23 results on '"Yildiz, Gözde"'
Search Results
2. DOES POWER DISTANCE AT WORK MAKE EMPLOYEES LONELY?
- Author
-
BATMAZ YILDIZ, Gözde, primary and ÖNCER, Ayla Zehra, additional
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
3. Benchmarking Oxford Nanopore read alignment‐based insertion and deletion detection in crop plant genomes
- Author
-
Yildiz, Gözde, primary, Zanini, Silvia F., additional, Afsharyan, Nazanin P., additional, Obermeier, Christian, additional, Snowdon, Rod J., additional, and Golicz, Agnieszka A., additional
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. Benchmarking Oxford Nanopore Read Alignment-Based Structural Variant Detection Tools in Crop Plant Genomes
- Author
-
Yildiz, Gözde, primary, Zanini, Silvia F., additional, Afsharyan, Nazanin P, additional, Obermeier, Christian, additional, Snowdon, Rod J, additional, and Golicz, Agnieszka A., additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
5. Dantel Efektli Kumaş Tasarımlarının Erkek Giyiminde Kullanımı Üzerine Bir Önerme
- Author
-
YILDIZ, GÖZDE and ÖĞÜT, LEYLA
- Published
- 2021
6. Augmented Reality and Virtual Reality in the Fashion Industry
- Author
-
YILDIZ, Gözde and KOABEKCİ AYRANPINAR, Selda
- Subjects
Virtual and augmented reality,fashion and technology,virtual fashion advertisement,virtual fashion marketing ,Sanal ve Artırılmış Gerçeklik,Moda ve Teknoloji,Sanal Moda Reklamcılığı,Sanal Moda Perakendeciliği ,Sanat ,Art - Abstract
Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik teknolojileri, çeşitli uygulamaları ile günbegün günlük hayatın bir parçası haline gelmektedir. Özellikle hız çağı olarak nitelendirilen bu çağda, sektörler ihtiyaçlarını daha hızlı ve pratik bir biçimde karşılayabilmek için sanal gerçeklik teknolojileri gibi yenilikçi uygulamalara ihtiyaç duyabilmektedir. Moda sektörü de bu teknolojiyi kendi alanlarına entegre ederek çeşitli uygulamaları ile yenilikçi çalışmalar yürüten sektörler arasında yer almaktadır. Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik teknolojileri bu kapsamda firmalara hızlı değişen trendleri takip edebilmesi ve yönlendirebilmesine, beraberinde tasarım süreçlerini sanal ve üç boyutlu ortamlarda gerçekleştirebilmesine olanak sağlamaktadır. Sanal gerçeklik teknolojileri aynı zamanda kişilerin değişken taleplerinin karşılanabilmesi, alışveriş ve reklamcılık deneyimlerinin geliştirilebilmesine imkân sağlarken, dijital medyanın da yardımı ile daha geniş kitlelerle bir etkileşim ortamı yaratabilmektedir. Sanal giysiler, sanal deneyimleyiciler, sanal defileler, AG ile oluşturulan ürün deneyimleri, sanal deneme kabinleri sanal gerçeklik teknolojilerinin moda sektörüne sunduğu uygulamalar arasındadır. Bu çalışmada sanal gerçeklik teknolojilerinin, moda trendleri ve moda endüstrisi ile güncel etkileşimleri incelenmiş ve beraberinde moda endüstrisinde kullanılan Sanal Gerçeklik ve Artırılmış Gerçeklik uygulamalarının; tasarım, üretim, pazarlama ve reklamcılık süreçleri üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Bulunan ve incelenen örnekler bir araya getirilerek yaşanan gelişim süreci daha gözlemlenebilir kılınmıştır., Virtual Reality and Augmented Reality technologies have become a part of our everyday life with various applications. In this age, characterized as the age of rapid change, innovative applications such as Virtual Reality technologies may be needed to meet the demands of the sector faster and practically. The fashion industry is among the leading industries that carry out innovative methods with various applications by integrating this technology into their own fields. In this context, Virtual Reality and Augmented Reality technologies are required by companies to follow and direct rapidly changing trends, and to carry out their design processes in virtual and three-dimensional environments. These technologies can also meet the various demands of customers: It can create an environment of interaction with larger masses with the help of digital media, while enabling the development of diverse shopping and advertising experiences. Virtual clothes, virtual influencers, virtual fashion shows, product experiences created with AG and virtual fitting rooms are among the possible methods of application that Virtual Reality technologies could offer to the fashion industry. In this study, the current interactions of virtual reality technologies with fashion trends are examined. Furthermore, the virtual reality and augmented reality applications used in the fashion industry and its effect on design, production, marketing and advertising processes was investigated. By compiling the existing found and studied samples, the development process was made more observable.
