22 results on '"TOK YILDIZ, Fatma"'
Search Results
2. Pediatric emergency nurses’ workplace violence experiences: A qualitative study
- Author
-
Yıldız, İlknur and Tok Yıldız, Fatma
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
3. The Evaluation of the Burden and Burnout Levels of the Caregivers of the Inpatients in Palliative Care
- Author
-
TOK YILDIZ, Fatma, primary, AVCI, Onur, additional, and YILDIZ, İlknur, additional
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
4. Impact of Training Based on Oremʼs Theory on Self-Care Agency and Quality of Life in Patients With Coronary Artery Disease
- Author
-
TOK YILDIZ, Fatma and KAŞIKÇI, Mağfiret
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
5. Identifying the Levels of COVID-19 Fear, Perceived Stress, and Psychological Resilience of the University Students Enrolled at the Health Programs
- Author
-
TOK YILDIZ, Fatma, primary and YILDIZ, İlknur, additional
- Published
- 2023
- Full Text
- View/download PDF
6. The Thoughts, Feelings and Behaviours of Young Women Who Familial Cancer History: A Qualitative Study
- Author
-
EVCİLİ, Funda and TOK YILDIZ, Fatma
- Subjects
Young woman ,familial cancer history ,qualitative study ,Nursing ,Hemşirelik - Abstract
Purpose: This study purpose was to determine the thoughts, feelings and behaviours of young women who familial cancer history. Material and Methods: This was a qualitative study. The criterion sampling method, which is one of the purposeful sampling methods, was used to determine the study group of the study. The study was conducted at a state university in Turkey. Between April and May 2019, 12 volunteer young women aged 17-24 were included in the study. Results: The qualitative data were subjected to content analysis, and the main themes were determined. In the content analysis of the interviews, 7 main themes were determined: fear, coping methods, risk perception, carcinophobia, spirituality, healthy lifestyle behaviors, role change. It was observed that the participants frequently used statements that genetic predisposition and stress are risk factors for cancer, cancer negatively affects roles and responsibilities, and they believed the importance of early diagnosis. In this study, young women with a family history of breast and/or gynecological cancer were found to have higher cancer risk perceptions. Conclusion: The familial cancer history, especially when managed well in high-risk populations, contributes to individuals to acquire healthy lifestyle behaviors and gain the ability to make conscious decisions. Healthcare professionals can play vital roles in presenting needed knowledge about breast / gynecological cancers and raising awareness in women.
- Published
- 2022
- Full Text
- View/download PDF
7. DETERMINING THE LEVEL OF KNOWLEDGE REGARDING COVID-19 AND PROTECTION MEASURES OF CHILDREN BETWEEN AGED 8-12 YEARS
- Author
-
YILDIZ, İlknur and TOK YILDIZ, Fatma
- Subjects
Health Care Sciences and Services ,Çocuk,Covid-19,bilgi,korunma ,Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri ,Child,Covid-19,information,protection - Abstract
Purpose: This study was conducted to determine the the knowledge level of aged 8-12 years children about Covid-19 and protection measures.Material and Methods: The sample of the descriptive study consisted of 323 children aged 8-12 years. The data were collected online with Descriptive Characteristics Form and the Information Level Form for Covid-19 and Protection Measures prepared by the researchers, and were shown with number, percentage, mean, standard deviation and chi-square analysis.Results: The mean age of the children 9.15 ± 1.28 and 54.8% were girls. 