Back to Search Start Over

Omar Nasūhi Bilmen’s Foundation Faith of the Hereafter

Authors :
Murat Akin
Source :
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Vol 21, Iss 39, Pp 93-116 (2019), Volume: 21, Issue: 39 93-116, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Publication Year :
2019
Publisher :
Sakarya University, 2019.

Abstract

Kur’ân-ı Kerîm’de açıkça beyan edilen ve İslâm inanç esasları arasında önemli bir yer teşkil eden âhirete iman prensibi, İslâm mezhepleri ve şahısları tarafından ittifakla kabul edilmekle beraber farklı argümanlarla temellendirilmiştir. Bu bağlamda Ömer Nasuhi Bilmen, âhiret inancını aklî ve naklî delillerle temellendirmeye çalışmıştır. Nakilden hareketle bakıldığında ölüm ve âhiret kaçınılmaz bir son olarak kabul edilmiştir. Aklî açıdan ise âhiret hayatının varlığı imkân dâhilinde olup imkânsız bir durum olarak değerlendirilmemiştir. İmkân dâhilinde olan bir durum hakkında sahih bir nass var ise ona inanılması ise bir prensip olarak kabul edilmiştir. Diğer taraftan sırf naklî yolla öğrenilebilecek bir meselede sırf aklî delil istenmesi doğru bir yaklaşım olarak kabul edilmemiştir. Dolayısıyla âhirete iman, sırf naklî delil ile öğrenilebilecek bir husus olduğundan bu konuda hem aklî hem de naklî delil beraber istenmelidir. Ayrıca hikmet-i ilâhiyye, adl-i ilâhî ve kudret-i ilâhiyye açısından bakıldığında ölümden sonra bir hayatın varlığı mümkün ve caiz olarak kabul edilmiştir. Zira âhiretin olmasıyla bu dünya, bu dünyanın olmasıyla da âhiret bir anlam kazanmaktadır.<br />Explicitly declared in the Qur’ān and important place among the principles of Islamic faith hereafter, with accepted by the Islamic sect on individuals based on different arguments. In this context, Bilmen tried to base his belief in the Hereafter with reason and revelation. From revelation viwed, the existence of death and the hereafter is recognized as an inevitable end. From the reason point of view, the existence of the hereafter is not considered as an impossible situation. About a situation possibly if have a right revelation, believe in that accepted as a principle. On the other hand in a matter that can only be learned through revelation, solitary reason evidence is be requested not considered o correct approach. Therefore, faith in the hereafter is a matter that can only be learned by revelation, so both reason and revelation evidence should be asked together. Also in terms of the wisdom of God, justice of God and force of God considering, the existence of life after death has been recognized as possible and permissible. Because this world gains a sense with the presence of the hereafter and so hereafter gains a sense with the presence of this world.

Details

Language :
Arabic
ISSN :
13046535 and 21469806
Volume :
21
Issue :
39
Database :
OpenAIRE
Journal :
Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Accession number :
edsair.doi.dedup.....b6675fe59c0e78c7345931e6ea683386