214 results on '"drifts"'
Search Results
2. Hekzagonal bor nitrür destekli katalizörler varlığında dimetil eter üretimi.
- Author
-
Karaman, Birce Pekmezci
- Abstract
Copyright of Journal of Boron / Bor Dergisi is the property of Turkish Energy Nuclear & Research Agency - Boron Research Institute and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
3. Comparison of Reduced Relative Storey Drifts According to Current Earthquake Code (DBYBHY2007) and New Draft Earthquake Code (TBDY2016)
- Author
-
Muhammet Musab Erdem, Murat Bikçe, and Çukurova Üniversitesi
- Subjects
Mühendislik ,General Earth and Planetary Sciences ,Ortak Disiplinler ,Mimarlık ,General Environmental Science - Abstract
Maksimum göreli kat ötelemeleri, yapıların yönetmeliklerce güvenlik açısından sınırlandırıldığı temel parametrelerden biridir. Ülkemizde halen yürürlükte bulunan 2007 Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmeliğe göre, elde edilen göreli kat ötelemelerinin sınırları ve kriterleri, 2016 Türkiye Bina Deprem Yönetmelik taslağı ile değişmektedir. Bu çalışmada, her iki yönetmeliğin "Etkin Göreli Kat Öteleme" hesabı ve sınır şartları detaylı olarak karşılaştırılmıştır. Taslak yönetmelikte izin verilen göreli kat öteleme sınırlarının, dolgu duvar - çerçeve bağlantısının derzsiz olduğu durum için genel olarak illerin büyük çoğunluğunda arttığı, derzli tasarımda ise derzsize göre iki kat yükseldiği anlaşılmaktadır Maximum relative floor displacements are one of the basic parameters that are limited by the regulations in terms of safety for the regulations. According to the Regulation on the Turkish Earthquake Code (TEC) 2007 which are currently in force in our country, the limits and criteria of the relative floor drifts obtained vary according to the TEC 2016 in draft. In this study, the "Effective Relative Floor Shift" account and boundary conditions of both directives are compared in detail. It is understood that the permissible floor folding limits allowed in the draft regulation are increased in the majority of the cases in general, in case of the joint of the filler wall-frame joint, and in the case of the jointed design, two times higher than the joint
- Published
- 2017
4. A study on the limitation of story drifts used in TDY 97
- Author
-
Dilmaç, Berkay, Dündar, Cengiz, Çukurova Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı, and Diğer
- Subjects
İnşaat Mühendisliği ,Civil Engineering - Abstract
ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ TDY97 DE ÖNERİLEN YATAY ÖTELEME KOŞULLARININ İRDELENMESİ Berkay DİLMAÇ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI Danışman : Prof. Dr. Cengiz DÜNDAR Yıl : 2004 Sayfa : 130 Jüri : Prof. Dr. Cengiz DÜNDAR : Prof. Dr. A. Kamil TANRIKULU : Yrd. Doç. Dr. Seren GÜVEN Bu tez çalışmasında, TDY97' de önerilen yatay öteleme koşulları irdelenmiş ve bu amaçla 6 yapı modeli modeli oluşturularak, deprem etkisi altında bu yapı sistemlerinde meydana gelen kat deplasmanları ve kesit tesiri değerleri Sap 2000, Probina Orion ve kiriş ve kolonlarda oluşabilecek çatlamalar gözönünde bulundurarak yapıların üç boyutlu analizi için daha önceden geliştirilen Crack 10 adlı programlar aracılığı ile elde edilmiştir. Oluşturulan yapı modellerinde katlar için rijit diyafram kabulü yapılmış ve analiz sonucu elde edilen değerlere bağlı olarak her bir sistem için TDY 97 de belirtilen burulma düzensizliği, ikinci mertebe etkisi ve göreli kat ötelemesi kontrolleri yapılmıştır. Son olarak aynı örnekler kirişler üzerindeki düşey yükler sabit kalırken yapının kat seviyelerindeki master noktalarına etki eden yatay yükler belirli oranda arttırılarak çatlamaların gözönünde bulundurulması ve bulundurulmaması halleri için maksimum rölatif yatay ötelemelerin değişimi incelenmiş ve TDY 97 de belirtilren sınır değerlerin aşıp aşmadığı kontrol edilmiştir. Anahtar kelimeler: Rijit diyafram modeli, TDY 97, göreli kat ötelemesi, lineer olmayan analiz, etkili eğilme rijitliği, kayma rijitliği. ABSTRACT MSc THESIS A STUDY ON THE LIMITATION OF STORY DRIFTS USED IN TDY97 Berkay DİLMAÇ DEPARTMENT OF CIVIL ENGINEERING INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA Supervisor : Prof.Dr. Cengiz DÜNDAR Year : 2004 Page : 130 Jury : Prof.Dr. Cengiz DÜNDAR : Prof.Dr. A. Kamil TANRIKULU : Asst. Prof. Dr. Seren GÜVEN A study on the limitation of story drifts used in TDY 97 has been carried out and for this purpose six structural models subjected to lateral and vertical loads are analysed by the Sap 2000 and Probina Orion, which are used as the general purpose program to solve structural systems. These reinforced concrete buildings has also been analysed by means of the Crack 10 program, considering the beam and columns in cracked and uncracked states and the control of second order effects and of relative story drift (stated in TDY 97) have been performed as depending on the displacements obtained from results of the lineer and nonlineer analysis. Lastly, for the same structures, while the intensity of uniform loads which exist on the beam elements remain constant, the lateral loads acting at master points at each story levels are increased at the ratio varied from 10% to 100% have been analysed and the variation of relative story drifts have been observed. Keywords: Rigid diaphragm model, TDY 97, story drifts, non-linear analysis, effective flexural rigidity, shear rigidity. II 130
- Published
- 2004
5. Hermann Hesse'nin Siddhartha Ve Tezer Özlü'nün Yaşamın Ucuna Yolculuk Adlı Eserlerinde Varoluş Sorunsalı.
- Author
-
EMER, Funda Kızıler and BATUMOĞLU, Sema
- Abstract
Copyright of Journal of Language & Literature Studies is the property of Turkiye Dil ve Edebiyat Dernegi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
6. Betonarme Perde Çerçeveli Yapılardaki Kiriş Süreksizliğinin Etkin Göreli Kat Ötelemeleri ve İkinci Mertebe Etkileri Bakımından İrdelenmesi
- Author
-
SEVEN, Sedat and KELEŞOĞLU, Ömer
- Subjects
Engineering ,Mühendislik ,Kiriş süreksizliği,yatay düzensizlikler,etkin göreli kat ötelemesi,ikinci mertebe etkileri ,Beam discontinuity,horizontal irregularities,effective interstorey drifts,second order effects - Abstract
The reduction of beams in buildings with facade console, frequently built in Turkey, cause beam discontinuities. Active beams carrying of horizontal loads under the effect of earthquake may have negative consequences on the performance of the structure, if they have discontinuity. In this study 8, 10 and 12-story structures with the same story but different structural models (regular, console, console and mobile facade, and irregular) were analyzed using Mode Superposition Method in STA4CAD software from the standpoint of “Regulations for the Buildings in Earthquake Zones” (DBYBHY-2007) and of beam discontinuities. The results were compared according to effective inter-storey drift and second order effects. At the end of the study, it was observed that models with beam discontinuity reached higher values and approached the limit values., Türkiye’desıklıkla inşa edilen çıkmalı yapılardaki kirişlerin eksiltilmesi, kirişsüreksizliklerine sebep olmaktadır. Deprem etkisi altında yatay yüklerintaşınmasında aktif görev yapan kirişler, süreksiz olması durumunda yapıperformansı üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Bu çalışmada perde-çerçevetaşıyıcı sisteme sahip 8, 10 ve 12 kattan oluşan yapı modelleri (düzenli,çıkmalı, çıkma ve cephe hareketli, düzensiz) olarak dört farklı durumda irdelenmiştir. Modellerdeki kiriş süreksizliği dikkatealınarak, Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik(DBYBHY-2007) doğrultusunda, mod Birleştirme Yöntemi ile STA4CAD paket programıkullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar etkin göreli katötelemeleri ve ikinci mertebe etkileri bakımından karşılaştırılmıştır. Çalışmanınsonunda kiriş süreksizliğine sahip modellerin daha büyük değerlere ulaştığı vesınır değerlere yaklaştığı görülmüştür.
- Published
- 2018
7. Mevcut betonarme yapı üzerine çelik ve betonarme ek kat tasarımı ve deprem performanslarının karşılaştırılması.
- Author
-
Dilek, Tuğba and Ülger, Tuna
- Abstract
The destructive effects of earthquakes in our country, especially on existing structures, have focused on the evaluation and strengthening of the earthquake performance of the existing structures. The decision of either strengthening or demolition of the existing structures requires performance evaluation tests. Additionally, the use of change of the buildings can requires performance tests. In this study, an additional story was planned to be constructed on a four story building, which was originally designed as a student dormitory then revised to be used as a hotel. The additional story was designed to be accommodate the maximum rooms counts, and two different structural systems was considered using steel and concrete. The performance of the existing building with and without additional story was investigated under earthquake loads according to the TBDY (Turkey building earthquake code) 2018. Structural periods, story drifts, performance curves, plastic hinge formations and possible damage levels for the two different models were compared with each other. The results showed that both additional stories were produced similar number of deficient structural members on the base structure in terms of the structural load capacities. On the other hand, the amount of plastic hinges and story drifts reduced up to 15.22% and 37.8% for additional steel story, respectively. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
8. Metanın kuru reformlanma reaksiyonunda karbon oluşumunu azaltan Zr-SBA-15 destekli Ni katalizörlerin geliştirilmesi: Sentez ortamının etkisi.
- Author
-
Okutan, Çiğdem, Arbağ, Hüseyin, Yaşyerli, Nail, and Yaşyerli, Sena
- Subjects
- *
CATALYTIC activity , *SYNTHESIS gas , *TRANSMISSION electron microscopy , *CATALYST testing , *HYDROTHERMAL synthesis , *NICKEL catalysts , *METHANATION , *CATALYST supports - Abstract
It is aimed to develop SBA-15 supported Ni catalysts with Zr incorporation that can reduce carbon formation for synthesis gas production via dry reforming methane. In this study, Zr-containing SBA-15 support materials were synthesized following a one-pot hydrothermal synthesis method in three different synthesis conditions using HCl (A), NaCl (S) and both HCl and NaCl (B). Ni catalysts containing Zr-SBA-15 support materials were prepared by an impregnation method. Zr-SBA-15 prepared under different synthesis conditions supported Ni catalysts were tested in dry reforming of methane at 750℃. All catalysts were characterized by XRD, N2 adsorption-desorption isotherms, ICP-OES, DRIFTS, SEM, TEM and TG techniques before and/or after reaction tests in order to explain the relationship between catalytic activity and catalyst properties. Unlike the other two catalysts (5Ni@10Zr ̶ B and 5Ni@10Zr ̶ S), the formation of hexagonal platelet and short mesochannels was observed in the Zr-SBA-15 supported Ni (5Ni@10Zr ̶ A) catalyst synthesized in the presence of HCl. It was determined that Zr (4.5% by weight) incorporated into the structure of 5Ni@10Zr ̶ A catalyst improved the catalytic activity (85% CH4 and 88% CO2 conversions) and significantly reduced carbon formation. In addition, the highest H2/CO ratio and H2 yield were obtained with 5Ni@10Zr ̶ A catalyst as 0.79 and 1.37, respectively. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
9. The Investigation of Beam Discontinuities in Reinforced Concrete Structures With Shear-Wall Frame System in Terms of Effective Inter-Storey Drift and Second Order Effects
- Author
-
Seven, Sedat and Keleşoğlu, Ömer
- Subjects
Beam discontinuity ,horizontal irregularities ,etkin göreli kat ötelemesi ,ikinci mertebe etkileri ,Kiriş süreksizliği ,second order effects ,effective interstorey drifts ,yatay düzensizlikler - Abstract
msufbd The reduction of beams in buildings with facade console, frequently built in Turkey, cause beam discontinuities. Active beams carrying of horizontal loads under the effect of earthquake may have negative consequences on the performance of the structure, if they have discontinuity. In this study 8, 10 and 12-story structures with the same story but different structural models (regular, console, console and mobile facade, and irregular) were analyzed using Mode Superposition Method in STA4CAD software from the standpoint of “Regulations for the Buildings in Earthquake Zones” (DBYBHY-2007) and of beam discontinuities. The results were compared according to effective inter-storey drift and second order effects. At the end of the study, it was observed that models with beam discontinuity reached higher values and approached the limit values. Türkiye’desıklıkla inşa edilen çıkmalı yapılardaki kirişlerin eksiltilmesi, kirişsüreksizliklerine sebep olmaktadır. Deprem etkisi altında yatay yüklerintaşınmasında aktif görev yapan kirişler, süreksiz olması durumunda yapıperformansı üzerinde olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. Bu çalışmada perde-çerçevetaşıyıcı sisteme sahip 8, 10 ve 12 kattan oluşan yapı modelleri (düzenli, çıkmalı, çıkma ve cephe hareketli, düzensiz) olarak dört farklı durumda irdelenmiştir. Modellerdeki kiriş süreksizliği dikkatealınarak, Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik(DBYBHY-2007) doğrultusunda, mod Birleştirme Yöntemi ile STA4CAD paket programıkullanılarak analiz edilmiştir. Elde edilen sonuçlar etkin göreli katötelemeleri ve ikinci mertebe etkileri bakımından karşılaştırılmıştır. Çalışmanınsonunda kiriş süreksizliğine sahip modellerin daha büyük değerlere ulaştığı vesınır değerlere yaklaştığı görülmüştür. 479815