63.2% of the children stated that they learned information about Covid-19 from television. It was found that 90.1% of children stated that Covid-19 changed their hygiene habits, 80.2% of them stated that the most effective measure to protect against Covid-19 was wearing a mask, 99.4% paid more attention to hand hygiene. It has been determined that compliance with hygiene and protection measures is higher in girls and those who have had Covid-19 infection in their family.Conclusion: It has been determined that the majority of children have information about Covid 19 and protection measures and pay attention to wearing masks and hand hygiene. Children, who are an important group in terms of carrying and transmitting the infection, should ensure the continuity of their adaptation to protection measures by eliminating their missing information on the subject., Amaç: Bu çalışma 8-12 yaş çocukların Covid-19 ve korunma önlemleri hakkında bilgi düzeyini belirlemek amacıyla planlanmıştır.Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı tipteki araştırmaya, 8-12 yaş arası 323 çocuk katılmıştır. Veriler araştırmacılar tarafından oluşturulan Tanıtıcı Özellikler Formu ve Covid-19 ve Korunma Önlemlerine Yönelik Bilgi Düzeyi Formu ile toplanmış, sayı, yüzde, ortalama, standart sapma ve ki-kare analizi ile gösterilmiştir.Bulgular: Çalışmaya katılan çocukların yaş ortalamaları 9.15±1.28 ve %54.8’i kızdır. Çocukların %63.2’si Covid-19 ile ilgili bilgileri televizyondan öğrendiğini ifade etmiştir. Çocukların %90.1’i Covid-19’un hijyen alışkanlıklarını değiştirdiğini, %80.2’i Covid-19’dan korunmada en etkili önlemin maske takmak olduğunu, %99.4’ü el hijyenine daha çok dikkat ettiğini belirtmiştir. Hijyen ve korunma önlemlerine uyumun kız çocuklarında ve ailesinde Covid-19 enfeksiyonu geçirenlerde daha yüksek olduğu belirlenmiştir.Sonuç: Çocukların çoğunluğunun Covid-19 ve korunma önlemleri hakkında bilgi sahibi olduğu, maske takma ve el hijyenine dikkat ettikleri belirlenmiştir. Enfeksiyonu taşıma ve bulaştırma açısından önemli bir grup olan çocukların konu hakkındaki eksik bilgilerinin giderilerek korunma önlemlerine uyumlarının sürekliliği sağlanmalıdır.
- Published
- 2021
8. Hemşirelerin İlaç Uygulama Hatalarına Yönelik Bilgi ve Tutumlarının Değerlendirilmesi
- Author
-
TOK YILDIZ, Fatma and YILDIZ, İlknur
- Subjects
Nursing ,Hemşirelik ,Bilgi,Hemşire,İlaç hataları - Abstract
Amaç: Çalışma hemşirelerin ilaç uygulama hatalarına yönelik bilgi ve tutumlarını değerlendirmek amacıyla yapılmıştır.Yöntem: Tanımlayıcı tipteki bu çalışma, bir üniversite ve bir devlet hastanesinde çalışan 274 hemşire ile yapılmıştır. Etik kurul ve kurum izinleri alındıktan sonra veriler Tanıtıcı Özellikler Formu ve İlaç Hatalarına Yönelik Hemşire Bilgi ve Tutum Ölçeği ile toplanmıştır. Veriler SPSS 22.0 programında değerlendirilmiş, sayı, yüzde ve ortalama olarak gösterilmiştir. Bulgular: Hemşirelerin yaş ortalaması 31.96±7.66, %83.2’si kadın ve %67.2’si lisans mezunudur. Meslekte çalışma yılı ortalaması 10.01±8.13 olup, %30.3’ü yoğun bakımda, %81.8’i servis hemşiresi ve %65’i gece- gündüz vardiyası şeklinde çalışmaktadır. Hemşirelerin %65.3’ünün ilaç hatası ile karşılaştığı ve %61.3’ünün ilaç hatalarına yönelik hizmet içi eğitim aldığı belirlenmiştir. Hemşirelerin %12.4’ü ilaç hatalarının raporlanmasının hemşirelerin ilaç kullanımına yönelik başarısının ölçümü için etkin bir yol olmadığını, %79.9’u hemşirelik kariyerleri boyunca bazı ilaç hatalarını raporlamadıklarını belirtmiştir. Klinikte başka bir hemşirenin hatalı uygulamasına tanık olduğu zaman bu durumu hemşirelerin %50.7’si her zaman raporlayacağını, sözel/telefon ile istem aldığında ilacın adını, dozunu ve yolunu doktora tekrar geri okuyarak %71.9’u her zaman kontrol ettiğini belirtmiştir. Bir ilacı uygulamadan önce hastanın kimlik bilgilerini kimlik bileziğine bakarak %77’sinin her zaman kontrol ettiği saptanmıştır.Sonuç: Elde edilen bulgular doğrultusunda hemşirelerin ilaç uygulama süreçlerine yönelik olumlu ve ilaç hatalarını raporlama süreçlerine yönelik olumsuz bilgi ve tutumlarının olduğu belirlenmiştir. Aynı zamanda bu çalışma sonuçları hemşirelerin ilaç hatalarına yönelik farkındalıklarını artırarak, ilaç hatalarının azaltılmasına, etkin ve güvenli bir ilaç yönetim sisteminin geliştirilmesine katkı sağlayabilir.
