49 results on '"Yıldız, Serhat"'
Search Results
2. Effects of genotype and nutrient medium on obtaining haploid plants through ovary culture in cucumber
- Author
-
Baktemur, Gökhan, Keleş, Davut, Kara, Ecem, Yıldız, Serhat, and Taşkın, Hatıra
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
3. Private information in trades, R2, and large stock price movements
- Author
-
Van Ness, Bonnie, Van Ness, Robert, and Yildiz, Serhat
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
4. Silage Quality, Nutrient Content and Relative Feed Value of Urea and Molasses Added Sweet Maize [Zea mays (L.) saccharata Sturt.] Silage.
- Author
-
Yıldız, Serhat
- Subjects
- *
FEED analysis , *BUTYRIC acid , *LACTIC acid , *FATTY acids , *DIETARY fiber , *SILAGE - Abstract
Background: This study was carried out to determine silage quality, nutrient content, relative feed value (RFV), fermentation parameters and Fleig scores of sweet maize [Zea mays (L.) saccharata Sturt.] without the cob ensiled with urea or molasses. Methods: Plant parts remaining from the sweet maize whose cobs were harvested were ensiled with the addition of 1% urea and 5-10% molasses. In the liquid samples collected from the silages, pH values, ammonia nitrogen (NH3-N) and volatile fatty acid (VFA) concentrations were measured and the silage samples were subjected to crude nutrient analyses, RFV and Fleig score determination. Result: Significant differences were found among the groups in terms of their dry matter (DM), organic matter (OM), crude ash (CA), crude protein (CP), neutral detergent fiber (NDF) and acid detergent fiber (ADF) values. The difference between silage groups was significant in terms of NH3 and VFA values. In the analyses of Fleig scores, physical parameters and RFV results, the groups were found significantly different except for Fleig scores. In parallel with the increase in the concentration of urea used in the silage groups, there were reductions in Fleig scores, physical parameters and RFV values, while their CP levels increased. The molasses that was added to the silages led to a reduction in their silage pH, NH3-N and butyric acid (BA) values and an increase in their lactic acid (LA) values. It was concluded that the additives used in this study contributed positively to the quality of the silages, all silages with additives were quality silages and they could be used as an alternative quality roughage resource in feeding ruminants. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
5. VPIN, liquidity, and return volatility in the U.S. equity markets
- Author
-
Yildiz, Serhat, Van Ness, Bonnie, and Van Ness, Robert
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
6. Tablası Alınmış Çerezlik Ayçiçek Hasılını Farklı Katkılarla Silolamanın Silaj Kalitesi, In-Vitro Sindirilebilirlikleri ve Enerji İçeriğine Etkisi
- Author
-
Yıldız, Serhat, primary
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
7. Credit default swaps and firms' financing policies
- Author
-
Fuller, Kathleen P., Yildiz, Serhat, and Uymaz, Yurtsev
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
8. Hedging, Cash Flows, and Firm Value: Evidence of an Indirect Effect
- Author
-
Altuntas, Muhammed, Liebenberg, Andre P., Watson, Ethan D., and Yildiz, Serhat
- Published
- 2017
9. Silage Quality, Nutrient Content and Relative Feed Value of Urea and Molasses Added Sweet Maize [Zea mays (L.) saccharata Sturt.] Silage
- Author
-
Yildiz, Serhat
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
10. Scorzonera pacis (Asteraceae), a new species from Hatay, Turkey
- Author
-
Güzel, Yelda, Kayıkçı, Samim, and Yıldız, Serhat
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
11. Forage turnip (Brassica rapa) harvested in different phases of vegetative stage and ensiled with the additives of molasses and barley and the effects of additives on silage quality, in vitro digestibility, and energy content
- Author
-
Yıldız, Serhat, Kale, Çağrı, Deniz, Suphi, and Özkan, Fatma
- Abstract
This study was conducted to determine the silage quality, in vitro digestibility and energy content of forage turnip (Brassicarapa) ensiled with molasses or ground barley. Forage turnip was harvested at three different stages: the beginning, middle and end of theflowering period, and it was ensiled with no additive (control), 5% molasses or 4% ground barley. In the trial, pH, nutrient contents, ammonia nitrogen (NH3-N) contents, volatile fatty acid (VFA) contents, Fleig scores, in vitro digestibility and energy content were determined. It was observed that the effect of the vegetative stage on the difference between the groups was significant (p < 0.05). Accordingly,with the progression of the vegetative stage, the contents of dry matter (DM), organic matter (OM), ether extract (EE), neutral detergentfiber (NDF) and acid detergent fiber (ADF) showed an increase while a decrease was observed in crude protein (CP). The effects of theadditives on the difference between the groups were found to be significant except for the CP parameter (p < 0.05). Molasses and barleyaddition to the silages increased DM, OM and EE contents and reduced the levels of NDF and ADF. With the progression of the vegetative stage, lactic acid (LA) and acetic acid (AA) values decreased while pH values and Fleig scores increased. The effects of additives werefound to be insignificant for all parameters except for AA and Fleig scores. As the vegetative stage progressed, the dry matter digestibility(DMD), organic matter digestibility (OMD), digestible energy (DE), metabolic energy (ME) and net energy for lactation (NEL) valuesof the silages decreased significantly (p < 0.05). The addition of molasses or barley, compared to the control, resulted in a significantincrease in the levels of DMD, OMD, DE, ME, and NEL (p < 0.05). In conclusion, in parallel with the progression of the vegetative stage,the DMD, OMD, DE, ME, and NEL values of the silages decreased, increasing with the addition of the additives, and the obtained silageswere of high-quality as alternative quality roughage in ruminant feeding.
- Published
- 2022
12. The Importance of Forage Turnip (Brassica rapa L.) and Usage in Animal Nutrition
- Author
-
Yıldız, Serhat
- Abstract
Bu çalışma, ülkemizde yetiştirilen lenoks bitkisinin önemi ve hayvan beslemede kullanılma olanaklarının ortaya konulması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Brassicaceae (Turpgiller) Familyası, Brassica cinsine ait, Brassica rapa türü içinde yer alan lenoks bitkisi, yemlik kolza ve ot tipi yem şalgamı isimleriyle de tanınmaktadır. Tek veya iki yıllık bir yem bitkisi olan lenoksun, kök ve ot olmak üzere iki tipi bulunmaktadır. Kök tipi lenoks günlük hasat edilerek hayvanlara verilmektedir. Ot tipi lenoks ise, geniş yaprakları ve uzun boy yapısı ile yüksek verimli, kısa sürede bol yeşil ot veren bir yem bitkisidir. Sindirilme oranı oldukça yüksektir. Uygun şartlarda ekimden sonra kısa süre içinde ve hiç sulanmadan yetişip biçim olgunluğuna gelmekte, ikinci ürün yetiştirilebilmesine imkân tanımaktadır. Uygun olgunluk döneminde hayvanları direkt araziye salarak otlatma yapılabileceği gibi, taze ot, kuru ot ve silajlık olarak da değerlendirilebilmektedir. Ülke hayvancılığının önemli sorunlardan biri kaliteli, ucuz ve bol kaba yem ihtiyacının düzenli olarak karşılanmasıdır. Kaba yemler hayvancılıkta vazgeçilmez yem kaynaklarıdır ve ülkemiz hayvancılığında çok ciddi kaliteli kaba yem açığı olduğu bir gerçektir. Ülkemizde çok çeşitli alternatif kaba yem kaynakları olmasına rağmen, sınırlı düzeyde yem kaynağı ya da alışılmış yemler hayvan beslemede kullanılmaktadır. Hâlbuki gelişmiş ülkelerde ruminant hayvanların beslenmesinde farklı kaba yem kaynaklarından da yararlanılmaktadır. Bu durum, besleme fizyolojisine uygun olması, kaliteli ve ucuz olması, daha pahalı olan ve insan beslenmesinde kullanılan kesif yemlerin hayvan beslemede kullanımını da azaltmaktadır. Lenoks bitkisinin birçok üstün özelliğinden dolayı, kaba yem açığının kapatılmasına katkı sağlayacağına inanılmaktadır. Ruminant hayvan yetiştiren ve yem bitkisi tarımı yapan üreticilerimizin, arazilerinde muhakkak lenoks bitkisine yer vermeleri önerilmektedir.
- Published
- 2022
13. ZİRAAT, ORMAN VE SU ÜRÜNLERİ ALANINDA TEORİ VE ARAŞTIRMALAR II
- Author
-
Yıldız, Serhat and Aldemir, Reşit
- Published
- 2020
14. Ayçiçek Hasılını Farklı Oranlarda Şeker Pancarı Bitkisi ile Silolamanın Silaj Kalitesi ile In-Vıtro Sindirilebilirlikleri ve Enerji İçeriğine Etkisi
- Author
-
Deniz, Suphi, Yıldız, Serhat, Özkan, Fatma, and Altaçlı , Selçuk
- Abstract
Buçalışmada, ayçiçeği hasılı ve şeker pancarı bitkisinden kaliteli bir silaj eldeetmek için, en uygun karışım oranlarının belirlenmesi amacıyla, silajlarınbesin madde içerikleri, silaj kaliteleri, in-vitro sindirilebilirlikleri ileenerji içerikleri belirlenmiştir. Araştırmada silaj materyali olarak hamur olumdöneminde biçilen silajlık ayçiçek hasılı (tam bitki) ve şeker pancarı(yapraklar ve baş dahil tam bitki) Van ili Gevaş ilçesinden temin edilmiştir.Ayçiçek hasılı (A) ve şeker pancarı (ŞP) bitkileri ağırlık esasına göre %100 A,%0 ŞP; %85 A, %15 ŞP; %55 A, %45 ŞP olacak şekilde doğranıpkarıştırılarak bir litrelik cam kavanozlarda 5’er tekerrür olacak şekildesilolanmıştır. Kavanozlar 70 günlük inkubasyon süresi sonrasında analizlerinyapılması için açılmıştır. %100 A, %0 ŞP;%85 A, %15 ŞP; %55 A, %45 ŞPgruplarında silaj KM (%) değerleri sırasıyla 24.97, 26.29 ve 28.72; silaj pH,NH3-N (mg.dl-1), LA (%) ve Fleig puanı nitelik değerlerisırasıyla 4.39, 4.34 ve 4.41; 5.59, 3.65 ve 4.34; 2.41, 1.91 ve 2.16; iyi,pekiyi ve pekiyi; OMS (%) ve NEL (Mcal.kg-1) değerleriise, aynı sıraya göre 54.60, 51.34 ve 49.42; 1.22, 1.14 ve 1.09 olarakbulunmuştur. Çalışmada hazırlanan silajların ham besin madde kompozisyonu,fermantasyon kalite parametreleri ve in-vitro sindirilebilirlik değerleri ileenerji içerikleri dikkate alındığında, gerek saf ayçiçek hasılı, gerekseayçiçek hasılı ve şeker pancarı karışımından, her hangi bir katkıya ihtiyaçduyulmaksızın, kaliteli silajlar eldeedilebileceği sonucuna varılmıştır. For the purpose ofdetermining the optimal mixture rates to obtain a quality silage from sunflowercrops and sugar beets, this study determined the nutrient contents of silages,silage qualities, in-vitro digestibility and energy contents. As the silage materialin the study, sunflower crops ready for ensilaging in the dough stage (whole plant) andsugar beets (whole plant including leaves and roots) from the Gevaş district ofthe province of Van in Turkey. The sunflower crops (S) and sugar beet plants (SB)were ensiled as 5 replicates in 1-liter glass jars by slicing and mixingbased on weight as 100% S, 0% SB; 85% S,15% SB and 55% S,45% SB. The jars were openedfor analyses at the end of 70 days of incubation. In the 100% S, 0% SB; 85% S, 15% SB and 55% S,45% SB groups, the silagedry matter (DM, %) values were respectively 24.97, 26.29 and 28.72, and thesilage pH values, NH3-N (mg.dl-1), LA (%) and Fleig scores wererespectively 4.39, 4.34 and 4.41; 5.59, 3.65 and 4.34; 2.41, 1.91 and 2.16 andgood, very good and very good, while the OMD (%)and NEL (Mcal.kg-1) values were respectively found as 54.60, 51.34 and49.42 and as 1.22, 1.14 and 1.09. Considering the nutrient content,fermentation quality and in-vitro digestibility parameters of the silages preparedin the study, it was concluded that qualified silages could be obtained fromnot only pure sunflower crops but also the mixture of sunflower crops and sugarbeets, without needing any supplements. 
