Search

Ses temelli cümle yöntemi ve cümle yöntemi ile okuma yazma öğrenen birinci sınıf öğrencilerinin okuma becerilerinin karşılaştırılmasını amaçlayan bu araştırma betimsel bir çalışmadır. Araştırma 2004-2005 eğitim öğretim yılında ses temelli cümle yöntemini uygulayan bir pilot okul ve cümle yöntemine göre eğitim yapan bir ilköğretim okulunda yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre yöntemler arasında okuduğunu anlama, dakikada okunan kelime sayısı, okuma hızı bakımından bir farklılık görünmemektedir. Okuma sırasında öğrenciler heceleme, ekleme, tekrarlı okuma, düzeltme, yanlış okuma gibi okuma hataları yapmışlardır. Okuduğunu anlamaya yönelik sorulan sorulara her iki gruptan da öğrencilerin doğru cevap verdikleri görülmektedir. Öğretmenler, elde edilen bulguları anne babanın eğitim düzeyi, kardeş sayısı, günlük gazete alımı, kitap okuma alışkanlığı, okul dışında öğrenciyle ilgilenilmesi gibi değişkenlerin etkilediği görüşündedirler. Anahtar kelimeler: ilk okuma yazma, okuma hızı, okuma hataları, Türkçe öğretimiAbstract From teachers' perspectives, this qualitative research aims to evaluate reading skills of students who learned reading through Phonics Based Sentence Method or Sentence Method. Research has been carried out in two elementary schools. In the first school reading was taught through Phonics Based Sentence Method while in the second school only Sentence Method used during 2004-2005 teaching year. According to the results, regarding reading comprehension, vocabulary reading for per minute and reading speeds there were no differences between methods. During reading, students have made different mistakes such as substitutions, insertions, repeating, self-corrections, and omissions. Teachers' opinions are that findings were influenced by parents' educational level, number of child in a family, buying daily newspapers, reading habits, and extra curricular activities. Key words: reading acquisition, reading speed, reading miscues, teaching Turkish

Tezimizin konusu, Çocuk Koruma Kanunu olarak 2005 yılında ve sonra 2006 yılında Ceza Mahkemesi Kanunu ile mevzuatımıza giren hükmün açıklanmasının geri bırakılması oluşturmaktadır. Koşullu bir düşme nedeni olarak, kurumun ülkemizde uygulanmasına başlamasından itibaren sekiz yıl geçmiştir. Ancak, kurumun uygulanmasında, hala tereddüt yaratan birçok nokta bulunmaktadır. Çalışmamızda, bu sorunlu noktalar üzerinde durmak suretiyle tezimizi oluşturmaya çalışılmıştır.Üç bölümden oluşan bu çalışmamızın ilk bölümünde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kavramı, hukuki niteliği, kurumun düzenlenme amacı ve tarihsel süreci üzerinde çalışılmıştır. Ayrıca kurumun esin kaynağını oluşturan onarıcı adalet anlayışı ve öncesindeki adalet anlayışları incelenmiştir. Kurumun diğer ceza bireyselleştirme kurumları ile karşılaştırılmasını yapılarak, ideal bir kuruma ulaşmak amaçlanmıştır. İkinci bölümde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının koşulları, uygulanması, sonuçları ve gidilebilecek kanun yolları incelenmiştir.Son bölümde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun sorunları üzerinde durarak, öneriler sunulmaya çalışılmıştır. The topic of our thesis is the postponement of declaration of verdict , which entered into our legal system with The Law of Child Welfare in 2005 and the task its place in Law in Criminal Procedure in 2006 , The postponement of declaration of verdict is an a cause of conditional drop has been eight years pasted its application in our system . There are contraversial points taken into problems whether it has been applied or not that is tried to get these problem topics.It is studied the term of the postponement of declaration of verdict, legal character, definition, purpose of installation, process of historical in the first part of our research, consisted of three parts at all.Also is researched senses of justice espicially reparative justice our subject of source of insprition the conditions of postponement of declaration of verdict.It is analysied comparison of other similar subjects than the postponement of declaration of verdict and its topics with problem.In the second part , its application, results, and supervisional ways against the subject of delay of the provision is researced.It is tried to offer solutions against its problems in the last part. 94

Türk ve Amerikan 3. sınıf öğrencilerinin yazma hızlarının işaret parmağı bükülme derecesi, başparmak ve ön kol pozisyonu değişkenleri açısından değerlendirmeyi amaçlayan bu araştırma betimsel bir çalışmadır. Araştırma, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri'nde ilköğretim 3. sınıf düzeyinde eğitim gören öğrencilerle yürütülmüştür. Araştırmada Türkiye'deki katılımcılar Kütahya il merkezinde bulunan okullar içerisinden Amerika Birleşik Devletleri'ndeki katılımcılar ise Oklahoma Eyaletine bağlı Tulsa şehrinde oransız küme örnekleme kullanılarak belirlenmiştir. Araştırmada elde edilen bulgulara göre Türk öğrencilerin yarıdan fazlası 900 ve üstü; Amerikan öğrencilerin ise yarıdan fazlası 900'nin altında bir açıda işaret parmağını tutmaktadırlar. İşaret parmağı yazma hızında anlamlı bir değişime yol açmamaktadır. Türk öğrenciler 450'ye kadar dışa dönük, Amerikan öğrenciler ise 450'den fazla dışa dönük bir tutuş tercih etmektedirler. Öğrencilerin tercihleri arasındaki bu fark anlamlıdır. Türk öğrencilerin yarıdan fazlası başparmağını kalem üzerinde konumlandırırken Amerikan öğrencilerinin yarıdan fazlası ise işaret parmağı ile kesişik bir şekilde konumlandırmaktadır. Başparmak pozisyonu değişkende gözlemlenen farklılık, istatistikî olarak anlamlı değildir. Ayrıca işaret parmağı bükülme derecesi öğrencilerin yazma hızı ortalamalarında anlamlı bir değişime yol açmazken, ön kol pozisyonu ve başparmak pozisyonu yazma hızı ortalamalarını etkileyen önemli iki değişken görünümündedirler. Anahtar Kelimeler: Yazma hızı, ön kol ve başparmak pozisyonu, işaret parmağı This descriptive research aimed to assess writing speed of Turkish and American 3rd grade students in terms of such variables as index finder flexion angle, position of thumb and forearm. The research was carried out on primary school 3rd grade students in Turkey and the USA. The participants were determined among the schools in the city center of Kütahya for Turkey and among the schools in the city of Tulsa in the state of Oklahoma for the USA using non-proportionate quota sampling. According to the findings, more than half of the Turkish students used their index finger with a flexion degree above 900 while more than half of the American students used their index finger with a flexion degree below 900. Index finger didn't cause a significant change in writing speed. Whereas the Turkish students positioned their forearms outward up to an angle of 450, the American students preferred their forearms outward above an angle of 450; such a discrepancy between their preferences is significant. While more than half of the Turkish students positioned their thumb on the pencil, more than half of the American students positioned the thumb crossing with the index finger. The discrepancy observed in the thumb position variable is not statistically significant. Also, while index finger flexion angle didn't cause a significant change in the writing speed means of the students, forearm position and thumb position seemed to be two significant variables affecting writing speed means. Key Words: Writing speed, position of forearm and thumb, index finger