- Published
- 2020
9. The effect of endotracheal aspiration on QT interval in intensive care unit patients
- Author
-
Avcı, Onur, Gündoğdu, Oğuz, Gülsoy, Zuhal, Gürsoy, Sinan, Özdemir Kol, İclal, KAYGUSUZ, Kenan, Karagözoğlu, Şerife, and TOK YILDIZ, Fatma
- Subjects
Health Care Sciences and Services ,QT interval,QTc interval,endotracheal aspiration ,Qt intervali,Otc intervali,endotrakeal aspirasyon ,Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri - Abstract
Amaç: Yoğun bakım ortamı ve uygulanan yöntemler sempatoadarenal aktivitenin belirgin stimülasyonuna yolaçabilir. Sempatik aktivasyon sırasında plazmada artan katekolamin düzeyleriile QT intervali arasında direkt bağlantı olduğu yönünde yayınlar mevcuttur. Busebeple bu çalışmanın amacı; rutinde uygulanan endotrakeal aspirasyonun aritmi belirteçleri olan QT intervali ve QTdispersiyonu üzerine etkilerini ortaya koymaktır.Yöntem: Solunumyetmezliği nedeniyle yoğun bakım ünitesine alınmış, mekanik ventilatöre bağlıve yaşları 30-70 arası olan bireylerden toplam 90 hasta çalışmaya dahil edildi.Qt intervalini uzatan ilaç kullanan, hemodinamisi stabil olmayan hastalar ileedinsel ya da konjenital uzun QT sendromu olan hastalar çalışma kapsamınaalınmadı. Tüm hastalara endotrakeal aspirasyondan (ET) 1 dakika öne %100 O2ile preoksijenizasyon uygulandı. Tüm hastaların yaşları, tanıları, sistolik kanbasınçları (SAB), diyastolik kan basınçları (DAB), ortalama kan basınçları(OAB), kalp atış hızları (KH), periferik oksijen saturasyonları (SpO2),QT, QTc değerleri, Glasgow Koma Skoru puanları endotrakeal aspirasyondan 5dakika önce, aspirasyon sırasında, aspirasyondan 5 ve 10 dakika sonrakaydedildi. Bulgular: ET aspirasyonsırasında ortalama QTc değeri 445.1± 23.0 ms, ortalama Qt değeri 379.2± 19.3 msidi. Çalışmaya alınan hastaların % 14'ünde bazal QTc değerlerinin 420 ms'ninüzerinde olduğu tespit edildi. Bazal değerlere göre hemen hemen tüm hastalarda;ET aspirasyon sırasında ve aspirasyondan 5 ile 10 dakika sonra QT ve QTcaralıkları uzamıştır. Sonuç: QTintervali uzaması her zaman düzeltilmiş QT aralığı hesaplanarak kontroledilmeli ve yoğun bakım ünitesi hekimlerininkoroner kalp hastalığı ve konjenital uzun QT sendromu olan hastalarda ölümcülventriküler aritmiler açısından daha dikkatli olmaları gerekmektedir., Objective: The intensive care unit (ICU) environment and applied methods may leadto a significant stimulation of sympathoadrenal activity. Thereare studies about the direct connection between increased plasma catecholaminelevels during sympathetic activation and QT interval. Therefore, the aim ofthis study is to determine the effects of endotracheal aspiration on QTinterval and QT dispersion.Method: 90 patientsconnected to a mechanical ventilator from the ages of 30-70 in ICU were takeninto study. Patients taking any drug that prolongs QT, patients with unstablehemodynamia and congenital QT prolongation were excluded. Preoxygenation wasdone to all patients with 100% O2 administration for 1 minute beforethe endotracheal aspiration (ET). Age, diagnosis, weight, systolic bloodpressure (SBP), diastolic blood pressure (DBP), mean arterial pressure (MAP),heart rate (HR), peripheral oxygen saturation (SpO2), QT, QTc,Glasgow Coma Score (GCS) values were recorded before, during, 5 minutes afterand 10 minutes after the ET aspiration.Results: During ETaspiration, the mean QTc value was 445.1±23.0 milliseconds (ms), the mean QTvalue was 379.2±19.3 ms. In 14% ofthe patients included in the study, basal QTc values above 420 ms were found tobe prolonged. According to basal values, QT and QTc intervals were prolonged inalmost all patients during, 5 minutes after and 10 minutes after the ETaspiration.Conclusions: QT interval prolongation should always bechecked by calculating corrected QT interval, and ICU physicians need to bemore careful in patients with coronary heart disease and congenital prolonged QTinterval in terms of fatal ventricular arrhythmias.
