
Matematik ,Mathematics - Abstract
Bu tez çalışmasında ilk olarak grup, alt grup, halka ve ideal gibi temel kavramlara yer verildi. Esnek kümeler, kesişimsel esnek gruplar ve kesişimsel esnek halkalarla ilgili genel tanım veteoremler incelendi. Sonraki bölümde, kesişimsel esnek asal idealler ve kesişimsel esnek maksimal idealler tanımlanarak bazı cebirsel özellikleri incelendi. In the this thesis study, firstly basic concepts such as group, subgroup, ring and ideal were given. General definitions and theorems about soft sets, soft intersectional groups and soft intersectionalrings were investigated. Finally, some algebraic properties were investigated by defining soft intersectional prime ideals and soft intersectional maximal ideals. 61
- Published
- 2019
23. Doğu Anadolu Bölgesinde Yetiştirilen Esmer İneklerde Doğrusal Tip Özellikleri Üzerine Çevresel Faktörlerin Etkileri
- Author
-
YANAR, Mete, GÜLER, Olcay, AYDIN, Recep, KOÇYİĞİT, Rıdvan, and DİLER, Abdulkerim
- Subjects
Fen ,Science ,Non-genetic factors,linear type traits - Abstract
Thestudy was carried out to investigate the magnitude of non-genetic factorsaffecting linear type traits in Brown Swiss cattle. For this purpose, 474 observations for the 16 linear type traits on 135 cattlewere made. Statistical model used in this research included fixed effects ofherd, parity, scorer, stage of lactation, season at classification. Additionally,the age at classification was included to the model as linear and quadraticcovariates. Average linear scores for chest width, body depth, angularity, footangle, rear leg (side view), rear leg (rear view), rump angle, rump width, foreudder attachment, rear udder attachment width, rear udder attachment height,teat placement (rear view), teat placement (side view), teat length, centralligament and udder depth were 5.5±0.1, 6.1±0.1, 5.2±0.1, 4.7±0.1, 4.4±0.1,4.4±0.1, 5.6±0.1, 5.0±0.1, 5.8±0.1, 5.4±0.1, 6.1±0.1, 5.1±0.1, 4.1±0.1,5.8±0.1, 5.8±0.1, 6.6±0.1 respectively. Scorers did not have significant effecton all type traits except for the body depth and rear udder attachment width(P, Bu çalışma, Esmer sığırlarda linear tip özelliklerini etkileyen çevresel faktörlerin incelenmesi amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla, 135 sığırda 16 adet tip özelliğine ait 474 adet gözlem yapılmıştır. Araştırmada kullanılan istatistiksel modele sürü, laktasyon sırası, hakem, laktasyon dönemi, değerlendirmenin yapıldığı mevsimin etkileri dahil edildi. Ayrıca, değerlendirmenin yapıldığı dönemdeki ineğin yaşı da linear ve kuadratik kovariyet olarak modele ilave edildi. Göğüs genişliği, vücut derinliği, açısallık, arka bacak açısı, arka bacak (yandan görünüm), arka bacak (arkadan görünüm), sağrı eğimi, sağrı genişliği, ön meme bağlantısı, arkadan meme bağlantısı genişliği, arka meme bağlantısı yüksekliği, meme başı yerleşimi (arkadan görünüm), meme başı yerleşimi (yandan görünüm), meme başı uzunluğu, meme merkez bağı ve meme derinliğine ait ortalama doğrusal puanlar sırasıyla 5,5±0,1; 6,1±0,1; 5,.2±0,1; 4,7±0,1; 4,4±0,1; 4,4±0,1; 5,6±0,1; 5,0±0,1; 5,8±0,1; 5,4±0,1; 6,1±0,1; 5,1±0,1; 4,1±0,1; 5,8±0,1; 5,8±0,1; 6,6±0,1 dır. Vücut derinliği ve arkadan meme bağlantısı genişliği dışındaki bütün tip özellikleri üzerine hakemlerin etkisi önemsiz bulunmuştur. Öte yandan, sürü, laktasyon sırası, laktasyon dönemi ve değerlendirmenin yapıldığı mevsim bir çok doğrusal tip özelliklerini önemli derecede etkilemiştir. Değerlendirme sırasındaki yaşın bir çok doğrusal tip özellikleri üzerine linear ve kuadratik etkileri de önemli bulunmuştur. Doğrusal tip özellikleri arasındaki fenotipik korelasyonlar da düşükten orta dereceye kadar değişim göstermiştir.
- Published
- 2018
24. Ortaokul öğrencilerinin okul aidiyeti ile okul memnuniyeti arasındaki ilişkinin incelenmesi
- Author
-
Aydin, Recep, Serin, Hüseyin, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
State schools ,School effectiveness ,Secondary schools ,Belonging ,Secondary school students ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Scales ,Student satisfaction ,Special schools - Abstract
Okul yaşamının etkililiği, içinde yaşayanlara sunduğu kültürel ortam, güvenlik, öğrenme fırsatları ve motivasyon etkinlikleriyle kontrol edilebilir. Her okul öğrenci ve velisine bir müşteri titizliğiyle bakıp sunmuş olduğu hizmetlerden ne kadar memnun olduklarını bilmeli ve ona göre ara önlemler almalıdır. Bu süreçte önemli olan sadece okulun kurumsal varlığının devam etmesi değil, aynı zamanda hizmet alan öğrenci, veli ve hizmet veren öğretmen ve yöneticilerin memnuniyetidir.Bu araştırma okul etkililiğini artırmak amacıyla veri sunacağı için faydalı ve son zamanlarda gündemde olan okul memnuniyetini incelediği için güncel, okulun vazgeçilmez paydaşı olan öğrencilerin okul eğitiminden memnuniyetlerinin ve aidiyetlerinin ortaya çıkarılması için önemlidir. Bu araştırmanın amacı, ortaokul öğrencilerinin okul memnuniyetleri ile okul aidiyetleri arasındaki ilişkiyi betimsel ve ilişkisel bir araştırma deseniyle incelemektir. Bu çalışmaya özel okullardan 201, devlet okullarından 214 öğrenci katılmıştır. Araştırma sonucunda kızların erkeklere kıyasla kendilerini okullarına daha fazla ait hissettikleri tespit edilmiştir. Özel ve devlet okullarında öğrencilerin okul aidiyetleri alt sınıflardan üst sınıflara doğru azalmakta, devlet okulları özel okullara göre daha düşük seviyede ait hissetmektedir. Öğrencilerin programdan duydukları memnuniyet cinsiyete göre değişmemekte, sınıf düzeyi yükseldikçe daha da azalmakta, devlet okullarında ise daha düşük seviyededir. Öğrencilerin okul ortamından memnuniyetleri cinsiyete ve okul türüne göre değişmemekte, sınıf düzeyi yükseldikçe azalmaktadır. Hem özel hem de devlet okulu öğrencilerinin okul memnuniyetleri arttıkça okula aidiyet duyguları da yükselmektedir.Bu araştırma sonucuna göre, eğitim programları geliştirilirken ve okul yönetim politikaları belirlenirken öğrencilerin cinsiyet, yaş ve sınıfları dikkate alınmalıdır. Yerli ve yabancı öğrencilerin okul memnuniyeti ve aidiyetinin altında yatan sebepler farklı değişkenler açısından karşılaştırmalı olarak araştırılmalıdır. The positive effects of school life can be measured by its cultural climate, safety, learning opportunities, effective teaching and motivational activities. Each school should treat its students and parents as a customer and measure their satisfaction frequently while taking preliminary precautions in order to keep them satisfied. During this period, it's not only important to keep the school's constitutional presence going but to keep students, parents, teachers and administrators pleased.This study is vital due to the fact that it will present the data about the importance of parental, principal, administrative and student satisfaction and students' school belongingness. This research also examines the links among middle school students' sense of school belonging and students' satisfaction from school in a descriptive and relational pattern. In order to collect data for this research, 201 private college students and 214 public school students are examined. As a conclusion, comparing girls with boys; it is observed that the school belongingness of female students is much higher than male students. Students' sense of belonging to school is decreased through lower level classes to higher level classes and public school students feel the sense of school belonging less than private school students. Student's satisfaction towards their school curriculum does not show any difference between male and female students, and the satisfactory level drops significantly as the age level of the students increase. This satisfaction is way lower in public schools. When school environment and facilities is considered, the satisfaction level does not change regarding to the level and the gender of secondary school students. According to the results of this research, it is important to take into account the students' gender, age and grade level when developing educational programs and establishing school management policies. Reasons underlying school satisfaction and belongingness of public and private school students should be investigated comparatively in terms of different variables. 77
- Published
- 2018
25. İÇSEL PAZARLAMA UYGULAMALARININ ÇALIŞANLARIN İŞ TATMİNİ ÜZERİNE ETKİSİ VE ÖRGÜTSEL ADALETİN ARACILIK ROLÜ.
