76 results on '"Uğur, Esra"'
Search Results
2. Effects of coagulants on peptide profiles and ACE-inhibitory activity in ultrafiltered white (Beyaz) cheese
- Author
-
Uğur, Esra and Öner, Zübeyde
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
3. Replacing Monitoring Electrodes on Infant Skin Every 12 Versus 24 Hours
- Author
-
Demirci, Kader, Uğur, Esra, and Öntürk, Zehra Kan
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. Kuramdan Uygulamaya Hemşirelik Süreci
- Author
-
Çetinkaya Uslusoy, Esin, additional, Bilgiç, Şebnem, additional, Kurt, Duygu, additional, Aksoy, Berna, additional, Atay, Selma, additional, Yılmaz Coşkun, Ela, additional, Kaynar Şimşek, Aynur, additional, Turan, Nuray, additional, Küçükaydınoğlu, Semiha, additional, Özdemir Aydın, Gülsün, additional, Çelik, Hilal Yıldız, additional, Uğur, Esra, additional, Çobadak Çalt, Aysun, additional, Barış Eren, Nadiye, additional, Akman, Özlem, additional, Kınıcı Dirik, Ezgi, additional, and Uslu, Burcu, additional
- Published
- 2024
- Full Text
- View/download PDF
5. Assessing Intravenous Catheterization Simulation Training of Nursing Students Using Functional Near-Infrared Spectroscopy (fNIRs)
- Author
-
Aksoy, Mehmet Emin, Izzetoglu, Kurtulus, Agrali, Atahan, Ugur, Esra, Kocatepe, Vildan, Kitapcioglu, Dilek, Baysoy, Engin, Karabacak, Ukke, Goos, Gerhard, Founding Editor, Hartmanis, Juris, Founding Editor, Bertino, Elisa, Editorial Board Member, Gao, Wen, Editorial Board Member, Steffen, Bernhard, Editorial Board Member, Woeginger, Gerhard, Editorial Board Member, Yung, Moti, Editorial Board Member, Schmorrow, Dylan D., editor, and Fidopiastis, Cali M., editor
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
6. The Turkish version of the Patient Safety Competency Self-Evaluation Tool: A validity and reliability study
- Author
-
Eskici, Gulcan Taskiran, Kanig, Merve, Ugur, Esra, and Seren, Arzu Kader Harmanci
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
7. Examining the effect of simulation based learning on self-efficacy and performance of first-year nursing students
- Author
-
Karabacak, Ukke, Unver, Vesile, Ugur, Esra, Kocatepe, Vildan, Ocaktan, Nermin, Ates, Elif, and Uslu, Yasemin
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
8. The Effects of Coagulants on Peptide Profiles and ACE-Inhibitory Activity in Ultrafiltered White (Beyaz) Cheese
- Author
-
UĞUR, Esra, primary and ÖNER, Zübeyde, additional
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
9. Evaluation of the Relationship Between the Levels of Hope and Anxiety in Family Caregivers of Patients in Intensive Care Units.
- Author
-
Keser, Rabia Seher, Ateş, Elif, and Uğur, Esra
- Subjects
PATIENT-family relations ,CAREGIVERS ,INTENSIVE care patients ,PATIENTS' families ,PATIENTS ,PEARSON correlation (Statistics) - Abstract
Copyright of Turkish Journal of Intensive Care is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
10. Investigating the Relationship Between Critical Thinking Disposition and Job Satisfaction Among Critical Care Nurses
- Author
-
Çengel, Afife, primary, Ateş, Elif, additional, and Uğur, Esra, additional
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
11. Malignite Gelişen HIV ile İnfekte Hastaların Değerlendirilmesi
- Author
-
KÖSE, ŞÜKRAN, UĞUR, ESRA, and TÜRKEN, MELDA
- Published
- 2022
12. Factors Affecting Clinical Course and Mortality among COVID-19 Patients Receiving Convalescent Plasma Treatment
- Author
-
Sonmez, Ufuk, primary, Atalay, Sabri, additional, Abakay, Hilal, additional, Çağlayan, Derya, additional, Arı, Alpay, additional, Özkarakaş, Hüseyin, additional, and Uğur, Esra, additional
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
13. Within- and between-subject biological variation data for serum zinc, copper and selenium obtained from 68 apparently healthy Turkish subjects
- Author
-
Coşkun, Abdurrahman, primary, Carobene, Anna, additional, Aarsand, Aasne K., additional, Aksungar, Fehime B., additional, Serteser, Mustafa, additional, Sandberg, Sverre, additional, Díaz-Garzón, Jorge, additional, Fernandez-Calle, Pilar, additional, Karpuzoğlu, Fatma H., additional, Coskun, Cihan, additional, Kızılkaya, Emine, additional, Fidan, Damla, additional, Jonker, Niels, additional, Uğur, Esra, additional, and Unsal, Ibrahim, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
14. PARAPROBİYOTİKLER, POSTBİYOTİKLER VE SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ
- Author
-
ÖNER, Zübeyde, primary, UĞUR, Esra, additional, BEKTAS, Atilla, additional, and ULUSOY, Meltem, additional
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
15. Within- and between-subject biological variation data for serum zinc, copper and selenium obtained from 68 apparently healthy Turkish subjects.
- Author
-
Coşkun, Abdurrahman, Carobene, Anna, Aarsand, Aasne K., Aksungar, Fehime B., Serteser, Mustafa, Sandberg, Sverre, Díaz-Garzón, Jorge, Fernandez-Calle, Pilar, Karpuzoğlu, Fatma H., Coskun, Cihan, Kızılkaya, Emine, Fidan, Damla, Jonker, Niels, Uğur, Esra, and Unsal, Ibrahim
- Subjects
BIOLOGICAL variation ,SELENOPROTEINS ,CERULOPLASMIN ,DIETARY supplements ,INDUCTIVELY coupled plasma mass spectrometry ,COPPER ,SELENIUM - Abstract
Keywords: biological variation (BV); copper (Cu); selenium (Se); trace elements (TrEL); zinc (Zn) EN biological variation (BV) copper (Cu) selenium (Se) trace elements (TrEL) zinc (Zn) 533 542 10 03/11/22 20220301 NES 220301 Introduction Trace elements (TrEL) are essential components in maintaining the development and health of humans [[1]]. Zinc (Zn), copper (Cu) and selenium (Se) have numerous and important metabolic functions including normal growth, immunological functions, energy metabolism, antioxidative systems etc. [[2]]. Biological variation (BV), copper (Cu), selenium (Se), trace elements (TrEL), zinc (Zn). [Extracted from the article]
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
16. Göğüs Hastanesinde Solunum Yoğun Bakım Ünitesinde Çalışan Hemşirelerin İş Analizi
- Author
-
NERGİZ, Başak and UĞUR, Esra
- Subjects
İş Analizi,İş Yükü ,Nursing ,Hemşirelik - Abstract
ÖZETNiteliklisağlık bakımını sağlamak amacıyla çeşitli görev ve konumların netleştirilmesinin, belli görevlere yönelikkuralların belirlenmesinin ve bu görevlerde personel dağılımı ve iş bölümününetkin şekilde gerçekleştirilmesinin önemini gün geçtikçeartmaktadır. Bu amaçla sağlık meslek üyelerinin çoğunluğunu oluşturan hemşirelerin işanalizlerinin yapılması önem kazanmıştır. Bu çalışma Yedikule Göğüs Hastanesive Göğüs Cerrahisi E.A.H’ si Solunum Yoğun Bakım Ünitesinde çalışanhemşirelerin iş analizi ve iş yükünü belirlemek amacıyla analitik ve tanımlayıcıolarak yapılmıştır.Çalışmanınverileri 22 şubat-30 Haziran 2016tarihleri arasında Yedikule GöğüsHastalıkları Solunum Yoğun Bakım Ünitesinde sürdürülen hemşirelik faaliyetleribelirlenmiş, burada görev yapan 10 hemşirenin günlük faaliyetleri gözlemlenerek,her bir faaliyete ne kadar vakit ayırdığı kronometreyle ölçülerek kayıtedilmiştir. Verilerin ortalama süreleri, tekrarlanma sıklıkları, her faaliyetinuzman görüşü doğrultusunda belirlenen faaliyet alanlarına % olarak etkisi veHemşirelik Yönetmeliği doğrultusunda hemşirenin kendi kararı, hekim kararı veyaortak çalışma ile gerçekleştirdikleri faaliyetlere ayrılan sürelerin yüzdelikdilimleri ölçülmüştür. Araştırmadan elde edilen bu veriler, bilgisayarortamında Microsoft Excel programının 2010 versiyonukullanılarak analiz edilmiştir. Hemşireleriniş yükünce ilişkin bulguların tespit edilmesi amacı ile ANP yöntemikullanılmıştır. Çalışmada, geliştirilen iş analiz formunda iş tanımı yapılmışve iş gerekleri belirlenmiştir.Sonuç olarak; Solunum Yoğun Bakım Ünitesi’nde çalışan hemşirelerin iştanımı yapılıp is gerekleri belirlenmiştir. Hemşirelerin iş yüklerinin fazlaolduğu saptanmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda bakımın kalitesini arttırmakiçin tüm kliniklerde çalışan hemşirelerin iş analizlerinin yapılıp işyüklerinin belirlenmesi ve hasta/hemşire oranının dengelemeye yönelikdüzenlemelerin yapılması önerilmektedir.
- Published
- 2019
17. YOĞUN BAKIM ENFEKSİYONLARININ ÖNLENMESİNDE BAKIM PAKETLERİNİN KULLANIMI
- Author
-
ŞEN, Sevim, UĞUR, Esra, AFACAN, Sibel, and SÖNMEZOĞLU, Meral
- Subjects
Bakım paketi,sıfır enfeksiyon,yoğun bakım ünitesi - Abstract
Giriş: Sağlık hizmeti ile ilişkili enfeksiyonlar mortalite ve morbiditeyi arttıran önemli bir risk faktörüdür. Yoğun bakım ünitelerinde (YBÜ) hasta bakımından kaynaklanan enfeksiyonları sıfıra indirmek amacıyla bakım paketleri giderek artan sıklıkta kullanılmaktadır. Yöntem: Bu çalışmada ventilatör ilişkili pnömoni bakım paketi, üriner kateter ilişkili üriner sistem enfeksiyonu bakım paketi ve santral venöz kateter ilişkili kan dolaşımı enfeksiyonu bakım paketi kullanan bir üniversite hastanesinde Ocak 2013 - Kasım 2015 tarihleri arasında YBÜ’de tedavi gören hastaların verileri retrospektif olarak incelendi. Çalışmada 1617 hastada 5967 hasta günü değerlendirilerek kateter kullanım süreleri ile enfeksiyon oranları incelendi. Bulgular: Hastaların YBÜ’de kaldıkları sürenin %87,6’sında üriner kateter, %35,9’unda ventilatör ve %49,7’sinde santral venöz kateter kullanımı mevcuttu. 2013 yılında 1 hastada üriner sistem enfeksiyonu (0,18 enfeksiyon hızı), 1 hastada ventilatör ilişkili pnömoni (0,18 enfeksiyon hızı), 7 hastada kan dolaşımı enfeksiyonu (1,30 enfeksiyon hızı) mevcut iken, 2014 ve 2015 yılında YBÜ’de enfeksiyon tespit edilmedi. Sonuç: Yoğun bakım ünitelerinde bakım paketlerinin uygulanması ve bu uygulamaların yetkilendirilmiş personel tarafından denetimi ile sıfır enfeksiyon hedefine ulaşılabildiği gösterilmiştir. 
