Back to Search
Start Over
Hakim durumun fahiş fiyat yoluyla kötüye kullanılması
- Publication Year :
- 2015
- Publisher :
- Altınbaş Üniversitesi, 2015.
-
Abstract
- YÖK Tez No: 391139 Yüksek Lisans Tez konusu olan Hakim Durumun Fahiş Fiyat Yoluyla Kötüye Kullanılması büyük ölçüde Türk Rekabet Kurulu kararları çerçevesinde incelenmiştir. Konuya ışık tutmakta yardımcı olduğu ölçüde ABD ve AB uygulamalarına da yer verilmiştir. İncelemelerimizde genel olarak Hakim Durum ve Kötüye Kullanma konularına yer verilmemiş, özel olarak fahiş fiyat konusunun gerektirdiği ölçüde değinmekle yetinilmiştir. Böylece tezin sınırları, tez konusu ile sınırlı tutulmaya çalışılmıştır. Bu çerçevede fahiş fiyat incelemelerinin rekabet hukuku kapsamında soruşturulmasının hem ABD hem AB hem de Türk Hukuku'nda istisnai bir durum olduğu tespit edilmiştir. Rekabet Otoriteleri fahiş fiyata özellikle fiili veya yasal tekel, ya da doğal tekel hallerinde müdahale etmektedirler. Rekabet Otoriteleri fahişliğin tespitinin çok zor olduğunu kabul etmekle beraber EDT (ekonomik değer testi) denilen bir test ile sonuca ulaşmaya çalışmaktadırlar. EDT, iki aşamalı bir test olarak karşımıza çıkmaktadır. Birinci aşamada maliyetler ile fiyat karşılaştırılarak arada makul sayılamayacak bir fark olup olmadığını tespit etmektedirler. Ancak neyin makul olduğunu tespit etmekteki zorluklar daha fazla incelemeyi zorunlu kılmaktadır. EDT' nin ikinci aşamasında ise teşebbüsün fiyatları rakiplerle mukayese edilmektedir. Ancak teşebbüsün tekel durumunda olduğu düşünülecek olursa ilgili pazarda mukayese edebilecek bir rakip bulmak çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Bu durumda ise ekonomik ve hukuki çevresi birbiri ile benzer olan pazarlar araştırılmakta ve bu pazarlardaki benzer teşebbüslerle soruşturma konusu teşebbüs karşılaştırılmaktadır. Ancak hemen fark edileceği gibi ekonomik ve hukuki bakımdan birbirine benzeyen pazarlar bulmakta da ciddi sıkıntılar yaşanmakta, bu nedenle fahiş fiyatlar nedeniyle kötüye kullanma kararları çok zor verilebilmektedir. Rekabet Otoriteleri bu incelemeleri yaparken fahişlik tespit etseler bile bunun arızi bir durum olup olmadığını, teşebbüsün sistematik politikasının olup olmadığını da tespit etmek için fahiş fiyat uygulanan sürelerin ne kadar sürdüğünü araştırmaktadırlar. Çok kısa süreli yüksek fiyatlar kötüye kullanma olarak kabul edilmemektedir. İncelediğimiz kararlardan çıkan diğer bir sonuç ilgili piyasanın regüle bir piyasa olup olmamasıdır. Genellikle fiyatları regüle eden bir düzenleyici kurum varsa Rekabet Otoriteleri konunun çözümüne müdahil olmaktan kaçınmakta, çözümü sektörel düzenleyici kuruma bırakmaktadırlar. Yukarıda özetlediğimiz hususlar tüm ABD, AB ve Türk kararlarında aşağı yukarı aynı olmakla birlikte buna istisna teşkil eden tek bir karar bulunmaktadır. O da ceza ile sonuçlanan son Tüpraş kararıdır. Konuya müdahil olan bir düzenleyici kurul (EPDK) olmasına karşın Rekabet Kurulu %14-15 gibi bir yüksek fiyatın kriz döneminde 2,5 ay gibi kısa bir süre ile uygulanmasını kötüye kullanma saymıştır. The subject of the thesis; "Misuse of Dominant Position by Illicit Price" has, to a large scale, been studied within the frame of decisions of the Turkish Competition Authority. The US and EU enforcements have also been taken into account to an extent of the insight they have provided for the subject. The issues of Dominant Position and Misuse have not been the general point of emphasis within the scope of our studies, but rather, specifically, the reference towards the topic of illicit price has been contented with. Thus, the boundaries of the thesis have been aimed to be limited with the subject of the thesis. Within this framework, the inquiry of illicit price studies within the scope of the competition law has been ascertained to be an exceptional case within the USA, EU and Turkish Law. The Competition Authorities interfere with the illicit price, particularly in de facto or de jure monopoly or natural monopoly cases. The Competition Authorities, in addition to acknowledging the severe difficulty in identifying illicitness, are endeavouring to reach a conclusion via a test called EVT (economic value test). The EVT stands as a two-stage test. In the first stage, whether an unreasonable difference exists is determined through the comparison of costs and price. However, the difficulties in determining what is corresponded with reasonable requires further investigation. In the second stage of EVT, on the other hand, the prices of the enterprise is compared with its competitors. However, if the enterprise is to be considered to be in a state of monopoly, more often than not, finding a competitor for comparison within the related market is impossible. In such case, markets with similarities in terms of economic and legal environment are surveyed and the similar enterprises within the abovementioned markets and the enterprise subject to investigation are compared. However, as it can instantaneously be recognised, significant difficulties are experienced in finding similar markets, therefore the rendering of decisions on misuse on the basis of illicit prices is quite a challenge. Despite the cases, where the Competition Authorities detect illicitness within the process of these investigations, said authorities also investigate the duration of the illicit price imposed period to determine whether this is an incidental case or whether it is a systematic policy of the enterprise. Very short-termed high prices are not considered as misuse. Another result obtained from the decisions analysed is whether the related market is a regulated market. In general, in case of existence of a regulatory body, which regulates the prices, the Competition Authorities abstain from interfering with the settlement of the matter, handing over the settlement of the issue to the sectoral regulatory body. Notwithstanding the more or less similarity of the above summarised matters in all of the decisions of USA, EU and Turkey, there exists a single decision, which constitutes an exception. This is the latest Tüpraş decision, which was concluded with a penalty. Despite the involvement of a regulatory body (EMRA) to the issue, the Competition Authority has regarded the implementation of a high price of 14-15% during the crisis period for a short period of time, comprised of only 2.5 months.
Details
- Language :
- Turkish
- Database :
- OpenAIRE
- Accession number :
- edsair.dedup.wf.001..074ff9f22b7d59cb0e354517d6818331