- Author
-
YENİÇERİ, Tülay, ÇİNAR, Binnaz, and AYDIN, Recep
- Subjects
INTERNAL marketing ,ORGANIZATIONAL justice ,INFLUENCER marketing ,PUBLIC sector ,MARKETING research ,JOB satisfaction - Abstract
Copyright of Erciyes Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi is the property of Erciyes Universitesi Sosyal Bilimler Dergisi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
26. Effects on Some Physical Performance Parameters of 8 Weekly Classical Badminton Studies in Bartin University Female Athletes Playing in Badminton Team
- Author
-
TURĞUT, Mine, AYDIN, Recep, and ERKILIÇ, Ali Ozan
- Subjects
Social ,Badminton,Athlete,Physical Performance,Flexibility ,Badminton,Sporcu,Fiziksel Performans,Esneklik ,Sosyal - Abstract
Bu çalışmada, Bartın Üniversitesi badmintontakımında yer alan badmintonculara uygulanan 8 haftalık klasik badmintonantrenmanlarının bazı fiziksel performans parametreleri üzerine etkilerininaraştırılması amaçlanmıştır. Araştırmaya yaş ortalaması 20,78±0,71, boyortalaması 165,26±6,11, kilo ortalaması 60,54±7,23 olan toplam 20 kadınbadminton oyuncusu katılmıştır. Kadın sporculardan , vücut ağırlığı, boy,esneklik, sırt kuvveti,bacak kuvveti,el pençe kuvveti ölçümleri alınarakillionis çeviklik testi uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin normaldağılım gösterip göstermediğine Shapiro-Wilk normallik testi ile bakılmış veverilerin normal dağılım gösterdiği belirlenmiştir. Araştırma grubunun yaş,boy, vücut ağılığı ortalamalarının ortalama ve standart sapma değerleriverilerek; diğer fiziksel özelliklerinin ön test-son test ölçümkarşılaştırılmaları nonparametrik testlerden olan bağımlı gruplar t testi(Wilkoxon Ranks Testi) uygulanmıştır. Yapılan çalışmada tüm ön ve son testlerarası fark için anlamlılık seviyesi p, Inthis study, it was aimed to investigate the effects of classical badmintontraining for 8 weeks on female badminton team athletes at on some physicalperformance parameters. A total of 20 female badminton players participated inthe study with a mean age of 20,78 ± 0,71, a height average of 165,26 ± 6,11and a weight average of 60,54 ± 7,23. Body weight, height, flexibility, backstrength, leg strength, hand paw strength measurements were taken from femaleathletes and illionis agility test was applied. The Shapiro-Wilk normality testwas used to determine whether the data obtained in the study had a normaldistribution and that the data showed a normal distribution. Mean and standarddeviation values of average age, height, body weight of the study group weregiven. Comparisons of pre-test and post-test measurements of other physicalcharacteristics were made by t-test (Wilkoxon Ranks Test) of dependent groupsfrom nonparametric tests. In the study performed, significance level wasdetermined as p
- Published
- 2017
27. Investigation of Some Kantropometric Variables of 10-12 Age Group Tennis Players and Forehand-Backhand Strike Techniques
- Author
-
AYDIN, Recep, ÇİFTÇİOĞLU, Akif, ALTINEL, Serhat, and ÖZKAN, Ali
- Subjects
Tennis,Tennis related skills,Anthropometric Characteristics ,Social ,Tenis,Tenise Özgü Beceri,Antropometrik Özellikler ,Sosyal - Abstract
Giriş ve Amaç: Dünya genelinde popülerleşen tenis;anaerobik güç-kapasite, dayanıklılık, denge ve kuvvetin hâkim olduğu bir sporbranşı olarak kabul edilmektedir. Ayrıca tenis sporcularının fizikselözellikleri de bu spor için önemlidir. Bazı çalışmalarda tenisçilerde bazıkinantropometrik değişkenlerin, tenis vuruş performansını etkilediği ifadeedilmektedir. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı 10-12 yaş grubu tenisçilerin bazıkinantropometrik değişkenlerinin ve forehand-backhand vuruş tekniklerininincelenmesidir. Yöntem: Çalışmaya toplam 10-12 yaş grubu 12 gönüllü erkektenisçi katılmıştır. Çalışmaya katılan deneklerin boy uzunluğu, vücut ağırlığıve bazı kinantropometrik ölçümleri yapılmıştır (kulaç uzunluğu, arka omuz çap,tam omuz çap, biceps çevresi, dirsek çevresi, bilek çevresi, el uzunluğu, elgenişliği, el içi uzunlukları ve baş parmak uzunlukları). Tenise özgübecerilerin belirlenmesinde ise Broer-Miller backhand ve forehand testikullanılmıştır. Bulgular: Yapılan Correlations analizisonuçlarına göre forehandpuanları ile boy (p=0,021), kilo (p=0,020), kulaç (p=0,022), tam omuz (p=0,49),biceps çevresi (p=0,029), dirsek çevresi (p=0,20), el uzunluğu (p=0,026) vebaşparmak uzunluğu (p=0,045) arasında anlamlı bir ilişki bulunurken, backhand vuruş puanları ile diğer değişkenlerarasında herhangi bir ilişki bulunmamıştır(p>0,05). Tartışma-Sonuç: Tenisoyuncusunun, oyun sırasında göstermiş olduğu performansı bazı antropometriközelliklerden etkilenmektedir. Bu çerçevede tenis topuna aktarılanyeteneklerin, puana dönüştürmesi önem arz etmektedir. Sporcunun file önündeveya baseline da gerçekleştirdiği forehand ve backhand vuruşları ilekinantropetrik değişkenlerdeki avantajların kuvvet ve enerji salınımınıetkilemektedir. Literatürde, antropometrik özellikler ile tenis vuruşteknikleri arasında yüksek ilişki olduğu ifade edilmektedir. Sonuç olarakçalışmadaki bulgular boy, kilo, tam omuz çap, biceps çevre, dirsek çevre, eluzunluğu, başparmak uzunluğunun tenise özgü becerilerin belirlenmesinde önemliolduğunu ortaya koymaktadır., Introduction and Aim: Tennis, which is popular throughout the world, is regarded as a sport in which anaerobic power-capacity, durability, balance and strength dominate. Also physical characteristics of tennis athletes are important for this sport. Some kinantropometric factors of the athletes are known to have an effect on tennis stroke performances. In this context, the aim of this study is to examine some kinantropometric variables and forehand-backhand techniques of 10-12 age group tennis players. Method: A total of 12 volunteer male tennis players participated in the study. Body length, body weight and some kinanthropometric measurements were taken (femur length, back shoulder diameter, full shoulder diameter, biceps circumference, elbow circumference, wrist circumference, hand length, hand width, hand lengths and thumb length). Brother-Miller backhand and forehand test were used to identify tenancy-specific skills. Findings: Correlations analysis showed that there was a significant relationship between forehand scores and height (p=0,021), weight (p=0,020), arm span (p=0,022), full shoulder (p=0,049), biceps circumference (p=0,029), elbow circumference(p=0,020), hand length(p=0,026), and thumb length(p=0,045). while no relation was found between backhand stroke scores and other variables (p> 0,05 ). Discussion-Conclusion: The anthropometric features of the tennis player play a decisive role during the game. In this context, it is also important to transform the talents transferred to the tennis ball. The forehand and backhand strokes performed by the athlete in front of the net or on the baseline and the kinantropetric advantages play an important role in the release of force and energy. There have been many studies in the literature showing situations where there may be a high correlation between anthropometric features and tennis stroke techniques. The results of this study; height, weight, full shoulder diameter, biceps circumference, elbow circumference, hand length, thumb length are important factors in determining the quality of tenion-specific skills.
- Published
- 2017
28. Esmer ve Siyah Alaca Sağmal İnekler ile Düvelerde İki Farklı Yemleme Programının Karşılaştırılması
- Author
-
YANAR, Mete, TÜZEMEN, Naci, AKBULUT, Ömer, ÇOMAKLI, Binali, TAN, Mustafa, KOÇYİĞİT, Rıdvan, AYDIN, Recep, METİN KIYICI, Jale, and GÜLER, Olcay
- Subjects
Mısır silajı,günlük süt verimi,sütün duyusal özellikleri,canlı ağırlık artışı ,food and beverages ,Corn silage,daily milk yield,organoleptic properties of milk,weight gain - Abstract
Bu çalışmanın amaçları, 2 farklı yemlemeprogramının; i) 20 adet Siyah Alaca ve 20 adet Esmer sığırda 144 günlük denemesüresince süt verimi ve kompozisyonu ile duyusal özellikleri üzerine etkilerini1. denemede değerlendirmek, ii) 18 adet Esmer ve 14 adet Siyah Alaca düvenin 90gün boyunca gelişme performanslarını 2. denemede karşılaştırmaktır. Birincidenemede, yemleme programları [(i) mısır silajı (25.0 kg/baş/gün) ile sınırlımiktarda kuru ot (5.0 kg/baş/gün) ve 4.5 kg/baş/gün kesif yem (MS yemlemeprogramı); (ii) kuru ot (10,0 kg/baş/gün) ve 4.5 kg/baş/gün kesif yem (KOyemleme programı)] günlük süt verimi ile süt yağı, kuru madde ve yağsız kurumadde oranlarını önemli derecede etkilememiştir. Farklı yemleme programlarınınsütün duyusal özellikleri üzerine etkileri önemli olmayıp, silaj içerenrasyonla yapılan yemleme, sütün duyusal özellikleri üzerine herhangi birolumsuz etkiye neden olmamıştır. İkinci denemede, DMS yemleme programındaki[mısır silajı (10.0 kg/baş/gün) ile sınırlı miktarda kuru ot (2.0 kg/baş/gün)ve 2.0 kg/ baş/gün kesif yem] düveler, DKO programındakilere [kuru ot (6.0kg/baş/gün) ve 2.0 kg/baş/gün kesif yem] göre % 49.7 oranında daha yüksektoplam canlı ağırlık artışı sağlamışlardır. DMS yemleme programındaki düvelerinortalama yemden yararlanma oranları önemli ölçüde daha iyi bulunmuştur. Sonuçolarak, incelenen her iki yemleme programı Esmer ve Siyah Alaca ineklerin günlüksüt verimi ile sütün kompozisyonu ve duyusal özellikleri üzerine önemlietkilerde bulunmazken, DMS yemleme programı düveler için tavsiye edilmiştir., Purposes of the study were; i) to evaluate the effects of 2 differentfeeding programs on the yield, composition and organoleptic properties of milkfrom 20 Brown Swiss (BS) and 20 Holstein Friesian (HF) cows during 144 days inthe trial 1, ii) to compare the growth performance of the 18 BS and 14 HFheifers during 90 days in the trial 2. In trial 1, feeding schedules [( i) cornsilage (25.0 kg/head/day) plus limited amount of dry hay (5.0 kg/head/day) and4.5 kg/head/day of concentrate (CS feeding program);ii) all dry hay (10.0 kg/head/day) and 4.5 kg/head/day of concentrate (DHfeeding program)] did not significantly affect on daily milk yield as well aspercentages of fat, dry matter and non-fat dry matter of the milk. Theinfluence of the different feeding programs on the sensorial features of themilk was not significant, and feeding silage based ration did not cause anyadverse effect on the organoleptic properties of the milk. In trial 2, heifersin the HCS feeding program [corn silage (10.0 kg/head/day) plus limited amountof dry hay (2.0 kg/head/day) and 2.0 kg/head/day of concentrate] had 49.7 % higher total weight gain than those in HDHfeeding program [all dry hay (6.0 kg/head/day) and 2.0 kg/head/day ofconcentrate]. The average feed efficiency ratio for heifers fed in HCS feedingprogram was also improved considerably. In conclusion, HCS feeding program could be suggested for HF and BSheifers, although both feeding programs studied did not result in significantinfluence on the daily milk yield as well as milk composition and sensorialproperties of the milk from HF and BS cows.