İlköğretim birinci sınıf öğrencilerinin kalem tutma biçimleri, kavrama ve sıkıştırma kuvvetlerinin yazma hızı ve hatalarına etkisini test etmeyi amaçlayan bu çalışma tarama modelinde betimsel bir çalışmadır. Araştırma Kütahya il merkezinde bulunan ilköğretim okullarının birinci sınıf öğrencileriyle (n=412) yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre öğrencilerin tercih ettikleri kalem tutma şeklinin baş, işaret ve orta parmakla desteklenen tutuş şekli olduğu, yazma hata puanı ile kavrama ve sıkıştırma kuvveti arasında düşük negatif düzeyde anlamlı bir ilişkinin olduğu bulunmuştur. Bunun yanı sıra yazma hızı ile kavrama kuvveti arasında düşük pozitif düzeyde anlamlı bir ilişkinin olduğu söylenebilir., This is a survey model descriptive study which aims at testing the impact of the way the first grade students in primary school hold the pencil, grip the pencil and the compressive strength on the writing speeds and mistakes. The survey has been made with the first grade students (n=412) in the primary schools located in the city center of Kütahya. According to the data obtained, it can be said that the pencil gripping style of the students is a kind which is supported with thumb, index and middle finger; there is low negative level meaning correlation between writing mistake point and compressive strength and there is low positive level meaning correlation between writing speed and gripping strength.

This study aiming at determining the effect of gripping point of pen by elementary school first grade students, paper position and sitting position (writing position) on their writing speed and errors is a descriptive research conducted in descriptive study. The research has been conducted with elementary school first grade students in Kütahya (n=412). According to the findings obtained, two third of the children have gripped the pen from the middle part, more than half of the children have written by bending forward. With regard to paper position, 59.9% of the students in the process of writing hold the paper with an angle of 450 and 900 to the right or left. It can be suggested that writing and paper position, variables of pen gripping point cause difference in the averages of students’ writing speed and errors scores. It has been observed that writing speed of elementary school first grade students have changed depending on their sitting positions. 4.3% of the change occurred in writing speed have been justified with the variables of writing in sitting position and vertical paper position, İlköğretim birinci sınıf öğrencilerinin kalemi kavrama noktası, kâğıtpozisyonu ve oturuş şeklinin (yazma pozisyonu) yazma hızı ve hatalarına etkisini belirlemeyi amaçlayan bu çalışma tarama modelinde betimsel bir araştırmadır. Araştırma Kütahya il merkezinde bulunan ilköğretim okullarının birincisınıf öğrencileriyle (n=412) yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre öğrencilerinüçte ikisinin kalemi orta noktadan kavradığı, yarısından fazlasının öne doğrueğilerek yazı yazdıkları belirlenmiştir. Kâğıt pozisyonu açısından yazı yazmasürecinde öğrencilerin % 59.9’u sağa ya da sola 450ile 900arasında eğim vererekkağıdı tutmaktadır. Yazma ve kâğıt pozisyonu, kalemi kavrama noktasıdeğişkenlerinin öğrencilerin yazma hızı ve hata puanları ortalamalarında farklılığa yol açtığı söylenebilir. İlköğretim birinci sınıf öğrencilerinin yazmahızlarının oturma şekillerine göre değiştiği gözlemlenmiştir. Yazma hızındameydana gelen değişikliğin % 4.3’ü ayakta yazma ve dik kağıt pozisyonudeğişkenleriyle açıklanabildiği görülmüştür

Bu çalışmanın amacı fen ve sosyal bilimler alanlarında yapılmış okunabilirlik kavramı ile ilgili araştırma sonuçlarının etkinliklerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesidir. Araştırmada öncelikle Türkiye’de yapılmış okunabilirlik çalışmaları incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda akademik çalışmalar okunabilirlik formüllerini uygulama ve formül geliştirme şeklinde sınıflandırılmıştır. Doküman incelemesine dayalı olarak yapılan bu araştırmada fen ve sosyal bilimler alanlarından dörder olmak üzere toplam sekiz çalışma incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre hem Türkçe için geliştirilen okunabilirlik formülleri hem de yabancı bir dilden Türkçeye uyarlanan formüller okunabilirlik düzeyi açısından tutarlı sonuçlar vermemektedir, The aim of this study is the evaluation of the investigation results about readability studies performed on the pure science and social science. In the first step of the study, the readability studies in Turkey were focused on. Secondly, these studies were classified as application studies and formula development studies of readability. Four pure science and four social science studies were investigated using document analysis. Finally, readability formulas developed for Turkish were compared with other readability formulas modified from foreign languages to Turkish

Bu çalışmanın amacı fen ve sosyal bilimler alanlarında yapılmış okunabilirlik kavramı ile ilgili araştırma sonuçlarının etkinliklerinin karşılaştırmalı olarak incelenmesidir. Araştırmada öncelikle Türkiye’de yapılmış okunabilirlik çalışmaları incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda akademik çalışmalar okunabilirlik formüllerini uygulama ve formül geliştirme şeklinde sınıflandırılmıştır. Doküman incelemesine dayalı olarak yapılan bu araştırmada fen ve sosyal bilimler alanlarından dörder olmak üzere toplam sekiz çalışma incelenmiştir. Elde edilen bulgulara göre hem Türkçe için geliştirilen okunabilirlik formülleri hem de yabancı bir dilden Türkçeye uyarlanan formüller okunabilirlik düzeyi açısından tutarlı sonuçlar vermemektedir., The aim of this study is the evaluation of the investigation results about readability studies performed on the pure science and social science. In the first step of the study, the readability studies in Turkey were focused on. Secondly, these studies were classified as application studies and formula development studies of readability. Four pure science and four social science studies were investigated using document analysis. Finally, readability formulas developed for Turkish were compared with other readability formulas modified from foreign languages to Turkish.