- Published
- 2019
10. Determination of the Knowledge Level of Nurses Working in Intensive Care Unit for Extravasation: An Example of a University Hospital
- Author
-
TOK YILDIZ, Fatma, primary and AVCI, Onur, additional
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
11. KORONER ARTER HASTALIĞI TANISI İLE İZLENEN BİREYIN OREM’İN ÖZ BAKIM YETERSİZLİK KURAMI’NA GÖRE BAKIMI (OLGU SUNUMU)
- Author
-
TOK YILDIZ, Fatma and KAŞIKÇI, Mağfiret
- Subjects
Orem’in Öz Bakım Yetersizlik Kuramı,KAH,Hemşirelik,Bakım ,Health Care Sciences and Services ,Sağlık Bilimleri ve Hizmetleri - Abstract
Morbidite ve mortalitenin yüksek olması,üretken yaş grubunda daha sık görülmesi, maliyetin yüksek olması vegelişebilecek komplikasyonlardan dolayı KAH önemli bir sağlık sorunudur. Sağlığın korunması, geliştirilmesi,hastalıkların önlenmesi, sağlığın yeniden kazanılması ve baş etmeyikolaylaştırmada sağlıklı/ hasta birey, aile ve topluma yardım etmede hemşireoldukça önemli role sahiptir. Orem’egöre hemşirelik, yardım veya rehberliğe gereksinimi olan kişilere bilimselbilgi doğrultusunda hemşireler tarafından verilen hizmettir. Bu doğrultuda Orem’in ÖzBakım Yetersizlik Kuramı temel alınarak, miyokart infarktüsü tanısı ile koroneryoğun bakım ünitesine yatırılan 46 yaşında bayan hasta değerlendirilmiş vehemşirelik bakımı gerçekleştirilmiştir.
- Published
- 2018
12. Yoğun Bakım Ünitesindeki Hemşirelik İntörn Öğrencilerin Kaygı Düzeyleri
- Author
-
ÖZDEN, DİLEK, TOK YILDIZ, FATMA, and KARAGÖZOĞLU, ŞERİFE
- Published
- 2018
13. Koroner arter hastalarında orem'in öz bakım yetersizlik kuramı'na göre yapılandırılan eğitimin öz bakım gücü ve yaşam kalitesine etkisi
- Author
-
Tok Yildiz, Fatma, Kaşıkçı, Mağfiret, and Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı
- Subjects
Quality of life ,Heart diseases ,Nursing ,Patient education ,Hemşirelik ,Self-care ,Coronary artery disease - Abstract
Amaç: Bu araştırmanın amacı koroner arter hastalarına Orem'in Öz Bakım Yetersizlik Kuramı'na göre yapılandırılan eğitimin hastaların öz bakım gücü ve yaşam kalitesine etkisini belirlemektir.Materyal ve Metot: Ocak 2015- Şubat 2017 tarihleri arasında yürütülen araştırmanın evrenini bir üniversite ve bir devlet hastanesinin kardiyoloji kliniğinde yatan koroner arter hastaları oluşturdu. 51 hasta girişim, 51 hasta kontrol grubunda olmak üzere toplam 102 hasta cinsiyet, yaş, LDL kolesterol düzeyi ve öz bakım gücü ölçeği puanına göre randomize edildi. Girişim ve kontrol grubundaki hastalarla görüşmeler hastanede ve evde olmak üzere iki oturumda gerçekleştirildi. Taburculuk sonrası 2., 8. haftada, 1. 3. ve 6. ay poliklinik kontrolünü takiben 5 ev ziyareti yapıldı. Eğitim hastanede ve her ev ziyaretinde bireyin gereksinimleri doğrultusunda gerçekleştirildi. Kontrol grubuna herhangi bir müdahalede bulunulmadı, ev ziyaretlerinde sadece hastaların tansiyon arteriel değerleri ölçülerek takip edildi. Araştırma verileri hastanedeki 3. görüşmede ve 6. ay sonundaki 5. ev ziyaretinde Hasta Tanıtım Formu, Öz Bakım Gücü Ölçeği, MacNew Kalp Hastalığı Sağlıkla İlgili Yaşam Kalitesi (MacNew) ve Yaşam Kalitesi Anketi (15D) kullanılarak toplandı.Bulgular: Girişim ve kontrol grubunun gruplar arası öz bakım gücü ölçeği, MacNew ve 15D ilk ölçüm puan ortalamaları arasında fark olmadığı, ancak son ölçüm puan ortalamaları arasında fark olduğu ve bu farkın istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı olduğu saptandı (p0.05). In the experimental group difference between them was statistically highly significant (p
