Search

Bu makale, Muğla’da engelli nüfus oranlarının yüksekolduğu Köyceğiz, Ortaca, Dalaman ve Fethiye ilçelerinde 646 evde bakım ücretialan annelerle yapılan araştırmanın sonuçlarına dayanılarak oluşturulmuştur.Makale, engellilerin ve ailelerinin sorunlarını,ailelerinin gözünden ortaya koymayı ve çözümler üretmeyi amaçlamaktadır.Bildiri oluşturulurken, “toplum, engellileri eşit yurttaş olarak görmediğindenonlara ve ailelere karşı dışlayıcı-ayrımcı bir yaklaşım sergilemektedir”varsayımından hareket edilmiştir. Bir diğer varsayım ise, yine aynı nedenle“devletin tüm yasal düzenlemeleri, pozitif ayrımcı uygulamaları ve verdiğihizmetler engelli bireylerin ve ailelerinin yaşadığı toplumsal dışlanmayıönlemeye yetmemektedir” şeklindedir. Bu makalenin yöntemsel yaklaşımıyorumlayıcı-anlayıcı sosyoloji yaklaşımıdır. Bu yöntemsel yaklaşıma göre,belirli toplumsal sorunları anlamak için elde edilen veriler, sosyolojik birbilgi birikimi ve deneyimine dayalı olarak yorumlanır. Bu yaklaşım, toplumsalsorunların sosyolojik verilerle yorumlanması, anlaşılması ve açıklanmasıüzerine kuruludur. Yöntemin kullanılmasındaki asıl amaç toplumsal sorunları vealtında yatan sebepleri objektif ve nesnel olarak ortaya koymaktır.Araştırmanın verileri anket tekniği ile elde edilmiş, örneklem ise kategorik vesistematik örneklem alma tekniği ile alınmıştır.

Business failure has an increasing effect on suicides especially during the economic crises. This research focuses on to define the socio-economic factors of suicides related to business failure and tries to find out solutions on suicides. Thus, Turkish Statistical Entitute (TUİK) data were being used and 12 interviews were conducted. Research was limited in years between 2000-2011.During this period of time total 1040 people committed suicide because of the business failure in Turkey (TÜİK, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011). The research results showed that people who faced with business failure have more inclined toward suicide than other people. People with higher status and business failure increase suicidal inclinations. Additionally, the risks of unable to pay their depth and imprisonment have increasing effect on suicide for businessman., Ticari başarısızlık intiharları özellikle ekonomik kriz dönemlerinde artmaktadır. Bu araştırma, ticari başarısızlık intiharlarının sosyo-ekonomik nedenlerini bulmayı ve bu tür intihar ve intihar girişimlerine çözüm önerisi getirmeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla araştırmada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) istatistiklerinden yararlanılmış ve 12 derinlemesine görüşme yapılmıştır. Araştırma süreci 2000-2011 arası dönemle sınırlandırılmıştır. Türkiye'de bu dönemde toplam 1040 kişi ticari başarısızlık nedeniyle intihar ederek hayatına son vermiştir (TÜİK, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011). Araştırma sonuçları, ticari başarısızlığın bireylerde intihar girişimi riskini artırdığını göstermiştir. Toplumsal statülerinin bulunduğu noktanın yüksek olması, herhangi bir iflas veya ticari başarısızlık neticesinde daha hızlı ve travmatik bir düşüş yaşamalarına neden olmaktadır. İşadamlarının yaşadıkları ekonomik ve sosyal çöküşle birlikte borçlarını ödeyemedikleri taktirde hapis cezalarıyla yüz yüze kalmaları intihar riskini daha fazla arttırmaktadır.

