Search

06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Bu araştırma, Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinde(RAM) Görev Yapan Rehber Öğretmenlerin Rehberlik ve Araştırma Merkezi(RAM) Müdürlerinin Yöneticilik Becerilerine İlişkin görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.Bu çalışmanın evrenini, Türkiye genelindeki Rehberlik Araştırma Merkezleri oluşturmaktadır. Türkiye'deki RAM'ların sayısının çok olmasından dolayı evrenden örneklem alma yoluna gidilmiştir. Bu araştırmada, eleman örnekleme yoluyla belirlenen, RAM'larda görev yapan 288 rehber öğretmen ve kasıtlı örnekleme yoluyla belirlenen 38 RAM müdürünün görüşü alınmıştır.Araştırma, tarama türünde bir araştırma olup ilgili literatür, yasa ve belgeler taranmış, daha sonra veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen kişisel bilgi formu ve Rıdvan Küçükali'nin, R.Schamel tarafından geliştirilen, yöneticilik becerileri ölçeğinden yararlanarak uyarladığı ölçek kullanılarak elde edilmiştir. Veriler SPSS 11.5 paket programı kullanılarak .95 güven düzeyinde analizlere tabi tutulmuştur. Rehber öğretmenlerin ve RAM müdürlerinin algı ve beklenti düzeylerinin belirlenmesinde, frekans ve yüzdelik hesaplamalarına gidilmiş, bu amaçla çapraz tablo (crosstab) çözümlenmesinden yararlanılmıştır. Rehber öğretmen ve RAM müdürlerinin, algı ve beklentilere ilişkin görüşleri arasında anlamlı fark olup olmadığına ilişkin olarak ise, bağımlı örneklem t-testinden yararlanılmış, yöneticilerin ve öğretmenlerin algı ve beklentilere ilişkin görüşleri gruplar içinde karşılaştırılarak test edilmiştir. Rehber öğretmen görüşlerinin cinsiyet, RAM'da çalışma süreleri, öğrenim düzeyleri ve en son mezun olduğu alan gibi değişkenlere ilişkin karşılaştırmalarda ikili gruplarda bağımsız örneklem t testi, ikiden fazla gruplarda ise tek yönlü varyans analizi (ANOVA) teknikleri kullanılmıştır. RAM müdürlerinin kendi yönetim becerilerine ilişkin algı ve beklentilerine ilişkin görüşlerinde; cinsiyetleri, RAM da çalışma süreleri, öğrenim düzeyleri ve en son mezun olunan alan değişkenlerine ilişkin karşılaştırmalarda, grubun sayısının az olması nedeniyle nonparametric karşılaştırma testlerinden yararlanmış, ikili karşılaştırmalarda Mann Whitney U testi ikiden fazla grupların karşılaştırmasında ise Kruskal Wallis testlerinden yararlanılmıştır.Araştırmanın sonucuna göre; rehber öğretmenler, RAM müdürlerinin, yönetim becerilerini genel olarak gösterdiklerini düşünmektedirler. Bununla birlikte, hem RAM müdürlerine hem de rehber öğretmenlere göre; RAM müdürleri, yönetim becerileri bakımından beklentilerin gerisindedirler. Cinsiyet, RAM'da çalışma süresi, lisansüstü eğitim ve mezun olunan bölüm, algı ve beklentileri değiştiren bir etken olarak görülmemiştir. Yönetim becerilerine ilişkin, rehber öğretmenlerin algı ve beklentileri benzer iken RAM müdürleri, deneyim kazandıkça, etkin yönetim becerilerine ilişkin olarak daha fazla performans sergilemeleri gerektiğini düşünmektedirler.Araştırmada elde edilen bulguların, Türkiye'de RAM'larda görev yapan müdürlerin yönetim becerilerini geliştirmeleri konusunda yararlı olacağı ve etkin yöneticilik becerileri göstermelerinde katkı sağlayacağı ümit edilmektedir. The aim of this research is to determine the views of the student advisors that are serving at the Guidance and Research Centers ( GRC ) about the management skills of the Guidance and Research Center (GRC) directors.The universe of this study is constituted by the Guidance Research Centers in Turkey.Because of Turkey?s having a big amount of GRC , samples are taken from the universe. In this study,the opinions of 288 student advisor advisers who are serving at the GRC that are determined throungh element sampling way and the opinons of 38 GRC directors that are chosen throung intentional sampling were taken into consideration.The research as being a kind of survey the dealing litareture,low and documentaries have been searched and then data have been obtained by using the personal information form developed by the researcher and by the inguiry of Rıdvan KÜÇÜLALİ adaptation by R. SCHAMEL using the administratory skill scale.The data was analysed at .95 assurance level by using SPSS 11.5 packet program.At the stage of determining the views of student advisers and GRC directors, frequency meter and percentage calculations were done, for this reason crosstab analysis were used. For determining whether there is a meaningful diference between the views of student advisers and GRC directors,dependent sampling t test was used,the used of the directors and teachers? though views were tested by making comparison among the groups. At the comparisons dealing with the student advisers? opinions because of their sex, the employment periods at GRC, education levels and the most recent graduating area, independent sampling t test was used for the binary groups and one-way variance analyse (ANOVA) tecnics were applied for the groups more than two. As the grops have a small number, nonparametric comparison tests were applied at the comparisons dealing with the directors? sex employment periods at GRC, education levels and most recent graduating area for the opinions of GRC directors about perceptions and expectations throgh their own management skills. Mann Whitney U test for the binary comparison and Kruskal Wallis tests were used for the more than two groups?comparisons.According to the result of the study; student advisers think that GRC directors perform the management skills in general. However, according to both student advisers and GRC directors,GRC directors are not at the wanted level in terms of management skills. Sex,the employment periods at the GRC, postgraduate education, and the graduated sections are not seen as a factor that are affecting the views. While the student advisers? views about the management skills are similar; GRC directors think that the more experience they get,the more effective management skills they should perform.It?s hoped that the obtained research findings will be helpfull for the directors working at the GRC in Turkey at the area of improving their management skills and performing effective management skills.

06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Türklerin Danimarka'daki varlığı 1960'lı yıllardan sonra Türkiye'den Avrupa'ya doğru gerçekleşen göçün sonucunda buraya yerleşen göçmenlerle başlamıştır. Bugün Danimarka'da yaşayan yaklaşık 57.000 Türk bulunmaktadır. Bu araştırmanın amacı, Danimarka'nın Odense şehrinde yaşayan Türk ailelerinin, ilköğretim okullarına devam eden çocuklarının yasadığı eğitsel ve yönetsel sorunları ortaya çıkarmaktır. Araştırmada öğrenci, aile, öğretmen ve okul yöneticileri ile görüşmeler yapılmıştır. Görüşmelerde yarı yapılandırılmış görüşme formları uygulanmıştır. Görüşmeler sonucunda elde edilen bulgular içerik analiz yöntemi kullanılarak çözümlenmiş ve yorumlanmıştır.Türk aileleriyle yapılan görüşmelerde ortaya çıkan temel sorunlar şu başlıklar altında toplanmaktadır: Dil sorunu kaynaklı iletişim eksikliği, ailenin sosyalleşme ve uyum sorunu, demokratik bir eğitim sistemi içerisinde okul yönetimine katılımda isteksizlik, eğitim sistemin sağladığı imkânları kullanmada yetersizlik ve bunların çocuğun eğitimine olumsuz yansımaları, grup baskısı sonucu oluşan yoğun kontrollü yaşamdır.İlköğretime devam eden Türk öğrencilerle yapılan görüşmelerde ortaya çıkan temel sorunlar şu başlıklar altında sıralanabilir: Anadil eğitiminin eksikliğinden kaynaklanan eğitim sorunları, eğitim sisteminin vermiş olduğu yönetime katılma hakkının kullanılmasında isteksizlik, Danca ve İngilizce dersinde yaşanan sıkıntılar, toplumsal yaşama hazırlanırken yaşanan kimlik kargaşası, ikidilli ve çok kültürlü yaşama uyum sürecinde aile desteğinin yetersizliği, kültür farkının spor içerikli derslerde bir sorun olarak karşılarına çıkması.Danimarkalı öğretmenler ve Türk kökenli öğretmenlerle yapılan görüşmelerde karşılaşılan problemler şu başlıklar altında yoğunlaşmıştır: İletişim sorunun öğrenciden ziyade aileyle yaşanması, öğrencilerin ilerleyen yaşlarda etnik kimliğe dayalı klikleşme oluşturması, anadil eğitimi eksikliği neticesinde iki yarım dilli öğrencilerin ortaya çıkması.Okul yöneticileriyle yapılan görüşmelerde orta çıkan problemlerden bazıları ise şunlardır: Türk ailelerinin okul kurumundan uzak durmaları, dil sorununun yönetici aile iletişimine olumsuz etkisi, anadil eğitiminin eksikliği.Danimarka toplumunun hâkim kültürü etkisiyle sosyal yaşama uyum sürecini gerçekleştirmeye çalışan Türk aileleri ve çocukları, özellikle bireyin hâkim kültürle ilk defa yoğun olarak karşılaştığı ilköğretim düzeyinde oluşan çok boyutlu sorunların çözümünde yeni politikaların geliştirilmesi bundan sonraki nesillerin sağlıklı ve dengeli bir şekilde entegrasyonu için önemli bir ihtiyaçtır. Turkish presence in Denmark started with the immigrants who settled in Denmark as a result of the post-1960s immigration movement from Turkey to Europe. Today, nearly 57.000 Turks live in Denmark. This thesis study aimed to reveal the educational and administrative problems experienced by the Turkish children attending at primary schools in the city of Odense, Denmark. In the scope of the study, interviews were conducted with students, families, teachers and school administrators. Semi-structured interview forms were used in these interviews. Findings obtained at the end of the interviews were analyzed and interpreted by using content analysis method.Basic problems revealed during the interviews made with Turkish families can be categorized under the following titles: lack of communication resulting from language problem; socialization and adaptation problem of the families; unwillingness to participate in the school administration in a democratic education system; failure to benefit from the opportunities provided by the education system and their negative reflections on the education of the children; and life heavily-controlled by the group pressure.Basic problems revealed during the interviews made with the Turkish students attending at primary school can be categorized under the following titles: educational problems resulting from lack of education in the mother tongue; unwillingness to enjoy the right given by the education system to participate in the administration; problems experienced in Danish and English lessons; identity confusion experienced when preparing for the social life; lack of sufficient family support in the process of adaptation to bilingual and multicultural life; and cultural difference which turns out to be a problem in sports-related lessons.Problems revealed during the interviews made with the Danish teachers and Turkish-origin teachers are concentrated on the following titles: communication problem experienced with the family rather than the student; forming of ethnic identity-based peer groups by the students in the upper grades; and raise of bi-half lingual students due to lack of education in the mother tongue.Some of the problems revealed during the interviews made with the school administrators are as follows: Turkish families stay away from the school institution; negative effects of the language problem on the communication between the administrator and family; and lack of education in mother tongue.It is a prerequisite for healthy and balanced integration of future generations to develop new policies towards solution of multi-dimensional problems experienced by Turkish families and children, who try to complete the process of integration with the social life with the influence of the dominant culture in Denmark, particularly in the primary education level where children meet the dominant culture for the first time intensely.