- Published
- 2019
18. ULUSALDAMAR ERİŞİMİ YÖNETİMİREHBERİ2019
- Author
-
doğan, nilgün, terzi, banu, hamdemir, kezban, pelenk, hayriye, bay, figen, işçimen, remzi, doğu, nilgün, kıraner, ebru, uğur, esra, dizbay, MURAT, SÖZERİ ÖZTÜRK, ELİF, sönmez düzkaya, duygu, işeri, alev, and çınar, burcu
- Published
- 2019
19. YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE TEDAVİ EDİLEN TRAVMALI GERİATRİK HASTANIN GORDON’UN FONKSİYONEL SAĞLIK ÖRÜNTÜLERİ MODELİNE GÖRE HEMŞİRELİK BAKIMI
- Author
-
ER, Seda, KOCATEPE, Vildan, KAHRAMANTÜRK, Gamze, and UĞUR, Esra
- Subjects
Hemşirelik bakımı,travma,yaşlı,yoğun bakım ünitesi - Abstract
Tüm dünyada 65 yaş ve üzeri yaşlı nüfusun artması ile birlikte sağlık hizmetlerinin yaşlı nüfus tarafından kullanımı da artmaktadır. Yoğun bakım ünitesinde (YBÜ) tedavi gören hastaların çoğunu yaşlı hastalar oluşturmaktadır. Yaşa bağlı kardiyovasküler ve solunum sistemi fonksiyonlarında azalmalar, sindirim sistemi ve üriner sistemde meydana gelen değişimler, duyusal ve motor işlevlerde bozulmalar ve travmalar yoğun bakım sürecini daha karmaşık hale getirmektedir. Bu olgu analizi; araç dışı trafik kazası sonrası YBÜ’de tedavi edilen travmalı geriatrik hastanın Gordon’un Fonksiyonel Sağlık Örüntüleri modeline göre hemşirelik bakımını gerçekleştirip, bakım süreci ile ilgili literatüre katkı sağlamak amacıyla planlanmıştır. 
- Published
- 2018
20. Ticari Salmonella Faj Preparatının Beyaz Peynirde Salmonella spp. Üzerine Etkisinin Araştırılması Esra Uğur, Zübeyde Öner
- Author
-
UĞUR, ESRA and ÖNER, ZÜBEYDE
- Published
- 2018
21. Mimarlıkta tasarım araştırmasının sayısal tasarım ve üretimle etkileşimi
- Author
-
Yilmaz Uğur, Esra, Erdoğan, Meral, and Mimarlık Anabilim Dalı
- Subjects
Architecture ,Mimarlık - Abstract
Tasarım araştırması alanı; literatür, tartışmalar, konferanslar ve uygulamalar yoluyla tartışılmaya ve gelişmeye devam etmektedir. Özellikle son yıllarda sayısal teknolojilerin tasarıma entegrasyonuna bağlı olarak alandaki çalışmalar uygulamada ve akademide hız kazanmıştır. Alanda, Frayling'in sanat ve tasarım araştırmalarındaki simgesel sınıflandırması yaygın olarak kullanılmaktadır. Bunlar tasarım araştırmasında, tasarımla ilgili hangi araştırmanın nerede bulunduğunun tanımlanması etrafında dönen; tasarımla ilgili araştırma (research into design), tasarım için araştırma (research for design) ve tasarım yoluyla araştırma (research through design) olmak üzere üç kategoride özetlenmiştir. Günümüzde tasarımın büyük bir bölümünün bilgisayarla gerçekleştirildiği düşünüldüğünde sayısal teknolojilerin tasarım araştırması üzerinde artan etkisi, tasarım ve üretimin ardındaki süreçleri yeniden bağlama ve iç içe geçirme potansiyeli taşımaktadır. Bu bağlamda tasarım araştırmaları sayısal teknolojiler öncülüğünde odak noktası haline gelmiştir. Tez çalışmasında, tasarım araştırmasının sayısal tasarım ve üretimle etkileşimi, tasarım alanını özellikle son yıllarda yaygın olarak kullanılan bu üç kategori ile ilişkilendirerek, günümüzde tasarım ve araştırma arasında bütünleşmeye doğru giden süreçte yer alan paradigma değişmeleri ile ele alınmaktadır. Öncelikle tasarım bilgisi ve tasarım araştırması kavramları tanımlanarak, tasarım araştırmacılarının tasarıma olan yaklaşımları, birinci ve ikinci nesil olmak üzere, ve tasarım yöntemleri incelenmiştir. Üçüncü bölümde tasarım araştırması ile sayısal tasarım ve üretim teknolojileri arasındaki ilişki, Frayling'in tasarım araştırması sınıflandırmasıyla kategorize edilmiştir. Her bir kategorinin kapsamı, ilgili kategorinin içeriğinin tanımlanmasının ardından detaylı bir şekilde açıklanmıştır. Sınıflandırmaya tasarımla ilgili araştırma (research into design) kategorisiyle başlanarak, kapsamında tasarımın bir disiplin olarak belirmesi tarihsel süreçte incelenmiştir. Sınıflandırmanın tasarım için araştırma (research for design) kategorisinde sayısal teknolojilerin tasarım ve üretim üzerindeki etkisi çeşitli kuramlar üzerinden incelenmiştir. Bu etki tasarımcıdan bağımsız düşünülemeyeceği için bölümde, tasarımcı ile sayısal teknolojiler arasındaki etkileşime de vurgu yapılmıştır. Sınıflandırmanın son ve en çok gelişen kategorisinde, tasarım yoluyla araştırma (research through design), tasarım araştırmasının sayısal tasarım ve üretimle bütünleşerek ürettiği yeni tasarım ve araştırma yöntemleri, araştırma ve tasarımın bütünleştiği örnekler üzerinden irdelenmiştir. Her bir bölüme bir tasarım araştırması olarak yaklaşılmıştır. Sayısal teknolojilerin yarattığı dijital devrimle tasarım ve araştırmanın, disiplinlerüstü bir düzeyde nasıl bütünleştiği ve bu bütünleşmenin ürünler, malzemeler, süreçler ve çeşitli uygulama örnekleri üzerinden nasıl okunabildiği ve bunun mimari tektonik üzerindeki etkisi değerlendirilmiştir. The field of design research continues to be discussed and evolve through literature, discussions, conferences and practices. Particularly, due to the integration of design and digital technologies, the studies in the field have gained momentum both in practice and academia. The field widey used Frayling's symbolic classification which is for art and design research. These revolve around what research is about design, and where it belongs, and summarized in three categories; research into design, research for design, research through design. At the present time when it's considered that a large part of design is computerized, the increasing influence of digital technologies on design research has the potential to reconnect and nest the processes behind design and production. In this context, design research has become a focus in the forefront of digital technologies. In the thesis, the interaction of design research with the digital design and production is studied by paradigm shifts in the process of integration between design and research today, associating the design field with these three categories which are widely used in recent years.First, the concept of design knowledge and design research are defined and approaches of design as first and second generation from researchers perspectives are examined. In the third part, the relationship between design research and digital design and production technologies is categorized by Frayling's design research classification. The scope of each category is explained in detail after the content of the relevant category is identified. Starting with the category of research into design, the scope of design as a discipline is examined in the historical process. In the category of research for design of classification, the effect of digital technologies on design and production is examined through various theories. Since this effect can not be considered independent of the designer, the interaction between designer and digital technologies in this category is also emphasized. In the final and most developed category of classification research through design, new design and research methods that are integrated with digital design and production is examined through integrated examples of research and design. Each part is considered as a design research. Through the study, the digital revolution created by digital technologies which integrates design and research at an transdisciplinary level is discussed and how this integration can be read through the various application examples of products and processes is evaluated. 108
- Published
- 2018
22. Neuro Linguistic Programming in Empowerment Staff
- Author
-
Şen, Sevim, primary and Uğur, Esra, additional
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
23. PARAPROBİYOTİKLER, POSTBİYOTİKLER VE SAĞLIK ÜZERİNE ETKİLERİ.
- Author
-
Uğur, Esra, Bektaş, Atilla, Ulusoy, Meltem, and Öner, Zübeyde
- Subjects
- *
GUT microbiome , *DIETARY supplements , *INTESTINES , *GASTROINTESTINAL system , *IMMUNE system , *PROBIOTICS - Abstract
The human gastrointestinal tract (GIT) contains a rich, complex microbiota that plays an important role in digestion, immunology, and the occurrence of certain diseases. Under normal conditions, the composition of the gut microbiota is stable. However, the composition of the microbiota may change due to changes in diet, use of certain medications and stress. Today, it is a common and known method to take probiotics, which are defined as living microorganisms such as bacteria, yeast, when taken in sufficient quantities to regulate the intestinal microbiota, in the form of food or as a food supplement. In recent years, the use of paraprobiotics, which are non-living (inactive) microorganisms, or postbiotics, which are metabolic by-products released from living bacteria or after bacterial degradation, have started to attract attention as an alternative to probiotics. Paraprobiotics and postbiotics demonstrate many health effects such as regulating intestinal health and strengthening the immune system, just like probiotics, in the hosts where they are applied. In this study, studies on paraprobiotics and postbiotics that can be used instead of probiotics and provide similar health effects are reviewed. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2021
- Full Text
- View/download PDF
24. Hemşirelerin Duygusal Zeka Düzeylerinin Bakım Davranışlarına Etkisi
- Author
-
Çolak Okumuş, Dilek, Uğur, Esra, and Acibadem University Dspace
- Abstract
ÖZET Amaç: Hemşirelerin bakım verirken terapötik ilişki kurabilmeleri, hastalarının fizyolojik ve duygusal gereksinim lerini karşılayabilmeleri için duygusal zeka düzeylerinin gelişmiş olması önemlidir. Bu çalışma hemşirelerin duy gusal zeka düzeylerinin bakım davranışlarına etkisinin incelenmesi amacıyla gerçekleştirildi. Çalışma Planı: Tanımlayıcı araştırmanın örneklemini, bir üniversite hastanesi yataklı servislerinde çalışan 172 hemşire oluşturdu. Araştırmanın verileri Tanıtıcı Bilgi Formu, Bakım Davranışları Ölçeği – 24 ve Gözden Geçiril miş Schutte Duygusal Zeka Ölçeği ile elde edildi. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler, student t testi, ANOVA, Tukey testi ve pearson korelasyon analizleri kullanıldı. Veriler %95 güven aralığında değerlendirildi. Bulgular: Bakım davranışları ölçeği genelinin ortalaması 5.17+0.49, duygusal zeka ölçeği genelinin ortalaması 146.3+14.67 olarak bulundu. Bakım davranışları ölçeği geneli ve alt boyutları ile duygusal zeka ölçeği ve alt bo yutları arasında istatistiksel olarak pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu belirlendi (p
