Back to Search
Start Over
Rekabetin korunması hakkında kanunda öngörülen yasaklayıcı hükümler ve bu hükümlere aykırı sözleşme ve teşebbüs birliği kararlarının geçersizliği
- Publication Year :
- 1999
- Publisher :
- Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1999.
-
Abstract
- Piyasa ekonomisi sisteminin temelini, "rekabet" kavramı oluşturur. Piyasa sisteminin etkin bir şekilde işlemesi ve kendisinden beklenen yararları gerçekleştirmesi, ancak piyasalarda rekabet ortamının yaratılması halinde mümkün olabilir. Bu ise, rekabetin kendi kendini tahrip eden özelliği karşısında, ancak rekabetin hukuken korunması suretiyle sağlanabilir. İşte bu amaçla öngörülen Rekabet Hukuku da, piyasadaki rekabeti koruyan ve teşvik eden düzenlemeler içerir. Rekabet Hukuku, piyasa ekonomisinin hukuki alt yapısı ve güvencesi sayılır. Rekabet Hukuku, piyasa ekonomisini benimsemiş olan ülkelerde uzun yıllardan beri uygulanıyor olmasına karşılık, ülkemizde bu hukukun uygulamaya konması oldukça yenidir. Bu nedenle, henüz, ne bu hukukun muhatabı olacak olan teşebbüslerin, ne de bu hukuku uygulayacak olan hukukçuların, konuya tam anlamıyla vakıf oldukları söylenemez. Oysa Rekabet Hukukunun iktisadi hayat açısından gösterdiği önem ve uygulanma alanının genişliği dikkate alındığında, bunun önemli bir eksiklik olduğu söylenebilir. Hatta Kanun'da yer alan hükümler incelendiğinde, bu eksikliğin aynı zamanda tehlikeli sonuçlara da yol açabileceği iddia edilebilir. Zira Kanun, yaygın olarak uygulanabilirliği dışında, oldukça etkin ve caydırıcı yaptırımlar içermektedir. Üstelik bu yaptırımların sadece İdare Hukuku değil, aynı zamanda Özel Hukuk boyutu bulunmakta ve bunların kendiliğinden uygulanabilme özellikleri, ticari yaşam ve hukuk güvenliği açısından potansiyel tehdit oluşturmaktadır. Dolayısıyla, Rekabet Hukukundan doğan yükümlülüklerin ve bu yükümlülüklere aykırı davranmanın hukuki sonuçlarının bilinmesi, büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, Kanun'da yer alan yasaklayıcı hükümlerin kavramsal çerçevesinin çizilmesi ve bu yasaklayıcı hükümlere aykırı hukuki işlemlerin tabi olacağı geçersizlik yaptırımının tespit edilmesidir. Dolayısıyla çalışmamızın, Rekabet Hukuku, ve Özel Hukuku temel alan iki boyutunun bulunduğu söylenebilir. İnceleme, esas itibarıyla Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve buna dayanılarak çıkarılan mevzuat çerçevesinde yapılacak olmakla birlikte, özellikle Rekabet Hukuku boyutuna ilişkin yeterli bilgi birikimi ve uygulamanın bulunmaması, mehaz teşkil eden Avrupa Birliği Hukukundan faydalanılmasını zorunlu kılmaktadır. Tezimiz üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, biri genel anlamıyla Rekabet Hukukunu, diğeri ise, Türk Hukuku bağlamında Rekabet Hukukunu inceleyen iki kısımdan ibarettir. İlk kısımda, hukukumuz açısından yeni bir hukuk dalı olduğu göz önünde tutularak, Rekabet Hukuku ile ilgili bazı genel açıklamalarda bulunulmuş ve özellikle, Rekabet Hukukunun genel hukuk içerisindeki yerinin ve Özel Hukukla olan münasebetinin açıklanmasına çalışılmıştır. İkinci kısımda ise, değerlendirmeler ağırlıklı olarak iç hukuk çerçevesinde yapılmış ve Türk Hukuku açısından Rekabet Hukukunun neyi ifade ettiği, hangi alana ilişkin kurallar öngördüğü irdelenmiştir. İkinci bölüm, Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'da öngörülen maddi anlamda yasaklayıcı rekabet kurallarını konu almaktadır. Rekabet Hukukunun esası olduğunu söyleyebileceğimiz bu bölümde, Kanun'da yer alan yasaklayıcı hükümler sırasıyla açıklanmakta; daha doğru bir deyimle, yorumlanmaktadır. Hemen belirtelim ki, burada yasaklayıcı hükümler, uygulama değil, kavramsal boyutlarıyla ele alınmakta ve bu hükümlerin, Kanun'un ruhu ve Avrupa Birliği Hukuku uygulamasında geliştirilen ilkeler ışığında yorumlanmasına çalışılmaktadır. Fakat bu yapılırken, sadece meselenin teorik ve kavramsal boyutu ile yetinilmemiş ve uygulamada karşılaşılması muhtemel bir takım sorunlara da işaret edilmiştir. Ayrı bir inceleme konusu teşkil eden, Rekabet Hukuku ile Fikri/Sınai Hukukun kesişme alanı ise, tamamen tezimizin kapsamı dışında bırakılmıştır Üçüncü bölümde ise, yasaklayıcı hükümlere aykırı hukuki işlemlerin tabi olduğu geçersizlik yaptırımı ele alınmaktadır. Kanun, rekabet yasaklarına aykırı eylem ve işlemleri esasen idari bir takım yaptırımlara tabi tutmuştur. Bununla birlikte, Rekabet Hukukunun Özel Hukuka ait yönü, bu yasakların ihlal edilmesi halinde, Özel Hukuka ait neticelerin doğmasını da kaçınılmaz hale getirmektedir. Bu özel hukuk neticelerinin en önemli ve etkili olanı, kanımızca geçersizlik yaptırımıdır. Özellikle yasaklayıcı hükümlerin kapsamına girebilecek hukuki işlemlerin çeşitliliği ve yaygınlığı göz önünde tutulursa, bu yaptırımın ne derece önemli olduğu kendiliğinden anlaşılacaktır. Ayrıca, Kanun'da geçersizlik yaptırımının açık ve sistemli bir şekilde düzenlenmemiş olması ve düzenlemenin bir takım eksiklikler içermesi, geçersizliğe ilişkin olarak yapılacak incelemenin önemini artırmaktadır.
Details
- Language :
- Turkish
- Database :
- OpenAIRE
- Accession number :
- edsair.dedup.wf.001..0bdd027aeb9fa02b13106eb35ed7bd3e