06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Türkiye'de az gelişmiş bölgelerden iş olanaklarının daha geniş olduğu sanayi ve ticaretmerkezlerine yoğun bir göç yaşandığı görülmektedir. Yoğun göç alan ilçelerden biri de Gebze'dir.Göçün sonucunda oluşan sağlıksız yerleşim bölgeleri, düşük sosyo-ekonomik yaşam şartları, çözülentoplumsal yapı, çocukların sokakta çalıştırılmaya zorlanması, aile içi şiddet ve eğitimsizlikgöçün olumsuz etkilerinden bazılarıdır.Bu araştırmanın amacı, Dilovası beldesine göç etmiş ailelerin çocuklarının yaşadığı sorunları,bu öğrencilerin öğretmenlerinin yaşadıkları sorunları ve okudukları okulda ortaya çıkan sorunlarıbelirlemektir. Araştırmada göç eden öğrencilerin, okulda, akran grubuyla ilişkilerinde ve ailelerindeyaşadıkları sorunlar; bu öğrencilerin derslerine giren öğretmenlerin yaşadıkları sorunlarve okul yöneticilerinin yaşadıkları sorunları belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmada öğrenci, öğretmen ve okul yöneticileri ile görüşmeler yapılmıştır. Görüşmelerde yarı yapılandırılmış görüşme formları uygulanmıştır. Görüşmeler sonucunda elde edilen bulgular içerik analiz yöntemi kullanılarak çözümlenmiş ve yorumlanmıştır.Araştırmada öğrenci görüşlerine göre elde edilen sonuçlardan bazılarına göre, göç eden öğrenciler yaşadıkları yeri güvenli görmemektedirler. Bölgesel ve kentsel ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar. Dil ve kendini ifade konusunda sıkıntı yaşamaktadırlar. Diğer arkadaşları tarafından alaya alınmakta ve dışlanmaktadırlar. Öğrencilerin bazılarının evinde Türkçe konuşulmadığı hatta bazı annelerin Türkçeyi hiç bilmediği belirlenmiştir. Bu öğrencilerin okuma-yazma öğrenmeleri okula uyum sağlamaları diğerlerine göre daha zor olmaktadır.Öğretmen görüşlerine göre, öğrenciler uyum sorunu yaşamakta ve bunun sonucunda saldırganve içe kapanık davranışlar göstermektedirler. Öğrencilerin şiddet eğilimli oldukları belirlenmiştir. Göçeden aileler maddi sıkıntılar yaşamaktadırlar. Bu yüzden çocukları küçük yaşta çalıştırmaktadırlar.Çalışan çocuklar okula devamsızlık yapmakta ve başarıları düşmektedir. Yaşanan sorunlaröğretmenlerin iş doyumunun azalmasına ve bu bölge okullarından tayin isteyip ayrılmalarına nedenolmaktadır. Bu durum da eğitim öğretimin aksamasına neden olmaktadır.Anahtar kelimeler: Göç, dil, eğitim yönetimi, uyum sorunu In Turkey there is an intensive immigration from the less developed regions to the industry and commerce centers where more job opportunities are available. Gebze is one those places where people commonly immigrate. As a result of this immigration; unhealthy residential areas are being developed, low level socioeconomic life style and weak social structure is being formed, children are forced to work, violence in the families is seen and lack of education appear.The aim of this research is to determine the problems of the children who have moved to Dilovası Municipality with their families, the problems of the teachers of these children and the problems that appear in their schools. In the research the problems that the immigrant students are having with their friends at school and with their families at home and the problems of their teachers and their school administrators are being analyzed. Therefore interviews are made with students, teachers and school administrators. In these interviews ?half-structured? interview forms have been used. The results of these interviews have been analyzed and interpreted using content analyze method.According to the results that have been obtained from the student interviews, the immigrant students don?t feel their new place safe. They face regional and urban discrimination. They are having difficulties with the language and difficulties about expressing themselves. Other people are making fun of them and they are being isolated. It has been observed that some families are not speaking Turkish at home and some mothers cannot speak Turkish. It is being harder for these students to learn how to read and write and they are having problems in getting adapted to school.According to the results that have been obtained from the teacher interviews, students are having adaptation problems and therefore they are being aggressive and showing schizoid behaviors. It has been observed that the students have tendency for violence. The families that have immigrated are having financial problems therefore their children are starting to work at young ages. Working children don?t go to school regularly and as a result they are being unsuccessful at school. These problems make the teachers unsatisfied about their job so they want to move away form the schools in these regions.According to the results that have been obtained from the school administrator?s interviews, the education level of the parents is low. Most of them cannot read and write and they can?t speak Turkish well so there is a dialog problem with the parents. Teachers do not want to stay in these schools therefore their performance is being low. According to the some of the suggestions made in this research, there must be social centers for the teachers and the circumstances must be more attractive for them. The social problems that the students are having because of their families must be solved through official or custom associations. Teachers must form a warm atmosphere in the classes and must see the cultural differences of the students as wealth. In order to solve the problems that the students are having with adaptation and communication, more social activities must be organized.Keywords: Immigration, language, education management, adaptation problemKeywords: Immigration, language, education management, adaptation problem

06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Sakarya ili İlköğretim okullarında görev yapan İlköğretim okul yöneticileri ile İlköğretim müfettişlerinin mentorluk rollerine ilişkin görüşlerini belirlemek amacıyla yapılan bu araştırmada, Sakarya ili, Sapanca ve Söğütlü ilçelerinde görev yapan 15 okul yöneticisi ile 15 İlköğretim müfettişinin görüşü alınmıştır. Araştırmacı tarafından uzman görüşleri doğrultusunda hazırlanan görüşme formu kullanılarak veriler toplanmıştır. İçerik analizi yapılarak 14 okul yöneticisi ile 14 müfettişin görüşleri değerlendirilmiştir.Araştırma ile ilgili literatür taranarak kavramsal çerçeve oluşturulmuştur. Yarı yapılandırılmış görüşme formundaki sorular kullanılarak İlköğretim okul yöneticilerinin ve İlköğretim müfettişlerinin mentorluk rollerine ilişkin görüşleri alınmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde içerik analizi yapılmıştır.İlköğretim okul yöneticileri ile İlköğretim müfettişlerinin mentorluğu yöneticiliğin bir rolü olarak gördükleri, rehberlik faaliyetlerini içeren rolleri oynarken mentorluk yaptıklarını düşündükleri belirlenmiştir. Öğretmenlere ekonomik ve psikolojik sorunlarında, mesleki konularda, öğrenci ile ilişkilerinde destek oldukları, öğretmenlerin de bu alanların dışında, özlük hakları ile ilgili konularda, araç-gereç sağlamada, sosyal faaliyet düzenlemede son çare olarak başvurdukları belirlenmiştir.Mentorluk sürecinin öğretmen, yönetici ve okulun gelişimi için katkılarını belirlenmiştir. Bu süreçte paylaşım içinde olmanın öğretmenlerin mesleki yönden gelişimlerini sağladıkları, güvenlerini arttırdığı; yöneticilerin kendilerini yeniledikleri, karşısındaki kişilerin gelişimine katkısının manevi doyumunu yaşadıkları; olumlu bir okul ikliminin oluşturulduğu görülmüştür. Yöneticiler bu süreçte karşılaştıkları sorunları içeren görüşlerine de değinmişlerdir. In this research carried out in order to state the opinions of primary education managers and supervisors in Sakarya province related to the roles of mentoring. It has been consulted 15 school managers and 15 supervisors in Sakarya province, Sapanca and Söğütlü districts. The data have been obtained by using the questionnaire that has been prepared by the researcher depending on the expert opinions. The opinions of 14 school managers and 14 supervisors have been evaluated by carrying out the content analysis.Conseptual frame has been formed by scanning the literature related to the research. By using the questions in the semi-structured questionnaire the opinions of primary education managers and supervisors related to the roles of mentoring have been obtained. Content analysis has been carried out while evaluating the data.Primary education managers and supervisors accept the concept of mentoring as a management role and they think that they are carrying out mentoring while fulfilling the roles of counseling activities. Depending on the opinions of the managers it has been determined that they support the teachers in their financial and psychological problems, occupational problems, relations with students also the teachers consult them apart from these matters such as providing materials, arranging social activities?The contributions of the mentoring process for the teacher, the manager and for the progressing of the school have been stated. In this process sharing is also important while forming a positive school climate. Managers have also mentioned the problems.

06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Bu araştırma ile ilköğretim okullarındaki yöneticilerin takım kurma ve yönetebilme yeterliklerinin saptanması amaçlanmaktadır. İlköğretim okullarında takım çalışmasından yöneticilerin faydalanma durumları; mevcut problemi çözmek, hedeflenen amaca ulaşmak için yöneticilerin doğru takımları kurup kuramadığı ve yöneticinin takımın hedeflenen amaca ulaşmasını destekleyecek yönetimi gösterebilme yeterliği ile ilgili öğretmen ve yönetici görüşleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca çalışmada belirtilen konulardaki özel okul ve devlet okulunda çalışanların görüşleri arasındaki farklarda belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma, tarama türünde bir araştırma olup önce ilgili literatür taranmış, daha sonra veriler araştırmacı tarafından geliştirilen beşli likert tipi ölçek ile toplanmıştır. Araştırmanın örneklemi Sakarya ili merkez ilçesindeki ilköğretim okullarında görev yapan 288 öğretmen ve 78 yöneticiden oluşmaktadır. Elde edilen işaretlenmiş anket formları SPSS 11.0 paket program ile istatistiksel analize tabi tutulmuştur. Verilerin çözümlenmesinde; alt problemlere ilişkin frekans dağılımı (f) ve yüzde (%), ikili grup karşılaştırılmasında bağımsız gruplar arası ‘t’ testinden yararlanılmıştır. Araştırmanın istatistiksel çözümlemelerinde anlamlılık düzeyi p

06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.

06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Bu araştırmada tükenmişlik sendromunu oluşturan ?Duygusal Tükenme?, ?Duyarsızlaşma? ve?Kişisel Başarı? alt boyutu ile ?Denetim Odağı? arasındaki ilişki incelenmiştir. Ayrıca;Kişisel Bilgi Formunda yer alan değişkenlerin denetim odağı üzerinde anlamlı bir farklılığaneden olup olmadığı araştırılmıştır.Bu araştırma betimsel yöntemle yapılmış bir alan taraması niteliğindedir. Araştırma evreniniSakarya lindeki Resmi lköğretim Okullarında çalışan 446 yönetici oluşturmaktadır. Evrenüzerinde çalışılmış ve 326 okul yöneticisinden geri dönüt alınabilmiştir.. Okul yöneticilerinearaştırmacı tarafından geliştirilen ve kişisel bilgileri içeren ?Kişisel Bilgi Formu?, Maslach(1981) tarafından geliştirilen ve Çam(1992), tarafından Türkçe'ye uyarlaması yapılan?Maslach Tükenmişlik Envanteri?, Rotter(1966) tarafından geliştirilen ve Dağ (1991)tarafından Türkçe'ye uyarlanan ?Rotter ç-Dış Denetim Odağı Ölçeği? uygulanmıştır.Okul yöneticilerinin verdiği cevaplar doğrultusunda SPSS programı kullanılarak problemcümlesi içersinde belirtilen değişkenlerin frekans ve yüzde değerleri bulunmuştur. AyrıcaKişisel Bilgi formunda yer alan değişkenlerin Denetim Odağı puanları üzerinde anlamlı birfarklılığa yol açıp açmadığı varyans analizi ve ilişkisiz t-Testi ile ölçülmeye çalışılmıştır.Denetim odağının Tükenmişliğin alt boyutları üzerinde anlamlı bir farklılığa yol açıpaçmadığı korelasyon ve t-Testi yardımıyla ölçülmeye çalışılmıştır. Tüm istatistiksel analizler0.05 anlamlılık derecesi göz önünde bulundurularak yapılmıştır.Okul yöneticilerinin denetim odağı ölçeğinden aldıkları puanların ortalamaları (6,94) dikkatealınarak bu puanın üstünde alanlar dıştan denetimli, altında alanlar ise içten denetimli olaraknitelendirilmişlerdir. Buna göre 159 okul yöneticisinin içten denetimli 167 okul yöneticisinindıştan denetimli olduğu tespit edilmiştir. Okul yöneticilerinin çoğunun duygusal tükenmeyi(%80,1) düşük seviyede, duyarsızlaşma (%54,3) ve kişisel başarı alt boyutundaki tükenmişliği(%54,3) ise orta seviyede yaşadığı tespit edilmiştir.Yapılan araştırmada okul yöneticilerinin denetim odağı ile yaş ve medeni durumu arasındaanlamlı bir ilişki bulunmuş, 50 yaşa kadar yaş artışıyla birlikte denetim odağının içtendenetimliliğe kaydığı, 50 yaşından sonra ise yöneticilerde denetim odağının dıştandenetimliliğe yöneldiği tespit edilmiştir. Ayrıca evlilerin bekârlara oranla daha içten denetimlioldukları tespit edilmiştir. Denetim odağı ile kişisel bilgiler arasında yapılan varyans analizive ilişkisiz t-Testi sonuçlarına göre anlamlı bir ilişki olmadığı görülmüştür.Denetim odağı ile tükenmişliğin alt boyutları olan duygusal tükenme, duyarsızlaşma ve kişiselbaşarı arasında anlamı bir fark olduğu ve ilişkinin boyutu, korelasyon ve ilişkisiz t-Testisonuçlarında görülmüştür. Sonuç olarak dıştan denetimliliğin, tükenmişlik sendromununyaşanmasına yönelik daha fazla risk oluşturan bir kişilik özelliği olduğu tespit edilmiştir.Araştırmada elde edilen bulguların Türkiye'de eğitim kurumlarının ilköğretim kademesindebulunan yöneticilere ışık tutacağı, yaşadıkları tükenmişlik sendromunu aşmalarına katkıdabulunacağı umulmaktadır.Anahtar Kelimeler: Denetim Odağı, Tükenmişlik, Duygusal Tükenme, Duyarsızlaşma,Kişisel Başarı. Therefore the relationship between Emotional Exhaustion, Depersonalization, PersonalAccomplishment and Locus of Control has been examined. In addition, whether the variableson the Personal Information Form cause a meaningful difference on the Locus of Control issearched.This research is a descriptive field survey. The universe of the research consists of 446administrators who work at formal primary and secondary schools in Sakarya. The modelgroup consists of 326 administrators and vice administrators who work at primary andsecondary schools in the city center and in the villages of towns and town centers. ThePersonal Information Form which was developed by the researcher and which includeinformation about the independent variables, Maslach Burnout Inventory which wasdeveloped by Maslach and translated into Turkish by Çam, Rotter Internal and External Locusof Control Scale which was developed by Rotter and translated into Turkish by Dağ areapplied to the school administrators.In accordance with the answers given by the school administrators, frequency and percentanalysis are done by using SPSS 10 statistics analysis program. It is evaluated by usingTurkey-Test, variance analysis and correlation analysis. All the statistical analysis are done byconsidering 0.05 meaningfulness level.Considering the average (6.94) of the score, the schooladministrators got from the Locus of Control Scale, the ones got higher than this score areidentified as External Locus of Control, the ones got lower than this score are identified asInternal Locus of Control. According to this data, 159 school administrators are stated as theones with Internal Locus of Control and 167 school administrators are stated as the ones withExternal Locus of Control. Generally it is stated that school administrators experienceEmotional Exhaustion in low levels, Depersonalization and Personal AccomplishmentBurnout are experienced in mid-level.With age, marital status and the Locus of Control of the school administrators are found to bemeaningfully related to each other. And it is stated that until 50, with the increase in ageLocus of Control is stated to be Internal but after 50, it is stated to be External Locus ofControl. Also it is found that the married are more Internal Locus of Control compared withthe single ones. After the variance analysis and unrelated t-test done among the Locus ofControl and the other variables, it is seen that there is no meaningful relationship. Among theEmotional Exhaustion, Depersonalization and Personal Accomplishment which are the sub-dimensions of Burnout and Locus of Control, it is found out in the result of correlation andunrelated t-test that there is a meaningful difference. Finally it is found that External Locus ofControl is a personal feature that has a higher risk on experiencing the Burnout syndrome.The finding acquired in this research are believed to enlighten administrators in the primaryschools in Turkey and to contribute in overcoming the burnout syndrome .Keywords: Locus of Control, Burnout, Emotional Exhaustion, Depersona

