34 results on '"ÖNAL, Recep"'
Search Results
2. Critique Of Imam Māturīdī On Jewısh Theology In The Context Of The Divinity
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Subjects
Religion ,Din Bilimi ,Islam,Judaism,Divinity,Tawhīd,Māturīdī ,İslam,Yahudilik,Ulûhiyet,Tevhid,Mâtürîdî - Abstract
Allah’s unity in the Islam is defined as “monotheistic”. In this respect, the perception of God of Jews was criticized in the Qurʾān that they perceive which are contrary to the monotheism. This approach of the Qurʾān is the basis of Muslims’ views on Jewish beliefs. That is, in the theological debates between Muslims and Jews, the divinity understanding of Judaism which is contrary to Muslim’s divinity understanding, is the topic that is criticized most by the Muslims. The main point of these criticisms is the perception of Allah in Islam. Because it is clearly stated in the Qurʾān that nothing is equal to Him. These verses are also at the centre of Judaism criticism of Māturīdī. According to Māturīdī, the first religion of humanity is the religion of tawhid. However, some communities that were the followers of this belief distorted the belief of monotheism for various reasons. Among these distorters are Jews. Māturīdī criticized the Jews who distorted monotheism belief their God and he tried to prove deviations in the perception of divinity of Jews., İslâm dininde Allah’ın birliği, “tevhid” olarak tanımlanmıştır. Bu doğrultuda Kur’an’da Yahudilerin tevhide aykırı anlayışları benimseyip bu inançtan saptıklarına dikkat çekilmiştir. Kur’an’ın bu yaklaşımı, Müslümanların Yahudi inançlarına olan bakış açılarının temelini oluşturmuştur. Müslümanlar ile Yahudiler arasında yaşanan teolojik tartışmalarda Müslümanların, eleştirdikleri konuların başında ise Yahudilerin ulûhiyet anlayışları gelmektedir. Bu eleştirilerin temel hareket noktası İslam’daki Allah tasavvurudur. Çünkü Kur’an’da hiçbir şeyin Allah’ın dengi ve benzeri olamayacağı, beşerî vasıflarla nitelendirilemeyeceği açıkça belirtilmiştir (İhlâs 112/4). İmam Mâtürîdî’nin (ö. 333/944) Yahudilik eleştirisinin merkezinde de bu ayetler bulunmaktadır. Mâtürîdî’ye göre beşeriyetin ilk dini, tevhid dinidir. Ancak bu dine inanan topluluklar çeşitli sebeplerle tevhid inancını bozmuşlardır. Bu inancı bozanların arasında Yahudiler de bulunmaktadır. Bunun en önemli göstergesi de Yahudilerin antropomorfik Tanrı anlayışlarıdır. Buna göre Yahudilik, öz itibariyle ilahî bir din iken zamanla tahrif edilerek bu özden uzaklaşmıştır. Bu bakımdan Allah, bozulan ilahî dinleri aslına döndürmek için peygamberler göndermiştir. Bütün peygamberler, insanları sadece Allah’ı birlemeye ve ibadeti sadece O’na has kılmaya çağırmışlardır. Bu inancı aslına uygun şekilde koruyan tek din ise İslam’dır. Bu nedenle Mâtürîdî, dinlerini tahrif eden Yahudileri tenkid edip, ulûhiyet anlayışlarındaki sapmalarını ispata çalışmıştır.
- Published
- 2021
3. أصول قراءة الآفات الوبائية والمصائب في سياق القرآن الكريم: فيروس كورونا نموذجا
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Subjects
Religion ,Din Bilimi ,Kur’an,Pandemik Afetler,Musibet,Koronavirüs ,الإسلام,القرآن,الآفات الوبائية,المصيبة,فيروس كورونا - Abstract
لقد واجه العالم بأكمله تفشي فيروس قاتل ما يسمى بفيروس كورونا الذي ظهر في ووهان عاصمة منطقة هوبي الصينية في ديسمبر )Covid-19( 2019 . تسبب هذا الفيروس القاتل الذي تحول إلى أزمة عالمية والذي لم يتم العثور على علاج له حتى الآن والتمكن من منع انتشاره، في وفاة مئات الآلاف من الناس دون النظر إلى الدين أو اللغة أو العرق أو الحدود أو الطبقة أو الجنس أو العمر أو المنصب. ولهذا السبب فإن منظمة الصحة أعلنت في 11 مايو 2020 بأن هذا الفيروس )فيروس )DSÖ/WHO( العالمية كورونا( وباءٌ عالمي؛ نظرًا لسرعة انتشاره وتأثيره في صحة الإنسان والنكبة التي أدى إليها. ولكي نتمكن من تحليل المشاكل التي ظهرت بعد الوباء بشكل صحيح ومن تقديم الحلول المناسبة يجب أن يُتعامل مع القضية ليس من ناحية الطب والاقتصاد والعلوم السياسية فقط بل لا بد من تناوله من جهة متعدد تخصصات وتحليله بالأبعاد الدينية بجانب العلمية لكون هذا الوباء متعددة الأبعاد. ومن وجهة النظر هذه، فإنه لا بد من إضافة البعد الديني والعقدي أيضًا إلى الأساليب التي تُزاول لمكافحة الفيروس. وفي هذه الدراسة التي تم تناولها ومن وجهة النظر هذه، ستتم مناقشة مسألة كيفية فهم وتفسير الآفات الوبائية التي تعرض لها الناس عبر التاريخ في سياق القرآن قاصرا الموضوع على البعد الديني وضمن هذا الإطار., Tüm dünya Aralık 2019 tarihinde Çin’in Hubei bölgesinin başkenti Wuhan’da ortaya çıkan Koronavirüs (COVID-19) adlı ölümcül virüs salgınıyla karşı karşıya kaldı. Henüz tedavisi bulunamadığı ve yayılması engellenemediği için küresel bir krize dönüşen bu ölümcül virüs, din, dil, ırk, sınıf, cinsiyet, yaş, makam ayırt etmeden, yüz binlerce insanın ölümüne neden oldu. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ/WHO), yayılma hızına, insan sağlığı üzerindeki etkisine ve yol açtığı felakete bakarak koronavirüsü 11 Mart 2020’de pandemi (küresel salgın) ilan etti. Salgın sonrasında yaşanan sorunlar çok boyutlu olması sebebiyle bunları doğru analiz edebilmek ve çözüm önerileri sunabilmek için meseleyi sadece tıp, ekonomi ve siyaset biliminin bakış açısıyla değil disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alıp, bilimsel boyutlarının yanı sıra dinî boyutlarıyla da tahlil etmelidir. Bu bakımdan bize göre virüse karşı yürütülen mücadele metotları arasına aynı zamanda din ve inanç boyutu da eklenmelidir. Bu bakış açısıyla ele alınan bu çalışmada, konu meselenin dinî boyutuyla sınırlı tutulacak, bu çerçevede Kur’an bağlamında tarih boyunca maruz kalınan pandemik afetlerin nasıl anlaşılması ve anlamlandırılması gerektiği hususu ele alınacaktır.