- Published
- 2020
7. ÇOCUKLARDA ENDODONTİK ENFEKSİYONLARIN TEDAVİSİNDE ANTİBİYOTİK KULLANIMINA İLİŞKİN DİŞ HEKİMLİĞİ ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİ DÜZEYLERİ
- Author
-
ERKMEN ALMAZ, Merve, primary, KOCAMAN, Esma, additional, BEZGİN, Tuğba, additional, and YILDIZ, Gözde, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
8. MODA SEKTÖRÜNDE ARTIRILMIŞ GERÇEKLİK VE SANAL GERÇEKLİK
- Author
-
YILDIZ, Gözde, primary and KOABEKCİ AYRANPINAR, Selda, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
9. LACE WITH DEFINITION, TERM AND CONCEPTS
- Author
-
YILDIZ, Gözde, primary and ÖĞÜT, Leyla, additional
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
10. Implementation of Deterministic Inventory Models with Backorders and Lost Sales in a Retail Company
- Author
-
AYGÜNEŞ, Haluk and YILDIZ, Gözde
- Subjects
Engineering ,Mühendislik ,Inventory,EOQ,Backorder,Lost sales,Partial backordering - Abstract
A study is carried out on inventory planning and control for a retailcompany which sells electronics and computer parts. Deterministic inventorymodels are used with a consideration of backorders and lost sales. In stockout,some sales are completely backordered, some are completely lost, and some arepartially backordered while the rest is lost. Each of these cases are analyzedseparately with the aim of determining minimum cost order quantities.
- Published
- 2019
11. Ahmadinejad Period Islamic Republic of Iran: Relations with Hezbollah
- Author
-
Gürsel, Yildiz Gözde, Gürses, Emin, and Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı
- Subjects
Siyasal Bilimler ,Political Science ,International Relations ,Ahmedinejad, Mahmud ,Uluslararası İlişkiler ,Terrorism ,Iran ,Lebanon ,International relations ,Hizbullah ,International policy - Abstract
Lübnan'da ortaya çıkan Hizbullah örgütü, kurulduğu tarihten günümüze dek gelerek, Lübnan'da ve Ortadoğu'da önemli siyasi ve askeri aktör olmuştur. Bazı ülkeler tarafından `terörist` olarak değerlendirilen ve hem siyasi hem de askeri kanası olan Hizbullah örgütü, kuruluş ve büyüme aşamasında birtakım iç ve dış dinamiklerden etkilenmiştir. Örgütün yapısının ve etki gücünün daha iyi anlaşılması için, bu dinamiklerin tek tek incelenmesi gerekmektedir. Dış dinamikler açısından, Hizbullah hem kuruluş aşamasında hem de takip eden dönemde İran ile yoğun ilişkiler içerisinde olmuştur. Bu bağlamda, öncelikle iç ve dış dinamikler incelenecek, ardındansa örgütün ideolojik ve siyasi ortak paydası olan İran ilişkilerini özellikle Ahmadinejad döneminde (2005-2013) incelenecektir. Anahtar Sözcükler: Terörizm, Hizbullah, İran, Ahmedinejad, Lübnan The Hezbollah organization, which emerged in Lebanon, has been an important political and military actor in Lebanon and the Middle East since its inception. The Hezbollah organization, which was considered `terrorist` by some countries as both political and military, was influenced by a number of internal and external dynamics in the organization and growth phase. For a better understanding of the structure and impact power of the organization, these dynamics must be examined individually. In terms of external dynamics, Hezbollah has been in intense relations with Iran in both the founding phase and the following period. In this context, primarily the internal and external dynamics will be examined, and the Iranian relations, which are the ideological and political common denominators of the Organization, will be examined especially during the Ahmadinejad period (2005-2013).Key Words: Terrorism, Hezbollah, Iran, Ahmadinejad, Lebanon 112
- Published
- 2019
12. Dantel teknikleri ve tek renkli dantel efektlerinin dijital baskı tekniği ile uygulanması
- Author
-
Yildiz, Gözde, Öğüt, Leyla, and Tekstil Ana Sanat Dalı
- Subjects
Fine Arts ,Güzel Sanatlar - Abstract
Dantel, giyinme ihtiyacı ve süslenme arzusu ile ortaya çıkmıştır. İlk örnekleri ağ/file işleri olan ve zamanla en narin ürünlerini veren bu sanat, tekstil tarihinde ayrı bir öneme sahip olmuştur. Dantel yapımı insanlar için bir uğraş ve aynı zamanda bir gelir kaynağıdır. İlk örneklerinden bugüne; kültürlerin ve geleneklerin aktarılmasında da önemli bir rol oynamıştır. Çoğunlukla ait oldukları coğrafyalara ve milletlere göre adlandırılan dantellerin desenleri; kültürel motiflerden etkilenmiş, kullanılan malzeme, araç ve teknik ile özgünleşmiştir. Dünya dantelleri arasında; Avrupa dantelleri başarılı örnekleri ile öne çıkmaktadır. Bu başarısı tekniğinin, araçlarının ve malzeme kalitesinin yüksek olması ile ilgilidir. Avrupa geçmişte sahip olduğu birçok önemli dantel üretim merkezi ile dantel ticaretinin de merkezi olmuştur. Ortaçağ'da manastırlarda üretilen danteller zamanla ev tipi üretimle yaygınlaşmıştır. Sanayi Devrimi ile geliştirilen