06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Eğitim kurumlarında gerçekleştirilecek değişimlerin temel hedefi daha etkili, kaliteli veverimli eğitim seviyesine ulaşmaktır. Okuldaki öğrencilerin zamanlarının çok büyükkısmı okul ve aile ortamında geçmektedir. Bu nedenle okul ve aile etkileşimi ve işbirliğison derece önem taşımaktadır. Okullarda etkili eğitimi gerçekleştirebilmek için,okulların ailelerle olan ilişkilerinde var olan durumun tespiti önem taşımaktadır.Bu araştırmanın amacı, Sakarya li ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerinokullarında etkililik sağlanabilmesi amacıyla ailelerden beklentilerini tespit etmektir.Bu amacı gerçekleştirmek için yapılan araştırma tarama modelindedir. Araştırmadaöncelikle araştırmacı tarafından literatür taraması yapılmış, uzman görüşleri de alınarakamaca uygun ölçme aracı geliştirilmiştir. Hazırlanan beşli likert tipi anket araştırmanınörneklem grubuna uygulanmıştır. Araştırmanın örneklemini 2005-2006 eğitim öğretimdöneminde Sakarya li merkez ilköğretim okullarından tabakalı(küme) örneklemiyöntemiyle seçilen 512 öğretmen oluşturmuştur. Anket yoluyla elde edilen verilerinçözümlenmesinde boyutlara ilişkin frekans(f) ve yüzde(%), ikili kümekarşılaştırılmasında t- testi, ikiden çok küme karşılaştırılmasında ise tek yönlü varyansanalizinden yararlanılmıştır. Uygulanan varyans analizi sonucunda elde edilenistatistiğin anlamlı bulunması durumunda farklılığın hangi gruptan kaynaklandığınıbelirlemek amacıyla Tukey b testi uygulanmıştır.Araştırmanın sonucunda; ailelerin okul yönetimiyle ilişkileri, öğretmenlerle iletişimi,öğrencilere yardım ve destek sağlaması boyutlarında öğretmenlerin beklentilerinikarşılamada yetersiz oldukları ortaya çıkmıştır. Okullarda etkililik sağlanabilmesi;öğretmen görüşleri cinsiyet, kıdem ve branşa göre farklılık gösterirken; medeni durumagöre manidar bir farklılık ortaya çıkarmadığı belirlenmiştir.Anahtar kelimeler: lköğretim Okulu, Etkililik, Aile The main goal of the changes to be done at the education institutions is to attain a moreeffective, more qualified and more productive education level. A big part of the time of thestudents spend at the school and at the family- atmosphere. That?s why, the communication andthe cooperation between the school and family are very important. In order to provide effective-education at schools, it is important to determine the situation in the relationship of the schoolsand families.This study has been done to determine the expectations of the teachers who work at theelementary educatıon schools in Sakarya City, from the families in order to provideeffectiveness in their schools.In order to fulfill this goal, the survey model was used. A literature search was done by theresearcher, a measurement-means that is suitable for the goal had been developed by applying tothe opinions of the experts. The questionnaire of five- lickerts type has been applied to theexamplary-group of the research. The examplary part of the research constitutes 512 teachersfrom the elementary schools in Sakarya in 2005-2006 education year. Those teachers have beenselected by the branch examplary method. At the analysis of the data that were resulted from theresearch, frequency(f) in percentage(%) about the dimensions, t-test at the comparison of thetwo- heaps was used and at the comparison of more than two heaps, one-sided-variance analysiswas used. At the circumstance where the statistics were resulted from the variance- analysis hadbeen thought to be meaningful, Tukey b test was applied to determine at which group thedifference was originated.At the result of the research; it is understood that the families are not sufficient enough torespond to the expectations of the teachers at the dimensions of the family. And the schooladministration relations, family and the teacher communication and providing and supportingthe students. In order to provide effectiveness at schools, at this study while the opinions of theteachers have shown a difference according to the sex, seniority, and the branch; marital-statushas been determined not to make a difference at the topic.Keywords: Elementary school, effectiveness, family

06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. İstanbul ili Üsküdar ilçesi Milli Eğitim Müdürlüğü'ne bağlı okullarda kadınyöneticilerin yöneticilik kariyerlerinde karşılaştığı sorunları belirlemek amacı ileyapılan bu araştırmada, Üsküdar ilçesi okullarında çalışan 20 kadın yöneticiden görüşalınmıştır. Araştırma verileri uzman görüşleri doğrultusunda hazırlanan görüşmeformu kullanılarak toplanmıştır. Veriler içerik analizi yapılarak değerlendirilmiştir.Araştırma sonunda, kadınların evdeki sorumluluğun fazla olması ve toplumsalyapıdan dolayı yöneticiliği tercih etmedikleri, kendilerinin ise arkadaş ve/veyaüstlerin teşviki sağlık durumu, başka okula veya yere gitme isteği, öğretmenliğisevmeme, yetenek ve karakterine uyması, kariyer isteği ve yöneticiliği sevme,sınıfların kalabalık olması, yöneticileri beğenmeme gibi nedenlerle yöneticiliğiseçtikleri belirlenmiştir.Kadınlar yöneticiliği seçerken en fazla etkileneceklerini düşündükleri eşlerine veçocuklarına tanışma gereği hissettikleri, kendilerini yöneticilik konusundadestekleyen kişilerin ise kişilik özelliklerinin yöneticilik yapmaya uygun olduğunubelirtmeleri dolayısıyla desteklemeyenler ise yöneticiliği zor ve sorumlulukgerektirmesini ve aileyi ihmal etmelerine neden olacağını gerekçe gösterdiklerigörülmektedir.Genellikle eşlerin yöneticilik konusunda destek verdikleri belirlenmiştir. Kadınyöneticilerin okul içindeki ilişkilerinde kadın olmalarının bir etkisi olmadığı,öğrencilerle özellikle kız öğrencilerle ilişkilerinde kadın olmanın avantaj olduğunubelirlenmiştir.Üst yönetim kademeleri tarafından genellikle kadınlara yönelik ayrım yapılmadığıerkeklerle eşit davranıldığı belirlenmiştir. Kadın yöneticilerin üstlerine fikir vedüşüncelerini kabul ettirdikleri görülmektedir. Üst yönetim kademlerinde kadınlarınaz olma sebebi olarak; siyasi görüşlerin etkili olması, torpilin etkili olması, kadınlarınistekli olmaması, kadınların eşlerinin istememesi, toplumun feodal yapısıgörülmektedir.Anahtar kelimeler: Kadın Yöneticiler, Yöneticilik, Kadın Yönetici Sorunu This research was performed by the Directorate of National Education of the districtof Üsküdar and was about problems female principals face during their job; for thatreason 20 female principals, who are working in schools in the Üsküdar district wereinterviewed. The data of research was collected on forms which were prepared withthe support of experts. The data was evaluated through the analysis of the content.The result of the research showed that women don?t prefer to be principal s do totheir domestic responsibilities and social structure, they don?t like to work as ateacher, too many pupils in one class, don?t approve of the principal and othersbecame principal s with the support of friends and/or supervisors, their healthproblems, the wish to work in another school or to move to some new place, becauseit suits their ability and character, the wish for a career and enjoy being a principal .When a woman becomes a principal, she prefers to introduce the one who will memostly effected by her job as a principal, that is her husband and children, with theperson, who supported her during. The people who don?t support the decision of awoman as a principal claim that this job will bear too much responsibility and thatshe will neglect her family.The general view was, that spouses support the decision to become a principal. Itcame out that female principals have a better relation especially to female pupils andthat there is not any difference to male or female principals when it comes torelations at school.It was determined that in the higher management levels there is to discrimination ofwomen and that they are treated the same way as their male colleagues. Thesupervisors rather accept the ideas and thoughts of female managers. The reason whythere are less female principles or managers: political view, strong support, womenare too passive, the husbands don?t want it, the feudal society.Keywords: Female Principals, Management, Problems of Female Principals

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. ÖZET Anahtar kelimeler; Değişim Yönetimi, Dönüşüm, Değişim Sakarya İl merkezindeki İlköğretim okullarında çalışan 117 yönetici ve 450 öğretmenin görüşleri alınan bu araştırma, "Okul müdürlerinin değişimi yönetme yeterlilik düzeylerini" belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada veriler ilgili literatür taraması yapıldıktan ve uzman görüşü alındıktan sonra oluşturulan "İlköğretim Okulu Yöneticilerinin Değişimi Yönetme Yeterlilik Düzeyleri" ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Araştırma sonunda okul müdürlerinin değişimi yönetme yeterliliklerine ilişkin yönetici ve öğretmen görüşleri arasında anlamlı farkın olduğu görülmüştür. Yöneticilerin öğretmenlere göre okul müdürlerini değişimi yönetmede daha yeterli buldukları belirlenmiştir. Okulların ciddi anlamda kaynak sıkıntısı yaşadığı ve değişimi gerçekleştirebilecek elemanların okulda bulunmadığı belirlenmiştir. Bunun yanında öğretmenler yeterince okul müdürlerinin değişim ve dönüşüm yönünde risk almadığını düşünmektedir. Öğretmenler okulla ilgili kararlar alınırken çevrenin yeterince görüşü alınmadığını belirtmişlerdir. Öğretmenler değişimin belirlenmesinde ve değerlendirilmesinde velilerin yeterince fikirlerinin alınmadığını düşünmektedir. "Okul müdürlerinin değişimi yönetme yeterliliklerine" ilişkin yönetici ve öğretmen görüşlerinin cinsiyet, kıdem ve eğitim durumu değişkeleri açısından anlamlı farklılık göstermediği belirlenmiştir. Araştırmanın birinci bölümünde değişimle ilgili kuramsal bilgilere, problem cümlesi, alt problemler ve sınırlılıklara yer verilmiş, ikinci bölümde ise konu ile ilgili araştırmalar yer almıştır. Araştırmanın üçüncü bölümünde araştırmanın yöntemiyle ilgili olarak araştırmanın modeli, örneklemi, veri toplama araçları ve verilerin analizi başlıkları altında sunulan bilgi yer almaktadır. Dördüncü bölümde araştırma ile ilgili bulgular ve yorumlara yer verilmiş, araştırmanın son bölümünde sonuç ve öneriler yer almıştır.