Ticari başarısızlık intiharları özellikle ekonomik kriz dönemlerinde artmaktadır. Bu araştırma, ticari başarısızlık intiharlarının sosyo-ekonomik nedenlerini bulmayı ve bu tür intihar ve intihar girişimlerine çözüm önerisi getirmeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla araştırmada, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) istatistiklerinden yararlanılmış ve 12 derinlemesine görüşme yapılmıştır. Araştırma süreci 2000-2011 arası dönemle sınırlandırılmıştır. Türkiye’de bu dönemde toplam 1040 kişi ticari başarısızlık nedeniyle intihar ederek hayatına son vermiştir (TÜİK, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011). Araştırma sonuçları, ticari başarısızlığın bireylerde intihar girişimi riskini artırdığını göstermiştir. Toplumsal statülerinin bulunduğu noktanın yüksek olması, herhangi bir iflas veya ticari başarısızlık neticesinde daha hızlı ve travmatik bir düşüş yaşamalarına neden olmaktadır. İşadamlarının yaşadıkları ekonomik ve sosyal çöküşle birlikte borçlarını ödeyemedikleri taktirde hapis cezalarıyla yüz yüze kalmaları intihar riskini daha fazla arttırmaktadır. Business failure has an increasing effect on suicides especially during the economic crises. This research focuses on to define the socio-economic factors of suicides related to business failure and tries to find out solutions on suicides. Thus, Turkish Statistical Entitute (TUİK) data were being used and 12 interviews were conducted. Research was limited in years between 2000-2011.During this period of time total 1040 people committed suicide because of the business failure in Turkey (TÜ İK, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011). The research results showed that people who faced with business failure have more inclined toward suicide than other people. People with higher status and business failure increase suicidal inclinations. Additionally, the risks of unable to pay their depth and imprisonment have increasing effect on suicide for businessman.

Bu tez, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde artan ticari başarısızlık intiharlarının sosyo-ekonomik nedenlerini bulmayı ve bu tür intihar ve intihar girişimlerine çözüm önerisi getirmeyi amaçlamaktadır. Ticari başarısızlık sonucu intihar ve intihar girişimlerinde bulunan bireyler, girişimci ve yatırımcı bireylerdir. Araştırma, ticari başarısızlık sonucu intihara girişen veya intihar eden bireylerin normal bireylere göre daha fazla risk altında olduğunu göstermiştir. Toplumsal statülerinin bulunduğu noktanın yüksek olması, herhangi bir iflas veya ticari başarısızlık neticesinde daha hızlı ve travmatik bir düşüş yaşamalarına sebep olmaktadır. Ek olarak, borçlarını ödeyemedikleri taktirde hapis cezalarıyla yüzyüze kalmaları, ticari hayatlarında gösterdikleri başarısızlık nedeniyle intihar riskini arttırmaktadır.Ticaretle uğraşan insanların intiharları, ekonomiye kattıkları artı değere ve yarattıkları istihdama etkisi açısından da önem kazanmaktadır. Çalışmada belirli bir bilgi birikimi ve deneyimi olan bu insanların ticari faaliyetlerinde başarısız olduktan sonra da bu bilgi ve deneyimlerinden faydalanılması önerilmektedir. This thesis aims to find socio-economic causes of suicides which derive from business failures increasing especially in periods of economic crises. Suicides and persons who attempt to suicide in consequence of business failure are interpreneur and investor persons. The research expose that this persons are at risk more than normal people. Their very high social status causes their rapid and travmatic collapse owing to a bankruptcy or any business failure. Further, when this persons fail to pay their debts, they face with imprisonment which enhances the risk of suicide.Suicides who deal with commerce are important in terms of their effects on surplus value in national economy and employment. In this research, it is suggested that should be profited by their wide knowledge and experiences after their failure in commercial activities. 358

