10 results on '"yaratıcı yıkım"'
Search Results
2. Borsalarda Gelişimin Göstergesi Olarak İşleme Kapanma: Schumpeteryan Bir Bakış Açısı
- Author
-
Furkan Emirmahmutoglu and Yasin Erdem Çevik
- Subjects
i̇şlem sırası kapanma ,gönüllü i̇şleme kapanma ,zorunlu i̇şleme kapanma ,yaratıcı yıkım ,delisting ,involuntary delisting ,voluntary delisting ,creative destruction ,Finance ,HG1-9999 - Abstract
Bu çalışmanın temelini, Schumpeteryan görüş oluşturmaktadır. Bu çalışmada işleme kapanma kavramı Schumpeteryan görüş kapsamında ‘gelişmişliğin bir göstergesi’ olarak ele alınmıştır. Yenilikçi ekonomilerin temelinde şirketlerin yaratıcı yıkımının bulunduğunu savunan çalışmada, ülkeler arasındaki hukuki farklılığın ve finansal gelişmişliğin borsalarda yaşanan işleme kapanmalar üzerine olan etkisi araştırılmıştır. Bu ilişkinin test edilerek ortaya konulması, işlem sırası kapanan şirketler ile bu şirketlerden diğer işletmelere aktarılan kaynakların iyi kavranması açısından önemlidir. Araştırma dönemi 2006-2016 yıllarıdır. 45 borsanın dahil edildiği analiz sonuçları, ülkeler arasındaki hukuki farklılığın işleme kapanmaya olan etkisini belirgin bir şekilde ortaya koyarken; büyük ve likit borsalarda daha fazla işleme kapanma yaşandığı görülmektedir. Konu, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke ayrımında incelendiğinde, gelişmekte olan ülkelerdeki hukuki düzenleme ve uygulamaların genel kalitesi ve finansal gelişmişlik, işleme kapanma açısından önem arz ederken; gelişmiş ülkeler için küçük yatırımcının korunması, ülkenin daha yenilikçi bir ekonomiye sahip olması gibi detaylar önem kazanmaktadır. Çalışmadan elde edilen bulgular, yaratıcı yıkımın, borsaların gelişimi açısından da önemli olduğunu destekler nitelik taşımaktadır.
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
3. SCHUMPETER'İN KAPİTALİZM ANALİZİ ÜZERİNE YÖNTEMSEL VE TEORİK BİR DEĞERLENDİRME.
- Author
-
BAŞ-DİNAR, Gülenay
- Abstract
Copyright of Omer Halisdemir Universitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Dergisi is the property of Omer Halisdemir University, Faculty of Economics & Admistrative Sciene and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
4. Innovation in The European Union Within The Framework of The Theory of Creative Destruction: An Overview After The Global Financial Crisis 2008
- Author
-
Altuğ Günar and Seyhun Doğan
- Subjects
schumpeter ,creative destruction ,innovation ,entrepreneurship ,european union ,yaratıcı yıkım ,yenilik ,girişimcilik ,avrupa birliği ,Finance ,HG1-9999 - Abstract
Innovations are vital for economic development. Schumpeter, the famous economic theorist who drew attention to the innovation activities, was the first to reveal that capitalism has a structure that realizes development through innovations. Along with the 2000s, the European Union adopted a Schumpeterian approach and launched the Lisbon Strategy, however, this strategy has not been successful for various reasons. In this context, the Schumpeterian theory of “creative destruction” is well suited for evaluating innovation activities in the European Union. The main purpose of the study is to analyze the innovation activities in the European Union through research and development expenditures, business research and development expenditures, and the numbers of patent applications in the context of the theory of “creative destruction” put forward by Schumpeter. In this context, it was tried to reveal the Schumpeterian innovation capacity of the European Union between 2008 and 2018 in line with the data obtained from Eurostat. As a result of the study, it was concluded that innovation activities in the European Union could not fully realize the creative destruction effect and that there is a serious texture incompatibility in terms of economic structures within the EU member countries.
