38 results on '"Serbest, Ayşe"'
Search Results
2. Ultrasound imaging, biochemical blood analyses, and weight investigations of dissectible fat depots in New Zealand white rabbits
- Author
-
YONKOVA, PENKA, primary, RUSENOV, ANTON, primary, KANAKOV, DEAN, primary, ZAPRYANOVA, DIMITRINKA, primary, VACHKOVA, EKATERINA, primary, SERBEST, AYŞE, primary, DIMITROV, ROSEN, primary, and KOSTOV, DIMITAR, primary
- Published
- 2012
- Full Text
- View/download PDF
3. Abnormal Lung Lobation and Accessory Fissures in A Dog
- Author
-
YILMAZ, Bestami, primary, SERBEST, Ayşe, additional, ARICAN, İlker, additional, YILMAZ, Rahşan, additional, and YILDIZ, Hüseyin, additional
- Published
- 2009
- Full Text
- View/download PDF
4. Tavuk ve ördek bacak kaslarının (omurga-bacak) fonksiyon yönünden karşılaştırmalı olarak incelenmesi
- Author
-
Serbest, Ayşe, Özgüden, Turgut, and Diğer
- Subjects
Morphology ,Veterinary Medicine ,Leg ,Veteriner Hekimliği ,Ducks ,Muscles ,Anatomy ,Morfoloji ,Chickens - Abstract
ÖZET Bu çalışmada 17 adat yerli ördek ile 20 adet yerli tavuk kullanılmıştır. Hayvanların kadavra haline getirilmesi için önce eter ile inhalasyan anestezisi yapılmıştır. Bunu takiben boynun proximal 1/3!ünde yapılan ensizyonla a,carotis cohî- munis'ten hayvanın kanının ekıtılmasından sonra. yine aynı damardan Enjektör ile yeteri kadar % 20'lik formaldehyde solüsyonundan verilmiştir» NAA (1979) 5a bağlı kaiarakr 21 fotoğraf va 31 şekil kullanılarak, tavuk ve ördeğin bacak kaslarını incelediğimiz bu çalışmamızda, bu iki türün bacaklarının fonksiyonuna yönelik alarak elde edilen bulgular aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır: 1- Pelvis ve fauîur böâgasi kasları. psivis:in bü yüklüğüne göre. tavuklarda daha kuvvetli ciarak bulunmaktadır- Doiayısı ile tavuklarda amurga-bacek bağlantısı da daha kuvvetlidir- 2- Tavuklarda proximal 1/3!te ra. iliatibieiis cra- nialis ile birleşik clarak bulunan ^-iliatibiaiis late ralis, tavuklarda daha büyüktür vs bunlarda femur'un la teral tarafını ilahen hemen taraamen kapladığı halde, ör deklerde ancak cranial 2/3' te kalmaktadır., 3- Tavuklarda crista iliaca darsalatersiis ! in cranial 2/3:ünden. ördeklerde ise' cranial ysrıraınden çıkan !îî. ilîaf ibuiaria t tavuklarda büyük, kuvvetli ve üçgen şeklinde,, ördeklerde ise dar. uzun ve dikdörtgen şeklindedir-k- Ansa m- iliof ibularis tavuklarda-' üş uzun ve kuv vetli koldan oluşmasına karşılık. ördeklerde biri çok kısa (fibular kol) üç ince ve zayıf koldan oluşur. 5- M.ambiens tavuklarda tek. ördeklerde iki baş (caput craniaie at caput caudaie) halinde bulunur. Kirişi de ördeklerde daha kuvvetli bir yapıdadır. 6- M`f smarctibisiis med-ius'un External başı ördek lerde craniai'e doğru kuvvetli bir şekilde gelişmiştir ve şartlanışı da tavuklardan; 1,5 kat daha fazla genişliktedir- ?- M`fiexor cruris lateralis tavuklarda pars pelvlca vs pars accessoria olarak iki bölümden t ördekisrde pars acnss- soria bulunmadığından tek bölümden nlusur- Tavuklarda gerek m-fiexor cruris lateralis vs gerekse m. flexor cruras madia- iis m- gastrocnemius : un pars intermedia f sı ile birleşik alfa sına karşılık, ördeklerde bu durun görülmez» S- M. flexor cruris lateralis tavuklarda para accas- scria ile fecnur:da ve indirekt olarak da ^gastrocnemius s un pars intermedia5 sı ile tarssstîstataraus E ta. ördeklerde ise m.flexar cruris mediaiis ile birlikte, ortak bir kiriş ile tibiotarsus. un proximomedial ' inde sonianır- 3- M.caudoiliof emoralis ve m~ ischiof emoraiis ördek lerde kuvvetli kassel yapıda olmalarına karşılık, tavuklar da zayıf ve kirişsei-kassel bir yapıdadır- 1G- M-obturatoriua medieiis ördeklerde sulcus kî- obturatorii 3 den. tavuklarda buna ilaveten os illusî'dan ve '.Fassa.rsnalis s ten de çıktığından, tavuklarda daha büyük vs kuvvetli olarak bulunur.11- Crus bölgesi kasları tavuklarda uzun ve yassı bir yapıda olup tibiotarsus ' un distal'inde kısa. geniş vs kuvvet li alan kirişlerine geçerler- Ördeklerde venter'leri tibiotar- sus'un proximal 2/3 ; ünde bulunur vs distal 1/3 ! ts de kasın venter'ine göre çok ince» uzun ve zayıf olan kirişlerine ge çerler » 12- M-gastrocneraius 5 un pars intermedia:'. sı tavuklarda m-flexor cruris lateralis:in pars asceesaria' sının ventral kenarına birleşik alarak bulunmasına karşılık ördeklerde pars accessoria bulunmadığından ayrı bir kas halindedir» 13- M. flexor perfcrans at perforatus digiti II tavuk larda bir, ördeklerde iki baştan (caput craniale, caput cau- dsie)j m-f lexer perforans et perforatus digiti III de tavuk larda iki (caput proximaIer caput distale) ve ördeklerde üç baştan (caput famerale. caput patellars, caput fibulare) olu şur. 1'4- Mm-flexores perferati digiti II et IV tavuklarda üç (caput fibulare, caput intermedials, caput federale) t ör deklerde iki baştan (caput fibuiares caput fennnraie). w-fls- xcr perforatus digiti III de iki türde ds iki baştan (caput fibuiarsp caput federale) oluşur* ra-flexor perforatus digi ti III ördeklerde tibictarsus : un orta 1/3'ünds iki venter1 li ve iki kirişli bir yapıdadır ve bu iki kiriş cartilaga tibialis düzeyinde birleşerek ortak bir kiriş oluştururlar- 15- M-flexor hallucis longus iki türde ds iki baş tan (caput prcxiraBle. caput distale) ve ra-flexor digitcru^longue da iki turda iki baştan (caput fibulare. caput tîblaie) cluşur - Ifi-Uzun parraak bükücüleri tavuklarda art.mststsraop- haiangea bölgesinde, mm«.f lexares perfarati, digit! îîrIÎI st IU ile rnx.f Isxares perfarantes et perfcrati digiti II et III6 ün tendnlannxn keraiğe bakan tarafları şukur elan, oval,, kar- tilaginöz oluşumlara sahip olmaları nedeniyle,, sıkı bir şekilde iç içe bir durumda bulunurlar ve bu şekilde tavukların tünemelerine olumlu etki ederler- ZUSflMSESüFflSSüHE In der voriiegendsn Arbeit cardan die.Musksln der Hintsr- giiedmasse bel Hühnarn und bsi Entan hinsîchtllch der Funktionan vergieicband untarsucht und 17 Einhsinîische Entan und 20 einheimischs Hühnsr unterschiadiichsn Alters and Bescbiechts ver'jsndst- S? Urn die Tiara zu praspariarsn., wurds mit Âther aina Ein- atmunganisthesie gatriacht, Danech wird im prcximaian Drittei das Haisea eingaschnitten und von dar A,caratis communis Blut afageiassen una in die glaiche Adar sine ga-* nügende Manga vcn 20 % Fornîaldshyd-Löaung dursh dan injak- tor singasprit v.t, Bei dİEsar Studie, in dar isiir dia Hintsxgiisdntuskuiatur bei Hühnarn und Entan untersuchan. wird ensprechend dar i/IAA (1373) vorgegangen und die Ergabnissa in 21 Aufnshmen, 31 Abbiidungen dsrgestalit» Dia Befunda hinsichtlich dar Hintargliadinessanf unktionan beider Artan sind' fclgandar- İÜ8SSEİ1 : 1» Dia Muskeln das Beckens und das Gbarschenkels aind İra ailyarn^inan bai Hühnarn stirkar ais bai den Entan-Dassel-: ba gilt such für die lıîirbaisSuie und für dia Usrbindung dar hintaren Glisdrcassen, 2. Dar M. iiiatibiaiis lateralis,, dar sich bei dan Hühnarn mit dam M-iiictibiaiis cranialis varbunden in: prcximalen Drittei bafindet. ist uesantlich grosser ais bai Entan.da sr deİ Hühnern an dsr latsralen Ssite badsckt ist, uahrend er bsi dsn Enten kranial nur zu, zwei Drittaln.. ?. badsckt 1st, 3- Der M» iii.a.f ibuiaris. der bsi dsn Hühnarn entlang der kranialsn zaai DrittsI und bei den Enten an dsr kranialsn HölftB der Crista iliana dcrsaiateralis entspringt, iafc er bsi den HühnHrn grcss, kr§f tig und dreieckig t bsi den Entsn dagegsn ist er scnmai. iang und viereckig, k~ Bsi dsn Hühnarn die Ansa m, iiiof ibuiaris sua drsi langsn und kriftigsn Schenkein,bEİ dsn Enters aua drei dünnsn und schwachen, vcn danan der eins sehr kurz ist (der Fibuiaschsnkei), 5. Der fn-ambisns hat bei Hühnarn sinen ainzigsn &pfrbei den Er.ten kann er jariach ala zwEik5.pF.ig (Caput cranisia et Caput caudais) VGrkarciDsn- Die Sehne dea Muskeis iat bei den Enters kriftigsr bsschaffen. 6. Der sxternale Kcpf das M.f einorotibialis nisdius nirarot bei den Enten in dia kranisle Richtung ashr krâftig zu und die Endung ist such 1-5 mai braitar els die bsi den Hühnern-, 7. Dsn Mr.flexnr cruris lateralis kann san bei den Hühnarn zaeiteilig als Pars pelvica una Pars ascEssorie antreffan, Da Enten keina Pars accasscria haben.ist dEr Fuflsxar cruris lateralis bei ihnan sinteilig, Bei den HOnnsrn sind ssuohl der M, flexor cruris latsralis als anch dsr16. De sich bai Hühnsrn die Sefinen der iangen Zehenbeugen. nSmiich die der Mm,fİBXcres psrfnrati dîgiti II.III et IV una die der Miü»f isxcres perforsntss et perforati digiti II et III. im Bersich der Art -ir.etatarscphaianges an der Knochsn öefinden und VErtief t, aval ursd kartilakinöa sindf iiegen sie sc eng bsisinandar. dass sis den Hühnern das Umklammern der Hühnsretenge &rrr.cglichen« Schlusselworte: Huhn, Ents.Muskel t Hintergliedmasse, Funkticn.16. De sich bai Hühnsrn die Sefinen der iangen Zehenbeugen. nSmiich die der Mm,fİBXcres psrfnrati dîgiti II.III et IV una die der Miü»f isxcres perforsntss et perforati digiti II et III. im Bersich der Art -ir.etatarscphaianges an der Knochsn öefinden und VErtief t, aval ursd kartilakinöa sindf iiegen sie sc eng bsisinandar. dass sis den Hühnern das Umklammern der Hühnsretenge &rrr.cglichen« Schlusselworte: Huhn, Ents.Muskel t Hintergliedmasse, Funkticn.M.fiexor cruris mediaiis mit der Pars intermedia dss H- gastrocnemius vsrbunden, Dagegen ist das bei dan Entsn nicht anzutref f en- 6- Dar M. flexor cruris lateralis endet bei dan Hünnern mit der Pars accessoris am O'berschsnkEİ und übsr die Fars intermedia des M, gastrocnemius am Tarscmetatarsus. Bei den Entsn dagegen endet dsr M*flexor cruris lateralis zusaramen mit dem M. flexor cruris mediaiis mit einer gemeinaamen Endsehne an der proximalsn Saite des Tibiotarsus» 9* Bei den Enten sind dsr M`csudctf emcralis und der M, ischicf emoralis kriftigen una fleischig, wabrend sie bei den Hühnern sinen schuachen. sehnig-muskuiosen Bau aufsissisen. IQ.Db der M. obturatorius mediaiis bei -den Enten nur im Sulcus m « ? b t u r s t o r i i entspringt, bei den Hühnern der ausssrdem nach am Ds ilium und in dsr Fossa xensiis., ist er bei den Hühnern deshaib nnch grosser und krSftiger- 11. Die Muskein am üntarschenkel sind bei. ders Hühnern iang und flach und gshen im distaİEn Ende des Tibiotsrsus in die kurze, breite und krSftige Endsehne über, Bei den Enten dagegen befinden sich die Venteres zu ztijsi Drittein im proximalen Bereich am Tibictarsus. und sie gshen im distsien Drittsl des Tibiatarsus in sehr,dünns, Isnga und scbwache Endsehnen über- İZ* Bei den Hühnern ist die Fars media des ^gastrocnemius an dem ventralen Rand der Para accesaoris mit dem Ft» 106
- Published
- 1990
5. Vergleichende untersuchung der beinmuskulatur von hühnern und enten (rückgrat - bein) hinsichtlich ihrer funktion
- Author
-
Serbest, Ayşe, Özgüden, Turgut, and Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Morfoloji Anabilim Dalı.
