27 results on '"Zengin, Hayrettin"'
Search Results
2. TÜKETİCİLERİN SATIŞ GELİŞTİRME UYGULAMALARINA YÖNELİK TUTUMLARININ ÖLÇÜLMESİ: BİR ÖLÇEK GELİŞTİRME ÇALIŞMASI.
- Author
-
YILMAZ, Aykut and ZENGİN, Hayrettin
- Abstract
Copyright of Akademik Hassasiyetler is the property of Huzeyfe Suleyman Arslan and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
3. Marka Özdeşleşmesi ve Tüketici Marka Katılımı İlişkisi: Marka Tutkusunun Aracı Rolü.
- Author
-
KUTLU, Eda and ZENGİN, Hayrettin
- Subjects
- *
BRAND identification , *CONSUMER psychology , *STRUCTURAL equation modeling , *BRANDING (Marketing) , *INTERNET surveys , *MEDIATION - Abstract
The aim of this study is to determine the effect of brand identification and brand passion on consumer brand engagement and determine the mediating role of brand passion in the relationship between brand identification and consumer brand engagement. Structural equation model was established between the related variables in order to determine the relationships examined within the scope of the research. The needed data were collected through the online survey application and 315 participants were reached. The findings show that brand identification and brand passion have a positive effect on consumer brand engagement. The partial mediation role of brand passion on the relationship between brand identification and consumer brand engagement is another finding obtained within the scope of the research. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. The Relationship between Metaphorical Perceptions of Consumption and Mental Well-Being in the Period of COVID-19
- Author
-
Zengin, Hayrettin, primary
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
5. Comparison of The Turkish and American Shopping Centers Within The Context of The Industry Life Cycle
- Author
-
ZENGİN, Hayrettin, GORONER, Rifat, and GEÇTİ, Fatih
- Published
- 2013
6. FİYAT ALGILAMASININ BOYUTLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN İNCELENMESİ: AKILLI TELEFON TÜKETİCİLERİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA
- Author
-
GEÇTİ, Fatih and ZENGİN, Hayrettin
- Subjects
Price Perception,Structural Equation Modeling,Smart Phone ,Fiyat Algılaması,Yapısal Eşitlik Modeli,Akıllı Telefon - Abstract
By investigating the concept of price perception,the purpose of this study is to examine the dimensions of price perception among each other and to reveal what extent these dimensions explain the concept. In order to achieve this aim, a survey was conducted on 633 smart phone users which were selected by the convenient sampling method. Research hypotheses were tested via structural equation modeling. According to the findings, all of the relationships among the dimensions were significant and positively except the relationships between price quality schema and value consciousness, price quality schema and price mavenism, prestige sensitivity and value consciousness. In addiditon, it was revealed that the most exploratory dimension of the concept was price consciousness, Bu çalışmanın amacı fiyat algılaması kavramını irdeleyerek fiyat algılamasını oluşturan boyutlar arasındaki ilişkilerin incelenmesi ve bu boyutların ilgili kavramı ne derece açıkladığını ortaya koymaktır. Bu amaca ulaşabilmek için kolayda örnekleme yöntemine göre seçilen 633 akıllı telefon tüketicisine bir anket uygulanmıştır. Araştırma amaçları kapsamında geliştirilen hipotezler yapısal eşitlik modeli aracılığıyla test edilmiştir. Araştırma bulgularına göre sadece fiyat kalite ilişkisi ve değer bilinci, fiyat kalite ilişkisi ve fiyat uzmanlığı, prestij duyarlılığı ve değer bilinci boyutları arasında anlamlı ilişkiler bulunamamış, diğer boyutlar arasında ise birbirleriyle anlamlı ve pozitif yönde ilişkiler ortaya çıkmıştır. Ayrıca fiyat algılamasını en iyi açıklayan boyutun ise fiyat bilinci olduğu tespit edilmiştir
- Published
- 2012
7. PAZAR ODAKLILIK ÖLÇEKLERİNİN TÜKETİCİ ALGILAMALARI ESASINDA DEĞERLENDİRİLMESİ
- Author
-
ZENGİN, Hayrettin and EKBER, Şahin
- Subjects
Pazar Odaklılık,MARKOR,MKTOR ,Market Orientation,MARKOR,MKTOR - Abstract
In this study, the most popular scales in market orientation literature, MARKOR and MKTOR were evaluated, based on the perception of consumers. So, factor analysis hold for both scales and market orientation components for both scales determined. Then the effect of these components on customer satisfaction and customer trust were identified, Bu çalışmada, pazar odaklılık literatüründe en fazla kabul gören ve tartışmalara konu olan MARKOR ve MKTOR ölçeklerinin tüketici algılamaları esas alınarak değerlendirilmesi yapılmıştır. Bunun için her iki ölçek ayrı ayrılıkta faktör analizine tabi tutularak her iki ölçekle ilgili pazar odaklılık boyutları belirlenmiş ve bu boyutların müşteri memnuniyeti ve müşteri güveni üzerinde etkileri belirlenmeye çalışılmıştır
- Published
- 2012
8. Türkiye'de müşteri ilişkileri yönetimi uygulamaları ve yönetici algılarının incelenmesi
- Author
-
Zengin, Hayrettin, Özkan, Yılmaz, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
İşletme ,Business Administration - Abstract
ÖZET Anahtar Kelimeler: Müşteri İlişkileri Yönetimi, İlişkisel Pazarlama, Paradigma Kırılması 21. yüzyılda gücün, bilgi olduğu bir toplum şekilleniyor. Yaşanılan değişim, `üretim ekonomisi`nden `müşteri ekonomisi`ne geçiş olarak adlandırılabilir. Müşteri ekonomisinde, müşteriler müşteriye özel çözümler sunmak için kabiliyetlerini geliştirecek süreçler uygulamasını artan bir biçimde talep etmektedirler. Bu çalışma, Türk iş dünyasında `müşteri ilişkileri yönetiminin statüsü`nü araştırmayı amaçlamaktadır. Çalışma, (mevcut durumdaki) ulusal pazarlama anlayış ve uygulamalarının geleneksel pazarlamadan ilişkisel pazarlamaya (relationship marketing) ne ölçüde kaydığım ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Bu çalışmanın sonucunda, Türk işletme yöneticilerinin müşteri ilişkileri yönetimini farklı bir pazarlama yaklaşımı mı, yoksa geleneksel pazarlama düşüncesinin bir uzantısı olarak mı gördükleri, sektörel farklılıklara (mal ve hizmet sektörleri) göre işletmelerin pazarlama stratejilerinde değişiklik gösterip göstermedikleri, izlenilen stratejiye göre pazarlama faaliyetlerini örgütleme ve yönetme biçimlerinde nasıl farklılıkların olduğu gibi mevcut pazarlama anlayış ve uygulamalarının ulusal profilinin ortaya çıkması beklenmektedir. Bu çalışmada, CRM uygulamalarına talep (müşterilere etkileri açısından) değil, arz (üreticiler açısından) cephesinden bakılmıştır. Arz cephesinde yer alan CRM uygulayıcılarının Türkiye ölçeğinde tam bir sayısını elde etmek olanaklı görünmemekle beraber, en çok uygulama şansı bulabileceği en büyük ilk 700 işletme içerisinde yüzde 29 oranında uygulandığı ve yüzde 17'si tarafından uygulamaya henüz başlanmadığı (geriye kalan yüzde 54'ü ise ankete yanıt vermemiştir) tespit edilmiştir. ABD, Avrupa ve Hindistan için yapılmış çalışmalarda da CRM uygulamalarının küçük ve orta ölçekli işletmeler düzeyine kadar indiğine ilişkin bir bilgiye rastlanmamaktadır. Uygulayıcı sayısı bakımından herhangi bir istatistiki bilgi olmasa da, elde edilen bilgiler söz konusu ülke ve coğrafyalarda da büyük işletmelere aittir. Uygulama maliyetinin çok yüksek olması nedeni ile, Türkiye'de ve dünyada, en azından şimdilik, sadece bu maliyetlere katlanabilecek büyük işletmelerin ilgisini çekmeye yol açmaktadır. vuı SUMMARY Customer Relationship Management Applications in Turkey and Examination of Managers' Perception Keywords: Customer Relationship Management (CRM), Relationship Marketing, Paradigm Shift Information-based society is emerging in our time. This can be called a shift from `production economy` to `consumer economy`. In consumer economy, consumers demand specific and private solutions, which to develop their abilities in growing number. This thesis aimed to analyze the 'statute of CRM' in the Turkish business framework. It also aimed to find the degree of a changing shift from national marketing approach and application to relationship marketing. The main research questions are set out to answer whether Turkish businessmen see the CRM as a different marketing approach or a result of traditional marketing approach; which sectoral factors affecting marketing strategy of business in decision-making process; how business manage marketing strategy in relation to organization and management structure and how the national profile emerged in this area. This research approached to the CRM applications not from demand (effect to costumers) rather from supply side (producers). It was found that only 29 percent of 700 corporations applied the CRM approach in Turkey. 17 percent of them have not started to apply this process. This indicates that there is only a small segment of Turkish business applying this application. This mainly stems from application costs of CRM which only big companies can undertake. Similar results have been also found in the researches conducted in the USA, Europe and India. IX 198
