Search

Enerjinin %35‟inin binalarda tüketildiği ve binalarda tüketilen enerjinin de %80‟i ısıtma amaçlı kullanıldığı göz önüne alınırsa, binalara kurulacak daha verimli ısıtma sistemlerinin yanı sıra binalara uygulanacak uygun ısı yalıtımları ile büyük enerji tasarrufu sağlanacağı çok önem arz etmektedir. Isı yalıtımında istenilen performansın sağlanması, yalıtım uygulama tekniklerine eksiksiz olarak uyulmasının yanında yalıtım malzemesinin özellikleri ile de doğrudan ilişkili bir durumdur. Genleştirilmiş perlit mevcut kullanılan diğer ısı yalıtım malzemelerinin yalıtım değerlerine yakın ısı yalıtım özelliklerinin yanında perlitin puzolanik özelliğinden dolayı zamanla dayanım kazanarak sonsuz ömre doğru gitmesi, yalıtım işlemi tabaka halinde bütün olarak yapıldığından ısı köprülerinin oluşumunu engellemesi, çok yüksek yangın dayanımı, ses yalıtımı, havayı teneffüs ederek duvar yüzeyi ile sıva yüzeyi arasında buhar oluşumunu engelleyerek küf ve bakteri oluşumunu engellemesi ve doğal olduğundan ortama zararlı kimyasal yayınımı olmaması gibi faydalı özellikleri nedeni ile günümüzde alternatif ısı yalıtım malzemesi olarak görülmektedir. Bu çalışmada Erzincan ilinde bir deney odası yapılmış ve günümüzde ısı yalıtım malzemesi olarak en çok kullanılan EPS ile genleştirilmiş perlitin ısı yalıtım performansının karşılaştırılması yapılmıştır. Alınan ölçüm verilerinin değerlendirilmesi sonucunda 8 cm‟lik genleştirilmiş perlit ile 6 cm‟lik EPS ısı yalıtım malzemelerinin ısı yalıtım kapasitelerinin denk olduğu belirlenmiştir. Given the fact that 35 % of total energy is consumed in buildings and % 80 of that energy is used as heating purposes, it is of importance that heating isolation material applied to buildings as well as more efficient heating systems set up in buildings provides large energy savings. Providing desired performance in heating isolation is directly correlated to properties of heating isolation material along with to thoroughly complying to application techniques of isolation materials. Expanded perlit is considered to be alternative heating isolation material because it has close isolation values to that of other isolation materials, and its lifetime approaches to infinity due to its puzolanik features gaining strength with time, and it prevents heat bridges as isolation process is done as whole in layer, and it has high fire durability, sound isolation, and it prevents the formation of vapor between wall and plaster surface and so that prevents mold and bacteria with the help of breathing the air, and it doesn`t emit harmful chemical substance due to fact that it is natural. In this study, an experimental room was made in Erzincan province and compared the thermal insulation performance of perlite, which is the most widely used thermal insulation material today, with expanded EPS. As a result of the evaluation of the received measurement data, it has been determined that 8 cm expanded perlite and 6 cm EPS thermal insulation material have equal thermal insulation capacity.

Nüfusunun %98’i deprem bölgelerinde yaşayan ülkemizde 1990’lı yıllardan sonra doğal afetlerde “zarar azaltma” stratejisi uygulanmaya başlanmış ve bu çerçevede 1999’da çıkarılan “Zorunlu Deprem Sigortasına Dair Kanun Hükmünde Kararname” ile depremde oluşabilecek zararların azaltılması hedeflenmiştir. Bu Kararnamede zorunlu deprem sigortası yapılacak binalar ve bu binalar için sigorta primlerinin hesap yöntemi tarif edilmiştir. Tarif edilen hesap yönteminde sigortalanacak binalar için sağlıklı bir deprem hasar görebilirlik riski hesabı yapılmamaktadır. Bu çalışmada sigorta şirketleri için zorunlu deprem sigortası kapsamı dışında kalan veya ihtiyari deprem sigortası yaptırılmak istenen binaların deprem sigortası priminin belirlenmesinde kullanılmak üzere yeterli sayıda parametre ile deprem hasar görebilirlik riski hesaplayan bir bulanık uzman sistem önerilmiştir. Önerilen sistemle hem sigorta şirketlerinin ters seçim yapmalarının önlenmesi, hem de bina maliklerinin, binalarının deprem hasar görebilirlik risklerini öğrenerek gereğinde tedbir almalarının sağlanması amaçlanmıştır. Esnek yapısıyla değiştirilmeye ve geliştirilmeye müsait, kullanımı oldukça kolay olan sistem Matlab programı, Visual Basic programlama dili ve SQL veri tabanı ile gerçekleştirilmiştir.

