Renal Nakil Sonrası Profilaksi Altında Gelişen Hepatit B Virüsü Enfeksiyon Olgusu.

Giriş: Organ nakli bekleyen hasta sayısı her yıl giderek artmaktadır. Hepatit B pozitif olan bireylerin organ vericisi olabilmesi umut vadedicidir. Ancak hepatit B virüsünün (HBV) bulaşma riski bir sorun olmaya devam etmektedir. Standart donörlerle karşılaştırıldığında benzer uzun vadeli sonuçlara rağmen bu durum özellikle hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) pozitif donörler için geçerlidir. HBV bulaşma riskini azaltmak için donör riskinin değerlendirilmesi, alıcının aşılanması, uygun immünosüpresif rejim planlanması, profilaktik tedavinin optimize edilmesi ve nakil sonrası izlem gibi kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Olgumuz uygun profilaktik tedaviye ve aşılanmaya rağmen renal nakilden 8 sene sonra gelişen HBV enfeksiyonunu göstermektedir. Olgu: Bilinen hipertansiyon, nörojenik mesane, kronik böbrek yetmezliği (KBY), paratiroid adenom tanıları olan 48 yaşında kadın hastaya Aralık 2015 yılında eşinden renal nakil yapılmıştır. Rutin kullandığı ilaçlar içinde takrolimus, mikofenolik asit, prednisolon vardır. Donörde HBV enfeksiyonu olması nedeniyle nakil hastası HBV için aşılanmış ve 2015 yılında entekavir 1x0,5 mg oral başlanmıştır. Hasta dış merkezde belli aralıklarla karaciğer fonksiyon testleri, HBsAg ve HBV-DNA ile takip edilmiş ve takiplerinde bu değerler normal sınırlarda seyretmiştir. Kasım 2021 yılında tetkiklerinde kreatinin 1,48 mg/dl ve GFR 42 ml/dk olması üzerinde entekavir günaşırı 0,5 mg olarak düzeltilmiştir. Kasım 2023 yılında yapılan tetkiklerinde HBV-DNA 9412 IU/ml, anti-HBs 128 mIU/ml, HBc IgG negatif, HBsAg negatif, HBeAg negatif, anti-HBe negatif olarak saptanmıştır. Hastanın mevcut tedaviye rağmen HBV-DNA pozitifleşmesi ve KBY olması nedeniyle tedavisi tenofovir alefenamid 1x25 mg peroral olarak değiştirilmiştir. Bir ay sonra rutin kontrolünde HBVDNA saptanmamış ve karaciğer enzim değerlerinin normal bulunmuştur. Hasta mevcut tedavi ile kontrol altında devam etmektedir. Sonuç: Donördeki HBV enfeksiyonu, alıcı için bir risk faktörü olmasına rağmen donör ve alıcının HBV durumuna dikkat edilerek ve önleyici tedavi kullanarak HBV enfeksiyon riski en aza indirilebilir. Önceden HBV öyküsü olmayan ve donör HBV pozitif olan nakil hastaları aşılamadan ve profilaktik tedaviden bağımsız olarak de novo enfeksiyon gelişimi riski ve hızlı müdahale şansını yakalamak açısından yakından takip edilmelidir. HBsAg negatif olmasına rağmen HBV-DNA pozitifliğinin görülebileceği akılda tutulmalı ve HBV-DNA değerleri şüphe halinde yakın takip edilmelidir. Ayrıca KBY olan hastalarda, nefrotoksik olmaması ve ilaç doz düzenlenmesi gerektirmemesi nedeniyle tenofovir alafenamidin uygun bir seçenek olduğu aklında tutulmalıdır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]