Back to Search Start Over

Sporadic Creutzfeldt-Jacob Disease: An 8-Year Experience from a Single Center in Turkey

Authors :
TAŞKAPILIOĞLU, Özlem
SEFEROĞLU, Meral
YURTOĞULLARI, Şükran
HAKYEMEZ, Bahattin
ERER, Sevda
KARLI, Necdet
BAKAR, Mustafa
TURAN, Ö. Faruk
ZARİFOĞLU, Mehmet
TOLUNAY, Şahsine
BORA, İbrahim
Publication Year :
2013
Publisher :
Turkish Neuropsychiatric Society, 2013.

Abstract

Our aim was to conduct a retrospective review to demonstrate the clinical, radiological, and electrophysiological features of patients with sporadic Creutzfeldt-Jacob disease (sCJD).A total of 10 patients (5 female and 5 male, with a mean age of 45 years from a range of 40 to 67 years) out of 8.259 adult patients hospitalized from January 2000 to December 2008 were diagnosed with sCJD.Eight of the patients were diagnosed on the basis of clinical, radiological, electroencephalography (EEG), and cerebrospinal fluid (CSF) findings. Two other patients also had a pathological diagnosis. The most common signs and symptoms were behavioral disturbances, movement disorders, cognitive decline, myoclonus, psychosis, focal neurological deficit, and aphasia. Nine of the patients had periodic sharp wave discharges on EEG. Seven patients were positive for the 14.3.3 protein in the CSF. Five patients had pulvinar signs-a bilateral increased signal in the pulvinar thalami-on cranial magnetic resonance imaging. Eight patients were diagnosed with probable sCJD; two were diagnosed with definite sCJD. All of the patients died as a result of the disease within 24 months after the onset of symptoms.sCJD should be considered in the diagnosis of patients who present with rapidly progressive dementia. Clinical and radiological data appear to be sufficient for the diagnosis. However, detailed molecular examinations of the subtypes of the disease may be required for early diagnosis of cases given the wide spectra of CJD.Sporadik Creutzfeldt-Jacob Hastalığı (sCJH) tanısı almış hastaların klinik, radyolojik ve elektrofizyolojik özelliklerinin retrospektif olarak değerlendirilmesini amaçladık.Ocak 2000- Aralık 2008 yılları arasında hastaneye yatırılan 8259 yetişkin hasta arasından 10 hasta (5 kadın, 5 erkek; ortalama yaş 45; yaş aralığı 40–67 yıl) sCJH tanısı almıştı.Sekiz hastanın tanısı klinik belirti ve bulgular, radyolojik, elektroen-sefalografi (EEG) ve beyin omurilik sıvısı (BOS) tetkiklerinin sonuçları ile kondu. Diğer iki hastanın ek olarak patolojik tanıları da vardı. En sık belirti ve bulgular davranış problemleri, hareket bozuklukları, kognitif yıkım, miyoklonus, psikoz, fokal nörolojik defisit ve afazi idi. Dokuz hastanın EEG’sinde periodik keskin dalga deşarjları vardı. Yedi hastanın BOS incelemesinde 14.3.3 proteini saptandı. Beş hastanın kranyal magnetik rezonans görüntülemesinde her iki pulvinar çekirdeklerde sinyal artışı (pulvinar belirti) izlendi. Sekiz hastaya olası, iki hastaya kesin sCJH tanısı kondu. Tüm hastalar hastalık belirti ve bulgularının başlangıcından sonraki 24 ay içinde öldü.Hızlı ilerleyici demansiyel bulgularla başvuran hastalarda ihtimali tanılar arasında sCJH düşünülmelidir. Klinik ve radyolojik tetkik sonuçları tanı için yeterli olsa da CJH’nın geniş yelpazesi düşünüldüğünde olguların erken tanınması aşamasında hastalığın alt tiplerinin detaylı moleküler inceleme ile tanınması gerekli olabilir.

Subjects

Subjects :
Research Article

Details

Language :
English
Database :
OpenAIRE
Accession number :
edsair.pmid..........8f4f40e29ed81fc6fc8ac18c8412eb39