Maksimum agrega tane çapı 12,5 mm olan ve granülometrisi Fuller bağıntısına uyan, ham perlit agregası kullanılarak yüksek dayanımlı hafif beton üretilebilirliği üzerinde bir çalışma yapılmıştır. Bunun için; 0,3-0,4 ve 0,5 gibi üç farklı su-çimento oranında, beş farklı dozajda ve 23 farklı karışımdan beton numuneler hazırlanmıştır. Karışımların bağlayıcı miktarı (Çimento veya çimento+silis dumanı) 450 ile 650 kg/m3 arasında değişmiştir. Betonun mekanik özelliklerini iyileştirmek için, bazı karışımlara karışım hacminin %5 kadar ağırlıkta lif katılmıştır. Ayrıca taze betonun işlenebilirliğini düzenlemek için bütün karışımlara bağlayıcı ağırlığının %1,5 kadar süper akışkanlaştırıcı katılmıştır.Taze ve sertleşmiş betonun fiziksel ve mekanik özellikleri ASTM'nin ilgili standartlarına göre belirlenmiştir. Taze betonun çökme değerleri 120 ile 210 mm arasında değişmiştir. Karışıma çelik lifin katılması; karışımın viskozitesini artırarak betonda karışım, taşıma ve yerleştirme sırasında oluşabilecek segregasyon riskini ortadan kaldırmış ve betonun homojenliğini artırmıştır. Fakat betonun çökme değerinde bir azalma sağlamıştır.Araştırma sonuçlarına göre; perlit agregası kullanarak birim ağırlığı 1830 ile 1915 kg/m3 arasında değişen yüksek dayanımlı hafif beton üretimi için mineral katkının zorunlu olmadığı, fakat süper akışkanlaştırıcının kullanımının zorunlu olduğu görülmüştür. En yüksek basınç dayanımı olan 110 MPa'la 90 gün sonunda 660 kg/m3 `lük bağlayıcı miktarıyla ulaşılmıştır. Araştırma sonucuna göre; betonun mekanik ve fiziksel özellikleri üzerinde en etkili parametrelerden biri su-çimento oranı, diğeri ise bağlayıcı miktarıdır. Çelik lif; betonun basınç dayanımında bir artış sağlamazken, çekme dayanımlarında %70'e varan bir artış sağlamıştır. Lif aynı zamanda betonun daha sünek davranmasına neden olmuştur. Bu betonların elastiklik modülleri 17.5 ile 25,5 GPa arasında değişmiştir.2007 , 128 sayfaAnahtar Kelimeler: Ham perlit, yüksek dayanımlı hafif beton, çelik lif, silis dumanı, ısı iletkenliği, kuruma rötresi, birim ağırlık Raw perlite aggregate which have nominal maximum aggregate size 12,5 mm and gradation fit Fuller equation was used to produce high strength lightweight concrete has been studied. As a result series eleven concrete mixtures involving 23 batches were made at tree different water-cement ratio 0,3- 0,4 and 0,5 with using cement or cement and silica fume contents of the mixture ranged from 450 to 650 kg/m3. Steel fiber was adding to some mixtures for enhancing mechanical properties of the concrete with volume fractions of 5% . To regulate workability of the concrete superplasticed was added all mixtures by 1,5% weight of cement.Some fresh and hardened properties of the concrete was evaluated according to ASTM standard testing procedures. Slump of the fresh concrete was founded between 120 and 210 mm. Such properties meet the modern concrete requirements for good workability, pumpability and high strength. Adding steel fiber to the concrete mixture greatly reduces the sedimentation of aggregate during mixing, transporting and placing and improves uniformity of mix but slump value was reduced.From the result of this investigation, it is concluded that high strength concretes with densities between 1830 and 1915 kg/m3 can be made with or without use of mineral admixtures, but use of super plasticizer is mandatory. The highest compressive cube strength achieved was 110 MPa at 90 days for cementations content of 660 kg/m3. The results of the analysis indicate that water cement ratio was found to have significant effect on mechanical and physical properties of these concretes. Also cement content and cement type effect these properties. The steel fiber did not effect compressive strength, but did increase the tensile strengths about %70 and brittleness of these concretes. The elastic modulus of these concretes change between 17,25 and 25,5 GPa.2007, 128 pagesKeywords: Raw perlite, high strength lightweight concrete, steel fiber, silica fume, heat conductivity, shrinkage, unit weight 137