- Published
- 2004
9. Examining Perceived Risk and Its Influence on Attitudes: A Study on Private Label Consumers in Turkey
- Author
-
Arslan, Yusuf, primary, Gecti, Fatih, additional, and Zengin, Hayrettin, additional
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
10. The Relationship between Brand Trust, Brand Affect, Attitudinal Loyalty and Behavioral Loyalty: A Field Study towards Sports Shoe Consumers in Turkey
- Author
-
Gecti, Fatih, primary and Zengin, Hayrettin, additional
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
11. KOBİ'lerde kalite güvence sistemleri ISO 9002 ve bir uygulama
- Author
-
Zengin, Hayrettin, Özkan, Yılmaz, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
ISO 9000 ,İşletme ,ISO 9002 ,Small and Medium Sized Firms ,Quality assurance system ,Business Administration - Abstract
ÖZET Dünyadaki baş döndürücü değişim süreci içinde yoğun bir rekabet yaşanmaktadır. Bu rekabette temel kavramın müşteri tatmininin sağlanması olduğu gerçeği tartışmasız kabul ediliyor. îş dünyasının önde gelen kuruluşları, müşteri tatmini sağlamanın yolunun Toplam Kalite Yönetiminden geçtiğini gördüler. Toplam Kalite Yönetim felsefesini kavramakta İSO 9000 Kalite Güvence Sistemlerinin çok önemli bir basamaktır. l Ocak 1996 tarihi itibariyla yürürlüğe giren GB'de İSO 9000 Kalite Güvence Sisteminin `Vize` kadar önem kazanması, kuruluşlarımızı bu yönde çalışmaya şevketti. GB'nin etkisini ilk hissedecek kuruluşların başında da KOBl'ler gelmektedir. İSO 9000 kalite standartları firmaların uygulayacakları kalite sistemlerinde ne gibi şartlar aradığını belirtir. Çalışan işçi sayısına, sektöre, Organizasyon yapısına bağlı olmaksızın her firmanın temel disiplinlerinin bir tanımı, ürün veya hizmetlerin müşteri ihtiyaçlarını karşılamasını sağlayan prosedürlerden ibarettir. TS - İSO 9002: Kalite sistemleri - üretim ve tesiste kalite güvencesi modeli: Standardda, TS - İSO 9004'teki üretim aşamasından tesis aşamasına kadar tüm kalite sistemi elemanları vardır. İSO 9002 kalite güvencesi standartlarının firmaya tatbikinde kalite sistem gereklilikleriyle gerçekleşebilecektir. Gelirin daha dengeli dağılımı, sosyal huzursuzlukların en aza indirilmesi, bölgeler arası farklılıkların giderilmesi her zaman güçlü bir orta sınıfın varlığı ile mümkündür. Güçlü Orta sınıfta güçlü KOBl'ler demektir. Güçlü KOBÎ'ler rekabette başarılı ve İSO 9000 Kalite Güvencesi Sistemini tatbiki ile gerçekleşebilecektir. SUMMARY In the variation period causing giddiness in the world a dense competition is being lived. In this competition it is accepted without negotiation that the base concept is to obtain the satisfaction of the customer. The chief foundations of the business world saw that the way of obtainin customer satisfaction was passing through the total quality management. ISO 9000 Quality Security Systems are a very important step in comprehension the total Quality Management philosophy. The ISO 9000 Qulity Security System in Customs Unity that has been come into force in 1 January 1996 that has been as important as visa has dispatched our establishments to work in this way. At the beginning of the establishments that will first feel the effect of the Custams Unity KOBl es come. ISO 9000 quality standards point out that what kind of conditions the firms will carry out in quality systems. Without depending on the number of working worker, sector, Organization way, a definition of the principle disciplines of every firm consists of the procedures which obtain the product or to get the needs the customers services TS - ISO 9002: Quality Systems - Quality security model in production and establishment: The standard has all the quality system elements from the production rank to establishment rank in the TS - ISO 9004. The ISO 9002 quality security, In applying the standards of it to the firm, will be realized by the quality system necessities. The more balanced dispersion of the income, the reducing the social troubles to the least, removing the differences between the regions is possible with the existence of a strong middle-class everytime. And a strong middle-class, is meant a strong KOBt es. Strong KOBl es succesful in competition will be realized by the application of the ISO 9000 Quality Security System. 144
- Published
- 1997
12. SOSYAL MEDYA UYGULAMALARININ MARKA DENKLİĞİNE ETKİSİ: FACEBOOK ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA.
- Author
-
GÜMÜŞ, Niyazi, Zengin, Hayrettin, and Geçti, Fatih
- Subjects
SOCIAL media ,BRAND equity ,INTERNET users ,CONSUMER behavior ,APPLICATION software ,INFORMATION sharing - Abstract
Copyright of Sakarya Journal of Economics / Sakarya Iktisat Dergisi is the property of Sakarya Journal of Economics / Sakarya Iktisat Dergisi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2013
13. Tüketici tutumları temelinde tutundurma karması ölçeği geliştirilmesi: Catprom ölçeği
- Author
-
Yilmaz, Aykut, Zengin, Hayrettin, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
Marketing mix ,Scale development ,İşletme ,Integrated marketing ,Sales promotion ,Consumer attitudes ,Promotion ,Attitude scales ,Consumer behavior ,Business Administration - Abstract
Pazarlama karması elemanlarından biri olan tutundurma, hedef kitleyle kurulan çift yönlü iletişim sağlama amacı taşıdığı için işletmeler açısından oldukça önemli faaliyetlerden oluşmaktadır. İşletmeler, tüketicileri tutundurma faaliyetleri aracılığıyla ürünlerini satın almaya teşvik etmek için çabalamaktadırlar. Bu faaliyetlerin etkinliğini anlayabilmek içinse satın alma davranışının öncüllerinden olan tutundurma çabalarına yönelik tüketici tutumlarının ölçülmesi faydalı olacaktır.Bu çalışmanın amacı, tüketici tutumları temelinde tutundurma faaliyetlerine yönelik bir ölçek geliştirmektir. Belirtilen amaç doğrultusunda, mevcut ölçekler incelenmiş, tutundurma karması elemanları için geliştirilen ölçeklerden faydalanılmıştır. Reklam, halkla ilişkiler, satış geliştirme, kişisel satış ve doğrudan pazarlama faaliyetlerine yönelik tutumun bilişsel, duygusal ve davranışsal öğeleri temelinde oluşturulan 171 ifade ile pilot uygulama yapılmış, eleme sonrası 123 ifade ile ölçeğin saha uygulanmasına geçilmiştir. Araştırma verileri İstanbul, Kocaeli ve Sakarya illerinde ikamet eden 15 yaş ve üzeri tüketicilerden toplanmıştır. Türkiye nüfusunun yaş ve cinsiyet kriterlerine göre dağılımına yakın bir örneklem elde edebilmek amacıyla kota örnekleme yöntemine başvurulmuş ve 2.527 adet anket elde edilmiştir. Veriler açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri yardımıyla analiz edilmiştir.Çalışma sonucunda tutundurma karması elemanlarından oluşan 5 boyutlu bir ölçek elde edilmiştir. Ölçeğin boyutları içerisinde tutumun 3 öğesini de temsil eden ifadeler yer almaktadır. Ölçek, bir firmanın tutundurma faaliyetlerinin tüketici tutumları üzerinde ne derece etkili olduğunu tespit etmek için kullanılabileceği gibi, aynı sektörde yer alan firmaların performanslarını karşılaştırmak için kullanılabilecektir. Promotion, which is one of the marketing mix elements, consists of a series of important activities in regards to businesses because of its purpose of providing an obivious communication with the target group. Businesses endeavor for persuading consumers to purchase their products via promotional activities. In order to understand the effectiveness of these activities, it would be useful to measure consumer attitudes towards promotion efforts, which is one of the antecedents of purchasing behavior. The purpose of this study is to develop a scale of the promotion mix based on consumer attitudes. In accordance with this purpose, existing scales were examined and the scales that were developed for promotion mix elements were used. The pilot scheme was implemented with 171 statements, which were constituted of advertising, public relations, sales promotion, personal selling, and direct marketing on the basis of cognitive, affective and behavioral components of attitude. The field application of the study was conducted with 123 statements upon elimination process. The data were gathered from consumers who are above the age of 15 and residing in İstanbul, Kocaeli and Sakarya cities. In order to obtain a sample that is similar to the population of Turkey regarding the age and gender criterion, the quota sampling method was used and 2.527 surveys were collected. The obtained data were analyzed via exploratory and confirmatory factor analyses. As a result of the study, a five-dimension scale, which is consisted of promotion mix elements, was developed. There are statements that represent all three components of attitude within the scale's dimensions. The scale can be used in order to determine how effective a company's promotional activities on consumer attitudes as well as to compare performances of the companies which are partaking in the same sector. 228