- Published
- 2018
10. Betonarme binalarda düzensiz çerçeveleşmenin yanal ötelemeye etkilerini bulmak için yeni bir yaklaşım.
- Author
-
Karaca, Hakan, Aydın, Ersin, and Severcan, Metin Hakan
- Subjects
- *
ENGINEERS , *NONLINEAR analysis , *BUILDING performance , *STRUCTURAL frames , *COLUMNS - Abstract
The approximate prediction of lateral performance of buildings without any analytical study requires quite a lot of knowledge and experience in the field for an engineer and an architect as well. An algorithm is required to enhance the mentioned predictions that mostly rely on the knowledge and experience. In this context, in order to quantify the degree of irregularity in framing of the structure in plan column density maps are developed, and thanking to the developed quantification method, the derivation of the relationship between the degree of irregularity and the maximum global roof drift of the structure is aimed. Knowing that the degree of irregularity has a negative impact on the lateral performance, in order to derive the relationship between the two, a regular structure is designed and 16 irregular models based on the regular model are developed. Linear response spectrum analysis and non-linear pushover analysis are conducted to obtain the global drifts and based shears. For linear analysis, the fundamental periods of vibration, mass participation ratio and eccentricity are monitored, while in non-linear analysis the global drifts are monitored. Shortly, the quantification of the irregularity in plan, is a novel approach which a potential to strengthen the hands of the designers, engineers and architects, also could be treated an evaluation tool as an improved global drift and lateral performance prediction method. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
11. Betonarme Çerçeveli Binaların Tasarımında Kullanılan Sonlu Eleman Programlarının TBDY-2019'da Yer Alan Periyot, Taban Kesme Kuvveti ve Göreli Kat Ötelemesi Bağlamında Değerlendirilmesi.
- Author
-
Uysal, Yusuf, Aksoylu, Ceyhun, and Arslan, Musa Hakan
- Abstract
Copyright of International Journal of Engineering Research & Development (IJERAD) is the property of International Journal of Engineering Research & Development and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
12. Zemin Kat Yüksekliği ve Kat Adedi Farklı Olan Betonarme Binalarda Sismik İzolatör Kullanımının Bina Davranışına Etkisinin İncelenmesi.
- Author
-
ÖZKAN, Ali Mert, GÜRSOY, Şenol, and GARİP, Zehra Şule
- Subjects
BUILDINGS ,INSULATING materials ,EARTHQUAKE engineering ,SEISMIC arrays - Abstract
Copyright of International Journal of Engineering Research & Development (IJERAD) is the property of International Journal of Engineering Research & Development and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
13. Basitleştirilmiş tasarım ilkelerinin betonarme binaların kat ötelemelerine tesiri üzerine bir inceleme.
- Author
-
Dilmaç, Hakan
- Abstract
Copyright of Nigde Omer Halisdemir University Journal of Engineering Sciences / Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi is the property of Nigde Omer Halisdemir Universitesi (NOHU), Muhendislik Fakultesi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
14. Şed tipi çelik çatıların kar yükü değerlerinin TS-498, Eurocode 1-3 ve ASCE 07-10 kapsamında analizi, karşılaştırılması ve değerlendirilmesi
- Author
-
Haberdar, Ahmet Erdem, Piroğlu, Elişan Filiz, İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı, İnşaat Mühendisliği, and Civil Engineering
- Subjects
Dengeli Yükler ,Snow Loads ,Birikmiş Yükler ,Snow Drifts ,Balanced Loads ,Drift Loads ,Unbalanced Loads ,İnşaat Mühendisliği ,Kar Yükü ,Civil Engineering ,Kar Birikmesi ,Dengesiz Yükler - Abstract
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015, Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Instıtute of Science and Technology, 2015, Bu tez çalışmasında farklı eğimlere sahip şed tipi çatıların aynı zemin kar yükü şartları altında mesnetlendikleri açıklıklarda oluşan etkiler analiz edilmiştir. Analiz iki şekilde yapılmıştır; öncelikle eğim açıları 15 ve 31 derece olan 16 metre açıklığında çatı 5 noktasından mesnetlenmiş ve oluşan mesnet tepkileri incelenmiştir. Eğim değişiklikleri aynı mesnet noktalarından yapılarak yani yükseklikler değiştirilerek yapılmıştır. Eğim değişikliklerine gore yönetmeliklerin gerekli gördüğü yükleme değerleri sisteme etkitilmiştir. Yapılan ikinci çalışma 20x30 metre geometrisindeki çelik endüstri yapısında sadece kar ve kaplama yükleri hesaba katılarak deprem ve metraj analizleri yapılmıştır.Sonuç olarak da proje mühendisinin tasarımını yapacağı çatının bulunduğu bölgeye ve çatının tipine göre sadece TS-498 dikkate alınarak değil diğer ulusal/uluslararası yük standartlar da göz önünde bulundurularak tasarımını yapması gerektiği sonucu çıkarılmıştır., This study is prepared as a masters of science thesis, which explains the analysis of different effects of snow forces on different kinds of multi-span shed roofs under the same ground snow load circumstances. Analysis are carried out in two ways. Firstly the slope degrees of roofs are chosen as 15o and 31o so that these values may represent the two different slope factors in Eurocode EN 1-3 General actions-Snow loads standard. The span length of the roof is 16 metres and it is supported at 5 different points. The changes on the slopes of roofs are made by changing the height of maximum points so that the effect of the slope can be understood better. The minimum necessities of loads due to the explained standards are effected. In the second study a steel industry building with a rectangular geometry of 20x30m is analysed under the affects of dead and snow loads. Earthquake loads and quantities are evaluated and compared.As a result of that study, it is understood that, the structural design engineer should use every national or international useful information, standard, research etc. especially about the loads while designing the project., Yüksek Lisans, M.Sc.
- Published
- 2015
15. SIRP TAHTINDA OBRENOVİÇLERİN LANETİ-II: EVLİLİKLER, SUİKASTLAR, RUSYA, AVUSTURYAMACARİSTAN VE MİLAN OBRENOVİÇ.
- Author
-
ÖZKAN, Ayşe
- Abstract
Copyright of Journal of Russian Studies (JORUS) / Rusya Araştırmaları Dergisi is the property of Rusya Arastirmalari Dergisi (RUSAD) and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
16. Örneklerle TBDY 2019 Zemin Parametrelerinin Kullanılan Yapısal Malzeme Miktarına ve Çatı Katı Yanal Ötelenmesine Etkisi.
- Author
-
KARACA, Hakan
- Abstract
Copyright of Journal of Polytechnic is the property of Journal of Polytechnic and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
17. Fıkıh İlminin Bireyde Sâlih Amel Bilincinin Şekillenmesine Katkıları.
- Author
-
ÇAKIR, Mustafa
- Abstract
Good deed is the transformation of the understanding of value that faith brings to man into concrete action. Human beings, who have the ability to perform conscious actions, continue their development by preserving the value that is determined for them with the life plan they have built under the guidance of religion, which is the set of decrees sent to them by Almighty Allah. In this respect, good deeds are not only the manifestation of faith on concrete actions, but also its protector. There is no doubt that the need for the guidance of knowledge in gaining the consciousness of good deeds, which is emphasized in the Qur'an and repeated as a requirement of perfect faith, is unquestionable. According to the Islamic belief, the arrangement of life in accordance with the purpose of existence can only be possible through acceptances based on correct information. It is proved by many events and sociological facts experienced by the witness of history that value judgments based on the guidance of pure desires and enthusiasms are not sufficient to reach the absolute good and moral. Therefore, with the emergence of human beings on the stage of existence, it has been revealed as a divine law that they should be guided under the guidance of revelation and that behavior forms should be formed in the example of messengers, who are human beings like themselves. Good deeds are generally defined as a concept that expresses the way of behaving that is beneficial to the person in terms of the good, profitable, correct and hereafter-facing aspect that religion encourages to do. Islamic diciplines in general and the disipline of the Islamic Jurisprudence in particular have a decisive role in the transformation of good deed into an action suitable for the purpose of religion by creating a knowledgebased rational ground in the mind of the individual. As a matter of fact, Islamic Jurisprudence represents a methodological effort that guides the individual to know the nature of the judgments and how to obtain them from legitimate evidences that will be beneficial in this world and in the hereafter, with their reason and wisdom. In this context, it can be said that the Islamic Jurisprudence has made important contributions to shaping of the idea of good deeds in many respects such as determining the righteous deed of the sharīah, arranging human actions in accordance with the purpose of religion, determining the criteria, limits and priorities of the rights and obligations between the creator and the servant, giving legal relations between individuals a dimension that encourages moral and spiritual gain, preserving the measure and balance in acts of worshipping and the idea of goodness not staying in the individual plan, but becoming a social movement and becoming widespread. From past to present, the drifts and negative results caused by the claims of good deeds, which are far from the guidance of the Islamic Jurisprudence, have been experienced continuously in Islamic societies. Such sociological facts confirm the fact that every individual who desires to achieve the welfare of the worldly life and the beauties of the hereafter cannot remain indifferent to the guidance of Islamic Jurisprudence in the effort of putting forth actions in accordance with the spirit of religion. As a matter of fact, every individual who desires “good deeds” must take these two basic prerequisites into consideration in their actions. The first of these prerequisites is that this action is religiously right. The second is that it is sincere and made for Allah. With reference to this, the fact that it is done with sincere feelings alone is not sufficient to qualify a deed as being “righteous”, and it is expected that the act must comply with the legitimacy criteria of religion. At this point, the emphasis in the first definitions of the Islamic Jurisprudence, “Someone to know the things that are for and against him/her.” essentially reveals the truth that one must act according to the accuracy criteria established in accordance with a certain method and information system, which will cause benefits and harm in both worldly and otherworldly terms. This study tries to reveal the importance of the guidance of the Islamic Jurisprudence in the construction of a virtuous society by taking some explanatory examples of the aspects of the science of Islamic Jurisprudence, which is about making human actions in accordance with the spirit of religion by arranging the sharī'ah provisions on a rational ground depending on sound religious references, contributing to the shaping of the thought of good deeds in the individual. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
18. Yüzeye Yakın Monte Yöntemi İle Güçlendirilen Kolonların Kapasite Hesabı.
- Author
-
Gündoğay, Abdullah and Kabaş, Hamide Tekeli
- Abstract
The safety of reinforced concrete buildings can only be ensured by the safety of the load-bearing system elements. Column elements have an important role both in safely transferring on to the foundation of the vertical and horizontal loads and in limiting the relative story drifts. Columns that are designed without complying of code rules in existing buildings or that do not meet the project criteria must be strengthened. In recent years, researches have focused on subject strengthening of the columns by using the near surface mounted method for reasons such as do not change the stiffness of the element, ease of application, etc. In this method, a groove is made at concrete cover layer of the column element and additional reinforcements are placed in this groove with the help of repair mortar. Within the scope of the study, the capacity calculations of a reinforced concrete column, of which experimental results were obtained by strengthening with the near-surface mounted method in the literature, were analytically obtained and the effectiveness of the change in diameter, number, and material type of the reinforcement to be added on the capacity was investigated. As a result of the analytical calculations, the moment capacities of the cross sections at 15% and 30% axial load levels increased by 16.4%-113.3% and 6.4-85.7%, respectively. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
19. Farklı Dolgu Duvar Malzemelerinin ve Planda Yerleşimlerinin Betonarme Bir Yapının Davranışına Etkisi.
- Author
-
Sancıoğlu, Sadrettin, Soydoğan, Hasan Furkan, and Can, Hüsnü
- Abstract
Copyright of International Journal of Engineering Research & Development (IJERAD) is the property of International Journal of Engineering Research & Development and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
20. BOZKIRIN ÜZERİNE DOĞAN GÜNEŞ: "BOZKIRIN SIRRI TÜRK PEYGAMBER".
- Author
-
ÖZDEMİR, Mehmet
- Abstract
Copyright of Electronic Turkish Studies is the property of Electronic Turkish Studies and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2014
21. BUHAR FAZINDA ETİL TERSİYER BÜTİL ETER (ETBE) SENTEZİNDE KULLANILAN POLİHEMA BAZLI SİLİKOTUNGSTİK ASİT KATALİZÖRLER.
- Author
-
Değırmencı, Levent and Oktar, Nuray
- Subjects
- *
CATALYST synthesis , *MOLECULAR structure , *THERMAL properties , *GLASS transition temperature , *ACIDITY function , *TUNGSTIC acid - Abstract
The activity of PolyHema-Silico tungstic acid (PH-STA) catalysts were investigated for vapor phase ETBE production conducted between 353-373K with isobutene/ethanol (IB/EtOH) molar ratio of 0.17. IB conversions to ETBE were found to be close to the equilibrium value with these synthesized catalysts. Activity test of PH- STA (25/75 v/v HEMA EGDMA) at 373K revealed a conversion value of 0.17 which was higher than that obtained in the presence of pure STA in our previous study. Comparison of the activity with pure STA revealed an improvement in the activity of PH-STA even though the active material in catalyst had been 8% (w/w). Catalyst stability was tested by repeated experiments conducted in the presence of PH-STA catalysts treated with ethanol. TGA analysis revealed changes in the molecular structure of synthesized catalysts with a change in temperature. Glass transition temperature (Tg) of polyHEMA was determined as 136 °C by DSC analysis. FTIR and XPS analyses of polyHEMA and polyHEMA based STA catalysts revealed formation of polymeric structure in addition to STA. Acidic nature of the synthesized catalysts were determined by DRIFTS analysis. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2012
22. Farklı Zemin Koşullarındaki Betonarme Yapıların Davranışının Statik İtme Analizi ile İncelenmesi: 8 Katlı Çerçeve Örneği.
