38 results on '"YAYLI, Hasan"'
Search Results
2. Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine yönelik Türk dış politikasının paradiplomatik etkileri.
- Author
-
GÖNÜLTAŞ, Yasin Can and YAYLI, Hasan
- Subjects
- *
INTERNATIONAL relations , *TURKISH literature , *COLD War, 1945-1991 , *DIPLOMACY , *PROFESSIONALIZATION , *COOPERATION - Abstract
The dissolution of the Soviet Union following the Cold War, which had a significant impact on the diplomatic relations of countries between 1945 and 1991, became an important turning point that enabled Turkey to play an active role in its foreign policy towards the Central Asian Turkic Republics. The period from 1991 to 2003 was characterized by the elevation of official relations to an ideological and emotional dimension, while the period from 2003 to 2023 witnessed the professionalization of strategies and the establishment of offensive diplomacy, leading to various diplomatic relations with these countries. The practices carried out in foreign policy directly influence paradiplomacy, which complements and runs parallel to the international relations of sub-national units. This study aims to examine the impact of foreign policy activities towards the Central Asian Turkic States on the paradiplomatic activities carried out by local units, focusing on economic and cultural cooperation, and to modestly contribute to the literature on Turkish local foreign policy. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
3. Reading the Urban Resilience Perception of Municipalities from Strategic Plans: Example of TR71 Region
- Author
-
KAYA, Hasan, primary and YAYLI, Hasan, additional
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. Türkiye'de Göçmenlerin Uyum Sorunu Bağlamında Bir Değerlendirme.
- Author
-
YAYLI, Hasan and Aslan, Yusuf Ziya
- Abstract
Copyright of Journal of Economics, Business, Politics, & International Relations (JEBPIR) / Ekonomi Işletme Siyaset ve Uluslararsi Ilişkiler Dergisi (JEBPIR) is the property of Ekonomi Isletme Siyaset ve Uluslararsi Iliskiler Dergisi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
5. Yeşil Kent Ekonomisi Ve Sakin Şehirlerde Uygulanabilirliğinin Değerlendirilmesi
- Author
-
DAĞDEVİREN, Tuğçe and YAYLI, Hasan
- Subjects
Urban Studies ,Çevre Çalışmaları ,Environmental Studies ,Yeşil Ekonomi,Yeşil Kent Ekonomisi,Avrupa Yeşil Mutabakatı,Sakin Şehir ,Green Economy,Green Urban Economy,European Green Deal,Cittaslow ,Kentsel Çalışmalar - Abstract
Ekolojik kıtlıkları ve çevresel riskleri azaltmaya bunun yanında, refahı ve sosyal eşitliği destekleyen yeni ve yeşil bir sosyo-ekonomik sisteme vurgu yapan yeşil ekonomi, sürdürülebilir kalkınma kavramının tamamlayıcısı olarak son yıllarda daha sık ele alınmaya başlanmıştır. Paris Anlaşması ve ardından daha uzun vadeli bir adımı içeren Avrupa Yeşil Mutabakatı kabul edilmiş ve Türkiye’de de iklim duyarlı adımlar hızlandırılarak Yeşil Mutabakat Eylem Planı yayımlanmıştır. Bu çalışmada hem eylem planlarından hem de yeşil ekonomi kavramından hareketle kentsel alanların yeşil ekonomi açısından öneminin vurgulandığı çeşitli kaynaklardan yola çıkılarak yeşil kent ekonomileri incelenmiştir. Yeşil kent ekonomilerin vurguladığı temel hedefler ve vurgular belli başlıklar halinde bir araya getirilerek sakin şehir kriterleri ile bağdaştırılmaya çalışılmıştır. Sonuç olarak bu çalışmada yeşil kent ekonomilerinin sakin şehirlerde uygulanabilirliği irdelenmiştir. Çalışma akademik yazına katkı sağlayacaktır., The concept of a green economy, which is complementary to the concept of sustainable development, has started to be discussed more frequently in recent years. The European Green Deal, which includes a longer-term step, was accepted after the Paris Agreement and the Green Deal Action Plan was published by accelerating climate-sensitive steps in Turkey. In this study, based on action plans, green urban economies were examined based on various sources emphasizing the importance of urban areas as the applicable field of green economies. The main goals and emphasis of green city economies have been brought togather under certain headings and tried to be reconciled with the cittaslow criteria. Consequentially, the applicability of green city economies in cittaslows has been scrutinized. The article will contribute to the academic literature.
- Published
- 2022
6. Belediyelerin Kentsel Dirençlilik Algısını Stratejik Planlardan Okumak: TR71 Bölgesi Örneği.
- Author
-
KAYA, Hasan and YAYLI, Hasan
- Abstract
Copyright of International Journal of Management Academy is the property of Uluslararasi Yonetim Akademisi Dergisi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
7. Green City Economy and Evaluation of its Applicability in Cittaslow
- Author
-
DAĞDEVİREN, Tuğçe, primary and YAYLI, Hasan, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
8. BI-ROTATIONAL HYPERSURFACE SATISFYING Delta(III)x = A(x) IN 4-SPACE
- Author
-
Erhan Guler,Yusuf Yayli,Hasan Hilmi Hacisalihoglu
- Published
- 2022
9. SURİYELİ SIĞINMACILARIN UYUM SÜRECİ: ANKARA VE KIRIKKALE KENTLERİNDE BİR ARAŞTIRMA.
- Author
-
AYAN, Merve and YAYLI, Hasan
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
10. Türkiye'nin Çok Partili Hayata Geçiş Yıllarında Demiryolu Politikaları
- Author
-
POLAT, Salih and YAYLI, Hasan
- Subjects
Urban Studies ,Kamu Yönetimi ,Public Administration ,Political Science ,Siyasi Bilimler ,Demiryolu,ÇokPartili hayat ,Kentsel Çalışmalar - Abstract
Kuruluşundan 1950 yılına kadar yirmi yedi yıl boyunca tek parti ile idare edilen Türkiye için 1940’lı yılların ikinci yarısı, demokrasi tarihi açısından önemli dönüm noktalarını içermektedir. Türkiye, bu yıllarda, farklı siyasi oluşumlar ile çok partili siyasi ortama kavuşmuştur. Türkiye’nin demiryolu geçmişi, demokrasisine nazaran daha uzun bir tarihsel sürece sahiptir. Bu uzun geçmiş içerisinde, benimsenen demiryolu politikaları, dönemler itibariyle farklılık göstermiştir. Türkiye’nin çok partili hayata geçtiği yıllar, demiryolu politikaları özelinde ülkenin ulaştırma politikasının yeniden şekillendiği bir döneme karşılık gelir. Ulaştırma politikalarında gerçekleşen dönüşüm siyasi olduğu kadar iktisadi, diplomatik pek çok değişkenin etkisinde gerçekleşmiştir. Bunun sonucunda, demiryolu öncelikli ulaşım politikası, karayolu ağırlıklı bir politikaya dönüşmüştür.
- Published
- 2020
11. Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının Sosyal Unsurlara Etkisi Üzerine Bir Araştırma
- Author
-
ÖKDE, Fatma and YAYLI, Hasan
- Subjects
Social ,Kentsel dönüşüm,kentsel yaşam kalitesi,sosyal boyut,bağlılık/ aidiyet,komşuluk ilişkileri ,Sosyal - Abstract
Kentsel dönüşüm tüm dünyada ve ülkemizde güncelliğini koruyan bir konudur. Kentlerde meydana gelen birçok değişim, sorun ve gelişme, kentsel dönüşümü kaçınılmaz kılmaktadır. Bu noktada dönüşüm; kentte meydana gelen fiziksel değişim olmakla birlikte, arka planında birçok unsuru da (ekonomik, çevresel, yasal/yönetsel, sosyal) barındırmaktadır. Ülkemizde gerçekleştirilen dönüşüm uygulamalarının daha çok ekonomik ve fiziksel kaygılar doğrultusunda gerçekleştirildiği görülmektedir. Dönüşüm uygulamalarında sosyal unsurlar göz ardı edilmektedir. Bunun sonucunda gerçekleşen dönüşüm, yerinden edilmeyle sonuçlanmakta veya yaşanılan mekâna uyum gösterilmesinde zorlukların yaşanmasına neden olmaktadır. Ankara’nın Mamak İlçesinde nitel ve nicel araştırma tekniklerinden yararlanılarak yapılan araştırma kapsamında, kentlerde yaşam kalitesini oluşturan sosyal unsurlara ilişkin veriler, dönüşüm öncesi ve sonrası şeklinde analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda ortaya konulan bulgularda dönüşüm uygulamalarının kullanıcıların sosyal çevre kalitelerini oluşturan birçok göstergede (komşuluk ilişkileri, bağlılık ve aidiyet, yerinden edilme, katılım unsuru, güvenlik, yaşanılan çevreye ilişkin beklentiler) ciddi anlamda bir değişim yarattığı görülmüştür. Çalışma sonucunda halkın dönüşüm sürecine katılımının sağlanmasının, beklentilerin karşılanmasına katkı sağlayacağına, dönüşüm sonrası alanla daha iyi bütünleşmeye, sosyal ilişkileri güçlendirmeye ve yaşanılan alana duyulan güven duygusunun artmasına neden olacağı belirtilmiştir.