- Subjects
Ente ,Muskel ,Huhn ,Hintergliedmasse - Abstract
Bu çalışmada 17 adet yerli ördek ile 20 adet yerli tavuk kullanılmıştır. Hayvanların kadavra haline getirilmesi için önce eter ile inhalasyon anestezisi yapılmıştır. bunu takiben boynun proximal ⅓’ünde yapılan ensizyonla a.carotis communis'ten hayvanın kanının akıtılmasından sonra, yine aynı damardan enjektör ile yeteri kadar % 20'lik formaldehyde solüsyonundan verilmiştir. 1 NAA (1979)'a bağlı kalarak, 21 fotoğraf ve 31 şekil kullanılarak, tavuk ve ördeğin bacak kaslarını incelediğimiz bu çalışmamızda, bu iki türün bacaklarının fonksiyonuna yönelik olarak elde edilen bulgular bu iki türün bacaklarının fonksiyonuna yönelik olarak bulgular elde edilmiştir. In der vorliegenden Arbeit werden die Muskeln der Hintergliedmaße bei Hühnern und bei Enten hinsichtlich der Funktionen vergleichend untersucht und 97 einheimische Enten und 20 ginhaimische Hühner unterschiedlichen Alters und Geschlechts verwendet. L . um die Tiere zu präparieren, wurde mit Äther pine Ein atmunganästhesie gemacht. Danach wird im proximalen Drittel des Halses eingeschnitten und von der A.carotis communis blut abgelassen und in die gleiche Ader eine genügende Menge von 20 % Formaldehyd-Lösung durch den Injektor eingespritzt. Bei dieser Studie, in der wir die Hintergliedmuskulatur bei Hühnern und Enten untersuchen, wird ansprechend der NAA (1975) vorgegangen und die Ergebnisse in 21 Aufnahmen, 31 Abbildungen dargestellt. Die Befunde hinsichtlich der Hintergliedmessenfunktionen beider Arten.
- Published
- 1990
6. Bir Köpekte Anormal Akciğer Loplanması ve Eklenik Fissura'lar.
- Author
-
YILMAZ, Bestami, SERBEST, Ayşe, ARICAN, İlker, YILMAZ, Rahşan, and YILDIZ, Hüseyin
- Subjects
- *
DOG diseases , *CEREBRAL sulci , *ANATOLIAN shepherd dog , *ABNORMALITIES in dogs - Abstract
A 3 year-old, male Kangal dog utilized in anatomy practices was used in this study. A three-piece abnormal lobation was observed in the cranial lobe of right lung. Moreover, the cranial and caudal interlobar fissures showed an angled structure different from normal. In addition, accessory fissures in the left lung were detected. [ABSTRACT FROM AUTHOR]
- Published
- 2011
7. A morphometric study on the skull of the turkeys (meleagris gallopavo)
- Author
-
Yonkova, Penka, Yılmaz, Bestami, Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi., Süzer, Bayram, and Serbest, Ayşe
- Subjects
Meleagris gallopavo ,Skull anatomy ,Turkey ,Morphometry ,otorhinolaryngologic diseases - Abstract
In this study, 80 turkey skulls (40 females and 40 males) were used. Turkeys slaughtered at the age of 128 days. The females had an average weight of 11.5 kg and the males had 19 kg. We measured 14 features and determined 6 indices on the skulls of turkeys. Our study focused on morphometric differences and comparison of determined features of those skulls for males and female turkeys. Correlations between all features and indices of the skulls were examined for each male and female group, separately. All morphometric measurements were significantly higher in male group. All indices except skull index and foramen magnum index were significantly higher in female group. These measurements showed that males have bigger skulls. Cranial index, facial index, index 1 and index 2 showed that males have narrower and longer skulls while the females have smaller and wider. According to foramen magnum index, foramen magnum of turkeys is slightly vertical oval. Also, ratio of skull length and width is similar for both sexes. This study is the morphometric evaluation of the skull in turkeys. Therefore, this study will lead to further studies on turkeys and other bird species
- Published
- 2018
8. Abnormal lung lobation and accessory fissures in a dog
- Author
-
Yılmaz, Bestami, Yılmaz, Rahşan, Uludağ Üniversitesi/Veterinerlik Fakültesi/Anatomi Anabilim Dalı., Serbest, Ayşe, Arıcan, İlker, Yıldız, Hüseyin, AAH-4081-2021, AAG-7518-2021, and AAA-1366-2021
- Subjects
Veterinary sciences ,Anormal loplanma ,Accessory fissure ,Eklenik fissura ,Köpek ,Abnormal lobation ,Dog ,Akciğer ,Lobe ,Lung ,Segmentation ,Lobes ,Azygos Vein - Abstract
Bu çalışmada, anatomi uygulamalarında kullanılan 3 yaşında, erkek bir Kangal köpeği kullanılmıştır. Sağ akciğerin cranial lobunda üç parçalı anormal loblanma gözlendi. Ayrıca, fissura interlobaris cranialis et caudalis normalden farklı açılı bir yapı gösteriyordu. Buna ek olarak, sol akciğerde eklenik fissura’lar saptandı. A 3 year-old, male Kangal dog utilized in anatomy practices was used in this study. A three-piece abnormal lobation was observed in the cranial lobe of right lung. Moreover, the cranial and caudal interlobar fissures showed an angled structure different from normal. In addition, accessory fissures in the left lung were detected.
- Published
- 2011
9. Macroscopic and subgross examination of the nerves innervating capsula articularis of articulatio coxae and articulatio genus in turkish shepherd dog (karabash-kangal), kivircik sheep and native hair goat
- Author
-
Arican, İlker, Serbest, Ayşe, and Anatomi Ana Bilim Dalı
- Subjects
Veterinary Medicine ,Veteriner Hekimliği ,lipids (amino acids, peptides, and proteins) - Abstract
Ergin ve değişik cinsiyette beş adet Kıvırcık koyunu, beş adet Yerli kıl keçisi ilebeş adet Türk çoban köpeğinde (Karabaş - Kangal) yapılan bu çalışma ile articulatio coxaeve articulatio genus'un capsula articularis'ini innerve eden sinirlerin makroanatomik,subgros ve karşılaştırmalı olarak incelenmesi amaçlanmıştır.Böylece üç hayvan türünde ilgili eklemlerin capsula articularis'lerine aitinnervasyon özelliklerinin ayrıntılı olarak ortaya konması, türe özgü farklılıkların ya daaynı ırk içerisinde varyasyonların olup olmadığının tespiti ve elde edilecek sonuçların bualanda yapılacak çalışmalara temel oluşturması amaçlanmıştır.Çalışmamızda, Türk çoban köpeğinde articulatio coxae'nın capsula articularis'inincraniolateral'i n. gluteus cranialis, caudolateral'i n. ischiadicus, ventromedial'i n.femoralis'in rr. articulares'i tarafından innerve edilirken, Kıvırcık koyunu ve Yerli kılkeçisinde capsula articularis'in dorsolateral'inin n. ischiadicus, medial'inin n. obturatoriusve craniomedial'inin n. saphenus'un rr. articulares'i tarafından innerve edildiği tespitedildi.Articulatio genus'un capsula articularis'inin çalışmamız sonucunda her üç türde den. saphenus, n. tibialis ve n. fibularis communis'in rr. articulares'i ile innerve edildiğisaptandı. Articulatio genus'un medial'i n. saphenus'un rr. articulares'i, caudal'i n.tibialis'in rr. articulares'i ve lateral'i n. fibularis communis'in rr. articulares'i tarafındaninnerve edildiği gözlendi.İncelenen bu üç yerli hayvan ırkı arasında capsula articularis'in innervasyonunda rr.articulares sayısı olarak her iki eklemde de en çok Türk çoban köpeği'inde değişkenlikgözlenmiştir. Çalışmamıza konu olan eklemlerden ise articulatio coxae'nin capsulaarticularis'ine gelen rr. articulares'in, art. genus'un capsula articularis'ine gelenlere göresayı, köken ve yerleşim olarak daha fazla değişkenlik gösterdiği saptanmıştır. The aim of this study was the macroanatomic, subgross and comparativeinvestigation of the nerves innervating capsula articularis of articulatio coxae andarticulatio genus in Turkish shepherd dog (Karabash-Kangal), Kivircik sheep and nativehair goat. The study was carried out on five adult animals, male and female, of thesespecies each.The study targeted to reveal the innervation characteristics of the capsula articularesof these joints in detail, to demonstrate the species-specific or intraspecies variations and,thus, to form a basis for further studies to be performed in this field.The study revealed that the craniolateral area of the capsula articularis of articulatiocoxae in Turkish shepherd dog is innervated by rami articulares of n. gluteus cranialis, thecaudolateral area by rami articulares of n. ischiadicus and the ventromedial area by ramiarticulares of n. femoralis. In Kivircik sheep and native hair goat, the dorsolateral area ofthe capsula articularis of articulatio coxae is innervated by rr. articulares of n. ischiadicus,the medial area by rr. articulares of n. obturatorius and the craniomedial area by rr.articulares of n. saphenus.The examinations also revealed that capsula articularis of art. genus is innervatedby rr. articulares of n. saphenus, n. tibialis and n. fibularis in all three species. The medialarea of the capsula articularis of articulatio genus is innervated by rami articulares of n.saphenus, the caudal area by rami articulares of n. tibialis and lateral area by ramiarticulares of n. fibularis communis.The most prominent variations in the number of rr. articulares innervating capsulaarticularis of art. coxae and art. genus was observed in the Turkish shepherd dog. A higherrate of variation was also observed in the number, origin and location of rr. articularesinnervating capsula articularis of articulatio coxae when compared with those of articulatiogenus. 58
- Published
- 2007
10. Macroscopic and subgross examination of the nerves innervating capsula articularis of articulatio coxae and articulatio genus in turkish shepherd dog (karabash-kangal), kivircik sheep and native hair goat
- Author
-
Arıcan, İlker, Serbest, Ayşe, and Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Veteriner Anatomi Anabilim Dalı.