- Author
-
Dok, Gökhan, Öztürk, Hakan, and Demir, Aydın
- Abstract
Copyright of Conference Proceedings of the International Symposium on Innovative Technologies in Engineering & Science is the property of Sakarya University, Department of Technology and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2015
23. Akomodatif Olmayan Edinsel Konkomitan Ezotropyada Cerrahi Sonuçlar.
- Author
-
SHAHBAZOV, Cahid, SHAHBAZOVA, Seriyye, EKBEROVA, Aynure, RZAZADE, Nigar, KAY, Mehmet, and EROĞLU, Sayime AYDIN
- Abstract
Copyright of MN Opthalmology / MN Oftalmoloji is the property of Medical Network and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2024
24. TDY2007'ye Göre Tasarlanmış Betonarme Bir Yapının Doğrusal Elastik Olmayan Analiz Yöntemleri ile İncelenmesi.
- Author
-
ÇAĞLAR, Naci, ÖZTÜRK, Hakan, DEMİR, Aydın, and AKKAYA, Abdulhalim
- Abstract
Copyright of Conference Proceedings of the International Symposium on Innovative Technologies in Engineering & Science is the property of Sakarya University, Department of Technology and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2014
25. Introduction to the special issue "Transnational care: Families confronting borders".
- Author
-
Merla, Laura, Kilkey, Majella, and Baldassar, Loretta
- Subjects
COVID-19 pandemic ,FAMILY relations ,POLITICAL refugees ,RIGHT of asylum ,BRITISH withdrawal from the European Union, 2016-2020 ,TRANSIT-oriented development - Abstract
Copyright of Journal of Family Research (JFR) is the property of University of Bamberg Press and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
26. Sürekli Tablalı Kirişsiz Döşemeli Betonarme Binalarda Perde Oranının Göreli Kat Ötelemelerine Etkisi.
- Author
-
SAĞLIYAN, Sibel, SAYINb, Erkut, and YÖN, Burak
- Subjects
- *
SHEAR walls , *REINFORCED concrete , *CONSTRUCTION , *EARTHQUAKES , *SPECTRUM analysis , *STRUCTURAL analysis (Engineering) - Abstract
In this study, effect of changing of the shear wall ratio to interstorey drift in multistory reinforced concrete buildings with flat slab with continuous drop panel depending on the local site classes is investigated. For that purpose, an R/C frame structure and three shear wall frame structures with different shear wall ratio which have 7 and 9 stories are designed. These structures are analyzed according to response spectrum analysis in Turkish earthquake code for four local site classes. According to the analysis results, interstorey drifts are determined and are compared with boundary values in the earthquake code. According to obtained results, it is seen that, values of interstory drifts lie below limit values for 7 storey models which have 1 % shear wall and 9 storey models which have 1.5 % shear wall. In analysis SAP 2000 structural analysis program is used. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2012
27. Yerdeğiştirme çevrimleri etkisinde bırakılan kare kesitli prefabrike betonarme kolonların davranışı.
- Author
-
Yüce, Serkan Z., Karadoğan, H. Faruk, and Yüksel, Ercan
- Subjects
PRECAST concrete ,CONCRETE walls ,REINFORCED concrete buildings ,STRUCTURAL analysis (Engineering) ,EARTHQUAKE resistant design - Abstract
Copyright of ITU Journal Series D: Engineering is the property of Istanbul Technical University and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2011
28. Dolgu duvarları lifli polimer ile sargılanmış betonarme çer-çevelerin davranışı.
- Author
-
Özkaynak, Hasan and Yüksel, Ercan
- Subjects
POLYMERS ,STRUCTURAL analysis (Engineering) ,EARTHQUAKE resistant design ,RETROFITTING ,CONCRETE walls ,REINFORCED concrete buildings - Abstract
Copyright of ITU Journal Series D: Engineering is the property of Istanbul Technical University and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2011
29. Being Warren Buffett: A Classroom Simulation of Risk and Wealth When Investing in the Stock Market.
- Author
-
Foster, Dean P. and Stine, Robert A.
- Subjects
STOCK exchanges ,GOVERNMENT securities ,INVESTMENTS ,VARIANCES ,ANALYSIS of variance - Abstract
Students who are new to statistics and its role in modern finance have a hard time making the connection between variance and risk. To link these, we developed a classroom simulation in which groups of students roll dice that simulate the success of three investments. The simulated investments behave quite differently: one remains almost constant, another drifts slowly upward, and the third climbs to extremes or plummets. As the simulation proceeds, some groups have great success with this last investment-they become the "Warren Buffetts" of the class, accumulating far greater wealth than their classmates. For most groups, however, this last investment leads to ruin because of its volatility, the variance in its returns. The marked difference in outcomes surprises students who discover how hard it is to separate luck from skill. The simulation also demonstrates how portfolios, weighted combinations of investments, reduce the variance. Students discover that a mixture of two poor investments emerges as a surprising performer. After this experience, our students immediately associate financial volatility with variance. This lesson also introduces students to the history of the stock market in the U.S. We calibrated the returns on two simulated investments to mimic returns on U.S. Treasury Bills and stocks. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2006
- Full Text
- View/download PDF
30. Design and performance analysis of a high reinforced concrete building according to Turkish building earthquake regulation
- Author
-
Sağlam, Ali Bertu
- Subjects
TBDY 2018, fiber model, critical wall height, collapse prevention [Keywords] ,TBDY 2018, kesit hücresi, kritik perde yüksekliği,göçme bölgesi [Anahtar Kelimeler] - Abstract
ÖZET Deprem yer kabuğundaki levhaların hareketleri sonucunda oluşan enerjinin yeryüzünde hissedilmesiyle oluşan doğal bir afettir. Ülkemiz deprem kuşağında yer almakta olup yüzölçümünün büyük bir kısmı deprem riski taşımaktadır. Geçmişte yaşanan projelendirme, imalat ve malzeme kalitesizliği gibi eksiklikler çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine ve yapılarda deformasyonlara sebebiyet vermiştir. Bu çalışmada 27 katlı betonarme bir yapının deprem performansı ZTA doğrusal elastik ötesi hesap yöntemi ile TBDY 2018’de yer alan kriterler doğrultusunda tasarım ve analizler yapılmıştır. Bu tez çalışmasına konu olan yapı Sakarya İli Kaynarca İlçesinde inşaa edilmesi planlanmıştır. Zemin özellikleri, bina kullanım amacı, inşaa edilecek yükseklik gibi çeşitli sınıflandırmalar TBDY 2018 kurallarına göre yapılmıştır. TBDY 2018 Bölüm 4’de yer alan DGT hesap yöntemlerinden MB yöntemine göre doğrusal analiz yapılmıştır. Yatay elastik tasarım spektrumu DD-2 deprem düzeyine göre oluşturulmuştur. TBDY 2018’de tablo 4.1’de yer alan kurallar çerçevesinde deprem yükü azaltma katsayısı belirlenerek azaltılmış ivme spektrumu elde edilmiştir. Analizler sonucunda yapısal düzensizlik kontrolleri yapılarak herhangi bir düzensizliği olmadığı saptanmıştır. Modal analiz sonucunda yeterli kütle katılımı 150 modda sağlanmıştır. İki doğrultuda göreli kat ötelenmelerinin TBDY 2018’de yer alan sınır değerlerinin içerisinde kaldığı gösterilerek doğrusal analiz betonarme hesaplar yapılarak tamamlanmıştır. Doğrusal olmayan analiz bölümünde ŞGDT hesap yöntemi kullanılmıştır. Analizlerde kullanılmış olan 11 adet depreme ait veriler DD-1 deprem düzeyine göre oluşturulan yatay elastik tasarım spekturumu ile ölçeklendirilmiştir. Betonarme perdelerde kesit hücresi yöntemi kullanılmıştır. Perde başlık bölgeleri sargılı orta bölgeler ise sargısız beton modelleri kullanılarak modellenmiştir. Kolon ve kirişler için plastik dönme limit değerleri hesaplanarak analizler sonucunda çıkan plastik dönme değerleri ile karşılaştırılmıştır. Kritik perde yüksekliği olan katlarda kirişlerin ve kolonların performans değerlendirilmesi yapılmıştır. Kirişlerin %26.6’sı GB %7’si İH bölgesinde kolonlar ise sınırlı hasar bölgelerinde kaldığı saptanmıştır. Perdelerde oluşan birim şekil değiştirmeler ile sınır değerlerin karşılaştırılması yapılmıştır. Doğrusal elastik olmayan hesap yönteminde ki analiz sonuçlarına göre göreli kat ötelenmeleri yönetmelik sınırlarını aştığı saptanmıştır. Perde birim şekil değiştirme değerlerinin sınır değerlerin altında olduğu saptanmıştır. Taşıyıcı elemanlarda kesme güvenliği, güçlü kolon-zayıf kiriş ilkesi, kolon-kiriş birleşim bölgelerinde kesme güvenliği sağlandığı görülmüştür SUMMARY Earthquake is a natural disaster that occurs when the energy created as a result of the movements of the plates in the earth’s crust is felt on the earth. Our country is located in the seismic belt and a large part of its surface area is at risk of earthquakes. In the past, deficiencies such as project design, manufacturing and poor quality of materials have caused the death of many people and deformations in buildings. In this study, the earthquake performance of a 27 storey reinforced concrete structure was designed and analyzed in line with the criteria in TBDY 2018 with the ZTA linear non-elastic calculation method. The building, which is the subject of this thesis, is planned to be built in the Kaynarca District of Sakarya Province. Various classifications such as ground properties, building usage purpose, and height to be constructed were made according to TBDY 2018 rules. Linear analysis was performed according to the mode combination method, one of the DGT calculation methods in TBDY 2018 Chapter 4. design calculation methods according to the strength in TBDY 2018 Chapter 4. The horizontal elastic design spectrum was created according to the DD-2 earthquake level. In TBDY 2018, the earthquake load reduction coefficient was determined within the framework of the rules in table 4.1 and the reduced acceleration spectrum was obtained. As a result of the analysis, structural irregularity checks were made and it was determined that there was no irregularity. As a result of the modal analysis, sufficient mass contribution was achieved in 150 modes. The Linear analysis was completed by making reinforced concrete calculations, showing that the relative storey drifts in two directions remained within the limit values in TBDY 2018. In the non-linear analysis part, the SGDT calculation method was used. The data of 11 earthquakes used in the analyzes were scaled with the horizontal elastic design spectrum created according to the DD-1 earthquake level. Fiber section method is used in reinforced concrete shears. Curtain cap areas are modeled by using wrapped concrete models and middle areas are modeled using uncoated concrete models. Plastic rotation limit values for columns and beams were calculated and compared with the plastic rotation values obtained as a result of the analysis. Perfomance evaluations beams and columns were made on floors with critical wall heights. It was determined that 26.6% of the beams remained in the failure zone, 7% in the advanced damage zone and the columns remained in the limited damage zone. The unit deformations on the wall and the limit values were compared. According to the anaylsis results in the linear inelastic calculation method, it was determined that the relative storey drifts exceed the limits of the regulation. It was determined that the shear unit strain values were below the limit values. It has been observed that shear safety in carrier elements, strong column-weak beam principle and shear safety in column-beam junctions are provied. İÇİNDEKİLER BEYAN iii TEŞEKKÜR i İÇİNDEKİLER ii KISALTMALAR v SİMGELER vi TABLOLAR LİSTESİ x ŞEKİLLER LİSTESİ xi ÖZET xiii SUMMARY xiv BÖLÜM 1. GENEL 1 1.1. Tezin Amacı ve Kapsamı 1 1.2. Giriş 2 1.3. Literatür Taraması 3 1.4. Bina Genel Bilgileri 7 BÖLÜM 2. YÖNTEM 10 2.1. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğine Göre Doğrusal Tasarım İlkeleri 10 2.1.1. Tasarıma esas konular 10 2.1.1.1. Deprem yer hareket düzeyleri 10 2.1.1.2. Standart deprem yer hareketi spektrumları 10 2.1.1.3. Bina kullanım sınıfları ve bina önem katsayıları 12 2.1.1.4. Deprem tasarım sınıfları 13 2.1.1.5. Bina yükseklik sınıfları 13 2.1.1.6. Bina performans düzeyleri ve bina performans hedefleri 14 2.1.2. Dayanıma göre tasarım 14 2.1.2.1. Deprem yükü azaltma katsayısı 14 2.1.2.2. Taşıyıcı sistem davranış katsayısı ve dayanım fazlalığı katsayısı 15 2.1.2.3. Deprem etkilerinin tanımlanması 15 2.1.2.4. Doğrusal hesap için modelleme koşulları 16 2.1.2.5. Kütlelerin modellenmesi 17 2.1.2.6. Doğrusal hesap yönteminin seçilmesi 18 2.1.2.7. Göreli kat ötelenmelerinin hesaplanması 18 2.1.3. Betonarme elemanların tasarım kuralları 19 2.1.3.1. Süneklik düzeyi yüksek kolonlar 20 2.1.3.2. Süneklik düzeyi yüksek kirişler 20 2.1.3.3. Süneklik düzeyi yüksek perdeler 21 2.2. Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğine Göre Doğrusal Olmayan Tasarım İlkeleri 22 2.2.1. Malzeme davranışı 22 2.2.1.1. Beton davranışı 22 2.2.1.2. Çelik davranışı 24 2.2.2. Doğrusal olmayan davranış modelleri ve plastik mafsal kavramı 25 2.2.2.1. Doğrusal olmayan davranış modelleri 25 2.2.2.2. Plastik mafsal kavramı 26 2.2.3. Şekil değiştirmeye göre tasarım yaklaşımı 29 2.2.3.1. Bina performans hedefleri 29 2.2.3.2. Bina performans düzeyleri 29 2.2.3.3. Deprem etkilerinin tanımlanması ve diğer etkilerle birleştirilmesi 31 2.2.4. Doğrusal olmayan hesap için taşıyıcı sistem elemanlarının modellenmesine ilişkin kurallar 32 2.2.4.1. Betonarme taşıyıcı sistem elemanlarının etkin kesit rijitliği hesabı 33 2.2.5. Doğrusal olmayan hesap yönteminin seçimi 34 2.2.5.1. İtme yöntemleri 34 2.2.5.2. Zaman tanım alanında doğrusal olmayan hesap yöntemi 34 2.2.6. Yeni betonarme binalar için izin verilen şekil değiştirme ve iç kuvvet sınırları 35 2.2.6.1. Göçmenin önlenmesi performans düzeyi 35 2.2.6.2. Kontrollü hasar performans düzeyi 37 2.2.6.3. Sınırlı hasar performans düzeyi 37 2.2.7. Betonarme yüksek binalarla ilgili özel kurallar 37 2.2.7.1. Yüksek bina tasarım aşamaları 38 BÖLÜM 3. DOĞRUSAL ANALİZ 41 3.1. Tasarımı Yapılan Yapı için Genel Bilgiler 41 3.1.1. Yapı geometrisi ve kullanım amacı 41 3.1.2. Deprem parametreleri 41 3.1.3. Sabit ve hareketli yükler 41 3.1.4. Kullanılan malzeme özellikleri 41 3.2. Binaya Ait Parametreler 42 3.2.1. Yatay elastik tasarım spektrumu 42 3.2.2. Bina önem katsayısı, bina yükseklik sınıfı, deprem tasarım sınıfı 42 3.2.3. Bina performans hedefi ve tasarım yaklaşımı 43 3.2.4. Taşıyıcı sistem davranış katsayısı ve dayanım fazlalığı katsayısı 43 3.2.5. Azaltılmış ivme spektrumu 43 3.2.6. Düşey deprem etkisi 44 3.2.7. Düzensizlik kontrolleri 44 3.2.7.1. Burulma düzensizliği (A1) 44 3.2.7.2. Döşeme süreksizliği (A2) 45 3.2.7.3. Planda çıkıntılar bulunması düzensizliği (A3) 45 3.2.7.4. Komşu katlar arası dayanım düzensizliği (B1) 46 3.2.7.5. Komşu katlar arası rijitlik düzensizliği (B2) 46 3.2.7.6. Taşıyıcı sistem düşey eleman süreksizliği (B3) 47 3.2.8. Etkin kesit rijitlikleri 47 3.3. Doğrusal Hesapların Gerçekleştirilmesi 49 3.3.1. Modal Analiz Sonuçları 49 3.3.2. Bina hakim titreşim periyodunun belirlenmesi 52 3.3.3. Bina ağırlığının belirlenmesi 53 3.3.4. Eşdeğer deprem yükü kontrolü 53 3.3.5. Göreli kat Ötelemeleri kontrolü 54 3.4. Betonarme Kesit Hesapları 56 3.4.1. Kolon betonarme hesapları 56 3.4.2. Kiriş betonarme hesapları 57 3.4.3. Betonarme perde hesapları 59 BÖLÜM 4. DOĞRUSAL OLMAYAN ANALİZ 60 4.1. Malzeme Beklenen Dayanımları 60 4.2. Beton ve Donatı Çeliği İçin Gerilme-Şekil Değiştirme Modelleri 60 4.3. Kesitlerde Doğrusal Olmayan Davranış Modelleri 62 4.3.1. Kirişlerde plastik mafsal tanımları 62 4.3.2. Kolonlarda plastik mafsal tanımları 62 4.3.3. Perdelerde kesit hücresi model tanımı 62 4.4. Performans Hedefleri ve Sınır Değerleri 63 4.4.1. Kirişler için plastik dönme sınır değerleri 64 4.4.2. Kolonlar için plastik dönme sınır değerleri 65 4.4.3. Perdeler için birim şekil değiştirme sınır değerleri 67 4.5. Deprem Kayıtlarının Ölçeklendirilmesi 68 4.6. Analiz Sonuçları 75 4.6.1. Göreli kat ötelemeleri ve kat deplasman kontrolleri 75 4.6.2. Taban kesme kuvveti-zaman ilişkisi 77 4.6.3. Perdelerde birim şekil değiştirme sınır değer kontrolü 78 4.6.4. Kolon ve kirişlerde plastik dönme sınır değer kontrolü 78 4.6.5. Kolon kiriş birleşim bölgesi kesme güvenliği 79 4.6.6. Kolonlarda kesme güvenliği tahkiki 79 4.6.7. Kirişlerde kesme güvenliği tahkiki 80 4.6.8. Perdelerde kesme güvenliği tahkiki 81 4.6.9. Kolonların kirişlerden güçlü olma koşulu 82 4.6.10. Yapının performans değerlendirmesi 83 BÖLÜM 5. SONUÇLAR 84 KAYNAKLAR 86
- Published
- 2023
31. BETONARME YÜKSEK BİNALARIN TBDY 2018'E GÖRE PERFORMANSA DAYALI TASARIMI - ÖRNEK UYGULAMA.
- Author
-
GÖKÇEOĞLU, Ulaş and TUNA DEĞER, Zeynep
- Subjects
TALL buildings ,EARTHQUAKE resistant design ,OFFICE buildings ,PERFORMANCE-based design ,SHEAR walls ,LATERAL loads - Abstract
Copyright of SDU Journal of Engineering Sciences & Design / Mühendislik Bilimleri ve Tasarım Dergisi is the property of Journal of Engineering Sciences & Design and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
32. Evaluation of Finite Element Programs Used in the Design of Reinforced Concrete Frame Buildings in the Context of Period, Base Shear Force and Relative story drift in TBEC-2019
- Author
-
UYSAL, Yusuf, AKSOYLU, Ceyhun, and ARSLAN, Musa Hakan
- Subjects
“ Betonarme bina,ETABS,SAP2000,Periyod,Taban kesme kuvveti,TBDY-2019”,“ Betonarme bina,ETABS,SAP2000,Periyod,Taban kesme kuvveti,TBDY-2019” ,İnşaat Mühendisliği ,Civil Engineering ,ETABS,SAP2000,“RC building,ETABS,SAP2000,Period,Base shear force,TBEC-2019”,“RC building,ETABS,SAP2000,Period,Base shear force,TBEC-2019” - Abstract
Gelişen yazılım teknolojisi ile birlikte tasarımcı, seçilen deprem yönetmeliğine göre yapının analizini paket programlar yardımıyla kolaylıkla yapabilmektedir. Deprem yükünün tespitinde en önemli aşama yapının doğal titreşim periyodunun belirlenmesidir. Yönetmelikler tasarımcının, basit periyod bağıntıları (amprik) ve fiktif kuvvetler altındaki deplasmanalara bağlı literatürde kabul görmüş yöntemlere göre hesap yapmasını istemektedir. Bu çalışmada SAP2000 ve ETABS analiz programları kullanılarak yapının doğal titreşim periyodu tespit edilmiş ve elde edilen periyod değerleri TBDY-2019’da verilen yaklaşımlarla kıyaslanmıştır. Çalışmada İstanbul/Avcılar’da yapılacak olan 2-9 katlı çerçeve tipi betonarme binaların, ZA ve ZC zemin sınıfları için ETABS ve SAP2000 analizinden elde edilen periyot, taban kesme kuvveti ve göreli kat ötelemeleri karşılaştırılmıştır. Analiz programlarının periyot seçerken yaptığı hesap kabullerinden dolayı 4-9 katlı binalarda ETABS’da bulunan periyot SAP2000’de bulunan periyottan %9,5-40 kadar daha az sonuç vermiştir. Dolayısıyla yapıya gelen taban kesme kuvveti de aynı oranda değişmiştir. Ayrıca yalnızca SAP2000’de iki zemin sınıfı için yapılan analizler sonunda ZC zemin sınıfında elde edilen taban kesme kuvveti ZA zemin sınıfına göre %50-80 daha fazla olduğu görülmüştür. Göreli kat ötelemeleri ise ZA zemin sınıfı yerine ZC zemin sınıfı seçilmesi durumunda %49,2-92 kadar daha fazla elde edilmiştir. Sonuç olarak tasarımcılara yol gösterici olması amacıyla analiz programlarında yapılan hesap kabulleri açıklanmıştır., With the developing software technology, the designer can quickly analyze the structure according to the chosen earthquake code with the help of package programs. The most critical step in determining the earthquake load is to determine the natural vibration period of the structure. Regulations require the designer to calculate according to methods accepted in the literature based on simple period relations (empirical) and displacements under fictitious forces. In this study, the natural vibration period of the structure was determined using the SAP2000 and ETABS analysis programs and the obtained period values were compared with the approaches given in TBEC-2019. In the study, the period, base shear force and relative story drifts obtained from the ETABS and SAP2000 analysis for the ZA and ZC soil classes of the 2-9 story frame type RC buildings to be built in Istanbul/Avcılar were compared. Due to the calculation assumptions made by the analysis programs when choosing the period, the period found in ETABS in 4-9-story buildings yielded 9.5-40% fewer results than the period found in SAP2000. Therefore, the base shear force on the structure also changed at the same rate. In addition, at the end of the analyzes made for only two soil classes in SAP2000, it was seen that the base shear force obtained in the ZC soil class was 50-80% higher than in the ZA soil class. Relative story drifts were obtained as 49.2-92% higher when ZC soil class was chosen instead of the ZA soil class. As a result, the analysis programs' calculations are explained to guide the designers.
- Published
- 2022
33. Wittgenstein's Anti-Philosophy
- Author
-
Yasin GÖKHAN, Bursa Uludağ Üniversitesi/İlahiyat Fakültesi/Din Felsefesi Bölümü., and Gökhan, Yasin
- Subjects
Elimination of metaphysics ,Wittgenstein’s Critique of Metaphysics,Metaphysical Attitude,Elimination of Metaphysics,Essentialism,Reductionism,Ordinary Language Philosophy ,İndirgemecilik ,Gündelik dil felsefesi ,Essentialism ,Özcülük ,Metafiziğin elenmesi ,Philosophy ,Metafizik tutum ,Felsefe ,Ordinary language philosophy ,Wittgenstein’ın Metafizik Eleştirisi,Metafizik Tutum,Metafiziğin Elenmesi,Özcülük,İndirgemecilik,Gündelik Dil Felsefesi ,Reductionism ,Metaphysical attitude ,Wittgenstein’ın metafizik eleştirisi ,Wittgenstein’s critique of metaphysics - Abstract
Wittgenstein’a göre hayat son derece kozmopolittir. Hayata paralel olarak bilgimiz ve dilimiz de o derece sofistike ve dinamik olmak zorundadır. Bu kaotik durumu aşmak ve basite indirgemek için girişilen metafizik/spekülatif bilgi iddiaları felsefenin yöntemi olamaz. Çünkü metafizik tıpkı matematik ve mantık gibidir; her şeyi tek biçimli yapmaktadır. Wittgenstein’a göre realitenin sonsuz çeşitliliğine karşın böylesi tek tipçi ve indirgemeci bir yaklaşım söz konusu olduğunda ‘felsefî aura’ tamamen kaybolmaktadır. Bu nedenle felsefî analiz bilimsel analizden de farklı olmak zorundadır. O halde felsefe ideal/yapay diller yaratmak yerine kültürlerin otantikliğine boyanan yaşam biçimlerini ve dil oyunlarını anlamaya ve betimlemeye çalışmalıdır. Filozof her türlü derinlik arayışından kaçınmalıdır. Bir mühendis gibi gündelik dilde karşılığı bulunmayan yapay/ideal icatlar üretme peşine düşmek yerine, bir doktor gibi gündelik dili rehabilite etmeye yönelmelidir. Çünkü spekülatif düşünceye dayalı bilgi/keşif iddialarıyla bir yol alınamadığı görülmüştür. O halde, artık hayatın özüne dair metafizik sistemler; ‘mega formüller’ ve ‘nihai önermeler’ aramaktan vazgeçilmelidir. Metafizikçilerin öznel dilleri değil, toplumsal yaşamın ortak sağduyusu demek olan “gündelik dil” esas alınmalıdır. Çünkü dil zihinsel bir inşa değil, belirli bir topluma ait göstergeler dünyasıdır. Kuralları ve sabiteleri belirli bir toplum tarafından belirlenen ve o toplumca sürekli onaylanma zorunluluğu bulunan dil, sosyokültürel yaşamın aynası olan bir ortaklık zemini ve objektif anlamlar evrenidir. Bu çalışmada ortaya koymaya çalıştığımız Wittgenstein’ın sosyokültürel objektiviteyi esas alan anti-felsefi tutumunu, yalnızca insanlık düşün tarihinin geçmiş dönemlerine ait metafizik savrulmalara bir tepki olarak değil, gelecek mimarlığına soyunmuş bulunan post-truth savrulmalara karşı da bir projeksiyon olarak okumanın daha ufuk açıcı olacağını düşünmekteyiz., According to Wittgenstein, life is extremely cosmopolitan. Parallel to life, our knowledge and language must be so sophisticated and dynamic. The metaphysical/speculative claims of knowledge attempted to overcome and simplify this chaotic situation cannot be the method of philosophy. Because metaphysics is just like mathematics and logic; It does everything uniformly. According to Wittgenstein, the 'philosophical aura' completely disappears when such a uniform and reductionist approach is in question, despite the infinite diversity of reality. Therefore, philosophical analysis has to be different from scientific analysis. So instead of creating ideal/artificial languages, philosophy should try to understand and describe the lifestyles and language games painted on the authenticity of cultures. The philosopher should refrain from any search for depth. Instead of trying to produce artificial/ideal inventions that have no equivalent in everyday language, like an engineer, he should turn to rehabilitating everyday language like a doctor. Because it has been seen that no way can be achieved with information/discovery claims based on speculative thought. So, now metaphysical systems about the essence of life; The search for 'mega-formulas' and 'final propositions' should be abandoned. The "ordinary language", which means the common sense of social life, should be taken as the basis, not the subjective language of metaphysicians. Because language is not a mental construction, but a world of signs belonging to a certain society. Language, whose rules and constants are determined by a particular society and which has to be constantly approved by that society, is a common ground that is the mirror of socio-cultural life and a universe of objective meanings. It would be more eye-opening to read Wittgenstein's anti-philosophical attitude based on sociocultural objectivity, which we tried to reveal in this study, not only as a reaction to the metaphysical drifts of the past periods of the history of human thought, but also as a projection against the post-truth drifts that have robbed the architecture of the future.