- Published
- 2020
12. YEREL DEMOKRASİNİN İLKELERİ
- Author
-
PUSTU YUSUF,YAYLI HASAN
- Subjects
Kamu Yönetimi - Published
- 2020
13. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Bağlamında Türkiye ve Fransa'nın Değerlendirilmesi
- Author
-
YAYLI, Hasan and POLAT, Salih
- Subjects
Urban Studies ,Avrupa Konseyi,Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı,yerel yönetimler,Türkiye,Fransa ,Kentsel Çalışmalar - Abstract
Avrupa Konseyi, insan haklarından çevrenin korunmasına, insanlığa tehdit oluşturan sosyal sorunlardan Avrupa kültürel benliğinin oluşturulup korunmasına kadar çok geniş bir yelpazede çeşitli hedefleri gözeten, günümüzün önde gelen ulus-üstü kuruluşlarından biridir. Konsey, amaçları içerisinde yerel yönetimlerin ve yerel demokrasinin geliştirilmesi idealini somutlaştıran Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı, üyelerinin gündemine getirmiştir. Konseyin kurucu iki üyesi, Türkiye ve Fransa, sosyo-ekonomik ve siyasi diplomatik ilişkileri yüzyıllara dayanan ülkelerdir. İdare, yoğun diplomatik ilişkilerin cereyan etmesi ile ülkelerin idari açıdan benzeştiği bir alana karşılık gelir. Fransa, merkezi idarenin yapılanması ve yerel yönetim ile ilişkileri yönünden Türkiye’yi etkilemiştir. Bununla birlikte, her iki ülke de idari yapılanmasını çağın gereği ve vatandaşlarının talepleri doğrultusunda değiştirmek zorunda kalmıştır. Özerklik Şartı, söz konusu değişime yerelleşme bazında ivme kazandıran hukuki bir düzenlemedir.
- Published
- 2019
14. YeĢil Kent Ekonomisi ve Sakin ġehirlerde Uygulanabilirliğinin Değerlendirilmesi.
- Author
-
DAĞDEVİREN, Tuğçe and YAYLI, Hasan
- Abstract
Copyright of International Journal of Management Academy is the property of Uluslararasi Yonetim Akademisi Dergisi and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
15. İBN HALDUN DÜŞÜNCESİNDE EGEMENLİK OLAYI
- Author
-
YAYLI, Hasan and YILDIRIM, Onur
- Subjects
Social ,İbn Haldun,Umran İlmi,Asabiyet,Mülk,Egemenlik ,Sosyal - Abstract
Egemenlikkavramı ve düşüncesi Kıta Avrupası siyaset geleneğinin en önemli parçalarındanbirisini oluşturmaktadır. Bu gelenek içerisinde egemenlik kavramı, siyasaltopluluk içerisinde en üstün emretme-buyurma yetkisi şeklinde tanımlanmaktadır.Bu haliyle egemenliğin, mutlak, sürekli, bölünemez ve devredilemez tarzındaniteliklere sahip olduğunu düşünülmektedir. Fransız düşünür Jean Bodintarafından Devletin Altı Kitabı adlı eserinde ilk olarak bu şekildetanımlandığı bilinen egemenlik kavramının, ondan yaklaşık iki yüz yıl önceyaşamış olan İbn Haldun tarafından nasıl ele alındığı bu çalışmanın konusudur. Buçalışmanın amacı, İbn Haldun’un Mukkadime adlı eserindeki görüşlerindenhareketle bir egemenlik teorisi çıkarılıp çıkarılamayacağını tartışmaktadır.Dahası, her ne kadar İbn Haldun açık bir şekilde egemenlik kavramını kullanmayıtercih etmese dahi, düşünürün adıyla özdeşleşen Mukkadime’de egemenlikkonusuyla ilgili temel bir bakış açısının elde edilip edilemeyeceğitartışılacaktır. Bu tartışmaya bağlı kalarak çalışma, beş başlık altındaincelenmiştir. Birinci başlık, egemenlik kavramının tanımı ve tarihselgelişimini genel hatlarıyla özetlemeye çalışırken; diğer dört başlıkta İbnHaldun’un Mukaddime adlı eseri ve bu eser üzerine yapılan çalışmalardan hareketleegemenlik tartışması yapılmıştır. Çalışmanın argümanı, Mukkadime’de kullandığıanahtar kavramlar yardımıyla İbn Haldun’un egemenlik çalışmalarını yenidendüşünmemizi sağlayacak bir fırsat sunduğu yönündedir.
- Published
- 2019
16. TÜRKİYE’DE KENTSEL YAŞAM KALİTESİ İLE ULUSLARARASI GÖÇ İLİŞKİSİ
- Author
-
YAYLI, Hasan and ÖKDE, Fatma
- Subjects
Social ,Kentsel Dönüşüm,Kentsel Yaşam Kalitesi,Fiziksel Çevre,Ekonomik Çevre ,Sosyal - Abstract
Kentler tarih boyunca yaşanan tüm süreçlerden etkilenen ve içinde yaşayan toplumu etkileyen mekanlar olarak ele alınmaktadır. Kentlerin geçirdiği her sürece ayak uydurmak durumunda kaldığı ve bu yüzden yenilenme, gelişme, değişim ya da dönüşüm geçirdiği görülmektedir. Kentlerin dönüşümünde oluşan sorunları çözmek ve mevcut duruma uyum sağlamak adına yapılan tüm çalışmalarda bu durumdan etkilenen toplumun da göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu noktada, Kentsel dönüşüm uygulamalarının temel amaçlarından biri olan yaşam kalitesinin arttırılması hususu önem kazanmaktadır. Bu çalışma kentsel dönüşüm uygulamalarının kentsel yaşam kalitesine olan etkisini incelemektedir. Bu kapsamda, dönüşüm uygulamalarının temel amaçlarının başında olması gereken yaşam kalitesini artırma amacını yaşam kalitesinin göstergeleri çerçevesinde irdelenmektedir. Ayrıca kentsel dönüşüm ve kentsel yaşam kalitesinin kavramsal çerçevesi ele alınmakta olup kentsel dönüşüm uygulamaları ile kentsel yaşam kalitesi arasındaki ilişki teorik çerçevede değerlendirilmektedir. Dönüşüm uygulamalının genelde ekonomik ve siyasi kaygılar etrafında gerçekleştirildiği ancak fiziksel, sosyal, ekonomik ve çevresel gösterge setlerinde ele alınması kentsel yaşam kalitesinin artması noktasında belirleyici olduğu görülmektedir. Dönüşüm uygulamalarının kentsel yaşam kalitesinin artmasındaki payının önemi üzerinde durularak bu hususta dikkat edilmesi gereken noktalar üzerinde durulmaktadır. The cities are considered as the places that affect the society living in them and affected by all the processes experienced throughout history. It is seen that cities have to keep up with every process they spend, so they undergo renewal, development, change or transformation. In order to solve the problems in the transformation of cities and to adapt to the current situation, the affected society should be taken into consideration in all studies. At this point, it is important to improve the quality of life which is one of the main aims of urban transformation applications. This study examines the effects of urban transformation practices on urban quality of life. In this context, the aim of improving the quality of life that should be at the beginning of the main objectives of the transformation applications is examined within the framework of the indicators of quality of life. In addition, the conceptual framework of urban transformation and urban quality of life is discussed and the relationship between urban transformation practices and urban quality of life is evaluated within the theoretical framework. It is seen that transformation practices are generally carried out around economic and political concerns, but they are the determinants of increasing the quality of urban life in the physical, social, economic and environmental indicators. The importance of the role of transformation practices in increasing the quality of urban life is emphasized.