- Published
- 2020
4. The Argument of Imam Māturīdī With the Jews: His Theological Critiques of Prophetic Beliefs
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Subjects
Social ,Kelam,Tevhid,Nübüvvet,Peygamber,Mâtûrîdî ,Māturīdī,monotheism,prophet,prophetic belief,Judaism ,Sosyal - Abstract
Ehl-i Sünnet’in en önemlitemsilcisi olan İmam Mâtürîdî (ö. 333/944) çeşitli din, inanç ve kültürlere evsahipliği yapan Mâverâünnehir’de dünyaya gelmiş, dinî, felsefî ve siyasî birçokgörüşün ortaya çıktığı ve İslam inancına içeriden ve dışarıdan yıkıcıdüşüncelerin sokulmaya başlandığı bir dönemde yaşamıştır. Yaşadığı toplumuninanç ve değerlerine karşı sorumluluk bilinciyle hareket eden Mâtürîdî, İslaminanç esaslarını bu yıkıcı fikrî saldırılara karşı savunarak büyük bir mücadelevermiştir. Bu mücadelesinde tevhid merkezli din anlayışını ön plana çıkarmış,bu inanca aykırı görüş benimseyen dinleri eleştirmiştir. Mâtürîdî’nineleştirdiği dinlerden biri de Yahudilik’tir. Ona göre beşeriyetin ilk dini, tevhid dinidir. Bu anlamda Hz.Muhammed de dahil bütün peygamberler aynı dini tebliğ etmiş; insanları sadeceAllah’ı birlemeye ve ibadeti O’na has kılmaya çağırmışlardır. Ancak bu dine inanan topluluklar çeşitlisebeplerle tevhid inancını bozmuşlardır. Bu inancı bozanların arasındaYahudiler de bulunmaktadır. Bu bakımdan Yahudilik, öz itibariyle ilahî bir diniken zamanla tahrif edilerek bu özden uzaklaşmıştır. Bu çerçevede Yahuditeolojisini çeşitli açılardan eleştiren Mâtürîdî, Yahudilerin bilhassa nübüvvetinançları üzerinde durmuştur. Bütün peygamberlerin aynı dini tebliğ ettiğiprensibinden hareketle Yahudilerin nübüvvet konusunda benimsedikleriinançlarını ve peygamberlere karşı sergiledikleri tutumlarını tevhid inancındanbir sapma olarak değerlendirmiştir. Bu makalede yukarıda teorik zemin dikkatealınarak Mâtürîdî’nin nübüvvet bağlamında Yahudi teolojisineyönelttiği temel eleştirilerinin tespiti amaçlanmaktadır., Imam Māturīdī (d.333/944), was born in in Transoxania where hosted to various religions, beliefsand cultures, and lived in a period in which many religious, philosophical andpolitical views emerged and Islam was attacked by destructive thoughts coming frominside and outside. Acting with a sense of responsibility towards the beliefsand values of the community he lived, Māturīdī fought a great struggle bydefending the principles of Islamic belief against this devastatingintellectual assault. In this struggle, he highlighted the monotheistperception in religion and criticized the religions which had contradicted withthis perception. Judaism was one of these religions that Māturīdī criticized.According to him, the first religion of humanity is the religion of monotheism.In this sense, all the prophets, including Prophet Muhammad, spread the samereligion; they called on people to merely believe Allah and make worship uniqueto Him. However, some communities distorted the belief of monotheism for variousreasons. Among these communities are Jews. In this respect, Judaism, whileinherently a divine religion, was distorted over time and moved away from thisessence. In this respect, by criticizing Jewish theology in various contexts,Māturīdī focused specifically on the prophetic beliefs of the Jews. Acting onthe principle that all the prophets have the same religion, he regarded thatthe prophetic belief of the Jews ended up with a deviation from the belief ofmonotheism. In this article, it is aimedto determine the criticisms of Māturīdī towards Jewish theology in the contextof prophetic beliefs by taking theoretical background above into consideration.
- Published
- 2018
5. Bir Osmanlı Bilgini İmam Birgivî Üzerine Biyografik Bir İnceleme
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Subjects
Social ,Birgivî,Osmanlı,Ehl-i Sünnet,Hanefî-Mâtürîdî,Kelam ,Sosyal - Abstract
OsmanlıDevleti’nin XVI. yüzyılda yetiştirdiği Hanefî-Mâtürîdî bilginlerden biri olan İmamBirgivî (ö. 981/1573), Osmanlı resmî din anlayışına muhalif, dinî ve fikrî akımlarınortaya çıktığı, bunun neticesinde birtakım sosyal ayrışmaların ve çatışmalarınyaşandığı bir dönemde yaşamıştır. Böyle bir ortamda yetişen Birgivî, içindebulunduğu topluma karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmiş, dinî ve ahlakî açıdan yozlaşmaya maruz kaldığını düşündüğü toplumuıslah etmeye çalışmıştır. Bu çerçevede Kur’an ve sünnete uymayan inanç vedavranışları bid‘at olarak değerlendirmiş, Müslümanları bunlardan kaçınmayasadece Kur’an ve sünnete uygun olan Ehl-i Sünnet yolunu takip etmeye davet etmiştir.Hayıtını irşad, tedris ve telif faaliyetlerineadayan Birgivî, dinî ilimlerde birçok eser yazmıştır. Ayrıca verdiği derslersayesinde ilmî birikimlerini sonraki asırlara ulaştıracak, İslâm düşüncesinehizmet edecek talebeler yetiştirmiştir. Bu makalede, önce Birgivî’nin hayatı veilmî kişiliği hakkında bilgi verilecek daha sonra İslam düşüncesindeki yeritespit edilmeye çalışılacaktır. Ayrıca başta akaid ve kelam ilmi olmak üzereçeşitli alanlarda telif ettiği eserleri tanıtılacaktır.
- Published
- 2018
6. Tashbīh and tajsīm belief in the theology of Ibn Ḥazm: the theological critics for mushabbiha and mujassima
- Author
-
Önal, Recep and İlahiyat Fakültesi
- Subjects
Mujassima ,Ibn Hazm ,Kalam ,Zahiriyya ,Tashbih - Abstract
Önal, Recep (Balıkesir Author), The aim of this study is to determine the criticism to Mushabbiha and Mujassima on the basis of al-Fasl fi l-milal wa-l-ahwa' wa-l-nihal whose writer is Ibn Hazm (d. 456/1064), one of the eminent scholars of the Andalusian civilization. In this work, Ibn Hazm gives systematic information about the non-Islamic religions as well as the sects emerging under the Islamic roof, criticizing the views of religion and religious sects from various perspectives. In doing so, he approached the views of the sects with his identity as a kalam theologian, and he made his critics in the light of classical conception of the Ahl al-Sunnah. Ibn Hazm pointed out that Mushbbiha and Mujassima had an anthropomorphic understanding of God, and emphasized that this understanding does not correspond with the belief in monotheism. He strongly emphasizes that God is one and nothing is equal to Him.
- Published
- 2018
7. Opinions of educational supervisors regarding to the present situation of the supervision system
- Author
-
Önal, Recep and Abdurrahman Tanrıöğen
- Subjects
Denizli ,Maarif Müfettişlerinin Denetim Sisteminin Mevcut Durumuna İlişkin Görüşlerini ,Maarif Müfettişlerinin Denetim Sistemini - Abstract
Bu araştırmanın amacı, Maarif Müfettişlerinin Denetim Sisteminin Mevcut Durumuna İlişkin Görüşlerini belirlemektir. Yapılan bu araştırmaya Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğünde görev yapan 10 Maarif Müfettişi katılmıştır. Veri toplama aracı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen, 4 tane açık uçlu sorulardan oluşan yarı yapılandırılmış bir görüşme formu kullanılmıştır. Verilerin analizinde “betimsel analiz” yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada İl Milli Eğitim Müdürlüğünde görev yapan Maarif Müfettişlerinin, Maarif Müfettişlerinin Denetim Sisteminin Mevcut Durumuna İlişkin Görüşleri bulgularına ulaşılmıştır. Maarif Müfettişleri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Milli Eğitim Bakanlığındaki denetim sistemini Bakanlık Maarif Müfettişlerine bırakarak İl Maarif Müfettişlerinin –Soruşturma ve Denetim- yetkilerini alarak İl Maarif Müfettişlerinin kadrolarının kaldırılması ve İllerde şahsa bağlı Maarif Müfettişi olarak bırakılmaları sonucunda İl Maarif Müfettişlerinin ortadan kaldırıldığı, Bakanlık Maarif Müfettişlerinin ise alım sürecinde uygulanan mülakat ile torpil ve adam kayırma ile ödüllendirildiklerini belirtmişlerdir. The purpose of this research, is to determine the current situation of Turkish Supervision System according to opinions of educational supervisors. The research was carried out with ten educational supervisors working in Denizli Provincial Directorate of National Education. Data collection tool developed by the researcher. The data collection tool is a structured interview form consisting of four questions. In the analysis of the data, "descriptive analysis" method was used. The Education Inspectors expressed their views on “leaving control and investigation duties to ministry education inspectors" as follows; Provincial Education Inspectors removed from the center; The Ministry of Education Inspectors are awarded with Nepotism, favoritism and chronism in the interview.