- Published
- 2021
34. Basitleştirilmiş tasarım ilkelerinin betonarme binaların kat ötelemelerine tesiri üzerine bir inceleme
- Author
-
DİLMAÇ, Hakan
- Subjects
Storey drift,RC building,Base shear force,Pre-design ,İnşaat Mühendisliği ,Civil Engineering ,Kat ötelemesi,Betonarme bina,Taban kesme kuvveti,Ön tasarım - Abstract
Simplified design rules for regular reinforced concrete (RC) buildings are given in detail in the Turkish Building Seismic Code (TBSC). Depending on the structural system type, preliminary design conditions are specified for the cross-sectional dimensions of the columns and RC shear walls. In the study, three and five-storey 38 model buildings with have different structural features and framed load-carrier systems were designed. The design rules of the model buildings and the cross-sectional dimensions of the columns have been considered to meet the threshold conditions specified in TBSC. In the analyses, the elastic base shear forces of the RC buildings were obtained by using different earthquake class, soil type and building height. In addition, storey drifts and relative storey displacements of RC buildings were calculated. The obtained base shear forces and storey drifts were compared within themselves. Within the scope of TBSC, the specified threshold condition controls were made for the relative storey drifts. It has been observed that the buildings modeled with simplified design rules within the scope of TBCD mostly do not meet the threshold condition specified for the relative storey drifts., Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği' inde (TBDY) düzenli yerinde dökme betonarme binalar için basitleştirilmiş tasarım kuralları ayrıntılı olarak verilmektedir. Bu tasarım kurallarında, taşıyıcı sistem türüne bağlı olarak kolon ve perde elemanların kesit boyutları için ön tasarım koşulları belirtilmektedir. Çalışma kapsamında, taşıyıcı sistemi çerçeveli olan üç ve beş katlı, farklı yapısal özellikleri olan 38 adet model bina tasarımı yapılmıştır. Model binaların tasarım kuraları ve kolon elemanlarının kesit boyutları, TBDY' de belirtilen sınır şartlarını sağlayacak şekilde dikkate alınmıştır. Analizlerde, farklı deprem sınıfı, zemin türü ve bina yüksekliği kullanılarak, binalara ait basitleştirilmiş ve standart hesap yöntemleriyle elde edilen elastik taban kesme kuvvetleri hesaplanmıştır. Ayrıca, binalar ait kat ötelemeleri ve göreli kat yerdeğiştirme değerleri hesaplanmıştır. Elde edilen taban kesme kuvvetleri ve kat ötelemeleri kendi içerisinde karşılaştırılmıştır. TBDY kapsamında göreli kat ötelemeleri için belirtilen sınır şartı kontrolleri yapılmıştır. TBDY kapsamına basitleştirilmiş tasarım kuralları ile modellenen binaların göreli kat ötelemeleri için belirtilen sınır şartı çoğunlukla karşılamadığı görülmüştür.
- Published
- 2021
35. Ni İçerikli Mezogözenekli Magnezya (Mgo) Ve Alumina (γ−Al2O3) Destekli Katalizörler Varlığında Asetik Asitin Buharlı Reformlanma Reaksiyonu
- Author
-
OKTAR, NURAY
- Abstract
Bu çalışma kapsamında, asetik asitten çevre dostu, yenilenebilir ve sürdürülebilir temiz hidrojen üretiminde katalizör olarak kullanılmak üzere kok oluşumuna dirençli, geniş yüzey alanlı, kararlı ve yüksek katalitik aktiviteye sahip Ni içerikli, MgO ve γ−Al2O3 destekli katalizörler sentezlenmiş ve aktivite test çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Mezogözenekli MgO ve γ−Al2O3 destek malzemeleri sırasıyla hidrotermal ve EISA yöntemi ile hazırlanmıştır. Çalışmada, sentezlenen MgO ve γ−Al2O3 numunelerin yapısına Ni, Mg ve/veya La emdirme yöntemi ile ilave edilmiştir. Hazırlanan Ni içerikli, MgO ve γ−Al2O3 destekli katalizörlerin fiziksel ve kimyasal özellikleri XRD, N2 adsorpsiyon-desorpsiyon, SEM, EDS, FTIR, DRIFTS ve TGA-DTA analizleri ile belirlenmiştir. Katalitik aktivite test çalışmaları, dolgulu kolon sürekli akış reaktör sisteminde 750°C reaksiyon sıcaklığında, 1/2,5/2:AA/H2O/Ar besleme molar oranında, 3 saat süreyle yürütülmüştür. Aktivite test çalışması sonucunda, %100 asetik asit dönüşümü, %37,15 karbon oluşumu ile en yüksek hidrojen seçiciliği (%81,75) 5Ni@γ−Al2O3 varlığında elde edilmiştir. Ayrıca, 5Ni@γ−Al2O3 katalizörün yapısına ilave edilen magnezyumun katalitik aktiviteyi düşürdüğü, termal kararlılığı arttırdığı ve yüzey asiditesi azalttığı görülmüştür. TGA analizi ışığında, mono-metallik katalizör yüzeyinde biriken karbonun Mg eklenmesi ile %12,44’e kadar düşürüldüğünü belirlenmiştir. Gerçekleştirilen çalışmaların sonucunda katalizör destek malzemesinin, asetik asit dönüşümünü, hidrojen verimini ve karbon birikimini önemli ölçüde etkilediği tespit edilmiştir. Reaksiyon sıcaklığının (550°C, 650°C ve 750°C) ve besleme molar oranının (AA/H2O: 1/2,5; 1/5 ve 1/10) asetik asit dönüşümüne ve hidrojen seçiciliğine etkisinin 5Ni-3Mg@γ−Al2O3 katalizöründe incelenmiştir. Yürütülen çalışma sonucunda, beslemedeki suyun oranı arttıkça hidrojen verimi oldukça arttığı gözlenmiştir. Buna ek olarak, artan su miktarı ile asetik asit dönüşümü değişmezken artan sıcaklığın dönüşümü artırdığı görülmüştür. 750°C reaksiyon sıcaklığında yürütülen stabilite testi sonucunda 5Ni-3Mg@γ-Al2O3 katalizörü 12 saat boyunca aktif ve yüksek termal kararlılığa sahip olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak, sentezlenen katalizörler biyokütle bazlı asetik asitten alternatif yakıt hidrojen üretiminde yüksek aktivite göstermiştir In the present study, environmentally friendly, renewable, sustainable, and clean hydrogen production from bio-oil derived acetic acid was investigated over robust Ni-based, MgO and γ−Al2O3 supported catalysts with large surface area, excellent thermal stability, high catalytic activity, and high anti-coking resistance. Mesoporous MgO and γ−Al2O3 catalyst supports were synthezied through hydrothermal and EISA (Evaporation-Self-Induced-Assembly) method, respectively. Subsequently, Ni, Mg and/or La metal contents were introduced into the catalyst supports’ (MgO and γ−Al2O3) structure following a wet-impregnation route. The synthesized Ni-containing, MgO and γ−Al2O3 supported catalysts have been characterized by XRD, N2 adsorption-desorption, SEM, EDS, FTIR, DRIFTS and TGA-DTA analysis to define their physical and chemical properties. The catalytic activity tests were conducted in a packed bed continuous reactor system at a reaction temperature of 750°C and a feed molar ratio of 1/2.5/2: AA/H2O/Ar for 3 hours. Complete acetic acid conversion (100%), high carbon formation (37.15%), and high hydrogen selectivity (81.75%) were obtained over the mesoporous 5Ni@γ−Al2O3 catalyst. Moreover, the incorporation of Mg into the mono-metallic 5Ni@γ−Al2O3 catalyst structure lessens its catalytic acticity performance, enhances its thermal stability, and reduces its surface acidity. TGA results reveal that, the proportion of carbon formed over the mono-metallic catalyst surface was lowered to 12.44% after the addition of Mg metal. It was concluded that, the catalyst support has a significant effect on acetic acid conversion, hydrogen yield and coke formation. Furthermore, temperature (550°C, 650°C and 750°C) and feedstock molar composition (AA/H2O: 1/2,5; 1/5 and 1/10) effect on conversion and hydrogen selectivity were investigated over 5Ni-3Mg@γ−Al2O3 catalyst giving the highest catalytic activity performance. It was found that, increasing the amount of water in the feedstock noticeably enhances hydrogen yield. Besides, increasing temperature remarkably increases the acetic acid conversion. However, no significant effect of varying feedstock composition on conversion has been observed. Results of long-life experiment conducted at the reaction temperature shows that, the promising 5Ni-3Mg@γ-Al2O3 catalyst was highly active and thermally stable for 12 hours. Therefore, using the newly developed Ni-based catalysts, it is feasible to produce alternative, clean fuel hydrogen from biomass-derived acetic acid
- Published
- 2021
36. Yeni Nesil Asidik Karakterli Çekirdek-Kabuk Yapısındaki Katalizörlerin Sentezi ve Karakterizasyon Çalışmaları
- Author
-
Pekmezci Karaman, Birce, Oktar, Nuray, Kaçar, Buse, and Mürtezaoğlu, Kırali
- Abstract
Alternatif yakıt üretimi için yüksek yüzey alanınave gözenek çapına sahip yüksek termal kararlılığı olantercihen mezogözenekli yapıdakikatalizörlerin geliştirilmesi son derece önemlidir. Çalışma kapsamında sentez gazından doğrudan yöntem ile alternatif yakıt dimetil eterinüretimi için yeni nesilasidik karakterliçekirdek-kabuk yapısında katalizörler sentezlenmiştir. Çekirdek-kabuk (“core-shell”) yapısındaki katalizörler, çekirdek (“core”) kısmındaki malzemenin başka bir malzeme ile kaplanmasıyla (“shell”) oluşmaktadır. Böylece çekirdek kısmındaki malzemenin özelliklerinin iyileştirilmesi ve katalizörün aktivitesinin arttırılması hedeflenmektedir. Sentez gazından dimetil eter(DME)üretimi için çift fonksiyonlu katalizörler kullanılmaktadır; sentez gazından metanol sentezi için bakır-çinko içerikli malzemeler kullanılırken metanolden dimetil eterüretimiiçin yüksek yüzey asitliğine sahip metanol dehidrasyon katalizörleri kullanılmaktadır. Sentez gazından DME üretimi için katalizörün yüksek Bronsted asit sitelerine sahip olması oldukça önemlidir. Artan yüzey asitliğiyle birlikte reaktant dönüşümünün (CO) ve DME seçiciliğinin arttığı literatür çalışmalarından görülmektedir [1-2]. Bu nedenle de hazırlanan katalizörlerin kabuk kısmı yüksekyüzey asitliğine sahip heteropoli asit (Silikatungstik asit-STA) içerikli silika yapılarından oluşurken malzemenin kabuk kısmı metanol sentezi için aktif metaller olan Cu-ZnO yapılarından oluşmaktadır. Hazırlanan katalizörler modifiye edilmiş mikroenkapsilasyon yöntemiyle sentezlenmiştir [3]. Malzemelerin bazı fiziksel ve kimyasal özelliklerinin belirlenmesi için XRD, SEM/EDS, DRIFTS ve N2adsorpsiyon desorpsiyon analizleri gerçekleştirilmiştir. XRD ve SEM/EDS analizi sonucunda malzemelerin başarıyla sentezlendiği ve mikroküre yapılarının oluştuğu görülmüştür. Katalizörlerin BET analizi sonucuna göre malzemelerin mezogözenekli yapıda olduğu ve EDS analizi ile de istenilen miktarda STA’nın yapıya başarıyla yüklendiği belirlenmiştir. Katalizörlerin DRIFTS analizinden ise STA yüklemesi ile Lewis asit sitelerine sahip silika-bakır-çinko içerikli malzemede yüksek Bronsted asit sitelerinin oluştuğu görülmüştür. Hazırlanan çift fonksiyonlu katalizörün fiziksel özelliklerine bakıldığında sentez gazından DME üretimi için uygun bir malzemedir. Çalışmanın katalizör geliştirilmesi ve karakterizasyonu çalışmalarında önemli bir yeri olacağı düşünülmektedir.Anahtar kelimeler: Çekirdek-kabuk, çift fonksiyonlu katalizörleri alternatif yakıt, DME, STA, silika, bakır, çinko1.Karaman, B. P., Oktar, N., Dogu, G. and Dogu, T. (2020). Bifunctional silicotungstic acid and tungstophosphoric acid ımpregnated Cu–Zn–Al & Cu–Zn–Zr catalysts for dimethyl ether synthesis from syngas. Catalysis Letters.2.Karaman, B. P., Oktar, N. (2020). Tungstophosphoric Acid Incorporated Hierarchical HZSM-5 Catalysts for Direct Synthesis of Dimethyl Ether. International Journal of Hydrogen Energy.3.Gunduz Meric, G., Arbag, H. and Degirmenci, L. (2017) Coke minimization via SiC formation in dry reforming of methane conducted in the presence of Ni-based core–shell microsphere catalysts.International Journal of Hydrogen Energy, 42, 16579-16588.