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
5. Dördüncü sanayi devriminin uluslararası ilişkilere sosyoekonomik etkileri
- Author
-
Turan, Kenan, Ergül Jorgensen, Feride Aslı, Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, and Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Subjects
International Relations ,Uluslararası İlişkiler ,Endüstri 4.0 ,Technological developments ,Ekonomik Büyüme ,Fourth Industrial Revolution ,Industry 4.0 ,Creative destruction ,Yaratıcı Yıkım ,Socio-economic impact ,Teknolojik Gelişme ,Dördüncü Sanayi Devrimi ,Inequality ,Economic Growth ,Technological Development ,Creative Destruction ,Industrial 4.0 ,Economic growth ,Eşitsizlik - Abstract
Sunduğu yenilikler itibariyle bir yaratıcı yıkım süreci olarak görülen dördüncü sanayi devriminin, uluslararası ilişkilere çeşitli sosyoekonomik yansımaları olacaktır. Yapay zeka, robotik, nesnelerin interneti, büyük veri ve bulut bilişim gibi beş temel dinamik ve 3d baskı tekniği gibi yardımcı bir dinamikten meydana gelen ve kısaca endüstri 4.0 olarak da ifade edilen dördüncü sanayi devrimi, bir endüstriyel dönüşüm sürecidir. Bununla birlikte dinamiklerinin her biri ve birlikte oluşturdukları akıllı fabrikalar ve otonom araçlar gibi temel çıktılarıyla dördüncü sanayi devriminin etki alanı oldukça geniştir ve endüstriyel alan ile sınırlı değildir. Sanayi sektörü haricinde tarım ve hizmet sektöründe yarattığı değişimlerle birlikte ele alınan dördüncü sanayi devriminin, bu çalışmada konu edilen başlıca etki alanları; ekonomi, toplum ve uluslararası ilişkiler olmuştur. Bir yaratıcı yıkım süreci olarak dördüncü sanayi devrimi, bir taraftan teknolojik gelişmeler ile artan üretkenlik sayesinde ekonomik büyümeyi sağlarken, bir taraftan da azalan istihdam ve artan eşitsizliklerle sosyoekonomik olumsuzluklara sebep olmaktadır. Ekonomik büyümenin yaratım, sosyoekonomik olumsuzlukların yıkım olarak ele alındığı bu sürecin sonunda yaratım yıkımı telafi edemeyecektir. Bu sebeple, halihazırda eşitsiz olan ulusiçi ve uluslararası yapı daha da eşitsiz hale gelecektir. Ulusiçi eşitsizliklerin şiddetlenmesiyle orta sınıfın, büyük bir kısmının alt sınıfa ve çok daha kısıtlı bir kısmının üst sınıfa yönelerek eriyeceği düşünülmektedir. Bu sosyoekonomik geçişin bir benzeri uluslararası sistemde de görülecektir. Orta büyüklükteki devletlerin, Wallerstein'dan mülhem yarı çevre ülkelerin, çoğunluğunun çevreye ve oldukça küçük bir kısmının merkeze kayacağı öngörülmektedir. Uluslararası sistemde yaşanan bu değişimle, güç kaymasının yaşanacağı ve bunun da merkez ile çevre ülkeler arasındaki bağımlılık ilişkilerini şiddetlendireceği görüşü savunulmuştur. Bununla beraber, dördüncü sanayi devriminin dinamiklerinin, özellikle bilişim sektöründeki küresel şirketleri, ekonomik ve politik olarak güçlendireceği ve hükümetlerden şirketlere güç kaymasının yaşanacağı ifade edilmiştir., The fourth industrial revolution, which is regarded as a creative destruction process in terms of innovations, will have various socioeconomic implications for international relations. The fourth industrial revolution, an artificial intelligence, robotics, internet of things, big data and cloud computing, as well as five basic dynamics and 3d printing techniques, which is an auxiliary dynamic phenomenon and is briefly referred to as industry 4.0, is an industrial transformation process. At the same time, the impact of the fourth industrial revolution is very broad and not limited to the industrial scope, with each of its dynamics and basic outputs such as smart factories and autonomous car that they form together. Economic, social and international relations have been the main scopes of effect of the fourth industrial revolution, which has been studied in conjunction with changes in the agricultural and service sector, other than the industrial sector. As a creative destruction process, the fourth industrial revolution, on the one hand, enables economic growth through technological developments and increased productivity, while on the other hand it causes socioeconomic negativities with decreasing employment and increasing inequalities. At the end of this process, in which economic growth is treated as creation and socioeconomic negatives is treated as destruction, creation can not compensate for destruction. For this reason, the already unequal national and international structure will become even more unequal. With the intensification of national inequalities, it is thought that the lower class of the middle class, the lower class and much more restricted part of the middle class will melt away from the upper class. This socioeconomic transition will also be seen in an international system. It is envisaged that the middle-sized states, the semi-periphery countries from Wallerstein, will encompass the majority of them to periphery, and a very small proportion of them to core. With this change in the international system, it has been argued that power shift will occur and this will exacerbate dependency relations between the center and peripheral countries. Nevertheless, it is stated that the dynamics of the fourth industrial revolution will emerge economically and politically, especially in global companies in the information technology sector, and that the power of the government will shift to company.