VIIÖZETBu çalışma, Muğla kentindeki kentlileşme düzeyi ile kent yönetimine katılımarasında bir ilişki olup olmadığını tespit etmeye yöneliktir. Bu çalışmada?kentlileşme? kavramı, bağımsız değişken olarak, ?kent yönetimine katılım? bağımlıdeğişken olarak alınmıştır.1999 yılı Kasım ayından beri, amacı, Muğla'da halkın kent yönetiminekatılımını sağlamak, kenti birlikte yönetmek, kenti yönetenleri denetlemek ve hesapsormak olan bir ?kent meclisi? vardır. Kent meclisi türü oluşumların örnekleriBatı'da uzun süredir görülmektedir. Türkiye'de ise yaklaşık 10 yıldır örneklerigörülmektedir. Muğla örneğinde, Kent Meclisi oluşumu ile kentlileşme arasında negibi bir ilişki olduğu, bu araştırmada saptanmaya çalışılmıştır. Aynı şekilde, ?kentyönetimine katılım? da kentlileşme ve kent kültürüyle bağlantılı olarak elealınmaktadır. Bu nedenle araştırma, Muğla'daki Kent Meclisi eksenli yürütülmüştürve ?kentlileşme ile kent yönetimine katılım arasında bir ilişki var mıdır?? şeklindebir problem etrafında şekillenmiştir. Bu temel problem de üç alt problemdenoluşmaktadır. Bu problemlerden birincisi; kentlileşmenin ne olduğu ve kıstaslarınınneler olabileceğidir. İkincisi; Muğla Kent Meclisi'nin kuruluşu ile Muğlalınınkentlileşme düzeyi arasında bir ilişkinin olup olmadığıdır. Üçüncüsü ise; Muğla KentMeclisi'nin kent yönetimine katılımı etkileyip etkilemediğidir. VIIISUMMARYThis study is examines the relationship between the level urbanization and thedegree of participation within city the governance body. That is, the urbanization, aschanges in referring the life style of within city, considered as an independentvariable, whereas ?the participation of the governance treated? as a dependentvariable.The Council of Muğla, established in November 1999, is to improve theparticipation of the resident in to city governance; include voice of people into thedecision making process and provide control mechanism for governance body.Although the establishment of city council, has been part of western governancesystem, it is a new phenomenon in Turkey, about 10 years history. Therefore, whatkind of relationships exist between establishment of city council and urbanizationwithin Muğla is the main focus of this current research. Also, it seeks to clarify therole of the city culture within this relationship. More specifically, the relationshipwas investigated through three sub-problems. First problem is to come up with adetailed definition of urbanization and provide criteria for urbanization. At secondproblem, the purpose is to analyze a possible relationship between Muğla CityCouncil and the level of urbanization in Muğla. Finally, how Muğla City council hasinfluenced on the degree of participation within city governance is thoroughlystudied. 316

Object: The work entıtled "Le Suıcıde" by Fench Socıologıst Emile Durkheım in 1897 had trıggered a stgnıfıcant ınterest in a phenomenon of suıcıde. in an attemp to study a dilemma of ındıvuals in modem socıety, socıologısts have been analyzıng a relatıonshıp between suıcıde and another socıal factors The Muğla regıon, in comparıson wıth the rest of Turkey, has a hıgh suıcıde and attempted suıcıde rate. Method: Thıs case study puts forward data concernıng the work carrıed out by a Commıssıon set up by the Governershıp of Muğla on the subject of suıcıde and attempted suıcıde in the area. The followıng ıs a summary of research completed thus far 1 The statıstıcal placement of Muğla area in terms of rates of suıcıde in respect to Turkey's average 2 Statıstıcal data concernıng suıcıde and attemped suıce cases in the Muğla regıon between 1997-2002 3. Information puttogether concludıng ın-depth ıntervıews related wıth a partıcıpant group consıstıng of 84 cases 4 The statıstıcal data and the depht-ıntervıews related to 84 cases for suıcıde and attempted suıcıde showed that suıcıde ıs a multr factorıal phenomenon and also affected by regıonal dynamıcs ResultsrThe results ındıcated that mdıvıduals are experıencıng a great problem in adaptatıon and becomıng alınated in socıety at Muğla regıon where modernızatıon and change of socıety are extremely fast due to tounsım. İt ıs belıeved that these are the maın factors trıggerıng the suıcıde and attempted suıcıdes in thıs regıon Dıscussıon and suggestıons for the reductıon of suıcıde and attempted suıcıde rates based on completed research., Amaç Fransız Sosyolog Emile Durkheım'ın 1897'de basılan "Le Smcıde" adlı eseriyle, o tarıh-ten günümüze intihar olgusu çok disiplinli bir araştırma konusu olmuştur Muğla bölgesindeki intihar ve intihar gınşımlerının oranları Türkiye genelindeki intihar girişimlerinin oranlarına göre oldukça yüksektir Yöntem: Bu çalışma, Muğla yöresindeki intihar ve intihar girişimi olaylarını incelemek üzere Muğla Valiliği tarafından oluşturulan Komisyonun, Haziran 2002-Mari 2003 ayları arasında gerçekleştirdiği bir araştırmadır Bu çalışmanın amacı , intiharlar konusunda yapılan çalışmaları temel alarak intihar olgusunu sosyolojik olarak açıklayıp Türkiye genelindeki intiharlarla