Okunabilirlik kavramı dile özgü bir kavramdır ve genel olarak bir metnin belirli bir düzeydeki okuyucular tarafından anlaşılma derecesi şeklinde tanımlanmaktadır. Kullanılan dile özgü olması itibarı ile bu alanda yapılan çalışmaların daha çok ulusal nitelikte olması kaçınılmazdır. Amacımız, disiplinler arası katılımı gerektiren bu türdeki çalışmaların süreç aşamalarını ortaya koyarken, benzer araştırmalarda kullanılabilecek ve Türkçe için eksikliğini hissettiğimiz bir metin analizi yazılımının geliştirilmesi sürecini de konuyla ilgilenen araştırmacılarla paylaşmaktır., Readability concept is a concept unique to language and is generally defined as the level of comprehensibility by readers of a certain level. Considering that it is unique to the language used, it is inevitable that studies conducted in this field are mostly national in quality. Our aim is to share the process of the development of text analysis software for Turkish which we felt its deficiency and which can be used in similar researches by the researchers interested in the subject, while putting forward the process stages of these kinds of studies requiring interdisciplinary participation.

Ses temelli cümle yöntemi ve cümle yöntemi ile okuma yazma öğrenen birinci sınıf öğrencilerinin okuma becerilerinin karşılaştırılmasını amaçlayan bu araştırma betimsel bir çalışmadır. Araştırma 2004-2005 eğitim öğretim yılında ses temelli cümle yöntemini uygulayan bir pilot okul ve cümle yöntemine göre eğitim yapan bir ilköğretim okulunda yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre yöntemler arasında okuduğunu anlama, dakikada okunan kelime sayısı, okuma hızı bakımından bir farklılık görünmemektedir. Okuma sırasında öğrenciler heceleme, ekleme, tekrarlı okuma, düzeltme, yanlış okuma gibi okuma hataları yapmışlardır. Okuduğunu anlamaya yönelik sorulan sorulara her iki gruptan da öğrencilerin doğru cevap verdikleri görülmektedir. Öğretmenler, elde edilen bulguları anne babanın eğitim düzeyi, kardeş sayısı, günlük gazete alımı, kitap okuma alışkanlığı, okul dışında öğrenciyle ilgilenilmesi gibi değişkenlerin etkilediği görüşündedirler., From teachers’ perspectives, this qualitative research aims to evaluate reading skills of students who learned reading through Phonics Based Sentence Method or Sentence Method. Research has been carried out in two elementary schools. In the first school reading was taught through Phonics Based Sentence Method while in the second school only Sentence Method used during 2004-2005 teaching year. According to the results, regarding reading comprehension, vocabulary reading for per minute and reading speeds there were no differences between methods. During reading, students have made different mistakes such as substitutions, insertions, repeating, self-corrections, and omissions. Teachers’ opinions are that findings were influenced by parents’ educational level, number of child in a family, buying daily newspapers, reading habits, and extra curricular activities.

Bu çalışma ilköğretim 4 ve 5. sınıf öğrencilerinin yazılı anlatımlarında hangikelimeleri ne sıklıkta kullandıklarını saptamak ve yazılı anlatımlarında kullandıklarıkelimeleri, cinsiyet, okul öncesi eğitim, anne- babanın eğitim düzeyi ve mesleği,ailenin ekonomik durumu, kardeş sayısı, öğrencinin kaçıncı kardeş olduğu, evdeveya okulda gazete okuma sıklığı kitap okuma sıklığı, yazı türü değişkenleriaçısından incelemek amacıyla yapılmıştır.Araştırma betimsel niteliktedir. Bu araştırmanın evreni Gazi ÜniversitesiVakfı Özel lköğretim Okulu, Ulubatlı Hasan lköğretim Okulu, Baldudak lköğretimOkulu ve Örencik lköğretim Okulu'nda okuyan 4.ve 5. sınıf öğrencileridir.Araştırmada elde edilen bulgulara göre 4 ve 5.sınıf öğrencilerinin üç yazılıanlatımda kullandıkları kelimeler, kelime türü açısından incelediğinde sıkkullanımdan aza doğru sırasıyla isim, fiil, sıfat, zarf, bağlaç ve edatlarıkullanmaktadırlar. lköğretim 4 ve 5.sınıflar düzeyinde uygulanan üç farklı yazılıanlatımda elde edilen toplam kelime sayısı ile farklı kelime sayısı cinsiyete görefarklılık göstermektedir. Gelir düzeyi (ekonomik düzey) yüksek olan ailelerinçocuklarının toplam ve farklı kelime sayıları orta ve alt ekonomik düzeyde olanailelerin çocuklarına göre daha yüksektir. Her üç uygulamada da toplam ve farklıkelime sayıları kardeş sayısı arttıkça düşmektedir. Araştırmaya katılan 4 ve 5. sınıföğrencilerinin kitap okuma ve gazete okuma sıklığı arttıkça bilgilendirici veöyküleyici metinlerde kullandıkları toplam ve farklı kelime sayıları artmaktadır.Öğrencilerin günlük ve hikaye türünde yazılar yazması toplam ve farklı kelimesayısındaki artış açısından mektup, şiir ve diğer türlere göre daha etkilidir. Ayrıcaöğrencilerin toplam kelime sayıları arttıkça farklı kelime kullanma oranlarıdüşmektedir. This study aims at the determination of both the words which are used byfourth and fifth grade students in primary schools and the frequency of these wordsin their writings. Forthermore, the utilized words are scrutinized with respect to somevariables such as sex, pre- school education, the educational level and jobs ofstudents? parents, family?s economic state, the number of siblings, the frequency ofreading newspapers and books at home or at school and so on.This is a descriptive study. The population of this survey embodies the fourthand the fifth grade students at the Foundation of Gazi University Private PrimarySchool, Ulubatlı Hasan Primary School, Baldudak Primary School and ÖrencikPrimary School.Findings have revealed that some kinds of words are made use of more oftenthan the others in three types of writing of the students. These types are informativeand narrative text and memories. The sort of speech of these words can be gradedfrom the most frequent to the least: verbs, adjectives, adverbs, conjunctions andprepositions. The total and different words in the three types of writing of the fourthand the fifth grade students have shown variety with regard to the sex of the subjects.The practised total and different words of the students coming from families withhigh economic state are more in number when compared with the students comingfrom families with middle or low economic state.All three applications have shown that the number of total words anddifferent words decreases when the number of siblings increases. It has been seenthat the subjects who read newspapers and books more than the others use more anddifferent words in their informative and narrative texts. It has also been found outthat subjects? writing diaries and stories are more effective than their writing ofletters, poems and other types in terms of the increase in the number of total anddifferent words. 240