- Published
- 2018
14. Privacy of the Elderly: A Qualitative Evaluation in Terms of Nursing Home Residents and Caregivers
- Author
-
TOK YILDIZ, Fatma, primary, KARAGÖZOĞLU, Şerife, additional, and YILDIZ, İlknur, additional
- Published
- 2019
- Full Text
- View/download PDF
15. Yoğun Bakım Ünitesinde Çalışan Hemşirelerin Ekstravazasyona Yönelik Bilgi Düzeyinin Belirlenmesi: Bir Üniversite Hastanesi Örneği.
- Author
-
TOK YILDIZ, Fatma and AVCI, Onur
- Subjects
NURSING audit ,ACADEMIC medical centers ,INTENSIVE care nursing ,INTENSIVE care units ,RESEARCH methodology ,QUESTIONNAIRES ,PSYCHOSOCIAL factors ,EDUCATIONAL attainment ,EXTRAVASATION ,DATA analysis software ,WORK experience (Employment) ,DESCRIPTIVE statistics ,DISEASE risk factors - Abstract
Copyright of Turkiye Klinikleri Journal of Nursing Sciences is the property of Turkiye Klinikleri and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)
- Published
- 2020
- Full Text
- View/download PDF
16. Anxiety, Stress Levels Experienced by Nursing Students Studying in the Classical and Integrated Curriculum in Their First Clinical Practice and Some Affecting Factors
- Author
-
KARAGÖZOĞLU, ŞERİFE, TOK YILDIZ, FATMA, TÜRK, GÜLENGÜN, ÖZDEN, DİLEK, and Sivas Cumhuriyet Üniversitesi
- Subjects
Hemşirelik - Abstract
Etkin bir klinik uygulama hemşirelik eğitiminde tartışmasız bir yere sahiptir. Amaç: Bu çalışmanın amacı klasik ve entegre programda öğrenim gören hemşirelik öğrencilerinin ilk klinik uygulamalarında yaşadıkları kaygı, klinik stres düzeyi ve etkileyen bazı faktörlerin belirlenmesidir. Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel nitelikteki bu çalışmanın örneklemini iki klasik, iki entegre müfredat programında öğrenim gören ve klinik uygulamaya ilk kez çıkan 264 hemşirelik öğrencisi oluşturmuştur. Verileri, Tanıtıcı Özellikler Formu, Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri ve Pagana Klinik Stres Anketi (KSA) ile toplanmış, yüzdelik dağılım, iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi, ANOVA ve ki-kare önemlilik testi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Öğrencilerin toplam KSA puan ortalaması 26.64±9.68 olup, klasik program öğrencilerinde 22.66±9.20, entegre program öğrencilerinde ise 28.80±9.26'dir. Her iki müfredat programı öğrencilerinin klinik stres düzeyinin ortalamanın altında olduğu saptanmıştır. Ancak, entegre müfredat programında öğrenim gören ve özellikle kız, kendisini hemşirelik mesleğine ait hisseden, eğitiminden orta düzeyde doyum alan öğrencilerde klinik stresin anlamlı düzeyde biraz daha yüksek olduğu saptanmıştır (p, Introduction: An active clinical practice in nursing education is an indisputable. Objective: The aim of this study is to determine the levels of anxiety and stress experienced by nursing students studying in the classical and integrated curriculum in their first clinical practice. Method: The sample of this descriptive and cross-sectional study comprised 264 nursing students who were studying in two schools with the classical curriculum and two schools with the integrated curriculum and who had their first clinical practice. The data were collected with the Descriptive Characteristics Form, the State-Trait Anxiety Inventory, and Pagana Clinical Stress Questionnaire (CSQ) and evaluated with the percentage distribution, the difference between two means test, ANOVA and chi-square test. Results: The total mean CSQ score for all the students was 26.64±9.68. It was 22.66±9.20 for the classical program students and 28.80±9.26 for the integrated program students. The clinical stress level of the students studying in either curriculum was found to be below the general average level of stress. However, the clinical stress level was found to be significantly higher in integrated curriculum students who especially in female students, who felt they belonged to the nursing profession and whose satisfaction level from the education was moderate (p
- Published
- 2014
17. Hastaların Bakış Açısıyla Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı ile Yaşamak: Fenomenolojik Çalışma
- Author
-
TEL AYDIN, Hatice, TOK YILDIZ, Fatma, KARAGÖZOĞLU, Şerife, and ÖZDEN, Dilek
- Subjects
Kronik obstrüktif akciğer hastalığı,KOAH’lı hasta,yaşam deneyimi,fenomonolojik araştırma - Abstract
Amaç: Bu çalışma, KOAH’lı bireylerin hastalıklarıyla ilgili yaşam deneyimlerini ve KOAH’la yaşamanın anlamını hastaların bakış açısıyla ortaya koymak amacıyla yapıldı. Yöntem: Fenomonolojik nitelikteki araştırma, 15 Mayıs–15 Temmuz 2009 tarihleri arasında bir üniversite hastanesinin Göğüs Hastalıkları servisinde KOAH tanısı ile yatan 14 hasta ile yapıldı. Çalışmaya katılmayı kabul eden hastalardan yazılı onam alındı. Veriler tanıtıcı bilgi formu ve yarı yapılandırılmış görüşme tekniği ile elde edildi. Bulgular: Hastaların tümü KOAH nedeni ile yaşamlarının olumsuz etkilendiğini, günlük yaşam aktivitelerinde sınırlılık yaşadıklarını ve sınırlılık yaşamalarına neden olan en önemli semptomun solunum sıkıntısı olduğunu bildirmiştir. Hastaların büyük bir kısmı KOAH’la yaşamayı “çok zor, ölmekten beter bir durum” şeklinde açıklamıştır. Hastaların tamamı hastalık nedeniyle bağımlılık düzeylerinin arttığını, kendilerine saygılarının ve güvenlerinin azaldığını ifade etmiştir. On iki hasta KOAH nedeni ile çeşitli sosyal kayıplar yaşadıklarını, iki hasta ise hastalık sürecinde ailelerinden daha fazla destek aldığını belirtmiştir. Sonuç: KOAH, hastaların yaşamlarının her alanında önemli sınırlılıklar ve duygusal değişiklikler yaşamalarına neden olmaktadır. Kronik hastalıkla yaşamanın anlamını hasta bakış açısıyla inceleyen çalışmanın sonuçları hastaların KOAH’dan nasıl etkilendiklerini belirlemeye ve bireye özgü hemşirelik bakım yaklaşımlarının geliştirilmesine katkı vermesi açısından önemlidir.