Muğla'dakı intihar ve intihar girişimlerini karşılaştırarak Muğla'dakı intiharların nedenlen konusunda genellemeler yapmaktır Bir betimleme araştırması olan bu çalışmada Muğla ile ilgili bir veri bankası oluşturularak veriler bilgisayar ortamında değerlendirilmiş ve sosyal anlamlarına göre intiharlar ve intihar girişimleri kategorıleştırılmıştır Ardından, Muğla ilçe ve köylerinde derinlemesine mülakat tekniğiyle intihar girişiminde bulunan kişilerin kendilerinden, intihar edenlerin yakınlarından oluşan 84 kişilik ornekfem grubuyla en az bir kez, 30 dakikadan az olmamak koşuluyla, derinlemesine mülakat yapılmıştır Bulgular: İstatistiksel verilenn ve yapılan görüşmelerin sonucunda, intihar ya da intihar girişimlerinin çok yonlu olmasının yanı sıra bölge dinamikleriyle ilişkili olduğu saptanmıştır I ntıhar ve intihar girişimlerinde, turizm ve modernleşmenin de etkisiyle değişmelerin hızlı yaşandığı Muğla bölgesinde, bireylerin uyum ve yabancılaşma sorunuyla yuz yüze kaldıkları ve bunun de intiharları tetıkleyıcı bir özelliği olduğu saptanan bulgular arasındadır

Sanayileşmenin getirdiği değişim ve dönüşüm toplumları her yönüyle etkilemiştir. Göç ve kentleşme olgusu ise bu değişim ve dönüşümün en görünür olduğu alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Böylelikle Sanayileşmenin yarattığı modern toplum, çoğunlukla kentlerde yaşayan ve çalışan insanlardan oluşan bir toplum modeli olarak sunulmuştur. Çalışmanın ele aldığı bu toplum modelinde yaşlı nüfus açısından iki temel etkisi olmuştur; birincisi kırsalda kalanların yaşlı bireyler olması, zamanla yaşlanması ve yalnızlaşması, ikincisi ise kente gelenlerin yaşlanması ve yalnızlaşmasıdır. Modernleşme ile birlikte kent yaşamındaki farklılaşan dinamikler sonucu yaşlanma, yaşlılık, yaşlı yalnızlığı ve gündelik yaşam olguları tartışılmaya başlanmış ve üzerinde durulması gereken önemli konulardan olmuştur. Yaşlı yalnızlığı ve gündelik yaşam, yaşanılan bölge açısından ele alındığında kırda ve kentte farklı biçimlerde ortaya çıkabilmektedirGündelik yaşam, bireylerin bir günlük yaşamını ifade eder ve yaşam dönemlerine göre de farklılık gösterir. Sosyolojik açıdan bakıldığında, toplumsal yaşam içinde bireylerin 24 saat içinde uyandıkları andan, uykuya daldıkları ana kadar geçen yaşamla ilgili tüm gözlemlenebilir faaliyetleri gündelik yaşamın içinde olan faaliyetlerdir. Bu faaliyet alanı içinde hem toplumla, hem de doğayla olan ilişkileri de sayılmaktadır. Modern toplumda çalışmanın ele aldığı gündelik hayat, yaşlılık olgusu ile birlikte dışlanma, yalnızlık, işe yaramama gibi pek çok başka değişkenin etkisinde incelenmesi gereken bir süreç olarak farklılaşarak karşımıza çıkar.Bu çalışmada yaşlılık sürecine eşlik eden gündelik hayat pratiklerinin, sosyal dışlanma, yaşlı yalnızlığı, vb. kavramlar çerçevesinde karşılaştırmalı bir analizle kentsel ve kırsal alanda farklı görünümleri ele alınmıştır. Muğla'nın Milas ilçesinde kentsel ve kırsal bölgesindeki yaşlı bireylerin yaşlı yalnızlığı ve gündelik yaşam içindeki faaliyetleri, davranışları, sosyal ilişkileri fotoğraf kareleri ile desteklenerek, analiz edilmiştir. Ayrıca bu fotoğraflar, saha çalışmasındaki gözlem, görüşme ve ankete dayalı bulguları desteklemek amaçlı kullanılmıştır.Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi, 2018 sayım sonuçlarına göre, Türkiye nüfusunun % 8,3'ünü 65 yaş ve üstü bireyler oluşturmaktadır. Muğla ili doğumda beklenen ortalama yaşam süresi açısından 80.3 yıl ile Türkiye'de ikinci sırada, yaşlı nüfus oranı açısından da % 11,6 ile 26. Sıradadır. Muğla'nın Milas ilçesinde kentsel ve kırsal bölgesindeki yaşlı bireylerin yaşlı yalnızlığı ve gündelik yaşam içindeki faaliyetleri, davranışları, sosyal ilişkileri fotoğraf kareleri ile desteklenerek anlatılmıştır. Araştırma kapsamında Milas'ta 502 anket ile 12 görüşme yapılmıştır. Araştırmanın temel konusu yaşlı yalnızlığı ve gündelik yaşam olmakla birlikte, bu konulara dair soruların analizleri tezde fotoğraflarla birlikte desteklenerek yer almıştır. Bu tezde yapısal işlevselci kuramsal yaklaşım kullanılırken, temel yöntemsel yaklaşımı anlayıcı yorumlayıcı sosyoloji yöntemi olmuştur.Anahtar Kelimeler: Yaşlılık, Yaşlı Yalnızlığı, Gündelik Yaşam, Fotoğraf, Milas The change and transformation that the industrialization brought forth has affected societies in every way. The phenomenon of migration and urbanization is the most visible areas where this change and transformation emerge. Thus, the modern society created by industrialization is presented as a society model composed