- Published
- 2017
25. Ticari Salmonella Faj Preparatının Beyaz Peynirde Salmonella spp. Üzerine Etkisinin Araştırılması
- Author
-
Uğur, Esra, primary and Öner, Zübeyde, additional
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
26. Hemşirelerin Yönetsel Kararlara Katılımlarının İş Yaşam Kalitesine Etkisi
- Author
-
Çolak Coşkun, Refika, primary and Uğur, Esra, additional
- Published
- 2018
- Full Text
- View/download PDF
27. Nazofarenks Karsinomu Zemininde Gelişen Derin Boyun Enfeksiyonu.
- Author
-
Uğur, Esra, Abakay, Hilal, Atar, Merve Nur, and Ödemiş, İlker
- Abstract
Giriş: Derin boyun enfeksiyonu; boynun potansiyel boşluklarının ve fasyalarının apse formasyonu veya selülit ile giden enfeksiyonudur. En yaygın olarak mandibular dişlerin, tonsillerin, parotisin, derin servikal lenf düğümlerinin, orta kulak veya sinüslerin septik odağından kaynaklanır. DBE'de mortalite oranları %1,6-7,6 arasında değişmektedir. DBE de tedavi; hava yolu açıklığının sağlanması, intravenöz antibiyoterapi başlanması ve gerekirse cerrahi müdahale uygulanmasıdır. Hastalığın hızlı ilerlediğinden tanı konulduğu an mutlaka ampirik antibiyoterapi başlanmalıdır. DBE tedavi edilmediği veya uygunsuz tedavi edildiği taktirde enfeksiyon yayılarak letal bir mediastinit formu olan desendan nekrotizan mediastinite yol açabilir. Olgu: Yetmiş bir yaşında erkek hasta, altı aydır ara ara olan ve son zamanlarda artan üşüme, titreme, öksürük ve boyun ağrısı yakınmalarıyla başvurdu. Özgeçmişinde nazofarenks karsinomu, akciğer metastazı tanıları olduğu ve en son 6 ay önce kemoterapi öyküsü olduğu öğrenildi. Vital bulgularında; tansiyonu 126/74 mmHg, nabız 86/dk, ateş 38,9 °C, solunum sayısı 22/dakika idi. Muayenesinde hasta kaşektik görünümde, akciğer sesleri bazallerde azalmıştı. Diğer sistem muayeneleri olağandı. Laboratuvar tetkiklerinde lökosit: 22600 mm3 (PNL: 97,4%), CRP: 256 mg/dl ve prokalsitonin: 35,26 μl/l idi. İdrar kültüründe üreme saptanmadı. Toraks BT de pnömoni düşünülmedi. Hasta nedeni bilinmeyen ateş ön tanısı ile interne edildi. Servis izleminde ateş yüksekliği olması üzerine kan kültürleri alındı. Hastaya ampirik piperasilin tazobaktam başlandı. Kitle bakısı açısından KBB görüşü istendi. KBB tarafından endoskopik bakıda akut bir hadise düşünülmedi. Özgeçmişinde, son 2 yılda 2 kez nöbet tarifi olan hastanın ekstremitelerinde ani kasılmalar olması nedeniyle EEG ve beyin MRG istendi. EEG'de patoloji saptanmadı. Beyin MR da bulgular derin boyun enfeksiyonu açısından değerlendirildi. Kontrastlı boyun BT istendi. Tedavisi meropenem ve teikoplanin olarak düzenlendi. KBB tarafından farenks posterior duvarına uvula sol posteriorundan insizyon yapılarak 20-30 cc kadar materyal drene edildi. Apse materyali kültüre gönderildi. Apse kültüründe Pseudomonas aeruginosa üremesi oldu. Kan kültüründe ise Eikenella corrodens üremesi görüldü. Kardiyolojiye danışıldı. Çekilen ekokardiyografisinde enfektif endokardit lehine vejetasyon saptanmadı. Kontrol boyun BT'si çekilen hastanın takibinde klinik iyileşme, radyolojik regresyon izlendi. Endoskopik bakıda granülasyon dokuları görüldü. Genel durumu iyi olup akut faz reaktanları gerileyen hasta meropenem tedavisi 20 güne tamamlandıktan sonra oral siprofloksasin ile taburcu edildi. Sonuç: Derin boyun enfeksiyonlarının birincil nedeni üst solunumsindirim sistemin enfeksiyöz ve enflamatuvar süreçleridir. İleri yaş hastalarda nekrotik malign lenf nodları zemininde apse gelişebilmektedir. Bizim olgumuzda olduğu gibi altta yatan baş boyun kanseri olan hastalarda gelişen ateş tablosunda derin boyun enfeksiyonu akılda tutulmalıdır. DBE olgularının yaklaşık %5'inin malign lenf nodu zemininden geliştiği belirtilmektedir. Bağışıklığı baskılanmış hastalarda atipik patojenlerin ve virülansı yüksek mikroorganizmaların görülme sıklığı artmaktadır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2024
28. Yoğun Bakım ve Palyatif Bakım Ünitelerinde Çalışan Hemşirelerin Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarzları ile Bakım Davranışları Arasındaki İlişki
- Author
-
KOCATEPE, Vildan, primary, UĞUR, Esra, additional, and KARABACAK, Ükke, additional
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
29. Violence to the healthcare professionals in the ICU: Does the anger level of patient’s relatives effects their opinions?
- Author
-
Paslı Gürdoğan, Eylem, primary, Öztürk, Selda, additional, and Uğur, Esra, additional
- Published
- 2017
- Full Text
- View/download PDF
30. Creation of a Patient safety Culture in İntensive Care Units: Nurses' View to the Medical Errors
- Author
-
Somyürek, Nehir, primary and Uğur, Esra, additional
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
31. Isparta ilindeki Microtus hartingi Barrett-Hamilton, 1903 (Mammalia:Rodentıa)'nin biyoekolojisi
- Author
-
Uğur, Esra Dilek, Tabur, Mehmet Ali, Albayrak, İrfan, and Biyoloji Anabilim Dalı
- Subjects
Mammals ,Ecology ,Zooloji ,Rodentia ,Biology ,Zoology ,Biyoloji - Abstract
Bu araştırma Mart-Eylül 2010 tarihlerinde, Isparta il sınırları içinden yakalanan toplam 31 Microtus hartingi Barrett-Hamilton, 1903 örneğine dayanmaktadır. Örnekler canlı ve ölü yakalama kapanlarıyla yakalanmış ve standart müze örneği tipinde doldurulmuştur. Canlı yakalanan bir örnek, laboratuarda beslenmiş ve bazı davranış özellikleri kaydedilmiştir. Ayrıca bir canlı örneğin de karyolojik analizi yapılmıştır. Doğada ve laboratuar şartlarında türle ilgili beslenme ve üreme özellikleri kaydedilmiştir. Kafatası ve dişlerdeki bazı yapı farklılıklarına, gebelik ve emziklilik durumuna göre örnekler; genç ve ergin olarak iki yaş grubuna ayrılmıştır. Ölçüler Thomas (1905)'a, baculum Lidicker (1968)'e göre alınmış ve renk tanımı Ridgway (1886)'e göre yapılmıştır. Örneklerin baş iskeleti Mursaloğlu (1965)'na, karyoloji Ford ve Hamerton (1956) ile Patton (1967)'a göre hazırlanmıştır. Türün ayırıcı özelliği, habitatı, baculum özelliği, kürk rengi, kıl morfolojisi, morfometrik verileri ve karyolojisi kaydedilmiştir. Microtus hartingi'ye ait örneklerin diploid kromozom sayısı 54, temel kromozom kol sayısı 56, otozomal kromozomların kol sayısı ise 52 olarak tespit edilmiştir. Sonuçlar literatür verileriyle karşılaştırılarak değerlendirmeler yapılmıştır.Anahtar Kelimeler: Microtus hartingi, biyoekoloji, Isparta, Türkiye. This study is based on a total of 31 Microtus hartingi Barrett-Hamilton, 1903 specimens obtained from Isparta province between March and September 2010. The specimens were caught by kill and live trapping and they were skinned, stuffed and prepared as conventional museum type. One sample was fed in the laboratory condition and its some behavioural characteristics were recorded. Another individual was used in karyological analyses. Some features on the feeding and reproduction in the laboratory and natural conditions were recorded. Specimens were divided into two age groups as juveniles and adults according to molar wearing, sutures of some cranial bones, pregnancy and nursing status. The morphometric measurements were made according to Thomas (1905), baculum and karyology were prepared according to Lidicker (1968) and Patton (1967) respectively. Skulls of specimens were prepared according to Mursaloğlu (1965) and definition of fur colour was made according to Ridgway (1886). Diagnostic characters, habitat, bacular features, fur colour, hair morphology, morphometric data and karyology of this species were assessed. The number of diploid chromosomes of Microtus hartingi is 54 and the number of arm of fundamental chromosomes 56 and the number of autosomal chromosomes 52. Evaluation of the results was made upon comparison with the relevant data.Key Words: Microtus hartingi, bioecology, Isparta, Turkey. 55
- Published
- 2011
32. Hemşirelerin iş yaşamının kalitesi ve etkileyen faktörlere ilişkin görüşleri
- Author
-
Uğur, Esra, Abaan, Süheyla, and Hemşirelik Hizmetleri Yönetimi Anabilim Dalı
- Subjects
Nursing ,Hemşirelik - Abstract
Improving the nurses?quality of worklife is important for preventing the turnover of qualified nurses,promoting the patient care quality and organizational productivity. This study hadbeen carried out to investigate the opinions of nurses about their quality of worklifeand related factors. The hospitals with 500 and above bed capacity, in three groupsof affiliation were randomly selected from the list of 2002 Health OrganizationsAnnual Report of Ministry of Health within the Ankara Municipality. Then nurseswere selected randomly within the each group of hospitals. Data was collected witha 5 Likert Scale Questionnaire, prepared in two parts by the investigator, of whichfirst part consisted of general information about nurses and second part consisted of31 items, which reflected the nurses? opinions about quality of worklife and relatedfactors in their hospitals. Questionnaire was administered to nurses by theinvestigator herself in hospitals, and analysis was done only the ones returned inthe same day. To analyze the data Mean, standard deviation, percentages, Chi-Square, Kruskal Wallis test, Mann Whitney U test and Fisher?s chi- square wereused. Findings showed that %62.3 of nurses (N=271) evaluated their worklife asgenerally ?good?. Nurses (n=192) in university hospitals evaluated quality ofworklife as ?good? (%67.2), which was higher than nurses (n=38) in governmenthospitals (%50.0) and nurses (n=41) in social security institution hospitals (%51.2)(p=0.038). Nurses (%39.6), who evaluate the quality of worklife as ?good? thoughtthat they might stay 6 and more years at hospitals they work in. On the other handalmost one third of the nurses, who evaluate their quality of worklife as ?bad? (%37.7) thought that they might leave the hospital they work within a year. Resultssuggested that especially for the Ministry of Health, and Social security institutionaffiliated hospitals, it is necessary to organize a work environment to develop thequality of worklife for nurses, to set selection standards for nursing managers whoseresponsible for positive work environment and to provide educational opportunitiesfor improvement in order to increase nurses? quality of worklife.Key words: Nursing, quality of worklife, nursing management 132
