Search

Copyright of Klimik Journal / Klimik Dergisi is the property of DOC Design & Informatics Co. Ltd and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)

Copyright of Journal of Ankara University Faculty of Medicine / Ankara Üniversitesi Tip Fakültesi Mecmuasi is the property of Galenos Yayinevi Tic. LTD. STI and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)

Copyright of Klimik Journal / Klimik Dergisi is the property of DOC Design & Informatics Co. Ltd and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)

Copyright of Klimik Journal / Klimik Dergisi is the property of DOC Design & Informatics Co. Ltd and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)

Copyright of Klimik Journal / Klimik Dergisi is the property of DOC Design & Informatics Co. Ltd and its content may not be copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written permission. However, users may print, download, or email articles for individual use. This abstract may be abridged. No warranty is given about the accuracy of the copy. Users should refer to the original published version of the material for the full abstract. (Copyright applies to all Abstracts.)

Giriş: Ülkemizde Sitomegalovirüs (CMV) seroprevalansı, çeşitli hasta gruplarında yapılan çalışmalarda %85-100 arasında bildirilmiştir. CMV, Primer enfeksiyonun ardından vücutta hayat boyu latent olarak kalabilen ve özellikle immünosüpresyon durumunda reaktive olarak viral saçılıma yol açabilen bir virüstür. Enflamatuvar Barsak Hastalığı (İBH)’da görülen immün fonksiyon bozukluğu ve uygulanan immünosüpresif tedaviler CMV reaktivasyonunu kolaylaştırır. İBH alevlenmesinde tedaviye dirençli hastalarda eşlik edebilecek CMV reaktivasyonun dışlanması oldukça önemlidir. Bu çalışmada, İBH alevlenmesi ile başvuran hastalarda CMV enfeksiyonu ve CMV kolit olgularının tanı, tedavi ve takip açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Ocak 2016-Aralık 2021 tarihleri arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde İBH tanısı ile takip edilen, klinik açıdan CMV enfeksiyonu ve koliti şüphesi ile tetkik edilen hastalar retrospektif olarak taranmıştır. Serum CMV DNA-PCR 1000 kopya/ml üstünde veya 500 kopya/ml üstünde olup progresif artış gösteren CMV viremili hastalar ile patolojik olarak CMV koliti tanısı alan 18 yaş üstü hastalar çalışmaya dahil edilmiştir. Bulgular: İBH tanılı CMV enfeksiyonu ile izlenen 50 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Tüm hastaların yaş ortancası 50 (20-75) olup hastaların 18’u (%36’sı) kadındır. On sekiz hastada eşlik eden en az bir ek hastalık bulunmaktaydı. Hastaların 47’si ülseratif kolit, 3 Crohn hastalığı tanısı ile takipliydi. 4 hasta eş zamanlı İBH ve CMV enfeksiyonu tanısı almıştı. İBH tedavisi için 40 hastada mesalazin, 31 hastada kortikosteroid, 17 hastada azatiopirin, 2 hastada adalimumab, 1 hastada infliksimab,1 hastada vedalizumab kullanılmaktaydı. Laboratuvar bulgularına bakıldığında ortanca lökosit sayısı 7420 (3380-17500), ortanca hemoglobin değeri 10,2 (7,3-14,8) g/dl, ortanca C-reaktif protein değeri 22 (0,4-203) mg/l, ortanca sedimentasyon hızı (ESR) 30 (4-110) olarak ölçüldü. Hastaların 15’inde ateş, 19’unda karın ağrısı, 46’sında ishal (34’ü kanlı), 14’ünde kilo kaybı vardı. Hastaların demografik verileri ve CMV enfeksiyonu için tanı, tedavi ve takip verileri Tablo 1’ de ayrıntılandırılmıştır. Sonuç: İBH hastalarında CMV enfeksiyonu, alevlenmelere neden olabilir. Bu çalışmada gösterildiği gibi CMV kolit olgularına CMV viremisi eşlik etmeyebilir. Serum CMV DNA düzeyi CMV kolitini tahmin etmede yeterli değildir. CMV koliti tanısında altın standart patolojik tanıdır. CMV koliti klinik şüphesi olan hastalarda kolonoskopi yapılmalı, immünhistokimyasal boyama ile dokuda CMV varlığı gösterilmelidir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]