Bu araştırmada, İlköğretim 5. sınıf Türkçe ders kitaplarında bulunan metinler ile öğrenci kompozisyonlarının okunabilirlik düzeyleri açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda aşağıdaki sorulara da yanıt aranmıştır. 1. İlköğretim 5. sınıf öğrencilerinin yazı dilinde bir cümle içerisinde kullandıkları ortalama sözcük sayısı kaçtır? 2. İlköğretim 5. sınıf öğrencilerinin bir sözcükte kullandıkları ortalama hece sayısı kaçtır? 3. İlköğretim 5. sınıf Türkçe ders kitabındaki metinlerde bir cümle içerisinde ortalama sözcük sayısı kaçtır? 4. İlköğretim 5. sınıf Türkçe ders kitabındaki metinlerde bir sözcükte ortalama hece sayısı kaçtır? 5. Ders kitabında bulunan metinlerle 5. sınıf öğrenci kompozisyonlarının okunabilirlik düzeyleri arasında anlamlı bir fark var mıdır? Araştırma grubunu 2001 - 2002 eğitim öğretim yılında Ankara İH, Çankaya ilçe sınırları içerisinde bulunan Gazi Koleji. Sarar İlköğretim, Mimar Kemal, Ayşe Abla Koleji, Ulubatlı Hasan İlköğretim okulu 5. sınıf öğrencileri ve bu öğrencilerin okudukları Türkçe ders kitapları oluşturmaktadır. Çalışmada veriler üç aşamada toplanmıştır. İlk olarak araştırmanın örneklemini oluşturan okullara devam eden ilköğretim 5. sınıf Öğrencilerine araştırmacı tarafından gerekli açıklamalar yapılarak bir ders saat süresince kompozisyonlar yazdırılmıştır. Ardından çalışmaya katılan sınıfların kullandıkları Türkçe ders kitapları belirlenmiş ve temin edilmiştir. Son olarak da ders kitaplarından seçilen metinlere ve öğrenci kompozisyonlarına Ateşman (1997) tarafından geliştirilen okunabilirlik formülü uygulanarak gerekli veriler elde edilmiştir. Hem öğrenci kompozisyonlarına hem de ders kitaplarına ait okunabilirlik değerleri arasında, anlamlı bir farkın olup olmadığı SPSS'te t- testi ile analiz edilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgulara göre, İlköğretim 5. Sınıf Türkçe ders kitaplarında bulunan metinler ile 5. Sınıf öğrencilerine ait kompozisyonların okunabilirlik düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. The basic purpose of this research; was to compare the readability level of fifth grade textbook and the readability level of students' compositions. The research has been based on with five base problems. 1. What is the average number of words that fifth grade students use in a composition sentence ? 2. What is the average number of syllable that fifth grade students use in a word ? 3. What is the average number of words in a sentence of fifth grade Turkish Textbooks? 4. What is the average number of syllable in a word of fifth grade Turkish Textbooks? 5. Is there a significiant difference between readability level of fifth grade textbook and readability level of students' compositions. Population of the research is fifth graders of Gazi College, Sarar Elementary, Mimar Kemal Elementary, Ayşe Abla College and Ulubatlı Hasan Elementary schools in Çankaya and the textbooks which these students use. The sample has been randomly chosen among the schools located in Çankaya. The data was collected in three phases. In the first phase, students wrote the compositions. In the second phase, fifth grade Turkish Textbooks has been selected by researcher. Last phase, readability formula that developed by Ateşman (1997) has been administred to Turkish Textbooks texts and students' compositions. The obtained readability scores of Turkish Textbooks and students' compositions were analyzed through SPSS software. According to the findings of this research there is no significiant difference between the readability level of fifth grade textbook and the readability level of students' compositions. 95

Bu araştırmada; ilköğretim 5. Sınıf öğrencilerinin yazılı anlatım beceri düzeyi ile okul başarılan arasında bir ilişkinin var olup olmadığı belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma üç alt problemden oluşmaktadır. 1. İlköğretim 5. Sınıf öğrencilerinin yazılı anlatım beceri düzeyleri ile matematik ders başarısı arasında bir ilişki var mıdır? 2. İlköğretim 5. Sınıf öğrencilerinin yazılı anlatım beceri düzeyleri ile fen bilgisi ders başarısı arasında bir ilişki var mıdır? 3. İlköğretim 5. Sınıf öğrencilerinin yazılı anlatım beceri düzeyleri ile sosyal bilgiler ders başarısı arasında bir ilişki var mıdır? Araştırmanın evreni Çankaya ilçe sınırlan içerinde bulunan okullardaki ilköğretim 5. Sınıf öğrencileridir. Örneklem ise, Çankaya ilçe sınırları içerinde bulunan okullardan raslantısal olarak seçilmiştir. Veriler üç aşamada toplanmıştır. Birinci aşamada araştırmacı tarafından geliştirilen 30 soruluk `yazılı anlatım beceri testi` kullanılmıştır. İkinci aşamada ise öğrencilere bir kompozisyon yazdırılmıştır. Bu kompozisyonlar bir uzman, bir ilköğretim müfettişi ve araştırmacı tarafından değerlendirilmiştir. Üçüncü ve son aşamada ise araştırmaya katılan öğrencilerin yıl sonu matematik, fen bilgisi, sosyal bilgiler ders başarı notları bizzat araştırmacı tarafından sınıf öğretmenlerinden alınmıştır. Elde edilen test puanları, yazılı anlatım puanları ve ders notlan SPSS' te değerlendirilmiştir. Yazılı anlatım becerisi ile öğrencilerin matematik, fen bilgisi, sosyal bilgiler derslerindeki başarıları arasındaki ilişki regrasyon analizi ile çözümlenmiştir. Araştırmada elde edilen bulgulara göre ilköğretim 5. sınıf öğrencilerinin yazılı anlatım beceri düzeyleri ile okul başanlan arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki bulunmuştur. Sonuçta, yazılı anlatım becerisinin anadili eğitimindeki yeri ve önemi açıktır. Ancak anlaşılmıştır ki yazılı anlatım sadece Türkçe derslerinin bir öğesi değil; diğer derslerin de vazgeçilmez bir unsurudur. In this research; it has been tried to determine whether there is a relation between the level writing skills and success at school for fifth graders at primary schools, or not. The research has been processed with three base problems. Lis there a relation between the level of writing skills and success at Maths lessons for fifth graders at primary schools? 2. Is there a relation between the level of writing skills and success at Science lessons for fifth graders at primary schools? 3.1s there a relation between the level of writing skills and success at Social studies lessons for fifth graders at primary schools? The population of the research is in the district of the fifth graders of the primary schools in Çankaya. The sample has been chosen among the schools in Çankaya randomly. The data was collected in three phases. In the first phase, the test of writing skills, which has 30 questions and improvised by the researcher has been used. In the second phase, students were asked to write a composition. These compositions were appraised by an expert, a primary inspector and by researcher. In the third and last phase, the yearly Maths, Science and Social studies marks were taken from the class teacher by the researcher. The obtained test scores, composition scores and yearly scores were appraised through SPSS. The relation between writing skills and success at Maths, Science and social studies has been analyzed by regression. The two variables, which were taken as predictors were tested through multiple regression analysis to see to what extend the three lessons ( Math, Science, Social studies) were affected. According to the findings in the research a significant and positive relation has been found between the level of writing skills and success at school for the fifth graders at primary schools As a result, the importance of writing skills is obvious at learning and teaching the mother tongue. However it's understood that writing is not only an element of Turkish lessons but also a factor which con not be ignored. From this point of view more importance should be given to writing skills the programs which are prepared for primary schools. 95