- Published
- 2006
33. Yoğun Bakım Hemşirelerinin Fiziksel Tespite İlişkin Bilgi, Tutum ve Uygulamaları ve Etkileyen Faktörler.
- Author
-
Gürdoğan, Eylem Paslı, Uğur, Esra, Kınıcı, Ezgi, and Aksoy, Berna
- Abstract
Objective: Physical restraints are used in intensive care units (ICUs) to prevent patients from harming themselves. In this study, we identified the physical restraint practices of nurses in ICUs and investigated their knowledge on this subject and factors affecting their decisions to use restraints. Material and Methods: This was a descriptive and cross-sectional study. The sample group consisted of nurses (n=101) who worked in the ICUs of a university hospital and a state hospital in Edirne. Data were collected using the "Questionnaire Form," which included working life and demographic characteristics of the nurses, and "Attitudes, Levels of Knowledge, and Practices of Staff Regarding the Physical Restraint Questionnaire." Data were evaluated using percentages, arithmetic means, percentages, and Mann--Whitney U and Kruskal--Wallis tests using IBM SPSS Statistics 21.0. Results: It was found that 62.4% of the nurses did not receive training on the use of physical restraints and that 81.2% of them practiced using physical restraints if required. The mean score of knowledge, attitude, and practice of the nurses on physical restraint use were 7.6±1.6, 30.4±4.2, and 36.8±3.7, respectively. A relationship was found between the knowledge score on physical restraint use and education on physical restraints (p=0.02) and between the attitude score on physical restraint use and the nurses' education degree (p=0.03). A statistical difference was found between the working units (p=0.002) and education on the use of physical restraints (p=0.000). This study found that only 38.6% of the nurses always used physical restraints on a physician's order. Conclusion: We found that although a majority of nurses working in ICUs did not receive training on the use of physical restraints, the level of knowledge on nurses' use of physical restraints and their attitudes to practice restraint use was positive. However, nurses' practice on the use of physical restraints on the order of the physician and the approval of enlightenment were not to the desired level during the practice of physical restraint use. It would be useful to focus on the responsibilities of nurses in relation to the topic of in-service training to be organized on the use of physical restraints. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2016
- Full Text
- View/download PDF
34. Sifilizin Ender Görülen Şiddetli Formu: Lues Maligna.
- Author
-
Uğur, Esra, Mert, Kamil, Ödemiş, İlker, and Köse, Şükran
- Abstract
Giriş: Sifiliz, Treponema pallidum’un neden olduğu cinsel yolla bulaşan bir hastalıktır. Klinik bulgular hastalığın evresine bağlıdır. Döküntü, sekonder sifilizin en sık bulgusudur. Lues maligna, sekonder sifilizin şiddetli ülseratif formu olup sıklıkla insan bağışıklık yetmezliği virüsü (HIV) enfeksiyonu olan hastalarda görülür. Bu bildiride HIV pozitif, Lues Maligna ile seyreden bir olgu sunulmuştur. Olgu: Bilinen astım tanılı 46 yaşındaki kadın hasta yaygın vücut döküntüsü ve ateş şikayetiyle polikliniğimize başvurdu. Döküntü on gün önce her iki ön koldan başlamış ve tüm vücuda yayılmıştı. Üç ay önce şüpheli cinsel teması olmuştu. Vital bulguları: vücut sıcaklığı: 37,8 °C, nabız: 95 atım/ dakika, oksijen satürasyonu: %97, kan basıncı: 120/75 mm/Hg idi. Fizik muayenesinde; orofarinks hiperemik, oral kavitede çok sayıda ülsere lezyon görüldü. Yüz, gövde, bilateral üst ekstremitede yaygın papülopüstüler lezyonlar görüldü. Meme ve gövde üzerinde iki adet ülsere lezyon görüldü. Laboratuvar testlerinde; beyaz küre sayısı: 5300 hücre/mm3, hemoglobin: 11 gr/dl, trombosit: 280.000 hücre/mm3, anti-HIV testi pozitif, TPHA ve VDRL 1/32 titrede pozitif saptandı. Kızamık, rubella, varisella zoster virüs, herpes simpleks virüs 1 ve 2 IgM negatif görüldü. Hastadan HIV-RNA ve CD4 düzeyi istendi. HIV-RNA: 20.500 kopya/ml, CD4 düzeyi: %15,8 oranla 410 hücre/mm3 olarak saptandı. Deri biyopsisi sonucunda epidermiste yüzeyde ortokeratoz, retelerde düzleşme ile lenfosit ekzositozu izlendi. Dermiste dermoepidal bileşkeyi de tutan, yüzeyel ve derin dermiste plazma hücrelerinden baskın interstisyel, perivasküler ve periadneksiyel lenfoplazmositik infiltrasyon izlendi. Likenoid interfaz dermatiti ve sifiliz ile uyumlu olarak raporlandı. Tüm vücutta belirgin ülsere ve papülopüstüler döküntü, oral kavitede mukozal lezyonlar, sifiliz yönünden seroloji pozitifliği ve patolojik tanısı olan hastada Lues Maligna düşünüldü. Hastaya sekonder evre sifiliz tanısıyla benzatin penisilin G 2,4 milyon/Ü intramusküler tek doz uygulandı. Tedavi sonrası izleminde deri lezyonları tamamen geriledi. Tenofovir disoproksil fumarat, emtrisitabin ve dolutegravir içerikli antiretroviral tedavi başlandı. Sonuç: Lues Maligna sifilizin ender görülen şiddetli seyreden bir formudur. Püstüler lezyonlar hızla ağrılı ülseratif lezyonlara dönüşür. HIV enfeksiyonu başta olmak üzere immünokompromize kişilerde görülmektedir. Erken tanı ve tedaviyle lezyonlarda hızla regresyon görmek mümkündür. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2022
35. Postgraduate education needs of Nurses' who are caregivers for patients with diabetes.
- Author
-
Uğur, Esra, Demir, Hulya, and Akbal, Elif
- Subjects
- *
CONTINUING medical education , *PEOPLE with diabetes , *CONTINUING education of nurses , *PUBLIC health , *NURSING , *MEDICAL care - Abstract
Objective: Diabetic management process requires nurses with expert knowledge and patient care skills. This study was carried out to identify nurses' diabetic care approaches and their post graduate education needs in order to develop a "Basic Diabetes Patient Care Education Program" in a university hospital in Turkey. Methods: The descriptive study, using the survey technique, was carried out in a university hospital with 87 bedside nurses who were caring for diabetic patients. Investigators developed data collection tool consisting of closed ended questions and opportunities for open-ended responses. Results: Among the 87 nurses, 88.5% were staff nurses, and 11.5% were nurse managers. The mean age was 27.41 ± 4.82 and years of professional experience was 6.86 ± 4.23. The 41.4% of nurses stated that they were caring for 1-2 patients with diabetes per week and 72.4% of nurses stated that they had attended an educational session about diabetes after graduation. The 95.4% of nurses reported a need for a continuous education program for diabetes patient care. Medication regimen (69.0%) and special care applications such as wound care (54.0%) were the most needed educational requirements. There were no difference in educational needs based on basic education or years of professional experience (p>0.05). Conclusions: Nurses caring for patients with diabetes should be supported by orientation, in-service education and continuing education programs. Additionally, the placement of patient care courses for chronic diseases, like diabetes, into the core curriculum of nursing schools would be useful in responding to actual patient care and family needs. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2015
- Full Text
- View/download PDF
36. Taxonomical and Karyological Features of Microtus hartingi (Barrett-Hamilton, 1903) (Mammalia: Rodentia) with Some Biological and Ecological Features.
