Back to Search Start Over

Perceptions of special education academic staff: Who should be employed as special education teachers?

Authors :
Sezgin Nartgün, Şenay
Source :
Journal of Human Sciences; Vol 7, No 1 (2010); 1082-1112, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi; Vol 7, No 1 (2010); 1082-1112
Publication Year :
2010
Publisher :
Sakarya University, 2010.

Abstract

The aim of this study is to identify the perceptions of special education department staff about people employed as special education teachers. In this study, the effects of employment policies upon quality of special education and special education are discussed. In this regard, during the present study, the qualitative data were collected through semi -structured interviews held with academicians (n=24) of special education department in the spring of 2007-2008 academic year on the basis of the interview questions developed by the researcher. Participants pointed out that special education teacher should be the graduates of special education departments, classroom teachers should support special education teachers.<br />Giriş: Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren her alanda olduğu gibi özel eğitim alanında da öğretmen ihtiyacı farklı şekillerde karşılanmaya çalışılmıştır. Bu talebin özel eğitim öğretmenliğinin mezunlarından karşılanamaması ve farklı yollarla öğretmen talebinin karşılanması "özel eğitim öğretmeni kimdir?" Sorusunu gündeme getirmektedir. Miller ve Porter (1999) özel eğitim öğretmenini özel eğitime muhtaç çocuklarla doğrudan ya da dolaylı olarak çalışan kişiler, özel eğitime muhtaçlarla ilişkilerinde bilgi, beceri ve anlama düzeyinde diğer öğretmenlerden daha farklı bir rol üstlenebilenlerdir" diyerek cevaplamaktadırlar. Amerika'da İş İstatistikleri bürosunun (2009) özel eğitim öğretmeni tanımı "özel eğitim öğretmeni çeşitli engelleri olan gençlerle ve çocuklarla çalışan kişidir" şeklindedir. Bu tanım ülkeden ülkeye hatta kurumdan kuruma göre değişiklik göstermesine rağmen özel eğitimin amaçları doğrultusunda bu alanda çalışacak kişinin başka bir ifade ile özel eğitim öğretmeninin bu alanda eğitim alması ve bu alanda çalışmayı sürdürmesi gerekmektedir. Ancak uygulamalara bakıldığında alanda istihdam edilenlerin bir bölümünün özel eğitim öğretmenliklerinden mezun olmadıkları görülmektedir. Farklı alanlardan mezun olup özel eğitim öğretmeni olarak istihdam edilen bu öğretmenlerin pek çok sorunla karşı karşıya kaldıkları da görülmektedir.Bu nedenle bu çalışmanın amacı "Özel eğitim bölümü öğretim elemanlarının özel eğitim öğretmeni olarak istihdam edilenlere ilişkin görüşlerinin" belirlenmesidir. Araştırmacı tarafından çalışmanın amacı doğrultusunda hazırlanan ve geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formunda yer alan aşağıdaki 8 soru özel eğitim bölümü öğretim elemanlarına sorulmuştur.1. Özel eğitim bölümünden mezun olan öğrenciler için istihdam alanları nelerdir?2. Özel eğitim bölümünden mezun olan öğrencilerin istihdam oranları nelerdir?3. Sizce kimler özel eğitim öğretmeni olmalıdır? Neden?4. MEB'lığının özel eğitim öğretmeni atama konusunda izlediği politikalara ilişkin görüşleriniz nelerdir? (-Alan dışı öğretmen atama; - Hizmet içi eğitim yoluyla atama; - Alan öğretmeni)5. Özel eğitim öğretmeni olarak başka branşlardan mezun olanlarında atanması konusunda ki görüşleriniz nelerdir?6. Hizmetiçi eğitim kursları ile özel eğitim öğretmeni olmanın sizce olumlu ve sakıncalı yanları nelerdir?7. Sizce mezunlarınız yeterli derecede alan ve uygulama bilgisine sahipler mi? Eğer değilllerse eksiklikler nelerdir? Bu eksiklikleri gidermek için neler yapılmalıdır?8. Özel eğitim öğretmenlerinin de Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) ile atanması konusunda düşünceleriniz nelerdir?Yöntem: Toplam 10 üniversitede (Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, 19 Mayıs Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi ve Selçuk Üniversitesi) özel eğitim bölümü aktif olarak bulunmaktadır. Üniversitelerin bazılarında sadece bölüm başkanı olarak birer öğretim üyesinin bulunması ya da sadece öğretim görevlisi ve araştırma görevlisi kadrosu dolu olan üniversiteler