Yüksek hacimli bir kanser merkezinde uterin leiomyosarkomlu 37 olgunun analizi

Uterin leiomyosarkomun (ULMS) klinikopatolojik özelliklerini, tedavi yöntemlerini, sağkalım özelliklerini ve prognozunu değerlendirmek.Gereç ve Yöntem: Ocak 1998 ile Ekim 2012 arasında ULMS tanısıyla tedavi verilen tüm hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Dışlama kriterleri sonrasında toplam 37 kadın çalışmaya dahil edildi. Toplam sağkalım (TS) ve progresyonsuz sağkalım (PS) ile ilişkili risk faktörlerini belirlemek üzere tek değişkenli ve çok değişkenli analizler yapıldı.Bulgular: Hastaların çoğunda evre 1 hastalık mevcuttu (IA, n=9 (%24,3); IB, n=23 (%62,1)). Hastaların hepsine total abdominal histerektomi ve bilateral salpingo-ooforektomi yapıldığı görüldü. Ek olarak, sadece pelvik ve hem pelvik hem paraaortik lenfadenektominin sırasıyla 5 (%13,5) ve 8 (%21,6) hastada uygulanmış olduğu belirlendi. Adjuvan tedavi 27 (%72,9) hastaya uygulanmıştı. Adjuvan tedavi almayan hastalar evre 1 idi. Beş (%13,5) hastada rekürrens saptandı. Ortanca takip periyodu 71 (1-158 ay aralığında) ay olarak bulundu. Tüm hastalar için 5-yıllık PS ve TS oranları sırasıyla %68 ve %74 olarak belirlendi. Evre 1 ve >= evre 2 hastalarda 5-yıllık TS oranları sırasıyla %82 ve %27 idi. Çok değişkenli analizde evre 1 hastalık, PS (Odds oranı (OO) 10,955, %95 güven aralığı (GA) 1,686-71,181, (p=0,012)) ve TS (OO %57,429, 95 GA 3,287-1003,269, (p=0,006)) için tek bağımsız belirleyici olarak bulundu. Sonuç: ULMS'li hastalarda, ekstensif cerrahi, prognozla ilişkili değildir ve evre 1 hastalık sağkalım için tek bağımsız prognostik faktördür
To evaluate the clinicopathologic characteristics, treatment methods, survival, and prognosis of uterine leiomyosarcoma (ULMS). Materials and Methods: All patients with ULMS who were treated between January 1998 and October 2012 were retrospectively reviewed. A total of 37 women who met the inclusion criteria were included in the present study. Univariate and multivariate analyses were used to identify the risk factors for overall survival (OS) and progression-free survival (PFS).Results: The majority of patients had stage 1 disease (IA, n=9 (24.3%); IB, n=23 (62.1%)). All patients underwent total abdominal hysterectomy and bilateral salpingo-oophorectomy. Additionally, only pelvic, and pelvic plus para-aortic lymphadenectomy was performed in 5 (13.5%) and 8 (21.6%) women, respectively. Adjuvant treatment was administered to 27 (72.9%) patients. Patients who did not receive adjuvant therapy had stage 1 disease. Recurrences occurred in 5 (13.5%) patients. The median follow-up period was 71 months (range 1-158 months). The 5-year PFS and OS rates were 68% and 74%, for all patients. The 5-year OS rates for women with stage 1 and >= stage 2 disease were 82% and 27%, respectively. Multivariate analysis confirmed stage 1 disease as the only independent predictor of both PFS (Odds ratio (OR) 10.955, 95% confidence interval (CI) 1.686-71.181, (p=0.012)) and OS (OR 57.429, 95% CI 3.287-1003.269, (p=0.006)).Conclusions: Extensive surgery is not associated with prognosis and stage 1 disease is the only independent good prognostic factor for survival in patients with ULMS