basit makineler elde yapılan dantellerin önceleri zemin kumaşlarının üretilmesini sağlamıştır. Daha sonraları makinelerin gelişimi ile elde üretilen birçok karmaşık desen seri olarak üretilebilmiştir. Hem bir tekstil tekniği olarak hem de desen özelliği açısından tekstil tasarımında dantel önemli bir yere sahiptir. El yapımı danteller makineler ile daha ucuza üretilebilseler de özgünlükleri ve kendilerine has desen karakterleri onların farklı tekstil teknikleri ile taklit edilmelerine neden olmuştur. Baskı yöntemlerinin gelişmesi dantellerin özgün desen karakterlerinin tekstil yüzey tasarımlarında kullanılabilmesine olanak sağlamıştır. Dantel baskılı tekstiller; giyim, aksesuar ve ev tekstili gibi birçok alanda kullanılmıştır. Günümüz dantel efektli baskı tasarımları; çoğunlukla daha çevreci ve daha düşük maliyetli dijital baskı teknikleri ile uygulanmaktadır. Günümüz teknolojisinin en önemli kazanımlarından biri olan dijital baskı makineleri; hızları, baskı kaliteleri ve renk sonuçları ile eski tekniklere göre daha başarılı sonuçlar sunmaktadır. Bu çalışma, dantel tarihi hakkında kapsamlı araştırılma yapılmasını, monokromatik renk düzenlemelerinin incelenmesi ile birlikte tek renkli dantel efektli baskı tasarımlarının oluşturulmasını içermektedir. Dönemin sanat akımlarından etkilenen dantelin; Ortaçağ, Rönesans, Barok sanatından ve Sanayi Devrimi'nden nasıl etkilendiği; araştırılan yazılı ve görsel kaynaklar üzerinden örnekler ile açıklanmıştır. Daha sonra dantel baskı tasarım örneklerinin; kullanım alanları ve renk tercihleri analiz edilmiştir. Bu araştırmalar sonucunda tek renkli ve dantel efektli baskı tasarımları oluşturulmuştur. Ege Bölgesi'ne ait bitki formlarından yola çıkarak oluşturulan dantel desenlerinde klasik örneklerin karakteristik özellikleri dijital olarak analiz edilmiştir. Yöreye ait motifler bu özelliklerin üzerine uyarlanarak yeni dantel desenleri oluşturulmuştur. Bu desenler de monokromatik ve monoton renk düzenlemeleri ile baskılı kumaş koleksiyonuna dönüştürülmüştür. Lace has emerged with a need to dress and a desire to be decorated. This art, whose first examples are mesh/netting Works and which gives its most delicate products over time, has had a distinct importance in the history of Textiles. Lace-making is an endeavor for people and also a source of income. From its earliest examples to today, it has also played an important role in the transfer of cultures and traditions. The patterns of the lace, which are mostly named according to the geographies and nationalities to which they belong, were influenced by cultural motifs and became unique with the materials, tools and techniques used.Among the world's laces; European laces stand out with their successful examples. Its success is related to the high quality of its technique, tools and materials. Europe has also been the centre of the lacet rade, with many important lace manufacturing centres owned in the past. In the Middle Ages, laces produced in monasteries became common with household production over time. The simple machines developed with the Industrial Revolution made the production of lace ground fabrics. Many complex patterns that were later produced by the development of machines were able to be produced in series. Lace has an important place in textile design both as a textile technique and in terms of pattern feature. Although hand-made laces can be produced more cheaply with machines, their originality and unique pattern characters have caused them to be imitated by different textile techniques. The development of printing methods enabled the original pattern characters of the laces to be used in textile surface designs. Lace printed textiles have been used in many areas, including clothing, accessories and home textiles.Today's lace-effect print designs are mostly applied with more environmentally friendly and lower-cost digital printing techniques. One of the most important gains of today's technology, digital printing machines, speeds, print quality and color results, compared to the old techniques offer more successful results.This work includes extensive research in to the history of lace, along with the study of monochromatic color arrangements, and the creation of monochrome lace-effect print designs. How lace influenced by the art movements of the period was influenced by Medieval, Renaissance, Baroque art and the Industrial Revolution; it is explained with examples through written and visual sources researched. Later lace print design samples; their usage areas and color preferences were analyzed. As a result of these investigations, monochrome and lace effect print designs were created. 229
- Published
- 2019
13. Güncelden geleneğe kadın imgesine bakmak: Türkiye sanatından seçilmiş örneklerle bir değerlendirme