- Published
- 2019
14. A study on the investigation of relationships between experiential quality, price fairness and experiential value
- Author
-
Erdem, Aytaç, Doçent Doktor Hayrettin Zengin, Sakarya, Sakarya Üniversitesi İşletme Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Üretim Yönetimi ve Pazarlama Bilim Dalı, Zengin, Hayrettin, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
İşletme ,Tüketici deneyimi ,Deneyimsel kalite ,Consumer experience ,Deneyimsel değer ,Deneyimsel Pazarlama ,Business Administration - Abstract
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Bu çalışmanın amacı deneyimsel kalitenin deneyimsel değer üzerindeki etkisini ve fiyat adaletinin bu iki değişken arasında aracılık etkisinin olup olmadığını ortaya koymaktır. Ayrıca araştırma verilerinin toplandığı iki ayrı örneklem arasında karşılaştırma yapılması amaçlanmıştır. Deneyimsel kalite, fiyat adaleti ve deneyimsel değer kavramları arasındaki etkilerin ortaya çıkarılmasının, özellikle hizmet sektöründe faaliyet gösteren firmalara yol gösterici bulgular sunacağı öngörülmektedir. Sakarya ilinde ikamet eden, Starbucks ve Kahve Dünyası'nda kahve içme deneyimi yaşayan tüketiciler araştırmanının anakütlesini (evrenini) oluşturmaktadır. Kahve firmalarını belirlemek için Türkiye'de en çok şubeye sahip olan yerli ve yabancı kahve firmaları seçilmiş ve bu firmaların müşterilerinden veri toplanmıştır. 389 Starbucks ve 388 Kahve Dünyası müşterilerinden anket tekniğiyle veri toplanmış ve yapısal eşitlik modellemesi (YEM) ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda deneyimsel kalitenin deneyimsel değer ve fiyat adaleti üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğu ve fiyat adaletinin deneyimsel kalite ile deneyimsel değer arasında kısmi aracılık etkisi olduğu görülmüştür. Starbucks ve Kahve dünyası müşterileri arasında yapılan karşılaştırmaya göre deneyimsel kalite ile fiyat adaleti değişkenleri arasındaki ilişkide iki örneklem arasında anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Tüketici Deneyimi, Deneyimsel Pazarlama, Deneyimsel Kalite, Deneyimsel Değer, Fiyat Adaleti The aim of this study is to determine the effect of experiential quality on experiential value and whether price fairness has a mediating effect between these two variables. In addition, it was aimed to make a comparison between two separate samples in which the research data were collected. Finding the relationships between experiential quality, price fairness and experiential value is expected to provide guidance especially for companies operating in the service sector. Consumers who live in Sakarya and experience Starbucks and Kahve Dünyası are the universe of the research. In order to identify the coffee companies, domestic and foreign coffee companies which has the most branches in Turkey are choosen and data were collected from the customers of these two coffee companies. The data collected from 389 Starbucks and 388 Kahve Dünyası customers by questionaires technique and analyzed with structual equation modeling (SEM). As a result of the research, it has been seen that experiential quality has a positive effect on experiential value and price fairness and price fairness has a partial mediating effect between experiential quality and experiential value. According to the comparison between Starbucks and Kahve Dünyası customers, there is a significant difference in the relationship between experiential quality and price fairness variables. Keywords: Consumer Experience, Experiential Marketing, Experiential Quality, Experiential Value, Price Fairness
- Published
- 2019
15. Tüketici etnosentrizminin pazarlama faaliyetlerinin algılanması üzerine etkisi: Sakarya Üniversitesi örneği
- Author
-
Aykaç, Ömer Sezai, Zengin, Hayrettin, İşletme Anabilim Dalı, Doçent Doktor Hayrettin Zengin, and Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Üretim Yönetimi ve Pazarlama
- Subjects
Marketing ,Nationalism ,Pazarlama karması ,Ethnocentrism ,CSTM ,Marketing policies ,Marketing methods ,Consumer behavior ,Patriotic ,Sakarya University ,İşletme ,CETSCALE ,Tüketici etnosentrizmi ,Regression analysis ,Business Administration - Abstract
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Tüketici davranışlarının ardında yatan nedenlerin anlaşılması işletmelerin pazarlama faaliyetlerini yürütürken hangi yolu izleyeceklerine dair önemli ipuçları sağlamaktadır. Bu nedenlerden biri de tüketici etnosentrizmidir. Çalışma kapsamında, tüketicilerin yürütülen bu pazarlama faaliyetlerine karşı etnosentrik eğilimler içerisinde olup olmadıkları ve bu durumun pazarlama faaliyetlerini algılamalarına etkileri incelenmiştir. Uygulama kapsamında katılımcılar Sakarya Üniversitesi öğrencileri arasından kolayda örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Katılımcılara Shimp & Sharma (1987) tarafından geliştirilen "Tüketici Etnosentrik Eğilim Ölçeği (Consumer Ethnocentrism Tendency Scale – CETSCALE)" yöneltilerek etnosentrizm düzeyleri ölçülmüştür. Ayrıca katılımcılara Gaski & Etzel (1986) tarafından geliştirilen "Pazarlama Faaliyetlerinin Tüketiciler Tarafından Algılanması (Consumer Sentiment Towards Marketing - CSTM)" ölçeği sunulmuş ve cevaplayıcıların firmaların belirlediği pazarlama karmaları doğrultusunda yürüttükleri faaliyetleri ne derecede algıladıkları ölçülmüştür. Anket uygulaması Nisan 2015'te 640 adet dağıtılmış ve bunlardan 492 tanesi analize uygun bulunmuştur. Çalışmanın sonucunda anket verilerinin dağılımları incelenmiş ve etnosentrizm ile pazarlama faaliyetlerinin algılanması boyutlarına güvenilirlik analizi yapılarak bu iki boyut arasında regresyon analizi yapılmıştır. Yapılan regresyon analizi ile tüketici etnosentrizminin pazarlama faaliyetlerinin tüketici tarafından algılanmasına etkisinin oldukça az olduğu sonucuna varılmıştır. Düşük ve yüksek etnosentrik eğilimdeki tüketicilerin pazarlama faaliyetlerini algılamalarına t-testi ile bakılmış; ürün, fiyat ve tutundurma değişkenlerinde farklılıklara rastlanmıştır. Bu durumun dağıtım değişkeninde görülmediği sonucuna varılmıştır. Understanding the reasons beneath comnsumer behaviours is an important clue for companies to determine which strategies they should follow during their marketing activities. Within the concept of the research, consumers' ethnocentric tendencies on marketing activities and the affects of these tendencies' on their perception of the marketing activities were examined. "Consumer Ethnocentrism Tendency Scale (CETSCALE)" which was first developed by Shimp & Sharma (1987) was used to measure the ethnocentric tendencies of the participants. Also the "Consumer Sentiment Toward Marketing (CSTM)" scale, which was developed by Gaski & Etzel (1986), was implemented to the participants. With this scale, measuring the perception level of the consumers' toward marketing activities was aimed. The implementation of the survey was performed in April 2015 with 640 surveys. 492 of the surveys were considered as suitable for analysis. As findings of the study, the answers of the participants were analized and the frequencies were shown. Furthermore, reliablity of both CETSCALE and CSTM scale were teseted and the regression between these two dimensions was examined. According to the regression analysis it was seen that the effect of the consumer ethnocentrism is quite small on the consumers' perception of the marketing activities. This effect was also investigated with the t-test analysis and it was observed that there were differences on product, price and promotion variables of the marketing mix but not on the place variable.