- Published
- 2019
17. Uluslararasılaşan Yerel Yönetimler: Yerel Dış Politika (Paradiplomasi) Kavramına Teorik Bir Bakış
- Author
-
YAYLI, Hasan and GÖNÜLTAŞ, Yasin Can
- Subjects
Social ,Local Management,Internationalized Local Managements,Local Foreign Politics,Paradiplomacy International Organizations ,Yerel Yönetim,Uluslararasılaşan Yerel Yönetimler,Yerel Dış Politika,Paradiplomasi,Uluslararası Kuruluşlar ,Sosyal - Abstract
Local management mechanismsusing the power of central management on the local communities in certaingeographical areas have obtained different qualifications with some factorslike localization, globalization, and democratization. The mobility ofcross-border local management collaboration increasingly continues with severalinternational organizations, and supra-national management (central management)politics has generally affected the international politics of localmanagements. Practices to decrease the role of state on economics, democracy,demands for decentralized management, and globalization have become importantpressure tools on central managements. Central managements are conscious thatlocal units are the places for meeting these demands. However, the politics formeeting them differ in unitary and federal organizations. Further, thecooperation of local managements with the other local units has appeared bymaking their own political fields independent from the politics carried out bythe central managements. As a result of the international relations of localunits, some phenomenon like sister city, cross-border collaboration, unitsestablished among local managements and local foreign politics (paradiplomacy)determining the basic dynamics of these phenomenon have emerged., Belirli coğrafi alanlardamerkezi yönetimin gücünü, aynı doğrultuda yerel düzeyde yaşayan topluluklarüzerinde kullanan yerel yönetim mekanizmaları; küreselleşme, demokratikleşme,yerelleşme gibi faktörlerle birlikte farklı nitelikler kazanmıştır. Ortayaçıkan çeşitli uluslararası organizasyonlarla birlikte sınır-ötesi yerel yönetimişbirliği hareketliliği artarak devam etmiş, ulus-üstü yönetim (merkeziyönetim) politikaları, genel olarak yerel düzeydeki yönetimin uluslararasınitelikteki politikalarını etkilemiştir. Devletin ekonomideki yerininazaltılmaya çalışılması, demokrasi, âdem-i merkeziyetçi yönetim istekleri,küreselleşmeyle birlikte merkezi yönetimlerin üzerinde önemli birer baskı aracıhaline gelmiştir. Merkezi yönetimler, söz konusu taleplerin karşılığınıbulacağı yerlerin yerel birimler olduğu bilincindedirler. Ancak bu karşılığınhangi politikalarla yapılacağı üniter ve federal yapılanmalarda farklılıkgöstermiştir. Ayrıca yerel birimlerinmerkezi yönetimlerin uyguladığı politikalardan bağımsız olarak kendi politikaalanlarını oluşturarak farklı yerel birimlerle yaptıkları işbirlikleri deortaya çıkmıştır. Bu anlamda yerel birimlerin uluslararası ilişkilerineticesinde; kardeş şehircilik, sınır-ötesi işbirlikleri, yerel yönetimlerarasında kurulan birlikler gibi olgular ve bu olguların temel dinamiklerinibelirleyen yerel dış politika sürecini yani paradiplomasiyi ortaya çıkarmıştır. 
- Published
- 2018
18. Kamu Yönetimi Klasik
- Author
-
ÖZER MEHMET AKİF,AKÇAKAYA MURAT,YAYLI HASAN,YÜCEL BATMAZ NAZLI
- Subjects
Kamu Yönetimi - Published
- 2017
19. Kamu Yönetimi Modern Yapı ve Süreçler
- Author
-
ÖZER MEHMET AKİF,AKÇAKAYA MURAT,YAYLI HASAN,YÜCEL BATMAZ NAZLI
- Subjects
Kamu Yönetimi - Published
- 2017
20. Editörden.
- Author
-
YAYLI, Hasan
- Published
- 2024
21. THE EFFECTS OF GLOBALIZATION ON THE CITIES: 'THE CASE OF ISTANBUL'
- Author
-
YAYLI, Hasan and Selçuk Üniversitesi
- Subjects
küreselleşme ,Globalisation,city,global city,transformation in the city ,küreselleşme,kent,küresel kent,kentte dönüşüm ,Globalisation ,kent ,küresel kent ,lcsh:Social Sciences ,lcsh:H ,global city ,city ,lcsh:H1-99 ,lcsh:Social sciences (General) ,kentte dönüşüm ,transformation in the city - Abstract
Hayatımızın her alanında kendi değerler sistemini uygulamak için geri dönüşü olmayan değişiklikler ve dönüşümler meydana getiren küreselleşme çelişkileri, parçalanmaları, katmanlaşmayı içinde barındıran bir süreçtir. Değişimlerin ve dönüşümlerin yaşandığı mekanlar olarak karşımıza çıkan kentler, ekonomilerindeki değişime paralel olarak, dünyanın karar verme birimleri ve ekonomik kalkınmanın motorları olarak nitelenmektedirler. Yeni rolleriyle küreselleşmenin ideal kent formuna kavuşan kentler küresel kent kavramsallaştırmasında kendini bulmakta ve küresel kentler küreselleşmenin etkilerinin gözlenebildiği, küreselleşmeyi içselleştirip/yansıtan alanlar olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Makalede yaklaşık on üç milyonluk nüfusuyla dev bir yaşam alanı olan ve küresel kent olarak nitelenen İstanbul’un küreselleşme karşısındaki durumu analiz edilmeye çalışılacaktır., It has passed approximately thirty years since the beginning of discussions concerning the increasing effects of globalization in which mass communication and technological developments have been influential. In the course of time the globalization discussion has been accelerating and the ones who are opponent and proponent have settled their positions. The definitions of it have differed in line with the ideological perspective, while for some academicians, globalization comes to mean imperialism, the suppression of the powerful over the weak, the others give it a positive meaning and accepted it as a process which contributes to the development of developing countries by means of transferring technology, structure and policies. Even though there are definitions different from each others, globalization is accepted as a process with wide area of influence. One of the areas of the influence of globalization is the cities. Cities have become the centers of competition which are articulated into the global world and supported by their countries to generate this kind of articulation under influences of the process of globalization. In this context, globalization and its effects of cities will be explained. In this framework, the concept of global city which is created by globalization to implement its system of values and the situation of İstanbul, which is regarded as the sole global city of the Turkey, in respect to globalization will be analyzed. While Istanbul began to develop as a center of industry after 1950s, it took the real progress towards being a global city in 1980s. Within the frames of the structural adjustment programme of the IMF, market economy has superseded the place of import substitution and statism; the price controls and trade constraints have been abolished, the Exchange transactions have been let to fluctuate, and IMKB has been opened. The balance of the economy of Istanbul has shifted from production to finance, so its endeavors to articulate into the global economy have been realized by numerous parties. Multinational companies have begın to take interest in İstanbul, foreign capital has shifted towards the sectors non-productive sectors as the sectors of tourism, consulting and banking. While the economy of the country has been articulated into the world, new and wealthy professionals have emerged who keep a close watch on global trends and inclinations and who completed advanced education, partly in abroad. Due to both its job opportunities, and life style, İstanbul has become the first option to dwell; multinational companies have begun to open branches in İstanbul and even moved their centers to Istanbul. Inclination from industrial production to the service sector, dissolution of old manufacturing practices, new field of operations have opened. Although these new ones are relatively narrow fields, they offer high salaries and necessitate expertness, thus the others are not required expertise with their relatively low salaries. This led to dual structure in labor force and inequality in income distribution. İstanbul has become the center of attraction for global economic and symbolic capital, it also transformed into the transnational place where the low of people has begun to be concentrated. While on the one hand, cultural and the number of people from high economic s and cultural status increase, on the other hand number of people from low cultural and economic status also increase proportionally, thus the gap between the life styles and consumption types have begun to emerge. While İstanbul as the unique culture city of Turkey, with its potential to offer common history, common agenda and common world to enrich the urban experience od its dwellers, it is also trying to find a place to itself in global arena, but it gives no possibility to experience the differences in its borders. Today, the historical parts of the city are mostly confined to the places which are out of the urban experiences. As the certain parts of the historical and cultural properties have been left to tourists, the other parts remained out of the dynamics of the city. The endeavors to renovation and restoration generally turn into kind of initiation for gentrification in the end. In other words, inhabitants with low level of income and the ones that are member of “others” in cultural sense who live and work there traditionally or as a result of desolation of those places are relocated as a consequence of direct and indirect pressures in the process of restorations and renovations. Afterwards, people from high level of income and the high culture sectors take these places. One of the most striking illustration of this gentrification practices take place in Beyoğlu neighborhood with leading roles of certain members capital groups and middle class. In situations when these groups find risky to invest and choose to abstain from any initiation, (as the case of Sulukule), state intervene those areas to make them reliable for capital investment. This process brings the issue of social justice into the agenda and through interventions that are made to preserve the unique identity of the city rather has led to formation of the culturally alike artificial centers for the city. In short, the changes in economy of Istanbul as a consequence of the effects of globalization also transform the mutual relationships in the cities and also the dual structure in labor force also has reflections into the social life. As the face value of İstanbul become the residences and plazas as the figures of the global city as a result of the desires of the people with high level income to live in more secure and luxury places. Such kind of settlements has become manifestation of the social and spatial fragmentations and those lead to deepening of the gaps in social structures with segmenting the places in such a way. The unbalanced distribution of income and inequalities lead to sharpening of the class polarizations and it also cause the increase in the violent activities and aggression which are representing the dark side of Istanbul. In this process, Istanbul is emerged as a place of negativities as a result of these social and spatial fragmentations. It is no longer regarded as the place that has “golden land and stones” in the eyes of dwellers of the city, but it is accepted as the place which has not bear an innocent character any more. Globalization is a process which involves the conflicts, fragmentations and stratifications which have capacity to make irreversible changes and transformations to implement its own value systems in all aspects of life. The cities which are the places where there changes and transformations occur become the engines of the economic development and the units of decision making in parallel to the changes in the economy. These cities which have gained a formation of the ideal city with the roles that are casted by means of globalization and found themselves with the conceptualization of the global city. Thus global cities turned into areas where the effects of the globalization are observable with their deepened reflections of globalization. This article aims to analyze the Istanbul which is widely accepted as the global city with its thirteen million population in its giant place of life.