- Author
-
Yildiz, Gözde, Yavuz, Seda, and Sanat Tarihi Anabilim Dalı
- Subjects
Women figure ,Artists ,Art History ,Fine Arts ,Women image ,Artistic works ,Image ,Gender ,Sanat Tarihi ,Women ,Güzel Sanatlar ,Modern art ,Women artists - Abstract
''Güncelden Geleneğe Kadın İmgesine Bakmak: Türkiye Sanatından Seçilmiş Örneklerle Bir Değerlendirme'' başlıklı bu çalışma kapsamında, sanat tarihi içerisinde özellikle hızlı dönüşümlerin yaşandığı 19. yüzyıl ve 20. yüzyıl dünyasında yaratılan kadın imgesi Batıda ve Türkiye'deki örnekleri üzerinden paralel bir şekilde incelenmektedir. Bu çalışmada, Cumhuriyet dönemi sonrasında hızlı değişim ve dönüşüm sürecinde kadın kimliği ele alınarak erkek ve kadın sanatçıların üretimlerine odaklanılıp, sonrasında seçilmiş örnekler tartışılmıştır. Günümüz Türkiye'sinden kadın sanatçıların geleneğe bakışları ve oluşturulmuş kadın imgesini dönüştürmeleri analoji kurularak ve karşılaştırılarak değerlendirilmektedir. Bu bağlamda geleneksel olan anlatıyı ve imgeyi dönüştüren örneklerle sanat tarihsel bir değerlendirme yapmak amaçlanmıştır. The study of `The Representation of Woman From Present to Past: An Evaluation of Art From Turkey ` analyzes the women's image in parallel based on examples from Turkey and Western world during the 19th and 20th century in which a rapid transformation occurs in art history. The study focuses on women's characteristic and analyzes the work of male and female artists during the period of rapid change and transformation that occurred after the declaration of the republic.Analogy between the Turkish female artists' approach to tradition in today's world and their ongoing transformation is provided in this study with comparison. In this context, the purpose of this study is to provide a historical evaluation of art by using the examples from the traditional perspective and transformation of the image. 129
- Published
- 2019
14. Kadınların Sessiz Dili 'Tekstiller'
- Author
-
YILDIZ, GÖZDE and MEYDAN, CEMAL
- Published
- 2018
15. Social Aspects Of Textiles
- Author
-
MEYDAN, CEMAL and YILDIZ, GÖZDE
- Published
- 2018
16. Bir İletişim Aracı Olarak 'Tekstiller'
- Author
-
YILDIZ, GÖZDE and MEYDAN, CEMAL
- Subjects
İletişim,Tekstil,Teknolojik Lifler,Khipu,Kanga,Aso Ebi ,Social ,Sosyal - Abstract
Lifler, tarihtekiyolcukları boyunca çok geniş kullanım alanlarına sahip olmuştur. Tekstildokumalarından, sanat objelerine ve hatta günümüzde fiber optik kablolara kadarhayatımıza entegre olmuş durumdadır. Liflerin iletişimsel yönü de tarih boyuncakendini göstermiş, insanların dokudukları tekstiller ile ya da yarattıklarınesneler ile iletişimsel bir fonksiyon da kazanmıştır. Geleneksel ya dateknolojik giysiler, tekstil aksesuarları, tekstilden yapılmış nesneler;teknolojik özellikleri, kodlanmış mesajları, renkleri, süslemeleri, kullanımalanları gibi özellikleri ile bir ifade biçimi oluşturmuştur. Liflerin tekstilleredönüştürülmesi ve iletişimini inceleyen bu çalışma, tekstillerin farklıbiçemler ile sözel olmayan bir iletişim aracına dönüşmesinin örnekleriniincelemeyi amaçlamıştır
- Published
- 2018
17. Hemşirelik Son Sınıf Öğrencilerinin Kariyer Değerleri ve Kariyer Geleceği Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi
- Author
-
SÖNMEZ, Betül, ÖNAL, Merve, and YILDIZ, Gözde
- Subjects
Health Care Sciences and Services ,Career values,career anchors,career adaptability,nurse ,Kariyer değerleri,kariyer geleceği,kariyer uyumluluğu,hemşire ,Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri - Abstract
Objective: The objective of this study is to determine perceptions of the fourth-year nursing students regarding career values and career future, the correlation between them and factors affecting career future. Material-Method: The population of this descriptive, cross-sectional and correlational study consisted of 175 fourth-year students who were studying at a public nursing faculty in Istanbul in the academic year of 2016-2017 and agreed to participate in the study. The data of the study were collected by using the information form including questions regarding demographic and career information as well as Career Anchors Survey and Career Futures Inventory. Results: Total mean score obtained by students from the Career Futures Inventory was 3.40±0.49. Total mean score of the Career Anchors Survey was determined as 3.60±0.60 and while the highest mean score was observed in the subscale of service/dedication to an cause (3.94±0.81), the lowest mean scorewas observed in the subscaleof challenge (3.35±0.77). The model prepared for determining factors that may affect career future of the students explains 38% of variance regarding career future. It was determined that security, autonomy, entrepreneur