- Published
- 2015
16. Dizilerdeki reklamların tüketicilerin satınalma niyetine etkisi
- Author
-
Kahraman Gudil, Fatma, Zengin, Hayrettin, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
Purchasing behavior ,Advertisements ,Reklamcılık ,Television marketing ,Purchase intention ,Purchasing ,Consumer behavior ,İşletme ,Advertising ,Television serials ,Product marketing ,Television ,Television advertisements ,Business Administration - Abstract
Tüketicilerin satın alma niyetlerini etkileyen birçok faktör vardır. Bu faktörler kültürel, sosyal, kişisel ve psikolojik faktörlerdir. Bu faktörlerin oluşmasıyla satın alma niyeti ve satın alma davranışı süreci olarak tanımladığımız sürecin ilk basamağı olan ihtiyacın ortaya çıkmasından satın alma sonrası davranışlara kadar olan süreç tüketici adına önemlidir.Satın alma sürecini etkileyen en önemli faktörlerden olan reklamlar artık çok çeşitli şekillerde tüketiciye ulaşmaktadır. Televizyon reklamcılığı ve diğer birçok reklam türü ürünleri tanıtmak adına adeta yarışmaktadır. Dizilerdeki reklam öğelerinin ve bu reklamların tüketicilerin satın alma niyetine etkisini ölçmeye çalıştığımız bu tezde reklam, satın alma niyeti, TV reklamcılığı, dizi reklamları gibi konular incelenmeye çalışılmıştır. Dizi reklamlarının oluşturduğu algıyı tespit etmek amacıyla anket çalışması yapılmıştır. Anket çalışması Sakarya Üniversitesi öğrencileri arasında kolayda örnekleme yöntemiyle yapılmıştır. Anket çalışmasının verileri SPSS programı yardımı ile yorumlanmaya çalışılmıştır. Elde edilen verilerin incelenmesinden gelir etkisinin öğrencilerin satın alma niyetine etki eden önemli faktörlerden olduğu ve dizilerde kullanılan reklamlara konu olan ürünlerin daha pahalı olarak algılandığı sonucuna ulaşılmıştır. Dizi oyuncularının rollerinin etkisinin de öğrencilerin satın alma niyeti üzerinde etkili olduğu gözlenmiştir.Anahtar Kelimeler: Satınalma Niyeti, Reklam, Televizyon Reklamcılığı, Dizi Reklamcılığı. There are many factors which affect the consumers' intention to buy. Those are the cultural, social, personal and psychological factors. The process from arising of such factors and occurring of need that is the first step of the process, which we call the intention to buy and act to buy to the behaviors after buying is important regarding the consumer.The advertisements, which are one of the most important factors affecting the buying process, already reach to the consumers in many ways. The TV commercials and many other advertisement types compete to introduce the products. In this thesis that we tried to evaluate the elements of commercial in the serials and the impact of those commercials on the consumers' intention to buy, the subjects such as advertisement, intention to buy, TV commercial, commercials in the serials were studied. The pole was applied in order to determine the perception that the commercials in the serial lead to. The pole was applied among the students in Sakarya University in convenience sampling method. The data from pole was interpreted by the help of SPSS program. It was found from the obtained data that the income was one of the important factors which affected the students' intention to buy and that the products introduced by the commercials in the serials were perceived more expensive. It was observed that the roles of serial's players have also had the impact on the students' intention to buy.Keywords: Intention To Buy, Commercial, Television Commercial, Serial Commercial. 106
- Published
- 2014
17. Sosyal medya aracı olarak Facebook uygulamalarının algılanan marka denkliği boyutlarına etkisi: GSM sektöründe bir araştırma
- Author
-
Gümüş, Niyazi, Zengin, Hayrettin, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
Brand equity ,Facebook ,İşletme ,Business Administration - Abstract
Facebook günümüzde başta bireysel kullanıcılar olmak üzere çok sayıda markanın içinde yer aldığı çok geniş bir iletişim ve paylaşım ortamı haline gelmiştir. Facebook'un dikkate değer kullanıcı sayısına ulaşması ile birlikte çok sayıda marka ve firma hayran sayfaları ya da gruplar aracılığı ile çeşitli içerikler oluşturarak, uygulamalar gerçekleştirerek tüketicilere ulaşmayı amaçlamışlardır. Çalışmanın GSM Operatörleri özelinde marka denkliklerine katkı yapacak Facebook uygulamalarını belirleme konusunda önemli katkılar sağlayacağı düşünülmektedir.Çalışma Facebook uygulamalarının marka denkliği boyutlarına etkisini ortaya koymak amacıyla ülkemizde faaliyet gösteren X, Y, Z GSM Operatörleri ve bu GSM Operatörlerinin Facebook takipçisi olan toplam 750 katılımcı üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada örnekleme yöntemi olarak kolayda örnekleme yöntemi veri elde etme yöntemi olarak ise online anket kullanılmıştır. Araştırma sonucunda Facebook uygulamaları olarak sayfa ve bilgilendirici uygulamalar, müşteri ilişkileri uygulamaları, ağızdan ağza iletişim uygulamaları ve eğlence uygulamaları boyutları ortaya çıkmıştır. Marka denkliği uygulamaları olarak ise marka farkındalığı ve çağrışımları, algılanan kalite ve marka sadakati boyutları elde edilmiştir.GSM Operatörlerinin Facebook uygulamalarının marka denkliği boyutlarına etkisi ile ilgili olarak yapılan çoklu regresyon analizi sonuçlarına göre; sayfa ve bilgilendirme uygulamalarının marka farkındalığı ve çağrışımları ile algılanan kalite ve marka sadakati boyutları üzerinde etkisi ortaya çıkmıştır. Müşteri ilişkileri uygulamalarının da GSM Operatörlerinin algılanan kalite ve marka sadakati boyutları üzerinde etkili olduğu sonucu çıkmıştır. Ağızdan ağza iletişim uygulamalarının ise GSM Operatörlerinin sadece algılanan kalite boyutu üzerinde anlamlı etkisinin olduğu ortaya çıkmıştır. Son Facebook uygulaması olan eğlence uygulamalarının ise GSM Operatörlerinin sadece marka sadakati boyutu üzerinde anlamlı etkisinin olduğu araştırma sonucunda ortaya çıkmıştır. Yapılan Tek Yönlü Anova Testi sonucunda ise GSM Operatörleri arasında Facebook uygulamaları açısından anlamlı bir fark ortaya çıkmamıştır. Fakat GSM Operatörleri arasında algılanan marka denkliği boyutları açısından anlamlı bir farklılık söz konusu olmuştur.Anahtar Kelimeler: Sosyal medya, Facebook uygulamaları, Marka denkliği Facebook, has become a wide communication and sharing platform today, including especially individual users also various brands. After Facebook reached an attention drawing number of users, many companies and brands aimed to create various contents and applications in order to reach the consumers through fan pages or groups. The study is considered to make an important contribution to determination of Facebook applications that will contribute to brand equities specific to GSM operators. The study aiming to determine the effect of Facebook applications to the brand equity dimensions was conducted on X, Y, Z GSM Operators that are active in Turkey and 750 participants who are the followers of these operators on Facebook. Convenience sampling was used as a sampling method in the study while an online survey was used for data collection. As a Result of the research, page and informative applications, customer relation applications, mouth to mouth communication applications and fun applications appeared as Facebook application dimensions. Brand awareness and associations, perceived quality and brand loyalty were obtained as brand equity applications. According to multiple regression analysis results related to the effect of Facebook applications of GSM operators on the brand equity dimensions; the effect of page and informative applications on brand awareness and connotations and perceived quality and brand loyalty was revealed. It became evident that customer relation applications are effective on perceived quality and brand loyalty dimensions of GSM operators. It was also understood that mouth to mouth communication applications have only significant effect on perceived quality dimension of GSM operators. It was also found out that fun applications which is the final Facebook application, has only significant effect on brand loyalty dimension of GSM operators. As a result of the one way Anova test, no significant difference was determined between the GSM operators in terms of Facebook applications. However there is a significant difference between GSM operators in terms of perceived brand equity. 218
- Published
- 2013
18. Algılanan değerin algılanan marka değeri üzerindeki etkisi
- Author
-
Bekar, Teoman, Zengin, Hayrettin, İşletme Anabilim Dalı, Yardımcı Doçent Doktor Hayrettin Zengin, and Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Üretim Yönetimi ve Pazarlama
- Subjects
İşletme ,Automobile ,Brand value ,Consumers ,Algılanan değer ,Brand ,Algılanan marka değeri ,Value perception ,Purchasing ,Açıklayıcı faktör analizi ,Business Administration - Abstract