of people living and working in urban areas. That new society model in which active work force is appreciated has had two main effects on the elderly population. One of the main effects is that the vast majority of population remaining in the rural areas are composed of elderly people. As they age, they become lonely. And the second effect is the aging and loneliness of those who migrate to the city. As a result of differentiating dynamics in urban life along with modernization; phenomena of aging, senility, loneliness among the elderly and everyday life have been discussed widely and have become important issues to be considered. When addressed in terms of the living region they are experienced, the loneliness of elderly and daily life can emerge in different ways in rural and urban areas. Everyday life represent the daily life of that specific individual and varies according to the life periods of individuals. From a sociological point of view, all observable activities related to the life in the social life from the moment that individuals awaken within 24 hours, until they fall asleep, are activities in daily life. The individual's relations with both society and nature are considered within this field of activity. The everyday life dominated by the hegemony of work in modern society differs as a process that needs to be examined under the influence of many other variables such as being excluded, loneliness and failure to work together with the phenomenon of old age. In this study, the daily life practices associated with the aging process in urban and rural areas such as social exclusion and elderly loneliness were examined in different aspects through a comparative analysis. Elderly loneliness, behaviours and activities of the elderly and their social relationships in the urban and rural areas of Muğla's Milas district were analyzed with the help of medium of photography. The photographs were also used to support the observations, interviews and findings based on the survey. According to Address Based Population Registration System Year 2018 Statistics; 8.3% of Turkey's population consist of 65 years or older individuals. Within the scope of the research 12 interviews and 502 surveys were conducted in Milas. 6 of the interviewees were male and 6 were female. Although the main subject of the research was the elderly loneliness and daily life, the analysis of the questions about these issues were supported with the photographs in the thesis. In the thesis the Structural Functionalism was used as the theoretical approach and Interpretive Sociology was used as the basic methodological approach.Keywords: Elderliness, Loneliness of OlderAdults, Everyday Life, Photography, Milas 135

Toplumun yönetimi için siyaset önemli bir kurumdur. Türkiye'de ataerkil bir siyasi yapı olduğu bilinmektedir. Kadınlar siyasi yaşamda geri planda kalmaktadır. Siyasetin erkek işi olarak görülmesi bu durumu ortaya çıkarmıştır. Çünkü kadın özel alana konumlanmış, erkek ise kamusal alana konumlanmıştır. Burada toplumsal cinsiyet rolleri etkili olmuştur. Kadınların yerel siyasette de durumları aynıdır. Yerel yönetimler özel alana daha yakın olmasına rağmen eril yapı ağır basmaktadır. Bu çalışmada kadınların siyasi katılımını engelleyen nedenler ve çözümler, yerel yönetimlerde neden olmaları gerektiği, bunun için neler yapılabileceği, büyükşehir belediye başkanı kadın olan Aydın ilinin kadınların yerel yönetime katılımına nasıl baktığı incelenmiştir. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde siyaset, demokrasi, siyasi katılım, dünyada ve Türkiye'de siyasal katılım ve kadınların siyasi katılımı ele alınmıştır. İkinci bölümünde yerel yönetim, dünyada ve Türkiye'de yerel yönetim, yerel yömetim türleri, yerel yönetimlerde demokrasi ve siyasi katılım, kadınların yerel yönetimlere katılımı ve yerel yönetimlere katılımı artırmak için yapılan çalışmalara değinilmiştir. Üçüncü bölümde araştırmanın problemi, amacı, önemi, alanı, kapsamı, yöntemi üzerinde durulmuştur. Dördüncü bölümde ise araştırma verilerinin analizi yapılmıştır. Politics is an important institution for administration of the society. It is known that there is a patriarchal structure of politics in Turkey. Women keep in the background in political life. The fact that politics is seen as a man thing brought out this situation. For women have been situated in private space whereas men situated in public space. Social gender roles have been the main reason for this. The position of women are the