- Published
- 2017
29. Sığırcılık İşletmelerinin Barınak Özellikleri Üzerine Bir Araştırma; Erzurum İli Narman İlçesi Örneği
- Author
-
GÜLER, Olcay, AYDIN, Recep, DİLER, Abdulkerim, YANAR, Mete, KOÇYİĞİT, Rıdvan, and MARAŞLI, Ahmet
- Subjects
Fen ,Science ,Altlık,Narman,Barınak,Gübre,Süt sığırcılığı ,Barn,Bedding,Dairy cattle,Manure,Narman - Abstract
This study was carried out to determine the problems and to suggest solutions by determining the structural characteristic of barns in the cattle farm enterprises in Narman county of Erzurum province. For this purpose, data obtained from a survey conducted face to face with 208 owners of the enterprises. In the enterprises, the percentages of the tied-free stall barns and tied-stall barns and free-stall barns were 55.3 %, 75 %, 6.3 % respectively. Average capacity of the barns was determined as 38 cattle. Additionally, the average age of the barns was determined as 17.1 years. Percentages of the enterprises that used stone for construction of the barn walls, concrete for the barn floor, sheet medal for the barn roof and wooden material for the feeder were 55.0 %, 43.8 %, 48.1 % and 48.1 % respectively. Just 63 % of enterprises had feed alley, 47.7 % of them had 2 windows and 45.7 % of them had 1 chimney, 40.0 % of them had 2 chimneys. While 91.3 % of the barns didn’t have a delivery chamber, it was found out that cattle in 88.5 % of the enterprises were fed together in the same barn. Moreover, 78.8 % of the breeders used bedding materials in their barns and 87.8 % of the breeders used dry manure as bedding material. Furthermore, 76.9 % of them stored the manure next to the barns without covering. Manure was spread to the farms as manure in 53.4 % of enterprises, while it was used as fuel in 38.0 % of the enterprises. To solve problems such as barn types, ventilation and utilization of manure in Narman county, education and encouragement are needed., Bu çalışma Erzurum ili Narman ilçesinde bulunan sığır barınaklarına ilişkin yapısal özelliklerin belirlenmesi, mevcut sorunları ve çözüm önerilerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla Narman ilçe ve köylerinde 208 işletme sahibiyle yüz yüze anket yapılarak veriler elde edilmiştir. İşletmelerde yer alan barınakların % 55.3’ü klasik bağlı duraksız, % 38.5’i bağlı duraklı, % 6.3’ü ise serbest duraklı kapalı sistem karakterindedir. Söz konusu barınakların ortalama kapasitesi 38 baş ve barınak yaşı ortalama 17.1 yıl olarak belirlenmiştir. Sığırcılık işletmelerinin % 55.3’ünün ahır duvarlarında taş yapı malzemesi, ahır tabanında % 43.8 beton, çatı örtü malzemesi olarak % 48.1 oranında sac, yemliklerde ise % 48.1’i ahşap yapı malzemesi kullanmışlardır. Ahırların sadece % 6.3’ünde yem yolu, % 47.5’sinde 2 adet pencere ve % 45.7’sinde 1 adet, % 40.0’ında ise 2 adet baca bulunmaktadır. İşletme barınaklarının % 91.3’ünde doğum bölmesi bulunmadığı, % 88.5’inde dana, düve ve inek çağındaki hayvanların aynı ahırda barındırıldığı, % 78.8’inde yataklık kullanıldığı ve yataklık çeşidi olarak ilk sırada % 87.8 oranında kuru gübrenin kullanıldığı tespit edilmiştir. İşletmelerin % 76.9’unda gübrenin ahır yakınında açıkta depolandığı, % 53.4’ünde gübrenin tarlada gübre olarak, % 38.0’inde yakacak olarak kullanıldığı belirlenmiştir. Narman ilçesinde ahır tipleri, havalandırma ve gübreleme gibi problemlerin çözümü için eğitim ve teşvike ihtiyaç vardır.
- Published
- 2017
30. Erzurum İli Narman İlçesindeki Sığırcılık İşletmelerinde Uygulanan Sağım Yönetimi Üzerine Bir Araştırma
- Author
-
KOÇYİĞİT, Rıdvan, YANAR, Mete, AYDIN, Recep, DİLER, Abdulkerim, and GÜLER, Olcay
- Subjects
Narman İlçesi,Erzurum,Süt sığırı,sağım ,Fen ,Science ,Erzurum,Narman county,Dairy cattle,milking - Abstract
The study wasundertaken to obtain information about milking methods of 208 enterprises inNarman County of Erzurum Province via face to face interview. It wasdetermined that concentrate feed was offered during milking in 75.5% of theenterprises, and Percentage of the enterprises which don't make udder cleaningprior to milking is 54.4%, and hand milking is used in 78.8%of the enterprises.While 68.6 % of the cattle farmers storesmilk in the aluminummilk storage container in the out of barn, 30.9% of them keeps milk storagecontainers in the barn and 0.5% of them stores the milk in the milk coolingtank. 52.2% of the enterprises indicated that the highest milk yield per animalis obtained in summer season. It was foundout that 78.4% of the enterprises do not utilize from milk support given by thegovernment, percentageof enterprices which keeps milk production records is 68.6%, and 24.5% of them milkstheir cows for 10 months.Asa result, it was concluded that cattle farmers in Narman County of ErzurumProvince need to be informed about udder cleaning prior to milking, milkingmethods, storage of milk after milking, utilizing from supports of the goverment,keeping milk records., Bu çalışma Erzurum ili Narman ilçesinde,anket yoluyla yüz yüze görüşülerek 208 işletmenin sağım yöntemleri hakkındabilgiler elde etmek amacıyla yapılmıştır. Sağım esnasında işletmelerin % 75.5’inin kesif yem verdiği tespit edilmiştir. Sağım öncesi meme temizliği yapmayanişletmelerin % 54.4 olduğu ve % 78.8’sinde elle sağım yaptığı belirlenmiştir.. Sığır yetiştiricilerinin % 68.6’ü sağımdan sonrasütü alüminyum kaplarda ahır dışında bekletirken, % 30.9’unun ahır ortamındabeklettiği ve % 0.5’inin ise soğutma tankında depolamaktadırlar. % 52.2’sininhayvan başına süt veriminin yaz mevsiminde daha yüksek olduğunubildirmişlerdir. İşletmelerin % 78.4’u devletin vermiş olduğu sütdesteklemelerinden faydalanmadıkları ve üretilen sütü kayıt altına alanişletmelerin oranının % 68.6 olduğu ve işletmelerin % 24.5’i ineklerini 10 ay sağdıkları tespitedilmiştir.Sonuç olarak Erzurum ili Narman ilçesindeki sığır yetişicilerinin,sağım öncesi meme temizliği, sağım yapma şekli, sağım sonrası sütleri muhafazaetme, bakanlığın verdiği desteklerdenfaydalanma, süt verim kayıtlarının tutulması gibi yetiştiricilik konularındabilgilendirilmeye ihtiyaç olduğu belirlenmiştir.
- Published
- 2017
31. Sığırcılık İşletmelerinde Hayvan Sağlığı, Veteriner Sağlık Hizmetleri ve Yetiştirici Memnuniyeti ve Beklentileri: Erzurum İli Narman İlçesi Örneği
- Author
-
KOÇYİĞİT, Rıdvan, YANAR, Mete, AYDIN, Recep, DİLER, Abdulkerim, and GÜLER, Olcay
- Subjects
Fen ,Science ,Erzurum,Narman County,Cattle Enterprise,Animal Health,Veterinary Service ,Erzurum,Narman İlçesi,Sığırcılık işletmesi,Hayvan sağlığı,Veterinerlik hizmeti - Abstract
This study was carried out to investigate animalhealth, veterinary health service, expectation and satisfaction of the cattlebreeders in the cattle enterprises in Narman County of Erzurum Province. Forthis purpose, data were obtained from 208 cattle enterprises in Narman Countyvia face to face survey study with owners of the enterprises, and the data wereanalyzed. While59.1 % of the cattlebreeders in the county vaccinated their pregnant cows with septicemia vaccine,63.9 % of them used calf septicemia serum for new born calves. It was found outthat 26.6 % of the breeders performed umbilical cord care after birth, the most faced problem by the cattle breederswas foot and toe problem with 36.4 %. It was indicated thatpercentage of the enterprises receiving regular veterinary service was 7.7 %and the services were mostly received from private veterinarians. Furthermore68.3% of the cattle breeders were satisfied from cattle raising and cattle farmingwas main source of income of the 61.5 % of them. Themost important problems in the enterprises were diseases (25.7 %) and high feedprices (22.6 %). It was also indicated that 19.9 % of the enterprisesused agricultural credits and 53.7 % of them obtained the credit from banks. Itwas concluded that animal health and veterinary services have to be providedeffectively and regularly. In addition, it would be useful for Ministry ofFood, Agriculture and Livestock to provide supports to the breeder in thissubject, Bu çalışma, Erzurum ili Narman İlçesi'ndeki sığırcılıkişletmelerinin hayvan sağlığı, veteriner sağlık hizmetleri ve yetiştiricimemnuniyeti ve beklentilerini araştırmak amacıyla yapılmıştır. Bunun için,Narman ilçesinde bulunan 208 sığırcılık işletmesinde işletme sahipleriyle yüzyüze yapılan anket çalışması sonucu veriler elde edilmiş ve elde edilen verileranalize tabi tutulmuştur. İlçedeki sığır yetiştiricilerinin % 59.1’i gebe ineklereseptisemi aşısını yaptırırken, % 63.9‘u yeni doğan buzağılara septisemi serumuyaptırmaktadır. Yetiştiricilerin %26.6’ı da doğum sonrası buzağılara göbek bakımı yaptırmaktadır, hayvanlarda ensık karşılaşılan sağlık problemlerinin başında % 36.4 ile ayak-tırnakproblemlerinin geldiği tespit edilmiştir. Düzenli olarak veteriner hekimlikhizmetinden yararlanan işletmelerin oranı % 7.7 olup, bu hizmetin % 71.7’siserbestveteriner hekimlerden alınmıştır. Ayrıca işletmecilerin % 68.3’ünün sığır yetiştiriciliğindenmemnun olduğu ve işletmecilerin %61.5’inin hayvancılığı geçimini sağlamak için yaptığı belirlenmiştir. İşletmelerin en önemliproblemleri hastalık (% 25.7) ve yüksek yem fiyatlarıdır (% 22.6).İşletmelerin % 19.9’unun tarımsal kredi kullandığı ve tarımsal kredi kullananişletmelerin % 53.7’sinin bu kredileri bankalardan aldıkları ifade edilmiştir.Sonuç olarak hayvan sağlığı ve veteriner hekimlik hizmetleri düzenli olaraksağlanmalıdır. Bunun yanında Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının bu konudayetiştiricilere destek olmasının faydalı olabileceği sonucuna varılmıştır.