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Algılanan değer kavramı çeyrek yüzyıla yakın bir süredir hem akademik çevrelerde hemde iş dünyasında gittikçe artan bir ilgi görmektedir. Söz konusu kavram, tüketicilerin ürün ve hizmetlere ilişkin değer algılarını daha kolay anlamaya imkan sağlamaktadır. Bu nedenle, işletmeler için tüketicilerin satın alma davranışlarını anlamada ve rakiplerine karşı rekabet avantajı elde etmelerinde son derece önemli hale gelmiştir.Bu çalışmada, tüketicilerin otomobile ilişkin değer algılarının Perval ölçeğinin öngördüğü boyutlardan oluşup oluşmadığı belirlenmeye çalışılarak, bu boyutların algılanan marka değeri üzerindeki görece etkisinin açığa çıkarılması amaçlanmıştır. Bu amaçla, Sakarya ilinde anket çalışması yapılmış, güvenilir sonuçlar elde edebilmek için farklı sosyo-kültürel özellikler taşıyan tüketicilere ulaşılmaya çaba gösterilmiştir. Yapılan anketin değerlendirilmesinde Açıklayıcı Faktör Analizi ve Regresyon Analizi kullanılmıştır.Çalışmada elde edilen sonuçlar, Perval ölçeğinin otomobile ilişkin algılanan değeri başarılı bir şekilde ölçtüğünü, otomobilin algılanan değerini oluşturan boyutlarınkalite, sosyal değer, duygusal değerve fiyat olduğunuortaya koymuştur. Elde edilen temel bulgulardan biri de fiyat boyutu dışındakikalite, sosyal değer, duygusal değer boyutlarının otomobilin algılanan marka değeri üzerinde önemli sayılabilecek bir derecede etkisinin olduğu sonucudur.Anahtar Kelimeler: Algılanan Değer, Algılanan Marka Değeri, Açıklayıcı Faktör Analizi Perceived value concept has gained increasing significance in business and academic circles alike for more than two decades. Thanks to this concept, it has become much easier to understand the consumers? value perceptions of products and services. Furthermore, it is vital for businesses to understand the purchasing behavior of consumers so as to gain a competitive advantage in the market.The aim of this study is to investigate the consumers? perceived value of car and its effect on the perceived brand value of car. For this purpose, questionnaires were prepared and carried out in Sakarya, a province of Turkey, and addressed to respondents having different socio-cultural characteristics in order to obtain far more reliable results. Exploratory Factor Analysis and Regression Analysis were used to evaluate the questionnaires.The results obtained from the study have shown that Perval Scale is able to measure the perceived value of cars successfully, revealing that quality, price, emotional value and social value are the dimensions of perceived value regarding car. Additionally, the findings of the study indicated that quality, emotional value and social value together has a significant effect on the perceived brand value of the cars.Keywords: Perceived Value, Perceived Brand Value, Exploratory Factor Analysis
- Published
- 2012
19. The effects of sales promotion applications in private shopping sites on shopping behavior
- Author
-
Yilmaz, Aykut, Yardımcı Doçent Doktor Hayrettin Zengin, Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Üretim Yönetimi ve Pazarlama, Zengin, Hayrettin, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
Purchasing behavior ,Internet ,Tüketici davranışları ,Electronic commerce ,Sales promotion ,Shopping behavior ,Purchasing ,Satış geliştirme ,Shopping ,Özel alışveriş ,İşletme ,Internet use ,Web sites ,Business Administration - Abstract
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Son yıllarda internet kullanımının artması ve teknolojik gelişimin sağladığı olanaklarla birlikte e-ticaret geleneksel satış kanallarının yanında yerini almıştır. E-ticaret kapsamında en fazla dikkat çeken iş türlerinden biri de özel alışveriş siteleridir. Bu siteler kampanya öncesi miktarları belirlenen ürünleri cazip fırsatlarla, sınırlı sürelerde, yalnızca üyelerine alım yapma imkanı tanıyan kapalı devre satış sistemlerine sahiptirler.Bu çalışmanın amacı e-ticaretin parlayan yıldızı, özel alışveriş sitelerinden alım yapan müşterilerin ziyaret ve satın alma sıklıklarını, hangi ürünleri, hangi ödeme şekliyle satın aldıklarını, satış geliştirme aktivitelerinin hangilerinden ne derece etkilendiklerini analiz etmektir. Anket formu literatür taraması sonucu daha önce yapılmış benzer çalışmalarda kullanılan ölçeklerden yararlanılarak oluşturulmuştur ve kolayda örnekleme metodu ile internet üzerinden Türkiye'de yaşayan 407 kişiye uygulanmış, analizler ise SPSS Statistics 20 programı kullanılarak yapılmıştır.Araştırma sonucu elde edilen bulgulara göre tüketicilerin özel alışveriş sitelerinden alışveriş yaparken önem sırasına göre fiyat indirimi, hediye, kupon/puan, piyango/çekiliş ve çapraz satış uygulamalarından etkilendikleri, buna karşın web görsel/sunumları ve bilgi mesajları (SMS ve e-posta) uygulamalarına karşı ilgi göstermedikleri ortaya çıkmıştır.Anahtar Kelimeler: Özel Alışveriş, Tüketici Davranışları, Satış Geliştirme In last years, e-commerce became one of the sales channels how increasing internet usage and technological development. Private shopping sites are one of the most attractive types of e-commerce. These sites determine quantity of products, are going to be sold in promotion, before the campaign and supply only their members for limited duration. They provide incredible opportunity their members and are closed circuit systems.This study aims to investigate, shining star of e-commerce, is named private shopping sites and their customers? call and purchase frequency, their product preference, their form of payment, which sales promotion applications attract their consumers. Creation of questionnaire derived from previous research scales which is results of literature review. Analysis made by using SPSS Statistics 20 program. The survey form is applied as online to 407 consumers who is staying in Turkey, by using the method of convenience sampling.The indications of study show that when consumer buy something in the private shopping sites, five applications are important for them. These are price reduction, premium, coupon, contest/sweepstakes and cross selling. The others, web display and information messages (SMS and e-mail), are not attractive for the consumers.Keywords: Private Shopping, Consumer Behavior, Sales Promotion
- Published
- 2012
20. Marka bağlılığı üzerinde fiyat algılamasının rolünün incelenmesi
- Author
-
Geçti, Fatih, Zengin, Hayrettin, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
Marketing ,Purchasing decision ,İşletme ,Brand value ,Consumers ,Price ,Brand ,Brand loyalty ,Consumer behavior ,Purchasing ,Business Administration - Abstract
Tüketicilerin fiyata yönelik algılamalarının bilinmesi işletmeler açısından oldukça önem arz eden bir konudur. Çünkü tüketicilerin satın alma ve tekrar satın alma kararı vermesinde fiyatın önemli rolü bulunmaktadır. Marka bağlılığının fiyatla olan ilişkisinin araştırılması işletmelerin marka bağlılığı oluştururken uygulayacakları fiyatlandırma stratejilerine de ışık tutacaktır.Bu bağlamda, bu çalışmayla marka bağlılığı üzerinde fiyat algılamasının rolünün incelenmesi amaçlanmaktadır. Fiyat algılamasının marka bağlılığı üzerinde ne gibi etkisinin olup olmadığının açığa çıkarılması araştırmanın temel hedefidir. Araştırmada ayrıca marka bağlılığına etki eden bazı değişkenlerle fiyat algılaması arasındaki ilişkiler de incelenmektedir. Bu bağlamda çalışmayla fiyat algılamasının marka bağlılığı üzerinde hem doğrudan hem de dolaylı etkileri incelenmektedir. Bunun yanı sıra fiyat algılamasını oluşturan boyutlar arasındaki ilişkiler de incelenerek bu boyutların ilgili kavramı ne derece açıkladığını ortaya konulmaktadır.Çalışmanın amacını gerçekleştirmek için akıllı telefon markası kullanıcısı tüketicilere internet üzerinden çevrimiçi bir anket uygulanmıştır. Toplam 633 anket analize uygun görülmüştür. Araştırma sonucunda fiyat algılamasıyla tutumsal marka bağlılığı arasında doğrudan ters yönlü bir ilişki bulunmuştur. Bunun yanı sıra, fiyat algılamasının faydacı ve hedonik değer aracılığıyla da tutumsal ve davranışsal marka bağlılığı üzerinde etkileri söz konusudur.Fiyat algılamasının fiyat kalite ilişkisi ve değer bilinci, fiyat kalite ilişkisi ve fiyat uzmanlığı, prestij duyarlılığı ve değer bilinci boyutları arasında anlamlı ilişkiler bulunamamış, diğer boyutlar arasında ise birbirleriyle anlamlı ve pozitif yönde ilişkiler ortaya çıkmıştır. Ayrıca fiyat algılamasını en iyi açıklayan boyutun ise fiyat bilinci olduğu tespit edilmiştir.Anahtar Kelimeler: Tutumsal Marka Bağlılığı, Davranışsal Marka Bağlılığı, Fiyat Algılaması, Akıllı Telefon Knowing the consumers' price perceptions is a very important issue for companies. Because price plays an important role in consumer's decision of buying and re-buying. The examination of the relationship between brand loyalty and price will shed light on the pricing strategies of the companies during the creation of brand loyalty.In this vein, the purpose of this study is to examine the role of price perception on brand loyalty. The main goal of the this research is to investigate what kind of impact, price perception has on brand loyalty. Additionaly, the relationship between some antecedents of brand loyalty and price perception is tried to be revealed. Thus, both direct and indirect effecs of price perception on brand loyalty are examined. Furthermore, the dimensions of price perception are examined and what extent these dimensions explain the concept are revealed.In order to achieve the goal of the study, an online survey was conducted on smart phone users. In total, 633 questionnaires were found suitable for the analysis. As result of the study, there have been found significant but inverse relationship between price perception and attitudional brand loyalty. In addidion, utilitarian and hedonic value mediates the relationship between price perception and brand loyalty.All of the relationships among the dimensions of price perception are significant and positive except for the relationships between price quality schema and value consciousness, price quality schema and price mavenism, prestige sensitivity and value consciousness. In addiditon, it is revealed that the most exploratory dimension of the concept is price consciousness.Keywords: Attitudional Brand Loyalty, Behavioral Brand Loyalty, Price Perception, Smart Phone 284
- Published
- 2012
21. Tüketicilerin özel markalı ürünlere yönelik tutumları ve bu tutumlara etki eden faktörlerin incelenmesi
- Author
-
Arslan, Yusuf, Zengin, Hayrettin, İşletme Anabilim Dalı, Yardımcı Doçent Doktor Hayrettin Zengin, and Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Üretim Yönetimi ve Pazarlama
- Subjects