- Published
- 2021
37. Investigation of flexible joints between infill wall and frame in reinforced concrete buildings
- Author
-
Erdem, Muhammet Musab, Bikçe, Murat, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, and Erdem, Muhammet Musab
- Subjects
Reversed cyclic loading ,Sismik davranış ,Numerical modeling ,Betonarme çerçeve ,Esnek derz ,Seismic behavior ,Infill wall ,Dolgu duvar ,Reinforced concrete frame ,Deformable joint ,Nümerik modelleme ,Tersinir tekrarlı yükleme - Abstract
Yapı tasarımında genellikle dolgu duvarların sağladığı yanal rijitlik ihmal edilmektedir. Hesaplara yalnızca ölü yük olarak dahil edilen dolgu duvarlar, çerçevelerin yanal direncini, rijitliğini ve enerji tüketimini önemli ölçüde etkilemektedir. Tasarımda öngörülmeyen bu etkilerin varlığını, hem literatürdeki çalışmalar hem de deprem sonrası gözlenen dolgu duvar hasarları desteklemektedir. Dolgu duvar etkilerinin tasarlandığı şekliyle uygulamaya yansıtılması önemli bir sorundur. Gevrek malzemeden yapılan dolgu duvarların neden olduğu sorunları minimize etmek için, literatürde denenen çeşitli yöntemlerin yanında, 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinde dolgu duvarları ve çerçeveden izole ederek aralarına esnek derzli bağlantı elemanları uygulanması seçeneği getirilmiştir. Bu çalışmada da dolgu duvarların taşıyıcı çerçevelerden izole edilmesi çözümü benimsenmiştir. Bu kapsamda, 2018 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinde örnek olarak sunulan esnek derz detayı ile birlikte, üç farklı esnek bağlantı tasarlanan detayı tasarlanmıştır. 2/3 ölçekte üretilen betonarme çerçevelere uygulanan esnek derz detayları, deneysel ve nümerik olarak incelenmiş, düzlem içi davranışları boş ve geleneksel dolgulu çerçevelerle karşılaştırılmıştır. Çalışma sonunda; ilk ötelemelerde yanal direncini önemli ölçüde kaybeden dolu çerçeve davranışının aksine, ilk ötelenmelerde esnek bağlantılı çerçevenin boş çerçeveye yakın davrandığı ve ileri ötelemelere kadar yanal direncini hasar almadan sürdürdüğü görülmüştür., Lateral stiffness provided by infill walls is generally neglected in building design. Infill walls, which are only included in the calculations as dead load, significantly affect the lateral resistance, stiffness and energy dissipation of the frames. The existence of these effects, which are not foreseen in the design, are supported by both the experimental studies in the literature and the infill wall damages observed after the earthquakes. It is an important problem to reflect the infill wall effects to the application as designed. In order to minimize the problems caused by infill walls made of brittle material, in addition to various methods tried in the literature, the 2018 Turkish Building Earthquake Code introduced the option of applying flexible joints between infill walls and insulating them from the frame. In this study, the solution of isolating the infill walls from the load-bearing frames has been adopted. In this context, together with the flexible joint detail presented as an example in 2018 Turkish Building Earthquake Code, three different flexible joint details were designed. Flexible joint details applied to reinforced concrete frames produced in 2/3 scale were examined experimentally and numerically, and their in-plane behavior was compared with bare and traditionally infilled frames. Contrary to the full-frame behavior, which loses its lateral resistance significantly in small drifts, it was observed that the frames with flexible connections behaved close to the bare frame in the small drifts and maintained its lateral resistance without being damaged until the extreme drifts.
- Published
- 2021
38. BÖLGESEL JEOLOJİ - TEKTONİK.
- Author
-
Bozkurt, Erdin and Rojay, Bora
- Published
- 2022
39. Görev Duygusu ve Soy Takıntısı: Murtaza ve Zebercet Tiplerine Karşılaştırmalı Bir Bakış.
- Author
-
Ballıkaya, Nuriye and Uğurlu, Seyit Battal
- Subjects
COMPARATIVE method ,SOCIAL belonging ,DUTY ,GROUP identity ,OTHER (Philosophy) ,DILEMMA - Abstract
Copyright of Folklor / Edebiyat is the property of Cyprus International University and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
40. Betonarme Perdelerin Planda Farklı Yerleşiminin Bina Davranışına Etkisinin İncelenmesi.
- Author
-
BORU, Elif
- Abstract
Copyright of Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Dergisi Part C: Tasarım ve Teknoloji is the property of Gazi University and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
41. Gaz Beton Dolgu Duvar Pencere Boşluklarının Betonarme Çerçeve Davranışına Etkilerinin Deneysel Olarak İncelenmesi.
- Author
-
ŞEN, Anıl, AYKANAT, Batuhan, and ARSLAN, Mehmet Emin
- Abstract
Copyright of Duzce University Journal of Science & Technology is the property of Duzce University Journal of Science & Technology and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
42. PERDELİ ÇERÇEVELİ YAPILARDA ZEMİN SINIFI VE KAT ADEDİ DİKKATE ALINARAK GEREKLİ PERDE ORANININ TESPİTİ.
- Author
-
ŞAHİN, Hümeyra, ALYAMAÇ, Kürşat Esat, and ERDOĞAN, Ali Sayıl
- Subjects
- *
SHEAR walls , *EARTHQUAKE engineering , *STRUCTURAL frames , *CONCRETE construction , *STRUCTURAL analysis (Engineering) - Abstract
In this study, it has been determined that ratio of shear wall required for shear wall- frame systems as regards to Z1,Z2 and Z3 local site class by the method of virtuel work theory. Thus 7 and 9 storey reinforced concrete structures have been designed in 1st and 2st earthquake area with I=1.0 building seismic importance factor. These designed structures have been analyzed by SAP 2000 structural analysis program. Story drifts have been determined according to storey displacements calculated from the analysis and compared with interstorey drift capacity specified in DBYBHY-2007 (Specifications for the Buildings to Be Constructed in Earthquake Ares, 2007). The aim of this study is developing an approach a shear wall ratio for designers. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2013
43. ENDÜLÜS TEFSÎR KÜLTÜRÜ.
- Author
-
ŞENTÜRK, Mustafa
- Abstract
In this article, that we aim to examine the Qur'an exegesis culture in Andalusia, we want to handle the perception of Qur'an exegesis by searching answers for the following questions in general terms: How and when the Qur'an exegesis started in Andalusia? Who were the pioneers of the exegesis in Andalusia? What were the references of the exegesis in Andalusia? Which tafsirs were the exegesis in the region referring to? What was the methodology of exegesis in the region? Which procedure were commentators interested in among the assorted commentary drifts? What were the characteristics of interpretation in the region? Was there any difference in understanding of the Qur'an exegesis in Andalusia by comparison with other Islamic regions? If it was so, what were they? And finally, could Andalus create a school in tafsir in every respect? [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2012
- Full Text
- View/download PDF
44. ATATÜRK DÖNEMİ BALKAN POLİTİKASI BAĞLAMINDA TÜRKİYE-YUNANİSTAN EK ANTLAŞMASI.
- Author
-
ÖZTAŞ, Sezai and KINALI, Gürhan
- Subjects
WORLD War II ,SECURITY systems ,POLITICAL systems ,PACIFISM ,OTTOMAN Empire ,INTERNATIONAL relations ,TREATIES ,FRIENDSHIP - Abstract
Copyright of Journal of Balkan Research Institute / Balkan Araştırma Enstitüsü Dergisi is the property of Trakya University, Balkan Research Institute and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
45. Krom ve molibden içerikli mezogözenekli alümina destekli katalizörlerin etan dehidrojenasyonunda mikrodalga reaktörde incelenmesi
- Author
-
Çitli, Pinar, Oktar, Nuray, and Kimya Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Chemical Engineering ,Kimya Mühendisliği - Abstract
Yüksek lisans tezi kapsamında, temiz ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı olan hidrojen mezogözenekli alümina destekli katalizörler varlığında etan dehidrojenasyon reaksiyonu ile üretilmiştir. Etanın oksidatif olmayan dehidrojenasyonu ile COx içermeyen hidrojenin yanı sıra petrokimya endüstrisi için önemli bir hammadde olan etilenin üretimi de gerçekleştirilmiştir. Çalışmada mezogözenekli alümina (MA) destek malzemesi, hidrotermal (EISA) yöntem kullanılarak sentezlenmiştir. Katalizörlerin termal dayanımını arttırmak amacıyla malzemelerin yapısına zirkonyum tek kap yöntemi ile eklenmiştir. Etan dehidrojenasyonunda aktif olan krom ve molibden metalleri emdirme yöntemiyle mezogözenekli alümina ve zirkonyum içerikli alümina (Zr-MA) destek malzemelerinin yapısına yüklenmiştir. Sentezlenen katalizörlerin yapısal ve fiziksel özelliklerinin belirlenmesi için N2 adsorpsiyon-desorpsiyon, XRD, piridin adsorplanmış numunelerin DRIFTS ve SEM-EDS analizleri gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan katalizörlerin aktivite test çalışmaları, konvansiyonel sistemlere göre daha verimli enerji kullanımı sağlayan mikrodalga ısıtmalı reaktör sisteminde düşük sıcaklıkta gerçekleştirilmiştir. Reaksiyon çalışmalarında, katalizörlerin yapısına farklı oranlarda yüklenen Zr, Cr ve Mo metallerinin katalizör aktivitesine etkisi incelenmiştir. Gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, zirkonyumun yapıya eklemesi ile katalizör kararlılığının artmasının yanı sıra katalizör aktivitesi de artmıştır. Mo içerikli katalizörler, Cr içerikli katalizörlere göre daha yüksek aktiviteye ulaşmıştır. Aktivite test çalışmaları sonucunda belirlenen, en yüksek aktiviteyi gösteren 25Mo@10Zr-MA katalizörü varlığında reaksiyon sıcaklığının dönüşüme etkisi incelenmiştir. Ayrıca, konvansiyonel ısıtmalı reaktör sisteminde 650°C sıcaklıkta reaksiyon deneyleri yürütülmüştür. Konvansiyonel ısıtmalı sistemde 650°C'de 5Cr@10Zr-MA ve 5Mo@10Zr-MA katalizörleri ile gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda sırasıyla %33 ve %43 etan dönüşümü elde edilirken, mikrodalga ısıtmalı reaktör sisteminde 450°C'de aynı katalizörler ile gerçekleştirilen test çalışmaları sonucunda etan dönüşümü sırasıyla %45 ve %53 değerlerine ulaşmıştır. In the scope of M.Sc. thesis, hydrogen, which is a clean and sustainable energy source, was produced by the dehydrogenation reaction of ethane in the presence of mesoporous alumina supported catalysts. Not only COx-free hydrogen was produced by non-oxidative dehydrogenation of ethane, but also ethylene, which is an important raw material for the petrochemical industry was produced. In this study, mesoporous alumina (MA) support materials were synthesized using the hydrothermal (EISA) method. Zirconium was added to the catalyst structure by one-pot synthesis method to increase the thermal stability of the catalysts. Chromium and molybdenum, which are active metals in the ethane dehydrogenation, are loaded into the structure of mesoporous alumina and zirconium-alumina (Zr-MA) by impregnation method. Characterization techniques such as N2 adsorption-desorption, XRD, pyridine adsorbed DRIFTS and SEM-EDS analysis were performed to determine the structural and physical properties of the catalysts. The activity tests of the catalysts were initially carried out at low temperature in the microwave heated reactor system, which is achieved more efficient energy utilization than the conventional heating system. The effect of Zr, Cr and Mo metals loaded on catalysts in different ratios on catalyst activity was investigated. As a result of the activity tests, addition of zirconium to the structure increased catalyst activity as well as stability. Mo containing catalysts showed higher activity than Cr containing catalysts. The effect of reaction temperature on conversion was investigated in the presence of 25Mo@10Zr-MA catalyst, which showed the highest activity in previous studies. Furthermore, some activity tests were further carried out at 650°C in the conventionally heated reactor system. The activity test results have shown that ethane conversion over 5Cr@10Zr-MA and 5Mo@10Zr-MA catalysts at 450°C in the microwave heated reactor system reached to 45% and 53%, while the conversion over the same catalysts at 650°C in the conventionally heated reactor system was obtained as 33% and 43%, respectively. 113
- Published
- 2019
46. İçten yanmalı motorlarda geliştirme testlerinde kullanılan silindir içi basınç sensörlerinin doğruluğunu kontrol eden sanal motor modeli oluşturulması
- Author
-
Bozdağ, Ozan Doğukan, Özener, Orkun, and Makine Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Energy ,Mechanical Engineering ,Diesel engines ,Engineering Sciences ,Makine Mühendisliği ,Internal combustion engines ,Enerji ,Mühendislik Bilimleri - Abstract