- Published
- 2017
32. Ağrı İli Süt Sığırcılığı İşletmelerinin Sosyo-Ekonomik Özellikleri
- Author
-
BAKAN, Öner and AYDIN, Recep
- Abstract
ÖZET: Bu çalışmanın amacı, Ağrı ilindeki sığırcılık işletmelerinin sosyo-ekonomik özelliklerinin belirlenmesidir. Araştırma materyali Ağrı iline ait 7 ilçeden toplam 106 adet süt sığırı işletmesi ile yüz yüze yapılan anketler oluşturmuştur. İşletme sahiplerinin ortalama yaşı 47.3±1.1 olduğu, %74.7’sinin ilköğretim mezunu ve okuryazar kişilerden oluştuğu, %56.6’sının sosyal güvencesi bulunmadığı, %85.8’inin süt sığırcılığını ana geçim kaynağı olarak yaptıkları tespit edilmiştir. İşletmecilerin ortalama 24 yıl süt sığırcılığı yaptıkları, %96.2’sinin süt sığırcılığı dışında tarımın diğer faaliyet kollarında çalıştıkları belirlenmiştir. İşletmelerde bulunan ortalama sığır varlığı 19.9 baş olarak bulunmuştur. Sığırcılık işletmesinin ana sorunları sırasıyla hastalıklar, pazar sorunu ve süt fiyatının düşük olması olarak belirlenmiştir. İşletmelerin %92.3’ünün herhangi birlik veya kooperatife üye olmadıkları, %65.7’sinin ise teknik bilgi almadıkları belirlenmiştir. Sonuç olarak, Ağrı ilinde eğitim, sosyal güvence, hastalıklar ve sütün pazarlanma sorunu, araç-gereç eksikliği, herhangi bir birliğe üye olunmaması ve desteklerden çok az yararlanılması gibi sosyo-ekonomik konularda çalışmalar yapılması yararlı olacaktır. Anahtar Kelimeler; Ağrı, öğrenim durumu, sığır, sosyo-ekonomik, yaş. Socio-Economic Characteristics of Dairy Cattle Enterprises in Ağrı Province ABSTRACT: The purpose of the study is to determine socio-economic characteristics of cattle enterprises in Agri province. Survey data obtained from 106 dairy cattle enterprises in seven counties of Agri province composed of research material. It was revealed that average age of the owners of the enterprises was 47.3 years old; 74.7% of the farmers graduated from primary school and they were literate; 56.6% of the farmers didn’t have social security and 85.8% of the farmers provided their main income from cattle breeding. The enterprises dealt with for average 24 years and 96.2% of the farmers worked in the other branches of the agriculture. Average number of cattle available in the enterprises was 19.9 heads. Main problems determined in the cattle enterprises were disease, marketing problems and low milk price respectively. While 92.3% of the enterprises were not member of the any cattle association or cooperative and 65.7% of the farmers didn’t receive technical information. As result, it could be useful to make social projects on the education, social security, diseases, marketing of milk, lack of material, being member of an association, utilizing from supports at low level. Keywords: Agri, education, dairy cattle, socio-economic, age.
- Published
- 2017
33. 1980'li yıllarda Türkiye'de siyasal iktidar ve bürokrasi arasındaki ilişki
- Author
-
Aydin, Recep, Dikmen, Ahmet Alpay, and Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı
- Subjects
Kamu Yönetimi ,Siyasal Bilimler ,Public Administration ,Turkish public administration ,Political Science ,Government ,After 1980 ,Political power ,Bureaucracy ,Public bureaucracy ,Neo-liberalism - Abstract
Bürokrasi kapitalizmle eşzamanlı gelişen toplumsal bir olgudur. Kamu yönetimi literatürü ise başta siyaset-yönetim ayrımı gibi tartışmalar nedeniyle bürokrasiyi genellikle toplumdan bağımsız ve tarihsiz bir kurum ve insanlar topluluğu olarak ele alır. Bu tez bürokrasinin ve onun dönüşümünün toplumsal ilişkiler içine oturtularak ele alınmasının bir zorunluluk olduğunu iddia etmektedir. Çalışmada 1980'li yıllarda Türkiye bürokrasisinin dönüşümünü incelenmiştir. Bu yapılırken Poulantzasçı bir çerçeve kullanılmıştır. Bu yolla bürokrasinin toplumsal ilişkilerdeki yeri ve bürokrasinin dönüşümünün temel toplumsal dinamikleri gösterilmeye çalışılmıştır.İlk bölümde bürokrasiyi ele alan kuramsal pozisyonlara değinilmiş, bunlar içinde bürokrasiyi toplumsal bir bağlama oturtan yaklaşımlara odaklanılmış; Poulantzas'ın çizdiği çerçeve incelenmiştir. İkinci bölümde, ilgilendiğimiz 1980'li yıllara doğru gidilirken kapitalist dünya genelinde süren neoliberal dönüşüme yer verilmiştir. Bu bölümde değişen iktisadi ve toplumsal ilişkiler, devlet, devletin iktisadi ve toplumsal işlevleri ve tüm bunların dönüşümüne ağırlık verilmiş; Türkiye'deki dönüşümü koşullayan eğilimler ele alınmıştır.Son bölüm neoliberalizme geçişten etkilenen ve yeni düzene eklemlenmeye başlayan Türkiye'ye odaklanmıştır. Bölümde temel siyasi olayların siyasal ilişkilere, sınıflar ve iktidar bloğuna, devletin temel işlevlerine ve bürokrasiye yansımaları incelenmiş ve bürokrasinin dönüşümü bu bağlamla analiz edilmiştir. Bürokrasinin siyasal iktidarla girdiği geçici çelişkiye odaklanılmış, bu çelişkinin aşılmasında ANAP hükümetlerinin ve Turgut Özal'ın hamleleri incelenmiştir. Eski iktidar bloğunun bürokratik aygıtının ve kadrolarının tasfiyesine yoğunlaşılmış ve bürokrasinin dönüşümünün siyasal mücadelelerle olan ilişkisi açıklanmıştır. Tezin temel itirazı bürokrasinin toplumsal ilişkiler içinden ele alınmasının bir zorunluluk olduğudur. Ancak bu yolla bürokrasinin dönüşümü mevzuat üzerinden veya `teknik` verimlilik açısından uzaklaşılarak ele alınabilir. Aksi durumlarda bürokrasinin pasif bir aygıt ve personel toplamından ibaret olduğu sanısı güçlenecek bu da bürokrasinin ele alınışını eksik bırakacaktır. Bureaucracy is a social phenomenon which is peculiar to capitalism and capitalist societies. However the literature of Pubic Administration uses this concept in the context of organizational efficiency or control and neglect this specifity. Using the concept in this manner is incapable of catching the social and the political facets of it. Bureaucracy should be analyzed with its social and political content. In this study we analyzed the transformation of the Turkish bureaucracy in the 1980s by using a Poulantzian framework. By this, it is aimed to figure out the social content of the bureaucracy and the main social dynamics of the transformation of it.In the first chapter we adverted the theoretical positions dealing with the bureaucracy and focused the positions which take the bureaucracy with its place in social relations. We analyzed the Poulantzian theory of state and understanding of bureaucracy problem. The second chapter depicted the transition which affected the whole capitalist socities after the Keynesian era, welfare states or Fordism It is analyzed the economical and social relations, the state, the economic and social functions of the state and the transformation processes of all these variables for describing the main tendencies which affect the transformation of the social formation of Turkey more or less.The last chapter focused on the social formation of Turkey which was articulating to neoliberalism in the 1980s. We adverted important political events that related to social and political crisis of Turkey in that era. It is claimed that by analyzing the interrelation between political events and political relations, classes and the `power bloc`, the main functions of the state and the transformation of them, it can be explained the main dynamics of the administrative reform or the transformation of the state and the bureaucracy in a given social formation, i.e. Turkey in the 1980s. This framework centered on the conflict between the governing political party (Motherland Party-ANAP) and the bureuacrats, on the manoeuvres of the Prime Minister Turgut Özal which are directed to the bureaucracy and the inherited state apparatus from the previous governments and the power bloc. By doing this, we aimed to find out the relation between the transfornation of the bureaucracy, administrative reforms and political struggles.Taking bureaucracy by focusing its position in the social relations, political (class) conflicts and struggles is a necessity in analyzing the bureaucracy. It is the only way to take bureaucracy and its transformation without mistaking to analyze it only throughout the legislative development of the administrative bodies or the technical efficiency of the public administration. The bureaucracy (i.e. the body which is formed by public administration and bureaucrats) will be understood as a sum of passive and dependent administrative body and persons if this necessity is neglected. 327