ÖZET Mevcut betona alternatif olarak; hafif, ekonomik ve ısı iletimi daha düşük bir taşıyıcı beton üretebilmek için bölgede mevcut olan fakat şu anda beton üretiminde kullanılmayan Erzincan Molla Köy ham perlit agregasının taşıyıcı hafif beton üretiminde kullanılabilirliği, elde edilen betonların izolasyon kabiliyeti ve puzolanik özelliği araştırılmıştır. Erzincan Molla Köy perlit sahasından TS 707' ye uygun olarak alman ham perlit agregası üzerinde; birim-ağırhk, organik madde miktarı, su emme oranı, kızdırma kaybı ve birim hacim ağırlık deneyleri yapılmıştır. Bulunan sonuçların, literatür ve standartlarda hafif agregalar için belirtilen limitler içerisinde kaldığı görülmüştür. ACI 211.2-81 ve ASTM 04.02-95 nin taşıyıcı hafif beton için önermiş olduğu agrega gronometresi kullanılarak 150, 200, 250, 300 ve 350 dozda ve 50mm ile lOOmm slump değerinde farklı karışımlar yapılmış ve elde edilen taze betonların çökme, yaşbirim ağırlık sıkışma faktörü ve sertleşmiş betonların, kuru birim ağırlık, su emme. basınç mukavemeti, yarmada-çekme mukavemeti ve ısı iletimi gibi bazı fiziksel ve mekanik özellikleri belirlenmiştir. Bulunan bu değerlerin, Neville, Postacıoğlu, ASTM, ACI, TS 2511 ve. Gambhir'in taşıyıcı hafif betonlar için belirttikleri özellikleri taşıdığı görülmüştür. Yapılan karışımlarda 50 ile lOOmm lik çökme değerlerinin, işlenebilirlik için yeterli olduğu ve segregasyon oluşturmadığı görülmüştür. Beton basınç mukavemetinin, dozajın artması ile arttığı ve çökmenin artması ile azaldığı görülmüştür. Ayrıca Normal betonlara göre birim ağırlıkta %23 ile %29. ısı iletiminde %69 civarında bir azalma elde edilmiştir. Puzolanik özelliği araştırmak için Fırat agregası kullanılarak B225 karışım hesabı yapılmıştır. Bu karışımdaki diğer malzemeler sabit tutularak çimentonun % 10. 20. 30 ve % 40 nın yerine öğütülmülüş perlit agregası kullanılarak yeni karışımlar yapılmıştır. Bu karışımlar sonucunda, karışıma toz perlitin katılması; betonun işlenebilirliğini ve basınç mukavemetini düşürdüğü görülmüştür. Bu çalışma sonucunda %20 lik katkının puzolanik özellik ve çalışabilirlik açısından yeterli olduğu görülmüştür. II SUMMARY To produce an alternative concrete to the normal concrete that is lightweight, economic and has a better thermal insulation than normal concrete. For this reason, we investigated usefulness of Erzincan Molla köy raw perlite aggregate to produce this type of structural lightweight concrete. On the same time we have investigated thermal insulation and pozzolanic properties of this production concrete. Organic impurities, unit weight, water absorption, loss on ignition and bulk density tests were made on of Erzincan Molla köy raw perlite aggregate which was sampling according to T.S 707. It was seen that the tests results conformed with literature and standards values. Concrete mix was made at five different dosage such as 150, 200, 300, and 350 kg/mJ and two different slump 50 and 100 mm with using Erzincan Molla köy raw perlite aggregate at recommended grade by ASTM 04. 