- Published
- 2012
22. AVRUPA BİRLİĞİ MALİ DESTEKLERİ
- Author
-
YAYLI, HASAN, primary and GÖNÜLTAŞ, YASİN CAN, additional
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
23. TÜRKİYE’DE KONUT POLİTİKALARININ KONUT KOOPERATİFÇİLİĞİ ÜZERİNE ETKİLERİ VE KONUT KOOPERATİFLERİNİN KONUT ÜRETİMİNDEKİ ROLÜ ÜZERİNE BİR İNCELEME
- Author
-
YAYLI, HASAN, primary and AVAN, SİNAN, additional
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
24. Yerel Katılım Bağlamında Türkiye’de Kadın Temsili
- Author
-
YAYLI, Hasan and EROĞLU, Gülçin
- Subjects
Woman,Social Gender,Local Politics,Local Participation,Local Government ,Kadın,Toplumsal Cinsiyet,Yerel Siyaset,Yerel Katılım,Yerel Yönetimler - Abstract
Social gender inequality is one of the basic inequalities in the society. Although women’s struggle for equality for centuries resulted in getting important gains in the early 20th century, problems occurred when legal regulations were put into practice. the max seen field of this inequality in Turkey like in the world is the situation of women for political decision making mechanism. In this context, the position of women in social life in perspective of social gender is important in terms of explaining the position of them in political sphere.In recent years, studies discussing the place of women in the society have been made based on social gender context, but the place of women in political life has become a subject not dwelled on very much with active participation size. 1930 is the year when women acquired the right of election in municipal elections and 1933 is the year when they acquired the right of election for parliament. Although it is about 80 years, the political place and effectiveness of women is a subject that is still discussed.Local governments are the nearest service unit for the problems of public and especially women. The decision making position of public in local governments is the basic of local politics and this is the easiest and the first step of political participation. The desire for participation has been increasing day by day with the influence of the interest to localisation and strengthening of local governments. Participation context for women have been helping for politics’ reaching to a more democratic structure. It is very important that the lack of women’s representation be removed and local politics be strengthened. So, it is necessary to increase the participation of women on the level of representation. In this study, the focus is on the secondary position of women in local politics and local governments, and their position on decision making mechanisms will be discussed. In this context, active political participation levels of women in local governments which are the base of democracy will be examined comparatively with examples from the world. Also the study aims to give political offers about increasing the role of women in local governments., Toplumsal cinsiyet eşitsizliği, toplumdaki temel eşitsizliklerden biridir. Kadınların yüzyıllardır verdiği eşitlik mücadelesi 20.yüzyılın başlarında önemli kazanımlar elde etmeleriyle sonuçlandıysa da, yasal düzenlemelerin uygulamaya geçirilmesinde sorunlar yaşanmıştır. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu eşitsizliğin en fazla görüldüğü alan kadının siyasal karar alma mekanizmalarındaki konumudur. Bu anlamda toplumsal cinsiyet perspektifinde kadının toplumsal yaşamdaki konumu, siyasal alandaki yerini açıklayabilmek bakımından da önemlidir. Son yıllarda toplumsal cinsiyet kavramı temelinden, kadının toplumdaki yerini sorgulayan çalışmalar yapılmış ancak kadının siyasal yaşamdaki yeri, özellikle de aktif katılım boyutu ile, çok fazla üzerinde durulmayan bir konu olmuştur. Türkiye’de kadının belediye seçimlerinde seçilme hakkını elde ettiği tarih 1930, milletvekili seçilme hakkını elde ettiği tarih ise 1933 yılıdır. Üzerinden seksen yılda fazla bir süre geçmesine rağmen kadının siyasal hayattaki yeri ve etkinliği hala tartışılan bir konudur. Demokrasinin temeli kabul edilen yerel yönetimler, yöre halkına dolayısıyla, kadına ve kadınların sorunlarına en yakın hizmet birimidir. Siyasal hayata katılımın en kolay ve ilk adımı olan yerel yönetimlerde halkın karar alıcı pozisyona gelmesi yerel siyasetin temelini oluşturmaktadır. Katılım için gösterilen istek, yerelleşmeye olan ilginin artması ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin de etkisiyle her geçen gün artmaktadır. Özellikle siyasi karar alma mekanizmalarında göz ardı edilen kadınlar için katılma kavramı yerel siyasetin daha demokratik bir yapıya kavuşmasına yardım etmekte ve bu anlamda önem taşımaktadır. Yerel siyasetin güçlenmesi ve özellikle kadın temsiliyeti konusundaki eksikliğin giderilmesi oldukça önemlidir. Bu anlamda da kadınların temsil düzeyinde katılımlarının artırılması gerekmektedir. Bu çalışmada, Türkiye’de toplam nüfusun yarısını oluşturan kadınların yerel siyasette ve yerel yönetimlerdeki “ikincil” konumlarına odaklanarak karar alma mekanizmalarındaki mevcut konumları değerlendirilecektir. Bu çerçevede özellikle demokrasinin temel taşı olan yerel yönetimlerde kadınların aktif siyasi katılımlarının düzeyleri dünya örnekleri ile karşılaştırmalı olarak incelenecektir. Çalışma, aynı zamanda kadınların yerel yönetimlerdeki ağırlığının artırılması konusunda da politika önerileri sunmayı amaçlamaktadır
- Published
- 2015
25. İnsan Doğa İlişkisi Tasarımında Radikal Dönüşüm: Derin Ekoloji
- Author
-
YAYLI, Hasan Yayli and YASLIKAYA, Refik Yaslikaya
- Subjects
deep ecology,human-nature relationship,bio-regions,ecosophy,radical ecology ,Derin ekoloji,insan doğa ilişkisi,biyo bölgeler,ekosofi,radikal ekoloji - Abstract
There have been numerous endeavors to date the green thought. As the environmentalproblems have begun to be apparent in the aftermath of the second world war, the year of1952, a traumatic incident is noted where more than four thousand people have died due to airpollution in London, while in 1970, Rome Club have initiated within the Project ofPredicament of Mankind in collaboration with Massachusetts Institute of Technology (MIT),in which zero growth thesis put forward in its famed report. Both the former and the latterignited environmental awareness and regarded as the point of origins for the green thought.Regardless of where it begins from, ecological movements have mainly followed the paths oftwo movements of thought and tried to develop their paradigms on the basis of these twomain thoughts. The environmentalists that named as socialist or Marxist asserts that onlythrough a radical transformation where capitalist way of production is abandoned, theprevention of environmental degradation could be achieved. Whereas the environmentalistswho follow the capitalist paradigm believed the protection of environment could be achievedby means of the sustainability in terms of natural resource pool and waste-disposal practices.If we look closely, both of these two movements of thought are anthropocentric. Analternative ecological movement of thought has proposed in 1973 by Norwegian philosopher,Arne Naess, in his work named, “The Shallow and the Deep, Long-Range EcologyMovement: A Summary”. This Deep Ecology approach moves through the commitment tothe inner value of the nature aside from mankind and by this way, differs fromanthropocentric approaches.Within forty two years, Deep Ecology has led various discussions. The themes as “ecosophy”which has proposed to define itself and the “bio-regions” conception which put forward toactualize its philosophy could be counted among the reference points of the discussions.Besides, its conceptional and intellectual mosaic has led to critics targeting its “potpourrilike”nature. This stems from the influences on the Deep Ecology from Christianity,Heidggerian philosophy, Taoism, Buddhism to the beliefs of hunters and gatherers andWestern metaphysics. The traces of Injun culture, European romanticism and Spinoza couldalso be chased.This study aims to evaluate Deep Ecology in general while briefly touches upon the critics inparticular. In this framework, it discusses whether it is possible to reach a “grounded”ecological movement of thought through Deep Ecology or not. By doing this, how the balancebetween the veins of realistic and mystic units of the 21st century environmentalism shouldbe, forms the main axis of the study., Yeşil düşüncenin ortaya çıkışına ilişkin bugüne kadar pek çok tarihleme çabası olmuştur. Sorunların gözle görünür hale gelmesiyle çevre sorunlarına ilginin başladığı İkinci Dünya Savaşı sonrası dönem, 1952 yılında Londra’da hava kirlenmesine bağlı olarak 4000’den fazla insanın ölmesine sebep olan travmatik hadise ya da 1970 yılında Roma Klübü’nün İnsanlığın İkilemi adlı projesinde kullanmak üzere Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’ne (MIT) hazırlattığı ve sıfır büyüme teziyle bütün dünyanın dikkatlerini çeken rapor değişik çalışmalarda hem çevre duyarlılığındaki artışın hem de yeşil düşünce anlayışının başlangıcı olarak dile getirilmektedir. Hangi tarihten başlatılırsa başlasın ekolojik hareket