- Author
-
Tabur, Mehmet Ali, Uğur, Esra Dilek, and Albayrak, İrfan
- Abstract
This study is based on 27 Microtus hartingi (Barrett-Hamilton, 1903) specimens collected from Isparta province between March and September 2010. The specimens were caught by kill and live trapping and they were skinned and stuffed. Some behavioral features of the live sample fed in the laboratory condition were observed. Its karyotypical features were also determined. Specimens were divided into two age groups as juvenile and adult depending on molar wearing, the clearance of the sagittal crest in the skull, pregnancy and nursing status. Diagnostic characters, habitat, fur color, hair morphology, feeding and reproductive behavior, karyology, bacular features in all examined specimen were assessed. It was found that the diploid number (2n), the fundamental number (NF) and the number of autosomal arms (NFa) were 54, 56 and 52, respectively. Consequently, this species known as Microtus guentheri previously in Isparta was determined to be actually Microtus hartingi on the basis of data presented in this work. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2015
37. Bir Üniversite Hastanesinde Sağlık Personelinin El Hijyeninde Beş İndikasyona Uyumu.
- Author
-
Şen, Sevim, Sönmezoğlu, Meral, Akbal, Elif, Uğur, Esra, and Afacan, Sibel
- Abstract
Copyright of Klimik Journal / Klimik Dergisi is the property of DOC Design & Informatics Co. Ltd and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2013
- Full Text
- View/download PDF
38. NURSES' DIABETES PATIENT CARE APPROACHES AND POSTGRADUATE EDUCATION NEEDS IN A UNIVERSITY HOSPITAL
- Author
-
Ugur, Esra, Demir, Hölya, and Akbal, Elif
- Published
- 2011
- Full Text
- View/download PDF
39. Çiğ sütten yapılan beyaz peynirde ticari faj preparatlarıyla patojen bakterilerin kontrolü = Control of pathogenic bacteria on beyaz cheese made from raw milk by using the commercial phage preparation
- Author
-
Uğur, Esra, 1993- author 178798, Öner, Zübeyde, 1959- thesis advisor 15266, and Süleyman Demirel Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü. Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı. 9406 issuing body
- Subjects
Süleyman Demirel Üniversitesi - Abstract
Bu tez çalışmasında, ticari faj preparatının çiğ sütten yapılmış beyaz peynirde patojen kontrolü üzerine etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla Listeria (PhageGuard Listex) ve Salmonella (PhageGuard S) faj preparatları denemede kullanılmıştır. Ön deneme sonucunda Listeria fajının aktivite gösterememesi nedeni ile çalışmanın dışında tutulmuştur. Beyaz peynir üretimi 4 grupta yapılmıştır. Bunlar; 1-kontrol grubu (çiğ süt), 2-çiğ süt+patojen (Salmonella Typhi, %0.05), 3-çiğ süt+faj ilave edilen (%0,1), 4-patojen (%0,05) + faj (%0,1) grubu olarak belirlenmiştir. Faj ve patojen bakteri, süte mayalama aşamasından hemen önce ilave edilmiştir. Üretilen beyaz peynirler %10'luk salamuraya alınarak 4 °C'de 90 günlük olgunlaşmaya bırakılmıştır. Beyaz peynir örneklerinde olgunlaşmanın 0., 30., 60. ve 90. günlerinde fiziko-kimyasal ve mikrobiyolojik analizleri yapılmıştır. Yapılan fiziko-kimyasal analizler; pH, titrasyon asitliği (ºSH), kuru madde, kuru maddede yağ, tuz ve kuru maddede tuz tayinidir. Mikrobiyolojik analizler; toplam aerobik mezofil bakteri, laktik asit bakterileri, Stafilokok spp., koliform grubu bakteri, Salmonella spp. ile faj ilave edilen peynir örneklerinde faj titresi analizidir. Ayrıca faj ilave edilen örneklerin sütlerinde, peynir altı sularında ve salamurada da faj titresi durumu incelenmiştir. Salmonella spp. sayımının doğrulanması için de şüpheli kolonilere üreaz testi uygulanmıştır. Ön denemelerden sonra, peynirler 3 tekerrür, analizler ise 2 paralel olarak yapılmıştır. Peynir örneklerinde, faj uygulamasının veya söz konusu bir patojen bulaşışının örnekler arasında fiziko-kimyasal ile genel mikrobiyolojik özellikleri bakımından farklılık gösterici etkisinin olmadığı elde edilen veriler sonucunda belirlenmiştir. Bu değerler tüm peynir gruplarında sadece süreye göre değişkenlik göstermiştir. Salmonella spp. sayısında ise 90. günde 2 ve 4 numaralı grup arasındaki fark kontrol grubuna göre kıyaslandığında istatisiksel olarak önemli bulunmuştur. Bunun haricinde Salmonella spp. sayıları gruplar arasında farklı bulunmamış, sadece olgunlaşmanın doğal süreci olarak günlere göre azalış göstermiştir. Bu çalışma sonucunda, çiğ sütten yapılan beyaz peynirlerde bakteriyofaj ilavesinin peynirin fiziko-kimyasal ve genel mikrobiyolojik özelliklerine etki etmediği ve faj etkisi ile patojen bakteri sayısında önemli bir fark olmadığı tespit edilmiştir. Faj ile biyokontrolde en önemli noktalardan biri fajın konakçıya özgül olmasıdır. Bu çalışmada kullanılan faj preparatının, yabancı kökenli olması, kullanılan patojen bakterinin ise yerli izolat olan Salmonella spp. için spesifikasyonun yetersiz olmasından dolayı Salmonella spp. sayısında önemli bir fark görülmemiştir. Anahtar Kelimeler: Bakteriyofaj, Beyaz peynir, Patojen, Faj titresi, Olgunlaşma., In this thesis study, the effect of commercial phage preparation on the pathogen control in beyaz cheese made from raw milk was investigated. Listeria (PhageGuard Listex) and Salmonella (PhageGuard S) phage preparations were used for this purpose. The Listeria phage is excluded from the study because it does not show activity in preliminary experiments. Beyaz cheese production was carried out in 4 groups; 1-control group (raw milk), 2-raw milk and pathogen (Salmonella Typhi, 0,05%), 3-raw milk and phage (0,1%), 4-pathogen (0,05%) and phage (0,1%). The phage and pathogenic bacteria were added to milk just before rennet inoculation. The beyaz cheese was taken in 10% brine and left to ripening for 90 days at 4 ° C. Physico-chemical and microbiological analyzes were performed on at 0, 30, 60 and 90 days of ripening in beyaz cheese samples. Physico-chemical analyzes were made; pH, titratable acidity (ºSH), dry matter, fat in dry matter, salt and salt in dry matter. Microbiological analyzes were made; total aerobic mesophilic bacteria, lactic acid bacteria, Staphylococcus spp., coliform group bacteria, Salmonella spp. and phage titre analysis in cheese samples added phage. In addition, the phage titer status of the samples added with phage was investigated in milk, whey and brine. For confirmation of the Salmonella spp. count, the urease test was applied to the suspect colonies. After preliminary assays, the cheeses were analysed in triplicate and the analyzes were carried out in two parallels. It has been determined that in cheese samples phage application or a pathogenic contamination didn't show difference effect between the samples in physico-chemical and general microbiological properties. These values varied only according time in all cheese groups. Salmonella spp. count was statistically significant when comparing the difference between groups 2. and 4. on day 90 compared to the control group. Apart from this, Salmonella counts were not different among the groups but only decreased as compared with the days of ripening as a natural process. As a result of this study, it was determined that the addition of bacteriophage in white cheeses made from raw milk did not affect the physico-chemical and general microbiological properties of the cheese and there was no significant difference on count of pathogenic bacteria by the phage effect. One of the most important points in biocontrol with phage is host specifity. There is no significant difference in the count of Salmonella spp. because the phage preparation used in this study is of foreign origin and the used pathogen bacterium is inadequate for the native isolate Salmonella spp. Keywords: Bacteriophage, Beyaz cheese, Pathogen, Phage titer, Ripening., Tez (Yüksek Lisans) - Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı, 2018., Kaynakça var.
40. THE EFFECTS OF NURSES’ EMOTIONAL INTELLIGENCE LEVELS ON THEIR CARING BEHAVIORS
- Author
-
OKUMUŞ, Dilek Çolak and UĞUR, Esra
- Subjects
nursing,caring behaviors,emotional intelligence ,hemşirelik,bakım davranışları,duygusal zeka - Abstract
Objectives: It is important for nurses to have developed emotional intelligence levels to establish therapeutic relationships and meet the physiological and emotional needs of patients while giving care. This study was conducted to examine the effect of nurses’ emotional intelligence levels on their care behaviors. Study design: The sample of this descriptive study included 172 nurses working at in-patient clinics at a university hospital. The data of the study was collected using the Demographics Form, Caring Behaviors Scale – 24, and Reviewed Schutte Emotional Intelligence Scale. Data were analyzed using frequencies, Student t Test, Pearson correlation analysis and Tukey’s tests. The data were evaluated at a 95% confidence interval. Results: The mean of the maintenance behaviors scale was 5.17+0.49 and the mean of the emotional intelligence scale was 146.3+14.67. Statistically positive correlation was found between the emotional intelligence scale and care behaviors scale and their subgroups p, Amaç: Hemşirelerin bakım verirken terapötik ilişki kurabilmeleri, hastalarının fizyolojik ve duygusal gereksinimlerini karşılayabilmeleri için duygusal zeka düzeylerinin gelişmiş olması önemlidir. Bu çalışma hemşirelerin duygusal zeka düzeylerinin bakım davranışlarına etkisinin incelenmesi amacıyla gerçekleştirildi. Çalışma Planı: Tanımlayıcı araştırmanın örneklemini, bir üniversite hastanesi yataklı servislerinde çalışan 172 hemşire oluşturdu. Araştırmanın verileri Tanıtıcı Bilgi Formu, Bakım Davranışları Ölçeği – 24 ve Gözden Geçirilmiş Schutte Duygusal Zeka Ölçeği ile elde edildi. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler, student t testi, ANOVA, Tukey testi ve pearson korelasyon analizleri kullanıldı. Veriler %95 güven aralığında değerlendirildi. Bulgular: Bakım davranışları ölçeği genelinin ortalaması 5.17+0.49, duygusal zeka ölçeği genelinin ortalaması 146.3+14.67 olarak bulundu. Bakım davranışları ölçeği geneli ve alt boyutları ile duygusal zeka ölçeği ve alt boyutları arasında istatistiksel olarak pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu belirlendi p
