Back to Search Start Over

İntrakraniyal arteriyel kalsifikasyon ile serum alkalen fosfataz seviyelerinin ilişkisi

Authors :
Şahin, Hamza
Gökçe, Mustafa
Nöroloji Anabilim Dalı
Publication Year :
2015
Publisher :
Tıp Fakültesi, 2015.

Abstract

Giriş ve amaç: Alkalen fosfataz (ALP) genel olarak kemik veya hepatik hastalıkların bir göstergesi olarak bilinir. ALP inorganik pirofosfatı inhibe ederek vasküler kalsifikasyona katkı sağlamaktadır. Yapılan birçok çalışmada kalsifiye damar yapısı ve serum ALP düzeyleri ile inme arasında bağımsız bir ilişki olduğu gösterilmiştir. Ancak intrakraniyal arteriyel kalsifikasyon ile serum ALP düzeyleri arasındaki ilişkiyi inceleyen çalışma sayısı ise azdır. Biz bu çalışmada, çeşitli sebeplerle hastanemize başvurmuş kişilerde tespit edilen intrakraniyal arteriyel kalsifikasyon ile serum ALP seviyeleri arasında bir ilişki olup olmadığını incelemeyi amaçladık.Hastalar ve metodlar: Çalışma retrospektif olup, bilgisayar ortamında kayıtlı veriler kullanılarak yapıldı. Ocak 2012-Haziran 2014 tarihleri arasında KSÜ Tıp Fakültesi Hastanesi'ne çeşitli tıbbi rahatsızlıklarla başvurmuş olan, beyin tomografisi çekilmiş ve tomografi çekimi öncesi veya sonrası ilk bir hafta içerisinde serum ALP düzeyleri bakılmış olan 18 yaş üstündeki hastaların verileri alındı. Kontrol grubu olarak ise aynı tarihlerde KSÜ Tıp Fakültesi Hastanesi polikliniklerine çeşitli sebeplerle başvurmuş, öncesinde herhangi bir hastalık ve/veya inme riski öyküsü olmayan ve serum ALP değerleri bakılmış olan, benzer yaş ve cinsiyet özelliklerine sahip kişilerin verileri alındı. Çalışma 504'ü hasta ve 200'ü kontrol olmak üzere toplam 704 kişinin verileri kullanılarak yapıldı. Hastalar kalsifikasyonu olanlar ve olmayanlar olmak üzere iki gruba ayrıldı.Hastalar ve kontrol grubunda serum ALP değerlerinde akut yüksekliğe neden olan hepatobiliyer hastalık (kolelitiyazis, viral hepatit, pankreatit gibi), sepsis, kırık ve kemik tutulumu yapan kanser (multiple myelom, metastazlar gibi) öyküsü ve serum total bilirubin, GGT, AST ve ALT yüksekliği tespit edilen kişiler ise çalışmaya alınmadı.Hastalar beyin tomografi sonucuna göre intrakraniyal arteriyel kalsifikasyonu (İAK) olanlar ve olmayanlar olarak iki ana gruba ayrıldı. Bu iki grubun demografik özellikleri, inme risk faktörleri (HT, DM, HL, KAH, AF, sigara, eski inme öyküsü) ve serum ALP düzeyleri ile İAK yükü karşılaştırıldı; kontrol grubunun serum ALP düzeyleriyle kıyaslandı. Kraniyal tomografide 90 hounsfield ünite üzerindeki hiperdens lezyonlar İAK olarak değerlendirildi. İAK yükü, tomografide kalsifikasyon tespit edilmeyenler ile aksiyel kesitte damar duvarında %50'den az ve %50'den fazla kalsifikasyon tespit edilenler olmak üzere üç gruba ayrılarak değerlendirildi. Bilateral ICA, MCA, ACA, PCA, BA ve VA'ler değerlendirildi; kalsifikasyonu olmayanlara 0 puan, %50'den az olanlara 1 puan ve %50'den fazla olanlara 2 puan verildi ve total kalsifikasyon yükü 0-12 puan arasında hesaplandı. Serum ALP ve total İAK yükü arasındaki ilişki istatiksel olarak değerlendirildi.Bulgular: Bu çalışmada, kalsifikasyonu olan ve olmayan gruplar ile kontrol grubu arasında cinsiyet dağılımında anlamlı fark bulunmazken, her üç grubun da yaş ortalamaları istatiksel olarak birbirinden farklıydı (p

Details

Language :
Turkish
Database :
OpenAIRE
Accession number :
edsair.od.....10208..bbac4c0533e0fa2191a243e4d5285276