bugüne kadar temel olarak iki ana düşünce akımının temel tezleri üzerinden kendi paradigmalarını geliştirme çabası içinde olmuştur. Sosyalist veya Marksist olarak adlandırılabilecek çevreciler çevre sorunlarının çözümü radikal bir dönüşümle ancak kapitalist üretim biçimi terkedilerek çevre tahribatının önüne geçilebileceğini iddia etmişlerdir. Kapitalist paradigma içinde kalarak çözüm arayan çevreciler ise doğanın kaynak havuzu ve atıkları yok etme açısından sürdürülebilirliğini sağladığımız ölçüde çevreyi koruyabileceğimiz düşüncesindedir. Dikkat edilirse her iki düşünce akımı etrafındaki tartışmalar insan merkezli tartışmalardır. Çevre sorunlarına insan merkezli yaklaşmayan, insan dışındaki doğanın kendi içinde bir değere sahip olduğu fikrinden hareket eden Derin Ekoloji yaklaşımı yukarıda bahsedilen iki temel yolun dışında alternatif bir ekoloji hareketi olarak 1973 yılında Norveç’li filizof Arne Naess’in “The Shallow and the Deep, Long-Range Ecology Movement. A Summary” adlı çalışmasıyla başlamıştır. Aradan geçen 42 yıl içinde, Derin Ekoloji kendini tanımlarken kullandığı “Ekosofi” ya da felsefesini hayata geçirebileceğini iddia ettiği “Biyo bölgeler” çerçevesinde pek çok tartışmanın nirengi noktasını oluşturmuştur. Tartışmalar büyük oranda bu düşünce akımının Hıristiyanlıktan Heidggerci felsefeye, Taoizm, Budizm ve avcı-toplayıcı kabile dinlerinden Batı metafiziğine, Amerikan Kızılderili kültüründen Avrupa romantizmine, Spinoza’dan 1960’ların karşı kültürüne kadar her şeyden bir miktar bulundurmasından, başka bir deyişle bir “potpori”yi andıran kavramsal ve düşünsel mozaik temelinde yükselmesi üzerinden yapılmaktadır. Bu çalışma Derin Ekolojiye yönelik tartışmaların kısa bir özeti üzerinden genel bir Derin Ekoloji değerlendirmesi yapma amacındadır. Bu çerçevede “ayakları yere basan” bir ekolojik hareketin Derin Ekoloji üzerinden tanımlanıp tanımlanamayacağı ile 21. Yüzyıl çevreciliğinin ne kadar mistik ne kadar reel öğelere dayanması gerekliliği tartışmanın ana ekseninin oluşturmaktadır
- Published
- 2015
26. Devletin Küçültülmesine Yönelik Politikaların Türk Kamu Yönetimi Üzerindeki Etkisi
- Author
-
YAYLI, Hasan
- Abstract
Today public administration is in the centre of criticisims such as heavy formalism, nonproductiveness, coarness, crappiness,secrecy, a solid hierar¬chic structure and being closed to the changes.ln this case,public sector is regarded to defer the changes.Therefore, public administration has been a stage for some new concepts, principles and administrative aproaches.In this study,the effect of minimizing the state on the public administration is assessed At this point,in the study, the need of reconstruction which brought the demands for minimizing the state has been analised primarly, in this contex the causes, arrising the need of reconstructs both in Turkey and the world, have been handled.Furtherly,minimizing the state,one of the basic affirms of reconstruction projects, has been disscussed and its effects on public administration have been explored personel centridy., Günümüzde kamu yönetimi aşırı kuralcılık, verimsizlik, hantallık, niteliksizlik, gizlilik, katı hiyerarşikyapı ve değişime kapalılık gibi eleştirilerin merkezinde yer almaktadır. Bu durum kamu sektörünün, değişimi geciktiren bir unsur olarak değerlendirilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle kamu yönetimi, yeni bir takım kavramların, ilkelerin ve yönetim yaklaşımlarının uygulamalarına sahne olmaktadır Bu çalışmada, devletin küçültülmesinin kamu yönetimi üzerindeki etkisi değerlendirilmektedir. Bu bağlamda çalışmada öncelikle devletin küçültülmesine yönelik taleplerin ortaya çıkmasına neden olan yeniden yapılanma ihtiyacı incelenerek, bu çerçevede Dünya'da ve Türkiye'de yeniden yapılanma ihtiyacını doğuran nedenler ele alınmaktadır. Daha sonra yeniden yapılanma projelerinin temel söylemlerinden biri olan devletin küçültülmesi tartışılmakta ve bunun kamu yönetimi üzerindeki etkileri, personel özelinde, değerlendirilmektedir.
- Published
- 2014
27. Türk Belediye Sisteminde Personelin Yönetime Katılması Üzerine Bir Araştırma
- Author
-
YAYLI, Hasan
- Subjects
belediye,yönetime katılma,halk katılımı,cinsiyet katılma ilişkisi ,Municipality,codetermination,public participation,the relationship between gender and participati - Abstract
Municipalities, that had been transformed into formations that serve democratic and participatory services which relied on desires and proposals of public by taking their trust and support, contribute to creation and flourishing of consciousness of townsmanship and also enhance sense of solidarity, integrity, belonging and cooperation among members of the town. Municipalities, as the closest service units to the public in terms of public administration, are the essential not only in terms of democracy but also for providing effectiveness and efficiency of local services. As a natural consequence, with aim of keeping pace with current developments to satisfy public needs, municipalities have begun to develop strategies for betterment of their services. One of the most crucial points in terms of municipality services is measuring of the level of public’s satisfaction in process of service providing and in that respect initiation of regulative and preventive practices to provide citizen-oriented services. The basic mechanism for sustaining the citizen oriented service rendering can be possible by strengthening the efficiency of public participation in decision making processes. On the other hand, ensuring the participation to decision making processes is also another dimension of the codetermination. By assuring of the active participation of the personnel to the decision making processes while motivation of the personnel, betterment of the decision’s quality, balancing of the personal aims with the aims of the organization, improvement of the productivity can be actualized, it also prevents diminishing of employee turnover rates together with clashes and conflicts. This research, that aims to analyze the elasticity concerning the public participation and personnel participation in Turkish Municipal system, initiated in provincial municipalities of Turkey. In this research, 16 metropolitan municipalities are not put under consideration and 65 provincial municipalities are taken into account as main subject. In determination of the sample, random selection is applied for 65 provincial municipalities and 20 of them are selected. Within these sample units, 450 personnel has been involved into survey and 378 valid survey are considered for evaluation. The pilot scheme of surveys are conducted on 50 personnel of Kırıkkale Municipality and in line with its results, necessary arrangements have been applied for finalization of the survey., Halkın güven ve desteğini sağlayarak, onların dilek ve önerilerine dayalı, katılımcı ve demokratik hizmet sunan yapılara dönüştürülen belediyeler, hemşehrilik bilincinin oluşmasına ve geliştirilmesine katkıda bulunan, belde halkı içinde birliktelik, bütünlük, aidiyet ve dayanışma duygusunu geliştiren yapılar olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Demokrasi açısından önemli olduğu kadar, yerel hizmetlerde verimliliği ve etkinliği sağlamada da vazgeçilmez kurumlar olan belediyeler, kamu yönetiminde halkla en yakın ilişki içerisinde olan birimlerdir. Bunun doğal sonucu olarak yaşanan değişimlere ayak uydurabilmek ve halk memnuniyeti sağlayabilmek için belediyeler, halka sundukları hizmetlerde iyileştirme sağlayabilmek için stratejiler geliştirmeye başlamışlardır. Belediye hizmetlerinde en önemli noktalardan biri, bu hizmetlerin yerine getirilmesinde vatandaşların memnuniyetinin ne derece sağlanabildiğinin ölçülebilmesi ve düzeltici-önleyici faaliyetler geliştirilerek, vatandaş odaklı bir hizmet sunumu gerçekleştirilebilmesidir. Vatandaş odaklı hizmet sunumunun sağlanabilmesinin temel yolu da halkın karar alma süreçlerindeki etkinliğini pekiştirmekten geçmekte, bu da katılım yoluyla sağlanmaktadır. Diğer taraftan karar süreçlerine çalışan katılımının sağlanması da yönetime katılmanın bir başka boyutunu oluşturmaktadır. Karar süreçlerine çalışanların aktif katılımının sağlanması ile personelin güdülenmesi, kararın kalitesinin iyileştirilmesi, kişisel amaçlarla örgütsel amaçların dengelenmesi, verimliliğin artması, personel devir hızının azalması, çatışma ve sürtüşmelerin önlenmesi sağlanır. Türk belediye sisteminin halk katılımı ve personel katılımı konusundaki esnekliği ölçme bağlamında yapılmış olan bu araştırma Türkiye deki il belediyelerinde yapılmıştır. Araştırma da 81 il belediyesinden 16 büyükşehir belediyesi çıkarılmış ve ana kütle 65 il belediyesi olarak alınmıştır. Örneklem belirlenirken bu 65 il belediyesinden 20 il belediyesi tesadüfi olarak seçilerek araştırma buralarda uygulanmıştır. Örneklem birimlerinden toplam 450 çalışan ile anket yapılmış ve geçerli 378 anket formu değerlendirmeye alınmıştır. Anketlerin pilot uygulaması Kırıkkale belediyesinde toplam 50 çalışan üzerinde yapılmış ve anket formunda gerekli düzenlemeler yapılarak anket tamamlanmıştır.