same in local politics. Although local administrations are closer to the private space, masculine structure overweighs. In this study, the reasons that restrain the participation of women into politics and solutions; why they should be present in local administrations and what can be done for that; what women think about the participation in local administration in Aydın -where the mayor is a female- have been examined. The study consists of four sections. In the first section, politics, democracy, political attendancy in the world and in Turkey, and political attendancy of women have been handled. In the second section, local administration, local administration in the world and in Turkey, types of local administration, democracy and political attendancy in local administrations, the participation of women in local administration, and studies done to increase participation in local administrations have been mentioned. In the third section, the problem, the objection, the importance, the scope and the method of the research have been emphasised. In the fourth section, the analysis of the research data has been made. 202

Bu çalışma, doğumda beklenen ortalama yaşam süresi açısından 80.3 yıl ile ikinci sırada, yaşlı nüfus oranı açısından da % 11,6'lık oranda 26. sırada olan Muğla'da yapılmıştır. Yaşlı ihmal ve istismarlarının sosyal ve ekonomik nedenlerini bulmayı amaçlayan bu araştırmanın saha araştırması altı ayda yapılmıştır. Saha araştırması Menteşe, Milas, Yatağan ve Köyceğiz'de 65 yaş ve üstündeki yaşlılarda 40 bireyle görüşme ve gözlem tekniği kullanılarak yapılmıştır. Ayrıca son beş yıl içindeki basına yansımış yaşlı ihmal ve istismarını içeren haberler de taranmıştır. Bu teknikle toplam 58 yaşlı ihmal ve istismarı ile ilgili habere ulaşılmıştır. Bu haberlerden elde edilen veriler de araştırma bulgularıyla birlikte analiz edilmiştir. Araştırma bir temel ve altı alt varsayımdan hareketle yapılmış, elde edilen bulgularla bu varsayımlar test edilerek yorumlanmıştır. Araştırmadaki temel kuramsal yaklaşım ekolojik yaklaşım olurken, yöntem olarak yorumlayıcı-anlayıcı yöntem tercih edilmiştir. Sonuç olarak, araştırma kapsamında 27 ihmal ve 21 istismar olgusu tespit edilmiştir. Sahadan elde edilen bulguların psikolojik ihmal ve istismar ile ekonomik istismar üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir.Anahtar Kelimeler: Yaşlanma, İhmal, İstismar, Ekolojik Yaklaşım This study was carried out in Muğla which is at second place with 80.3 years in terms of the expected life expectancy at birth, and at the twenty-seventh place in the rate of 11.6% in terms of the elderly population. The field research of this research, which aims to find the social and economic reasons of elderly neglect and abuse, was conducted in six months.Field survey was conducted by using interview and observation technique with 40 individuals aged 65 and over in Menteşe, Milas, Yatağan and Köyceğiz. In addition, news that included neglect and abuse in the past five years were also scanned. With this technique, a total of 58 elderly people have been informed about neglect and abuse. The data obtained from these reports were analyzed together with the research findings.The research was conducted based on a base and six sub-assumptions and these assumptions were tested and interpreted. While the ecological approach is the main theoretical approach in the study, the method of interpreting-understanding is preferred.As a result, 27 cases of neglect and 21 abuse cases were identified. It is seen that the findings obtained from the field focus on psychological neglect and abuse and economic abuse.Keywords: Aging, Neglect, Abuse, Ecological Approach. 134

Araştırmanın amacı, erkeklerin kendi cinsiyet rollerini öğrenirken ve kimliklerini oluştururken toplum tarafından nasıl belirlendiklerini bulmak ve buradan da kadın cinsiyetine ve cinselliğine yaklaşımlarının nasıl oluştuğunu tespit etmektir. Bunu yaparken de erkek ya da erkeklik nedir, nasıl oluş/ur/turulur? Erkeklik salt biyolojik bir ayrım ve farklılık mıdır? Gibi temel sorulardan hareketle toplumsal cinsiyet araştırmalarının önemli bir problemi olan inşa edilen erkeklik/ler kavramından yola çıkarak bir sonuca gitmektir. Bu tez, araştırma evreni olarak belirlenen Menteşe ve Fethiye ilçelerinde 390 kişiyle yapılan anketler, 9 kişiyle yapılan derinlemesine görüşmeler, gözlemler ve literatür taramasından elde edilen veriler sonucunda oluşturulmuştur. Araştırmada erkek olmanın/yapılmanın erkekler açısından nasıl bir