Back to Search
Start Over
Maẓālim Court Cases During The Reign Of Mamluk Sultan Barquq
- Source :
- Issue: 43 289-314, Eskiyeni
- Publication Year :
- 2020
- Publisher :
- Anadolu İlahiyat Akademisi, 2020.
-
Abstract
- Bu makalenin amacı, Berkuk döneminde halkın hangi konulardaki şikâyetlerini mezâlim mahkemesine taşıdığı, devlet ricâlinin halkla yaşadığı sorunları ve dava sonuçlarında verilen cezaları ortaya koymaktır. Eyyûbîlerin devlet teşkilatı geleneğini tevarüs eden Memlüklerde tarihçiliğin oldukça gelişmiş olması, her ne kadar mahkeme kayıtları elimizde olmasa da mezâlim davalarıyla ilgili çalışma imkânı sunmaktadır. Özellikle güçlü Memlük sultanları dönemlerinde mezâlime dair kayıtlarda artış olduğu gözlerden kaçmamaktadır. Bunun önde gelen örneklerinden biri de Bahrî Memlükler dönemini sona erdirerek Burcî Memlükler dönemini başlattığı kabul edilen Sultan Berkuk dönemidir. Sultan Berkuk, selefleri gibi mezâlim oturumlarıyla yakından ilgilenmiş ve yaptığı iki düzenlemeyle de dikkat çekmiştir. Bu düzenlemelerden birincisi, mezâlim oturumlarının yapıldığı binanın değiştirilmesidir. 784 (1382) yılında tahta çıkan Berkuk, 789 (1387) yılına kadar Muhammed b. Kalavun döneminden beri kullanılan dârüladl binasında mezâlim oturumlarına başkanlık yapmış, ancak daha sonra el-Istablü’s-Sultânî’de söz konusu oturumlar tertip edilmeye başlanmıştır. Kaynaklar bu düzenlemenin neden yapıldığına dair bir bilgi aktarmamaktadır. Bununla birlikte yapılan düzenlemenin devlet ricâlini baskı altına aldığına dair değerlendirmelerde bulunmuşlardır. Mekânda yapılan bu değişim, halkın daha kolay bir şekilde şikâyetlerini mahkemeye ulaştırmasına vesile olmuştu. Bu durum göz önüne alındığında, söz konusu düzenlemeyle sultanın devlet ricâlini kontrol altında tutmak ve onlara tahakküm etmek arzusunda olduğu akla gelmektedir. Ancak özellikle saray çevresinde görevli üst düzey rütbeli emîrler hakkında sadece bir mezâlim davası tespit edilmiştir. O da yargılama neticesinde beraat etmiştir. Bu dönemde mezâlimde yargılanan emîrler, çoğunlukla Kahire dışındaki bölgelerde görevli ve düşük rütbeliydi. Bununla birlikte ilmiye sınıfında durum biraz farklıdır. Öncelikle, hakkında mezâlim davası açılan ilmiye sınıfı mensuplarının biri hariç hepsinin bir görevi mevcuttu. Bunların önemli kısmının da Dımaşk Şâfiî kâdılkudâtlığı, Kahire Mâlikî kâdılkudât nâibliği, İskenderiye Mâlikî kâdılkudâtlığı, Siryakus hankahı şeyhüşşuyûhluğu ve Kavsun hankahı şeyhüşşuyûhluğu gibi adlî veya dinî üst düzey bir göreve sahip olduğu görülmektedir. Yargılama sonucu onların görevlerinden azledildiği de göz önüne alındığında, mezâlim oturumlarının halka daha açık hale getiren mekân değişikliğinin ilmiye sınıfına yönelik bir hamle olduğuna dair bir kanaat ortaya çıkmaktadır. Ancak burada akla gelen bir diğer husus, üst düzey ümerâ sınıfının halkla arasında iyi ilişkiler geliştirmeyi başararak mezâlim oturumlarının mekânına dair yapılan değişiklikten daha az etkilenmesidir. Yine ilmiye sınıfı aleyhine açılan davalarda ümerâyla iş birliğinin olup olmadığının da araştırılması, askerî sınıfın bu şekilde kontrol altında tutulduğunu düşündürmektedir.Berkuk’un mezâlim oturumlarına dair ikinci düzenlemesi oturum günlerinin değiştirilmesi olmuştur. Berkuk, on altı yıllık iktidarı boyunca oturumların günlerini üç kez değiştirmiştir. Kuruluşundan itibaren Memlüklerde mezâlim oturumlarının pazartesi ve perşembe günleri toplanması âdetti. Berkuk bunu pazar ve çarşamba günleri olarak değiştirmiştir. Bu ilk değişikliğin kesin tarihi bilinmemektedir. Daha sonra 797 (1395) yılından itibaren salı ve cumartesi günleri mahkeme toplanmıştır. Tarihçiler, Sultanın pazar ve çarşamba günlerini emîrlerle eğlenceye ayırması dolayısıyla böyle bir değişikliğe gittiğini belirtmektedirler. Yani onlara göre, mezâlim oturumlarından bir gün sonra Sultan, emîrlerle eğlenmek için bu şekilde bir tasarrufta bulunmuştur. Ancak bu izahât, yeterince mantıklı görünmemektedir. Üçüncü değişiklik ise salı ve cumartesi günlerine ilave yapılmak suretiyle cuma günü öğleden sonra oturumların düzenlemesi şeklindedir. Bu değişiklik sultanın iktidarının son yılına rastlamaktadır. Muhtemelen Sultan, halkla olan ilişkisini daha da artırmak amacıyla mezâlim oturumlarını üç güne çıkarmış olmalıdır. Berkuk döneminde tespit edilen yirmi iki davanın onu ilmiye, dokuzu askerî sınıf mensupları aleyhinedir. Geriye kalan üç dava da Hıristiyan asıllı mühtediler aleyhinedir.