İşletme ,Private brand ,Attitudes ,Consumer attitudes ,Consumers ,Brand ,Özel markalar ,Tüketici tutumları ,Business Administration - Abstract
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Özel markalı ürünler reklam ve medyatik masraflardan arındırılmış, tüketicinin menfaati için üretilmiş kaliteli ve ekonomik ürünlerdir. Bu ürünler dünyada, tüketicilere sürekli daha kaliteliyi daha ucuza sunma çabasıyla ortaya çıkmıştır. Ürünler için harcanan tutundurma masraflarının oldukça düşük olması sayesinde bu ürünler ulusal markalı ürünlerden çok daha ucuza satılabilmektedir.Özel markalı ürünler pazarı ülkemizde özellikle 2001 ekonomik krizinden sonra oldukça hızlı bir şekilde büyümüştür. Avrupa ülkelerinde bu ürünlerin ulaştığı pazar payları göz önüne alındığında ülkemizde bu ürünlerin oldukça yüksek bir potansiyel barındırdığı söylenebilir.Bu çalışmanın amacı Sakarya İlindeki tüketicilerin özel markalı ürünlere yönelik tutumlarının, bu tutumlara etki eden çeşitli faktörlerden ne şekilde etkilendiğini ortaya koymaktır. Çalışmanın örneklemini Sakarya İlinde ikamet eden ve market alışverişlerinde özel markalı ürünleri de tercih eden 422 tüketici oluşturmaktadır. Standardize anket yoluyla elde edilen veriler SPSS Statistics 20 programı kullanılarak değerlendirilmiştir.Analiz sonuçlarına göre, tüketicilerin fiyat bilinci, değer bilinci, promosyonlara yatkınlığı ve özel markalı ürünlere yönelik algıladıkları risklerden oluşan bağımsız değişkenler, özel markalı ürünlere yönelik tutumları üzerine etkisi %46 vardır. Yani, bu bağımsız değişkenlerle özel markalara yönelik tutumların % 46'sı açıklanmıştır.Çalışma sonucunda bu boyutlar içinde özel markalı ürünlere yönelik etkisi en dramatik olan değişken `'Algılanan Risk'' olarak belirlenmiştir. Buna göre, algılanan risk ve özel markalara yönelik tutum arasında kuvvetli ve negatif bir ilişki vardır. Yani tüketicilerin özel markalı ürünlere yönelik algıladıkları risk arttıkça bu ürünlere yönelik tutumları bundan negatif yönlü etkilenecektir.Anahtar Kelimeler: Özel Markalar, Tüketici Tutumları Being free from advertising and media costs, private label products are high quality and economical products produced for the benefit of consumers. These products emerged in the world after the constant efforts to offer consumers more quality for less money. Thanks to the relatively low level of promotional expenditures, private label products are able to sell much more and cheaper than national branded products.The private label product market has grown rapidly especially after the 2001 economic crisis. Considering the market share of these products in European countries, it can be said that these products have high potential.The aim of this study is to present the attitudes of consumers living in Sakarya towards private label products and how these attitudes are affected by various factors. This study has a sample of 422 consumers who live in Sakarya and prefer private label products besides national branded products while doing their grocery shopping. The data collected through standard questionnaires was evaluated by using SPSS Statistics 20 program.According to the findings, the independent variables consisting of consumer price consciousness, value consciousness, deal proneness and the perceived risks towards private label products has an effect of 46% on consumers? attitudes with regard to private label products. Namely, these independent variables explained 46% of consumers? attitudes towards private label products.This study also revealed that of all dimensions, Perceived Risk? has the most dramatic effect on consumers attitudes towards private label products. A strong but negative correlation was determined between perceived risk and attitudes towards private labels. Namely, the more the perceived risk towards private label products rises, the more the attitudes towards these products are negatively affected.Keywords: Consumer attitudes, Private label products
- Published
- 2012
22. Geçiş ekonomilerinde pazar odaklılık ölçeklerinin uygulanabilirliliği üzerine bir araştırma: Azerbaycan örneği
- Author
-
Ekberov, Şahin, Zengin, Hayrettin, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
Marketing ,Azerbaijan ,İşletme ,Customer perception ,Consumer perception ,Transition economies ,Customer focus ,Business Administration ,Market-oriented - Abstract
Araştırma, bir geçiş ekonomisi olan Azerbaycan'da işletmelerin pazarlama uygulamalarının, Kohli ve Jaworski ile Narver ve Slater'in tanımlamış oldukları pazar odaklılık olgusu çerçevesinde tüketiciler tarafından nasıl algılandığının ortaya konulmasını amaçlamaktadır.Tez, giriş, beş bölüm ve sonuçtan oluşmaktadır. Birinci ve ikinci bölümde eleştirel literatür incelemesi yapılarak pazar odaklılık ve pazar odaklılığın kavramsal temeli olarak görülen pazarlama anlayışı ile ilgili görüşler tartışılmıştır. Araştırma modeli ve yöntem bölümünde literatür incelemesi ışığında bir model ortaya koyulmuş ve hipotez geliştirilmiştir. Çalışmada ayrıca sonuçlara ışık tutması açısından Azerbaycan Cumhuriyeti ile ilgili bir bölüm hazırlanmıştır.Veriler anket yoluyla toplanmış ve analize uygun 333 anket elde edilmiştir. Analizler SPSS 16 programı ile gerçekleştirilmiştir.Araştırmadan çıkan sonuçlara göre, MARKOR ölçeğini oluşturan ifadeler üç faktörde, MKTOR ölçeğini oluşturan ifadeler ise iki boyutta toplanmıştır. Her iki ölçekle ölçülen pazar odaklılığın müşteri memnuniyeti ve müşteri güveni üzerinde olumlu etki ettiği belirlenmiş ve böylece araştırma hipotezleri desteklenmiştir.Analizlerde MKTOR ölçeğinin MARKOR ölçeğine göre daha etkili olduğu saptanmıştır. Pazar odaklılık boyutlarından rekabet (rakip) odaklılığın müşterileri olumsuz yönde etkilediği belirlenmiş ve rakip odaklılığın pazar odaklılık kapsamında değerlendirilmesinin doğru olmayacağı sonucuna varılmış ve pazar odaklılığa müşteri odaklılık olarak yanaşmanın daha doğru olacağı belirtilmiştir. The research aimed to manifest how consumers percept marketing applications of businesses in transition economy of Azerbaijan, within the framework of market orientation phenomenon described by Kohli & Jaworski and Narver & Slater.Thesis comprises introduction, five chapters and conclusion. In the first and second chapter critical literature review was made and views about market orientation and marketing concept, which is treated as conceptual base of market orientation was discussed. In the chapter of research model and method, research model and hypothesis was developed at the light of literature review. Besides, in this study one chapter about Azerbaijan Republic was prepared.Data gathered via survey and 333 usefull questionnaire obtained. Analyses was carried outby statistical program of SPSS 16.According to the results of research, items relate to MARKOR assembled into three factors and items relate to MKTOR assembled into two factors. Market orientation measured by both scales have significant positive effect on customer satisfaction and customer trust. Thus research hypothesis was supported.It was determined that MKTOR scale is more effective than MARKOR. It was determined that competition (competitor) orientation has negative effect on customers and thus, to evaluate competitor orientation within the framework of market orientation will be false and it was specified that it is more correct to treat market orientation as customer orientation. 146
- Published
- 2011
23. Türkiye'de sanal şikâyet uygulamalarının algılanmasına yönelik bir araştırma: sikayetvar.com örneği
- Author
-
Özkaynar, Kürşad, Zengin, Hayrettin, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
Internet ,İşletme ,Complaint ,Consumer perception ,Internet use ,Web sites ,Electronic complaint ,Consumer complaints ,Business Administration - Abstract
İnternette karşılaşan insanların gerçeklik dışılık eksenindeki söz ve davranışları, kendini olduğundan farklı lanse edebilme imkanı, internetin bir ?sanal âlem? olarak nitelendirilmesine yol açmıştı. Oysa internet bugün tüm gerçekliğiyle karşımızda. ?Gerçekte yeri olmayıp zihinde tasarlanan?, ?mevhum?, ?farazî? kelimeleri ile tanımlanan ?sanal? kavramı, artık interneti tarif etmekte anlamsız kalmaktadır. Her ne kadar çalışmanın ismi sanal şikâyetler de olsa, bu şikâyetlerin içeriği, yapısı, gereklilikleri ve etkisi göz ardı edilemeyecek kadar gerçektir.İnternette konuşan insanlar gerçektir, konuşmalar gerçektir. Özellikle konu ticaret olduğu zaman bu gerçeklik daha belirgin bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. İnternet üzerinden belirtilen bir şikâyetin, işletmeye veya ürüne etkisinin olmayacağını düşünmek hayal bile edilemez.Literatürde internet, kurum olarak 3. parti kurumların içerisinde medya başlığı altında incelenmektedir. Ancak çalışmanın genelinde de görüldüğü üzere internet ve özellikle de internetteki şikâyet siteleri, birçok noktada 3. parti kurumlardan farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar araştırmada altı ana başlık etrafında toplanmaya çalışılmıştır.Bu farklılıkları incelemek için sikayetvar.com internet sitesinde 2733 tüketici ile anket uygulaması yapılmış, veriler analiz edilerek genel düşünce ve tavırlar aktarılmaya çalışılmıştır. The delusiveness words and behaviours of people who are met on the internet, the possibility of false represantation caused that the internet is called ?virtual world.? But the internet is on the face of us with its all reality.The word of ?imaginary? which is not real and imagined in mind, defined with the words ?fictitious and suppositional? seems meaningless in the definition of internetEven if the name of study is imaginary complaints, the contents, structure, necessities and effect are real as much as it is not ignored.People who talk on the internet are real, talks are real. Especially, when the issue is commerce this reality seems more specifically. It can?t be imagined to think that a complaint which is indicated doesn?t have any effect on the company or good. The internet in the literature is analysed under the title of media in the third-part of institutions. But as it is seen in the general of the study, the internet and especially sites of complaints on the internet differs from the third-part of institutions in many respects. These differences have been tried to be collected under six main topics in the research. Questionnaire studies were made with 2733 consumers on the internet site ?sikayetvar.com? to examine these differences and it was tried to be transfered general idea and manners analyzing the datas. 76