İçten yanmalı motorların ürettiği zararlı egzoz gazların yasal sınırları gün geçtikçe daralmaktadır. Emisyon standartları denilen bu sınırlamaları sağlamak amacıyla motor üreticileri motor geliştirme çalışmalarının yanında motor geliştirme testleri yapmaktadırlar. Motor geliştirme testleri sırasında, motorun mekanik dayanımlarından birisi olan silindir içi yanmadan kaynaklı silindir içi maksimum basınç (PMAX) değeri sürekli takip edilmeli ve sınırlar içerisinde kalınmalıdır. PMAX değerleri, maliyetleri yüksek olan silindir içi basınç sensörleri ile takip edilmektedir. Sensörlere ek olarak anfi, bilgisayar gibi fazladan cihazlara ihtiyaç duyulmaktadır. Öte yandan sensörlerin silindir içine temas etmesi gerektiği için kızdırma bujileri sökülerek yerlerine silindir içi basınç sensörleri bir adaptör vasıtasıyla takılmaktadır. Sensör silindir içindeki yanmadan ötürü yüksek sıcaklık ve yüksek basınca maruz kalmakta ve bu sebeple zaman içerisinde sensör hassasiyeti ve ölçüm değerlerinde kaymalar meydana gelmektedir. Ölçüm değerlerinde kaymaların veya tutarsızlıkların meydana geldiği gözlemlendiğinde sensörlerin kalibre edilmesi gerekir. Sensörlerin kalibre edilmesi ise fazladan bir kalibratör cihaz ve referans sensörle sağlanmaktadır. Kızdırma bujilerine ve silindir içi basınç sensörlerine aynı anda ihtiyaç duyulduğu anlarda ise motor kafasına talaşlı işlem ile sensörlerin yerleştirileceği kanallar açılmalıdır. Bu talaşlı işlem yanma odası geometrisini bozduğu gibi aynı zamanda büyük çaba gerektirmektedir. Gelişen teknoloji ve modelleme teknikleriyle çoğu sensörlerin kullanımı kalkmış veya azalmıştır. Bu tez çalışmasında, motor geliştirme testleri süresince kullanılan maliyetleri yüksek olan silindir içi basınç sensörleri yerine geçebilecek ve/veya sensörlerin ölçümlerindeki kaymaları yakalayabilecek sanal sensör oluşturulabilirliği denenmiştir. Tez çalışmasında çok çeşitli modelleme tekniklerinden, hızlı işlem yapabilme kabiliyetli ve açıklanması güç olaylarda tahminleme yeteneği yüksek olan yapay sinir ağları tekniği seçilmiştir. Yapay sinir ağları tekniği ile eğitilecek modellerin öncelikle girdileri belirlenmek istenmiş ve 4 farklı girdi seti oluşturulmuştur. İkinci olarak modellerin gizli nöron sayıları belirlenmek istenmiş ve nöron sayıları 2, 3, 4, 5, 10 ve 20 olacak şekilde 4 farklı girdi seti için toplamda 24 adet model eğitilmiştir. Bu 4 farklı girdi setiyle eğitilen 24 adet modelin sonuçları incelendiğinde 2 girdi seti daha oluşturulmuştur. Toplamda 26 adet model eğitilmiş ve sonuçları karşılaştırılmıştır. Motor geliştirme testleri sırasında koşulan Genişletilmiş Deneysel Tasarım - EDOE (Extended Design of Experiments) testinin sonuçlarından elde edilen 2533 farklı çalışma noktasına ait ölçümler ile modeller eğitilmiştir. Eğitilen her bir model tekrardan motor geliştirme testleri sırasında koşulan motor haritalama testinin sonuçlarından elde edilen 196 farklı çalışma noktasına ait ölçümler ile çevrimdışı test edilmiştir. Haritalama testi sonuçlarına göre en iyi sonucu veren model seçilmiştir. En iyi sonucu veren model çevrimiçi gerçek zamanlı olarak motor geliştirme testleri süresince çalıştırılmış ve sonuçları kayıt altına alınmıştır. Çevrimiçi gerçek zamanlı çalışan model motor haritalama testi süresince çalıştırılmıştır. Model ve sensör ölçümleri arasındaki fark ±4 bar ve R değeri 0,99681 olarak kaydedilmiştir. Haritalama testinden sonra motorun hızlı manevralar yaptığı Dünya Uyumlaştırılmış Test Çevrimi - WHTC (World Harmonized Transient Cycle) testi süresince çalışan model ve sensör ölçümleri arasındaki fark ± 7 bar ve R değeri 0,9965 olarak kaydedilmiştir. WHTC testi daha detaylı incelendiğinde, ±4 bar ve üstü farkların oluştuğu bölgelerin aslında yüksek basınç bölgeleri olmadığı görülmüştür. Motorun silindir içi maksimum basınç dayanımına yakın bölgelerde sensör ve model çıktıları arasındaki farkın ±4 bar sınırında kaldığı gözlemlenmiştir. Nihayetinde doğru girdiler, doğru nöron sayısı ve geniş eğitim seti ile eğitilen yapay sinir ağları modelinin sensörlere yakın tahminlemeler yaptığı ve sensörlerden daha hızlı tepki verdiği sonucuna ulaşılmıştır. The legal limits of the harmful exhaust gases produced by internal combustion engines are decreasing day by day. In order to achieve these limitations, engine manufacturers carry out engine development studies as well as engine development tests. During engine development tests, one of the mechanical strength of the engine, the maximum pressure value caused by the internal combustion of the cylinder should be continuously monitored and should be kept within the limits. In-cylinder pressure values are monitored by in-cylinder pressure sensors with high costs. In addition to sensors, additional devices such as amplifiers, computers are needed. On the other hand, since the sensors need to be in contact with the in-cylinder, the glow plugs are removed and the in-cylinder pressure sensors are installed by means of an adapter. The sensor is exposed to high temperature and high pressure due to the combustion in the cylinder and therefore the sensor sensitivity and the measured values are shifted over time. Sensors must be calibrated when observation of drifts or inconsistencies occur. The calibration of the sensors is provided by an extra calibrator device and a reference sensor. In cases where the glow plugs and in-cylinder pressure sensors are needed at the same time, the passages in which the sensors are placed should be opened to the motor head. This machining process disrupts the geometry of the combustion chamber and also requires great effort. Many sensors have been removed or decreased with improved technology and modeling techniques. In this thesis, it is possible to replace high cost in-cylinder pressure sensors with virtual sensors and/or can capture drifts in the measurement of the sensors. In this thesis study, capable of fast processing and good predicting in hard to explain processes artificial neural network technique has been chosen from a wide variety of modeling techniques. Firstly, artificial neural network inputs aimed to determine inputs so 4 different input sets created. Secondly, aimed to determine the number of secret neurons of the models and a total of 24 models were trained for 4 different input sets, with the number of neurons being 2, 3, 4, 5, 10 and 20. When the results of 24 models, which were trained with these 4 different input sets, were examined, 2 more sets of inputs were formed. A total of 26 models were trained and the results were compared. Models were trained with the measurements of 2533 different working points obtained from the results of the Extended Design of Experiments (EDOE) test conducted during the engine development tests. Each model was tested offline with the measurements of 196 different operating points obtained from the results of the engine mapping test, which was run during the engine development tests. According to the results of the mapping test, the model with the best results was chosen. The best result model was run online in real time during engine development tests and the results were recorded. The online real-time model was run during the engine mapping test. The difference between model and sensor measurements was ± 4 bar and the value of R was 0,99681. After the mapping test, the difference between the working model and the sensor measurements during the World Harmonized Transient Cycle (WHTC) test, where the engine performed fast maneuvers, was ± 7 bar and the R value was 0.9965. When the WHTC test was examined in more detail, it was observed that the regions where the differences of ± 4 bar and above were not actually high pressure zones. It has been observed that the difference between the sensor and model outputs in the regions near the maximum cylinder resistance of the engine remains at the limits of ± 4 bar. Finally, it is concluded that the neural network model, which has been trained with the correct inputs, correct number of neurons and the wide training set, makes near estimations and reacts faster than the sensors. 77
- Published
- 2019
47. Krom ve molibden içerikli mezogözenekli alümina destekli katalizörlerin etan dehidrojenasyonunda mikrodalga reaktörde incelenmesi
- Author
-
OKTAR, NURAY
- Abstract
Yüksek lisans tezi kapsamında, temiz ve sürdürülebilir bir enerji kaynağı olan hidrojen mezogözenekli alümina destekli katalizörler varlığında etan dehidrojenasyon reaksiyonu ile üretilmiştir. Etanın oksidatif olmayan dehidrojenasyonu ile COx içermeyen hidrojenin yanı sıra petrokimya endüstrisi için önemli bir hammadde olan etilenin üretimi de gerçekleştirilmiştir. Çalışmada mezogözenekli alümina (MA) destek malzemesi, hidrotermal (EISA) yöntem kullanılarak sentezlenmiştir. Katalizörlerin termal dayanımını arttırmak amacıyla malzemelerin yapısına zirkonyum tek kap yöntemi ile eklenmiştir. Etan dehidrojenasyonunda aktif olan krom ve molibden metalleri emdirme yöntemiyle mezogözenekli alümina ve zirkonyum içerikli alümina (Zr-MA) destek malzemelerinin yapısına yüklenmiştir. Sentezlenen katalizörlerin yapısal ve fiziksel özelliklerinin belirlenmesi için N2 adsorpsiyon-desorpsiyon, XRD, piridin adsorplanmış numunelerin DRIFTS ve SEM-EDS analizleri gerçekleştirilmiştir. Hazırlanan katalizörlerin aktivite test çalışmaları, konvansiyonel sistemlere göre daha verimli enerji kullanımı sağlayan mikrodalga ısıtmalı reaktör sisteminde düşük sıcaklıkta gerçekleştirilmiştir. Reaksiyon çalışmalarında, katalizörlerin yapısına farklı oranlarda yüklenen Zr, Cr ve Mo metallerinin katalizör aktivitesine etkisi incelenmiştir. Gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, zirkonyumun yapıya eklemesi ile katalizör kararlılığının artmasının yanı sıra katalizör aktivitesi de artmıştır. Mo içerikli katalizörler, Cr içerikli katalizörlere göre daha yüksek aktiviteye ulaşmıştır. Aktivite test çalışmaları sonucunda belirlenen, en yüksek aktiviteyi gösteren 25Mo@10Zr-MA katalizörü varlığında reaksiyon sıcaklığının dönüşüme etkisi incelenmiştir. Ayrıca, konvansiyonel ısıtmalı reaktör sisteminde 650°C sıcaklıkta reaksiyon deneyleri yürütülmüştür. Konvansiyonel ısıtmalı sistemde 650°C’de 5Cr@10Zr-MA ve 5Mo@10Zr-MA katalizörleri ile gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda sırasıyla %33 ve %43 etan dönüşümü elde edilirken, mikrodalga ısıtmalı reaktör sisteminde 450°C’de aynı katalizörler ile gerçekleştirilen test çalışmaları sonucunda etan dönüşümü sırasıyla %45 ve %53 değerlerine ulaşmıştır. In the scope of M.Sc. thesis, hydrogen, which is a clean and sustainable energy source, was produced by the dehydrogenation reaction of ethane in the presence of mesoporous alumina supported catalysts. Not only COx-free hydrogen was produced by non-oxidative dehydrogenation of ethane, but also ethylene, which is an important raw material for the petrochemical industry was produced. In this study, mesoporous alumina (MA) support materials were synthesized using the hydrothermal (EISA) method. Zirconium was added to the catalyst structure by one-pot synthesis method to increase the thermal stability of the catalysts. Chromium and molybdenum, which are active metals in the ethane dehydrogenation, are loaded into the structure of mesoporous alumina and zirconium-alumina (Zr-MA) by impregnation method. Characterization techniques such as N2 adsorption-desorption, XRD, pyridine adsorbed DRIFTS and SEM-EDS analysis were performed to determine the structural and physical properties of the catalysts. The activity tests of the catalysts were initially carried out at low temperature in the microwave heated reactor system, which is achieved more efficient energy utilization than the conventional heating system. The effect of Zr, Cr and Mo metals loaded on catalysts in different ratios on catalyst activity was investigated. As a result of the activity tests, addition of zirconium to the structure increased catalyst activity as well as stability. Mo containing catalysts showed higher activity than Cr containing catalysts. The effect of reaction temperature on conversion was investigated in the presence of 25Mo@10Zr-MA catalyst, which showed the highest activity in previous studies. Furthermore, some activity tests were further carried out at 650°C in the conventionally heated reactor system. The activity test results have shown that ethane conversion over 5Cr@10Zr-MA and 5Mo@10Zr-MA catalysts at 450°C in the microwave heated reactor system reached to 45% and 53%, while the conversion over the same catalysts at 650°C in the conventionally heated reactor system was obtained as 33% and 43%, respectively.