and pure challenge career values, as well as higher university success and desire of implementing the profession after graduation could have a significant effect on total score of students regarding career future. Conclusion: Nursing students have a high mean score of career future. It is thought that the results of this study revealing career values likely affecting career future of students and other factors might contribute to career consultancy applications., Amaç: Bu çalışmanın amacı, hemşirelik fakültesinde öğrenimgören dördüncü sınıf öğrencilerinin kariyer değerleri ve kariyer geleceğineilişkin algılarını, aralarındaki ilişkiyi ve kariyer geleceğine etkiliolabilecek faktörleri belirlemektir. Gereç ve Yöntemler: Tanımlayıcı, kesitselve ilişki arayıcı tasarımda olan araştırmanın evrenini, İstanbul’da kamuya aitbir hemşirelik fakültesi 2016-2017 eğitim ve öğretim yılında dördüncü sınıftaöğrenim gören ve araştırmaya katılmayı kabul eden 175 öğrenci oluşturdu. Araştırmanın verileri, demografik ve kariyereilişkin bilgileri sorgulayan soruları içeren tanıtıcı bilgi formu, KariyerDeğerleri Anketi ve Kariyer Geleceği Ölçeği kullanılarak toplandı. Bulgular: Öğrencilerin Kariyer GeleceğiÖlçeği’nin toplam puan ortalaması 3,40±0,49’dur. Kariyer Değerleri Anketi toplamından aldıkları puan ortalaması 3,60±0,60olup, en yüksek puan ortalaması (3,94±0,81) kendini adama alt boyutunda, endüşük puan ortalaması (3,35±0,77) meydan okuma alt boyutunda olduğu saptandı. Öğrencilerininkariyer geleceğine etki edebilecek faktörlerin belirlenmesi amacıylaoluşturulan model kariyer geleceğine ilişkin varyansın %38’ini açıklamaktadır.Öğrencilerin kariyer geleceği toplam puanı üzerinde güvenlik, otonomi,girişimci ve meydan okuma kariyer değerleri ile üniversite başarısının yüksekolması ve mezuniyet sonrası mesleği yapma isteğinin anlamlı düzeyde etkiliolabileceği belirlendi. Sonuç:Hemşirelik öğrencilerinin kariyer geleceği puanortalaması yüksektir. Öğrencilerin kariyer geleceğine etki edebilecek kariyerdeğerlerini ve diğer faktörleri ortaya koyan bu çalışma sonuçlarının kariyerdanışmanlığı uygulamalarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
- Published
- 2018
18. Bulanık kaba kümelerin topolojik yapısı üzerine
- Author
-
Yildiz, Gözde, Bedre Özbakır, Oya, Fen Bilimleri Enstitüsü, Özbakır, Oya, and Matematik Anabilim Dalı
- Subjects
Matematik ,Bulanık Topoloji ,Fuzzy Approximation Space ,Bulanık Küme ,Fuzzy Topology ,(CC) Axiom ,Bulanık Kaba Küme ,Fuzzy Set ,(TC) Aksiyomu ,(CC) Aksiyomu ,(TC) Axiom ,Bulanık Yaklaşım Uzayları ,Bulanık Kapanış Uzayı ,Ayrıkımsı Kapanış Uzayı ,Fuzzy Rough Set ,Closure Space ,Mathematics ,Quasi-Discrete Closure Space - Abstract
Bu tez esas olarak yedi bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde tez konusu tanıtılmış, ikinci bölümde ise tezin anlaşılabilir olması için bulanık kümeler ve bulanık kapanış uzayları üzerine bilgi verilmiştir. Üçüncü bölüm bulanık kaba kümeler ve bulanık yaklaşım uzayları ile ilgili temel tanımları içermektedir. Ayrıca bu konu ile ilgili bazı teoremler ve karakterizasyonlar araştırılmıştır. Dördüncü bölümde bulanık yaklaşım uzayı ile belirlenen bulanık topolojinin tanımı verilmiştir. Ayrıca yaklaşım uzaylarındaki yansıma ve önsıralı olma özellikleri ile üretilen topolojiler ele alınarak aralarındaki ilişki incelenmiştir. Beşinci bölümde bulanık topolojiler ile belirlenen bulanık yaklaşım uzayları ele alınmış ve özellikleri incelenmiştir. Daha sonra (TC) ve (CC) aksiyomları araştırılmıştır. Son bölümde ayrıkımsı bulanık kapanış uzayı kavramı tanımlanmış ve ayrıkımsı bulanık kapanış uzayları ile yansıyan bulanık yaklaşım uzayları arasındaki ilişki incelenmiştir., This thesis essentially consists of seven chapters. In the first chapter, the subject of the thesis is introduced, in the second chapter, basic knowledges on fuzzy sets and fuzzy closure space are given in order to make understandable the reading of the thesis. The third chapter include basic definitions related with fuzzy rough sets and fuzzy approximation spaces. Moreover some theorems and characterizations concerning these topics are investigated. In the fourth chapter, the definition of fuzzy topology induced by fuzzy approximation space is given. Also topologies generated by reflexivity property and being preorder property in approximation space are discussed and the relationship between them is studied. In the fifth chapter, fuzzy approximation spaces induced by fuzzy topologies are handled and their properties are examined. After words, (TC) and (CC) axioms are investigated. In the final chapter, the concept of quasi-discrete fuzzy closure space is defined and relationship between quasi-discrete closure space and reflexive fuzzy aproximation space are examined.