- Published
- 2014
28. Onuncu Kalkınma Planı 2014 2018 Yerel Yönetimler Özel İhtisas Komisyonu Raporu 2023
- Author
-
KUL, İBRAHİM, GÖRER TAMER, NİLGÜN, KESKİN, NURAY, GÖKDEMİR, RAMAZAN, BAYRAKTAR, SERDAR ULAŞ, BAYRAMOĞLU, SONAY, EREN, ŞİRİN GÜLCEN, BAŞER, VEYSEL, KOŞGER, YAVUZ SELİM, ERBAY, YUSUF, BİLGİN, YUSUF HACI, ŞARBAK, ZEKERİYA, AKBAY, İLKER, GÜNGÜZÖZ, İLKER, TALU, NURAN, ŞAHİN, SAVAŞ ZAFER, GÜRSOY, SENA, BAŞARAN, SERMET, EFE GÜNEY, MERCAN, AKKOÇ, YAVUZ SELİM, CAN, HASAN HÜSEYİN, KALDIRIM, FATMA, ALADA, ADALET, ÇOLAKOĞLU, BAYRAM, ÇELİK, BEHİÇ, EVİRGEN, CEMİL, ŞAHMETLİOĞLU, ELİF, EREN, ERDAL, ÖZTUNALI KAYIR, ZEKİYE GÜLSER, BİLGİN, HACI YUSUF, YAYLI, HASAN, GÜNGÖR, HAYRETTİN, HAKTANKAÇMAZ, İLKER, ÖKTEM, MUSTAFA KEMAL, KARASU, KORAY, CİHANGİR ÇAMUR, KÜBRA, ÇUKURÇAYIR, MEHMET AKİF, ŞENER, BURAK, YÜCEL BATMAZ, NAZLI, and SEZGİN, YASEMİN
- Published
- 2014
29. Editörlerden.
- Author
-
YAYLI, Hasan
- Published
- 2023
30. DEVELOPMENT, ENVIRONMENT AND POPULATION IN THE CONTEXT OF ENVIRONMENTAL ETHICS
- Author
-
YAYLI, Hasan
- Subjects
Çevre, Çevre Etiği, Kalkınma, Nüfus, Sürdürülebilir Kalkınma ,Environment,Environmental Ethics,Development,Population,Sustainable Development ,Çevre,Çevre Etiği,Kalkınma,Nüfus,Sürdürülebilir Kalkınma ,Environment, Environmental Ethics, Development, Population, Sustainable Development - Abstract
Günümüzde insanlığın önemli sorunlarından birisi; artan nüfus ile bu nüfusun paradokstur. Bir tarafta hızla artan nüfus olgusu diğer tarafta ise tükenmekte olan doğal kaynakların varlığı insanlık için yeni çözüm arayışlarını zorunlu kılmaktadır. Bu çerçevede ortaya koyulan çözüm, doğal kaynakların tamamen tüketilmeden, gelecek nesillere de aktarılmasının sağlanması olarak özetlenebilecek olan sürdürülebilir kalkınma anlayışıdır. Bu anlayış, insanlığı mevcut refahını artırarak sürdürmesine imkan sağlarken diğer taraftan çevre-kalkınma ilişkisinde kalkınmadan vazgeçmeksizin çevrenin korunması çerçevesinde gerçekleştirilebileceği iddiasındadır. Diğer taraftan sürdürülebilir kalkınma, gelecek nesillerin ihtiyaçları için doğal kaynakların kullanımının günümüz insanlığının aleyhinde kısıtlanması talebi içermesi bakımından etik bir boyut da taşımaktadır. Bu çalışmada, çevre etiği bağlamında çevre, kalkınma ve nüfus olguları birbirleri ile olan ilişkileri çerçevesinde ele alınacaktır, Today, one of the important problems of humanity is the paradox created by the limitation of sources meeting the population growth and the needs of this population. On the one hand fast increasing population and on the other hand the presence of consumed natural sources requires new solutions for humanity. In this context, the solution is the sustainable development perception that can be summed up as the transfer of natural sources to the next generations before consuming. This understanding enables the humanity to sustain their current wealth and it claims that it can be done by the conservation of environment without giving up the development in the relationship of environment-development. On the other hand, sustainable development has an ethical dimension in terms of including the constraint demand of natural sources against today’s people for the needs of next generations. In this study, development, environment and population subjects and the relations of each other will be examined in the context of environmental ethics.
- Published
- 2012
31. SOSYAL BÖLÜNME - KENT DOKUSU İLİŞKİSİNİN İLKEL ÖRNEĞİ OLARAK ROMA
- Author
-
YAYLI, Hasan and KÜÇÜK, Ali Buğra
- Subjects
Usness,Spatial Expansion,City,Social Divide,Urban Space ,Bizlik,Mekânsal Yayılım,Kent,Sosyal Bölünme,Kentsel Mekân - Abstract
The main space in which historical and political conflicts of societies can be observed is city. As politics and economics are the fields of acts fundamentally belonging to city, the size of the social conflict and division which are directly related to these two fields can be discovered through the structure of city. The object of this study is to search for the roots of primordial urban social divide through common characteristics of central pagan Roman cities. This study generally progresses through central Rome, though it includes the common characteristics of Rome, Neapolis and Pompeii. The main determinant of Roman daily life was the city itself as was the case in Ancient Greece. The city, for the empire, was not only an allocation unit that the people lived in, but also a space in which political and economic works were carried on; and also an apparatus that was used for passing on Romanness to future generations and spreading out Roman culture and its religion. The physical being of city is to materialize the difference between the people lived in the city and the peasant who lived outside the city and who also were the real productive forces of economy. This difference can be seen in all components that makes a city for Romans. The nature of social divide has become permanent for post-Roman era. Spatial units, as reflectors of the divide, have contained same structural characteristics under different appearances through the ages. Moreover this spatial differentiation remained valid for modern cities. In this respect, analyzing the units of urban space may be useful to analyze the nature of social antagonisms., Toplumların tarihsel ve sınıfsal çekişmelerinin izlenebildiği başlıca yer kenttir. Siyaset ve ekonomi temelde kente ait eylem alanları olduğu ölçüde bu alanlarla doğrudan bağlantılı olan toplumsal çatışma ve bölünmenin boyutu kentin yapısı üzerinden okunabilir. Bu çalışmanın amacı, pagan dönem merkez Roma kentlerinin ortak özellikleri üzerinden ilk dönem kentsel toplumsal bölünmenin yansımalarını aramaktır. Çalışmada özellikle Roma, Neapolis ve Pompeii kentlerinin ortak özellikleri temel alınmakla birlikte çalışma genellikle merkez Roma kenti üzerinden ilerleyecektir.Antik Yunan’da olduğu gibi Roma yaşamının da temel belirleyeni kenttir. Kent, imparatorluk için sadece halkın yaşadığı yerleşim birimi değil, siyasi ve ekonomik faaliyetlerin yürütüldüğü yer olma özelliğinin yanısıra Romalılığın gelecek nesillere aktarılabildiği, Roma kültürünün ve dininin yayılabildiği bir aygıttır. Kentin fiziki varlığı, kentsoylu olanla kentin dışında yaşayan ve ekonominin gerçek üretici gücü olan köylü arasındaki farkın somutlaşmasıdır. Romalılar için bir kenti kent yapan unsurların tamamında da bu ayrıştırma görülebilir.Toplumsal bölünmenin niteliği Roma sonrası dönemler için de kalıcı olacak, ayrıştırmanın yansıtanı olarak mekânsal birimler farklı görünümler altında aynı yapısal özellikleri çağlar boyunca gösterecektir ki bu mekânsal farklılaşma modern kentler için de geçerliliğini korumaktadır. Bu açıdan kentsel mekânın birimlerini analiz etmek sosyal antagonizmanın analizi açısından da faydalı olabilir.