- Published
- 2019
15. Ziraat, Orman ve Su Ürünleri Alanında Araştırma Makaleleri
- Author
-
Yıldız, Serhat
- Published
- 2019
16. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dap Çiftçi Eğitim Merkezi’nde Eğitim Alan Kursiyerlerin Tarım-Hayvancılık Potansiyellerinin Değerlendirilmesi
- Author
-
Yıldız, Serhat, Akkol, Suna, and Deniz, Suphi
- Published
- 2019
17. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dap Çiftçi Eğitim Merkezi’nde Eğitim Alan Kursiyerlerin Tarım-Hayvancılık Okuryazarlığı Kapasitelerinin Değerlendirilmesi
- Author
-
Deniz, Suphi, Akkol, Suna, and Yıldız, Serhat
- Published
- 2019
18. Silaj Uçucu Yağ Asidi İçeriğinin Süt ve Et Verimi ile Bazı Kalite Özelliklerine Etkileri
- Author
-
Erdoğan, Sibel, Yıldız, Serhat, and Demirel, Murat
- Published
- 2019
19. Çekirdek Kabağı (Cucurbita pepo L.) Artıklarını Farklı Katkılarla Silolamanın Silaj Kalitesi ve İn-vitro Sindirilebilirliği ile Enerji İçeriğine Etkisi
- Author
-
Yıldız, Serhat, Kızılırmak, Fatma, Altaçli, Selçuk, and Deniz, Suphi
- Published
- 2018
20. Effect on Silage Quality and In-Vitro Digestibility of Silages Ensiling with Corn Crop in the Different Ratios of Potato Vines
- Author
-
Deniz, Suphi, Kızılırmak, Fatma, Altaçli, Selçuk, and Yıldız, Serhat
- Published
- 2018
21. Silaj Uçucu Yağ Asiti İçeriğinin Süt ve Et Verimi ile Kalitesine Etkileri
- Author
-
Erdoğan, Sibel, Yıldız, Serhat, and Demirel, Murat
- Subjects
Silage,volatile fatty acids,milk and meat quality,product quality ,Silaj,uçucu yağ asitleri,süt ve et miktarı,ürün kalitesi - Abstract
Silagequality is closely related to the maturation status of the forage crops atharvest. In ruminant animals, silage consumption of dried forage is less thanthat of fresh one of the same material. Silage is the basic feed source for beefand dairy cattle production. Quality of forage, thus, is one of the mostimportant factors affecting meat and milk quality and quantity in the animalsector. The production of high quality milk is necessary for further processingof raw milk to produce high quality food. Moreover, the quality of forage notonly affects the general composition and character of meat and milk, but alsothe individual building blocks of products. It’s clear that producing roughagebased on high quality silage is of high importance in terms of both the breederand national economy now and in the near future. Indeed, the proportion ofconcentrates in total mixed ration is influenced by the quality of silages andincreasing concentrates in total mixed ration enhances not only milk yield, butchange milk composition also. Silage contains nutrients and VFAs in appropriatequantities and is similar to VFAs, which are produced in the ruminant's rumenand meet 60% of the energy needs. In this study, the silage VFAs have been seento have a positive effect on milk quality and quantity as well as the quantityand composition meat and it has been determined that the presence of qualitysilage in the ration has led to lowering the concentrate feed ratio., Silaj kalitesi yem bitkilerinin hasat anındakiolgunlaşma durumu ile yakından ilişkilidir. Geviş getiren hayvanlarda kurumadde bazında silaj tüketimi aynı materyalin tazesine göre daha azdır. Silajsığırlarda et ve süt üretimi için temel kaynaktır. Bu nedenle hayvancılıksektöründe yemlerin kalitesi, et ve süt kalitesini ve miktarını etkileyenfaktörlerden biridir. Yüksek kalitede süt üretimi, yüksek kalitede ürünüretilmesi sürecinde de gereklidir. Ayrıca yem kalitesi, yalnızca et ve sütün genel bileşimi ve özelliğinideğil, aynı zamanda ürünlerin bireysel yapıtaşlarını da etkilemektedir. Yüksekkaliteli silaja dayanan kaba yemüretimi, günümüzde ve çok yakın gelecekte hem yetiştirici hem de ülke ekonomisiaçısından büyük önem taşıyacaktır. Gerçekten de silajların kalitesi toplamrasyonlarda kullanılan konsantre yeminmiktarını etkiler ve konsantre yemin rasyonlarda artması sadece süt miktarını değil aynı zamanda sütünkompozisyonunu da değiştirir. Silaj; uygun miktarlarda besin maddeleri ve UYA(uçucu yağ asitleri) içermekte olup, ruminantların rumeninde üretilen ve enerjiihtiyacının %60’nı karşılayan UYA ile benzerlik göstermektedir. Bu çalışmadasüt kalitesi ve miktarı ile et miktar ve bileşimine silaj UYA’lerinin etkisiningenel olarak olumlu etkisi görülmüş ve rasyonda kaliteli silajın bulunmasıkonsantre yem oranını düşürdüğü sonucuna varılmıştır.
- Published
- 2018
22. Van Koşullarında Yetiştirilen Silajlık Mısır (Zea mays L.) ve Ayçiçeği (Helianthus annuus L.)’nin Verim Parametreleri ve Besin Madde Kompozisyonuna Ait Kalite Özellikleri
- Author
-
Erdoğan, Sibel and Yıldız, Serhat
- Published
- 2018
23. Determination of Some Heavy Metal Contents of Forage Plants Grown on the Roadside Fields of Van, Turkey
- Author
-
Gülser, Füsun, TEKELİ, Ahmet, Yıldız, Serhat, and Karaca, Siyami
- Published
- 2018
24. Coronary artery perforations: Four different cases and a review
- Author
-
Kilic, Ismail Dogu, Alihanoglu, Yusuf Izzettin, Yildiz, Serhat B., Taskoylu, Ozgur, Zungur, Mustafa, Uyar, Ihsan S., and Evrengul, Harun
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
25. Silaj Uçucu Yağ Asiti İçeriğinin Rumen Kapsamı ve Kan Parametrelerine Etkisi
- Author
-
Demirel, Murat and Yıldız, Serhat
- Published
- 2013
26. Çeşitli Şekillerle Hazırlanan Çayır Silajlarının Aerobik ve Anaerobik Fermantasyon Özellikleri ile Yem Değeri
- Author
-
Yıldız, Serhat, Demirel, Murat, and Erdoğan, Sibel
- Published
- 2011
27. Silaj Mikroorganizmaları, Silaj Fermantasyon Kalitesi ve Son Ürünler Arasındaki İlişki
- Author
-
Erdoğan, Sibel, Yıldız, Serhat, and Demirel, Murat
- Published
- 2011
28. Problem çözme becerisini geliştirme programının 9. Sınıf öğrencilerinin problem çözme becerisi üzerindeki etkisi
- Author
-
Eşkisu, Mustafa, Yıldız, Serhat Armağan, and EBYÜ, Eğitim Fakültesi
- Subjects
Problem ,Problem çözme ,Problem çözme eğitimi - Abstract
Bu çalışmada akademik yaşamdan günlük hayata kadar birçok alanda gelişimin önemli bir parçası olan problem çözme becerisini geliştirmeye yönelik araştırmacılar tarafından hazırlanan bir rehberlik programının etkililiği incelenmiştir. Araştırma öntest-sontest kontrol gruplu deneme modelindedir. Araştırmanın örneklemini 2007 yılında İstanbul Küçükçekmece Halkalı Mehmet Akif Ersoy Lisesi 9. Sınıf öğrencilerinden seçilen 20 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada Şahin, Şahin ve Heppner (1993) tarafından Türkçeye uyarlanan Problem Çözme Envanteri kullanılmıştır. Analizlerde Non-Parametrik Mann Whitney-U ve Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre problem çözme becerilerini geliştirmeye yönelik eğitime katılan öğrencilerin problem çözme becerilerinde eğitim almayanlara göre istatiksel açıdan anlamlı fark bulunmuştur.
- Published
- 2011
29. Effect of Pepper Types on Obtaining Spontaneous Doubled Haploid Plants via Anther Culture
- Author
-
Keleş, Davut, primary, Pınar, Hasan, additional, Ata, Atilla, additional, Taşkın, Hatıra, additional, Yıldız, Serhat, additional, and Büyükalaca, Saadet, additional
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
30. Süt Olum Döneminde Biçilen Arpa Hasılına Üre ve Melas Katılmasının Silaj Kalitesi ve Rumende Ham Besin Maddelerinin Yıkılımı Üzerine Etkisi
- Author
-
Demirel, Murat and Yıldız, Serhat
- Abstract
Bu araştırmada, süt olum döneminde biçilen arpa hasılına %0 ve %1 oranında üre ve %0, %5 ve %10 oranında melas ilavesinin silaj pH’sı, asetik asit (AA), bütirik asit (BA), laktik asit (LA) düzeyleri ve naylon kese yöntemi ile rumende kuru madde (KM), ham protein (HP) ve ham selüloz (HS) parçalanabilirliği üzerine etkisi incelenmiştir. Hazırlanan 6 silaj örneği cam kavanozlara konularak 70 gün inkübasyona bırakılmıştır. Naylon kese yöntemi ile silajların rumende 4, 8, 16, 24 ve 48 saatlerdeki parçalanabilirliklerinde; rumen fistülü takılmış 4 baş Akkaraman erkek toklusu kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucu en yüksek pH değeri 4.92 ile %5 melas %1 üreli silajda, en düşük pH değeri ise 4.28 ile %5 melas %0 üreli silajdan elde edilmiş olup istatistik olarak önemli (P In this study, it was aimed to determine the effect of whole crop barley harvested at milk stage added 0 and 1 % urea and 0, 5 and 10 % molasses on silage pH, acetic acid (AA), butyric acid (BA) and lactic acid (LA) levels and degradation of dry matter (DM), crude protein (CP) and crude sellulose (CS) with naylon bag method in the rumen. Six silage samples were prepared and incubated 70 days in jars. Degradation of silages in the rumen at 4, 8, 16, 24 and 48 hours were determined on rumen fistulated four Akkaraman rams. According to analysis result, 5 % molasses 1 % urea added silage had the highest 4.92 pH and 5 % molasses 0 % urea added silage had the lovest 4.28 pH. The differences among pH values were statistically significant (P
- Published
- 2001
31. Hamur Olum Döneminde Biçilen Arpa Hasılına Kimi Katkı Maddeleri Katılmasının Silaj Kalitesi ve Rumende Ham Besin Maddelerinin Yıkılımı Üzerine Etkisi
- Author
-
Yıldız, Serhat and Demirel, Murat
- Published
- 2000
32. Farklı sürelerde sütten kesimin Karakaş koyunlarında süt verimi ve kuzularında büyüme ve gelişme üzerine etkileri
- Author
-
Aygün, Turgut, Demirel, Murat, Cengiz, Fırat, Çelikyürek, Hasan, Gökdal, Özdal, and Yıldız, Serhat
- Abstract
FARKLI SÜRELERDE SÜTTEN KESİMİN KARAKAŞ KOYUNLARINDA SÜT VERİMİ VE KUZULARINDA BÜYÜME VE GELİŞME ÜZERİNE ETKİLERİ(*)Fırat CENGİZ(1) Turgut AYGÜN(1) Murat DEMİREL(1)Hasan ÇELİKYÜREK(1) Özdal GOKDAL(1) Serhat YILDIZ(1)Özet: Bu araştırma, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Koyunculuk İşletmesi’nde bulunan 48 baş Karakaş koyunu ve bunlardan 1997 Mart ayında doğan 53 baş kuzu üzerinde yürütülmüştür. Koyunlara doğumdan itibaren 800 g/baş/gün olarak %12.8 ham proteinli yoğun yem ve ad libitum olarak kıyılmış kuru korunga verilmiştir. Kuzular 45, 60, 75 ve 90 günlük yaşta olmak üzere farklı sürelerde sütten kesilmişlerdir. Sütten kesilen kuzular analarından ayrılarak mer’aya götürülmüş ve akşamları mer’aya ek olarak %17.6 ham protein içerikli karma yemle ad libitum yemlenmişlerdir. Kuzuların canlı ağırlıkları 45. günden başlayarak 120. güne kadar 14 gün aralıklarla tartılarak saptanmıştır.Kuzuları 45, 60, 75 ve 90 günlük yaşta sütten kesilen Karakaş koyunlarında sırasıyla laktasyon süt verimi 39.28, 38.53, 33.70 ve 33.29 lt; laktasyon süresi 166.13, 169.54, 167.79 ve 157.12 gün olarak hesaplanmış ve gruplar arası farklılıklar önemli bulunmamıştır.45, 60, 75 ve 90 günlük yaşta sütten kesilen kuzularda sırasıyla 45. gün canlı ağırlığı 11.34, 11.30, 10.74 ve 10.63 kg; 60. gün canlı ağırlığı 11.93, 13.51, 13.17 ve 12.14 kg; 75. gün canlı ağırlığı 13.92, 15.61, 15.76 ve 14.24 kg; 90. gün canlı ağırlığı 16.20, 17.13, 18.20 ve 17.61 kg; 120. gün canlı ağırlığı 20.89, 21.81, 22.75 ve 22.00 kg hesaplanmış ve gruplar arası farklılıklar önemli bulunmamıştır. Doğum-120. gün arası günlük canlı ağırlık artışı sırasıyla 133.95, 141.52, 149.56 ve 143.32 g; 46-120. günler arası günlük canlı ağırlık artışı 126.13, 134.40, 157.94 ve 148.46 g (PAraştırmadan elde edilen sonuçlar, Karakaş koyunlarında laktasyon süt veriminin sütten kesim geciktikçe azaldığını ve laktasyon süresinin 90. gün sütten kesim grubunda en kısa olduğunu, ancak sözkonusu farklılıkların önemli olmadığını; ayrıca farklı sürelerde sütten kesilen Karakaş kuzularında çeşitli dönem canlı ağırlıkları bakımından önemli farklılıkların olmadığını, günlük canlı ağırlık artışı bakımından ise görülen farklılıkların yalnızca 46-120., 61-120. ve 91-120. günler arası için önemli (P EFFECTS OF VARIOUS AGES OF WEANING ON MILK PRODUCTION OF EWES AND GROWTH OF LAMBS IN KARAKAŞ SHEEPSummary: This study was conducted on 48 Karakaş ewes and 53 lambs in the Farm of Agricultural Faculty at the Yüzüncü Yıl University. The ewes were fed on 800 g/head/day supplemental concentrates and onobrychis sativa (trefoil) straw ad libitum. The lambs were weaned at 45, 60, 75 and 90 days of age. After weaned, the lambs were taken to the pasture and fed on concentrates ad libitum with 17.6 % crude protein in addition to pasture at the evenings. Live weights of lambs were determined at 14 day intervals.Lactation milk production in Karakaş ewes which their lambs were weaned at 45, 60, 75 and 90 days of age was estimated as 39.28, 38.53, 33.70 and 33.29 lt, and, lactation period was estimated as 166.13, 169.54, 167.79 and 157.12 days, respectively. The differences among the groups were not found significant.The average values were estimated as 11.34, 11.30, 10.74 and 10.63 kg for live weight at 45 days of age; 11.93, 13.51, 13.17 and 12.14 kg for live weight at 60 days of age; 13.92, 15.61, 15.76 and 14.24 kg for live weight at 75 days of age; 16.20, 17.13, 18.20 and 17.61 kg for live weight at 90 days of age; 20.89, 21.81, 22.75 and 22.00 kg for live weight at 120 days of age in groups, respectively. The differences among the groups were found not significant. Daily live weight gains of lambs in the groups were estimated as 133.95. 141.52, 149.56 and 143.32 g between birth and 120 days; 126.13, 134.40, 157.94 and 148.46 g (PThe results of this research indicated that lactation milk production in Karakaş ewes decreased related to the late weaning and the shortest lactation period was occured in the 4th group, but the differences were not significant. The results also indicated that there were not significant differences for live weights of Karakaş lambs weaned at various ages, but there were significant differences for daily live weight gain at 46-120, 61-120 and 91-120 day intervals (P
- Published
- 1998
33. Scorzonera pacis(Asteraceae), a New Species from Hatay, Turkey
- Author
-
Güzel, Yelda, primary, Kayıkçı, Samim, additional, and Yıldız, Serhat, additional