- Published
- 2018
19. A study for the conservation of Ertem Olive-Oil Factory in Ayvalik
- Author
-
Yildiz, Gözde, Şahin Güçhan, Neriman, and Mimarlık Anabilim Dalı
- Subjects
Architecture ,Mimarlık - Abstract
Endüstriyel miras alanlarının veya yapılarının korunması ve yeniden kullanılması, tarihi endüstriyel kimliğin kent belleğine kazandırılması ve gelecek kuşaklara aktarılması açısından önemlidir. Endüstriyel miras yapıları işlevlerini çoğunlukla hızlı teknolojik gelişmeler nedeniyle kaybederler. Endüstriyel miras olarak tanımlanan ve terk edilmiş bu alanların veya yapıların yeni bir işlevle ikinci bir hayat bularak günümüze adaptasyonu, endüstriyel mirasın korunmasında ve sürdürülebilirliğin sağlanmasında önemli bir yaklaşımdır. Ayvalık, tarihten bugüne zeytin ve zeytinyağı endüstrisine dayalı ekonomisi ile Batı Anadolu'daki önemli yerleşimlerden biridir. Ancak hızla değişen üretim teknolojisi, çalışma biçimi, kentsel ihtiyaçlar gibi etkenlerle birlikte, kent içinde yer alan ve Ayvalık'ın kimliğini oluşturan endüstriyel yapılar, tamamen işlevlerini kaybederek terk edilmişlerdir. Buna ek olarak, kötü şartlarda gerçekleştirilen, rant bazlı yeniden kullanım örnekleri, kentin endüstriyel kimliğine zarar vermektedir. Bu bağlamda, kent içinde kaderine terk edilmiş bu yapıların yeni hayata adaptasyonları tartışılması gereken bir konudur. Bu tezin amacı, Ayvalık'ın kentsel kimliğinin bir parçası olarak, özgünlüğü ile yapıldığı dönemin mimari özellikleri kadar zeytinyağı üretim teknolojisi ve değişimini de yansıtan, erken dönem zeytinyağı fabrikalarından Ertem Zeytinyağı Fabrikası için, yapılan analiz ve değerlendirmeler ışığında, kapsamlı bir koruma önerisi hazırlamaktır.Bu amaçla tez kapsamında, ilk olarak endüstriyel mirasın korunması ve yeniden kullanılması konusunda, Dünya'daki, Türkiye'deki ve Ayvalık'taki yeniden kullanım örnekleri incelenerek, yeniden kullanım stratejilerinin değerlendirilip bir yaklaşım önerilmesi, çalışmaya temel oluşturulmuştur. Daha sonra, teze konu olan, Ertem Zeytinyağı Fabrikası'nın ve çevresinin ayrıntılı belgelenmesi, analizi ve değerlendirilmesi yapılmıştır. Buna ek olarak, yapıyı daha iyi anlamak için, zeytinyağı üretim süreci ve mimariye yansımaları ayrıntılı olarak, tarihsel geçmişi ile birlikte yapı özelinde incelenmiştir. Sonuçta tüm bu analiz ve değerlendirmeler ışığında, yapının ve çevresinin değer, sorun ve potansiyelleri temel alınarak, benzerlerine referans olabilecek bir koruma önerisi hazırlanmıştır. Conservation and re-adaptation of industrial heritage has been a quite important aspect in the sense of continuity of the historic industrial character of the place for future generations. Industrial buildings usually lost their functions due to the fast technological developments and changing within production/consumption systems. This inevitable functional loss caused the obsolete structures which are regarded as industrial heritage. It is essential to conserve and recover the post-industrial landscapes together with the all elements associated with the industrial activity.Ayvalık is pioneer settlement in the West Anatolia with the olive and olive-oil industry as a major economic activity since its establishment. However, due to great shift of production technology, daily life, working style and the structure of urban space, there is a large stock of derelict industrial buildings within the city center. In addition, few of them are restored under poor conditions as a result of financial profits. This situation causes danger of extinction for Ayvalık's olive industrial heritage which constitutes the identity of the town. Therefore, transformation of these abandoned post-industrial landscape becomes a major issue through new re-use projects of these obsolete structures. One of these industrial heritage structures is Ertem Olive-oil Factory which is a part of Ayvalık's identity as being one of the modest, well-preserved examples that reflects not only the specific architectural features of its construction time, but also olive-oil production processes and technological changes within time. Accordingly, the aim of this thesis is to develop a conservation proposal within the lights of analysis and assessments that were made throughout the research.Focusing on this aim, first, theoretical and practical background of adaptive re-use strategies for conservation of industrial heritage were examined through selected examples from Italy, Turkey and also from Ayvalık. These strategies were re-evaluated for proposing an approach for adaptive re-use of industrial buildings in order to constitute a base for the study. After, Ertem Olive-oil Factory and its environment were documented, analyzed and evaluated in detail. In addition to this, in order to better understand the building, olive-oil production process and its reflection to the architecture were studied in detail. And finally, within the lights of all obtained data, a conservation proposal was prepared according to the values, problems and potentials of the building and site. 407
- Published
- 2017
20. A systematic study on adatom interaction with graphyne polymorphs
- Author
-
Sağlam, Yildiz Gözde, Bek, Alpan, Durgun, Engin, and Mikro ve Nanoteknoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Fizik ve Fizik Mühendisliği ,Physics and Physics Engineering - Abstract