- Subjects
Genus ,Coxae ,Rami articulares ,Capsula articularis ,Art - Abstract
Ergin ve değişik cinsiyette beş adet Kıvırcık koyunu, beş adet Yerli kıl keçisi ile beş adet Türk çoban köpeğinde (Karabaş - Kangal) yapılan bu çalışma ile articulatio coxae ve articulatio genus’un capsula articularis’ini innerve eden sinirlerin makroanatomik, subgros ve karşılaştırmalı olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Böylece üç hayvan türünde ilgili eklemlerin capsula articularis’lerine ait innervasyon özelliklerinin ayrıntılı olarak ortaya konması, türe özgü farklılıkların ya da aynı ırk içerisinde varyasyonların olup olmadığının tespiti ve elde edilecek sonuçların bu alanda yapılacak çalışmalara temel oluşturması amaçlanmıştır. Çalışmamızda, Türk çoban köpeğinde articulatio coxae’nın capsula articularis’inin craniolateral’i n. gluteus cranialis, caudolateral’i n. ischiadicus, ventromedial’i n. femoralis’in rr. articulares’i tarafından innerve edilirken, Kıvırcık koyunu ve Yerli kıl keçisinde capsula articularis’in dorsolateral’inin n. ischiadicus, medial’inin n. obturatorius ve craniomedial’inin n. saphenus’un rr. articulares’i tarafından innerve edildiği tespit edildi. Articulatio genus’un capsula articularis’inin çalışmamız sonucunda her üç türde de n. saphenus, n. tibialis ve n. fibularis communis’in rr. articulares’i ile innerve edildiği saptandı. Articulatio genus’un medial’i n. saphenus’un rr. articulares’i, caudal’i n. tibialis’in rr. articulares’i ve lateral’i n. fibularis communis’in rr. articulares’i tarafından innerve edildiği gözlendi. İncelenen bu üç yerli hayvan ırkı arasında capsula articularis’in innervasyonunda rr. articulares sayısı olarak her iki eklemde de en çok Türk çoban köpeği’inde değişkenlik gözlenmiştir. Çalışmamıza konu olan eklemlerden ise articulatio coxae’nin capsula articularis’ine gelen rr. articulares’in, art. genus’un capsula articularis’ine gelenlere göre sayı, köken ve yerleşim olarak daha fazla değişkenlik gösterdiği saptanmıştır. The aim of this study was the macroanatomic, subgross and comparative investigation of the nerves innervating capsula articularis of articulatio coxae and articulatio genus in Turkish shepherd dog (Karabash-Kangal), Kivircik sheep and native hair goat. The study was carried out on five adult animals, male and female, of these species each. The study targeted to reveal the innervation characteristics of the capsula articulares of these joints in detail, to demonstrate the species-specific or intraspecies variations and, thus, to form a basis for further studies to be performed in this field. The study revealed that the craniolateral area of the capsula articularis of articulatio coxae in Turkish shepherd dog is innervated by rami articulares of n. gluteus cranialis, the caudolateral area by rami articulares of n. ischiadicus and the ventromedial area by rami articulares of n. femoralis. In Kivircik sheep and native hair goat, the dorsolateral area of the capsula articularis of articulatio coxae is innervated by rr. articulares of n. ischiadicus, the medial area by rr. articulares of n. obturatorius and the craniomedial area by rr. articulares of n. saphenus. The examinations also revealed that capsula articularis of art. genus is innervated by rr. articulares of n. saphenus, n. tibialis and n. fibularis in all three species. The medial area of the capsula articularis of articulatio genus is innervated by rami articulares of n. saphenus, the caudal area by rami articulares of n. tibialis and lateral area by rami articulares of n. fibularis communis. The most prominent variations in the number of rr. articulares innervating capsula articularis of art. coxae and art. genus was observed in the Turkish shepherd dog. A higher rate of variation was also observed in the number, origin and location of rr. articulares innervating capsula articularis of articulatio coxae when compared with those of articulatio genus.
- Published
- 2007
11. Erkek ve dişi civcivlerde kırmızı acı biberli rasyonla beslenmenin glandula uropygialis’in morfometrisi üzerine etkisinin incelenmesi
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veterinerlik Fakültesi. and Serbest, Ayşe
- Subjects
Red hot pepper ,Civciv ,Morphometry ,Glandula uropygialis ,Uropygial gland ,Morfometri ,Chick ,Kırmızı acı biber - Abstract
In this study, the effect of feeding with diet containing red hot pepper on the uropygial gland was investigated comparatively and quantitatively. For this reason, 100 male and 100 female chicks were divided into two equal groups as the control and experimental that each contained 50 chicks. The animals in control groups were fed with normal chicken diet and the animals in experimental groups were fed with the same diet, that containing 1% red hot pepper (10g for 1kg feed). The study was began with new born chicks and was continued for 5 months and, the findings were obtained monthly. The values related to the uropygial gland were found to be greater in males than females in both control and experimental groups in all months. The noticeable finding is that the all parameters in control and experimental groups were different statistically between male and female chicks in 4th month and 4th and 5th months, respectively. As a result of the study, it was found that the effect of feeding diet containing red hot pepper in non-toxic dose on the morphometry of the uropygial gland was greater in males compared to females. Bu araştırmada kırmızı acı biberli rasyonla beslenmenin glandula uropygialis üzerine olan etkisi erkek ve dişi civcivlerde karşılaştırmalı olarak morfometrik yönden incelendi. Bunun için 100 erkek civciv (50’si kontrol, 50’si deney) ile 100 dişi civciv (50’si kontrol, 50’si deney) kullanıldı. Kontrol grubunu oluşturan hayvanlar normal tavuk rasyonu ile deney grubunu oluşturan hayvanlar da kontrol grubuna verilen rasyona %1 oranında (1kg. yeme 10 gr) kırmızı acı biber ilavesi yapılarak beslendi. Araştırma günlük erkek ve dişi civcivler ile başlamış ve 5 ay sürmüştür. Bulgular çalışma süresince aylık olarak alındı. Glandula uropygialis’e ait değerlerin bütün aylarda hem kontrol hem de deney gruplarında erkeklerde daha fazla olduğu belirlendi. Erkek ve dişi kontrol gruplarında 4. ayda, erkek ve dişi deney gruplarında 4. ve 5. aylarda glandula uropygialis’e ait bütün değerlerin arasındaki farklılıkların önemli olduğu görüldü. Sonuç olarak, bu araştırmada toksik olmayan dozda kırmızı acı biberli rasyonla beslenmenin glandula uropygialis’in morfometrisini, erkeklerde dişilere nazaran daha fazla etkilediği belirlendi.
- Published
- 2005
12. Morphological and morphometrical characteristics of the respiratory, urogenital and circulatory organs of the white new zealand rabbit in pre-adult and adult periods
- Author
-
Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi., Yıldız, Hüseyin, Yıldız, Bahri, Bahadır, Ali, Serbest, Ayşe, and Özyiğit, Gülsüm
- Subjects
Morphology ,Organ ,Rabbit ,Morfometri ,Tavşan ,Morfoloji ,Morphometer - Abstract
Çalışmada 5 dişi ve 5 erkek olmak üzere 10’ar adet 2, 4 ve 6 aylık, toplam 30 tavşan kullanıldı. Solunum, dolaşım ve ürogenital sisteme ait bazı organların önce morfolojik özellikleri tespit edildi. Takiben morfometrik ölçümleri alındı. Araştırmada yaş faktörünün organlar üzerindeki morfolojik ve morfometrik etkilerinin gözlenmesi amaçlandı. Özellikle ergenlik döneminde genital organların büyük oranlarda gelişim gösterdiği saptanırken, kontrol edilen diğer organların değerlerinin biribirine yakın olduğu gözlendi. Elde edilen bulgulara göre iki aylık süre içerisinde dişilerin erkeklere oranla daha hızlı ağırlık kazandığı, ancak dördüncü ayda erkeklerin daha fazla geliştiği ve son dönemde de yine dişilerin erkelere göre daha ağır olduğu görüldü. In this study, 3 groups of 10 rabbits (5 males and 5 females), a total of 30 rabbits, were used. After the determination of the morphological characteristics of some of the respiratory, urogenital and circulatory organs, morphometric measurements were made. The aim of the study was to examine the effect of age on the morphological and morphometrical characteristics of these organs. Genital organs in the adult animals showed high degrees of development, whereas the values of other organs were similar to each other. According to our findings, in the 2 months period before the adulthood the increase in body weight was faster than that in females. At 4th month males were more heavy than females while in the last period females were heavier than males.