- Published
- 2018
8. The Approach of Abu Al-Barakat an-Nasafi to the Divine Names and Attributes of Allah
- Author
-
Önal, Recep
- Subjects
İsim,Sıfat,Mâtürîdiyye,Müteşâbih,Ehl-i Sünnet,Nesefî ,Social ,Divine Name,Divine Attribute,Mutashabih,Ahl Al-Sunnah,Maturidiyyah,Nasafî ,Sosyal - Abstract
Allah’ın isim ve sıfatları, ilâhiyyât bahsindeincelenen konuların başında gelir. Konunun önemine binaen bazı âlimler Kelâmilmini “İlmü’t-Tevhîd ve’s-Sıfât/ Tevhid ve Sıfat İlmi” diyeisimlendirmişlerdir. Bu çalışmada Mâtürîdiyye geleneğin önemli simalarındanEbü’l-Berekât en-Nesefî (ö. 710/1310)’nin ilahî isim ve sıfatlara bakışı tespitedilip, genel hatlarıyla yansıtılmaya çalışılacaktır. Ancak bir makalede tümdetaylarıyla bu konunun ele alınması mümkün olmadığı için konu işlenirken dahaziyade tartışmalı ve ihtilaflı olan meseleler üzerinde durulacaktır. Ayrıcamezhepler arasında Nesefî’nin konumunu belirlemek için kelâm literatüründeilahî isim ve sıfatlar anlayışlarına da yer verilecektir., The names and attributes of Allah is one of the major topics studied in theology. Because of the importance of this issue, the scholars defined the science of Kalam as “‘Ilm al-tawhid wa al-sifat”. This study focuses on determining the point of view of Abu Al-Barakat An-Nasafî about the divine names and attributes of Allah due to the fact that he is one of the distinguished figures in Maturidiyyah tradition. There is no possibility to evaluate the aforementioned issue in detail within a paper. Therefore, this study tries to stress contradictive and conflictual matters about the issue. Besides, in order to see Nasafî’s position among understandings of Islamic sects, their perspectives on the divine names and attributes will be featured.
- Published
- 2017
9. İSLAMOFOBİ BAĞLAMINDA İSLAM KARŞITI SÖYLEMLERİN BATI DÜNYASINDAKİ YANSIMALARI: NORVEÇ ÖRNEĞİ -KARİKATÜR KRİZİ VE BERWİCK TERÖR SALDIRISI-
- Author
-
ÖNAL, Recep, primary
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
10. İbn Hazm Teolojisinde Teşbîh ve Tecsîm İnancı: Müşebbihe ve Mücessime’ye Yönelik Teolojik Eleştiriler
- Author
-
ÖNAL, Recep, primary
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
11. Ebü'l-Berekât en-Nesefî'nin ilahî isim ve sıfatlara yaklaşımı
- Author
-
Önal, Recep and Balıkesir Üniversitesi
- Subjects
Din Bilimi ,Mutashabih ,Ahl Al-Sunnah ,Maturidiyyah ,Müteşâbih ,Mâtürîdiyye ,Divine Attribute ,Divine Name ,Sıfat ,Ehl-i Sünnet ,İsim ,Nasafî - Abstract
Allah"ın isim ve sıfatları, ilâhiyyât bahsinde incelenen konuların başında gelir. Konunun önemine binaen bazı âlimler Kelâm ilmini "İlmü"t-Tevhîd ve"s-Sıfât/ Tevhid ve Sıfat İlmi" diye isimlendirmişlerdir. Bu çalışmada M âtürîdiyye geleneğin önemli simalarından Ebü"l-Berekât en-Nesefî (ö. 710/1310)"nin ilahî isim ve sıfatlara bakışı tespit edilip, genel hatlarıyla yansıtılmaya çalışılacaktır. Ancak bir makalede tüm detaylarıyla bu konunun ele alınması mümkün olmadığı için konu işlenirken daha ziyade tartışmalı ve ihtilaflı olan meseleler üzerinde durulacaktır. Ayrıca mezhepler arasında Nesefî"nin konumunu belirlemek için kelâm literat üründe ilahî isim ve sıfatlar anlayışlarına da yer verilecektir
- Published
- 2017
12. Antropo-Teolojik Açıdan ‘İrtica’ ve ‘Mürtecî’ Kavramları Üzerine Sosyo-Politik İçerikli Semantik Bir Yaklaşım
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Subjects
İrticâ,Mürtecî,Din,Siyaset,Batılılaşma - Abstract
Bu makalede, İstanbul’da 1909 yılında meydana gelen 31 Mart Vak’asıyla birlikte dinî ve siyasî bir anlam kazanarak Türk siyasî literatürüne giren “irticâ” ve “mürtecî” kavramları ele alınacaktır. Günümüzde de güncelliğini korumaya devam eden bu aktüel konu değerlendirilirken ilk olarak adı geçen kavramların Doğu ve Batı kaynaklarında hangi anlamlarda ve nasıl kullanıldıkları üzerinde durulacaktır. Bu çerçevede etimolojik olarak “irticâ” ve “mürtecî” kavramlarının semantik içeriği tespit edilmeye çalışılacaktır. Daha sonra, bir fikir ve ideoloji olarak Türk siyaset tarihinde bu kavramlarla ne amaçlandığı ve hangi anlamlarda kullanıldığı, zaman içerisinde nasıl dinî ve siyasî bir içerik kazandıkları tarihsel olaylar ekseninde açıklanacaktır
- Published
- 2016
13. İman ve Mahiyeti Konusunda Mu'tezîle ile Ehl-i Sünnet Polemiği
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Abstract
The concept of faith and its nature has been one of the most hotly debated issues by the Islamic sects from the early times. The main framework of this discussion constitutes what the distinction should be between faith and unbelief and how to define the boundaries of muslim, unbeliever and siner. Various issues around Islam, faith, ingenuity, profess and action concepts, the condition of the great sinner, faith - act relationship, increase and decrease of faith and the relationship faith –Islam have been discussed. This article, after giving general information about the debate over faith, discusses Mu'tazilah’s related views and evidences about the issue. In addition, after the Ahl al-Sunnah the criticism against Mu'tazilites has been mentioned, general assessment of the works of the debate around the concept of faith will be made.Key Words: Mu’tazila Ahl al-Sunnah, Faith, Islam, Unbelief, Hypocrisy., İlk dönemlerden itibaren İslam mezhepleri tarafından üzerinde en çok tartışılan konuların başında iman kavramı ve mahiyetine ilişkin meseleler gelir. Bu tartışmanın ana çerçevesini ise, iman ile küfür arasındaki ayrımın ne olması gerektiği, mümin, kâfir ve fâsık kelimelerinin sınırlarının nasıl belirleneceği meselesi teşkil eder. Bu meseleler etrafında İslam, iman, marifet, ikrar ve amel kavramları, büyük günah işleyenin durumu, iman-amel ilişkisi, imanın artıp eksilmesi, iman-İslam ilişkisi gibi çeşitli konular tartışılmıştır. Bu makalede, iman ve mahiyetine ilişkin bu tartışmalar hakkında genel bilgi verildikten sonra, Mu’tezîle’nin konuya ilişkin görüşleri ve kullandığı delilleri ele alınacaktır. Ayrıca Ehl-i Sünnet’in Mu’tezîle’ye yönelttiği eleştirilere de temas edilerek, iman kavramı etrafında yürütülen tartışmaların genel bir değerlendirilmesi yapılacaktır. Anahtar Sözcükler: Mu’tezîle, Ehl-i Sünnet, İman, İslam, Küfür, Fısk.