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. SAÜ, Sosyal Bilimler EnstitüsüYüksek Lisans/Doktora Tez Özeti Tezin Başlığı: İlköğretim Okullarının Çevreleri ile İlişkileri (Sakarya İli Örneği) Tezin Yazarı: Sebahattin AKGÜN Danışman: Yard. Doç. Dr.Hasan Basri GÜNDÜZ Kabul Tarihi: 24.05.2005 Sayfa Sayısı: ix (ön kısım)+96(tez)+12(ekler) Anabilim Dalı: Eğitim Bilimleri Bilim Dalı: Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bu araştırmanın genel amacı, ilköğretim okullarının çevre ile ilişkilerinin ne düzeyde olduğunu saptamak ve okulların çevre ile daha olumlu ilişki kurabilmesi için gerekli çözüm önerilerini ortaya koymaktır. Araştırmada aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır:. Velilerin okul kararlarına katılması ne düzeydedir?. Okul- çevre iletişimi ne düzeydedir?. Çevrenin okulu desteklemesi ne düzeydedir?. Okulun çevrenin eğitim gereksinimlerini belirlemesi ve karşılaması ne düzeydedir? Sakarya ilindeki ilköğretim okullarında, yukarıdaki boyutlarda yönetici ve velilerin düşünceleri nedir? Aralarında görüş farklılığı var mıdır? Araştırmada öncelikle konu ile ilgili literatür taranmıştır. Literatür taraması sonucunda elde edilen bilgiler ışığında, hem okul yöneticilerine hem de öğrenci velilerine uygulanmak üzere iki farklı anket geliştirilmiştir. Geliştirilen anketlerin uygulanması sonucu toplanan veriler, bilgisayarda "SPSS for MS Windows" paket programından yararlanılarak crosstabs, frekans, yüzde, t-test analizi yapılmış ve veriler analiz edilmiştir. Araştırma yukarıda belirtildiği gibi dört boyutta incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre, ilköğretim okullarımızın velilerimizle olan iletişimleri yeterli düzeyde görülmüş, ayrıca velilerin okul kararlarına katılmaları konusunda hem yöneticiler hem de veliler olumlu görüş belirtmişlerdir. Okulların çevreleri ile ilişkilerinin düzeyinin düşük olduğu ve okulların çevreden en çok velilerle iletişim kurdukları belirtilmiştir. Okul ihtiyaçlarının valilik ve il milli eğitim müdürlüğü tarafından yeterli düzeyde karşılanmadığı belirtilmiştir. Okulların genellikle ihtiyaçlarım velilerden ve çevredeki kurumlardan karşılama yoluna gittikleri görülmüştür. Okulların çevrenin eğitim gereksinimlerini belirleme ve karşılama bakımından yeterli düzeyde başarılı olamadıkları görülmüştür. Anahtar Kelimeler: İlköğretim Okulu, Çevre, ilişki.

06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. ÖZET ANAHTAR KELİMELER: Sınıf Yönetimi, Duygusal Zekâ, Yeterlik Bu araştırma, ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin sınıfı yönetirken duygusal zekâ yeterliklerini kullanma düzeylerini saptamak amacıyla yapılmıştır. Duygusal zekâ; Özbilinç (duygularının farkında olma), duyguları yönetme, duyguları güdüleme ve harekete geçirme, empati ve sosyal beceriler olmak üzere beş boyutta ele alınmıştır. Araştırmanın evreni 2004 - 2005 öğretim yılında Adapazarı 'na bağlı A, B ve C kurum tipi devlet ilköğretim okullarında görevli öğretmenler (1832) oluşturmaktadır. Verilerin çözümünde soruların frekans (f) ve yüzde (%) dağılımları ile P

ÖZET Anahtar kelimeler: Özel okul, devlet okulu, öğretim liderliği. Eğitimde yeniden yapılanma çalışmalarında okul yöneticisinin öğretim liderliği rolü üzerinde önemle durulmaktadır. Betimsel nitelikli bu çalışmada; Sakarya İli, Adapazarı Merkez İlçesi'ndeki özel ve devlet ilköğretim okulu müdürlerinin öğretimsel liderlik rollerini gerçekleştirme düzeyleri karşılaştırılmaya çalışılmıştır. Bu çalışma ile; 1. İlköğretim okulu müdürlerinin; a- Okulun misyonunu tanımlama, b- Eğitim programı ve öğretimi yönetme, c- Olumlu öğrenme iklimi geliştirme, boyutunda yer alan görevleri yerine getirme düzeyleri, 2. İlköğretim okulu müdürlerinin görev yaptığı özel ve devlet okullarında öğretmenlerin görüşleri arasında öğretimsel liderlik görevlerini yerine getirme düzeyleri açısından anlamlı farklılıklar olup olmadığı araştırılmıştır. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Anket, Sakarya merkezinde bulunan 24 devlet okulu ve 6 özel okulda uygulanmıştır. Yansızlık kuralına göre tesadüfi küme örnekleme yöntemi ile seçilen devlet ilköğretim okullarında 392 öğretmen ile; özel ilköğretim okullarında ise örnekiem alınmayıp bütün öğretmenlerle görüşülmüştür ve 143 öğretmenin görüşü alınmıştır. Verilerin toplanmasında SPSS programından yararlanılarak yüzde, frekans analizi ve ortalamalar arası farkın anlamlılığını test etmek üzere `t` testi yapılmış ve veriler analiz edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre tablolar oluşturulmuş ve yorumlanmıştır. Araştırma üç boyutta incelenmiştir. Araştırmanın bazı önemli sonuçlan şunlardır; `okulun misyonunu tanımlama`,`eğitim programı ve öğretimi yönetme`,`olumlu öğrenme iklimi geliştirme` boyutlarına göre, özel okul müdürlerinin öğretim liderliği davranışlarının, devlet okulu müdürlerine göre daha yüksek düzeyde gösterdiği ortaya çıkmıştır. Devlet okulunda görev yapan öğretmenlerin görüşleri ile özel okulda görev yapan öğretmenlerin okul müdürlerinin öğretimsel liderlik davranışlarını gösterme düzeylerine ilişkin görüşleri arasında, ilköğretim okulu müdürlerinin `okulun misyonunu tanımlama`,`eğitim programı ve öğretimi yönetme` boyutuna göre anlamlı fark bulunmaktadır. `Olumlu öğrenme iklimi geliştirme` boyutuna göre `ulaşılabilir olma ve öğretmenleri çalışmaya özendirme` alt boyutlarının dışındaki alt boyutlarda anlamlı fark bulunmaktadır. iv SUMMARY THE COMPARISON OF INSTRUCTIONAL LEADERSHIP ROLES OF PRINCIPALS IN PRIVATE AND STATE PRIMARY SCHOOLS Key words: Private schools, state schools, instructional leadership The instructional leadership of school principal has been much more important within the reconstruction works in education. In this descriptional study; it has been aimed at comparing the instructional leadership role levels of private and state schools in Adapazari, Sakarya. In this study; 1. The levels that the schools principals realizing their duties in terms of; a. Defining the mission of the school b. Managing a learning programme and leading the teaching c. Developing a positive learning atmosphere 2. Whether there are any differences in terms of the levels realizing the instructional leadership among the ideas of the teachers who are working in the state and private schools that the school principals are in have been investigated. The questionnaire method was used in this study. The questionnaire was applied in 24 slate schools and 6 private schools in Sakarya. According to the objectivity rule, it has been studies with 392 teachers who are randomly chosen from the state primary schools via sampling method; and in the private primary schools the sample was not taken and whole sampling was applied. As for data collection, 't' test was conducted so as to figure out the differences in percentages, frequency anaysis and the mean scores with the help of SPSS programme and the data was anayiized. According to the results of the data analyssis, the charts were developed and interpreted. This study was examined in three dimensions. Some of the important results are like these; according to the results of 'defining the mission of the school', 'managing a learning programme and leading the teaching' and 'developing a positive learning atmosphere' dimensions, it has been concluded that the private school principals instructional leadership behaviour is at a higher level when it is compared to the behaviour of the state school principals. Between the ideas of the teachers who are working in state schools and the ideas of the teachers who are in private schools in terms of the levels that the principals showing the instructional leadership behaviour, there has been a significant difference in terms of the. 'defining the mission of the school', 'managing a learning programme and leading the teaching' dimensions of the primary school principals. According to 'developing a positive learning atmosphere' dimension, there has been an outstanding difference in the sub-dimensions except the sub-dimension called 'being available and motivating the teachers for working.' 117

ÖZET Anahtar Kelime: Performans Değerlendirme,Öğretmen Betimsel nitelikli bu araştırmada; Balıkesir ilinde görevli ilköğretim müfettişleri, İlköğretim Müfredat Laboratuar Okulları öğretmen ve yöneticilerinin performans değerlendirmeye ilişkin görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışma ile; a-Performans değerlendirmeye katılan tarafların bilişsel yeterliliklerine, b-Performans değerlendirme uygulamasına, c-Performans değerlendirmenin işe vurukluğuna, d-Performans değerlendirmenin sonuçlandırılmasına ilişkin yönetici ve öğretmenlerin görüşleri araştırılmıştır. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini Balıkesir ilindeki 7 İlköğretim Müfredat Laboratuar Okulu oluşturmuştur. Ayrıca örneklem alınmayıp evren üzerinde çalışılmıştır. Araştırmada bilgi toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Elde edilen veriler bilgisayara kaydedildikten sonra SPSS programı ile istatistik analizler yapılmıştır. Analiz sonuçlarına göre tablolar oluşturulmuş ve yorumlanmıştır. Araştırma dört boyutta incelenmiştir. Araştırmanın bazı önemli sonuçları şunlardır; her iki grubun büyük çoğunluğu, öğretmenlerin performans kriterlerinden haberdar olduğunu düşünmektedirler. Yöneticilerin ve öğretmenlerin çoğunluğu, performans değerlendirme sürecine katılan veli ve öğrencilerin, performans değerlendirmenin öneminin farkında olmadıklarını düşünmektedirler. Deneklerin büyük çoğunluğu, performans değerlendirmeyi teftiş tekniğine göre, öğretmen açısından daha yararlı bulmaktadır. Her iki denek grubunun yarısından fazlası, öğretmen değerlendirmesinde, öğretmene öz değerlendirme fırsatı verilmesinin, öğretmenin performansını arttırdığını düşünmektedirler. Her iki denek grubunun büyük çoğunluğunun görüşlerine dayanarak, bireyin performansını etkileyen sistem sorunlarının değerlendirme sürecinde göz önünde bulundurulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Her iki denek grubunun yaklaşık yarısı, performans değerlendirme uygulamasının eğitimde aksayan yönleri ortaya çıkarmakta yeterli olmadığını düşünmektedirler. Eğitim-öğretim çalışmalarındaki verimliliğin, bilimsel verilere göre ölçülüp değerlendirilmesi, öğretmenlere mesleki yardım ve rehberlikte bulunulması amaçlanan performans değerlendirme sistemi Türkiye'de eğitim ortamının iyileştirilmesine katkı sağlayacaktır. Öğretmene kendini değerlendirme fırsatı verilmesi ve öğretmeni değerlendirmede çoklu veri kaynaklarından bilgi alınması, eğitime bilimsel ve katılımcı bir anlayış kazandıracağı düşünülmektedir. vııı SUMMARY THE OPINIONS OF TEACHERS AND ADMINISTRATORS ABOUT PERFORMANCE EVALUATION Key Word: Performance Evaluation,teacher In this scientific research, the ideas of the Primary School Inspectors who work in Balıkesir, Primary School Curriculum Lab Schools' Teachers and, Administrators on performance evaluation have been studied. In this study; a. The academic sufficiency of participants who are engaged in this study, b. The practice of performance evaluation, c. The applicability of performance evaluation d. The ideas of administrators and teachers were searched. The searching method was used in this research. The universe of this research is the seven Primary School Curriculum Lab Schools in Balıkesir. We didn't take samples and worked on the universe as the data collection method, questionnaires were used. After saving the data on the computer, statistics analyses were done via SPSS. According to the results of analysis, charts were done and comments were made about them. The research was investigated in four dimensions. Some of the important results are these: Most of the participants in two groups think that the students are aware of the performance criteria. Most of the administrators and teachers think that the parents and the students who are engaged in performance evaluation do not realize how important performance evaluation is. Most of the subjects think that performance evaluation is more helpful for the teacher in terms of inspection method. More than the half each subject group, agree that in teachers' evaluation, teachers' performance will increase when the teachers are given the chance of self evaluation. Based on the ideas of the both subject groups, the system problems which have an influence on teacher's performance should be taken into consideration in the evaluation process. Almost half of each subject group thinks that performance evaluation is not enough to reveal the problems in the education system. The performance evaluation which aim to help and guide the teachers in in-service training and the productivity in education should be measured according to scientific results will contribute to education system a lot. It is suggested that the fact that teachers, are given the chance of self evaluation and that the data will collected from different sources in teachers, evaluation will contribute scientific aspect to education. IX 147