- Published
- 2010
24. Optik sektörünün sektör yaşam eğrisi bağlamında A.B.D, İtalya ve Türkiye karşılaştırılması
- Author
-
Demirkilinç, Adnan Özer, Zengin, Hayrettin, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
Optic sector ,Marketing ,Eyeglasses ,Turkey ,Italy ,İşletme ,Product life cycle ,Contact lenses ,United States of America ,Business Administration - Abstract
Bir ürün grubunun pazara girdiği andan başlayarak pazardan silinene kadar geçen dönem içerisindeki değişimini gösteren eğriye sektör yaşam eğrisi denir. Pazarda mevcut olan her sektörün bir yaşam eğrisi bulunmaktadır. Bu eğriler ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir.Bu çalışmada, öncelikli olarak Türkiye'deki optik sektörünün sektör yaşam eğrisindeki yerini belirlemek amaçlanmıştır. Sektörde lider konumda olan A.B.D'nin yanısıra sektörde model ülke konumunda olan İtalya'nın da sektör yaşam eğisi ile optik sektörü incelenerek Türkiye'nin yeri ve izlediği ülke belirlenmeye çalışılmıştır. Sektördeki bir sonraki gelişmenin tahmin edilmesi sektörün rekabet gücü açısından en önemli olgudur. Buradaki temel amaç, Türkiye'de sektörün bundan sonraki süreçte nasıl bir gelişim göstereceğinin tahmin edilmesi ve söz konusu bu trende etki edecek değişimlerin belirlenmeye çalışılmasıdır.Sektör Yaşam Eğrisi Teorisi ile Dünya, A.B.D, İtalya ve Türkiye'nin analizinin yapıldığı bu çalışmada, sektörün lideri ülke ABD, sektörde trendi belirlemesi nedeniyle İtalya optik, güneş ve kontak lenste benzer eğilimler gösterirken, Türkiye sektörün kendine özgü yapılmaması nedeniyle optik sektöründe söz konusu ülkelere benzememekte, fakat modanın etkili olduğu güneş gözlüğünde benzer eğilimler göstermektedir. AB sürecinde Türkiye'de kurumların yeniden yapılanacak olması optik müesseselerini de etkileyecektir. Bu süreçte alınması gereken önlemler de bu çalışmada açıklanmaya çalışılmıştır. Sector life cycle is a kind of cycle which shows the change on a product group between the time when it starts out fresh in the market till the time it disappears from the market. Each sector which is available in the market has a life cycle. These cycles show difference from one country to another.In this study, the most priority is given in determining where the Turkish optic sector is in the sector life cycle. Additionally, the position of Turkey in the world and the country that it is following in optic sector was determined by examining these two countries, U.S.A which is a leader in this sector and Italy which is model in this sector. To predict next step in this sector is the most important issue in terms of competition power. The fundamental purpose is to predict how Turkey is going to show an evolution in next term and to determine the change which is going to affect this trend.In this study which analyzed the world, U.S.A, Italy and Turkey using the theory of Sector Life Cycle, the leader of this sector, U.S.A, and the country which decides the trend, Italy, show similar tendency about spectacles, sunglasses and contact lenses. However, Turkey has a different tendency from others in terms of spectacles and contact lenses, but there is a similar tendency in terms of sunglasses because of the influence of fashion. The new structure of law enforced by the E.U might affect the optic establishments in Turkey. So the precautions that we need to take through this period are mentioned in the study as well. 149
- Published
- 2009
25. Avukatların şikâyet tepki türlerini tespit etmeye yönelik bir alan çalışması: Sakarya örneği
- Author
-
Alaçam, Ahmet İhsan, Zengin, Hayrettin, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
Lawyers ,Consumer satisfaction ,Consumer rights ,İşletme ,Complaint ,Response ,Consumers ,Consumer questions ,Consumer complaints ,Consumer behavior ,Business Administration - Abstract
İktisadın temeli olan ihtiyaçların sonsuz ve kaynakların kıt oluşu mantığı kişileri tüketim yaparken ister istemez bir denge kurmaya iter. Çünkü ihtiyaçların giderilebilmesi için bir takım bedellere katlanmak gereklidir. Üreticilerin sunduğu çeşitli mal ve hizmetler arasından kişiler bir takım kısıtlar çerçevesinde seçim yaparlar ve duruma en uygun olanı satın alarak ihtiyacını karşılar. Tüketicilerin bir ihtiyaçlarının ortaya çıkmasından başlayarak kendi eşikleri neticesinde en uygun olan mal veya hizmeti satın almaları ve satın alma sonrasında edindikleri tecrübeler ise tüketicileri davranışlarını oluşturur.Tüketim tüketicilerin, üreticilerin, pazarın, pazarlamacıların ve bunların oluşturduğu ekonomilerin oluşmasını sağlayan ana faktördür. Üreticilerin nihai amaçları kar elde edebilmektir. Bunun için de pazarlamacıların tüketicilere odaklanması ve onları tanıması gerekir. Bu ancak tüketici davranışlarının takip edilmesi, analiz edilmesi ve ona göre bütünleşik pazarlama stratejileri yürütülmesi ile gerçekleşebilir. Tüketicilerin satın alma sonrası tatmin veya tatminsizlik durumları gelecekte olası benzer veya farklı ürün ihtiyaçları durumunda seçimlerini etkileyecektir. Öyleki ilgili üründen memnun kalan kişi sonraki alımlarından yine aynı işletmeyi seçebilir veya tam tersi işletmeye karşı olumsuz tepkiler gösterebilir. Bu tepkilerin türleri işletmeyi bir daha tercih etmemek olabildiği gibi yasal yollara başvurarak memnuniyetsizliğin karşılanma isteği olabilir.Pazarlama faaliyetleri açısından büyük önem taşıyan tüketici davranış süreçleri ve satın alma sonrası olası şikâyet türleri birçok araştırmacı tarafından incelenmiş ve modellenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada ise kapsamlı bir literatür çalışması yapılarak bu modeller aktarılmaya ve güncel bir model doğrultusunda avukatların ayıplı mal veya hizmete ilişkin tutumları anket yolu ile belirlenmeye çalışılmıştır.Meslekleri gereği haklar ve yasal sürece dair en donanımlı tüketici grubu olan avukatların ayıplı mal veya hizmete karşı tutumları nasıl olmaktadır veya şikâyet eğilimleri nedir gibi sorulara cevap bulabilmek için yapılan anket çalışması Sakarya Barosu'na kayıtlı avukatlara uygulanmış ve elde edilen veriler analiz edilerek genel tutumları aktarılmaya çalışılmıştır. Anketin altyapısında ise Volkov modelinden yararlanılmıştır.Anket çalışması sonucunda elde edilen veriler ve bu verilerin analizleri sonucunda avukatların ayıplı bir mal veya hizmete karşı tepkileri yasal zeminden ziyade birebir ilişkiler düzeyinde gerçekleşmektedir. Bunun yanı sıra mal veya hizmet için katlanılan bedel şikâyet etme eylemini tetikleyen en önemli husus olarak öne çıkmaktadır. Yani avukatların tepkileri farklı fiyat aralıklarında farklı türlerde olmaktadır. Bu aralıklara bakıldığında ise şikâyet eğiliminin mal veya hizmete göre değiştiği de gözlemlenmiştir. Bu değişim için çeşitli eşik fiyat aralıkları saptanmıştır. Demografik veriler ile modelden esinlenerek oluşturulan, tepki türlerinde farklılık yaratan boyutlar arasındaki ilişkiler irdelenerek ayıplı ürüne ilişkin tutumlar hakkında genel kanaatlere varılmaya çalışılmıştır. The logic of finance based on the limited resources against untamed need forces the people to seek a balanced approach on consumption simply because every need has a price tag attached to it. Based on their financial limitations, the consumer selects the most appropriate good to meet their need within their budget. The cycle starting with the arosal of the need to obtaining the goods or service within their limits and the experience afterwards with the goods or the service builds up their consuming behaviour.Consumption is the main driver behind the market economy which is a collective of consumers, producers, the market and the salesman. The main aim for the producer is to make profit. But today achieving a good profit is getting more difficult day by day. Todays highly competitive environment requires companies to achieve high level of customer satisfaction to maintain their existance. This is only possible by focusing on the customers and keeping a close relation with them. The right tools for that are, monitoring and anlyzing customer behaviour, and developing a marketing starategy based on the outcome. The satisfaction or dissatisfaction of the consumer with the product will be the determining factor the future purchases of smilar or different products. As an example a satisfied consumer could select the same brand for another product while a dissatisfied consumer can totally discard that brand for good. Another expression of dissatisfaction of the consumer might be taking legal measures against the producer for financial compensation. The source of reactions my vary.Lawyers are a group of consumer that has the most extensive knowledge of law and the resources to pursue their rights. A survey was conducted to the members of the Bar Association of Sakarya that was intended to find out lawyers reactions and their intentions are of pursuing their rights against defective products or services. Once the survey was completed an analysis of the data shows the current reaction of this consumer group. This survey is based on the Volkov Model.The analysis of the survey has shown that the responses of lawyers (legal teams) against defective goods or services cases are handled on the personal basis rather than following the legal path. The value of the defective good or service was that the main trigger for the complaints. As a result it can be said that the attitude of the lawyers (legal teams) tend to differ based on the value. From this point it has been observed that the tendency to complain also varies based on the good or service. It has been established that various price levels triggers the complaints.It is tried to reach a common understanding of the reactions against defective goods or services by analyzing the relations between different reaction levels based on the feedbacks (responses) within the demographic model. 132