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
34. PP-169 IS DRUG CHALLENGE TEST WITH PROPAFENONE ADEQUATE TO EXCLUDE BRUGADA SYNDROME?
- Author
-
Yildiz, Serhat Bekir, Gungor, Hasan, Gul, Ilker, Akin, Mustafa, Zoghi, Mehdi, and Akilli, Azem
- Published
- 2010
- Full Text
- View/download PDF
35. Eğitim fakültesi öğrencilerinin mükemmeliyetçilik ve özgecilik düzeylerinin psikolojik iyi oluş düzeylerine etkisi
- Author
-
Özdin, Gökçe Çağatayalp, Yıldız, Serhat Armağan, İÜC, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı, and Özdin, Gökçe Çağatayalp
- Subjects
Psikoloji ,Eğitim ve Öğretim ,mükemmeliyetçilik ,psikolojik iyi oluş ,Education and Training ,Psychology ,özgecilik - Abstract
YÖK Tez No: 579968 Bu araştırmada eğitim fakültesi öğrencilerinin mükemmeliyetçilik ve özgecilik düzeylerinin psikolojik iyi oluşlarına etkisi incelenmiştir. Araştırmaya 546 kadın ve 173 erkek, toplam 719 öğrenci katılmıştır. Veriler, Psikolojik İyi Oluş Ölçeği, Frost Çok Boyutlu Mükemmeliyetçilik Ölçeği, Özgecilik Ölçeği ile Kişisel Bilgi Formu ile toplanmış olup Bağımsız Gruplar t-Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA), post- hoc tamamlayıcı analiz teknikleri, Pearson Çarpım Moment Korelasyon analizi, Çoklu Doğrusal Regresyon analizi ile çözümlenmiştir. Bu araştırmanın sonucunda psikolojik iyi oluş ile mükemmeliyetçilik arasında negatif, psikolojik iyi oluş ile özgecilik arasında ise pozitif yönde anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır. Mükemmeliyetçiliğin alt boyutlarından düzen, ailesel beklentiler, kişisel standartlar ile özgecilik arasında; özgeciliğin alt boyutlarından yaşlı/hastalara yardım, eğitim sürecinde yardım ile de mükemmeliyetçilik arasında pozitif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır. Mükemmeliyetçilik ve özgeciliğin alt boyutlarının ilişkisi ele alındığında, mükemmeliyetçilik alt boyutlarından düzen ile özgeciliğin tüm alt boyutları arasında pozitif, mükemmeliyetçilik alt boyutlarından hata yapma endişesi ve yaptığından emin olamama ile özgecilik alt boyutlarından travmatik durumlarda yardım arasında negatif, mükemmeliyetçilik alt boyutlarından ailesel beklentiler ile özgecilik alt boyutlarından gönüllü faaliyetlere katılım, travmatik durumlarda yardım, yaşlı/hastalara yardım, eğitim süresince yardım arasında pozitif, mükemmeliyetçilik alt boyutlarından aileden eleştiri ile özgecilik alt boyutlarından maddi yardım ve yakınlık duygusundan kaynaklanan yardım arasında negatif, mükemmeliyetçilik alt boyutlarından kişisel standartlar ile gönüllü faaliyetlere katılım, maddi yardım, travmatik durumlarda yardım, yaşlı/hastalara yardım, eğitim süresince yardım ve yakınlık duygusundan kaynaklanan yardım arasında pozitif yönde anlamlı sonuçlar elde edilmiştir. Araştırmanın genel amacına binaen mükemmeliyetçilik ve özgeciliğin, psikolojik iyi oluşu orta düzeyde açıkladığı bulgulanmıştır. Demografik değişkenler açısından mükemmeliyetçilik ve özgeciliğin anlamlı sonuçlar verdiği tespit edilmiştir. Psikolojik iyi oluşta ise yaş, cinsiyet, sınıf düzeyi, akademik başarı ve gelir düzeyi değişkenlerinde anlamlı sonuçlar mevcuttur. The research aims to investigate the effect of perfectionism and alturism levels of the students in the faculties of education on their psychological well being. 546 women, 307 men, total 719 students attended this research. Frost Multidimensional Perfectionism Scale, Altruism Scale, Psychological Well Being Scale and Personal Informations Form are used as data collection instruments. Following methods are used to analyze collected data: Independent Samples t Test, The One-Way Analysis of Variance (ANOVA), Complementary Post-Hoc Analysis, Pearson Moment Correlation and Multiple Linear Regression Analysis. As a results of the study, there is a significant negative correlation dedected between psychological well being and perfectionism, but positive correlation dedected between psychological well being and altruism. It is dedected that there is a correlation in positive way between tendency to being in organization, parental expectations, personal standards, which are sub dimensions of perfectionism, and altruism. In addition, it is determined that there is a meaningful correlation in positive way between aid to older people and patients and aid in educational process, which are sub dimensions of altruism, and perfectionism. Considering the correlation between sub dimensions of perfectionism and altruism, it was seen that there is a correlation in positive way between organization which is sub dimension of perfectionism, and all sub dimensions of altruism, in negative way between concern over mistakes and doubts about actions, which are sub dimensions of perfectionism, and aid under traumatic situations, which is sub dimension of altruism, in positive way between parental expectations which is sub dimension of perfectionism, and participating in volunteering activities, aid under traumatic situations, aid to older people/ patients and aid in educational process, which are sub dimensions of altruism, in negative way between parental criticism, which is sub dimension of perfectionism, and financial aid and aid based on intimate feeling, which are sub dimensions of altruism, in positive way between personal standards, which is sub dimension of perfectionism, and participating in volunteering activities, financial aid, aid under traumatic situations, aid to older people/ patients, aid in educational process, aid based on intimate feeling, which are sub dimensions of altruism. Relevant to the general purpose of the study, it was found that perfectionism and altruism explained the psychological well being at a moderate level. Also correlation among age, gender, score type, grade level, members of siblings, birth order, academic achievement and income level of demographic variables with perfectionism and altruism. There ise a significant result between psychological well being and out of those variables; score type, members of siblings, birth order. Anahtar Kelimeler: perfectionism, altruism, psychological well being.