- Published
- 2016
14. Adventure coexistence of muslims ın Europe: examples of Norway-an analysis from perspective of multicultural life, socio-cultural organizations and interreligious dialogue
- Author
-
Önal, Recep and İlahiyat Fakültesi
- Subjects
Müslüman Azınlık Grup ,Norveç ,İslam ,Çokkültürlü Yaşam ,Norway ,Interreligious Dialogue ,Disiplinler Arası ,Multicultural Life ,Islam ,Sosyal Bilimler ,Muslim Minority Group ,Dinlerarası Diyalog - Abstract
Globalleşen dünyanın adeta küçük bir köy haline gelmesi çeşitli din, mezhep, inanç, kültür ve medeniyetlerin bir araya gelmesine, çeşitli boyutlarda birbirleriyle karşılıklı etkileşimine neden olmuştur. Diğer taraftan son yüzyıllarda ulaşım imkânlarının artması ile ülkeler arasındaki geçişler kolaylaşmış ve göçler çoğalmıştır. Tüm bu gelişmelere paralel olarak farklı din, inanç, ideoloji ve kültür mensupları bir arada yaşamak zorunda kalmışlardır. Bu çalışmamızda günümüzde insan hakları ve hürriyeti açısından en önde gelen Avrupa ülkesi olan Norveç ele alınacak. Öncelikle Norveç hakkında genel bilgi verilecek, daha sonra ülkenin dini yapısı ele alınacaktır. Bu çerçevede özellikle Norveç'te yaşayan farklı kültür ve millete mensup Müslüman toplumların sosyo-kültürel faaliyetleri ve organizasyonları genel hatları ile tanıtılacaktır., Becoming a small village of globalized world has caused to come together variety religions, sects, beliefs and cultures as well as civilizations, and caused to interact with each other in various dimensions. Meanwhile in the last century, the transitions have gotten easy among the countries with the increase of transportation facilities and the migrations have increased from country to other country. The members of different religions, beliefs, ideologies and cultures have forced to live together in parallel with all these developments. In this paper Norway, one of the leading European countries in terms of human rights and freedoms, will be analyzed. Firstly general information about Norway will be given to researchers and then country's religious structure will be analyzed. In this context especially the position of Muslim minority groups, which belongs to different cultures and nationalities living in the Norway, in general lines will be introduced.
- Published
- 2016
15. Turkish religious and socio-cultural organizations in Norway
- Author
-
Önal, Recep and Balıkesir Üniversitesi
- Subjects
Cami ,Norveç ,Türkler ,Norway ,Turkish People ,Mosque ,Diyanet ,Göç ,Migration ,Sosyal Bilimler Tarihi - Abstract
XV. ve XIX. yüzyıllarda kaydedilen gelişme ve yenilikler neticesinde Batı, Doğu karşısında bilim ve teknikte üstünlüğe ele geçirmiş ve doğu insanın gözünde daha cazip hale gelmiştir. Batı sunduğu üstün ekonomik ve sosyal imkânlar sayesinde Doğu ülkelerinden yoğun göçler almaya başlamıştır. Bu dönemde farklı ülkelerden yoğun göç alan Batı ülkelerinden birini de Norveç temsil etmiştir. Norveç'e göç edenlerin çoğunluğunu Pakistanlı, Faslı, Iraklı ve İranlılar göçmen işçiler ve mülteciler temsil etmektedir. Bu göçmen gruplardan birini de Türkler oluşturmaktadır. 1960'ların sonlarında Norveç'e göç eden Türkler, ilk olarak ibadet ve din eğitimi ihtiyaçlarını karşılamak için camiler inşa etmişlerdir. Daha sonra çeşitli organizasyonlar da tesis etmişlerdir. Bu organizasyonlar Türk göçmenlerin hem içinde bulundukları yabancı topluma uyum sağlamalarında hem de dinî ve millî değerlerin korunmasında önemli rol oynamıştır. Bu çalışmada, önce Norveç hakkında genel bilgiler verilecek, daha sonra Türklere ait dinî ve sosyo-kültürel organizasyonlar ve hizmet alanları ele alınacaktır., As a result of considerable progress made in science between XVth and XIXth centuries, West has got the upper hand over East in science, drawing the attention of Eastern people. Because of the financial and social opportunities, they offered, Western countries have welcomed a great deal of immigrants. Norway is one of the European countries heavily attracted the Eastern immigrants. The immigrants and refugees who migrated Norway are mainly from Pakistan, Morocco, Iraq, Iran and Turkey. Through the end of 1960s, Turkish people have started migrating to Norway and built mosques to worship and perform religious education. Later on, they held social and cultural organizations. These organizations helped Turkish people easily accommodate to the culture they live in and preserve their religious and national values. In this study, an outline of Norway will be drawn and Turkish religious and social-cultural organizations will be introduced.
- Published
- 2016
16. İmam Mâtürîdî’’ye Göre Müslümanlar ile Ehl-i Kitap Arasındaki Beşerî ve Sosyo-kültürel İlişkilerin Dinî Temelelleri
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Subjects
Mâturîdî ,Ahl al-Kitab ,Judaism ,Christianity ,Human and Social Relations ,Mâtürîdî,2 ,Ehl-i Kitap,3 ,Yahudilik,4 ,Hıristiyanlık,4 ,Beşerî İlişkiler - Abstract
The new facilities of the global world have tremendously accelerated mutual interaction among the people from different religious and cultural circles compared to the past. In a sense, the current status has forced them to live in coexistence rather than homogenous society. Therefore, this status drove them into understand each other better and enhance to some principles of coexistence. Each group struggled to improve a new discourse benefiting from their experiences in the past with respect to the new situation. In this process, especially the creators’ multicultural life, Muslim societies have a critical importance. It is considered that understanding better of the aspect of Imam Mâturîdî (he is the pioneer of Mâturîdism in the tradition of Islamic sciences) in his multicultural society makes a great contribution to the aforementioned struggle. The issue is confined to his opinions about Ahl al-Kitab and tried to give an overview of his approach., Globalleşen dünyanın adeta küçük bir köy haline gelmesi farklı din, inanç, ideoloji ve kültür mensuplarının bir araya gelmesine ve dinî, siyasî, ekonomik ve kültürel boyutlarda birbirleriyle karşılıklı etkileşim içinde olmasına neden olmuştur. Bu çerçevede çok kültürlü bir toplum içinde yaşama Müslümanları da dün olduğu gibi bugün de başta Ehl-i kitap olmak üzere farklı din mensuplarıyla bireysel ve toplumsal hayatın doğal bir sonucu olarak arkadaşlık ve dostluk kurma, alış veriş yapma, yeme-içme ve evlenme gibi beşerî ilişkiler kurmaya sevk etmiştir. Bu süreçte müslümanlar, İslam dışı din ve inanç mensupları ile kurabilecekleri sosyal ve kültürel münasebetlerinin nasıl olması gerektiğine dair temel ilkeleri belirleme ihtiyacı hissetmişlerdir.Bu çalışmada çağımızın bu önemli meselesinin çözümüne ve bu yöndeki ihtiyacın karşılanmasına katkı sağlama bakımından İmam Mâtürîdî’nin konuya ilişkin görüşleri ele alınacaktır. Bu bağlamda konu Ehl-i kitap ile sınırlı tutulup Müslümanların Ehl-i kitabı dost ve veli edinmeleri, kendileriyle evlenmeleri ve kestiklerini yemeleri çerçevesinde incelenecek, Mâtürîdî’nin konuya ilişkin temel yaklaşımı belirlenmeye çalışılacaktır.