- Published
- 2001
13. Morphological and morphometrical characteristics of some organs of the white New Zealand rabbit (oryctolagus cuniculus L.) in pre-adult and adult periods
- Author
-
Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi., Yıldız, Hüseyin, Yıldız, Bahri, Bahadır, Ali, Serbest, Ayşe, and Özyiğit, Gülsüm
- Subjects
Digestive system ,Morphology ,Sindirim sistemi ,Morfometri ,Rabbit ,Tavşan ,Morfoloji ,Morphometer - Abstract
Araştırmada yaş faktörünün organlar üzerindeki morfolojik ve morfometrik etkilerinin gözlenmesi amaçlandı. Çalışmada 5 dişi ve 5 erkek olmak üzere 10’ar adet 2, 4 ve 6 aylık, toplam 30 tavşan kullanıldı. Sindirim sistemine ait bazı organların önce morfolojik özellikleri tespit edildi. Daha sonra morfometrik ölçümleri alındı. Elde edilen bulgulara göre ergenlik öncesi döneme denk gelen ilk iki aylık süre içerisinde dişilerin erkeklere oranla daha hızlı ağırlık kazandığı, ancak dördüncü ayda erkeklerin daha fazla geliştiği ve son dönemde de yine dişilerin erkeklere göre daha ağır olduğu görüldü. Dişi tavşanların 6 aylıklarında oesofagus, duodenum, jejunum, proc. vermiformis, colon, rectum, hepar ağırlık değerlerinin 2 ve 4 aylık tavşanların organ ağırlık değerlerinin arasında olduğu tespit edildi. Ventriculus, ileum ve cecum’un bu genellemenin dışında kaldığı saptandı. Benzer durum 6 aylık erkek tavşanların oesofagus, ventriculus, jejunum, cecum, proc. vermiformis, colon, rectum ve hepar’ın değerlerinde de gözlendi. Duodenum ve ileum’un bu genellemenin dışında kaldığı görüldü. The aim of the study was to examine the effect of age on the morphological and morphometrical characteristics of these organs. In this study 3 groups of 10 rabbits (5 males and 5 females), a total of 30 rabbits, were used. After the determination of the morphological characteristics of some of the digestive organs, morphometric measurements were made. According to our findings, in the 2 months period before the adulthood the increase in body weight was faster than that in females. At 4th month males were more heavy than females while in the last period females were heavier than males. In the 6 months old females the weight values of the oesophagus, duodenum, jejunum, proc. vermiformis, colon, rectum and liver was found to be between the weight values of 2 and 4 months-old animals, while this feature was not observed in ventriculus, ileum and cecum. In a similar manner, in the 6 months-old males the weight values of the oesophagus, ventriculus, jejunum, cecum, proc. vermiformis, colon, rectum and liver were between the weight values of 2 and 4 months-old animals, while such a finding was not observed in duodenum and ileum.
- Published
- 2001
14. Investigation of the effects of carcass weight on the development of some bones in cobb race broilers
- Author
-
Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi. and Serbest, Ayşe
- Subjects
Karkas ağırlığı ,Kemik ,Gelişim ,Broilers ,Development ,Broyler ,Bone ,Carcass weight - Abstract
Bu araştırmada karkas ağırlığı 1300-1400 gr. (I. grup) ve 1500-1600 gr. (II. grup) olan Cobb ırkı erkek broylerler materyal olarak kullanıldı. 40’ar günlük olan broylerlerden herbir grup için 45’er adet kullanıldı ve bunların bazı kemiklerinin gelişimleri incelendi. İki grubun karkasları arasındaki farklılık %12,6, üst ve alt gövde uzunlukları arasındaki farklılık ise sırasıyla %3,9 ve %4,6 idi. Kemiklerin ağırlıkları arasında en fazla farklılık fibula (%33,3), tibiotarsus (%32,2) ve os coracoides’de (30,2), en az farklılık da furcula’da (14,3) saptandı. Uzunluklar arasında en fazla farklılık os coracoides (%12,7), furcula (%12,2) ve ulna’da (%9,8), en az farklılık da fibula’da (%1,4) tespit edildi. Kemiklerin kalınlıkları arasında furcula ve scapula’da I. ve II. kalınlık bölgelerinde iki grup arasında fark görülmedi. I. kalınlık bölgesinde iki grup arasındaki en fazla farklılık %44,2 ile tibiotarsus’da; II. kalınlık bölgesinde de %30,8 ile ulna’da saptandı. Sonuçta bu çalışmada karkas ağırlığındaki artışın birinci derecede kemiklerin ağırlığını, ikinci derecede de kalınlığını (furcula ve scapula kalınlıkları hariç) etkilediği, üçüncü ve en az derecede de kemiklerin uzunluğunu etkilediği tespit edildi. In this study, cobb race broilers of which carcass weight are 1300-1400 g for group I and 1500-1600 g for group II were used as materials. 40-day old 45 broilers were used for each group and development of their some bones were investigated. The difference between carcass weights of two groups was 12.6 %, and the difference between the lengths of upper and lower body were 3.9 % and 4.6 % respectively. The maximum difference in the weights of the bones was 33.3 % in fibula, 32.2 % in tibiotarsus and 30.2 % in os coracoides, and the minimum difference was found in furcula as 14.3 %. The maximum difference among lengths was found in os coracoides as 12.7 %, 12.2 % in furcula, 9.8 % in ulna, and the minimum difference was found in fibula as 1.4 %. It was found that there was no difference between the Ist and IInd thickness sections of bone thickness of furcula and scapula of two groups. The maximum difference found in tibiotarsus was 44.2 % in the Ist thickness section and 30,8 % in ulna in the IInd thickness section. As a result, it was found that the increase in the carcass weight primarily affects bone weights, secondarily bone thickness (except furcula and scapula) and finally it affects the length of the bones in the smallest degree.
- Published
- 2000
15. Comparative investigation of the weights of pectoral and supracoracoid muscles on left and right sides depending on carcass weight in chickens
- Author
-
Bursa Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi. and Serbest, Ayşe
- Subjects
Supracoracoid muscle ,Pectoral muscle ,Symmetry ,Karkas ağırlığı ,Musculus supracoracoideus ,Simetri ,Tavuk ,Chicken ,Carcass weight ,Musculus pectoralis - Abstract
Bu araştırmada tavuklarda sol ve sağ taraf arasındaki musculus pectoralis ve musculus supracoracoideus’un ağırlıkları karşılaştırmalı olarak incelendi. Bunun için karkas ağırlıkları 1500-1550 gr., 1600-1650 gr., 1700-1750 gr. ve 1800-1850 gr. olan dört grup oluşturuldu. Her grupta 38’şer hayvandan toplam 152 tavuk materyal olarak kullanıldı. Tavukların hepsi 45’er günlüktü. Sol musculus pectoralis’in I., II., III. ve IV. gruplarda sırasıyla %3.1, % 3.7, %4.9 ve %4.8 sağ taraftakinden daha ağır olduğu ve bu değerlerin de p0,05), diğerlerinin önemli olduğu görüldü (p0.05) and the other values were found as statistically significant (p
- Published
- 2000
16. Effect of different careass weights of broilers on the hig and ıeg cuts
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı., Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Besin Hijyen ve Teknolojisi Anabilim Dalı., Serbest, Ayşe, and Soyutemiz, Gül Ece
- Subjects
Leg ,Broiler ,Karkas ,Carcass ,Hig ,Kalça ,Parçalama ,But ,Cut - Abstract
Bu araştırmada 64 adet 1300-1400 gr ağırlığında (1. grup) ve 72 adet de 1500-1600 gr ağırlığında (ll. grup) cobb ırkı broiler materyal olarak kullanıldı. Broilerlerin hepsi 40'ar günlüktü. Çalışmada aynı yaşta, farklı ağırlıkta broiler karkaslarında, karkas ağırlığı ile kalça ve but parçaları arasındaki ilişki (korelasyon) incelendi. Ayrıca her bir parçanın karkas ağırlığı içindeki yüzde oranları tespit edildi. iki grupta da karkas ağırlığı ile kalça ve but parçalarının ağırlıkları arasında genel olarak pozitif korelasyon tespit edildi (1. grupta üst but kemiği ile alt but kemiği ve derisi ağırlığı hariç). Özellikle karkas ağırlığı ile iki grupta da bütün kalçalı butlar, bütün but, üst but ağırlıkları arasındaki korelasyonlar ile I. grupta alt but, alt but eti ve üst but eti ağırlıkları arasındaki korelasyonların önemli olduğu saptandı (p < 0,01). Karkas ağırlığındaki artışa bağlı olarak ll. grupta kalça ve but parçalarının ağırlıklarında artma gözlenmesine karşılık, bunların yüzde ağırlıklarında I. gruba göre önemsiz bir azalma olduğu tespit edildi. In this study, 64 cobb rase line broilers weighed 1300-1400 g (I. group) and also 72 broilers weighed 1500-1600 g (Il. group) were utilized in the experiment. All the broilers were 40-day-old. Correlations between carcass weight and hig and leg cuts weights were investigated in broilers which were at the same age and different carcass weights. In addition to percentage of each cuts in the carcass weight were determined. The positive correlation also was determined between weights of hig and leg in the both groups (except of thigh bone with drumstick bone and skin weight). Particularly, the correlation between carcass weights and legs with whole hig and whole legs and thigh weights in the both group and the relationship between carcass weight and drumstick, drumstick meat and thigh meat weights were determined significantly important as statistically (p< 0,01). Although an increase in the weights of hig and thigh cuts related with increase of carcass weight in the second groups was observed, an unsignificantly decrease in these cuts was determined in the percentage weights as to fırst group.