- Published
- 2019
36. Eğitim fakültesi öğrencilerinin mükemmeliyetçilik ve özgecilik düzeylerinin psikolojik iyi oluş düzeylerine etkisi
- Author
-
Çağatayalp Özdin, Gökçe, Yıldız, Serhat Armağan, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Psikoloji ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Psychology - Abstract
Bu araştırmada eğitim fakültesi öğrencilerinin mükemmeliyetçilik ve özgecilik düzeylerinin psikolojik iyi oluşlarına etkisi incelenmiştir. Araştırmaya 546 kadın ve 173 erkek, toplam 719 öğrenci katılmıştır. Veriler, Psikolojik İyi Oluş Ölçeği, Frost Çok Boyutlu Mükemmeliyetçilik Ölçeği, Özgecilik Ölçeği ile Kişisel Bilgi Formu ile toplanmış olup Bağımsız Gruplar t-Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA), post- hoc tamamlayıcı analiz teknikleri, Pearson Çarpım Moment Korelasyon analizi, Çoklu Doğrusal Regresyon analizi ile çözümlenmiştir. Bu araştırmanın sonucunda psikolojik iyi oluş ile mükemmeliyetçilik arasında negatif, psikolojik iyi oluş ile özgecilik arasında ise pozitif yönde anlamlı ilişki olduğu saptanmıştır. Mükemmeliyetçiliğin alt boyutlarından düzen, ailesel beklentiler, kişisel standartlar ile özgecilik arasında; özgeciliğin alt boyutlarından yaşlı/hastalara yardım, eğitim sürecinde yardım ile de mükemmeliyetçilik arasında pozitif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır. Mükemmeliyetçilik ve özgeciliğin alt boyutlarının ilişkisi ele alındığında, mükemmeliyetçilik alt boyutlarından düzen ile özgeciliğin tüm alt boyutları arasında pozitif, mükemmeliyetçilik alt boyutlarından hata yapma endişesi ve yaptığından emin olamama ile özgecilik alt boyutlarından travmatik durumlarda yardım arasında negatif, mükemmeliyetçilik alt boyutlarından ailesel beklentiler ile özgecilik alt boyutlarından gönüllü faaliyetlere katılım, travmatik durumlarda yardım, yaşlı/hastalara yardım, eğitim süresince yardım arasında pozitif, mükemmeliyetçilik alt boyutlarından aileden eleştiri ile özgecilik alt boyutlarından maddi yardım ve yakınlık duygusundan kaynaklanan yardım arasında negatif, mükemmeliyetçilik alt boyutlarından kişisel standartlar ile gönüllü faaliyetlere katılım, maddi yardım, travmatik durumlarda yardım, yaşlı/hastalara yardım, eğitim süresince yardım ve yakınlık duygusundan kaynaklanan yardım arasında pozitif yönde anlamlı sonuçlar elde edilmiştir. Araştırmanın genel amacına binaen mükemmeliyetçilik ve özgeciliğin, psikolojik iyi oluşu orta düzeyde açıkladığı bulgulanmıştır. Demografik değişkenler açısından mükemmeliyetçilik ve özgeciliğin anlamlı sonuçlar verdiği tespit edilmiştir. Psikolojik iyi oluşta ise yaş, cinsiyet, sınıf düzeyi, akademik başarı ve gelir düzeyi değişkenlerinde anlamlı sonuçlar mevcuttur.Anahtar Kelimeler: mükemmeliyetçilik, özgecilik, psikolojik iyi oluş. The research aims to investigate the effect of perfectionism and alturism levels of the students in the faculties of education on their psychological well being. 546 women, 307 men, total 719 students attended this research. Frost Multidimensional Perfectionism Scale, Altruism Scale, Psychological Well Being Scale and Personal Informations Form are used as data collection instruments. Following methods are used to analyze collected data: Independent Samples t Test, The One-Way Analysis of Variance (ANOVA), Complementary Post-Hoc Analysis, Pearson Moment Correlation and Multiple Linear Regression Analysis. As a results of the study, there is a significant negative correlation dedected between psychological well being and perfectionism, but positive correlation dedected between psychological well being and altruism. It is dedected that there is a correlation in positive way between tendency to being in organization, parental expectations, personal standards, which are sub dimensions of perfectionism, and altruism. In addition, it is determined that there is a meaningful correlation in positive way between aid to older people and patients and aid in educational process, which are sub dimensions of altruism, and perfectionism. Considering the correlation between sub dimensions of perfectionism and altruism, it was seen that there is a correlation in positive way between organization which is sub dimension of perfectionism, and all sub dimensions of altruism, in negative way between concern over mistakes and doubts about actions, which are sub dimensions of perfectionism, and aid under traumatic situations, which is sub dimension of altruism, in positive way between parental expectations which is sub dimension of perfectionism, and participating in volunteering activities, aid under traumatic situations, aid to older people/ patients and aid in educational process, which are sub dimensions of altruism, in negative way between parental criticism, which is sub dimension of perfectionism, and financial aid and aid based on intimate feeling, which are sub dimensions of altruism, in positive way between personal standards, which is sub dimension of perfectionism, and participating in volunteering activities, financial aid, aid under traumatic situations, aid to older people/ patients, aid in educational process, aid based on intimate feeling, which are sub dimensions of altruism. Relevant to the general purpose of the study, it was found that perfectionism and altruism explained the psychological well being at a moderate level. Also correlation among age, gender, score type, grade level, members of siblings, birth order, academic achievement and income level of demographic variables with perfectionism and altruism. There ise a significant result between psychological well being and out of those variables; score type, members of siblings, birth order.Anahtar Kelimeler: perfectionism, altruism, psychological well being. 162
- Published
- 2019
37. Yetişkinlerde zenofobi, empati düzeyi ve Suriyeli çocukların Türk eğitim sistemine dahil edilmelerine ilişkin algılar
- Author
-
Zeyhan Aydin, Damla, Yıldız, Serhat Armağan, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Xenophobia ,Refugees ,Syria ,Eğitim ve Öğretim ,Turkish education system ,Education psychology ,Psikoloji ,Education system ,Education and Training ,Psychology ,Adults ,Empathy ,Children ,Empathic inclination - Abstract
Bu araştırmada yetişkinlerin zenofobi ve empati düzeyleri ile Suriyeli mülteci çocukların Türk eğitim sistemine dahil edilmesine ilişkin algılarının incelenmesi amaçlanmıştır. İlişkisel tarama modeli kullanılarak gerçekleştirilen araştırmaya 18-52 yaş aralığında, 226 kadın ve 210 erkek olmak üzere toplam 436 kişi katılmıştır. Veri toplama aracı olarak Zenofobi Ölçeği, Temel Empati Ölçeği ve Kişisel Bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Analizi, Bağımsız Grup t Testi, İkili (Binary) Regresyon Analizi, Tek Boyutlu Varyans Analizi (ANOVA), Kruskall Wallis H Testi, Mann Whitney U Testi, Post-Hoc Tukey ve Tamhane istatistiki teknikleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda zenofobi ile toplam empati ve duygusal empati alt boyut düzeyleri arasında negatif yönde anlamlı ilişki saptanmıştır. Suriyeli öğrencilerin Türk eğitim sistemine dahil edilmelerini destekleyip desteklememe durumlarını, zenofobi değişkeninin yordadığı; empatinin ise bu değişken üzerinde etkisinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre; zenofobi düzeyi ile yaş arasında negatif yönde anlamlı ilişki bulunurken; cinsiyet, eğitim durumu, medeni durum, çocuk sahibi olup olmama durumu değişkenlerine göre zenofobi düzeylerinin farklılaşmadığı görülmüştür. Göçmen kökenli olma durumu, Suriyeli mültecilerle iletişim kurma sıklığı ve Suriyeli mültecilerle karşılaşılan yerler açısından zenofobi düzeylerinin farklılaştığı görülürken; Suriyeli mülteciler ile karşılaşma sıklığının zenofobiyi farklılaştıran bir değişken olmadığı saptanmıştır. Ayrıca, yetişkinlerin çocuklarının Suriyeli öğrencilerle aynı sınıfta eğitim almasını isteyip istememe durumları ve Suriyeli öğrencilerin Türk eğitim sistemine dahil edilmesini destekleyip desteklememe durumları açısından zenofobi düzeylerinin farklılaştığı görülmüştür.Empati düzeyi ile yaş arasında anlamlı düzeyde ilişki bulunmazken; cinsiyet ve eğitim durumu açısından empati düzeylerinin farklılaştığı saptanmıştır. Medeni durum, çocuk sahibi olup olmama ve göçmen kökenli olup olmama durumlarının ise empati düzeyini farklılaştırmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Suriyeli mülteciler ile karşılaşma sıklığı açısından sadece bilişsel empati boyutunda farklılaşma saptanırken; Suriyeli mülteciler ile iletişim kurma sıklığı açısıdan empati düzeylerinin farklılaşmadığı görülmüştür. Suriyeli mülteciler ile karşılaşılan yerler, yetişkinlerin çocuklarının Suriyeli çocuklarla eğitim görmesini isteyip istememe ve Suriyeli çocukların Türk eğitim sistemine dahil edilmesini destekleyip desteklememe durumlarının empati düzeyini farklılaştırdığı sonucu elde edilmiştir. Ayrıca araştırmada yetişkinlerin Suriyeli öğrencilerin Türk eğitim sistemine dahil edilmesine ilişkin algıları, açık uçlu sorulara verdikleri cevaplar üzerinden incelenmiştir. The aim of this research is investagating adults' xenophobia and level of empathy with the perceptions regarding the inclusion of Syrian children in Turkish education system. In total, 436 people (226 females and 210 males) with 18-52 age range participated in the study that was conducted with relational screening model. Xenophobia Scale, Basic Empathy Scale and Personal Information Form were used as data collection tools. In order to analyze collected data, Pearson Moment Correlation, Independent Samples t Test, Binary Logistic Regression Analysis, One-Way Analysis of Variance (ANOVA), Kruskall Wallis, Mann Whitney-U, Post-Hoc Tukey statistical methods were used. According to research's results, there was a significant negative relations between xenophobia and total empathy and emotional empathy sub-dimension levels. When xenophobia level has significant effect on supportiveness situations of the inclusion of Syrian students in Turkish education system, empathy level has no significant effect. According to the findings from the research, the significant negative relations were founded between xenophobia level and age; but, in terms of variables that are gender, educational status, marital status and having a child or not, xenophobia levels did not change. When having immigrant origin, the frequency of communication with Syrian refugees and places encountering with Syrian refugees differentiated xenophobia level, it was found that the frequency of encounter with Syrian refugees did not differentiate xenofobia level. In addition, with regards to situations whether or not adults want their children to be educated in the same class with Syrian students and whether or not adults support the inclusion of Syrian students in Turkish education system, xenophobia levels became different. When there was no significant relationship between level of empathy and age; in terms of gender and educational status, level of empathy differed. It was found that, marital status, having a child or not and having immigrant origin did not differentiate empathy level. With regards to the frequency of encounter with Syrian refugees only cognitive empathy differed, but, in the frequency of communication with Syrian refugees, level of empathy did not change. It was obtained that, places encountering with Syrian refugees, situations whether or not adults want their children to be educated in the same class with Syrian students and whether or not adults support the inclusion of Syrian students in Turkish education system made different empathy level. In addition, the perceptions of adults about the inclusion of Syrian students in Turkish education system were examined through their answers to open-ended questions. 200
- Published
- 2019
38. Investigation of primary school 4th grade students' game preferences and perceptions regarding parental attitudes
- Author
-
Hamzaoğlu, Hatice, Köseoğlu, Serhat Armağan, İÜC, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı, Hamzaoğlu, Hatice, Yıldız, Serhat Armağan, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Play and parental attitudes ,Parents attitude ,Çocuk oyunları ,Children's games ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Ana-baba tutumu - Abstract