- Published
- 2015
17. The basis of relationship with ahl Al-kitab according to Imam Mâturîdî
- Author
-
Önal, Recep and İlahiyat Fakültesi
- Subjects
Ahl Al-Kitab ,Hıristiyanlık ,Mâturîdî ,Judaism ,Beşerî İlişkiler ,Yahudilik ,Christianity ,Human and Social Relations ,0000-0002-2571-9949 ,Sosyal Bilimler Tarihi ,Ehl-İ Kitap - Abstract
Globalleşen dünyanın getirdiği yeni imkânlar, farklı din ve kültür çevrelerinden gelen insanların karşılıklı etkileşimlerine geçmişe nazaran çok büyük bir ivme kazandırmıştır. Bir anlamda reel vakıa, söz konusu insanların yeknesak bir çevreden ziyade bir arada yaşamalarını zorunlu kılmıştır. Dolayısıyla bu durum, birbirlerini daha iyi anlamaya ve bir takım bir arada yaşama ilkeleri geliştirmeye sevk etmiştir. Her bir kesim, bu yeni durum karşısında geçmiş tecrübelerini de göz önünde bulundurarak bir söylem geliştirmeye çalışmıştır. Böylesine bir söylemin geliştirilmesinde hassaten çokkültürlü yaşamın banileri Müslüman toplumlar, kritik bir öneme sahiptir. Bu bağlamda İslami ilim halkasının mütemayiz bir halkası olan Mâturîdîliğin önderi İmam Mâturîdî'nin, devrinin çokkültürlü toplumunda ortaya koymuş olduğu perspektifin anlaşılmasının söz konusu çabaya ciddi katkılar sunacağı düşünülmektedir. Konu, onun Ehl-i Kitap'la ilgili görüşleriyle sınırlı tutulup, temel yaklaşımı ana hatlarıyla verilmeye çalışılacaktır, The new facilities of the global world have tremendously accelerated mutual interaction among the people from different religious and cultural circles compared to the past. In a sense, the current status has forced them to live in coexistence rather than homogenous society. Therefore, this status drove them into understand each other better and enhance to some principles of coexistence. Each group struggled to improve a new discourse benefiting from their experiences in the past with respect to the new situation. In this process, especially the creators' multicultural life, Muslim societies have a critical importance. It is considered that understanding better of the aspect of Imam Mâturîdî (he is the pioneer of Mâturîdism in the tradition of Islamic sciences) in his multicultural society makes a great contribution to the aforementioned struggle. The issue is confined to his opinions about Ahl al-Kitab and tried to give an overview of his approach
- Published
- 2015
18. MUHAMMED MURTAZÂ EZ-ZEBİDÎ’NİN HAYATI VE İLMİ KİŞİLİĞİ
- Author
-
ÖNAL, Recep and AKKUŞ, Süleyman
- Subjects
ez-Zebidi,Biyografi,Kelam - Abstract
XVIII. asırda yetişmiş önemli âlimlerden biri olan Murtazâ ez-Zebîdî ilk tahsilini doğum yeri olan Hindistan’da almış, İslâm kültürü üzerine naklî ve aklî ilimlerle yoğunlaşıp, hadis, fıkıh, tefsir, tasavvuf, kelâm, ensâb, lügat ilimlerine kadar uzanan değişik konularda yüz kırktan fazla eser vermiştir. Geriye bıraktığı eserleri onun, İslâm dünyasının parlak devirlerini temsil eden âlimlerin tarzı ve usûlü ile tertip ve tasnif ederek istifadeye sunduğunu gösterir. Bunlar arasında, özellikle Tâcü’l-Arûs dil ve edebiyat; İthâfü’s-sâde ise tasavvuf, felsefe, ahlâk, kelâm ilimleri açısından önemli bir yere sahiptir.Bu makale, Murtazâ ez-Zebidî’yi tanıtmaya ve İslâmî ilimler sahasındaki yerini tespite yönelik bir çalışmadır.
- Published
- 2014
19. Maturidi’s Life, Work and Place in Islamic Theology/Kalam
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Subjects
Maturidi,Kalam,Kitab al-Tawhid,Tawilat al-Qur’an ,Social ,Matürîdî,Kelam,Kitâbü’t-Tevhîd,Te’vîlatü’l-Kur’an ,Sosyal - Abstract
Mâtürîdî, tarihte çeşitli din, inanç, ideoloji, kültür ve medeniyetlere beşik vazifesi gören Maveraünnehir bölgesinde yaşamıştır. Onun yaşadığı dönem, İslâm dünyasında pek çok gelişme ve değişimlerin yaşandığı, değişik dinî, itikadî, felsefî, siyasî akımların peş peşe türediği, diğer din ve kültür mensuplarıyla ilişkilerin yoğunlaştığı, İslâm’ın temel esaslarına içeriden ve dışarıdan meydan okumaların arttığı bir dönemdir. Böyle bir dönemde yetişen Mâtürîdî, eserlerinde İslam inancına karşı çıkan inkârcı dinî ve felsefî akımların görüş ve iddialarını inceleyerek rasyonel bir tutumla çürütmeye çalışmıştır. Ayrıca, İslam’a yönelik bu fikrî saldırılara karşı büyük mücadele vererek İslam inanç esaslarının yerleşip sistemleştirilmesine ve yayılmasına önemli katkılar sağlamıştır. Bu makalede,Mâtürîdî’nin hayatı ve eserleri hakkında bilgi verildikten sonra,kelam ilmindeki yeri tespit edilmemeye çalışılacaktır., Imam Maturidi lived in Transoxiana (Maveraunnehir) where history of various religions, beliefs, ideology, which acts as a cradle of culture and civilization. The period in which he lived, the Islamic world is experiencing many changes in the development and various religious, faith, philosophical, political movements in succession species, the concentration of the relations with members of other religions and cultures, and this period is one of increased internal and external challenges on the basic principles of Islam. Maturidi grown in such a period, the unbelievers against the Islamic faith in the works of religious and philosophical currents of view and tried to refute claims by examining a rational manner. In addition, these intellectual attacks on Islam by great struggle against the spread of the Islamic faith, and made significant contributions to the principles of systematization settle.In this article, after giving information about the life and works of Imam Maturidi, studied theology role and importance of being detected
- Published
- 2014
20. Kumran Yazmalarının Ahit Geleneği Çerçevesinde Değerlendirilmesi
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Published
- 2014
21. İslam Kelamı’nda Nübüvvet’in Mahiyeti, Kapsamı ve Gerekliliği
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Subjects
Islam,the Being a Messenger of God,Reason,Revelation,Kalam ,İslam,Nübüvvet,Akıl,Vahiy,Kelam - Abstract
Today as in the past, many people are uninterested in belief in messengers of God and the principles of faith in spite of stating that we trust in God. Some of them deny being a messenger of God indirectly while some other have explicitly denied the institution of the being a messenger by calling for the reason is the unique means to accomplish the absolute truth. Hence it could be inferred that people have generally doubted in the being a messenger and its system more than the belief in the existence of God. Consequently, being a messenger has been one of the most popular debated issues throughout the history., Geçmişte olduğu gibi günümüzde de, birçok kimse Allah’a inandığını söylemekle birlikte peygamberlere ve bu doğrultudaki inanç esaslarına kayıtsız kalabilmiştir. Bazıları dolaylı bir inkâr metodunu benimserken bazıları da aklın mutlak hakikate ulaşmada yegâne vasıta olduğunu ileri sürerek nübüvvet müessesesini açıkça inkâr edebilmiştir. Bu nedenle Allah’ın varlığından daha ziyade peygamberler üzerinde şüphe etme durumu ön plana çıkmıştır. Dolayısıyla peygamberlik, her devrin tartışılagelen en önemli konularının başında yer almıştır.