karşılığının olduğu, toplumsal alanda erkekliğe veya erkeklere neler kazandırdığı ve hangi sorunlara yol açtığı tespit edilmeye çalışılmıştır.Alandan elde edilen; erkeklik olgusunun nasıl inşa edildiğine, nasıl benimsenip içselleştiğine, çeşitlerine, görünümlerine ilişkin bilgiler Connell'ın hegemonya kavramı üzerinden ve hegemonik erkeklik tanımından, Foucault'un `iktidar` ve Bourdieu'nun `eril tahakküm` kavramlarından hareketle analiz edilmeye çalışılmıştır. Sünnet, askerlik, iş bulma, evlenme/baba olma ve boşanma araştırmanın temel bağımsız değişkenlerini oluşturmuştur. Bu değişkenlerin alınmasının nedenleri arasında, bu kriterlerin `hegemonik erkekliğin` inşasında ve yeniden üretiminde temel geçiş aşamaları olduğu varsayımıdır. Anahtar Kelimeler: Toplumsal cinsiyet, erkeklik, hegemonik erkeklik, erkeklik ve iktidar, eril tahakküm The purpose of this research is to find out how men are identified society while men learn their gender roles and their identities and how they approach woman's gender and sexuality. While doing this, what is man, what is a masculinity? How is it formed? Is masculinity only biological distinction or diffeence? It is to go to the conclusion from the concept of masculinity which is a significant problem of gender studies with the motivation from the basic questions.This thesis are constituted as a result of surveys conducting by 390 people in Menteşe and Fethiye districts determined as research universe, deeply interviews made with 9 people, observations and literatüre reviews. It has been tired to be determined what kind of compensation of being a man or construction of a man in terms of, how they bring men or masculinity in society and what problems they have caused.In line with the information obtained from the field research, the way where the phenomenon of masculinity was constructed, how it was adopted internalized, its varieties and its appearance was tired to be analyzed from the concept of Hegemony of Connell and hegemonic masculinity in terms of Foucoult's power and Bourdieu's masculine domination. Circumcision, military service, finding a job, marriage/ being a father and divorce has constituted the basic arguments of this research. Among the reasons why these variables were taken are the assumption that these criterias are the basic transitional stages in the construction of hegemonic masculinity and in reproduction of it.Key words: Gender, masculinity, hegemonic masculinity and power, masculine domination 166

Bu yüksek lisans tezi, Muğla ilinde yaşlı nüfus oranlarının yüksek olduğu Köyceğiz, Fethiye, Menteşe, Marmaris, Kavaklıdere, Bodrum, Milas ve Ortaca ilçelerinde yaşayan 65 yaş ve üstü 420 bireyle anket, 20 bireyle derinlemesine görüşme yapılan saha araştırmasının sonuçlarına dayanılarak oluşturulmuştur. Bunun yanı sıra yine Menteşe'de 339 bireyle yapılan, yaşlı yalnızlığı odaklı çalışmanın verileri de araştırmayı destekler nitelikte olduğu için çalışmada bu verilere de yer verilmiştir. ADNKS , 2016 sonuçlarına göre, Türkiye nüfusunun % 8,3'ünü 65 yaş ve üstü bireyler oluşturmaktadır. Araştırma evrenini oluşturan Muğla ilinde bu oran % 11.4'tür. Bu çalışma, yaşlı bireylerin sanayileşmeyle birlikte yalnızlık ve yoksulluk sorunlarıyla karşı karşıya kalmaları ve bu nedenle yaşlılık süreciyle birlikte bireylerin çeşitli sorunlar yaşadıkları sorunsalından hareketle gerçekleştirilmiştir. Araştırma sanayileşme, modernleşme, teknolojinin gelişmesi dolayısıyla yaşam süresinin uzaması bağlamında yaşlılığın nasıl sosyal sorun haline geldiği temelinden hareket ederek yaşlı yoksulluğunun sebeplerini saptamayı amaçlamaktadır. Yaşlı yoksulluğuna yönelik geliştirilen politikalar incelenerek alternatif çözüm yolları üretmek de amaçlanmaktadır. Yüksek lisans tezi de oluşturulurken, `yaşlanma, fiziksel ve zihinsel faaliyetlerin yavaşladığı ve zayıfladığı bir süreç olduğundan yaşlı bireylerin ekonomik gelirleri düşmektedir`, `yaşlılıkla birlikte gelen kendine yetememe durumu ve artan sağlık ihtiyaçları yaşlı bireylerin ekonomik olarak sorunlar yaşamasına neden olur`, `ekonomik olarak yoksul kabul edilen yaşlı bireyler, gerekli sağlık, sosyal, ekonomik ve psikolojik ihtiyaçlarını yeterince karşılayamadıkları için yaşlılığın etkilerini daha fazla hissetmekte ve daha fazla yalnızlık duygusu yaşamaktadırlar`, `kırsal alanlar iş olanaklarının, sağlık sektörünün, ulaşım hizmetlerinin gelişmemiş olduğu alanlar olarak bilinmektedir. Bu nedenle yaşlı yoksulluğu kırsal alanlarda daha fazla görülmekte ve yaşlılar kendilerini daha