- Published
- 2013
18. Hastaların Bakış Açısıyla Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı ile Yaşamak Fenomolojik Çalışma
- Author
-
TOK YILDIZ, FATMA, TEL AYDIN, HATİCE, KARAGÖZOĞLU, ŞERİFE, and ÖZDEN, DİLEK
- Published
- 2013
19. Uyku hijyeni eğitiminin koroner yoğun bakım ve sonrası hastaların uyku kalitesine etkisi
- Author
-
Tok Yildiz, Fatma, Tel Aydın, Hatice, and Hemşirelik Esasları Ana Bilim Dalı
- Subjects
Intensive care units ,Heart diseases ,Nursing ,Sleep disorders ,Patient education ,Hemşirelik ,Sleep - Abstract
Araştırma, uyku hijyeni eğitiminin koroner yoğun bakım ve sonrası hastaların uyku kalitesine etkisini belirlemek amacıyla yapıldı.Araştırma örneklemini, Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Uygulama ve Araştırma Hastanesinin Koroner Yoğun Bakım Ünitesi'nde Mart 2010- Aralık 2011 tarihleri arasında miyokart enfarktüsü (MI) tanısı ile yatan ve örneklem kriterlerine uyan 42' si araştırma, 40' ı karşılaştırma olmak üzere toplam 82 hasta oluşturdu.Verilerin toplanmasında hasta tanıtım formu, koroner yoğun bakım ünitesinde uykuyu etkileyen faktörler formu, Pittsburgh Uyku Kalitesi Ölçeği ve ev ortamında uykuyu etkileyen faktörler formu kullanıldı. Verilerin istatistiksel değerlendirilmesinde Mann Whitney U testi, Kruskall Wallis testi, ki-kare testi, iki ortalama arasındaki farkın önemlilik testi, varyans analizi ve Bonferroni testi kullanıldı. Araştırma grubundaki hastaların %26.2' si kadın, yaş ortalaması 55.55±12.21, %85.7' si evli, %33.3' ü emekli, %45.2' sinin eğitim düzeyi ilkokul, %61.9' unun hastane deneyimi olduğu, %59.5' inin MI dışında başka bir kronik hastalığa sahip olduğu belirlendi. Karşılaştırma grubundaki hastalarında %20.0' si kadın, yaş ortalaması 56.02±10.23, %82.5' i evli, %37.5' i emekli, %60.0' ının eğitim düzeyi ilkokul, %42.5' inin hastane deneyimi olduğu, %55.0' inin MI dışında başka bir kronik hastalığa sahip olduğu belirlendi. Hastaların tamamının koroner yoğun bakım ünitesinde uyku sorunu yaşadıkları saptandı. Araştırma ve karşılaştırma grubundaki hastaların tamamına yakınının koroner yoğun bakım ünitesinde diğer hastaların sesi, diğer hastalarda gelişen olumsuzlukları görmek, rahat hareket edememek, IV kateter takılması/değişimi ve alarm sesleri nedeni ile uyku sorunu yaşadığı belirlendi. Araştırma ve karşılaştırma grubundaki hastaların uyku kaliteleri açısından aralarında anlamlı bir fark olmadığı, ancak taburculuk sonrası 3. ayda araştırma grubundaki hastaların uyku kalitelerinin karşılaştırma grubundaki hastaların uyku kalitelerine göre daha iyi olduğu görüldü. Hastaların uyku hijyeni ilkelerini uygulama oranlarının %100 ile %71 arasında değiştiği, en düşük uygulama oranına sahip olan uyku hijyeni ilkesinin ?uyku öncesi egzersiz yapmak? olduğu belirlendi. Hemşirelerin koroner yoğun bakım deneyimi olan MI 'lı hastaların hem hastanede hem de ev ortamında uyku kalitesinin etkileyen faktörlerin kontrol altına alınmasına ve uyku hijyeni ilkelerini etkin bir şekilde uygulanmasına yönelik hemşirelik girişimlerinde bulunmaları önemlidir.Anahtar Kelimeler: Koroner yoğun bakım ünitesi, uyku kalitesi, hemşirelik, uyku hijyeni. This study was designed to determine the affect of sleep hygiene education on the patients? sleep quality in coronary intensive care and after.Sample of patient in study was composed of totally 82 patients as 42 researches and 40 controls group, all of whom were suitable for study criteria and were staying with the diagnosis of Myocardial Infarction at the coronary intensive care in Health Services Research and Application Hospital of Cumhuriyet University between March 2010 and December 2011.The data in this study were collected with patient information form, the form of factors affecting of the sleep in the coronary intensive care unit, Pittsburgh Sleep Quality Index and the form of factors affecting of the sleep in the home environment. In the statistical analysis, Mann Whitney U test, Kruskall Wallis test, ki-square test, independent 2 sample t- test, One-Way Anova and Bonferroni test were used. It was found that 26.2 % of patients in the research group were female, mean age of them was 55.55±12.21, 