- Published
- 2014
22. Muhammad murtaza al-Zabidi’s thought about prophethood
- Author
-
Önal, Recep
- Subjects
Prophethood ,Nübüvvet ,Mûcize ,ez-Zebîdî,Nübüvvet,Mûcize,Hz. Muhammed’in peygamberliği ,Prophecy of Muhammad ,Hz. Muhammed’in peygamberliği ,Miracle ,ez-Zebîdî ,al-Zabidi - Abstract
Murtazâ ez-Zebîdî, XVIII. yüzyılda İslâmî ilimlerde özellikle de dil ve edebiyat sahasında yetişmiş önemli şahsiyetlerden biridir. Müellif, sahip olduğu üstün zekâ, azim ve gayreti sonucu başta lügat olmak üzere, hadis, fıkıh, tefsir, tasavvuf ve kelâm ilimlerine kadar uzanan değişik alanlarda mühim eserler vermiştir. Bunlar arasında, özellikle Tâcü’l-Arûs dil ve edebiyat; İthâfü’ssâde ise tasavvuf, felsefe, ahlâk ve kelâm ilimleri açısından önemli bir yere sahiptir. Biz bu çalışmada, Murtazâ ez-Zebîdî'nin nübüvvet görüşünü ele alacağız. Zebîdî, nübüvveti değerlendirirken; peygamber göndermenin Allah’a câiz ve mümkün olduğunu, Allah’ın fiillerinde bir hikmetin bulunduğunu, dolayısıyla peygamberlerin de O’nun bir hikmeti gereği ve insanların maslahatına yönelik olarak gönderildiğini ifade ederek Ehl-i sünnet çizgisine sadık kalır. Murtaza al-Zabidi was one of the important figures in the many fields of Islamic Sciences, especially language-literature in XVIII. 676 century. With a brillant intelligence, he composed his works in different areas such as hadith, fıqh, exegesis, Islamic theology, mysticism, poetry, Arabic grammar. Taj al-‘arus is one of his most important works that showing his knowledge on the language-literature and Ithaf al-sada on the mysticism, the wisdom, morality, kalam. This paper, we deals with his approach to the prophethood. He claimed that sending a prophet might be optional for Allah and there is a divine wisdom in His acts. Because of his claim that prophets were sent as a His wisdom and for the salvation of human beings, he can be considered as loyal to Sunnite thought.
- Published
- 2014
23. Ehl-i Sünnet’e Giden Yolda İbn Küllâb ve Küllâbiyye Mezhebi
- Author
-
Önal, Recep
- Subjects
Social ,Ehl-i,Sünnet,Küllâb ,Sosyal - Abstract
İslam düşünce tarihinde oldukça önemli bir yeri bulunan ve Ehl-i Sünnet ilm-i kelâmının oluşmasında birçok katkıları olan İbn Küllâb ve Küllâbiyye Mezhebi, ilim ve kültür dünyasına pek çok alanda yeni yaklaşımlar kazandırarak önemli bir rol oynamıştır. Dolayısıyla İslam düşüncesine yaptıkları katkılardan istifade etmek ve bu katkıları günümüz ilim dünyasına sunmak büyük önem arz etmektedir. Günümüzde Ehl-i Sünnet ilm-i kelâmının oluşum sürecinin çok iyi kavranabilmesi için özellikle Küllâbî anlayışın bilimsel anlamda incelenmesi gerekmektedir.
- Published
- 2014
24. Matüridi'ye Göre Dinlerarası Diyalog: Ehl-i Kitabın Kurtuluşu
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Subjects
Mâtürîdî,Ahl al-Kitâb/the people of the Book,Judaism,Christianity,salvation - Abstract
he debates among Muslims and non-muslims (primarily Jews and Christians and others, as well) were hot in the history as they are now. The focal point in these hot debates was whether being member of any of these heavenly religions would provide them salvation/emancipation from the fire. Muslim scholars took the position of non-muslims as their research topic. My paper deals with the topic from Mâtürîdî perspective under such titles as whom to name as ahl al-kitâb, whether they are equal and their position when compared with Islam and their final fate, The debates among Muslims and non-muslims (primarily Jews and Christians and others, as well) were hot in the history as they are now. The focal point in these hot debates was whether being member of any of these heavenly religions would provide them salvation/emancipation from the fire. Muslim scholars took the position of non-muslims as their research topic. My paper deals with the topic from Mâtürîdî perspective under such titles as whom to name as ahl al-kitâb, whether they are equal and their position when compared with Islam and their final fate.
- Published
- 2013
25. Kur'an'daki Nebî-Resul Kavramlarını Teolojik Yaklaşım
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Abstract
To believe in the prophets of God among the cardinal principles of faith, which require a believer to believe all of them without any distinction. Although in Turkish we do not make any differences between the terms „nabî‟ and „rasûl‟, the Holy Qur‟an uses them in different contexts, which entails examining them separately. This paper deals with this topic considering the holistic structure of the Holy Scripture, To believe in the prophets of God among the cardinal principles of faith, which require a believer to believe all of them without any distinction. Although in Turkish we do not make any differences between the terms ?nabî? and ?rasûl?, the Holy Qur?an uses them in different contexts, which entails examining them separately. This paper deals with this topic considering the holistic structure of the Holy Scripture.
- Published
- 2013
26. Mâtürîdî'ye göre İslâm dışı dinler
- Author
-
Önal, Recep, Biçer, Ramazan, and Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Religion ,Ma`ide sura ,Din ,Ahl al-Kitab ,Abbasid State ,A`raf sura ,Sects ,Ma`dum ,Religions ,Maturidi - Abstract
Bu çalışmamızın başlığını Mâtürîdî'ye Göre İslâm Dışı Dinler olarak belirledik. İmam Mâtürîdî, tarihte çeşitli din, inanç, ideoloji, kültür ve medeniyetlere beşik vazifesi gören Maveraünnehir bölgesinde yaşamıştır. Onun yaşadığı dönem, İslâm dünyasında pek çok gelişme ve değişimlerin yaşandığı, değişik dinî, itikadî, felsefî, siyasî akımların peş peşe türediği, diğer din ve kültür mensuplarıyla ilişkilerin yoğunlaştığı, İslâm'ın temel esaslarına içeriden ve dışarıdan meydan okumaların arttığı bir dönemdir.Tezde öncelikle, İmam Mâtürîdî'nin kendi dönemindeki İslâm dışı din ve mezheplere nasıl baktığını, söz konusu oluşumlara yönelik olarak ne tür eleştirileri dile getirdiğini görmeyi hedefledik. Aynı zamanda böyle bir çalışma vesilesiyle tarihin belli bir döneminde farklı inançların savunucuları arasında cereyan eden ve genel itibarıyla itikat ekseninde dönen ilmî ve fikri tartışmaların üslup ve seviyesi hakkında da bir fikir elde edebileceğimizi düşündük. İmam Mâtürîdî'nin araştırma konumuzla alakalı görüşlerini ve ilmi yaklaşımını okuyucuya takdim etmek suretiyle, günümüzdeki diyalog çabalarına da bir katkı sunmayı amaçladık.Anahtar Kelimeler: Mâtürîdî, İslâm, Ehl-i Kitap, Düalizm, Dinlerarası Diyalog, We have decided the title of this study as Non-Islamic Religions in Respect of Maturidi. Imam Maturidi lived in the Ma wara'a n-Nahr (Transoxiana) which is the cradle of different religions, beliefs, ideologies, cultures and civilisations. The period he lived is such a time that Islamic World facing many developments and changes; the birth of different religious, i?tiqad (faith), philophosical and political movements; the emergence of close relations with the other religous and cultural identities; the rise of inside and outside challenges to Islamic basic merits.Primarily in the thesis, we aim to show the views and critiques of Imam Maturidi towards non-Islamic religion and sect (madhab). Also as a result of this study, we may have introduced an idea about the scholarly and intellectual wording on general itiqads (faith) of a particular time in history. We have aimed to contribute to the current dialogue efforts by introducing the opinions and scholarly approaches of Imam Maturidi connected to our study.Key Words: Maturidi, Islamic, Ahl al-Kitab, Dualism, Interreligious Dialogue 441
- Published
- 2013
27. Maturidi's life, work and place in Islamic theology/kalam
- Author
-
Önal, Recep and İlahiyat Fakültesi
- Subjects
Kitâbü’t-Tevhîd ,Kalam ,Disiplinler Arası ,Te’vîlatü’l-Kur’an ,Maturidi ,Matürîdî ,Kelam ,Tawilat Al-Qur’an ,Sosyal Bilimler ,Kitab Al-Tawhid - Abstract
Mâtürîdî, tarihte çeşitli din, inanç, ideoloji, kültür ve medeniyetlere beşik vazifesi gören Maveraünnehir bölgesinde yaşamıştır. Onun yaşadığı dönem, İslâm dünyasında pek çok gelişme ve değişimlerin yaşandığı, değişik dinî, itikadî, felsefî, siyasî akımların peş peşe türediği, diğer din ve kültür mensuplarıyla ilişkilerin yoğunlaştığı, İslâm'ın temel esaslarına içeriden ve dışarıdan meydan okumaların arttığı bir dönemdir. Böyle bir dönemde yetişen Mâtürîdî, eserlerinde İslam inancına karşı çıkan inkârcı dinî ve felsefî akımların görüş ve iddialarını inceleyerek rasyonel bir tutumla çürütmeye çalışmıştır. Ayrıca, İslam'a yönelik bu fikrî saldırılara karşı büyük mücadele vererek İslam inanç esaslarının yerleşip sistemleştirilmesine ve yayılmasına önemli katkılar sağlamıştır.Bu makalede,Mâtürîdî'nin hayatı ve eserleri hakkında bilgi verildikten sonra,kelam ilmindeki yeri tespit edilmemeye çalışılacaktır., Imam Maturidi lived in Transoxiana (Maveraunnehir) where history of various religions, beliefs, ideology, which acts as a cradle of culture and civilization. The period in which he lived, the Islamic world is experiencing many changes in the development and various religious, faith, philosophical, political movements in succession species, the concentration of the relations with members of other religions and cultures, and this period is one of increased internal and external challenges on the basic principles of Islam. Maturidi grown in such a period, the unbelievers against the Islamic faith in the works of religious and philosophical currents of view and tried to refute claims by examining a rational manner. In addition, these intellectual attacks on Islam by great struggle against the spread of the Islamic faith, and made significant contributions to the principles of systematization settle.In this article, after giving information about the life and works of Imam Maturidi, studied theology role and importance of being detected.