Karbon, ilginç özellikler gösteren yüksek sayıda allotropa sahip olması sebebiyle bilimsel dünyada yoğun ilgi çekmektedir. Bu çalışmada, teorik olarak yeni tahmin edilen karbon allotropları olan α, β, γ and 6612 – grafinlerin ab-initio modellemesi yapılmıştır. Bu polimorfların değişik hibritleşme sp3 ve sp2 kapasitelerine sahip oldukları bilinmektedir, ancak detaylı karakterizasyonları tam anlamda henüz yapılmamıştır. İlk olarak her polimorfun en düşük enerjiye sahip konfigurasyonları hesaplanmış ve bu konfigürasyonların elektronik, yapısal ve manyetik özellikleri bulunmuştur. Daha sonra, atmosferde bulunan H, O, N ve S atomların emilmesi sonrasında bu malzemelerin özelliklerinin nasıl değiştiği sistematik olarak incelenmiştir. Atomik pozisyonlar, bağlanma enerjileri ve materyel yapısının nasıl değiştiği, hesaplanan özelliklerden bazılarıdır. Emilim hesaplamalarından sonra, yukarıda bahsi geçen atomların γ - grafin içinde difüzyonu incelenmiş ve atomların yüzey üzerinde hareket edemedikleri gözlemlenmiştir. Bu sonuçlar ışığında tekli hidrojen atomlarının bağlanmasının, incelenen grafin izotoplarına manyetik bir özellik kazandırdığı gözlemlenmiştir. Ayrıca, incelenen dört atomun da grafin yapısınının elektronik özelliklerini değiştirdiği sonucuna varılmıştır. H, O ve S atomları, yarımetal sistemleri yarıiletken yaparken, N atomu yarımetalik sistemlerin metal olarak davranmasını sağlamıştır. Ayrıca, grafinin atmosferik atomlar varlığında simetri kırılımı gösterdiği gözlemlenmiştir. Yapısal olarak ise N, O ve S atomları yüzeyde kalmak isterlerken, H atomu genellikle grafin yüzeyinin dışında bulunmaktadır. Carbon never stops surprising the world with its enormous number of allotropes and their excellent properties. In this study, recently discovered carbon allotropes, which are called α, β, γ and 6612 – graphyne, are studied by ab-initio modeling. It is revealed that these polymorphs can exhibit varying types of hybridization sp3, sp2, still they are relatively uncharacterized compared to other planar materials. At first, lowest-energy stable forms of each polymorph and their electronic, structural and magnetic properties were obtained. Furthermore, the changes that occur in these properties in response to adsorption of atmospheric single atoms (H, O, N and S) and their molecular forms were studied. Atomic configurations, binding energies and variations of material properties were studied systematically. Subsequent to adsorption phenomena, diffusion of the same atoms on γ - polymorph was considered and it was revealed that atoms do not diffuse on the surface but prefer to bind to the underlying C atoms. In the light of our findings, it is concluded that the adsorption of single hydrogen atoms creates a magnetized system for all four graphyne isoforms. Afterwards, it was discovered that all four foreign atoms are able to convert the planar structures from semimetallic to semiconducting or from semimetallic to metallic systems, or further open up the band gap. In particular; H, O and S convert semimetallic systems into semiconductors, while N converts semimetallic systems into metals. In addition, graphyne exhibits symmetry-breaking in the presence of atmospheric foreign atoms. As for the structural effects; O, N and S atoms commonly prefer to remain in in-plane sites, while H atom typically stays out of the graphyne planes. 70
- Published
- 2016
21. Conservation principles for an Early Republican Period primary school building: Mimar Kemal Primary School
- Author
-
Yildiz, Gözde, Özgönül, Nimet, İmamoğlu, Bilge, and Restorasyon Anabilim Dalı
- Subjects
Architecture ,Mimarlık - Abstract
Bu tezin amacı, erken Cumhuriyet dönemi binalarının öneminin anlaşılmasını sağlamak ve Ankara'da yer alan Mimar Kemal İlköğretim Okulu'nın koruma ilkelerini oluşturmaktır. Mimar Kemal İlköğretim Okulunun seçilmesindeki ana nedenler; erken Cumhuriyet dönemi ilköğretim okullarının önemli örneklerinden biri olması, değerlerinin önemi, yerinin önemi, tarihçesi, mimarı, mimari özellikleri ve erken Cumhuriyet döneminin yansıtılmasındaki ideolojik ve sembolik rolüdür.Günümüzde; kentsel dönüşüm, eğitim kampüsü projeleri, konuyla ilgili yasalar, halkın bu konudaki bilinçsizliği ve bu yapılar üzerine yapılan çalışmaların sayıca az oluşu bu tezin gerekliliğini ortaya koymaktadir. Erken Cumhuriyet dönemi okul yapısının nasıl ve neden korunacağına dair prensipler, değerler ve koruma yaklaşımları tartışılarak değerlendirilmiştir. Bu amaç çerçevesinde, tez beş bölümde yapılandırılmıştır; eğitim ve eğitim yapılarının araştırılması; erken Cumhuriyet dönemi mimarisinin korunmasına dair araştırmalar; Mimar Kemal İlköğretim Okulunun analizlerinin yapılması; okulun günümüz eğitim ihtiyaçlarına, değerlerine, problemlerine ve potensiyellerine göre değerlendirilmesi ve son olarak diğer erken Cumhuriyet dönemi ilköğretim yapılarına da örnek olması için, Mimar Kemal İlköğretim Okulunun koruma prensiplerinin oluşturulmasıdır.Sonuç olarak, koruma ilkelerinin oluşturulması kültürel mirasın korunmasında önemli bir süreçtir. Bu nedenle, bu tezde Mimar Kemal İlköğretim Okulu için koruma prensipleri önerilmektedir. Buna ek olarak, örnek çalışmanın altyapısından yola çıkarak diğer erken Cumhutiyet dönemi okullarının korunmalarına yönelik genel prensiplerin tanımlanması da bu çalışmanın ana amacının bir parçasıdır. The aim of this thesis is to ensure the understanding of the importance of early Republican buildings and to define conservation principles for Mimar Kemal Primary School in Ankara, one of the important examples of early Republican primary schools. The main reasons for selecting Mimar Kemal Primary School are the importance of its values, location, its history, its architect, architectural characteristics and its ideological and symbolic role in early Republican period.The main reason behind this thesis is the current threat towards these buildings, due to the urban transformations, education campus projects, laws relating these buildings, the unawareness of the public, and the scarcity of studies for conservation of these buildings. The principles of how and why to conserve are searched through values and conservation approaches. Focusing on the aim, the thesis is structured in five parts; as the research on education and educational buildings; conservation of early Republican period architecture; analyzing the case study; making evaluations consisting of, analyzing based on today's educational needs, review value types and make assessment process for the school, determining problems and potentials; and lastly, implementation of conservation principles for both the case study and in general to set an example for possible conservation studies on other early Republican school buildings.In conclusion, in the process of conservation of cultural heritage, the development of principles is an essential process. Therefore, in this thesis conservation principles are proposed for Mimar Kemal Primary School. 231