<br />The purpose of this article is to present the issues about which people applied to the maẓālim court, the problems that occured between statesmen and people, and the sentences imposed by the court in the Barquq period. The fact that Mamluks, who inherited the Ayyubid state tradition, were advanced in historiography enables the study of maẓālim court cases, even though we do not have the court records. The increase in records about maẓālim courts especially during the reigns of relatively more powerful Mamluk sultans is noteworthy. One example of this is Sultan Barquq, who is regarded as the sultan who ended the Bahri Mamluk period and ushered in the Burji Mamluk period. Sultan Barquq, like his predecessors, had been very interested in the maẓālim courts and instituted two important changes. The first of these was to change the building in which the court sessions were held. Barquq, who ascended to the throne in 784 (1382), presided over the court until 789 (1387) in the daruladl building that was used since the Muhammad b. Qalawun period, but later the court started convening in al-Istabl al-Sultani. Sources do not tell anything about why this change was made. However, there are commentaries about how this change put pressure on statesmen. This change in location made it easier for the people to bring their cases to the court. One can think that the sultan instituted this to keep statesmen under his control and to dominate them. However, one can only find one court case against a high ranking emir close to the palace and that one amir was acquitted after trial. Amirs who were tried in maẓālim in this period were usually from districts outside of Cairo and lower ranking. However, the situation is different when it comes to the scholarly class. First, among the scholars against whom there was a maẓālim court case, all but one had a position. A huge chunk were in positions of high religious and legal authority like Shafi’i Chief Justice of Damascus, Maliki Deputy Chief Justice of Cairo, Maliki Chief Justice of Alexandria, Chief Sheikh of Siryakus, and Chief Sheikh of Qawsoon, and so on. When one also considers the fact that these people lost their positions as a result of these trials, the idea that this change in location was a move against the scholarly class gains weight. However, another issue that comes to mind is that high ranking amirs may have managed to improve their relations with the people, which may have made them less affected by the change. Also, the fact that cases against the scholarly class involved investigations as to whether they had been collaborating with the amirs makes one think that the military class was kept in check through this process. The second adjustment that Barquq did to the maẓālim courts was the change to the session days. During his sixteen year reign, Barquq changed the court days three times. Since its inception, the Mamluks traditionally held their maẓālim court sessions on Mondays and Thursdays. Barquq changed this to Sundays and Wednesdays. The exact date of this first change is not known. Later, from 797 (1395) onwards, the court began convening on Tuesdays and Saturdays. Historians say that the sultan did this change because he spared Sunday and Wednesdays to entertainment with the amirs. According to them, the sultan did this change to spend the day after the court day with entertainment with the amirs. However, this explanation does not seem very plausible. The third change was to add sessions on Friday afternoon as a supplement to Tuesday and Saturday. This change coincides with the last year of the sultan’s reign. The sultan probably increased the number of days of the maẓālim courts in order to improve his relationship with the people. Of the twenty-two cases found in the Barquq period, ten were against scholars and nine against members of the military class. The remaining three were against converts of Christian origin.
Details
- Language :
- Turkish
- ISSN :
- 13066218 and 26368536
- Database :
- OpenAIRE
- Journal :
- Issue: 43 289-314, Eskiyeni
- Accession number :
- edsair.doi.dedup.....31305dcc079ab6b6d66a0d9d53cbb074