Digital Transformation of Labor and Employment

Aydınlanma çağının ürünü olan merak, evrenin ve insanın sırları çözmenin yolu olarak insan aklını öncelemiştir. Bilgi ise insan zekâsının ortaya koyduğu güçtür. Öyle ki, 2018’de dünya nüfusunun yaklaşık %50’si interneti aktif olarak kullanırken, bu oran 2020’de. dünya nüfusunun %59’una ulaşmıştır. Diğer yandan “gig ekonomi” sayesinde internet kullanıcıları, başka türlü bulmalarına imkân olmayan iş olanaklarına sahiptirler. Bilgi teknolojileriyle “çevrimiçi işgücü platformları” ve uzaktan çalışma ve dışardan kontrol edilen bir gig ekonomi üretilmiştir. Ancak, yaşanan gelişmelerin sosyal güvenlik ve istihdam güvencesi gibi konuları olumsuz etkilediği gözlenmektedir. UNCTAD’a göre, 2019’da 1.54 trilyon dolar olan doğrudan yabancı sermaye yatırımları (DYY) akışı, 2020’de %42 oranında düşerek, yaklaşık 859 milyar dolara gerilemiştir. Son on yıldır iyice zayıflayan uluslararası yatırımlar, Kovid-19 virüsü mutasyonu ve küresel yatırım politikası ortamı nedeniyle olumsuz etkilemektedir. Aynı zamanda, 20. yüzyıl boyunca yaşanan kapsamlı teknolojik gelişmeler, 21. yüzyıl işgücü piyasasının nasıl gelişeceği ve gelişmeye devam edeceği hususundaki gidişatı belirlemiştir. Yapay zekânın en büyük vaatlerinden biri, insan zekâsını arttırmakken, aynı zamanda birlikte çalışma ve karar verme süreçleri beraberinde, yönetme şeklimizi değiştirmek üzere kullanılabilmesidir. Bu çalışma, ulusötesi şirketlerin evsahibi ülkelerde tek başına ucuz işgücüne yönelik doğrudan yatırım yapma ihtiyaçlarının azaldığını iddia etmektedir. Bu iddia iki şekilde incelenmektedir. Birincisi, yüksek nitelikli becerilere sahip gelişmiş beşeri sermaye ihtiyacının artması ile düşük ve orta vasıflı niteliğe yönelik işlerin büyük bölümünü otomasyon ve dijitalleşmenin alması. İkinci, Kovid-19 döneminde artan uzaktan çalışma ve dijital işgücü platformları ile yaşadığı ülkeden ayrılmaksızın ulusötesi bir şirkete doğru yüksek nitelikli ve ücretli ancak sosyal güvenceden yoksun çalışmanın önünün açılmasıdır.
Curiosity, the product of the age of Enlightenment, prioritized autonomy and human reason as a way to solve the secrets carried by universe and human. Knowledge is the power of human intelligence. The rapid technological progress through the 21. century, have set the tone how labour market of the 21.century has developed with higher level of education. AI's chief point of promises of is that it can be used to augment human intelligence. The other issue is how we can work together, manage corporations and make cognitive decisions. The economic environment that emerged after II.World War with the rapid industrialization process has become available for the formation of transnational companies. These companies, which invest in developing countries for some reasons such as abundance of raw material resources, cheap labor, escaping from taxation responsibility and flexible waste management are now at a turning point. Therefore, UNCTAD data shows foreign direct investment (FDI) inflows, which stood at $1.54 trillion in 2019, fell by 42% in 2020 to approximately $859 billion. However, automatization and digitalization in developed countries negatively affects employment in low income countries and reduce the trend of production in offshoring. The aim of this study is to argue that the tendency of TNCs towards cheap labor, which is among the reasons for direct investment in host countries due to the digital transformation of labor, can change.