İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) temel faaliyetlerinden birisi olan risk analizi; işyerlerinde bulunan tehlikelerin ve bu tehlikelerin neden olacağı potansiyel risklerin tespiti ve bu riskler için alınacak önlemlerin belirlenmesindeki en önemli aşamadır. Bu aşamada yapılan bir hata işyerlerinde geri dönüşü olmayan ve istenmeyen iş kazalarının yaşanmasına neden olabilir. Bu sebeple işyerlerindeki İSG ekipleri bu süreci çok dikkatli ve hassas bir şekilde yönetmelidir. Özellikle kullanacakları risk analizi yöntemi mevcut işyerine uygun olmalıdır. Bu çalışma kapsamında yeni hibrit bir risk analizi yöntemi önerilerek daha anlaşılır, sade ve hassasiyeti yüksek bir yöntem geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda ülkemizde boya endüstrisinde yer alan bir işletme örneklem olarak seçilmiştir. Bu işletmenin boya üretim prosesinin gerçekleştirildiği kısımda bulunan tehlikeler ve bu tehlikelerden kaynaklanacak risklerin tespiti yapılarak üç farklı yöntemle karşılaştırılmalı olarak analiz edilmiştir. Önerilen yöntem, f-SC olarak adlandırdığımız, bulanık mantık tabanlı çok kriterli karar verme (ÇKKV) yöntemlerinden f-SWARA ve f-COPRAS yöntemlerinin geleneksel Fine-Kinney yöntemine entegrasyonundan oluşmaktadır. Fine-Kinney yöntemi ülkemizde KOBİ’lerden büyük kurumsal şirketlere kadar birçok işyerinde yaygın olarak kullanıldığı için bu çalışma kapsamında tercih edilmiştir. Öncelikle çalışma kapsamında risklerin değerlendirilmesi için seçilen Fine-Kinney yöntemi kriterleri, olasılık (O), frekans (F) ve şiddet (Ş), f-SWARA yöntemi yardımıyla ağırlıklandırılmıştır. Mevcut yöntemde kriterler eşit ağırlıklara sahip olduğu için risk öncelik sıralarının belirlenmesinde çeşitli hatalar ortaya çıkmaktadır. Bu hataları minimize etmek için kriterler ilgili yöntemle ağırlıklandırılmış olup O, F ve Ş kriterleri için sırasıyla 0.196, 0.285 ve 0.518 değerleri elde edilmiştir. Daha sonra elde edilen kriter ağırlık değerleri f-COPRAS yöntemine entegre edilerek analiz gerçekleştirilmiştir. Analiz sonucunda tehlikelerin öncelik sıralamaları yapılmış ve risk grupları belirlenmiştir. Ayrıca çalışmanın geçerliliğini göstermek için kullandığımız f-SWARA yöntemi literatürde daha önce risk analizi için kullanılan VIKOR ÇKKV yöntemine entegre edilerek analizler tekrarlanmıştır. Böylece geleneksel Fine-Kinney, f-SWARA&f-VIKOR vevönerilen f-SC yöntemi ile risk analizleri yapılarak üçlü karşılaştırma yapılmıştır. Çalışma sonucunda literatüre tespit edilen şu katkılar sunulmuştur: (1) risk analizi uygulamalarında kriterler ağırlıklandırılmalıdır, (2) risk skoru belirlenirken yapılan kriter değerlendirilmesinde sözel terimlerin kullanılması analizi daha duyarlı ve uygun hale getirmektedir, (3) risk analizlerinde geleneksel yöntemler yerine ÇKKV yöntemlerinin kullanılması mevcut belirsizliklerin giderilmesine yardımcı olmaktadır. Risk analysis, which is one of the basic activities of Occupational Health and Safety (OHS) is the most important step in determining the hazards and the potential risks occurring from them in the workplace and determining the measures to be taken for these risks. A mistake made at this stage can cause irreversible and unwanted work accidents in the workplace. For this reason, the OHS teams in the workplaces have to manage this process very carefully and sensitively. Especially, the chosen risk analysis method should be suitable for the current workplace. In this study, it is aimed to develop a more understandable, simple and sensitive method by proposing a new hybrid risk analysis method. For this purpose, a company in the paint industry in our country has been selected. The hazards in the environment where the paint production process of this enterprise is carried out and the risks that may arise from these hazards were determined and analyzed comparatively with three different methods. The proposed method consists of the integration of f-SWARA and f-COPRAS methods, which are fuzzy logic based multi-criteria decision making (MCDM) methods, which we call the f-SC method, into the traditional Fine-Kinney method. The Fine-Kinney method was preferred within the scope of this study as it is widely used in many workplaces from SMEs to large corporate companies in our country. First of all, the Fine-Kinney method criteria, probability (O), exposure (F) and severity (Ş), were selected for the evaluation of risks within the scope of the study. Then, they were weighted with the help of f-SWARA method. In the current method, since the criteria have equal weights, various errors occur in the determination of risk priority orders. In order to minimize these errors, the criteria were weighted with the relevant method and the values of 0.196, 0.285 and 0.518 were obtained for the O, F and Ş criteria, respectively. Then, the obtained criterion weight values were integrated into the f-COPRAS method and the analysis was performed. As a result of the analysis, priority rankings of the hazards were made and risk groups were determined. In addition, the f-SWARA method used for the criteria weighting was integrated with the VIKOR MCDM method which was used for risk analysis in the literature to show the validation of the study, and theviianalyzes were repeated. Thus, a triple comparison was made by performing risk analyzes with the traditional Fine-Kinney, f-SWARA&f-VIKOR and the proposed f-SC method. As a result of the study, the following contributions were made to the literature: (1) the criteria should be weighted in risk analysis applications, (2) while determining the risk score, using of linguistic terms in the evaluation of the criteria makes the analysis more sensitive and convenient, (3) the use of MCDM methods instead of traditional methods in risk analysis helps to eliminate existing uncertainties.