Problem durumu: Kültürün aktarıcısı olarak dil, insanların geçmişlerine ilişkin bilgileri, gelenek ve görenekleri, değerleri öğrenmelerine ve bir sonraki kuşaklara aktarabilmelerine olanak sağlar. Ancak arı bir dil kültürün doğru aktarıcısı olabilir. Günümüzde dil, iletişim çağının ürünleri olan medya ve internetin dilin özensiz kullanımına olumsuz katkısı yüzünden arılığını kaybedecek görünümündedir. Amaç: Bu araştırmada amaç internette Türkçenin kullanımına ilişkin bir betimleme yapmaktır. Bu betimleme internet kullanıcılarının ölçünlü standart Türkçe dışındaki kullanımlarını sınıflamaya dayalı olarak yapılmıştır. Yöntem: Bu araştırma doküman incelemesine dayalı nitel bir çalışmadır. Araştırmada çalışma evreni olarak 163 kişinin MSN Micro Soft Network ve Facebook yazışmaları alınmıştır. Bulgular ve Sonuç: Bu araştırmada internet ortamında kullanılan Türkçeye ilişkin olarak dilimizin ses özelliklerinin dikkate alınmadığı, yazım kurallarının ihmal edildiği, kelime ve cümle yapılarına uyulmadığı bulgularına ulaşılmıştır. Dolayısıyla da internet ortamında Türkçenin özensiz kullanıldığı sonucuna ulaşılmıştır, Status of the Problem: As the transmitter of the culture, language enables people to learn and transfer knowledge, traditions and values relating to their pasts to the next generations. Only a pure language can be proper transmitter of the culture. Today, it seems that the language will lose its pureness due to the negative impact of the media and the internet, which are the products of the communication age, on proper use of the language. Purpose: This research aims at describing the use of Turkish on the internet environment. This description was made based on the classification of the uses of internet users apart from standard Turkish. Method: This research is a qualitative study based on document analysis. MSN Micro Soft Network and Facebook correspondences of 163 people were taken as the universe of the research. Findings and Conclusion: It was determined in this research that our language’s characteristics of sound are not taken into consideration, orthographic rules are disregarded and word and sentence structures are not observed during the use of Turkish on the internet environment. As a result, it was seen that Turkish is used carelessly on the internet environment

4-6 Yaş Grubu Çocukların Sosyal Beceri Eğitimine İlişkin Öğretmen Görüşleri. Bu çalışmada 4-6 yaş grubu çocukların sosyal beceri eğitimine ilişkin öğretmen görüşlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma grubunu, 2013-2014 eğitim-öğretim döneminde İzmir ili Menemen ilçesinde bulunan Milli Eğitim Bakanlığına bağlı, 56 tanesi üst, 27 tanesi orta 22 tanesi de alt, sosyo-ekonomik düzeyde bulunan bağımsız anaokulları ve ilkokulların anasınıflarında görev yapan öğretmenler oluşturmuştur. Veriler standartlaştırılmış açık uçlu görüşme formu aracılığı ile, yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak toplanmıştır. Görüşmeye 21 öğretmen katılmış, veriler sözlü ve yazılı olarak kaydedilmiştir. Verilerin analizinde, nitel analiz tekniklerinden içerik analizi kullanılmıştır. Verilerin analizi sonucunda edinilen bulgular incelendiğinde; öğretmenlerin sosyal becerileri iletişim becerileri, arkadaşlık becerileri, akademik beceriler, duygularını yönetme becerileri olarak tanımladıkları sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenlerin, okul öncesi eğitimde iletişim, liderlik, sorumluluk, empati, paylaşma ve hoşgörü gibi sosyal becerilerin kazandırılması gerektiği düşüncesinde oldukları ortaya çıkmıştır. Öğretmenlere göre sosyal becerilerin sosyal yönleri kadar bireysel yönlerinin de olduğu belirlenmiştir. Çocukların sosyal beceri kazanmalarını etkileyen faktörlerin bireysel, çevresel ve akademik boyutlarının olduğu saptanmıştır. Okul öncesi eğitim programında yer alan sosyal duygusal gelişim alanında bulunan kazanımların, sosyal beceri kavramları açısından eksikliklerinin olduğu; programda bu kavramlara doğrudan yer verilmesinin, öğretmeni planlarında daha sık kullanmaya teşvik edeceği görüşündedirler. Öğrencilerinin sosyal beceri kazanımlarını gözlem yoluyla, değerlendirme etkinlikleri kullanarak, günlük ve aylık plan değerlendirmesi yaparak, soru-cevap yöntemiyle, değerlendirme panosu kullanarak değerlendirdikleri sonucuna varılmıştır. Öğretmenler çocuklara, 'problem çözme, uyum sağlama, iletişim, kendini ve duygularını ifade edebilme, kurallara uyma, katılım, liderlik, empati, özgüven, diğer kültürleri tanıma, sorumluluk, farklılıklara saygı gösterme, kendini kontrol etme, sıra bekleme, hakka riayet etme, paylaşma, nezaket kuralları' sosyal becerilerini kazandırırken zorlandıkları tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Okul öncesi, eğitim, sosyal beceri. The view's of teachers about social-skills-training of children in the 4-6 age group.Focus of this study is to explore the teacher view's about children's social-skills-training in 4-6 age group. The sample includes the teachers who are working in independent preschools and preschools section of primary schools governed by the Turkish Department of Education. The data for this research came from 56 students in high socio-economic level, 22 students in low socio-economic level and 27 students in middle socio-economic level from Menemen district of Izmir in the 2013-2014 academic year. The data is collected by face-to-face interviews and by standardized, open-ended interview form developed by the researcher. 21 teachers participated in interviews. The researcher used content analysis methods for the analysis of the data.According to the results teachers categorize the social skills as communication skills, friendship skills, academic skills and the ability to manage emotions. Teachers think the following social skills should be gained during the students' pre-school years: communication, leadership, responsibility, empathy, sharing and tolerance. According to the teachers' opinion, social skills have not only social aspects but also there are individual relations. The following factors are affecting children gaining social skills: individual, environmental and academic subjects. It is emerged that according to social and emotional development programs in schools need to be changed based on social skills concepts. Teachers think that putting social skills activities directly to the program will force teachers to use them. Teachers evaluated their students' acquisitions of social skills by observations, using assessment activities , doing daily and monthly evaluations, by individual questions and answers and using evaluation board. Teachers pointed that they had problems in teaching their students the following social skills: problem solving, orientation, communication, expressing themselves and their feelings, abiding rules, participation, leadership, empathy, self-confidence, recognition of other cultures, responsibility, respect the differences, self-control, to respect the others, sharing, ethical skills.Keywords: Pre-school, training, social skills. 205