- Published
- 2018
6. Schumpeter ve Polanyi’nin kriz yaklaşımlarının karşılaştırılması
- Author
-
Tuncer Mühürdaroğlu, Fahriye Füsun and Uzunoğlu, Sadi
- Subjects
Double Movement ,Kriz ,Çifte Devinim ,Schumpeter ,Creative Destruction ,Yaratıcı Yıkım ,Polanyi ,Crisis - Abstract
Yüksek Lisans Tezi İktisadi düşüncede teorik arayışlar kriz dönemlerinde yoğunlaşmaktadır. 2008 krizi ile birlikte de iktisatta uzun süredir tartışmaya kapalı kabul edilen birçok konu yeniden tartışmaya açılmıştır. Birçok iktisatçıya göre, Büyük Buhran’dan beri bu derece yaygın ve uzun süren bir kriz görülmemiştir. Tartışmaya açılan konular arasında krizlerin öngörülebilirliği, dolayısıyla sebepleri ve çözüme yönelik politikalar başı çekmektedir. Buradaki en önemli soru, krize girmiş ekonomilerde devletin ekonomiye müdahale edip etmeyeceği ve müdahale ediyorsa bunun derecesi olmaktadır. Eldeki çalışmada krizlere yönelik bu sorular sorulurken iki büyük sosyal bilimcinin yapıtlarına dönülerek çözüm aranmıştır. Schumpeter ve Polanyi'nin seçilmelerinin sebebi, her iki iktisatçının da hem ana akım iktisadi literatürün dışında olmaları, hem de ekonomik açıklamaları sosyal bilimlerden ayrı düşünmemeleridir; diğer bir deyişle, her ikisi de iktisat teorisini salt ekonomik parametrelere indirgememektedirler. Bu çalışmada Karl Polanyi’nin Büyük Dönüşüm (The Great Tranformation) ve Joseph Schumpeter’in Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi (Capitalism, Socialism and Democracy) kitapları temel alınmış ve karşılaştırmaya gidilmiştir. Schumpeter için kapitalizm insanlığın ulaştığı en verimli ve üretken ekonomik yapıdır. Oysa Polanyi için piyasa toplumu olarak tanımladığı kapitalizm, doğal değildir ve insanlığa ve toplumsal dokuyu tahrip etmekte ve işleyişini bozmaktadır. Birbirlerine çok zıt pozisyonlara sahip olan Schumpeter ve Polanyi krizler konusunda ise özellikle de devletin ekonomiye müdahalesi konusunda ilginç şekilde birçok ortak noktaya sahiptir. Gerek 19. yy’daki, gerekse Büyük Buhran sonrası devlet müdahaleleri konusunda ortak çıkarımlar yapmış, ancak birbirlerine zıt yorumlar ortaya koymuşlardır. Her iki iktisatçı da hiçbir regülasyona tabi olmayan finansal piyasaların yol açtığı tehlikeler konusunda hemfikirdir. Abstract Theoretical investigations in economic thought increases in the periods of crises. In line with this general tendency, the 2008 crisis have instigated many discussions which had long been neglected. Many economists argued that there has not been any crisis with such extensity and duration since the Great Depression. While the most widely discussed topics are the predictability, reasons and policy solutions of economic crises, the key question is whether and to what extent the state should intervene to the economies which were affected by the crisis. In this study, discussions on economic crises have been reconsidered with reference to two prominent social scientists, Joseph Schumpeter and Karl Polanyi. The reasons of focusing on these two names are their peripheral position in the mainstream economics literature and their conceptualization of economic issues as parts of wider social processes, i.e. their rejection of reducing economic theory to economic parameters. This study is based on a comparative reading of Karl Polanyi’s The Great Transformation and Joseph Schumpeter’s Capitalism, Socialism and Democracy. According to Schumpeter, capitalism have been the most efficient and productive economic system which was achieved by humanity. Polanyi, on the other hand, conceptualizes capitalism with reference to market society and argues that this system as an unnatural one with disruptive impacts on humanity and social fabric. Although having opposite opinions on many grounds, Schumpeter and Polanyi’s accounts on economic crises interestingly converge on the role of state’s intervention in economic processes. They put forward similar arguments regarding state interventions in both 19th century and The Great Depression on the bases of different interpretations. Both economists agree on the negative consequences of unregulated financial markets.
