Back to Search
Start Over
Örnekler Bağlamında Usûl-i Fıkıhta 'İşaretin Delâleti' Kavramının Kapsamı
- Source :
- Volume: 7, Issue: 1 263-295, Turkish Academic Research Review
- Publication Year :
- 2021
- Publisher :
- Mehmet ŞAHİN, 2021.
-
Abstract
- The two main sources of Islamic Law are the Qur'an and the Sunnah. The Qur'an consists entirely of lafz (words). Although sunnah is divided into three parts as kawli (verbatim), deeds and taqrīr (approved), the predominant part is kawli sunnah, and this part is also expressed verbally. When deducing a sentence from lafz, four types of indications are used, namely the dalalah of the ibarah (the guidance of the word), the dalalah of the isharah (the guidance of the sign), the dalalah of the nass (the guidance of the explicit text) and the dalalah of the iqtida (the guidance of the necessity). Since the indication of the utterance is the verdic to be atained from the form and arrangement of the word, its limit is clear. Since the dalalah of the nass is a judgment that can be understood through 'illah (the legal cause), its scope is as far as the ‘illah can reach. Since the dalalah of the iqtida requires the appreciation of a wording that is not included in the phrase in order to understand the correct and quick provision of the lafz, the scope of this signification means that the phrase indicates together with the given lafz. The limit of this is also clear. The dalalah of the isharah is a meaning that is neither original nor subordinate, but necessitated by the meaning of the lafz. The meaning of the lafz is its meaning. Based on this definition, the human mind can not determine the extent of the dalalah of the isharah. We can say that there are not enough theoretical explanations about the scope of the indication of the isharah in the works of fiqh method. The imams of the Hanafis chool did not leave a tidy collection of rules to the scholars. They focused on the solutions of various fiqh issues and deduced the rules of fiqh method from the seissues, and this method was called the Hanafiyya Method. In this study, it has been tried to determine the scope of the dalalah of the isharah, based on the fiqh solutions given for the dalalah of the isharah.<br />İslâm Hukukunun iki temel kaynağı Kur’an ve Sünnet’tir. Kur’an tamamen lafızdan ibarettir. Sünnet, kavlî, amelî ve takrirî olmak üzere üç kısma ayrılmakla birlikte, ağırlıklı kısmı kavlî sünnettir ve bu kısım da lafızla ifade edilmektedir. Lafızdan hüküm çıkarılırken, ibarenin delâleti, işaretin delâleti, nassın delâleti ve iktizanın delâleti olmak üzere dört delâlet şeklinden istifade edilir. Lafzın delâleti, sözün kalıbı ve dizilişinden elde edilen hüküm olduğu için bunun sınırı bellidir. Nassın delâleti, illet yoluyla anlaşılan hüküm olduğu için bunun kapsamı illetin ulaşabildiği yer kadardır. İktizânın delâleti, sözün doğru ve şer’î hükmün sağlıklı anlaşılabilmesi için ibarede yer almayan bir lafzın takdirini gerektirdiği için, bu delâletin kapsamı takdir edilen sözle birlikte ibarenin delâlet ettiği manadır. Bunun da sınırı bellidir. İşaretin delâleti, ne aslî ne de tebeî olarak kastedilmeyen, fakat lafzın manasının gerekli kıldığı bir manadır. Yani lafzın manasının manasıdır. Bu tanımdan yola çıkarak insan zihni, işaretin delâletinin kapsamı hakkında bir tayinde bulunamamaktadır. Fıkıh usulü eserlerinde de işaretin delâletinin kapsamı hakkında yeterli teorik açıklamaların bulunmadığını söyleyebiliriz. Hanefî mezhebinin imamları, usul bilginlerine derli-toplu bir kurallar koleksiyonu bırakmamışlardı. Onlar da çeşitli fıkhî meselelere ait çözümler üzerine eğilerek, bu meselelerden fıkıh usûlü kurallarını çıkarmışlar ve bu metoda Hanefiyye Metodu denilmişti. Bu çalışmada da işâretin delâleti için verilen fıkhî çözümlerden yola çıkarak işaretin delâletinin kapsamı tespit edilmeye çalışılmıştır. Örneklerin incelemesi bize işaretin delâleti kavramının lafzın manasının hükmü olması, şekil veya maksat bakımından ibarenin delâletine eşit olması, lafzın manasının haricî sebebi veya şartı olması, ibarenin delâletinin kesin olan zıt anlamı olması, evleviyet yoluyla ibarenin delâletinden daha üstün olması, istihsan prensibine dayanması ve iki bilginin verilmesi halinde zorunlu olarak ortaya çıkan üçüncü bilgi olması gibi bazı ilke ve prensiplere dayandığı anlaşılmaktadır.
Details
- Language :
- Turkish
- ISSN :
- 26022923
- Database :
- OpenAIRE
- Journal :
- Volume: 7, Issue: 1 263-295, Turkish Academic Research Review
- Accession number :
- edsair.tubitakulakb..9551465d845ed9f522d2e30ba67b2ff1