Çocuklarda dikkat problemleri, okulöncesi eğitimin yaygınlaşması ile artık erken gelişim yıllarından itibaren fark edilmeye başlanmıştır. Okulöncesi dönemde dikkat becerilerinin güçlendirilmesine yönelik çalışmaların yapılmaması durumunda çocuklarda, ilkokula başlama ile birlikte akademik başarısızlık ve olumsuz benlik algısı oluşabilir. Etkili öğrenmenin şartlarından olan dikkat becerilerinde yaşanan sorunlar kolaylıkla fark edilebilmesine rağmen, dikkatin nasıl geliştirilebileceğinden ziyade, bu durum özel eğitimin bir konusu olarak değerlendirilmekte ve dikkat sorunu olmayan çocukların dikkat becerilerinin geliştirilmesi konusu birkaç öznel çalışmadan öteye gidememektedir. Dikkat becerilerinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi bütün çocukların dikkat kapasitelerini tam olarak kullanabilmeleri açısından önemlidir. Bu çalışma, dikkatin `geliştirilebilirliği` ilkesinden hareketle, dikkat geliştirici etkinlikler aracılığıyla ilgili alan yazın bilgilerinden yola çıkılarak objektif ve bilimsel bir program geliştirebilme ve programın etkililiğini inceme açısından önemlidir. Dikkat eğitim programının etkililiğini test etmeyi amaçlayan bu çalışma deneysel niteliktedir. Araştırmanın çalışma evrenini Kütahya il merkezinde bulunan özel bir ana okulu'nun öğrencileri oluşturmaktadır. Bu öğrencilerden okul olgunluk testi uygulanan 22'si deney 22'si kontrol gurubunda olmak üzere 44 öğrenci ile araştırma yürütülmüştür. Araştırmada dikkat düzeylerini tespit amacıyla `FTF-K 5 Yaş Çocukları İçin Dikkat Testi` ve `Frostig Görsel Algı Ölçeği`, `Demografik Bilgi Formu` kullanılmıştır. İstatistiksel analiz ve değerlendirmede, ön test-son test ve izlem testi gruplararası farkın anlamlılığına bakılırken, bağımlı gruplar için varyans analizi (Repeated Measures of ANOVA) kullanılmıştır.Araştırmada `Dikkat Eğitim Programı'na katılan deney grubunda yer alan çocukların, programa katılmayan kontrol grubundaki çocuklara göre, dikkat becerilerinde olumlu yönde ilerlemelerin olduğu bulgularına ulaşılmıştır. Anahtar kelimeler: Okulöncesinde dikkat toplama ve dikkat eğitimi Children's attention problems have started to be noticed at early development stages thanks to the spread of preschool educations all over the world. The lack of studies for developing attention skills of pre-school children may create academic failure and negative sense of self in their primary school period. Although problems regarding attention skills, which are the fundementals of efficient learning, can be recognized easily, in stead of developing these skills, This issue is considered as a matter of special education and the development issue of children without an attention problem does not go beyond a few subjective study. The strenghthening and developing of attention skills is important for all children to make them used their capacities in full.This is an empirical study aiming at testing the effectiveness of an attention education program. The target population of the study is the students of a private nursery located at the city of Kütahya. A school maturity test has been applied to 44 students in total; the twentytwo of these students were from the test group and the rest were from the control group. Three tools which are `FTF-K Attention Test for 5 Year-old Kids`, `Frostig Visual Perception Scale` and `Demographic Information Sheet` have been used to measure children's attention levels. Statistical analysis including pre-test, post-test and monitoring test have been taken to see the significancy of differences between the two different groups variance analysis (Repeated Measures of ANOVA) has been used for dependant groups. Findings show that children's attention skills who attended our `attention education program` in the test group improved more than children's attention skills who are in the control group and have not attended to the program. Keywords: Attention and attention education for preschool children. 116