02-95 and ACI 21 1.2-81. Unit weight, slump and compacting factor of this fresh concrete and some physical and mechanical properties such as dry unit weight, water absorption, compressive strength, splitting strength and thermal conductivity of this hardened concrete was determined. It was seen that results which has been found from the tests is conformed with Neville, Postacioglu. ASTM. ACI, TS 2511 and Gamphir's results which are recommended for structural lightweight concrete's. From this study; it was seen that 50 and 100 mm slump value is enough for workability and no segregation was seen at these slump values. The results shown that compressive strength of the concrete's are increasing with increasing dosage and decrease with slump value increase. Apart from this, the unit weight and thermal conductivity of the concrete has been reduced 23-29 and 69 percent respectively according to normal concrete. For investigation of pozzolanic activity of Erzincan Molla köy raw perlite aggregate. C22.5 concrete mix design was made. To produce new mix's, In the mix design, while other materials was holding fixed, Portland cement was replacement with grounded perlite aggregate at 10,20,30 and 40 percent of total cement content. After making these mix's, The results shown us that replacement of grounded perlite aggregate reduce the workability and compressive strength of concrete's. According to results, we can say that 20 percent replacement of grounded perlite aggregate is enough for pozzolanic activity and workability. 77

Bu araştırma, Erzincan’ da sürekli depremlerin yaşanmış olması ve mevcut yapılarda bulunan betonun %99’unda Fırat agregası kullanılıyor olması nedeniyle Erzincan Fırat agregası kullanılarak üretilen betonların, beton test çekici geri sıçrama değeri R ile pres basınç değerleri fck arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılmıştır. Bu kapsamda farklı Dmax ve granülometrelerde agrega kullanılarak uygulamada yaygın olarak kullanılan üç farklı (0,45; 0,50; 0,55) su/çimento (s/ç) oranlarında beton karışımları yapılmış, üretilen betonlardan alınan küp numuneler kirece doygun kür tankında bakıma tabi tutulduktan sonra 28 günün sonunda numuneler kür havuzundan çıkarılarak pres makinasında basınç deneyine tabi tutulmuştur. Basınç deneyi sırasında kırılma yüklerinin %40’ ın üzerindeki bir yük altında, en az 10 adet geri sıçrama değerleri okunmuştur. Beton test çekici değerini etkileyen en önemli faktörün agrega olduğu gözlenmiştir. Elde edilen veriler kullanılarak geri sıçrama ile pres değerleri arasındaki ilişkiyi gösteren grafikler çizilmiştir. Sıçrama değeri R’nin, Dmax ve s/ç oranına bağlı olarak değiştiği, Dmax’ ın artmasıyla ve s/ç oranının azalmasıyla R sıçrama değerinin arttığı gözlemlenmiştir. Elde edilen sonuçlardan, tahribatsız olarak Fırat agregası kullanılarak elde edilen betonların dayanımlarının %85’ in üzerindeki bir doğruluk ile belirlenebileceği görülmüştür.

Bu çalışmada Erzincan Elma köy kırmataş ve Sivas kangal termik santrali uçucu külü kullanarak yüksek dayanımlı beton üretilebilirliği araştırılmıştır. Çalışmada farklı oranlarda su/bağlayıcı (s/b), dozaj ve uçucu kül kullanılmış, parametrelerin sonuç üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Kirece doygun su bulunan kür tankında bakıma tâbi tutulan numunelerin 7, 28, 56 ve 90 günlük basınç dayanım testleri ve 90 günlük numuneler üzerinde su emme ve kılcal su emme deneyleri yapılarak dayanım, su emme ve kılcal su emme üzerinde etkin olan parametreler belirlenmiştir. Çalışmada 0,30-0,4 S/b arasında değişen üç farklı su bağlayıcı oranları kullanılmış, çimentonun bir kısmının yerine %5, %10 ve %15 oranında uçucu kül ikame edilmiştir. Uçucu kül oranı arttıkça dayanım azalmış ve dayanım farkı % 5 civarında kalmıştır. Maksimum basınç dayanımına 61 MPa ile 600 kg/m3 dozajda ulaşılmıştır. Betonun kırılma yüzeyi incelendiğinde kırılmanın agreganın kırılmasıyla oluştuğu görülmüştür.