ÖZ: Klasik Osmanlı iktisat sistemi devletin ekonomik yapıda tek söz sahibi olduğu, toprağa bağımlı, basit ticari işletmelerin egemen olduğu bir görünüm arz etmekteydi. Bu dönemde devletin gelirlerinin temelini fethedilen topraklardan elde edilen ganimetler ve tımar sistemi sayesinde devletin köylülerin ürettiklerinden almış olduğu pay oluşturmaktaydı. Bu basit iktisadi sistem uzun süre değişime uğramadan sürmüş, devletin toprak rejiminin ve ganimet sisteminin durduğu 17. yüzyılın sonuna kadar devam etmiştir. Fakat devlet gelirlerinin düşmesi ve toprak sisteminin bozulması sonucu âyan sınıfının ortaya çıkması gibi durumlar, geleneksel düzenin her türlü alanda yavaşça değişmesine ve devletin kendi iktisadi kabuğundan çıkarak dünya ekonomisi ile bütünleşmesine zemin hazırlamıştır. 18. yüzyılın başlarında değişmeye başlayan bu geleneksel sistem sonucunda daha önce karşılıklı çıkar ilişkisine dayanan ve ağır işleyen ekonomik ve ticari faaliyetler, geleneksel yapının bozulması ile daha hızlı bir şekilde birbirlerine entegre olmaya başlamıştır. 19. yüzyılda ise Osmanlı Devleti uzun yıllar dışa açılmadan korumuş olduğu kapalı ekonomik sistemini terk ederek, Avrupa ile ekonomik entegrasyon sürecine girmişti. Baltalimanı Ticaret Antlaşması ve onu takip eden ticari anlaşmalar sanayileşmesini tamamlamış Avrupa devletlerine daha önceden kapitülasyonlarla verilen hakları genişletmiş ve Osmanlı pazarına egemen olmalarını kolaylaştırmıştı. Ayrıca bu ekonomik entegrasyon sürecinde Kırım savaşı ile borç ilişkileri de başladı. Nitekim Kırım Savaşı ile başlayan borç ilişkileri kısa zamanda Avrupalı sermayedarların yerel bankerlerle iş birliğine sahne olmuş, bu süreçte hızlı bir borçlanma serüveni yaşayan Osmanlı Devleti kısa zamanda borçlarını ödeyemez duruma gelmişti. Bu dönemde Avrupa devletleri örnek alınarak merkez bankası kurma girişimleri her ne kadar para piyasasını düzenleme amacını taşısa da aslında var olan borçlanma ilişkilerinde aracı rolü üstlenmeye ve yabancı sermayenin koruyuculuğunu üstlenen bir mekanizmanın kurulmasına neden oldu. Çalışmamızın ana temasını oluşturan İtibar-ı Umumi Bankası (Crédit Général Ottoman) Osmanlı Bankası kurucuları arasında olmayan farklı bir sermaye grubunun bazı Galata bankerleriyle birlikte kurmuş oldukları aracı bir kredi kurumudur. Özellikle Rothschild grubuna ait olan bu kredi kurumu birçok borçlanma konusunda aracılık görevi üstlenmiş daha sonra kendi bünyesindeki bankerlerin rakip kredi kurumuna geçmesi ile kendisini feshetmiştir. Bu çalışmadaki amaç Fransız kaynaklarından şirketin Osmanlı Devleti içinde borç ilişkilerindeki rolünü incelemek ayrıca yıllık faaliyet raporları çerçevesinde kurulan kredi kurumunun işleyişi hakkında bilgi sahibi olmaktır. ABSTRACT: The classical Ottoman economic system had an appearance in which the state had the sole say in the economic structure, dependent on the land, and dominated by simple commercial enterprises. In this period, the basis of the state's income was the booty obtained from the conquered lands and the share of the state from the peasants' produce thanks to the fief system. This economic system continued for a long time without any change, and continued until the end of the 17th century, when the state's land regime and booty system ceased. However, situations such as the emergence of the notable class as a result of the decline in state revenues and the deterioration of the land system paved the way for the traditional order to slowly change in all areas and for the state to come out of its own economic shell and integrate with the world economy. As a result of this traditional system that started to change at the beginning of the 18th century, economic and commercial activities, which were based on mutual interests and were slow, started to integrate with each other more quickly with the deterioration of the traditional structure. In the 19th century, the Ottoman Empire abandoned its closed economic system, which it had protected for many years, and entered the process of economic integration with Europe. The Baltalimanı trade agreement and subsequent agreements expanded the rights previously granted to European states with capitulations and facilitated their domination of the Ottoman market. In addition, with this economic integration process, debt relations started with the Crimean war. As a matter of fact, the debt relations that started with the Crimean War soon became the scene of cooperation between European capitalists and local bankers, and the Ottoman Empire, which experienced a rapid borrowing adventure in this process, became unable to pay its debts in a short time. Although attempts to establish a central bank by taking European states as an example during this period had the aim of regulating the money market, in fact, it led to the establishment of a mechanism that assumed the role of intermediary in existing borrowing relations and the protection of foreign capital. The main theme of our study, the İtibar-ı Umumi Bankası (Crédit Général Ottoman), is an intermediary loan institution established by a different capital group, which is not among the founders of the Ottoman Bank, together with some Galata bankers. This credit institution, which belongs to the Rothschild group in particular, has undertaken the role of intermediary in many borrowing issues and then dissolved itself when the bankers within its structure passed to the rival credit institution. The aim of this study is to examine the role of the company in debt relations within the Ottoman Empire from French sources and also to have information about the functioning of the credit institution established within the framework of annual activity reports.