41. Effects of Decisional Involvement of Nurses On The Quality of Work Life
- Author
-
COŞKUN, Refika Çolak and UĞUR, Esra
- Subjects
İş yaşamı kalitesi,kararlara katılım,hemşirelik yönetimi ,Quality of work life,decisional involvement,nursing administration - Abstract
Objectives: The increase in a nurse’s quality of work life also increases the quality of patient care and patient satisfaction in the hospitals. In this study, we investigated the effects of participation in managerial decisions of nurses on the quality of work life.Study design: A cross-sectional descriptive study was conducted among 180 staff nurses working in a private hospital. The data were assessed by the Descriptive Information Form, Decisional Involvement Scale DIS , and the Nurses’ Quality of Work Life Scale NQWLS . Descriptive statistics, t-test, Mann Whitney test and Kruskal Wallis variance analysis were used in the analysis of the data. The data were evaluated at a 95% confidence interval.Results: The 26.7% n=48 of the participants were younger than 25 years old, 72.2% of them n=130 graduated from the Nursing College, and 85% n=153 were staff nurses. The effects of age, level of education, presence of continuing education programs, participation in certificate programs, position change, and working hours were statistically significant on the quality of work life p, Amaç: Hastanelerde hemşirelerin iş yaşamı kalitesinin arttırılması, hasta bakımının kalitesini ve hasta memnuniyetini de arttırır. Bu çalışmada, hemşirelerin yönetsel kararlara katılımının iş yaşamı kalitesi üzerine etkileri araştırılmıştır.Çalışma Planı: Tanımlayıcı ve kesitsel olarak gerçekleştirilen çalışmanın örneklemini özel bir hastanede çalışan 180 hemşire oluşturdu. Çalışmanın verileri, Tanıtıcı Bilgiler Formu, Kararlara Katılım Ölçeği KKÖ ve Hemşirelerin İş Yaşam Kalitesi Ölçeği HİYKÖ ile değerlendirildi. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra t-testi, MannWhitney testi ve Kruskal Wallis varyans analizi kullanıldı. Veriler %95 güven aralığında değerlendirildi.Bulgular: Çalışmaya katılan hemşirelerin %26,7’si n=48 25 yaşın altında idi, %72,2’si n=130 lisans mezunu olup, %85’i n=153 servis hemşiresi olarak çalışıyordu. Yaş, eğitim düzeyi, devam eden bir öğretim programının varlığı, kurs ve sertifika programlarına katılım, pozisyon değişikliği ve çalışma süresinin iş yaşamı kalitesi üzerine etkisi istatistiksel olarak anlamlı bulundu p
42. The Relationship Between Decisional Involvement and Job Motivation Levels of Intensive Care Nurses
- Author
-
UĞUR, Esra and DÜZ, Hatice
- Subjects
Intensive Care Unit,Decisional Involvement,Job Motivation ,Hemşirelik,Kararlara Katılım,Motivasyon - Abstract
Background: High motivation in work environments increases job satisfaction and success. Motivation that increases the work efficiency of nurses affects the success of health institutions positively. Objectives: In this study, we aimed to determine the relationship between decisional involvement levels and job motivations of nurses working at intensive care unit in two different hospitals. Methods: The sample of the descriptive study consisted of 122 nurses working in two training and research hospital intensive care units. The data of the study were collected and evaluated via Demographics Form, Decisional Involvement Scale and the Job Motivation Scale. Results: There was a statistically significant relationship between intensive care nurses’ intrinsic, extrinsic motivation levels and satisfaction from the organization they work for (p < .05). Also there was a significant relationship between intrinsic, extrinsic motivation levels and finding their job important (p < .05). The difference between the general and the subscale scores of the nurses regarding the present (actual decisional involvement) and desired situation (preferred decisional involvement) was significantly different (p < .05). There was no statistically significant difference between total scores and subscales of the Job Motivation and Decisional Involvement Scales in the actual situation (p > .05), but there was a statistically significant difference between the total scores and subscales of each scale in the desired situation (p < .05). Conclusion: Nurses working in intensive care unit have a motivation over the average and their decisional involvement level is low. Actual decisional involvement levels do not affect their motivation. Nurses want more decisional involvement, but it seems that motivation in the desired situation will be affected in the negative direction. Development of management approach to increase nurses’ involvement to the administrative decisions and making the contributions of nurses visible will encourage nurses to decisional involvement, Giriş: Çalışma ortamlarında yüksek motivasyon iş doyumunu ve başarıyı arttırır. Hemşirelerin iş verimliliklerini arttıran motivasyon sağlık kurumlarının başarısını olumlu yönde etkiler.Amaç: Bu çalışmada, iki farklı hastanenin yoğun bakım bölümünde çalışan hemşirelerin kararlara katılım düzeylerinin iş motivasyonları ile ilişkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır.Yöntem: Tanımlayıcı türdeki çalışmanın örneklemini iki eğitim ve araştırma hastanesi yoğun bakımlarında görev yapan 122 hemşire oluşturdu. Çalışmanın verileri Tanıtıcı Bilgi Formu, Kararlara Katılım Ölçeği ve İş Motivasyonu Ölçeği aracılığı ile toplandı. Verilerin değerlendirilmesinde sayı yüzdelik, standart sapma ve ortalama gibi tanımlayıcı analiz yöntemleri ile, t testi Anova ve Pearson korelasyon analizi kullanıldı. Analizlerde p0.05), karar vermesi gereken grupta her ki ölçeğin toplam puanları ve alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edildi (p
43. Isparta ilindeki microtus hartingi barrett hamilton, 1903 (mammalia: rodentia)'nin biyoekolojisi = Bioecology of microtus hartingi barrett-hamilton, 1903 (mammalia: rodentia) in Isparta province
- Author
-
Uğur, Esra Dilek, 1984- author 12155, Tabur, Mehmet Ali, 1968- thesis advisor 9098, Albayrak, İrfan thesis advisor 114693, and Süleyman Demirel Üniversitesi. Fen Bilimleri Enstitüsü. Biyoloji Anabilim Dalı. 9102 issuing body
- Subjects
Süleyman Demirel Üniversitesi - Abstract
Bu araştırma Mart-Eylül 2010 tarihlerinde, Isparta il sınırları içinden yakalanan toplam 31 Microtus hartingi Barrett-Hamilton, 1903 örneğine dayanmaktadır. Örnekler canlı ve ölü yakalama kapanlarıyla yakalanmış ve standart müze örneği tipinde doldurulmuştur. Canlı yakalanan bir örnek, laboratuarda beslenmiş ve bazı davranış özellikleri kaydedilmiştir. Ayrıca bir canlı örneğin de karyolojik analizi yapılmıştır. Doğada ve laboratuar şartlarında türle ilgili beslenme ve üreme özellikleri kaydedilmiştir. Kafatası ve dişlerdeki bazı yapı farklılıklarına, gebelik ve emziklilik durumuna göre örnekler; genç ve ergin olarak iki yaş grubuna ayrılmıştır. Ölçüler Thomas (1905)'a, baculum Lidicker (1968)'e göre alınmış ve renk tanımı Ridgway (1886)'e göre yapılmıştır. Örneklerin baş iskeleti Mursaloğlu (1965)'na, karyoloji Ford ve Hamerton (1956) ile Patton (1967).a göre hazırlanmıştır. Türün ayırıcı özelliği, habitatı, baculum özelliği, kürk rengi, kıl morfolojisi, morfometrik verileri ve karyolojisi kaydedilmiştir. Microtus hartingi'ye ait örneklerin diploid kromozom sayısı 54, temel kromozom kol sayısı 56, otozomal kromozomların kol sayısı ise 52 olarak tespit edilmiştir. Sonuçlar literatür verileriyle karşılaştırılarak değerlendirmeler yapılmıştır. Anahtar Kelimeler: Microtus hartingi, biyoekoloji, Isparta, Türkiye., This study is based on a total of 31 Microtus hartingi Barrett-Hamilton, 1903 specimens obtained from Isparta province between March and September 2010. The specimens were caught by kill and live trapping and they were skinned, stuffed and prepared as conventional museum type. One sample was fed in the laboratory condition and its some behavioural characteristics were recorded. Another individual was used in karyological analyses. Some features on the feeding and reproduction in the laboratory and natural conditions were recorded. Specimens were divided into two age groups as juveniles and adults according to molar wearing, sutures of some cranial bones, pregnancy and nursing status. The morphometric measurements were made according to Thomas (1905), baculum and karyology were prepared according to Lidicker (1968) and Patton (1967) respectively. Skulls of specimens were prepared according to Mursaloğlu (1965) and definition of fur colour was made according to Ridgway (1886). Diagnostic characters, habitat, bacular features, fur colour, hair morphology, morphometric data and karyology of this species were assessed. The number of diploid chromosomes of Microtus hartingi is 54 and the number of arm of fundamental chromosomes 56 and the number of autosomal chromosomes 52. Evaluation of the results was made upon comparison with the relevant data. Key Words: Microtus hartingi, bioecology, Isparta, Turkey., Tez (Yüksek Lisans) - Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Biyoloji Anabilim Dalı, 2011., Kaynakça var.
