İngilizce öğretiminde kişiselleştirmenin lisans öğrencilerinin başarılarına etkisi

Bu çalışmada, İngilizce öğretiminde kişiselleştirilmiş öğretim kullanımının lisans öğrencilerinin başarılarına etkisi amaçlanmıştır. Çalışma kapsamında, 2014-2015 eğitim öğretim yılında Gazi Üniversitesi'nde İngilizce Öğretmenliği bölümü İngilizce hazırlık sınıfı öğrencisi 62 öğrenci ile çalışılmıştır. Çalışma grupları, deney grubu 31 kişi ve kontrol grubu 31 kişi olarak ikiye ayrılmaktadır. Araştırmada öntest-sontest kontrol gruplu desen kullanılmıştır. Araştırmanın tek bir bağımsız değişkeni olup; bu bağımsız değişken öğretimdir. Bağımsız değişken; kişiselleştirilmiş öğretim ve kişiselleştirilmemiş öğretim olarak iki alt gruba ayrılmaktadır. Araştırmada tek bir bağımlı değişken bulunmaktadır. Bu değişken öğrenci başarısıdır. Ayrıca uygulama sonunda deney grubundaki öğrencilerin uygulamaya yönelik görüşleri toplanmıştır. Başarının farklılaşmasının incelenmesinde nicel; görüşler için ise nitel yöntemlere başvurulmuştur. Örneklem grubuna, üç farklı haftada, İngilizce ders kitaplarında yer alan üç dilbilgisi konusuna dair kişiselleştirilmiş sunumlar hazırlanarak ders anlatımında bu sunumlar kullanılmış ve ardından öğrencilere kişiselleştirilmiş alıştırmalar verilmiştir. Kişiselleştirilmiş öğretim materyalleri için gerekli olan bilgiler uygulama öncesinde öğrencilerden `Öğrenci Kişisel Bilgi Formu` aracılığı ile edinilmiştir. Konuların bitiminin ardından öğrencilere sontest ve görüş formları uygulanmıştır.Araştırmadan elde edilen veriler Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi ile incelendiğinde, kişiselleştirilmiş öğretim gören ve kişiselleştirilmemiş öğretim gören öğrencilerin öntest-sontest puanları arasında anlamlı bir fark tespit edilememiştir. Her iki grubun başarısında da bir artış olsa da, gruplar arasında anlamlı bir fark görülmemektedir. Öğrencilerin uygulamaya yönelik görüşlerinin alınması amacıyla hazırlanan `Öğrenci Görüş Formu`ndaki nitel veriler ise yüzde (%) ve frekans (f) dağılımlarına göre incelenmiştir. Bu nitel verilerin sonucunda, öğrencilerin kişiselleştirilmiş uygulamaya yönelik görüşlerinin olumlu olduğu, uygulamayı motive edici buldukları, sınıf içi iletişimi güçlendirme ve birbirlerini tanıma açısından faydalı buldukları tespit edilmiştir. In this study, it is aimed to identify the effects of personalized teaching in teaching English on the achievement of university students. Within the scope of this study, 62 students who were at Gazi University English Language Teaching Department English Preparatory Class in 2014-2015 academic year took part in the practice. Study groups consist of an experimental group including 31 students and a control group including 31 students. Pretest- posttest control group experimental design was used to conduct this study. There is only one independent variable of the research and it is the instruction. The independent variable is divided into two subgroups which are personalized instruction and non-personalized instruction. There is only one dependent variable in the study. It is defined as student achievement. Moreover, student views regarding personalized teaching were also collected at the end of the study. While analyzing the differentiation of success quantitative methods were used and subsequently qualitative methods were used for views. For the experimental group, personalized presentations and then exercises related to three different subjects from their coursebook were prepared and used in three different weeks. The necessary information about students for personalizing instructional materials were collected through `Student Personal Information Form`. After instruction and practice process, posttests and student view forms were applied to students.After the data collected for study was analyzed by using Wilcoxon Signed Ranks Test, it was identified that there was no significant difference between the pretest-posttest scores of students who received personalized instruction and the others who received non-personalized instruction. While there was an increase in the achievement of both groups, there was no significant difference between groups. `Student View Form` which was prepared to get students' views regarding the practice was analyzed according to their distribution of frequency (f) and percentage (%). As a result of this qualitative data, it was identified that the views of students regarding the practice was positive, they found the practice motivating and useful in terms of making classroom communication stronger and knowing each other. 113