Back to Search
Start Over
Ayrılma kaygısı bozukluğu olan hastalarda plazma allopregnanolon düzeyleri ve allopregnanolon düzeyinin çocuk, anne mizacıyla olan ilişkisinin değerlendirilmesi
- Publication Year :
- 2018
- Publisher :
- Tıp Fakültesi, 2018.
-
Abstract
- Amaç: Ayrılma Kaygısı Bozukluğu (AKB) çocukluk çağının en yaygın görülenanksiyete bozukluklarından biri olup etiyopatolojisi henüz tam olarak ortayakonamamıştır. Genetik ve nörobiyolojik etmenler ve çocuğun mizaç özellikleri ilebirlikte çocuğun psikososyal ortamının, aile tutumlarının ve ebeveyn özelliklerininAKB oluşumuna katkısı olduğu bildirilmiştir. Nöroaktif stereoidlerden biri olanallopregnanolonun GABA-A reseptörü üzerinden birçok psikiyatrik hastalığınetiyopatogenezine katkıda bulunduğu gösterilmiştir. Bu çalışmada amacımız plazmaallopregnanolon düzeyleri ile çocuk ve anne mizacının AKB etiyolojisindeki yerininaraştırılmasıdır.Materyal ve Metod: Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen PsikiyatrisiPolikliniği'ne başvuran DSM-V tanı ölçütlerine göre AKB tanısı almış olan, 5-12 yaşaralığındaki herhangi bir nörolojik, metabolik, endokrin hastalığı ve zeka geriliğiolmayan 27 çocuk ve annesi çalışmaya dahil edildi. Kontrol grubu olarak ErciyesÜniversitesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi polikliniğinde değerlendirilen, hasta grubu ileyaş ve cinsiyet açısından uyumlu; herhangi bir psikiyatrik, nörolojik, metabolik,endokrin hastalığı ve zeka geriliği olmayan 23 sağlıklı gönüllü çocuk ve annesi alındı.Çalışmaya alınan tüm olgulara Okul Çağı Çocukları İçin Duygulanım Bozuklukları veŞizofreni Görüşme Çizelgesi-Şimdi ve Yaşam boyu Şekli (ÇDŞG-ŞY) uygulandı veçocukların ebeveynlerinden sosyodemografik veri formu doldurmaları istendi.Çalışmaya alınan tüm çocuklara Okul Çağı Çocukları İçin Mizaç Ölçeği (OÇÇMÖ) veÇocuklar İçin Anksiyete Duyarlılık İndeksi (ÇADİ) uygulandı. Hasta ve kontrol grubuçocukların annelerinin mizaç özelliklerini belirlemek amacıyla annelere TEMPS-Aölçeği (Temperament Evaluation of Memphis, Pisa, Paris, San Diego Autoquestionaire)verildi. Plazma allopregnanolon düzeyleri biyokimya laboratuvarında Enzyme-likedimmune-sorbent assay (ELISA) kitleriyle çalışıldı. Elde edilen veriler uygun istatistikselyöntemlerle değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya katılan AKB olgularının yaş ortalaması 7.4±1.9 sağlıklıkontrollerin yaş ortalaması ise 8.4 ±2 olarak tespit edildi. Her iki grup yaş ortalamalarıve cinsiyet açısından kıyaslandığında, gruplar arasında anlamlı fark bulunmadı.Çalışmamızda AKB olan çocukların kontrol grubuna göre OÇÇMÖ puanları açısındandeğerlendirildiğinde yaptığı işi sürdürebilme alt boyutu puanlarının daha düşük(p=0.033); yaklaşma kaçınma alt boyutu (p=0.026) puanlarının ise daha yüksek olduğutespit edilmiştir. Hasta ve kontrol grupları arasında ÇADİ puanları açısından istatistikselolarak anlamlı farklılık bulunmamıştır. AKB olan grupla kontrol grubunun annelerininTEMPS-A puanları arasında anlamlı farklılık bulunmamıştır. AKB olan grubun ÇADİpuanları ile anne TEMPS-A ölçek puanları arasında siklotimik mizaç (p=0.025), irritablmizaç (p=0.033), anksiyöz mizaç (p=0.016) özellikleri ile pozitif yönde ilişki olduğubulunmuştur. AKB grubundaki çocukların annelerinin anksiyöz mizaç özellikleri ileçocuğun olumsuz tepkisellik (p=0.044) ve yaptığı işi sürdürebilme (p=0.043) mizaç altboyutlarının istatistiksel olarak anlamlı ilişki gösterdiği bulunmuştur.Çalışmamızda AKB olan grupta kontrol grubuna göre allopregnanolon ortalaması dahadüşük olmakla birlikte, bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır.Sonuçlar: Çalışmamızda AKB olan çocuklar mizaç açısından değerlendirildiğindeyaptığı işi sürdürebilme ve yaklaşma kaçınma alt boyutlarında gruplar arasında farktespit edildi. Bununla birlikte AKB olan çocuklar ile kontrol grubunu oluşturan çocuklararasında allopregnanolon düzeylerinin istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermediğitespit edilmiştir.Sonuç olarak çocuk ve anne mizaç özelliklerinin AKB oluşumunda önemli olduğu,çocuk ve anne mizacının birbirini karşılıklı olarak etkileyerek psikopatoloji oluşumunazemin hazırladığı görülmekte olup, yatkınlaştırıcı mizaç özellikleri ve ailelerintutumlarının belirlenip, hastalığın ciddi işlevsellik kaybına yol açmadan koruma vetedavisinin mümkün olabileceği düşünülmüştür. Ayrıca çalışmamızda, plazmaallopregnanolon düzeyleri açısından AKB grubu ile kontrol grubu karşılaştırıldığında;AKB