Bu çalışma ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin bitişik eğik yazı özelliklerini inceleme amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın nicel boyutunda ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin bitişik eğik yazılarında biçim, hizalama, boşluk, ebat, bitişiklik, eğim, harflerin okunaklılığı değişkenleri açısından incelenmiş ve cinsiyet, açısından karşılaştırılmıştır. Araştırmanın nitel boyutunda ise öğretmenlerin ilkokula başlama yaşına yönelik görüşleri alınmıştır. Bu araştırmanın evreni Kütahya merkez ilçe ve köylerinde bulunan 12 devlet 2 özel okul belirlenmiştir. Örneklem ise bu okullarda okuyan birinci sınıf öğrencileridir (n=218).Araştırmada elde edilen bulgulara göre ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin bitişik eğik yazılarının biçim, hizalama, boşluk, ebat, bitişiklik, eğim, değişkenleri açısından 72 ay ve üzeri okula başlayan öğrencilerin 60-72 ay aralığında başlayan öğrencilere göre daha avantajlı olduğu görülmüştür. Ele alınan değişkenler açısından cinsiyete dayalı bir farklılık tespit edilmemiştir. Harflerin okunaklılığı ile ilgili olarak `s, ş, k, b, p, r, a, n` harf kalıplarının yazımında zorlandıkları bulgusuna ulaşılmıştır.Öğretmenler, 60-72 aylık öğrencilerin, 72 ay üzeri okula başlayan öğrencilere göre hazırlık bulunuşluk, kas gelişimi, okula uyum açılarından dezavantajlı olduklarını ifade etmişlerdir.Anahtar Kelimeler: İlkokul, öğrenci gelişimi, yazma hataları, birinci sınıf This study has been made in order to observe the italic handwriting characteristics of primary school first class students. On the quantitative aspect of the study the form, aligning, space, size, conjunction, inclination, readability of the letters have been observed in terms of changes and gender comparisons. On the qualitative side the view of the teachers have been taken.This observation has been made in 12 governmental schools and 2 private schools in Kütahya, its towns and villages. The samples are the first class students at the above mentioned schools ( n = 218 ). After the observations it has been determined that the students beginning after 72 months of age are more advantaged in terms of form, aligning, space, size and conjunction of the letters in italic handwriting changes than those beginning to school at the age of between 60 to 72 months. There has been no differences seen related to gender about the variables evaluated. About the readability of the letters, it has been found out that they face difficulties in writing the letters `s , ş , k , b , p , r , a , n`. The teachers mentioned that the students over between 60 to 72 months are more disadvantaged than the students of 72 months on readiness, muscle development and adaptation to the school.Keywords: Primary School, student development, writing failures, first class. 110

Sınıf ve Okul Öncesi Öğretmenlerinin Yazmayı Etkileyen Faktörlere İlişkin Görüşlerinin İncelenmesiYazmayı etkileyen faktörler öğrencilerin bilişsel, devinişsel ve duyuşsal gelişimini kapsamaktadır. Bilişsel alan, öğrencilerin sahip olduğu bilgileri zihinsel bir süreçten geçirerek yazıya aktarması olarak tanımlanabilir. Kalem tutma, kağıt pozisyonu, oturuş şekli ve kas gelişimi gibi değişkenler ise devinişsel alanı oluşturan öğelerdir. Yazmanın duyuşsal içeriği ise öğrencinin yazmayı sevmesi ve yazısının güzelliği gibi değişkenlerden oluşmaktadır.Okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğretmenlerinin yazmayı etkileyen faktörlere ilişkin görüşlerini incelemeyi amaçlayan bu araştırma nitel bir çalışmadır. Araştırmada veriler on iki sorudan oluşan yarı yapılandırılmış bir görüşme formu ile toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Konya ili Çeltik ilçesinde görev yapan sınıf (n=6) ve okul öncesi öğretmenlerini (n=5) oluşturmaktadır. Araştırmada öğretmen görüşlerine göre, yazmayı etkilen on faktörün olduğu bulunduğu, doğru kalem tutma şeklinin baş, işaret ve ortak parmaktan oluşması gerektiği, sınıf ortamında kullanılan sıraların öğrencilerin fiziksel özelliklerine uygun olması gerektiği, kalemin yanlış tutulması durumunda öğretmenlerin model olma, pekiştireç verme, gözlem yapma gibi tepkide bulundukları, okul öncesi eğitimin kalem tutmada önemli bir faktör olduğu, yazı yazarken kağıt pozisyonun eğimli veya dik olabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Anahtar Sözcükler: Yazma, yazmayı etkilen faktörler, okul öncesi ve sınıf öğretmeni Examining the Opinions of Elementary and Preschool Teachers on Effecting Factors on Writing Skills of Students The factors which affect writing involve cognitive, psychomotor and affective development. Cognitive domain can be described as student's transfer of his/her knowledge to writing after a mental process. Variables like holding pencil, position of paper, sitting position and muscle development constitute psychomotor domain. Affective domain of writing involves variables like student's liking of wtiting and niceness of his/her writing.This is a qualitative study which aims to analyse opinions of pre-school and primary school teachers about factors that affect writing. The data were collected through a semi-structured interview form including 12 questions. Working group of the study includes class teachers (n=6) and pre-school teachers (n=5) working Çeltik county of Konya.According to the opinions of teachers, ten factors that affect writing were found. Some findings like holding a pencil correctly means using of thumb, index and middle finger, the desks in the class must match the physical characteristics of students, teachers should set an example if student uses pencil incorrectly, giving reinforcer, observing, pre-school education's being important for holding pencil, paper's position can be downward or upright during writing were found. Keywords: Writing, the foctors affecting wiriting, pre-school and elementary school teachers 110

Farklı Akademik Seviyedeki 4. Sınıf Öğrencilerinin Okuma Stratejilerini Kullanma DurumlarıBu araştırmanın amacı farklı akademik seviyedeki 4.sınıf öğrencilerinin okuma stratejilerini kullanma durumlarının incelenmesidir. Aynı zamanda cinsiyet, kardeş sayısı, baba eğitim düzeyi, anne eğitim düzeyi, kendine ait oda, haftalık kitap okuma sayfası gibi değişkenlerin öğrencilerin okuma stratejilerini kullanma düzeylerine olan etkisinin araştırılmasıdır. Araştırma İzmir İlinin Menemen İlçe'sinde 6 ilkokulda 557 4. sınıf öğrencisine uygulanmıştır. Araştırmada betimsel tarama yöntemi kullanılmıştır. Verilerin toplanmasında araştırmacı tarafından hazırlanan `Kişisel Bilgi Formu` ve araştırmacı tarafından geliştirilen `Okuma Stratejileri Ölçeği` kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde t-testi ve anova istatistiki yöntemlerinden faydalanılmıştır. Anova testi sonucunda ortaya çıkan farkın kaynağını tespit etmek amacıyla ileri istatistik tekniği olarak tukey testi kullanılmıştır. Yapılan analizler sonucunda yılsonu ortalaması yüksek yani akademik seviyesi iyi olan, kardeş sayısı daha az olan, kitap okuma sayfası fazla olan, cinsiyet bakımından kız olan öğrencilerin okuma stratejilerini kullanma düzeylerinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Anne ve babanın eğitim düzeyi, kendine ait odasının olması değişkenlerinin analiz sonucunda ise anlamlı farklılıklar görülmemiştir. Araştırmada elde edilen bulgulardan yola çıkılarak bazı önerilerde bulunulmuştur.Anahtar kelimeler: Akademik seviye, anlama,okuma, okuma stratejileri, öğrenme Utilization of Reading Strategies among 4th Grade Students with Different Academic Levels (GPA's)The purpose of this research is to study the effectiveness of reading strategies among 4th Grade students with different academic levels (GPA's). Furthermore the relation between effective reading strategy utilization with parameters like gender, sibling number, educational background of the father, educational background of the mother, room ownership by the student, weekly pages read are explored. The research has been applied in the city of Menemen/İzmir/Turkey among 557 4th Grade Students comprised from 6 primary schools. A descriptive method has been used in the study. Raw data has been gathered from `Individual Information Forms` and from the findings of an `Effective Reading Measure Scale` both developed by the researcher. `Anova` and `t-tests` were deployed to analyse raw data. To identify the difference that showed in the ANOVA test results, advanced statistical tool `Tukey test` was further deployed.The research identified that students with higher GPA's (strong academic levels), with fewer siblings, ones that tend to read more weekly pages, ones belonging to female gender are utilising `Reading Strategies` more effectively. We found no significant effect of `mother & fathers educational background` and `room ownership by the student`, on `utilisation of effective reading strategies`.Recommendations have been made from the results of this study.Keywords:Academic Level, Comprehension, Reading, Reading Strategies, Learning 125