Bu araştırma, 4.sınıf öğrencilerinin oyun tercihleri ve anne baba tutumlarına ilişkin algılarının incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya ilkokul 4. sınıfa devam eden İstanbul örnekleminden 130 kız, 138 erkek, Mardin örnekleminden 192 kız 183 erkek olmak üzere toplam 643 öğrenci katılmıştır. Araştırmada Anne Baba Tutum Ölçeği, Oyun Formu, Oyun Anketi ve Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde Shapiro Wilk's, Bağımsız Grup t-testi, Tek Boyutlu Varyans Analizi (ANOVA), Tukey HSD Analizi, Ki-Kare Bağımsızlık Testi, Tamhane's Analizi, Mann Whitney-U, Kruskall Wallis-H ve Post-Hoc LSD Karşılaştırma Testleri istatistiki teknikleri kullanılmıştır. Mardin ve İstanbul örnekleminde oyun türlerine göre farklı tercihler olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Mardin ve İstanbul örnekleminde 4. sınıf öğrencilerinin oynadıkları oyunlar cinsiyet değişkenine göre kız ve erkek öğrencilerin oyun tercihlerinde anlamlı bir farklılık olduğu saptanmıştır. Mardin ve İstanbul örnekleminde 4. sınıf öğrencilerinin oynadıkları oyunlar yaş değişkenine göre öğrencilerin oyun tercihlerinde anlamlı bir farklılık olduğu saptanmıştır. Mardin ve İstanbul örnekleminde anne baba tutumlarına bakıldığında annelerin ve babaların demokratik olma oranları açısından anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Genel anlamda bakıldığında ise annelerin ağırlıklı olarak demokratik, babaların ise otoriter oldukları sonucuna ulaşılmıştır. Mardin örnekleminde 4.sınıf öğrencilerinin anne baba tutumları cinsiyet değişkenine göre incelendiğinde, erkek öğrencilerde baba tutumu demokratik olma boyutu daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Mardin ve İstanbul örnekleminde 4.sınıf öğrencilerinin oyun tercihleri, demokratik ve otoriter anne baba tutumuna göre farklılaştığı sonucuna ulaşılmıştır. This study was done with the aim of the analyzing fourth grade students' play preferences and perceptions about parental attitudes. In Istanbul sample 130 female and 138 male, in Mardin sample 192 female and 183 male, in total 643 students who are studying fourth grade participated the study. Parental Attitude Scale, Game Form, Game Questionnaire and Personal Information Form were used in the research. In the analyzing the gathered data, Shapiro Wilk's, independent samples t-test, One-Dimensional Variance Analysis (ANOVA), TukeyHSD Analysis, Chi-Square Independence Test, Tamhane's Analysis, Mann Whitney-U, Kruskall Wallis-H and Post-Hoc LSD Comparison Tests statistical techniques were used. In Mardin and Istanbul samples, the conclusions that there are different choices according to game types were reached. In Mardin and Istanbul samples according to gender variable, a meaningful difference between female and male fourth grade students' play preferences was determined. In Mardin and Istanbul samples according to age variable, a meaningful difference between fourth grade students' play preferences was determined. When the parental attitudes of Mardin and Istanbul samples were examined, any significant difference was not found in terms of mothers' and fathers' democratic attitudes rates. In general terms, the result that mothers were mainly democratic and fathers were authoritarian was gained. When the parental attitudes of the fourth grade students inMardin sample were examined according to the gender variable, the conclusion that democratic dimension of father attitude was higher in male students was attained. In the Mardin and Istanbul samples, the result that play preferences of fourth grade students vary according to democratic and authoritarian parental attitudes was obtained. Keywords: Play and parental attitudes. 347
- Published
- 2019
39. The effect of psychodrama on emotional expression and spontaneity of university students suffering emotional deficiency
- Author
-
Şener, Özlem, Yıldız, Serhat Armağan, İÜC, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı, Şener, Özlem, and Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalı
- Subjects
Alexithymia ,Üniversite öğrencileri ,Pyschodrama ,Spontanlık ,Spontaneity ,Psikodrama ,Emotional Expression ,Eğitim ve Öğretim ,Kendiliğindenlik ,Duygu İfade Etme ,Scales ,Psychodrama ,Aleksitimi ,Duyguları ifade etme ,University students ,Psikoloji ,Ölçekler ,Spontanlık Değerlendirme Ölçeği ,Education and Training ,Psychology ,Emational expression ,Spontaneity Assessment Inventory - Abstract
Bu araştırma aleksitimik belirtiler gösteren üniversite öğrencileri ile yapılan psikodrama grup psikterapisinin bu belirtileri azaltmada ve duyguları tanıma, ifade etme ve spontanlık düzeyini artırmadaki etkisinin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu amaç doğrultusunda araştırmanın çalışma grubu 2017-2018 yılı döneminde İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi'nde öğrenim gören öğrencilerden oluşmuştur. Araştırma grubu olarak, birinci sınıfta okuyan 10 Deney 10 Kontrol grubu olmak üzere 20 öğrenci seçilmiştir.Araştırmanın gerçekleştirilebilmesi için öğrencilere Güleç ve arkadaşları (2009) tarafından Türkçe'ye uyarlanmış Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ), Kuzucu (2011) tarafından Türkçe'ye uyarlanmış Duyguları İfade Etme Ölçeği (DİEÖ) ve Kipper ve Shemer'in (2007) revize ettiği Spontanlık Değerlendirme Ölçeği (SDÖ) kullanılmıştır. SDÖ Türkçe uyarlaması yapılmamış bir ölçek olduğu için araştırma kapsamında ölçeğin Türkçe uyarlaması ve geçerlik güvenirlik çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Deney ve Kontrol grupları için İstanbul Üniversitesi Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesi birinci sınıfta okuyan 290 öğrenciye TAÖ, DİEÖ ve SDÖ uygulanmıştır. Aleksitimik düzeyi yüksek olan öğrenciler belirlenerek Deney ve Kontrol grupları oluşturulmuştur. Deney grubundaki öğrenciler ile 10 hafta boyunca psikodrama oturumları yapılmış, Kontrol grubuna ise herhangi bir destek verilmemiştir. Veriler SPSS WINDOWS 21.0 programıyla analiz edilmiştir. Anlamlılık düzeyi 0.05 olarak belirlenen araştırmanın modeli ön test son test kontrol gruplu deneysel desendir.Yapılan araştırma sonucunda aleksitimi belirtileri gösteren öğrencilerin aleksitimi düzeylerinin düşmesinde psikodramanın etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Aynı zamanda psikodrama, öğrencilerin duygularını ifade etme becerileri ve spontanlık düzeylerini artırmada etkili olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Aleksitimi, Psikodrama, Spontanlık, Duygu İfade Etme, Spontanlık Değerlendirme Ölçeği This study is carried out to analyze the effects of psychodrama with psychodrama exercises and group therapy to decrease alexithymic symptoms and increase the level of emotional recognition, expression and spontaneity of university students who suffer from alexithymia. The study group is formed from university students in İstanbul University Hasan Ali Yücel Faculty of Education in 2017-2018 academic year. 20 freshmen are selected and equally divided into experimental and control groups.To conduct the necessary research, Toronto Alexithymia Scale (TAS) (adapted to Turkish by Güleç et al. (2009), Emotional Expression Questionnaire (EEQ) (adapted to Turkish by Kuzucu (2011) and Revised Spontaneity Assessment Inventory (SAI-R) (developed by Kipper and Hundal (2005), revised by Shemer (2007) were used. SAI-R was not adapted to Turkish. Therefore, within this study, the adaptation to Turkish and validity-reliability checks of the scale are also performed. To construct the experimental and control groups TAS, EEQ and SAI-R are applied to 290 freshman students at Hasan Ali Yücel Faculty of Education. The subjects whose alexithymic levels are detected as high are selected into these groups, also considering the gender balance. The students in experimental group are given psychodrama sessions for 10 weeks. The control group did not get any such support. The analysis of the data collected is done with SPSS Windows 21.0 software package. The level of significance is 0.5. Control group pretest posttest experimental design is used. The experimental results show that psychodrama group therapy is effective in decreasing the alexityhmia levels of the university students who suffer from it. It also has increased the emotional expression and spontaneity levels. The results are compared to the related research in alexithymia, emotional expression and spontaneity. Keywords: Alexithymia, Pyschodrama, Spontaneity, Emotional Expression, Spontaneity Assessment Inventory 167
- Published
- 2018
40. Futbolda çocuk koruma uygulamalarına yönelik nitel bir araştırma
- Author
-
Otyakmaz, Mehmet Burak, Yıldız, Serhat Armağan, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Spor ,Psikoloji ,Child protection ,Eğitim ve Öğretim ,Football ,Education and Training ,Psychology ,Sport psychology ,Sports ,Child abuse - Abstract
Son zamanlarda spor kulüplerinde çocuk istismarı vakalarının giderek artış gösterdiği bilimsel araştırmalarda ve basında sıkça yer almaktadır. Sporda çocuk istismarının varlığı ve bunu önlemek adına yapılması gerekenlerle ilgili tartışmalar, çocuk koruma uygulamalarının geliştirilmesine ihtiyaç duyulduğunu göstermiştir. Spor psikolojisi alanında çalışan uzmanların, genç sporcularla geniş bir kapsamda çalışmalar yapabilecekleri bilinmektedir. Bu kapsamın, sporcularda çocuk koruma uygulamalarını da içerdiği görülmektedir. Literatür incelendiğinde, sporda çocuk istismarı ve çocuk koruma konusunda gerçekleştirilen araştırma sayısının yetersizliği dikkat çekmektedir ve futbol özelinde gerçekleştirilen araştırmaların sayısı ise neredeyse yok denilecek kadar azdır. Bu araştırma, akademik çevrelerin sporda çocuk istismarı ve çocuk koruma araştırmalarına yönelmesine katkı sağlayacaktır. Futbolda çocuk korumaya yönelik kulüplerin uygulamalarını ortaya çıkarmak adına yapılan bu çalışmada, nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırma verileri, 2014-2018 yılları arasında toplanmıştır. Araştırma kapsamında, futbol kulüplerinde psikolojik destek hizmeti sağlayan uzmanlardan ve altyapı direktörlerinden oluşan 13 katılımcıyla yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Veri toplama aracı olarak, kulüplerin çocuk koruma uygulamalarına yönelik altı sorudan oluşan görüşme formu kullanılmıştır. Bu forma ek olarak katılımcıların demografik bilgilerine yönelik kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde, `içerik analizi` yönteminden yararlanılmıştır. Bu araştırmanın sonucunda; kulüplerin çocuk koruma politikalarının uygun olmadığı, sistemli planlarının bulunmadığı, kulüp beklentilerinin açıklandığı, ailelerle işbirliği yapıldığı, problemlerin çözümünde uzman yardımı alındığı, belirli işe alım prosedürlerinin bulunduğu ancak adli sicilin incelenmediği, çocukların ulaşım imkanlarının sağlandığı, ailelerin kulübe katılımının teşvik edildiği, istismar farkındalığı çalışmalarında eksikliklerinin bulunduğu, medya ve sosyal medya kullanımı uygulamalarında ailelerin ve çocukların rızasına başvurdukları, etik standartların ve davranış kodlarının düşük nitelikte bulunduğu, düzenlenen eğitimlerinin kapsamının, oryantasyon çalışmaları hariç, yeterli olduğu kulüplerin, psikolojik destek uygulamalarına yer verdiği ve çocukların akademik başarılarını da önemsediği ve önlemler aldığı ortaya çıkarılmıştır. Sonuç olarak; futbolda çocukların korunması için uluslararası standartlarda politikalar geliştirilmeli, bilimsel araştırmalar yapılmalı ve bu çalışmaları destekleyecek ulusal düzeyde sporda çocuk koruma birimi kurulmalıdır. Sporda çocuk koruma planlarının ve programlarının oluşturulması ve uygulanması tüm futbol kulüplerinde zorunluluk haline getirilmeli, gönüllü ve çalışan işe alım prosedürleri standartlara ulaştırmalıdır. Kulüpler, etik standartlarının ve davranış kodlarının niteliğini artırmaya yönelik kurumsal çalışmalar yapmalı, yapılanmalarında bulunan tüm katılımcılara, çocukların psikososyal gelişimlerine olumlu katkı sağlayacak ve onları istismar durumlarından koruyacak nitelikli eğitim planlamaları yapmalıdır. Ek olarak, kulüpler, psikolojik destek hizmeti sağlayan birimleri oluşturmalıdır. Anahtar Sözcükler: Spor, Spor Psikolojisi, Futbol, Sporda Çocuk Koruma, Sporda Çocuk İstismarı Increasing numbers of child abuse cases in sports clubs frequently appear in the press and scientific researches lately. Presence of child abuse in sports and discussions about what has to be done to prevent this create the need of developing child protection practices. It is known that experts in the field of psychology could do studies with young athletes to a great extent. It is seen that these studies include child protection practices on athletes. When literature is analyzed, limited number of researches on child protection and child abuse in sports draw attention and specifically number of researches on football is only a few. This research will be a contribute for academic environment to researches on child abuse in sports and child protection. This research has been conducted with the aim of finding out the practices that sports clubs do to protect children from abuse using qualitative research method. Research data has been gathered between 2014 and 2018 years. For this research, semi-structured interviews have been carried out with 13 people including groundwork coaches and experts providing psychological supporting service in football clubs. An interview form consisting of six questions about child protection practices of football clubs is used as the tool of data collection. In addition this form, a personal information form for demographic information of participant is used. The data collected by the forms has been analyzed using `Content Analysis Method`. This study has proved that child protection policies of sports clubs are not convenient, sports clubs do not have systematical planning. Expectations of clubs have been explained. They have cooperated with families. Experts have participated in solving problems. There are some procedures for recruitment but criminal records aren't investigated. Students are provided with transport facilities. Families are encouraged to join clubs. There are deficiencies in abuse awareness works. While using media and social media, sports clubs have asked for children's and parents' consent, ethical values and codes of conduct are at low quality. Content of tranings are efficient except orientations. Clubs allow psychological support programs and care for and take precautions for children's academic achievements. Consequently, internationally standardized policies should be developed, scientific researches should be conducted and to support these works a child protection unit at the national level should be founded to protect children in football, preparing and applying child protection plans and programs should be mandatory for all sports clubs. Recruiting procedures for employees and volunteers should be standardized. Sports clubs should carry out instutional works to increase the quality of ethical values and codes of conduct. Sports clubs should plan trainings for all the participants in their instutional structuring that will contribute childrens' psychosocial developments and protect them from abuse cases. Key Words: Sports, Sports Psychology, Football, Child Protection in Sports, Child Abuse in Sports 123
- Published
- 2018
41. Beş-yedi yaş düzeyinde çocuğu bulunan annelerin çocuk yetiştirme tutumları ile eğitim ihtiyaçlarının incelenmesi
- Author
-