85.7 % were married, 33.3 % were retired, 45.2 % were graduated from primary school, 61.9 % had experienced of hospital, 59.5 % had chronic disease aside from heart attack. It was found that patients in the control group 20 % were female, mean age of them was 56.02±10.23, 82 % were married, 37.5 % were retired, 60.0 % were graduated from primary school, 42.5 % had experienced of the hospital, 55.0 % had chronic disease aside from heart attack. It was determined that all of the patients had experienced sleep problems. It was found that almost all patients of the research and control group in the coronary care unit had sleep problems due to the sounds of the other patients, monitoring the negative developments on the other patients, not being able to move easily, IV catheter intervention/replacement, the alarm sounds. It was found that there was no difference between the research and control group patients in terms of sleep quality, but it was seen that the research group patients have better sleep quality than control group patients three months after discharge from the hospital. It was determined that the ratio of application of sleep hygiene principles were 71%-100% and the lowest rate of application of the principle of sleep hygiene was the principle of ?to exercise the pre-sleep?. It is important that nurses to provide nursing interventions to control of the factors affecting sleep quality in both hospital and home environment of the patients with heart attack whom experienced intensive care and to be applied sleep hygiene principles effectively.Key words: Coronary intensive care unit, sleep quality, nursing, sleep hygiene 124
- Published
- 2012
20. Nurses' Perceptions of Individualized Care: A Sample from Turkey.
- Author
-
Tok Yildiz, Fatma, Cingol, Nurhan, Yildiz, Ilknur, and Kasikcki, Magfiret
- Subjects
ANALYSIS of variance ,NURSE-patient relationships ,NURSES' attitudes ,PROBABILITY theory ,T-test (Statistics) ,CROSS-sectional method ,DATA analysis software ,INDIVIDUALIZED medicine ,MANN Whitney U Test ,KRUSKAL-Wallis Test - Abstract
Aim: This research has been conducted with the aim of evaluate nurses' perceptions of individualized care. Methods: The population of this descriptive and cross-sectional study consisted of nurses working in intensive care, surgery and internal medicine services of a state hospital and the sample group consisted of 97 nurses who agreed to participate in the study. Research data were collected with the "Introductory Information Form" and the "Individualized Care Scale-A-Nurse Version". The data obtained were evaluated using the arithmetic mean, standard deviation, frequency, percentage distribution, t test and variance analysis in the SPSS 22.0 package program. Results: The total item score average of nurses' Individualized Care Scale-A-Nurse Version is 3.75+0.74. Subscale item score averages were 3.95+0.75 for the Clinical Status subscale, 3.37+0.95 for the Personal Life status subscale, and 3.94+0.95 for the Decision-Making Control subscale. Individualized Care Scale mean scores in nurses working in internal clinics and having between 21-30 years of experience in clinical practice were higher, and the difference was significant (p <0.05). Conclusions: It was found that nurses' perceptions of individualized care were better, those in internal clinics and those with more years of experience in internal clinics were more concerned with the individuality of the patient. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2018
21. The needs of intensive care unit patients' relatives.
- Author
-
KaragÖZoĞLu, Şerife, ÖZden, Dilek, and Tok Yildiz, Fatma
- Published
- 2014
22. Yoğun Bakım Ünitesinde Hasta Yakınlarının Gereksinimleri.
- Author
-
KARAGÖZOĞLU, Şerife, ÖZDEN, Dilek, and TOK YILDIZ, Fatma
- Subjects
ACADEMIC medical centers ,CRITICAL care medicine ,HOSPITAL wards ,HOUSING ,INTENSIVE care units ,RESEARCH methodology ,PATIENT-family relations ,NEEDS assessment ,QUESTIONNAIRES ,SOCIAL support ,CROSS-sectional method ,FAMILY attitudes ,DESCRIPTIVE statistics ,MANN Whitney U Test - Published
- 2014
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.