- Published
- 2017
34. Appraisal of Linear Type Traits in Simmental Cows Reared on High Altitude of Eastern Turkey.
- Author
-
GULER, Olcay, DILER, Abdulkerim, YANAR, Mete, AYDIN, Recep, and KOCYIGIT, Rıdvan
- Subjects
SIMMENTAL cattle ,COWS ,ALTITUDES ,STATISTICAL models ,LACTATION ,LIGAMENTS ,ESTRUS - Abstract
The study was carried out to investigate the magnitude of nongenetic factors influencing linear type traits and to estimate phenotypic correlations among these traits in Simmental cows. The 16 linear type traits were recorded for 148 Simmental cows reared in a private farm in Eastern Turkey. A statistical model used in this research included fixed effects of stage of lactation, parity, season at time of classification and classifier. The age at time of classification was included to the statistical model as co-variable. Parity, stage of lactation, season at time of classification and classifier effect was significant (P<0.01-0.05) for chest width, angularity, teat placement side view, body depth. Parity, stage of lactation, season at time of classification effect was significant (P<0.01-0.05) for rear leg rear view, rump width, suspensory ligament and udder depth. Linear and quadratic effects of age at time of classification were also significant (P<0.01-0.05) for rump width, rump angle, teat placement rear view, foot angle, suspensory ligament and udder depth. Phenotypic correlations among linear type traits were in low to medium range. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
35. Farklı Yem Sunum Yöntemlerinin Siyah Alaca Buzağıların Büyüme Performansı, Yem Tüketimi ve Bazı Davranış Özellikleri Üzerine Etkileri
- Author
-
AYDIN, Recep, primary, YANAR, Mete, additional, DİLER, Abdulkerim, additional, KOÇYİĞİT, Rıdvan, additional, GÜLER, Olcay, additional, and AVCI, Mehmet, additional
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
36. Field : Physical Education, Sport Psychology Type : Research Article
- Author
-
AYDIN, Recep, BOZKUŞ, Taner, and KUL, Murat
- Subjects
Liderlik,beden eğitimi ve spor,cinsiyet,öğrenci - Abstract
Bu çalışmanın amacı; beden eğitimi ve spor yüksekokullarında eğitim ve öğretim hayatına devam eden öğrencilerin liderlik özelliklerinin cinsiyet değişkenine göre incelenmesidir. 2015-2016 eğitim-öğretim yılında, Türkiye’nin çeşitli coğrafi bölgelerindeki üniversitelerde Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği, Spor Yöneticiliği, Antrenörlük ve Rekreasyon bölümünde öğrenim gören öğrencilerin liderlik düzeyleri üzerinde etkili olabileceği düşünülen cinsiyet faktörü ele alınmıştır. Bartın Üniversitesi BESYO, Fırat Üniversitesi BESYO, Erciyes Üniversitesi BESYO, Adıyaman Üniversitesi BESYO, Çukurova Üniversitesi BESYO, Celal Bayar Üniversitesi BESYO örneklem grubundaki üniversitelerdir. Toplam 712 erkek ve 386 kadın öğrenci çalışmaya katılmıştır. Çalışmada, Liderlik Ölçeği; Lee G. Bolman ve Terence E. Deal (1991) tarafından geliştirilen, Türkçeye uyarlanması Dereli (2003) tarafından yapılan Liderlik Yönelim ölçeğidir. Ölçeğin alt boyutlarını Yapısal çerçeve, İnsan kaynakları çerçevesi, Politik çerçeve ve Sembolik çerçeve oluşturmaktadır. Çalışmanın sonucunda Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda öğrenim gören öğrencilerin liderlik özelliklerine bakıldığında, cinsiyet değişkeni İnsan kaynakları çerçevesi alt boyutunda anlamlı bir fark bulunmuştur (p>0,05). Bunun yanında Liderlik yönelim ölçeğinin “kişiyi en iyi tanımlayan ifadeler” kısmında yapılan ki-kare testinde, “insanların bende fark ettiği en önemli özellik” ifadesinde (p=0,000) ayırt edilebilir düzeyde anlamlılık bulunmuştur. “beni tanımlamanın en iyi yolu” ifadesinde (p=0,004) düzeyinde anlamlılık bulunurken, “en iyi şu şekilde tanımlanırım” ifadesinde (p=0,041) düzeyinde anlamlılık sınırına yakın olan farklılık tespit edilmiştir (p>0,05)., Bu çalışmanın amacı; beden eğitimi ve spor yüksekokullarında eğitim ve öğretim hayatına devam eden öğrencilerin liderlik özelliklerinin cinsiyet değişkenine göre incelenmesidir. 2015-2016 eğitim-öğretim yılında, Türkiye’nin çeşitli coğrafi bölgelerindeki üniversitelerde Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği, Spor Yöneticiliği, Antrenörlük ve Rekreasyon bölümünde öğrenim gören öğrencilerin liderlik düzeyleri üzerinde etkili olabileceği düşünülen cinsiyet faktörü ele alınmıştır. Bartın Üniversitesi BESYO, Fırat Üniversitesi BESYO, Erciyes Üniversitesi BESYO, Adıyaman Üniversitesi BESYO, Çukurova Üniversitesi BESYO, Celal Bayar Üniversitesi BESYO örneklem grubundaki üniversitelerdir. Toplam 712 erkek ve 386 kadın öğrenci çalışmaya katılmıştır. Çalışmada, Liderlik Ölçeği; Lee G. Bolman ve Terence E. Deal (1991) tarafından geliştirilen, Türkçeye uyarlanması Dereli (2003) tarafından yapılan Liderlik Yönelim ölçeğidir. Ölçeğin alt boyutlarını Yapısal çerçeve, İnsan kaynakları çerçevesi, Politik çerçeve ve Sembolik çerçeve oluşturmaktadır. Çalışmanın sonucunda Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda öğrenim gören öğrencilerin liderlik özelliklerine bakıldığında, cinsiyet değişkeni İnsan kaynakları çerçevesi alt boyutunda anlamlı bir fark bulunmuştur (p>0,05). Bunun yanında Liderlik yönelim ölçeğinin “kişiyi en iyi tanımlayan ifadeler” kısmında yapılan ki-kare testinde, “insanların bende fark ettiği en önemli özellik” ifadesinde (p=0,000) ayırt edilebilir düzeyde anlamlılık bulunmuştur. “beni tanımlamanın en iyi yolu” ifadesinde (p=0,004) düzeyinde anlamlılık bulunurken, “en iyi şu şekilde tanımlanırım” ifadesinde (p=0,041) düzeyinde anlamlılık sınırına yakın olan farklılık tespit edilmiştir (p>0,05)
- Published
- 2016
37. Comparison of leadership skills dealing with i̇ndividual and team sports of students studying at schools of physical education and sports
- Author
-
Aydin, Recep, Bozkuş, Taner, Bartın Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Anabilim Dalı, and Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Spor ,Liderlik ,Leadership ,Sport education ,Physical education and sport faculty ,Sportsmen ,Eğitim ve Öğretim ,Sports training ,Education and Training ,Spor eğitimi ,Sportsmen students ,Sports - Abstract
Bu çalışmanın amacı; beden eğitimi ve spor yüksekokullarında eğitim ve öğretim gören öğrencilerin liderlik özelliklerinin çeşitli değişkenler eşliğinde incelenmesidir. 2015-2016 eğitim-öğretim yılında, Türkiye'nin çeşitli coğrafi bölgelerindeki üniversitelerde Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği, Spor Yöneticiliği, Antrenörlük Eğitimi ve Rekreasyon bölümünde öğrenim gören öğrencilerin liderlik düzeyleri üzerinde etkili olabileceği düşünülen bazı faktörler ele alınmıştır. Bartın Üniversitesi BESYO, Fırat Üniversitesi BESYO, Erciyes Üniversitesi BESYO, Adıyaman Üniversitesi BESYO, Çukurova Üniversitesi BESYO, Celal Bayar Üniversitesi BESYO örneklem grubundaki üniversitelerdir. Toplam 712 erkek ve 386 kadın öğrenci çalışmaya katılmıştır. Çalışmada, Liderlik Ölçeği; Bolman ve Deal (1991) tarafından geliştirilen, Türkçeye uyarlanması Dereli (2003) tarafından yapılan Liderlik Yönelim ölçeği kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunda öğrenim gören öğrencilerin liderlik özelliklerine bakıldığında, cinsiyet değişkeni üzerinde İnsan kaynakları çerçevesi alt boyutunda anlamlı bir fark bulunmuştur (p=0,023). Bunun yanında Liderlik yönelim ölçeğinin `kişiyi en iyi tanımlayan ifadeler` kısmında `insanların bende fark ettiği en önemli özellik` ifadesinde (p=0,000) ortalama değerlere bakıldığında ayırt edilebilir düzeyde anlamlılık bulunmuştur. `beni tanımlamanın en iyi yolu` ifadesinde (p=0,004) düzeyinde anlamlılık bulunurken, `en iyi şu şekilde tanımlanırım` ifadesinde (p=0,041) düzeyinde anlamlılık sınırına yakın olan farklılık tespit edilmiştir (p>0,05). Yaptığınız spor (bireysel veya takım) ve aktif sporcu olma durumlarında herhangi bir anlamlılık düzeyi bulunamamıştır.Anahtar Kelimeler: Liderlik, Spor, Beden Eğitimi ve Spor, Öğrenci. TThe aim of this study, examınatıon of leadershıp skılls dealing with individual and team sports of students studyıng at schools of physıcal educatıon and sports accompanied by a variety of variables. In the academic year of 2015-2016, students studying in departments of Physical Education and Sports Teacher, Sports Management, Coaching Education and Recreation of some factors may be effective on the leadership level of the students were discussed. The School of Physical Education and Sport Bartin University, The School of Physical Education and Sport Firat University, The School of Physical Education and Sport Erciyes University, The School of Physical Education and Sport Adiyaman University, The School of Physical Education and Sport Cukurova University, The School of Physical Education and Sport Celal Bayar University constitute the sample group. Totally, 712 male and 386 female students participated in the study. In the study, Leadership Scale; developed by Lee G. Bolman and Terrence TE. Deal (1991), adapting to Turkish made by Dereli (2003), Leadership Tendency Scale was used. In the results of the study, when the students studying at the school of physical education and sport leadership traits examined, a significant difference was found on gender variable at sub-dimension human resources frame (p=0.023). Besides, leadership scale of `one best describes the phrase` section in the `most important feature I noticed that people` were found (p=0.000) when the average values examined significance distinguishably was found. While was found significance at the level of (p=0.004) in the expression of `The best way for me to define`, the difference near the border of significance were identified at the level of (p=0,041) in the expression of `i am defined the best with this way` (p>0,05). There was no significance level in case of the sport done (individual or team) and being active athletes.Keywords: Leadership, Sport, Physical Education and Sports, Student 94