44. Hemşirelerin duygusal zeka yeteneklerinin iş doyumu ve işten ayrılma niyeti üzerine etkisi
- Author
-
Toprakçioğlu, Ayten, Uğur, Esra, and Hemşirelik Bilimi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Turnover intention ,Leave the job ,Emotional intelligence ,Job satisfaction ,Intelligence ,Nurses ,Nursing ,Hemşirelik - Abstract
Bu çalışma hemşirelerin duygusal zeka puanlarının iş doyumu ve işten ayrılma niyetleri üzerindeki ilişkisinin incelenmesi amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, Aralık 2017 ve Mayıs 2018 tarihleri içinde, İstanbul Avrupa Yakasında bir özel hastanenin tüm çalışan hemşireleri (140 hemşire) evreni oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, Tanıtıcı Bilgiler Formu, Gözden Geçirilmiş Schutte Duygusal Zeka ölçeği, Minnesota İş Doyum ölçeği ve İşten Ayrılma Niyeti Ölçeği ile elde edilmiştir. Araştırmada elde edilen tüm veriler SPSS (Statistical Package for Social Sciences) olan programı ile analiz edilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemler olarak sayı, yüzde, ortalama, standart sapma kullanılmıştır. Elde edilen tüm bulguların değerlendirilmesinde araştırmanın %95 güven aralığında, %5 anlamlılık düzeyinde olduğu saptanmıştır.Hemşirelerin duygusal zeka puanının (3,826+0,331) ve iş doyumu puanının (3,655+0,493), işten ayrılma niyetinin puanının (2,381+1,072) olduğu saptanmıştır. Duygusal zeka puanı (3,826+0,331) ve iyimserlik ruh halinin düzenlenmesi alt boyutundan alınan puan ile iş doyumu puanı arasındaki ilişkinin pozitif yönde olduğu (p0,05) belirlenmiştir. Hemşirelerin iş doyum düzeyleri yüksek olarak saptanmıştır. İş doyumu meslekte çalışma süresi ve mesleği isteyerek seçme durumundan, işten ayrılma niyeti ise çalışılan birim ve mesleği isteyerek seçmeme durumundan etkilenmektedir (p 0,05). Job satisfaction levels of nurses were found to be high. Job satisfaction is affected by the voluntary selection of the occupation and the duration in the profession, the intention to quit the job is affected by the voluntary selection of the occupation and the unit of occupation (p
- Published
- 2019
45. Yoğun bakım hemşirelerinde merhamet ile bakım davranışları arasındaki ilişki
- Author
-
Kolay, Nuray, Uğur, Esra, and Hemşirelik Anabilim Dalı
- Subjects
Behavior ,Intensive care units ,Intensive care ,Nursing care ,Nurses ,Nursing ,Nursing research ,Hemşirelik ,Patient care ,Mercy ,Fatigue - Abstract
Hemşirelik, kökenlerini merhamet ve sevgi ile hasta bakımından alan bir meslek dalıdır. Hemşireler, en iyi tedavi ve bakım uygulaması için merhameti dahil etmeleri beklenmektedir. Hasta bireylere bakım vermesi nedeniyle hemşirelik, merhamet yorgunluğu ile sık karşılaşılan meslek gruplarındandır. Merhamet yorgunluğunun hemşirelere duygusal yük getirmesinin yanında hemşirelerin verdiği bakım kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Araştırmanın amacı, yoğun bakım hemşirelerinde Merhamet ile Bakım Davranışları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırmanın evrenini, 21 Ağustos 2017 – 21 Şubat 2018 tarihleri arasında özel bir sağlık grubunun İstanbul ilinde hizmet veren yedi hastanesinde yetişkin yoğun bakım ünitelerinde çalışan hemşireler oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama araçları olarak; sosyo-demografik bilgilerin yer aldığı anket formu, `Merhamet Ölçeği` ve `Bakım Davranışları Ölçeği` kullanılmıştır. Verilerin analizi, t testi, ANOVA, Pearson Korelasyon testi, Spearman Korelasyon testi ve Regresyon testi SPSS 24.0 kullanılarak yapılmıştır. Araştırmaya katılanların, % 80,6'sı kadın, %81,5'i bekar, % 48,4'ü lisans mezunu, %89,5'i yoğun bakım hemşiresi olarak çalışmaktadır. Hemşirelerin merhamet puanları ortalaması 100,10±10,28, bakım davranışları puanları ortalaması 5,56±0,39 olarak hesaplanmıştır. Araştırmada, hemşirelerin Merhamet düzeyleri ile Bakım Davranışları arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki bulunmuştur (F=21,965; r2=0,153; p
- Published
- 2019
46. Yoğun bakım ünitesinde enteral beslenme tedavisi alan hastalara verilen hemşirelik bakımının kanıta dayalı uygulamalar doğrultusunda incelenmesi
- Author
-
Kahramantürk, Gamze, Uğur, Esra, and Yoğun Bakım Hemşireliği Anabilim Dalı
- Subjects
Nursing ,Hemşirelik - Abstract
Yoğun bakım ünitelerinde sık uygulanan tedavilerin başında enteral beslenme tedavisinin sürdürülmesinde hemşirenin önemli rolü vardır. Bu araştırmada yoğun bakım ünitesinde enteral beslenme desteği alan hastalara yönelik hemşirelik bakımının kanıta dayalı uygulamalar doğrultusunda incelenmesi amaçlanmıştır.Araştırmanın evrenini 1 Ocak-25 Eylül 2018 tarihleri arasında İstanbul'da bulunan bir özel hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavi olan 595 hastadan örneklemini ise dahil edilme kriterleri içinde yer alan 36 hastadan oluşturulmuştur. Araştırma verileri her hasta için yedi günlük süre boyunca Hasta ve Hemşirelik Değerlendirme Formu, Rush-Medicus Hasta Bağımlılık Skalası Formu, Braden Basınç Değerlendirme Formu ve Ağız Değerlendirme Formu kullanılarak elde edilmiştir. Elde edilen veriler SPPS 20.0 istatistik paket program kullanılarak frekans, yüzde, minimum ve maksimum değer, ortalama ve standart sapma ile değerlendirilmiştir.Hemşirelerin beslenme tedavisine yönelik uygulamaları kanıta dayalı klinik rehberler doğrultusunda incelendiğinde, hastaların %93,7'sinde (n:236) aspirasyonu engellemek için baş yüksekliğinin sağlandığı, %82,5'sinde (n:208) tolerasyon kontrolü yapıldığı, %96,9'unda (n:217) enteral beslenme tüpünün sabitlendiği, enfeksiyonu azaltmak için de %98'inin (n:247) beslenme torbası ve %96,8'inin (n:244) gavaj enjektörünün değişimi yapıldığı belirlenirken hiçbir hastada enteral beslenme tüpünün yerini kayıt edilmediği ve hastaların pozisyon değişimleri, hemşirelik bakımı süresinde beslenmenin kapatılması gibi nedenlerle alması gereken kaloriden eksik beslendiği tespit edilmiştir.Enteral beslenme tedavisi alan hastaların bakım kalitesini artırmak, hasta bakımında ortak dil oluşturmak ve maliyeti azaltmak için hemşirelerin kanıta dayalı uygulamalara yer vermesi gerektiği önerilmiştir. The nurse plays an important role in the continued treatment of intestinal nutrition, the most common treatment in intensive care units. In this study, we targeted the study of nursing care for patients receiving intestinal nutrition support in the intensive care unit according to evidence-based practices.The study population consists of 595 patients treated in the ICU at a private hospital in Istanbul between 1 January and 25 September 2018 and included 36 patients, who have inclusion criteria. The data of the study were obtained by using Patient and Nursing Evaluation Form, Rush-Medicos Patient Addiction Scale Form, Braden Pressure Evaluation Form and Oral Evaluation Form for seven days. The obtained data were evaluated with frequency, percentage, minimum and maximum value, mean and standard deviation using SPSS 20.0 statistical package program.When nurses' applications for nutritional treatment were examined in accordance with evidence-based clinical guidelines, 93.7% (n: 236) of the patients had high head height to prevent aspiration, 82.5% (n: 208) of tolerance control was performed, 96.9% (n: 217), 98% (n: 247) of the feeding bag and 96.8% (n: 244) of the gavages injector were replaced. It was found that the patients were undernourished from calorie which should be taken due to reasons such as position changes and feeding closure during the nursing care period.It has been suggested that nurses should include evidence-based practices in order to improve the quality of care of patients receiving enteral nutrition therapy, to establish a common language in patient care and to reduce costs. 83
- Published
- 2019
47. Cerrahi yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin iş analizi
- Author
-
Çetinkaya, Rojda, Uğur, Esra, and Hemşirelik Ana Bilim Dalı
- Subjects
Intensive care units ,Intensive care ,Nurses ,Surgery ,Job analysis ,Nursing ,Nursing research ,Workload ,Hemşirelik ,Perioperative nursing - Abstract
Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde Çalışan Hemşirelerin İş Analiziİnsan kaynağı planlamasıyla kurumun ihtiyaç duyacağı personelin özelliklerin belirlenmesi ve personel seçiminin ona göre yapılması gerekmektedir. Bu planlamayla örgüt için gerekli ve yeterli insan gücü gereksinimin ve ondan nasıl yararlanılacağını önceden belirlenmiş olur. Bunun için insan kaynakların bir yöntemi olarak iş analizi çalışmaları yapılması gerekmektedir. Bu çalışma İstanbul Avrupa yakasında bulunan özel bir hastanenin cerrahi yoğun bakım ünitesinde çalışan hemşirelerin iş analizi ve iş yükünü belirlemek amacıyla analitik ve tanımlayıcı olarak yapılmıştır.Çalışmanın verileri 10-24 Ekim 2016 tarihleri arasında Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesinde sürdürülen hemşirelik faaliyetleri belirlenmiş, burada görev yapan 10 hemşirenin günlük faaliyetleri gözlemlenerek, her bir faaliyete ne kadar vakit ayırdığı kronometreyle ölçülerek kayıt edilmiştir. Verilerin ortalama süreleri, tekrarlanma sıklıkları, her faaliyetin uzman görüşü doğrultusunda belirlenen faaliyet alanlarına % olarak etkisi ve Hemşirelik Yönetmeliği doğrultusunda hemşirenin kendi kararı, hekim kararı veya ortak çalışma ile gerçekleştirdikleri faaliyetlere ayrılan sürelerin toplam ağırlık değerleri ölçülmüştür. Araştırmadan elde edilen bu veriler, Super Decisions ve Microsoft Excel 2010 versiyonu kullanılarak analiz edilmiştir. Hemşirelerin iş yükünce ilişkin bulguların tespit edilmesi amacı ile ANP yöntemi kullanılmıştır. Çalışmada, geliştirilen iş analiz formunda iş tanımı yapılmış ve iş gerekleri belirlenmiştir.Sonuç olarak; Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi'nde çalışan hemşirelerin iş yüklerinin fazla olduğu görülmüştür. Bakımın kalitesini arttırmak için hemşirelerin iş analizlerinin yapılıp iş yüklerinin belirlenmesi ve hasta/hemşire oranının dengelemeye yönelik düzenlemelerin yapılması önerilmektedir.Anahtar Kelimeler; İş analizi, İş yükü, Cerrahi yoğun bakım ünitesi hemşiresi. Work Analysis of Nurses Working in General Surgery Intensive Care Unit Through human resources planning, it is needed to identify the kind of staff the institution needs and to do the hiring accordingly. Via this planning, the amount of workforce required for the organization and ways to benefit from it are determined in advance. To accomplish this, work analysis studies need to be practiced as a mean of human resources methods. This analytical and descriptive research is executed to determine the workload of nurses working in private hospital European Side of Istanbul, Surgical Intensive Care Unit and realize the relevant work analysis.The data of the study is collected between 10nd - 24th October, 2016. After the nursing activities performed in Surgical Intensive Unit are listed, 10 nurses' daily activities in the unit are tracked and the time spent for the activities are measured using stopwatch. Average durations; frequencies; effect percentages of each activity to areas of activities (each determined by expert opinion) and total weightings of durations reserved by activities executed on nurses' own initiative, doctors' initiative or cooperatively in accordance with Nursing Regulations are measured. These data gathered from the research are analysed using Microsoft Excel 2010 and the `Super Decisions` software. The ANP method is used to collect the data concerning nurses' workload. The description and specifications of the job are identified in the `form of work analysis,` developed in the study. As a result, it is concluded that the nurses working in Surgical Intensive Care Unit have excessive workload. To increase the quality of care, practising workload of the nurses via work analysis and making regulations towards maintaining patient/nurse ratio are suggested.Keywords; Work analysis, Workload, Surgical intensive care unit nursing. 109