- Published
- 2011
32. KLASİK DÖNEM OSMANLIDA KENT YÖNETİMİ ve KENTLİLER
- Author
-
YAYLI, Hasan and PUSTU, Yusuf
- Subjects
Social ,Osmanlı kent yönetimi,Kadı,lonca,Osmanlı kentinin tarihsel kaynakları ,Sosyal - Abstract
İmparatorluk Osmanlısının en görkemli dönemlerine isabet eden klasik dönem, birçok alanda olduğu gibi kentsel hizmetlerin sunulması bakımından da kendine has bir örgütlenme modeli olarak karşımıza çıkmaktadır. Zira Osmanlı kent hizmetlerinin sunumunda en başat aktör durumunda olan “Kadı” aynı zamanda yargı işlevi baskın olan bir memurluktur. Diğer taraftan idarî işlerde Kadı’ya yardımcı olan personellerin bir kısmı merkezî idarenin memurları iken bir kısmı da lonca ya da vakıfların temsilcilerinden oluşmaktadır. Osmanlı kent yönetiminde bugünkü anlamda bir belediye yönetiminden bahsetmek mümkün değildir. Ancak kent hizmetlerinin sunumunda oluşturulmuş olan model ise son derece etkin bir çalışma içeriğine de sahiptir. Bu çalışmada klasik dönem Osmanlısında kent hizmetlerinin sunumu ve kentlilerin durumu incelenmeye çalışılacaktır. Bu yapılırken amacımız sosyolojik bir analiz yapmak değil, kent bilim ilkeleri çerçevesinde kentsel yaşamı ortaya koymaya çalışmaktır.
- Published
- 2010
33. 2004 BELEDİYE REFORM ÇALIŞMALARINDA İDARİ VESAYETE İLİŞKİN DÜZENLEMELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE BİR ARAŞTIRMA
- Author
-
KAVRUK, Hikmet and YAYLI, Hasan
- Subjects
Local Governments,Administrative Supervision,Turkish Municipality System,Local Autonomy,2004 Municipality Reform ,Yerel Yönetimler,İdari Vesayet,Türk Belediyecilik Sistemi,Yerel Özerklik,2004 Belediye Reformu - Abstract
For the purpose of performing local services that is suitable to the integrity of administration, providing unity on public service, saving the benefit of society and meeting the local needs properly, to carry out administrative supervision that is a constitutional institution in Turkish administrative structure is designated as a constitutional frame. Administrative supervision that appeared as an application which constricts the autonomous structure of local administration has a sensitive place on configuring an active and democratic local administration. Administrative supervision applications that should be integrated to the system by the constitutional reasons must be defined via the content of not causing autonomous system to encounter with erosion. But when the history of local administration is searched, it has been observed that administrative supervision application is one of the tools by which central management inspects the local administration. Both municipality system of Ottoman and the character of municipality system formed in Republic period caused municipality system to come out as a system of supervision. While the municipality system was formed, this character is forming the municipality structure as a tool of strenghten the central administration in Ottomans and Republic period and of realizing an aim related to save its authority in the provinces. While Ottoman central burocracy was forming a municipality organization for providing a contribution to save the Payitaht’s sovereignty against the senators in the provinces, Republic administrators put forward a municipality structure that would allow to strenghten the authority of central administration on the provinces. This status centre defined for municipality brings the supervision of central administration together and when it was joined to the traditional central structure of Turkish public administration, one of the basic problems of municipality has been rigid supervision applications on municipality. This situation has been appeared as the most important obstacle for forming autonomous and strong municipality structure. During historical process, the fact that Turkish municipality hasn’t been put forward as an institution that will provide a contribution for spreading democracy to base and the fact that it has been constructed as a unit of pure service are the main reasons of the structure that municipality system stays under supervision applications of central administration. This study has been aimed to bring out the basic arrangements about administrative supervision in 2004 municipality reform which claims to bring out more democratic and autonomous municipality structure, and on the frame of these arrangements to measure the perception of local administrators related to arrangements that realized about administrative supervision., Türk idare yapısında anayasal bir kurum olarak yer alan idari vesayetin mahallî hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması ve mahallî ihtiyaçların gereği gibi karşılanması amacıyla uygulanması Anayasal bir çerçeve olarak belirlenmiştir. Mahalli idarelerin özerklik alanını daraltan bir uygulama olarak ortaya çıkan idari vesayet, etkin ve demokratik bir mahalli idare sistemi yapılandırmasında hassas bir yere sahiptir. Anayasal gerekçelerle sisteme entegre edilmesi gereken idari vesayet uygulamalarının mahalli idare sisteminin özerkliğini erozyona uğratmayacak bir içerikle tanımlanması gerekmektedir. Ancak mahalli idarelerin tarihsel gelişimi incelendiğinde idari vesayet uygulamaları çoğu zaman merkezi yönetimin mahalli idareleri sıkı denetim altında tutma araçlarından biri olarak ortaya çıkmıştır. 2004 yılından itibaren yapılan yasama işlemleri ile temel yerel yönetim kanunları yenilenmiştir. 1930 yılından beri yürürlükte bulunan 1580 sayılı kanunun yerini 5393 sayılı Kanun almıştır. Büyükşehir belediye kanunu, il özel idaresi kanunu yeni kanunlarla değiştirilmiş, mahalli idare birlikleri kanunu ilk kez çıkarılmıştır. Bu temel kanunlardan sonra da yerel yönetimlere ilişkin yeni yasalar çıkarılmıştır. Bu yasalarla yerel yönetimlerde bir anlayış değişikliği yaratıldığı söylenebilir. Bu makalede 2004 belediye reformu çerçevesinde Türk mahalli idare sisteminin temel birimi olan belediyeler üzerindeki idari vesayet uygulamaları ve bu uygulamalara yerel yöneticilerin bakışı ele alınacaktır.