- Published
- 2016
38. Erzurum İli Hınıs İlçesi Sığırcılık İşletmelerinin Barınak Özellikleri Üzerine Bir Araştırma
- Author
-
AYDIN, Recep, GÜLER, Olcay, YANAR, Mete, DİLER, Abdulkerim, KOÇYİĞİT, Rıdvan, and AVCI, Mehmet
- Subjects
Fen ,Ahır tipi,yataklık,havalandırma,aydınlatma,gübre değerlendirme ,Type of barn,bedding material,ventilation,lighting and usage of manure ,Science - Abstract
The study was carried out to obtain detailed information about characteristics of barns in the cattle farm enterprises in Hınıs County of Erzurum Province. For this purpose, data obtained from a survey that was conducted face to face with 378 of owners of the enterprises were assessed. Chi-square Test was used in order to determine relationships among the variables. It was revealed that the most common type of the barns was tied-free stall barns (% 51.5), and types of the barn affected adversely on the health of the owners of the enterprises (% 88.8), on the milk yield of the cows (% 88.6) as well as on the growth of the animals (% 81.0). While 81.0 of the enterprises did not use bedding material, 63.3 % of the enterprises which were using bedding material preferred commonly to use dried manure. Besides, It was found out that 61.3 % of the enterprises had special compartment for calves, but 74.9 % of the barns did not contain delivery chamber, and heifers, older calves as well as dry cows were housed together (% 84.3). In 84.1 % of the enterprises, manure in the barn was cleaned by sweeping with a broom, and then the manure was generally stored next to the barn without covering. It was also revealed that 69.9 % of the enterprises used the manure in their fields as fertilizer, and 13.4 % of them utilized as fuel for heating, and 11.8 % of the enterprise sold to others. 72.1 % and 27.3 % of the enterprises had warm and hot barns respectively, and 84.0 % of the owners of the enterprises told that if their barns are warm, their animals will feel comfortable and their milk yield will increase. In conclusion, there are several deficiencies concerning features of the barns and their environments in Hınıs County, and the county needs improvements in terms of types of barn , barn ventilation, lighting, usage of bedding and manure subjects., Bu araştırma, Erzurum ili Hınıs ilçesinde faaliyet gösteren sığırcılık işletmelerinin barınak özellikleri hakkında ayrıntılı bilgi edinmek üzere yürütülmüştür. Bu amaçla, 378 adet sığırcılık işletme sahibi ile yüz yüze anket yapılarak elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Değişkenler arasındaki ilişkilerin belirlenmesi amacıyla da kikare testi yapılmıştır. Hınıs ilçesinde en sık görülen ahır tipinin bağlı duraksız kapalı ahır (% 51.5) olduğu, ahır yapısının işletme sahiplerinin sağlıklarını (% 88.8), ineklerin süt verimini (% 88.6) ve hayvanların gelişimini (% 81.0) olumsuz etkilediği tespit edilmiştir. İşletmelerin % 81.0’i yataklık kullanmazken, yataklık kullananların ise daha çok kuru gübre kullanımını (% 63.3) tercih etmişlerdir. İşletmelerin % 61.3’ünde buzağılara ait özel bir bölme bulunduğu, ahırların % 74.9’unda inekler için doğum bölmesi olmadığı; düve, dana ve kurudaki ineklerin birlikte (% 84.3) barındırıldıkları belirlenmiştir. İşletmelerin % 84.1’inde ahırdaki gübre elle süpürme yoluyla temizlenmekte, gübreyi çok büyük oranda ahır yakınında açıkta (% 80.3) depolamaktadırlar. İşletmelerin % 69.9’u gübreyi tarlada gübre olarak, % 13.4’ ünün yakacak olarak kullandığı, % 11.8’inin ise sattığı tespit edilmiştir. İşletmelerin % 72.1’i kışın ahır içi sıcaklığının ılık, % 27.3’ü ise sıcak olduğunu, % 84.0’ü ahır içi sıcaklığının ılık olması halinde hayvanların rahat ettiği ve süt verimlerinin yükseldiğini belirtmişlerdir. Sonuç olarak Hınıs ilçesinde barınak ve çevre yapısı özellikleri bakımından birçok eksikliklerinin bulunduğu ve ahır tipi, yapısı, havalandırma, aydınlatma, yataklık kullanımı, gübre değerlendirme vb. konularda iyileştirme çalışmalarına ihtiyacı olduğu ortaya konulmuştur.
- Published
- 2016
39. Effects of Different Ration Forms on Growth Performance and some Behavioral Traits of Brown Swiss Calves
- Author
-
Avci, Mehmet, primary, Aydin, Recep, additional, and Kiyici, Jale Metin, additional
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
40. Erzurum İli Büyükbaş Hayvancılığının Durumu Ve Gelişmesine Yönelik Öneriler
- Author
-
KOÇYİĞİT, Rıdvan, AYDIN, Recep, and DİLER, Abdulkerim
- Subjects
Fen ,Science ,food and beverages ,Erzurum,cattle,meat production,milk production ,Erzurum,büyükbaş hayvan,et üretimi,süt üretimi - Abstract
Bu çalışmada Türkiye ve Erzurum Büyükbaş hayvancılığın durumu incelenerek Erzurumhayvancılığının sorunları ve gelişmesine yönelik çözüm önerileri değerlendirilerek sunulmuştur.Erzurum’da toplam büyükbaş hayvan varlığının %78.51’ini melez, %11.39’unu kültür ırkı sığırlar%9,92’sini ise yerli ırklar teşkil etmektedir. Erzurum ilinin ülkemiz büyükbaş hayvan varlığındakikatkı oranı toplam büyükbaş hayvan varlığında % 4.6 dır. Erzurum ilinin Türkiye sağılan sığırvarlığına katkısı % 4,5 ve toplam süt üretimine katkısı ise % 4,3’tür. Hayvan başına düşenortalama süt verimi Türkiye ortalamasına göre Erzurum ilinde %4,2 daha az bulunmuştur.Erzurum ili ortalama karkas ağırlıkları Türkiye ortalamasından %31,4 daha düşüktür.Erzurum ilinde Büyükbaş hayvancılıkta daha iyi ve daha karlı bir hayvancılık yapılması için; Kabave kesif yem üretiminin artırılması, ticari amaçlı sığır yetiştiriciliğinin teşviki, çoban yada sürüyönetim elemanı mesleğinin cazip hale getirilmesi gereklidir. Et ve süt üretiminin karlı olması veartırılması için uygun süt/yem paritesinin sağlanması, mevcut birlik ve dernekler tarafındanhayvan yetiştirme ve besleme konusunda çiftçilerin eğitimi ve takibi, süt ve etin işlenmesi,paketlenmesi ve pazarlanması, ihracatı konusunda projeler üretilmesi, damızlık hayvan temini vesatışı amaçlı yetiştiricilik yapılması, AB'de uygulanan hayvan sağlığı ve refahı konularındakistandartlara uyumun sağlanması, eski ve kullanışsız olan ahırların daha basit, maliyeti düşük vekullanışlı barınaklara dönüştürülmesi gerekir., In this study, problems of the livestock production of Erzurum and suggestions of thesolution for improvement of the cattle husbandry were presented, after investigation of the currentsituation of cattle rearing in Erzurum and Turkey.Total cattle available in Erzurum province was composed of crossbreds (78.51 %), European cattlebreeds (11.39 %) and native cattle breeds (9.92 %). 4.6 % of the total number of the cattle inTurkey isContribution ratio of the total number of cattle in Erzurum to number of these in Turkey is 4.6 %.Contribution of Erzurum Province to Turkey in terms of number of milking cows and total milkproduction were 4.5 % and 4.3 % respectively. Average milk yield per animal in Erzurumprovince was 4.2 % lower than mean milk production per cow in Turkey. Average carcass weightof cattle in Erzurum is 31.4 % lower than average of Turkey.To achieve better and more profitable livestock production in Erzurum Province, production ofroughage and concentrate feeds has to be increased, and commercial cattle breeding has to beencouraged, and herdsman’s occupation has to be more attractive. In order to make moreprofitable productions of beef and milk, appropriate ratio of milk/feed has to realized, and trainingfor the cattle breeders has to given by the current cattle breeding associations about cattle nutritionand rearing, and projects have to be made for processing, packaging, marketing as well as exportof beef and milk, breeding animals has to be reared for sale purpose, EU standards for animalhealth and welfare has to be followed, and old as well as useless barn buildings have to bereconstructed and their plans have to be modernized and renewed.