- Published
- 2015
7. A comparison of the approaches to the crisis by Schumpeter and Polanyi
- Author
-
Tuncer Mühürdaroğlu, Fahriye Füsun and Uzunoğlu, Sadi
- Subjects
Double Movement ,Kriz ,Çifte Devinim ,Schumpeter ,Creative Destruction ,Yaratıcı Yıkım ,Polanyi ,Crisis - Abstract
Yüksek Lisans Tezi İktisadi düşüncede teorik arayışlar kriz dönemlerinde yoğunlaşmaktadır. 2008 krizi ile birlikte de iktisatta uzun süredir tartışmaya kapalı kabul edilen birçok konu yeniden tartışmaya açılmıştır. Birçok iktisatçıya göre, Büyük Buhran’dan beri bu derece yaygın ve uzun süren bir kriz görülmemiştir. Tartışmaya açılan konular arasında krizlerin öngörülebilirliği, dolayısıyla sebepleri ve çözüme yönelik politikalar başı çekmektedir. Buradaki en önemli soru, krize girmiş ekonomilerde devletin ekonomiye müdahale edip etmeyeceği ve müdahale ediyorsa bunun derecesi olmaktadır. Eldeki çalışmada krizlere yönelik bu sorular sorulurken iki büyük sosyal bilimcinin yapıtlarına dönülerek çözüm aranmıştır. Schumpeter ve Polanyi'nin seçilmelerinin sebebi, her iki iktisatçının da hem ana akım iktisadi literatürün dışında olmaları, hem de ekonomik açıklamaları sosyal bilimlerden ayrı düşünmemeleridir; diğer bir deyişle, her ikisi de iktisat teorisini salt ekonomik parametrelere indirgememektedirler. Bu çalışmada Karl Polanyi’nin Büyük Dönüşüm (The Great Tranformation) ve Joseph Schumpeter’in Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi (Capitalism, Socialism and Democracy) kitapları temel alınmış ve karşılaştırmaya gidilmiştir. Schumpeter için kapitalizm insanlığın ulaştığı en verimli ve üretken ekonomik yapıdır. Oysa Polanyi için piyasa toplumu olarak tanımladığı kapitalizm, doğal değildir ve insanlığa ve toplumsal dokuyu tahrip etmekte ve işleyişini bozmaktadır. Birbirlerine çok zıt pozisyonlara sahip olan Schumpeter ve Polanyi krizler konusunda ise özellikle de devletin ekonomiye müdahalesi konusunda ilginç şekilde birçok ortak noktaya sahiptir. Gerek 19. yy’daki, gerekse Büyük Buhran sonrası devlet müdahaleleri konusunda ortak çıkarımlar yapmış, ancak birbirlerine zıt yorumlar ortaya koymuşlardır. Her iki iktisatçı da hiçbir regülasyona tabi olmayan finansal piyasaların yol açtığı tehlikeler konusunda hemfikirdir. Abstract Theoretical investigations in economic thought increases in the periods of crises. In line with this general tendency, the 2008 crisis have instigated many discussions which had long been neglected. Many economists argued that there has not been any crisis with such extensity and duration since the Great Depression. While the most widely discussed topics are the predictability, reasons and policy solutions of economic crises, the key question is whether and to what extent the state should intervene to the economies which were affected by the crisis. In this study, discussions on economic crises have been reconsidered with reference to two prominent social scientists, Joseph Schumpeter and Karl Polanyi. The reasons of focusing on these two names are their peripheral position in the mainstream economics literature and their conceptualization of economic issues as parts of wider social processes, i.e. their rejection of reducing economic theory to economic parameters. This study is based on a comparative reading of Karl Polanyi’s The Great Transformation and Joseph Schumpeter’s Capitalism, Socialism and Democracy. According to Schumpeter, capitalism have been the most efficient and productive economic system which was achieved by humanity. Polanyi, on the other hand, conceptualizes capitalism with reference to market society and argues that this system as an unnatural one with disruptive impacts on humanity and social fabric. Although having opposite opinions on many grounds, Schumpeter and Polanyi’s accounts on economic crises interestingly converge on the role of state’s intervention in economic processes. They put forward similar arguments regarding state interventions in both 19th century and The Great Depression on the bases of different interpretations. Both economists agree on the negative consequences of unregulated financial markets.