- Published
- 2008
34. Reconstruction of municipalities in turkey: A study about evaluation of 2004 municipality reform studies
- Author
-
Yayli, Hasan, Kavruk, Hikmet, and Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Restructuring ,Kamu Yönetimi ,Public Administration ,Reform ,Local administrations ,Decentralization ,Municipalities - Abstract
Türk idare yapısının belediye teşkilatı ile tanışmasının yaklaşık yüz elli yıllık bir geçmişi vardır. Bu sürenin yarısında İmparatorluğun içinde bulunduğu çöküş süreci ve cumhuriyetin ilk yıllarındaki kuruluş sancıları nedeni ile bir belediye geleneği oluşturulması mümkün olmamıştır. Gerek Osmanlı İmparatorluğu döneminde ve gerekse cumhuriyet döneminde oluşturulan belediye yapıları, merkezi idarenin taşradaki otoritesini korumak ve yerel düzeyde muhalefet girişimlerinin mahalli idareler orijininde güçlenmesinin önüne geçmek amacı taşımıştır. Bu amaç Türk belediyeciliğinin en önemli yasası olan 1580 sayılı eski Belediye Kanunu ile oluşturulan belediyecilik geleneğimizin temel karakteristiğinin oluşumunda etkin olmuştur. Bu karakteristik, merkezi yönetimin vesayeti altında, daha çok hizmet sunumunda etkinliği sağlamak amacı taşıyan bir belediyecilik geleneği olarak özetlenebilir. Bu çerçevede oluşturulan belediyecilik sisteminin zaman içinde yönetim anlayışı başta olmak üzere, sosyal, siyasal ve iktisadi alanda yaşanan gelişmeler nedeni ile ihtiyacı karşılayamaz hale gelmiş ve belediyecilik siteminin yeniden yapılandırılmasına ilişkin talepler ve tartışmalar her platformda ifade edilmeye başlanmıştır. Özellikle planlı dönem sonrasında başlayan bu tartışmalar çerçevesinde bir çok rapor ya da yasa taslağı tartışmaya açılmış ve kamuoyu ile paylaşılmıştır. Ancak 2004 yılına gelene kadar Mahalli idare sistemine yönelik reform düzeyinde bir düzenleme yapılmamıştır/yapılamamıştır.Türkiye'de mahalli idare reformu ikinci dünya savaşından beri sürekli gündemdedir. Mahalli idare sistemimizin güncel ihtiyaçlara cevap veremeyecek durumda oluşu ve dünyada yönetim anlayışı, ekonomi, siyaset ve demokrasi anlayışlarında meydana gelen gelişmelere paralel olarak, mahalli idare reformunun genel kamu yönetimi reformu ile beraber ele alınması bir zorunluluk oluşturmuştur. Bu çerçevede Türkiye'de 2004 yılına kadar yapılan mahalli idare reformuna yönelik girişimler ya oldukça yüzeysel çalışmalara kurban edilmiş ya da teorik çerçevede kalmıştır. Bu konuda bugüne kadar kayda değer bir ilerleme sağlanamaması ve mahalli idare reformu konusunda toplumsal konsensüs ve talebin bulunması nedeniyle 2004 yılında başlatılan belediye reformunun amacına ulaşma düzeyinin tespit edilmesi ve belediye sisteminde reform ihtiyacını doğuran temel sorunlara çözüm getirebilme yeterliliği bu çalışmanın ana konusunu oluşturmaktadır. Bu çerçevede çalışmada şu sorulara cevap bulunması amaçlanmaktadır:- Türk belediyecilik sistemi tarihi gelişim süreci içinde nasıl bir evrim geçirmiştir?- Türkiye'de belediyelerin yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmaların 2004 belediye reformu üzerindeki etkileri nelerdir?- 2004 belediye reformunu ortaya çıkaran temel dinamikler nelerdir?- Reform çalışması ile belediye sistemindeki temel sorunları aşmaya yönelik getirilen düzenlemeler nelerdir?- Reformun uygulayıcılarının belediye reformuna yaklaşımları nasıldır?- Reforma rağmen hala çözüme muhtaç olan sorunlar nelerdir?Bu çerçeve sorulara cevap arayacak olan çalışma, istatiksel verilerin değerlendirilmesine yönelik olarak yapılacak olan alan araştırmasıyla somutlaştırılmaya çalışılmıştır. Tez bu konuya ilişkin olarak yapılan çalışmaların değerlendirilmesini içeren bir sonuçla nihayetlendirilmiştir.Anahtar Kelimeler:1.Belediye2.Belediye reformu3.Türkiyede belediyeciliğin gelişimi4.Türkiye'de belediyelerin sorunları5.2004 belediye reform düzenlemeleri It has been about 150 years that municipality organization is introduced to the Turkish administrative structure. In the half of this period, it was impossible to make a municipality tradition because of the collapse progress that Ottoman Empire experienced and establishment problems in the early years of Turkish Republic. Municipality constructions which were constituted in the period of both Ottoman Empire and Turkish Republic aimed to protect the authority of central administration in the provinces and to guard the enterprises of Opposition at the local level. This aim has been efficient in terms of the constitution of basic characteristics of municipality tradition made by old Municipality Law numbered 1580 which is the most important law of Turkish Municipality. Under central administration guardianship, this characteristic can be summarized as a municipality tradition that aims to enable the efficiency of more service. As the time passed, this municipality system couldn?t serve the need because of the developments experienced in the field of social, political, economical and the administrational understanding, and demands and discussions about the reconstruction of municipality system have been told in every platform. Owing to these discussions that started after the planned period, a lot of reports or law outlines have been opened to discussion and shared with public. But until 2004 an arrangement at the level of reform about local administration system couldn?t be done.Local administration reform in Turkey has always been on the agenda since the 2nd World War. It has been essential that the local administration reform should be considered together with general public management reform, which is parallel to the developments that happen on the understanding of economy, politics, democracy, administrative understanding in the world and our local administration system that can?t serve the need. In this way, enterprises about local administration reform made in Turkey until 2004 either were sacrificed to superficial studies or stayed theoretically. The main aim of this study is to determine final aim of municipality reform done in 2004 and the availability of solutions to the essential problems that show the reform need in municipality system because until now there has been public consensus and demand about local administration reform but no development. In this way, the following questions have been considered to be answered in the study:-How has the Turkish municipality system changed in the historical development progress?-What are the effects of studies about reconstruction of municipality in Turkey in the 2004 municipality reform?-What are the basic dynamics that reveal the 2004 municipality reform?-What are the arrangements made about solving the basic problems in municipality system by the study of reform?-How is the reform appliers? approach to municipality reform?-What are the problems that should be solved in spite of reform?The study that looks for the answers of these questions has been tried to be concrete by the field study that is going to be made about the evaluation of statistical data. The thesis has been come to an end that includes the evaluation of studies made about this subject.Keywords:1.Municipality2.Municipality Reform3.The Development of Municipality in Turkey4.The problems of municipalities in Turkey5.2004 municipality reform arrangements 504
- Published
- 2008
35. Yerel siyasal elitin yapısı ve yerel yönetim sorunlarına yaklaşımları üzerine bir araştırma: Kırıkkale örneği
- Author
-
Yayli, Hasan, Öz, Esat, and Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Elites ,Kamu Yönetimi ,Public Administration ,Kırıkkale ,Local administrations ,Decentralization ,Management - Abstract
ÖZET Bu tez yerel siyasal elitin yerel yönetim sorunlarına yaklaşımını bir alan araştırması yoluyla belirlemeyi amaç edinmiştir. Bu çalışma temel sorununu dört bölümde ele alıp işlemektedir: Birinci bölümde `yerel yönetimler ve yerel siyasal elit` bağlamında bir kavramsal çerçeve oluşturularak bu çerçevede yerli ve yabancı yazın özetlenmiştir. İkinci bölümde temel sorunun belirlenmesi için yapılacak olan araştırmanın uygulama alanı olan Kırıkkale'nin sosyal ve siyasi yapısı ele alınmıştır. Tezin üçüncü bölümünde alan araştırmasının analizi yapılmakta ; yerel siyasal elitin genel özellikleri ve yapılan alan araştırmasıyla ilgili bilgilere yer verilmektedir: Dördüncü bölümde yapılan alan araştırması çerçevesinde tezin temel sorunsalı bulgular ışığında değerlendirilmiştir. ABSTRACT This thesis has aimed at, in the lights of an inquiry, pointing out how the local political elite aproaches local government problems. The study has examined the basic problem in four units. In the first unit establishing, a theorical sheet on local govenment and local political elite, literature has been summarized. In the second unit, the social and political characteristics of Kırıkkale that has been the application area of the inquiry which should be made in order to determine the basic problem, has been observed. The follwing unit has been making an analyse of the inquiry and contains the general characteristics of local political elite and some knowledge concerning the inquiry. In the last unit, basic problem of the thesis has been calculated in the limitations of the inquiry and light of results that has been reached. 157
- Published
- 1998
36. Editörden.
- Author
-
YAYLI, Hasan
- Published
- 2022
37. ÇEVRE ETİĞİ BAĞLAMINDA KALKINMA, ÇEVRE VE NÜFUS.
- Author
-
YAYLI, Hasan
- Subjects
- *
ENVIRONMENTAL ethics , *HUMANITY , *POPULATION , *NATURAL resources , *SUSTAINABLE development , *ETHICS - Abstract
Today, one of the important problems of humanity is the paradox created by the limitation of sources meeting the population growth and the needs of this population. On the one hand fast increasing population and on the other hand the presence of consumed natural sources requires new solutions for humanity. In this context, the solution is the sustainable development perception that can be summed up as the transfer of natural sources to the next generations before consuming. This understanding enables the humanity to sustain their current wealth and it claims that it can be done by the conservation of environment without giving up the development in the relationship of environment-development. On the other hand, sustainable development has an ethical dimension in terms of including the constraint demand of natural sources against today's people for the needs of next generations. In this study, development, environment and population subjects and the relations of each other will be examined in the context of environmental ethics. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2012
38. Çevre Sorunlarının Çözümü İçin Radikal Bir Öneri: Derin Ekoloji.
- Author
-
Yayli, Hasan and Çelık, Vasfiye
- Subjects
ENVIRONMENTALISM ,PROBLEM solving ,POLLUTION ,CLIMATE change ,SUSTAINABLE development ,DEEP ecology ,BIOSPHERE - Abstract
Copyright of Selcuk University Social Sciences Institute Journal is the property of Selcuk University Social Sciences Institute Journal and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2011
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.