- Published
- 2019
48. Yoğun bakım hemşirelerinin bakım davranışlarının hastaların yoğun bakım deneyimleri ile ilişkisi
- Author
-
İşcan, Merve, Uğur, Esra, and Hemşirelik Anabilim Dalı
- Subjects
Behavior ,Intensive care units ,Intensive care ,Nurses ,Nursing ,Nursing research ,Hemşirelik ,Patient care - Abstract
Bu araştırma yoğun bakım hemşirelerinin bakım davranışlarının hastaların yoğun bakım deneyimleri ile ilişkisinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı tipteki bu çalışma 2017 yılının Nisan ve Haziran aylarında İstanbul'da özel bir sağlık grubu hastanesinin genel yoğun bakım ünitesinde 94 hasta ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın verileri Demografik Veriler Formu, Yoğun Bakım Deneyim Ölçeği ve Bakım Davranışları Ölçeği - 24 formu ile toplanmıştır. Veriler NCSS 2007 programında analiz edilmiş, verilerin analizinde Student t-test, Oneway Anova, Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis testi, Bonferroni test kullanılmıştır. Araştırmaya katılan hastaların yarıdan fazlasının erkek (%62,8) ve %42,5'inin üniversite mezunu olduğu ve yaş ortalamasının %58,13±16,21 olduğu belirlenmiştir. Hastaların Yoğun Bakım Deneyim Ölçeği toplam puan ortalaması 62,73±6,65 olup, Bakım Davranışları Ölçeği - 24 toplam puan ortalaması ise 5,31±0,76 olarak saptanmıştır. Bakım Davranışları Ölçeği ile Yoğun Bakım Deneyim Ölçeği toplam puanları arasındaki ilişki ise olumlu yönde %31,5 düzeyinde anlamlı ilişki bulunmuştur. Bakım kalitesinin değerlendirilmesi için yoğun bakım deneyimlerinin düzenli olarak incelenmesi, bakım davranışlarının iyileşmesi için düzenli eğitim planlanması ve araştırmanın daha büyük örneklem grubunda tekrar edilmesi önerilir. The Relationship to the Care Behaviors of Intensive Care Nurses with the Intensive Care Experiences of Patients This research was conducted to determine the relationship to the care behaviors of intensive care nurses with the intensive care experiences of patients. This descriptive study was conducted in April and June 2017 with 94 patients in the general intensive care unit of private health group hospital in Istanbul. The data of the research were collected by applying Demographic Data Form, Intensive Care Experience Scale and Caring Behaviors Inventory (CBI – 24) Form. The data were analyzed in NCSS 2007 program and Student t- test, Oneway Anova, Mann Whitney U test, Kruskal Wallis test, Benferroni test were used in the analysis of the data. It was determined that, more than half of the patients participating in the research were male (62.8 % ) and 42.5% were university graduates and the mean age was 58.13% - ± 16.21. The average score of the patients in the Intensive Care Experience Scale was 62,73±6,65 and the average scor of CBI – 24 was 5,31±0,76. The relationship between care behaviors scale and intensive care experience scale total scores was found to be positively correlated with 31.5 %. Improving the quality of care, conducting general care experiences on a regular basis, conducting regular training planning and research to improve care behaviors. 74
- Published
- 2019
49. Yoğun bakım hemşirelerinin bakım odaklı hemşire-hasta etkileşimine yönelik tutum ve davranışları
- Author
-
Kumru, Büşra Ecem, Uğur, Esra, and Hemşirelik Anabilim Dalı
- Subjects
Nursing ,Hemşirelik - Abstract
Hemşirelik bakımı için, üzerinde önemle durulması gereken konulardan biri hemşire–hasta etkileşimidir. Hemşire-hasta etkileşiminin çok daha yoğun gerçekleştirildiği yoğun bakım hemşireliği ise özellikle yaşamı tehdit edici sorunları bulunan hastalara verilen bir hizmet olmasından dolayı hastanelerde büyük önem taşımaktadır. Bu araştırma, yoğun bakım ünitelerinde çalışmakta olan hemşirelerin bakım odaklı hemşire-hasta etkileşimine yönelik tutum ve davranışlarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırma, Acıbadem Sağlık Grubu'nun İstanbul'da bulunan 8 farklı hastanesinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini, yoğun bakım ünitelerinde çalışan toplam 141 hemşire oluşturmuştur. Araştırmanın verileri Kişisel Bilgiler Formu ve Bakım Odaklı Hemşire–Hasta Etkileşimi Ölçeği (BOHHEÖ) aracılığı ile toplanmıştır. SPSS 24.0 paket programı ile merkezi eğilim ölçüleri, Mann Whitney U ve Kruskal Wallis H testlerinden faydalanılarak yapılan analizler sonucunda yoğun bakım hemşirelerinin bakım odaklı hemşire–hasta etkileşimi ölçeği puan ortalamaları önemlilik boyutunda 328,29±26,48; yeterlilik boyutunda 308,52±28,76 ve uygulanabilirlik boyutunda 294,38±39,15 olarak bulunmuştur. Ayrıca, yoğun bakım hemşirelerinin bakım odaklı hemşire – hasta etkileşimine yönelik tutum ve davranışlarının çalışma süresi göre yeterlilik açısından gereksinimler alt boyutunda, hemşirelik mesleğini tercih etme nedenine göre önemlilik, yeterlilik ve uygulanabilirlik açısından duyarlılık alt boyutunda ve hastanede refakatçi olarak kalma durumuna göre yeterlilik açısından duyarlılık alt boyutunda anlamlı bir farklılık bulunduğu (p0,05) tespit edilmiştir. For nursing care, one of the issues to be emphasized is the nurse - patient interaction. And, intensive care nursing where nurse-patient interaction is performed more intensely is especially important in hospitals because it is a service given to patients who have life-threatening problems. This research was conducted to determine the attitudes and behaviors of nurses working in intensive care units in relation to care-oriented nursing-patient interaction. The research was conducted in 8 different hospitals of Acıbadem Healthcare Group in Istanbul. A total of 141 nurses working in intensive care units constituted the sample of the study. The data of the study were collected through a questionnaire consisting of a personal information form and a care – centered nurse - patient interaction scale. As a result of the analyzes made by using central tendency measures, Mann Whitney U and Kruskal Wallis H tests through the SPSS 24.0 software, the average scores of the intensive care nurses' care - centered nurse - patient interaction scale were found to be 328,29±26,48 in the significance dimension; 308,52±28,76 in the qualification dimension and 295,36 ± 39,11 in the applicability dimension. It was also found that the attitudes and behaviors of the nurses did not show any significant difference ((p≤0,05)) according to gender, age, marital status, total years of study, reasons for choosing nursing profession, previous hospitalization and hospital attendance beside a patient. 123
- Published
- 2019
50. İç hastalıkları servisinde çalışan hemşirelerin iş analizi
- Author
-
Yilmaz, Sema, Uğur, Esra, and Hemşirelik Ana Bilim Dalı
- Subjects
Nurses ,Job analysis ,Nursing ,Nursing research ,Workload ,Hemşirelik ,Internal medicine ,Nursing services ,Health services ,Management - Abstract
Bütün hizmet alanlarında olduğu gibi sağlık hizmetlerinde de teknoloji ve bilim alanlarında oluşan yenilikler çalışan gücünün planlanması ve sorumluluklarının belirlenmesinde iş analizi çalışmalarının yapılmasını önemli hale getirmiştir. Bu çalışma, İç Hastalıkları Servisi'nde çalışan hemşirelerin iş analizini belirlemek amacıyla tanımlayıcı ve analitik olarak yapılmıştır.Çalışmanın verileri 07 Kasım – 21 Kasım 2016 tarihleri arasında İstanbul Avrupa yakasında bulunan bir devlet hastanesinin İç Hastalıkları Servisi'nde görev yapan 8 hemşireden elde edilmiştir. Çalışmada, serviste yürütülen hemşirelik faaliyetleri ve bu faaliyetlere ayrılan sürelere göre hemşire iş yükü belirlenmiştir. DEMATEL Tekniği ile faaliyetlerin birbirine göre önem derecesi ve ANP Ağ Modeli ile önem ağırlıklandırması yapılmıştır. Ayrıca İş Analiz Formu yardımıyla işin yapılmasını etkileyen fiziksel, çevresel koşullar incelenmiş, performans için gerekli yetkinlikler belirlenmiştir. Hemşirelerin fiziksel çalışma koşullarının yönetmeliklerde belirlenen koşulları sağladığı belirlenmiştir. Hemşireler çalışma sürelerinin %52,44'ünü doğrudan hasta bakım aktiviteleri, %13,58'ini dolaylı hasta bakım faaliyetleri, %13,97'sini servis düzeni ve işleyişi ile ilgili faaliyetler, %20'ini bireysel faaliyetler ve %0,01'ini eğitim ve gelişim faaliyetleri için harcamaktadırlar. ANP yöntemi ile yapılan hesaplamalara göre; serviste yürütülen faaliyetler ve önem ağırlıkları incelendiğinde iş yükü arttığında doğrudan hasta bakım faaliyetlerinden yaşam bulgularının takibi ve kayıt edilmesi (%6,98); dolaylı hasta bakım faaliyetlerinden doktor vizitine eşlik edilmesi (%7,65); servis düzeni ve işleyişi ile ilgili faaliyetlerden hasta başı kullanılan ilaçların sistemden girişlerinin yapılması (%4,42); bireysel fizyolojik gereksinimlere yönelik faaliyetlerinden yemek molası (%8,07) ve eğitim - gelişim faaliyetlerinden ise hizmetiçi eğitim (%0.01) faaliyetlerinin etkileneceği belirlenmiştir.Sonuç olarak; Bakımın kalitesini artırmak için tüm servislerde çalışan hemşirelerin iş analizlerinin yapılarak iş performansını etkileyen koşulların belirlenmesi, etkin ve güvenli hasta bakımını sağlayacak çalışma ortamının oluşturulması önerilmektedir. Anahtar Kelimeler: İş analizi, İş yükü, İç hastalıkları hemşireliği, Hemşirelik hizmetleri yönetimi Just like in all fields of service industry, executing work analysis practises in medical services to plan workforce, identify responsibilities and pursue technological and scientific innovations is gaining importance. This descriptive and analytic study is realized to identify the work analysis of nurses working in department of internal medicine.Data of the study is gathered from 8 nurses working in department of internal medicine of a state hospital in European Side of Istanbul between the dates of 7th – 21th November, 2016. Through the study, nurse workload is identified via considering nursing activities in the department and the time required for these activities, then significance level of the activities compared to each other are specified using DEMATEL method while significance weighting is actualised using ANP network models. Furthermore, physical and environmental conditions that affect the activity and required competence are determined through `Form of Work Analysis.` Physical working conditions of the nurses are found to be in accordance with regulations. Nurses are spending 52.44% of their work time for direct patient care activities, 13.58% for indirect patient care activities, 13.97% for activities related to department order and operations, 20% to individual activities and 0.01% to education and development activities. When department activities and their significance weights in event of an increase in workload, are considered according to data gathered from the calculations via ANP method; weights are found as follows: recording and tracking of vital signs belonging to direct patient care is 6.98%; attendance to doctor visit belonging to indirect patient care activities is 7.65%; drug per patience entry to the medical system belonging to department order and operations is 4.42%; lunch break belonging to personal physiologic needs activities is 8.07% and in-service training belonging to education-development activities is 0.01%.As a result of the study; creating environments that ensures efficient and safe patient care and identifying conditions that affect the work performance of nurses working in all departments are suggested to increase the quality of patient care.Keywords: Work analysis, Workload, Internal medicine nursing, Nursing services management 133
- Published
- 2019
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.