- Published
- 2000
17. Effect on the hig and Ieg cuts of different careass weights of broilers
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi., Serbest, Ayşe, and Soyutemiz, Gül Ece
- Subjects
Leg ,Broiler ,Karkas ,Carcass ,Hig ,Kalça ,But ,Parçalama ,Cut - Abstract
Bu araştırmada 64 adet 1300-1400 gr agırlığında (I. grup) ve 72 adet de 1500-1600 gr ağırlığında (Il. grup) cobb ırkı broiler materyal olarak kullaİııldı. Broilerlerin hepsi 40'ar günlüktü. Çalışmada aynı yaşta, farklı ağırlıkta broiler karkaslarında, karkas ağırlığı ile kalça ve but parçaları ara ındaki ilişki (korelasyon) incelendi. Ayrıca her bir parçanın karkas ağırlığı içindeki yüzde oranlan tespit edildi. İki grupta da karkas ağırlığı ile kalça ve but parçalannın ağırlıklan arasında gıt net olarak pozitif korelasyon tespit edildi (I. grupta üst but kemiği ile alt but kemiği ve derisi ağırlığı hariç). Özellikle karkas ağırlığı ile iki grupta da bütün kalçalı butlar, bütün but, üst but agırlıkları arasındaki korelasyonlar ile I. grupta alt but, alt but eti ve üst but eti ağırlıkları arasındaki korelasyonların önemli olduğu saptandı (p < 0,0 1). Karkas ağırlığındaki artışa bağlı olarak Il grupta kalça ve but parçalarının ağırlıklarında artma gözlenmesine karşılık, bunların yüzde ağırlıklarında I. gruba göre önemsiz bir azalma olduğu tespit edildi. In this study, 64 cobb rase line broilers weighed 1300-1400 g (I. group) and also 72 broilers weighed ı 500-I 600 g (II. group) were utilized in the experiment. All the broilers were 40-day-old. Correlations between careass weight and hig and leg cuts weights were investigated in broiıers which'were at the same age and different careass weights. In addition to percentage of each cuts in the careass weight were determined. The positive correlation also was determined between weights of hig and ıeg in the both groups (except of thigh bone with drumstick bone and skin weight). Particuıarı y, the correlation between careass weights and legs with whole hig and whole legs and thigh weights in the both group and the relationship between careass weight and drumstick, drumstick meat and thigh meat weights were determined signifıcantly im portant as statistically (p< 0,0 ). Allthough an increase in the weights of hig and thigh cuts related with increase of careass weight in the second groups was obsered, an unsignifıcantly decrease in these cuts was determined in the percentage weights as to fust group
- Published
- 2000
18. Morphological and morphometrical examination of the muscular fiber bundles in flying muscles pectoral and corocobrachial muscles in chicken, pigeon and native duck
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı., Yıldız, Bahri, Serbest, Ayşe, Yıldız, Hüseyin, and Eren, Gülsüm
- Subjects
Kanatlı ,Kas teli demeti ,Avian ,Flytng muscles ,Musculer fibre bundles ,Uçma kasları - Abstract
Bu araştırma U. Ü. Araştırma Fonunun 96/11 no 'lu projesi ile desteklenmiştir. Çalışmada 10'ar adet tavuk, yerli ördek ve güvercin kullanıldı. Kanatlılar öldürme işlemini takiben % 10'/luk formaldehit ile tespit edildi. Musculus pectoralis superficialis ve profundus ile m. coracobrachialis in diseksiyonu yapıldı. Takiben kasların venter'lerinden transversal kesitler alındı. Kas kesit yüzeyleri çini mürekkebi ile boyandı. Kaslar 0.66x2x10 büyütmede incelendi. · Yapılan incelemede üç türe ait kas kesit yüzeylerinde primer demetlerin; poligonal, dörtgen ve üçgen biçimli oldukları görüldü. Musculus pectoralis superficialis in primer demetleri tavuk ve ördekte büyük, güvertede ise küçük olduğu saptandı. Musculus pectoralis profundus un primer demetleri musculus pectoralis superficialis benzerlik gösterdiği tespit edildi. Musculus coracobrachialis in primer demetleri, biçim itibariyle adı geçen diğer kaslar kadar belirgin olmadığı görüldü. In this study 10 chickens, 10 nattve ducks and 10 pigeons were used. The byrds were dted, then they were fıxed by formaldehyde 10 %. The superficial and deep pectoral muscles and the coracobrachialis muscle were dissected. Venters of the muscles were made transversal section The muscles cut faces were dyed by india ink. The cut faces of muscles were respectively examined in 0. 66x2x10 magnification. In the examination of the cut surfaces, primary bundles of the muscular fibers were found to be triangular, rectangular or polygonal shaped. Primary bundles of the superficial pectoral muscle were large in chicken and domestic duck and smail in pigeon. Sizes of primary bundles of the deep pectoral muscle were similar to those of the superficial pectoral muscle. Primary bundles of the coracobrachialis muscle were not conspicuous with relation to the former ones.
- Published
- 1999
19. Morphological and morphometrical examination of the cranial and caudal pectoral nerve and coracobrachial nerve bundles in chicken, pigeon and native duck
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı., Yıldız, Bahri, Serbest, Ayşe, Yıldız, Hüseyin, and Eren, Gülsüm
- Subjects
Kanatlı ,Mi ,Avian ,Pectoral nerve ,Nervus pectoralis ,Coracobrachialis caudalis ,Nerve fascicle ,sinir fasikülü ,Coracobrachial caudal nerve - Abstract
Bu araştırma U. Ü. Araştırma Fonu 'nun 96111 no 'lu projesi ile desteklenmiştir. Çalışmada 10'ar adet tavuk, yerli ördek ve güvercin kullanıldı. Kanatlılar öldürme işlemini takiben % 10'luk formaldehit ile tespit edildi. Nervus pectoralis cranialis ve caudalis ile n. mi. coracobrachialis caudalis açığa çıkarıldı. Sinirlerden ise 0.2-0.4 cm. kalınlığında enine kesitler alındı. Sinir kesit yüzeyleri çini mürekkebi ile boyandı. Sinirler 2x2x10 büyütmede incelendi. Uçma kaslarını innerve eden n. pectoralis, fasciculus ventralis in tavukta cranial, ördekte caudomedial, güvercinde ise medial demetlerince şekillendirildiği tespit edildi. Nervus pectoralis in kasa girmeden önce cranial ve caudal olmak üzere 2 kala ayrıldığı saptandı. Daha sonra bu kollarım innervasyon bölgesine göre alt kollarına ayrıldığı gönüldü. Demet sayısı bakımından 7. kesit (nervus pectoralis caudalis in caudal kolunun son kollarına ayrılmadan önce alındı) dışında türler arasında istatistiksel yönden anlamlı bir farklılık olmadığı saptandı. Yatay demet çaplarının 5. (nervus pectoralis caudalis n. pectoralis den ayrıldıktan 1 cm. sonra alındı, P< 0.01) ile ll. (nervus pectoralis caudalis in caudal kolunun son caudal kolundan alındı, P< 0.05) kesitlerde türler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar içerdiği, diğer kesitlerde önemli bir farklılığın olmadığı belirlendi. Dikey demet çaplarında yine aynı kesitlerde, istatistiksel olarak önemli farklılıkların bulunduğu (P< 0.001 ile P< 0.05), diğer kesitlerde ise anlamlı farklılıklar olmadığı tespit edildi. In this study 10 chickens, 10 native ducks and 10 pigeons were used. The birds were died, then they were fixed by formaldehyde 10 %. The cranial and caudal pectoral nerves and the coracobrachialis nerve were exposed.The nerves cut faces were dyed by india ink. The nerves were examined in 2x2x10 magnification. lt was observed that pectoral nerve which innerve the lying muscle were formed by cranial bundles of ventral fascicle of brachial plexus in chicken, caudomedial bundles in native duck and medial bundles in pigeons. The pectoral nerve is separated into cranial and caudal branches before it joins to muscle.These branches were divided to suij-branches according to innervation sites. It was determined that there is no difference in the species according to bundle numbers except for 1" cut Jace (it was taken bejare point of separation of last branches of caudal branch of the caudal pectoral nerve). lt was determined that there was no difference in the species in diameters of transversal bundles of 51" (it was taken 1 cm. After that caıtdal pectoral nerve was separated from pectoral nerve) and 11'1 (it was taken from last caudal branch of caudal branch of the caudal pectoral nerve) cut faces. it was observed that there was important differences in diameters of perpendicular bundles in the same cut faces (P
- Published
- 1999
20. Vergleichende untersucbengen hinsichtlich der funktionen der muskulatur der hintergliedmasse bei hühnern und bei ente
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi. and Serbest, Ayşe
- Subjects
Ente ,Hintergliedmuskulatur ,Funktion ,Bacak kasları ,Fonksiyon ,Huhn ,Tavuk ,Ördek - Abstract
Bu araştırmada 17 yerli ördek ile 20 yerli tavuk kullanıldı. Çalışmada Nomina Anotomica Avium (1979)'a bağlı kalınarak tavuk ve ördek bacak kasları bu iki türün bacaklarının fonksiyonları bakımından karşılaştırmalı olarak incelendi. Bei dieser Studie werden 17 einheimische En ten und 20 einheimische Hühnern verwendet. In der vorliegende Arbeit, in der wir die Hintergliedmuskulatur bei Hühnern und bei Enten hinsichtlich der Hintergliedmassenfunktionen bei der Arten vergleichend untersuchen, wird entsprechend der Nomina Anatomica Avium ( 1979) vorgegangen.
- Published
- 1998
21. A macroanatomic and subgross examination of vagal nerve in the kıvırcık sheep and native goats
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi., Bahardır, Ali, Yıldız, Bahri, Serbest, Ayşe, Yılmaz, Osman, and Yıldız, Hüseyin
- Subjects
Sinir fasikülü ,Kıvırcık koyun ,Nervus vagus ,Native goat ,Vagal nerve ,Nerve bundles ,Yerli keçi ,Kıvırcık sheep - Abstract
Bu araştırma, Uludag Üniversitesi Araştzrma Fonu işletme Müdürlüğü tarafindan satın alınan 1,5-2 yaşında 5 kıvırcık koyun ile 5 yerli kıl keçiisi üzerinde yapıldı. Hayvanlar anestezi altına alındıktan sonra % 10'luk formaldehit solusyonu ile tespit edildi. N. vagus diseke edildikten sonra, bunun belirli bolgelerinden 0.2-0.4 cm kalınlığında enine kesitleri alındı. Bu kesitler sürme şeklinde mini mürekkebi tie boyanarak 2x2x 10 buyütmede incelendi. Yapılan inceleme sonucunda demet sayzlarmzn ilk altı kesit bolgesinde kıvırcık koyunda sag tarafta, yerli kıl keçisinde ise sol tarafta genel olarak daha fazla oldugu tespit edildi. Kesit 7 ve 8 bolgelerinde ise yerli kıl keçisinde kıvırcık koyuna oranla daha fazla oldugu saptandı. Her iki türde de inceleme yapılan kesit bolgelerinde demet sayısı ile demet çapları arasında ters orantı oldugu görüldü. This study was carried out on 1,5-2 years old, 5 Kıvırcık Sheep and 5 Native Goats which were bought by Uludag University, Research Foundation Administration Office. After anasthesizing the animals were fıxed with 10 % formaldehyde solution. After dissecting vagal nerve, 0. 2-0.4 cm. width sections were taken from some levels of the nerve. Those sections were examined under 2x2x 10 magnification. As a result, bundle numbers in the first six section levels were found to be more at the right side in sheep and at the left side in goat in general. In the seventh and eighth section levels bundle numbers were more in Native Coat with compare to Kıvırcık Sheep. In both species an inverse proportion was found between bundle numbers and bundle diameters in the examined section levels.