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır ÖZET Anahtar Kelimeler: İlköğretim Okulu, Öğretmen, Yönetici, Bilgi Teknolojileri Araştırma İlköğretim okullarında görev yapan öğretmen ve yöneticilerin bilgi teknolojilerini takip etme ve kullanabilme düzeyini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla, Sakarya ili merkez ilçede bir uygulama yapılmıştır. Bu araştırma betimsel nitelikte bir araştırmadır. Konuyla ilgili literatür taranmış ve bu literatüre dayalı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen anket uzman görüşleri alındıktan sonra, Sakarya ili Merkez ilçe İlköğretim okullarında 2004-2005 öğretim yılında görev yapan 1000 öğretmene ve 125 yöneticiye uygulanmıştır. Araştırmada verilerin analizinde, Crostabb çapraz tablo, One- Way Anova (Tek Yönlü Anova) teknikleri kullamlmıştır.Araştırmadan elde edilen bulguların, öğretmenlerin ve yöneticilerin bilgi teknolojilerinden haberdar olma ve kullanabilme yeterliklerinin artırılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırma bulgularına göre öğretmenler ve yöneticiler, bilgi teknolojilerinden pek çoğunu tanımamakla beraber bir çoğunu da kullanamamaktadır. Yani ilkokul öğretmenleri Bilgi Teknolojilerine ilişkin yeterliklerini kıdem ve branş değişkenlerine göre büyük çoğunluğu kendilerini yetersiz olarak değerlendirmişlerdir. Bu düzeyde ciddi bir farklılık gözlemlenmiştir. Çünkü yöneticilerin büyük bir bölümü bu teknolojileri kullanabildiklerini belirtmişlerdir. Bununla beraber yöneticilerin büyük bir çoğunluğu okullarda bilgi teknolojilerinin kullanılmasına yönelik yeterli imkanların var olduğunu söylemesine rağmen, öğretmenlerin büyük çoğunluğu ise bu imkanların yetersiz olduğunu belirtmişlerdir. Öğretmenlerin ve yöneticilerin, bilgi teknolojilerini takip etmeleri ve kullanabilmeleri için hizmetiçi ve özel öğretim kurumlan ile etkileşimli eğitimler hazırlanmalı ve okullarda gerekli teknoloji altyapısı oluşturulmalıdır.

ÖZET ANAHTAR KELİMELER: Örgütsel Öğrenme, Öğrenen Örgüt, Öğrenen Okul, İlköğretim Okulları Öğretmenlerin görüşlerine göre, devlet ve özel ilköğretim okullarında örgütsel öğrenmenin ne düzeyde gerçekleştiğini belirlemek amacıyla yapılan bu araştırmada, Sakarya il merkezindeki devlet ilköğretim okullarında çalışan 990, özel ilköğretim okullarında çalışan 123 öğretmenin görüşleri alınmıştır. Araştırma verileri, Karen E. Watkins ve Victoria J. Marsick tarafından geliştirilen, `Örgütsel Öğrenmenin Boyutları Ölçeği`den uyarlanan, `İlköğretim Okullarında Örgütsel Öğrenme Ölçeği` kullanılarak toplanmıştır. Araştırma sonunda, boyutların ortalama puanlarına göre devlet ve özel ilköğretim okulu öğretmenlerin görüşleri arasındaki anlamlı farklardan hareketle, sürekli öğrenme, diyalog ve sorgulama, takım öğrenmesi, yerleşik sistemler, yetkilendirme, sistem ilişkileri, liderlik sağlama, finansal performans ve bilgi performansı boyutlarında değerlendirilen örgütsel öğrenme açısından özel ilköğretim okullarının performanslarının devlet ilköğretim okullarına oranla çok daha iyi olduğu belirlenmiştir. Liderlik sağlama boyutuna ilişkin devlet okullarında çalışan kadın öğretmenlerin, erkelere oranla daha olumlu görüşlere sahip oldukları belirlenmiştir. Devlet okulu öğretmenlerinin eğitim durumu yükseldikçe, sürekli öğrenme, takım öğrenmesi ve yerleşik sistemler boyutlarına ilişkin olumlu görüş belirtme düzeylerinin düştüğü belirlenmiştir. Özel okul öğretmenlerinden lisans mezunu olanların okullarının yerleşik sistemleri ve bilgi performansı için ön lisans mezunlarına oranla daha olumlu görüş bildirdikleri belirlenmiştir. Devlet okulu öğretmenlerinden 21 yıl ve üstünde kıdeme sahip öğretmenlerinin, 0-15 yıl arası kıdeme sahip öğretmenlere oranla okullarındaki sürekli öğrenmeyi; 11-15 yıl arası kıdeme sahip öğretmenlere oranla okullarındaki takım öğrenmesini; 0-10 yıl arası kıdeme sahip öğretmenlere oranla okullarındaki yerleşik sistemleri; 0-5 yıl arası kıdeme sahip öğretmenlere oranla okullarının finansal performansım daha iyi durumda gördükleri belirlenmiştir. SUMMARY ORGANISATIONAL LEARNING IN PUBLIC AND PRIVATE PRIMARY EDUCATION SCHOOLS (The case of Sakarya province) KEY WORDS: Organisational Learning, Learning Organisation, Learning School, Primary Education Schools In this research conducted with the objective of determining to what extent organisational learning has been achieved in public and private primary education schools according to teachers, 990 teachers employed in the public primary education schools and 113 teachers in the private primary education schools in the centrum of Sakarya were asked to express their opinions on learning organisation. Data of the research has been gathered through the `Organisational Learning in Primary Education Schools Questionnaire` adapted from `Dimensions of the Learning Organization Questionnaire` developed by Karen E. Watkins and Victoria J. Marsick. At the end of the research, it has been concluded that the performances of private primary education schools have been better than those of public primary education schools from the aspect of organisational learning evaluated in the dimensions of continuous learning, dialogue and inquiry, team learning, embedded systems, empowerment, system connections, provide leadership, financial performance, and knowledge performance on the basis of meaningful differences between the opinions of public primary education schools and private primary education institions according to the mean points of dimensions. It has been concluded that the female teachers working in the public schools have a more positive opinion of the dimension of provide leadership than their male counterparts do. Besides, it has been found that the level of expressing positive opinion relating the dimensions of continuous learning, team learning and embedded systems has decreased when the level of education has increased amongst the teachers of public school teachers. It has been found that the teachers in the private schools who are graduates of bachelor degree have expressed more positive opinions on embedded systems and knowledge performance than those graduates of 2-3 year higher education. It has been concluded that the teachers in the public schools with 21 year and more experience of teaching have seen continuous learning in better situation than those teachers with experience of 0-15 year. It has been concluded that the former has seen team learning in better situation than those with the teaching experience of 11-15 years. It has been concluded that the teachers in the public schools with the experience of 21 year and more have seen embedded systems in their schools in better situations than those teachers with the experience of 0-10 years. And finally, it has been seen that the former have seen financial performance of their schools in better situations than those teachers with the experience of 0-5 years of teaching. xn 224

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. ÖZET Anahtar Kelimeler: Ortaöğretim Okulu, Öğrenci Vizyonu, Öğretmen Katkısı, Vizyon Geliştirme, Vizyon Eğitimi Araştırma ortaöğretim öğrencilerinin vizyon kazanmalarına öğretmenlerin sağladıkları katkı düzeyini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla, Trabzon ili merkez ilçede bir uygulama yapılmıştır. Bu araştırma betimsel nitelikte bir araştırmadır. Konuyla ilgili literatür taranmış ve bu literatüre dayalı olarak araştırmacı tarafından geliştirilen anket uzman görüşleri alındıktan sonra, Trabzon ili Merkez ilçe ortaöğretim okullarında 2003-2004 öğretim yılında görev yapan 269 öğretmene uygulanmıştır. Araştırmada verilerin analizinde, Crostabb çapraz tablo, Faktör Analizi, t-testi, Mann-Whitney U Testi ve One-Way Anova (Tek Yönlü Anova) teknikleri kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulguların, öğrencilerin vizyon kazanmalarına ve vizyonlarına göre davranışlar göstermelerine öğretmenlerin katkılarının artmasını sağlayacağı düşünülmektedir. Araştırma bulgularına göre öğretmenler, öğrencilerin vizyonlarına temel oluşturan davranışları değil, vizyonu çevreleyen davranışları daha çok önemsedikleri gözlenmiştir. Bu durum öğrencilerin vizyon kazanmalarına katkı sağlamalarında öğretmenlerin yetersiz kaldığını göstermektedir. Öğretmenlerin, öğrencilerin vizyon kazanmalarına katkı sağlaması için mevcut sistem gözden geçirilmelidir. Öğretmenlerin öğrencilerin vizyonlarının oluşumuna katkı sağlamaları için sorumluluk duymaları sağlanmalı vizyon konusunda gelişimleri desteklenmelidir.

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. ÖZET Anahtar Kelimeler: Orta öğretim, yüksek öğretim, rehberlik sistemi. Bu araştırma, Türk Eğitim Sisteminde Ortaöğretim kurumlarından Yükseköğretim kurumlarına geçerken öğrencilerin karşılaştıkları yönlendirme ilgili yaşadıkları sorunlar ve bu yönlendirmenin ne derece etkili olduğu üzerine yapılan araştırma konu ile ilgilenenlerin tartışmasına sunmayı ve bu tartışmalarda ilgililerin kullanımı için veri sunmayı amaçlamaktadır. Araştırma Ortaöğretim kurumlarının son sınıflarında okumakta olan ve üniversiteye hazırlanan öğrencilerin yükseköğretime geçişle ilgili yönlendirme üzerine görüşlerine başvurulmuştur. Araştırmanın evreni İzmir ili Menemen ilçesi belediye sınırları içinde kalan ortaöğretim kurumlarında öğrenimine devam eden ortaöğretim öğrencilerinden oluşmaktadır. Örneklem seçiminde oranlı küme örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Analizler sonucu bulunan görüşlerin dağılımı ve görüşlerin varyans değerleri tablolaştırılarak yorumlanmıştır. Türk Eğitim sisteminde ortaöğretimden yükseköğretime geçişteki yönlendirme sisteminin etkililiği üzerine yapılan araştırmada öğrenci görüşleri, okul türü, anne eğitim düzeyi, baba eğitim düzeyi, gelir ve ikamet yeri değişkenlerine göre değerlendirilerek kısaca aşağıdaki bilgiler elde edilmiştir. Öğrencilerin ortaöğretim okulunu seçerken özellikle alacakları diplomanın seçtikleri mesleğe hazırlayıcı nitelikte olması ve üniversite sınavını kazamama sonucunda da bir meslek sahibi olma düşüncesine sahip olmuşlardır. Okul seçimlerini etkileyen faktörler arasında okulun çevrede iyi eğitim veren bir kurum olması, üniversite kazanma şanslarının artması da bulunmaktadır. Yönlendirme açısından bakıldığında öğrencilerin gelecekleri ilgili kararları ortaöğretim döneminde aldıkları ancak yönlendirmenin başarısız olduğu yeterli olmadığı görüşüne sahip olmuşlardır. Öğrenciler ilgi ve yetenekleri doğrultusunda bir yönlendirme sınıfından sonra ortaöğretim tercihinde bulunmak istediklerini de belirtmişlerdir. Öğrencilerin sınav sistemine yönelik görüşlerinde okullar arası alan katsayısı kullanılmasını ifade etmişlerdir. Öğrenim gördükleri okulda seçtikleri alanlar ve derslerinin yükseköğrenim hedeflerine ulaşmalarında yardımcı olacağını belirtmişlerdir. Ayrıca yükseköğrenime geçişte öğrencilerin tercihlerinin lise alanları dışında olmamasını belirtmişlerdir.