Giriş: İdrar yolu enfeksiyonları (İYE) en sık görülen enfeksiyonlar arasında ikinci sıradadır. En sık etken Escherichia coli olup, ayrıca Klebsiella spp., Pseudomonas spp., Proteus spp., Enterobacter spp. diğer etkenler olarak sayılabilir. Günümüzde özellikle kinolonların uygunsuz ve aşırı kullanımı direnç problemini de beraberinde getirmiştir. Ayaktan başvuran İYE olan hastaların yönetiminde kısıtlı duyarlı oral tedavi seçenekleri olması nedeni ile intramusküler ve intravenöz tedavi seçenekleri zorunlu hale gelmektedir. Bu çalışmada İYE etkenlerinin oral tedavi seçeneklerine duyarlılıkları değerlendirilecektir. Gereç ve Yöntem: 1 Mayıs 2020 ile 31 Mayıs 2021 tarihleri arasında enfeksiyon hastalıkları polikliniğimize başvuran hastalar retrospektif olarak taranmıştır. Çalışmamız retrospektif gözlemsel bir çalışmadır. İdrar kültüründe anlamlı üreme saptanan, 18 yaş ve üzeri olup klinik verilerine ulaşılabilen hastalar çalışmaya dahil edilmiştir. İdrar kültüründeki üreme kontamine olan, candidürisi olan ya da klinik durumu nedeni ile yatırılarak intravenöz tedavi endikasyonu olan hastalar çalışmaya dahil edilmemiştir. Hastalara ait demografik bilgiler, etken mikroorganizmalar ve duyarlılıkları hastane bilgi sisteminden ve hasta dosyalarından elde edilmiştir. Bulgular: Toplam 121 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Hastaların yaş ortancası 64 (19-91), 76’sı (62,8) kadın cinsiyettedir. Hastalardan ikisi gebe olup, 11 (%9) hastada ise üriner kateter mevcuttur. En sık saptanan etkenler sırası ile E. coli (74), Klebsiella spp. (22), Pseudomonas spp. (7) olarak bulunmuştur. Gram-olumlu etkenlerden en sık Enterococcus spp. görülmüştür. E. coli izolatlarının %37,8’i genişletilmiş spektrumlu beta laktamaz (GSBL) açısından pozitif olarak bulunmuştur. Sırası ile siprofloksasin, nitrofurantoin, fosfomisin (oral) ve trimetoprimsulfametaksazol (TMP-SMX) direnci %52,4, %1,4, %2,4 ve %48,6 saptanmıştır. Klebsiella spp. izolatlarının ise %63,6’sı GSBL pozitif olup siprofloksasin direnci %45,5, TMP-SMX direnci %50 oranında bulunmuştur. Pseudomonas spp. izolatlarının ise hepsi siprofloksasine dirençlidir. Sonuç: İdrar kültürü izolatlarında siprofloksasin direncinin yüksek oranlarda saptanması ampirik tedavide florokinolonların artık kullanımının yeri olmadığına işaret etmektedir. Nitrofurantoin ve fosfomisin direnci hala düşük olup, akılcı ilaç kullanımları ile bu ajanların İYE’nin tedavisinde kullanılabilirliğini sağlamak gerekmektedir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]

Introduction: We aimed to evaluate ventilator-associated pneumonia (VAP) incidence rate, risk factors, and isolated microorganisms in COVID-19 patients as the primary endpoint. Evaluation of VAP-associated intensive care unit (ICU) and hospital mortalities was the secondary endpoint., Materials and Methods: Records of patients admitted between March 2020- June 2021 to our pandemic ICU were reviewed and COVID-19 patients with VAP and non-VAP were evaluated retrospectively. Comorbidities, management, length of ICU stay, and outcomes of VAP and non-VAP patients, as well as risk factors for VAP mortality, were identified., Result: During the study period, 254 patients were admitted to the ICU. After the exclusion, the data of 208 patients were reviewed. In total, 121 patients required invasive mechanical ventilation, with 78 (64.5%) developing VAP. Length of ICU and hospital stays were longer in VAP patients (p<0.01 and p<0.01 respectively). Steroid use was higher in VAP patients, although it was not statistically significant (p= 0.06). APACHE II score (p<0.01) was higher in non-VAP patients. ICU mortality was high in both groups (VAP 70%, non-VAP 77%). VAP mortality was higher in males (p= 0.03) and in patients who required renal replacement therapy (p= 0.01). Length of ICU stay (p= 0.04), and length of hospital stay (p<0.01) were both high in VAP survivors. The most common isolated microorganisms were Acinetobacter spp. and Klebsiella spp. in VAP patients and most of them were extensively drug-resistant., Conclusions: Critically ill COVID-19 patients who required invasive mechanical ventilation developed VAP frequently. The length of ICU stay was longer in patients who developed VAP and ICU mortality was high in both VAP and non-VAP patients. The length of hospital and ICU stays among VAP survivors were also considerably high which is probably related to the long recovery period of COVID-19. The most frequently isolated microorganisms were Acinetobacter spp. and Klebsiella spp. in VAP patients.

Background/aim: The aim of this study is to evaluate the epidemiological and clinical characteristics and parameters that determined the clinical course and prognosis of the COVID-19 patients admitted to Ankara City Hospital during the first month of the pandemic in Turkey., Materials and Methods: SARS-CoV-2 PCR positive patients who were hospitalized between March 10 and April 10, 2020 were included., Results: Among 222 patients, mean age was higher in severe acute respiratory illness (SARI)/critical disease group (P < 0.001). Median time from illness onset to admission and presence of comorbidity, especially coronary artery disease and chronic obstructive pulmonary disease, were significantly higher in the SARI/critical disease group (P < 0.05). Cough and fever were the most common symptoms, while anosmia and loss of taste were observed in 8.6% and 7.7% patients, respectively. The mortality rate was 5.4%. A high neutrophil/lymphocyte ratio; low lymphocyte, monocyte, and platelet count; elevated liver enzymes; low GFR; and high levels of muscle enzymes, ferritin, and IL-6 on admission were found to be associated with SARI/critical disease (P < 0.05). Bilateral ground-glass opacity and patchy infiltration were more frequently seen in the SARI/critical disease group (P < 0.001). Patients older than 65 years had an 8-fold increased risk for development of SARI/critical disease., Conclusion: This cohort study regarding COVID-19 cases in Turkey reveals that older age, presence of comorbidity, bilateral infiltration on CT, high neutrophil/lymphocyte ratio, low monocyte and platelet count, elevated liver enzymes, low GFR, high levels of muscle enzymes, and high levels of ferritin and IL-6 on admission are predictors of SARI and severe disease., Competing Interests: The authors declare no conflict of interest., (This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.)