Yörür Mahamoud, Fatma, Yıldız, Serhat Armağan, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Parents attitude ,Primary schools ,Primary school students ,Attitudes ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Mothers ,Training needs ,Child rearing - Abstract
ÖZET Bu araştırmada beş-yedi yaş düzeyinde çocuk sahibi olan annelerin çocuk yetiştirme tutumlarına dair yaşantıları (duygu, düşünce ve davranışları), tutumlarını etkileyen faktörler ile çocuk gelişimi ve eğitimi alanındaki eğitim ihtiyaçlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu 2016-2017 eğitim öğretim yılında 1. sınıfa devam eden beş-yedi yaş düzeyinde çocuk sahibi olan, İstanbul'da yaşayan ve araştırmaya katılmaya gönüllü olan dokuz anneden oluşturulmuştur. Araştırma nitel araştırma türünde olup veriler odak grup görüşmeleri ve yarı yapılandırılmış görüşme rehberi yoluyla elde edilmiştir. Odak grup görüşmeleri haftada iki defa olmak üzere yedi oturum olacak şekilde tamamlanmış ve görüşmeler kayıt altına alınmıştır. Verilerin çözümlenmesi sürecinde kayıt altına alınan görüşmeler harfiyen yazıya dökülmüş, içerik analizi ve betimsel analiz yöntemleri kullanılmıştır.Araştırmada elde edilen bulgular disiplin anlayışı, iletişim, beklentiler ve başarı, destekleme ve koruma, izinler ve sınırlar, eğitim ihtiyaçları ve anne olmak şeklinde yedi kategori düzeyinde sunulmuştur. Araştırma sonucunda annelerin çocuklarını yetiştirirken sıklıkla olumsuz ebeveyn tutumları sergiledikleri; baskıcı, aşırı koruyucu ve tutarsız tutumlarla disiplin sağlamaya çalıştıkları ve çocuklarına istendik davranışlar kazandırmakta zorlandıkları tespit edilmiştir. Annelerin çocuklarına karşı sergiledikleri bu yaklaşımların kendi kişilik özelliklerinden, duygu durumlarından, ebeveynliğe dair inançlarından ve yaşantılarından, çocuklarına dair beklentilerinden, yeni öğrenmelerinden ve kendi ebeveynlerinin sergiledikleri tutumlardan etkilenebildiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca çocukların kişilik özellikleri, gelişim dönemi özellikleri, doğum sırası ve cinsiyeti gibi faktörlerin de etkili olabildiği gözlemlenmiştir. Toplumun kültürel özellikleri, değer ve inanç sistemi de annelerin tutumlarını şekillendirebilmiştir. Annelerin olumlu disiplin yöntemleri, cinsel gelişim ve eğitim, çocukların gelişim dönemi özellikleri, güvenli internet kullanımı, ölüm ve dini kavramlarla ilgili soruların sağlıklı cevaplanması konularında bilgiye ihtiyaçları olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca annelerin çocuklarıyla ve eşleriyle sağlıklı iletişim kurmakta güçlük çektikleri, ebeveynler olarak sorumlulukları eşit paylaşmakta zorlandıkları ve okul çağı çocuğuna nasıl destek olabilecekleri konusunda yardıma ihtiyaç duydukları tespit edilmiştir. Annelerin çocuk gelişimi ve eğitimi konusunda edindikleri bilgileri günlük yaşama transfer etmekte zorlandıkları dolayısıyla aile eğitimleri açısından sadece bilgi değil beceriler kazanmaya da ihtiyaç duydukları sonucuna ulaşılmıştır. ABSTRACT In this research, it was aimed to investigate the experiences (feelings, thoughts and behaviors) about the parenting attitudes of mothers who own children between the ages of five and seven, the factors affecting their attitudes and their training needs in child development and education. Participants were consisted of nine mothers who own at least a child between the ages of five and seven attending the 1st. grade during the 2016-2017 academic year, who live in İstanbul and were volunteer to participate. This study has been obtained by the qualitative research method and the data was gathered through focus group interviews and semi-structured interview guide. Focus group interviews were completed in seven sessions, twice a week, and interviews were recorded. In the process of analyzing the data, the interview records were transcribed and they were analyzed by content and descriptive analysis techniques. Findings obtained in the research were presented at seven categories; discipline understanding, communication, expectations and success, support and protection, permitions and limits, educational needs and motherhood. The results demonstrated that, mothers frequently exhibited negative parental attitudes while raising their children. Mothers who disciplined their children with authoritarian, overprotective and inconsistent attitudes found it difficult to make their children possess the terminal behaviours. Mother's parenting attitudes has been shown to be influenced by their own personality traits, emotional states, parental beliefs and experiences, new learnings, expectations from their children and attitudes of their own parents. In addition, it has been observed that factors such as children's personality traits, developmental period, birth order and gender can be effective. The cultural characteristics, value and belief system of society can also shape the attitudes of mothers. It has been determined that mothers need information in the areas of positive discipline methods, sexual development and education of children, child development, safe internet use, and how to answer the questions of children related to death and religious concepts. It has also been found that mothers have difficulties in communicating properly with their children and spouses, they are unable to share their responsibilities equally as parents and need help in supporting their school-aged children. Furthermore it has also become clear that, mothers are not able to transfer the information they receive about child development and education into everyday life. That is why, they need not only knowledge but also skills in terms of family education. 141
- Published
- 2018
42. Effects of social problem solving programme on adolescents in need of protection and persons in charge of child homes
- Author
-
Erçevik, Ayşegül, Yıldız, Serhat Armağan, İÜC, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı, Erçevik, Ayşegül, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Problem solving ,Eğitim ve Öğretim ,Children who are in need protection ,Çocuk evleri ,Sosyal Hizmetler ,Problem çözme ,Problem çözme becerisi ,Problem solving ability ,Adolescents ,Children's homes ,Çocukların korunması ,Social Services ,Ergenler ,Psikoloji ,Sosyal sorunlar ,Child protection ,Korunmaya muhtaç çocuklar ,Education and Training ,Psychology ,Social problems - Abstract
Bu araştırmanın amacı korunma ihtiyacı olan ergenlerin ve çocuk evi sorumlularının sosyal problem çözme düzeylerini geliştirmek amacıyla hazırlanan programların etkililiğini sınamaktır. Amasya Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'ne bağlı kurumlarda kalan korunma ihtiyacı olan ergenler ve çocuk evi sorumluları bu araştırmanın evrenini oluşturmaktadır. Araştırmada verileri elde etmek amacıyla ön test ve son test uygulamalarında ölçüm aracı olarak Kişilerarası Problem Çözme Envanteri kullanılmıştır. Korunma ihtiyacı olan ergenler çalışma grubu 6'sı deney ve 6'sı kontrol olmak üzere 12 katılımcıdan oluşmuştur. Korunma ihtiyacı olan ergenler için hazırlanan Sosyal Problem Çözme Programı haftada bir gün 90 dakika olmak üzere 10 oturumda gerçekleştirilmiştir. Çocuk evi sorumlusu çalışma grubu ise 7'sı deney ve 7'si kontrol olmak üzere toplam 14 katılımcıdan oluşmuştur. Çocuk evi sorumluları için hazırlanan Sosyal Problem Çözme Programı haftada bir gün 120 dakika olmak üzere 10 oturumda gerçekleştirilmiştir. Verilerin çözümlenmesinde Non-Parametrik Mann Whitney-U ve Wilcoxon İşaretli Sıralar testi kullanılmıştır. Uygulanan Sosyal Problem Çözme Programı'nın korunma ihtiyacı olan ergenlerden oluşan Deney1 grubunun sosyal problem çözme becerilerine etkilerini tespit etmek üzere yapılan analizde, Deney1 grubunun probleme olumsuz yaklaşımlarının uygulama sonrasında anlamlı derecede azaldığı, yapıcı problem çözme ve ısrarcı-sebatkar yaklaşım puanlarının ise anlamlı derecede arttığı bulunmuştur. Bununla birlikte kendine güvensizlik ve sorumluluk almama boyutlarında herhangi bir etkiye rastlanmamıştır. Uygulanan Sosyal Problem Çözme Programı'nın çocuk evi sorumlularından oluşan Deney2 grubunun sosyal problem çözme becerilerine etkilerini tespit etmek üzere yapılan incelemede, Deney2 grubunun probleme olumsuz yaklaşımı ve kendine güvensizlik düzeylerinin uygulama sonrasında anlamlı derecede azaldığı, yapıcı problem çözme ve ısrarcı-sebatkar yaklaşım puanlarının ise anlamlı derecede arttığı görülmüştür. Bununla birlikte sorumluluk almama boyutunda herhangi bir etkiye rastlanmamıştır. Korunma ihtiyacı olan ergenler için hazırlanan Sosyal Problem Çözme Programı'nın sosyal problem çözme becerilerinin geliştirilmesinde etkili olduğu ve bu etkinin özellikle sosyal problem çözmenin probleme yönelim boyutları açısından gerçekleştiği görülmüştür. Çocuk evi sorumluları için hazırlanan Sosyal Problem Çözme Programı'nın, sosyal problem çözme becerisini geliştirmede etkili bulunmuş, bu etkinin özellikle probleme olumlu yönelim boyutunda gerçekleştiği tespit edilmiştir. The aim of this research is to test the effectiveness of programs designed to improve the level of social problem solving in adolescents in need of protection and persons in charge of child homes. The universe of this research is institutions affilitiated to Amasya Family and Social Policies Provincial Directorate which adolescents in need of protection stay in and persons in charge of child homes. In order to obtain the data in the research, The Interpersonel Problem Solving Inventory was used as the measurement tool in the pre-test and post-test applications. The Sample of the adolescents in need of protection were composed of 12 participants 6 of whom are experiment and 6 of whom are control group. The developed Social Problem Solving Programme for adolescents was applied in 10 sessions, 90 minutes a day per week. The sample of persons in charge of child homes were consisted of 7 for the experiment and 7 for control, totaling 14 participants. The developed Social Problem Solving Programme for persons in charge of child homes applied in 10 sessions, 120 minutes a day per week. Non Parametric Mann Whitney U and Wilcoxon Sign-Rank Test were used for the analysis of data. In the analysis to identify the effects of the applied Social Problem Solving Programme for adolescents, it was found that Experiment1 group's, which was composed of adolescents in need of protection, negative attitudes of problem decreased significantly, constructive problem solving and insistent-persistent approach scores increased significantly after the application. Nevertheless, there was no effect on self-insecurity and non-responsibility dimensions. In the analysis to identify the effects of the applied Social Problem Solving Programme for persons in charge of child homes, it was found that Experiment2 group's, which was composed of persons in charge of child homes, levels of negative problem orientation and self-insecurity decreased significantly, constructive problem solving and insistent-persistent approach scores increased significantly after the application. Moreover, there was no effect on non-responsibilty dimensions. Social Problem Solving Programme for adolescents in need of protection was found effective in order to develop social problem solving skills and that effect has been realized especially on problem orientation dimensions of social problem solving. Social Problem Solving Program for persons in charge of child homes was found effective in order to develop social problem solving skills, that effect has been realized especially on positive problem orientation dimension of social problem solving. 213
- Published
- 2018
43. Etkili düşünme eğitimi programının dokuzuncu sınıf öğrencilerinin yaratıcı düşünme ve problem çözme becerilerine etkisinin incelenmesi
- Author
-
Sarmaşik Kaya, Güzin, Yıldız, Serhat Armağan, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Psycho-educational program ,Eğitim ve Öğretim ,Creative thinking ,Education and Training ,Problem solving ability ,Thinking education ,High schools students - Abstract