- Published
- 1996
22. Investigations on the macroscopical anatomy of the ventral rami of spinal nerves (pars cervicalis, pars thoracic, pars lumbalis, pars sacralis, pars coccygea), and on the distribution and localization of their nerve fascicles of ventral rami in kıvırcık sheep and native goat
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi., Bahadır, Ali, Yıldız, Bahri, Serbest, Ayşe, Yılmaz, Osman, and Yıldız, Hüseyin
- Subjects
Sinir fasikülü ,Nerve fascicles ,Sheep ,Kefi ,Spinal sinirler ,Koyun ,Native goat ,Spinal nerves - Abstract
Araştırma, Uludag Oniversitesi Araştırma Fonu İşletme Müdürlüğü tarafindan satın alınan 1,5-2 yaşında 5 Kıvırcık koyun ile 5 Yerli kefi uzerinde yapıldı. Hayvanlar öldürülme işlemlerini takiben %10'luk formaldehit ile tespit edildi. Her bir ömur arcus vertebrae hizasından kesilerek medulla spinalis ortaya flkarıldı. Spinal sinirlerin ramus ventralis'leri diseke edildi. Sinir demetlerinin sayı ve çaplarını ölçmek için 0.2-0.4 cm. kalınlığında enine sinir kesitleri alındı. Surme şeklinde fini murekkebi ile boyanarak 2 x 2 x 10 buyiitmede incelendi. İnceleme sonucu olarak medulla spinalis'in ramus ventralis'lerindeki demet sayı ve çaplarının her iki hayvan turunde de plexus brachialis ve plexus lumbosacralis 'te daha fazla oldugu gozlendi. Spinal sinirlerin rami ventralis'inde demet sayıları koyunlarda, keyilere gore fazla olmaszna karşın , demet çapları keçiye nazaran daha küçük oldugu tespit edildi. The project was carried out on 5 Kzvzrczk Sheep and 5 Native Goat, which were purchased by Uludag University, Research Foundation Administration Office. Following euthanasia the animals were fixed by 10 %formaldehyde. Spinal cord were disclosed by cutting each vertebra off from the level ofvertebral arch. The right ventral rami of spinal nerves were dissected. Transversal nerve sections of 0.2-0.4 cm. width were taken to determine the numbers and radii of nerve fascicles. They were painted by smearing India Ink and were examined under 2 x 2 x 10 magnification . As a result of this study, fibre numbers and diameters were found to be more in ventral rami of spinal cord in brachial and lumbosacral plexus in both animals. Although, the number of the fibres at the ventral rami of spinal nerves were found to be more in the sheep, fiber diameters were smaller compare to those of the goats
- Published
- 1996
23. Comparative macro-anatomic and subgross examinations on the central nervous systems of the turkish and german shepherd dogs lll: Some morphological features and morphometrical measurements of spinal nerve roots
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi., Bahadır, Ali, Yıldız, Bahri, Serbest, Ayşe, Yılmaz, Osman, and Yıldız, Hüseyin
- Subjects
Spinal cord ,Spinal nerve root ,Medulla spinalis - Abstract
Bu araştırma, Gemlik Askeri Veteriner Araştırma Enstitüsü ve Eğitim Merkez Komutanlığı, Köpek Eğitim ve Üretim Bölümünden temin edilen değişik cinsiyet ve yaştaki (6-12 aylık) yedişer adet Türk Çoban ve Alman Kurt Köpeği üzerinde yapıldı. Hayvanların medulla spinalis'leri bilinen disseksiyon yöntemleri ile açığa çıkartılıp %10'luk formaldehit solüsyonu ile 12 saat süreyle fikse edildi. Daha sonra iki ırkın medulla spinalis'lerine ait morfolojik özellikler ve morfometrik ölçümler tespit edildi. Sonuçlar aşağıdaki gibi özetlenebilir: 1- İki irkin fila radicularia sayıları, fila çıkış yeri genişliği, iki fila arası uzaklığı ve dura içi fila uzunlukları ile ilgili değerler arasında yapılan istatistiksel önem kontrollerinde anlamlı farklılıklar bulunamamıştır (p>0.05). 2- İki ırkta da intumescentia'ların şekillenme bölgelerinde fila radicularia sarıları diğer bölgelerden daha fazladır. 3. En fazla fila radicularia ventralia sayısı Türk Çoban Köpeğinde C8 de, Alman Kurt Köpeğinde C2 ve C8'de, en fazla fila radicularia dorsalia sayısı Türk Çoban Köpeğinde C6, Alman Kurt Köpeğinde C- de tespit edilmiştir. 4- Her iki ırkta da segment uzunluğunun fazla olduğu bölgelerde fila çıkış yeri genişliği ile fila'lar arası uzaklık da daha fazladır 5- Her iki ırkta da aynı segmentlerden çıkan radix dorsalis uzunlukları radix ventralis uzunluklarından daha fazladır. 6- İki ırkta da segment uzunlukları ile radix uzunlukları arasında ters bir orantı vardır. 7- Radix uzunlukları caudale gidildikçe artmaktadır. Bu durum L.'den sonra daha da belirginleşir. Seven Turkish and seven German Shepherd Dogs which were different seres and ages (6-12 months) from Gemlik Military Veterinary Research Institute were used as research material the spinal cord of the dogs were dissected with known methods and fixed in 10% formaldelnde solution for 12 hours then, morphological features and morphometrical measurements of spinal nerve roots of both breeds were determined. The results could be summarized as follows: - The numbers of fila radicularia, the length of rooi origins (attachment). the length of roor intervals and the lenght of roots within spinal dural sheath comparisions are not found statistically significant between the breeds (P >0.05). 2- In the both breeds, the numbers of fila radicularia at the intumescentia regions are more than the ones that of other regions. 3- While the largest numbers of fila radicularia ventralia at C, in Turkish Shepherd Dogs and at C, and C, in German Shepherd Dogs, on the other hand, the largest numbers of fila radicularia dorsalia are at C. and C. respectively. 4. The regions with longer segment length, the length of root origin (attachment) and the intervals between the adjacent roots are larger than the other regions. 5- In both breeds, the lengths of dorsal roots are longer than the lengths of ventral roots originating from the same segments. 6- There is an opposite correlation between the length of segments and the lenght of roots. 7- There is a gradual increase in the length of roots caudally, and this becomes much more prominent after L. Bu araştırma U. Ü. Araştırma Fonu İşletme Müdürlüğü'nün 91/14 No’lu Projesi ile desteklenmiştir.
- Published
- 1994
24. Coınparative macro-anatoınic and subgross examinations on the central nervous systems of the Turkish and Geman shepherd dogs ll: Some morphological features and morphometrical measurements of spinal cord
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi., Bahadır, Ali, Yıldız, Bahri, Serbest, Ayşe, Yılmaz, Osman, and Yıldız, Hüseyin
- Subjects
Spinal cord ,Dog ,Medulla spinalis - Abstract
Bu araştırma, Gemlik Askeri Veteriner Araştırma Enstitüsü ve Eğitim Merkez Komutanlığı. Köpek Üretim ve Eğitim Bölümünden temin edilen, 6-12 aylık değişik cinsiyetteki 7 Türk Çoban ve 7 Alman Kurt Köpeği üzerinde yapıldı. Hayvanların medulla spinalis 'leri bilinen disseksiyon yöntemleri ile açığa çıkartılıp % 10'luk formaldehit ile 12 saat süreyle fikse edildi. Daha sonra iki irkin medulla spinalis "ine ait morfolojik özellikler ve morfometrik ölçümler tespit edildi. Sonuçlar aşağıdaki gibi özetlenebilir: 1- Medulla spinalis 'in uzunluğu Türk Çoban Köpeklerinde 71.50 + 3.02 cm iken Alman Kurt Köpeklerinde 75.50 + 2.26 cm'dir. 2- Medulla spinalis 'in ağırlığı Türk Çoban Köpeğinde 46.50 7.50 gr ve beyne oranı % 38.62. Alman Kurt Köpeğinde ise 38.30 + 9.10 gr ve beyne oranı % 41.55'dir. 3- Her iki ırkta da medulla spinalis'in transversal çapı, vertikal çapından daha büyüktür. 4- Her iki ırkın segment uzunlukları arasında yapılan istatistiksel önem kontrollerinde anlamlı bir farklılık bulunamamıştır (p>0.05). En uzun segment Türk Çoban Köpeğinde C,'ün, Alman Kurt Köpeğinde ise C, 'ün olduğu tespit edilmiştir. 5- Her iki ırkta da L, 'nin dışında medulla spinalis segmentleri aym numaralı vertebra'nın az veya çok önünde yer almıştır. Bu önde bulunuş özelliği L,'ten geriye doğru gidildikçe fazlalaşmaktadır. In this study, seven Turkish and seven German Shepherd Dogs which were different sexes and ages (6-12 months) from Gemlik Military Veterinary Research Institute were used. The spinal cord of dogs were dissected with known methods and fixed in 10% formaldehyde solution for 12 hours. Then morphological features and morphometrical measurements of the spinal cord of both breeds were determined. The results could be summarized as follows: 7- The mean lenght of spinal cord is 71.50 + 3.02 cm in Turkish Shepherd Dogs and 75.50 + 2.26 cm in German Shepherd Dogs. 2- The mean weight of spinal cord is 46.50 £ 7.50 gr in Turkish Shepherd Dogs and 38.30 + 9.10 gr in German Shepherd Dogs. The weight ratios of spinal cord to the brain are 38.62 % and 41.55 % respectively. 3- In all examined sections of both breeds the transversal diameters of the spinal cord are wider than the vertical diameters. 4- The comparasion of the lenght of the spinal segments are not found statiscally significiant between the breeds (P >0.05). The longest segment of spinal cord is C, in Turkish Dog and C, in German Shepherd Dog. 5- The positions of the spinal segments, except Ly, are more on less cranially located with respect to their corresponding vertebrae in both breeds. This condition becomes much more prominent from L, to caudal.
