Tüm dünya yaşlanmakta, yaşlı nüfusun toplam nüfus içinde oranı hızla artmaktadır. Tıptaki, gelişmeler ve yaşam tarzının değişimiyle ortalama ömrün uzaması, nüfusun çoğunluğunun kentte yaşaması ve buna bağlı olarak bireylerin yaşam önceliklerinin değişimi, evlilik yaşının yükselmesi ve doğum hızındaki düşüş, demografik yaşlanmanın en temel nedenleri arasında sayılmaktadır. 65 yaş ve üstü nüfusun artışıyla hem yaşlıların toplumdaki görünürlüğü hem de toplumsal değişimdeki gücü perçinlenmektedir. Bu durum ekonomi, siyaset, aile gibi kurumlarda değişimi ve dönüşümü de beraberinde getirmektedir. Siyaset kurumunda meydana gelen dönüşümlerden biri de seçim sonuçları ve seçmenlerin oy verme davranışıyla ilişkilidir. 65 yaş ve üstü bireylerin çoğunlukla geleneksel, muhafazakâr partiler ve adaylara oy verme eğiliminde olduğu savı da yaygınlaşmaktadır. Yakın zamanda yapılan seçimlere ilişkin kamuoyu araştırmaları da bu savı doğrular niteliktedir. Bu çalışmanın temel amacı; yaş faktörünün siyasi arenadaki gücünü ortaya çıkarmaktır. Bu amaca ulaşmak için Amerika Birleşik Devletleri ve Büyük Britanya’da son yıllarda gerçekleşen seçimler için yapılan araştırmaların analiz sonuçlarına başvurulmuştur. Bu analizlere göre; ABD’de 2008, 2012 ve 2016 yıllarındaki Başkanlık seçimleriyle, Büyük Britanya’da 2016, 2017 ve 2019 yıllarında yapılan seçimlerde 65 yaş ve üstü seçmenin yarısından fazlasının muhafazakâr partiler ya da adaylar lehine oy kullandıkları görülmektedir. Bu durum yaşlıların geleneksel ve muhafazakâr partilere oy verme eğiliminde oldukları savını destekler niteliktedir. Bu çalışmada bu eğilimin nedenlerini Bourdieu sosyolojisinin temel kavramları olan habitus, alan, sermaye ile “Terör Yönetimi Kuramı” yardımıyla açıklanmıştır. Yaşın ilerlemesiyle sermaye türlerinde değişim yaşayan yaşlılar, habitusları temelinde geleneksel ve muhafazakâr partilere oy verme eğilimindedirler. Öte yandan, politik muhafazakârlığı değişime direniş ile ilişkilendiren Terör Yönetim Kuramının öncülerinin bu hipoteziyle, yaşlıların mevcut politik düzenin devamını isteyen ve değişime uzak duran muhafazakâr partileri tercih etmeleri arasında paralellik kurulmuştur., The world is getting older, the ratio of elderly population to the total population is rapidly increasing. Developments in medicine, prolongation of life expectancy, majority of population living in the city and change in priorities and life style with urbanization, increase in marital age and decrease in the birth rate are among the main reasons of demographic aging. With the increase of 65+ population, both the visibility of the elderly in society and their power in social change are reinforced. This situation causes transformation in economy, politics and family. One of the transformations in politics is related to voting behaviour. On the other hand, the argument of elderly tend to vote for traditional, conservative parties and candidates is widespread. Recent polls also confirm this argument. This study aims to reveal the power of age factor in the political arena. In order to achieve this aim, the election polls in recent years, especially in the USA and UK is used. According to these polls; more than half of the 65+ voters voted in favor of conservatives in 2008, 2012 and 2016 elections of the US; and 2016, 2017 and 2019 elections of the UK. This supports the argument that the elderly tend to vote for conservatives. In this study, the reasons for this trend are explained with the help of habitus, field, capital, of Bourdieu sociology and “Terror Management Theory”. Elderly, experience changes in the types of capital with advancing age, tend to vote for traditional and conservative parties on the basis of their habitus. On the other hand, the hypothesis of the pioneers of the Terror Management Theory, associating political conservatism with resistance to change, has been paralleled with the elders' preference for conservative parties that pursue the continuity of the current political order and stay away from change.