Kadınlarda en sık görülen tümör grubunu olusturan meme karsinomları son yıllarda gen ekspresyon profillerine göre moleküler düzeyde sınıflandırılmaya çalısılmaktadır. Morfolojik ve immunhistokimyasal bulguları ile kötü prognostik özellikleri ve spesifik tedavi seçeneklerinin olmaması göz önünde bulundurulduğunda, ‘bazal-benzeri’ meme karsinomları, tüm meme kanserleri içerisinde ön plana çıkmaktadır. Bu çalısmada, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalında son 4 yıl içerisinde tanı almıs toplam 500 meme karsinomu olgusu incelenmistir. Amacımız, bu olgular içerisinde bazal benzeri meme karsinomunun sıklığını, patolojik prognostik faktörler ile iliskisini, morfolojik özelliklerini ve bu morfolojik özelliklerin hangi oranda bazal benzeri fenotipi tahmin etmede yol gösterici olduğunu arastırmaktır. Bu amaçla, tüm tümör olgularının histopatolojik prognostik özellikleri (hasta yası, tümör boyutu, lenf bezi metastazı durumu, meme bası, deri, fasya invazyonu, histolojik tümör tipi ve histolojik derece), yapısal morfolojik özellikleri (santral skar, santral nekroz, coğrafik nekroz, stromal lenfositik yanıt, karsinoma in situ varlığı, tümörün infiltrasyon paterni, tübül gland olusumu ve mitoz sayısı) ve sitolojik özellikleri (nükleol belirginliği, kromatin paterni, nükleer pleomorfizm, sitoplazma miktarı) incelenmistir. Ayrıca tüm olgulara ait seçilmis tümör bloklarında 111 immunhistokimyasal olarak, SK14, SK5/6, vimentin, EGFR ekspresyonları ve FISH metodu ile Her-neu2 gen amplifikasyonları değerlendirilmistir. Üçlü negatif tümörlerde, SK5/6 ve/veya EGFR pozitifliği ile “bazal benzeri meme karsinomu” olarak sınıflandırılan olgularımızın, %9.4’ü bu tanıma göre bazal benzeri meme karsinomu olarak değerlendirilmistir. Bu olgularda en sık görülen histolojik tipin invaziv duktal karsinom olduğu saptanmıs olup, medüller ve metaplastik karsinomların da bazal benzeri fenotip gösterebildikleri dikkati çekmistir. Tümörlerde sık mitoz varlığı, tübül ve nükleer derece yüksekliği, santral-coğrafik nekroz varlığı, iter tarzda büyüme paterni, orta-siddetli stromal lenfositik yanıt varlığı, karsinoma in situ saptanmaması, belirgin nükleol ve veziküler kromatin paterni, bazal benzeri meme karsinomunu destekleyen morfolojik özellikler olarak belirlenmistir. Bazal benzeri meme karsinomlarının, bazal dısı karsinomlara göre, daha erken yasta görüldüğü ve hepsinin histolojik derecesinin 3 olduğu saptanmıstır. Tümör boyutu, lenf bezi metastazı, meme bası, deri ve fasya invazyonu açısından bazal dısı meme karsinomları ile aralarında fark bulunmamıstır. Đmmünhistokimyasal olarak, sitokeratin 14 ve vimentin pozitifliğinin bazal benzeri meme karsinomu tanısını destekleyebilecek belirteçler olarak kullanılabileceği sonucuna varılmıstır. Çalısmamızda, bazal benzeri meme karsinomlarının morfolojik ve immünhistokimyasal özellikleri açısından en çok benzediği grubun SK5/6 ve EGFR 112 ekspresyonu göstermeyen üçlü negatif tümörler olduğu görülmüstür. Buna karsın, hormon reseptörü pozitif olan tümörler ile aralarındaki fark her iki açıdan da oldukça çarpıcıdır. Sonuç olarak, bu çalısmada bazal benzeri meme karsinomları için karakteristik olmayan ancak tanıda yol gösterici olan bir grup morfolojik özellik izlenmistir. Bu özellikleri gösteren tümörlerde, CK14 ve vimentini de içerecek sekilde birden fazla bazal belirteç kullanılarak immunhistokimyasal inceleme yapılmasının tanıyı kesinlestirmede yardımcı olacağı düsünülmüstür. Anahtar kelimeler: Meme tümörleri, Bazal benzeri meme karsinomları, immün fenotip.