- Published
- 2015
41. Sütten Kesim Yaşlarının Esmer x Doğu Anadolu Kırmızısı F1 Buzağılarında Büyüme, Yemden Yararlanma Oranı ve Bazı Davranış Özellikleri Üzerine Etkileri
- Author
-
YANAR, Mete, KOÇYİĞİT, Rıdvan, AYDIN, Recep, GÜLER, Olcay, DİLER, Abdülkerim, AVCI, Mehmet, ÖZYÜREK, Selçuk, KABAKCI, Dilek, and HİRİK, Elif Nur
- Subjects
Fen ,Science ,Early weaning,Feed intake,Growth performance,Behavior,Feed conversion efficiency ,Plant Science ,Biology ,Feed conversion ratio ,Crossbreed ,Behavioral traits ,Animal science ,medicine ,Hay ,Weaning ,Animal Science and Zoology ,Dry matter ,medicine.symptom ,Brown Swiss ,Erken sütten kesim,Yem tüketimi,Büyüme performansı,Davranış,Yemden yararlanma oranı ,Agronomy and Crop Science ,Weight gain - Abstract
The purpose of this research was to investigate the possibility of the reducing weaning age of Brown Swiss x EasternAnatolian Red F1 crossbred calves reared in North East Region of Anatolia. A total of 26 calves were housed in individualhutches and weaned at 2 (early weaning) or 3 (late weaning) months of age. While weaning weight of the calves indifferent weaning age treatment groups was significantly (P, Bu çalışmanın amacı, Kuzey Doğu Anadolu Bölgesi’nde yetiştirilen Esmer x Doğu Anadolu Kırmızısı F1 melezi buzağıların sütten kesim yaşının düşürülme imkânlarını araştırmaktır. Toplam 26 buzağı bireysel bölmelerde barındırılarak 2 (erken sütten kesim) veya 3 (geç sütten kesim) aylık yaşlarda sütten kesilmişlerdir. Sütten kesim ağırlığı geç sütten kesilen buzağılar lehine önemli (P
- Published
- 2015
42. Erzurum İli Hınıs İlçesi Sığırcılık İşletmelerinin Yapısal Durumu: Çiftlik Yönetimi ve Buzağı Yetiştirme Uygulamaları
- Author
-
KOÇYİĞİT, Rıdvan, DİLER, Abdulkerim, YANAR, Mete, GÜLER, Olcay, AYDIN, Recep, and AVCI, Mehmet
- Subjects
Fen ,Science ,Buzağı besleme,çiftlik yönetimi,Erzurum,Hınıs,süt sığırcılığı,sütten kesme ,Calf feding,farm management,Erzurum,Hınıs,dairy cattle,weaning - Abstract
The study was conducted to evaluate farm management and calf raising practices of 378 cattlefarms in Hınıs district of Erzurum Province. Data used in this research was obtained as a result of face to faceinterviewing with cattle breeders and data was analyzed with test of chi-square. 26 % of the cattle breeders in theresearch area stated that they keep records of animals regularly. It was found out that number of the animal availablein the enterprise and educational level of the cattle breeders affected signi cantly (P, Bu araştırma, Erzurum İli Hınıs İlçesi’nde faaliyet gösteren 378 adet sığırcılık işletmesinin çiftlik yönetimive buzağı yetiştirme uygulamalarını değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada kullanılan veriler, işletmesahipleriyle yüz yüze görüşülerek yapılan anket sonucu elde edilmiş ve ki-kare testi ile analiz edilmiştir. Araştırmabölgesindeki yetiştiricilerin % 26’sı, düzenli olarak kayıt tuttuklarını ifade etmişlerdir. İşletmelerdeki hayvan sayısıve işletmecilerin eğitim düzeyinin kayıt tutma alışkanlığını çok önemli derecede (P
- Published
- 2015
43. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Çiftliğinde Yetiştirilen Siyah Alaca Sığırlarda Akrabalı Yetiştirme Düzeyi ile Bunun Bazı Üreme ve Süt Verim Özellikleri Üzerine Etkileri
- Author
-
BAYRAM, Bahri, GÜLER, Olcay, YANAR, Mete, AKBULUT, Ömer, AYDIN, Recep, BİLGİN, Ömer C., and TÜZEMEN, Naci
- Published
- 2014
44. Rasyona Probiyotikâ'Enzim Kombinasyonu İlavesinin İsviçre Esmeri Irkı Buzağılarda Büyüme Performansı ve Yemden Yararlanma ve Sağlık Üzerine Etkileri
- Author
-
DİLER, Abdulkerim and AYDIN, Recep
- Published
- 2014
45. PREDICTION OF BODY WEIGHTS FROM BODY MEASUREMENTS IN HOLSTEIN-FRIESIAN CALVES
- Author
-
TÜZEMEN, Naci, YANAR, Mete, AKBULUT, Ömer, UĞUR, Feyzi, and AYDIN, Recep
- Abstract
SUMMARY : Prediction of body weight at birth, weaning (2 months of age) and 6 months of age from heart girth, chest depth, height at withers and body length were studied in male and female Holstein-Friesian calves raised in Research Farm of Agricultural College at Atatürk University. Correlation coeficients revealed that the heart girth had the strongest relationship with the body weight at various ages. Also, the results suggested that the heart girth measurement would give acceptable accurate prediction of the body weight when a single body measurement was used for the prediction of the body weight from practical standpoint. SİYAH-ALACA BUZAĞILARDA VÜCUT ÖLÇÜLERİNDEN CANLI AĞIRLIKLARIN TAHMİNİ ÖZET : Bu araştırmada, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma Çiftliğinde yetiştirilen Siyah-Alaca erkek ve dişi buzağılardan alınan göğüs çevresi, göğüs derinliği, cidago yüksekliği ve vücut uzunluğu ölçülerinden doğum, sütten kesim (2 aylık yaşta) ve 6 aylık yaştaki canlı ağırlıkların tahminleri için regresyon denklemleri geliştirildi. Hesaplanan korelasyon katsayılarından göğüs çevresi ile çeşitli dönemlerdeki vücut ağırlıkları arasında çok güçlü bir ilişki bulunduğu tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlardan vücut ağırlıklarının tahmininde göğüs çevresi ölçüsünün pratik olarak kullanılabileceği anlaşılmıştır.
- Published
- 2014
46. Leaching of Asphaltite Ash With H2SO4 and Extraction of Mo, V, U in Solution
- Author
-
ZİYADANOĞULLARI, İşıl Aydin, Recep
- Subjects
Fen ,Science ,Asfaltit Külü,Molibden,Uranyum,Vanadyum,Ekstraksiyon - Abstract
Bu çalışmanın amacı, Mo, V, U’ un çözeltiye alınırken reaksiyonlarını incelemek ve çözeltiden buelementlerin kazanılmasını sağlamaktır. Bu elementlerin çözeltideki miktarları 50-80 ppm dir. İlk aşamada,bu elementlerin basınç altında özütlemesinde kül/ H2SO4oranı, sıcaklık ve zaman parametrelerinin etkisiaraştırılmıştır. En iyi özütleme, 100 g asfaltit kül örneklerinin 90 mL , 15 M H2SO4ile 100 dk ve 225°C’deotoklav ortamında başarılmıştır. Özütleme verimleri,sırasıyla, %99,5Mo, %100 V, %100 U, %100 Ti ve%99,9 Ni’dir.2.aşamada, bu çözelti Alamine 336 ile ekstrakte edilerek Mo, V, U’un organik faza alınması sağlandı veayrıca hava, KMnO4, HO2ve MnO2gibi yükseltgenlerin etkisi araştırıldı. En iyi sonuç, hava ile elde edildi.Ekstraksiyon verimleri, %98 Mo, %89 V ve %93 U olarak belirlendi. Sıyırma işleminde, 75 g/L Na2CO3çözeltisi kullanıldı
- Published
- 2014
47. Olumsuz değerlendirilme korkusu ve akademik sahtekârlık
- Author
-
ÖMÜR, Yunus Emre, AYDIN, Recep, ARGON, Türkan, BAİBÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, and Argon, Türkan
- Subjects
Akademik Sahtekârlık ,Öğretmen Adayı ,Olumsuz Değerlendirilme Korkusu ,İntihal ,Cheating ,Teacher Candidate ,Kopya ,Fear of Negative Evaluation ,Teacher candidate,academic dishonesty,fear of negative evaluation,cheating,plagiarism ,Academic Dishonesty ,Öğretmen adayı,akademik sahtekârlık,olumsuz değerlendirilme korkusu,kopya,intihal ,Plagiarism - Abstract
Bu çalışmada; öğretmen adaylarının olumsuz değerlendirilme korkuları ile akademik sahtekârlık eğilimleri arasındaki ilişkiyi incelenmektedir. Araştırmanın evrenini, 2012-2013 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğrenim gören öğretmen adayları oluşturmaktadır. Araştırmada rastgele örneklem alma yöntemi uygulanarak 825 öğretmen adayına ulaşılmıştır. Araştırmaya göre öğretmen adaylarının hem akademik sahtekârlık eğilimleri (X=2,86) hem de olumsuz değerlendirilme korkuları (X=2,66) orta düzeydedir. Çalışmada akademik sahtekârlık eğilimleri ölçeği ile olumsuz değerlendirilme korkusu ölçeği bazı kişisel değişkenlere göre anlamlı fark göstermektedir. Öğretmen adaylarının akademik sahtekârlık eğilimleri ölçeğinin alt boyutlarıyla, olumsuz değerlendirilme korkusu ölçeği arasında düşük düzeyde ilişki söz konusudur, This study investigates the relationship between teacher candidates’ fear of negative evaluation and their level of academic dishonesty. The universe of the study consists of 4469 teacher candidates enrolled at Abant İzzet Baysal University in 2012-2013 educational year. 825 prospective teachers have participated in the study. In the study, basic random sampling model has been utilized. Academic dishonesty scale and fear of negative evaluation scale have statistically differed according to some demographic variables. In the study, statistically significant differences between subscales of academical dishonesty scale and fear of negative evaluation scale have been observed
- Published
- 2014
48. İnce Sinüzoidal Gövdeli Çelik I Kesitlerden Oluşturulan Bir Kolon-kiriş Birleşiminin Davranışı
- Author
-
Aydin, Recep, Yardımcı, Nesrin, İnşaat Mühendisliği, Civil Engineering, Yüksel, Ercan, and İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Kiriş-kolon birleşimi İnce sinüzoidal gövdeli Çelik I Elemanlar Panel Bölgesi ,Beam-column collection ,Beam-column collection Beam to Column Connecion of Corrugated Web I Sections Panel Zone ,İnşaat Mühendisliği ,Civil Engineering - Abstract