Hayat Bilgisi Ders Kitabında yer alan ?Dün, Bugün, Yarın? temasındaki zaman kavramlarını, ilkokul 3. Sınıf öğrencilerinin nasıl algıladıklarını incelemeyi amaçlayan bu araştırma nitel bir çalışmadır.Araştırmada veriler yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Araştırma, Kütahya, Altıntaş ilçe merkezinde bulunan üç ilkokulda yapılmıştır. Bu okullara devam eden üçüncü sınıf öğrencileri arasından, öğretmen görüşlerine alınarak akademik başarılarına göre iyi, orta ve düşük düzey olarak sınıflandırılmıştır. Her bir düzeyden ikişer öğrenci olmak üzere her üç okuldan toplam on sekiz öğrenci belirlenmiştir. Araştırma kapsamında elde edilen veriler içerik analizi tekniğiyle çözümlenmiştir.Araştırmada elde edilen bulgulara göre, ilkokul üçüncü sınıf öğrencileri zaman kavramlarını sınıflarken eylemleri odak noktası olarak kullanmaktadırlar. Öğrenciler zaman kavramalarını karşılaştırırken zıt anlamlı kavramları, yakın ve aynı anlama gelen kavramlarından daha kolay tespit etmişlerdir. Öğrenciler zaman kavramlarını sıralarken zaman şeridinin sol tarafını geçmiş, ortasını şimdi, sağ tarafını ise gelecek olarak göstermişlerdir.Anahtar Kelimeler: Zaman, Hayat Bilgisi, Zaman Şeridi, Kavram, Bilişsel Gelişim The purpose of this qualitative study is to analyze third-grade grade elementary school students? perception of the time concepts in terms of the theme ?Yesterday, Today, Tomorrow?, given in the Social Studies Course Book.In this study, data acquisition was carried out with semi-structured interview forms. The research was carried out at three elementary schools in Altıntaş, Kütahya. The academic achievement levels of the third-grade students studying at these schools are graded as good, fair and poor according to their teachers? opinions. Total of eighteen students from those three schools including two students from each level are selected. The data acquired in the scope of the study were analyzed with the content analysis method.The analysis of the findings of this study shows that third-grade students focus on actions to classify the concepts of time. The students found easier to identify antonymous concepts than homonymous and synonymous concepts. In the classification of the given time concepts, the students defined the left side of the time line as the past, the middle as the present time, and the right as the future.Keywords: Time; Social Studies; Time Line; Concept; Cognitive Enhancement 167

Medya Okuryazarlığı dersinin öğretim programlarında yer almaya başladığı 2007-2008 eğitim-öğretim yılından itibaren tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de Medya Okuryazarlığı dersi ile ilgili çeşitli konular tartışma konusu olmuştur. Örneğin Medya Okuryazarlığı dersinin kimler tarafından verilebileceği, dersi verecek olan öğretmenin medya eğitimi açısından nitelikleri, dersin içerik ve kapsamında neler olması gerektiği ve dersin hangi seviyede verilebileceği gibi konular tartışılan konulardan bazılarıdır.Öğretmen adaylarının Medya Okuryazarlığı dersine ilişkin görüşlerinin ve Medya Okuryazarlık düzeylerinin belirlenmesini amaçlayan bu araştırma tarama modelinde betimsel bir araştırmadır.Araştırmanın çalışma evrenini 2008-2009 eğitim-öğretim yılında Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Bölümü ve İlköğretim Bölümünde (Sınıf Öğretmenliği ve Sosyal Bilgiler Öğretmenliği) okumakta olan öğrenciler (480) oluşturmaktadır.Araştırma sonunda öğretmen adaylarının medya mesajlarına karşı tepkisel yaklaşımlarının düşük seviyede olduğu, haberleri farklı kaynaklardan takip ederek yargıya vardıkları, çevresindekileri medyanın etkileri konusunda yeterince bilinçlendirmedikleri, bilinçli medya okuyucusu oldukları, Medya Okuryazarlığı dersinin gerekliliğine inandıkları ve bu dersin farklı düzeylerde de verilmesi gerektiği bulgularına ulaşılmıştır.Anahtar Kelimeler: Medya Okuryazarlığı, Medya Eğitimi, Medya Eleştirisi, SosyalBilgiler As in many other countries, following the 2007-2008 education year when media literacy courses began to be included in the curricula, media literacy has become one of the discussion topics among educators and decision makers in Turkey. Discussion topics related to media literacy have included who is going to give the media literacy courses, what qualifications will be sought out in media literacy education teachers, what will be included in the media literacy curriculum in terms of its content, and at what level the media literacy course will be given.The current study which aims to examine the perspectives and media literacy levels of teacher candidates utilized the survey method.The sample of the study included the Elementary School Education Department (Elementary School Education and Social Studies Education programs) and Turkish Language Education Department teacher candidates (480) in the Education Faculty at the Dumlupinar University in the 2008-2009 education year.The results of the study showed that teacher candidates have a low level of reaction to media messages, do not educate people around enough about the effects of media, but make use of different sources of media to gain information, are cognizant of media literacy, believe in the importance of media literacy courses, and think that media literacy courses should be given at more than one level.Keywords: Media Literacy, Media Education, Critical Media Literacy, Social Sciences 122