ÖZET ETKİLİ İLKÖĞRETİM OKUL YÖNETİCİSİ YETERLİKLERİ Anahtar Kelimeler: Etkili okul, ilköğretim okul yöneticisi, yeterlik Bu araştırma Adapazarı Büyükşehir Belediye sınırlan içinde bulunan ilköğretim okulu yöneticilerinin yeterliklerini belirlemek ve çözüm önerileri geliştirmek için yapılmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için `Etkili İlköğretim Okulu Yöneticisi Yeterlikleri` konusunda çeşitli yeterlik maddeleri irdelenmiştir. Yöneticilerin görüşlerine göre; bu yeterlikleri yöneticiler ne düzeyde gerçekleştirmektedirler? Öğretmenlerin görüşlerine göre; bu yeterlikleri yöneticiler ne düzeyde gerçekleştirmektedirler? Aralarında fark olup olmadığını belirlemeye yönelik bir çalışmadır. Bu amacı gerçekleştirmek için; araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmacı tarafından literatür taraması yapılmıştır. Uzman görüşleri de alınarak araştırmacının amaca uygun ölçme aracı geliştirilmiştir. Hazırlanan beşli Likert tipi anket Adapazarı Büyükşehir Belediye sınırları içinde yer alan ilköğretim okullarından oransız eleman örnekleme yöntemiyle seçilen 85 yöneticiye ve 330 öğretmene uygulanmıştır. Anket yoluyla elde edilen veriler; t-testi ve Crosstabs teknikleri ile çözümlenmiştir. Bu araştırma sonucunda, yöneticilerin tamamına yakını belirlenen bu yeterlikleri `her zaman` ve `çoğu zaman` düzeyinde gerçekleştirdiklerini düşünmektedirler. Fakat öğretmenlerin ise büyük çoğunluğu hatta tamamına yakını belirlenen bu yerlikleri yöneticilerin `çok az` ve `kısmen` düzeyinde gerçekleştirdiklerini ifade etmişlerdir. Bu da İlköğretim okulunda görev yapan okul yöneticileri ve öğretmenleri arasında yeterlik açısından anlamlı fark olduğu görülmüştür. VII ABSTRACT THE NECCESITY OF EFFECTIVE PRIMARY SCHOOL ADMINISTRATOR Keywords: effective school, primary school admanistrator, neccessity This research has been done in the Adapazarı Municipality to define the qualifications of primary school administrastors and develop the neccessary solution suggestions. To realize this goal different kind of issues have been examined about `effective primary school administrator qualification`. According to administrators' view; in which level do the administrators realize these qualifications? According to teachers' view; In which level do the administrators realize these qualifications.This is a kind of study that defines the differences between these two issue mentioned above. To realize this goal; scanning model is used in this research. The litetature scanning has been done by the searcher. Taking the expert views proper measuring tools which supports the goal of searcher have been developed five fold Likert type inquiry has been applied to 85 administrator and 330 teacher who had chosen by simple random sampling method who works in Adapazarı big city. The data obtained by inquiry has been analyzed by t-test and crostabs techniques. As a conclusion of this research almost all administrators think that they realize these defined qualifications at 'everytime' and 'frequently' level. But big almost of the teachers stated that administrators realize these defined qualifications in 'slishtly' and 'partly' level. And this shows that there is meaningful difference between teachers and administrators who in regaurt to neccessity. VIII 104

Anahtar Kelimeler: İlköğretim Okulu, Aile, Çevre. Çocuğun eğitiminde okul kadar aile ve yakın çevreninde önemli rolü bilinen bir gerçektir. Günümüzde bilim ve teknik alandaki gelişmeler, okulların genel işlevlerini, aile ve yakın çevre ile daha çok paylaşmak durumunda bırakmıştır. Ancak, okul çevresi ve ailelerin durumu incelendiğinde, ortaya ciddi bazı problemlerin çıktığı görülmektedir.Bunların başında çevrenin karmaşıklığı, ailenin çocuğun eğitim öğretim ve gözetimi görevini yerine getirmedeki yetersizliğidir. Aileler, bu işlevi okulla işbirliği yaparak yerine getirmek durumundadırlar.Ancak velilerin okula ve çocuğa ilişkin yeteri kadar bilgi sahibi olmayışları önemli bir eğitim sorununa yol açmaktadır.Bu nedenle de, okul bir yerde aileyi de yönlendirmek durumundadır. Bu çalışma ile; a) İlköğretim okulu öğrenci velilerinin okula ve çocuklarına ilişkin bilmesi gereken bilgiler, b) İlköğretim okulu öğrenci velilerinin okula ve çocuklarına ilişkin bu bilgileri bilme düzeyleri, c) İlköğretim okulu öğrenci velilerinin okula ve çocuklarına ilişkin bu bilgileri hangi kaynaklardan nasıl aldıkları, d) Velilerin bilmesi gereken bilgiler ve bildikleri bilgiler hakkındaki görüşlerinin yaş, cinsiyet, öğrenim durumu ve gelir durumu özelliklerine göre anlamlı farklılık gösterip göstermediği araştırılmıştır. Bu araştırmanın amacı; Sakarya Merkez İlköğretim okullarında öğrencisi bulunan velilerin okul ve çocuklarının okuldaki durumları hakkında neler bildiklerini ve bu bilgileri hangi kaynaklardan elde ettiklerini saptamaktır. Geliştirilmiş olan anket, Sakarya merkezinde bulunan 28 okulda öğrencisi bulunan 1 100 veliye uygulanmıştır. Verilerin toplanmasından SPSS for MS Windows ` paket programından yararlanılarak frekans, yüzde, t-test, tek yönlü varyans analizi yapılmış ve veriler analiz edilmiştir. Araştırma yukarıda belirtildiği gibi dört boyutta incelenmiştir. Sonuç olarak; okul ile aile arasında etkileşimli bir ilişki sağlandığı taktirde eğitimde de kalite artacaktır. Artık veliler sadece çocuklarının bir sorunu olduğunda değil çocuklarının gelişimleri hakkında bilgi almak, okulu ve okul idaresini tanımak, öğretmenlerle görüşmek vb. sebeplerle çocuklarının okullarına gidebilmeli ve yapılacak çalışmalarla, hizmet-içi eğitim etkinlikleri ile bilinçlendirilmelidirler. m Key Words: Primary School, Family, Environment It is a fact that family and environment have a serious role as important as school in the education of children. Especially nowadays, within the scientifif and tecnologic developments and schools must share their functions with family and its environment. However when we examine school, its environment and family, some serious problems appear. Most important of these problems are complexcity of environment, insufficiency of family in the education and supervision of children. Families must cooperate with school in the education and supervision of the children. In this study ; a) Informations, which should be known by family about their children and school b) Family's information level about school and children c) How can family take these information? From which sources do they take these informations? d) The opinions of the families about informations that are known and must be known, are searched for if these opinions are different from eachother according to family's age, sexuality, education level and income. The aim of this study is to ascertain that how can family, whose children are student in the center of Sakarya, take information about school which sources do they use and what do they know about their children in the school. Guestionaire is applied for the 28 central school of Sakarya and 1 100 families that has children in these schools. The collected data were analized by the method of freguency distributions, percentages, t-test, one-way analysis of variance through the SPSS for MS Windovs package programme. This research is divided into four stage as it was stated aboue m conclusion, if an active and effective contact is provided between school and family, the guality of education will increase. With in this contact, families can come school for not only while their children have problem but also while they want to take information about their children. They can also come school for taking information about school administration and for making interview with teachers.Become conscious by educational programs for them. IV 148

ÖZET Bu araştırmada Avrupa birliğine üye ülkelerden biri olan Hollanda'nın eğitim sistemi ile Türk eğitim sistemi karşılaştınlmıştır. Bu araştırmada amaç Hollanda ve Türkiye eğitim sistemlerinde, ilköğretimde yönetimi yakından tanımak, iki sistem arasındaki farklılıkları ortaya koymaktır. Bu amacı gerçekleştirmek için iki ülkedeki ilköğretim okullarının kendi bütünlüğü içerisinde yönetim yapılan ele alınmıştır. Buradaki hedefimiz çalışmamız çerçevesinde objektif bir karşılaştırma yapmaktır. Değişen dünyada ülkeler sorunlarım çözerken birbirlerini dikkatle izlemekte ortak kararlar almaktadır. Birçok alanda ülkeler arasındaki karşılıklı izlemede ele alınan alanlardan biri de eğitimdir. Karşılaştırmalı eğitim bir ülkenin başka bir ülkenin eğitim sistemini aynen alması değildir. Sorunların çözümünde bilimsel anlayışı kuvvetlendirmektir. Benzer ve farklı sorunların çözümünde daha önce yapılmış çalışmalardan geniş bir çerçevede inceleyerek yararlanmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde eğitim sistemlerine etki eden doğal ve sosyal faktörler, ikinci bölümünde yöntem, üçüncü bölümünde Türkiye ve Hollanda eğitim sistemlerinin genel yapısı, dördüncü ve son bölümde, Türkiye ve Hollanda eğitim sistemlerinin ilköğretimde yönetim yapı ve süreçleri genel olarak karşılaştınlmıştır. Ulaşılan bulgular doğrultusunda karşılaştırmalar yapılarak, Türk eğitim sistemi çalışmayla ilgili öneri ve temenniler sunulmuştur Elde edilen bulgulara dayanarak Türkiye ve Hollanda eğitim sistemlerinin ilköğretimde yönetim yapı ve süreçleri genel olarak karşılaştırdığında, Hollanda'da yönetim ve yetki daha çok yerel otoriteye, Türkiye'de ise daha çok merkezi otoriteye ait olduğu sonucuna vanlmıştır. VII SUMMARY A COMPARİSAN OF PRIMARY SCHOOL MANAGEMENTS OFF TURKISH AND DUTCH EDUCATIONAL SYSTEMS Keywords: Primary school management, education, educational systems In this study, The Duch education system and The Turkish education system hate been compared. The aim of the study is to examine the adminstration pecularities of the Primany schools, to point out the differences of the two systems. Therefore, a wide search has been done comparing the Dutch and the Turkich education systems. To enlighten our purpose, the administrative patterns of both countries are taken under consideration. The geal is to frame an objective pattern. In the changing world the countries one dealing with their problems and try to solve them together in a stratejik way. So commen decisions are taven. One of these commen patbern is education uhich has on important rde in the development of the societies.A comparative education does not mean to take the same system of another country. But to enstrenyhten the scientific cognition and deal with the selutions of the similar or different problems in a wide range. At the first part of the study, the social and natural factors that effect the education system is given. At the second part the method. At the third part the general patterns of the Turkish and the Dutch education system is taken under consideration, at the fourth and the last part, the comparison of the Turkish and The Dutch education stuctures and processes are all given in a general form, and finally according to the data.Nelated proposals and suggestions are given in a whole complete form. As to the results, when the two education systems are compared it is shown that the adminstration and the related subjects in Hollanda are based upon local autherity whereas the Turkish ones are dependant on the central- autherity system. VIII 119