- Published
- 1994
25. Comparative macro-anatomic and subgross examinations on the central nervous system of the turkish and german shepherd dogs 1: Brain
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi., Bahadır, Ali, Yıldız, Bahri, Serbest, Ayşe, Yılmaz, Osman, and Yıldız, Hüseyin
- Subjects
Turkey ,Bursa ,Helminth ,Horse ,Gasterophilus - Abstract
Bu araştırma, Gemlik Askeri Veteriner Araştırma Enstitüsü ve Eğitim Merkez Komutanlığı, Köpek Üretim ve Eğitim Bölümünden temin edilen, 6-12 aylık değişik cinsiyetteki 7'şer Türk Çoban ve Alman Kurt Köpeği üzerinde yapıldı. Hayvanların encephalon'ları bilinen disseksiyon yöntemleri ile ortaya çıkarılıp % 10'luk formol solüsyonu ile 12 saat süre ile fikse edildi. Daha sonra iki ırkın encephalon'larının morfometrik ve morfolojik özellikleri tespit edildi. Elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibidir: 1- Encephalon ağırlığı Türk Çoban Köpeklerinde 123.80 + 4.76 gr, Alman Kurt Köpeklerinde 102.60 + 12.56 gr, vücut ağırlığına oranı % olarak Türk Çoban Köpeklerinde % 0.52 iken, Alman Kurt Köpeklerinde %0.71'dir. 2- Her iki ırkta da encephalon'un dorsal'den görünümü, hemispherium cerebri 'lerin polus rotralis'lerinin polus caudalis 'lere göre daha dar olması nedeniyle ikizkenar üçgen şeklindedir. 3- Hemispherium cerebri'lerin polus caudalis 'leri Alman Kurt Köpeğinde köşeli, Türk Çoban Köpeğinde daha yuvarlaktır. 4- Her iki ırkta da sağ bulbus olfactorius soldakinden daha iyi gelişmiştir. Trigonum olfactorium 'ların, geriye doğru genişlemesi Türk Çoban Köpeğinde daha fazladır. 5- Her iki ırkta da corpora quadrigemina'nın colliculus rostralis ve caudalis 'lerinin büyüklükleri arasındaki fark, pek belirgin değildir. 6- Lobus piriformis 'ler her iki ırkta da ventrale belirgin çıkıntılar yapmıştır. 7- Cerebellum, Alman Kurt Köpeklerinde nisbi hacim ve ağırlık olarak daha fazla olup, flocculus 'u Türk Çoban Köpeğine göre daha fazla çıkıntı yapmıştır. 8- Medulla oblongata geriye doğru gittikçe Alman Kurt Köpeğinde Türk Çoban Köpeğine göre daha fazla daralmaktadır. In this study, seven Turkish and seven German Shepherd Dogs which were different sexes and ages (6-12 months) from Gemlik Military Veterinary Research Institute were used. The brain of dogs were dissected with known methods and fixed in 10 % formaldehyde solution for 12 hours. Then morphological features and morphometrical measurements of the brain of both breeds were determined. The result could be summarized as follows: 1- The mean weight of the brain is 123.80 + 4.76 gr. In Turkish Shepherd Dogs and 102.60 + 12.56 gr in German Shepherd Dogs. The weight ratios of the brains to the body weights are 0.52 % and 0.71 % respectively. 2- Since, caudal poles of the cerebral hemispheres are wider than the rostral poles, the dorsal view of the brain are in isosceles triangle shape in both breeds as well. 3- While, caudal poles of the cerebral hemispheres are rounded in German Shepherd Dogs. 4. The right olfactory bulbs are more developed than that of the left ones in both breeds. 5- Difference between the sizes of the rostral and caudal colliculi of the corpora quadrigemina are not very prominent in both breeds too. 6- The piriform lobes are ventrally projecting in both breeds as well. 7- The mean volume and weight of cerebellum of German Shepherd Dog is relatively larger than that of Turkish Shepherd Dog. 8- Caudal gradual narrowing of the medulla oblongata is much more prominent in German Shepherd Dog than that of occuring in Turkish Shepherd Dog.
- Published
- 1994
26. A comparative research on os penis of Turkish and German shepherd dogs
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı., Yılmaz, Osman, Yıldız, Hüseyin, Bahadır, Ali, Yılmaz, Bahri, and Serbest, Ayşe
- Subjects
Çoban köpeği ,Köpek ,Alman kurt köpeği ,Dog ,Os penis - Abstract
Bu araştırma 1-1.5 yaşlarında 7 Türk Çoban ve 7 Alman Kurt Köpeklerinin os penis 'leri üzerinde yapıldı.Çalışmada os penis 'in morfolojik ve morfometrik özellikleri incelendi. Her iki ırkın os penis 'lerinin üzerinde birçok ölçümler alındı. Araştırmada elde edilen sonuçlar şu şekilde özetlenebilir: 1- Alman Kurt Köpeklerinde os penis 'lerinin yaklaşık ortası düzeyinde ventraf'e yönelik bir kıvrım bulunmaktadır. Türk Çoban Köpeklerinde benzer bir kıvrım gözlenmektedir. 2- Türk Çoban Köpeklerinin morfometrik ölçüm değerleri nisbeten Alman Kurt Köpeklerinden daha yüksektir. Türk Çoban Köpeklerinde ortalama os penis uzunluğu 11.74 cm(± 3.00) iken Alman Kurt Köpeklerinde 10.22 cm(± 4.57) 'dir. In this research, os penis of the morphological and morphometrical features of the 7 Turkish and German Shepherd Dogs at 1-1.5 age were examined. Several measurements were obtained on the os penis of the two races. The results could be summarized as following: 1- It was seen as a prominent ventral curve at nearly middle of os penis in the German Shepherd Dogs. This curve was not developed very well in Turkish Shepherd Dogs. 2- The measurements of the Turkish Shepherd Dogs are relatively higher than German Shepherd Dogs. Average length of the os penis in Turkish Shepherd Dogs are 11.74 cm.(± 3.00), in German Shepherd Dogs are 10.22 cm.(± 4.57).
- Published
- 1993
27. Comparative macro-anatomic investigation on the skeletal system of the native geese, native ducks and pekineese ducks
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi., Bahadır, Ali, Yıldız, Bahri, Serbest, Ayşe, and Yılmaz, Osman
- Subjects
Yerli kaz ,Duck ,Makro-anatomik ,Pekineese duck ,Evcil su kuşları ,Goose ,Yerli ördek ,İskelet ,The skeleton system ,Pekin ördeği - Abstract
Bu araştırmada usulüne göre hazırlanmış 10'ar adet yerli kaz, yerli ördek ve pekin ördeği iskeletleri incelenmiş ve şu anatomik farklılıklar tesbit edilmiştir. 1- Os frontale 'nin proc. nasofrontalis'i üzerinde ve median hatta ördeklerde çok belirgin olan bir oluk bulunur. 2- Os lacrimale ve os frontale'nin birleşme yerinde ve largo orbitalis üzerinde kazda kuvvetli bir kemik çıkıntısı, ördeklerde ise burada bir oluk bulunur. 3- Os occipitale'nin arkadan görünümü kazlarda kare şeklinde, ördekl erde ise üçgen şeklindedir. 4- Ördeklerde 12., kazlarda 15. boyun omurlarının porc. caroticus' ları ventral'de birbirine çok yakın bir şeklide bulunurlar. 5- Ördeklerde 2. ve 3. göğüs omurlarının crista ventralis'leri kelebek şeklindedir. 6- Her üç türde de 10'ar çift costa vardır. Ördeklerde ilk 1. çift, kazlarda ise ilk 1. - 2. çift costa'ların ventral uçları serbesttir. Yerli kaz ve yerli ördeklerde 2.-7. çift costa'larda, pekin ördeklerinde ise 2.-6. çift costa'larda proc. uncinatus bulunur. 7- Os pubis'in serbest olan caudal uçları kazda ördeklere göre daha geniştir. In this research the skeleton of ten native geese, ducks and pekineese ducks were investigated, and the anatomic differences are as follows. 1- There is a very clear median groove on pars nasofrontale of the os frontale in ducks. 2- In a goose a strong processus exist at the joining point of os lacrimale and frontale on margo orbitalis, while a groove exists in ducks. 3- Os occipitale in geese is caudally square and it is triangular in ducks. 4- The ventral ends of proc. caroticus of 12. cervical vertebra of the ducks and 15. cervical vertebra of geese are very close to each other. 5- In duck, crista ventralis of the second and third thoracic vertebrae Jook like butterfly because of their appearance. 6- There are ten pairs of ribs in each kind. The ventral ends of the first pairs of ribs in ducks and the first and second pairs of ribs in geese are free. Proc. uncinatus are seen on the 2.-7. pairs of ribs of the native geese and ducks. In the pekineese ducks these processus are seen on the 2.-6. pairs of ribs. 7- Free caudal parts of pubic bone of geese in wider than of ducks.
- Published
- 1993
28. Hindide kanat kaslarının nomina anatomica avium (1979)' a göre morfolojik incelenmesi bölüm ll: Ossa manus'a yapışan kaslar
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı. and Serbest, Ayşe
- Subjects
Kas ,Türkiye ,Flügel ,Muskel ,Truthuhn ,Kanat - Abstract
Bu çalışmada hindide kanat kasları (ossa manus 'a yapışan/ar) yeniden incelendi ve tarif edildi. Kasların isimlendirilmesi de Nomina Anatomica Avium (1979) esas alındı. Bei dieser Arbeit wurde die Muskulatur des Flügels (Muskeln, die an den Ossa manus inserieren) beim Truthuhn erneut untersucht und beschrieben. Als Grundlage der Nomenklatur diente die Nomina Anatomica Avium ( 1979).
- Published
- 1993
29. The comparasion of the head measures of Turkish and German shepherd dog breeds
- Author
-
Kırbıyık, Hayrettin, Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi., Yıldız, Bahri, Serbest, Ayşe, and Yılmaz, Osman
- Subjects
Türk çoban köpekleri ,Measurements ,Dog ,Shape ,Head ,Alman kurt köpekleri - Abstract
Bu araştırmada 30 baş Türk Çoban ve 30 baş Alman Kurt köpeği çalışma materyali olarak kullanıldı. Her ırka ait köpeklerin baş ve yüz ölçümleri alındı. Elde edilen bulgulara göre her iki köpek ırkının mesatisefalik grup içinde yer aldığı tesbit edildi. In this research, thirty Turkish and thirty Germen Shepherd dog breeds were used as research materials. The head and face measurements of each race of the dogs were recorded. As a result it was found that both groups are in the mesaticehalic groups.
