Search

HEMİPLEJİK HASTALARDA GÖRÜLEN AĞRILI OMUZ TEDAVİSİNDE KİNESİOBANT VE RİJİT BANTLAMA TEKNİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASISadık YETKİNYüksek Lisans TeziFizyoterapi ve Rehabilitasyon Ana Bilim DalıDanışmanı: Dr.Öğr. Üyesi Aynur OTAĞ 2020, 128 sayfaBu araştırmanın amacı hemiplejik hastalarda görülen hemiplejik omuz ağrısı (HOA) tedavisinde uygulanan konvansiyonel tedaviye ilaveten kinesio bantlama ve rijit bantlama teknikleri kullanılarak hangi tekniğin tedavi protokolünde daha etkili olduğunu araştırmaktır. Bu araştırmada kullanılan örneklem büyüklüğü güç analizi kullanılarak hesaplanmıştır. Çalışmaya 20-75 yaş arası HOA bulunan 45 denek dâhil edilmiştir. Deneklere konvansiyonel rehabilitasyon programına ilaveten ilk önce rijit bantlama (RB) tekniği uygulandı ve bantlamanın 3 gün boyunca sürdürülmesi istendi. Rijit bantlama uygulamasına son verildikten sonra denekler 1 haftalık istirahat dönemine alındı. İstirahat dönemi boyunca denekler konvansiyonel rehabilitasyon programına devam etti. İstirahat dönemi sona erdikten sonra deneklere konvansiyonel rehabilitasyon programına ilaveten kinesio bantlama (KB) tekniği uygulandı ve bantlamanın 3 gün boyunca sürdürülmesi istendi. 3. günün sonunda KB uygulamasına son verildi. Bantlama teknikleri bu konuda eğitimini tamamlamış fizyoterapist tarafından deneklere uygulandı. Denekler RB öncesi ve sonrası ile KB öncesi ve sonrası olmak üzere 4 kez değerlendirildi. Deneklerin omuz ağrı değerleri Vizüel Analog Skalası (VAS) ile değerlendirildi. Deneklerin inme seviyeleri National İnstitutes of Health Stroke Scale (NIH) ile değerlendirildi. Spastisite seviyeleri Modifiye Ashworth Skalası (MAS) ile değerlendirildi. Fonksiyonel durumları Fonksiyonel Ambulasyon Skalası (FAS) ile değerlendirildi. El fonksiyonları Abilhand İnme El Fonksiyonu Anketi (ABİL) ile değerlendirildi. Deneklerin depresyon seviyeleri Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ) ile değerlendirildi. Yaşam kaliteleri ise Ferrans & Powers Yaşam Kalitesi İndeksi İnme Versiyonu (FERRANS) ile değerlendirildi. Deneklerin VAS değerlerinde her iki bantlama tekniği uygulamasında istatistiksel olarak anlamlı iyileşmeler saptanmıştır (p0,05). Bunun yanında RB ve KB tekniklerinden sonra deneklerin ABİL, BDÖ ve FERRANS skorlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar görüldü (p0,05). Deneklerin NIH skorlarında RB sonrası istatistiksel olarak farklılık bulunmamasına rağmen (p>0,05), KB sonrası istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar görüldü (p0,05). In addition, after RB and KB techniques, statistically significant differences were observed in the ABİL, BDÖ and FERRANS scores of the subjects (p0,05). Although there was no statistically significant difference in the NIH scores of the subjects after RB (p>0,05), statistically significant difference in the intergroup evaluation for the subjects NIH scores (p

Boru hatları; petrol ve petrolden üretilen ürünleri uzak mesafelere taşımak için kullanılan yöntemlerdendir. Petrol boru hatlarında kullanılan API X 60, X 70 ve X 80 gibi çelik kaliteleri Amerikan Petrol Birliği tarafından standartlaştırılmış olup boru hattı üreticileri tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. API grubu çeliklerin mekanik özelliklerini etkileyen en önemli unsurlardan bir tanesi alaşım elementlerinin segregasyonudur. Sürekli dökümler süreci boyunca oluşan segregasyonun en kritik olumsuzluğu alaşım elementlerin merkezde toplanmasıdır. Merkezde toplanan alaşım elementleri çelik bobinlerde perlit-ferrit gibi bant oluşumlarına sebebiyet vermektedir. Herhangi bir aksi durumda oluşan çatlaklar bu perlit bantları boyunca ilerleyip boru hatlarının çalışamamasına sebebiyet vermektedir. Son yıllarda geliştirilen ve en son mühendislik çalışmalarına konu olan yumuşak haddeleme sürekli döküm süreci esnasında uygulanmakta olup segregasyonu dağıtmak için en etkin yöntemlerden bir tanesidir. Yumuşak haddelemenin temel prensibi sürekli döküm esnasında çelik slablar tamamem katılaşmadan uygulanıp ortada toplanan alaşım elementlerini slab içerisinde dağıtmaktır. Böylece alaşım elementlerinin segregasyonundan kaynaklanan perlite-ferrit gibi yapılaşmaları en aza indirgemek veyahut yok etmektir. Bu projenin temel amacı; API X 65 5L PSL 2 çelik kalitesinde yumuşak haddeleme yöntemi kullanılarak sürekli dökümler esnasında oluşan alaşım elementlerinin segregasyonu önlemek ve en uygun değişkenleri bulmaktır. Bu amaca ulaşmak için; yumuşak haddeleme yöntemi uygulanan çelik bobinlerin mikro yapıları incelenmiş olup bant kalınlıkları ölçülmüştür. Son olarak çelik bobinlerin mekanik özellikleri yumuşak haddelemenin etkisini görmek için incelenmiştir. Line pipe steels are used to transport the crude oil and natural gas for the long range distances. The line pipe steel grades API X 60, API X 70 and API 80 defined by the American Petroleum Association are widely used by the line pipe manufacturers. The mechanical properties of the API grade steels are mostly affected by the segregation of alloying elements. Centre macro segregation is one of the most significant defects in continuous casting. This type of segregation causes the band structures through the steel coils. Therefore, if the cracks were occurred along these band structures, the cracks could easily move to the end of the line pipe following the band path. The most significant and effective method to reduce the macro segregation is the soft reduction which is the state-of-art of the continuous casting technology. The main aim of the soft reduction is to disperse the segregation of alloying elements using mechanical loading before the metallurgical length ends. By this way, the band structures caused by the macro segregation can be fully eliminated or reduced to negligible sizes. In this project, the soft reduction parameters are tried to find out the optimum parameters to eliminate the macro segregation for API X 65 5L PSL 2 steel grade. The micro structures of steel coils produced applied soft reduction are investigated and the band thicknesses of the coils are measured. In this research; the effect of soft reduction on the mechanical properties of final product is investigated. 101