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. ÖZET Türkiye'de eğitim seviyesini yükseltmek, örgün eğitim olanağından yaralanamayan kitlelere eğitim vermek ve eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak için 1 990 yılında itibaren Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Açıköğretim Lisesi uygulaması başlatılmıştır. Dünyanın bir çok ülkesinde başarıyla uygulanan, eğitimdeki bir çok sorunu aşmanın bir çözümü olan uzaktan eğitimin ortaöğretim düzeyinde uygulaması olan Açıköğretim Lisesi kurulduğundan itibaren büyük bir ilgi görmüş ve öğrenci sayısı büyük oranlara ulaşmıştır. Açıköğretim Lisesi uygulamaya başladıktan sonra önünde yapısal, maddi, yönetimsel gibi bir çok engel bulunmaktadır. Bu araştırmanın amacı Açıköğretim Lisesi'nin öğrenci hizmetlerinin yönetiminde karşılaşılan sorunları tespit etmek ve bu engellerin ortadan kaldırılması için çözüm yolu üretmektedir. Araştırmanın birinci bölümünde eğitimle ilgili kuramsal bilgilere ve Açıköğretim Lisesi hakkında bilgilere, problem cümlesi, alt problemler, sınırlılıklar ve kısaltmalara yer verilmiş, ikinci bölümde ise konu ile ilgili araştırmalar yer almıştır. Araştırmanın üçüncü bölümünde araştırmanın yöntemiyle ilgili olarak araştırmanın modeli, araştırmanın evreni, araştırmanın örneklemi, veri toplama araçları ve verilerin analizi başlıkları altında sunulan bilgi yer almaktadır. Araştırmanın verileri önce geniş bir literatür taramasından sonra anket yardımıyla toplanmıştır. Araştırmada deneklerin Açıköğretim Lisesi'nde öğrenci hizmetlerinin yönetiminde görülen sorunlara yönelik olarak araştırmacı tarafından anket geliştirilmiş ve öğrencilere uygulanmıştır. Son bölümde öğrencilerin, kayıt işlemlerinde, öğrenci belgelerinin, ders notlan ve ders kitaplarının zamanında sunulması ve öğrencilerin düzeyi dikkate alınarak hazırlanmasında, rehberlik ve danışma hizmetlerinin sunumunda, sınav günlerinin hafta sonuna sığdırılmasında, AÖL bürosuna ulaşım sağlamada sorunlarla karşılaştıkları görülmüş, görülen engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik çözüm önerileri sunulmuştur.

ÖZET Araştırma, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Avrupa yakası okulları yöneticilerinin bilgi teknolojileri konusundaki yeterliklerini belirlemek ve çözüm önerileri geliştirmek için yapılmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için bilgi teknolojileri konusu çeşitli boyutlarıyla irdelenmiştir. İlköğretim okul yöneticilerinin bilgi teknolojileri ile ilgili yeterlikleri kendilerinin görüşleri alınarak belirlenmiştir. Ayrıca, ilköğretim okul yöneticilerinin yeterlikleri cinsiyet, kıdem, eğitim durumu ve hizmet içi eğitim değişkenleri açısından da araştırılmıştır. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmacı tararından literatür taraması yapılmış, uzman görüşleri de alınarak araştırmacının amacına uygun ölçme aracı geliştirilmiştir. Hazırlanan beşli likert tipi anket, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Avrupa yakası içindeki ilköğretim okullarından uygun örnekleme yöntemiyle seçilen 341 yöneticiye uygulanmıştır. Anket yoluyla elde edilen veriler; yüzde, frekans, aritmetik ortalama, one-Anova, Tukey-b ve t-testi teknikleri ile çözümlenmiştir. İlköğretim okul yöneticileri; bilgi teknolojilerine ilişkin yeterliklerini, cinsiyet, kıdem, eğitim durumu ve hizmetiçi eğitim değişkenlerine göre büyük çoğunluğu kendilerini kısmen yeterli veya yetersiz olarak değerlendirmişlerdir. Ayrıca yöneticilerin hemen hemen tamamı, gerekli görme düzeyine ilişkin olarak bu yeterlikleri bilmenin kesinlikle gerekli olduğunu belirtmişlerdir. Ancak ilköğretim okul yöneticilerinin bilgi teknolojilerine ilişkin yeterlikleri; cinsiyete, kıdeme, eğitim durumuna ve hizmetiçi eğitim değişkenlerine incelendiğinde Anlamlı farklılıklar olduğu görülmüştür. VIII SUMMARY THE COMPETENCIES OF BASIC SCHOOL ADMINISTRATORS ON INFORMATION TECHNOLOGY Keywords: Knowledge Society, Knowledge Technologies, Sufficiency and Neccessity. This research has been carried out to determine the competencies of basic schools which are located in Istanbul big city municipality, Europe side administrators on information technology and to develop the necessary solution suggestions. Information technology is examined in various dimensions to realize this goal. The competencies of basic school administrators on information technology is examined in various dimensions to realize this goal. The competencies of basic school administrates on information tecnology are defined according to self interviews made by rasearcher. Besides, the competencies of basic school administrates are investigated according to some varients of sex, ability, rank, level of education seminars that s/he joined to do his/her best. In this research the scan model is used. The literature scan is made by researcher taking the expert opinions, and the measuring tool is developed in accordance whith the aim of the researcher. The five fold likert questionnaire is applied to 341 basic school administratos which are located in İstanbul big city municipality, Europe side, by using convenience sampling method. The data obtained in questionnaire has been analyzed by percentage, freqency, aritmetical-mean, one-Anova, Tukey-b and t-test techniques. The basic school administrators evaluated their abilities on information tecnology according to same varients of sex, rank, education level and education seminars that s/he jonied to do his/her best, and most of them evaluated themselves as `able` or `unable`. Besides, almost all administrators who has chosen `essential`. But meanniful differences are seen when the varrients of ability, sex, rank, level of education and education seminars investigated. IX 140

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır ÖZET Bu araştırma, hizmet öncesi eğitimleri sınıf öğretmenliği alanından alan ve farklı alanlardan gelen sınıf öğretmenlerinin, hizmet öncesi eğitim, cinsiyet ve kıdemlerine göre mesleklerinden duydukları iş doyum düzeylerini saptamak amacıyla yapılmıştır. Bu çalışma, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı İstanbul ili Kadıköy ilçesi sınırları içinde yer alan 32 resmi ilköğretim okulunda, hizmet öncesi eğitimlerini sınıf öğretmenliği bölümünden alan: 271 ve farklı alanlardan gelen: 218 olmak üzere toplam 489 sınıf öğretmeninin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanması için Kişisel Bilgi Formu ve "Minnessota İş Doyum ÖlçeğP'nin 20 sorudan oluşan kısa formu kullanılmıştır. Araştırmanın sonucunda, sınıf öğretmenlerinin iş doyum düzeylerinin yüksek olduğu bulunmuştur. Ayrıcı "başkaları için bir şeyler yapabilme" konusunda çok yüksek düzeyde, alınan ücrete ise hiç memnun değil düzeyde düşük iş doyumu elde ettikleri görülmektedir. Hizmet öncesi eğitimlerine göre sınıf öğretmenliği alanından ve farklı alanlardan gelen sınıf öğretmenlerinin iş doyumları açısından anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. "Toplumda saygın kişi olma", "yöneticinin karar verme yeteneği", "terfi", "fikir ve kanaatlerini kullanabilme", "arkadaşlarıyla anlaşabilme'", "kendi yöntemlerini kullanabilme" ve "takdir edilme" konularında kadın ve erkek öğretmenler arasında anlamlı farklılıklar olduğu ve kadın öğretmenlerin erkek öğretmenlere göre iş doyum düzeylerinin daha yüksek olduğu bulunmuştur. "Mesleği ile meşgul olma" konusunda, diğer kıdemlerle 21 yıl ve üstü kıdeme sahip öğretmenler; "toplumda saygın kişi olma" ve "vicdani sorumluluk taşıma" konularında, 16-20 yıl arası kıdemlilerle 21 yıl ve üstü kıdeme sahip öğretmenler; "terfi" ve "kendi yöntemlerini kullanabilme" konularında, 1-5 yıl ve 16-20 yıl arası kıdemlilerle 21 yıl ve üstü kıdeme sahip öğretmenler arasında anlamlı farklılıklar olduğu ve 21 yıl ve üstü kıdeme sahip öğretmenlerin iş doyum düzeylerinin daha yüksek olduğu bulunmuştur.

Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Bu araştırmada, Sakarya İli Adapazarı Merkez İlçesi sınırları içerisinde bulunan okullarda yönetim süreçlerinin işleyişini ortaya koymak amaçlanmıştır. Veriler, yönetici ve öğretmenler için çeşitli değişkenlere göre incelenmiştir. Araştırmanın evrenini, Adapazarı Büyük Şehir Belediyesi sınırlan içerisinde bulunan ilköğretim okulları oluşturmaktadır. Araştırmanın verileri alanyazın taraması ve anket tekniği kullanılarak elde edilmiştir. Verilerin çözümlenmesinde frekans, yüzde, ortalama, t- testi ve varyans analizi teknikleri kullanılmıştır. Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Araştırma evreni Adapazarı Büyük Şehir Belediyesi Sınırları içerisinde bulunan 121 yönetici ve 250 öğretmenden oluşmaktadır. Deneklere gönderilen anketlerden, öğretmenlerden 220, yöneticilerden 105 olmak üzere toplam 325 anket geçerli ve kabul edilebilir bulunarak, çözümlemeler bunlar üzerinde yapılmıştır. Araştırmada bilgi toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Anket, araştırmacı tarafından deneklere ulaştırılmış, geri dönüşü sağlanmıştır.Toplanan ankete verilen cevaplar bilgisayara işlenmiş, SPSS programı ile t- testi ve varyans analizi gerçekleştirilmiştir. Daha sonra bu bulgular tablolar haline getirilerek yorumlanmıştır. Sonuç olarak, ilköğretim okulları yöneticilerinin yönetim süreçlerine ilişkin yeterlikleri hakkında, yönetici ve öğretmen görüşleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Yönetim süreçlerinin bütün süreçlerinde öğretmen ve yönetici görüşleri arasında anlamlı fark bulunamamış, İlköğretim okulu yöneticileri öğretmenler ve kendileri tarafından yönetim süreçleri açısından "çoğunlukla" yeterli bulunmuşlardır. VIIAraştırma sonuçları, ilköğretim okullarda yönetim süreçlerinin etkili bir şekilde uygulanmasına yönelik, yönetici ve öğretmenlerin çeşitli kurs/seminerlerle eğitilmesi gereğini ortaya çıkarmıştır.Araştırma sonuçlarının ilköğretim okullarında yönetim süreçlerinin etkili bir şekilde uygulanmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir

06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır. Bir yönetim felsefesi olarak hayatımıza giren TKY'ni işletmelerde gösterdiği başarılar nedeniyle hizmet sektöründe de uygulama ihtiyacı hissedilmiştir. Hizmet sektöründe TKY uygulamalarının yoğun olarak yaşanmaya başladığı yerlerden biri de okullarımızdır. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönergesiyle okullarda uygulanmaya başlayan TKY felsefe ve ilkelerinin önüne engel olarak çıkan yapısal, süreçle ilgili, personelle ilgili, maddi, kültürel, psikolojik vb. bir çok engel bulunmaktadır. Bu araştırmanın amacı ilköğretimde TKY uygulamalarında karşılaşılan engelleri tespit etmek ve bu engellerin ortadan kaldırılması için çözüm yolları üretmektir. Araştırmanın birinci bölümünde eğitimde TKY ile ilgili kuramsal bilgilere, problem cümlesi, alt problemler, sınırlılıklar ve kısaltmalara yer verilmiş, ikinci bölümde ise konu ile ilgili araştırmalar yer almıştır. Araştırmanın üçüncü bölümünde; araştırmanın yöntemiyle ilgili olarak araştırmanın modeli, araştırmanın evreni araştırmanın örneklemi, veri toplama araçları ve verilen analizi başlıkları altında sunulan bilgiler yer almaktadır. Araştırmanın verileri önce geniş bir literatür taramasından sonra anket yardımıyla toplanmıştır. Araştırmada, deneklerin ilköğretim okullarında TKY uygulamalarında görülen engellere yönelik olarak sorulan sorulara ne düzeyde katıldıklarını belirlemek amacıyla 5'li likert tipi ölçek kullanılmıştır. IV. Bölümde araştırma ile ilgili bulgular ve yorumlarına yer verilmiş, ilköğretimde TKY uygulamaları sırasında görülen engellere yönelik olarak gösterilen engellerin hemen hemen hepsinin yönetici ve öğretmenler tarafından da kabul edildiği görülmüştür. Araştırmanın son bölümünde; TKY uygulamalarında görülen engellerin ortadan kaldırılmasına yönelik çözüm önerileri getirilmiştir.