- Published
- 2013
28. MUTEZİLE'DE DİN USULÜ
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Subjects
Social ,Sosyal - Abstract
MUTEZİLE'DE DİN USULÜ
- Published
- 2012
29. Hz.Peygamber'in Anne-Babasının Dini Konumu ve Ebeveyn-i Resul Risaleleri
- Author
-
ÖNAL, RECEP
- Abstract
HZ. PEYGAMBER?İN ANNE-BABASININ DİNÎ KONUMU VE EBEVEYN-İ RESÛL RİSALELERİDoç. Dr. Mustafa AKÇAY, Yeni Akademi Yay/, İzmir 2005, 309 s.
- Published
- 2011
30. HASAN BASRİ ÇANTAY?IN İNANÇ KONULARINA YAKLAŞIMI: ?KUR?ÂN-I HAKÎM VE MEÂL-İ KERÎM? ÜZERİNE FENOMENO-TEOLOJİK ANALİZLER
- Author
-
ÖNAL, Recep, primary
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
31. İlahiyat Fakülteleri XII. Kelâm Anabilim Dalı Koordinasyon Toplantısı
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Abstract
hususu göz önünde bulundurarak; insanların dine ve dini inançlara olan ihtiyacını en güzel bir şekilde cevaplamaya çalışmışlardır. Onlar İslâm i’tikadını sistemleştirip, düşünce ve i’tikad alanında İslâm toplumlarına yön vermek ve Müslümanların bu alandaki problemlerini ve sıkıntılarını gidermek, dini hayatı ilgilendiren güncel problemleri ve yeni gelişmeleri görüşüp tartışmak, geleceğe yönelik yeni perspektifler ve açılımlar elde edebilmek için her yıl bir araya gelmektedirler
- Published
- 2009
32. Şeyh Müfîd ve Şia'da Usûlî Farklılaşma Süreci
- Author
-
ÖNAL, Recep
- Published
- 2009
33. Kitap tanıtımı Ehl-i sünnet’e giden yolda ibn küllâb ve küllâbiyye mezhebi
- Author
-
Yücedoğru, Tevfik and Önal, Recep
- Subjects
İslam ,İbn Küllâb ,Küllâbiyye mezhebi ,Ehl-i sünnet - Abstract
İslam düşünce tarihinde oldukça önemli bir yeri bulunan ve Ehl-i Sünnet ilm-i kelâmının oluşmasında birçok katkıları olan İbn Küllâb ve Küllâbiyye Mezhebi, ilim ve kültür dünyasına pek çok alanda yeni yaklaşımlar kazandırarak önemli bir rol oynamıştır. Dolayısıyla İslam düşüncesine yaptıkları katkılardan istifade etmek ve bu katkıları günümüz ilim dünyasına sunmak büyük önem arz etmektedir. Günümüzde Ehl-i Sünnet ilm-i kelâmının oluşum sürecinin çok iyi kavranabilmesi için özellikle Küllâbî anlayışın bilimsel anlamda incelenmesi gerekmektedir. Ehl-i Sünnet’in teşekkül etmesine vesile olan Küllâbiyye Mezhebi ve kurucusu kabul edilen İbn Küllâb’ın görüşleri ve hayatının ele alındığı bu eserin, Küllâbiyye Mezhebi’nin özelliklerini yansıtmanın yanı sıra, İbn Küllâb’ın tanınmasına da büyük bir katkı sağlayacağı kanaatindeyiz. Tevfik Yücedoğru tarafından kaleme alınan ve Ehl-i Sünnet’e Giden Yolda İbn Küllâb ve Küllâbiyye Mezhebi adını taşıyan bu çalışma önsöz, giriş, üç temel bölüm ve sonuç kısmından oluşmaktadır.
- Published
- 2009
34. Muhammed Murtazâ Ez-Zebîdînin hayatı, eserleri ve nübüvvet anlayışı
- Author
-
Önal, Recep, Akkuş, Süleyman, and Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Religion ,Din - Abstract
Bu çalısma, XVIII. asrın dil ve edebiyat sahasında yetismis önemli sahsiyetlerinden biri olan Murtazâ ez-Zebîdî'ninhayatı, eserleri, Kelâm ilmindeki yeri ve nübüvvet görüsü hakkındadır.Müellifimiz, 1732 yılında Hindistan'ın Belgrâm beldesinde dünyaya gelir. Sonraları Yemen, Hicaz ve Mısır'da lügat,hadis, fıkıh, kelâm ve tasavvuf sahasında sağlam bir tahsil gören Zebîdî, sayıları üç yüze varan âlimlerden istifadeederek, nihayetinde Kahire'ye yerlesir ve klasik devirlerin te'lif, rivâyet, usûl ve ananelerini tekrar yasatan bir ilimmuhiti kurarak meshur olur. Onun Hindistan'da baslayıp Mısır'da devam eden bu hareketli hayatı, 1791'de Kahire'desona erer.Zebîdî, sahip olduğu üstün zekâ, azim ve gayreti sonucu basta lügat olmak üzere, hadis, fıkıh, tefsir, kelâm, tasavvuf,ensab, nazım, nesir ve sarf-nahiv ilimlerine kadar uzanan değisik alanlarda eserler vermistir. Kaynaklarda genellikle97?124 eserinin ismi zikredilir. Biz bu çalısmamızda yeni bulgular ısığında bu sayıyı 147 olarak tespit ettik. ?slâmdünyasının parlak devirlerini temsil eden âlimlerin tarzı ve usûlü ile tertip ve tasnif ederek istifadeye sunmus olduğubu eserlerden, özellikle Tâcü'l-`Arûs dil ve edebiyat; ?thâfü's-sâde de tasavvuf, hikmet, ahlâk, kelâm ve akâidilimlerindeki derin bilgisini gösterir.Zebîdî, Mâtürîdiyye ve Es'ariyye arasında Mâtürîdî düsünceye daha yakın bir konumdadır. Nübüvvetideğerlendirirken; Allah'a, peygamber göndermenin hikmeti gereği vâcip olduğunu açıklayan Mu'tezile vediğerlerinin görüsleri yerine, peygamber göndermenin câiz ve mümkün olduğunu, fiillerinde bir hikmetinbulunduğunu, dolayısıyla peygamberlerin bir hikmet gereği ve insanların maslahatına yönelik olarak gönderildiğiniifade ederek Ehl-i sünnet çizgisine sadık kalır.Müellifimiz, nübüvvet konusunu bir bütün olarak ele alır. Öncelikle nübüvveti inkâr veya kabulde süphe ve itirazedenlerin görüs ve delillerini belirtir, nübüvveti inkâr eden görüs ve düsüncelerin sembolü olarak da Berâhime'yizikreder. Peygamberlik müessesine yapılan önemli itirazlardan biri olan aklın yeterli olduğu iddiası üzerinde dahafazla durarak nübüvveti ispat etmeye çalısır. Bu çerçevede peygamber göndermede sayılamayacak hikmet vemaslahatların bulunduğuna dikkat çekerek, insanların peygamberlere muhtaç olduklarını açıklamaya çalısır.Zebîdî, nübüvvete olan ihtiyacı insanî bir temele dayandırır. Ona göre bu ihtiyacın temelinde insanların ihtiyaçduydukları dünya ve âhiret maslahatları yatmaktadır. Bu ise ancak hidâyet önderleri olan peygamberler tarafındangerçeklestirilebilir. Peygamberler ise davalarında iddialarını destekleyecek bir mûcize göstermelidirler. Allah'ınpeygamberlerinin doğruluklarına birer delil olarak yarattığı bu mucizeler; kerâmet, irhas, sihir, büyü vebenzerlerinden farklıdır. Bu fark da mûcizenin tanımında yer alan tehaddî (meydan okuma) özelliğidir. Bu doğrultudao, seleflerinin yolunu takip ederek, mûcizenin Allah'ın fiili, aklen mümkün ve câiz olduğunu delilleriyle açıklayarakkendi dönemi için açıklayıcı bilgiler sunar.Genel olarak peygamberliğin ispatının ardından Hz. Muhammed'in peygamberliğini ispat etmeye çalısır. Bunun içinmûcizelerle birlikte, Hz Peygamberin sahsî özelliklerinin, ahlâkının ve yasantısının da ortaya konulması gerektiğiüzerinde durur. Hz. Muhammed'in mûcizelerini iki ana baslık