- Published
- 2014
22. Bir İletişim Aracı Olarak "Tekstiller".
- Author
-
MEYDAN, Cemal and YILDIZ, Gözde
- Abstract
Fibers have a wide range of uses throughout their historical journey. From textile textiles to art objects and even today to fiber optic cabling, fiber became integrated in our lives. The communicative aspect of the fibers has also shown itself throughout history, and it has also acquired a communicative function with the textiles that people weave or with objects they create. Traditional or technological garments, textile accessories, textile objects; technological features, coded messages, colors, embellishments, usage areas, and with other features, textiles create a form of expression. This study aims to examine the transformation of fibers into textiles and their communication, examining examples of the transformation of textiles into different forms of nonverbal communication. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2018
23. Parsiyel epilepsilerde EEG ve nörolojik görüntüleme yöntemlerinin lokalizasyon değeri
- Author
-
Yildiz, Gözde and Nöroloji Anabilim Dalı
- Subjects
Nöroloji ,Magnetic resonance imaging ,Neurology ,Electroencephalography ,Epilepsy-partial - Abstract
Parsiyel epilepsilerde EEG ve nörolojik görüntüleme yöntemleri ile etyolojik tam ve epileptik odağın lokalize edilmesi mümkün olmaktadır. Bu çalışmaya 35'i KSPE, 9'u sekonder jeneralize, 7'si fokal motor nöbet özelliği gösteren 51 parsiyel epilepsili hasta alındı. Olgulara interiktal dönemde EEG, MRI, SPECT incelemeleri yapıldı. EEG'nin 44 (% 86.2), SPECT'in 40 (% 78.4), MRI'm ise 22 (% 43.1) olguda anormal bulgu verdiği görüldü. Fokal lateralize bulgu verme oram EEG ile % 70.6, SPECT ile % 39.2 bulundu. SPECT'te % 31.4 olguda birden fazla Iokalizasyonda perfüzyon defekti saptandı. MRI'm fokal bulgu verme değeri % 31.3 olguda saptandı. 6 olguda EEG- SPECT-MRI, 3 olguda EEG-MRI, 11 olguda EEG-SPECT, 3 olguda MRI-SPECT bulguları aynı anatomik lokalizasyonu gösterdi. Buna göre anatomik lokalizasyon açısından EEG SPECT ile oldukça iyi korelasyon göstermektedir. Epilepsi tanısı ve fokusun belirlenmesinde EEG'nin hala en değerli tam yöntemi olduğu, SPECT'in özellikle borderline vakalarda EEG ile birlikte değerlendirildiğinde yararlı olabileceği belirlendi. MRI'm fokusun lokalizasyonunu yapmada değerinin diğer iki yönteme göre oldukça düşük olduğu tesbit edildi. 51 The etiology of seizures and localization of focus in partial epilepsy can be assessed by EEG and neuroimaging techniques although there are still several controversiel due to technical differences relevant to their leading area. Fifty-one epileptic patients, 35 with complex partial seizures, 9 with secondary generalized and 7 with focal motor epilepsies, were included in this study. All of them underwent EEG, MRI and SPECT during interictal state. EEG was abnormal in 44 patients (86.2 %), SPECT in 40 (78.4 %) and MRI in 22 patients (43.1 %). Although both EEG and SPECT displayed focal lateralized Findings in 70.8 % of the patients, EEG is considered better than SPECT because SPECT displayed more than one perfusion defect in 31.4 % of the patients. In MRI there was focal abnormality in 31.3 % of the patients. The focal abnormalities were in the same anatomical areas in 6 patients with MRI-EEG and SPECT, in 3 patients with EEG and MRI, in 11 patients with EEG and SPECT, in 3 patients with MRI and SPECT in the localization of the epileptic foci. In conclusion, EEG is still the best method for determining the focus in epilepsy. On the other hand, SPECT can be helpful together with EEG, especially in borderline cases. The localization value of MRI in epilepsy is low when compared to EEG and SPECT. 53 62
- Published
- 1996
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.