ÖZET Ülkemizde yönetimin her alanında olduğu gibi eğitim yönetiminde de ciddi sorunlar yaşanmaktadır. 1980'li yıllardan bu yana ekonomide liberalleşme çalışmalarının yapılmasına karşın liberalizmin siyasi ve hukuksal boyutu ihmal edilerek devlet yönetimindeki merkezi, bürokratik yapılanmanın sürdürülmesi sorunların ana kaynağını oluşturmaktadır. Oysa serbest piyasa ekonomisi devlet müdahalesinin en aza indirilmesini, piyasanın kendi dinamikleri içinde arz talep dengesine göre serbestçe oluşmasını gerektirmektedir. Böyle bir gelişmeye daha küçük, ama esnek, hareket kabiliyeti fazla olan bir devlet örgütlenmesi cevap verebilecektir. Bu anlayış içerisinde devlet yönetiminde amaç ve politikaların yeniden saptanması; belirlenen amaç ve politikalar doğrultusunda yapısal değişimin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Böyle bir yapılanmada bugün ciddi bir problem olan eğitim sorunu daha kısa sürede ve daha etkili çözüme kavuşacaktır. Bu araştırmanın amacı; ülkemizde uygulanmakta olan eğitim sistemi, yönetimi ve yapısında görülen aksaklıkların tespiti, bu aksaklıkların liberal eğitim anlayışı içerisinde nasıl düzeltilebileceği ve iyileştirilebileceğine yönelik tespitler yapmak çözümler üretmektir. Bu anlayışla araştırmada tarama ve gözlem metotları kullanılarak amaca uygun veriler toplanmış ve eğitim sisteminin piyasa mantığı içerisinde yeniden düzenlenmesi ve devletin eğitimi özel ellere teslim ederek okul yöneticilerine bir kısım görev ve yetkilerini devrederek yerinden yönetim uygulamasına geçmesi gerektiği, Buna uygun olarak mevcut haliyle bireyin özgür gelişimini engellediğini düşündüğümüz yönetim anlayışının liberalizmin öngördüğü özgür ve özerk bireyin yetiştirilmesine uygun olarak eğitim programlan ve yönetim anlayışı üzerinde gerekli görülen değişikliklerin yapılması gerektiği sonucuna varılmış, çözüm önerileri getirilmiştir. VII SUMMARY In Turkey, it's observed that there are serious problems in education management as generally in every area of management. Despite the studies on transition to marketing economy which requried by classical liberalism, insisting on the central, brocratic structure of the state government is tehe main source of the problems. It's believed that a serious change of understanding on education management and so, a new structure which supports personal development, doesn't limit personal freedom and will be able to respond to needs of the market is needed. The purpose of this study is diagnose the problems of the education system, management and structure which is applied in Turkey, and find out and present solitions on how to cope with these problems in a liberalistic education understanding. With this understanding, literature scan has been done by means of scanning approach and data which serve the cause has been analysed. As the result of the study and research, education system must be reorganized with the marketing understanding and centralism must be removed, and to make the development faster schools must be power central and managed locally. Accordingly, education understanding which limits the persons' free development in it's present situation must change, education programmes must be reorganized so that they can make it possible to train free and indepentent person as required by the liberalism. It is concluded that, in order produce better service, private education foundations must be supported, and in the areas which private enterprise serves better public enterprise must give up these services, or buy or hire yhose foundations in order to spread and develop competing in education sector, and this will improve the education system and make it stronger. VIII 119

ÖZET Bu araştırmayla öğretmenlerin, okullarında alınan kararlara katılma derecelerinin belirlenerek mevcut durumun ortaya koyulması amaçlanmış, bu amaçla ilköğretim okullarında öğretmenlerin okullarında alınan kararlara ne ölçüde katıldıkları belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmanın problemini 1999 - 2000 öğretim döneminde Sakarya İli Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin ve bu okullarda çalışan yöneticilerin görüşlerine göre öğretmenlerin kararlara katılma düzeyi oluşturmaktadır. Bu bağlamda önce ilköğretim okullarında yerel düzeyde alınan kararların neler olduğu tespit edildikten sonra, öğretmenlerle bu okullarda görev yapan yöneticilerin görüşlerine göre öğretmenlerin karara katılma düzeyleri belirlenmeye çalışılmıştır. Karara katılma konusunda cinsiyete ve mesleki kıdeme göre öğretmen görüşlerinin dağılımı çıkarılmıştır. Araştırmanın evrenini Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü sınırları içerisinde yer alan ilköğretim okulları oluşturmaktadır. Sakarya sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel bakımdan 3 bölgeye ayrılmış, bu bakımlardan yüksek, orta ve düşük her bölgeden 3 'er ilköğretim okulundan 160 öğretmen ve 30 yöneticiye uygulanan toplam 190 veri toplama aracından 150 öğretmen ve 30 yönetici olmak üzere 180 anket kabul edilebilir bulunarak, çözümlemeler bunlar üzerinde yapılmıştır. Veri toplama araçları tek tek kodlanarak elde edilen veriler SPSS ( Statistical Package for Social Science ) paket programına aktarılarak istatistiki analizler yapılmış, daha sonra veriler yorumlanmış ve buna uygun öneriler geliştirilmeye çalışılmıştır. Verilerin analizinde frekans dağılımı ve yüzde teknikleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, araştırmaya katılan öğretmenlerin büyük çoğunluğu okullarında alınan eğitim, öğretim ve yönetsel kararlara her zaman katılmadıkları yönünde görüş belirtirken, yöneticilerin büyük çoğunluğu öğretmenlerin bu kararlara her zaman katıldıkları yönünde görüş belirtmişlerdir.Araştırmaya katılan öğretmenler cinsiyete göre değerlendirildiğinde, birkaç öğretimsel kararın dışında bayan öğretmenlerin öğretim, eğitim ve yönetim boyutundaki kararlara katılma derecelerinin erkek öğretmenlere oranla biraz daha fazla olduğunu düşündükleri görülmüştür. XI SUMMARY With this research, it has been aimed to bring up present situation of schools by designating teachers' agreement degrees to the decissions which are made in schools. And with this aim, in primary schools, it has been tried to designate the degrees of teachers agreement to the decissions which are made in their schools. According to teachers and managers' ideas-they work for primary schools of Sakarya National Education Administration in 1999-2000 term - the degree of teachers' agreement to the decissions forms the problem of research, With this connection, after local decissions in primary schools had been accelerated - according to teachers' and managers' ideas, it was tried out to designate the degree of teachers' agreement to decissions which were made. According to sexes and professionel seniority teachers' ideas' distribution has been done about agreement decissions. The primary schools, which are dependent to Sakarya National Education Administration, form the cosmos of research. Sakarya region is devided into 3 parts for socio-economic and socio-cultural signts, so from every region-low, high, middle-and 3 primary schools-from 190 dantum means, 180 polls were founded acceptable (150 teachears and 30 students) and the solutions have been done on them. The dantums, which were collected by coding dantum collecting means one by one, were transposed to SPSS ( Statistical Package For Social Sciense ) and then dantums were interpreted, and some suitable suggestions were tried to be developed. In the analysis of dantums, Distiribution of frequency and precentage techniques were used. At the end of the research, although most of the teachers who joined to the research claimed that they hadn't always agreed with to the educational and managerial decissions, most of the management members claimed that teachers had always agreed with to decissions of schools. When the teachers are appreciated according to their sexuality, except for some educational decissions, it has been observed that female teachers think that the degree of female teachers' agreement to educational and managial administrative decission is much more than the degree of male teachers' agreement. xii 102

ÖZET Bugün, artık devletin ülke ekonomisindeki yerinin ne olması gerektiği, dünyadaki tüm ülkelerin cevabını aradığı bir sorudur. Kamu kuruluşlarının, uluslararası rekabetteki ve mevcut kaynaklan kullanmadaki başarısızlıkları, birçok ülkeyi, devletin ekonomideki yeri konusunda, yeni tanımlamalara yöneltmiştir. Bunun etkisiyle, 1980'li yıllardan beri dünyanın birçok ülkesinde özelleştirme konusu gündeme gelmiştir. Kuruldukları ilk yıllarda, başarılı bir performans göstermiş olan KİT'ler, zaman içinde giderek devletin bir organı ve kuruluşu haline gelmiştir. Ekonomik anlamda, gelişme ve kalkınmaya tam manasıyla katkıda bulunmamışlardır. Özelleştirmenin nihai amacı, sadece devletin ekonomideki rolünü azaltmak ve böylece ekonominin tümüyle serbest piyasa koşullarına devredilmesi olmayıp, bunun yanısıra mali, toplumsal ve siyasal değişmelerde sağlamaktır. (Doğan, 1993:120) Özelleştirmenin ülke ekonomisine, çalışanlara, devlete ve birçok şeye değişik etkileri olmaktadır. Bundan dolayıda özelleştirmeyi değişik yönleriyle düşünmek, ele almak yararlı olacaktır. Özelleştirme konusunda her kesim bir görüş belirtmektedir. Fakat bu görüşler farklı farklıdır. KİT'ler özelleştirilmeli mi, özelleştirilmemeli mi tartışmaları sürerken, tartışmalar sonuç vermemiş, görüş birliğine varılamamıştır. İşçi sendikaları özelleştirmeye karşı çıkarken, özel sektör ve çeşitli partiler özelleştirmeyi desteklemektedir. Zaten özelleştirme çalışmalarının tam anlamıyla başarıya ulaşamamasının altında yatan en önemli sebepte budur. Önemli olan yaşanan bu çatışmayı, yıkıcı çatışmadan yapıcı çatışmaya döndürebilmektir. Bu da ancak, çatışmanın altında yatan nedenleri bulmak, bunlara çeşitli çözüm önerileri getirmekle olur. XIÇatışmayı ortadan kaldırmak, yapıcı hale getirebilmek için getirilen çözüm önerileri olarak; ihtiyaç fazlası personelin gerekli görülen yerlere kaydırılması, erken emeklilik, işgücü yetiştirme programlan, işkurma desteği, kıdem tazminatı, iş ve işsizlik sigortası vb. verilebilir. Keyword 1. Public Economic Enterprises (PEE) 2. Privazation 3. Conflict What the role of the governments should be in the economy of a country is a question that an answer is searched for in countries all over the world. The nonsuccess of public organizations in the fields of international competitiveness and use of existing resources has caused many countries to look for new definitions in the area of the governments role in the economy. In this respect, the subject of privatization has come to be one of the topics on the agenda of many countries in the world since 1980. PEE which have been successful in the first years of their establishment have with time become an establishment of the government. Economically they have not contributed to development and progress in the full sense. Thea aim of privatization is not to only reduce the government's role in the economy and hense completely turn over the economy to free market conditions but is also to provide fiscal, social and political changes. (Doğan, 1993:120) Privatization has different effects on a country's economy and workforce, the government and many other sectors. Hense it is useful to consider privatization in different respects. Every sector has an opinion on the subject of privatization. But these opinions are all different. The dispute over privatizing PEE continues. While the workers trade unions continue to oppose privatization, the private sector and various political parties support it. This essentially is the reason for the nonsuccess of privatization works. The important thing here is to turn this conflict from a destructive one in to a constructive one. And this can only be done by finding the reasons for the conflict and determining solution suggestions. Some solutin suggestions for this conflict could be; transfer of excess staff to areas where they are needed, an earlier retirement, implementation of programmes to increase productive effort, business establishment supports, separation pay on retirement, employment and unemployment benefits etc.