- Published
- 2009
26. Perakende sektöründe alışveriş merkezlerinin gelişiminin sektör yaşam eğrisi bağlamında incelenmesi: Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri örneği
- Author
-
Geçti, Fatih, Zengin, Hayrettin, and İşletme Anabilim Dalı
- Subjects
İşletme ,Business Administration - Abstract
Çeşitli tanımları olabilmekle birlikte en genel haliyle bir grup perakende işletmesiyle çeşitli ticari ünitelerin tek bir mülkiyet altında planlanması, geliştirilmesi, sahiplendirilmesi ve yönetilmesi olarak tanımlanan alışveriş merkezleri günümüz tüketicisinin birçok ihtiyacını karşılama noktasında modern ve dinamik yaşam merkezleri olarak kabul edilmektedir. Yıllar itibariyle yerel alışveriş merkezlerinden organize alışveriş merkezlerine doğru çeşitli türde alışveriş merkezleri ortaya çıkmıştır.Sektör yaşam eğrisi modeli, bir sektörün zaman boyunca aşamalar bazında (giriş, büyüme, olgunluk ve düşüş) geçirdiği evrimin nitelendirilmesine yönelik ortaya konan bir modeldir. Sektör yaşam eğrisi kavramı, ürün yaşam eğrisi literatüründen ve 1970'lerdeki yeni ürün geliştirme üzerine ortaya konan modellerden oluşan bir kavramdır. 1980'lerde teknoloji yönetimi temeli üzerine yapılan çalışmalar vasıtasıyla geliştirilmiştir. Ürün yaşam eğrisinin farklı aşamalarının özellikleri ve sektör evrimi ile ilgili düzenlemeler nihayetinde sektörel yaşam eğrisi kavramına öncülük etmişlerdir.Bu çalışmanın amacı Türkiye'deki alışveriş merkezlerinin sektörel değişimini, bu işin modern anlamda öncüsü olan Amerika Birleşik Devletleri'nin alışveriş merkezleri sektörü ile kıyaslayarak seyrinin incelenmesidir.Bu amaca ulaşabilmek için başta Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği ve Uluslararası Alışveriş Merkezleri Konseyi olmak üzere çeşitli kuruluşlardan elde edilen ikincil veriler yardımıyla her iki ülkenin alışveriş merkezi sektörleri incelenip karşılaştırılmıştır. Kullanılan parametreler çerçevesinde ABD alışveriş merkezleri sektörünün yaşam eğrisi bağlamında olgunluk döneminde, Türkiye'deki sektörün ise büyüme döneminde oldukları sonucuna ulaşılmıştır. The term `shopping center? has various definitions. In general, a shopping center is defined as a group of retail and other commercial establishments that is planned, developed, owned and managed as a single property. Nowadays, shopping centers are not only the places to meet many needs but they are also recognized as dynamic life centers. Over the years, shopping centers have been evolving from local shopping centers to organized malls.Industry life cycle model has four phases during its evolution: introduction, growth, maturity and decline. Industry life cycle concept stems from the literature of product life cycle and different models related to the new product development in the 1970?s. The model was developed through the technology studies which were examined in the 1980?s.The aim of this study is to examine the changes of the Turkish shopping center industry which has been undergoing in the context of industrial evolution by doing comparision with the US shopping center industry that has already been the pioneer in the modern base of the industry.In order to achieve this objective, several institutional abstracts especially databases of the Turkish Council of Shopping Centers & Retailers and the International Council of Shopping Centers were used. Both industries were examined and compared to each other with the assistance of these secondary data. Within the parameters that were used, it is possible to say that Turkish shopping center industry is in growth phase while the US shopping center industry is in maturity phase of its life cycle. 212
- Published
- 2008
27. Türkiye endüstriyel mutfak sektörünün rekabetçilik analizi ve rekabet stratejileri
- Author
-
Yaylacı, Ahmet Fırat, Zengin, Hayrettin, Diğer, Yardımcı Doçent Doktor Hayrettin Zengin, and Sakarya Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı, Üretim Yönetimi ve Pazarlama
- Subjects
İşletme ,Endüstriyel mutfak ,Rekabet analizi ,Porter ,Elmas modeli ,Business Administration - Abstract
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Bu tez çalışması, Türkiye endüstriyel mutfak sektörünün rekabetçilik düzeyini belirlemeyi vesektörde faaliyet gösteren işletmelerin değişik rekabet güçleri karşısında, izlemeyi tercihettikleri rekabet stratejilerini belirlemeye çalışmıştır. Elmas modelinin sektörlere uygulanmasıile belirli bir sektörün toplam rekabetçilik pozisyonu belirlenebilmektedir. Porter, modelindesadece devlet tabanlı ekonomik ve sosyal faktörlerin değil, aynı zamanda özelleşmiş koşullaraltında firma yapıları, güçlü teknoloji ve bilgi birikimleri, kültür gibi faktörlerin de önemineişaret etmektedir. Elmas şeklinde tasarımlanan modelde bir sektörün rekabet avantajınıetkileyen dört ana faktör belirlenmiştir. Bu temel değişkenler elmasın köşelerini oluşturan girdikoşulları, firma stratejisi ve rekabet yapısı, talep koşulları, ilgili ve destekleyicikuruluşlardır.Devlet ise bu dört faktörü dışardan etkileyen bir başka değişken olarak modeldeyer almaktadır. Rekabet avantajını belirleyen elmas modeli, bir sistem ortaya çıkarmakta, bunedenle temel değişkenler tek tek değil, birlikte rekabet avantajlarını belirlemektedirler.Dolayısıyla sistem dinamik bir yapı kazanmaktadır.Rekabet stratejisi kavramı, Michael E. Porter'ın eser ve makalelerinde işlediği rekabet stratejisikavramından yola çıkılarak ele alınmıştır. Michael E. Porter üç tip rekabet stratejisi belirlemiştir.Bunlar maliyet liderliği, farklılaştırma ve odaklanmadır. Bu üç strateji Porter'a göre ancak tek tekuygulanabilir. Aynı anda iki strateji uygulamak isteyen şirket "?arada sıkışıp kalma? durmuylakarşı karşıya gelir ve otomatikman rakiplerinin gerisinde kalır. Yine Michael E. Porter'a göre yenigirenler, tedarikçiler, alıcılar, ikame mallar ve mevcut rakipler olmak üzere beş çeşit rekabetgücü bulunmaktadır.Genel olarak şirketler iş yaptıkları tedarikçileri, alıcıları ve ikame malları rakip olarak görmezler verekabet stratejisi belirlerken ağırlıklı olarak bu sayılan unsurları değerlendirmezler. Rakip olarakgenellikle sektör içindeki mevcut rakipler ve sektöre yeni girecek rakipler ele alınır. Ama günümüzkoşullarının rekabetçiliği, hafife alınan rekabet unsurlarının daha sonra şirket performanslarıüzerinde büyük etkilerde bulunmasına neden olmaktadır. Bu çalışmada özellikle ulaşılmakistenen sonuç, sektörün mevcut rekabetçilik düzeyini ortaya koyarak firmaların Porter'ınbelirlediği rekabet güçleri karşısında uyguladıkları stratejileri belirlemektir. This thesis study, trying to define the rivalry level of Turkish ındustrial kitchen sector ininternational area and strategies which managements are working in this sector prefer to follow upagainst the rivalry powers which are determined by Porter's.A specific sector's total rivalry position can be determined by applying Diamond model in sector.Porter indicates the importance of not only the economical and social factors based on governmentbut also firm's structure, powerful technology and knowledge, culture in privatization contitions.In the model which designed like Diamond determined four main factor which affect the rivalryadvantage of a sector. These basic variables are data conditions, firm's strategy and rivalrystructure, demand conditions, supporting and involving foundations which are composedDiamond's corners.In this model government crossfertilize these four factors.Diamond model thatdetermines rivalry advantage, makes a system so basic variables determine rivalry advantage notone by one but together. So system has a dynamic structure.Rivalry strategy concept is dealt with here, competition strategy concept which is indicated inMichael E. Porter?s pieces and articles. Michael E. Porter indicates three kind of rivalry strategy.These are ; cost leadership, making differences and focusing. According to Porter , these threestrategies can be put into practice only one by one. If a company wants to use two strategies at thesame time , it can be pushed and it drop back its rival firms automaticly. Again according to MichaelE. Porter there are five rivalry powes ; new datas,purveyors, recipients, substitutions and rivalries.Generally, firms think that purveyors, reciepents and substitıtions aren't their rivalries and they don'tconsider them when they determine a rivalry strategy. They generally think that rivalries are the firmsthat are already in this sector and about to come in this sector. But in rivalry contitions nowadays canbe caused big affects of firms' performance if they underestimate rivalry conditions. This workespecially indicates this consequence; by presenting sector's available rivalry level , indicatefoundations' strategies against rivalry powers which are determined by Porter.
- Published
- 2007
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.