fazla yalnız hissetmektedirler`, `kır ve kentin ihtiyaçları farklı olduğundan ve bu alanlarda yaşayan insanların ihtiyaç ve beklentileri farklı olduğundan, yoksulluk algılamalarında da farklılık gösterir. Bu durum yaşlı bireylerin yalnızlık duygularında farklılık yaratır` varsayımları sınanmaya çalışılmıştır.Bu yüksek lisans tezi pozitivist yöntem anlayışının yapısal işlevselci kuram yaklaşımı, yorumsamacı yöntem anlayışının anlamacı-yorumlamacı yaklaşımı ve diyalektik yöntem anlayışı çerçevesinde değerlendirilmiştir. İşlevselci kurama göre, yaşamın tüm evrelerinin bir bütün olarak ele alınması durumunda, yaş ilerledikçe bireylerin fiziksel, toplumsal ve ekonomik işlevlerinde geriye doğru bir gidiş söz konusudur. Bu nedenlerle yaşlılık dönemine karşı oluşturulan önyargılar toplumsal bütünü bozmakta ve sistemin çözülmesine neden olmaktadır. Anlamacı-yorumlamacı yöntemsel yaklaşım ise sosyal eyleme ve toplumsal olguya vurgu yaparak onu tarihselliği ve toplumsallığı içinde anlamaya ve açıklamaya çalışır. Her olguyu ve olayı kendi toplumsal gerçekliği içinde nedensellik gözeterek yorumlamayı ve anlamayı amaçlar. Toplumsal alanda önemli bir sorun haline gelen yaşlı yoksulluğunun yarattığı sosyal ve psikolojik sorunları yaşlılık olgusunun toplumsallığı içinde, bu yönteme uygun olarak değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Yaşlılık, Yoksulluk, Yaşlı Yoksulluğu, Sosyal Dışlanma, Kentleşme, Sosyal Politika. This graduate thesis is based on the results of field interviews conducted with 20 individuals in depth interviews, 420 individuals aged 65 aged and over, living in Köyceğiz, Fethiye, Menteşe, Marmaris, Kavaklıdere, Bodrum, Milas and Ortaca districts where the elderly population ratios are high in Muğla province.In addition to this, 339 individuals in Menteşe which were working on focused to old loneliness with named as pilot study. According to the results of ADNKS1, 2016, 8.3% of Turkey's population is composed of individuals aged 65 and over. In the province of Mugla, which constitutes the research universe, this rate is 11.4%.The aim of the research is to determine the causes of old poverty by acting on the basis of how aging becomes a social problem in the context of industrialization, modernization, technological development and the life span. It is also aimed to produce alternative solutions by examining the policies developed for the elderly poverty. While graduate thesis is being developed, `the economic incomes of elderly individuals are falling because aging is a process that slows and weakens physical and mental activities`, `self-dissatisfaction with the old age and increasing health needs cause elderly people to live economically problems` aged individuals who are considered poor are more likely to feel the effects of aging and feel more loneliness because they can not adequately meet their required health, social, economic and psychological needs `,` rural areas are known as areas where job opportunities, the health care sector and transportation services are underdeveloped. This is why older poverty is seen more in rural areas and older people feel more lonely `, as` rural and urban needs are different and the needs and expectations of the people living in these areas are different, also in poverty perceptions.`This situation makes the difference in the feeling of loneliness of elderly individuals ` assumptions have been tried to be tested. This master thesis positivist method approach is evaluated in terms of functionalist theory, semantic interpreter approach of interpretive method understanding and dialectical method. According to functional theory, if all the phases of life are taken as a whole, there is a backward trend in the physical, social and economic functions of the individual as the age progresses. For these reasons, the prejudices against the aging period disrupt the social totality and cause the system to be resolved. The narrative-interpretative methodological approach tries to explain and understand it in its historicity and sociality by emphasizing social action and social phenomenon. It seeks to understand and interpret every phenomenon and phenomenon in its social reality by considering causality. The social and psychological problems created by the old poverty, which has become an important problem in the social field, have been evaluated in accordance with this method in the sociality of the old age.Key Words: Elderly, Poverty, Elderly Poverty, Social Exclusion, Urbanization, Social Policy. 178