Tez (Doktora) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2014, Thesis (PhD) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2014, Bu çalışmada, ince cidarlı sinüzoidal gövdeli çelik I elemanlardan oluşturulan moment aktaran alın plakalı kolon-kiriş birleşimleri farklı panel bölgesi uygulamaları için deneysel ve kuramsal olarak incelenmiştir. Panel bölgesinin oluşturulmasında uygulanan farklı yaklaşımların kolon-kiriş birleşimlerinin genel davranışı üzerindeki etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu kapsamda; uygulamada kullanılan düzlem levhadan oluşturulmuş panel bölgelerinin davranışı, çapraz elemanlar kullanılarak oluşturulan panel bölgesi davranışı ile karşılaştırılmıştır. Deneysel çalışmada, 6 adet 1/1 ölçekli kolon–kiriş birleşim bölgesi İTÜ İnşaat Fakültesi Yapı ve Deprem Mühendisliği Laboratuvarında iki yönlü tekrarlı yerdeğiştirme çevrimleri etkisinde incelenmiştir. ABAQUS yazılımı kullanılarak tüm numunelerin sonlu eleman modelleri oluşturulmuş ve kuramsal analizleri yapılmıştır. Kuramsal olarak elde edilen yük-yerdeğiştirme ve moment-dönme ilişkilerinde, başlangıç rijitliği, akma dayanımı, akma sonrası rijitlik ve boşaltma kolu deneysel çalışmada elde edilen sonuçlar ile yeter derecede yakındır., In this study, the beam-to-column connections of sinusoidally corrugated web I sections have been studied for distinct panel zone applications by means of the experimental and analytical methods. It has been aimed to determine the effects of different techniques used in the erection of the panel zones on the general behavior of the beam-to-column connection. In this context, the behavior of the panel zones made of somewhat thick flat plate which represents the current construction practice is compared with the behavior of the panel zones consisting of the diagonal braces. In the experimental study, six dissimilar 1/1 scaled beam-to-column connections have been tested for cyclic displacement reversals at the Structural and Earthquake Engineering Laboratory of Istanbul Technical University (ITU). Finite element model of all specimens are generated by using the ABAQUS software and quite a lot of analyzes are accomplished. The initial stiffness, yield strength, post-yield stiffness and descending branch in the analytical load-displacement and moment-curvature relations are in good agreement with the experimental results., Doktora, PhD
- Published
- 2014
49. Okul yöneticilerinin yönetimde gücü kullanma stilleri ve etkililiklerine yönelik öğretmen görüşleri
- Author
-
Aydin, Recep, Argon, Türkan, and Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Subjects
Teacher opinions ,Management styles ,School administration ,Secondary education schools ,Power ,Educational administration ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Effectiveness ,Manager effectiveness ,School administrators ,Power usage motive - Abstract
Bu araştırmanın amacı, Düzce ili Merkez ilçede çalışan, ortaöğretim okul müdürlerinin yönetimde gücü kullanma stilleri ve etkililiklerine yönelik öğretmen görüşlerini ortaya koymaktır. Bu amaç doğrultusunda ortaöğretim okullarında görev yapan okul müdürlerinin kullandıkları güç türleri ve yönetsel etkililiklerine ait öğretmen görüşleri belirlenmiş, öğretmenlerin ve öğretmenlerin görev yaptıkları okul müdürlerine ait demografik bilgilerin bu görüşler üzerinde etkisi olup olmadığı tespit edilmiş ve okul müdürlerinin kullandıkları güç türleri ile yönetsel etkililikleri arasındaki ilişki incelenmiştir.İlişkisel tarama modeli ile yürütülmüş olan bu araştırmanın evrenini, 2013-2014 eğitim-öğretim yılında Düzce ili merkez ilçesindeki Milli Eğitim Bakanlığına bağlı devlet ortaöğretim kurumlarında çalışan 790 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmada örneklem alma yoluna gidilerek basit rastgele örneklem alma yöntemi kullanılmıştır. Ortaöğretim kurumlarında çalışmakta olan 293 öğretmen ile yürütülmüş olan çalışmanın verileri ise demografik bilgi formu, `Okul Yöneticilerinin Etkililiğini Değerlendirme Ölçeği` ve `Güç Tipi Ölçeği` ile toplanarak SPSS 17 paket programı ile çözümlenmiştir. Verilerin analizinde ise frekans, yüzde, ortalama, standart sapma, Kolmogorov-Smirnov, Mann Whitney U, Kruskal Wallis ve Spearman Rho korelasyon analizlerinden yararlanılmıştır.Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre okul müdürlerinin etkililiğine ilişkin öğretmen görüşleri tüm alt boyutlarda ve toplam ölçekte `büyük ölçüde katılıyorum` düzeyindedir. Okul müdürlerinin etkililiğine ilişkin en yüksek öğretmen görüşü bütçe ve destek işleri boyutunda, en düşük algı ise öğretim liderliği alt boyutundadır.Okul müdürlerinin kullandıkları güç türlerine ilişkin öğretmen görüşlerine göre, okul müdürleri `sık sık` düzeyinde en fazla ödül gücünü ve kişilik gücünü, `hiçbir zaman` düzeyinde ez az zorlayıcı gücü kullanmaktadırlar. Öğretmenlere göre okul müdürleri, `nadiren` düzeyinde de yasal gücü kullanmaktadırlar. Buna göre, okul müdürleri en fazla kişilik ve ödül gücünü, en az ise yasal ve zorlayıcı gücü kullanmaktadırlar.Okul müdürlerinin kullandıkları güç türleri ile yönetsel etkililiklerine ilişkin öğretmen görüşleri hem okul müdürlerine hem de öğretmenlere ait demografik bilgilere göre incelenmiş, okul müdürlerinin yaş, idarecilik kıdemi ve okuldaki çalışma yılı değişkenlerine göre öğretmen görüşleri bazı alt boyutlarda anlamlı fark ortaya çıkarmıştır. Öğretmenlerin cinsiyet, yaş, kıdem, okuldaki çalışma yılı ve öğrenim durumları değişkenlerine göre görüşleri yine bazı boyutlarda anlamlı fark ortaya çıkarmıştır.Ayrıca okul müdürlerinin kullandıkları güç türleri ile yönetsel etkililiklerine ilişkin öğretmen görüşleri arasındaki ilişki incelenmiş, okul müdürlerinin kullandığı ödül gücü ve kişilik gücü ile okul müdürlerinin etkililiğine ilişkin alt boyutlar arasında orta düzeyde ve yüksek düzeyde pozitif anlamlı ilişki; zorlayıcı güç türü ile okul müdürlerinin etkililiğine ilişkin alt boyutlar arasında düşük düzeyde negatif anlamlı ilişki tespit edilmiştir. The purpose of this study is to investigate teachers' views on power use of school principals and their effectiveness. Accordingly, teachers' views were identified, and whether personal traits of teachers and school principals have a significant effect on teachers' views was investigated. Finally, the relationship between power use of school principals and effectiveness was determined.The population of this relational survey research consists of 790 teachers, working in central district of Düzce province in 2013-2014 academic year. In this study, random sampling method was utilized for sampling, and the research was carried out with 293 participants. The data collected with 'Personal Information Form', 'School Principal Effectiveness Scale' and 'Types of Power Scale' was analyzed with SPSS 17 software. Analyzing the data, percentage, frequency, standart deviation, Kolmogorov-Smirnov, Mann Whitney U, Kruskal Wallis, and Spearman Rho tests were utilized.According to results, teachers' views on effectiveness of school pirncipals is at 'agree' level. Teachers' view on 'budget and support' dimension is the highest, and 'instructional leadership' is the lowest.According to teachers' views, school principals use mostly 'reward power' and 'personality power', and never use 'compulsive power'. According to teachers' views, school principals also rarely use 'juristic power'.Teachers' views both on school principal effectiveness and power types are analyzed with regard to personal traits of teachers and principals. According to results, it is found that school principals' age, seniority in school management, seniority at current school have statistically significant effect on teachers' views. Moreover, teachers' traits such as gender, age, seniority in teaching profession, seniority at current school, educational level have also significant effects on teachers' views.Finally, the relationship between school principals' type of power and their administrative effectiveness is investigated. According to results, it is found that reward power and personal power of school principals have positive, statistically significant and high level relationship with school principals' effectiveness. Furthermore, compulsive power and school principals' effectiveness has a negative, statistically significant and low level relationship. 140
- Published
- 2014
50. Öğretmen adaylarının öz yeterlik algıları ile akademik alanda arzularını erteleme düzeylerine yönelik görüşleri
- Author
-
AYDIN, Recep, ÖMÜR, Yunus, ARGON, Türkan, BAİBÜ, Eğitim Fakültesi, Eğitim Bilimleri Bölümü, BAİBÜ, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Eğitim Bilimleri, Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı, Aydın, Recep, and Argon, Türkan
- Subjects
Öğretmen Adayı ,Akademik Alanda Arzuların Ertelenmesi ,education ,Prospective Teacher ,Self-Efficacy ,Öz Yeterlik ,Academic Delay of Gratification ,Prospective teacher,self-efficacy,academic delay of gratification ,Öğretmen adayı,öz yeterlik,akademik alanda arzuların ertelenmesi - Abstract
This research investigates the relationship between prospective teachers’ self-efficacy perceptions and their levels of academic delay of gratification. The universe of the study consists of prospective teachers enrolled at Abant Izzet Baysal University in 2012-2013 educational year. Random sampling method has been utilised to select the participants and 825 prospective teachers participated in the study. According to the results of the study, mean of their self-efficacy beliefs was found to be 3,81 and their mean of academic delay of gratification was found to be 2,62. There is a statistically significance when the ratings of scales and prospective teachers’ demographic variables are considered. Also, the is a statistically significant and positive relationship between prospective teaches’ self-efficacy beliefs and their level of academic delay of gratification, Bu çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının öz yeterlik algılarıyla akademik alanda arzularını erteleme düzeylerine yönelik görüşlerini çeşitli değişkenler açısından incelemektir. Araştırmanın evrenini, 2012-2013 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesinde öğrenim gören öğretmen adayları oluşturmaktadır. Araştırmada rastgele örneklem alma yöntemi uygulanarak 825 öğretmen adayına ulaşılmıştır. Araştırmaya göre öğretmen adaylarının öz yeterlik algıları “oldukça yeterli” düzeyindeyken, arzularını erteleme algı düzeyleri =2,62 puanla “Belki B’yi seçerim” şeklinde akademik çalışmalara yer verdikleri anlaşılmaktadır. Bu çalışmada Öz Yeterlik Ölçeği ile Akademik Alanda Arzuların Ertelenmesi Ölçeği; cinsiyet, öğretim türü, bölüm ve not ortalaması açısından anlamlı fark ortaya koymuştur. Öğretmen adaylarının öz yeterlik algılarıyla akademik alanda arzularını erteleme düzeyleri arasında düşük düzeyde pozitif, anlamlı ilişki söz konusudur.
- Published
- 2014
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.