Search

Aim: To investigate the relationship between resting energy expenditure (REE) and thyroid stimulating hormone (TSH) levels, lipid profile and glucose levels with cardio-metabolic effects in obese and overweight subjects. Method: Seventy-nine subjects with a mean age of 41.59 ± 11.78 participated in this retrospective study. Low-density lipoprotein (LDL cholesterol), high-density lipoprotein (HDL cholesterol), total cholesterol, triglyceride, fasting blood glucose and TSH parameters were recorded retrospectively. In addition, REE data that measured with indirect calorimetry method was analyzed and expressed as kcal/day and REE/kg (normalized with body mass). The relationship of REE values with serum TSH, fasting glucose level and lipid profile was examined. Results: There was a moderate positive correlation between REE and body mass index (BMI) (p=0.001, r=0.39). A moderate negative correlation was found between REE/ kg and BMI. (p0.05). A statistically significant weak negative correlation was found between REE and total cholesterol and LDL (p=0.006, r=-0.31 ve p=0.009, r=-0.3). While there was no correlation between REE/kg and TSH and fasting glucose level (P>0.05), a statistically significant weak negative correlation was found between REE/kg and total cholesterol and LDL(p=0.007, r=-0.31 ve p=0.009, r=-0.3, respectively). Conclusion: While REE increased as BMI increased, the opposite trend was observed when REE normalized with body weight in obese and overweight subjects. Well-designed prospective studies are needed to better understand the relationship between BMI, REE, serum TSH, and lipid parameters., Stimulan Hormon (TSH) seviyeleri, kardiyo-metabolik etkileri olan lipit profili ve glukoz düzeyleri arasındaki ilişkinin araştırılmasıdır. Yöntem: Retrospektif olarak gerçekleştirilen bu çalışmaya yaş ortalaması 41.59±11.78 olan 76 birey katılmıştır. Dosya taraması yapılarak bireylere ait düşük dansiteli lipoprotein (LDL kolestrol), yüksek dansiteli lipoprotein (HDL kolestrol), total kolestrol, trigliserid, açlık kan glikozu ve TSH verileri kayıt edilmiştir. Bununla birlikte indirekt kalorimetri yöntemi ile tespit edilen İET verileri de analiz edilerek kkal/gün ve vücut ağırlığına göre normalize edilerek İET/kg olarak raporlanmıştır. İET değerlerinin, serum TSH, açlık glikoz düzeyi ve lipid profili ile ilişkisi incelendi. Bulgular: İET ile vücut kitle indeksi (VKİ) arasında pozitif yönlü zayıf-orta derecede bir korelasyon vardı (p=0.001, r=0.39). İET/kg ile VKİ arasında negatif yönlü orta derecede bir korelasyon saptandı. (p

Multiple Myeloma (MM) is a type of cancer that affects the plasma cells proliferation in the bone marrow. When plasma cells that produce immunoglobulin (antibody), which are formed as a result of differentiation of B cells, turn into myeloma cells, they produce monoclonal protein (M-protein) instead of antibody. Myeloma cells are usually detected as CD45(-). In this article, we present a case of multiple myeloma carrying CD45(+) and CD45(-) cells together in a flow cytometric immunophenotyping study., Multiple Miyelom (MM) kemik iliğindeki plazma hücrelerinin üretimini etkileyen bir kanser türüdür. B hücrelerinin farklılaşması sonucu oluşan, immunglobulin (antikor) üreten plazma hücreleri miyelom hücresine dönüşünce, antikor yerine monoklonal protein (M-protein) üretirler. Miyeloma hücreleri genellikle CD45 ekspresyonu göstermezler. Bu makalede akım sitometrik immünfenotipleme çalışmasında CD45(+) ve CD45(-) hücreleri birlikte taşıyan bir multiple miyelom vakası sunulmaktadır.

Netrins which are a family of laminin-like proteins, first described for their role in embryonic axonal guidance. These chemotropic molecules act as a bifunctional regulator of neuron migration. Researchers have proven the roles of netrin-1 in the development and formation of non-neural tissue apart from its role in the central nervous system .In cardiovascular area, netrin-1 is involved in angiogenesis, promotes atherosclerosis, protects the heart against ischemia–reperfusion injury, and reduces the infarct size. These findings make netrin-1 an important therapeutic target especially with its contradicted effects in physiological and pathophysiological processes. The aim of this review is to highlight the diverse and opposite effects and the functions of netrin-1 signalling during the cardiovascular diseases., Laminin benzeri proteinlerin bir ailesi olan netrinler, başlangıçta embriyonik aksonal rehberlikteki rolleri ile tanımlanmıştır. Kemotropik özellik gösteren bu moleküller nöron göçünün iki fonksiyonlu bir düzenleyicisi gibi davranırlar. Araştırmacılar, merkezi sinir sistemindeki rolünden bağımsız olarak netrin-1'in sinir haricindeki dokuların gelişiminde ve oluşumunda rol oynadığını kanıtlamıştırKardiyovasküler alanla ilgili olarak, netrin-1 anjiyogenezi teşvik eder ve aterosklerozu hızlandırır, kalbi iskemi-reperfüzyon hasarına karşı korur ve infarktüs boyutunu azaltır.Bu bulgular, özellikle birçok fizyolojik ve patofizyolojik süreçte birbiriyle çelişebilen etkileri olduğu için netrin-1’i önemli bir terapötik hedef haline getirmektedir. Bu derlemede ateroskleroz, anjiyojenez ve iskemi reperfüzyon onarımı da dahil olmak üzere kardiyovasküler hastalıklar sırasında netrin-1 sinyallerinin işlevleri gözden geçirilmiştir.