çalışmanın dışında bırakılmıştır. Bu araştırmanın doctor, 8 % (n= 2); lecturer, 8 (n= 2)%; research assistant doctor 4 % (n= 1); and research assistant, 40 % (n= 10). genel evrenini Üniversitelerde görev yapan özel eğitim bölümü öğretim elemanları (n=96) oluşturmaktadır. Bu araştırma sırasında araştırma ile ilgili nitel veriler araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış bir görüşme aracı kullanılarak 2007-2008 öğretim yılı bahar döneminde Üniversitelerin Özel Eğitim Bölümünde görev yapan öğretim elemanları (n=25) ile yapılan görüşmelerle toplanmıştır. Araştırmaya katılan öğretim üyelerinin (n= 25) %64'ü (n=16) bayan öğretim üyeleri, % 36'sı (n=8) erkek öğretim üyeleri oluşturmaktadır. Araştırmaya katılan öğretim üyelerinin % 8'i profesör doktor, % 8'i doçent doktor, % 24'ü yardımcı doçent doktor, % 8'i öğretim görevlisi doktor, % 8'i öğretim görevlisi, % 43'ü doktor araştırma görevlisi, % 40'ı araştırma görevlisidir. Sonuçlar ve Öneriler:Bu araştırmadan elde edilen sonuçlardan bazıları şunlardır: Katılımcıların hepsi kimler özel eğitim öğretmeni olmalıdır sorusuna özel eğitim mezunları özel eğitim öğretmeni olmalıdır diye cevaplamışlardır. Bunun nedenlerini de söyle sıralamışlardır: bir eğitim sonucunda yapılacak bir meslek olması, eğitim programları bu alanda çalışmak üzere düzenlenmiş olması, yapılan işin özveri, istek ve sabır gerektirmesi, uzmanlık gerektirmesi gibi.Katılımcıların tamamı MEB'nın atama politikalarını uygun bulmadıklarını belirtmiş ancak yapılacak bir şeyin olmadığını da vurgulamışlardır. Diğer yandan bu durumun alanda çalışanları, öğrencileri ve aileleri etkileyeceği gibi yeni mezun olacaklarında istihdam sıkıntısı çekeceğini düşündürmektedir. Ayrıca bir süre sonra alanda çalışanların niteliği ile ilgili sıkıntılarda yaşanabilir diye düşünülmektedir. Bu uygulamanın özel gereksinimli çocuk ve ailelerin zarar görmesine neden olabileceğini düşünmektedirler.Katılımcılar hizmet içi eğitim kursları ile özel eğitim öğretmeni olmanın olumlu yanlarından biri olarak özel eğitimin tanımının öğretilmesi, diğeri ise mevcut öğretmen açığının bir şekilde kapatmasıdır şeklinde görüş bildirmişlerdir. Sakıncalı yanları ise hizmet içi eğitimlerin sürelerinin özel eğitim öğretmeni olarak yetişmeleri için yeterli olmaması, özel eğitime muhtaç çocukları tanımadıkları için nasıl davranacaklarını, nasıl eğitim vereceklerini bilememeleri söylenebilir. Katılımcılar yetiştirdikleri özel eğitim öğretmenlerinin teorik olarak yeterli olduğunu ancak uygulamada eksikliklerinin olabileceğini ifade etmişlerdir. Bunun yanında özel eğitim alanında alt dallarınında olması alan bilgilerinin bazı noktalarda eksik olmasına neden olduğunu da vurgulamaktadır. Ayrıca katılımcılar KPSS sınavının içeriğinin programla uyumlu olmaması nedeniyle uygun bulmuyorlar.Genel olarak bakıldığında katılımcılar özel eğitim öğretmenliğine en uygun adayların yine özel eğitim bölümlerinden mezun olanların olduğu sonucuna ulaşmaktadırlar. Ayrıca bu bölümlerden de mezun olanların eksikliklerinin olabileceğini ama bu eksikliklerin hizmet içi eğitimlerle karşılanabileceği düşünülmektedir. Ancak bu çalışma da katılımcıların hiç bir şekilde sınıf öğretmenlerinin ya da başka alanlardan mezun olanların bu alanda öğretmenlik yapmasını uygun bulmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Bu araştırmanın sonuçları ışığında ve literatür dikkate alındığında özel eğitim bölümlerinden mezun olmayanların özel eğitim öğretmeni olarak atanması uygun gözükmemektedir. Ancak sınıf öğretmenleri ile koordineli çalışması da öğretimsel ve mesleki tecrübeler açısından gerekliliktir (Bouck, 2007).Bu bulgular ışığında aşağıdaki öneriler geliştirilebilinir:1. Özel eğitim öğretmenleri mutlaka alandan yetiştirilmelidir.2. Özel eğitim öğretmenleri hizmetleri süresince belli aralıklarla hizmet içi eğitime tabi tutulmalıdır.3. Sınıf öğretmenlerine böyle formasyon yüklenecekse lisans eğitim programları yeniden düzenlenerek yan alan çalışmaları yapılmalıdır.

Details

Language :
English
ISSN :
24589489, 10821112, and 13035134
Database :
OpenAIRE
Journal :
Journal of Human Sciences
Accession number :
edsair.issn24589489..75b0c0a5efc6dd180e9ff77c1eb8afc1