- Published
- 1993
30. Morphological and morphometrical investigatioos on fasciculi of rami ventrales formed plexus ischiadicus and nervus pudendus from simmental bulls at the same age
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı., Yılmaz, Osman, Bahadır, Ali, Serbest, Ayşe, and Yıldız, Bahri
- Subjects
Sinir demetleri ,Simmental bull ,Nervus pudendus ,Rami ventralleri ,Simmental boğa ,Nervi fasciculi ,Plexus ischiadicus ,Boğa ,Rami ventrales ,Bull - Abstract
Bu araştırma, aynı yaşta (2.5 yaş) 20 simental boğanın plexus ischiadicus ve nervus pudendus 'ların oluşumuna katılan ramus ventralis 'leri üzerinde yapıldı. Boğalardan diseke edilen sinirler % 10 'luk formaldehit solüsyonu içerisinde tespit edildi. Daha sonra bu sinirlerden 0.2-0.4 cm. kalındığında enine kesitler alındı. Kesitler çini mürekkebi ile boyandıktan sonra üstten aydınlatma ile 0.66x2x10 ve 4x2x10 büyütmede stereo mikroskopta incelendi. Araştırmada elde edilen sonuçlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir: 1- Plexus ischiadicus 'un oluşumuna katılan esas sinirler L, S1 ve S2 'nin ramus ventralis 'leridir. Bununla birlikte 9 boğada bunlara S3 'den bir kol katılmaktadır. 2- Nervus pudendus 'un oluşumuna katılan esas sinirler S3 ve S4 'ün ramus ventralis 'leridir. 11 boğada bunlara S1 'den bir kol katılmaktadır. 3- Plexus ischiadicus 'un oluşumuna katılan ramus ventralis 'lerdeki demetlerin çap ortalama değerleri, nervus pudendus 'un oluşumuna katılanlarınkinden büyüktür (P < 0.001). 4- Plexus ischiadicus 'un oluşumuna katılan ramus ventralis 'lerdeki demet sayısı ortalama değeri, nervus pudendus 'u oluşturanlardan daha fazladır (P
- Published
- 1993
31. Macro-anatomic and subgross investigations on the sacral plexus and the ventral rami formed it in the chicken
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı., Serbest, Ayşe, Bahadır, Ali, Yıldız, Bahri, and Yılmaz, Osman
- Subjects
Nervi fasciculi ,Rami ventrales ,Chicken ,Tavuk ,Plexus sacralis - Abstract
Bu çalışmada 14 tavuk plexus sacralis 'i ile bunu oluşturan ramus ventralis 'ler makro-anatomik ve subgros yönden incelenmiştir. % 10 formol solüsyonunda tespit edilmiş sinirlerden 2-3 mm kalınlığında enine kesitler alınmıştır. Bu kesitler çini mürekkebi ile boyandıktan sonra stereo mikroskopta incelemiştir. Bunlara ait çeşitli ölçüler ile birlikte başlıca şu özellikler tespit edilmiştir: 1- Tavuklarda plexus sacralis 26.-30.' spinal sinirlerin ventral kollarından oluşmaktadır. 2- Ramus ventralis 'ler ile bunların oluşturdukları birleşmeler birer sinir demetinden meydana gelmektedir. 3- En büyük demet çapına S2 ile S3, en küçük demet çapına da S5 sahiptir. S1 ile S4 'ün demet çapları da bunların ortası düzeyindedir. 4- N. tibialis ile n. fibularis birer büyük sinir demetinden meydana gelir. 5- Uyluğun caudalie giden sinir kolları plexus 'un distaline doğru oluşurlar. Bunlara ait sinir demetleri plexus 'un caudal ve caudo lateralinde bulunur. In this study, the sacral plexus and ventral rami formed it from 14 chicken were macro-anatomic and subgrossly examined The dissected nerves from the animals were fıxed in 10 % formaldehyde solution çmd cross-sectioned in 2-3 mm thickness. They were examined by stereo microscope after painting with india ink and several measurements were also obtained. The results could be summarised as follows:1- The sacral plexus of the chicken were formed by the ventral branches of spinal nerves 26 to 30. 2- The ventral rami and the units formed by them consist of a nerves fasciculus one each. 3- S2 and S3 have the biggest diameters and S5 has the smallest diameters and S1 and S4 vary between values. 4- Tibial and fibular nerves consist of a large nerves fasciculus one each. 5- The nervi branches gone to the caudal part of thigh arise from distal part of the plexus. The nerve fascicule formed the branches have located in caudal and caudolateral parts of the plexus.
- Published
- 1993
32. Morphologische untersuchungen der musculi alae beim truthuhn unter verwendung der nomina anatomica avium (1979) teil I: Muskeln, die an der scapula, am humerus und am unterarm inserieren
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı. and Serbest, Ayşe
- Subjects
Kas ,Türkiye ,Flügel ,Muskel ,Truthuhn ,Kanat - Abstract
Bu çalışmada hindide kanat kasları (scapula 'ya, humerus 'a ve antebrachium 'a yapışanlar) yeniden incelendi ve tarif edildi. Kasların isimlendirilmesi de Nomina Anatomica Avium (1979) esas alındı. Bei dieser Arbeit wurde die Muskulatur des Flügels (Muskeln, die an der Scapula, am Humerus und am Unterarm inserieren) beim Truthuhn erneut untersucht und beschrieben. Als Grundlage der Nomenklatur diente die Nomina Anatomica Avium (1979).
- Published
- 1993
33. Die variationeo der aa. reoales, beobachtet bel einem wolfhund, der als disektionskadaver verwendet wurde
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı. and Serbest, Ayşe
- Subjects
A. renolis sinistra ,Kurt köpeği ,Varsiyon ,Wolfhund ,A. renalis dextra ,Diseksiyon - Abstract
Bu olguda kadavra olarak kullanılan bir kurt köpeğinde a. renalis lerde gözlenen varyasyonlar sunuldu ve köpeklerde bu konu ile ilgili literatür gözden geçirildi. Olgumuzda sol tarafta iki a. renalis sinistra, sağ tarafta ise ikili bir a. renalis dextra bulunduğu saptandı. In diesem Versuch wurde die Variationen der Aa. renales, beobachtet bei einem Wolfhund, der als Dissektionkadaver verwendet wurde, vorgelegen. Ausserdem wurde die Literatur bezüglich dieses Fall beim Hund untersucht. Bei diesem Fall wurde festgestellt, dass die doppelte A. renalis sinistra an der linken Seite und die gabelförmige A renalis dextra an der rechten Seite lagen.
- Published
- 1992
34. Comparative macro-anatomic and subgross investigations on the digestive system of the native goose, native and Pekineese ducks: I. Alimentary tract of Head
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı., Bahadır, Ali, Yıldız, Bahri, Serbest, Ayşe, and Yılmaz, Osman
- Subjects
Digestive system ,Yerli ve Pekinli ördekler ,Sindirim sistemi ,Goose ,Native and Pekineese ducks ,Kaz - Abstract
Bu araştırmada 10 yerli kaz, 10 yerli ördek ve 10 pekin ördeği olmak üzere toplam 30 hayvan kullanıldı. Söz konusu hayvanların sindirim sistemlerinin başta bulunan bölümü makro-anatomik ve subgros olarak incelendi ve bu bölge ile ilgili çeşitli ölçümler tespit edildi. In this research 30 birds consisting of 10 native geese, 10 native ducks and 10 Pekineese ducks, were used. The mouth cavities of the above mentioned animals were examined macro-anatomically and subgrossly. Several measurements were obtained on the alimentary tract of the head of these birds.
- Published
- 1992
35. Die doppelte milz (lien duplex) bei zwei monatige zicklein
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi. and Serbest, Ayşe
- Subjects
Ziklein ,Çift dalak ,Lien duplex ,Die doppelte milz ,Oğlaklar - Abstract
Bu çalışmada iki aylık bir oğlakta gözlenen çift dalak (lien dup lex) olgusu tarif edildi. Dalaklardan, crania'de bulunan kare şeklinde, cauda'de bulunanın ise yanm daire şeklinde bir yapıda olduğu saptandı. Bei dieser Arbeit wurde die doppelte Milz, die bei zwei Mona tige Zicklein beobachtt, beschrieben. Die doppete Milz, die aus der quadratfömigen Milz an der lera nialen Seite und aus der lialb
- Published
- 1992
36. Comparative macro-anatomic and subgross investigations on the digestive system of the native goose, native and pekineese ducks: ll. Oesophagus ile Cloaca Arası
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı., Bahadır, Ali, Yıldız, Bahri, Serbest, Ayşe, and Yılmaz, Osman
- Subjects
Digestive system ,Duck ,Pekine ördeği ,Sindirim sistemi ,Pekineese duck ,Goose ,Ördek ,Kaz - Abstract
Bu araştırmada 10 yerli kaz, 10 yerli ördek ·ve 10 pekin ördeği olmak üzere toplam 30 hayvan üzerinde çalışıldı. Söz konusu hayvanların sindirim sistemlerinin oesophagus ile cloaca arası oluşum ile karşılaştırmalı olarak makro-anatomik ve subgros olarak incelendi ve bu bölgelerde çeşitli ölçümler yapıldı. Ölçümler arası farklılıklar hariç tutulursa her üç türde de ilgili oluşumlar arasında topoğrafik ve morfolojik olarak büyük benzerlikler görüldü. In this research 30 birds consisting of 10 native geese, 10 native ducks and 10 Pekineese ducks were used.The digestive tracts between oesophagus and cloaca of tlıe animals were examined macro anatomically and subgrossly. Several measurements obtained on these organs were compared. Expect for the fact that tlıese measurements were different, these organs were topographically and morphologically similar in all three species.
- Published
- 1992
37. A case of diprosopus in a kid
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı., Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı., Sönmez, Gürsel, Özbilgin, Selda, Serbest, Ayşe, and Mısırlıoğlu, Deniz
- Subjects
Born alive ,Oğlak ,Goat ,Diprosopus ,Kid ,Çocuk ,Canlı doğmuş - Abstract
Bu raporda, canlı doğmuş dişi bir oğlakta Diprosopus olgusu tanımlanmıştır. Kısmi yapışık iki başlı oğlak dört göze, iki kulağa, iki maxillaya, iki mandibulaya, iki ağza ve iki buruna sahipti. Cavum cranii de ise iki beyin ve bir beyincik bulundu. Boyun, göğüs, karın ve bacaklarda duplikasyon durumu gözlenmedi. In this report, diprosopus in a newborn female kid was desenbed. The kid with partial duplicated head possessed four eyes, two ears, two maxillae, two mandibles, two months and two noses. It was found two cerebrum and one cerebellum in the cavum cranii. No duplication was observed in the neclc, thorax, abdomen and limbs.
- Published
- 1992
38. Comparative macro-anatomic and subgross investigations on the thymus, thyroid and parathyroid glands of the native goose, native and pekineese ducks
- Author
-
Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi/Anatomi Bilim Dalı., Bahadır, Ali, Yıldız, Bahri, Serbest, Ayşe, and Yılmaz, Osman
- Subjects
Thyroid ,Duck ,Parathyroid ,Pekineese Ördeği ,Paratiroid ,Timüs ,Goose ,Pekineese Duck ,Tiroid ,Ördek ,Thymus ,Kaz - Abstract
Bu araştırmada 10 yerli kaz, 10 yerli ördek ve 10 pekin ördeği olmak üzere toplam 30 kanatlının thymus, glandula thyreoidea ve glandula parathyroidea ilan incelendi ve organlardan değişik ölçümler alındı. Her üç türde de bu ölçümler arası farklılıklar dışında topoğrafik ve morfolojik olarak büyük benzerlikler görüldü. In this researclı 10 native geese, 10 native ducks and 10 pekineese ducks, total 30 birds, were used as research materials. The thymus, thyroid and parathyroid glands of all birds were macro anatonıically and sub grossly examined. Several measurements from these organs were performed. These organs were similar topographically and morphologically but different in size in all there species.
- Published
- 1992
Catalog
Discovery Service for Jio Institute Digital Library
For full access to our library's resources, please sign in.