Bu araştırma, dokuzuncu sınıf lise öğrencilerine yönelik `Etkili Düşünme Eğitimi` adlı bir psiko-eğitim programı hazırlamak ve bu programın öğrencilerin yaratıcı düşünme ve problem çözme becerilerine etkisini test etmek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu araştırma ile lise öğrencilerine gelecekleri ile ilgili kritik kararlar alacakları bu geçiş dönemini daha sağlıklı geçirebilmeleri için gerekli olan yaratıcı düşünme ve problem çözme becerilerinin kazandırılması amaçlanmaktadır.Bu genel amaç doğrultusunda 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir devlet okulunun 9. sınıfında eğitimine devam etmekte olan 12 deney, 12 kontrol gurubuna atanan 24 öğrenci ile çalışılmıştır. Araştırmada; araştırmacı tarafından geliştirilen Etkili Düşünme Eğitimi Programı'nın etkinliğini sınamak amacıyla Aksoy(2004) tarafından Türkçe'ye uyarlanan `Yaratıcı Düşünme Becerisi Envanteri` ve Şahin, Şahin ve Heppner (1993) tarafından Türkçe'ye uyarlanan `Problem Çözme Becerileri Envanteri` kullanılmıştır. Deney gurubundaki öğrencilere yaratıcı düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmek amaçlı 10 haftalık bir psiko-eğitim programı uygulanmış bu süre içerisinde Kontrol grubu herhangi bir eğitim almamıştır. Deney grubundaki öğrencilere program sonrasında araştırmacı tarafından geliştirilen programı değerlendirme formu da uygulanmıştır. Veri analizi SPSS-WINDOWS 21.0 paket programıyla yapılmıştır. Grupiçi ve gruplararası farklılıklar Mann Whitney U ve Wilcoxon testleriyle analiz edilmiştir. Anlamlılık düzeyi 0,05'tir. Araştırmanın modeli öntest sontest kontrol gruplu deneysel desendir. Yapılan araştırmanın sonuçları değerlendirildiğinde Etkili Düşünme Eğitimi Programı'nın öğrencilerin yaratıcı düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirdiği tespit edilmiştir.Bulgular yaratıcı düşünme ve problem çözme bağlamında geçmiş araştırmaların ışığında tartışılmıştır. This research is held for the purpose of preparing a psycho-educational program for the ninth grade lycee students, named `Effective Thinking Training` and testing the effectiveness of this program in regard to creative thinking and problem-solving abilities. With this research it was aimed to equip high school students with creative thinking and problem solving abilities which they will need in this transition period that they are going to make critical decision about their lives. In line with this main aim, the sample is composed of 24 student(12 experimental, 12 control) who were studying at the 9th grade in an public school in the 2016-2017 academic year in İstanbul. In this study, `How Creative You Are?` inventory which was adapted to Turkish by Aksoy(2004) and Problem Solving Inventory which was adapted to Turkish by Şahin, Şahin and Heppner (1993) were used to test the effectiveness of `Effective Thinking Training` program. In this research a 10 week long psycho-educational program was performed to experimental group and during this time control group didnot take any of them. The experimental group also took `Evaluation Form` in which they evaluate the program that is prepared by the experimenter. SPSS for WINDOWS 21.0 was used for data analyses. The group differences were tested by Mann Whitney U and Wilcoxon Signed-Ranks Test. The level of meaningfulness is 0,05.This research is a kind of pretest posttest control group design. Finally, when the posttest scores of the students who participated to Effective Thinking Program was taken into account, it was found that intervention program was effective on enhancing students' creative thinking and problem solving abilities. The results were discussed in the light of previous research and in the context of creative thinking and problem solving skills. 148
- Published
- 2018
44. Ortaokul öğrencilerinde siber zorbalık ile saldırganlık ilişkisinin incelenmesi
- Author
-
Yelci, Hacer, Yıldız, Serhat Armağan, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Psikoloji ,Aggressiveness ,Secondary school students ,Psychology ,Cyberbullying ,Unjust treatment - Abstract
Bu araştırmada ortaokul öğrencilerinde siber zorbalık düzeyi ile saldırganlık düzeyleri arasındaki ilişkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya 497 kız, 307 erkek olmak üzere toplam 804 öğrenci katılmıştır. Veri toplama aracı olarak Siber Zorbalık Ölçeği, Siber Mağduriyet Ölçeği, Saldırganlık Ölçeği ve Kişisel Bilgi Formu kullanılmıştır. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde Pearson Momentler Çarpımı Korelasyonu, Bağımsız Grup t Testi, Tek Boyutlu Varyans Analizi (ANOVA), Mann Whitney-U, Kruskall Wallis, Post-Hoc LSD ve Tamhane Testleri ve Basit Regresyon Analizi istatistiki teknikleri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda siber zorbalık ile saldırganlık düzeyi arasında anlamlı düzeyde ilişki olduğu görülmüştür. Saldırganlığın alt boyutları olan fiziksel saldırganlık, sözel saldırganlık, öfke, düşmanlık, dolaylı saldırganlık ile siber zorbalık arasında da anlamlı düzeyde ilişki saptanmıştır.Araştırmadan elde edilen bir diğer sonuçta ise saldırganlık düzeyinin siber zorbalığı yordadığı görülmüştür. Araştırmada saldırganlığın alt boyutlarının da siber zorbalığı yordamasına bakılmış ve saldırganlık alt boyutları olan fiziksel saldırganlık, dolaylı saldırganlık, sözel saldırganlık ve öfkenin de siber zorbalığı yordadığı, düşmanlık alt boyutunun siber zorbalığı yordamada istatistiksel açıdan anlamlı bir katkısı olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.Erkeklerin kızlara oranla daha fazla siber zorbalık ile saldırganlık düzeyine sahip olduğu, daha fazla siber mağduriyete uğradığı saptanmıştır. Sınıf düzeyi arttıkça öğrencilerin siber zorbalık ve siber mağduriyet düzeyleri, saldırganlık düzeyleri ve saldırganlık alt boyutlarından sözel saldırganlık, fiziksel saldırganlık, dolaylı saldırganlık, öfke ve düşmanlık düzeyleri artmaktadır. Öğrencilerin akademik başarıları arttıkça siber zorbalık ve siber mağduriyet, saldırganlık ve alt boyut düzeylerinin azaldığı saptanmıştır. Ailelerin sosyoekonomik durumlarının, öğrencilerin siber mağduriyet düzeylerinde anlamlı fark oluşturduğu görülmüştür. Ailesinin sosyoekonomik durumu düşük olan öğrencilerin siber mağduriyet düzeyinin ailesinin sosyoekonomik durumu yüksek olan öğrencilerin siber mağduriyet düzeyinden yüksek olduğu sonucu elde edilmiştir. Siber zorbalıkta ise anlamlı fark bulunmamıştır.Aile içinde saldırgan davranışların gözlemlenmesi ve çocuğa uygulanmasında saldırganlık ve alt boyut düzeyleri incelenmiştir. Saldırgan davranışların varlığı ve yokluğu anlamlı farkı ortaya çıkarırken, bu davranışların aileden gözlemlenme ve uygulanma düzeyinin anlamlı fark oluşturmadığı sonucu elde edilmiştir.Anahtar Kelimeler: siber zorbalık, siber mağduriyet, saldırganlık. The research aims to investigate relationship between cyber-bullying and aggression in middle school students. 497 girl, 307 boy, total 804 students attended this research. Cyberbullying Scale, Cyber Victimization Scale, Aggression Inventory and Personal Informations Form are used as data collection instruments. Following methods are used to analyze collected data: Pearson Moment Correlation, Independent Samples t Test, The One-Way Analysis of Variance (ANOVA), Mann Whitney-U, Kruskall Wallis, Post-Hoc LSD and Tamhane Tests and Basic Regression Analysis statistics.The investigation results shows that, there is significant relation between cyber-bullying and aggression tendency. Also significant relation detected between cyber-bullying and aggression's sub dimension: physical aggression, verbal aggression, anger, hostility and indirect aggression.Another result of the investigation is aggression level has significant effect on cyber-bullying. Also correlation between aggression's sub dimensions and cyber-bullying investigated, significant relation detected between cyber-bullying and physical aggression, verbal aggression, anger, indirect aggression. But hostility sub dimension doesn't have significant effect on cyber-bullying in a statistical manner.The research results shows boys are more inclined to cyber-bullying, suffered more cyber-bullying and boys are more inclined to aggression than girls. Cyber-bullying and suffering from cyber-bully and aggression tendency increases when grade level increases. Also all subdminesions of aggression increases when grade level increase. When academical success rises, cyber-bullying level and cyber victimization situations and sub dimensions of the aggression decreases.One of the results of the research is family socioeconomic circumstances significantly effects cyber-bullying. The students from low level socioeconomic circumstances family suffer more cyber-bullying than students from high level socioeconomic circumstances family. There is no significant difference on cyber-bullying.Aggressive behaviors in the family and aggression to children in family have been investigated for agression and sub dimensions of aggression. Existence of aggressive behaviors in family makes significant difference on aggression of students. If there is aggression in family this aggression level doesn't make significant difference.Key Words: cyber bullying, cyber victimization, aggression. 237
- Published
- 2018
45. Tek ebeveynli çocukların yaşam deneyimleri
- Author
-
Yildiz, Yelda, Yıldız, Serhat Armağan, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Eğitim ve Öğretim ,Life process ,Single-parent family ,Divorced families ,Education psychology ,Death ,Psikoloji ,Life ,Divorce ,Education and Training ,Psychology ,Parental loss ,Children ,Life values - Abstract
Araştırmanın amacı, tek ebeveynli çocukların aile yaşantılarına ilişkin duygu, düşünce, deneyimlerini ve yaşantılarına etkilerini çocukların anlatılarında yarattıkları anlamlar aracılığıyla ortaya çıkarmaktır. Tek ebeveynli çocukların tek ebeveynliği nasıl yaşadıkları ve anlamlandırdıkları, yaşadıkları deneyimler ve düşünceler çerçevesinde incelendiğinden yöntemsel olarak fenomenolojik bakış açısı tercih edilmiştir. Ölçüt örnekleme yöntemiyle oluşturulan çalışma grubunda 11 boşanma sonucu tek ebeveynli çocuk ve 10 ölüm sonucu tek ebeveynli çocuk yer almıştır. Araştırmanın amacı kapsamında katılımcılarla yarı yapılandırılmış görüşme yapılmıştır. Sonuç olarak, boşanma sonucu tek ebeveynli katılımcılardan en olumlu yaşam deneyimlerine sahip olanların, her iki ebeveyniyle olumlu bir ilişkisi olan, boşanma sonrası yaşam standartlarında önemli bir değişiklik yaşamayan ve ihtiyaçlarına karşılık bulanlar olduğu; ölüm sonucu tek ebeveynli çocuklarda ise en olumlu yaşam deneyimlerine sahip olanların yas sürecini sağlıklı yaşayan, hayatta kalan ebeveyni bakım ve ihtiyaçları karşılama noktasında başarılı olan, yaşam standartlarında önemli değişiklik yaşamayan, aile içi ve sosyal destek görenler olduğu görülmüştür. Aim of the reseach is to find out single-parent children's feelings, ideas, experiences and other effects about their life. Phenomenological perspective was choosen because of the single parenting of single-parent children was examined in the context of experiences and thoughts that they experienced and understood. There are 11 single-parent children result of divorce and 10 result of death, in the study of group formed by the criterion sampling method. Semi-structured interviews were held with the participants within the scope of the research purpose. As a result, it was seen that those who has the most favorable life experiences from divorced single-parented participants are the ones who has positive relations with both parents, who doesn't have a significant change in the standard of living after divorce, and the ones who finds respond for their needs. And those who has positive life experiences in single-parented participants result of death are the ones who overcomes mourning period in a healthy way, whose needs were responded successfully by their parents and the ones who has family and social support. 149
- Published
- 2017
46. Lise öğrencilerinin duygusal özerklik ve sosyal destek düzeyleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
- Author
-
Erçevik, Ayşegül, Yıldız, Serhat Armağan, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Social support ,Psikoloji ,Perceived social support ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Psychology ,Emotional autonomy ,High schools students ,Education psychology - Abstract
Araştırma, lise öğrencilerinin duygusal özerklik ve sosyal destek düzeyleri ve bunların alt boyutları arasındaki ilişkiyi değerlendirmek amacıyla yapılmıştır. Duygusal özerklik ve algılanan sosyal destek, demografik değişkenlerin yanında öğrencinin devamsızlık, not ortalaması, sınıf tekrarı yapma ve disiplin cezası alması açısından incelenmiştir. Ek olarak öğrencilerin aile, arkadaş ve öğretmenleri ile ilişkilerini değerlendirmelerine dair açık uçlu sorulara verilen yanıtlar kategorize edilerek değerlendirilmiştir. Araştırmanın örneklemi, İstanbul'un 3 farklı ilçesinden seçilen anadolu ve meslek liselerinin 9., 10., 11. ve 12. sınıflarında öğrenim gören 549 öğrenciden oluşmaktadır. Uygulamada Steinberg ve Silverberg (1986) tarafından geliştirilen Duygusal Özerklik Ölçeği ve Yıldırım (1997) tarafından geliştirilen ve Yıldırım (2004) tarafından revize edilen Algılanan Sosyal Destek Ölçeği kullanılmıştır. Ek olarak araştırmacı tarafından geliştirilmiş ve demografik değişkenlere, devamsızlığa, not ortalamasına, sınıf tekrarı yapmaya ve disiplin cezası almaya ilişkin soruların yanında öğrencilerin aile, arkadaş ve öğretmenleri ile ilişkilerini değerlendirmelerine dair açık uçlu soruları içeren `Kişisel Bilgi Formu` kullanılmıştır. Verilerin çözümü sürecinde duygusal özerklik ve sosyal destek arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla Pearson Moment Korelasyon Katsayısı kullanılmıştır. Duygusal özerklik ve sosyal destek ile değişkenler arası farklar incelenirken Bağımsız Grup t Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi, Mann Whitney- U, Kruskal- Wallis Testleri, değişkenler arası ilişki incelenirken ise Pearson Moment Korelasyon katsayısı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda duygusal özerklik ile algılanan sosyal destek arasında pozitif yönlü anlamlı ilişkilere rastlanmıştır. Ayrıca duygusal özerkliğin alt boyutları ile algılanan sosyal destek alt boyutları arasında pozitif yönlü ilişki bulunmuştur. Öğrencilerin duygusal özerklik ve algılanan sosyal destek düzeylerinin demografik değişkenler, devamsızlık, not ortalaması ve disiplin cezası alma değişkenlerine göre anlamlı farklılaştığı ancak sınıf tekrarına göre herhangi bir farklılaşma bulunmadığı görülmüştür. Ek olarak öğrencilerin aile, arkadaş ve öğretmenleri ile ilişkilerini değerlendirme kategorilerinde anlamlı farklara rastlanmıştır. Anahtar Kelimeler: Lise Öğrencileri, Duygusal Özerklik, Algılanan Sosyal Destek The study was conducted to examine the relation between emotional autonomy and social support levels for high school students, as well as the relation between the subscales thereof. Emotional autonomy and percieved social support were also examined in demographical terms, and additionaly in terms of absenteeism, academic achievement, grade repetition and receiving disciplinary punishment. Besides, students' responses to open-ended questions with regard to their relations with their family, peers, and teachers, were evaluated by categorization. The samples of the study are composed of 549 students who are studying in the 9th, 10th, 11th and 12thgrades of anatolian and vocational high schools, which are located in three different districts of Ġstanbul province. For the procedures, Emotional Autonomy Scale by Steinberg and Silverberg (1986), and Percieved Social Support Scale, which was developed by Yıldırım (1997), and revised by Yıldırım (2004), were used. In addition, `The Personal Information Form` prepared by the researcher and consisting of questions on demographical variables, absenteeism, academic achievements, grade repetition and receving disciplinary punishment, as well as the open-ended questions with regard to their relations with their family, peers, and teachers, is used. In the process of data anlaysis, in order to find out the relations between emotional autonomy and social support, the Pearson Moment Correlation Coefficient is used. To find out the differences between emotional autonomy and social support, and the variables, Independent T-Test, One-way Analysis of Variance, and Mann Whitney U and Kruskal-Wallis Tests are used, whereas, to find out the relations among the variables, the Pearson Moment Correlation Coefficient is used. Results of study showed positive correlations between emotional autonomy and percieved social support. Also positive correlations between subscales of emotional autonomy and percieved social support are found. It was found that students' levels of emotional autonomy and percieved social support showed significant differences with regard to demographical variables, absenteeism, academic achievements and receiving disciplinary punishment, but not grade repetition. Additionally, the categorization of the evaluation on students' relations with their family, peers and teachers, showed significant differences. Keywords: High School Students, Emotional Autonomy, Percieved Social Support. 148