- Published
- 2015
8. Friedrich Nietzsche'nin Joseph A.Schumpeter'in İktisat Düşüncesi Üzerindeki Etkisine Dair Bir Not = A Note on the Influence of Friedrich Nietzsche on the Economic Thought of Joseph A. Schumpeter
- Author
-
Ertuğrul KIZILKAYA
- Subjects
lcsh:Commerce ,lcsh:HB71-74 ,lcsh:Economic theory. Demography ,Girişimci ,lcsh:Economics as a science ,Nietzsche ,Schumpeter ,lcsh:Business ,Creative destruction ,Yaratıcı yıkım ,lcsh:HB1-3840 ,lcsh:HF1-6182 ,Entrepreneur ,lcsh:HF5001-6182 - Abstract
The more original and provocative these which Joseph A. Schumpeter (1883-1950) developed in his work is that an heroic individual, the creative entrepreneur is the innovator of the dynamic economic system. This is the greatest personality who introduces new abilities to the productive forces of the economy. In this context, Nietzsche's thoughts have many similarities with those of Schumpeter's. On the other hand, there is a Nietzschean creative element in the vision of Schumpeter. As time passed, this element has been transformed into a more coherent analytical proposition to understand the very nature of the economic phenomenon. Despite the untestable character of some Schumpeterian analytical propositions, like the obsolescence of the entrepreneur or the danger of the decline of capitalism, we could have tolerance towards them in a rationally justified manner.
- Published
- 2004
9. Comparison of theory of technological development by David Ricardo with Joseph Alois Schumpeter
- Author
-
Ardor, Hakan Naim, Varlık, Serdar, and Hitit Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümü
- Subjects
Teknolojik Gelişme ,İş Çevrimleri ,Makine Kullanımı ,Yaratıcı Yıkım ,İcat-Yenilik-Yenilik Kümelenmesi - Abstract
Bu çalışmada teknolojik gelişmeyi, makine kullanımı biçiminde ele alan David Ricardo ile icat, yenilik, yenilik kümelenmesi ve yaratıcı yıkım süreci içerisinde değerlendiren Joseph Alois Schumpeter’in teknolojik gelişme kuramları, karşılaştırmalı bir biçimde incelenmiştir. Çalışma kapsamında Ricardo ve Schumpeter’in teknolojik gelişme kuramları arasında teknolojik gelişme algıları ve kuramsal amaçları bakımından bir takım farklılıklar olduğu belirlenmiştir. Buna karşın, bu iki yazarın teknolojik gelişme kuramları arasında kavramsal düzeyde bir takım benzerlikler olduğu da saptanmıştır. İcat ve yenilik kavramları Schumpeter tarafından kullanılmasına karşın, kavramın izleri Schumpeter’den önce Ricardo’da görülmektedir. Ricardo, Schumpeter’den daha önce icat ile yeniliğin birbirinden farklı kavramlar olduğunun farkına varmıştır.
- Published
- 2009
10. Friedrich Nietzsche'nin Joseph A. Schumpeter'in iktisat düşüncesi üzerindeki etkisine dair bir not
- Author
-
Kızılkaya, Ertuğrul
- Subjects
Schumpeter,Nietzsche,creative destruction,entrepreneur ,Girişimci ,Entrepreneur ,Schumpeter,Nietzsche,Yaratıcı Yıkım,Girişimci ,Nietzsche ,Schumpeter ,Creative Destruction ,Yaratıcı Yıkım - Abstract
The more original and provocative these which Joseph A. Schumpeter 18831950 developed in his work is that an heroic individual, the creative entrepreneur is the innovator of the dynamic economic system. This is the greatest personality who introduces new abilities to the productive forces of the economy. In this context, Nietzsche’s thoughts have many similarities with those of Schumpeter’s. On the other hand, there is a Nietzschean creative element in the vision of Schumpeter. As time passed, this element has been transformed into a more coherent analytical proposition to understand the very nature of the economic phenomenon. Despite the untestable character of some Schumpeterian analytical propositions, like the obsolescence of the entrepreneur or the danger of the decline of capitalism, we could have tolerance towards them in a rationally justified manner, Joseph A. Schumpeter 1883-1950 tarafından eserlerinde ortaya konulan en özgün ve iddialı fikir, bir kahramanın, yaratıcı girişimcinin, dinamik iktisadî yapının öncüsü olmasıdır. Bu mükemmel insan iktisadın üretici güçlerine yeni olanaklar sağlamaktadır. Bu bağlamda, Nietzsche'nin görüşlerinin Schumpeter'inkiler ile çok sayıda benzerliği vardır. Diğer taraftan, Schumpeter'in vizyonunda Nietzsche'nin tanımladığı anlamda bir yaratıcı unsur da bulunmaktadır. Zamanla bu unsur, iktisadî olgunun gerçek doğasını anlamaya yönelik, daha tutarlı analitik bir önermeye dönüşmüştür. Dolayısıyla, Schumpeter'in girişimcinin önem yitirmesi veya kapitalizmin çöküşü gibi bazı analitik önermelerine, test edilemeyen karakterlerine rağmen, rasyonelleştirilmeleri kaydıyla hoşgörü gösterilebilir.
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.