halinde vecîz ve bir bütün olarak inceler. Ayrıca O'nunnübüvvetini ?nkâr eden Yahudilere, Îsevîlere ve Hıristiyanlara karsı bizzat kendi kitaplarından deliller getirir. Hz.Muhammed'den önceki dinlerin hepsinin nesh edildiğini ve bu neshin de zaman ve mekânla değisen hüküm vemaslahatları göz önünde bulundurarak gerçeklestiğini, insan ve toplumların gelismesiyle neshin zarurî hale geldiğitespitinde bulunur. Bunu sonucu olarak ?slâm dini kıyâmete kadar devam edecektir. Bu düsünce müellif tarafındandelilleriyle ortaya konulmaya çalısılır. Ayrıca Îsevîlerin iddia ettikleri gibi Hz. Peygamberin, sadece Araplaragönderildiği de tutarsızdır. Bu tutarsızlık onların Hz. Peygamberin peygamberliğini tasdik etmeleriyle de kendini elevermektedir. Zira Hz. Muhammed'i bir peygamber olarak kabul edip peygamberliğinin sadece Araplarla sınırlıolduğunu benimsemek, tüm Araplarca güvenirliği kabul edilip ?Muhammeü'l-em'in? olarak adlandırılan Hz.Peygamberi, peygamberliğinin evrenselliği konusunda yalan söylemekle itham etmek anlamına gelir. Bu ise kendiiçinde bir tezat teskil eder. Çünkü Zebîdî'ye göre bu, tüm Müslümanların benimsediği, Hz. Muhammed'inpeygamberliğini kabul etme, Allah'ın elçisi olduğu ve asla yalan konusmayacağı gerçeğini kabulü gerektirir.Sonuç olarak söylenmesi gereken Hz. Peygamberin peygamberliği evrenseldir. Kendisinden sonra hiçbir peygambergelmeyecektir, hâtemü'n-nebîdir. Buna paralel olarak ?slâm dini de son dindir. Zebîdî buna dair delilleri zikrederekHz. Muhammed'in son peygamber olduğunu, bütün insanlara ve cinlere gönderildiğini, ?slâm dininin evrensel bir dinolduğunu ispat etmeye çalısır, temel tezini bunu üzerine insa etmeye çalısır.Anahtar Kelimeler: ez-Zebîdî, biyografi, kelâm, ?thâfü's-sâde, nübüvvet. This study deals with the life, works, vision on the prophethood and the place over the kalam wisdom of Murtazâ az-Zabîdî who was one of the momentous figure in the language-literature field in his age.The author was born in 1732 at Bilgrâm in Indien. Zabîdî had studied on hadith, fıqh, kalam, mysticism at Yemen,the Hejaz and Egypt. Then, by taking lessons from about 300 scholars, he settled down in Cairo and became wellknown by establishing an environment keeping alive the composition, tales, methods and traditions of the classicalages. His active life beginning at India and going on Egypt came to end in Cairo at 1791.By having a brillant intelligence, the strenght of purpose and effort Murtazâ az-Zabîdî composed the works indifferent areas like hadith, fıqh, exegesis, ?slamic theology (al-kalam), mysticism, poetry, prose ve Arabic grammarın the sources, about 97?124 works are quoted. With new findings in this study, we have reached about his 147works. Some of these works written with the methods of âlim in the productive Islamic age are Tâğ al-`arûs showinghis knowledge on the language-literature and Ithâf as-sâda showing his knowledge on the mysticism, the wisdom,morality, kalam and creed.Zabîdî had a sympathy towards Mâtüridî thought among Mâtürîdiyye and Es?ariyye thoughts. Instead of theMu?tezile thoughts and others, he claimed that to send a prophet might be possible and there is a divine wisdom inthe attitudes of the prophet. Because of telling that there is a reason to send the prophets for the salvation of humanbeings, he is faithful of Ahl Sunnah thought.The author had a total vision on the prophethood. In the first place, he defined the arguments of those who weresceptical on accepting the prophecy. He mentioned Barâhime as a symbol of the arguments declining the prophecy.By laying more stress on one of the most important objections about the prophecy that the reason is enough for beinga prophet, he tried to show a proof for the prohecy. Under this circumstance, he had an effort to show the human needfor the prophecy.Zabîdî had based the need for the prophecy on a human necessity. According to him, under the root of this necessity,there are human ideas on the world and afterlife. This can be put into practice by the prophets who are faith leaders.The prophets must show a miracle to support their mission. The miracles as a proof for the truth of God?s prophetsare different from karâmet, ırhas, magic, charm and others. This difference is the feature of challenge (al-tehaddî) inthe definition of miracle. Like his predecessors he introduced expository knowledge for his age by explaining theproofs of miracles.After proving the prophecy, he had tried to prove the prophecy of Muhammad. For this he mentioned about themoral, life and personal quality of Muhammad. He examined the miracles of Muhammad under two main titles. Inaddition to this, he showed proofs for Jews, Christians by using their books. The religions before Muhammad wereinvalidated and this invalidation was carried out by looking the conditions of time and place. He determined that theinvalidation was inevitable with developments of societies. As a result of this, Islam is going to live till the LastJudgment. This idea was introduced by him with its proofs. Besides this, like claims of Christians, it is incoherentthat Muhammad was just sent to Arabs. This incoherence comes into open with the Christian confirmation ofMuhammad?s prophecy. Because, to accept Muhammad just as the prophet of Arabs means to accuse Muhammadwho is ?Muhammedü?l-emîn? (trustworthy) among Arabs as a liar about his universal prophecy. This is just anincoherence. Because to believe Muhammad as a prophet for all Muslims means that Muhammad is the ambassasdorof Allah and Muhammad never lies.As a conclusion, the prophecy of Muhammad is universal. After Muhammad there will be no prophet. He is the lastprophet (hâtemü?n-nebî). As a paralel of this, Islam is the last religion. By mentioning proofs about this Murtazâ az-Zabîdî tries to prove that Islam is a universal religion, Muhammad is the last prophet and Muhammad was sent to allhumankind and gins. Zabîdî based his thesis on these arguments.Key words: az-Zabîdî, biography, ?slamic theology (al-kalam), Ithâf as-sâda, prophethood. 214
- Published
- 2007
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.