- Published
- 2019
48. Çok katlı çelik bir yapının deprem bölgelerinde yapılacak binalar hakkında yönetmelik ve Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği'ne göre tasarımının yapılması
- Author
-
Katmer, İbrahim Emrah, Sevil Yaman, Tuğçe, and İnşaat Mühendisliği Anabilim Dalı
- Subjects
Multistorey buildings ,Steel frames ,İnşaat Mühendisliği ,Civil Engineering ,Regulations ,Analysis ,Earthquake regulations - Abstract
İnsanlar var oluşlarından itibaren yaşamlarını sürdürebilmek ve barınma ihtiyaçlarını giderebilmek amacıyla yapılar inşa etmişlerdir. Yapılar ilk zamanlarda yatay olarak ilerlerken, zamanla dünyada nüfusun sürekli artması ve yaşam alanlarının daralması inşaat sektörünü çok katlı yapılar inşa etmeye yönlendirmiştir. Çok katlı yapıların tasarımında etkili olan en önemli unsurlardan biri güvenliliktir. Güvenli olma koşulu için yapının yatay ve düşey yükler altındaki davranışı son derece önemlidir. Deprem kuşağı üzerinde bulunan ülkemizde yaşanan 1999 depremi sonrasında özellikle çok katlı binalarda güvenlilik üzerine tartışılmış ve betonarme yapılara alternatif olarak çelik taşıyıcı sistemlerin kullanılması düşünülmeye başlanmıştır. Bu hususta deprem bölgelerinde yeniden yapılacak, değiştirilecek, büyütülecek tüm binaların depreme dayanıklı tasarımı ve yapımı ile mevcut binaların deprem öncesi veya sonrasında performanslarının değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi için gerekli kuralları ve minimum koşulları belirlemek amacıyla 6 Mart 2007 tarihinde Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik (DBYBHY) yürürlüğe girmiştir. 1 Ocak 2019 tarihinde ise deprem yüklerinin hesabında ve bina tasarımında kullanılacak hesap yöntemlerinde DBYBHY'e göre önemli güncellemeler içeren Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY) yürürlüğe girmiştir.Bu tez çalışmasında DBYBHY ve TBDY kapsamlı olarak incelenmiş ve iki yönetmelik arasındaki farklar ile TBDY'nin getirdiği yenilikler araştırılmıştır. Ardından, çok katlı çelik bir yapının bu yönetmeliklere göre SAP2000 yapı analiz programı ile analizleri yapılarak, deprem yükleri altındaki davranışı incelenmiş ve bu davranışa göre her iki yönetmeliğe göre farklı tasarımlar yapılarak sonuçlar karşılaştırılmıştır. Çalışmada işyeri olarak düşünülen 8 katlı, her iki doğrultuda süneklik düzeyi yüksek, merkezi çaprazlı çelik çerçevelerden oluşan bir çelik yapı incelenmiştir. Bu yapı üzerinde yönetmelik farklılıklarının taşıyıcı sistem periyotları, deprem yükleri, yatay yer değiştirmeler, göreli kat ötelemeleri, düzensizlikler ve yapıdaki tüm elemanların boyutlandırılması üzerindeki etkileri ayrıntılı olarak irdelenmiştir. Örnek yapı üzerinde gerçekleştirilen analizler doğrultusunda TBDY'de, DBYBHY'e göre deprem yükü belirlenirken yapının inşa edileceği koordinatların daha spesifik olarak belirlendiği, daha hassas zemin seçeneklerinin sunulduğu, bina yüksekliğine göre ayrı hesaplamaların yapıldığı ve taban kesme kuvvetlerinin daha küçük çıktığı izlenmiştir. Aynı zamanda incelenen yapı için elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde iki yönetmelik arasında bina önem katsayısı, doğal titreşim periyodu, göreli kat ötelemeleri, yapısal düzensizlikler hesaplamalarında kayda değer bir farklılık olmadığı görülmüştür. Since their existence, people have built structures in order to survive and meet their housing needs. While buildings progressed horizontally in the early times, the continuous increase in the population and contraction of living spaces in the world led the construction sector to build multi-story buildings. Safety is one of the most important elements in the design of multi-story buildings. For safety, the behavior of the structure under horizontal and vertical loads is extremely important. After the 1999 earthquake occurred in our country which is located on earthquake zone, safety was discussed especially in multi-story buildings and the usage of steel structural systems as an alternative to reinforced concrete structures has been considered. In this regard, Regulation on Buildings to be Constructed in Seismic Zones (DBYBHY) entered into force on March 6, 2007 in order to determine the rules and minimum conditions required for earthquake resistant design and construction of all buildings in earthquake zones to be rebuilt, modified, or enlarged and performance assessment of existing buildings before and after earthquake and strengthening of these buildings. On January 1, 2019 Turkey Building Earthquake Regulation (TBDY) entered into force which contains important updates, in the calculation of earthquake loads and calculation methods to be used in building design, than DBYBHY.In this thesis, DBYBHY and TBDY were examined comprehensively and differences between the two regulations and innovations brought by TBDY were investigated. Then, the behavior of a multi-story steel building under earthquake loads was analyzed by SAP2000 structure analysis program. Conforming to this behavior different designs were made according to both regulations and results were compared. In the study, a 8 story steel structure planned to be a business place consisting of steel frames of high ductility level with center diagonals in both directions was investigated. On this structure, effects of differences between the regulations on structural system periods, earthquake loads, horizontal displacements, relative story drifts, irregularities, and dimensioning of all elements in the structure were examined in detail. According to the analyzes carried out on the sample structure it was observed that, in TBDY compared to DBYBHY, the coordinates on which the structure will be constructed are determined more specifically while identifying the earthquake load, more sensitive soil options are presented, separate calculations according to building height are done, and base shear forces are smaller. At the same time when the results obtained for the examined structure were evaluated, it was observed that there was no significant difference between the two regulations in terms of calculations of building importance coefficient, natural vibration period, relative story drifts, structural irregularities. 97
- Published
- 2019
49. Yeni Medyanın Postmodern Anlatımı Dijitografi: Reels Videolar.
- Author
-
PARSA, Alev Fatoş and AKÇORA AS, Elçin
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
50. Düzenli bir betonarme binada düşey deprem bileşeninin yapısal davranışa etkisi
- Author
-
Jakayev, Serik, Eser Aydemir, Müberra, and İnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
- Subjects
Deprem Mühendisliği ,Shear strength ,Earthquake behavior ,Axial force ,İnşaat Mühendisliği ,Earthquake Engineering ,Civil Engineering - Abstract
Bu tez çalışmasında depremin düşey bileşeninin yapısal davranışa etkisinin incelenmesi amacıyla analitik bir çalışma yapılmıştır.Tezin ilk bölümüne giriş bölümü olarak başlanmıştır. Bu bölümde genel olarak çalışmanın kapsamı ve literatür araştırması kısaca anlatılmıştır.Çalışmanın ikinci bölümünde ise yapısal modelin tasarlanması üzerinde çalışılmıştır. Tez çalışmasında kullanılacak yapısal model, beş katlı, düzenli ve simetrik olacak şekilde betonarme okul binası olarak DBYBHY-2007'ye göre tasarlanmıştır. Ayrıca, yapısal modelde kullanılan malzeme hakkında da bilgi verilmiştir.Çalışmanın üçüncü bölümünde ise analizde kullanılacak hesap yöntemi ve deprem kayıtları hakkında bilgiler verilmiştir. Tez çalışmasının amacı depremin düşey bileşeninin etkilerini, yatay bileşen etkileriyle kıyaslayarak yapısal parametreleri ne ölçüde değiştirdiğini görmektir. Tez çalışmasında, düşey deprem etkisi şiddetli olan yedi deprem kaydı kullanılmıştır. Tez çalışmasında kullanılan program Seismostruct yazılımı olup, üç boyutlu olarak modellenen beş katlı betonarme binayı depremin yatay bileşenleri (x+y) etkilemiştir. Daha sonra yatay bileşenlere ek olarak düşey bileşenler de eklenmiş olup, analizler tekrarlanmıştır (x+y+z). Analizlerin zaman tanım alanında doğrusal olmayan yöntem ile yürütülmüştür.Dördüncü bölümde hazırlanmış model çözümlemesi yapılmıştır. Yatay ve yatay+düşey deprem etkilerinin yapısal davranışa etkilerini belirleyebilmek için referans kolonlar ve kirişler seçilmiştir. Seçilmiş kolonlar ve kirişlerin eksenel kuvvet, kesme kuvvetleri, katlararası ötelemeleri ve toplam deplasman değerler sonuçları incelenmiştir. Dördüncü bölümde herbir deprem kaydı için bulunan sonuçlar garfik ve çizelgeler halinde sunulmuştur.Beşinci ve son bölümde ise sonuçlar kısaca özetlenmiştir. Analiz sonrasında elde edilmiş veriler ışığında, depremin düşey bileşeninin özellikle kolonlardaki eksenel kuvvetlerin artışına ciddi bir miktarda etki ettiği gözlemlenmiştir. Kolon kesme kuvvetlerinde depremin düşey bileşeninin eklenmesiyle önemli miktarda artışlar gözlenmese de yaklaşık yüzde on beş oranında artış kaydedilmiştir. Kat ötelemelerinde ve toplam yapısal deplasmanda ise belirgin değişiklikler kayıt edilmemiştir.Anahtar kelimeler: Deprem, Depremin düşey bileşeni, Normal kuvvet, Kesme kuvvet, Kat ötelemesi. Since human existence, mankind began to create a healthy habitat and on this way faced with many obstacles. First of all, most serious obstacle is an earthquake. As time passes, the world evolves, people had to create different structures that could serve not only for life, but also for time. After the number of people multiplied, and began to live together, cities and megacities were built. For this purpose, were built new types of buildings. The rise of prices on land in large cities contributed to the construction of skyscrapers, and for this reason, civil engineers had to investigate even more about earthquakes.In the world it is considered that the vertical component of the earthquake is not particularly dangerous, therefore in the whole world in an engineering calculations attention is allocated to the horizontal force of earthquake. However, in some last earthquake results noted that the vertical component plays an important role in the destruction of structures. Therefore, this analytical study also has been carried out in the direction of vertical component of earthquake.This thesis consists of five parts. First part is introduction. In introduction were explained shortly about a scope of work and literature search.Second part of thesis is model design. In this part were explained about a model which will use in this work. The virtual model which designed as educational building was created with the help of computer programs. The model consists of five floors and has a symmetrical shape. The height of floors is 3 meters and distance between the columns is the same everywhere six meters. The static calculations of the building were calculated by the computer program Sta4-Cad and static design standard is TS-500, earthquake standard is TDY DBYBHY-2007. In this part of thesis were noted also about materials and characteristics of materials which used in this study. As the program of static design is not randomly chosen by Sta4-Cad, when choosing this program, it allowed to use Turkish standards. More on this part are given tables of reinforcement columns and beams.Third part of thesis dedicated to calculation method and earthquake records used in model analysis. In this section was selected `Dynamic time-history method` as calculation method. In an earthquake standard (TDY DBYBHY-2007) there are some requirements to the calculation method. In this study, for the analysis were first used only the horizontal (x+y) forces of the earthquake, and then the vertical (x+y+z) force was added.In this study were selected seven earthquake records from PEER database and these earthquakes like: Duzce, Imperial Valley, Kobe, Manjil-Rudbar, Northridge. About selected earthquakes are informed in the third part of this study. These earthquake records were not accidentally chosen because they have not only powerful horizontal component but the vertical component has destructive power too.In the fourth part of this study noted about the effect of horizontal and vertical earthquake components on the structure. This part of the work is considered to be the most important because here analyzes were carried out using the `Seismostruct` computer program. The purpose of the study is to analyze the behavior of the structure during the influence of the horizontal plus the vertical component of the earthquake. To determine the difference were chosen the axial and shear forces, story drifts and total displacement of the column and beams. Each earthquake record was applied to the structure one by one with horizontally and horizontally plus vertically component. Results were shown in table form.Last fifth part of the thesis is conclusion part. As a result, when the horizontal plus vertical components influence the building, the axial forces in the columns, especially in the middle columns, have a big difference. Although the shear forces did not show a significant increase in the columns, the difference in one of the seven earthquake records was fifteen percent. No changes were recorded in the shear forces in the structural beams. No significant changes have been found in displacement and story drifts too.It is difficult to make any proposals because the volume of analytical work carried out in this thesis are not large. But the axial forces of the column has changed with the appearance of vertical components. Therefore, in engineering calculations should to give a proper place to the vertical forces of the earthquake. Keywords: Earthquake, Vertical component, Horizontal component, Axial force, Shear force, Story drift, Displacement. 64
- Published
- 2018
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.