- Published
- 2014
47. Lise 9. sınıf öğrencilerinin zorbalık düzeylerinin problem çözme becerisi ve boyun eğici davranışları ile ilişkisinin incelenmesi
- Author
-
Kutlu, Zeynep Seda, Yıldız, Serhat Armağan, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Problem solving ,Eğitim ve Öğretim ,Submissive ,Education and Training ,Bullying ,Behavior of student ,Problem solving ability ,High schools students - Abstract
Bu araştırma, 9.sınıf öğrencilerinin zorbalık düzeylerinin problem çözmebecerisi ve boyun eğici davranışları ile ilişkisinin değerlendirilmesi amacıylayapılmıştır. Ayrıca zorbalık düzeyleri, problem çözme becerisi ve boyun eğicidavranışlar; yaş, cinsiyet, algılanan akademik başarı, kardeş sayısı, aileninalgılanan gelir düzeyi, ebeveynlerin hayatta olup olması, anne ve babanın eğitim durumu,zorbaca davranma, zorbalığa uğrama, zorbalığa uğrama sıklığı, kimler tarafındanzorbalığa uğradığı, zorbalığı paylaşıp paylaşmadığı, zorbalığa tanık olup olmadığı vezorbalıkla karşılaşıldığında ne yapıldığı değişkenleri açısından incelenmiştir.Araştırmanın örneklemini İstanbul ili Gaziosmanpaşa ilçesinin 9.sınıflarındaöğrenim gören 307 öğrenci oluşturmaktadır. Bu çalışmada öğrencilere Koç (2006)tarafından geliştirilen `Öğrenci İlişkileri Tutum Ölçeği`, Şahin, Şahin ve Heppner(1993) tarafından Türkçe'ye uyarlanan `Problem Çözme Envanteri` ve Şahin veHisli-Şahin tarafından Türkçeye uyarlanan `Boyun Eğici Davranışlar Ölçeği`uygulanmıştır (Şahin ve Şahin, 1997; akt.Savaşır ve Şahin, 1997). Bunlara ek olaraköğrencilerin zorbaca davranışları ile demografik ve ailevi özelliklerini saptamak içinaraştırmacı tarafından hazırlanan `Kişisel Bilgi Formu` kullanılmıştır.Verilerin analizinde parametrik tekniklerden Pearson Moment KorelasyonKatsayısı, İlişkisiz grup t testi, Tek Yönlü Varyans Analizi ve non-parametriktekniklerden Mann Whitney U, Kruskal Wallis testi kullanılmıştır.Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre, Öğrenci İlişkileri TutumÖlçeği'nin tüm alt boyutları ile Problem Çözme Envanteri toplam puanı arasındaanlamlı ilişki bulunmuştur. Öğrenci İlişkileri Tutum Ölçeği'nin Zorba Kişilik altboyutu ve Kendine Güven alt boyutu ile Problem Çözme Envanteri puanları arasındapozitif; Öğrenci İlişkileri Tutum Ölçeği'nin Zorbalıktan Kaçınma alt testi puanı ileProblem Çözme Envanteri puanları arasında negatif, Boyun Eğici Davranışlar Ölçeğipuanları arasında ise pozitif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Problem ÇözmeEnvanteri ile Boyun Eğici Davranışlar Ölçeği puanları arasında da pozitif yöndeanlamlı bir ilişki saptanmıştır.Erkek öğrencilerin Zorba Kişilik ve Kendine Güven alt ölçek puanları, kızöğrencilerin puanlarından anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Ayrıca zorbalıklakarşılaşıldığında `hiçbir şey yapmam` cevabını veren öğrencilerin zorba kişilik altboyutu puanları `yardım etmeyi düşünürüm` ve `bir şekilde yardım ederim`cevabını veren öğrencilerin puanlarından anlamlı olarak daha yüksektir.Anahtar Kelimeler: Zorbalık, Problem Çözme Becerisi, Boyun Eğici Davranışlar This study was conducted to evaluate the relationship between bullying,problem solving and submissive behavior for 9.graders. Besides, bullying, problemsolving and submissive behaviors were examined in terms of their age, gender,perceived academic achievement, number of siblings, perceived socio-economicallevel, if parents alive or not, parent's educational level, bullying behavior, exposureto bullying behavior, the frequency exposure to bullying behavior, exposure tobullying behavior by whom, telling/not tellingexposure to bullying behavior,witness/not witness to bullying behavior and what they do when are faced with bullying.The sample of the study is composed of 307 students attending 9th grades inhigh school in Gaziosmanpaşa, Istanbul. The students were administered `StudentsRelations Attitude` scale which was developed by Koç (2006), `Problem SolvingInventory` scale which was adapted to Turkish by Şahin, Şahin, Heppner (1993) and`Submissive Acts Scale` scale was adapted to Turkish by Şahin and Şahin (1997;akt.Savaşır, Işık, 1997). In addition, to this examination `Personal InformationForm` which was prepared by the researcher was also used to define demographical,family and bullying behaviors characteristics of students.Parametric Pearson Moment Correlation Coefficient, Independent Samples tTest, One Way ANOVA and non-parametric Mann Whitney-U, Kruskal Wallis Htests were used to analyse the data.According to the results of the study, there is significant relationship betweenStudents Relations Attitude's all of the subscales and Problem Solving Inventory. Itis found that there is significant positive relationship between Students RelationsAttitude's subscales which are Bully Personality, Self Confidence and ProblemSolving Inventory. There is significant negative relationship between StudentsRelations Attitude's subscales which is Avoidance from Bullying and ProblemSolving Inventory, and significant positive relationship between Avoidance fromBullying and Submissive Acts Scale. Also, it is found that there is significantpositive relationship between Problem Solving Inventory and Submissive Acts Scale.Males' scores are significant higher than females' Bully Personality and SelfConfidence subscales scores. Furthermore, Bully Personality subscales scores of thestudents who say `I do nothing` when are faced with bullying, are significantlyhigher than the scores of the students who say `I think about helping` and `I help insome way`.Keywords: Bullying, Problem Solving Skills, Submissive Behaviors 161
- Published
- 2014
48. Sosyal inşacı yaklaşım bağlamında öğretmen-öğrenci etkileşiminin nitel bir incelemesi
- Author
-
İnan, Gamze, Yıldız, Serhat Armağan, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Teacher-student relations ,Psikoloji ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Psychology ,Teachers ,Social construction ,Students ,Teacher-student comminication ,In-class interaction ,Education psychology ,Discourse analysis ,In-class behaviors - Abstract
Bu çalışmanın amacı öğrenci öğretmen etkileşimini, sosyal inşacı yaklaşım bağlamında incelemek; bu etkileşim çerçevesinde sınıf (classroom) söylemi içerisinde gerçekliğin nasıl inşa edildiğini anlamaya çalışmaktır. Böyle bir amaca ulaşmada, bu çalışmada dayandığı kuramsal çerçeveden hareketle yöntem olarak söylem analizi seçilmiştir. Çalışma kapsamında, 15 ilköğretim birinci kademe öğretmenin derslerinin birer saatlik kayıtları yapılmış, yapılan kayıtlara dayalı olarak belirlenen sorularla öğretmenler ile yarı-yapılandırılmış görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Hem gözlemlerden hem de görüşmelerden elde edilen veriler söylem analizine tabi tutulmuş, bu çerçevede öğretmen öğrenci etkileşimin içinde geliştiği söyleme dair açıklayıcı repertuvarlar, özne pozisyonları ve ideolojik ikilemler araştırmacının öznel değerlendirmeleri dahilinde ortaya konmuştur. Söylem analizi sonuçlarına dayalı olarak, eğitim psikolojisi bağlamında, bu pratikler çerçevesinde sınıf içi gerçekliğin nasıl inşa edildiği, öğretmen ve öğrencilerin eğitim öğretim etkinliklerini nasıl bir söylem içinde gerçekleştirdiklerinin anlaşılması üzerinde durulmuştur. The aim of the study is to investigate teacher student interaction in the frame of social constructionism and reveal the dynamics of construction of reality in the classroom discourse. Depending on this theoretical background, the method of the study is discourse analysis. In the current study, primarily data is collected via one-hour-long video recordings of 15 primary school teachers? classrooms. Following that, the reseacher generated semi-structured interview questions depending on the themes revealed in the video data. In the discourse analysis phase, the researcher subjectively differentiated interpretive repertoires, subject positions and ideological dilemmas in the data related to teacher student interaction in the classroom. These discursive constructs are used as the means for understanding the reality construction through interpersonal relations of teachers and students within the classroom. 163
- Published
- 2011
49. Lise öğrencilerinde mükemmeliyetçilik ve saldırganlık ilişkisi
- Author
-
Şahin, Hafize, Yıldız, Serhat Armağan, and Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı
- Subjects
Psikoloji ,Aggressiveness ,Eğitim ve Öğretim ,Education and Training ,Psychology ,Perfectionism ,Students ,High schools students ,Education psychology ,Measurement and evaluation - Abstract
Bu araştırma; lise öğrencilerinin mükemmeliyetçilik ve saldırganlık düzeylerini çeşitli değişkenler açısından incelemeyi ve öğrencilerinin mükemmeliyetçilik ve saldırganlık düzeyleri arasındaki ilişkileri belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir.Amaç doğrultusunda kişisel bilgi formu, Buss-Durkee Saldırganlık Ölçeği ve Frost Çok Boyutlu Mükemmellik Ölçeği; 2010-2011 eğitim öğretim yılında, İstanbul ili Gaziosmanpaşa ilçesindeki bir Anadolu Lisesi ile bir Anadolu Meslek Lisesi, Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi, Fatih İlçesindeki bir Anadolu Lisesi ile bir Anadolu Meslek Lisesi, Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi'nde okumakta olan 9., 10., 11. ve 12. sınıfta eğitim gören 817 öğrenciye uygulanmıştır.Elde edilen verilerin analizinde, Pearson Moment Korelasyon Katsayısı, Çoklu Regresyon Analizi, İlişkisiz Grup T-Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi, Tukey Testi, Kruskal Wallis-H Testi ve Mann Whitney- U Testi kullanılmıştır.Araştırma sonucunda, lise öğrencilerinin demografik özelliklerine göre de mükemmeliyetçilik ve saldırganlık düzeylerinin farklılık gösterdiği, lise öğrencilerinin saldırganlık alt boyutu olan düşmanlık ile mükemmeliyetçilik alt boyutu olan düzen dışında kalan tüm saldırganlık ve mükemmeliyetçilik alt boyutları arasında istatistiksel açıdan anlamlı ilişkilerin olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca öğrencilerin düzenle ilgili mükemmeliyetçilik tutumlarının saldırganlık düzeylerini negatif olarak etkilediği, diğer mükemmeliyetçilik tutumlarının ise saldırganlık düzeylerini pozitif olarak etkilediği ortaya konulmuştur. Diğer bir ifade ile lise öğrencilerinin düzene ilişkin mükemmeliyetçilik tutumları arttıkça saldırganlık düzeyleri azalmakta, diğer mükemmeliyetçilik boyutlarına ilişkin tutumları arttığında ise saldırganlık davranışları da artmaktadır. This study is conducted to examine the perfectionism and aggression levels of the high school students in terms of different variables, and to determine the relationship between perfectionism and agression levels of the high school students.To fulfil the purpose of the research, in 2010-2011 academic year, 817 the students who have been studying the 9th, 10th, 11th, and 12th class of the Anatolian High School , Technical High School and Industrial Vocational High School in the district of Gaziosmanpasa province and an Anatolian Vocational High School, Technical High School and Industrial Vocational High School in the district of Fatih Province in Istanbul city were applied the Buss-Durkee Aggression Scale, the Frost Multidimensional Perfectionism Scale, and personal information form.Pearson Moment Correlation Coefficient, Multiple Linear Regression, Independent Samples t Test, One Way ANOVA, Tukey Test, Kruskal Wallis-H Test and Mann Whitney-U Test were used to analyze and evaluate the data.As the result of this research, it is concluded that high school students' level of perfectionism and aggression differentiates in respect to students? demographic characteristics. It is found that there is a significant difference between all subscales except hostility and order subscales. Also, it has been determined that the students? attitudes related to ordeer have a negative affect on levels of aggression, and the other attitudes related to perfectionism have a positive affect on the aggression levels. In other words, when the attitudes of the high school students related to ordersubscale increase in contrast the level of aggression decreases, and while the attitudes related to other dimensions of perfectionism increase, the level of aggression increases. 155
- Published
- 2011
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.