grubu ile kontrol grubu arasında fark tespit edilmemiş olup; bu konuda daha genişörneklemli çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.Anahtar kelimeler: Ayrılma kaygısı bozukluğu, allopregnanolon, nörosteroid, mizaç,anne mizaç Aim: Separation Anxiety Disorder (SAD) is one of the most common anxiety disordersin childhood yet,ethiopatogenesis is not clear. Genetic and neurobiological factors,family transmission, temperamental and environmental issues are condemned in theetiology of a SAD. Allopregnanolone, a neuroactive stereoid, has been shown tocontribute to the etiopathogenesis of many psychiatric disorders through the GABA-Areceptor. The aim of this study was to investigate plasma allopregnanolone levels andthe place of the child and mother temperamental characteristics in the etiology of SAD.Material And Methods: Twenty-seven patients aged 5-12 years who were diagnosedwith SAD according to DSM-5 diagnostic criteria applied to the Child and AdolescentPsychiatric Policlinic of Erciyes University Medical Faculty were included in the study.Twenty-three age and gender matched healthy children were included in the controlgroup. The study inclueded 27 mothers of SAD group and 23 mothers of healtychildren. All children included in the study were evaluated the Kiddie Schedule forAffective Disorders and Schizophrenia-Present and Lifetime Version (K-SADS-PL).All parents were asked to filled sociodemographic data form about their children.School Aged Temperament Inventory (SATI) and Childhood Anxiety Sensitivity Index(CASI) were applied for all children included in the study. TEMPS-A scale was givento mothers in order to determine the temperamental characteristics of mothers of allsubjects. Plasma allopregnanolone levels were studied in the biochemistry laboratoryusing enzyme-like immune-sorbent assay (ELISA) kits. The obtained data wereevaluated by appropriate statistical method.Results: The mean age of SAD group was 7.4 ± 1.9 and the mean age of healthycontrol group was 8.4±2. There was no significant difference between the two groups in terms of mean age and gender. In comparision of the mean scores of SATI; it was foundthat the scores of the sub-dimension of task persistence were lower (p = 0.033) and theapproach/withdrawal dimension (p = 0.026) were higher in SAD group than healthychildren. There was no significant difference in CASI scores between patient andcontrol groups. There were no differences between the two groups in terms oftemperament characteristics of the mothers of the patients and control groups. Therewere positive correlations among CASI scores of SAD group and cyclothymic(p=0.025), irritable (p=0.033), and anxious (p=0.016) temperament scores of theirmothers. A statistically significant relationship was found between the negativereactivity (p=0.044) and task persistence (p=0.043) temperamental sub-dimensions inSAD group and anxious temperament characteristics of mothers of children . In ourstudy, although the mean of allopregnanolone was lower in the group with SADcompared to the control group, this difference was not statistically significant.Conclusion: In our study, children with SAD were evaluated in terms of temperamentalcharacteristics; task persistence and approach/withdrawal sub-dimensions were found tobe different from healthy controls. However, it was found that allopregnanolone levelsdid not show a statistically significant difference between children with SAD andcontrol group.The results of the study supports that,maternal and child temperamental characteristicsare important in the predisposition of SAD. It is seen that child and mothertemperamental characteristics mutually affect each other and provide a basis for theformation of psychopathology. For this reason, it was thought that it is possible todetermine the predisposing temperamental characteristics and family attitudes forprevention and treatment of the disease without leading to serious loss of functionality.In our study, plasma allopregnanolone levels in comparison with the control group ofthe SAD group; no difference was found between the SAD group and the control group;and further studies with large samples are needed on this subject.Key words: Seperation anxiety disorder, temperament, mother temperament,allopregnanolon, neurosteroids 84
Details
- Language :
- Turkish
- Database :
- OpenAIRE
- Accession number :
- edsair.od.....10208..feee6911df3af4f537c7563041718977